Professional Documents
Culture Documents
7. BÖLÜM
YARI İLETKEN ELEMANLAR
DİYOTLAR
•P ve N tipi iki yarı iletkenin birleştirilmesinden oluşan maddeye diyot denir. Terminallerine
işlevlerinden dolayı “Anot” ve “Katod” ismi verilmiştir.
•Bu maddeler ilk birleştirildiğinde P tipi maddedeki oyuklarla N tipi maddedeki elektronlar iki
maddenin birleşim noktasında buluşarak "Nötr" bir bölge oluşturulur. Bu nötr bölge, kalan diğer
elektron ve oyukların birleşmesine engel olur.
•Elektron ve oyukların yer değiştirmesini engelleyen bölgeye “gerilim setti (depletion layer)”
denir. Settin kalınlığı 1 mikron kadar olup, 0,3 - 0,7 Volt'luk bir gerilim uygulandığı zaman yıkılır.
polarmasız diyot
2
DİYOTLAR
•Diyot basit olarak tek yönlü elektrik akımını ileten bir devre elemanı olarak bilinir. Normalde
Anoda artı, katoda eksi uçlar bağlanarak gerilim verilirse akım akmaya başlar. Ters yönde
bağlanırsa bir akım geçişi olmaz. Buna ters polarizasyon denir.
• Normalde diyotlar ters dayanma geriliminin üzerine çıkıldığında ya da maksimum taşıma
akımından fazla akım çekildiğinde kısa devre olur ve bozulur. Fakat ters polarizasyon
yöntemi bazı özel (ZENER) diyotlara uygulanarak sabit gerilim elde edilir.
•Diyottan yüksek akım geçirilirse sıcaklığı yükselir. Germanyumdan yapılmış diyotların
sıcaklığı 90°C‘i, Silisyum diyotların sıcaklığı ise 175°C‘i geçmemelidir.
•Uygulamada 4000 Amper'e kadar akım taşıyabilen ve 4000 Volt'a kadar çalışma gerilimi
olan diyotlar mevcuttur. Yüksek güçlü diyotlar doğrultma devrelerinde (AC’yi DC’ye çevirme),
kaynak makinaları, akü şarj cihazları, elektroliz sistemleri vb. yerlerde kullanılmak üzere
üretilmektedir.
•Gerilim uygulanmış diyoda polarlamalı diyot denir. Gerilim kaynağının bağlanış şekline göre
doğru polarlama ve ters polarlama olmak üzere iki şekilde olur.
3
DİYOTLAR
Doğru Polarma: Anot ucuna güç kaynağının (+) kutbu, katot ucuna da güç kaynağının (−)
kutbu bağlandığında P tipi maddedeki oyuklar güç kaynağının (+) kutbu tarafından, N tipi
maddedeki elektronlar da güç kaynağının (−) kutbu tarafından itilir. Bu sayede aradaki nötr
bölge yıkılmış olur ve kaynağın (−) kutbundan (+) kutbuna doğru bir elektron akışı başlar. Yani
diyot iletime geçmiştir. Fakat diyot nötr bölümünü aşmak için diyot üzerinde 0.7 Voltluk bir
gerilim düşümü meydana gelir. Bu gerilim düşümü Silisyumlu diyotlarda 0.7 Volt,
Germanyum diyotlarda ise 0.3 Volttur. Bu gerilime diyotun "Eşik Gerilimi" adı verilir. Diyot
üzerinde fazla akım geçirildiğinde diyot zarar görüp bozulacağı için diyot üzerinden geçen
akımın düşürülmesi için devreye bir seri direnç bağlanmıştır. İdeal diyotta bu gerilim düşümü
yoktur.
4
DİYOTLAR
Ters Polarma: Diyotun katot ucuna güç kaynağının (+) kutbu, anot ucuna da güç kaynağının
(−) kutbu bağlandığında ise N tipi maddedeki elektronlar güç kaynağının (+) kutbu
tarafından, P tipi maddedeki oyuklarda güç kaynağının (−) kutbu tarafında çekilir. Bu
durumda ortadaki nötr bölge (birleşme noktası) genişler, yani diyot yalıtıma geçmiş olur.
