You are on page 1of 4

Bütün ülkelerin proleter/eri, bir/eşiniz!

AllllM Türkye'deki
NATO misyonlorı,
bütün

memleketten çıkorılrrolıdır.
Amerikan
silôhlı
ve
birlikleri

(TKP programından)
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi orgam Mayıs 1974

Amerikan Baskısı
Türkiye üzerindeki Amerikan baskısı BiLDiRi
arttı. Bunu, Amerikan emperyalistlerine
Emperyalizmin, NATO'nun bölgemizdeki baskı ve kışkırlmaları artıyor. Amaç,
kullukta kusur etmeyen Ankara yokuşu
soğuk horbi körüklemek, silôhlanmo yarışına hız vermek, lsroil saldırganlarını des­
basını bile gizfeyemiyor. Gazetelerde
teklemek, barışçı gelişmeleri baltalamak, Yunanistan'da faşist cuntayı ayakta tutmak,
büyük boy manşetler: "Amerika bize
Kıbrıs'ı NATO üssü haline gıetirme plônını yeniden hortlatmak, Türkiye'de işbirlikçi
baskı yapıyor ... Amerika NATO için­
burjuvaziyi güçlendirmek, militarisi kliği yeniden öne sürmektir. Bununla birlikte
de Yunanistan'ı bize karşı koyuyor ...,.
halk hareketinin baskısı ile bazı demokratik dönüşümleri programına alan hükü­
Bu kınamalar NATO'nun 25. yıldönü­
meti aşındırmaktır.
mü günlerinde oluyor. Hem de, Başba­
Parlementoya kadar giren komando baskınları, AP, CGP, DP, MHP elebaşıla­
kan Ecevit'in Anadolu Ajansına verdiği
rının Af Tasorısına, halka karşı açık haçlı bir sefere ka!kışmalorı, lstanbul'da, Be­
demeçte NATO'yu barış, bağımsızlık,
yazıt meydanında sağdan soldan toplatılmış başıbozuk takımının harpçilik yay­
demok rasi usavunUCUSU» gibi gÖstermi­
goraları ve Sovyet düşmanlığı curcunası, sürekli NATQ manevraları, pasif korunma
ye çalıştığı bir sırada oluyor. Ecevit'­
uygulamaları, silôhlı kuvvetlerin sınırlara yığılmaiı, kışkırtrnalor zincirinin halka­
inki deve kuşu misali. Ayık bir politika
larıdır.
değildir. Mızrak çuvolo sığmaz.
Bütün bunlar, aynı zamanda, NATO'nun, emperyalizmin çelişki ve bunalımkır
Ameriko'nın, NATO'nun Türkiye üze­
içinde bocaladığını, çökme hızının arttığını da gösteriyor. Türkiye'de büyük bur­
rindeki baskısı yeni değildir. Türkiye
juvazi, dayanağı emperyalizmin bütün çelişki ve hastalıklarını kendi içinde taşıyor.
NATO'ya boğlondıktan, Amerika Ana­
Ulusol burjuvazinin büyük, işbirlikçi burjuvoziye, toprak beylerine karşı direnişi
dolu'nun dört yanına saldırı üsleri kur­
o rtıyor.
duktan, Ankara'da bakanlıkların kon­
Emperyolizmin, NATO'nun içindeki çelişkilerin artmasında gerçek neden Sovyet­
trolü Amerikan misyonlarının e!ine g·eç­
ler Birliği'nin ve öteki sosyolist ülkelerin güçlenmeleri ve o oranda barış içinde
tikten, Çankaya'nın dizginlerini Ameri­
yanyana yaşama politikasının boşarı ile gelişmesidir. Vorşova Anlaşması devletleri
kan elçileri kullandıkton bu yana bu
Politik Donışma Komitesi'nin toplantısı sonunda yayınlanan komünikede de belir­
baskı sürüp gidiyor.Voşington, Türkiy•2'­
tildiği gibi, Avrupa'da güvenl.ik kuvvetlenmekte, uluslarorası gerginlik yumuşamok­
de işine gelmiyen, sözünden çıkan hü­
tadır.
kümete nefes oldırmak istemez. istedi­
Ote yandan kapitalist ülkelerde komünist ve işçi hareketleri, dünyada ulusal kur­
ğini hükümetin başına geçirir. Demirel
tuluş mücadelesi güçlenmektedir.
öyle gelmedi mi? Canson inönü'ye ülii­
Memleketimizde de burjuvazi orasında çelişmeler, çatışmalar artıyor. Bu çel1iş­
matomu dayarnadı mı?
kileri görmemek, nalkın gözünü başka yerlere çekmek, büyük tekellerin hegemon­
