Professional Documents
Culture Documents
İstanbul-2013
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………..……... i
TABLO LİSTESİ…………………………………………………………….…. iii
ŞEKİL LİSTESİ………………………………………………………………... iv
KISALTMALAR………………………………………………………………. v
1. GİRİŞ…………………………………………………………………………. 1
2. KAPALI ALANLARIN ÖZELLİKLERİ VE BARINDIRDIĞI
TEHLİKELER…………………………………………………………………. 2
2.1 Kapalı Alan Nedir?…………………………………………………...…... 2
2.2 Özellikleri Bakımından Kapalı Alanlar………………………...…………. 2
2.3 Kapalı Alan Olarak Nitelenebilecek Yerler...………………………….......4
2.4 Kapalı Alanların Muhtemel Tehlikeleri………...………………………….6
2.4.1 Atmosfer Şartlarıyla İlgili Tehlikeler………………………………... 7
2.4.1.1 Oksijen Seviyesinin Yetersizliği……………………………….. 7
2.4.1.2 Gazların Neden Olabileceği Zehirlenmeler…………………...... 9
2.4.1.2.1 Hidrojen Sülfür Gazı ve Tehlikeleri………………………. 10
2.4.1.2.2 Karbon Monoksit ve Solventlerin Etkileri………………… 11
2.4.1.3 Patlayıcı Ortam Oluşma İhtimali………………..……………… 12
2.4.2 Göçük, Çökme, Boğulma ve Benzeri Kaza Olasılıkları…………....... 13
2.4.3 Diğer Tehlikeler……………………………………………………… 14
2.4.3.1 Biyolojik Tehlikeler…………………………………………….. 14
2.4.3.2 Elektrik Kaynaklı ve Mekanik Tehlikeler……………………… 14
2.4.3.3 Çevresel Etmenlerin Neden Olabileceği Tehlikeler……………. 15
3. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN KAPALI
ALANLARDA YAPILAN ÇALIŞMALARDA UYGULANMASI…………. 16
3.1 Kapalı Alanlara Giriş ve Çıkış Prosedürü…………………………….…... 16
3.1.1 Tanımlamalar………...………………………………………………. 16
3.1.2 Kapalı Alanların Tespit Edilmesi…...……………………………….. 17
3.1.3 Risk Değerlendirmesinin Yapılması…...…………………………….. 17
3.1.4 İzin Sisteminin Uygulanması ve Sağladığı Faydalar…………...……. 19
3.2 Atmosfer Kaynaklı Tehlikelerle Mücadele……………………………….. 21
3.2.1 Alandaki Oksijen Düzeyinin Tespit Edilmesi……………………….. 22
3.2.1.1 Ölçüm Cihazlarının Çalışma Prensibi………………………….. 22
3.2.1.2 Oksijen Seviyesinin Belirlenmesi………………………………. 22
3.2.2 Patlayıcı ya da Alevlenebilir Gaz ve Buharların Ölçümü…………… 23
3.2.3 Kapalı Alandaki Zehirli Gazların Tespiti……………………………. 25
3.2.4 Havalandırma Sisteminin Tesis Edilmesi ve Uygulanması………….. 27
3.3 Çalışma Alanının İzolasyonu…………………………………………….. 30
3.4 Kişisel Koruyucu Donanımın Seçimi…………………………………….. 31
i
3.4.1 Hava Arıtıcı Solunum Cihazları…………………………………….. 34
3.4.2 Hava Hatlı Solunum Cihazları………………………………………. 35
3.4.3 Kendi Kendine Yeten Solunum Cihazları…………………………... 36
3.5 Personelin Bilgilendirilmesi, Talimatlar ve Eğitim………………………. 37
3.6 Acil Durumlar…………………………………………………………….. 38
4. SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME…...………………………………. 41
KAYNAKLAR…………………………………………………………………. 42
ii
TABLO LİSTESİ
Sayfa
iii
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa
iv
KISALTMALAR
v
1. GİRİŞ
Çalışma hayatı göz önüne alındığında en önemli konuların başında gelen iş sağlığı ve
güvenliği gerek ülkemizde gerekse de dünyada insanın ön planda olması sebebiyle
üzerinde hassasiyetle durulması gereken sistemli faaliyetlerdir. Çok değişik
sektörlerde, farklı makine ve ekipmanlarla, işe özel proses ve aşamalar yürütülerek
milyonlarca çeşit ürün üretilirken, tüm bunların merkezinde her zaman çalışan vardır.
İş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek ve risklerle mücadele edebilme
gayesinin odağında da yüzyıllardan beri insan faktörü ön plandadır. Bir ülkenin
gelişmişlik düzeyi de yaptığı üretim düzeyinin yanında kendi insanına verdiği
değerle de doğru orantılıdır. Bu yüzdendir ki gelişmiş ülkeler seviyesini
yakalayabilmek için çalışanlarımızı en iyi şekilde bilinçlendirip, insan onuruna
yaraşır bir sistem meydana getirmeliyiz. Bunu yaparken de işe uygun insan değil,
insana uygun iş rotasıyla hareket ederek iş sağlığı ve güvenliği konusuyla ilgili her
türlü çalışma ve disiplini en iyi şekilde yerine getirmemiz gerekmektedir.
1
2. KAPALI ALANLARIN ÖZELLİKLERİ VE BARINDIRDIĞI
TEHLİKELER
Giriş ve çıkış için sınırlı bir açılış alanına sahip olan yerler,
Havalandırma durumu elverişsiz olan yerler,
Tasarımı, sürekli iş yapmak için planlanmamış yerler (Geçici süreli çalışma
alanları).
Potansiyel olarak yeteri kadar sınırlı alanı olan işçilerin çalıştığı yapılar kapalı alan
olabilir. Kapalı alan tanımıyla bağdaşmayan bazı yerler de işçilerin o an için yaptığı
çalışma ile bağlantılı olarak kapalı alan gibi düşünülebilir. Örneğin; elindeki boya
tabancası ile bir odada püskürtme işlemi ya da kaynak işlemi yapan bir işçinin
bulunduğu bölüm yaptığı iş itibariyle kapalı alan olarak nitelendirilir.3
1
Health and Safety Executive, Safe Work in Confined Spaces, United Kingdom, 2011, s. 1.
2
International Association of Classification Societies, Confined Space Safe Practice, Revision 2,
2007, s. 3.