Diyota ters gerilim uygulandığında diyot yalıtımda iken çok küçük derecede bir akım geçer.
Buna "Sızıntı Akımı" adı verilir. Bu istenmeyen bir durumdur. Diyoda ters polarizasyonda
zamanla artan bir gerilim verilirse belli bir zaman sonra diyot yanar, delinir veya kısa devre
olur. Bundan sonra diyottan çok büyük akım geçmeye başlar.
5
DİYOTLAR
•Diyotun doğru polarmasında 0,3 - 0,7 Volt'luk gerilim değerinden sonra akım geçişi
olmaktadır. Bunun sebebi diyotun yapımında kullanılan maddelerin birleşim yüzeyinde
oluşan gerilim settidir.
•İdeal diyot, bir elektrik devresindeki anahtar gibi düşünülebilir. Diyotun doğru polarize
edilmesi kapalı anahtarı, ters polarize edilmesi ise açık anahtarı ifade eder.
•Diyotlarla ilgili hesaplamalarda bu elemanların belli bir gerilimden sonra iletime geçme
durumu göz önüne alınarak diyot, içinde ters bağlı bir DC üreteci varmış gibi düşünülür.
•Bir örnek üzerinden açıklanırsa aşağıdaki şekilde 12 Volt’luk bir üretece 1N4001 diyotu ile bir
lamba seri bağlanmış olup bu durumda lamba üzerinden yaklaşık 11.4 V gerilim ölçülecektir.
DİYOT ile bir lambanın seri İdeal bir DİYOT’un çalışma grafiği Gerçek bir DİYOT’un çalışma grafiği
bağlanması
6
DİYOT
7
DİYOT ÇEŞİTLERİ
Doğrultmaç Diyotları :
8
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
•Zener diyotlar, diyota uygulanan gerilimin belirli değere ulaşması hâlinde ters yönde akım
geçirmesi prensibine göre imal edilmiştir. Devrede ters polarmalandırılacak şekilde kullanılır.
Bu nedenle kullanım amacı doğrultmaç diyotlarından farklıdır. Ters polarmada Zener diyota
uygulanan gerilim "Zener Voltajı"nın altında ise yalıtıma geçer. Fakat bu voltajın üzerine
çıkıldığında zener diyot aniden iletkenleşirler ve üzerine düşen gerilim zener voltajında sabit
kalır. Bu esnada zener diyot üzerinden geçen akım değişken olabilir.
•Uçlarına uygulanan gerilim (V), değişse de zener gerilimi (VZ ) daima sabit kalır. Bunun için
Vgiriş ≥ VZ olmalıdır. Aksi takdirde gerilim VZ’ye ulaşamazsa zener akım geçirmez . Zenerden
arta kalan gerilim ise zenere seri bağlı direncin üzerinden düşer. Kısaca, zener diyotlar voltajı
belli bir değerde sabit tutmak için yani regüle devrelerinde kullanılır.
9
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
10
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
•Zener diyotlar düşük akımlı olduklarından mutlaka ön
dirençle korunmaları gerekir. Zener diyotun gücü biliniyor
ve elemana bağlanacak ön direncin değeri belirlenmek
isteniyorsa aşağıdaki denklem kullanılır.
Ω
11
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
Devre girişine uygulanan regülesiz VGİRİŞ gerilimi, zener diyotla kararlı hale getirilmiştir. Bu
işlem için zener diyot ve R direnciyle gerilim bölücü bir devre oluşturulmuştur. Devre girişine
uygulanan VGİRİŞ gerilimi değişmektedir. Devrede kullanılan 12V’luk zener diyot, giriş
gerilimindeki tüm değişimleri algılamalı ve devrenin çıkış gerilimin VÇIKIŞ 12V’ta sabit
tutmalıdır. Bu işlem gerçekleştirildiğinde zener diyot, gerilim regülasyonu yapıyor diyebiliriz.
