You are on page 1of 8

AllllM

Bütün ülkelerin proleterleri birleşiniz!

Yıl lO, sayı 2 (110) Çevik güçlere geçit yok!


Amerikan Merkez komutanlı­
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi organı 1 Şubat 1983 ğını ve cuntayı durdurun!

Tarihsel ders Mustafa Suphi 100 vas1nda


50 yıl önce Hitler, naziler Al­ Türkiye işçi sınıfı ve emekçileri, devrimci deneyimi ve Lerıinci teo­
manya'da erke geldi, hükümet i uluslararası komün i st ve işçi hareket i, riyle birleşt irdi. Çağımızın Marksiz­
ele aldı. Sonra bunlar, dünyayı TKP'nin kurucusu, ilk başkanı, büyük mi olan Leninizmin ateşli bir yan da­
Avrupa'nın göbeğinden ateşiere enternasyonal ist, ateşli yurtsever, şı oldu. Mustafa Suphi, ittihat ve
verdi. Kim bunları destekledi, on­ dünya komünist hareket inin önde ge­ Terakki partisin in ve ötek i parti­
lara el tuttu? Bunları kimler len militanlarından, halkın yiğit ev­ lerin halk düşmanı polit ikalarını eleş­
tepeden tırnağa silahlan dır dı7 ladı Mustafa Suphi 'yi doğumunun tirdi ve işçi sınıfının, emek çilerin
Bu sorular çoktan bir giz ol­ ıoo. yılında anıyorlar. kurtuluşu için devrimci teoriyle si­
maktan çıkmıştır.Hitler'cileri yal· Mustafa Suphi, 7 Şubat ı883'da lahlanmış bir proletarya partisinin
rıız Alman emperyalistleri, mili­ Giresun 'da doğdu. Tüm yaşamı bo­ zorunluğu üstüne Lerıinci görüşü be­
tarist leri, Krupp gibi savaş endüs­ yunca halkının ulusal ve sosyal kur­ nimsedi.
tirisi kralları öne sürmedi. Onla·· tuluşundan başka hiçbir şey düşün­ Mu stafa Suphi 'nin bun dan sonraki
ra yeryüzünün en gerici, mili­ meyen bu büyük devrimci, partimi­ tüm yaşamı, Lerıinci i delerin ve
tarist, sömürgeci çevreler i destek zin öteki ı4 yönetici si ile birlikte, kurduğu TKP aracılığı ile işçi sı­
oldu. Amerikan, ingiliz, Fransız, Türk gerici burjuvazisinin canavarca nıfının utkusuna, ülkesinin, halkı­
italyan emperyalistleri, bunların en planıyla 28/29 Ocak ı92ı gecesi nın kurtul uşuna a danmıştır. O, tanık
gericileri, Hitler Almanya ' sının öldürüldü. olduğu Büyük Oktobr Devrimi 'nin
Sovyetler Birliği'ne ve tüm iler ici Mustafa Suphi'nirı, Marksizm -Leni­ savunulmasına silah e l de katıldı, ulu­
güçlere karşı vurucu bir güç ol­ nizm ülkülerine bağlanması, politik sal kurtuluş savaşımızın utkusu için
masına, kimi el altından, kimile­ k işiliğinin olgunlaşması, ülkenin o eşsiz görevler yerine getirdi. Mus­
ri açıktan açığa yardım ettiler. dönemdeki sosyal, ekonomik, politik tafa Suphi, halkının mutlu gelece­
Ne ki, bu çevrelerin evdeki he­ gel i şme süreçler iyle, uluslararası du­ ği uğruna atıldığı onurlu savaşta
sapları çarşıya uyma dı. Silah geri rumdaki eşsiz değişimleri n yarattığı can verdi.
tepti. Ken dilerini de vur du. So­ devrimci ortamla sıkısıkıya bağlıdır. Mustafa Suphi'nin ıoo.doğum yılı­
nuçta ve en başta, Sovyet dev­ O, Osmanlı despotizmine, feodalizme nı, onun uğrunda savaştığı ülküleri n
leti nin gücü, Sovyet halklarının ve sömürgeci liğe karşı devrimci-de-. reel sosyaliz m dünyasında parlak ba­
tarih te eşi görülmemiş özverili sa­ makrat bir önder olarak savaşıma şarılarla gerçekleştiği, düşmanı oldu­
vaşı, dünya "imparatorluğu" kur­ atıldı. ğu sömürgeci li ği n yıkıldığı ve ezilen
mak planlarıyla yürüyen H i t ler ı90 8 Jöntürk burjuva devriminin halkların ulusal kurtuluş yolunda dev
Almanya sını, onun savaş makine­ eleştiri sini, Çarlık Rusya'sında sür­ a dımlar attığı, kapitalist ülkeler işçi
sini, ortaklarını tuz buz ett i. Fa­ gün deyken tanıştığı Bolşeviklerin ....Arkası 7.sayfada
şizm ezildi. Sömürgecilik yıkıldı.
Ve, en önemlisi, dünya sosyalist
sistemi kuruldu.
Dünya da hiç kim senin unuta­
Savas tehlikesine kars1
sesimizi yükseltelim
mıyacağı, güncelliğini sürdüren bu
büyük, tarihsel der s budur. Ne k i,
emperyalistler, en başta yayılmacı
Amerikan militarist çevreleri böy­ "Türkiye barış güçlerinin dile getir­ egemenlik haklarına el uzatma, daha­
lesi bir sonuca ta baştan karşı dikleri derin kaygıların haklılığı artık sı enerji ve hamma dde kaynakları­
çıktılar. Savaş bittikten sonra, kanıtlanmıştır. AB D'nin, Batı Asya nın yollarını denetime almak niye­
Hiroşima'ya yağdır dıkları atom ve Ortadoğuda ı9 ülkeyi kapsayan t ini açıklıyor.
bombalarıyla barbarlıkta Hitler' yeni bir ' Merkez Komutanlığı' "Türkiye'nin saldırgan AB D planın­
cileri gölgede bırakacak, daha kor­ (C E NTOM) kur duğu ve bunu ı Ocak daki yeri nedir? Generaller bu soruya
kunç bir savaşa gidebi leceklerini ı983'de eyleme geçirdiği açı klandı. açık bir ya n ıt vermekten kaçın ıyor­
açıkla dılar. Saldırganlık blokları, Söz konusu komutanlığın görevi, böl­ lar. Kamuoyunda 'çevik güçlere·•,
NATO'lar kurdular. Amerika' dan gede savaş eylemlerini ve manevrala­ nükleer savaş tehlikesini kamçılayarı
binlerce kilometre uzak yerlerde rını planlamak, elindeki 200 bin kişi­ AB D emperyalizminin girişi mlerine
savaş-saldı rı üsleri donattılar. Sayı­ lik 'çevik güç' adlı birlikleri, savaş­ karşı büyüyen tepkiYi yatıştırmaya
sız savaş ocakları tutuşturdular. ta ve bu arada a dı geçen ı9 ülkenin çalışıyorlar. Onlar, gerçek durumu
Gerici, halk düşmanı egemen çev­ içişlerine karışmak amacıyla kullan­ yansıtmaya çalışan Atatürkçü ve
relerin yar dımıyla Türkiye'yi de maktır. ulusal islamcı gazeteleri kapatıyor,
bu işlerin, NATO'ların içine sok­ "ABD, bu yeni ' Merkez Komu­ başta komünistler olmak üzere tüm
tular. Bugün Türkiye hem topun tanlığı' nı eyleme geçi rmekle, bölge­ barış yanlısı, yurtsever ve demok­
ağzında dır, hem bölgemizde ı9 mizde savaş hazırlığı yönünde yeni rati k güçleri yıldırmaya çalışıyorlar.
ülkeye "Amerika'nın çıkar bölge­ bir a dım atmıştır. Bu, AB D emper­ "AB D 'Merkez Komutanlığı' nın
sidir " diyen Regan'ları n elinde, bu yalizminin saldırgan politikasının eylem alanı, ülkemizin tüm Güney
ülkelere karşı bir top namlusudur. yeni bir kanıtıdır. Kuşkusuz bu U
ve G neydoğu komşularını kapsıyor.
Kopacak bir savaş, nükleer sa­ karar, ABD emperyalizminin dünya Bu komutanlık. AB D-Israil stratejik
vaştır. Türkiye'miz, halkımız niye çapındaki militarist hazırlığının, nük­ işbirliği anlaşmasından bağımsız
el için atom harmanlarında kül leer silahianma politikasının ve hege­ değildir. Bu komutanlık, Türkiye ile
olsun! TKP, tüm ulusal güçleri monyacı girişimleri nin bir halkası­ ABD arasında imzalanan bir dizi
böylesi bir yıkıma,AB D başlarına, dır. AB D emperyalist çevreleri, ülke­ an laş ma dan, topraklarımızdaki NA­
cuntanın kölelik p olitikasına karşı lerinden binlerce kil-ometre uzaklık­ TO ve Amerikan üslerini genişlet­
surekli örgütlü savaşa çağırıyor! taki tüm ülkeleri· kendi 'çıkar böl­ me girişimlerinden ete bağı"msız düşü-
gesi' ilan ediyor. Bölge halklarının .... Arkası 7. sayfada
2

PARTi YASA Ml
" Geçirdlğimiz deneyler, partinin sa­ daha da batıyordu. ikincisi, her türlü
vaş yoluna varlığını koymuş parti llle­ yumuşamaya, hoş görüye, sonuçta

