You are on page 1of 179

1 0Wt\ ıJ

e
n e 1'
Qtto\i arkaO.aş
ı
n i i1
onun e kula
'f M u nı:oe o
Y,a .
o1\ar
baş\ıy
. ·

...ama gittikleri
yatılı okulda
acayip şeyler
oluyor.

Tabii hiçbir şey


kahramanlarımızı
korkutamaz.
"°\\.�MA

IEM\��
�'"-"· KIK/K
,,-...

iLERi PERiN
UOŞONME.
fEKNiKLERı

CöZETUME
1>ridrı
Yakında
Ottoline Tknizde
Chris
RIDDELL

TÜRKiYE$BANKASI
Kültür Yayınları
Kız ka rdcsiın Lynn 'e
Bir-inci
Bölüm
O ttoline, P. W HUFFLEDINCK
KULESİ, 243 Numaralı dairede
yaşıyordu, biberlik gibi göründüğü için herkes
buraya Karabiberlik Binası diyordu.

KVLAHI
OONOVRµ"

8INASI
ÇOl.MIK.TIN SVVVK. l.EV
l.OR !OlVNl.All

AK.ILUCA Pi.ANI.Al Çil.El.


ALIRVE NOT OEFTlllNE
�·
'!
Anne ve babası dünyayı dolaşan koleksiyonculardı.
'�
Evdepek bulunamazlardı ama Ottoline'a çok iyi
bakıhyordu ve asla yalnız kalmazdı. Ayrıca en iyi
dostu Bay Munroe, Ottoline'a arkadaşlık ediyordu.

KAHVE HRESA MADAM

MCl(A).J
!MltH &. IMITHYAftlK
tE>vtlUIK
Hll_M(Tl(llNO(N KABARTMA VE mDE
ÇEKME HK.NiNENLERI

1.000 CVCVNDE
AMPVL
Jlll:.U11'1Dlı.J
PAllATICtlAll
DCCifriRME
!iRKÜİNDEN
Ottoline'ın annesi ve babası çok sık seyahatte
olsalar da, her zaman kartpostallar aracılığıyla 0
haberleşiyorlardı.

"B>IA.yıA.ı<.. .şe:t-tiR. 3001.


)(, )(, )(,

OTIOUN( M(K.tvPLARINI CRCIN


K.Ol(K!İ"{ONCVLA'- BlRLiGi'N{ COND(RCRE
ANNHl'YllV( 8A8AllYLA HAB(RL(!İYOR.
muıc.. DVNYA'NIN N(ıc!IND( OLVRLAR!
Ol!VNLAR, ClZ.CIN KOL(K!IYONCVLARIN
M(KtvPLARININ K(NOİl(RiN(
VLAIMA!INI !AGLIYOJ..
PETIICREW
PARKIVE
SV5 BİTKiLERİ
..
BAHÇHİ
CUMA
soCAZ.Lı
l<.AZ}.K

Bir sabah Ottoline ve Bay Munroe


Pettigrew Parkı ve Süs Bitkileri
Bahçesi'nde yürüyüşe çıkmışlardı.
Günlerden Salıydı ve Salı sabahlan
Su Kaplumbağaları Havuzu'nu ziyaret
etmekten hoşlanırlardı.
7

. . . Havuzun kenarında Cecily Forbes­


Lawrance III ve onun Patagonya midillisi
Mumbles'la karşılaştılar.
lÜTRH su KAPlUMBA
GAlARıHı BESllYİHlz u

.. .
-

Ol; ;""� Ottoline, "Midillini çok beğeniyorum," dedi.


� Cecily, "Teşekkür ederim," dedi. "Mumbles
Patagongalıdır, biliyorsun. Ben de senin köpeğini
beğeniyorum. "
Ottoline gülerek, "O köpek değil, " dedi.
Ottoline ve Cecily, Bay Munroe'nun yanında
özellikle bayat olarak getirdiği krakerlerle
kaplumbağaları beslediler. Bu sırada Cecily,
Ottoline'a kocaman oldukları için
ayaklarını güneş şemsiyesi
olarak kullanabilen oğlanın
büyüleyici öyküsünü anlattı.
"
6 .. ve sonra Rubert dünya gençler seksek
�şampiyonu oldu ama bu başka bir hikaye," dedi
.

Cecily. "Artık gitmek zorundayım. Muınbles'ın


yelesinin taranması gerekiyor."
Ottoline heyecanla, "Ben de sana yardım
edebilir miyim?" diye sordu. Ottoline saç
taramaktan büyük zevk alırdı. Bay Munroe
bundan hiç hoşlanmazdı.
Süs bitkileri labirentine doğru uzaklaşan
Cecily, "Belki başka bir zaman," diye yanıt verdi.
"Aklıma gelmişken, senin köpeğinin
de taranmaya ihtiyacı var."
Cecily gittikten sonra Ottoline
onun arkasından, "Cecily iyi birine
benziyor," dedi. Bay Munroe hiçbir
şey söylemedi.
6 Bay Munroe'nun özel olarak bulduğu ince dallarla
�sopa fırlatmaca oyunu oynadılar. Cecily, Ottoline'a
hatah bir şekilde korsan olarak tanınmış olan
büyük amcası Oscar'la ilgiJj tüm gerçekleri anlattı.
" ...ve sonunda her bir omuzunda
iki tane olmak üzere dört tane
papağanı vardı, ama pantolonu
alev ahnca papağanların ona
yardımı dokunmadı. Bu başka bir
,,
hikaye, dedi Cecily. "Artık gitmek zorundayım.
Mumbles'ı engelli atlama dersine götürmek
,,
zorund ayım.
" Ben de izlemeye gelebilir miyim?" diye
sordu Ottoline heyecanla. Bay Munroe hiç ders
almamıştı. Bay Munroe çok utangaçtı.
Bonzai Ağaçları Ormanı'na doğru uzaklaşırken,
"Belki başka bir sefere, ,, dedi Cecily.
,
Cecily gittikten sonra, "Ondan hoşlanıyorum,,
dedi Ottoline. "Çok şaşırtıcı öyküler anlatıyor. "

sırılsıklam olmuştu.

'� Ertesi gün Ottoline, Cecily ile parkta karşılaşt1 . . .
...ve ertesi gün.··
ııı ------�L� _

" ...ve buldukları tek şey, üzerinde benekler


olan kumaş bir papyon takmış bir iskeletti," dedi
Cecily.
"İnanılmaz," dedi Ottoline. "Artık gitmeliyim.
Bay Munroe yağmurdan hiç hoşlanmaz ve
neredeyse çay saati geldi."
"Ben de gelebilir miyim?" diye sordu Cecily.
"Tabii ki gelebilirsin, Cecily," dedi Ottoline
heyecanla. " Bay Munroe ve ben bundan büyük
zevk duyarız, öyle değil mi Bay Munroe?"
Bay Munroe hiçbir şey söylemedi.
Ottoline bunu fark etmedi. Karabiberlik
Binası'na doğru hızla ilerleyen Cecily'ye yetişmek
için acele ediyordu.