Zener diyot bu işlemi nasıl gerçekleştirecektir? Zener’in istediği şartları yerine getirirsek gayet
basit. Zener diyot gerilim regülasyonu yapmak için neler istiyordu? Kısaca tekrar hatırlayalım.
1- Zener diyot ters polarma altında çalıştırılmalı
2- Zener’e uygulanan gerilim, zener kırılma geriliminden (Vz) büyük olmalı. (VGİRİŞ > Vz)
3- Zener’den geçecek akım; IZmin değerinden büyük, IZmax değerinden küçük olmalı
(IZmin < IZ < IZmax )
12
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
Zenerin regüle işlemini yerine
getirebilmesi için üzerinden akan akım
miktarı (IZmin ve IZmax) değerleri arasında
olmalıdır.
Örneğin şekildeki regüle devresinde 1/2W gücünde 12V’luk zener diyot kullanıldığını
varsayalım. Zener diyot’un minimum kırılma akımı ise IZmin =IZK = 0.50mA olsun. Bu
durumda devrenin regüle edebileceği giriş gerilimi aralığını bulalım.
Çözüm: Önce zener diyot’un dayanabileceği maksimum akım değerini bulalım.
olarak bulunur.
13
DİYOT ÇEŞİTLERİ
ZENER (Gerilim Sabitleyici) Diyotlar :
Zener diyot’un regüle işlemini yerine getirebilmesi için giriş gerilimi (VIN) minimum 12.11V
olmalıdır. Şimdi giriş geriliminin alabileceği maksimum değeri bulalım.
Verilen regüle devresinde yapılan hesaplamalar sonucunda aşağıdaki veriler elde edilmiştir.
14
DİYOT ÇEŞİTLERİ
15
Foto Diyotlar :
DİYOT ÇEŞİTLERİ
Foto diyotlar ters polarma altında kullanılır. Doğru polarmada doğrultmaç diyotlar gibi iletken, ters
polarmada ise n ve p maddelerinin birleşim yüzeyine ışık düşene kadar yalıtkandır. Üzerine ışık
düşmeye başladığında iletken olarak katot ucundan anot ucuna doğru ters yönde sızıntı akımlarını
artan şekilde geçirmeye başlar.
Birleşim yüzeyine ışık düştüğünde birleşim yüzeyindeki yarı iletkenin kristal yapısındaki bağların
kopması sonucu elektron ve oyuklar açığa çıkar ve bu şekilde foto diyot üzerinden ters yönde akım
geçmeye başlar. Bu akımın boyutu ışığın şiddetine bağlı olarak 100 mA ile 150 mA, gerilimi ise 0.14 -
0.15 V arasında değişir.
Foto diyotların çalışma hızı son derece yüksektir ve boyutlarının küçük olması nedeniyle fiber optik
kablolarda veri iletiminde, ışık ölçüm aygıtlarında, ışık dedektörlerinde, alarm düzeneklerinde
yoğun şekilde kullanılır.
16
DİYOT ÇEŞİTLERİ
LED (Light Emitting Diode):
•Işık yayan flamansız yarı iletken lambalara LED (Işık Yayan Diyod)
denir. Doğru polarma altında 2-20 mA gibi düşük bir akım ile
çalıştıkları ve sarsıntılara dayanıklı olduklarından her türlü
elektronik devrede kullanılır.
•Işık, bir yarı iletkende, P tipi madde içine enjekte edilen bir
elektronun oyukla birleşmesi ya da N tipi madde içine enjekte
edilen bir oyuğun elektronla birleşmesi sonucunda oluşur. Bu
olaydaki temel esas, elektronların enerji kaybının ışıma olarak
ortaya çıkmasıdır.
•LED’lerin yaydığı ışınların renkleri; kırmızı, sarı, yeşil, turuncu, mavi,
pembe vb.dir. Bunlardan kırmızı LED en yüksek verimli olan tiptir.