Her ne kosolda
rin ve savaşkan ileri ci gençlerin müca­ partiye güvensizliğe mutlaka varacak
dele azmi, geleceğe tarihsel iyimser­ şüpheciliğe, 'şimdilik bir şey yapma­
llkle bakışları ve MK'nin çizdiği rota yalım, toparfanalım' anlayışına, 'bu
sayesinde, her ne koşulda olursa ol­ Iş burada biter' diyenlere karşı uzlaş­

olursa olsun
sun, sınıf savaşının yüriltülebileceğlni maz bir tutumıa, hatta sertilkle mü­
ve kazananın mutlaka Tilrklye i şçi caqele etmemizdi. Bütün yaptıklarını
sınıfı ve emekçi hal kım ız olacağını ve acaba taparlandık mı sorusunu bir
bir kez daha kanıtladı. arada düşünen a rkadaşlarımız hala
1982 yı lının .. . ayı ortalarında parti gibi gösterme çabalarını, SSCB'nin, var. Bunları ikna etmek bizim görevı­
örgütümilzU n partiyle bağı koptu. Da­ FK ö'nü yalnız bıraktığı propaganda­ miz.lkna da edeceğiz. Çünkü somut
ha doğrusu, dol aysız dlrektif alabile­ sını deşifre ettik. FKö'ne verilmek pratikte yaşıyor bu arkadaşlarımız.
ceÇıimiz, verdiğimiz kararıarı ııetebi­ ilzere bizim dışımızdaki ilişk i lerimiz­ Ama i nan çlarıyla bu somut pratiği
leceğimlz, yaptıÇıımız girişimlerı tar­ den 9 bin ı ira bağış topladık. 1 dealo­ blrleştiriP, 'acaba daha güçlenrnek
tışabileceÇıim�z bir kanal yoktu. Çün­ jik-politik eğitime ağırlık verdik. için biz ne yapmalıyız?' sorusunu sor­
kü, yeniden bağ kurulana kadar ... ay Sonra ' Cunta anayasasına hayır!' bel­ ma alışkanlıkları bugüne kadar olma­
süreyle MK'nln yenı açıklamaları, glsini ilişkilerlmize, yığın bağlarımıza mış. Bu anlayışı alanımızın birçok
yeni saptamaları, ideolojik-politik aji­ aktardık, kavrattık. TKP MK bildirl­ noktasında yıktık.
tasyon ve propaganda malzemeleri lerini çoğaltıp dağıttık. Cuntaya refe­ Bugün alanımızdaki her partlllde,
sürekli olarak bize ulaştı. Nasıl mı? randumda ağır bir darbe i ndi rmenin her Ilerici genç arkadaşta1 'örgilt ben
Radyonun yayınları bu açığımızı çok olanaklı olduğunu anayasa ile çelişki­ olduğum için var, ben örgütlü oldu­
ly'l kapattı. 1981 AÇıustosu sonrasın­ si olan her insana anlatıyoruz. De­ ğum Icin varım. örgütün eksikliklerı­
da, gerek kullanım, gerek yorum, mokrat kişilerle komiteier kuruyo-­ ni ben giderirsem, örgüt eksiksiz ola­
gerek ideolojik eğitim açısından ruz. Bildiriler dağıtıyoruz. Bizim ya-. caktır. Buna inancımıa, azmimle,
radyo yayınları çok iyi ve olumlu bir pımızdaki Insanlar sonueta dağınıklı­ enerjlmle katılmalıyım. Bir tuğla da
ivme kazanmıştı_ Bu ivmenin olumlu ğın gi derlldiğini, taparlanıldığını kav-­ benden' anlayışını, va da bu anlayışın
sonuçlarını biz 5 ay boyunca yaşadık radılar. Partlye olan güvenleri pekişti. nüvelerini görmek mümkün. özelllkle
,
yaşıyoruz. Parti radyomuz gerçekten Bize güç veren iki ana etmen vardı. ilerici gençler, bir partilinin deneyim­
de 'üst düzeyde bir yoldaş' olduÇıunu Birincisi, partimizin politik ç i zgisinin, ıerinden geçiyorlar. Yarının parti
bir kez daha kanıtlamıştır, kanıtla­ politik tahlillerinin yaşanan her gü­ kadroları olmaya azlmliler ve olacak­
maktadır. öncelikle bölgemizdekl, nün sonucunda doğrula nması, bunla­ lar da.
partimize yönelik polis operasyonu­ rın örgüt yaşamımızda daha derin bir Çevremizde partimizin politik say­
nun etkilerini silmeye yöneldik. Bu­ somutlanmasırıı getiriyordu. Ki bu gınfığının arttığını somut yaşamda
nun icin yoğun bir ideolojik-Politik bizim ideolojik olarak burjuva sınıfı­ yaşıyoruz. Bu.bize güç katıyor. Yaşa­
çalışma yilrüttük. na karşı güçlülüğümüzün göstergesiy­ sın TK P'miz!' '
1 Mayıs'la ilgili Atılım'ın özel sayı­ di. Çünkü o, bu sıralarda, çıkmazlara . .. Parti örgütü
sının baş yazısını coÇıaltıp da!;iıttık.
ı Mayıs kutlama toplantılarında bu­
nu okuduk. 6 adet toplantı düzenle­
Somut dersler
dik. Katılım çok yüksek olmadı. "Kızılırmak komtinistleri" adını verdiğimiz bu parti örgütünUn deneyimin­
Radyo yayınlarını çoğaltıp dağıttık. den, parti çalışması açısından önemli sonuçlar çıkıyor:
Bununla, öncelikle partililere, ilerici - Komünist, her koşulda çalışmayı, kendisini ve partiYi korumayı bilir,
gençlere, kadrolara, yığın çalışmala­ bilmelidir.
rında kullanacakları propoganda-aji­ - Radyo, günlük parti çalışmasına kan ve can veren değerli bir olanak,
tasyon malzemesi sağladık. Operas­ ideoloj ik-politil< birliği pekiştiren bir araçtır.
yonlar nedeniyle kendi önlemlerimizi - ideolojik netlik, demir devrimci disiplin. Partiyi güçlendirmenın ana
almayı öngördük. Fakat al mak Istedi­ halkası buradadır. Parti poli tikasını kavramak ve kavratmak, disipline
ğimiz basit önlemlere birçokları uyar­ sımsıkı uyma gereksinimini getirir. Partinin ldeoloJ lk, politik, örgütsel
ken, kimi parti Iller uymadı. Daha birliğini .sağlamak, sı kı ve gönüllil disi plin aracılığıyla olur.
doğrusu kendilerini uyduramadı. Ki­ - Savaş yeteneğini yitirmiş öğelerden arınırken, Partinin yenı kaynak­
misin! bıraktık. Bırakmak zorunday­ larına, gençlere, özelllkle de işçi gençlere yönelmek yaşamsaldır. Pro­
dık. Kadroları korumak birincil gö­ leter örgütçüler, proleter propagandacılar ve ideologlar yetlştlrmellylz.
revdi. Genç kardeşlerimiz, bir an bile - "örgüt ben olduğum 1 çin var, ben örgütlü olduğum Icin varım.", "Bu
yığın bağlarının aksamaması, örgüt tuğla da benden" anlayışı, parti kuruculu!;junun, parti çalışmasının ruhu­
Içi disipline katı bir biçimde uyuıma­ dur. Nerede bir yoldaş varsa,TK P oradadır.
sı gerektiğini çok iyi kavradıiar. - Yığınlaral Somut durum ve çalışma koşullarına uygun araç ve yöntem­
15-16 Haziran bildirisi çıkarttık. lerle yığınlaralYığın bağları olmayan bir parti komünist partisi değildir.
Sanıyoruz etkisi iYi oldu. Ayrıca 15- - Komünistler, her koşulda, her fırsatta, tüm barış ve demokrasi güçle­
16 Haziranla ilgili çok kısıtlı ve de­ rinin birliğini, tek cephesını örmek icin çalışıyorlar, çalışacaklardır.
neme olarak bir pullama yapıldı. Bu - Hangi koşul altında savaşırsa savaşsın, proletarya enternasyonaıızml,
arada daktiloyla yazılmış TK P MK' TKP'nin gözbebeğldir.
nin Mayıs 1982 Plenum raporu dağı­ - Yerel girişlmcillk, amansız saldırı koşullarında da partinin varlığı ve ge­
tıldı. ı Mayısta ve 15-16 Haziranda lişmesi icin önemli bir etkendir. Yeteneklerimlzl, çevremizdeki tüm ola­
Tl P'lllerıe ortak toplantı düzenledik. nakları, vargücümüzle değerlendirelim.
15-16 Haziranda bir yazı yarışması - Düşman her koldan, her yolla partlye saldırırken, özellikle partiye
açtık. Toplam 34 yazı geldi. özelllkle güveni sarsmaya, kadroların moralini yıkma�a özel bir önem verıyor. Düş­
ABD'ye yenı verilen üsler konusunda man TKP'ye, politik tahlilleri yaşanan her gün sonucunda doğruıandığı,
yaygın ve başarılı bir propaganda yığınların ç ıkar ve istemlerini dile geti riP çözUm yolları gösterdiği icin
yaptık. Dimltrof'un 100. yaşgününü saldırıyor. MK çevresinde safları sıklaştırmak, parti blrll ğlnl peklştlrmek,
politik Ilişkilerimize anlattık. lsrail'in kanımız, canımız gibi korumak, başarımızın anahtarıdır.
Lübnan ve Filistin halkına karşı sal­ - Kendinden hoşnutluk, komilnlstin Işi değildir. Eleştiri-özeleştiri, Lenin­
dırısını yaygın ı-ıropaganda lle protes­ cl partinin temel direğldlr. Partinin güçlenmeslnde, kadroların çelikleş­
to ettik. Gerici liğin FKö'nü terörist mesinde belirleyi ci bir rol oynar. ATlLlM
3

