You are on page 1of 4

Bütün ülkelerin p roleter/eri, birleşini z i

AllllM Yurtdtşmda çalişan bütün kadm


lerin sosyal hakiart garanti edilmeli­
dir, evli kadtnlann allece gönderil­
işçi­

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi organı Mart 1974 meleri sağlanmalıdır!

NATO'ya paydos! 8 Mart


Ortak hükümetin ilk sözü: uNATO'ya, Bundan 64 yıl önc e, kodıniarın eşit haklara kavuşmas1, çocuklarını bc:ırış içinde,
anlaşmalara bağli kalacağtz» oldu. Baş­ mutlu bir dünyoda büyütüp yetiştirebilmesi, insanın insan onuruna lôyik bir hayat
bakanm Brüi<sel'e gideceği, .. NATO tö­ yaşıyabilmesi için bütün hoyatlc:ırını m ücadeleye adamış komünist, devri mc i, ilerici
renlerine katt!acağt» açtk!crndt. Tü rkiye '­ kadınların çeşitli ülkelerden temsilcileri B Mart 1910'da Kopenhog'da toplandıla r.
nin NATO boyund u ruğuna ko şulduğ u n un Uluslararası ve Almanya işçi hareketinin tanınmış mi litonlorınd<ı n Klara Zetkin ' in
22. yt!t radyo, telev izyo n ve basmdo al­ teklifi üzerine 8 Mart, dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma günü olarak ilan
landt, pullandt. Geçici bütçede NATO edildi.
harcamalan başa a/ mdt . O tarihten beri «B Mart» kapitalist ülkelerdeki kadınların d e m okras i, özgürlük,
NATO'culuk memleketi yedi, bitirdi. barış ve kadın haklonnı savunma uğrundaki savaşta yeni bir atılım günüdür. Sömürü
Yerli, yabanct tekeller vurgunlar vurdu. düzenini temelinden yıkarak yepyeni bir düzen kuran sosyalist ülkelerde ise, ka­
Halk ytğmlanntn yoşamt bir cehe nnem dınların bayramı ve dayanışma günüdür.
oldu. Süregen bunoiimtn ono kaynak­
TORKI YE'DE
Ianndon biri bu NATO politikostdtr. Tür­
kiye hükümetleri, 22 yt!da, NATO'ya Bizde Ulusfararası Kadınlar Günü ilk ilgi lendiren sorunl a ra ayrı bir önem ver­
200 milyar lira horcadt!or. Halktn omuz· defa, 8 Mart 1921'de tertiplendi. Bunu mişti. Kadınları sosyal ve politik hayota
/anna bir o kadar do borç yüklediler. komünist kadınlar, TKP üyeleri örgütledl. çekmek, on l arı bağımlı durumdan kurtar­
Kore dağlannda binlerce /VIemetçiği hor· TKP, daha 10 Eylül 1920 tarihinde yapı­ mal<, okutmak, uyarmak, aydınlatmak
cadt!ar. Bu hükümetler orduyu koç kez lan ılk Kuruluş Kongresinde kadınion görevini orta ya koymuştu.
ho/km üzerine sOrdü/er. Cuntact general­ TKP, Ull!sol Kurtuluş Savaşına gönüllü
ler, ordu birlikleriyle koç kez Istanbul, • hemşire olarak katılan öğretmen Cemile
Ankara, /zmir gibi büyük kentleri basit­ yoldaş gibi, Zekiye, Emine yoldaşlar g.ibi
Barış ve güvenlik çağrısi
lar. NATO komutasmo verilen ordu, birçok kadını parti kademelerinde, Ka­
içerde, halka korşt böyle kul/om/dt. Dünya Barış konseyi'nin Sofya Top­ dın-Kolu'nda çeşitli sorumlu görevlere
Emperyalizmin en gerici g r uplmt , «SO­ lantısı'ndan sonra devamlı, d emokrat ik getirdi. Böylece, kadına tarihimizde Ilk
ğuk harp» havastnt körük/emekten geri ve adaletli barış Için bir çağrı yayınlan­ defa politik hayatta kendi kaderi üze­