3
Health and Safety Authority, Code of Practice for Working in Confined Spaces, Ireland, 2001,
s. 5.
4
Occupational Safety and Health Service, Safe Working in a Confined Space, New Zealand, 2001,
s. 2.
2
Kapalı alanlar, çoğunlukla insanların çalışacağı alanlar olarak tasarlanmadıkları için
bazı tehlikeler barındırırlar. Kapalı alanlarda; özellikle hareket alanı kısıtlı olan
bölümlerde, havalandırma sistemi genellikle tehlikeli atmosfer ortamının yayılmasını
engelleyemez durumdadır. Bu tehlikeli ortam genellikle fark edilebilir durumda
olmaz ve kısa zaman dilimleri içerisinde ani değişiklikler gösterebilir. Buna göre
kapalı alanlarda yapılan çalışmaların içerdiği riskler şu şekilde sıralanabilir:5
Tablo 1
Kapalı Alanların Sınıflandırılması
A Sınıfı B Sınıfı C Sınıfı
5
Workplace Health and Safety Queensland, Confined Spaces Code of Practice, Australia, 2011, s. 5.
3
A, B, ve C olmak üzere kapalı alanlar içerdikleri tehlikenin seviyesine göre
sınıflandırılmıştır. Yukarıda verilmiş olan tabloda, yapılmış olan sınıflandırma listesi
gösterilmiştir. Buna göre çeşitli değişkenlere göre tehlikenin büyüklüğü ve hayati
derecesi baz alınarak sınıflandırma yapılmıştır. En tehlikeli sınıf A iken, en az
tehlikelisi C sınıfıdır. Sınıflandırmanın amacı iş uygulamaları ve kurtarma
prosedürleri ile ilgili yapılabilecek tavsiyelere ilişkin bir çerçeve oluşturmaktır.6
Tasarım, ulaşım ve yapılacak olan çalışma türüne göre kapalı alanlar değişiklik
gösterebilir. Su tesisatının bulunduğu kısımlar, tamir ve bakım odaları, tavan araları
ve kargo konteynırları yapıları itibariyle potansiyel birer kapalı alandır. Bir yerin
kapalı alan olup olmadığının tespiti için şekil 1’de izlenecek yol faydalı olabilir.
Buna göre şekildeki sorulara evet ya da hayır şeklinde verilecek cevaplarla çalışma
alanının kapalı alan olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği kolaylıkla tespit
edilebilir. Sorulara verilecek olan evet ya da hayır yanıtları ile çalışma yapılacak olan
6
N.C. Department of Labor, A Guide to Safety in Confined Spaces, Industry Guide-1, U.S.A., 2008,
s. 2.
7
Occupational Safety and Health Administration, (Çevrimiçi), http://www.dli.mn.gov/osha/
PDF/pels.pdf, 10.01.2013.
8
Mustafa Yazıcı, Kapalı Alanlarda Güvenli Çalışma, Mühendis ve Makine Dergisi, C:48, S:573,
2007, s. 41.
4
bölgenin kapalı alan özelliklerini taşıdığı anlaşıldığı anda işle ilgili tedbirlerin derhal
alınması gerekmektedir.
5
açıdan önemlidir. Kapalı alanların çalışma hayatında en sık karşılaşılanları
şunlardır:9
● Depolar ● Kuyular
● Menholler ● Tüneller
● Silolar ● Su kuleleri
● Tanklar ● Yağ alma tesisleri
● Gemiler ● Kazanlar
● Mahzenler ● Üstü açık su depoları
● Alttan girişli Muhafazalar ● Boru hatları
Kapalı alanlara örnek olabilecek yerlerin şekil olarak gösterimi aşağıda verilmiştir.
9
İzmir Demir Çelik San. A.Ş., Kapalı Alanda Çalışanların Korunması I, İSG Bülten No: 13, 2011,
s. 2.
6
2.4 Kapalı Alanların Muhtemel Tehlikeleri
Kapalı alanlarda yaşanabilecek en büyük risklerin başında oksijen seviyesindeki
yetersizlik gelmektedir. Bunun tam aksine oksijen seviyesinin belirli sınırların
üzerinde olması ise patlayıcı ortam oluşma ihtimalini beraberinde getirmektedir.
Çeşitli gazların neden olabileceği zehirlenme ve bilinç kaybı durumlarına ek olarak
göçme veya çökme gibi durumlarda sık karşılaşılan muhtemel tehlikeler arasındadır.
10
Government State Victoria, Confined Spaces, Edition No. 1, Australia, 2008, s. 11, 12.
7
olduğu atmosferik ortamlar kaynak gibi işler nedeniyle ortaya çıkabileceği gibi
paslanma vb. kimyasal reaksiyonlar sonucu da oluşabilir.11
11
Institution of Chemical Engineers, BP Process Safety Series-Confined Space Entry, Dorchester:
Henry Ling, 2005, s. 4.
12
Institution of Chemical Engineers, s. 5.
8
2.4.1.2 Gazların Neden Olabileceği Zehirlenmeler
Gaz, toz, sis, buhar, sıvı, katı gibi birçok madde kapalı alanlar söz konusu olduğunda
tehlikeli maddeler olarak değerlendirilmelidir. Bazı maddeler zehirleyici oldukları
için risk teşkil etmektedir. Zehirleyici nitelikteki gazlar şu hallerde ortaya çıkabilir:13
Kapalı alanda yapılmakta olan çalışma: Kaynak, kesme, lehimleme, boyama gibi
bazı faaliyetlerde zehirleyici ortam oluşma ihtimali işin doğası gereğidir. Örneğin;
temizleyici solventlerin kullanımı sırasında çıkan buğu ve buhar zehirleyici
olabilmektedir. Yukarıda bahsi geçen işlerde de kullanılan kimyasallar nedeniyle
boğucu, tahriş edici ya da zehirleyici gazlar ortaya çıkabilmektedir.
Kapalı alanın çok yakınındaki bölgeler: Kapalı alanlara çok yakın mesafedeki
yerlerde yapılan çalışmalarda çıkabilecek gaz, toz ve buhar kapalı alanda birikme
yaparak tehlike oluşturabilir.
13
Ted Pettit, Herb Linn, A Guide to Safety in Confined Spaces, Washington: U.S. Government
Printing Office, 1987, s. 6.
14
Institution of Chemical Engineers, s. 8.