Dürüst gazetecilik
Milli (;oazete ı ı. kuruluş yıl dönü­
m ünde ayrı pollti k görüş ler den gaze­
tecilerin katıl dığı bir açık oturum
düzenle di. Cuntanın ağır baskı koşut ­
ları altında, basının en önemli sorun­
eAfşar KURAI\J -ISTANBUL
larının yüreklice dile getiril diği bu
açık oturum, dürüst gazetecilik ülkü­ nın mülkiyet ve ilan yoluyla tekelle­ gazetecilik hareketi bugün hangi
sünü yaşama geçirmek için savaşım rin denetiminde ol duğu ve emperya­ he defler çevresinde güçlenebilir?
veren basın emekçileri arasında olum­ list enformasyon tekellerinin güctü­ Hangi he defler geniş halk yığınlarının
lu yankılar uyan dırdı. münde bulunduğu Türkiye' de, T RT çıkarlarıyla çakışır·?
özgür ve dürüst gazeteciliğin önün­ içinde, basın ne işlev görüyor? Eksiksiz, tam basın özgürlüğü için,
deki engeller nelerdir? Oturuma katı­ Konuşmacılar şunları söylüyorlar: tutuklu gazetecilerin salıverilmesi için
lan gazeteciler bu soruya ortak "Türk basını, Türk kamuoyunu .• . savaşım! Emperyalist enformasyon
yanıtlar bul dular: yanlış yöne çekerek, yanlış yönlen­ tekeline karşı, yeni uluslararası enfor­
"Türkiye'de h içbir gazete özgür de­ direrek, dikkatleri başka tarafa çeke­ masyon düzeni için savaşımı Türkiye'
ğildir. Herşeyden önce devlet sınır­ rek, aldatma yoluna gitmiştir. Kaldı nin bu konudaki U N E S CO girişimle·
laması vardır. Devlet iki yoldan sınır­ ki, buna devletin radyo ve televiz­ rını desteklemesi ıçın savaşımı
lama getirir: ı . Yasalarıyla sınırıama yonu da katılmıştır." Gazete ve T RT çalışanlarının demok­
getirir. 2. iıan politikasıyla sınırlama "TV ile basın ortak ve elele hareket ratik yönetime katılma hakkı için
getirir... Türk halkının l ayık olduğu e diyor... TV, Türk insanını tama­ savaşımı Basındaki savaş kışkırtıcı­
anlamda bir basın özgürlüğü yoktur". men Ortak Pazar'ın peşine takmak lığına son vermek için savaşım!
" özel sektörün ilan baskısı vardır". istediği gibi, bununla da kalmıyor. Eğer basın emekçileri, basın örgüt­
"Gazete de çatışanlar ile gazete oku· Doğrudan doğruya o insanın lıayat teri bu he defler için savaşımiarını
yanların amaçları birbirine çok benzi ­ tarzını, algılayış biçimini değiştirme­ yük seltirlerse, cuntaya ve tekellerin
yor. Fakat patronun amacı hepsinden yi amaçlıyor. " baskısına karşı, doğru enformasyon
farklı •.. Patran açısından gazete, kar Bu açık oturum da da görüldüğü isteyen, gerçekiere susamış olan hal­
amacıyla kurulmuş bir işletmedlr. " gibi, ülkemizde muhabirinden tashih­ kın des{eğini yantarında bulacaklar­
"Türkiye'deki yük sek tirajlı basın çisine, sayfa sekreterinden T RT çalı­ dır.
aslın da bağımsız değildir. Dış basının şanına ka dar, dürüst gazetecilik yap­ Partimiz, tüm iıtegat basın organ­
içerdeki uzantısı dır ..• düşünce açısı n­ mak isteyen çok sayıda basın emek­ larıyta ve tegal basın da elde edeceği
dan bir bağımsıztık yoktur. " çisi vardır. her olanakla, öz gür, dürüst ve ulusal,
Basın özgürlüğünUn olmadığı, bası- özgür, dürüst ve ulusal, halkçı bir halkçı gazetecilik Için çaba göste­
reniere destek olmalıdır.
Yazımı bitirirken bir noktaya daha
YASAYAN SOSYALiZM değinmek istiyorum.
a çık oturum, antH;ovyetızmin ilerici,
Söz konusu

Niçin sald1rs1n? y..ırtsever


etkin ol duğunu
gazeteeller ü zerinde
da gösterdi. Bunlar,
hala

örneğin Türk basınının"Afganistan'


ABD yönetimi sosyalist ülkelere karşı uzatmalı bir nükleer savaşa hazır­
daki Sovyet işgali"nden yeterince söz
lanıyor. Sal dırgan bir savaşa ancak emekçilerin bağazı sıkılarak hazırlanılır.
etme di ği nden Yakındılar.
AB D' de ı 982 sonunda işsiz sayısı 12 milyona çıktı. " US News and World
Oysa, şunu görmeleri gerekiyor du:
Report" dergisi başyazarı Marvin Stone, AB D'nin 1983'e nasıl girdi ğini
Gerek Afganistan konusunda, gerekse
şöyle anlatıyor: "Milyonlarca insan işsiz, birçoğu evsiz barksız ve aç.
öteki konular da, sosyalist ülkelere
Kepenkler i bir daha açıtmamak üzere inen dük kanların, kapısı kapanan
ilişkin "haber" ve "yorum"tarın
fabrikaların sayısı artmaya devam e diyor. Ne işçiler, ne de iş a damları,eko­
kaynağı, kendilerinin de karşı çıktık­
nominin cantanacağını, durumun iYileşeceğini umamıyorlar".
ları emperyalist haber ajansları, ciA.
Halkın ekmeği kısılma dan savaşa hazırlanıtamaz. Sovyetler Birliği'nin
"Papa'ya suikast" olayında basının
politikası yalnızca halkın genliğini sürekli artırmaya ve barışı korumaya
bunlar tarafından antl-sovyetik yönde
yöneliktir. Eğer Sovyetler Birliği saldırgan olsaydı, savaşa hazırlansay dı,
nasıi güdüldliğü hi çbir gazetecinin
halkına aşağıdaki tabloda gösterilenleri sağlayabilir miy di?
gözünden kaçmış olamaz. ABD yöne­
timi dünyayı bir nükleer savaşa sürük ­
1940 ı 965 ı 970 ı 975 ı 980
lemeye çabalarken, halkımızı nük leer
Gerçek gelir artışı (194o= ı ) - ı- 3,0 4,0 4,9 5,8
bir savaşın yoke dici sonuçları ve
Ortalama aylık gelir (ruble)
tehlikenin kaynağı konusunda aydın­
en düstri de 34, ı ıo4,2 ı 33, 3 ı 62,2 ı85,4
latmaktan ısrarla kaçınan Türk bası­
tarımda 23, 3 75,0 ı o ı ,o ı 26,8 ı 49,2
2 nı, Vaşington'dan düğmesine ba­
Kentte kişi başına konut (m ) 6,5 ıo,o 11,0 ı 2,0 ı 3,0
sılınca "gökten tepemıze yağacak
ı o bin ki şiye düşen doktor 7,9 23,9 27,4 32,6 37,2
Sovyet Kozmos uy dusunun nükleer
ı o bin kişiye düşen hasta yatağı 40 96 ı o9 ı ı8 ı 25
parçaları" masalları na nasıl sarıl dı? O
öğrenci sayısı (milyon) 47,6 7 ı ,9 79,6 92,6 ı oo,2
nedenle, bu ajansların, sosyalist ül­
Yüksek öğrenimdeki öğrenci
sayısı (milyon) k elere ve bunların politikalarına iliş-·
0,8 3,9 4,6 4,9 5,2
kin " haber"lerlne de kuşkuyla yak­
laşmak gen:ikmiyor mu? Bu konular­
Emper ya! Ist propaganda, "Sovyet e konom Isi zayıftır, Sovyetler Birliği
daki gerçekleri araştırmak ve okuyu­
bu nedenle saldırgan, i şgalci amaçlar taşımak zorun dadır" görüşünü öne
cuya lletmek de dürüst gazeteciliğin
sürüyor. AB D, " Ç evik Kuvvetleri"ni de, bu gerekçenin ar dına glzlenerek
gereği değil mi?
Ortadoğu•ya, ülkemiz topraklarına getiriyor. Batı Alman Frankfurter 1

Allgemeine Zeitung gazetesi, ı o Ocak ı 980 günü, CIA uzmanı He.nri Row­
en'in " hizmete özel" bir gizli raporunu yayınladı. Bura'da şöyle deniyor: TKP'nin Sesi'ne kulak ver!
"Bize göre Sovyetler Birliği'nde ekonomik yıkım, ulusal gelirde gerileme
uzak bir olasılık olarak bile söz konusu değildir. Sovyetler Birliği dünyanın
Hergün saat 5'de 25m, 11820kHz
'
en ken dine yeterli en düstri ülkesidir. Bu ülke,çok büyük sayı da iYi eğitll­ Saat 7, 9, ll, 13, 1 7 , 19'da 3lm ,
miş iŞ!JHeitnü, son derece büyük yeraltı zenginliklerine, petrol, doğal gaz 9585kHz Saat 21, 23, 01'de 49m
kaynaklarına, madeniere sahiptir, yüksek düzeyde endüstrileşmiştir. Dışa­ 6200kHz Pazar günleri bunlara ek
lım bile yapmadan bu güçlü durumunu koruyabllme yeteneği tüm ülkeler­ olarak Saat 15 'de 31 m 9585kHz
den daha büyük tür!"
4

• •• •
Sorumlu kin1?
LENIN KO$ESI-----, çöken
Diyarbakır'da
bir
yüze
apatımanın
Yakın
altında
yurttaş
can

Antimilitarist propaganda v erdi.