durmadtlar. Bunlar, u Sovyet tehlikesi" mıştır. Bu çağrıda özetle şöyle denil­ rinde söz sahibi olma hakkını tanıma
masa/tm sürdürüyorlar. Türkiye'de NA­ mekted i r : örneğini verdi. Ve günümüze kadar da,
TO'cular, demokrasi ve ulusol bağimSlZ­ "Bu kesin tarihsel and o h.e pi mize dü­ Türk kadınlarını sorunlarına sahip çıkma
It!< düşm anlan bu Amerikan sokmnı Gö­ şen büyük bir görev vardır. Bütün barış­ yönünde aydınlatma eylemlerinde daima
bels'in ağZiyia çiyniyorlar. Ama bu silôh sever ve ilerici insanların yürüttüğü ey­ başı komünistler, devrimciler çekti. Ko­
arttk geri tepiyor. Son seçimler bunu lemlerin bir sonucu olarak, b'u dönemde münistler, ekonomik ve politik bağımsız­
gösterdi. Işçilerin, ytğmlann gitgide yo­ soğuk harpten ulusforarası gerginliğ·in lık olmadan özgür yaşanamıyacağını ho­
ğunlaşan çtktşlannda: Af, ekmek, öz­ azaltılmasına doğru bir gelişme hız alı­ yat!arı pahasına da olsa yığın la ra an­
gürlük, demokras i, u/l.)sa/ bağtmstziik yor, barış içinde yanyana yaşama ilke­ latagelmişlerdir.
istekleri daha gür bir sesle duyu/uyar. sinin tom olarak hayata uygulanması Bugün yurtsever, devrimci yeni bi r ku­
Sovyet/er Birliği, sosyalist ülkeler, dün­ için perspektifler artıyor . şak yetişmektedir . Yurt içinde ve yurt
yo komünist ve işçi hareketleri, ulusal Bu hedeflere ulaşılabilmesi için, tari­ dışında grevierde ön saflarda erkek işçi
bağtmstzltk direniş/eri, Leninci ülkü/ere hin çarkını geri döndürmek, uluslarması kardeşleriyle omuz omuza patrona, po­
dayanan güçler, uluslararast gerginfiği gerginliğin azaltılmasını engellemek ve lise karşı savaşan i?çi kadınlarımız; ağa­
yumuşatmak, genel bir savaşı önlemek, halklar arasına d üşma n l ı k ve güvensizJik nın gaspettiği to proki a rı kurtarma savo­
emperyalistlerin tutuşturduklon harp tohumlan ekmek için soğuk harp döne­ şında jandarmaya göğüs geren köylü
ocaklanm söndürmek yolunda sürekli, mindekine benı:er kampanyalar örgütle­ kadınlarımız; demokratik haklar, özgür­
tutarif bir savaş yürütüyor/ar. rnek amacıyle her çareye boşvuran em­ lükler, ba.ğımsızlık ve barış uğrunda ey­
Türkiye için NATO en büyük teh/ikedir. peryalizme, gerici ve tutucu güçlere karşı lemlere katılan aydın kadın ve genç kız­
NATO e mpe r yalis tlerin saldlfganltk örgü­ savaş güçlendirilmelidir. larımız böyle bir tar i h i mirastan kuwet
tüdür. Banşa, ulusal bağtmstzltk hare­ Biz dünyadaki bütün ilerici, barışçı alıyorlar. Ne sıkıyönetim, ne barbarca
ketlerine, demokratik düzenlere korştdtr. güçleri, aralarındaki işbirliğini ve birliği işkenceler, ne idam sehpaları, ne zin­
Türkiye halk1, işçisi, köylüsü, bii tü n ile­ arttırarak, militoriı:me, saldırı politika­ dan hiçbir şey onları yıldırmamıştır. 'Bu­
rici güçler NATO'ya, Amerikan köleli­ sına, harp tehlikesine karşı, devamlı de­ gün halkımız Hatice Alankuş'larla, Be­
ğine k a rşt direniyor. TKP, bu halk direni­ mokratik ve acialetii bir barış uğrunda hice Bord n' larla, Ayşe Mesçi'ferle gurur
şinde, ön s tralard a yer altyor. savaşa çağrıyoruz. duyuyor. Bu yıl da komünist kadın v.e

