You are on page 1of 6

Bir hikayeyle başlamak istiyorum.

Andreas Caschetto, beyin tümörü teşhisi konmadan önce İtalya'nın Sicilya kentindeki okulunun
en iyi öğrencilerinden biriydi. Teşhisi konulduktan sonra doktorları ona bir daha asla
öğrenemeyeceğini söylediler.

Ancak bugün Andreas kanseri yendi, etkileyici beş dil konuşuyor ve başkalarına ilham veriyor,
yardım ediyor. Bunu yaparken 94'ten fazla ülkeye seyahat etti.

Onun için ikinci dil olarak İspanyolca, İngilizce, Fransızca ve Portekizce öğrenmek- ana dili
İtalyanca'ya ek olarak- kolay değildi.

Andreas’ın beyin tümörü ameliyatı onu hafıza problemleriyle baş başa bıraktı. Yurtdışına
seyahat ederdi, ama daha sonra eve dönerken her anını unuturdu.

Fakat bir gün, Güney Afrika'daki bir yetimhaneye yaptığı geziden döndükten sonra, bir şeyi
hatırladığını fark etti - yetimhanede tanıştığı çocukların yüzleri ve gülümsemeleri.

Bu farkındalık Andreas'a, muhtaç çocuklara yardım etmek ve yüzlerini gülümsetmek için


dünyayı dolaşmaya devam etme ilhamını verdi. Andreas'ın amacı buydu.
Amacını bulduğunda hedef dillerini ona bağlayarak öğrenmeye motive oldu.
Ve bu noktadan sonra, Andreas'ın dil öğrenmesine hiçbir şey engel olamadı.

2016 yılında, Uluslararası Mutluluk Günü etkinliğinin bir parçası olarak Birleşmiş Milletler'de
hikayesini paylaşmaya davet edildi. Kendisine bir tercüman eşliğinde İtalyanca konuşma
seçeneği sunuldu. Ancak başkalarına ilham vermeye kararlı olan Andreas, konuşmasının
tamamını İngilizce yaptı.

Arkadaşlar,

Andreas'ın amacı başkalarına ilham vermek ve yardım etmekti. Dilleri öğrenmesinin nedeni de
başkalarına ilham verebilmek ve yardım edebilmekti.

Peki hayattaki amacını ve neden İngilizce öğrenmek istediğini kaçınız biliyor?

Amacınızı bilmiyorsanız, onu bulmalı ve neden İngilizce öğrenmek istediğinizle


ilişkilendirmelisiniz.

Son zamanlarda amaç ve dil öğrenimi arasındaki ilişkiyle ilgilenmeye başladım ve birçok dil
öğrencisinin bunu bilmediğini gözlemledim. Ancak bir öğretmen ve deneyimli bir dil öğrencisi
olarak amacın dil öğrenimi üzerindeki etkisini biliyorum.

İngilizceyi belirli bir amaçla öğrenmek, İngilizceyi anadiliniz gibi konuşmanıza ve yaşamanıza
yardımcı olur.
Öyleyse, amaç nedir ve belirli bir amaçla İngilizce öğrenmek, İngilizceyi anadiliniz gibi
konuşmanıza ve yaşamanıza nasıl yardımcı olur?

Biliyorsunuz ki, amaç hem kişisel olarak anlamlı hem de dünya üzerinde olumlu iz bırakan uzun
vadeli bir hedefe ulaşmak için çalışma nedenidir.

Amaç şu kutsal soruyla ilgilidir: Neden varsınız ve hayatınızda sizin için bir anlam ifade eden ve
dünyayı, ülkenizi veya toplumunuzu daha iyi bir yer haline getiren ne yaparsınız?

Bildiğiniz üzere, amacınızı bilmek belirli avantajlar sağlar:

İlk olarak, bir anlam ve tatmin duygusu verir.

Hayatınızın amacını bildiğinizde varoluşunuzun bir anlamı olduğunu, hayatınızın bu anlamı


yansıtması ve ifade etmesi gerektiğini bilirsiniz.
Birinin hayatının amacı hastayı iyileştirmek ve ona bakmak olsa da, bir başkasınınki bitkilere,
çaresiz hayvanlara bakmak ve çevrenin, su kütlelerinin temiz olmasını sağlamak olabilir.

Benim hayatımın anlamı eğitmek ve ilham vermek ama sizin hayatınızın anlamı uluslararası
çatışmaları çözerek dünyada barış yapmak olabilir.

Bunu anladığınızda ve bu yönde yürüdüğünüzde, varoluşunuz bu anlamı yansıttığında bir doyum


duygusu hissedeceksiniz.