Amerika Ankara hükümetlerine hem
yasını kırmadon, devlet mekanizmasını gericilerden, faşistlerden temizlemeden yı­
içerden . hem dı şa rd a n baskı1 yapıyor.
ğınları "holk sektörü,. gibi hamhayaile oyalamçık kurtuluş hareketine yardım etmez.
NATO manivelosını kullanıyor. işine
Bu, gericilerin değirmenine su akıtır.
geldiği zaman Yuncınistan'ı Türkiye'ye
Emperyalizm ve yerli ortakları göründük1eri kadar kuvvetli değillerdir. Onları
karşı çeviriyor. Istediği zaman Türkiye'­
yenmek ve demokratik bir düzen yaratmak olonakları vardır.
yi Kıbrıs Cumhuriyetine karşı kışkırtıyor.
Bütün demokratik güçler, örgütler iş ve eylem birliğiyle halk yığınlarının anti­
NATO'nun son Akdeniz manevralarında
emperyalist, demokrasi ve barış uğ runda k i direnişini amacına ulaştırır.
Türk ve Yunan kuvvetleri arasında çı­
kon olaylar, her iki tarafta pasif korun­ 19. 4. 1974 Türkiye Komünist Portisi
ma tedbirleri, yeniden Kıbrıs'tcı çıban­ Merkez Komitesi
başının eşelenmesi bu kışkırtıcılığın ta­
ze örnekleridir. Gene bu sıroda Vehbi Komünistlerden niçin korkarlar'l
Koçlar, Nejat Eczacıbaşılar Amerikayı Af Tasarısının Meclisten geçmesi, bü­ leri elbirliğiyle gericilerin, emperyaliz­
dolaşıyor. Bozbeyliler, Demireller, Fey­ tün demokratik, anti-emperyalist güçle­ min saldırılarına karşı koymaya çağır­
zioğullorı, Türkeşler hükümete karşı go­ rin ortak bir b crşa r ı s ı dı r. Ba�arıdır, evet. mıştı. ilerici güçlerin bu artokioşa de­
malı haçlılar seferine kalktılar. Bu haç­ Demirel, Bozbeyli, Feyzioğlu, Türkeş mokratik atılımının plônlı, programlı ol·
lıların komandoları Mecliste bakanlam gnıp\arı, emperyalizmin her tür yardı­ duğu iddia edl1emez. Ama, bu güçlerin
sa!dırıyor. C u n tac ı generolter pusuyo mına dayonarak parlamento içinde ve ayni hedefe doğru harekete g<ıçmeleri
yotmıştır. işbirlikçi büyük burjuvazi, hal­ dışında, memleket ölçüsünde harekete aralarında somut bir ortaklık yaratmış­
kı yeni bir 12 Martla korkutuyor. geçtiler, olanaklorını kullandılar. Böy­ tır.
NATO uzlaşmaz çelişkiler içinde bo­ leyken tasarı Meclisten geçti. Bi.itün de­ Af Tasarısı Mecliste görüşülürken iş­
calıyor. Halklor NATO boyunduruğun­ mokratik, anti-emperyalist güçler mem­ birlikçilerin onti-komünizmle din sömü­
dan, Amerikan .. vasiliğinden" kurtul­ leket içinde ve dışında gericilerin, em­ rücülüğüne olağanüstü bir hız irerdik­
mak için direniyor. Halklar, Avrupada, peryalizmin saldırılarını püskürtrnek için leri de göri.ildü. Büyük burjuvazi, em­
bölgemizde, dünyoda güvenliğin sağ­ gayretlerini birleştirdikleri için tasarı peryolitmin en kodamon ortakları ne­
lanması, uluslarora sı gerginliğin yumu­ Meclisten geçti. TKP daha yeni hükü­ den acaba komünistlerden bu derece
şaması direnişini başa almıştır. Sovyet­ met Meclisten güven oyu aldığı gün­ korkorlor? Hatta burjuvazinin öteki ko­
ler Birliği bu genel halk direnişinde ba­ lerde, yani 8 .Şubat tarihli Bildirisi ile lunun politik güçlerine, bakonlaro, soy­
şı çekmektedir. bütün demokratik, anti-emperyalist güç- fOevamı sayfa 3 te)
Çifte boyunduruk
NATO'dan çıkılmalıdır!
{TKP programtndan) Birleşmiş Uluslar Genel Kurulu'nun toplantısı özel bir önem taşıyor. Oturumları
her yerde büyük bir ilgiyle izleniyor. Nedeni ortada. Az gelişmiş ülkelerin kendi
kaynaklarını, doğal servetlerini kendilerinin işlemesi, bunların devletleştirilmesi gün­

