çocuklar duymasın..

bölüm-04 1

Çocuklar Duymasın 2010...

Bölüm-05
1.GÜN

1. ISTANBUL GENEL

Genel İstanbul görüntüleri.

2. MELTEM İŞ YERİ DIŞ

Binayı dışarıdan görürüz.

3. MELTEM İŞYERİ

Engin gelir.
ENGİN- Arkadaşlar Selçuk Bey saat 18.00 de
toplantı diyor.
GÖNÜL- Ne 18.00 mi...Dünyada olmaz!!!
ENGİN- Neden?
GÖNÜL- Bezelyeleri toplamam lazım **
Büyük şaşkınlık
ENGN- Anlamadım****
GÖNÜL- Bezelye bezelye… Tam o saatte
bezelyeleri toplamam lazım gelemem toplantıya
falan.***
MELTEM- Bir 5 dakika geç başlasak toplantıya
GÖNÜL- Olmaz Meltem benim işim uzun
yapmam gereken çok şey var. Yetiştiremem
MELTEM- Senin ki gene iyi. Ben ne yapacağım,
bilmiyorum... Gece saat 03.00 de domateslerim
oluyor. Toplamazsam yandım...****
Engin ne diyeceğini bilemiyor.
Büyük şok!
ENGİN- Arkadaşlar ne diyorsunuz siz yahu****

1
çocuklar duymasın..bölüm-04 2

GÖNÜL- Bilgisayar oyunu... Çiftlik yapıyoruz.

Her şey saatli... Eğer saatinde toplamazsan her
şey berbat oluyor Engin.*****
ENGİN- Bir dakika arkadaşlar ben hiçbir şey
anlamadım ne bezelyesi ne domatesi nasıl bir
oyun bu? Bilgisayarla bezelyenin ne alakası var.
GÖNÜL- Bilgisayar oyunu hiç duymadın mı?
Çiftlik. Ama saatli, o saatte başka bir şey
yapmaman lazım. Yani ilgi göstermen gerekiyor.
İlgi göstermezsen çiftlik batar.
MELTEM- Ben de oynuyorum ama Gönül
benden çok ileride.
GÖNÜL- O kadar uzun süredir uğraşıyorum ki
ben o çiftlikle. Gerçeğiyle uğraşsaydım aynı
sonucu alırdım.****
ENGİN- Ya saçmalamayın önünde sonunda bir
bilgisayar oyunu niye bu kadar önemsiyorsun.
GÖNÜL- Sen anlamazsın Engin... Oynamadığın
için anlamazsın.
MELTEM- Evet ben de senin gibi yaklaşmıştım
ama başladın mı bırakamıyorsun. Fena bir şey
Selçuk gelir.
SELÇUK- Arkadaşlar toplantı saatini duydunuz
herhalde.
MELTEM- Evet ama Selçuk Bey toplantıyı yarın
yapsak olmaz mı?
SELÇUK- Neden?
ENGİN- Bezelyeler****
GÖNÜL- Şey efendim benim doktor randevum
var da o bakımdan.*****
MELTEM- Evet Gönül’ün doktor randevusu var.
Benim de erken çıkmam gerekiyor. Bilmiyorduk
toplantı olduğunu da o bakımdan.

2
çocuklar duymasın..bölüm-04 3

Selçuk bir an düşünür.

SELÇUK- Öyle mi... Tamam sabah yapalım o
zaman.
GÖNÜL- Daha önceden haber verseydiniz biz
ona göre ayarlardık çiftlik işlerini...
SELÇUK- Çiftlik?****
GÖNÜL- Yani doktor randevusunu demek
istemiştim.****
Selçuk’un şaşkın yüzünde keseriz.
Gönül ve Meltem çaktırmadan mutlu******

4. EV DIŞ GECE

Dışarıdan görürüz.

5. SALON

Duygu Haluk ve Meltem yemek

yiyor. Duygu sürekli mesajlaşıyor.
Emine mutfağa git gel yapıyor.
HALUK- Havuç?
MELTEM- Aradı gelmeyecekmiş...
Arkadaşlarıyla berabermiş... Sesi de kötü
geliyordu.
HALUK- Ne oldu bu çocuğa ya... Bir duruldu bir
neşesi gitti onun.
MELTEM- Anlatmıyor ki,
EMİNE- Yemek de yemiyor.
HALUK- Kızım?
Duygu mesaj çekiyor****
DUYGU- Bana da anlatmadı baba.
HALUK- Eller yukarı... Bırak mesaj çekmeyi.
Bak kardeşimin bir sorunu var diyoruz sen mesaj
çekiyorsun hala.****
DUGU- Tamam baba.

3
çocuklar duymasın..bölüm-04 4

Duygu telefonunu bırak.

HALUK- Şöyle uzak bir yere koy bakayım
telefonunu. Ya insan yemek yerken mesaj çeker
mi?
MELTEM- O bir şey mi araba kullanırken
çekenler var.
DUYGU- Ben motosiklet kullanırken çeken
gördüm baba.****
HALUK- O senin küpeli arkadaşın çekiyordur
motosikletin üzerinde.****
MELTEM- Hadi boş ver ye şunlardan biraz.
Haluk Duygu’nun telefonunu alır.
HALUK- Ver bakayım şunu.
DUYGU- Baba lütfen ya,
MELTEM- Haluk saçmalıyorsun. O özel bir şey
okuyamazsın.
HALUK- Ya abartmayın tamam yok bir şey son
gelen mesajı okuyacağım. Tamamen meraktan
yani ne yazıyorlar bu kadar nasıl yazıyorlar.
Merak ediyor insan arabada yazıyorlar baksana
motosiklette yazıyorlarmış.
Haluk Mesajı okumaya çalışıyor. Bu
mesajı uzun uzun okuyalım defalarca
olabilir Telefonda mesajı görürüz.
• MESAJ-. “ mrb janim şoq şoq şeqerjin, Şeni Javiki de Şoq öjledim” (
Canım çok çok şekersin, seni tabi ki de çok özledim. )
HALUK- Janim şoq şoq şegerjin ana hangi dil
bu*****
Haluk tekrar okumaya çalışır.
HALUK Şeni Javiki de nereli bu yazan Türk
değil herhalde**** Şoq öjledim.....motorun
üstünde yazarsa böyle olur.
Haluk hala mesajı anlamaya çalışıyor.

4
çocuklar duymasın..bölüm-04 5

HALUK- Kızım bu senin arkadaşının mesajlarını

anlayabilmek için 1 yıl hazırlık okumak lazım...
Ben de diyorum neden üniversitelerde hazırlık
diye bir şey var... Şu Türkçeye bak
DUYGU- Biz anlıyoruz baba
HALUK- Kızım güzelim Türkçeyi ne hale
getirmişsiniz. RTÜK görse vallahi savunmanızı
ister sizin.*****
MELTEM- Halukçum iki kişi arasındaki özel
yazışmalara karışmasak.
HALUK- O iki kişi dediğin kişilerden birisi
benim kızım oluyor ve benim kızım fazla mesaj
yazmaktan yakında Çinliler gibi konuşacak. “
janim şoq şoq şeqerjin, Şeni Javiki de Şoq
öjledim” ******
Nasıl alışacağım ben kızımla. Simültane
tercüman mı bulunduracağız evde.****
DUYGU- Babacım,
HALUK- Tamam kızım bundan sonra benim
yanımda mesajlaşmak yok. Benim yanımda seni
güzel Türkçemizler görmek istiyorum. Yok öyle
mrb nbr prb******
DUYGU- Tamam babacım.
HALUK- Yemekte eller hep yukarı da olacak
mesaj yok. Eller yukarı.*******

6. CAFE

Havuç ve çetesi oturuyor.

TEO- Oğlum şaka maka koca tatil bitiyorlar lan.
Okulların açılmasına bir şey kalmadı
BASRİ- Evet ya... Nasıl geçti oğlum .
Havuç hiç konuşmuyor... Çok üzgün

7. SALON

5
çocuklar duymasın..bölüm-04 6

Haluk yemeklere dalmış.

HALUK- Hakikatten güzel olmuş eline sağlık
kim yaptıysa...
MELTEM- Emine yaptı.
HALUK- Aferin Emine’ ye
Uzun bir sessizlik olur. Haluk yemek
yerken Duygu ‘ya mesaj gelir...
Duygu cevap vermek istiyor
kıvranıyor. Telefon babasının
yanında
DUYGU- Babacım pardon şu salatayı alabilir
miyim?****
Duygu çaktırmadan telefonunu alır ve
Çatalını düşürür.
DUYGU- ah çatalım düştü****
Duygu masanın altına girer. Çatalı
arar gibi yapar****

8. MASA ALTI

Duygu mesaj çekiyor****

9. SALON

MELTEM- Kızım ne yapıyorsun?

DUYGU SES Bulamadım anne... Heh tamam
buldum*****
Duygu masaya oturur çok mutludur.
Mesaj çekilmiştir*****
HALUK- Bugün acayip şeyler düşündüm
Meltem. Havuç bitirsin okulunu, inşaat
mühendisi çıksın... Ben de yardım edeceğim ona.
Kendi şirketimizi kurup, inşaat yapacağız.
MELTEM- Sermaye?

6
çocuklar duymasın..bölüm-04 7

HALUK- Sermayeye gerek yok. Kat karşılığı

yapacağız. Çalışmasın o benim gibi orda burda,
kendi işinin patronu olsun.

10. CAFE

Havuç arkadaşlarıyla,
HAVUÇ- Beyler
BASRİ- NE
HAVUÇ- Ben kesin kararımı verdim.
TEO- Ne kararı oğlum?
HAVUÇ- Ben inşaat mühendisi falan
olmayacağım.*****
TEO- Nasıl yani?
HAVUÇ- İstemiyorum ağbi ben inşaat
mühendisliğini falan.

11. SALON

HALUK- Oğlum inşaat mühendisi, kızım da

avukat olacak. ***O da yardım eder bize
sözleşmeler falan. Belediye işleri var, ruhsat
falan. Havuç beceremez o işleri. Kolay değil
ruhsat almak.
DUYGU- Babacım onun yapacağı inşaata ruhsat
alabileceğimizi sanmıyorum, yani ben o kadar iyi
bir hukukçu olacağımı sanmıyorum.***
HALUK- Kızım sen kardeşini hafife alma...
İnşaat mühendisi olacak o... Adı üstünde inşaat
mühendisi. Koskoca inşaat mühendisi...****

12. CAFE

HAVUÇ- Bana göre değil oğlum inşaat

mühendisliği falan. Ben isteyerek yazmadım ki

7
çocuklar duymasın..bölüm-04 8

oğlum inşaat mühendisliğini... Babam zorla

yazdırdı.****
TEO- Eee ne yapacaksın?
HAVUÇ- Benim konservatuara girmem lazım.
Ne yapıp edip konservatuarı kazanmam lazım.
Müzik ağbi... Beni mutlu edecek tek şey
müzik....benim müzik okumam lazım...başka bir
şey mutlu etmez.

13. SALON

HALUK- Çok güzel bir meslek seçti Havuç. Bak

görün ne kadar mutlu olacak ileride. Çok para var
inşaatta... Bak şuraya yazıyorum... Havuç beni
dinlesin parayı koyacak yer bulamaz...*****

14. CAFE

HAVUÇ- Benim parayla pulla işim yok oğlum...

Müzik yapayım başka bir şey istemem ben*****

15. SALON

HALUK- Gelsin anlatacağım ona bu işin

inceliklerini... Bu haftadan itibaren de şantiyelere
götürmeye başlayacağım onu. Şantiyenin tozunu
toprağını yutmaya başlasın bakalım yavaş yavaş
he he he he .****

16. CAFE

HAVUÇ- Ne işim var oğlum benim şantiyelerde

tozun toprağın içinde... Ben sanatçı adamım.
Giyemem öyle çizmeler baretler. Düşünsenize
lan baret bana yakışmaz.*****
BASRİ- İnşaattan da şarkıcı olabilirsin oğlum.
HAVUÇ- Ne diyorsun oğlum sen ya?

8
çocuklar duymasın..bölüm-04 9

BASRİ- İbrahim Tatlıses inşaat işçisi değil

miymiş oğlum. Orada şarkı söylerken bir yapımcı
duymuş oradan ünlü olmuş.
TEO- Artık devir değişti... Şimdi gökdelenlerde
kimse duymaz oğlum sesini. Çok yüksek
binalar****

17. SALON

HALUK- Bak götüreyim onu yarın bizim inşaata

nasıl mutlu olacak.
MELTEM- Bırak tatilde dokunma çocuğa.
HALUK- Ne demek dokunma ya. Ben 11
yaşındaydım tatilde babam beni Berber Recep’in
yanına çırak vermişti. Her yaz çalıştım ben...
Bunlar gibi cafelerde sürtmüyordum ben. Mesaj
da yoktu o zamanlar. Çalışıyorduk*****

18. CAFE

HAVUÇ- Yok yok... Hiç uğraşmayın. İnşaat

bana uymaz. Bu akşam geçeceğim karşısına
babamın. Baba diyeceğim ben okulu
bırakıyorum. Çalışacağım ve konservatuara
gireceğim.****

19. SALON

HALUK – Gelsin anlatacağım ona. Alacağım

karşıma insanların inşaattan nasıl para
kazandıklarını anlatacağım. Birazcık kafayı
çalıştırırsa eve helikopterle gidip gelir.*****
Haluk birden Duygu’yu mesaj
çekerken yakalar.
HALUK- Eller yukarı... Yakaladım senin SMS
Duygu.****

9
çocuklar duymasın..bölüm-04 10

Duygu mesaj çekmeyi bırakır.

DUYGU- Tamam babacım.
HALUK- Ben bu SMS Duygu’ya hiç bir şey
demiyorum onun para kazanma ihtimali zaten
yok.
DUYGU- Benim öyle bir hedefim yok zaten baba
HALUK- Yavrum bari avukat ol. İç değilse bir
dava kazanınca yüzde müzde bir şey alırsın...
Öbür türlü ****
MELTEM Hayatım bu konuyu kaç kere konuştuk
senin kızının bir ideali var.
DUYGU- Evet baba benim tek bir hedefim var
hâkim olmak.
HALUK- Ol da gör gününü. Ayda 1.500 TL
maaş, 2.000 tane dosya. **** Yakında o
dosyaların altında havasızlıktan gidecek hepsi. O
kadar çok dosya var ki odalarında , kendileri bile
giremiyor içeri.*****
Emine mutfaktan gelir.
EMİNE- Hüseyin gibiler olduğu sürece daha çok
dosya olur.****
Emine boş bir tabak alır mutfağa
gider.
DUYGU- Sen yapmazsan ben yapmazsam kim
yapacak babacım bu işleri?
HALUK- Kızım öğrenciyken mesaj yazmaktan
Türkçen bozuldu, mezun olunca da o dosyaları
okumaktan gözlerin böyle olacak, kavanoz dibi
gibi gözlük takacaksın... Yazık değil mi o güzel
gözlerine?****
MELTEM- Haluk Duygu’nun ideali var ve bir
ideale sahip olmak her şeyden daha değerli.
Devam et kızım ben sonuna kadar arkandayım.

10
çocuklar duymasın..bölüm-04 11

DUYGU- Annecim benim.

HALUK- Aman al sen kızını git idealist yap.
Benim oğlum var. Aslan oğlum benim. İnşaat
mühendisi oğlum.*****

20. CAFE

HAVUÇ- Babacım gel seninle önemli bir şey

konuşacağım diyeceğim ve gözlerinin içine baka
baka ben inşaat mühendisi olmayacağım
diyeceğim.***

21. SALON

HALUK- İyi ki inşaat mühendisliğini

yazdırmışım ona. İyi ki kararı ona bırakmamışım
*** şimdi paraya para demeyeceğiz. Ne deriz
bilmem... Sahi ne diyelim...bak şimdi bir de onu
düşünmemiz gerekecek he he he*****
MELTEM- Çok kötü espri Haluk.
HALUK- Daha kötüsü var yapayım mı?
MELTEM- Yapma.
DUYGU- Evet baba yapma.
HALUK- Geoge coloney çok sevdim o beni hiç
sevmiyor...****
DUYGU- Kötü***
MELTEM- Çok kötü*****
HALUK- Bir tane daha var. Namazı sen kılma
Jack ni kılsın he he he he he he ******
Evde buz gibi hava eser Meltem ve
Duygu hiç gülmez. Haluk çok mutlu
keseriz.