15
U.S. National Institute for Occupational Safety and Health, Worker Deaths in Confined Spaces,
Publication No. 94-103, 1994
9
● Hidrojen Sülfür (H2S) ● Ksilen
● Hidrojen Siyanür (HCN) ● Toluen
● Karbon Monoksit (CO) ● Lağım Gazları
● Trikloretilen ● Sprey Boyalar
● Klor ● Kaynak Dumanı
Her maddenin kendine özgü bir etki değeri vardır. Bu değerlerin altındaki
konsantrasyonlarda tehlike söz konusu değilken miktarda görülecek bir artış insan
hayatı için son derece riskli olabilir. Küçük bir artış bile kalp, beyin ya da akciğerde
kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu yüzden bu tür maddelerin kişileri etkileyebilecek
konsantrasyon değerlerini bilmek hayat kurtarıcı olabilir.16
Tablo 2
Yoğunluk Miktarına Göre Hidrojen Sülfür Gazının Vücuttaki Etkileri
Yoğunluk
Vücutta Neden Olabileceği Muhtemel Etkiler
Miktarı*
1800 ve üstü Solunum felci ve ani ölüm
1000-1500 Bilinç kaybı, spazmlar, birkaç dk. maruziyet sonrası ölüm
700-900 Şiddetli zehirlenme, 30-60 dk. maruziyet sonrası ölüm
300-700 15-30 dk. maruziyet sonrası subakut zehirlenme
30 dk. maruziyet sonrası H2S zehirlenmesinin genel
200-300 belirtileri ile birlikte mukoz membranların şiddetli bölgesel
iritasyonu
100-150 Gözlerin ve solunum yollarının iritasyonu
0-10 H2S zehirlenmesi belirtileri yok
Kaynak: Ç.S.G.B. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Meslek Hastalıkları Rehberi,
Ankara:Matsa Basımevi, 2011, s. 154.
* Yoğunluk değeri m³ hava başına cm³ H2S miktarı olarak verilmiştir. (cm³/m³)
16
Work Safe BC, Hazards of Confined Spaces, Canada, 2004, s. 7.
17
Ç.S.G.B. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Meslek Hastalıkları Rehberi, Ankara:Matsa
Basımevi, 2011, s. 153.
10
Yukarıdaki tabloda hidrojen sülfür miktarındaki değişimin insan sağlığı üzerindeki
etkileri gösterilmiştir. Yoğun konsantrasyonlarda öldürücü olan hidrojen sülfür gazı
havadan % 20 daha ağır bir gazdır. Ortamdaki H2S yoğunluğu % 4.3 ile % 46
arasında bulunduğunda patlayıcı ortam oluşma ihtimali vardır. Havadan daha ağır
olması sebebiyle yeterli havalandırmanın olmadığı yerlerde zeminde birikerek dibe
çöker. Bu yönüyle kanalizasyon ve yer altında yapılan çalışmalarda bu hususa dikkat
edilmesi hayati açıdan önem arz etmektedir.18
Parafin, benzin, boya çıkarıcılar ve yağ gidericiler gibi birçok solvent madde sadece
tutuşabilir değil aynı zamanda yüksek konsantrasyonlarda solunduklarında merkezi
sinir sistemi (CNS) üzerinde de etkilidir. Solventlerin merkezi sinir sistemi
üzerindeki etkileri baş dönmesi, uyuşukluk, konsantre eksikliği, sersemlik, baş ağrısı,
koma ve ölüm olarak görülür.20
18
Mustafa Öztürk, Kanalizasyonlarda Hidrojen Sülfür Gazı Oluşumu ve Sağlık Üzerine Etkileri,
(Çevrimiçi), http://www.styd-cevreorman.gov.tr/IMAGES/hidrojen.doc, 14.01.2013.
19
Government Of Alberta Employment and Immigration, Sewer Entry Guidelines, Publication No.
CH037, Canada, 2010, s. 4.
20
International Association of Classification Societies, s. 14.
21
International Association of Classification Societies, s. 14.
11
2.4.1.3 Patlayıcı Ortam Oluşma İhtimali
Yangın ya da patlama ihtimalinin meydana gelebilmesi için 3 şeyin yeterli seviyede
bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlardan ilki yeterli seviyede oksijen, bir diğeri
tutuşturucu bir kaynak, sonuncusu da tutuşma özelliği olan gaz, toz, buhar vb.
maddelerdir. Tutuşma özelliği olan maddenin LEL (Alt patlama limiti) değerini %5
geçmesi halinde patlama ihtimali çok fazladır.22
Herhangi bir gaz ya da karışım, konsantrasyon miktarı LEL (Alt patlama limiti)
değeri ile UEL (Üst patlama limiti) değeri arasında olduğu zaman patlayıcı özellik
taşır. Bu durumda ortamdaki oksijen değeri de hayati önemdedir. Zira oksijen
seviyesinde meydana gelebilecek bir artış LEL ve UEL değer aralıklarını
genişleterek patlama olasılığını daha da arttırır.23
Genellikle gaz ve buharın tutuşması ile meydana gelebilen patlama olayları bazı
tozlarının yeterli yoğunlukta birikmesi ile de gerçekleşebilmektedir. Ayrıca iki
kimyasalın uygun şartlarda birbiriyle reaksiyon vermesiyle de patlama yaşanabilir.
Tüm bunların gerçekleşmesinde açık alevler, kaynak arkları, sıcak yüzeyler,
aydınlatmalar, metal sürtünmesi ile oluşan kıvılcımlar, elektrikli motorların ark
yapması, statik elektrik ve kimyasal reaksiyonlar tutuşturucu kaynak görevi
görürler.24
22
Safe Work Australia, Confined Spaces Code of Preactice, Australia, 2011, s. 12.
23
Institution of Chemical Engineers, s. 7.
24
Work Safe BC, Hazards of Confined Spaces, Canada, 2004, s. 10, 11.
25
Work Safe BC, Hazards of Confined Spaces, Canada, 2004, s. 10.
12
Yukarıda verilmiş olan örneklerde patlayıcı ya da tutuşabilir maddelerin neler
olabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle bu maddelerle yapılan çalışmalarda, özellikle
kapalı alanlarda yapılan çalışmalarda risklerin değerlendirilmesi ve analiz edilmesi
gerekmektedir. Hangi işlerin yanıcı ya da patlayıcı ortam oluşturabileceği ile ilgili
tablo aşağıda verilmiştir.