Genel kurulda deme alınmıştır. Emperyalizme, eski, yeni sömürgeciliğe karşı uiusal bağı msızlık
için savaş böylesi bir alana dökülmüştür.
Birleşmiş Milletierin bu Genel Kurul
Bu foruma Türkiye de katılıyor. Dışişleri Bakanı Turan Güneş te orada. Ne yapı­
toplantısında Dışişleri Bakanı Turan
yor? Gelen haberler kötü. Batı Alman Dışişleri Bakanıyle buluşmuş. Konuşmalarda
Güneş te konuştu: u Dünyada mutlu bir
Güneş, Almanın her sözüne, başüstüne demiş. Batı Alman tekellerinin sömürü çıkar­
azınlık, mutsuz bir çoğunluk var» dedi.
larını savunan Schell: Devletçilikten, doğal kaynaklarınızı kendiniz işiemekten yana
Azgelişmiş ülkelerde açlık ve kıtlığın kal
gitmeyin. uDünya Bakansı»ndan para alın, diyor. Dünya Bankasının şartları açıktır,
gezdiğini söyledi. Güneş, Türkiye'nin
Ankaraya çoktan bildirilmiştir: Ulusal ağır endüstri . kurmamak. Sözün kısası gerilik
yalnız bir yılda sadece petrol ithalinden
içinde yatıp kalmak, düpedüz sömürge, ucuz ham madde, ucuz işgücü ve sürüm
800 milyon dolar zarar ettiğini açıkladı.
pazarı olarak kalmak.
Ama gerçeğin tümünü söylemedi. Bu
Batı Alması tekellerin-in plônları çok daha geniş. Eski Federal Almanya Dışişleri
yüzden B. Almanya, Avrupa Ekonomik
Bakanı Schröder'in başkanlığında bir delegasyon Ankaraya geldi. Basına sızan
Teşkilôtı ve diğer emperyafist tekellerin
verilere göre; "Batı Almanya Türkiyede Amerikanın bıraktığı boşluğu doldurmak,
temsilcisi Şef'in oyununa geldi. Dünya
Amerikalılara sağlanan ayrıcalıklar koparıru:ık peşindedir ... Bu plônı, eski Hitler·
Bankasını savundu. Böylece azgelişmiş
cilerden Batı Almanyanın Ankara Büyükelçisi Adolf Sonnenlıol bir sözle özetledi:
ülkelerin yanında yer almadı, tersine,
"Türkiye için tek çare Alman sermayelerine kapdarını açmaktır» dedi.
onların karşısına dikildi, haklı isteklerini
Batı Almanya Türkiyenin dış ticaretinde başı tutmaktadır. Eskiden beri Alman
çiğnedi. Oysa, Cezayir Cumhurbaşkanı
tekelleri, emperyalistleri Türkiye'de endüstri yatırımı yapmamışlardır. Ucuz ham
Bumediyen toplantıyı açış konuşmasın­
madde, ucuz iş gücü kaynağı ve sürüm pazarı olarak onu sömürmüşlerdir. Şimdi bu
da çok önemli önerilerde bulundu:
soyguncu çevreler, daha avantajlı bir duruma geçmek, Ecevit hükümetine baskı yap­
Uluslararası ekonomik ilişkilerde bütün
mak, ödün koparmak çabasındadır.
ülkelerin çıkarlarına uygun yeni bir sis­
Türkiye halkı Alman emperyalistlerinin elinden çok -çekmiştir. Bugün 600 bin Türk
tem meydana getirilmesini ileri sürdü.
işçisi Batı Almanyada bir cendere iyinde yaşıyor. Emperyalist tekeller bu sömü­
Çok ulus/u tekellerin, az gelişmiş ülke­
rüyü Türkiyede sürdürmek istiyorlar. Türklyeye çifte boyunduruk vurmak peşinde­
lerin üretim ve ihracatını, ekonomisini,
dirler.
doğal kaynaklarını, fiyat oyarlamasını
kontrol eden mekanizmasına son veril­ Türkeş-Tunç elele
mesini istedi. Ayrıca hammadde fiyat­
Gerici güçlerin hükümeti yıpratmak kesi düştü. Tunç'un komandoları birçok
larının yükse!ti!mesini, özelllkle ham­
için giriştikleri· saldırılar gittikçe daha işyerlerinde işçilere, mühendisiere sal"
madde kaynaklarının devletleştirilme­
açık biçimler alıyor. Anti-komünizm si­ dırıyor. Bu komando gruplarından biri­
sini, ulusal endüstri dallarının kurulma­
lôhına dört elle sarılan AP'Ii koman­ ni Karabiik ve lskenderun'da, Metal-Iş
sını önerdi.
dolar Meclis içinde bakanları dövüyor. sendikası başkanı AP'Ii Kaya Ozdemir
Amerikan Dışişleri Bakanı Kisincer de
CiA ajanı faşist Türkeş'in komandoları yönetiyor. Son olaylar. Tun�'un, Türkeş­
Şel gibi, Genel Kuru!da emperyalizmin
üniversitelere, fakültelere silôl"·dı baskın­ Ierin doğrudan doğruya Amerikan em­