Yaralıları n
Bir hafta
c ıkarılması
boyu,
sürdü.
ölülerin,
1 nllti­
V.i.Lenln 1907'de yazdığı "Anti-mi litarist propaganda ve Sosyalist ler, haYkırışlar, ağlama sesleri bir­
işçi Gençliğin Birlikleri" makalesine (bak.V.I.Lenin, Eğitim Politikası biri ne karıştı. -20 derecenin altında
ve Pedagoji üzerine, c.253-255, istanbul, 1977) şöyle başlıYor: "Ştutt­ yaşlı, genç,çocuk ölüleri sırarn sırarn
gart Uluslararası Sosyalistler Kongresinde, bilindiği gibi, mi litarizm sorunu sıralandı. Ardından Istanbul Toz­
ve bununla ilgili olarak anti-militarist propaganda sorunu da tartışıldı. koparan'da C ökme tehlikesi görülen
Kongre'nin, burada alınan kararda, diğer şeylerin yanısıra 'işçi sınıfı bir konut boşaltıldı. 370'1 aşkın
gençliğinin, halkların kardeşliği ve sosyalizm ruhu içinde yetiştirilmesi yurttaş sokağa atıldı. Nereye gitsindi
ve sınıf bilinciyle donatılması için çalışmayı ' emekCilerin görevi olarak insanlar bu soğukta, nereye sığınsın­
kabul ettiği belirtiliyordu. Kongre, orduyu, egemen sınıfların elinde iste­ dı? Ellerini yarvarır gibi açmış
dikleri gibi kullandıkları ve her zaman halka karşı çıkarabilecekleri kör bir anaların, çocukların resmi çıktı ga­
alet olma durumundan çıkarmanın çaresini burada görüyor. zetelerde .• .
"Hizmet görevini yapmakta olan askerler arasında propaganda Calışma­ TMMOB 'Ye bağlı 1 nşaat Mühendis­
ları çok güç ve bazen de olanaksızdır. Kışla hayatı, sıkı bir gözetim, Izin­ leri Odasının, Mimarlar Odasının teh­
Ierin sınırlılığı, dış dünyayla ilişki kurmayı son derece güçleştirir; askeri likeyi çok önceden haber veren
disiplin ve anlamsız eğitim, askerleri korkutur; askeri üst makamlar, 'sira­ uyarılarına sayfalarında tek bir satır
dan adam'ın kafasından her türlü canlı düşünceyj, her türlü insani duy­ bile yer vermeyen burjuva basınında
guyu çıkarmak, o nu kör bir itaatle, 'iç' ve 'dış' dilşmanlara karşı anlam­ bu arada öyle haberler çıktı ki ,
sız ve vahşi bir nefretle dolu olarak yetiştirmek için her şeyi yapar ... milyonlarca yurttaş dehşet iCinde
Alıştığıortamdan koparılmış, yalnız, cahil, korkutulmuş, kafasına dış kaldı. Hepsi de yetkili ağızlardan.
dünya üzerinde zorla en barbarca .düşünceler sokuln:ıuş olan askerle bağ Halkı bekleyen tehlike ortaya dökül­
kurmak; aile ya da arkadaş çevresinde yaşayan ve onlara ortak çıkarlarla dü. Kuşkulu 500 bin binanın her
sıkı sıkıya bağlı bulunan, aynı yaştaki asker olmayan gençlerle bağ kur­ an çökebileceği, 10 milyon kişinin
maktan çok daha güçtür. i şçi gençliğin icindeki anti-milltarıst propagan­ bu tehlikeli binalarda oturduğu, 20
da, heryerde parlak başarılar vermektedir. Ve bu, çok büyük önem taşı­ bin korsan müteahitin olduğu, Anka·
maktadır. Bilin eli bir sosyal-demokrat ol arak orduya giden Iş çi, iktidar ra 'da yaklaşık 1 milYon kişinin
sahiplerı ici n kötü bir dayanaktır." yaşadığı 50 bin gecekondu ve kaçak
Lenin daha sonra sosyalist gençlik örgütlerinin bu konudaki görevlerini yapının bir depremde kağıt gibi bir·
ele alıyor: "Elbette gençlik birliklerinin baş amacı, öz eğitimleri ni ve kendi biri üzerine yıkılacağı, Eskişehir
içinde bÜtünlüğü olan açık bir sosyalist dünya görüşünün oluşmasını sağla­ SSK konutiarının, hatta tüm Zon­
maktır. Ama gençlik birlikleri, bunun yanısıra, pratik çalışma da yapmak­ guldak'ın çökme tehlikesi içinde ol·
tadırlar. Çırakların· durumunun düzelmesi için savaşım vermekte, bunları duğu vs ...
Işverenler tarafından ölçüsüzce sömürillmekten korumaya çalışmaktadır. Gel işmiş, gelişmemış tüm kaplta·
Sosyalist işCl gençliği birlikleri, anti-militarist prapagandaya daha fazla list illkelerln yarası oian konut so­
zaman ve dikkat ayırmaktadırlar". "Tek Ifadeyle, askere gidenlere bilinç runu, ülkemizde kangrenıeşmiştir.
v ermek Için, onların, kışlada her türlü araçla beyinlerine doldurulmaya Devletin bugüne dek planlı bir ko·
calışılacak olan fiklrlerin ve duyguların zararlı etkisini önlemek iCin her nut programı olmamıştır. Konut ya­
şey yapılmaktadır". pımı, başı bozukluğun, kontrolsüz­
Sosyalist gençlik örgütlerinin çeşitli Avrupa ülkelerinde uyguladıkları lüğiln, vurgunculuğun alanı olmuştur.
eylem ve propaganda yöntemlerini anlatan Lenin, yazısını şöyle bitiriyor: Cunta, 1981 yılının Temmuz ayın·
" •.•ordu kimin yanında olacaktır? Sosyalist Işçi gençliği, bütün enerjisiyle da kendisinin çıkardığı Toplu Konut
ve gençliğe özgü dinamizmizyle, onun halkın yanında olması için çalış­ Yasası' nı sonuçta kendisi engellemiş·
maktadır." tir. Devlet bütç esinden ayrılması
gereken yüzde 5 oran, yan ı 130
mııyar liranın ancak 24 milyarı

ivedi sendikal hedefler ayrılmış,


Yarı
bunun
ödenmiştir.
da yalnızca 6 mil­
Yapıcılık
alanlardaki tekeller ve onların boya­
ve bağlı

eMehrnet YAVUZ lı basındaki savunucuları, şimdi ko­


Cunta, anayasasındaki yasakları da­ den ilişki kuramamayı kabullenmiş­ nut sorununu öne sürüp, devletin
ha da dallandırıp budaklandıran yeni tir. lO yıl işçilik yapma zorunluluğu­ kendilerine yeni olanaklar sağlama­
yasaları çıkartmaya hazırlanıyor.Bun­ na ses çıkartmayarak, ancak cunta· sını istiyorlar. Cuntanın zaten hiç­
ların çıkartılmasını, kendi izin vere­ nın izin verdiklerinin sendikacı bir soruna çözüm getiremeyecek olan
ceği partilerden ve kendi sapta­ olabilmesini benimsemiştir. Böylece, Toplu Konut Yasası'nı bile işlemez
yacağı yöntemlerle oluşacak parla­ Türk-Iş yönetimi kendini, kanacak duruma sokmaya çalışıyorlar.
mentoya bile bırakmaktan korkuyor. yeni yasakların ayrıntıları üzerinde Konut yapımında devlet öncülüğü,
Cuntanın yasakları böylesine halk cuntaya fikir bildirmekten öteye gl ­ yapıların sıkı denetimi zorunludur.
düşmanıdır. Bu yasak yasaları arasın­ demeyen bir duruma sokmuştur. Devlet her yurttaşa başını sokacak
da sendikal yaşamla ilgili yasalar Oysa işçiler, baştan beri, cuntanın ucuz bir ev sağlamakla Yilkilmlildür.
da var. yasaklarnalarına karşı koydu. Dire­ ölüm silahları Icin ayrılan paralar,
Sendikal yasakların daha da kat­ nişler yaptı. Bunlar az sayıda ve niçin konut yapımı Icin, halk iCin
merıen dirilmes i Tilrk-1 ş yönetimin in sınırlı amaçlar içindi. Ama, cunta kullanılmasın? Susup oturmanın, ölü·
huzurunu kacırıyor. "YHK aradan baskısına karşı gerçekleştlrildller. lerı m ız e ağıt yakman ın zaman ı de­
çekllsln" diYor. Bu, herkesi n katı­ Ardları kesilmedi. Kimisi başarıya ğildir. Başımıza evıer ne zaman
ıaca!:jı bir istemdir. Ama, cuntanın ulaştı. Bunun yanısıra, lşçl!er, cun­ çökecek diye ml bekleyeceğiz? Ko­
anayasasına "evet" diyerek, Türk­ tanırı yasakları altında da, hakla­ nut sorununda demokratik örgütlerin
Iş yönetimi ta baştan kendi elini rını legal savunmanın örneklerini yaptıkları olumlu önerllerin gerçek·
kolunu ba!:jlamıştır. Sendikaların bur­ verdiler. Faşist yanlısı Genel Müdü· leşmesı ıcın sesımızı yükseıtmellYiZ.
juva devletinin denetiminde olma­ re karşı iPI i k fab ri kasında yapılan K omünistler, halkımızın "devlet eliy­
sını, politika yapmalarının yasaklan­ direnişi desteldedikleri gerekçesiyle le planlı, sağlam, sa!:jlıklı konutlar"
masını, yığın örgütleriyle hiçbir tilr- �Arkası 6.sayfada savaşımını n yanında olacaktır.
�----- ---- ��--- 5
bir sorumluluk duygusuyla,şunu söylüyor: MGK

Varsova Ant1asn1asl'n1n önerilerine Varşova Paktı'nın kendisine yaptığı önerilere oiumlu


bir yanıt vermek zorundadır. i şin şakaya gelir yanı

olumlu vamt zorunludur yoktur.