22. ISTANBUL GENEL GECE

Genel görüntüler

11
çocuklar duymasın..bölüm-04 12

23. İŞYERİ

Şükrü ve Hüseyin ofiste karşısında

Tolga var.
HÜSEYİN- Buyurun bizi çağırtmışsınız.
TOLGA- Sizinle konuşmamız gereken önemli bir
şey var Hüseyin Bey.
HÜSEYİN- Buyurun konuşun.
TOLGA- Canan Hanım gelsin o konuşacak..
ŞÜKRÜ- Hayırdır ağbi...ne iş..
HÜSEYİN- Bilmiyorum Şükrü anlarız şimdi...
Canan odasından çıkar.
CANAN- Hüseyin Bey, Şükrü Bey
HÜSEYİN- Evet.
CANAN- Büyük bir sorunumuz var.
Hüseyin ve Şükrü’nün meraklı
bakışlarında keseriz. Buraya bir
gerilim müziği koyalım.

24. SALON

Haluk-Meltem TV seyrediyor Duygu

çay servisi yapılıyor.
HALUK- Kızım bu hakimlik falan iyi güzel de
yarın öbür gün kendi işini kuramazsın ki
DUYGU- Anlamadım babacım.
HALUK- Mesela kardeşin işe başlar maaşlı
çalışır sonra isterse kendi inşaat şirketini kurar ve
kendisinin patronu olur. Senin böyle bir şansın
yok. İnsan kendi adalet sarayını kuramaz ki.
Ömür boyu maaşlı elemansın...*****
Meltem ve Duygu ters ters bakar.
HALUK- Ne bakıyorsunuz. Yalan mı
söylüyorum... Özel mahkeme mi
kuracaksınız.****

12
çocuklar duymasın..bölüm-04 13

MELTEM- Cevap vermeyelim kızım.****

DUYGU- Evet anneciğim vermeyelim..****
HALUK- Verecek cevabınız mı var. Memurlar
kendi işini kuramaz. Siz hiç kendi işini kuran
trafik polisi gördünüz mü? ****Bu ışık benim.
İstediğim gibi ceza keseriz.***** Olmaz ki.
Meltem ters ters bakarken kahkaha
efekti girer. Zil çalar.

HALUK- İşte benim inşaat mühendisi oğlum

geldi. **** Açın kapıyı... Aslan oğlum benim
*****
Duygu kapıyı açar Gelen Kemal’dir.
DUYGU- Hoş geldin dedecim.
MELTEM- Hoş geldin baba...
KEMAL- Hoş bulduk kızım.
MELTEM- kızım Emine ablana yardım et,
dedene çay koy yavrum... Benim biraz işim var.
Otur babacım sen, geliyorum.
Meltem içeri gider.
KEMAL Damat. Acayip bir çalışma içindeyim.
HALUK- Hayırdır babacım.
KEMAL- Tüm İstanbullular hatta tüm insanlık
için çok önemli bir çalışma başlattım.
HALUK- Nasıl bir çalışma.
KEMAL- Ne - nerede –kaça?
HALUK- Anlamadım.
KEMAL- Bak damat her markette bir ürün çok
ucuz oluyor... Bazen iki ürün. Koca market düşün
sadece pirinç ucuz. Oraya pirinç almaya
gidiyorsun ama birçok başka şey de alıyorsun.
Çok zekice değil mi?

13
çocuklar duymasın..bölüm-04 14

HALUK- Evet zekice. Bir ürünle müşteri

çekiyorlar.
KEMAL- Ama ben onlardan daha zekiyim. Ben
ne yaptım... Bir dedektif gibi çalışarak bütün
marketlerin indirimli ürünlerinin listesini
çıkardım...*****
HALUK- Hımmm
KEMAL- Pirinci nereden alacaksın biliyor
musun?
HALUK- Nereden?
KEMAL- Yukarıda camiyi geçince bir market
var ya oradan.**** en ucuz pirinç orada****
HALUK- Biliyorum orayı.
KEMAL- Kesme şeker en ucuz nerede biliyor
musun?****
HALUK- Nerede?
KEMAL- Sahilde küçük bir bakkal market arası
bir yer var ya işte orada. Soğan nerede?... Biraz
uzak ama değer. Bineceksin otobüse 4 durak
gideceksin... 200 metre yürüyeceksin orada PTT
binası var ...onun arkasında.****
Peynir bizim Lütfü de... Hem yağlı hem hesaplı...
Ne diyorsun damat büyük hizmet değil mi?
İndirim analizi****
HALUK- Süper.
KEMAL- Her ürünü başka marketten alacaksın.
Üşenmeyeceksin. Pirinci buradan alacaksın hop
şekeri öbür yerden alacaksın. Sonra ordan
bineceksin arabaya öbür markete gidip oradan da
deterjan alacaksın. Hesapladım mutfak masrafları
yarı yarı iniyor.****
HALUK- İyi de babacım sen böyle yapınca yol
masrafları ne olacak?****

14
çocuklar duymasın..bölüm-04 15

KEMAL- Yol masrafları değil mi?

HALUK- Evet.
KEMAL- He he onu da düşündüm damat. Her
yere yürüyerek gideceğim. Böylelikle spor da
yapacağım. **** Düşünsene böylelikle insanların
spor salonuna harcadıkları para da ortadan
kalkacak. Yani nereden bakarsan bak kazan
kazan durumu.. Hem ekonomi yap hem zayıfla.
Nasıl ?*****
HALUK- Sen bu projeyle bu sene indirim
nobelini alırsın baba.

25. İŞYERİ

Canan sinirli.
HÜSEYİN- Olmaz öyle şey,
ŞÜKRÜ- İftira,
HÜSEYİN- Yalan dolan.
CANAN- Elimizde kamera kayıtları var. Gece bu
şirkette nöbette olmanız gereken saatte
uyumuşsunuz. ****
SERKAN- Sadece uyumamışsınız bir de
horlamışsınız Hüseyin Bey.*****
HÜSEYİN- Ben hayatta horlamam
ŞÜKRÜ- Ben de horlamam. Belki uyumuş
olabiliriz ama horladığımız kesin yalan...****
HÜSEYİN- İftira,
ŞÜKRÜ- Yalan,
HÜSEYİN- Dolan,
ŞÜKRÜ- Komplo,

26. SALON

Kemal çay içiyor.

15
çocuklar duymasın..bölüm-04 16

KEMAL- Şu çayımı bitireyim, aşağıdaki alışveriş

merkezi kapanmadan yetişeyim. 10 da kapanıyor
du değil mi?
HALUK- Evet de alışveriş merkezinde ne işin
var baba.
KEMAL- Alışveriş merkezinin içinde bir market
var. Duyduğuma göre zeytinyağı orada
indirimdeymiş. Gidip bir kontrol edeyim ama
merak etmeyin eğer orada da indirim
yapmamışlarsa B planım var.
HALUK- Nedir?
KEMAL- Altınoluk’tan getirteceğim. Bizim
Otelci Cengiz de çok iyi yağ var. Çok da hesaplı.
Haydi iyi akşamlar.
HALUK- Baba bu yaptığın ne biliyor musun?
KEMAL- Ne?
HALUK- İndirim mühendisliği.*****
KEMAL- İndirim mühendisliği ha...güzel indirim
mühendisi kemal... Süper. Rahmetli babam bana
hep senden kaldırım mühendisi olur derdi.. Bak
ben indirim mühendisi oldum he he he ****
Kemal ayaklanırken Meltem gelir.
KEMAL- Haydi iyi akşamlar.
MELTEM- Dur baba daha yeni geldin.
KEMAL- Acelem var kızım. İndirim
mühendisliğinde boş boş oturmak yoktur...*****
Herkesin şaşkın bakışları arasında
çıkar.
MELTEM- Ne oldu neden gitti babam?
HALUK- Aslında var ya alacaksın senin babanı
getireceksin bizim şirkette satın alma müdürü
yapacaksın... aaaa süper fikir bizim Havuç inşaat
şirketi kuracak ya satın alma müdürü de babanı

16
çocuklar duymasın..bölüm-04 17

yaparız. ****Baksana adam her şeyin

indirimlisini hesaplısını nasıl buluyor. Adam
resmen indirim mühendisi. Oğlum inşaat
mühendisi kayınpederim “indirim
mühendisi”****

27. İŞYERİ

CANAN- Üzgünüm elimizdeki video

görüntülerine dayanarak sizi nöbette uyumak
suçundan işten çıkarıyoruz****
ŞÜKRÜ- Montajdır ağbi montaj***
HÜSEYİN- Evet montaj***
ŞÜKRÜ Ağbi biz hani ramazandan önce son
yapmıştık. İçip sızmıştık. O görüntüleri alıp
buraya montaj yapmışlar****
HÜSEYİN- Evet, Şükrü doğru söylüyor. Kesin
montaj o****
CANAN- Ramazandan önce güvenlik görevlisi
kıyafetleriyle mi içmiştiniz****
CANAN- Tolga Bey.
Tolga laptoptan Şükrü ve Hüseyin’in uyuduğu
sahneyi izletir.
Bu sahneyi izleyelim. İzlerken ara ara
Şükrü, Hüseyin Canan ve Tolga’nın
yüz ifadelerini görürüz...
TOLGA- Aslında o kadar gürültülü uyuyorsunuz
ki hırsız bu gürültüden korkar kaçar ama…
CANAN- Tolga Bey lütfen,
TOLGA- Pardon.
HÜSEYİN- Evet biz hırsızlar korksun diye
uyuyorduk.******

17
çocuklar duymasın..bölüm-04 18

Canan hiç bir şey söylemeden öylece

bakar. Uzun uzun hem Şükrü hem de
Hüseyin ile bakışırlar*****
Hüseyin ve Şükrü ne diyeceğini
bilemez.
HÜSEYİN- Yani?
TOLGA- Yani....you are fired ***
ŞÜKRÜ- What ?****
TOLGA- fired
Uzun bir sessizlik olur.
CANAN- Şurayı imzalayın ve muhasebeden
hesabınızı kestirin.
ŞÜKRÜ- Kabul ama bir şartımız var.
CANAN- Nedir?
HÜSEYİN- Haluk ağbiye nöbette uyuduğumuzu
söylemeyin.*****
CANAN- Tamam
TOLGA- Ne diyelim?
HÜSEYİN – Ne mi... Şey deyin. Kendi işlerini
kuracaklarmış deyin.
ŞÜKRÜ- Evet onun bunun yanında maaşlı
çalışmak istemiyorlarmış deyin.****
HÜSEYİN- Evet aynen böyle deyin.
ŞÜKRÜ- Onun bunun ağız kokusunu
çekemezlermiş deyin.****
HÜSEYİN- Elin süt oğlanının artistikleri
ağırlarına gidiyormuş deyin...****
Hüseyin ve Şükrü arkasını döner ve
çıkar.

28. EV DIŞ GENEL

Evi dışarıdan görürüz

18
çocuklar duymasın..bölüm-04 19

29. SALON

Havuç anahtarla açar kapıyı. Haluk

salonda yalnız.
HALUK- İşte aslan oğlum geldi gel bakalım
mühendis bey seninle biraz konuşalım.****
HAVUÇ- Evet baba benim de seninle konuşmam
gereken bir şey var.****
Gerilim müziği.
HALUK- Asıl sen önce beni bir dinle de*****
HALUK- Dur dur önce ben söyleyeyim.
HAVUÇ- Önce ben söylesem.
HALUK- Olmaz benimki çok önemli... Dinle.
Sana süper bir gelecek planı yaptım oğlum.
Dikkatli dinle ama***
Haluk çok mutlu.
HALUK- Evet... Bitiriyorsun okulu ondan sonra
seninle inşaat şirketi kuruyoruz. Hiç öyle
elalemin yanında çalışmıyorsun. Direkt beraber
şirket kuruyoruz. İndirim mühendisini de
alıyoruz yanımıza. Satın alma müdürü
olarak.****
HAVUÇ- O kim?
HALUK- Deden.... Adam her şeyin en ucuzu
nerede ezbere biliyor. Onu da oturttuk mu işin
başına karada ölüm yok bize.****
Havuç ne diyeceğini bilemez.
HALUK- İnşaat işi karlı iş. Sermayeye de gerek
yok. Ben hallederim. Kat karşılığı yapacaz zaten.
Daha temelden satacaz, müşterinin parasıyla
bitireceğiz ama iyi inşaat yapacağız. Bizi duyan
gelecek, duyan gelecek.
HAVUÇ- Baba ben*****
Haluk lafını keser.

19
çocuklar duymasın..bölüm-04 20

HALUK- Çok para kazanacaksın oğlum, en az

birebir kazanacağız. Genç işadamı ünlü inşaatçı
Emre Çetinoğlu. Kızlar da bayılır. Bir de spor
araba alırız sana ama hızlı gitmek yok. Nasıl
beceririz diye düşünme ben yıllardır kaç daire
yaptım. Yarın öbür gün Selami ağbin Libya dan
dönünce onu da alırız yanımıza.
Haluk sevinçli sevinçli anlatırken
müzik yükselir keseriz...

30. KAHVEHANE

Hüseyin ve Şükrü konuşmadan

oturuyor.
Yakup çay verir.
YAKUP- Hadi çekin çayları gelin kendinize.
Yiğido
YİĞİT- Evet ağbi.
YAKUP Berber Basri’yee çay götür, Bakkal
Lütfü den boşları al gel.
YİĞİT- Anlaşıldı tamam****

31. SALON

Haluk hala anlatıyor.

HALUK- Sonra işi büyüttüğümüz zaman büyük
ihalelere de gireriz.****
Haluk o kadar mutludur ki Havuç’un
konuşacak hali kalmamıştır.
HALUK- Sen ne diyecektin...
Duygusal bir müzik yükselir.
HAVUÇ- Benim ki önemli değil baba
Havuç odasına gider.
HALUK- Bak kızları falan duydu ağzının suyu
aktı. He he he he

20
çocuklar duymasın..bölüm-04 21

Duygusal müzikle keseriz.

Bu sahnede Meltem hiç konuşmaz
ama tüm konuşmaya sessizce şahit
olur. Biz onun bakışlarından oğlunun
bu projeden çok mutlu olmadığını
anladığını anlarız...

32. KAHVEHANE

Hüseyin ve Şükrü girerler.

HÜSEYİN – Boş ver Şükrü, boş ver… Kimsenin
ağız kokusunu çekemem ben. Kurarız kendi
işimizi, kendimizin patronu oluruz.
ŞÜKRÜ – En güzeli abi. Limon satsak daha çok
kazanırız.****
HÜSEYİN – En azından kafamız rahat olur
Şükrü.
YAKUP – Bence gıda sektörüne girin. Gıda
sektöründe iyi para var.
ŞÜKRÜ – Yakup ağbi doğru söylüyo abi. İnsan
giyim kuşama para harcamasa da olur ama illaki
yiyecek. Gırtlaktan kesemez.
HÜSEYİN – Kesemez Şükrü. Can boğazdan
gelir. Çay ver Yakup. Ulan amma küçük
bardaklar be hemen bitiyor.*****
YAKUP – Geçen sene Bursa neyse bu sene Sivas
o. Yaz her maça banko Sivas...köşeyi dönmezsen
gel yanıma... Uğraşma böyle limon satmakla
falan
Yakup çayı bırakır çıkar.

33.SALON

Emine Çalan kapıyı açar. Gelen Gönül ve Orçun’dur.

21
çocuklar duymasın..bölüm-04 22

EMİNE- Hoş geldiniz Gönül Hanım... Buyur,

geç, Meltem Hanım mutfakta...
GÖNÜL- Mutfakta laptopu takacak piriz var di
mi?
EMİNE- Var var…
GÖNÜL- Acil tavuklara yem vermem gerekiyo?
Emine şaşkın bakar***
EMİNE- Buyur?****
GÖNÜL- Dur şimdi, açlıktan ölecek hayvanlar!
Gönül mutfağa yönelirken, Emine
arkasından şaşkın bakar***
EMİNE- Bismillahirrahmanirrahim
HALUK- Vayy Beton... naber?
BETON - İyilik Haluk amca... Yuvarlanıp
gidiyoruz işte. ***
HALUK- Ne o kafan bozuk.
BETON- Okulların açılmasına 2 hafta kaldı. Lale
Devri bitiyor. Yandık...***
HALUK- Korkma oğlum okul zevklidir. Kızlar
falan.
BETON- Okuldan korkmuyorum. Derslerden
korkuyorum. Hep teneffüs olan okul yok mu
acaba?***
HALUK- Hep teneffüs olsa zevkli olmaz ki
BETON- İlkokul, lise üniversite...çok uzun
çekilmez. Benim acil büyümem lazım
Haluk güler keseriz.