tekelci fiyat politikasını, yeni sömürge­
lar yapıyor. lşbi•likçi burjuvazi Türk-Iş peryalistlerinin,
işbirlikçi burjuvaziniri
ciliği, soygun ve talan politikasını haklı
başında çöreklenen Halil Tunç gibl!eri elinde, hükümete karşı, bu arada işçi
göstermeye yeltendi. Genel Kurul'da
de harekete geçirdi. Faşist Türkeş'le sınıfına, devrimci gü�lere karşı vurucu
Çin temsilcisi Maocuların u üstün dev­
elele veren sarı sendika ağaları, Tunç­ bir güç olduğu görüşünü doğruluyor.
letler .. masalını okudu, devrim düşman­
lar gericiliğin vurucu gücü oldular. CIA'den işbirlikçi �evrelerden destek
lığını, ulusal ve sosyal kurtuluş hareket­
Türl<-lş'e bağlı Selüloz Sendikası işçi­ gören bu faş.ist komandolar 12 Mart
leri düşmanlığını bir kez daha ortaya
lerinin haklarını savunanlar, sendika bi­ tipi tepeden inme bir baskına ayak ha­
koydu.
nasında, Tunç'un gözleri önünde dövül­ zırlıyorlar.
Afrika'dan Gabon Cumhuriyeti tem­
dü. Bu komandoculuk olayını Halil Faşist Türkeş'le elele veren Halil
silcisi, Sovyetler Birliğinin, azgelişmiş
Tunç'un kendisi tertipledi. Türk-Iş ele­ Tı.ınç grubuna karşı, işçi sınıfı, halk yı­
ülkelere, bu arada Gabon'a her bakım­
başılarının bu gangsterlikleri yeni bir ğınları, yurtsever güçler çetin bir savaş
dan yardım ettiğini söyledi.
şey değildir. Halil Tunç ve eli altındaki yürütüyor. Işçi sınıfı, halk yığınlan Ece­
Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Gro­
faşist kabadayılar, Adana'da Paktaş ve vit lıükümetinden komandalann dağıtıl­
miko konuşmasında, az gelişmiş ülke­
Bossa grevlerinde Demirel hükümetiyle masını, kamplarının ka.patılmasını istiyor,
lerin devletçilik politikalarını savundu,
işbirliği yaptılar, işçilere, sendikacılara Milyonlarca seçmen, hükümeti oluştu­
tekelleri yerdi, karşılıklı faydaya daya­
saldırdılar, kan döktüler. Sıkıyönetim ran partilere, haklarını savunmaları, mal
nan Leninci ilkeleri dile getirdi. Gro­
döneminde işçi sınıfına uygulanan fa­ ve canlarını korumaları, emperyalizmin
miko, Sovyet devletinin, tô Lenin zama­
şist baskı ve terörü Halil Tunç ve ar­ bu azılı ajanlarından hesap sormakırı
nından beri tüm ülkelerle somut işbir­
kadaşları desteklediler. i-çin oy verdiler, şimdi bunu istiyorlar.
liğinin genişletilmesi, buna demokratik
Işbirlikçiler 14 Ekim ve 9 Aralık se­ TKP, işçi sınıfının, halkımızın bu haklı
bir nitelik kazandırılması görüşünü so­
�imlerinde halktan sağlam bir tokat ye­ direnişini varglicüyle savunuyor.
vunageldiğini söyledi. Böylesi bir işbir­
diler. Bu yenilgi ile Tunç'ların da mas-
l·iğin-in genel barışı güçlendirdiğini be­
lirtti.
T KP Y AYlN L A RI
Nüyork'ta toplanan dünya forumu, az
gelişmiş ülkeler halklarının haklı dava­ • LENIN (Biyografisl)
sının doğruluğunu, tekellere, emperya­ • GüNEŞLI DONVA (S. Ostüngel)
lisdere karşı ulusal kurtuluş hareketleri­ • BOVOK OKTOBR 50YAŞlNDA
nin güçlendiğini göstermektedir. • ALMAN DEMOKRATIK CUMHURIYETI (Ahmet Soydan)
Taban ücretler Şili yurtseverl�nine özgürlük
Devrimci Işçi Sendikaları Konfederas­ ayarlanmosını, gece iŞlerinde, tatil gün­
Şili'de Halk Birliği Hükümetini devi­
yonu (DISK) hükümetten haklı bir istekte lerinde çalışanlara, fazla iş saati ya­
ren faşist generalle.rln <:untası dokuz
bulundu: Taban Ocret Komisyonunda panlara iki kat ücret ödenmesini savu­
aydır kanlı bir terör yürütüyor. Ameri­
DISK'e de yer verilmelidir, dedi. Bilin­ nagelmiştir. Gündeliklerin çalışma şart­
kan emperyalizmine dayanan bu faşist
diği gibi bu komisyon patron, hükümet larına, uzmanlık derecesine göre, ka­
cunta, binlerce iş;;i, köylü, memur ve
ve Türk-Iş temsilcilerinden oluşmaktadır. dın, erkek ve yaş farkı gözetmeden, eşit