Ayrıca LED’ler normal koşullarda yaklaşık 100.000 saat boyunca ışık
verebilir. Led diyodların yapısında kullanılan; Galyum Arsenik
(GaAs), Galyum Arsenik Fosfat (GaAsP), Galyum Fosfat (GaP), Çinko,
Nitrojen vb. gibi maddelere göre ortaya çıkan ışığın rengi de farklı
olmaktadır. Yani yarı iletken içine konan elementler LED’in yaydığı
ışığın rengini belirlemektedir. Yeşil renk veren LED’lerin içinde
Nitrojen bulunmaktadır. Nitrojen miktarı artırıldıkça ışık sarı
olmaktadır. Kırmızı renk elde etmek için ise Çinko ve Oksijen
kullanılmaktadır.
17
DİYOT ÇEŞİTLERİ
LED (Light Emitting Diode):
•Kırmızı LED en az 1.5 – 1.6 V ile çalışırken turuncu 1.7 V, sarı 1.8 V,
yeşil 2,2 - 2,4 Voltta ışık yaymaya başlar. Yaklaşık 2.5 ile 4 Volttan
yüksek gerilimler LED’lerde bozucu etki yapar. LED’lerde uzun ayak
anot, kısa bacak katottur. Yüksek DC gerilimlere bağlanacak LED’lere
seri olarak ön direnç bağlanır. Pratikte LED akımı 10mA ile 20mA
arasında bir değer seçilir. LED’e bağlanması gereken direncin değeri:
•Üç renkli LED’lerde katot ucu ortak kullanılmak üzere toplam üç bacak bulunur.
Bu tür LED’ler, şekilde görüldüğü gibi yeşil ve kırmızı olmak üzere iki adet LED
birleşiminden oluşsa da yeşil ve kırmızı bir arada kullanıldığında sarı renk de
oluşacağından üç renkli LED olarak anılır.
19
DİYOT ÇEŞİTLERİ
Enfraruj LED :
Normal LED'in birleşim yüzeyine Galyum-Arsenik maddesi katılmamış
halidir. Doğru polarma altında çalışarak görünmez (mor ötesi) ışık
yayan diyot çeşidine enfraruj diyot denir. Infrared LED’lere doğru
polarma uygulandığında, foton adı verilen birbirinden ayrı paketler
hâlinde ışık enerjisi yayarlar. Dış görünüm olarak LED diyotlara
benzeyen enfraruj diyotlar TV, video v.b uzaktan kumanda
sistemlerinde kullanılır.
Optokuplörler :
Optokuplör içinde birbirini görecek şekilde yerleştirilmiş bir adet
foto diyot ve bir adet de infaruj LED bulunan bir elektronik devre
elemanıdır. İnfraruj LED'in uçlarına verilen sinyal aynen foto diyotun
uçlarından alınır. Bu devre elemanının kullanım amacı bir devreden
diğer bir devreye elektriksel bir bağlantı olmaksızın bilgi iletmektir.
Aradaki bağlantı ışıksal bir bağlantıdır. Örnek olarak; PLC girişleri
optokuplör bağlantı şeklinde olup yanlış/hatalı bağlantılardan PLC
korunmuş olur.
20
Şotki Diyotlar :
DİYOT ÇEŞİTLERİ
Normal diyotlar çok yüksek frekanslarda (10 MHz ve üzeri) üzerine uygulanan gerilimin yön
değiştirmesine karşılık veremez. Yani iletken durumdan yalıtkan duruma veya yalıtkan durumdan
iletken duruma geçemez. Bu hızlı değişimlere cevap verebilmesi için n ve p maddelerinin birleşim
yüzeyi platinle kaplanmıştır. Birleşim yüzeyi platinle kaplanarak ortadaki nötr bölge inceltilmiş ve
akımın nötr bölgeyi aşması kolaylaştırılmıştır.
Tünel Diyotlar :
Saf Silisyum ve Germanyum maddelerine daha fazla katkı maddesi katılarak tünel diyotlar imal edilir.
Tünel diyotlar doğru polarma altında çalışırlar. Üzerine uygulanan gerilim belli bir seviyeye ulaşana
kadar akım seviyesi artarak ilerler. Gerilim belli bir seviyeye ulaştıktan sonrada üzerinden geçen
akımda düşüş görülür (negatif direnç bölgesi). Tünel diyotlar bu düşüş gösterdiği bölge içinde
kullanılırlar. Tünel diyotlar yüksek frekanslı (10.000 MHz) devrelerde ve osilatörlerde kullanılır.