Ikiııci
Böl um
O
ttoline ve Cecily, Beidermeyer kanepes1ne
oturmuş çay içiyorlardı.
Cecily Ottoline'a ailesini anlattı. Babası Büyük
Şehir Bankası'nda çok önemli biriydi. Bütün gün
süren toplantılar yapıyordu ve eve geldiğinde de
ertesi gün yapacağı toplantılarla ilgili
başka toplantılar yapıyordu.
Babasının sekreterinin ismi
Bayan Hopkins'ti ve babasının
toplantılarını Bayan
Hopkins planlıyordu.
Cecily uyurken babasından
kendisine bir masal okumasını
isterse, Bayan Hopkins'ten bunun
için randevu alması gerekirdi. Bu
yüzden genellikle canını bunlarla
hiç sıkmazdı.

OTIOLINE, CECILY'NİN
AYiNi Y\IDVMLAMA
BİÇİMİNDEN ÇOK
OTIOLIN('IN
ETKİLENDİ.
Cecily'nin annesi Büyük Şehir Modern Sanatlar
Müzesi'nde çok önemli biriydi. Neredeyse her
akşam partilere katılıyordu. Başka insanların
0 partilerine gitmediği zamanlarda, kendi partilerini
veriyordu. Cecily'nin annesinin sekterinin ismi
Bayan Dickinson'du ve annesinin partilerini
Bayan Dickinson planlıyordu. Cecily annesiyle
birlikte yatağına kıvrılmak isterse, bunun için
Bayan Dickinson'dan bir randevu almak
zorundaydı. Bu yüzden Cecily bunun
için canını hiç sıkmıyordu.
" ...tabii ki, benim için sorun değil,"
dedi Cecily. "Ama ben asıl Mumbles
için üzülüyorum. Annem ve babam onunla
ilgilenemeyecek kadar meşguller ve Patagonya
midillileri çok hassas olabiliyorlar, bunu
11
biliyorsun.
Ottoline kendine bir fincan çay daha
doldururken, "Öyle mi? Ne kadar şaşırhcı," dedi.
"Bunu daha sık yapmalıyız. 11
"Korkanm yapamam,11 dedi Cecily. "Mumbles ve
ben haftaya okula dönmek zorundayız."
"Okul mu?" dedi Ottollne.
"Evet," dedi Cecily. "Üstün zekalılar için Alice B.
Smith Okulu."
"Kulağa çok eğlenceli geliyor," dedi Ottoline.
"Hiç de değil," dedi Cecily sert bir şekilde. "Aklıma
gelmişken, senin köpeğin nereye kayboldu?"
Bay Munroe Karabiberlik Binası'nın çatısına
çıkmıştı. Üzgün olduğu zamanlarda çoğunlukla
/:::::: / buraya gelirdi. Ottoline onun en iyi arkadaşıydı
._..�
, ;,

� ve onu kimseyle paylaşmak istemiyordu.
Bay ve Bayan Profesör Brown, onu Norveç'teki
bir bataklıkta bulduklarından ve onlarla yaşaması
@ için buraya getirdiklerinden beri, Bay Munroe ve
8 Ottoline birbirlerinden hiç ayrılmamışlardı.

Her türlü maceraya birlikte atılmışlardı.


Kimi zaman kendilerini denizde bulmuşlar...

MMJIAil<;ILI
�\l\tV·onoUNE
OEN!ıOE• KIWINOA
OKVVAJILflliNIZ,

Ama bu başka bir öykü.


Güneş yüzünü gösterdi ve ılık bir meltem Bay
Munroe'nun saçlarını karıştırdı. Güneş, Norveç'teki
� bataklıkta çok sık yüzünü göstermezdi. Soğuk bir
bataklıkta ıslak bir kovuğun içinde olmaktansa,
Karabiberlik Binası'nın çatısında durmak ona
kendini iyi hissettirdi. Ottoline'ın en iyi arkadaşı
olduğu için kendini iyi hissetti ve Cecily de o kadar
da kötü sayılmazdı. Tam olarak değil.
Bay Munroe çatıdan aşağıya inçliğinde, Cecily ve
Mumbles çoktan gitmişlerdi.
"Kendini daha iyi hissediyor musun?" diye sordu
Ottoline.
Bay Munroe başını salladı. "İyi o zaman,'
diye yanıt verdi Ottoline. "Akıllı ca bir
planım var I" Bay Munroe iç çekerek
sallanan Beidermeyer
sandalyeye oturdu.
"Anne ve babamdan
bizi okula yollamalarını
istedim şimdi!"
/
.//

OTTOLIN!'INANNElİNE VE
BABAllNAYAZ.DICI >-AEKM
• •

Uç üncü
Böl uru

I

ki gün sonra, Bay Munroe paspasın üzerinde


bir kartpostal ve kahverengi kağıda sarılmış
bir paket buldu.
.ssvCf
İLi O, POSTCA
RD
lıe&lr&1ı-- VtY11.<.OJe"<L&l 9 it�Jjt
'1-t.t'1-t.l'\.L<I'\. iş ol'1-t.&1� çok
.S'1-t.ith ol"<'1-t..
O Je"<Lt<. Aliet �.
/ıet<yc:(L</ıe 'f:Jl&l tt
'1-t.&1s
lıe&lbt<L Vt Stl'\.ı.
tdtetklt ZtVJelt
SÖ lt ri.1-\.i
l:J dil
stv�ilt tr. �&lb&11'\. d&1
r
Stl'\.ı. Ço i.1-\.i �Öl'\.c:(tri.
Je Stvı. l:Jor-,
l:JOYt<.'1-t,,
Al-\.1'\.tl'\
.
Not:
\1&1Lizil'\.
dolctpt&1.
x. x.
x.
Bay Munroe kartpostalı ve
kahverengi kağıtla kaplanmış
paketi , Garip Ayakkabı
Koleksiyonu'nu düzenlemekle
0 meşgul olan Ottoline'a götürdü.

H(l�NOTTOLfl.J(
MAMAJI !ATIN AUl
MAMAJININT(K/NI
CIY(lV( Ol�(l l(ICJNI
CAJ.IP!/VAAY..>JI
KOL!KJIYONVNA !IC.L(
Ottoline kartpostalı okudu ve sonra kahverengi
kağıtla kaplanmış paketi açtı.

KOLSV'- ELBiSE CEKH


fAPKA

PAKITT{ l!U
SVNW.VAADI.
PiJAMA


iÇÇAMNIRI

8�MVNRO(.
PAK(TİN iPiNi YATAK

WMAllNA {KUM{K
ODA!INDAKl iPLiK

IÇiNALDI.

"Teşekkür ederim, Bay


Munroe, 11 dedi Ottoline.
"Bir an önce valizlerimizi
!
haztrlamalıyız 11
A!IRI K.VÇ\)K.
YACLIBOVA
RE!IM
1
1
AYI KARABİBERLİK BINASl'NIN
BOORVMVNOAYAŞIYOROV
AMAARA SIRA, HAVA soCvK
OLOVCVNDA OTTOLINE
ONVN OOlABIN İÇİNDE
VVVMASINA İZ.İN
VERİYOROV.