Tablo 3
Sanayide Yapılan Bazı İşlerin Patlama ya da Tutuşma İhtimalleri
PATLAYABİLİR YA DA
YAPILAN İŞLER
KOLAY TUTUŞABİLİR Mİ?
26
Workplace Health and Safety Queensland,s. 12.
13
Yutulma olayı genellikle büyük miktarlarda ve akıcı özelliğe sahip olan katı
materyallerin arasında çalışmalar esnasında ortaya çıkar. Birikmiş haldeki kütlenin
kayması ya da yer değiştirmesi sonucunda kişiler bu madde topluluğunun altında
kalarak boğulurlar. Bu tür malzemelerin depolandığı yerlerin zeminin düz olmaması
ise tehlikeyi daha da arttırır. Ayrıca bu tür zeminlerin pürüzlü ya da yamuk olması
kişilerin daha kolay kaymalarına ve dengelerini kaybetmelerine neden olur. Bu tip
tehlikelerin yanı sıra, özellikle toprak zeminin kazılması işlemi esnasında toprağın
çökme riski oluşturabilecek kadar yüksek alçak seviyelere inilmemesine, zorunlu
hallerde ise güçlendirme çalışması yapılmadan kazıya devam edilmemesine özen
gösterilmelidir.27
27
Institution of Chemical Engineers, s. 9.
28
Safe Work Australia, Confined Spaces Code of Practice, Australia, 2011, s. 13.
29
Government State Victoria, s. 12.
30
Safe Work Australia, s. 13.
14
2.4.3.3 Çevresel Etmenlerin Neden Olabileceği Tehlikeler
Çevresel etmenler arasında ciddi risk oluşturabilecek olan hususlardan birisi termal
şartlarla ilgili olandır. Sıcaklık derecesinin düşük olduğu alanlarda çalışanlarda vücut
ısısında azalma, üşüme ve donma görülebilir. Önlem alınmadığı taktirde ölümcül
sonuçlar da ortaya çıkabilir. Tam tersi şekilde ortam sıcaklığının yüksek olduğu
yerlerde de sıcaklığa bağlı olarak aşırı su kaybı ve terleme görülür. Bu da vücut
sağlığı için riskli durumlar teşkil edebilir.31
31
International Association of Classification Societies, s. 19.
32
Government State Victoria, s. 12.
15
3. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİNİN KAPALI
ALANLARDA YAPILAN ÇALIŞMALARDA UYGULANMASI
Kapalı alana girecek olan işçilerin isimleri ve her birinin giriş sebebi,
Kapalı alanın bulunduğu yerin tarifi,
Giriş izninin geçerli olduğu zaman aralığı,
Kapalı alanda yapılacak olan iş ya da işler,
Alınması gereken güvenlik tedbirleri,
Kapalı alana giriş esnasında, içerdeyken ve çıkarken uygulanacak esaslar,
Yetkili personelin imzası.
3.1.1 Tanımlamalar
Kapalı alanlara giriş izinlerinin hazırlanması için bazı tanımlamaların kapsam ve
içeriklerinin bilinmesi hayati önem taşımaktadır. Buna göre izin prosedürünün
hazırlanması sırasında şu tanımlardan faydalanılabilir:34
16
Giriş Yetkisine Haiz Personel*: İzin verilen alana girme yetkisi olan eğitimli
personeldir.
Nezaretçi*: Kapalı alanın dışında bulunan ve alanda çalışan giriş yetkisine haiz
personeli izlemekle sorumlu olan kişidir.
Yetkili Gaz Kontrolörü: Kapalı alanlardaki atmosfer koşullarının uygun aletlerle
test edilmesi işini üstlenmiş olan kalifiye elemandır.
durumlarda geçerlidir. Bir alan için izin gerektirme durumu söz konusu ise alanın
giriş kısmı işçilerin tehlikeyi bilmeleri için açıkça işaretlenmelidir.36
17
faydalı yöntemlerden biridir. Bu çalışma, konusunda yetkinlik sağlamış aynı
zamanda da eğitim almış olan ve daha önce tanımlamalarda da değinilen yetkili
personel eliyle bütün bir süreç değerlendirilerek ve yapılacak olan iş de göz önüne
alınarak yapılmalıdır.
37
Safe Work Australia, s. 15, 16.; The University Of Queensland, Confined Spaces Management
Plan, Australia, April 2005, s. 7.
38
The University Of Queensland, s. 7.
18
Yapılan risk değerlendirmesine göre, yetkili personel çalışmanın yapılacağı kapalı
alanı düşük, orta ya da yüksek tehlikeli atmosfer ortamı olarak sınıflandırmalıdır.
İşveren de bu sayede alınacak kontrol önlemlerini, destek hizmetinin seviyesini, giriş
izni için gereken prosedürü ve acil müdahale ekibini belirleyebilir.39
Düşük Seviyede Tehlikeli Atmosfer Ortamı: Kapalı alana giriş öncesi yapılan
ölçüm sonuçlarına göre yeterli seviyede temiz ve solunabilir hava barındıran, bunun
yanında yetkili personel tarafından alanla ilgili tasarım, yapılacak iş, yapı dayanımı
ve alanın kullanımı konularında öngörülen şartların değişmeyeceği tespit edilen
atmosfer ortamıdır.
Ölçüm sonuçları,
Ölçümü yapan kişinin adı, soyadı ve imzası,
Alana giriş onayı veren uygulama yetkilisinin ismi ve imzası,
39
Work Safe BC, Confined Space Entry Program, Canada, 2007, s. 15.
40
Work Safe BC, Confined Space Entry Program, s. 77-79.
41
N.C. Department of Labor, s. 14, 15.
19
Girişine izin verilen kapalı alanın, giriş denetçisinin, giriş yetkisine haiz
personelin ve nezaretçinin isimleri,
Alana giriş amacı ve tespit edilen tehlikeler,
Alet ve ekipmanların kilitlenmesi ya da takılması ve tasfiye, temizleme,
havalandırma prosedürleri vb. gibi kapalı alan tehlikelerinin kontrolü ya da
yok edilmesi ile izin verilen alanın yalıtılması ile ilgili önlemler,
Kurtarma ve acil durum servislerinin isimleri ve telefon numaraları,
Tarih ve içerde bulunma izni verilen maksimum süre,
Kabul edilebilir giriş koşulları,
Giriş süresince bağlantının sürdürüleceği ekipman ve iletişim prosedürleri,
Kaynak vb. gibi yapılacak ısıl çalışmalar için ek izinler,
Kişisel koruyucu donanım, alarm sistemleri ve kurtarma donanımlarını
kapsayan özel ekipman ve prosedürler,
Çalışanların güvenliklerinin sağlanması için ihtiyaç duyulan diğer bilgiler.