keti
Reagan' ların
ateşe atmaktır.
peşinde
Sorun var
sürüklenmek,
olmak, yok
memıe­
olmak
Varşova Antiaşması üyesi ülkelerin 5 Ocak 1983 sorunudur. Nük leer savaşla oyun olmaz.
günlü son öneri paketi, dünya barışının korunması TKP ülkemizin geleceğine ilişkin derin kaygılar
için, günümüzün bu en önemli, en birincil sorununun duyuyor. Bu kaygılar bugün Atatürkçü çevreler den
çözümü için, yeni büyük olanaklar yaratıyor. Şimdi ulusal islam hareketine kadar çok geniş güç
, lerce pay­
sıra N ATO üyesi ülkelerin yöneticilerindedir. Eğer laşılıyor.Halkımız ABD emperyalizminin bencil çıkar­
bunlar sosyalist ülkelerin, karşılıklı askersel güce ları için, el için nük leer ateşlerde yanmak istemiYor.
başvurmama anlaşması önerisini ve bununla bağlı Ankara, sosyalist ülkelerin barışçı önerilerine hemen
öteki önerileri benimserlerse, gezegenimiz üzerindeki olumlu yanıt ver melidir.
nükleer savaş bulutları dağıtılabilir. Tüm devletlerin Zindanlardaki barışseverler, yurtseverler hemen
güvenliğini ve dünya barışını güvence altına alacak şalıver i ı m elidir.
biçimde bir nükleer silahsızlanmaya gidilebilir. Tam ve Barış i stemini haykırmanın önündeki tüm anti­
genel silahsızıanmaya, yeryüzündeki tüm savaş ocakla­ demokratik engeller hemen kaldırılmalı dır.
rının sön dürülmesine geçilebilir. Hal kım ız , savaş kundakçılarının eline yapışabii­
NATO başları, Türkiye'deki N ATO'cular, N ATO'nun rnek için özgür olmalıdır.
saldırgan olmadığını, savunma örgütü olduğunu öne TKP, tüm yurttaşlarımızı barış için aktif Çabalara
sürüyorlar. Ne ki, Varşova Antiaşması devletlerinin girmeye, örgütlenmeye, sesini yükseıtmeye Çağırı­
karşılıklı saldırmazlık paktı önerisine yanıt vermi yar­ yor. Nükleer bir savaş yazgı değildir, önlenebilir.
lar, yanaşmıyorlar ... Sosyalist ülkelerden, ABD kongresinin içine kadar
...TKP, ülkemizin yazgısını zorla ele geçirmiş olan uzanan barış hareketi yanımızdadır. Eğer vargücümüzle
M GK'ni yasal bir yönetim olarak tanımıyor. TKP, barış için savaşıma atılırsak, Türkiye'mizi Amerikan
cuntanın en ağır, en barbar saldırılarıyla karşı karşı­ çılgınlarının elinde yok olmaktan kurtarabiliriz.
yadır. Buna karşın T K P bugün, tüm halkımızın yaşam Yitirilecek zaman kalmadı!
hakkını, ulusal varlığımızı korumak kaygısıyla, derin 20 Ocak 1983 TK P MK

Neden politik af?


Gazetelerde gün geçmiyor ki, yeni bir hapishane yapı­
mından ve açılışından söz edilmesin.Bu, demokrasiye geç­
tiğini söyleyen bir ülkede ne menem bir demokrasiye gl­
dildiğini en çıplak bir biçimde ortaya koymakla kalmıyor.
Hapishanelerdeki sıkışıklık gerekçesiyle genel af isteyenıe­ elşı k YEN iCE
re cuntanın çözüm yolunu gösteriyor. Yanıtı oluyor. tir. Terörün gerçek kaynağının suçlularının üzerine
Genel af, "hapishane yetersizliği" olduğu, kader kur­ gitmeyen cuntaya yardımcı olmaktır.
banıarının affı gerekli olduğu içi n değil, demokrasiye Terörün gerçek merkezlerinin bulunmasını, cezalandırıl­
geçişin zorunlu bir önkoşulu olduğu ıçın gereklidir. masını ve hiç bir biçimde affedilmemesini, hiç kimse
Bir avuç faşist elebaşı dışında tüm politik tutuklula­ komünistlerden ve bu gün politik Genel af isteyen demok­
rı kapsayan bir genel af için savaşım, tüm demokrat­ ratlardan fazla savunduğunu söyleyemez. Generaller,
ların boynunun borcudur. sıkıyönetim komutanları, 12 Eylül öncesinde terörizmin
Birincisi, demokrasiye geçişten söz ediliyorsa, bu, tırmanışını "seyrederken ", vargüçleriyle terörizme karşı
varolan rejimin demokratik olmadığının en açık itira­ po! itik ve ide oloj ik savaş yürüten komünıstler, bugün
fıdır. Demokratik olmayan bir rejimde işkencehane­ terörizmin gerçek sorumlularının üzerine gitmeyen,
lerde düzenlenen ifadelerle, güdümlü mah kernelerde ve­ MH P elebaşlarını salıveren cuntacı generallerin binlerce
rilmiş . kararlarla zindana atılanların salıverilmesi, reji­ genci zindanda tutmasına, gençleri idam etmesine kar­
min değişip değişmedi ğini n temel bir ölçütüdür. Demok­ şı çıkıyorlar. Biz politik genel af isterken, terörün ger­
ratik bir rejimde, demokratik olmayan bir rejim koşulla­ çek suçlularının bulunmasının yolunu da gösteriyoruz.
rında zindana atılanların orada kalması akıt almaz bir çe­ Bunun için, herşeyden önce MH P davası, ordu ve devlet
lişkidir.Yurtseverıerin, demokratların, barış savaşçılarının, içi ndeki tüm uzantılarına doğru derinleştirilmelidir.
sendikacıların, komünistlerin suçsuz ve kanıtsız zindanda ı Mayıs 1977 ve K. Maraş
kıyımı davaları, uluslararası
tutulduğu bir rejimde, barışı, demokrasiyi, emekçi boyutları olduğu kesinlik kazanan A.ipekçi davası yeni­
haklarını özgürce savunma hakkı tehdit altındadır. den ve gerçekten açılmalıdır. Gözler ülkemizdeki dünkü,
1 kincisi, adaleti savunan, sağduyu sahibi her yurttaş, bugünkü cl A ajanlarına, bunların eylemlerine, ordu ve
"Teröristleri affedelim de gene terör azsın mı" demogo­ MiT içindeki uzantılarına çevrilmelidir.
jisiyle binlerce demokratın zindanda tutulmasına karşı Onbinlerce terörle ilişkisiz demokrat zindanlarda tutuı­
çıkmak zorundadır. Bugün politik genel affı savunma­ dukça, bu karanlık güçler ortaya çıkarılıp, etkisizleştirile­
mak, zindandaki tüm demokratları terörist olarak kabul mez. Teröre sürüklenmiş, bulaştırılmış genç insanlar
etmek, bu görüşü onaylamak demektir. Kim terörist? içerde tutulsa da, ülkemizin başında terörizmin Demokiesi
Cuntanın "adaleti " bunu nasıl saptıyor? Çünkü ne işken­ in kılıcı gibi salianmasına son verilmez. Yalnızca ABD ve
cehanelerde alınan lfadelere bakarak, ne de yargılandık­ yerı i işbirlikçilerine isted ikieri gün ve b içimde terörizmi
ları maddelere göre bir ayrım yapmak olanaklı değildir. yen iden hortlatma olanağı verilmiş olur.
Terörle ilişkisi iddia edilsin edilmesin, herkes aynı madde­ 12 Eylül öncesi terör dalgası yükselirken, Demirel'ler
lerden, 141-142-146. maddelerden hüküm glymekte. suçu 12 Mart sonrası çıkan afta bulacağına, hükümet
Di SK yöneticileri de, terörist eylem !ere karışanlar da, ortağı MHP' nin, cl A'nin, kontrgerillanın eylemlerine
idam istemiyle yargılanmaktadırlar. Cuntanın savcı ve çevirseydi, 12 Eylül öncesi varılan o kanlı terör ortamı­
yargıçları, 146. maddeden yargılanan onbinlerce tutuk­ na varılmazdı.
lunun tümünün terörist olduğunu kanıtıayacak hiçbir Bir avuç MH P elebaşısı dışında tüm politik tutuklulara
inandırıcı hukuksal kanıt gösteremiyorlar. Bu nedenle, af, yalnız zindanda eşi, evladı, kardeşi olanların değil,
yalnızca teröre doğrudan bulaşmamış olanlar affedil­ tüm halkımızın davasıdır., Politik tutukluların özgürlüğü
sin demek, hukuksal açıdan da, vi cdani açıdan da ola­ istemi ancak geniş yığınlara mal olduğu zaman, onların
naksızdır. Bir avuç faşist elebaşısı dışında tüm politik savaşımıyla başarılabilir. Politik genel af için savaşım,
tutuklular serbest bırakılmal ıdır. demokrasiye geçiş için, bir daha 12 E ylül ön.cesi terörün
üçüncüsü, böylesi bir genel affı savunmak, ülkemizde hortlamaması, terörün gerçek suçlularının bulunma­
terörün gerçek suçluları ve kaynağı konusunda dünya­ sı için zorunludur. Demokras i isteyen, te röre düşman
nın ve. halkımızın kandırılmasına alet olmaktır. Terörü olan halkımızın, politik genel af istemine sahip çıkacaktır.
besleyen sosyo-ekonom ik 'koşulları, onu kışkırtan ciA ve Yeter ki biz halkımıza, cuntanın, gerici güçlerin demago­
MiT'i, Kontrgerilla'yı yok saymaktır. Onları affetmek- jllerine karşı gerçeği gösterebilelim.
6

Gençliği korumak ona


tanın Türkiye'yi boylu boyuna bir
savaş tehlikesine sürüklediği koşullar­
da, NATO'nun en antidemokratik