aydını öldürdü. Onbinlerce yurtseveri
Türkiye gerçeklerini bilmeyenler için bu işe eşit ücret ilkesince saptanması ilke­
zindanlara, toplama kamplarına attı.
normal olabilir. Komisyonda, hükümet, sini ilk kez komünistler ortaya atmış,
Türkiye Komünist Partisi, emperyalizmin
arobuluculukla yetinirken, sarı sendika­ b.u uğurcia savaşmı.şlardır.
bu borborlığını, bu kanlı saldırıy ı şid­
cıların Türk-Iş elebaşliarı patranlarla •
detle protesto etti.
karşı karşıya ge1ince, bi.itün konularda {1. sayfadan devam)
Amerikan emperyalistleri, bundan üç
olduğu gibi, taban ücretler sorununda 1av1arıno sille tokat saldıracok, en ilkel
yıl önce Türkiye'de yaptırdığı gibi, cun­
da işçi haklarından ödün üstüne ödün saclist duygularını, külhanbeyliğin en
tacı generallerin eliyle Şili'yi baştan­
veriyor, işçilere hıyanet ediyor. Bundan bayağısını açığa vuracak, faşist koman­
başa bir zmdana çevirmiştir. Hükümete
dolayı son zamanlarda birçok sendika­ doculuğu Meclise getirecek kadar kor­
elkoyan generaller hiç bir hak, hiç bir
nın Türk-Iş'ten ayrılıp DISK'e geçmele­ karlar? Neden 1923'ten beri TKP'yi ya­
kural tanımıyor. Onüne çıkan her dire­
rine tanık olmaktayız. Böylesi bir oluş,­ saklamışlordır?
nişi kırmak, kapitalistlerin, büyük toprak
ma devrimci sendikoların •işçi haklarını Bütün çabalara, iftira, yalan ve ya­
sahiplerinin egemenliğini ayağa kaldır­
var gücüyle savunmasının bir sonucudur. saklamalara rağmen, TKP'nin savundu­
mak yolunda her silôhı kultanıyor.
DISK, taban ücretierin saptanmasın­ ğu bağımsızlık, ulusal ve sosyal kurtu­
Halk Birliği Hükümetinin kurulması,
da, artan hayat pahaldığının ve aile luş, anti-emperyalist, demokratik bütün
Şili işçi sınıfının tarihsel, büyük bir ka­
üyesi sayısının gözönünde tutulması ilkeler bugün artık geniş emekçi yığın­
zanımıydı. Hükümeti ortaklaşa kuran
gibi olumlu istekler ileri sürüyor. Ama, Icra malolmuştur. Bu ilkeler, 14 Ekim ve
sosyalistlerin, komünistlerin, sol-hristi­
taban ücretleri komisyonunda ona yer 9 Aralık se-çimlerinde milyonlarca oy
yanların, sosyal-demokratların başlıca
verilmedikçe, onun bu uğurdaki müca­ almıştır. Emperyalizm ve işbirlikçiler bu­
amacı köklü, anti-emperyalist, anti-oli­
delesi büyük ölçüde engellenmiş olur. nu unutamıyorlar. Komünistleri, 141, 142
garşik dönüşümleri gerçekleştirmekti,
TKP'nin taban ücretler konusun- ve 146 gibi faşist maddelerden ceza
geniş bir demokrasiye yol açmaktı,
daki tutumu kesindir. Türkiye Komünist görenleri zındanlarda, yani toplumun
adaletll, yeni bir toplum düzeni kur­
Partisi bütün çalışmalarında, yayınla­ dışında tutmak istemelerinin nedeni bu
maktı. Bu yolda, üç yıl i'Çinde, elle tu­
rında ve Eylem Programı'nda taban üc­ korkudur. TKP'ye konan yasağın nedeni
tulur başarılar kazanılmıştı. Fakat em­
ret sorununa en adil çözüm yolları gös­ de, komünist olmayan yurtseverleri de
peryalizm ve işbirlik-çi burjuva-militarist
teriyor. TKP, gündeliklerin işçi ve dev­ komünist olarak ilôn etme çabalarının
klik Halk Birliği Hükümetinin bütün
rimci sendika temsilcilerinden kurulu bir nedeni de hep, ha ik yığınlarının uyan­
yaptıklarını kökünden sildi. Madenlerin,
komisyonda, dört kişilik bir lş;;i ailesin'in masından büyük burjuvazinin duyduğu
bankaların devletleştirilmesi, toprak re­
geçimini sağlayacak şekilde saptonma­ bu korkudur.
formunun genişletitmesi, ekonominin
sını önermektedir. Türk komünistleri, üc­ Unutulmasın, korkunun ecele faydası
yeni temeller üzerine oturtulması, bilim,
retlerin fiyatlara göre otomatik olarak yok!
sanat, kültür ve eğitimin Qeliştirilmesi
gibi, Şili halkının yararına olan her şeyi
Devrimci basın ezdi, dümdüz etti. Dünya işçi, komünist