TKP, NATO'ya karşt savoşt, topral<ian­ Onümüzde yeni perspektifler, geniş kızlarımız bütün yığınsal örgütlerde, mes­
mtzdoki sa!dtrt üslerinin kaldmimost iste­ olanaklar vardır. Düııyo kamuoyunun leki kuruluşlarda, fabrikada, tarlada,
ğini, kölelik anl a şmala n nm bozulmasinı görüşünü dil e getiren bizler güv.enilir bir okulda demokratik hakların, kadın hak­
savaş programma köşe taşt yapmtştu. barışı gerçekleştirme gücüne sahibiz. larının savunucusu, onları örgütleyici
Halktmllin kesin sözü: NATO'ya paydos! Barışı korumak herkesin görevidir.» olmalıdır.
Oportünizme karşı yığınsal direnme

lşboşına yeni gelmiş bir hükümetten maksimalist bir programla ortaya atıl­ ıçın gereken şortlar belirtilmiştir. Yeni
uzun yıllar boyunca işbirlikçi hükümet­ mak devrimcilik değildir. Ama mevcut hükümet kurulduktan, özellikle progra­
lerin, emperyalizmin sebep olduğu eko­ şartlara göre halkçı, demokratik, anti­ mını açıkladıktan sonra, yığınsal örgüt­
nomik, politik yıkımiara hemencecik çare emperyalist bir programın uygulanmasını ler, sendikalar, esnaf dernekleri, Mühen­
bulmosı, herşeyi en kısa bir zamanda isternek de her devrimcinin ödevidir. dis ve Mimarlar Odası gibi ö.rgütler
Iyileştirmesi beklenemez. Böyle bir istek­ TKP'nin yeni programında Türkiye'nin programdaki boşluklar üzerinde önemle
te bulunmak, her zaman ve her yerde ileri demokratik bir oşamaya ulaşması durmaya başladılar. Besin-Iş Sendikası
Ikinci Genel Kurul toplantısıı'ıda petrol
ve öteki bütün doğal kaynaklarımızın
devletleştirilmesi istendi. Birçok sendika
lşkenceeiler aramızda lokavtın kaldırı-lmasını do teklif ediyor.
Türkiye Komünist Partisi, orta taba­ Istanbul Müherıdis ve Mimar Odaları,
Yirmi dokuz oy süren faşist b'çimi ikti­ kaların, küçük ve orta sanayicilerin, Türkiye Gazeteciler Sendikasının temsi1-
dar yokoldu oma, izleri ortada durup atölyedlerin, esnafın, küçük tüccarın, cileri ile yapılan ortak toplantıda, üçün­
duruyor. Amerikancı 9enerallerin koltuğu zonoatçıların çıkarlarını yerli ve ya­ cü Beş Yıllık Plônın, Dünya Bankası ile
altına sığınan Erimler, Melenler, Talülor bancı tekellere, emperyalizme ve bun­ yapılan anlaşmaların iptalini istediler.
zamanında memleketimizde yüzlerce, �arın hükümetlerine karşı savunur. Emperyalist tekellerin yararına yapılmış
binlerce yurtsever vatandaşımıza bar­ Mühendis, mimar, doktor, avukat, olan bütün anlaşmaların iptalini de ileri
borca işkenceler yapıldı. Bu conavarlık­ yazar ve sanatçı gibi serbest meslek­ sürdüler. Toprak reformunun başarılma­
lar, mektuptan tutun da, broşürüne, hat­ ten olonların yaşama düzeyinin yük­ sırıı da teklif ettiler. Türkiye Esnaf ve
tô filmine kadar belgelendiği, birçok ya­ seltilmesi için savaşır. Zanaatkôrlar Konfederasyonu da Bursa
bancı ülkelerde sergilendiği, televizyon­ Memur, öğretmen, subay gibi ay­ toplantısında bunlara benzer teklifler
larda gösterildiği halde sorumlular tara­ dın emekçilerin haklarına sahip çıkar. ileri sürmüş, fiyat artışlarına son veril­
fından boyuno inkôr edildi. Nice nice Maaşlarının kültürel ve sosyal ihti­ mesini istemiştir.
yiğit delikanlıya, yavuz genç kızlara ve yaçtarını karşıtıyacak düzeyde olma­ Işçi sınıfı, emekçi yığınları yeni hükü­
kadınlara çirkin, yüzkrıartıcı, iğrenç sal­ sın ı ister. metten devrimci bir programın uygulan­
dırılarda bulunuldu, hayali suçlan kabul (TKP programmdcın) masını istiyor. Bu programın uygulan­
etmeleri istendi. O kadar ki Istanbul'­
ması zamono muhtaç olabilir. Halk yı­
daki Kültür Sarayının yakılmasını, iki ge­ • ğınları halkçı bir programı uygulamak
minin batmosını bile yurtsevedere yük­
isteyen bir hükümete gereken zamanı
lettiler, tutuklonan işçi ve aydınların ya­
Hükümet programı ve köy
vennekten yanadır. Ama devrimci bir
bancılardan para aldıkları yolonlarını emekçileri programın boşta gelen niteliği anti­
gerici, çıkarcı gazetelerin birinci sayfa­
emperyalizm ve işbirlikçi burjuvazinin,
larında, günlerce, haftalarca yayıp dur­ Meclisten güven oyunu olan CHP­
toprak beylerinin hegemonyasına karşı
dular. Sonunda mahkemede, sulkasıçı MSP hükümetinin programında milyon­
