You are on page 1of 6

BANK

Kemal;
Eşikte duran karakter seçim yapmayı reddetmiş gerçek olmaktan uzaklaşmış
artık herhangi bir kişi.
Yiğit:
Hayatı gelişine yaşayan duygularını açıktan ifade eden tez canlı biri geçmişteki
yaşadığı sorun tekrar fakat farklı bir rolde yaşıyor karar verme aşamasını
geçemiyor bu durumdan çok rahatsız.
MÜZİK BAŞLAR NEFES ALIR DURUR
BANKIN ARKASINDA
(Kemal bankta oturmaktadır. Hafif bir tebessümü vardır. Düşünceler kafasında
uçmaktadır. Hayata ve insanlığa dair umutlu şeyler düşünür. Kemal ne
sorunlarından kaçmış ne de onlarla savaşmıştır. Sadece oturup beklemektedır.
Zamanı dondurmuştur. Bu soğukluk onu üşütmekten ziyade pişirmiştir.
Uyuşmuştur Kemal.)
(Yiğit koşuya çıkmıştır. Kafasını dağıtmak ve sorunlarından uzaklaşmak için.
Kemal in yanına geldiğinde ise tüm yaşananlardan kaçamayacağı gerçeği ağır
bastığından nefes alamamak ve ağlamak arasında bır duygu içindedir. Bu
duygularla Kemal i fark etmeden yanına oturur.)
Yiğit:( iç sesi konuşur) Boğuluyorum. Tek nefeste boğulmak gibi bir şey. Nasıl
altından kalkabilirim bunun? Bir kere bulaştım biliyorum ama keşke üstümden
atabilsem bu sorumluluğu. Artık ben eski ben değilim. Bir daha da
olmayacağım. Ama bir kez daha yaşayabilsem o anı inan olsun bakmazdım o
delikten. Bu günaha ben de ortak olmuş oldum. Konuşursam her şey darmadağın
olacak. Konuşmazsam içimde bu yükle yaşayamam. Kime anlatsam boş. Bana
benden başka kimse yardım edemez artık.
Kemal: ( umursamaz gazete okur) O kadar emin misin?
Yiğit: (korkmuş) Hassiktir. Nasıl yaptın bunu? Kimsin sen?
Kemal: Bilmem. Sen biliyor musun?
Yiğit: Neyi biliyor muyum?
Kemal: ( hafif gülümser) Sorularının cevaplarını.
Yiğit: Allah’ım delirdim mi ben? Ne olur aklımı başımdan alma. (gözünü açar
kapar yanındaki suyla elini yüzünü yıkar ve başından aşağı döker korkuyla yan
tarafa bakar)
NEFES VERİR MÜZİK BAŞLAR ALIR DURUR
SOLDA ÇAPRAZ ÇEKİM
Yiğit: Bana bak. Kimsin bilmiyorum belki de sadece bir hayalsin ya da melek
falan ama benden uzak dur. Benim derdim bana yeter.
Kemal: (gazeteyi katlar ve bir kenara koyar) O delikten bakmayı sen seçtin.
Sana karışmayı da ben. Günahına ortak oldum artık.
Yiğit: (sinirlenir) Kes sesini.
Kemal: Kaçmanın bir faydası oluyor mu bari?
Yiğit: OFF! Bu bana aklımın oynadığı bir oyun. Orada kimse yok. Kimse yok.
Kemal: (sigara ikram eder) Sigara içiyor muydun?
KAMERA KARŞIDA NEFES SESİ SIK MÜZİK YARIDA KESİLİR
Yiğit: ( patlar ve top noktadadır) Sus dedim sana sus ( patlamadan sonra yanına
oturur ve sakinleşir)
(iç sesiyle konuşur) Allah’ım ne olur yardım et. Ben delirmek istemiyorum.
(tekrar eder sürekli)
Kemal: Etti ya.
Yiğit: ( yine şaşırır ama bu sefer yenilmiştir) Tamam sen kazandın. Artık
salıyorum iplerimi. Ne söylemek istersen söyle. Aklımı mı okumak istiyosun
bana nasihat mi veriyorsun ne bok yiyorsan ye. Belli ki rahat bırakmayacaksın
beni ( içinden orospu çocuğu der)
Kemal: ( güler) Pişman mısın?
Yiğit: Ne?
