Professional Documents
Culture Documents
Bertrand+Fichou+ +Orman+Kibarları+Yarısta+Cs
Bertrand+Fichou+ +Orman+Kibarları+Yarısta+Cs
Orman Kibarları
Yarısta '
Orman ]{ibarları Yarısta
Tarih öncesinde) İ7. kabileler arası bir )üzme
) arışı düzenlenir. Her kabileden bir yüzücü
kaıılacaJ..tır)arışma)a. GC'l gelelim, Orman
Kibarları Kabilesi'nin SU)la arası pek hoş değildir.
Kurbağa değil ki onlar! \ma yarışmaya da
katılmaları g<>r<>kir. Peki, kim temsil edecektir
onları � arışmada? Tabi ki ,\Jinik Sincap!
\azan resinılt>)Pil
Bertrand Fichou Anne Wilsdorf
�-(\ il'(' 11
Eg<>m<>n Demircioğlu
elde
�OCUk
�.J� - �t�J
� v;
(� Y
�/ /j/
---) !x
'\
�!" �"'? ..,�,<!1 L!;,_,rlİ'J �i?<YJ;
��1 ���AJ/1'1\tf..
BugtJ.K,. � iiili Jf
""�"' ')
l
/� �-
JJ_Mz,� �-
'ı
-
- "<".> ,-' c... �
=-----orman Kibarları kabilesi, şefleri Koca
Oğlan'ın peşi sıra yürüyordu. Ayaklarını
sürüye sürüye homurdanarak ilerliyorlardı.
Minik Sincap, ihtiyar bir ayı gibi soluyordu.
- Babişko, günlerdir yürüyoruz. Kabi
leler Arası Büyük Toplantı'ya ne zaman
varacağız?
- Hadi sana müjdeyi vereyim, Minik
Sincap, diye cevap verdi Koca Oğlan. Var
dık bile!
Elini uzatarak bir yeri gösterdi. Karşıla
rında duran Üç Akbaba Dağı'nın dibinde
ki bir vadiydi bu. Suları yemyeşil olan bir
gölün etrafına yüzlerce çadır kurulmuştu.
5
Minik Sincap, sesi bile çıkmayacak ka
dar şaşırmıştı. Hayatında hiç bu kadar çok
hayvanı bir arada görmemişti!
İhtiyar Keçi Sakal, Orman Kibarlarını
karşıladı ve nezle olmuş bir keçininkine
benzeyen sesiyle konuştu:
- Kabileler Arası Büyük Toplantı'ya hoş
geldiniz! Gelmeyen bir tek siz kalmıştınız.
Kuzenleriniz Sudan Çıkmazlar bile bura-
dalar. Haydi, siz de gidin onların yanına
yerleşin.
Minik Sincap yumruklarını sıktı. Ne za
man Orman Kibarları, Sudan Çıkmazlarla
bir araya gelseler, kuzeni Temiz Tırnaklı
Dört Göz' e katlanmak zorunda kalıyordu.
İşte, şu gelen de oydu zaten! Dört Göz, ufak
bir kurt yavrusu gibi Minik Sincap'ın etra
fında hoplayıp zıpladı:
'
I I
- Minik Sincap, gel çadırıma bak! Ken
dim kurdum onu!
- Bana ne senin çadırından!
Dört Göz, Minik Sincap'ı elinden yaka
ladı ve onu çadırına kadar sürükledi.
- Hey, Minik Sincap! Kunduz kürkün
den yaptığım yeni mayomu gördün mü?
Minik Sincap kükredi:
- Bana ne senin kunduz kürkü mayon-
dan yahu? Hem sana bir şey söyleyeyim
mi? Senin kunduz kürkü mayon gülünç!
- Hiç nazik değilsin, Minik Sincap. Bir
kere, benim mayom gülünç değil. Yüzme
yarışında onunla çok sükse yapacağım!
Minik Sincap yıldırım çarpmışa döndü:
- Ne yüzme yarışı?