42
N.C. Department of Labor, s. 14.
20
alandan çıkış talimatı verilirse, alana giriş izni geçersiz sayılır ve izin hemen
iptal edilir.
Kapalı alanlara giriş izinleri sağlıklı ve güvenli bir çalışma için bu konu kapsamında
mutlaka değerlendirilmesi gereken bir prosedür ve programdır. Bu sistemin sahip
olduğu avantajlar ise çalışma zamanına göre aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo 4
Giriş İzni Sisteminin Sağlamış Olduğu Avantajlar
21
oksijen düzeyinin az olduğu ortamlarda aynı cihazların güvenilir sonuçlar
vermemesidir. Parlayıcı gazların ikinci sırada ölçümünün yapılmasının sebebi ise
yangın ya da patlama tehdidinin birçok durumda, zehirli gazlara maruziyete nazaran
daha ciddi ve hayati tehlike oluşturmasıdır. Zehirli gaz ve buharların ölçümü de
gerekliyse son olarak bunların tespiti yapılır.43
Eğer bir örnek verecek olursak; ortamdaki oksijen seviyesi % 19 olarak tespit
edildiğinde, yapılan hesaplamalarda diğer gazların toplam miktarının % 8.7 olduğu
görülür. Bu da demek oluyor ki, oksijen seviyesindeki % 1.8’lik değişim diğer gaz ve
buharların miktarında % 8.7’lik oluşuma neden olmaktadır. Bunun altında yatan
neden ise normal atmosfer koşullarında % 79.2 seviyelerinde olan azot miktarının
43
Institution of Chemical Engineers, s. 51, 52.
44
Institution of Chemical Engineers, s. 53.
22
oksijen düzeyine bağlı olarak azalma göstermesidir. Yukarıdaki örneğe göre en başta
% 79.2 olan azot düzeyi, oksijen seviyesinin % 19’a düşmesiyle birlikte, % 72.3
düzeyine gerilemiştir.45
Kapalı alanlara girecek olan işçiler için oksijen seviyesinin % 19.5 seviyesinin
altında olması hayati tehlikeye neden olabilir. Bu nedenle oksijen seviyesinin bu
seviyenin altına düşmesine izin verilmemelidir. Eğer düzeyde herhangi bir değişiklik
yapılamıyor ise yetkili kişiler tarafından alana solunum cihazları olmadan girişe
kesinlikle izin verilmemelidir.46
Ortamdaki oksijen düzeyi normalin altına düşebileceği gibi, bazı nedenlerden dolayı
normalin üstüne de çıkabilir. Alandaki oksijen tankının ya da tüplerinin sızıntı
yapması durumlarında oksijen seviyesi artabilir. Bu seviye, oksijence zengin ortam
(% 23.5) oluşumuna neden olduğu zaman giysi, saç ve yağların çok kolay bir şekilde
tutuşmasına ve yanmasına neden olabilir. Bu nedenle;47
Yapılan ölçümlerin doğru sonuç vermesi açısından da, kurşun anotların zamanla
tükendiği göz önüne alınarak sensörlerin düzenli aralıklarla (bir ya da iki yıl)
değiştirilmesi gerekmektedir. Oksijen ölçüm cihazlarının, karbon dioksit gibi asit
gazlarına yoğun süreyle maruziyeti cihazların etkilenmesine neden olduğu için, %
25’in üzerinde CO2 bulunan ortamlarda cihazların uzun süreli olarak çalıştırılmaması
gerekir. Bunun yanında elektrolitin – 20°C’nin altında donacağı da bilinmesi
gerekenler arasındadır.48
45
Institution of Chemical Engineers, s. 53.
46
Work Safe BC, Confined Space Entry Program, s. 22, 23.
47
Institution of Chemical Engineers, s. 54.
48
Institution of Chemical Engineers, s. 54.
23
patlayıcı ortam oluşturabilirler. Bu tür gaz ve buharların patlamaya neden olabilmesi
için alt ve üst patlama limitlerinin arasında bir değere sahip olması gerekir.49 Patlama
ihtimali yüksek olan gaz ve buharların alt (LEL) ve üst (UEL) limit değerleri
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Tablodan da anlaşılacağı gibi alevlenebilir gaz ya da
buharlar belli bir yoğunlukta olmadığı sürece ortamda alevlenme söz konusu olmaz.
Şekil 4: Alevlenebilir Bazı Gaz ve Buharların Alt ve Üst Patlama Limitleri (%)
Kaynak: Occupational Safety And Health Council, Working In Confined Spaces, China, 2001.
Kapalı alanlarda yapılan çalışmalarda patlayıcı ortam ihtimali olan yerlerde, temizlik,
tasfiye ve havalandırmayı kapsayan tüm uygulanabilir adımlar ortamın, patlayıcılık
özelliğini muhafaza etmemesi için yerine getirilmiş olmalıdır. Bu aşamalar
gerçekleştirildikten sonra bile alevlenebilir ortam koşulları devam ediyorsa; işçiler,
gaz ve buhar yoğunluğunun alt patlama limitinin % 10’undan daha düşük bir
seviyede olduğu şartlar altında alana giriş yapmalıdır.50
Alevlenebilir gaz yoğunluğu alt patlama limitinin % 5’i ile % 10’u arasında ise
uygun bir gaz detektörünün alandaki gaz miktarını sürekli izlemesi şartı ile işçilerin
girişine izin verilebilir. Herhangi bir anda alevlenebilir gaz yoğunluğu, alt patlama
limitinin % 10’unun üzerine çıkarsa kapalı alan derhal tahliye edilmelidir.51
49
Occupational Safety And Health Council, Working In Confined Spaces, China, 2001, s. 5.
50
Government State Victoria, s. 20.
51
Government State Victoria, s. 20.
24
Metan, etan, propan ve bütan gibi hidrokarbonların gaz elemanları esas olarak
CnH2n+2 genel formülü ile bilinmektedir. Ancak daha sık rastlanması ve özellikle
madenlerde patlamalara sebebiyet vermesinden dolayı metan gazı daha ön plana
çıkmaktadır. Renksiz ve kokusuz bir gaz olan metanın yoğunluğu 0.716 kg/m³’tür.