! -
"Selam," dedi Ottoline ayıya. "Valizimi almamın
bir sakıncası var mı?"
Ayı dolabın içini araştırırken, "Ne demek, rica
ederim," dedi. "Güzel bir yere mi gidiyorsun? "
Ottoline yü zünde kocaman bir gülücükle
"Farklı yetenekliler için olan Alice B. Smith
Okulu'na gidiyorum!" dedi. "Arzu edersen,
valizimi toplamama yardım edebilirsin."
"Zevk duy arım," dedi ayı. "Ve sen uzaklardayken
dairene de göz kulak olurum. Yolculuk sırasında
kar yağacağından eminim."

AMA VALİZ.( KONMASI


AYI HİÇ OKVLA 41TM(Mlfrl,

4füKEN �EYLERİ BiLİYOR


0
39 .,
4İ8İ 4ÖRVNÜ'/ORDV

IŞ>flDll!E
•mııı.••
':��'Z'�.�·�r:"!:':.�.
OlMANfıt.

-· tıw.ııa.-t
l(A .... -

AYIÇOK
SEYAHAT HMİfrİ,
BVWVlEN
VALi<. TOPLAMA
KONVSVNDA
ÇOK İYİYDİ.
O akşam Ottoline uyuyamayacak kadar
heyecanlıydı. Hiç okula gitmemişti. Okula gitmek
yerine annesi ve babası Profesör ve Profesör
Brown 'dan ders almıştı, derslerini her hafta ona
postayla gönderiyorlardı.
Dersler bazen
zor oluyordu···

Ve bazen de . . .
. . . çok eğlenceli
oluyordu.
(
Ottoline hiç okula gitmemişti, bu yüzden hiç okul
arkadaşı yoktu . . .
800RVMOA

ı44. DAİREDE
Y�ANM

YAVNAN 8/t;VAN
PASIERNAK.Vf
ONVNEVCİL

MORRI!
......__....., ,--�

QIZ.HfCI
ÇOCVK
MA'ı<


. . . ama Büyük Şehir'de çok sayıda arkadaşı vardı.


Ottoline farklı yetenekliler için Alice B. Smith
Okulu'na gitmek için yeni arkadaşı Cecily'i
bekleyemeyecekti. Okula gideceği için o kadar
heyecanlıydı ki bu yüzden uyuyamamıştı.
Tu:rd-a:uctr
Böltrm
S abah, Ottoline ve Bay Munroe ayıya hoşça
kal dediler ve 3. Caddeyle Yeldeğirmeni'nin
köşesindeki otobüs durağına gittiler.
E�l
iQill
q�cı!e:ıt6W'iL6l\oaULn
ıcı!ıt
�ıct�»· �ro.
"Sen Ottoline Brown
olmalısın," dedi otobüs
şoförü. "Atla bakalım."
Ottoline sarı renkli
okul otobüsünün
merdivenlerini tırmandı.
Şoför, "Otobüse hoş
geldin," dedi.
"Ben Alice B. Smith ve
bunlar da benim yetenekli
öğrencilerim." Alice B. Smith,
Ottoline'la herkesi tanıştırdı.
Görünmez Adam'ın oğlu Brian ve köpeği
Bodge vardı. Sonra Wright kardeşler, Orvillise
ve Wılburta ve onlann tukan kuşu Richard vardı.
Onların arka sırasında Pahang Prensesi ve onun
tüylü fili Bye-Bye oturuyordu. Ve Ottoline'ın yeni
arkadaşı Cecily ve onun midillisi Mumbles vardı.
En arka koltukta Dahi Çocuk Newton Knight ve
onun robotu Skittles vardı.
Ottoline, Cecily'in yanına oturdu. Okul otobüsü
şehirden geçerken takırdadı ve sallandı.
"Bir denizkızını nasıl yakaladığımı sana anlatmış
mıydım?" diye sordu Cecily.
"Sanırım anlatmadın," dedi Ottoline, "ama
kulağa çok büyüleyici geliyor."
Büyük Şehir'den aynlchlar ve dağlara doğru
tırmanmaya başladılar.
- -

:5

... EVET, ONV KÜVETİN


İÇİNDETVTAMAZ.DIMVE
JAPON 8ALIGI
AKVARY\JMV DA
SÖZ.KONVSV BİLE OLAMAZ.Dl. ..

�v--r ı

�-
<-,,.�l
--
_(
-/

- -
Sonunda, bir dağın zirvesine kurulmuş olan bir
konağa geldiler.

::::
_ :.-:
�--
--
Konağın kapısı çok uzun boylu bir kahya tarafından
açıldı.

Alice B. Srnith gülümseyerek, "Evet, işte geldik.


Evim sevgili evim!" dedi. "Solihull size odalarınızı
gösterecek. İyi uyuyun - okul yarın tam on üçte
başlayacak."
OOCUKANAOI BATI KA�AOI
.
Herkes aşırı büyük merdivenlerden yukarı çıkan
kahya Solihull'u takip etti. Duvarlara farkL
yetenekliler için Alice B. Smith Okulu'nda eğitim
görmüş ünlü kişilerin çocukluk resimleri asılmıştı.
Solihull öğrencilere odalarını gösterdi.

"Köpeğin diğer evcil hayvanlarla birlikte gitmek


zorunda," dedi Cecily. "Onlar Doğu Kanadı'nda
uyuyacaklar."
Ottoline, Bay Munroeya "Sabah görüşürüz,"
dedi.
POiU
� KANAPI
� �ı�\.O� t


\c>-�
Pr ofor oforiir
iir & Pr
) Brown.
K�rmcuiar
swtyi (diyuJ
�e Ut

S&Vjüi, AftA'le ve Baba)


AY�U4lUcÜf
F(!Yffl,l mce IIIte 'f_,IU odada �oru#l.
awr "

OfUUt /Jüy�UUft �de UcÜf F(!Y/Jer,
lawrmce I çok, Üftiii bir opera fM/ac,u'fUUf·
ve

Henüz jMfdt}'�iuU �·
S&V3üeriude.

Oxxx
Besinci
Böltrm
E
rtesi sabah saat on üçte Alice B. Smith
öğrencilere ders programını gösterdi ...