İkincisi, amaç bir odaklanma ve netlik duygusu verir.

Dünya gürültülü ve dağınık bir yerdir. Çözülmesi gereken çok fazla sorun vardır ama dikkat
dağıtıcı unsurla doludur.

Herhangi bir amacınız olmadığında, dikkat dağınıklığından kolayca saptırılırsınız veya gürültü
tarafından boğulursunuz.

Aksine, amacınızı bildiğiniz zaman, dikkatinizi önemli olana odaklamış olursunuz ve amacınızın
gerçekleşmesine giden yolu tespit etmede kolaylık yaşarsınız.

Net hedefler belirleyebilir ve en önemli şeylere konsantre olabilirsiniz çünkü dikkatin gittiği
yerde enerji akar.

Üçüncüsü, amaç tutkuyu ateşler ve güven oluşturur.

Hayatım boyunca sebepsiz yere tutkulu birini hiç görmedim. Neden biliyor musunuz? Çünkü
tutkunun olduğu yerde amaç vardır.
Amaç tutku yaratır. Yaptıkları iş konusunda tutkulu insanlar, amaçlarının farkında olanlardır.
Amaçları tutkularına ve tutkuları güvenlerine dönüşür.

Tutkulu enerjiniz, amacınıza uygun olarak kendinizi ifade etme güveninizi etkiler.

Son olarak, amacınızı bildiğinizde, hizmet ve tesir hissine sahip olursunuz.

Anlamlı her yaşam, insanlığa ve doğaya hizmet eden bir yaşamı ifade eder. Anlamlı bir yaşama
sahip olmanın nedeni yalnızca amaçtır. Amacınızı bildiğinizde, tutkunuzu başkalarına yardım
etmek için nasıl kullanabileceğinizi sorarsınız.

Nihayetinde hayatımızın amacı; bireysel tutkularımız aracılığıyla diğer insanlara, hayvanlara,


bitkilere ve çevreye hizmet etmeye indirgenir.
Çünkü ne kadar çok hizmet ederseniz, başkalarını o kadar çok etkilersiniz ve yaptığınız işle
hayatlara dokunduğunuzda, dünya üzerinde olumlu bir iz bırakırsınız.

Şimdi, neden İngilizceyi belirli bir amaçla öğrenelim?

Bildiğiniz gibi, her dil öğrencisi hangi dili öğrendiğini veya öğrenmek istediğini bilir. Çince,
İspanyolca, İngilizce, ve benzeri.

Ve bu dil öğrenenlerin çoğu hedef dilleri nasıl öğreneceklerini bilirler ya da en azından nasıl
öğreneceklerini öğrenebilirler. Bir dil kursuna gidebilir, yurtdışına seyahat edebilir veya bir
konuşma topluluğuna katılabilirler. Değil mi?

Bazı dil öğrenenler, hedef dillerini neden öğrenmek istediklerini bilirler ama nedenleri
çoğunlukla belirsiz ya da geneldir. Mesela - Yurtdışında okumak istiyorum, dünyayı gezmek
istiyorum veya bir iş bulmak için bu dile ihtiyacım var.

Bir düşünün, herkes yurtdışında okumak istiyor, herkes dünyayı dolaşmak istiyor ve tabii ki
herkes o harika işi almak istiyor.

Ama siz herkes değilsiniz. Sizi herkesten farklı kılan özel bir şey var. Ve bu sizin amacınız.

Belirli bir amacı olmayan bir dili öğrenmek, dile dışarıdan içeriye yaklaşmaktır. Bu etkili bir yol
değildir.
Çünkü bir amacınız olmadığında, belirli bir hedefiniz yoktur. Ve bir hedefiniz olmadığında,
yönünüz de yoktur.

Yine, güçlü bir motivasyonunuz ve tutkunuz olmadığı anlamına gelir. Öğrenmenize özel bir
anlam yükleyemezsiniz bu nedenle de bir tatmin duygusuna sahip olamazsınız , öğrenme
süreciniz o kadar etkili olmaz.
Bildiğiniz gibi, etkili dil öğrenimi hangi dili öğrenmek veya nasıl öğrenmek istediğinizle ilgili
değildir. Etkili dil öğrenimi, o dili neden öğrenmek istediğinizle ilgilidir.

Belli bir amacı olan bir dil öğrendiğinizde, içten dışa doğru öğrenme sürecini başlatırsınız.
Tutkunuz yükselir ve her küçük adımda özgüveniniz artar.