yol göstermek
ordusunda asker olmaya gidiyorlar.
Orduda gençler yoğun bir antisov­
yetizmle, antikomünizmle, şovenizm
ve militarizmle zehirleniyorlar.
Komünist, ilerici gençler işçi, köylü
eN. GÜREL gen çleri, öze llikle i şçi gençleri,
Komünist, ilerici gençler, cuntanın klüpleri kurmaya yöneltilip, silahlan­ NATO'culuğun, Amerikancılığın pro­
tüm baskılarına karşın, savaşımiarını ma yarışına karşı uyarılamaz mı? pagandasının yapıldığı orduya hazır­
başarıyla sürdürüyorlar. önlerine, K ültür, sanat, tiyatroyla ilgilenen lıksız yollayamazlar. Askere gidecek
gençliğin en geniş kesimlerini birleş­ gen çler, barış özlemin in ateşii propa­ gençlerin antimilitarist, antiemper­
tirmek, gençliğin savaşımını işçi sını­ gandacıları olamazlar mı? Mizah yalist bir ruhta eğitilmesi için aji­
fının devrimci savaşımıyla bağlamak dergilerinde görüyoruz. Amatörce tasyonda, propogandada, eylemde
görevini koyuyorlar. Yayınını aralık­ barış karikatürleri çizen binlerce her çabayı harcamak, bugün belir­
sız sürdüren "ileri" gazetesi bu genç var. Niçin binlerce barış yan­ leyici bir önem taşıyor. Eğer aske­
savaşımı güçlendiriyor. lısı müzi kçi, sporcu da olmasın? re gidecek gen çler, AB D yöneti­
Egemen güçler, cunta, gençliğimize N ükleer bir savaş tüm d iskotekleri, mi nin, onlarla bağlaşan generallerin
karşı eşi görülmedik, barbarca bir spor sahalarını, kağıt-kalemleri yok hang i ger çek amaçlar i çin savaş
saldırı yürütüyor. Kapitalist bunalım edecek değil mi? istediklerini öğrenirlerse, kimse Türk
en çok gençleri etkiliyor. Genç eme­ Barışsever, ulusal bir kültürün, müzi­ ordusunu barışın ve ilerlemenin üze­
ğin sömürüsü alabildiğine yoğunlaşı­ ğin, spor hareketinin vb.'r1in genç­ rine sürmeye kalkışamaz. Askere
yor. Işsizlik gençlik içinde veba lik içinde yaygınlaşması, gençliği yoz­ giden proleter, bugün an büyük yurt­
gibi yayılıyor. Eğitim olanakları da­ laşmadan koruyacağı kadar, geri­ severliğin, en büyük kahramanlığın,
raltılıyor. Eğitim işkence durumuna ciliğin bu silahlarını bir bumeranga her şeyi göze alarak, barış ve yumu­
sokuluyor. özgür düşünce yasaklanı­ çevirmeyi de sağlayacaktır. şama yanlısı görüşleri savunmak ol­
yor. Gençliğin yaşam sevinci, umut­ Gençlik için, "sol" serüvencilikte, duğu bilinciyle donanmış olarak yola
ları boğuluyor. ya da dinsel ideolojide bir çıkış çıkmal ıdır.
Komünist, ilerici gençler bu koşul­ yolu arama eğilimlerini de, cunta­ Tüm bunlar için, her gençlik ke­
larda işçi, köylü, öğrenci gençle­ nın baskıları, artan savaş tehlikesi ve simine somut seslenmek, her kesim­
r in yaşam koşullarına, sorunlarına derinleşen ekonomik, sosyal buna­ le canlı bir diyalog kurmak gereki­
ayrı ayrı eğilmek, onların güncel lım kışkırtıyor. Komüni st gençler; yor. Her gün daha çok sayıda genci
istemlerini ele alıp genelleştirmek bu ger çekten "ka çı ş "ın her türüne g
barışın propa aiıdacısı, ajitatörü yap­
için çalışıyorlar. Gençlerin günlük ilkesel olarak karşıdırlar. Ama onlar, mak gerekiyor. Partinin barış pro­
savaşımlarının en ön sıralarında yer her zaman böylesi eğilimler için­ pagandasını, gençliğin koşullarına u­
alıyorlar. Amaçları, gençliğin içinde deki gençlerin de olumlu, yurtsever yarlamadan, her bir kesimin somut
biriken haklı öfkeyi yapıcı kanalla­ yanları olduğunu, bu öze sahip çıkar, ilgi ve duygularıyla uyumlaş­
ra akıtmak, gençliği burjuvazinin çıkmak gerektiğini biliyorlar. Birey­ tırmadan bunlar başarılamaz. Bu gö­
yozlaştırıcı tuzaklarından korumak, sel şiddetin büyüsüne kanmış gen­ revi, yalnızca gençlik i çinde çalışan
onun savaşımına politik bir öz ka­ cin özverisini, nükleer şiddete karşı komUnistler yerine getirebilir.
zandırmaktır. Bugün, barış için sava­ savaşıma yöneltmek gerekiyor. isıa­ Gençliğe iş, okul, kitap, bilim,
şımın güncel istemiere ulaşmak için mın barışçı, dostluk yanlısı yanla­ spor sahası,. kitaplık, doktor, ilaç,
ne denli zorunlu olduğunu, savaş rından yola çıkabilecek dindar genç­ hiç, hiç birşey vermeyenleri n, onu,
tehlikesine niçin karşı koymak gerek­ le barış hareketinde birleşrnek ola­ AB D emperyalizminin bencil çıkar­
tiğini· en geniş gençW< kesimlerine naklıdır. Bunlar, kolay olmasa da, ları ve kendi çağdışı erklerinin
kavratmak görevi öne çıkıyor. ger çekieşebilir hedeflerd ir. Savaş en sürmesi uğruna savaş ateşlerinde kUl
Baskılar, somut yaşam ayrı poli­ önce gençleri yok edecektir. Genç­ olmaya göndermesine izin vermeyece­
tik görüşlerden gençleri birbirine yak­ leri korumak en başta komünistle­ ğiz. Gençliği korumak, ona yüce
laştırıyor. Komünist gençlerin öteki rin görevidir. ülkeler uğrundaki savaşımında des­
sol akımların yandaşlarıyla, Atatürk­ Gençler asker oluyorlar. En başta tek. olmak için komiinistler her
çü, CHP'Ii, M S P'Ii gençlerle diyalog­ da işçi, köylü gençler. Bugün cun- çaba yı gösterecektir.
ları gelişiyor. Gençler, güncel sava­
şımlarda
lar. Şimdi
birbirleri ne
somut
omuz
hedef,
veri yor­
gençliğin
ivedi sendikal hedefler
bu geniş güçlerinin, ABD 'yöneti­ Başı 4.sayfada egemenliği gerçekten temel alan bir
minin körilkiediği ve ülkemizi de bir cuntanın işten attığı 240 Tariş parlamento tarafından çıkartılabilir.
nilkleer mezarlığa döndürecek olan zeytinyağı fabrikası işçisi, ihbar ve Şimdi ivedi olan, cuntanın yeni
savaş tehlikesine, AB D "Çevik güç­ kıdem tazminatlarını almak için sendikal yasalar çıkartmasına karşı
ler"ine karşı birleşmeleri olmalıdır. izmir iş Mahkemelerinde topluca çıkmaktır. Cuntanın koyduğu tUm
Bunun başarılması genel olarak barış dava açtılar. 3 bi ni aşkın Yol-iş yasaklar kaldırılmalıdır. 274-275
hareketine büyük bir ivme kazan­ üyesi emekli Karayolları işçisi, kıdem sayılı yasalar ve 12 Eylül 1980'
dıracaktır. Gençlik hareketinin böyle­ tazminatına cuntanın koyduğu tavan den önceki iş yasası kısıtlamasız
si derin bir politik öz kazanması, yüzünden ödenmeyen hizmet ikrami­ derhal uygulamaya sokulmalıdır.
gençliğin en geniş güçlerinin demok­ yelerini almak için, Maliye Bakanlı­ YHK kaldırılmalı, grev serbest olma­
rasi ve ilf'rleme savaşımındaki bir­ ğını topluca dava ettiler. lıdır. DiSK yöneticileri ve tutuklu
liğinin anahtarı olacaktır. Barış sava-. Cuntanın 12 EylUl'den bu yana sendika g'örevlileri derhal serbest bı­
şımı, geniş gençlik yığınlarının köklü koyduğu sendikal yasak ve kısıtla­ rakılmalıdır. Di SK, ona bağlı ve di­
dönüşümlerin zorunluğunu kavra­ maların hepsi kaldırılmalıdır. Bu ğer tüm sendikalara açilan dava­
masına yardımcı olacaktır. yasakları getiren cuntanın, yeni sen­ lara son verilmelidir. Di SK ve kapa­
öteyandan politikayla ilgilenmeyen dikal yasalar adı altında yeni ya­ tılmış tüm sendikal örgütler açıl­
gençleri de barış savaşımına kazan­ saklar dayatması kabul edilemez. malıdır. Bunlar, tüm işçilerin, i şçi­
mak gerekiyor. Bu olanaklıdır. Pop işçinin çıkarlarını koruyacak yeni lere hizmet etmek isteyen sendika­
muzıgı yapan gençler, barış için sendikal yasalar, ancak tü m poli­ cıların çevresinde birleşebilecekleri
müzik yapmaya özendirilemez mi? tik akımların, partilerin katılacağı ivedi hedeflerdir.
Maçtan maça koşan geAçler spor özgür bir seçimle oluşacak ulusal
7
ilerici güçleri gericiliğin bu halk