olmalı. Hem NATO'ya, SENTO'ya, em­
diye iki yıl boyunca işkencelerden geçi­ larca topraksız ve az toproklı köylünün
peryalizmle bağlanan bütün anlaşma­
rilenterin masum olduğu anlaşıldı ve istediği toprak reformuna yer verilmedi.
lara bağlı kalmak, silôhlanma yarışına
topu birden beraat etti. Oysa, hükümeti oluşturan CHP ve MSP,
hız vermek, hem de kalkırırnak ateşle su
Bu ve buna beiızer bütun diğer olay­ her iki seçim arasında do toprak refor­
gibi yanyana gelemiyecek iki ayrı tutum­
larda, yüzlerce ve yüzlerce yurtseverin munun gerçekleştirileceği, yoksul köylü­
dur.
haksız yere tutuklondığı, çoğunun zulüm nün toprağa, özgürlüğe, kısacası insan
ve işkence yüzünden sağlığını kaybettiği onuruna yakışır bir yaşoma kavuşturula­
anlaşıldı. Bu durumda asıl suçluların tu­ ca.ğı yolunda vaatlerde bulundular. Köy lik beyidir. Topraksız köylüyü, küçük üre­
tuklonması, kendilerinden hesap sorul­ emekçileri de bu portilerin adoylarına ticiyi, orta ho\li çiftçiyi soyup sömüren
ması doğaldı, Fakat başbakan Ecevit oy verdi. bu zümredir. Bugünkü kooperatifler ge­
«iç barışu, .. geçmişi unutma" politika­ Hükümet programında sadece, üreti­ nellikle büyük toprak ağalarının, çiftlik
sını güdeceklerini açıkladı. Hal böyle cinin aracı ve tefecinin elinden kurtarıl­ beylerinin elindedir ve bunların çıkar­
olunca işkencecilerin susmaları gerekirdi. ması, kooperatifçiliğ in geliştirilmesi bir larına hizmet etmektedir.
Oysa, Istanbul'da sıkıyönetim komutanı amaç alarak belirtiliyor. Bir de orman Köydeki soygun ve sömürü düzenine
iken .. cetlôt başı" olarak tüyler ürpertic-i niteliğini yitiren bazı arazilerin köylüye ancak köklü bir toprak reformunu ger­
bir ün yapan Faik Türün, bir gazeteye dağıtılması öngörülüyor. Programa bakı­ çekleştirmekle son verilebilir. Türkiye
çarşaf çarşaf demeçler verdi ve işken­ lırsa, toprak ağalığı, aşiret düzeni, mara­ Komünist Partisinin 53 yıldan beri sa­
celeri haklı göstermeye kalkıştı. Bu Ame­ bacılık, yarıcılık, ortakçılık gibi derebey­ vunageldiği, uğrunda çetin mücadeleler
rikancı paşa, hafifletici bir sebepmiş gibi lik artıkları olduğu gibi kalıyor. Başka verdiği köklü ve adaletli bir toprak re­
«eskiden ne gibi işkenceler yapıldıysa, bir deyimle, köydeki sömürü vetalan dü­ formu fikri bugün köy emekçilerinin ortak
biz de aynı şeyi yaptık" dedikten sonra, zeninin ekonomik dayanığı olan büyük malı olmuştur. Köylümüz, işçi sınıfı ile
bunca zaman lnkôr edilen özel işkence �oprak mülkiyetine dokunulmuyor. bağlaşıklığını kuvvetlendirerek ve onun
villôları, kontr-gerilla örgütü gibi faşist Ağalığın, derebeyliğin, büyük çiftlik yanında yer alarak böyle pir toprak re­
zulüm araçlarını da kabullenmek zorun­ sahiplerinin bu ekonomik dayanağına, formunun gerçekleştirilmesi için müca­
da kaldı. yani büyük toprak mülkiyetine dakunul­ dele edecektir. Gösteri yürüyüşleriyle,
.. (ellôt başı" böyle konuştuktan sonra, madan köy emekçileri yararına büyük bir mitinglerle, ağların gaspettikleri toprak­
artık işkence iddialarını ispata gerek şey yapılamaz. Yoksul köylü aracının, lara el koymakla bu yola girmiştir. Tür­
kalmamıştır. lşkenceciler aramızdadır ve tefecinin soygunundan kurtarılamaz. Zira kiye Komünist Ptırtisi, milyonlarca köy­
bugün olmazsa yarın, mutlaka hesap ver­ memleketimizde en büyük tefeci toprak lünün bu haklı davasını, ötedenberi sa­
meleri ve ceıalandırılmaları lôzımdır. ağasıdır. Büyük merkezlerde oturan çift- vunagelmiştir.
iŞÇi HAREKETI
Devrimci sendika larda Kapitalist dünyada grev ler
birle,elim Kapitalist ülkeler işçi sınıfı dünya devrimci hcıreketinin ona güçlerinden biridir ve
diğer iki ana güçle, yani sosyolist sistem ve ulusal kurtulu� hareketiyle kopmaz . bir
Petrol-iş'in Istanbul şubesinde çalışan
şekilde bağlıdır. Kapitalist dünyada emek�ileri n yüksek sosyal-politik aktifliği günü­
personel, haklarını savunmak için Sos­
müzün karakteristik çizgilerinden birisidir. Bu memleketlerde yığın hareketlerine
yal-Iş Sendikasına girdi. Petrol-Iş'In ba­
şındaki sarı sendika ağaları Sosyal-Iş emek ordusunun giderek daha büyüiı bir