ALiCE S. lMllH GVlEL

OLDVC\JNV DVj\/NV{OR VE
CİYİNMENIN ÇOK ÖNEMLi

DOKV<_ !AVJ!ININ jAN!n<'..LIK


CETİRECECiNE INANIYOR.
ÇA'+WBA GVNLERINI
YOK�R.
""' ı·ı '"""""'", )).""'
' """ "" ' ffi-lı" lıllll'• .wıtuıı 1
" lliHll• ili) ııııııf)l)IL,uf
"
,.,.,�.;;;:--,- llAfTA
PAZARrESi SAU PERŞEMM CUMA SONU
-
1.
D OTl.JR!TJCl Kil<IRD<l!TlQ FQ)'DQLT K
r. l?QKtnQ çQlIŞtl)QlQRI J'rrrnrurR
R
F:GZERS!Z! t
s
ş
t t
D l<.ClGTI FQJ'D<lSIZ
r.
ClGlQflJCl
rr:rrtır KlrR
c;tztrnmr
R r.
l<.ClTlarnCl ClTÖl)'rs!
s
l
ôCu:)'E..f'OEGi PlKn!t<. ÇQ)' PQRTtsi Zt)'QFET
�2
I t
!lER! ÇCl)' ISUl<. G
r.
D
r..
o'Oşi)nf"flr VC1R01JJS rrocanr ÇCllmCl E
n Til<.O!l<.lER! DERS! l<.OROS'V l

o t
n
R
Q
ş
t
Q
� fTl
ş srRersr za.ma.n
Q
!il

-
..
1'ClTfllCl zarrıanr -
---- -..; �
...__
ı..
� � -- - -
- �
- -
"-.

b
. . . ve dersler başlıyor.
PAZARfESi
l<.GGn Kanama
OnJR.tnQ
S(f KATU
EGZERSİZİ
PARTi DAV(TIYHI
BiR ONANA j
OlVRDVC\JMVZ.DA
8(0(NIMIZ.IN

GCN EL OVRVj\J
ooCRVOlAN

YE!iLVE !ARM
lAPACİBI TOPAKLI
llo.i DCRIN 0\lj\JNM(
TEKNİKLERİ ÇOK (.OR, !ANIRIM!
BiRiN SIR!EY
SALI

it:{ MVNROE SENiM fARKl.I


8
Dvıv•w:"'
"'mNECIMIN SVNA
l
SENtEOICıNI \ıl\1\.1\v
t OJ.
VEOKVl:vN

.� MNAJ.fVOJ.!
HER 'IEllNDE

l PRENSESOLMA KOW!VNDA
_ CECll>{ÇoKM
PERŞEMJE
l!Jl<IRDCltna
çQlIS!Tı<ll.O.RT

ıFJ

ÇQ"Y
PQRTThf

OTIOLINE'IN
NO'tDEFtERİ
CUMA

ZİJ'QFCT

rstTu. çaıma
d� l<.OROSlJ

t
PARLA,

KVÇVKYILOIZ.
PARLA

NMONKNICHt

iN l.IKI ÇOM.AMA
D\MVA VZ.(�iND!Kl

OAHAN!Yi>--t•
S(N ONDAN �--P..,
CICllMI KONVIVNDA

CiCi�

HAIA MNI öz.LCDIGıNI


MJMSLU'iN
.

loYLVVOR.
----
Cuma gecesi Ottoline, Bay Munroe'yu Doğu
Kanadı'nda ziyaret etti.
"Çok yoğun bir hafta geçirdim," dedi Bay
Munroe'ya. "Bakma dersleri ve çay fincanı sınıfı
ve kağıt katlama ve ıslık çalma ... "
Bay Munroe da Ottoline'ın farklı yeteneğini
arayarak çok yoğun bir hafta geçirmişti. Bu
hediyenin , okulun içinde bir yerlerde olduğundan
� emindi. O sabah Patagonya midillisi Mumbles'm
� uzun bir koridorda gözden kaybolduğuna şahit
olduğunda, yine bu yeteneği aramaya çıkmıştı. Bay
Munroe, Cecily sözlerini kestiğinde Ottoline'a bu
konuyu anlatıyordu.
"Hafta sonlanndan nefret ediyorum," diye
şikayet etti Cecily. " Hafta sonları 'Kişisel Gelişim'
zorun 1u. "
"Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Ottoline.
"Anlayacaksın," dedi Cecily, "ama önce bu akşam
benim pijama partime davetlisin." Cecily, Bay
Munroe'ya baktı. "Köpekler davetli değil," dedi.
Altnıc1
Bölu:m
O akşam Cecily beş-direkli yatağında
pijama partisi için davet ettiği
arkadaşlarını ağırladı.
Wılburta, "En güzel oda senin odan," dedi.
"Biliyorum," dedi Cecily üstünkörü bir şekilde,
"ama evdeki yatak odamı tercih ederim. Çok
daha büyük . . . " Cecily tırnaklarını inceledi. "Ve
bununla birlikte," diyerek sözlerine J JI j 1�
1 lı ·
devam etti, ''benim evdeki yatak
odam perili de değil."
"Perili mi?" Herkes birden
heyecanlanmıştı. "Alice B.
Smith Okulu perili mi?"
"Evet," dedi Cecily esneyere
"Bunu bilmiyor muydunuz? Bir
zamanlar," diyerek söze başladı, "Alice Brunhilda
Smith isminde çok hoş ve genç bir öğretmen
varmış. Cecily isminde çok güzel bir opera
şarkıcısının en iyi arkadaşıymış. Cecily için piyano
çalarmış ve onun dizeleri öğrenmesine yardım
edermiş. Cecily çok ünlü olunca ve kardeşi
kötü şöhretli bir korsan olan petrol zengini bir
işadamıyla evlenince, ama bu başka bir hikaye . . . "
"Her neyse, Alice çözülmesi
gereken başka bir sorun aramay
karar vermiş ve üç tekerlekli
Armstrong-Siddley'le geziye
çıkmak için kolları sıvamış.
Karanlık ve fırtınalı bir Çarşamba
gecesi Armstrong-Siddley terk edilmiş bir dağ
yolunda bir yerlerde bozulmuş . . . "
"Korkuyorum," dedi Orvillise.
"Devam et," dedi Ottoline fısıldayarak.
"Peki," dedi Cecily,
� "Alice uzakta bir ışık
görmüş ve oraya gidip

vermış.
Alice ön kapıya vurmuş ve beklemiş. Çok ağır
ayakların yaklaşmakta olan seslerini duyuyormuş,
anahtarlar birbirine çarparak şakırdıyormuş
ve sonra kapı yavaşça açılırken uzun uzun
il
gıcırdamış . . .

"Korkuyorum," dedi Wilburta.