14
Keçi Sakal tabiata aykırı bir yarışma düzen
lediyse bu benim kabahatim değil.
- Ama gülünç olacağım, diye sızlandı
Minik Sincap. Herkes benimle alay edecek!
Annesi kulağına fısıldadı.
- Tatlım, ben sana yüzme öğretebilecek
birini biliyorum...
Minik Sincap birden çok yorgun hissetti
kendini. Artık mücadele edecek gücü kal
mamıştı. Mırıldanarak sordu:
- Kimmiş o, anne?
- Kuzenin Temiz Tırnaklı Dört Göz, tat-
lım!
Ve Ben Tek Başıma
� :V ı'//,r r - .f "
' I--
(
\__ �,- __
---
- Amma aptalım! Tabi ya! Ördekler su
yun üzerinde duruyorlar çünkü onların
tüyleri var! Bir deneyelim bakalım...
Minik Sincap, çabucak, sazlara takılmış
ördek tüylerinden topladı. Sonra bunları,
bitkilerin yapışkan özsularını kullanarak
vücuduna yapıştırdı.
- Bu tüylerle komik oldum ama yarın
boğulursam daha da komik olurum...
Dev gibi bir ördek kılığında, salına salına
gölün içinde ilerledi. Onu seyreden gerçek
���
..-
#
!'yt, N\��...��
- --...:::::S
- -
- Vak, vak, vak!
- Ne vak, vak, vak? Bak eğer dalga ge-
çıyorsan....
Su omuzlarını ıslatmaya başlamıştı bi
le ama Minik Sincap hala suyun üzerinde
durmuyordu. Dahası gölün balçıklı tabanın
da ayağı kayıverdi ve glup! Koca bir avuç
dolusu su yuttu. Hem de nasıl pis bir su!
Üzerinden çamurlar aka aka gölden çıktı.
Bir yandan da öksürüyordu. Hatta ağzın
dan bir kurbağa bile tükürdü!
�<()l
�J �- :J�IL t
�ı._�<-
"Ü\
�
� � �,
. ���;�· -? ı7f'(f�
J)fk-
�
�� _:'.:
::; :::> �� IJ�
� -- ı l)lı �
Minik Sincap ağzını silerek heyecanla
haykırdı:
- Kurbağalar! İşte çözüm bu! Amma ap
talım! Kurbağalar çok iyi yüzüyorlar çünkü
palet gibi ayakları var! Bana da aynısından
lazım!
Minik Sincap, iki büyük yapraktan ken
dine dev boyutlarda paletler yapıp küçük
sarmaşıklarla onları ayaklarına bağladı.
Haydi, tekrar suya! Suyun yüzeyine
uzanarak ayaklarını çırpmaya başladı...
Şlap, şlup, şlap.... Yok, olmamıştı. Paletler
birbirine dolaşıyor, Minik Sincap bir türlü
ilerleyemiyordu.
Cesareti kırılan Minik Sincap gölün kı
yısına oturdu:
- Tamam, ne yapalım. Tek ba
şıma bu işi beceremeyeceğim. Peki
yarın korkup suya giremezsem ne
olacak? Bütün kabilelerin önün
de utançtan yerin dibine ba-
tacağım! Tek bir
.�tf1/{,'71
�\
çarem var! ��J\;�ı; �
�"'_\\)���
JJ,} �::;:--v _,,,
'
..
�
Dört Göz,
Senden Bir Ricam Olacak!
22
Öhö diye boğazını temizledi:
- Eee.... şey.... Dört Göz' cüğüm, biliyor
musun.... neticede .... Bence senin çadırın
gerçekten çok güzel olmuş!
- Batarım ama!
- Korkma, batmazsın. Ben seni tutuyo-
rum.
"Ne hallere düştüm Yarabbi... " diye
düşündü Minik Sincap suyun yüzeyine
33
uzanırken. "Hayatımı şu gözlüklü kunduz
bozuntusuna emanet ediyorum!"