Mustafa Suphi 100 vas1nda düşmanı ideoloj ik


k oymaya çağırıyor.
saldırısına karşı

IJII. Başı ı. sayfada TKP, Türkiye'yi, emperyalizmin sal­ Mustafa Suphi, 10 Eylül 1920'de
sınıfının ve emekçilerinin savaşının dırgan p olitikasının yıkıcı sonuçların­ dağınık k omünist grupları tek bir
güçlendiği bir çağda, iki karşıt sis­ dan k orumak, ülkenin demokrasiye parti çatısı altında, Marksizm-Leni ­
tem arasındaki çelişkinin ya şamın gerçekten geçişini sağlamak ve ek o­ nizm ve proletarya enternasyonalizmi
her alanında derinleşti ği k oşullarda nomik bunalımın yükleri altında ezi­ temelinde birleştirdi. TKP, işçi sınıfı­
karşılıyoruz. len emekçilerin sosyal, ekon omik mızın en büyük, en değerli yapıtıdır.
Bu büyük k omünistin kendi ülke­ haklarını yeniden elde etmek için TKP, ulusal kurtuluş savaşımızın a­
sinde de önemli değişikler oldu. tüm ulusal demokratik güçlerin tek teşleri içinde, Büyük Oktobr devri­
Türkiye işçi sınıfı büyüdü, gericiliğin cephesinin kurulması ödevini başa minin d olaysız etki leri altında kurul­
aralıksız saldırıları altında, Mustafa alıyor. K omünistler, sol güçler, Ata­ du. işçi sınıfının, halkın yarım Yüz­
Suphi'nin kurduğu parti, şanlı bir türkçüler, ulusal islam hareketi, Kürt yılı aşkın barış, ulusal bağımsızlık,
savaş yolundan yürüdü, onun dava­ ulusal hareketi, daha bugünden, iç demokrasi ve ilerleme savaşları için­
sını ileriye götürdü. Mustafa Suphi' gericiliğin ülkeyi savaş uçurumuna de çelikleşti. Bugün de TKP,enter­
nin uğrunda canını verdiği Mark­ yuvarlamasının önüne geçmek için nasyonal ve ulusal sorumluluklarını
sizm-Leninizm ülküleri, yığınların ara­ birleşmeli ve sava$malıdırlar. TKP, birbiri ne sımsıkı bağlıyor ve derin
sında biteviye yayılıyor ve yenil­ ülkemizin barış ve ilerleme y oluna gizliJik koşullarında, eşi görülmedik
mez bir güç oluyor. koyulmasında da, Türki ye ile S ovyet­ baskılar altında, ezilen yığınların
Günümüz dünyasında,"savaş mı-ba­ ler Bi rliği ve öteki s osyalist ülkeler savaşına yiğitçe en önde katılıyor,
rış mı"sorusu çevresindeki savaşını o­ arasında işbirliğini çözümleyici bir et­ onlara yol gösteriyor.
lağanüstü keskinleşti. ABD emperya- ken olarak görüyor. Partinin önünde, Leninci parti bir­
1 ist çevreleri, silah lanmayı tırmandır­ Reagan kliğinin, k omünizme karşı liğini pekiştirmek, yaraları sarmak,
ma, yumuşamayı baltalama, sosya­ yeni "haçlı seferi" çığlıkları attığı kadroları korumak ve yeni bir atılı­
list ülkelerin iç işlerine karışma,öteki bu günıerde, Mustafa Suphi ve ö­ ma geçmek görevi duruyor. Mus­
emperyalist ülkeleri baskı alt;na alma teki k o;nünistlerin öldürülmeleri ola­ tafa Suphi'nin partisi, önüne k oy­
y oluyla yitirdiği k onumları yeniden yından gerekli dersleri çıkartmak zo­ duğu tüm p olitik ve örgütsel, ideo­
eline geçirme, dünyada hegem onya runlu oluyor. Bu cinayet, yalnız lojik s orunları çözme görevlerini ye­
kurmaya yelteniyor. Emperyaliz­ k omünistleri değil, ulusal kurtuluş rine getirecek güçtedir.
min özü değişmedi:O, yine savaşla­ savaşımızı hedef almıştı. Antik omü­ Mustafa Suphi'nin 100.doğum yı­
ların kaynağı olmaya devam ediy or. nizm, ant i-S ovyetizm bugün de aynı lında, yeni bir atılım ıçın ileri ...
Günümüzde, tüm insanlık için barı­ amaçlara hizmet ediyor. TKP, tüm ATlLl M
şı k orumaktan önemli hiçbir şey
yoktur,
ç ok yönlü
olamaz. Reel
güçlenmesi
sosyalizmin
barışın k o­
Savaş te hlikesine karşi • • •

runmasına temel oluyor. Sovyetler IJII. Başı l.sayfada ulusal çıkarlarıyla keskin bir bi­
Birliği'nin bir di zi barış yanlısı nülemez. Türkiye'ye bu saldırgan çimde çelişiy or.
önerisi dünyada milyonlarca insanı pl anda tehlikeli bir rol verildiği "Ortadoğuda başlatılacak ve Türki­
barış savaşına esinlendiriyor. ç ok açıktır. ye'nin kaçınılmazlıkla sürükleneceği
Mustafa Suphi, Osmanlı i mparator­ "Geçtiğimi z günlerde açıklanan ve bölgesel bir savaş, tüm dünyayı
luğunu Alman emperyalizminin peşi A BD Savunma Bakanı Weinberger' nükleer bir yıkıma itebilir. Böyle
sıra savaşa sokan, anayasacı m onar­ in imzasını taşıyan 22 Mart 1982 bir serüven karşı sında hiç kimse, so­
şist burjuvaziye, Enver paşa ve or­ günlü gizli belge bu görüşü doğru-· rumsuzca hareket edemez. TKP, ge­
taklarına karşı savaştı. O , s osyalizmin luyor. Tam bir yıldır halkımızdan neralleri ve onları n hükümetlerini
barış demek olduğunu Büyük Ok­ gizlenen bu belgeye göre, Türkiye' bir kez daha uyarıyor: Zaman var­
tobr Devriminiri daha ilk gününden deki ABD üsleri genişletilecek, bu ken, ülkemize ve halkımıza karşı
kavradı. Mustafa Suphi, Türkiye' üslere A BD hava kuvvetlerine bağ­ onarılması olanaksız yeni suçlar Iş­
de s osyal devrimin gerçekleşmesini, lı savaş uçakları yerleştirilecektir. Iemekten geri durun!
ulusal kurtuluş savaşının utkuya En önemlisi, Türk askersel birlik­ "Barış, ulusal bağımsızlık ve demok­
ulaşması amacıyla organik bir biçim­ leri Basra Körfezi'yle bağlanmaya ras· i yanlısı güçlerin önünde tarih sel,
de bağladı. Kurtuluş savaşının utku­ hazır tutulacak, bunun yanı sıra, ertelenmez ve ivedi bir görev duru­
ya ulaşmasının devrimci yolunu çiz­ Türkiye'ye gerektiğinde Güney yor: Barışı korumak, halkımızı nük­
di, kendi partisinin önderliğinde işçi Avrupa'dan Amerikan birlikleri ge­ leer savaşta yok olmaktan kurtar­
sınıfının bu savaştaki rolünü aydınlat­ tirilecektir. " mak, Türkiye'yi bölge halklarına kar­
tı. Mustafa Suphi, dış politikada T�<.P MK Çağrısında, daha sonra, yı saldırı aracı olmaktan çıkartmak
Türk-Sov yet dos tl uğ unu, içerde, tüm Türkiye ile ABD arasında imzala­ elimizdedir. Şimdi demokrasi iste­
ulusal güçlerin tek cephesini, Komü­ nan 'Uyum anlaşması'nın ve Bayül­ yen, sosyal hak ve en önemlisi ya­
nist-Kemalist bağlaşıklığını Anadolu ken'in 26.1.83 günlü demeelnin bu şama hakkı isteyen herkes barış
devrimini derinleştirmenin temel ko­ planın uygulandığını kanıtladığı ve için savaşmalıdır. Anayasa referan­
şulu sayıyordı. bunun Türkiye militaris t çevrelerin­ dumu öncesi savaşını günlerinde ol­
Bugün, TKP, Türkiye'nin önündeki ce desteklendiği belirtiliyor. Artan duğu gibi, her türlü araç ve olanak­
ivedi görevlerin çözümü ve devrimci tehlikenin Sovyetler Birliğinden de­ ları k ullanalım, ABD emperyalizmi­
sürecin ilerletilmesi için, Mustafa ğil, NATO ve Pentagon'dan geldiği, nin yeni saldırgan politikasını ve
Suphi'nin güncelliğini k oruyan görüş­ as kersel diktatörlük rejiminin de Türkiye'yi serüvene iten cuntayı pro­
lerini yeni duruma yaratıcılıkla uygu­ tehlikeleri a rttırdığı vurgulanıy or ve test o edelim. Nükleer silahlanmaya,
luyor. Türkiye'nin emperyalist baskı­ şöyle devam ediliyor: savaş tehlikesine karşı barış ve
lar altında serüveniere sürüklenmesini, "TKP, ABD 'Merkez Komutanlığı' tüm komşu halklarla, bölgedeki 19
nükleer bir savaşta yok olmasını, nın eylem alanına i stemleri dışı ülkenin halklarıyla dostluk için sesi ­
Ortadoğu halklarına karşı emperya­ alınan söz konusu 19 ülken i n halk­ m izi 'yükseltelim.
lizmin vurucu gücü olmasını önlemek, larıyla, ABD emperyalizmine karşı
tüm sosyal, ek onomik, politik sava­ savaşta dayanışma içindedir. TKP, - Çevik güçlere geçit yok!
şimların od<ık noktasını oluşturuyor. ABD emperyalizminin ülkemizi bu
Türkiye'de 12 Eylülcü askersel dikta­ 'komutanlık' aracılığıyla kardeş
-Amerikan Merkez Komutan-
törlüğün varlığı ve bağımlı kapita­ halkiara karşı vurucu bir güç olarak lığı 'nı durdurun! ''
lizmin derin bunalımı, barışın k orun­ kullanmasının önüne geçmek için
ması savaşını karmaşıklaştırıyor ve hiç bi r özveriden kaçınmayacaktır.
tehlikeleri keskinleştiriyor. Arneri kan plan ları Türkiye 'nin de 27 Ocak 1983 TKPMK
8
Ya demokrasi bans•n ya da barış savaşımı tüm devrimci i ç er iğ i n d e n boşa l ı r. Çün kü, bu­

de mokrasinin yolunu açacak gü n cun tay la


gerici 1 i k, demokras i
ve onun dış
üstü n e
pol it ikasıyla
par lak sözler
u zlaşan
e d iyor.
s i v il
El­
eA i i SA l M bette b iz diktatö rlük karşıtı her eğil imi taktiğ i m i z d e