"Devam et," dedi Ottoline fısıldayarak.
"Kapının önünde, biçimsiz ve hantal ayakkabıları
ve oldukça yabani saçları olan kocaman genç
bir adam duruyormuş. 'Merhaba,' demiş adam.
'Hammerstein Şatosu'na hoş geldiniz. Benim
adım Hector Hammerstein. Size nasıl yardımcı
olabilirim?'
'Arabam bozuldu,' demiş Alice. 'Çalışacağını
sanmıyorum . . . '
'Bana bırakın,' demiş Hector. ' Laboratuvarıma
getirmesi için Solihull'u yollayacağım.'
Hemen sonra sivri uçlu bir şimşek parıltısı
yanıp sönmüş ve bir yıldırım gürültüsü her
yeri kaplamış ve kapı aralığında kocaman bir
canavar ortaya çıkmış. Hector Lammerstein,
Alice'e korkmamasını söylemiş. Canavarın ismi
Solihull'muş ve kahyaymış. Hector'un babası olan
çılgın bilim adamı Dudley Hamerstein, bu canavarı
laboratuvarda yaratmış. Solihull çok iyi huyluymuş,
Hector böyle anlatmış ve şatoyu tertemiz
tutuyormuş. Solihull'la ilgili en korkunç şey, reçeli
ve balıklı sandviçlere olan düşkünlüğüdür."
"Hayaleti anlatmıyor
muydun?" diye sordu
Pahang Prensesi.
"Ben de tam o konuya
geliyordum," dedi Cecily.
I
)
"Solihull arabayı
laboratuvara taşımış ve
Hector arabayı tamir
etmeye girişmiş. Bu biraz
zaman almış ama Alice
çok etkilenmiş. J
)
'Çok etkilendim
Hector,' demiş
tamirat bittiğinde.
'Sanının yeteneğini
keşfettin . . . ' Tam o
anda saat dokuzu
vurmuş . . . "
BEN DEH�ETE
BEN BV HİKAYNİ KAPILDIM!
OLDVKÇA RAHAnız..
EDİCİ BVLvyoRVM.
BVtVN
l�IK0,R
SÖNMV�...

BEN DE!
"Işıklar tekrar yandığında, Alice'in arabası enkaz
halindeymiş. Ezilmiş, dövülmüş ve her tarafı at
nalı şeklinde çukurlarla kaplıymış.
'Bu Hammersteinların Atı' nın laneti,' diye
heyecanla bağırmış Hector, yüzü solmuş ve
titriyormuş. 'Babam aile arabasını başından savdı
ve onun yerine lüks bir limuzin aldı. Aile atımız
onu hiçbir zaman affetmedi. İş yaşamına kroket
arabasında çok başarılı bir şekilde devam etmesine
'Ne kadar büyüleyici,' dedi Alice.
'Bu son saman çöpüydü. Artık canıma yetti!'
dedi Hector. 'Ben çılgın bir bilim adamı olmaktan
vazgeçmeyeceğim. Saçımı tarıyorum ve biçimsiz
hantal ayakkabılar giyiniyorum, ama kalbim işin
içinde değil. Şatoyu sen alabilirsin. Daha sakin bir
yaşam sürmek için ben Büyük Şehir'e gidiyorum.'
Hector böyle söyleyip ayrılmış ve aşırı
başarılı olan Hammerstein Atsız Araçlar Tamir
Şirketi'ni kurmuş ve Alice şatoda kalmış ve Farklı
Yetenekliler Okulu'nu kurmuş," dedi Cecily.
"Ama karanlık, fırtınalı gecelerde,
Hammersteinlann Atı tamamen yanhş bir
anlama sonucu acı çektiği için intikam almak için
geri dönüyor, birilerini yakalarsa korkutuyor ya da
daha kötüsünü yapıyor . . . "

" Daha kötüsü mü?" dedi


Wilburta, Orvillise, Brian,
Newton ve Pahang Prensesi.
Cecily esneyerek, "Yatma
zamanı," dedi.
Herkes yatağına gitti ...
... kimse iyi uyuyamadı.
Yedinci
Böltr:m
urada, farklı yetenekliler için Alice B.
Smith Okulu'nda," dedi Alice B. Smith
ertesi sabah, "öğrencilerimizin farklı yeteneklerini

---=-
geliştirmeleri için onları cesaretlendiririz."
Ottoline, " Özür dilerim Bayan
Smith," dedi, "ama yeteneği olmayan
birisi çıkarsa, o zaman ne olur?"
"Bu çok saçma! " dedi Alice B.
Smith kıkırdayarak. " Herkesin
öyle ya da böyle bir yeteneği vardır.
Önemli olan bu yeteneği bulup orta
çıkartmaktır . . . " Bayan Smith diğer
öğrencilere doğru döndü. "Şimdi,
herkes neden Ottoline'a üzerinde
çaLştığı şeyi göstermiyor?"
Okulun koridorunda Görünmez Çocuk Brian ve
köpeği Bodge, tabak döndürmedeki olağanüstü
yeteneklerini sergilediler.

1' 1

Alice B. Smith "Neden sen de yanlarına gidip


denemiyorsun?" dedi.
Ottoline tabakları döndürmeyi denedi . . .

� ��\�

1

ı

\' 1

\
. . . pek başarılı olamadı.

l1
l
l
t

Alice B. Smith neşeli bir şekilde, "Boş ver," dedi.


"Solihull, Bay Munroe'ya sargı bezi bulacaktır."
Okulun spor salonunda,
Wright kardeşler, Orvillise
ve Wilburta, havada çiçek
düzenlemedeki şaşırtıcı
yeteneklerini sergilediler.
-
"""

" Hadi senin ne yapabileceğini bir


görelim," dedi Alice B. Smith.
Ottoline havada çiçek düzenlemeyi denedi . . .
.1

. . . ama
.
çiçekleri yere
düşürdü ve
ayakkabısı
ayağından çıktı.
Bayan Alice B. Smith, Bay Munroe'nun elini
sargı beziyle sardıktan sonra, "Neşelen bakalım,"
dedi. "Çiçek düzenlemek herkes için bir fincan
çay içmek kadar kolay değildir."
Okulun yemek odasında Pahang Prensesi,
perdelerle kağıt katlama sanatındaki olağanüstü
yeteneğini sergiledi.
Ottoüne perdelerle kağıt
katlama sanatını denedi . . .

Alice B. Smith cesaret vererek başını salladı.


"Çaban için en yüksek notu veriyorum," dedi.
"Bu arada, Bay Munroe'nun ayağına
basıyorsun, tatlım."
Okulun bahçesinde, Cecily ve Mumbles arabalı
kroket oyunundaki olağanüstü yeteneklerini
sergilediler.
- . - -....
-"-""-'-"''\\.:....._. .,, _ ._..._.,-'\"'"
----� "'"ı/..-: �'\\, \.....__/..t-..-...-.1"/� o
-�-4 -
Ottoline ve Bay Munroe arabah kroket
oyununu denediler . . .

"İyi vuruş!" diyerek güldü Alice B. Smith.


Ödünç verdiği tahta çekici ve topunu geri alırken
özellikle Bay Munroe'ya sert bir bakış fırlatan
Cecily, "Acemi şansı," dedi. "Ayrıca köpeklerin bu
oyunu oynamalarına izin
verilmiyor. Kurallar böyle."
Okulun sanat odasında, Dahi Çocuk Newton
Knight sanatsal yeteneklerini sergiledi.

Alice B. Smith, "Newton dünyanın en zeki


çocuğu, " diye açıkladı. "Resim yapmanın zihnini
dinlendirdiğini söylüyor. "
Ottoline resim
yapmayı denedi .. .

. .. ve Bay Munroe boya kutularıyla


yardım etti.