sendikasını tanımayınca, ileri sürdügü kısmı katılmaktadır. Etl dli bir savaş bi­
Enternasyonalist dayanışma çirrıi olarakgrevin rolü artmaktadır. 1965
h<!klı isıekiere yo n aşma yın e o de greve
gittiler. Böylelikle Türk-iş'e bağlı Petrol­ Memlekette olduğu gibi yabancı ü l ­ yılında tüm kapitalist dünyada greviere

Iş sendikasının Istanbul şubesinde sen­ kelerde bir lokma ekmek için çalışmak 36 milyon kişi katılmıştır. 1971 yılında

dikal alanda ilk kez rasl ana n bir direniş zorunda kalan işçilerimiz, yerli iscilerle bu rakkam 70 milyona, 1973 yılında ise

başladı. birlikte tekellerin sömürüsüne k r ı yü­ �� 80 milyona çıkmıştır. Bu grevierin önemli

Sarı sendika ağaları Sosyal-Iş'in baş­ rüttükleri hak alma mücadelesinde yeni kısmı gelişmiş kapitalist ülkelerde yapıl­

lattığı bu direnişi kırmak için, Sosyal-iş yeni atılımlar kaydediyorlar. mıştır. Bu ülkelerde 1965 yılında grev­

350 lira zam isterken ücretiere 500 lira Federal Almanya ve Batı Berlin'de Iere 20 milyon kişi katılmıştı. 1971'de bu

zam yaparak işçileri satın almaya kal­ kamu hizmetleri, posta, nakliye ve trafik rakkam 48 milyon, 1973'de ise 53 mil­

kıştılar. işlerinde çalışan binlerce işçimiz, Alman yona yükselmiştir.

Sarı sendikacıların be n zer yıkıcı eylem­ işçi arkadaşlarıyla omuz omuza yürü­ Kapitalizmin genel bunalımı günden

leri ilk değildir. Bunlar Işçi hareketini yerek, tüm tehditlere rağmen, haklarını giine derinleşmektedir. Kapitalist ülke·

parçalamek için çok manevralar çevir­ söke söke almaya kararlı olduklarını bir lerde (en fazla gelişmiş kapitalist ülke­

diler. Ama bu bölücü faaliyetlerin hiç kez daha gösterdiler. Yerli ve yabancı lerde), işten çıkarmalar, kısa çalışma haf­

biri tutmadı. Bilindiği gibi, Petrol-Iş sen­ işçilerin ozimli direnişi, Bonn hükümetini tası uygulamaları, işletmeleri kapatma­

dikası genel başkanı Topkar, hmir'deki 2,5 milyon işçi ve memurun ücre tle r i ne l a r a lm ı ş yürümüştür. Ote ya nda n paha­

Aliağa Rafinerisinde sendikalı Işçileri sa­ yüzde 11 aranında zam yapmaya zorladı. lılık görülmedik bir hızla artmaya devam

tın almaya ve üyesi bulundukları devrim­ F. Almanya ve B. Berlin'de uygulanan etmektedir. 1973 yılında fiyatlar Japon­

ci sendikayı tanımamaya kalkışmıştı. Bo­ son greviere işçilerimiz, Alman ve öteki ya' da% 19, ltalya'da 0/0 15, Ingiltere'de

yunun ölçüsünü çabuk almış, konuşmak yabancı iş-çilerle bir likte örgütlü, korarlı % 10, ABD% 10, Batı Almanya'da % 8

istediği salondon kapı dışarı edilmişti. ve disiplinli bir biçimde katılarak, hak­ artmıştır. Işsizliğin artması, hayat paha­

"Petrol-iş işçilerin ücretlerine 5 bin ları için savaşırken, isteklerinin önemli lılığı, işyerini koruma ve sürekli çalışo­
bir kısmını kabul ettirdiler. Hak arama bilme uğrundaki mücadeleyi günün en
lira zam da yapsa sendikalaşma hakkı
taııınmadıkça bu grev 50 sene de olsa savaşı nda, enternasyonalist dayanış- aktüel sosyal-ekonomik problemlerinden