34.MUTFAK

Meltem ve Gönül laptopların başında

konuşurken, Emine girer.
GÖNÜL- Neyse, tam zamanında yemledim,
tavukları... Sen Naptın?****

22
çocuklar duymasın..bölüm-04 23

Emine’nin şaşkın bakışını

görürüz.***
MELTEM- Ben yemleri çoktan verdim.
Yumurtalarını bile topladım.*****
Emine’nin şaşkın bakışını görürüz.
GÖNÜL- Napıcaksın satacak mısın yumurtaları?
MELTEM- Dur şimdi hayatım onları düşünecek
halde değilim, İnekleri sağmam lazım?
Emine’nin şaşkın bakışını görürüz***
EMİNE- Anlamadım Meltem Hanım?
MELTEM- Sana demedim, inekleri sağmam
lazım dedim.
Yine Emine’nin şaşkın bakışını görürüz***
EMİNE- Bismillahirrahmanirrahim******
Emine salona çıkar.

35.SALON

EMİNE- Haluk Bey, havalar çok sıcak ya

HALUK- Eeeeee?
EMİNE- Kafaya falan güneş geçince insan ne
olur
HALUK- Ne olacak kafayı üşütür. Ne dediğini
bilmez. Saçma sapan konuşur. Sakın dolaşma sen
güneşte
EMİNE_ Amanin ben değil ama dolaşanlar var
Haluk Bey***
Emine mutfağa döner.

36. MUTFAK

Meltem ve Gönül laptopun başında

konuşurlarken, Emine girer.
MELTEM- Tohumları ektim, şimdi sulamak
lazım tarlayı...***

23
çocuklar duymasın..bölüm-04 24

GÖNÜL- Ohoo, sen daha yeni mi ektin... Ben

domatesleri toplamaya başladım bile...****
EMİNE- Amanin******

37. SALON

Kapı çalar. Emine kapıyı açar, gelen

Duygu’dur.
EMİNE- Duygu senle bişey konuşcam, çok
mühim
DUYGU- Neymiş?
EMİNE- Böyle ayakta olmaz. Otur alıştıra alıştıra
söyleyim.****
DUYGU- Berke’ye mi bişey oldu yoksa!
EMİNE- Anandan babandan önce, elin oğlu mu
aklına geliyo. Bak görüyo musun, Sen doğur,
besle büyüt...
DUYGU- Ay anneme babama mı bişey oldu?
EMİNE- Bak Duygu, bu sıcaklarda insan bir tek
yerini üşütür biliyon... Kafayı.****
DUYGU- Emine abla çatlatma insanı.
EMİNE- Duygu kızım... Annen sıcaklardan biraz
kafayı yemiş? Ama çok değil, biraz.
DUYGU- Ay onu da nerden çıkardın Emine
Abla?
EMİNE- İnek sağdığını, tarla suladığını filan
söylüyo...
DUYGU- Aaa iyi ki hatırlattın Emine abla benim
de sulamam lazım tarlamı. Patlıcanlar da
olmuştur. Dur açayım ben bilgisayarımı ****
Duygu koşarak odasına gider.
Emine perişan.
EMİNE- Amanin bu da sıcaklarda dolanmış

24
çocuklar duymasın..bölüm-04 25

Emine odaya giderken Meltem ve

Gönül mutfaktan salona gelirler.
GÖNÜL- Hayırlı olsun arkadaşlar okula karar
verdik.
HALUK- Benim dediğim okul mu?
GÖNÜL- Evet.
HALUK- Süper. Tebrik ediyorum seni Gönül.
MELTEM- Ne zaman kayıt.
GÖNÜL-Yarın gideceğim okula
MELTEM- Evraklar falan tamam mı?
GÖNÜL- Yarın gidip öğreneceğim. Bilmiyorum
ki ne istiyorlar. İlk defa kayıt yaptıracağım. Nasıl
olacak bilemiyorum yani.
Meltem de laptop var elinde.
MELTEM- Girelim internet sitelerine, ne
istiyorlar öğrenelim Gönül.
HALUK- Ne isteyecekler canım ikametgâh nüfus
bilmem neyi falan. Yalnız bu Beton çok sert
bakıyor bundan sabıkasızlık kaydı bile
isteyebilirler*****
Orçun sert bakıyor.*****

38. KAHVEHANE

ŞÜKRÜ – Mesela büfecilikte iyi para var abi.

Küçük bi büfe açsak para basarız valla.
HÜSEYİN – Niye küçük bi büfe açıyoruz Şükrü?
Büyük bi büfe açarız.****
ŞÜKRÜ – Misal yani abi. Günde beş yüz sosisli
satsan, her sosisliden iki lira kalsa, günde bir
milyar para yapar. Bir milyarı çarp otuzla.****
HÜSEYİN – Çarp Yakup.
Yakup çayları getirirken,
YAKUP – Ayda otuz kağıt abi.

25
çocuklar duymasın..bölüm-04 26

ŞÜKRÜ – Otuzu çarp on ikiyle.

HÜSEYİN – Çarp Yakup.
YAKUP – Senede 360 milyar yapıyo.****
HÜSEYİN – Vay be çok güzel paraymış.
ŞÜKRÜ – Deli misin sen abi. Sosislinin yanında
ayranı var, kolası var, meşrubatı var… Onları hiç
saymıyorum bile.
HÜSEYİN – Niye saymıyoruz Şükrü, sayalım.
Adamı hasta etme****
ŞÜKRÜ – Gerekirse sayarız abi. Ben kafan
karışmasın diye şeetmedim.
YAKUP- Açılışa da Mehmet Yıldız ı getiririz.
HÜSEYİN- Hop... Mehmet Yıldız da gelsin
başımızın üstünde yeri var ama açılışı kimin
yapacağı belli.
ŞÜKRÜ- Kim?
HÜSEYİN- Ertuğrul Sağlam... Kırmaz beni****

39. SALON

MELTEM- Bak e-kayıt diye bir şey var.

GÖNÜL- İnceleyelim...
MELTEM Öncelikle vatandaşlık işleri genel
müdürlüğünden adres bilgisini alıyorsun. Sonra o
adresi giriyorsun ve senin ikametgâhına göre en
yakın okula kaydını yaptırıyorsun
HALUK- Süper en yakın okul değil mi?
GÖNÜL- Evet onu duydum en yakın okula kayıt
yaptırabiliyormuşsun başka okula olmuyor.
HALUK- Kızım en iyi okul eve en yakın
okuldur. Zaten iyi okul diye bir şey yoktur iyi
öğretmen vardır. İyi okul yoktur, iyi öğrenci
vardır. Öğrenci iyi oldu mu gerisi kolay.

26
çocuklar duymasın..bölüm-04 27

ORÇUN- Vallahi bana fazla güvenmeyin. Siz iyi

bir okul bulun.****
Burada herkesten tepki alıp kahkaha
koyalım.
MELTEM- Yavrum sen cin gibi çocuksun. Daha
anaokulunda öğrendin okumayı ne biçim laf o
HALUK- Bravo Gönül çocuğunu uzaklarda bir
okula göndermediğin ya seni yılın annesi
seçiyorum.**** İstanbul’da ne aileler var Sarıyer
de oturuyor çocuğunu her gün Kurtköy’e okula
gönderiyor. Çocuk babasından çok servis
şoförünü görüyor.**** Ben bir çocuk gördüm
servis şoförüne baba diyordu.**** Ne yapsın,
çocuk haklı, 2 saat gidiş 2 saat geliş 4 saat. Kim 4
saat görüyor babasını .****

40. KAHVEHANE

HÜSEYİN – Şimdiye kadar boşuna sürünmüşüz

biz Şükrü, boşuna.****
YAKUP – Tamam da sermayeyi nerden
bulacaksınız?
HÜSEYİN – Ne sermayesi?
YAKUP – Öyle her istediğin yerde büfe
açamazsın Hüseyin. Belediye ihaleyle veriyo
büfe yerini. En az beş yüz kaat hava parası
vermen lazım.
HÜSEYİN- Yapma ya
ŞÜKRÜ – Ah ulan, ah… Beş yüz milyarımız
olsaydı şu anda zengin olmuştuk be.****
YAKUP – Beş yüz milyarın olsa zaten zengin
sayılırsın oğlum. Büfeyi ne yapıcan?
HÜSEYİN – Para parayı çekiyo Şükrü, para
parayı çekiyo… Bizde şans yok.******

27
çocuklar duymasın..bölüm-04 28

41. SALON

MELTEM- Sen yarın git al adres kaydını,

buradan girelim sonra da evrakları toplayım
okula başvururuz.
GÖNÜL- Tamam yarın başlayayım bari...
ORÇUN- Şuraya bak. Kayıt olması bile zor, kim
bilir dersler ne kadar zordur. ****
GÖNÜL- Git bak bakalım Emre ağbin ne
yapıyor. Belki sana gitar çalmasını öğretir.
MELTEM- Hadi git Emre ağbin sana biraz gitar
dersi versin.
BETON- Gitar çalmak için bile ders almak
gerekiyor. Derssiz bir şey yok mu bu
dünyada****
HALUK- Yürü çok konuşma Beton seni
BETON- Ders ders ders.Bu böyle olmaz Benim
acil büyümem lazım.
Orçun gider.
GÖNÜL- Bir sorun daha var arkadaşlar.
HALUK- Hayırdır?
GÖNÜL- Tuna ile Orçun un tanışmasını
istiyorum.
HALUK- Ana!
MELTEM- Tanışsın ne var ki bunda.
HALUK- Ya kızım adamı tanımıyoruz
etmiyoruz. Allahın Zero Erkeğiyle niye
tanıştıracaksınız çocuğu****
GÖNÜL- Ben yeteri kadar tanıdığımı
düşünüyorum Haluk.
HALUK- Tanıştır o zaman beni karıştırma.
GÖNÜL- Olmaz öyle şey tanışırken senin de
yanımızda olmanı istiyorum Haluk.
MELTEM- O zaman en iyisi burada tanıştırmak

28
çocuklar duymasın..bölüm-04 29

GÖNÜL- Çok iyi olur.

HALUK- Ne demek çok iyi olur. Git kendi
evinde tanıştır. Gelmesin o Zero Erkek buraya
****
GÖNÜL- Hayır benim evime girip çıkmasını
istemiyorum Haluk... En azından Orçun la
tanışmadan gelmesin.
HALUK- Tanıştıktan sonra da gelmesin...
MELTEM- Bence sen davet et Tuna Bey’i
buraya, siz de gelin sanki tesadüf gibi tanışsınlar.
En iyisi bu.
HALUK- Meltem hanıma bak hemen organize
etti. Dominant Teyze ile Zero Erkeğin Halkla
İlişkiler Müdürü müsün sen ana******
MELTEM- Ay ben bir 7 yıl sonra falan bu bu
adamı düşünemiyorum***
GÖNÜL- Ben düşünmek bile istemiyorum*****
HALUK- Ben söyleyeyim mi size 7 yıl sonra ne
olacak. Oğlumla Türkiye’nin en büyük İnşaat
Şirketinin sahibi olacağız. Kızıma da pay
vereceğim içinde tabii. Yoksa o aç kalır o
idealleriyle....Çocuklar çalışacak ben torun
seveceğim. Dede olacağım dede. Meltem de
anneanne babaanne olacak he he he he**
MELTEM- Ay sıkıntı bastı. Kendi mi hiç öyle
göremiyorum vallahi.
GÖNÜL- Allahtan Orçun daha küçük.****
HALUK- Ama merak etmeyin siz anneanne
babanne olsanız bile gene böyle olursunuz. Siz
kadınlar o kadar çok krem sürüyorsunuz ki
yaşlanmıyorsunuz. İki de botox patlattınız mı
böyle*****
Tamer botoxlu kadın taklidi yapar.

29
çocuklar duymasın..bölüm-04 30

kahkaha efektiyle keseriz.

42. KAHVEHANE

YAKUP- Oğlum yapsanıza lan bir pilav arabası.

HÜSEYİN- Pilav arabası mı?
YAKUP- Tavuk pilav.
ŞÜKRÜ- Evet ağbi günde 5 kilo pilav satsak...1
liradan 5 lira eder.****
HÜSEYİN- Adamı hasta etme Şükrü bir tabağa 1
kilo pilav mı koyacaksın. Batıracak mısın lan sen
beni...*****

43. SALON

Havuç ve Beton gelir

HALUK- Söyle bakalım Beton sen büyüyünce ne
olacaksın.
ORÇUN- Şarkıcı,
HALUK- Ana şarkıcı mı. Oğlum sen manyak
mısın, şarkıcı olunur mu? Müzik bitti. Artık
kimse müzikten para kazanamıyor. Bak İbrahim
Tatlıses bile inşaatçılığa başladı.***** neden
çünkü inşaat iyi iş.
HAVUÇ- Yanlış biliyorsun baba. Müzik ölmez
HALUK- Sakın kimse bana bu konuda
konuşmasın. Türkiye’de bu işleri en iyi bilen
benim. Çok müzisyen arkadaşım var benim. Ben
sağ olduğum sürece hiç birinizin müzisyen
olmasına izin vermem. ***
Havuç perişan.
HALUK- En zeki adam rahmetli Osman Yağmur
dereliydi. Müzikten para kazanamayacağını
anladı, gitti yapımcı oldu. Sonra siyasete girdi.

30
çocuklar duymasın..bölüm-04 31

Artık müzikten sadece korsancılar para

kazanabiliyor oğlum. Başka kazanan yok****
HAVUÇ- Öyle deme şimdi internet diye bir şey
var. İnternet hukuku da var. Yakında bunlar
düzenlenecek ve öyle beleşe şarkı
indiremeyeceksin.****
HALUK- Karıştırma çocuğun aklını Havuç. Tabi
kendisi fıstık gibi inşaat mühendisliğini seçmiş,
çocuğa müzisyen ol diyor ba ba ba ba ba Sakın
ha Beton... Ben sana bir şey söyleyeyim sen en
iyisi iç mimar ol. Havuç ağbin yapar inşaatı sen
dekorasyonunu yaparsın... Süper.****
MELTE – Haluk sen neden insanların
mesleklerine bu kadar karışıyorsun. Orçun sen ne
olmak istiyorsan onu ol güzelim. Ne olmak
istiyorsun sen?
BETON- Korsan müzikçi*****

44. KAHVEHANE

YİĞİT- Çaylarrrr
HÜSEYİN- Hopppp noluyor?
ŞÜKRÜ- O laf ağbimin oğlum. Telifini ödedin
mi...*****
YİĞİT- Pardon ağbi
HÜSEYİN- Ayrıca öyle demez, böyle denir.
Hüseyin kükrer.
HÜSEYİN -“çaylaarrrrrrrrrrr” söyle bakayım
YİĞİT- Çaylarrrrrrrrrrrrrrr
HÜSEYİN- Çaylarrrrr
YİĞİT- Çaylar.
HÜSEYİN- Detone oldun Yiğido....****doğru
söyle çakarım tokadı.
Hüseyin tekrar kükrer.

31
çocuklar duymasın..bölüm-04 32

HÜSEYİN çaylarrrrrrrrr****
YİĞİT- Çaylarrrrrrrrrr
HÜSEYİN- Çaylarrrrrrrr****

45. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

46. YATAK ODASI

Haluk ve Meltem uyuyor.

Birden alarm çalar. Haluk ve Meltem
uyanır. Haluk panik
HALUK- Ne oldu ne oldu...saat 3
MELTEM- Domatesleri toplamam lazım****
Haluk şaşkın
HALUK- Ne domatesi?
Meltem laptopu alır tekrar yatağa gelir
MELTEM- Yat hayatım sen. Yok bir şey
HALUK- Meltem ne yapıyorsun sen.
MELTEM- Patlıcanları sulayıp domatesleri
toplamam lazım.****
Haluk şaşkın.
HALUK- Bilgisayar oyunu mu bu?
MELTEM- Evet,
HALUK- Ya siz şu bilgisayarı doğru düzgün bir
amaçla ne zaman kullanacaksınız.
MELTEM- Sen de oynasana çok zevkli,
HALUK- Ya neresi zevkli, gecenin bu saatinde
kalkıp domates mi toplayacağım. Mazoşist
miyim ben. Ben bu saatte kalkıp domates
toplasam domatesten nefret ederim bir daha
çoban salatası bile yemem******
Meltem Laptop u gösterir.