Varikap Diyotlar :
Varikap diyot, uçlarına verilen gerilime oranla kapasite değiştiren
bir ayarlı kondansatördür ve ters polarma altında çalışır. Bu eleman
televizyon ve radyoların otomatik aramalarında kullanılır
21
TRANSİSTÖRLER
21. yüzyılın en önemli buluşlarından biri olarak kabul edilen
ve elektronik devrelerin can damarı olan transistörler, 1947
yılında icat edildi. Dünyanın en büyük telefon şirketi olan Bell
kuruluşunun araştırma ekibi teknolojide yepyeni bir çığır
açan bu buluşundan dolayı 1956 yılında Nobel Ödülü’nü aldı.
Ekip ilk transistörü ince bir Germanyum tabakasından yaptı. Daha sonra bilim adamları,
Germanyum tabakası yerine, çok daha büyük sıcaklıklara dayanabilen Silisyum kullanmaya
başladılar. Akımı saniyenin 100 milyonda biri kadar kısa bir zamanda iletebilen transistörler
imal edildi. Bunların sayesinde hesap makineleri, dijital saatler yapıldı. Bu küçük harika
aygıtlar olmasaydı cep telefonları, uydu haberleşmeleri ve uzay araçları mümkün
olmayacaktı.
22
BJT Transistörler
Transistör imalatında kullanılan yarı iletkenler, birbirlerine yüzey birleşimli olarak
üretilmektedir. Bu nedenle “bipolar jonksiyon transistör” olarak adlandırılır. Bipolar
transistörler de NPN ve PNP olarak iki tiptir. NPN tipinde Beyz pozitif, Emiter ve
Kollektör negatif kristal yapısındadır. PNP tipinde ise Beyz negatif, Emiter ve Kollektör
pozitif kristal yapısındadır. Dolayısıyla transistörler 3 adet katmana veya terminale
sahiptir
24
TRANSİSTÖRLER
NPN Tipi Transistör:
https://www.youtube.com/watch?v=7ukDKVHnac4
25
TRANSİSTÖRLER
PNP Tipi Transistör:
26
TRANSİSTÖRLER
PNP ve NPN Tipi Transistörlerde Akım ve Gerilim Yönleri:
PNP ve NPN transistörlerin akım ve gerilim yönleri aşağıdaki şekilde verilmiştir.
IE akımı, IC + IB ’ye eşittir. (Kabul gereği) akım yönü artıdan eksiye doğrudur. Gerilim
yönleri ise bir önceki kısımda açıklanan polarmalandırmaya göre yapılmalıdır.
27
TRANSİSTÖRLER
TRANSİSTÖRLERİN TEMEL DENKLEMLERİ
28
TRANSİSTÖRLER
Akım Kazancı:
Kollektör akımının beyz akımına oranı β (Beta)’yı verir. β aynı
zamanda transistörün akım kazancı olarak da isimlendirilir.
Kataloglarda genellikle hFE olarak sembolize edilir, birimi yoktur.
Akım kazancı 20-200 arasında değişir. Kollektör akımın Emiter
akımına oranlanması da α (alfa)’yı verir.
29
TRANSİSTÖRLER
Akım Kazancı:
30
TRANSİSTÖRLER
Gerilim Kazancı:
Transistörler yükselteç olarak kullanıldığında gerilim kazancı hesaplanır. Av ile gösterilir.
Çıkış geriliminin giriş gerilimine oranı ile bulunur. Şekildeki devre için gerilim kazancı
formülleri aşağıda verilmiştir. Transistörün base-emiter arasındaki direnci r’e ile gösterilir.
31
TRANSİSTÖRLER
TRANSİSTÖRLERİN ANAHTARLAMA ELEMANI OLARAK KULLANILMASI
Transistörler motor veya lamba gibi yüksek güçlü elemanlarda ya da ateşleme gibi bir
devrenin çok hızlı çalışması (on) ve sukunete geçmesi (off) gibi hallerde anahtarlama
elemanı olarak kullanılır. Transistör ile nano saniyelik bir çalışma hızı sağlanabilmektedir.