" H O MA N 1TE" GAZETE S 1 N l N 70. Y 1 L D O N O M O. ··Hümanite» ga­ ve ulusal bağımsızlık hareketleri, Şiji

zetesi 18 Nisan 1904'te kuruldu. Once, Fransız Sosyalist Partisinin organı olarak olaylarından ders çıkarıyor. Kazanımla­

çıkmaya başladı. Kurucusu ünlü Jan Jores'tir. "Hümanite» 70 yıl boyunca, kapita­ rını savunmak zorunluğurıo daha ke.sin

lizmin, ve emperyalizmin bütün baskılarına, yasaklarına karşı yiğitçe savaştı. Her inanıyor.

zaman Fransız halkına, gerçekleri, acı da olsa, açık açık söyledi. Her zaman doğru Şili'de, kendine özgü biçimlerde hı­

yolu gösterdi. Gazete Rusya'daki 190S devrimini, 1917 Büyük Oktobr Sosyalist Dev­ rulan faşist diktatörlük sürüp gidiyor

rimi'ni destekledi. Şili'de faşistlerin işledikleri cinayet­

.. Hümonite" 1936 yılında, Cumhuriyetçi Ispanya'yı savundu. ikinci Dünya Savaşı leri bütün dünya kamuoyu suçlomakto­

yıllarında yasaklanan «Hümanite» gizli çıktı. Hitlerc<ilere, yerli işbirlikçilere, faşiz­ dır.

me karşı Fransız halkının savaşına ışık tuttu. Gazetenin bugün, bilimin her dalına Terörün ne olduğunu çok iyi bilen

yoyıjmış, parasız çalışan S binlik bir kadrosu ve milyonlarca okuyucusu vardır. Türkiye halkı, komünistler, ilericiler, tüm

.. Hümanite»nin tarihi, işçi sınıfının gazetesinin ancak bu sınıfır'l haklarını savun­ yurtseverler Şili'de faşist teröre son ve­

makla, bu sınıfa dayanmakla tutunabileceği, yaşıyabileceği gerçeğini doğrula­ rilmesini, Şili Komünist Partisi Genel

maktadır. Sekreteri Luis Korvolan'ın, zindonlordo,

.. K O M O N 1 S T" D ER G 1 S 1 so YA Ş 1 N DA. u Komünist» Sovyetler Birliği toplama kamplarında yatan bütün yurt­

Komünist Partisinin dergisidir. Politik, ekonomik, sosyal, ideolojik, felsefe �orun­ severlerin hemen serbest bırokılmasını

larını ele alır. lik sayısı, 1924 yılı Nisan ayında �BOLŞEVIK» adı altında çıktı. 19S2 istiyor.