32
çocuklar duymasın..bölüm-04 33

MELTEM- Şu çiftliğimdeki kuzulara baksana ne

kadar sevimli…
HALUK- Evet çok güzel bunlardan çok güzel
tandır olur. *****
MELEM- SİNİRLENİR Haluk yatar mısın?
HALUK- Bunun içini doldurcan verecen fırına 6
saat pişirecen ****
Meltem kulaklarını kapatıyor duymak istemiyor.
HALUK- sonra var ya o etler pamuk gibi
dağılacak
MELTEM- Haluk susar mısın?
HALUK- Yağlarını da yiyeceksin bir de kuru
soğan kıracaksın. Var mı senin çiftlikte soğan
******
Müzik yükselir Meltem’in sinirli
yüzünde keseriz. Haluk çok
eğleniyor.

47. ISTANUL GENEL

Sabah olmuş. Güneş doğuyor falan

filan.

48. EV DIŞ

Evi dışarıdan görürüz.

49. YATAK ODASI

Meltem tek başına uyuyor. Haluk

pijamalarla olabilir. Giyinmiş de
olabilir önemli değil. Haluk odaya
girer ve Meltem i uyandırmaya çalışır
HALUK- Meltem... Meltem
MELTEM- Ne?
HALUK- Kalk hayatım çok önemli,

33
çocuklar duymasın..bölüm-04 34

MELTEM- Ne istiyorsun Haluk sabahın

köründe...
HALUK- TRT de çiftçiler için program var. Süne
zararlılarını anlatıyor kalk ****
MELTEM- Defol git Haluk
HALUK- Kızım çiftçi değil misin kalksana... Alo
milletin efendisi kalksana... Dur ben şimdi.
Dominant Teyzeyi de uyandırayım...
Haluk çok eğleniyor.
HALUK - Çiftçilik yapacaklarmış...
Bilgisayardan çiftçi... Köylü bunlar köylü ama
Kadıköylü he he he he he*****
Haluk eğleniyor Meltem duymamak
için yorganı başına çekiyor
keseriz.*****

50. İSTANBUL GENEL

51. İŞYERİ DIŞ

İşyerini dışarıdan görürüz.

52. İŞYERİ

Canan ve Tolga ofiste. Haluk gelir...

HALUK- Günaydın,
RANBARBA- Hoş geldiniz...
Haluk’un masasında bir hediye paketi
vardır.
HALUK- Ana! Bu ne!!!?
CANAN- Şirketimizin size küçük bir hediyesi
HALUK- Yapmayın yahu. Bayram hediyesi mi?
CANAN- Açsanıza.
Haluk açar. İçinden yeni bir Laptop çıkar.
HALUK- Be ne... Benim laptopum vardı.

34
çocuklar duymasın..bölüm-04 35

TOLGA – Yapmayın Haluk Bey sizin laptop

commodore 64 den bile eski.****
HALUK- Benim bilgisayarım aslan gibi. Benim
onunla acı tatlı ne günlerim geçti. Biz delikanlı
adamız geçmişine bağlıyız****
TOLGA- Tamam Haluk Bey iyi ama çok yavaş.
O kadar yavaş ki tıkladıktan sonra sayfa gelene
kadar iki tane kısa film
seyredebiliyorsunuz.*****
HALUK- Tamam tamam teşekkür ederim.
CANAN- Bu arada bilginiz olsun Şükrü ve
Hüseyin işten ayrıldı.
HALUK- Neden?
TOLGA- Kendi işlerini kurmak istiyorlarmış.
Gerçekten çok girişimci arkadaşlar. Çok değişik
fikirleri var****
HALUK- Allah Allah

53. MELTEM İŞYERİ

ENGİN- Arkadaşlar hacklendik...

MELTEM- Anlamadım.
ENGİN- Hacker tüm bilgilerimiz kilitledi.. Hiçbir
yere ulaşamıyoruz...
Selçuk ve Müge gelir.
SELÇUK- Neler oluyor bilgisayar çalışmıyor.
GÖNÜL- İnanmıyorum bezelyelerim.. *****
SELÇUK- Kim bu hacker ne istiyor bizden.
MÜGE- Banka hesaplarını da kontrol etsek iyi
olur.
SELÇUK- Evet çok iyi fikir.
ENGİN- Gerçekten çok iyi fikir gel seni tebrik
edeyim.****

35
çocuklar duymasın..bölüm-04 36

Engin Mügeyi öpmek ister Selçuk

araya girer*****
SELÇUK- SİNİRLİ Engin******

54. SALON

Emine temizlik yapıyor.

Zil çalar gelen Şükrü ve Hüseyin’dir.
HÜSEYİN- Telefonu ver Emine,
EMİNE- Yok telefon had hadi Allah versin.
Gidin başka yerde telefon edin.
HÜSEYİN- Adamı hasta etme Emine kontörüm
yok.
EMİNE- Bu evin telefonu da su yakmıyor
herhalde. Bedava mı bu telefon?
HÜSEYİN- Bedava tabi kampanya var. Ee
telefonundan konuşmak bedava getir şu telefonu
ŞÜKRÜ- Ev avantaj tarifesi var yenge, hiç
duymadın mı? Tüm ramazan boyunca gece
gündüz ev telefonundan konuşmak bedava. Hem
de bayram sonuna kadar.
EMİNE- Burada.
İnsanların başına güneş geçiyor siz hala beleş
telefon peşindesiniz. Yok size telefon falan.
HÜSEYİN- Ne diyorsun Emine,
EMİNE- Güneş çarpmış diyorum...
HÜSEYİN- Onlara güneş çarpmış sana da ben
çarpacağım şimdi *****...zaten işten
ayrılmışım... Sinirlerim bozuk. Getir şu telefonu
EMİNE- Tebrik ederim Hüseyin efendi. Kendi
rekorunu egale etmişsin. 2 günde gene
kovuldun.****
HÜSEYİN- Adamı hasta etme Emine.

36
çocuklar duymasın..bölüm-04 37

ŞÜKRÜ- Artık kimsenin ağız kokusunu

çekmeyeceğiz yenge... Kendi işimizi kuruyoruz
EMİNE- Siz biraz daha güneşte dolanırsanız anca
Meltem Hanım gibi Çiftlik kurup inek
sağarsınız*****

55. HALUK İŞYERİ

Telefon gelir.
HALUK- Alo... Neden... Cemal usta yok mu
orada?
TOLGA- Ne oldu Haluk Bey?
HALUK- Hazır beton gelmiş ama hortum
yetişmiyormuş. Dur ben bir gideyim oraya bugün
atmamız lazım o betonu.
Haluk toparlanırken.
HALUK- Hay Allah bu üstle de olmaz ki...
Yasemin sen ara şantiyeyi ben üstümü değişip
hemen geliyorum oraya.
YASEMİN- Hemen Haluk Bey.

56. MELTEM İŞYERİ

ENGİN- Yandım ben... Fotoğraflarım... Basının

eline düşerse bittim.
SELÇUK- Engin biraz gelsene.
Kenara çekilip fıs fıs konuşurlar.
SELÇUK- Engin ne yapıp edip bu hackerı
bulmamız lazım... Benim bazı videolarım vardı
içinde ****
ENGİN- Yapmayın ya hem de video
SELÇUK- Bağırma Engin rezil etme adamı*****
ENGİN -Video ha****
SELÇUK- Engin****

57. SALON

37
çocuklar duymasın..bölüm-04 38

EMİNE- Bak Kadir Gecesi geliyor. Bu Pazar

Kadir Gecesi git tövbe et Hüseyin... Tövbe et ve
iyi bir koca ol.*****
HÜSEYİN- Asıl sen tövbe ette, adamı hasta etme
artık Emine...****
Haluk gelir ve hemen üstünü
değiştirmek için odaya gider.
HALUK- Emine çizmelerimi ver, şantiyeye
gideceğim.
EMİNE- Hemen Haluk Bey,
HÜSEYİN- Haluk ağbi öğrenmiş midir acaba
ŞÜKRÜ- Öğrenmiştir ağbi. Odaya giderken çok
ters baktı bana*****
Haluk gelir gömleğini ya da tişörtünü
pantolonunun içine sokuyor.
HALUK- Neden çıktınız işten Hüseyin
EMİNE- Heh cevap ver bakalım***
HÜSEYİN- Kendi işimizi kuracağız Haluk ağbi.
ŞÜKRÜ- Artık kimsenin ağız kokusunu çekmek
istemiyoruz ağbi.
EMİNE- Görende her gün diş fırçalıyorlar
zannedecek, bizim Hüseyin en son Kıbrıs Barış
Harekatı zamanında fırçalamıştı.****
HÜSEYİN- Emine...
Haluk a döner.
HÜSEYİN- Maaş sisteminden çıkıyoruz Haluk
ağbi. Onun bunun yanında çalışmayacağız artık.
ŞÜKRÜ- Serbest piyasaya gireceğiz ağbi risk
alacağız.***
EMİNE- Bunları fazla serbest bırakmamak lazım
Haluk Bey. *****
HALUK- Nasıl bir iş yapacaksınız bakalım.

38
çocuklar duymasın..bölüm-04 39

ŞÜKRÜ – Ne iş yapacağımız belli değil ama

ofisimiz var Haluk ağbi,
HALUK- Ofis tuttunuz demek. Bravo
HÜSEYİN- Şimdilik bizim Sivaslı Yakup un
kahvesini ofis olarak kullanacağız*****
ŞÜKRÜ _ bir bilgisayar bulduk mu bu iş
tamamdır Haluk ağbi
HÜSEYİN- Bilgisayar şart,
Şükrü Haluk’un çizmelerine bakar, gözleri dolar.
HALUK- Ne oldu Şükrü... Neden gözlerin
doldu?
ŞÜKRÜ- Birden hislendim Haluk ağbi
HALUK- Niye?
ŞÜKRÜ- Çizmeleri görünce rahmetli Barış
Manço geldi aklıma... Sarı çizmeli Mehmet Ağa
vardı ya o geldi aklıma.*****
Haluk ne diyeceğini bilemez.
HALUK- Alın bunu.
HÜSEYİN- Bu ne Haluk ağbi?
HALUK- Bilgisayar, alın bununla başlayın.
Yalnız dikkat edin iyi bakın ona çok anısı var
bende. Biraz yavaştır ama olsun.
EMİNE- Onların acelesi yok Haluk Bey.
Tıkladıktan sonra 25 yıl beklerler. ****
Laptop’u alırlar.
Haluk çıkar. Şükrü ve Hüseyin çok
sevinir.
RABARBA- Oley*****
ŞÜKRÜ- İş dünyasında çok hızlı yükseliyoruz
ağbi.
HÜSEYİN- Gördün mü Emine gördün mü? İş
adamı var senin karşında adamı hasta etme
Şükrü ve Hüseyin çıkar.

39
çocuklar duymasın..bölüm-04 40

EMİNE- Bunlardan bir şey olmaz. Meltem

Hanıma söyleyeyim de inekleri sağdırsın bunlara.
Amanin benim de mi başıma güneş geçti
ne?*******

58. MELTEM İŞYERİ

MELTEM- Hiçbir bilgiye ulaşamıyorum

GÖNÜL- Ben de... Daha da kötüsü bu aşağılık
hacker benim çiftlikteki kasamı da boşaltmış. ***
ENGİN- Kasayı boşaltmışsa polise haber verelim
SELÇUK- Polise haber veremeyiz arkadaşlar
polisi bu işe karıştırmayalım hemen***
Selçuk Engin e kaş göz hareketi yapar.
ENGİN- Heee video olayı****
SELÇUK_ Sus Engin***

59. CAFE

Duygu oturuyor. Berke gelir.

Elinde hediye paketi.
BERKE – Merhaba,
DUYGU- Merhaba,
BERKE- Bunu sana aldım.
Duygu çok mutlu olur.
DUYGU- Sahi mi?
BERKE- Evet
DUYGU- Ama hayatım zaten paran yok.
BERKE- Memleketten para geldi biraz.
Duygu paketi açmaya çalışıyor.
BERKE- Seninle ne kadar ciddi olduğumu
göstermek için aldım bu hediyeyi...
Kutuyu açar. Yüzü asılır.
DUYGU- Bu ne?

40
çocuklar duymasın..bölüm-04 41

BERKE- Yarın öbür gün seninle bir evimiz

olursa bunu mutfağa koyarız. Yani evimizin ilk
eşyası bu olsun.
DUYGU- Yani bunu bana aldın öyle mi?
BERKE- Evet,
DUYGU -Sen beni ne zannediyorsun Berke?
Berke şaşkın keseriz.

60. KAHVEHANE

Hüseyin ve Şükrü laptopla gelir

HÜSEYİN- Selamun aleyküm,
YAKUP- Aleyküm selam,
HÜSEYİN- Sivaslı, sen de wirelss var mı?
YAKUP- O ne lan?
ŞÜKRÜ- wireless ağbi wireless
YAKUP- yok oğlum kuşburnu var ada çayı da
var istersen.******

61. CAFE

DUYGU- Sen bu hediyeyi vererek ne demek

istiyorsun Berke?
BERKE- Hayatım ben sadece şey yapmak
istedim... Hani kızlarda çeyiz falan olur ya...
Çeyiz aldım sana***
DUYGU- Çeyiz olarak mutfak aleti mi, aldın
bana?
BERKE- ŞAŞKIN Evet ne almam gerekiyor.
DUYGU- Bu aldığın hediye o kadar çok şey
ifade ediyor ki Berke. Nasıl bir evliliğimiz
olacağını şimdiden görebiliyorum. Sen işten
geleceksin. “Kumanda nerede?” “yemek hazır
mı? ” “gazeteyi bulamıyorum” diye bağıracaksın
ben de o anda mutfakta, senin bana çeyiz olarak

41
çocuklar duymasın..bölüm-04 42

aldığın blenderla yemek yapıyor olacağım...

Sonra ben sana yemek hazır hayatım diyeceğim
sonra sen yemek yiyeceksin ve televizyon
seyrederken uyuyacaksın Berke işte bana aldığın
hediye bunu ifade ediyor bana. Bu aldığın küçük
ev aleti aslında çok şey söylüyor ediyor bay taş
fırın erkeği.
Berke’nin şaşkın yüzünde kesiyor.

62. MELTEM İŞYERİ

MELTEM- Arkadaşlar bu bir suç... Bunu haber

vermemiz gerekiyor. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube
Müdürlüğü var, bu tarz suçlara onlar bakıyor.
SELÇUK- Şey bilmem ki yapsak mı acaba
MELTEM- Yapalım Selçuk Bey... Sizin özel
şeyleriniz ortaya çıkacak diye çekinmeyin.
GÖNÜL- O sizin özel yaşantınız, kimse
karışamaz...
ENGİN- Evet kimse karışamaz... Bana da
karışamaz.
GÖNÜL- Kimsenin bizim bilgilerimize dışarıdan
müdahale etmeye hakkı yok.
ENGİN FISILDAR Ben şu sizin videoları çok
merak ettim, inşallah silinmemiştir.****
Selçuk un sinirli yüzünde keseriz.

63. İŞYERİ

Fısfıs panikle gelir.

FISFIS- Ben bittim uşağım ben bittim.
TOLGA- Ne oldu İsmail Bey?
FISFIS-Hanıma birisi benim otele girerken
fotoğrafımı göndermiş da...