Hedefleriniz netleşir, kendinizi gürültü ve dikkat dağıtıcı unsurlardan bağımsız olarak öğrenme
sürecine odaklayabilirsiniz.
Bu noktada dili, amacınızın kanatlarına alırsınız ve amacınızın gittiği yere dille beraber giderler.

İngilizce öğrenimini güçlü bir sebeple birleştiriyorsunuz ve bu yol boyunca öğrendiğiniz her şey
anlamlı hâle geliyor çünkü tek bir amaca gidiyorlar.

İngilizceyi belirli bir amaçla öğrendiğinizde, bu amacın hizmetle birlikte geldiğini bilirsiniz.

Bundan dolayı, yaptığınız her konuşma pratiği ve gramer alıştırması, öğrendiğiniz her kelime,
daha iyi hizmet etmek için, daha iyi hâle gelmek için öğrenirsiniz.

İngilizceye bu şekilde yaklaştığınızda, amacınız öğrenme davranışınızı yönlendirecektir, böylece


verdiğiniz her karar, gerçekleştirdiğiniz her eylem anlamlı ve tatmin edici olur.

Öyleyse, İngilizceyi belirli bir amaçla nasıl öğrenirsiniz?

Öncelikle amacınızı bulun.


"Yurtdışında okula gitmek, dünyayı dolaşmak veya harika bir iş istiyorum." Yeterli değil.

Peki onu nasıl bulursunuz?


Şu soruyu sorarak bulursunuz: Neden yurtdışında okumak istiyorum, neden dünyayı dolaşmak
istiyorum, neden harika bir iş istiyorum?

İçinize baktığınızda ve neden var olduğunuzu düşünmenin gerçek sebebini hissettiğinizde,


amacınızı bulmuşsunuzdur.

İkinci olarak, İngilizce öğrenmeyi bu amaçla birleştirin ve her gün görüp okuyabileceğiniz bir
yere yazın.

Bunu vizyon panonuza, günlüğünüze veya elektronik not defterinize yazabilirsiniz.


Örneğin amacınız dünyaya Osmanlı imparatorluğu ve Ermeni hakkındaki gerçeği anlatmaksa, o
zaman şöyle yazarsınız;

Yaşam amacım: Osmanlı İmparatorluğunun Ermenileri Soykırıma maruz bırakmadığı gerçeğini


dünyaya anlatmak.

Neden İngilizce öğrenmek istiyorum: Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermenileri soykırıma tabi


tutmadığı gerçeğini dünyaya anlatabilmek için İngilizce öğrenmek istiyorum.

Sonra, görselleştirin.

Amacınıza şimdiden ulaştığınızı hayal edin. Bunu olabildiğince sık yapın.


Meditasyonla veya kendinizi rahat hissettiğiniz herhangi bir yolla yapabilirsiniz. Gözlerinizi
kapatın ve ardından amacınızı gerçekleştirdiğinizi hayal edin. Kendinizi zihinsel resimleri
görmeye zorlamalısınız.

Büyük bir yabancı kalabalığının önünde akıcı İngilizce konuşurken kendinizi görün.

Son olarak, harekete geçin.

Öğrenme sürecini başlatın. Bir İngilizce kursuna kaydolun, yabancı bir İngilizce öğretmeni bulun,
sohbet topluluğuna katılın ve dil materyalinizi çalışın.

Andreas’ın hedef dillerini öğrenme amacını biliyorsunuz ama henüz bilmediğiniz bir şey var:
Türkçe öğrenmemin nedeni.

Hayatımın amacı, insanları hayatlarında yapmak istedikleri şeyleri yapmaları için eğitmek ve
ilham vermek.
Peki neden Türkçe öğrendim?
Türkleri hayatlarında yapmak istedikleri şeyleri yapmaları için eğitmek ve ilham vermek için.

Sonuç olarak,

Hepiniz buradasınız çünkü yapmak istediğiniz bir şey var. Hepiniz İngilizce öğrenmek
istiyorsunuz. Bunu yapmanıza yardımcı olmak ise benim amacım.
Çünkü, İngilizce konuşmaya başladığınızda amacınıza ulaşabileceğinizi biliyorum.
Ve amacınıza ulaştığınızda, bir başkasının da amacına ulaşmak için yapmak istediklerini
yapmasına yardımcı olacaksınız.

Bu nedenle, belirli bir amaçla İngilizce öğrenmek, insanların hayatlarını etkileyerek ve dünyayı
daha iyi bir yer hâline getirerek İngilizceyi anadiliniz gibi konuşmanıza ve yaşam amacınızı
gerçekleştirmeye yardımcı olacak.

Teşekkür ederim.

You might also like