Havadan daha hafif olduğu için yer altı boşluklarının tavan kısımlarında birikir.
Zehirli olmayan metan gazı oksijenin az olduğu bölümlerde boğulmaya neden
olabilir. Ancak metan gazının asıl tehlikesi yanıcı ve patlayıcı olmasından dolayı
özellikle madenlerde çok sayıda ölümlü iş kazasına neden olmasındır. Kapalı
alanlarda ki çalışmalarda da metan gazının patlama ihtimali göz önünde
bulundurulmalıdır. Metan gazının konsantrasyonu yüzde 5’in altında ise patlama
olmaz, fakat yanma olayı gerçekleşir. Aynı şekilde yüzde 14’ün zerindeki
konsantrasyonlarda da patlama özelliği kaybolur. Tehlikesiz sayılabilecek yoğunluk
değeri ise yüzde 1’dir. Bu nedenle yapılacak çalışmalarda metan gazına rastlanması
durumunda iş bitene kadar ölçümün sürekli yapılması gerekir.52
Kapalı alanlarda yapılacak olan gaz ölçümlerinde zehirli gaz veya kimyasallara
rastlanması halinde bu kimyasalların miktarının ne olduğu çok önemlidir. ACGIH ve
Ulusal İş Güvenliği ve Sağlığı Enstitüsü (NIOSH) tarafından belirlenen değerler
zehirlenme olaylarında yol gösterici olmaktadır. Tablo 5’de de görüleceği gibi her bir
kimyasalın ortalama etki değeri parts per million (ppm) yani milyondaki bir parça
olarak verilmiştir. Tabloda 3 ayrı değere yer verilmiştir. Buna göre;
25
Tablo 5
Bazı Kimyasalların Sahip Olduğu Etki Değerleri (ppm)
Zaman Kısa Dönem Hayati
Ağırlıklı Maruziyet Tehlike
Kimyasal Madde
Ortalama Sınırı Sınırı
(TLV-TWA) (TLV-STEL) (IDLH)
Benzen 0.5 2.5 500
Karbon dioksit 5,000 30,000 40,000
Karbon monoksit 25 - 1,200
Benzin 300 500 -
Hidrojen sülfür 10 15 100
Sülfür dioksit 2 5 100
Trikloretilen 50 100 1,000
Toluen 50 - 500
Kaynak: Reference Infromation, (Çevrimiçi), https://www.mathesongas.com/pdfs/products/
threshold-limit-values-(tlv).pdf, 12.02.2013.
Tablodan da anlaşılacağı üzere her kimyasalın farklı bir etki değeri mevcuttur.
Örneğin; karbon dioksit için hayati tehlike sınır değeri 40,000 ppm seviyesinde iken
bu oran hidrojen sülfür gazı için 100 ppm’dir.
Aşağıdaki tabloda ise hangi kimyasalın ne tür özelliklere sahip olduğu ve nerede
biriktiği belirtilmiştir.
Tablo 6
Bazı Kimyasalların Sahip Olduğu Özellikler
Gaz veya Buhar Bilinmesi Gerekenler Neye Benzemektedir
Oksijen ile yer değiştirir
Renksiz
Karbon dioksit (CO2) Zehirleyicidir
Kokusuz
Zeminde birikir
Zehirleyicidir Renksiz
Karbon monoksit (CO)
Boğulmaya neden olur Kokusuz
Zehirleyicidir
Yeşilimsi sarı renklidir
Klor (Cl2) Ciğer ve gözlerde tahrişe neden olur
Keskin kokusu vardır
Zeminde birikir
Yangın ve patlamaya neden olur Renksiz
Benzin buharı
Zeminde birikir Tatlı kokuludur
Aşırı zehirleyici ve alevlenebilir özelliktedir Renksiz
Hidrojen sülfür (H2S)
Alanın üst kısımlarında birikir Çürük yumurta gibi kokar
Yangın ve patlamaya neden olur Renksiz
Metan (CH4)
Tavanda birikir Kokusuz
Renksiz
Nitrojen (N2) Oksijen ile yer değiştirir
Kokusuz
Zehirleyicidir
Kırmızımsı kahverengidir
Nitrojen dioksit (N2) Ciddi ciğer tahribatına neden olur
Keskin kokusu vardır
Zeminde birikir
Zehirleyicidir
Renksiz
Sülfür dioksit (SO2) Ciddi ciğer tahribatına neden olur
Çürük, boğucu kokuludur
Zeminde birikir
Kaynak: Work Safe BC, Hazards of Confined Spaces, Canada, 2004, s. 12.
26
Tablo 6’ya göre tespit edilecek zehirleyici gazların alanın hangi bölümlerinde
birikim yaptığı da önem arz etmektedir. Nitekim ortamın havalandırması sırasında
tespit edilen gazın bu özelliği ortamdan atılması için fayda sağlayacaktır. Sadece
havalandırma yoluyla kontrol edilebilen ve yalnızca atmosferik tehlikenin bulunduğu
kapalı alanlarda bütün giriş izni prosedürünün uygulanmasına gerek yoktur. Bu
durum;
54
Work Safe BC, Hazards of Confined Spaces, s. 8.
55
Institution of Chemical Engineers, s. 33.
27
Giriş yapılan yerlerin sayısı ve bulundukları yerler,
Kapalı alanın büyüklüğü,
Alan içerisindeki engellerin sayısı,
Rüzgar ve termal şartlar
Çalışmanın yapılacağı alanda yeteri kadar açıklık varsa genel havalandırma yeterli
olabilir, ancak birçok durumda mekanik havalandırmaya ihtiyaç duyulur. Yapılacak
olan değerlendirmede temiz havanın nereden gireceği ve içerdeki kirli havanın
nereden çıkacağının da tespit edilmesi gerekir. Bu şekilde temiz havanın kirli hava
ile karışmaması önlenir ve etkin bir havalandırma sistemi kurulmuş olur.56
Etkin bir havalandırma sağlayabilmek için sistemin çekiş yaptığı bölümlerin konumu
oldukça önemlidir. Şekil 4’te verilen havalandırma örneklerinde A şeklinde kirli
56
Government State Victoria, s. 19.
57
Government State Victoria, s. 19.
28
hava tekrardan kapalı alan içerisine girerken, B şeklinde tankın alt kısımlarında
hiçbir şekilde hava dolaşımı sağlanamamaktadır.