42
çocuklar duymasın..bölüm-04 43

TOLGA- Eeee
FISFIS- Eeeee si gürledi Karadeniz fırtınası gibi
geliyor buraya da... Ben ne diyeceğim şimdi
ona.****
TOLGA- Ben değilim deyin başkası değin..
Benzetmişsin falan deyin
FISFIS- Gözleri dürbün gibi da. Bir oturuşta 2
kilo hamsi yiyor ona gözlerin bozuk denir mi?
Hamsi kızı o. O beni 2.175 metreden tanır
da.****
TOLGA- Hay Allah ne yapacağız?
FISFIS- Beraber eğitime gittik diyelim… Sen,
ben de vardım dersen bu iş biter.
TOLGA- Yalan mı söyleyeceğim?
FISFIS- Evet.
TOLGA- Ama ben yalan söyleyemem ki.
FISFIS- Oğlum çapkınlık yaparken yakalandık
diyorum anlamıyor musun da?
TOLGA- Olsun ben yalan söyleyemem.
Beceremem pot kırarım.
FISFIS- Ne demek yalan söyleyemem sen erkek
değil misin?*****

64. MELTEM İŞYERİ

MELTEM- Arayalım hukuk bölümünü, gereğini

yapsınlar.
SELÇUK- Arayın kimse çıksın ortaya... Cezasını
çeksin. Hele bizim rakipler yaptıysa yaktım
onları.
MELTEM- Benim kızım Hukuk Fakültesinde
okuduğu için bütün gün anlatıyor bana. Savcılığa
başvurmak gerekiyormuş bu durumda. Bilişim
Suçları Bölümü mahkeme kararı olmadan

43
çocuklar duymasın..bölüm-04 44

bakamıyor. Mahkeme kararı aldıktan sonra

polisler geliyor alıyorlar bilgisayarınızı IP
numaralarında kimin hacklediğini anında
buluyorlar. Yok artık öyle internette suç işlemek,
anında yakalanıyorlar. Yeter ki savcılığa
başvuralım

65. İŞ YERİ

FISFIS- Her an gelebilir ben mahvoldum ben bu

kadın beni vurur.
YASEMİN- Benden duymuş gibi olmayın ama
sizin ne yapıp edip Haluk Beyi ikna etmeniz
lazım.
FISFIS- Neden?
YASEMİN- Eşiniz ancak ona inanır.
FISFIS- Uyyy Haluk nerede?
YASEMİN- Şantiye de.
FISFIS- Eğer Haluk’u görecek kadar yaşarsam
söylerim da*****

66. CAFE

Berke ve Duygu kavgaya devam,

BERKE- Ama hayatım nereden çıkarıyorsun
bütün bunları benim böyle bir niyetim yok ki.
DUYGU- Senin yok ama bilinçaltının var
BERKE- Bak gördün mü benim suçum yok,
bütün suç bilinçaltımın.****
DUYGU- Ben göründüğümden zeki bir insanım
Berke. Senin de zeki olduğunu biliyorum. Beni
geleceğin ev kadını olarak görüyorsan
yanılıyorsun. Ben küçükken bana hep bebek
aldılar neden çünkü beni bebek bakmaya
hazırladılar, şimdi de mutfak aletleri alıyorsunuz

44
çocuklar duymasın..bölüm-04 45

neden çünkü beni mutfağa, yemek yapmaya, ev

işlerine hazırlıyorsunuz.
BERKE- Kim ben mi?
DUYGU- Sen ve içinde olduğumuz tüm bu
toplum. Bak eğer benimle evlenirsen yüzde yüz
ortak bir yaşama hazır ol. Yemek de yaparsın ütü
de. Aldığın hediyelere de dikkat et. Bana sen bir
ev kadınısın mesajı veren bir hediye alırsan fena
olur... Bahçeden küçük bir papatya getir o bana
yeter.
Duygu sinirli bir şekilde kalkar gider.
Berke öylece kalır.
GARSON- Ne oldu?
BERKE- Sorma, bilinçaltıma kaçırdım*******

67. İŞYERİ

Fısfıs dışarı bakıp içeri girer.

FISFIS- Geldi uşağım benim hatun taksiden
indi... Buraya geliyor. Ben kelimeyi şahadet
getireyim bari. Mübarek günde vuracak beni.
Eşşedüenla
Gerilim müziği yükselir.
Uzun bir sessizlik olur. Gerilimi
artırmak için kalp atışı koyabiliriz...
CEMİLE- İyi günler,
TOLGA-İyi günler...
CEMİLE- İsmail,
FISFS- Efendim gülüm...
CEMİLE- Benim cep telefonuma gelen şu
fotoğraf üzerine konuşmaya geldim da...
FISFIS- Ne fotoğrafı, vesikalık mı, 12 tane
mi?****

45
çocuklar duymasın..bölüm-04 46

CEMİLE- Vesikalık değil ama böyle giderse

vesikalık da lazım olacak... Cenaze işleri
için******
Fısfıs ın korkan yüz ifadeni de
keseriz.

68. ISTANBUL GENEL

69. İŞYERİ

CEMİLE- Ne işin vardı senin o otelde?

FISFIS- Eğitim. Eğitim için gittim. Şirket
eğitimi...
CEMİLE- Tek başına mı?
Fısfıs Tolga ile göz göze gelir. Tolga
başıyla hayır işareti yapar.
CEMİLE- Senden başka kimse yok muydu?
Özel ders miydi bu?*****
BURALARDA İLK BÖLÜMDEN
KULLANMADIĞIMIZ OTEL ODASI
SAHNELERİNİ FLASH BACK OLARAK
KULLANALIM
FISFIS- Olur mu öyle şey gülüm... Yanımda
bizim şirketten Haluk Bey vardı
CEMİLE- Nerde o Haluk bul bana onu,
TOLGA- Haluk Bey şantiyeye gitti.
CEMİLE- Çağır gelsin****
FISFIS- Olmaz gelemez çok önemli işler var
orada bırakamaz.
CEMİLE- O zaman biz gidelim...
FISFIS- Şantiyeye mi?
CEMİLE- Hee
FISFIS- Orası dikenli bahçe da... Ben senin gibi
bir gülü götürür müyüm oraya.****

46
çocuklar duymasın..bölüm-04 47

CEMİLE- Bana bak İsmail... Ne işler

karıştırıyorsun bilmiyorum ama eğer ki seni bir
yerde kıstırırsam bak o zaman Karadeniz derbisi
nasıl oluyor göreceksin... Sana 24 saat süre...
Yarına kadar bul o Haluk’u getir karşıma
konuşacağım yoksa ne Haluk bırakırım ortada ne
İsmail topunuzun kökünü kuruturum*****
Tolga ve Canan şoke. Fısfıs korkmuş.
Cemile gider.
FISFIS- Merak etmeyin böyle gözükür ama altın
gibi bir kalbi vardır he he he he *****

70. ISTANBUL GENEL

Genel İstanbul görüntüleri.

71. EV DIŞ

Evi dışarıdan görürüz,

72. SALON

Haluk şantiyeden gelir. Sarı çizmeleri

vardır.
EMİNE- Hoş geldiniz Haluk Bey
HALUK- Hoş gördük...
EMİNE- Çizmeleri alayım,
HALUK- Aman çizmelerime bir şey olmasın...
Sil onları güzelce
EMİNE- FISILDAR Aman görende düğüne
giyecek sanır ****
HALUK- Ne dedim. Duyamadım.
EMİNE- Dedim ki gerçekten çok güzel düğüne
bile giyebilirsiniz ****
HALUK- Giyerim tabii... Meltem burnunu
sokmasa her yere giyerim.*****

47
çocuklar duymasın..bölüm-04 48

Zil çalar. Gelen Fısfıs’tır.

FISFIS- Selamun aleyküm
HALUK- İsmail Bey ne arıyorsunuz siz burada
FISFIS- Şantiyeye gittim, eve gitti dediler.
Konuşmamız gereken çok önemli bir konu var
uşağım. Yardımın şart.
HALUK- Hayırdır gelin oturun...
Fısfıs oturur.
FISFIS- Uşağım biliyorsun ki sen baba
dostusun****
HALUK- Tabiii
FISFIS- Bilirim ki zor günümde yanımda olursun
****
HALUK- Herhalde
Bu arada Emine mutfaktan
dinliyor.****

73. CAFE

Havuç ve arkadaşları gelip otururlar.

HAVUÇ- Oğlum vallahi çok kötüyüm lan.
İnanmıyorsunuz ya.
TEO- Oğlum saçmalama ya. Ciddi ciddi aşık mı
oldun başımıza.
HAVUÇ- Aşk değil ya... Tarif edemiyorum ki.
Böyle içimde tuhaf bir şey var. Hem ne aşkı lan?
Kızın sevgilisi var oğlum. Bizi görecek hali mi
var?
BASRİ- Yoksa bu yüzden mi aşkın gözü kör
diyorlar****

74. SALON

HALUK- Ama siz benim yalan söylememi

istiyorsunuz İsmail Bey?

48
çocuklar duymasın..bölüm-04 49

FISFIS- Hee ama beyaz yalan da... Siyah değil.

Haluk her sinirlendiğinde karaciğer noktasına
Vurur. BUNU HER BÖLÜM UYGUN
YERDE EKONOMİK BİR ŞEKİLDE
KULLANALIM
HALUK- Siyaha da beyaza da saygımız sonsuz
ama İsmail Bey ben yalan söyleyemem...
FISFIS- Haluk uşağım yapma benim yuvam
dağılacak da...
EMİNE- Haluk Bey asla yalan söylemez*****
HALUK- Emine sen bizi mi dinliyorsun****
EMİNE- Hayır Haluk Bey... Kulak misafiri
oldum. Kulak misafiri de Tanrı misafiri
sayılır.****
HALUK- Çabuk yok ol.*****
Emine koşarak gider.

75. CAFE

Havuç ve çetesi otururken

Damla ve sevgilisi gelir.
Duygusal bir müzik girer
DAMLA- Aaa merhaba Emre nasılsın,
EMRE- Sağol sen nasılsın,
BURAK- Merhaba,
EMRE- Merhaba,
DAMLA- Görüşürüz Emre.
BURAK- Görüşürüz.
Başka bir masaya otururlar.
HAVUÇ- Oğlum var ya kalbim duracak lan
TEO- Oğlum bir sürü kız var lan
BASRİ- Nerede?
TEO- Yani lafın gelişi oğlum. Bırak bu kız
mutsuz eder seni.

49
çocuklar duymasın..bölüm-04 50

HAVUÇ- Biliyorum.
Burak ve Damla yan masada
tartışmaya başlarlar.

76. SALON

FISFIS- yani uşağım beni ancak sen kurtarırsın

Emine mutfak kapısından seslenir
EMİNE- Olmaz İsmail Bey siz bu haltı yerken
düşünecektiniz****
HALUK- Emine,
EMİNE- Tamam gidiyom,
FISFIS- Benim yuvam yıkılır uşağım. Babam
gelir o yuvayı başıma yıkar...*****
Kapı açılır Duygu gelir.
DUYGU- Merhaba.
HALUK- Hoş geldin kızım sen geç içeri biz
İsmail beyle bir şey konuşuyoruz.
DUYGU- Peki babacım.

77. MUTFAK

DUYGU- Ne oldu Emine abla?

EMİNE- Fısfıs İsmail karısını aldatmış,
yakalanmış, şimdi babana diyor ki kurtar
beni.****
DUYGU- Asla****
EMİNE- Yalan söyle diyor.
DUYGU- Olmaz öyle şey.
EMİNE- Ben de aynen öyle dedim.
DUYGU- Emine abla ben neden hukuk
fakültesinde okuyorum biliyor musun?
EMİNE- Neden?
DUYGU- Bu İsmail Bey gibilerin karılarının
haklarını korumak için.

50
çocuklar duymasın..bölüm-04 51

EMİNE- Bir de Hüseyin gibilerin karıları var,

onları da unutma kızım...*****
DUYGU- Sen merak etme. Ayrıca Hüseyin
ağbiye kızma daha beterleri var. Hem de küpeli
olanlarından.*****
EMİNE- O da küpeli Hüseyin işte.

78. SALON

HALUK- İstesem de yapamam İsmail Bey. Belli

ederim ben yalan söylerken... Burnum falan
uzar.*****
FISFIS- Masum bir yalan da sen hiç söylemedin
mi?
HALUK- Hayır... Ben direkt en acı gerçeği
söylerim... Karşıdaki çok üzülür ama yalandan
iyidir... Bir de yalan söylemek zor iş ya. Çok
büyük organizasyon... Ne yalan söylediğini
hatırlaman lazım. Tutarlı olman lazım....insan
yalan söylediği zaman ne söylediğini unutabilir.
Hatırlayamazsın yalanı. Dünyada hatırlaması en
kolay şey gerçektir. Söyle gerçeği ohhh rahatla
karşındaki düşünsün.
FISFIS-O düşünmez ki anında vurur beni da.
Hayati tehlike var diyorum, anlamıyorsun uşağım
.****
Haluk’un endişeli yüzünde keseriz.

79. CAFE

Damla ve Burak tartışıyor ama ne

tartıştıklarını duymuyoruz. Havuç ve
arkadaşları olanları seyrediyor.
HAVUÇ- Bakmayın oğlum. Rezil edersiniz lan
siz insanı.

51
çocuklar duymasın..bölüm-04 52

80. SALON

HALUK- Vallahi bilemedim.

FISFIS- Söz veriyorum bir daha yapmayacağım
da... Şeytana uymuşum... Tövbe demişim...
HALUK- Karar veremedim. Düşünmem lazım
FISFIS- Düşün uşağım yarına kadar düşün. Ben
yarın akşam alayım hatunu geleyim. Bağlayalım
şu mevzuyu da****

81. MUTFAK

EMİNE- İnanma Haluk Bey***

DUYGU- İnanma baba****

82. SALON

Tam bu sırada Meltem gelir...

MELTEM- Hoş geldiniz,
FISFIS- Hoş bulduk yenge,
HALUK- İsmail Beyin ailevi bir sorunu var da,
biraz gizli,
FISFIS- Ne gizlisi herkes biliyor da. Hatun bile
öğrenmiş.**** gel yenge gel.
HALUK- Olsun siz yine de biraz gizli yapın bu
işleri İsmail Bey. Bari çözerken gizli olun.
FISFIS- Beceremedik da. Yakalandık... Bir hata
yaptık yenge. Şeytana uyduk.
MELTEM- Ben bu konuda bir şey söylemeyi?
tercih ederim. Nede olsa sizin kendi sorununuz.
FISFIS- Bu artık benim sorunum olmaktan çıktı
yenge bu artık tüm memleketin sorunu****
HALUK- Tamam İsmail Bey siz gidin ben bir
düşüneyim.

83. MUTFAK

52
çocuklar duymasın..bölüm-04 53

DUYGU- Yalan söylemeyi kabul edecek.

EMİNE- Etmeyecek
DUYGU-Edecek
EMİNE- Bizim Laliga Hüseyin ve Bundesdiga
Şükrü olsaydı iddiaya girerdi hemen****
DUYGU- Benim babam yalan söylemez
EMİNE- Büyük konuşma***

84. CAFE

Burak sinirli bir şekilde kalkar gider.

Damla da peşinden gider.
TEO- Ne oluyor oğlum?
BASRİ- Bu kız aşık ağbi bu çocuğa baksana
peşinden gitti.

85. SALON

DUYGU- Babacım bu yaptığın çok yanlış

EMİNE- Evet Haluk Bey çok yanlış.
HALUK- Karışmayın siz bakın işinize.
EMİNE- Demek ki yarın öbür gün****
HALUK- Tamam Emine kapat bu konuyu. Bir
daha yapmayacağım diyor adam görmüyor
musunuz?
EMİNE- Aslında bu işi sigara gibi yasaklamak
lazım. Kapalı yerlerde karınızı aldatmak yasaktır.
Devlet bu işe el koysun...****
DUGU- 69 lirası olan karısını aldatır Emine
abla..*****
EMİNE- Hüseyin aldatamaz... Onda kuruş
yok.****

86. KAHVEHANE

Hüseyin ve Şükrü laptopa bakıyor

53
çocuklar duymasın..bölüm-04 54

Uzun uzun bakarlar kahkaha efekti

koyarız.
HÜSEYİN- Zor iş bu Şükrü, bakmakla olmaz ki
öğrenmek lazım bu mereti.
ŞÜKRÜ- Öğreniriz ağbi... Neleri öğrendik bunu
mu öğrenemeyeceğiz?
Kahveci çırağı YİĞİT müdahale eder.
YİĞİT - Adresiniz var mı Hüseyin ağbi...
HÜSEYİN- Var tabii... Hacı Murat sokak,
numara kaçtı Şükrü*****
YİĞİT – Yok ağbi o değil, internet adresi
HÜSEYİN- Var mı Şükrü
ŞÜKRÜ- Yok ağbi gidip alalım, nerden alınıyor.
Nüfus müdürlüğünden mi?****
HÜSEYİN- Yokmuş.
YİĞİT - Alırız ağbi... Bakalım çevrede wireless
var mı?
Bilgisayara bakar...
YİĞİT - Var ama hepsi şifre koymuş ağbi... Bak
ağbi ne yazmış adam “bedavı mı sandın para
verip aldım”****
Yiğit incelemeye devam eder.
YİĞİT- Bak Berber Rasim de var. Ama şifre
koymuş... Şifresini alabilir miyiz?
HÜSEYİN- Bizim Rasim den mi?
YİĞİT- Evet,
HÜSEYİN- Ne şifresi, ciğerini bile söküp alırız.
Şükrü ...*****
ŞÜKRÜ- Tamam ağbi.***
Şükrü çıkar.