Kemal: Pişman mısın?
Yiğit: Aklımı okuyorsun madem biliyorsundur cevabını da.
Kemal: Biliyorum.
( biraz sessizlik) (kemal bir mim yapabilir)
Yiğit: Bak o delikten isteyerek bakmadım tamam mı? Gayrı ihtiyari oldu. Bazı
sesler duydum ve bakmam gerekiyormuş gibi hissettim.
Kemal: Bana hesap vermek zorunda değilsin.
Yiğit: Hesap vermiyorum zaten. Eğer beni sorguya çekmeseydin söylemezdim
Kemal: Ben bir şey sormadım ki. Sen anlattın.
Yiğit: Aklımı karıştırıyorsun ve sinirimi bozuyorsun. Bir karar vermeliyim
tamam mı? O yüzden bırak da düşünebileyim.
Kemal: Hep böyle misindir?
Yiğit: Nasıl yani?
Kemal: Aceleci, tez canlı, kararsız...
Yiğit: Başım dertte anlıyor musun? Nasıl olabilirim? En yakın arkadaşımın
sevgilisini aldattığını gördüm. Duymadım ya da dedikodusu gelmedi kulağıma.
Bizzat gördüm o anı.
Kemal: ( Güler)
Yiğit: Salak salak gülme karşımda. Cidden sinirimi bozuyorsun. Hem madem
sen de bulaştın bu işe bana akıl ver o zaman. Söyle ne yapıyım?
Kemal: Bilmem.
Yiğit: Bilmem bilmem. Bi bok bilmezsin bu laftan başka. Kimden akıl
alıyorsam? Sen de akıl olsa kendine yarardın. Haline baksana.
Kemal: Ne varmış halimde?
Yiğit: Oturuşundan belli. Kimseye yararı olmayan boş boş yaşayan bir sokak
serserisisin.
Kemal: Sokak serserileri böyle mi giyinir?
Yiğit: Evet giyinmez. Kimsenin aklını da okumazlar. Bana bak sen büyücü filan
mısın?
Kemal: Ben hiç kimseyim
Yiğit:(kahkaha atar sinirleri iyice bozulmuştur) Sen bildiğin delisin. Bırak da
artık karar veriyim.
Kemal: Kendine sordun mu hiç?
Yiğit: Neyi? Eksik eksik konuşma. Adam gibi ne söylemek istiyorsan söyle.
Kemal: Soru bu kadar.
Yiğit: Evet amınakoyım sordum. Off! Keşke hiç bunlar olmasaydı.
Kemal: Bu senin günahın değil. Umurunda olmamalı bu kadar. Bak ilk defa akıl
verdim sana. Beni bile yoldan çıkardın (güler)
Yiğit: Ben kimseyi yoldan filan çıkarmadım. Off bu işe hiç karışmamak en iyisi.
Kemal: Aldatmaya devam mı etsin yani?
Yiğit: Hayır etmeyecek. (aklına bir şey gelmiştir) Evet evet. Gidip
konuşacağım.. Gördüğümü söyleyeceğim. Bir daha yapmamasını isteyeceğim ve
bu iş böylece kapanacak.
Kemal: Bir daha yapmayacak olması yaptığı kötülüğü götürür mü?
Yiğit: Götürmez ama en azından onu frenler ve taşıdığım yük artmaz.
Kemal: Bu kadarına razısın yani? Beril e her baktığında aklına bu gelecek
biliyorsun değil mi?
Yiğit: Sen söyle ne yapıyım?
Kemal: Düşün
Yiğit: Düşünüyorum zaten. Ama işler içinden çıkılmaz bi halde görmüyor
musun?
Kemal: Görüyorum.
(sessizlik)
Yiğit: Ee?
Kemal: Bak sana ikinci bir tavsiye. Boş ver
Yiğit: Boş verebilsem bu durumda olmazdım değil mi?
Kemal: Doğru.
Yiğit: (Kemal) Sen? Sen. Evet sen sen ne?
Kemal: Ben hiçbir şeyim.
Yiğit: (kahkaha atar) Sen kaçırmışsın kaçırmışş.
Kemal: Kendinden yola çıkabilirsin biliyor musun? Hiç aldattın mı?
Yiğit: (kahkahası son bulur mağrur ve aklına eskiler gelir) Evet.