Havadan hafif olan gazlar için çekiş sisteminin uç kısmı alanın üst kısmına
yerleştirilmelidir. Buna karşılık havadan ağır olan gazlar için ise aynı sistem kapalı
alanın taban kısmı için uygulanır. Gazların ağırlık değerlerine ulaşabilmek için de
malzeme güvenlik bilgi formlarına (MSDS) göz atılması gereklidir. Şekil 4’te verilen
etkisiz havalandırma sistemlerine karşılık ideal bir havalandırmanın nasıl olacağı
şekil 5’te gösterilmiştir.
Yukarıdaki gösterimde A şeklinde havadan hafif olan gazlar için tasarlanmış uygun
bir havalandırma tertibatı görülürken, B şeklinde de aynı sistem havadan daha ağır
olan gazlar için düzenlenmiştir.
58
Institution of Chemical Engineers, s. 33.
29
Alandan çekilen kirli gaz ve buharın yeniden alan içine girmemesi için sistem
optimize edilmelidir,
Tehlikeli ya da zehirli maddelerin direk atmosfer ortamına ya da işçilere
ulaşabilecek yerlere bırakılmamasına dikkat edilmelidir,
Parlayıcı gaz ya da buharların dışarı atılması esnasında ortamda tutuşturucu
kaynak bulunmamasına dikkat edilmelidir.
59
Health and Safety Authority, s. 17.
30
Kapalı alanların yalıtım prosesi aşağıdaki işlem ve süreçlerle yapılabilmektedir:60
Alınan tecrit önlemleri iş bitene ve tüm çalışanlar çalışma bölgesinden ayrılana kadar
takip edilmelidir. Çalışma alanı ile ilgili yapılacak olan yalıtım yöntemleri aşağıda
verilenleri önlemeye yönelik olmalıdır:61
60
Ted Pettit, Herb Linn, s. 9.
61
Workplace Health and Safety Queensland, s. 20.
62
Government State Victoria, s. 20.
31
Yapılan çalışmalarda ortamdaki tehlikenin türüne ve miktarına göre kişisel koruyucu
donanım seçimi yapılmaktadır. Hangi tehlike sınıfında, hangi tür solunumla ilgili
koruyucu ekipmanın kullanılabileceğine dair tablo aşağıda ayrıntılı olarak verilmiştir.
Tablo 7
Tehlikenin Türüne Göre Seçilebilecek Solunum Cihazları
32
Solunum cihazlarının korunması için uyulması gereken 4 temel durum söz
konusudur. Buna göre;
Yapılacak iş için her zaman doğru solunum cihazı seçilmelidir. Örnek: Doğru
ve uygun filtreler gibi.
Kullanılan cihazın yüze uygun olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Kullanılan cihazlarla ilgili aktif bir bakım programı takip edilmelidir. Örnek:
Cihazın temizliği ya da kusurlarının tespit edilmesi gibi.
Cihazların kullanım sonrası uygun şekilde depolandığından emin olunmalıdır.
En iyisi solunum cihazlarının hava geçirmez muhafazalarda tutulmalarıdır.
Özel bir durum için uygun bir solunum cihazı seçerken de 3 ana faktörün
değerlendirilmesi gerekir. İşi bilen uzmanlar tarafından yapılması gereken bu seçim
ortamdaki maddenin türüne, yapılacak işe ve operatöre göre değişiklik gösterir. Buna
göre ortamdaki maddenin türüne göre yapılacak seçim faktörleri şunlardır:
Cihazın normal kullanım için mi, acil durumlar için mi yoksa kurtarma
amaçlı mı kullanılacağı,
İşçinin çalışma ortamında bulunacağı yaklaşık süre,
İşçi tarafından ihtiyaç duyulan muhtemel aktivite ve hareketlilik seviyesi,
Hava kaynağının yerinin ve hava kaynağına ulaşımın nefes alıp vermek için
uygun olup olmadığı,
Ortamın net olarak görülebilmesi ve iletişim ihtiyacı,
33
Cihazın sürekli çalışır durumda tutulabilmesi için devam ettirilmesi gereken
faaliyetler.
1. Yarım yüz maske tipi (Genellikle düşük ya da orta kapasiteli filtre ile uyumlu)
2. Tam yüz filtre tipi (Genellikle orta ya da yüksek kapasiteli filtre ile uyumlu)
3. Güç kaynaklı hava arıtıcı solunum cihazı (Kendisine özgü filtrelerle uyumlu)
63
Occupational Safety and Health Service, Çevrimiçi, http://www.safetyquip.com.au/Uploads/
Downloads/respiratoryprotection.pdf, 22.02.2013, s. 20.
34
Şekil 8: Hava Arıtıcı Solunum Cihazlarının Çeşitli Türleri
Kaynak: 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş., Çevrimiçi, http://www.solutions.3m.com.tr, 24.02.2013.
Üstün yüz kapama özelliklerinden dolayı tam yüz maskeli solunum cihazları yüksek
seviyelerdeki gaz ve buhar ortamlarında daha etkin olarak kullanılabilir. Yüz
korumasının yanı sıra bu tip cihazlar göz koruması da sağlar. Solunum cihazlarında
kullanılan filtrelerin ömürleri ise gaz/buhar konsantrasyonuna, havanın sıcaklığına,
nem oranına ve operatörün çalışma sıklığına göre değişiklik gösterir. Aseton, etilen
oksit ve etanol gibi 65 °C’nin altında kaynama noktasına sahip bazı organik
bileşiklerle yapılan çalışmalarda AX Sınıfında olan bazı özel filtreler gerekmektedir.
Bu kimyasallara maruz kalan filtrelerin ömürleri çok kısa olduğundan seçim prosesi
dikkatli yapılmalıdır.64
64
Occupational Safety and Health Service, s. 27.
65
Occupational Safety and Health Service, s. 29.
35
olmasıdır. Bu yüzden ortam şartları iyi analiz edilerek cihaz başında bekleyecek
teknik nezaretçi her zaman bulunmalıdır. Bu solunum cihazlarının kullanımında
aşağıdaki önlemeleri izlemek sağlık ve güvenlik şartlarını da olumlu hale
getirecektir. Buna göre;66
Bütün temiz hava hortum girişleri, havanın sürekli olarak giriş yaptığından
emin olabilmek için devamlı denetim altında tutulmalıdır.