32
TRANSİSTÖRLER
TRANSİSTÖRLERİN ANAHTARLAMA ELEMANI OLARAK KULLANILMASI
33
TRANSİSTÖRLER
TRANSİSTÖRLERİN ANAHTARLAMA ELEMANI OLARAK KULLANILMASI
•Transistörleri sayesinde Arduino gibi mikrokontrolcüler aracılığıyla LED şeritler,
motorlar gibi yüksek güç tüketecek yükleri anahtarlamamız mümkündür.
•Devrede 0-5V ile gösterilen noktaya PWM sinyali uygulayarak anahtarlamayı yüksek
hızda yapabilir, dolayısıyla bağlı olan LED’in parlaklığını veya bağladığımız motorun
hızını kontrol edebiliriz.
34
TRANSİSTÖRLER
TRANSİSTÖRLERİN ANAHTARLAMA ELEMANI OLARAK KULLANILMASI
Motorun yalnızca hızı değil, yönünü de kontrol etmek istersek H-köprüsü adı verilen
bir devre kurmamız gereklidir.
35
TRANSİSTÖRLER
Transistörler, Giriş ve Çıkış için iki ayrı karakteristik eğriye sahiptir.
Transistörlerin Giriş Karakteristiği:
Giriş karakteristiği Beyz-Emiter gerilimi (VBE) ile Beyz Akımı (IB ) arasındaki ilişkiyi verir. Giriş
karaktersitiğinin belirlenmesi için VBE değişiminin IB akımına etkisi ölçülür. VBE gerilimi 0.5 Volt’un
altında olduğu sürece Beyz Akımı ihmal edilecek kadar küçüktür. Uygulamalarda aksi belirtilmedikçe
transistörün iletime başladığı andaki Beyz-Emiter gerilimi VBE = 0.7V kabul edilir. Ayrıca Giriş
Karakteristiği sıcaklıktan bir miktar etkilenir. Örneğin her 1°C’lik sıcaklık artımında VBE yaklaşık 2.3mV
civarında azalır.
36
TRANSİSTÖRLER
Transistörlerin Çıkış Karakteristiği:
Transistörlerde çıkış genellikle Kollektör-Emiter uçları arasından alınır. Bu nedenle Beyz akımındaki
(IB) değişime bağlı olarak Kollektör akımı (IC) ve Kollektör-Emiter (VCE) gerilimindeki değişim icelenir.
Devredeki VBB gerilimi ayarlanarak oluşturulan farklı Beyz akımları (IB) için IC ve VCE değerleri ölçülür.
37
TRANSİSTÖRLER
Transistörlerde Çalışma Bölgeleri:
Transistörlerde başlıca 3 çalışma bölgesi vardır.
38
TRANSİSTÖRLER
Transistörlerde Max Güç Sınırı:
Her bir transistör tipinin çalışma alanını belirleyen bir takım sınır
(maksimum) değerler vardır. Transistörlerde güç harcaması; kollektör-
emiter gerilimi (VCE) ve kollektör akımına (IC) bağlıdır.
PD max 1W
VCE max 51.28V
IC 19.5 mA
40
TRANSİSTÖRLER
Transistörle Röle Kontrolü:
Şekilde verilen devrede tümdevre çıkışı +5V olduğunda
rölenin kontaklarını çekmesi istenmektedir. Tümdevre
çıkışının izin verdiği akım miktarı 10mA’dir. RB direncinin
değeri ne olmalıdır?
Rölenin kontaklarını çekebilmesi için gerekli minimum akım değeri 100mA’dir. Dolayısıyla
transistörün kolektöründen akacak IC akımı değeri de 100 mA olup buradan IB akımının değeri
bulunur.
Bulunan bu değer; transistörü doyumda tutmak için gereken beyz akımının minimum değeridir.