yılında "KOMONIST" adını aldı. Derginin kurulmasında V. 1. Lenin'in büyük rolü


vardır. Daha ilk sayısında dünya komünist ve işçi hareketinin sorunlarına ış ı k tu­
tan «Komünist>• Georgi Dimitrof. Bela Kun, Viihelm Pik, Telman, Toliati, Moris TKP, bankaların, yerli yabancı te·
Torez gibi uluslararası komünist ve işçi hareketinin ünlü kişilerine sayfalarını aç­ kellerin orta tabakalan sömürmesine,
mıştır. ezmesine korşı savaşır ve bu tabaka­
"Komünist .. dergisi SO yıl boyunca sayfolarındo, Marksizm-Leninizmin tarihsel ların ekonomik, politik, sosyal istek­
rolüne, gelişmesine, sosyalizm ve komünizm kuruculuğunun temel ilkelerine, ideo­ lerini, çıkarlarını sovunur.
loJik savaş biçimlerine, işçi s ı n ıfı partilerinin devrimci ödevlerine, dünya komünist (TKP programmdan}
hareketinin temel ilkelıuine, anti-komünizmin demoske edilmesine yer vermiştir.
PARTi YAŞAMI
TKP'nin yakm hedefi ve bir Savaş tarihi
sorun TKP yeni bir oluşum ve atılım içindedir. Yeni yeni parti komiteleri, temel örgüt­
ler kuruluyor. Bunların eylemleri yığınlara, fabrikalara yönetiyor. işçi hareketiyiÇ!,
TKP'nin esas hedefi Türkiye'de sosya­
yığın örgütleriyle bağlanmak, oturaklı, tutarlı örgütler kurmak çabası gelişiyor. Parti
lizmi kurmak, sömürünün her biçimine
kan tazeliyor. Parti kadrolarını oluşturan döl yatağında doğum süreci var.
son vermektir. Bu hedefe ulaşmak için
Bu oluşma yeni sorunlar ortoya koyuyor. Oyeler, parti program ve tüzüğünü daha
anti-emperyalist, demokratik bir aşama­
yeni eline o lanlar, TKP'nin tarihine özel bir ilgi gösteriyorlar. Orneğin «Partinin
dan geçmek gerek. TKP'nin yeni prog­
eski programları neydi? Bunlar ne kadar uygulandı? Neler eskidi, neler kaldı? .. Bu
ram tasarısında bu aşamaya Ileri De­
tür sorular doğaldır, yerindedir. Sorular karşılık ister.
mokrasi Aşaması deniyor.
M. Suphi ve E. Nejat yoldaşlor, TKP'ni kurarken, -ilk sözleri: "Komünizmi-Mark­
Baziları bu aşamayı Milli Demokratik
sizmi yayalım! Fabrikalarda Komünist Partisinin hücrelerini kuralım! .. sloganı olmuş­
Devrim aşamasına benzetmekte, neden
tur. Onlar, işçileri, halkı boş düşmana: Anadoluya dolan emperyalist ordularo kar­
bu adın kullanılmayıp da, Ileri Demok­
şı, sömürgecilere destek olan karşı-devrimci güçlere karşı ulusal bağımsızlık v-2
rasi Aşaması deyiminin kullanıldığını
demokratik devrim savaşına çağırmışlardır. Toprak ağalığını, padişahlığı, kamp­
sormaktadı dar. Once şunu söyliyelim:
radar burjuvaziyi alaşağı etmek savaşını emperyalisilere karşı savaştan ayırmamış­
Milli Demokratik Devrim aşaması deyi­
lardır.
mi, birkaç yıldan beri onu kullananla­
Komünist Partisi kurukluğu günden bu yana Marksizme, Leninizme aykırı akım­
rın tekelinde değildir. Bu deyimi ilk de­
lara karşı, oportünizmin her türüne karşı, özellikle likidatörlere karşı sürekli bir
fa kullanan ve ortaya atan TKP olmuş-_
savaş yürütegelmiştir. Burjuva ideolojilerini partinin içine taştyanlara karşı savaş­
tur. Gerçekten de TKP MK'sinin 1941 yı­
lar sert olmuştur.
lında gizlice yayınlanan tezlerinde Mil­
Komünist Partisinin dünü, bugünü, yarını diyalektik bir bütündür. Bunun üzerin<"!
li Demokratik Devrim deyimi kullanıl­
gereği gibi eğilme zorunluktur. Bu yapılmadan Leninci bir eylem programı, Le­
mış ve bununla anti-emperyalist, demok­
ninci. bir politik yol, strateji ve taktik yapılamaz, çizilemez. Eski yanlışlıklara düş­
ratik ve ileri bir aşama kastedilmiştir.
memek, partinin olumlu deneylerini geliştirmek için p�rtinin savaş tarihini bilmek
TKP'nin daha birçok yayınlarında bu
zorunluktur. Sapık akımtarın: Likidatörlerin, MDD'citerin, «Kıvılcımların» geçmiş­
deyim aynı anlam karşılığında sık sık
lerini bilmiyenler, çoğu zaman bunların tuzağına düşüyor.
kullanılmıştır.
Sonra TKP'nin ve TIP'nin sınıf savaşında, ulusal bağımsızlık savaşında tuttukları
Sözkonusu olan deyimler değil, pren­