87. SALON

MELTEM- Ne yapacaksın?

54
çocuklar duymasın..bölüm-04 55

HALUK- Bilmiyorum... Zaten hep beni bulur

böyle zor kararlar.
MELTEM- Hiç karışmasan.
HALUK- Gel de bunu İsmail Beye anlat. Sen
olsan ne yaparsın?
MELTEM- Ben olsam yalan söylemezdim...
HALUK- Yuvam yıkılacak diyor.
EMİNE- Yıkılsın, boyu posu devrilsin.****
HALUK- Emine****
DUYGU- Baba lütfen yalan söyleme,
HALUK- Gönülle Selami gibi mi olsunlar?
DUYGU- Olsunlar.
EMİNE Beter olsunlar****
MELTEM- Aaaa karışmayın siz.
HALUK- Bu konu yarın akşama kadar
kapanmıştır. Kimse bu evde İsmail Beyden
bahsetmeyecek....

88. İŞYERİ

TOLGA- Ne diyorsun Haluk Bey İsmail Bey için

yalan söyleyecek mi?
YASEMİN- Tabi ki söylemeyecek,
TOLGA- Bence söyleyecek var mısın iddiaya?
YASEMİN- Yemeğine,
TOLGA – Tamam kaybeden yemek ısmarlar,
YASEMİN- Süper... Çok güzel şık bir restoran’a
gideriz.
TOLGA- Yok ya, buraya mönü söyleriz*****
Yasemin bozulur keseriz.

89. KAHVEHANE

YİĞİT- Bi şifre söyle ağbi,

HÜSEYİN- Hüseyin yaz.

55
çocuklar duymasın..bölüm-04 56

Yiğit yazar.
YİĞİT- Kısa dedi ağbi
HÜSEYİN- Kime, bana mı kısa dedi****
YİĞİT- Yok ağbi isim kısa.
HÜSEYİN- Neresi kısa, Cem mi dedik Hüseyin
dedik****
ŞÜKRÜ- Delikanlı Hüseyin diyelim o zaman.
YİĞİT- Tamam yazalım bakalım de-li-kan-lı hü-
se-yin Güvenlik seviyesi düşük yazdı ağbi.****
ŞÜKRÜ Ne dedikoducu sektörmüş be güvenlikçi
olarak bir uyuduk bütün herkes duymuş.
Seviyemiz düştü ağbi
HÜSEYİN- Milletin ağzı torba değil ki büzesin
Şükrü*****

90. SALON

Zil çalar gelen Kemal’dir...

RABARBA- Hoş geldin.
KEMAL- PANİK Çocuklar yok mu...Emre
burada mı Duygu yok mu?****
MELTEM- Hayrola baba,
DUYGU- Efendim dedecim,
KEMAL- Kızım müthiş bir çalışma.
başlatıyorum. Hemen bilgisayarını al gel.
DUYGU- Bilgisayar burada dedecim.
Duygu masadan laptopunu alır.
KEMAL- Hemen bana bir internet sitesi
kuruyoruz kızım. www.indirimmühendisi.com.
MELTEM- Ne işe yarayacak bu site baba
KEMAL- Bundan sonra hiç kimse
kazıklanmayacak kızım... Hangi ürün nerede
kaça. Hangi kredi kartına kaç taksit yapılıyor...
Hangi ürün yanında bedava bir şey veriyor...

56
çocuklar duymasın..bölüm-04 57

Kemal bir memur olarak yıllarca bu memlekete

hizmet etti. Şimdi emekliliğinde de hizmetine
devam edecek... İndirim mühendisi kemal
kamunun hizmetinde...******

91. KAHVEHANE

YİĞİT- Ağbi sana bir nickname lazım,

HÜSEYİN- O ne?
YİĞİT- Takma isim.
HÜSEİN- Delikanlı adam takma isim kullanmaz
yaz “delikanlıhüseyin”.
YİĞİT- Tamam ağbi senin adresin bundan sonra
“delikanlihuseyin@mint.com.tr”
HÜSEYİN- Yanlış oldu delikanli değil
delikanlı****
YİĞİT- Yok internette öyle bir şey ağbi, ı falan
yok böyle okuyacağız Delikanli huseyin****
HÜSEYİN- Kabul etmem ben böyle ismi, kimse
bana delikanli diyemez****
ŞÜKRÜ- Delikanlihuseyin ağbi çok komik ya
delikanli****
ŞÜKRÜ- Adamı hasta etme Şükrü. Kırarım
ağzını burnunu... Senin de kırarım ağzını burnunu
Yiğido. Rezil etme beni elaleme****
YAKUP- Delikanli çay istiyor musun?****
HÜSEYİN- Adamı hasta etme Yakup.
ŞÜKRÜ- Boş ver be ağbi beterin beteri var ya
sıkı delikanlı hüseyin deseydik. Rezil olurduk
valla****

92. SALON

KEMAL- Bu sitenin isimbabası sensin Haluk.

HALUK- Rica ederim babacım... Önemli değil

57
çocuklar duymasın..bölüm-04 58

KEMAL-önemli olmaz olur mu? Kamu yararına

bir hizmet var burada. Millet buradan indirim
kampanyalarını öğrenecek. Büyük olay bu. Size
bir şey söyleyeyim mi bu proje var ya enflasyonu
bile düşürür. Olayı anladın değil mi kızım****
DUYGU- Merak etme dede. Siteyi bu gece
açarız.
KEMAL- Acele et kızım milletin ihtiyacı var.
Okullar açılıyor. Millet okul alışverişi mi
yapacak girsinler www.indirimmühendisi.com a
okul malzemeleri nerede indirimli öğrensinler.
Bayram geliyor. Bayram alışverişi mi yapacaklar
girsinler www.indirimmühendisi.com
öğrensinler bayram indirimleri nerelerde.
Bayramda tatile mi gideceksin girsinler siteye
öğrensinler hangi otelde indirim var.
MELTEM- Babacım gerçekten çok iyi fikir.
Tebrik ederim. Teknolojik gelişmelere çok hızlı
adapte oldun.
DUYGU- Aldım anne benzer isimleri de aldım
Ucuzlukmühendisi falan, hepsini aldım.
KEMAL- Sağ olun çocuklar tarih bu
yaptıklarınızı altın harflerle yazacak. Neyse bana
müsaade bir deterjan toptancısı varmış.
Fiyatlarını kontrol etmeye gidiyorum... Eğer
dünkü toptancıdan düşükse onun ismini
yazacağım siteye... Kazık yemek tarihe karıştı
damat artık kazık yemek yok. Artık
indirimmuhendisikemal var*****

93. KAHVEHANE

HÜSEYİN- Bu ne işe yarayacak?

YİĞİT-Buradan muhabbet ediyorsun ağbi

58
çocuklar duymasın..bölüm-04 59

ŞÜKRÜ- Oooo internet muhabbet görsün.

Hüseyin ağbimin muhabbeti çok iyidir.****
YİĞİT- Bak mesela şurdan şöyle merhaba
yazalım bakalım ne cevap gelecek...
Biraz beklerler.
YİĞİT- Cevap geldi ağbi... Buyurun okuyun.
Şükrü ve Hüseyin ekrana bakar.
ŞÜKRÜ_ Neren delikanlı lan senin?****
Gözler faltaşı gibi açılır.
ŞÜKRÜ- Ben okumayayım ağbi sen oku***
HÜSEYİN- Şükrü ben yanlış mı okuyorum **
ŞÜKRÜ- Yok ağbi adam resmen küfür etmiş
sana****
Hüseyin delirir.
HÜSEYİN - Kim lan bu bana küfür ediyor
parçalarım lan ben onu. ****
Şükrü Yakup YİĞİT zor tutarlar
Hüseyin i******

94. SALON

Zil çalar, gelen Gönül ve Orçun’dur.

GÖNÜL- Ay nasıl bir gündü ya facia facia,
gelmedik kalmadı başımıza. Hacklendik bile
ORÇUN- Ben biraz Havuç ağbinin gitarıyla
oynayabilir miyim?
MELTEM- Geç oyna,
GÖNÜL- Sakın koparma tellerini falan
HALUK- Bırak çocuğu oynasın, bir şey olmaz.
MELTEM- Ne yaptın okul işini halledebildin mi?
GÖNÜL- Adres kaydını aldım. İnternetten
başvurdum şimdi eve en yakın okulu
bekliyoruz...

59
çocuklar duymasın..bölüm-04 60

HALUK- Okul belli olsun ben yazdıracağım

Beton’u.
GÖNÜL- Nasıl yani
HALUK- Velisi ben olacağım.
GÖNÜL- Olur mu öyle şey canım ben ne
oluyorum burada.
HALUK- Kızım veli toplantılarında falan ezerler
seni.****
GÖNÜL- Kim kimi ezer orası belli olmaz
Haluk...

95. KAHVEHANE

Hüseyin sakinleşmemiş.
HÜSEYİN- Bu adamı bulmamız lazım YİĞİT
YİĞİT- Ağbi bulamayız nickname kullanmış.
Takma ismi var baksana ağbi pamukprens
HÜSEYİN- SİNİRLİ Yaz Yiğit Delikanlıysan
buraya gel lan. Sivaslı Yakup un kahvesindeyim
gel lan gel buraya....bekliyorum yaz Yiğit
yaz.****
Hüseyin konuşmaya devam eder ama
sadece düüüütttttt sesi duyarız
HÜSEYİN- düttttttttt Yaz Yiğido aynen
yaz.*****

96. MUTFAK

Duygu ve Emine konuşuyor.

DUYGU- Yok Emine ablacım sen yanlış
anlamışsın o bir bilgisayar oyunu,
EMİNE- Gene anlamadım.
DUYGU- Yani böyle bilgisayarda oynuyorsun.
Herkes oynuyor. İstersen öğreteyim sen de oyna.

60
çocuklar duymasın..bölüm-04 61

EMİNE- Yok istemem ben zaten köyde

büyüdüm. Çok inek sağdım oynayacaksam şöyle
saraylarda falan geçsin Prensesler falan olsun
ama içinde Hüseyin olmasın.****
Duygu güler keseriz.

97. KAHVEHANE

HÜSEYİN- Eğer bu adamı bulamazsanız ikinizi

de fena yapacağım.
YİĞİT- Nicki var ağbi bulamayız. Gerçek ismini
yazsa bulurduk.
HÜSEYİN- Onu bir bulayım nikinden tavana
asacağım.****
ŞÜKRÜ- Adam prens ağbi, bulaşmayalım
istersen
HÜSEYİN- O prensse ben de kralım, alemin
kralıyım...onu da bulup ağzını burnunu
kırmazsam bana da delikanlı Hüseyin demesinler.
ŞÜKRÜ- Delikanlı değil ağbi delikanli****
HÜSEYİN- Adamı hasta etme Şükrü
Hüseyin Şükrü’ye saldırır keseriz.

98. SALON

GÖNÜL- Bu arada İsmail Bey olayını da

duydum kararını merakla bekliyoruz.
HALUK- Yahu nasıl bu kadar hızlı yayılıyor?
MELTEM- Ben söylemedim.
GÖNÜL- Engin söyledi.
HALUK- Onlar da mı duymuş.
GÖNÜL- Selçuk Beyle iddiaya girmişler. Engin
yalan söyleyecek demiş. Selçuk Bey
söylemeyecek demiş.****

61
çocuklar duymasın..bölüm-04 62

HALUK- Vallahi size bir şey söyleyeyim mi

İsmail Bey olayı tam bir yukarı tükürsek bıyık
aşağı tükürsen sakal durumu.
GÖNÜL- Sakın yalan söyleme Haluk. Kötü
niyetli bir erkeğe yardımcı olma.
MELTEM- Adın yalancıya çıkar kimse sana
inanmaz. Yalancı çoban olursun.
HALUK- Beni etkilemeye çalışmayın ben ne
yapacağımı biliyorum.
GÖNÜL- Halukcuğum bu arada unutmadan
söyleyeyim birazdan Tuna burada olacak.
Kibarlığı elden bırakmazsan memnun olurum...
HALUK- Sen benim kibarlığımı bozduğumu ne
zaman gördün****
GÖNÜL- Tarih sırasıyla sayabilirim*****
MELTEM- FISILDAR Orçun’un haberi yok
değil mi?
GÖNÜL- Yok.
Zil çalar gelen Şükrü ve Hüseyin’dir.
HÜSEYİN- İyi akşamlar,
HALUK- Hayırdır Hüseyin.
HÜSEYİN- Duygu’ya bir şey soracağız Haluk
ağbi
MELTEM- Duygu biraz gelir misin kızım?
Duygu ve Emine gelir.
EMİNE- Amanin Hüseyin gelmiş,
MELTEM- Bak Hüseyin ağbin sana bir şey
soracakmış.
HÜSEYİN- Şimdi bize internette biri yanlış yaptı
nasıl bulacağız onu. Sen avukat çıkacaksın ya
onun için sana geldik.****
DUYGU- Küfür mü etti?

62
çocuklar duymasın..bölüm-04 63

HÜSEYİN- Evet adı pamukprens onu acil

bulmamız lazım***
DUYGU- Savcılığa başvuruyorsunuz, yani
dilekçe veriyorsun mahkeme kararı çıkıyor sonra
dosya Bilişim Suçları ve Sistemleri Müdürlüğüne
geliyor. IP numarasından polis hemen şahsı
yakalıyor. Türk ceza kanununu 243 ve 244
maddesinden ceza alıyorlar.****
HÜSEYİN- Cezayı kim veriyor?
DUYGU- Tabi ki adalet.
Hüseyin kalkar.
HÜSEYİN- Olmaz kalk Şükrü, kesmez beni...
ona cezayı bizzat benim vermem lazım *****
Kalkarlar giderler.
EMİNE- Onun adı Hüseyin onun kendi özel
adalet sistemi vardır.****
Herkesin şaşkın bakışlarında keseriz.

99. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

100. SALON

Haluk telefonunu arıyor.

HALUK- Nerede bu telefon... Ana telefonum
yok... Şimdi buradaydı...Meltem beni bir
çaldırsana. Şantiyeden arayabilirler beni.
Meltem numarayı çevirir.
Telefon çalar Telefon Meltem’in
yanındadır. Meltem telefonu eline
alır.
MELTEM- Burada,
Telefonu yakından görürüz Meltem
yazıyordur. Meltem bozulur.

63
çocuklar duymasın..bölüm-04 64

MELTEM- Ben arayınca Meltem yazıyor

Haluk şaşkın.
HALUK- Ne yazacak... Sen arayınca Meltem
yazıyor... Hüseyin arayınca Hüseyin
yazıyor****.
MELTEM- İnsanlar karılarının adını AŞKIM
diye falan kaydediyorlar...
Haluk ters ters bakar.
GÖNÜL – Tuna benim adımı beyaz gül diye
kaydetmiş.
HALUK- Daha dikenlerini görmedi de
ondan...*****
MELTEM- Haluk ne olur biraz romantik olsan
GÖNÜL- Ver telefonunu ben değiştireyim... Ne
yazalım şey yazalım BİRTANEM.
MELTEM- Sevgilim yazsana Haluk... Ben
arayınca telefonunda kocaman SEVGİLİM yazısı
çıksın.
GÖNÜL- Neden tek kelime düşünüyorsun
mesela MİMOZA ÇİÇEĞİ yazsana Haluk.
MELTEM- Süper fikir Haluk zaten Volkan
Konak ı çok sever.
Haluk ters ters bakıyor.
HALUK – Madem Volkan Konak’tan bir şey
yazacağız “nanina dido, dido babam dido, dido
anam dido” yazayım. Ben onu daha çok
seviyorum*****
GÖNÜL- Müthiş bir romantizm,
HALUK- Ver bakayım sen beni nasıl
kaydetmişsin.
MELTEM- Vermem.
HALUK- Ver.