Basınçlı tüpler aracılığıyla iletilen havaya özellikle motorlu taşıtlardan
kaynaklanabilecek egzoz ve duman benzeri zehirli gazların karışmasını
önleyecek şekilde cihazların konumlandırması yapılmalıdır.
Cihaz çalıştığı sürece yağ vb. maddelerin ayrışması sonucu karbon monoksit
ve diğer bazı zararlı maddelerin ortaya çıkma ihtimaline karşılık
kompresörlerin aşırı ısınmasına izin verilmemelidir.
Hava hatları kullanılmadan önce muhtemel durgun su birikintileri sistem
dışına taşınmalıdır.
Hava kaynağının özellikle üretim proseslerinde kullanıldığı durumlarda
zehirli gazlardan kaçınmak için özel bir özen gösterilmelidir.
Solunum cihazlarının basınçlı hava ile iletildiği durumlarda bir basınç
regülatörü de kullanılmalıdır.
66
Occupational Safety and Health Service, s. 32.
67
Occupational Safety and Health Service, s. 33.
36
3.5 Personelin Bilgilendirilmesi, Talimatlar ve Eğitim
Kapalı alanlarda çalışacak işçiler ve bu konuda görev alacak olan diğer görevliler
yapacakları çalışmalarla ilgili ne gibi tehlikelerin yaşanabileceğine dair yeterli bilgi
ve birikime sahip olmalıdırlar. Kapalı alanlara giriş esnasında kullanılan izin
sisteminin içeriği ve güvenlikleri için yürütülen kontrol önlemlerinin neler olduğu da
ayrıca bilinmesi gerekenler arasındadır.68
68
Safe Work Australia, s. 28.
69
Institution of Chemical Engineers, s. 48, 49.
70
Work Safe BC, Confined Space Entry Program, s. 12.
37
Eğiticiler de temel öğretme teknikleri ile aşağıda hususlar konusunda yeterli bilgi
sahibi olmalıdır:
Son olarak ise eğitimin kimlere verileceği önemlidir. Önceki sayfada belirtilenleri
yerine getirebilmesi için verilecek olan eğitimler şu kişileri kapsamalıdır:
38
kullanılabilmesi için uygun bir şekilde işçiye bağlanması ve dışarıda bekleyen
nezaretçinin de kritik bir durumda sadece yaşam hattını kullanarak etkilenen işçiyi
tek başına kapalı alanın dışında güvenli bir bölgeye çekebilir halde olması
gerekmektedir.71
71
Institution of Chemical Engineers, s. 71, 72.
72
Safe Work Australia, s. 29.
39
Bunun dışında ne olursa olsun nezaretçi personel asla kapalı alana girmemelidir.
Kapalı alan içerisinde öldürücü tehlikenin devam ettiği varsayılarak, alana yalnızca
uygun donanımı olan eğitimli kurtarma personelinin girmesine izin verilmelidir.73
Yapılan çalışmalarda amaçlanan her zaman sıfır kazadır. Ancak çevresel koşullar ve
insan faktörü nedeniyle kazalar meydana gelebilmektedir. Kazalar olsa dahi iyi
planlanmış bir acil durum senaryosu ve ekibi ile sonucun daha kötü olması genellikle
engellenebilir. Kapalı alanlarda da yapılacak sistemli ve etkin acil durum planlarının
yanında yeterli eğitim ile kaza sonrasında bile işçilerin yeniden hayata döndürülme
olasılığı oldukça yüksektir.
73
Institution of Chemical Engineers, s. 75, 76.
74
Institution of Chemical Engineers, s. 75.
40
4. SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME
Kuyu, mahzen, dehliz vb. gibi kapalı alanlarda yapılan çalışmalarda riskleri ortadan
kaldırabilmek için iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının sistemli ve koordine bir
şekilde yürütülmesi zorunludur. Daha önce yaşanmış olan kaza istatistiklerine
bakılarak benzer durumlarla karşılaşmamak adına etkin risk değerlendirmeleri ile
kazaların büyük bir çoğunluğu önlenebilmektedir. Kapalı alanlarda yapılacak
çalışmalarda muhtemel tehlikeleri öngörmek adına işe başlamadan önceki aşama
diğer çalışma şekillerine göre daha büyük önem arz etmektedir.
Hazırlanan bu çalışmanın ilk bölümünde kapalı alan tanımına giren yerler analiz
edilerek buraların fiziksel özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Yine bu bölümde
taşıdığı özellikler açısında kapalı alan olarak geçen yerlerde hangi tür tehlike ve
risklerin bulunabileceği geniş şekilde açıklanmıştır. Tespit edilmiş olan bu tehlikeler
atmosfer kaynaklı, fiziksel durum kaynaklı ve muhtemel diğer tehlikeler olmak üzere
ayrı ayrı sınıflandırılıp ayrıntılı şekilde incelenmiştir.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise ilk bölümde tespit edilen tehlike ve risklerin
önlenebilmesi için Avrupa, Amerika ve Avustralya Standartları temel alınarak ne tür
faaliyetlerin yürütülmesi gerektiği şekiller ve tablolar yardımıyla irdelenmiştir.
Örnek uygulamaların yanında kapalı alanlara giriş ve çıkışlarda izlenmesi gereken
prosedürün aşamaları ve bu noktada görev alacak olan her bir personelin ayrı ayrı
görev tanımlarına değinilerek işin hazırlık aşamasından başlamak suretiyle,
çalışmanın devamı ve bitimine kadar geçen sürede izlenmesi gereken faaliyetler
analiz edilerek sistemli bir şekilde anlatılmıştır.
41
KAYNAKLAR
10. İzmir Demir Çelik San. A.Ş., Kapalı Alanda Çalışanların Korunması II,
İSG Bülten No: 16, 2011.
42
14. Occupational Safety and Health Administration, (Çevrimiçi),
http://www.dli.mn.gov/osha/PDF/pels.pdf, 10.01.2013.
22. Safe Work Australia, Confined Spaces Code of Preactice, Australia, 2011.
23. Ted Pettit, Herb Linn, A Guide to Safety in Confined Spaces, Washington:
U.S. Government Printing Office, 1987.
25. U.S. National Institute for Occupational Safety and Health, Worker Deaths
in Confined Spaces, Publication No. 94-103, 1994.
27. Work Safe BC, Confined Space Entry Program, Canada, 2007.
43
29. 3M Sanayi ve Ticaret A.Ş., Çevrimiçi, http://www.solutions.3m.com.tr,
24.02.2013.
44