yeri, tarih içinde oluşumlarını doğru değerlendirmek zorunluktur. Birini ötekisine
siplerdir. TKP'nin Milli Demokratik Dev­
karşı koymak, birisini .. yok .. , ötel<isini «mirasçı» saymak sosyalist hareketi, ulusal
rim, veya Ileri Demokrasi Aşaması deyi­
bağımsızlık direnişini, işçi sınıfını bölmektir. Bu, burjuvazinin değirmenine su akıt­
minden çıkardığı anlam başka, MDD'­
maktır.
cilerin çıkardıkları anlam başkadır. Bu
anlam farkı herşeyden önce hegemonya Somut veriler
sorununda beliriyor. MDD'cilere göre, TKP'nin 55 yıllık çetin bir savaş yolu kurtuluş savaşının koşulları içinde o�uş­
burjuvazi milli demokratik devrimi bü­ vardır. Legal ve yarı legal ancak 3 yıl turulmuştu. Baş düşmanı yenmek, Ana­
tünleyememiştir. Bu devrimi bütünleştir­ çalışabilmiştir. Burjuvazinin sürekli sert yurdu kurtarmak. Bağımsız, demokratik,
mesi için ona yardımc1 olmak gerek. baskı ve terörüne karşın, gene de, ola­ barışsever bir Türkiye kurmak. Padişah­
TKP'ye göre bu, devrim hareketini bur­ nak buldukça legal sqvaş yöntemlerin­ lığı kaldırmak. Köklü toprak reformunu
juvaziye bağlamakton başka anlam ta­ den, örgüt biçimlerinden yararlanmıya sağtıyocak, büyük topmlc ağalığını kö­
şımaz. Milli Demokratik Devrim veya çalışmıştır. künden kazıyacak demokratik bir dev­
ileri Demokrasi Aşamasına işçi sını­ 1920'1erde «Sosyalist Işçi-Çiftçi Parti­ rime gitmek. Sömürgeciliğin yurdumuz­
fının devrimci örgütlerinin öncülüğünde sini .., 1945'te «Sosyalist işçi-Köylü Par­ da kökünü kazımak, yabancı kuRıpan­
ulaşılacaktır. Ancak bu yoldan sosya­ tisini» kurmuştur. Sendikal hareketin yaların varına yağuna el koymak
lizm aşamasına ulaşmak mümkündür. devrimci yolda gelişmesine var gücüyle Burjuvazi padişahlığın kaldırılmasına
MDD'cilere göre başlıca devrimci güç yardım etmiştir. Ilerici gençlik örgütle­ yanaştı. Cumhuriyet kuruldu. Ama, eski
asker, sivil kadrolardır. Aydın zümredir. rinin kurulmasına önayak olmuş, bun­ devlet mekanizmasını yıkmadı. Onu
Işçi sınıfı ikinci p.lôndo gelir. TKP'ye ları esin�emiştir. Kurduğu gizli, illegol burjuvazinin yararına göre düzenledi.
göre ise, boşta gelen dev�lmci güç işçi «Kızıl Sendikaları "• gençlik - "l<omso­ Ozel büyük mülkiyeti kapitalizmin ge­
sınıfı ve onun devrimci örgütleridir. Köy mol Orgütüoonü legal örgüilere dönüş­ lişme yollarına göre .. Medeni kanun»­
emekçileri işçi sınıfının ba�ta gelen türmüştür. uygarlık yasası ile ayarladı. Demokratik
müttefikleridir. Devrim hareketinin bü­ TKP'nin eylemleri, kongrelerinde bir hükümet, halk egemenliği kurulmadı.
tünleşmesi için bu ittifak kaçınılmazdır. onaylanan progranılarına, Leninci sa­ Tek dereceli seçim sistemi, �tek parti­
Bazı MDD'cilere göre köy emekçileri vaş platformlarına dayanmaktadır. tek şef, sistemi u zun zdmon uygulandı.
şehirleri kurtaracaklardır. Işçi sınıfı ona 1920'de, 1. Kongrede kabul edilen prog' Yazi, söz, toplantı, gösteri; yürüyüş, sen­
yamanacaktır. TKP, işçi sınıfının öncü­ ram, IV. Kongrede onaylanan programla dika, grev, örgüt özgürlükleri sıkıyöne­
lüğünde olmayan ilerici hareketlerin değiştirilmiştir. Bunlar, o zamanın koşul­ timle, polis baskılarıyla baltalandı. En
ergeç burjuvazinin kuca?Jına düşeceği larına, memlekette ve dünyadcr gelişen korkuncu; emperyalistlere memleketin
görüşündedir. Bu goruşu Türkiye'nin aşamalara göre hazıdanmıştır. Bu prog­ kapılarını işbirlikçi burjuvazi ardına ka­
cumhuriyet devri tarihi ve Orta Doğu'da ramların maddelerinden bazıları eski­ dar a·çtı. Amerikalı saldırı üsleriyle, NA­
kısmen kapitalist olmayan yola girmiş miş, bir çoğu halô yürürlüktedir, gün­ TO'suylo oturdu bindi yurdumuzun te­
olan bazı ülkelerin son zamanlarda sa­ demden düşmemi·ştir. pesine.
ğa kaymaları da doğruluyor. 1. Progronı, memleketimize dolan em­ TKP'nin yeni Eylem Programı bütün
peryalist ordutoro karşı verilen sil8hlı bunları ele alıyor, yans.ıtıyor ...

Fiyatı 25 Kr. ATILIMI OKU YE OKUT! Sayı: 5

You might also like