64
çocuklar duymasın..bölüm-04 65

Meltem vermek istemez ama Haluk

zorla alır.
Haluk Meltem in numarasını çevirir.
HALUK- Ana!
Ekranda HALUK 2 yazıyordur.
HALUK- Yuh Haluk 2 yazıyor. Bir bile
olamamışım 2 numaradayım
MELTEM- 1. Haluk dayımın oğlu. Kusura
bakma onu senden önce tanıdım.****
HALUK- İşte senin romantizmin bu Haluk 2 ba
ba ba ba... Birinci belli 2. Kim?

101. KAHVEHANE

Yakup ocakta. Yiğit masaları siliyor.

Hüseyin ve Şükrü gelir.
ŞÜKRÜ- Bütün internet cafeleri dolaştık. Kim
lan pamukprens hanginizsiniz dedik ama biri
çıkmadı ortaya.*****
HÜSEYİN- Korktu tabii***** ama kurtuluşu
yok, eceli olacağım onun.*****

102. EV DIŞ

Evi dışarıdan görürüz.

103. SALON

MELTEM- Ben bire beş veriyorum hayatım. Sen

bir kere AŞKIM yaz ben 5 kere yazacağım
Aşkım aşkım aşkım aşkım…
Zil çalar gelen Tuna’dır. Elinde bir
çiçek ve bir oyuncak paket.
RABARBA- Hoş geldiniz falan filan,
MELTEM- Şöyle buyurun,

65
çocuklar duymasın..bölüm-04 66

TUNA- Haluk Bey ne var ne yok ha ha ha ha

vallahi özledim yahu,
Haluk ters ters bakıyor.
TUNA- Orçun yok mu?
GÖNÜL- Burada... Orçun
Orçun gelir.
ORÇUN- Efendim?
GÖNÜL- Bak seni Tuna amcanla tanıştırayım...
TUNA- Naber ufaklık nasılsın?
ORÇUN- Ufaklık demezsen senin için daha iyi
olur***
TUNA – Ay çok şeker****
Gönül e döner.
ORÇUN- Bu adamı sevmedim.
GÖNÜL- Şiiiii ayıp,
TUNA- Bak sana ne getirdim,
Kocaman bir hediye paketi
Orçun tekrar annesine döner.
ORÇUN- Hımmm bir düşüneyim belki
sevebilirim *****
Haluk bozulur.
Orçun paketi açar.
TUNA- Gerçek tuğlalarla inşaat yapıyorsun.
Haluk’un yüzü güler.
HALUK- Bak görüyor musunuz oyuncak sanayi
bile arkasını inşaat sektörüne dayamış. Havuç
efendi de hala laga luga yapıyor*****
TUNA- Ben bu işlerden çok anlamam ama içinde
çimento falan varmış... Çok güzelmiş satan öyle
dedi.
ORÇUN- Çok para verdin mi buna?
TUNA- Yani he he he
GÖNÜL- Orçun nasıl laf o?

66
çocuklar duymasın..bölüm-04 67

ORÇUN- Çok karışık bir oyuna benziyor keşke

nakit verseydin baba****
GÖNÜL- Orçun cum sen git oyuncağını Duygu
ablana göster hadi yavrum.
Giderken,
ORÇUN- Boşuna almışsın zaten hemen sıkılırım

104. CAFE

Damlanın sevgilisi gelir. Havuç’un

yanına oturur.
HAVUÇ- Ne oldu?
BURAK- Moralim çok bozuk... Damla ile
tartıştık biraz.

105. SALON

Zil çalar gelen Damla’dır.

DAMLA- İyi akşamlar Duygu evde mi?
MELTEM- Evet burada hoş geldin... Geçsene
odasında... Duygu kızım.
DAMLA- Ben geçerim herkese iyi akşamlar.

106. DUYGU ODA

Duygu Ve Orçun oturuyor. Damla

girer.
DUYGU- Damla... Hiç beklemiyordum
MÜGE- Konuşacak birine ihtiyacım var.
ORÇUN- Tam yerine geldin***** gel otur
yanıma. Anlat*****

107. CAFE

BURAK- Kendimi çok kötü hissediyorum...

galiba Damla’yı kaybettim.
Teo ve Basri sessizce oley der.****

67
çocuklar duymasın..bölüm-04 68

HAVUÇ- Saçmalama olur mu öyle şey

BURAK- Yok yok çok ciddiydi bu sefer ki
HAVUÇ ona duygularını anlatsana... Ondan
uzakta olmanın ne kadar tarif edilemeyen bir acı
olduğunu anlatsana.
Burak şaşırır. Duygusal müzik olsun
burada.
HAVUÇ- Ona yakın olmak ama onun çok
uzaklarda olması nasıl bir kayıptır söylesene.
Hadi mesaj at ona.
BURAK Ama ben beceremem ki... Sen yazar
mısın?
HAVUÇ- Anlamadım.
BURAK- Al telefonumu Müge’ye mesaj çek hadi
benim ağzımdan yaz. ***** ne istersen yaz. Ne
yazsan benden daha iyi yazarsın.
Havuç şaşkın müzik yükselir keseriz.

108. D UYGU ODA

MÜGE- Beni gerçekten çok kırdı,

DUYGU- Berke de beni.
MÜGE- Bir daha kolay kolay bir araya
gelebileceğimi sanmıyorum.
Gönlümü alması mümkün değil.
ORÇUN- Güzellll... Müge istersen yeni
oyuncağımla beraber oynayabiliriz****
MÜGE- Çok teşekkür ederim Orçun ama kafam
çok karışık.
ORÇUN- Tamam işte, bu oyuncak da çok karışık
zaten ****

109. SALON

68
çocuklar duymasın..bölüm-04 69

TUNA- Kimse hayır demesin 4 tane bilet aldım

Shakespeare’ın “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı
oyununa gidiyoruz.
MELTEM- Süper,
GÖNÜL- Bayılırım.
HALUK- Ben gelmem.*****
Sinir bozucu bir sessizlik olur.
GÖNÜL- Hiç şaşırmadım,
TUNA- Aaaa oyunbozanlık yapma Haluk.
HALUK- Ya saçmalamayın bu devirde tiyatroya
mı gidilir. Eskiden sinema yokmuş TV yokmuş
insanlar tiyatroya gidiyormuş. Şimdi ne gerek var
ki.*****
TUNA- Shakespeare Haluk Shakespeare
HALUK- Shakespeare bugün yaşasaydı dizi
yazardı. Tiyatro yazmazdı ki. O zaman adama
para lazımmış oyun yazmış. Ama adam o oyunu
millet 2010 yılında oynasın diye yazmamış ki...
Gelin maça gidelim maç çok daha güzel*****
MELTEM- Futbol sanki çok yeni bişey. O da iki
yüz senelik oyun... 300 senedir hep aynı ****
TUNA Bazı Şeyler eskimez Haluk, adam aşkı
anlatmış, aşk eskir mi?
HALUK- Sana hiç eskimeyen bi aşk söyleyim
mi? Forma aşkı!... İnsanlar yeri geliyo karısını
değiştiriyo, ama takımını ölse değiştirmez..
Tiyatrodaki aşklar filan palavra, yalan dolan.****
GÖNÜL- Bu kadar oyuncu bu kadar sanatçı bu
işi bilmiyor her akşam sahneye çıkıyor Haluk
biliyor...
HALUK- Oyunculukta sorun yok. Sahneye
çıkmak zevkli Ben de oyuncu olsam ben de

69
çocuklar duymasın..bölüm-04 70

giderim tiyatroya ,adamlar alkış alıyor..******

Siz niye gidiyorsunuz ben onu anlamıyorum. ***
TUNA- Biz de onları seyretmeye gidiyoruz - Bir
oyunu canlı seyretmenin zevki başka... Mesela
senin için, bir derbiyi statta canlı seyretmek daha
cazip değil mi? Derbiler sinemada oynasa gider
misin?
HALUK- Tiyatro halısaha futbolu gibidir sadece
oynayana zevk verir seyretmek sıkıcıdır. ****
MELTEM- Adam kaç yüzyıl önce yazmış hala
değeri var hala seyrediliyor.
HALUK- Adam kaç yüzyıl önce yazmış. Sonunu
herkes biliyor. Gelin maça götüreyim sizi sonucu
da belli değil. 3 ihtimalli, heyecan dorukta***
GÖNÜL -Üç ihtimalliymiş? Neymiş o ihtimal,
top üç direğin arasından geçecek mi geçmeyecek
mi? 100 yıllardır hep aynı ihtimal...******
TUNA -Oysa tiyatroda her oyunda başka bi
ihtimal var, 3 değil üç yüz ihtimal var. Yüzlerce
binlerce, hiç aklına gelmeyecek ihtimaller
HALUK- Ama sıkılma ihtimali garanti... Futbol
da hiç sıkılmıyosun... Seyirciyle iç içesiniz artı
küfür de edebiliyorsunuz. Terapi****
MELTEM- Asıl Terapiyi tiyatro yapar. Tiyatro
demek katarsis demektir. Arınma demektir.
TUNA- Tiyatro sosyalleşmedir diğer insanlarla
kaynaşmadır.
HALUK- Asıl sosyalleşme stadtadır. Gol olduğu
zaman hiç tanımadığın adam gelir sarılır şapur
şupur öper**** Tiyatrodan fazlası var eksiği yok.
Ayrıca önemli sahnelerin tekrarı var. Tiyatrodaki
gibi kritikler var. Eleştirmenler var. Orada da
artisler var. Hakemi aldatmaya yönelik rol

70
çocuklar duymasın..bölüm-04 71

yapıyorlar. Ayrıca tiyatroda herkes Türk,

futbolda 6+1 yabancı hakkın var.
TUNA- Ben shakespeare’in eseri diyorum Haluk
ne diyor?
HALUK- Oturalım Türkiye –Kazakistan Milli
maçına seyredelim, Türk Milli takımı da
Hidding’in eseri, bakalım nasıl bir eser çıkarmış
ortaya ****
GÖNÜL – İnanmıyorum Hidding ile shakespeare
kıyaslıyor…
HALUK Shakespeare yaşasaydı şu an bizimle
maça gelirdi. Adamın ne işi var tiyatroda yok cep
telefonunu kapa, yok sessiz ol. Maçta vuvuzela
bile çalabilirsin. Sen hangi tiyatro oyununda
vuvuzela çaldın****
MELTEM- Hiç de bile, tiyatroda da kahkaha
atarsın ağlarsın alkışlarsın
GÖNÜL İlla haydi bastır shakespeare diye
bağırmak şart değil ki?*****
HALUK- sizin oyuncuların değeri ne, kaç para
eder. Bizde bir Quaresma var Devlet Tiyatrolarını
satın alır... 7 milyon euro****
MELTEM -7 milyon ama değeri de 7 günlük, 7
yıl sonra kim hatırlayacak onları...
GÖNÜL- Hem bazı şeylerin değeri parayla
ölçülmez?!
HALUK- Ya bırakın 3 kuruşluk opera
yapıyorsunuz bana paradan bahsetmeyin. Ben
sana bir unutulmaz goller sayarım aklınız durur.
Fenerbahçe stadındaki 3-4 lük maçı kim
unutabilir. Pancu kaleye geçmişti

71
çocuklar duymasın..bölüm-04 72

GÖNÜL- Arkadaşlar tiyatroya üçümüz gidelim.

Bütün bu konuşmalardan sonra Halukla beraber
tiyatroya gider miyim bilemiyorum yani...
TUNA- Evet üçümüz gidelim
MELTEM- En iyisi bu.
HALUK- Süper, ben de maça giderim.*****
Müzik yükselir keseriz.

110. CAFE

Havuç mesaj yazıyor.

Altta duygusal bir müzik.

111. DUYGU ODA

Mesaj gelir.
MÜGE- Mesaj geldi. Burak’tan.
Müge mesajı açar ve okur.
Altta duygusal müzik.
MÜGE- Damla’m, Hayat…
En önce bunu bilmeni isterim… Seni ilk
gördüğümde anladım sen hayat’tın. Nefes almak
gibi, bastığın toprak gibi hayat sendin. Sana
rastladığım gün meğer nefes almıyormuşum,
susuzmuşum gözlerine. Sonra sonra anladım
yaşamak neymiş.

112. CAFE

Havuç yazıyor.
TEO- Oğlum amma yazdın be
BURAK- Bırak yazsın ağbi bırak yazsın ya

113. DUYGU ODA

Müge mesaj okuyor. Duygusal müzik

devam.

72
çocuklar duymasın..bölüm-04 73

MÜGE -İnsan göğsüne bastırdığında kırar ya bir

şeyi, işte benim sevgim de öyle oldu sana karşı.
Dikkat edemedim sevgilim.
Affet…

114. CAFE

Havuç mesaj yazıyor Duygusal

müzik devam,

115. DUYGU ODA

Duygusal müzik devam,

MÜGE - Şimdi bir dilek tut deseler önce ölümsüz
olmayı sonra ölmeyi dilerdim... Sen yaşadıkça
nefes almak, sen olmayınca sonun gelmesi için…
DUYGU- Çok güzel sözler bunlar
MÜGE- Ben Burak’ın bu kadar romantik ve bu
kadar derin olduğunu bilmiyordum. Çok yanlış
tanımış . Ben gidiyorum Duygu... Burak’ı
bulmam lazım.
Müge çıkar.
ORÇUN- Şu an bir kez daha anladım ki benim
acil büyümem lazım.*****

116. SALON

Orçun gelir.
Tuna ve Gönül yan yana oturuyordur.
Orçun kıl olur. Aralarına oturur
ORÇUN- İleri git bakayım biraz****
Tuna ileri gider.
TUNA- Tabi,
ORÇUN- Sen neden geldin?
TUNA- Şey biz mi?
GÖNÜL- Tuna Bey benim arkadaşım Orçun

73
çocuklar duymasın..bölüm-04 74

ORÇUN- Senin arkadaşınsa neden buraya geldi.

MELTEM- Bizim de arkadaşımız. Haluk
amcanın da arkadaşı,
ORÇUN- O zaman neden Haluk amcanın yanına
oturmuyor.
TUNA- Otururum canım ben oraya geçeyim.
Tuna yer değiştirir.
TUNA he he he burası daha rahatmış.

117. CAFE

Müge cafeye girer. Koşarak Burak a

sarılır.
MÜGE- Çok özür dilerim hayatım. Seni yanlış
tanımışım beni affet.
Müge sarılır Havuç’un yüzünü
görürüz Duygusal bir müzik
yükselir...

118. SALON

Gerilim devam ediyor.

ORÇUN- Sen hiç yakışıklı değilsin
TUNA- Ben mi?
ORÇUN- Evet hatta çirkinsin,
Herkes şaşkın.
GÖNÜL- Orçun nasıl konuşuyorsun sen?
ORÇUN- Ayrıca demin yanına oturunca anladım
çok kötü kokuyorsun.
Tuna çok bozulur ama çaktırmamaya
çalışıyor.
GÖNÜL- Çocuklar çok geç oldu. Orçun
uykusuzluktan ne dediğini bilmiyor.
Rabarbayla kalkarlar

74
çocuklar duymasın..bölüm-04 75

TUNA- Yok canım hiç önemli değil,

RABARBA- Daha erken falan filan.

119. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz

120. SALON

Haluk TV seyrediyor
Zil çalar
Gönül ve Orçun gelir
Ellerinde oyuncak.
GÖNÜL- Ay bu çocuk öldürecek beni... Yarın
yaparsın diyorum ama anlamıyor.
ORÇUN- Yapamıyorum Haluk amca amma
zormuş bu inşaat işi.
HALUK- Köfte hor seni getir iki dakikada
yapayım.
ORÇUN- Çok zor Haluk amca,
HALUK- Oğlum ben ne gökdelenler yaptım
bundan mı korkacam aç bakayım.
ORÇUN- Zaten gıcık olmuştum şu Tuna ya
oyuncağı yapamayınca daha gıcık oldum.***
Oyuncak açılır çok karmaşık.
görünüyordur... Haluk bozulur.
HALUK- Bu ne lan?
ORÇUN- Oyuncak
HALUK- Yuh*****

121. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz

122. SALON

75
çocuklar duymasın..bölüm-04 76

Haluk uğraşıyor hala planlara falan

bakıyor.
GÖNÜL- Evladım bak Haluk amcan da yoruldu
yarın yaparsınız.
ORÇUN- Ne o Haluk amca yapamıyorsun
galiba****
HALUK- Yapacağız oğlum acele etme. Yapmak
çocuk oyuncağı. Önce bir planlarını inceleyelim,
yanlış olmasın ****
Haluk terliyor. Sinirli. Burada
çaktırmadan göğsüne vurabilir.****

123. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

124. SALON

Orçun ve Gönül gidiyor.