devam eder .. , diyen işçiler, sarı sendika­ moda bulundular. bi ri haline getiriyor. Bcı ağır koşullar al­
Yabancı ülkelerde em1'.eryalist tekel­ tında işçi sınıfının mücadelesi devam
cıların oyunlarina gelmiyecekleriııl, te­
lere karşı yürütülen çetin mücadelede etmektedir. 1974 yılının sadece Ocak
kellere yem olmayacaklarını, d i reni ş e de­
vam edeceklerini belirtiyorlar. işçilerimizin sınıfsal �ollektlf dayanışma ayında gelişmiş kapitalist ülkelerde grev­
bilinci gelişiyor. F. Almanya ve B. Ber­ Iere 8 milyon kişi katılmıştır. Şubat ayın­
Sosyoi-Iş'in bu eylemi Işçi hareketine,
lin'deki son grevler, işçi sınıfınm, emper­ da, italya'da 18 milyon emekçinin genel
ulusal bağımsızfık savaşıncı musallat
o!an sarı sendikacılara karşı savaşın yo­ y ali st tekellere ka r ş ı yürütülen ç.etin mü­ grevi, ingiltere'de 270 bin maden işçisi­
cadelede örgütlü olduğu zaman, hakla­ nin genel grevi, Batı Almanya'da kamu
ğunlaştığını gösteren konkre bir olaydır.
rını alAlada başarısının daha büyük öl­ hizmetlerinde çalışan 2,5 milyon memur
Türk-iş yığını içinde başındaki satılmış­
lara karşı güçlü bir direniş vardır. işçiler çülere erdiğiFJi bir kez daha doğruladı. ve işçinin grev i, 4 milyandan fazlcı me­

en başta, devrimci işçi hareketini par­ Türkiye Komünist Partisi, Alman Komü- tal i�çisinin greve gitme kararı, J.�pon-.
nist Partisi ile birlikte F. Almonyo ve ya'da 8 milyon işçinin «ilkbahar taar­
çalamek istiyen sarı sendikacılardan
B. Berlin'de çalışan iş-çiferimizin tekel­ ruzu»na hazırlıkları, Fransa, Amerika'da
uzaklaşıyar. Işçi hareketini işbirlikçi bur­
lerin sömürüsüne karşı verdikleri çetin ardı arkası kesilmeyen grevler bu sava­
juvazinin kuyruğuna takmaya, ana hede ­
mücadeleyi, işbirliği azminl güçlendire. şın durmadan genişlediğini göstermekte­
finden başka yollara saptırmaya yelte­
rek vargüçleriyle desteklemekte, işçi sını­ dir.
nen Tunçlardan, Tapkarlardan yaka�ını
fın;n hak alma sava.şında 8ncülük etmek­ Işçi sınıfının sosyal-ekonomik haklar
sıyırıyor. Bazı yerde işçiler Türk-Iş'ten
tedirfer. Işçi sımfmın haklı mücadele- uğrundaki mücadelesi demokratik hak­
ayrılı p ayrı sendika kuruyor. Bu 'tutum,
sini engellemek için birlik olan patron­ ları koruma ve gelişt irme, gerici konurı­
işçilerin ve dolayısıyle de işçi hareketinin
ları dize getirmek, haklarımızı almok . ta rejlrnlerine kar­
lara ve tasarılara, dik
yararına değildir. Ortada işçi haklarını
mücadelesinde Alman işçi kardeşleri­ şı mücadeleyle, barış ve güvenlik uğ­
güçlü ve örgütlü bir şekilde savunan,
mizle dayanışmamızı daha da güçlendir­ runda mü cad el ey l e birleşmektedir. Ka­
koruyan gerçek i�çi sendikaları vardır.
meliyiz. isteklerimizin yerine getirilmesi pitalist ülkeler işçi sınıfı bugün daha
Bugün işçi sınıfının önünde duran vaz­