Şimdi bu akımı akıtacak RB değeri bulunursa;
41
FOTO TRANSİSTÖRLER
Foto transistörün normal transistörden tek farkı, kollektör
ile emiter arasından geçen akımı beyz ile değilde, beyz ile
kollektörün birleşim yüzeyine düşen mor ötesi ışıkla kontrol
ediliyor olmasıdır. Foto transistör devrede genelde beyz ucu
boşta olarak kullanılır. Bu durumda üzerine ışık düştüğünde
tam iletimde düşmediğinde ise tam yalıtımdadır. Foto
transistörün kazancı beta kadar olduğu için foto diyotlardan
daha avantajlıdır.
42
TRİSTÖR (SCR)
Tristörler (Thyristörler) Anot, Katot ve Gate adı verilen üç ayaklı, iç yapısında PNPN olarak dört
yarı iletken tabakadan oluşmaktadır. Elektrik-elektronikte “Güç Kontrolü” işlemlerinde
kullanılırlar. Tristör, küçük bir Gate (kapı) akımıyla büyük akımların kontrolünü yapabilen yarı
iletken bir anahtarlama devre elemanıdır. Anoduna (+), Katoduna (-) gerilim verildiğinde hemen
çalışmaz. Gate ucu tetikleme ucudur. Anot Katot arasını iletime geçirebilmek için Katoda göre
Gate ayağına (+) gerilim vermek gerekir. DC gerilimde, tristör iletken olduktan sonra Gate
tetikleme gerilimini kesseniz dahi tristör çalışmaya devam eder. Tristörü yalıtıma sokmak için
anot ile katot arasındaki akım kesilir veya bu uçlar bir anlık kısa devre yapılır. Ya da gate ucuna
negatif gerilim uygulanarak gate ile katot arasına ters polarma yapılır.
Şekildeki devrede S anahtarına basıldığında TR2 transistörünün beyzine (+) gerilim uygulandığı
için TR2 iletken olur. İletken olan TR2’nin emiteri üzerinden TR1’in beyzine negatif gerilim
uygulandığı için TR1 de iletken olur. İletken olan TR1’in emiteri ve kolektörü üzerinden TR2’nin
beyzine pozitif gerilim uygulandığından bu durum TR2’yi iletimde tutar. İki transistör
birbirlerine doyuma götürerek tristörün anot katot arasından akım geçişine sürekli izin verir S
anahtarı açık olsa bile!
43
https://www.youtube.com/watch?v=0AgPUikpvpM
TRİSTÖR (SCR)
Ayrı Bir DC Üretecinden Tetikleme Akımı Sağlama:
Şekildeki Lamba tristörün anotuna bağlıdır. A
anahtarı açık olduğundan devrenin şu haliyle
lambayı çalıştırıp ışık vermesi mümkün değildir. A
anahtarı kapatılırsa, lamba yine çalışmaz çünkü
tristörün geyt ayağı tetikleme akımı almamıştır. A
anahtarının kapalı durumu devam etsin ve G
anahtarı kapatılıp açılırsa; yani geyt gerilimi bir anlık
uygulanırsa, lambanın sürekli ışık verdiği
gözlemlenir.
44
TRİSTÖR (SCR)
TRİSTÖRÜ DURDURMA YÖNTEMLERİ
1) Seri Anahtarla Durdurma:
Tristörü yalıtıma götürmek için yüke ve tristöre seri bağlı S anahtarı
açılarak anot ve katot uçlarındaki gerilim kesilir. Sık açma kapama
yapılmayan küçük bir gerilimle kumanda edilebilen devrelerde
kullanılır. Uygulamada sık kullanılmaz.
Görüldüğü üzere tristörlerle çok büyük yükleri devreye almak oldukça kolay olmasına karşın, aynı
yükleri devreden çıkarmak oldukça zordur. Başka bir deyişle tristör geytine (gate’e) uygulanan
oldukça küçük doğru polarmalı bir gerilimle iletime geçirilebilinir, ancak geytine uygulanan gerilim
kaldırılsa da yalıtıma geçirilemez. Yalıtıma geçirmek için yukarıda da açıklandığı gibi karmaşık ve
maliyet açısından büyük sistemler kullanmak gerekir.