GÖNÜL- Biz gidiyoruz Haluk amcası geç oldu
HALUK- Tamam siz gidin sabah gelin, ev hazır
ORÇUN- Ne yalan söyleyeyim benim hiç
umudum yok. Haluk amca benden beter****
MELTEM- Merak etme Haluk amcan yapar
şimdi... Yalnız kalınca daha hızlı yapar.
GÖNÜL- Hadi bakalım gidiyoruz.
ORÇUN- Bırakmayalım anne ben Haluk
amcadan daha hızlı yaparım****
GÖNÜL- Gidiyoruz****
Haluk uğraşmaya başlar. Arada
göğsüne vuruyor. Sahneler ilerledikçe
göğsüne vurması artar.
HALUK- Zero Erkek ne olacak şeytan diyor git
ağzını burnunu kır, bu tuğlaları da kafasında
kır*****

76
çocuklar duymasın..bölüm-04 77

Haluk uğraşırken keseriz.

125. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

126. SALON

Haluk uğraşıyor... Meltem yatak

odasından gelir. Pijamalar falan.
MELTEM- Hadi geç oldu,
HALUK- Bak o Havuç oğlun geldi bir yardım et
dedim, bir tuğla da sen koy dedim... Yorgunum
dedi gitti odasına. **** Biz bu çocuklar nasıl
inşaat şirketi kuracağız bilemiyorum.**** Daha
Orçun’un inşaatına yardım etmiyor. ****
MELTEM- Haluk boş ver yat diyorum sana,
HALUK- Sen yat, bunu bitirmeden yatmam ben.
MELTEM- Herkes yattı.
HALUK- Yattı tabii en başta da o Zero Erkek
yattı. Getirdi attı bu oyuncağı benim başıma ,
sonra gitt yattı.**** Versene şunun telefonunu
bana.
MELTEM- Saçmalama vermem bu saatte kimse
aranmaz. ****
Meltem odasına gider. Haluk bir
numara çevirir.
HALUK- Gönül... Yok bir şey yok... Şu Tuna’nın
telefonunu versene... Tamam karışma ver
telefonunu..tamam ver numarayı yat uyu...
uyandırmışım dı dı dı dı... Dominant Teyze ne
olacak.
Haluk telefon unu kağıda yazar
Numara çevirir.

77
çocuklar duymasın..bölüm-04 78

HALUK- Alo Tuna çabuk gel buraya... Ben

anlamam hemen uyan gel...çabuk, çabuk
Müzik yükselir keseriz.

127. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

128. SALON

Haluk kapıyı açar. Gelen Tuna’dır.

TUNA- Ne oldu ağbi?
HALUK – Gel yardım et... Getirmesini
biliyorsun gel bakalım iki tuğla da sen koy..****
TUNA- Ağbi ben anlamam ki ya. Ben hayatımda
tuğla mı gördüm****
Salonda oyuncağın yanına gelirler.
Haluk Tuna’nın terliklerini görür.
HALUK- Bu ne?
TUNA- Terlik****
HALUK- Parmak arası terlik****
TUNA- Evet
HALUK- Erkek adam parmak arası terlik giyer
mi?****
TUNA- Giymez mi?
HALUK- Giymez tabii... Çabuk çıkar onları
çabuk.*****
TUNA- Tamam
HALUK- Çirkin duruyor zaten, baksana şu
başparmağa... İnsan vücudunun en çirkin yeri
ayak başparmağıdır****... Ver oradan bir tuğla
bakayım.
TUNA- Al ağabeyciğim.
HALUK- Başka oyuncak yok muydu? Alsana bir
araba oynasın çocuk****

78
çocuklar duymasın..bölüm-04 79

TUNA- Ne bileyim tezgâhtar bunu al dedi

HALUK- O zaman ver o tezgâhtarın numarasını
onu da getirteyim buraya. Satmasını biliyor
gelsin harç da yapsın*****
Müzik yükselir keseriz.

129. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

130. SALON

İkisi de uyumuş. Sehpaya dayanıp

uyumuşlar. Meltem gelir işe gidiyor.
Giyinmiş. Uyandırır ikisini de.
MELTEM- Hadi kalkın sabah oldu,
HALUK- Biraz daha uyuyalım ya…
TUNA- Evet ya biraz daha,
MELTEM- İnanmıyorum Haluk. Tuna Beyi de
kaldırıp getirtmişsin buraya.

131. MELTEM İŞYERİ

Selçuk elinde telefon gelir.

SELÇUK- Engin’i arıyorum ama ortada yok
telefonunu açmıyor.
GÖNÜL- Az önce buradaydı.
MÜGE- Telefonu burada,
Müge telefonu alır ve gülmeye başlar.
SELÇUK- Neden güldünüz.
MÜGE- Sizin isminizi çok değişik kaydetmiş
SELÇUK- Ne demiş verin bakayım
Dekolte Kafa *******
Gönül de güler.
SELÇUK- Bu sana çok pahalıya mal olacak
Engin****

79
çocuklar duymasın..bölüm-04 80

132. PSİKOLOG

Meltem anlatıyor.
MELTEM- Çok açık bir şey söylemek istiyorum
Sinan Bey kendimi çok yorgun hissediyorum
SİNAN- Bugün mü?
MELTEM- Hayır genel olarak... Geldiğim nokta
şu... Mükemmel olmaktan yoruldum. Her sorunla
baş etmekten, her sorunu çözmekten, dik
durmaktan gerçekten çok yoruldum. Eşimin
sıkıntıları, çocukların sorunları, çocuklarla eşimin
arasında durduğum nokta. Tüm bunlar yordu beni
SİNAN- Meltem Hanım neden mükemmel
olmaya çalışıyorsunuz?
MELTEM- Mutlu olmak için. Mükemmel
olursam mutlu olacağımı düşünüyorum. Hatta
ben mükemmel olursam sadece ben değil
çevremdeki herkesin de mutlu olacağını
düşünüyorum.
SİNAN- Peki o zaman mutlu olmak için
mükemmel olmak şart mı, isterseniz onu
konuşalım.
MELTEM- Bilmiyorum. Bunu hiç düşünmedim.
SİNAN- O zaman ben söyleyeyim, şart değil.
Mükemmel olmak çok iddialı bir şey neden
kendinize böyle bir hedef koyuyorsunuz ki.

133. SALON

Haluk telefonda önünde oyuncak.

HALUK- Alo Tolga ben bugün ofise
uğraşmıyacağım. Çok işim var. İnşaattayım. Evet

80
çocuklar duymasın..bölüm-04 81

tuğla örüyoruz bugün, tamam telefonum açık bir

şey olursa ara beni,****
TUNA- Benim gitmem lazım Haluk... Toplantım
var****
HALUK- Bir yere gidemezsin, otur. Bu inşaat
bitmeden bir yere gidemezsin. Akşam Orçun
geldiğinde bu ev hazır olmazsa rezil eder bizi
insan içine çıkamayız. Hele sen bitersin*****
TUNA- Yapma ya,
HALUK- Ne sandın... Gönül bile bakmaz
yüzüne***
TUNA – Ben o zaman toplantılarımı falan iptal
edeyim.
HALUK- Et tabi bir daha da böyle oyuncak
getirmemeyi öğren... Al bir dandik araba
oynasın... Çimento sür bakalım şuraya*****

134. PSİKOLOG

SİNAN- Hayat eksiklikleriyle, defolarıyla güzel.

Rahat olun... Hata da yapabilirsiniz. Kendinize
böyle bir hedef koymayın...
MELTEM- Haluk Emreyle ileride beraber bir
inşaat şirketi kurunca mutlu olacağını düşünüyor.
Emre ileride müzik yapınca mutlu olacağını
düşünüyor. Kızım ileride hâkim olunca mutlu
olacağını düşünüyor galiba ben de onlar ileride
mutlu olunca mutlu olacağımı düşünüyorum.
SİNAN- Mutluluğun şartı yoktur... Şunlar şunlar
olursa mutlu olurum, olmazsa mutlu olamam
demeyin. Mutluluk her şeye rağmen mutlu
olmaktır. Mutluluk ileride mutlu olmak değildir
ki. Şimdi mutlu olmaktır. Şu an. Mutluluğunuzu
ertelemeyin Meltem Hanım.

81
çocuklar duymasın..bölüm-04 82

MELTEM- Galiba biz mutluluğu ilerideki bir

tarihe bıraktık Sinan Bey.
SİNAN- Mutluluk ileride değil Meltem Hanım
yaşadığımız andadır. Bir gün mutlu olacağız diye
beklemeyin bugün mutlu olun. Çünkü eğer bugün
mutlu değilseniz emin olun ileride de
olamazsınız.

135. SALON

Ev bitmek üzere. Haluk göğsüne vuruyor.

HALUK- Ulan akşam oldu daha çatıyı
kapatamadık be...****
TUNA- Bundan sonrası kolay Haluk sen tek
yaparsın.***
HALUK- Orçun gelene kadar buradasın sakın
kıpırdama****
TUNA- Orçun geldiğinde ben burada olmasam.
HALUK- Otur korkma ben varken bir şey
yapamaz*****
EMİNE- Bizim gecekonducu Nuri’yi çağırsaydık
10 dakikada bitirirdi. Hele arkasından zabıta
geliyor çabuk de, 3 dakikada bitirir.****

136. PSİKOLOG

SİNAN-Mutluluk ihtiyaçların karşılanmasın

değildir. Parada pulda lükste de değildir.
Meksikalı balıkçı hikayesini bilir misiniz?
MELTEM- Hayır.
Duygusal bir müzik başlar.
SİNAN- Zengin bir işadamı, bir iş seyahati
sırasında küçük bir Meksika köyü kasabasına
uğrar. Limanda gezerken, küçük bir teknenin

82
çocuklar duymasın..bölüm-04 83

içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Merakla

yanına yaklaşır ve balıkları yakalamanın ne kadar
zaman aldığını sorar. Bir iki saat der balıkçı. İş
adamı, neden daha fazla kalıp balık
yakalamıyorsun diye sorar. Balıkçı geri kalan
vaktini ne kadar dolu dolu geçirdiğini anlatır,
ailesi ile, çocukları ile. İş adamı heyecanla der ki,
balık tutmak için daha çok zaman harcamalısın,
daha büyük bir tekne ile daha çok balık
tutmalısın. Balıkçı sorar, ee sonra? Sonra bir
balıkçı filosuna sahip olursun, kendi şirketini
kurarsın. Ee, sonra, der balıkçı. Sonra, hisselerini
satar milyoner olursun. Ee, sonra diye ısrarla
sorar balıkçı. İş adamı der ki, sonra emekli olur,
buralarda bir kasabada ev alır, bir balıkçı teknesi
ile balık tutarsın. Balıkçı güler, ben bunu zaten
yapıyorum…

137. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz.

138. SALON

Gece olmuştur. Ev bitmiş

Zil çalar.
HALUK- Orçun geldi,
TUNA- Çok sevinecek,
Kapıyı açarlar.
Gelen Fıs Fıs ve karısı
Uzun uzun sözsüz bakışmalar
çekelim. Cemile çok sinirli
Fısfıs korkuyor Haluk kararsız
CEMİLE- Selamın aleyküm

83
çocuklar duymasın..bölüm-04 84

FISFIS- Haluk Bey Meltem Hanım,

MELTEM- Buyurun hoş geldiniz.
Koltuklara geçerler. Gerilim müziği başlar.
Kimse konuşmuyor. Herkes Cemileden çekiniyor.
MELTEM- Nasılsınız,
CEMİLE- Sağ olun siz nasılsınız?
MELTEM- Biz de iyiyiz.
HALUK- Nasılsınız.
CEMİLE- İyiyiz siz nasılsınız?****
Tekrar bir sessizlik soğuk bir hava
altta gerilim müziği.
Fısfıs yalvarır gibi bakıyor.
MELTEM- Ne içersiniz?
CEMİLE- Hiç bir şey içmeyiz****
Tekrar soğuk sessizlik.
CEMİLE- Haluk uşağım siz bu adamla eğitime
gittiniz mi doğru mudur?
HALUK- Eğitime mi?
CEMİLE- Heee
Haluk bir anda karar verir ve konuşmaya başlar.
HALUK- Evet gittik... Eğitim oteldeydi...İsmail
Beyle ben gittik. İsmail Bey hep yanımdaydı. Hiç
ayrılmadı hep not aldı.*****
Fısfıs mutlu.
FISFIS- Gördün mü?****
Cemile uzun uzun düşünür.
CEMİLE- Tamam uşağım inandım sana... Ben de
zannettim ki bir vukuat işledi da
Yine bir sessizlik olur.
MELTEM- Bir şey içseydiniz.
CEMİLE- Acelemiz var biz gidelim... İsmail sen
arabayı hazırla ben geliyorum.

84
çocuklar duymasın..bölüm-04 85

FISFIS- Tamam gülüm...ben kapıya yanaştırayım

arabayı da.
İsmail çok mutlu çıkar. Cemile kalır.
CEMİLE- Çok teşekkür ederim herkese iyi
akşamlar. Rahatsızlık verdik...
HALUK- Rica ederiz olur mu öyle şey.
CEMİLE- Haluk uşağım yalan söylüyorsun. Ama
merak etme ben affettim onu...Vukuatlarını
biliyorum onun....kadın affeder uşağım ama asla
unutmaz...siz merak etmeyin bizim yuva
yıkılmaz...***** gidip evde ben ifadesini alayım
şunun.
Kapıya doğru yürür Tam çıkacakken
arkasını döner.
CEMİLE – Bu arada gerçekten çok kötü yalan
söylüyorsun sakın bu karıyı aldatma, anında
yakalanırsın*****
Kahkaha efektiyle keseriz.

139. CAFE

Duygu, Burak ve Müge oturuyor.

Berke gelir. Elinde bir hediye.
BERKE – Sana bir hediye aldım,
Duygu cevap vermeden hediyeyi alır
açar içinde çerçeve içinde tapu vardır.
Bu tapu Berke’nin tapusudur.
BERKE- Bu benim kalbimin tapusu..artık senin
ne istiyorsan nasıl istiyorsan öyle yapabilirsin bu
kalp sana ait.
Duygu Tapunun üzerinde yazanları
okumaya başlar TAPUYU ERTAN
ATAY HAZILAYACAK

85
çocuklar duymasın..bölüm-04 86

Duygu ayağa kalkar Berke’ye sarılır

Duygusal bir müzik yükselir keseriz

140. EV DIŞ GECE

Evi dışarıdan görürüz

141. SALON

Zil çalar
Gelen Orçun ve Gönül. Tuna
korkuyor Haluk’un arkasına saklanır.
TUNA- Aman Beni görmesin
HALUK- Gel bakalım Beton...
ORÇUN- Vayyy çok güzel olmuş
HALUK- Çok kolaymış... Akşam sen gittin
hemen çözdüm.
TUNA- Ben de yardım ettim.
Orçun Tuna ya ters ters bakar. Tuna geri
adım atar tekrar Haluk un arkasına saklanır
Emine elinde bir kova su ile gelir.
EMİNE- İnşaat bittiğine göre ben şuraları bir su
sileyim. Maşallah hakikatten çok pis bir
oyuncakmış. *****
ORÇUN- Bu evi suya sokunca tuğlalar boşa
çıkıyor başka bir model yapabiliyorsun.
Kitabında yazıyor.
Orçun evi alır suya atar ev dağılır.
ORÇUN- Hadi diğer evi yapalım... Bak burada
resmi var.
Haluk ve Tuna’nın şaşkın yüzünde
keseriz.
SON REKLAM

HALUK- Hadi Tuna başla

86
çocuklar duymasın..bölüm-04 87

TUNA- Benim işim var Valla işim var

HALUK- Diğer modeli yapmadan bir yere
gidemezsin.
TUNA perişan keseriz.
BÖLÜM SONU

87