için daha örgütlü savaşmalıyız. Sendika­ örgütlü, doho bilinçli ve daha çetin bir
geçilmez görevlerden biri sarı sendika­
lara üye değilsek üye olmalıyız. işçi sını­ savaş vermektedir. Ve bu savaş, işçi
lardan ayrılıp devrimci sendikalar çatısı
fının gücü, örgütiLilük ve enternasyonalist sınıfı sermayenin boyunduruğundan kur­
altında birleşmektir, örgütlü savaş yürüt­
dayarıı�masındadır. tuluncoyo kadar devam edecektir.
mektir. işçi sınıfının sarı sendika ağala­
rırıo karşı verdiği bu savaş, halkımızın
emperyalizme karşı ulusal kurtuluş ve Gebe kodm/ar karunmahdu. Gebelik ve /oğusa/rk için çalışan kodtn/ara para/ı
bağımsızlık savaşının ayrılmaz bir parça­ izin verilmeli, dağumevleri, çocuk yuva/arı, her türlü sağilk hizmetleri kuru/mal!,
sıdır. mevcutlar genişletilmelidir!
Dünya Barı,a ve Türkiye
PARTi YAŞAMI Bulgaristan'ın başkentinde Dünya Ba­
rış Konseyi'nin toplantısı yapıldı. 1 OO'den
Yakınamaç fazla ülkeden gelen barış taraftarla.rı
toplantı sonunda bir çağrı yayınlayarak
TKP'nin yakın amacı, onun yeni programında kesin, açık açık belirtilmiştir. Bu
tüm emekçileri, politikacıları, öğrencileri
aşamada: «emperyalizmin ve yerli gerici ortaklarının, işbirlikçi burjuvaziyle büyük
· tlerl devamlı, demokratik ve adil
ve örgü
toprak ağalarının egemenliğine son vermek, memleketimlzde demokratik gelişme
bir barış uğrunda savaşa davet ettiler.
yolunu a�mak». Bu da demokratik. oluşumları sağiryacak bir düzen, bir hükümet
Bu çağrı borış düşmaniarına ciddi bir
kurmakle olur.
uyarı, ilerici insanlığa yeni bir esin kay­
Seçimler yapıldı. En gerici, işbirlikçi, sıkıyönetim sürecini tı,ıtan, sıkıyönetim hükü­
nağı Idi. Fakat bu çağrıyı onaylıyanlar
metlerini kuran partiler yenilgiye uğradı. Ortak bir hükümet kuruldu. Fakat savas
arasında Türkiye'den temsilci yoktu. Bu
bitmiş değildir. Gelen hükümet geniş halk yığınlarının istemlerini, som t oluşumlari � �
Türk halkının barıştan yana olmadığı an­
yerine getirmekten uzaktır. Daha şimdiden, seçmeniere verdikleri sözleri unutur
lamına asla gelmez. Böyle bir iddia tari­
görünüyorlar. Halkımızın önünde çetin savaş aşamaları, dar boğazlar duruyor. Işbir­
hin gösterdiği gerçekiere aykırı düşer.
likçi büyük burjuva-ağa ikilisinin egemenliği, erki yıkılmamıştır. Holdingler, bunlarla
Yeni hükümeti oluşturan CHP ile MSP
çitişen yabancı kumponyalar, sermayeler, bankalar memleketin ekonomik kilit yer­
barışçı bir görüşü programa aldılar. Fa­
lerini ellerinde tutuyor, devlet mekanizmasına yerleşmlşlerdlr. Amerikalı üsleriyle
kat, «dış politikada bir değişiklik olmıya­
topraklı:ırımızdo oturuyor, değişik misyonlorıylo devletin, hükümetin her şeyini kont­
caktır, NATO'ya, SENTO'ya bağlı kolına­
rol ediyor. Ordu NATO'nun kamutosındadır. Sıkıyönetim ve Güvenlik Mahkemeleri
baskısını sürdürüyor. Faşist kanunlar, yasaktar kaldrrılmamıstır.