Kemal: Erkekler hiç değişmez değil mi? (güler)
Yiğit: İnsanlar değişmez erkekler değil. Benimki bir hataydı ve bir daha asla
tekrarlamadım. Bu konuyu da bir daha açma.
Kemal: Hala onunla beraber misin?
Yiğit: Evet.
Kemal: Gördüğün bir ihanet sana bu kadar ağır geliyorken yaşattığın ihaneti
neden umursamıyorsun?
Yiğit: Sus tamam mı? (sessizlik) Belki de bu yüzden bu kadar umursuyorumdur
gördüklerimi. Ben bir ihanet yaşattım ama bunu Aslı bilmiyor. Şimdi Beril in
öğrenme şansı var.
Kemal: Aslı’nın da hala var.
Yiğit: (biraz düşünür) Evet var. (aslıya mesaj atar seni aldattım diye)
Kemal: Ne yazdın?
Yiğit: Aldattım
Kemal:( güler)
KAMERA SAĞDA ÇAPRAZ MÜZİK NEFES SESİ
Yiğit: Bana ne yaptığının farkında mısın? Hayatım alt üst oluyor.
Kemal: Ben hiçbir şey yapmadım. Sen düşündün ve buldun sonucu.
Yiğit: Çok tuhaf hissediyorum. Bir yanım rahatlamış ama bir yanım
huzursuzlukla dolu.
Kemal: Bir faydası yok. Doğru olanı yaptın.
Yiğit: Evet biliyorum ama bu iyi gelmiyor. Ben artık doğru olanı değil iyi
hissettirecek olanı yapmak istiyorum.
Kemal: Bu dünyada öyle bir şey yok.
Yiğit: Ee ne olacak şimdi?
Kemal: Bilmem.
Yiğit: Yanlış yapmaktan korkuyorum
Kemal: Yapman gereken ne kaldı ki geriye?
Yiğit: Haklısın. Hiçbir şey yapmayacağım. Eğer bir şey yapacak biri varsa o da
Murat ben değilim.
Kemal: Murat da senin gibi mi düşünüyor peki?
Yiğit: Hayır. Ama öyle düşünmeli. Berile söylemeli aldattığını. Ne kadar zor ve
acı olsa da doğru olan bu.
Kemal: Belki o da iyi hissettirecek olanı yapmak istiyordur.
Yiğit: Onunla konuşacağım. Ama olmaz. Hayır olmaz.
Kemal: Neden?
Yiğit: Murat hasta. Yani zor bi dönem geçiriyor. Zaten normalde böyle bir şey
yapacağını hiç düşünmezdim. Kafası karıştı belki de.
Kemal: Hastalığı ne Murat ın?
Yiğit: Ağır bir depresyon geçiriyor. Annesi yeni öldü. Kaldıramadı.
Kemal: Bu neyi değiştirir?
Yiğit: Yani Beril e söyleyemez. Ona ihtiyacı var. Üstüne bir de ayrılık yaşarsa
paramparça olur.
Kemal: Hata yapan o. Sonuçlarına da katlanmalı.
Yiğit: Hayır. Ona bu yükü yükleyemem.
(sessizlik)
KAMERA ARKADA NEFES VERİLİR MÜZİK
Yiğit: Ne yapmalıyım?
Kemal: Bilmem.
Yiğit: Beni bir şeyler yapmaya ittin. Aklımı karıştırdın. Sonra da bilmem
diyorsun. Kendin dedin. Ben de ortak oldum diye.
Kemal: Evet haklısın.
Yiğit: Söyle ne yapıyım?
Kemal: Bilmem. Ama şu var ki eşikte durursan geriye döneceksin. Bir süre
sonra uyuşur ve hiçbir şey hissetmezsin. Buna izin verme. Hiç kimse olmayı, hiç
kimse istemez.
Yiğit: Madem bana iyi gelecek, madem uyuşup hissetmeyeceğim o zaman neden
eşikte durmayayım?
Kemal: Seçim senin. ( iç sesiyle konuşur) Seni kurtarmayı istemiştim
Yiğit: ( Kemal in iç sesini duymuştur. İrkilir ve ona bakar. Kemal’le bakışırlar.
Kemal onun da artık uyuşmaya başladığını ve hiç kimse olduğunu anlar. Kalkıp
gider. Yiğit yerine oturur. Gazeteyi açar ve okur).

You might also like