TKP, bir çok belge s in de (bk. 1 9 8 1, 19 8 2 M K plenum­ he saba kat ı yoruz v e kat m a l ıyız. N e k i , A P başlar ı, b u­
larında okunan Pol i t ik Büro raporları) demokrasiye gün b ile, emperyalizmi n ve işbirl ikç i teke l c i b u rjuvaz i ­
gerç ek b ir geç iş in en sancı s ı z yolunu göster d i . özetle n i n s i v i l alternat ifidir.
bu, cu n t a n ı n yıkıl m a s ı , geç ici hükü meti n kuru l ması, Emperyal izme karşı, özellikle Türk iye 'ye yö n e l ik A BD
halkı n özgür ira des i n i k u l la nab ileceği koşu llar ı n yara­ p l a n iarına karşı savaşı mı ikin cil iş g i b i göre nler , demok·
t ı l ması ve Kurucu M ec l i s iç i n seç i m ler yapıl mas ı i s t em­ ras i savaşın da devr i m ci konumlar dan, D emir el'c i "par­
ler i n i kapsıyor . la mentar i st " kon u m lara ko layca kayabil irl er . K en d is in i
Kuşk u suz , demokra s i ye geç i ş in ç ok daha uz u n , san cı l ı salt b u r j u va de mokra s i s i nin kur u l masıyla sı n ı rlayan bir
reformlar yolu da vardır. B u yol u n s ı nıfsal özü, l i be­ k i m se , h a lkın d iktatörlüğe karşı diren i ş i n i k ı rmak iç in
ral b urjuva ç evrelerle cu n ta arasın dak i u zlaşmadır . b u rju vazi nin yapacağı manevralara yar d ı mcı duruma
Yığınlar hang i yolu seç ecek? Bu bir dizi e tkene bağ­ düşe b i l ir. A BD e mperya l izm i, Türk iye üstündeki planla­
lı olarak ç özü lecekt i r . Komüni stler, y ı ğı nların devrim­ r ı n ı gerç ek l eş t ir mek i ç in b u gün cuntay ı , eğer o yıpranır­
c i eğ i t i m le r i i çi n elleri n den gele n i yapıyor lar , ya pacak · sa siv il g e r i c i güç leri kulla n maktan g e r i d u r may acak t ı r .
!ar dır. Nasıl b ir de mokra si sorusuna, o n lar, halk ya n ­ ö y l eyse d e mok ra s i i steyen y ı ğın lar ı n bugün al dat ı l ma ·
l ı sı b i r d e mo�<ras i yanıt ı n ı vereceklerd ir. ması i ç i n , onlara gerç ekt en i v edi olan barış sa vaşı m ının
A m a, bu a maca nas ı l ulaşı lacaktır ? "Cun tayı y ı k mak", önemi ni kavra t m ak g e r ekiyor. Barış i steyen yığı n la r ı de­
"Geç ici h ü küm et " be lgiler i , ke n d i başla rına sonuç al ­ mokra s iye geçiş manevraları ile aldatmak olanak s ı z d ı r .
maya y e t m ez. Yığı nların de mokra s iye bu gerçek geç iş H a l k her manevra dan so nra, bıkıp usanmadan k e n d i sini
yoluna koy u labilme s i iç in, en i ve d i so run ları, o n ları yöne t en l eri n yakasına yapı şacak ve her yeni h ükümet i ,
eyleme yönien d i recek belg i l er i saptamak, yakıc ı i st e m­ A B D e m pe ryal izm i n i n pla n ı a rı n a karşı tut u muyla ölç üp
ler i formüle etmek gerek iyor. T K P ' nin eylem progra­ b i çecek, bu p lanları yırt madığı sürece söz kon u su hükü­
m ı nın ant i- emperyal i s t , ant i -t ekel, demokratik iç er i k t e met lere karşı yığınlar savaşları n ı ara l ık s ı z sürdürec ek , de­
olması gerek t iğ ine At ılım' ı n g�ç en sayısı n da değ i n i l dL mokras iy i doğruda n k e n diler i kura na kadar emperyaliz­
Ne k i, savaşın s ivr i ucu, asıl oda k nokt a s ı ne o l malı? me karşı barış ra tasından şaşmayacaklar dır. örneğin,
Su soru yanıt ist iyor. Bolşevikler i n e mp erya l i s t savaşa karşı ar d ı c ı l e n t ernas­
yona l i st t u tumları olma say dı, Kerenski -Menşevik blo­
Savaşın o dak nok tası kunun " b u rjuva demokra t ik devr i mc i l iğ i " yığınları dev­
Bazı ç evre l er ( ö rneğ i n TS i P yönetic iler i ) Türk iye 'de r i mci eylemden saptırab i l i r d i . A B D e m peryalizmine kar­
faş ist bir diktatörlük olduğu nu bel i r t iyor. Burada n , ön­ şı savaşı mı başa almak yerine, yalnızca cu n taya karşı de ­
de duran i lk, ive d i görev i n, s iya sal .demok rasiy i gerçek­ mokra s i iç i n savaşırndan söz etmek , teorik bakımdan
leş t irmek o l duğunu, pol it ik kutuplaşmanın bu sorun mill iyetç i dar görüş lülüğ e, pratikte ise- dey i m uygunsa ­
ç evresinde ortaya çıktığını bel irt iyorlar. Onlar, emper­ e m peryal ist reformizme götürür.
yal izme karşı savaşın demokrasi savaşına göre daha dar Elb e t t e biz, her t ürlü " r eforma " karş ı değiliz. ö r n e ­
güçler i iç erdiğ i saptaması n da n hareket e d i yor lar. ğ i n, gen i ş barış güç lerinin b irleşmes i v e yığınların ey­
Kuşkusuz,demokrasi savaş ı nın tabanı e l bet te gen işl i ­ lemi sonucu, cuntanın, dış polit i kasını ..göz den geçir­
yor. Ne k i, daha derinlemesine b ir anal iz, ülkemiz de mek, yığınlara bu alanda ö dünler vermek zorun da ka­
gerç ek polit ik kutuplaş manın yalnız demokrasi karşı­ lab ileceğ in i he saba katıyoruz. Ne ki, bu , "emperyal ist­
sındak i tutum temelinde ortaya çıkma dığını, artan refo r m iz m " in tam t er s i ne, an t i emperyal i s t bir reformun
ö l çüde, N A TO 'nun, özellikle ABD emperyalizmin i n gerçe kleşmes i, yığınların devrimci eylem in i n b i r "yan
ü lkem i z i serüvenci plan ıarına araç e t mes i n i n karşı sın­ ürünü " olurdu. Cu n ta ayak ta kalab i l mek iç in, Sovyet ­
daki güçlerle, bu planlara destek olan güçler arasında ler B i r l iğ i 'n i n barış öneriler i n e o lumlu yanız vermek
ortaya çıktığını göster iyor. zorunda kalırsa, bu Yakındoğu'da A B D' ni n planlarını
Demokras iye gerçek b ir geç iş y erine (cuntayı erkten bozguna uğratmakta büyük b i r a dı m olurdu. Bu, ha lkı­
uzaklaştır ma amacı yer ine), 12 Eylülcü anaya sa altında mızın ant i emperyal i st , demokrat ik devrimc i savaşın ı n
a dım a dım demokrat ikleşme yanlısı çevreler bile, em­ derinleşme s i için son derece elverişli koşullar yaratır­
peryal i z m in saldırgan plan ıarına g i derek daha radikal dı. Cuntanın yerine s Lv i l g er ic i l i ğ i n emperyalist yanlı­
b iç imde karşı çıkıyor. Bu durum, barış yanlısı ant i­ sı politikayı sürdür düğü sö z d e parlamenter b i r rej imin
emperyalist güçleri giderek daha kesk i n biç imde cun­ vereceği olanaklar, bunun yanında h iç kalır dı.
tayla karşı karşıya get iriyor. Dahası var: Ç ıkarları bas­ Bu gerçekçi b i r yaklaşım mı? N ükleer manyakları bile
kı rejim iyle emekç ilerin sosyal-ekonomik haklar iç in d izginleyen dünya barış cephes in in, b i zdeki generalleri
savaşını ez mekte olan burjuvaz i n i n sıralarında b ile, geriletme gücünden kuşkuya kapılmak iç in "Türk iye '
Türk iye üstündeki A B D baskıla rı- örneğ i n i slam ülke­ ye özgü " n e gibi neden vardır? Ne ki, TKP , kend i s i ni,
leriyle ve sosyalist dünyayla t i caret i baltalayıcı sonuç­ şu ya da bu ola sılıkla sınırlamıyor. B i z , g e n e rallerin
lar nedeniyle, ya da savaşın yıkım getireceğin i gerçek­ ulusal hıyane t e saflıklarından d eğ il, kendi sınıf sal
ç i bir biçim de anladıkları iç i n - bel irg i n b i r hoşnutsuz­ çıkarlarından dolayı sürüklen diğ i n i çok iy i b iliyoruz.
luk yaratıyor. Kaldı ki, s ilahianmanı n yükler i, yalnız Zaten par t i , yığınların önüne-cunta dan ödün kopart­
emekç iler i n ve orta kat manların d eğ i l , endüstr i burju­ mayı değil- somut is t emlerden oluşan savaşım ama ç ­

vazi s i n in de ç ıkarlarını zedeliyo r . Tüm bunlara, emper­ larını koyuyor.. Yığınlar, y a bu amaçlar için, herşey­
yalist merkezler arasındaki ç elişk ile r in b i z i m egemen den önce barış iç in savaşarak generaller in erkine son
sınıfların sırasına yansıması eklen iyor. Cuntanın da­ verecek, ya da onları ö dün vermeye zorlayacak tır. Ya
yandığı sınıfsal t emel, barış mı-savaş mı sorusunun demokra si (cun tanın halk eylemiyle yıkılması) barışın ,
k esk inleşmesi süreci nde yeni çel işk i lere gebedir. ya da barış (cuntanın ö düne zorlanması ) demokrasinin
Işt e tüm bunlar, ABD empery a l iz mine karış barış yolunu açacak tır.
için, Türkiye'y i serüvene sürüklenmekten kur tarmak 1 şt e yığın ları demokrasiye gerç ek b ir geç iş yoluna gö­
iç i n savaşımı, hem zorunlu, hem de gen iş güçler i b ir­ t ürecek olan savaşı m çizgis i budur. Herşey bir yana, pro­
leşt irici bir etken durumuna getiriyor. Barış i ç i n sava­ letarya, barışı sağlamadan k en d i a maçlarına u laşamaz.
şımla demokra s i için savaşımı karşı karşıya koymak öyleyse ş imd i, tüm demokratik hak ve özgürlük l er,
ya n lış olur. sosyal ve ekonomik istemler uğrundak i savaşları , barış
i ç in, Türkiye'ye ç evik g üçleri n, yeni nükleer silahların
Ro tay_ı şaşırmamak y erleş t i r ilmemesi için savaşıma yönlen dirmel iyiz ve en
Barışın savunul ması sorunu kavranmazsa, Türkiye'de geniş barış, demokrasi ve ilerleme güçlerin i n ey lem
ger çekten halk yanlısı bir demokra s i n i n kurulması birliğ i iç i n çalışmalıyız.

You might also like