"Ay l"
. ded'ı E:l
Ottoline. �
"Evet, bu
kesinlikle
çok farklı . . . "
dedi Alice B.
Smith.
Sekizinci
• •
Bölu:m
O ğle yemeğinden sonra herkes Cumartesi
akşamını ve Pazar sabahını ailesiyle
birlikte geçirmek için eve gitti. Ottoline ve
Cecily'den başka herkes evine gitti.
Ottoline 'in annesi ve babası bir koleksiyon
seyahati için uzaklardaydılar ve Cecily'nin annesi
ve babası çok meşgullerdi.

J:.

·m ,
. �- 8
Q Öğleden sonra modern heykel bahçesinde
yürürlerken Cecily, Ottoline'a "Tabii ki, ben
Mumbles için üzülüyorum," dedi. "Mumbles
annemi ve babamı korkunç derecede özlüyor. Keşke
okul bitseydi, o zaman onu eve götürebilirdim."
O akşam Ottoline, Cecily'nin ağladığını duyunca,

� IEWib®OO@ �
� ORMANPA 'r"
ıi
r.
h. ��"f'.QŞ:':".�.�{-r�f'/!r.��'!.
HCMtlSINA
ICAJAl

Cecily gözlerini kurularken, "Bu da ne?" diye e


sordu. Ottoline "Bir planım var, " dedi ve ayının
valizine koyduğu davetiyeyi Cecily'e gösterdi.
"Yanında bir arkadaşını getirebileceğin yazıyor
burada."
Sessizce aşın büyük merdivenlerden aşağıya
inerlerken; Cecily, Ottoline'a annesi Cecily
Forbes-Lawrence II'nin zamanındaki olaylan
anlattı. Cecily'in annesi de Alice B. Smith
okulunda okumuştu ve o zamanlar gizli bir tünel
keşfetmişti.

Sessizce büyük ön kapıyı açıp parmaklarının e


ucunda dışarıya çıkarlarken, Ottoline "Nerede?"
diye sordu.
"Bunu sana söylersem, " dedi Cecily, "bu artık
sır olmayacaktır."
Ayılar nasıl parti verileceğini kesinlikle çok iyi
biliyorlardı. Ottoline ve Cecily, Gri Hokey Cokey
ve Koca Ayak'la dans ettiler . . .

Q ikiz kupaların içinde


İki çay içtiler, çayın yanında

Kanada balı da vardı . . .


Ve biraz daha dans ettiler . . . gece geç saatlere
kadar ya da sabahın erken saatlerine kadar.
Ottoline bundan
emin değildi.

Sonra yağmur
yağmaya başladı.
Ayılar toparlandılar ve
ışıkları söndürdüler. Parti sona erdi.
Ottoline ve Cecily okula döndüklerinde, karanlık
ve fırtınalı gecede okulun korkunç göründüğünü
fark ettiler. Başlarının üzerinde şimşekler çakıyor
ve yıldırımlar düşüyordu.
Aşırı büyük merdivenlerden yukarı sessizce
parmak uçlarında çıktılar. Tam arkalarından
Güm! Güm! Güm! diye bir ses geldi.
"Bunun Hammersteinların Atı olduğunu
düşünmüyorsun, öyle değil mi?" dedi Ottoline.
"Tabii ki düşünmüyorum," dedi Cecily. Ama
Ottoline arkadaşının elini sıkıca kavrarken
titrediğini hissedebiliyordu. "Bu olamaz . . . "

Yavaşça ikisi de arkalarına döndüler ve . . .


UYYYYYYYYYY�
Kahya Solihull, "Sizi korkuttuğum için özür
dilerim," dedi. " İzin verirseniz ıslak kazaklarınızı
asayım ve size sıcak
süt getireyim."
"Bayan Smith'e
bundan söz etmeyeceksin
değil mi? " diye sordu
Cecily.
"Tabii ki aramızda
kalacak Bayan Forbes­
Lawrence," dedi Solihull.
Solihull mutfağa doğru ağır ağır ilerlerken,
Cecily, "Ne yazık," diye mırıldanch. "Söyleseydi,
Bayan Smith ikimizi de
cezalandırmak için evimize
yollayabilirdi." Aceleyle
merdivenlerden yukan doğru
çıkarlarken Ottoline, "Ama
ben eve dönmek istemiyorum,"
dedi. "Her şeye rağmen, farklı
yeteneğimin ne olduğunu hala keşfedemedim."
])okuzuııcu
J3öltr:m

N(J'f 1: StJÜludi bfUIA b� d,w-Mt


<eaAı büJdlıri7flk etuu üa.wuH.
KAy'f � wyWi.i.ı

DIGJillK 1 �

1 DfGIDIK

11
11
.:- -��
- __
..- -.--
Çığlık Cecily'den geliyordu. Şaşkınhk içinde,
hüyükannesi Cecily Forbes-Lawrence l'nin
portresini işaret ederek, "Bak!" dedi.

"Bu Hammersteinların Atı'nın laneti ! "


Cecily'nin çığlık sesine uyanan ve
bütün bu karmaşanın nedenini
bulmaya çalışan Alice B. Smith,
"Ah, tatlım, " dedi. "Bunun ne
anlamı olabilir ki?"

Cecily sanki tiyatroda rol yaparmış gibi yapmacık


bir şekilde, "Bu okul P E RİLİ l" dedi. "Sanırım
e
hepimizi eve göndereceksiniz Bayan Smith. "
"Ne kadar harika bir hayal gücün var, Cecily
tatlım, 11 dedi Alice B. Smith gülümseyerek.
"Herkes yatağına dönsün. Sabah her şey daha iyi
11
olacaktır.
"Bundan kuşkuluyum," dedi Cecily. "Bu arada,
neden Ottoline'ın köpeği Doğu Kanadı'nda değil?"
Herkes döndü ve Bay Munroe'ya baktı. Bay
Munroe elinde kırmızı bir pastel boya tutuyordu
ve ayaklarının ucunda Pahang Prensesi'nin
kayıp kalem kutusu duruyordu. Az önce kalem
kutusunu Forbes-Lawrence Odası'nın hemen
dışında yerde bulmuştu.
Cecily gülümseyerek " Kötü köpek!" dedi.
"Beni hayal kırıklığına uğrattın Ottoline,"
dedi Alice B. Smith. "Evcil hayvanının
davranışlarından sen sorumlusun. Yarın sabah
saat tam on üçte çalışma odama gel ve beni gör."