Bu duruma son verilmelidir. Genel af hemen çıkarılm lıdır. Komünist Partisine
caktır, NATO dışında ayrı bir ordu ku­
rulacaktır, daha fazla silôhlonılocaktır
kaydı, bu görüşü sıfıro
.
indirmektedir.
konan yasak kaldırılmalıdır.
Çunkü bu kayıt, Türkiye'nin şimdiye ka­
Işçi sınıfı seçimlerde, ulusal bağımsızlık, demokratik bir düzen, politik, ekonomik,
dar olduğu gibi emperyalizmin, öncelikle
sosyal köklü oluşumlar için yürütülen savaşta başı çeken devrimci güç olduğunu
Amerikan militarizminin saldırı, gergin­
gösterdi. Işçi sınıfı bu seçimlere, bir bakıma, kolu bağlı girdi. Komünist Partisi yasak.
liği artırma, barışı baltalama eylemle­
Işçi Partisi kapatılmıştır. Gene de işçi sınıfı, memlekette politik geli-şmelere sürekli
rinin dışında kalamıyacağı, hattô harp
etki yapan bir güç olarak kendisini tanıttı. Bu gerceğl, burjuva basını bile belirtmek
masraflarının ortacağı anlamına gelir.
zorunda kalmıştır.
TKP bu konudaki görüşünü açıkça or­
TKP, halkımızın, işçi sınıfının savaşlarını vorgücüyle, bütün olanaklarıyla destek­
taya koymuştur. Türk hükümetinin barış
liyecektir. Yığınlario kaynaşacaktır. TKP, fabrikalarda, emekçi yığınların arasında,
ve kordeşlik görüşünün gerçekçi olabil­
her yerde temel örgütlerini kurmak yolundan ayrılmıyacaktır. Komünist Partisi, halkı­
mesi için, herşeyden önce emperyalizmin
mıza açıkladığı yakın amaçlarını gerçekleştirmek için savaşacaktır.
saldırı politikasından uzaklaşmak, NA­
TO. SENTO gibi saldırı bloklarından çık­
Burjuva ideolojilerine kar'fl arahks1z savaş mak şarttır. Buna karşılık komşu sosya­
Ulusal burjuvazinin bütün ileri, demok­ Ama bu, meydanın sınıf düşmaniarına list ve Arap ülkeleriyle olon ilişkilere ön­
ratik, anti-emperyalist adımlarını destek­ boş bırakılması, Partinin oportünistlerle, celik tanımak, bağımsız bir dış politika
lemek, onları daha ileri götürmeye ça­ likidatörlerle dolması anlamına gelmez. izlemek gerek. Çünkü çağımııda güç
lışmak, Marks'ın, Engels'in, Lenin'in öğ­ Emperyalizme, ajanlarına, işbirlikçi dengesi sosyalizmden, barıştan, kurtu­
retileri arasındadır. Ulusal burjuvazi ile burjuvaziye ve politik güçlerine karşı luş hareketlerinden yana de§işse de,
demokratik anti-emperyalist konkre he­ gereken ekonomik, politik bütün tedbir­ emperyalizmin saldırgan özü asla değiş­
defler için bağdaşıklıklar kurulabilir ve lerin alınması, reformların yapılması ge­ m�miştir. Emperyalizm dün olduğu gibi
ortak cephe politikasının başarısı uğrun­ rekiyor. Bu tedbirlerin intikamla falan bugün de bir saldırı faktörü olarak orta­
da kampromilere de gidilebilir. Fakat bir ilgisi yok, yurdun demokratik yoldan dadır. Türkiye, emperyalizmle bağları so­
ideolojik alanda burjuvazi ile hiç bir ilerleyebilmesinin, kalkınmasının kaçınıl­ nucunda, dünya barışına katkıda bulurı­
kampromiye gidilemez. Ulusal burjuvazi maz şortlarıdır bunlar. Yıllarca işken­ mak şöyle dursun, emperyalizmin saldırı
lle bağlaşıklıklar, veya ulusal burjuvazi­ celerle demokratik, anti-emperyalist güç­ serüvenlerine alet olmaya devam ede­
nin bazı demokratik, anti-emperyajjst leri ezmeye çalışanlara karşı tedbirler de cektir.
adımlarını desteklemek, militan kadro bu niteliktedir. Erim, Melen, TaiCı gibi Türk komünistleri bu. tehlikeyi hiçbir
arasında ulusal burjuvaziye karşı bir başbakanlardan, bunların bakanların­ ·
zaman unutmamış, halkımızı, kamuoyunu
sempati uyandırabilir. Bu sempati, kad­ dan, eski Cumhurbaşkanı Sunaydan, eski uyanık olmaya çağırmışlır. Çünkü barış
roların pencerelerini burjuva ideolojile­ Genel Kurmay Başkanlarından, Kuvvet ve güvenlik sorunu, kurtuluş, demokrasi
rine açmaları veya oralamaları ile so­ ve Sıkıyönetim Komutanlarından, bun­ ve sosyali:rmin temel taşlarındandır.
nuçlanabilir. Cephe politikasının kaçı­ ların etrafını sarmış olan MIT yöneticile­
nılmaz tehlikelerinden biri de budur. rinden, irili ufaklı bütün cellôtlardan iş­
Bunu önlemek için komünistterin uyanık
olması, kadrolarını burjuva ideolojileri­
nin etkisinden uzak tutması gerekiyor.
kencelerin hesabını sormak, bunları çı­
karılacak af kanununun dışında tutmak,
emperyalizmin Türkiye'de dişini tıma­
) Eşit işe eşit ücret!

Son zamanlarda hükümet çevrelerin­ ğını kırmak savaşının ayrılmaz bir par­
den «geçmişi unutmak", «intikam duy­ çasıdır, ruluyor. Demokratik yolda Ilerieyebilme­
gularını kapatmak», «kardeşlik havası TKP'nin yeni programında devfet or­ nin şartlarından biri de budur. Işkence
yaratmak" gibi sö.zler özellikle işkence­ ganlarının emperyalizmin ojonlarından, uzmonlan, cellôtlor, emperyalizmin ajan­
ler ve genel afla ilgili olarak sık sık işi­ faşistlerden, halk düşmanlanndan temiz­ ları devlet organlarından temizlerıme­
Iilmeye başlandı. lenin, devrim intikam lenmesi ve buralara demokratik, halkçı dikçe, bunlar Anoyasaya, halkın demok.
almaz der. Komünistler hiç bir zaman fikirleri ve savaşları ile tanınmış yurt­ ratik haklarına karşı bir tehlike olarak
şahsi öç ve intikam peşinde olamazlar. severlerin atanrriosı üzerinde inatla du- ka locaklardır.

Fiyatt 25 Kr. ATILIMI OKU VE OKUT!

You might also like