O gün akşama kadar Dört Göz öğrenci
sine nasıl kulaç atacağını, nasıl ayaklarını
39
Kendini gerçekten yunus gibi hissediyor şıyordu ama onlar Sincap'ı aralarına almış,
du! Üstelik, pullarla kaplı mayosu saye geçmesine müsaade etmiyorlardı! Minik
sinde suda rahatça kayıp gidiyordu. Minik Sincap saldırıya geçti. Birine diş geçirdi,
Sincap gözlerine inanamıyordu. Ötekilere öbürüne çimdik attı! Çam yarmaları çığlık
yetişmişti bile! Aslında olan şuydu: Öteki lar atarak döndüler:
yüzücüler ikide bir tekme tokat birbirlerine - Ay! Bu ne ya!
girdiklerinden hızları kesiliyordu. Minik Sincap, şaşkınlıklarından yararla
Artık gölü yarılamışlardı. Minik Sincap, narak yanlarından geçip gitti. İşte o anda,
iki tane irikıyım yarışmacıyı geçmeye çalı- yalnız olmadığını hissetti. .. Çamurlu suyun
41
içinde, yanı başında kıvrıla büküle ilerle
yen, uzun, yeşilimsi bir yaratığı seçebildi
gözleri. Az daha kalbi duracaktı: Bu bir
TİMSAH' tı! Hem de DEV gibi bir timsah!
Gölde gerçekten bir canavar vardı! Üstüne
üstlük yan bakışlar atarak Minik Sincap'a
sürtünür gibi de yapıyordu bu canavar.
- İnanamıyorum, dedi Minik Sincap. Bu
hayvan beni dişi timsah zannetti! Aman
Allah'ım!
42
Korkuya kapılan Minik Sincap, iki kat
hızlı kulaç atmaya başladı, hızlandıkça
hızlandı! Farkına bile varmadan öteki ya
rışçıların hepsini geride bırakarak bitiş çiz
gisinden geçti ve koşarak sudan çıktı.
�\JPr
�?!};)(�
l�ı....
���
f
\) / ı J-7'"'-
--<" �
/;
�1[f Orman Kibarları kıyıda birbirlerine sa-
::::::=>
�yv �lıyorlardı.
Koca Oğlan, kızına bir demet çiçek ver
� dikten sonra onu kıllı göğsüne bastırdı:
� -
Aferin benim kızıma! Babasını mah
� cup etmedi! Ama.... Kuzenin Dört Göz ne
:))
/"'"""
} Jryapıyor orada?
� 45
Minik Sincap, Dört Göz' ün yanına gitti.
Dört Göz, hala suyun içinde oturuyordu.
Yüzünde bir dehşet ifadesi vardı.
Minik Sincap ona doğru eğildi:
- Neyin var kuzen?
- Korkunç bir canavarın saldırısına uğ-
radım! Yemyeşildi, diye açıkladı Dört Göz.
Gözleri korkudan büyümüştü. Çenesinin
üzerime kapandığını hissettim! Anlatsam
kimse inanmaz...
- Ben inanıyorum, diye cevap verdi Mi
nik Sincap. Ama sen neden sudan çıkmı
'
yorsun?
\
......
'\ 'ı
J /
/
- -
-
--=:::>
c.
?=
---
�
Dört Göz kızardı:
Bertrand Fichou
1962 yılında Caen'da doğdu. Üni-
versitede edebiyat ve gazetecilik oku-
�:
:_:'
duktan sonra basın dünyasına girdi.
Halen Fransa'da Youpi dergisinin
editörüdür. Editörlüğün yanı sıra birçok hikaye
yazmaktadır. Hikayeleri Bayard Jeunesse'in der
gilerinde yayınlanıyor.
Anne Wilsdorf
Şu an İsviçre' de yaşayan çizer
çocuk kitapları resimliyor. Eser
leri Fransa'da Bayard Jeunesse ve
Kaleidoscope tarafından yayınlanı
yor.
48