46
DİYAK
Diyak çift yönde görev yapabilen bir diyot gibi çalışır. Diyakın üzerine uygulanan
gerilim diyak geriliminin altında iken diyak yalıtımdadır. Üzerinden sadece sızıntı
akımı geçer. Üzerine uygulanan gerilim diyak geriliminin üstüne çıktığında ise
diyak iletime geçer. Fakat iletime geçer geçmez diyakın uçlarındaki gerilimde bir
düşüş görülür. Bu düşüş değeri diyak geriliminin yaklaşık % 20 'si kadardır.
Diyakın üzerine uygulanan gerilim diyak geriliminin altına da düşse diyak yine de
iletimde kalır. Fakat diyaka uygulanan gerilim düşme gerilimi seviyesinin altına
indiğinde diyak yalıtıma geçer. Diyak iki yöndeki uygulanan polarmalarda da aynı
tepkiyi verecektir. Diyakın bu özelliklerinin olma sebebi alternatif akımda
kullanılabilmesidir.
Diyaklı Pals Üretici Devre:
Devredeki kondansatör R1 direnci üzerinden şarj olur. Kondansatör uçlarındaki gerilimin değeri
Diyak iletim gerilimine eşit olduğunda diyak iletime geçer ve kondansatörü R2 direnci üzerinden
deşarj eder. Kondansatör üzerindeki gerilim değeri diyakın düşme gerilimi seviyesinden küçük
olduğu anda diyak yalıtıma geçer ve bu şekilde darbeler meydana gelir.
47
TRİYAK
Triyaklar da tristörlerin alternatif akımda çalışabilen türleridir. Triyakın
oluşumunda birbirine ters yönde bağlı iki adet tristör bulunmaktadır.
Herhangi bir alternatif akım devresindeki bir triyakın A1 ucuna (+) A2 ucuna
da (-) yönde akım geldiğinde birinci tristör, tam tersi durumda ise ikinci tristör
devreye girecektir. Bu sayede triyak alternatif akımın iki yönünde de iletime
geçmiş olur. Böylece bağlantı noktaları anot/katot diye değil A2/A1, kontrol
ucu da gate (G) olarak adlandırılmıştır. Triyak yüksek güçlü ve alternatif akım
devrelerinde güç kontrol elemanı olarak kullanılır.
Yüksek akımları küçük akımlarla kontrol edebilir olması kullanım alanlarını artırmıştır. Ayrıca sessiz
çalışması bakım gerektirmemesi problemsiz ve rölelere göre oldukça hızlı açma kapama yapması,
açma kapama esnasında ark oluşmaması triyakları üstün kılan özellikleridir. Triyaklar, 220 volt altında
10 amper gibi yüksek bir akım geçirirken uçlarında bulunan gerilim 1,5 volt civarındadır. Bu anda triyak
üzerindeki harcanan güç 15 Watt dolayında iken yük üzerinde harcanan güç 2200 wattır.
48
TRİYAK
AC Motor HIZ kontrolü:
Sunulan devrede AC motorun dönme hızı P potansiyometresiyle ayarlanmaktadır.
Kondansatörün dolma zamanını potansiyometre ile değiştirilmektedir. Kondansatörün dolma
zamanı değiştiğinden triyakın tetiklenme sıklığı da değişir. Bu motordan geçen akımı
ayarlayarak hızı değiştirir. Potansiyometrenin değeri minimum iken kondansatör hızlı şarj olur.
Kondansatör uçlarındaki gerilim, diyak ateşleme gerilimi değerine ulaştığı zaman diyak iletken
olur ve kondansatör diyak üzerinden deşarj olur. Dolayısıyla triyak çok sık tetiklenerek
motorun en hızlı şekilde dönmesi sağlanır. Potansiyometrenin değeri maksimum iken
kondansatörün şarj olma süresi uzar. Dolayısıyla triyak sık tetiklenemediğinden motor yavaş
hızda döner. Sonuç olarak motorun dönme hızı potansiyometreden ayarlanmaktadır.
49