�NIN
VALiZ.iNE
YEfüj'TİRDICt
l<ANADAK.VZ.EY
K.VTSV ÇO�PLARI
E rtesi sabah saat on üçte, Ottoline ve Bay
Munroe, Alice B. Smith'in çalışma odasına
gittiler.
Alice B. Smith, "Cecily Forbes-Lawrence'ın
tablosunu karalamanın cezası olarak," dedi,
"Senden şunu yazmanı istiyorum : Evcil hayvatt11tta çok
daha iyi göz kulak ol1t1ak zoruttdayutt�
'Evet, Bayan Smith, " dedi Ottoline.
"Bunu kaç kere yazacağım?"
Alice B. Smith, Ottoline'a çok büyük
bir kağıt sayfası verirken "Sadece bir kez,"
dedi, "ama çok büyük harflerle yazacaksın."
-
Bay Munroe kapının önünde bir şeyler
duyduğunu sandığı sırada, Ottoline ve Bay
Munroe sanat odasında büyük harflerle bu yazıyı
yazıyorlardı.
Diğer harflerden daha büyük harflerle
ZORUNDAYIM, diye yazan Ottoline,
"Olduğun yerde kal," dedi. "Sana çok daha iyi
göz kulak olmak zorundayım. Bunu bitireceğiz
ın; ve sonra gidip bunu birlikte araştıracağız."
Tam bu sırada, Brian ve
Bodge kapıdan içeri girdiler . . .
Oradan geçiyormuş gibi birdenbire ortaya çıkan
Cecily, "Bu Hammersteinların Atı'nın laneti,"
dedi. " Hepimiz hemen buradan gitmeliyiz!"
Ottoline mavi boyamın nereye gittiği, böylece
ortaya çıkmış oldu diye düşündü.
Cecily yardımsever bir ses tonuyla, "Yazını
Bayan Smith'e götürmeyecek misin?" diye sordu.
Ottoline ve Bay Munroe birbirlerine
baktılar. . .
Bay Munroe en üstten ikinci basamağın
üzerinde bir şey gördüğünde,
merdivenlerin önünden geçip
Bayan B. Smith'in çalışma
odasına doğru yola çıkmışlardı.
"Bu yazıyı Bayan Srnith'e
vereceğiz ve sonra gidip
bunu birlikte araştıracağız,"
dedi Ottoline.

Tam o anda

s�I Newton ve Skittles

� �
merdivenlerin başında
göründüler . . .
"KAY KAY IM ! " dedi
Newton.
l DAIN, DAIN BANA
Cf.VAP Vf.R Hf.Mf.N .. ·

Oradan geçiyormuş gibi birdenbire ortaya


çıkan Cecily, "Bu Hammersteinlann Ah'nın
laneti," dedi. "Kimsenin can güvenliği yok ! "
Ottoline ve Bay Munroe birbirlerine baktılar.

Alice B. Smith'in çalışma odasına geldiler.
Ottoline tam kapıyı çalmak üzereydi ki, okulun
yemek odasından kıtır kıtır diye sesler geldiğini
duydular.
Bay Munroe, Ottoline'a baktı.
Ottoline, "Bunu şimdi araştırmalıyız," dedi.
Oradan geçiyormuş gibi birdenbire ortaya çıkan
Cecily, "Bu Hammersteinların... "
"Atı'nın laneti. Biliyorum, biliyorum," dedi
Ottoline.
" Daha da kötüsü olacak ! "
Bay Munroe bir sandalye bacağının arkasında,
yerde duran bahçe makasını işaret eder etmez
koridorda iki çığlık birden duyuldu.
Ottoline ve
Bay Munroe
okulun
spor salonuna
doğru
koşmaya
başladılar.
Cecily, "Bu
Hammersteinların
Atı'nın laneti l "
diye arkalanndan
��: - �
seslendi.
�����::..���
-
Bay Munroe spor salonunun
köşesinde bulduğu, boş zararlı
bitki ilacı şişesini eline aldı.
"Sanırım Hammersteinların
Atı bu sefer çok ileri gitti, " dedi
Ottoline. " Öyle değil mi?"

Bay Munroe başını


salladı.
"Bütün bu
karmaşa da
nedir?" diye
sordu Alice
B. Smith.
Alice B. Smith'in farklı yeteneklerdeki öğrencileri
" Korkuyoruz," dediler. "Okulun perili olduğunu
düşünüyoruz ! "
Alice B. Smith çınlayan kahkahasıyla güldü.
"Ah," dedi, " Burada Alice B. Smith Okulu'ndaki
hayaletlerin hepsi çok dost canlısıdır." Gülümsedi.
" Dost canlısı olmasalardı, ben onların burada
kalmalarına izin vermezdim. Siz bu konuyu bana
bırakın. Artık başka sorun çıkmayacağından
emınım. "
" Pekala, ama başka sorun çıkarsa," dedi Cecily
kararlı bir şekilde, "ailelerimize haber vereceğiz
ve onlar da gelip bizi evimize götürecekler! "
Ottoline dışında, tüm farklı yetenekli
öğrenciler başlannı salladılar.
Alice B. Smith her şeyin sona erdiğini
düşünmeleri ve herkesin dinlenmesi için, tatil ilan
etti. "Güzel bir akşam uykusundan sonra," dedi,
"yarın sabah karar verebilirsiniz, "
Ottoline, Cecily'e " Hayaletin güzel bir uyku
uyumamıza izin vereceğini hiç sanmıyorum, öyle
değil mi?" dedi.
..
o gun yavaşça geçti . . .

ARABALI KROKET
OTIOLINE ECZ.€RSIZ.INDEN
AK.ILLICA SONRACECIN
PLANLAR MVMfüS'IN
DV)VNVRK.EN, YEWINITARADI
8/t:Y
MVNROE'NVN
!AÇWINI
WADI
sonunda
uyku s
. ·�ti geldi. [&O
Herkes Cecily'nin beş direkli yatağına tırmandı.

"Farklı yetenekliler için Alice B. Smith


Okulu'nu yarın terk etmezsek," dedi gülümseyerek
Cecily, "hepimiz YOK OLACAGIZ ! "
Ottoline, "Bunu göreceğiz bakalım," dedi.
I

�\

Newton fısıldayarak, "Bazı sesler duyuyorum ! " dedi.


Brian, "Ben de," dedi.
Orvillise, " Korkuyorum," dedi.
11
"Ben de, dedi Wilburta.
11
Pahang Prensesi titreyerek, " Hayalet geliyor!
dedi.
Cecily, "Ben demiştim," dedi. "Söylemedim mi,
· ?. .. il
· ?. . . o tto ııne
Ottol.ıne ?. . . ottoııne
! H u�
l
' Ç.+. � .... ... ....y.
..
1
t .
... .....


'/

DIGIDJR :
D
J(flDJk
Df�IDJK
D1G1IDIK
Aniden parlak ışıklar yandı . . .
. . . Çiçeklerden
örülmüş çok güzel
.
bır ag atıldı. · ·
"

. ve hayalet
. .

ustalıkla sarıp
-irr
--
Ottoline, farklı yetenekliler için Alice B. Smith
Okulu'nun öğrencilerine "Her şey tamam, artık
korkmanıza gerek yok," dedi. "Göster onlara Bay
Munroe."

Bay Munroe bir adım


öne çıktı. Paketi açtı,
çiçeklerden örülmüş
çok güzel ağı makasla
kesti ve beyaz çarşafı
çekip çıkarttı . . .
Bütün bu karmaşaya kimin neden olduğunu
gören Alice B. Smith heyecanla, "Mumbles! "
diye bağırdı.
Ertesi sabah, Alice B. Smith özel bir toplantı
düzenledi.
"Tebrikler, Ottoline, " dedi. "Yeteneğini
keşfettin l "
"Keşfettim mi?" diye sordu Ottoline.
Parlak bir nişanı Ottoline'ın ceketine iğneleyen
Alice B. Smith, "Evet," dedi.

c& 'ı
$\LICE B.SKITB OKULU :@.- h�....._
°'

FARJ<LJvm;EıalLER ,
NEWl'ON
RE!İM YAPMA
R0801
KNJGITT


PRFl'ISESI MC11 M1LAMA j
PAHANC PER DELERLE

!ANAll
CÖRÜNMFZ 1A8AK
8R1AN
DÖNDVRME
ORVlE&
lJ.lS OTIOLINE'IN
WlLBURTA ÇIÇll<. oV (M(
l(Nl
HAVADA

WRJCHT .-=-:
� :.-T
n N�ANI
CF,C(U'
FORBES­
lAWRENCE
Ottoline nişana baktı.
"Akıllıca bir plan ve dostlarımın biraz yardımı
olmasaydı," dedi, ''bunu başaramazdım."

1
Sonra, oldukça üzgün görünen ve kendinden
utanan Cecily'e bakarak, öne doğru eğildi ve
Alice B. Smith'in kulağına bir şeyler fısıldadı.
Alice B. Smith dinledi ve yavaşça başını
salladı.
Ottoline'ın omzuna hafifçe vurarak,
"Haklısın," dedi. "Sen gerçekten farklı yetenekli
birisin, tatlım."

KARNE

ADI: f!l!:Y VE;.8/tY..4N....fP.&.Ş.M..JdtW..R,J;,N.ǧJl..


...... . . ........................................................

KONU DERECE YORUMLAR


YATMA ZAMANI 11-UJjtd �uuz:.AA ilcUUz
ÖYKÜLERi �- Ilı fqf<.3üzei üj� PJdac�uuz

BiRLiKTE ZAMAN Uciiy iU,�daJıa iyid.IU


j �uuua.-
ZMf<AJf.

GEÇiRME D
. .

oru#i)ıuuuz
TATiLLER ücüy üe wükte dPlıa fazk tatüe
F �uuz- bu çof<. ü:z:&a w dunuK
EGLENCE VE OYUNLAR iJrMW.. dt çok. 'Hf.efjui&alW.z 6u,�
f 7mrü d.e1ib iJrMW.. dt dalıa. faz/4-
çaba. liU:w�
KiŞiSEL Uci1y � dt�eü
GELiŞİM G- � dafÜlıiAj'br JllfHWUZ tUKa

jffht ra.deu davrMUf tarzuuu


-�
GENEL YORUMLAR

Ç<lk üzücü ama Ceciiy ve 6ffl,, i/d+UzUt, �


� WM' 3özde1t
MtAU ve baba daral<.
jeçW/f diA,� jM'e/ctijifU diifÜHMfuruZ.
U� tm,;;)Mt, daJıa iyid#U )'Pf'UfllUZ.
um,ra,

..4UCE 8. JMITH
ALiCE B. SMITH OKULU MÜDiRESi
Ertesi gün büyük, süslü bir araba çıkageldi.
Bay ve Bayan Forbes-Lawrence arabadan indiler.
Solihull onlara Alice B. Smith 'in çalışma odasına
kadar eşlik etti.

Odadan dışarı
çıktıklarında
Bay Forbes­
Lawrence'ın yüzü
kıpkırmızıydı ve
Bayan Forbes­
Lawrence 'ın
gözlerinde
yaşlar vardı.
İkisi de Cecily'i
kucakladılar.
Alice B. Smith onlarla vedalaşıp, el sallarken "Birlikte
1
geçireceğiniz fazladan uzun bir tatil için iyi eğlenceler, 1
dedi. "Ve ikinci dönem tekrar birlikte olacağız, Cecily."

" Hoşça kal Cecily, 11 dedi Ottoüne. "Tatilde


..
.. ,
goruşuruz.
.. ..
,

"Su Kaplumbağası Havuzu'nda," dedi Cecily


gülümseyerek, "Pettigrew Parkı'nda ve Süs Bitkileri
Bahçesi'nde."
Bay Munroe, Mumbles'a onun için sakladığı muzlu
bir çörek verdi.

,
ti
Cecily'i seviyorum, , dedi Ottoline. O benim
ti

ikinci en iyi dostum."


Bay Munroe hiçbir şey söylemedi. Sadece
Ottoline'ın elini sıktı.
SVSAY
>-.AVNROE'NVN
NİfANI

2008 by Macmillan Children's Books


Orjlnal adı: OTTOLINE GOES TO SCHOOL
Flrst publıshed

Text and lllustrations copyright © Chris Riddell 2008


a dıvlslon of Macmlllan Publishers Limited, London England

Türkıye yayın hakları: 9 2010, Türkiye iş Bankası


Sertıfika No: 29619
Kültür Yayınları

Çevıren: Murat Mehmet lnceayan

2010
Edıtor: Nevın Avan Özdemlr
1. Basım. Mart,
3, Basım: Temmuz, 2014
1900
ISBN: 978"99+4·88·86o-8
Genel Yayın Numarası:

Bu kıtabın tiım yayın hakları saklıdır.


Tanıtım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapılacak kısa alıntılar
dışında gerek metin, gerek gorsel malzeme yayınevinden ızın alınmadan
hıçblr yolla çc>galtılamaz, yayınlanamaz ve da�ıtılamaz.

YAYLACIK MATBAACILIK

(0212) 612 58 60 - Sertifika No: 11931


Lıtros yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 12{197-203 Topkapı İstanbul

TÜRKiYE iŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

Tel: (0212) 252 39 91 - Fax: (0212) 252 39 95


istiklal Caddesi, Meşelik Sokak No: 2/4 Beyc>glu 3+433 lstanbul

www.lskultur.com.tr
ALiCE B. SMffil OKULU HAYALET REHBERİ
BASSIZ MOLLY
HUMPHREY ORUMCEK
GElÇEK.HN M
AGI

OKVMAK.IAN \/(
Ol.AN K.İWWI

AjAlı
"fWU.NDAN

�TAN
HOjl.ANll

STANLEY
BEI.İREN
�Jrçi
ARAftllMA
MV WIND(
HOPLAYIP

o�
Z.lPWAN

Savı-Nz.LV !MYOR.
T(K.

ATIN
ARIWINDA
TOZ.ALIYOR.

BEYAZ
ŞOYALYE
SilHK.IÇAG HER GECE FARK.ll
az.ANiNiN SIR Z.IRH TAK.iMi
jMK.ILARIYIA GMNIYoR.
H�AlfrDAN!I
YAPrvol.

KAPTAN IQ.KIRDAYAN
CESUR DUŞES,
DWAlDAK.I
MNADA
YAN!IYO�

KiK.il
H(RK(!(

KiK.il
G\Jl.V'(Ol!

ALiCE B. SMITH OKVLV'NDAKİ HAYALETLER


DOST CANLISIDIR.
SİZ. DE HEPSİNİ YAKALAYABİLDİNİZ. Mİ?

You might also like