You are on page 1of 5

NEM HAKKINDA

Bilindiği üzere çevremizdeki hava, çoğunluğu nitrojen ve oksijen, düşük oranlarda diğer gazlar ve su
buharından oluşan bir gaz karışımıdır. Su buharı havadaki nemin sebebidir, çevre, konforumuz ve gıda
maddelerinin iyi korunabilmesi için çok önemlidir.

Su buharı, suyun gaz haline geçmiş şeklidir. Renksiz, kokusuz, tatsız ve görünmezdir. Atmosferdeki diğer
gazlardan farklı olarak çok değişik miktarlarda bulunabilirler. Miktarı basınç,sıcaklık ve çevre koşullarına bağlı
olarak değişkenlik gösterir. Gün içinde çöllerde, sıcaklık 50°C gibi çok yüksek, relatif nem oranı ise 15-20%
gibi çok düşük değerlerde ölçülebilir. Diğer taraftan, tropikal ormanlarda yüksek sıcaklıklar (40°C) görülürken
nemde çok yüksek değerlere (80-90%) ulaşmaktadır. Hava, su buharını insanlardan, hayvanlardan ve
bitkilerden emerek bu konuda oldukça açgözlü davranır: çevrede ne kadar çok su varsa o kadar çok nem
olacaktır. Yinede hava, su buharını sınırsız ölçülerde ememez. Gerçekte, hava içindeki su buharının miktarı
doyma noktası denilen sınırı aşarsa, hava tarafından daha fazla su buharı emilemez. Bu durumda hava, içinde
bulunan su buharını, buharın su haline geçmesi olarak bilinen yoğuşma olayıyla atmaya çalışır.

Bu olaya örnek olarak, gök yüzündeki bulutlar, tencereden çıkan duman, camın buharlaşması,soğuk günlerde
insanların ağzından çıkan nefes verilebilir. Tüm diğer koşullar sabit olmak şartıyla,sıcaklık ne kadar yüksekse
havanın buhar tutma kapasitesi o kadar fazladır. 0°C' de, atmosfer basıncında 1 kg. hava 3,8 g. buhar
tutarken, 30°C' de aynı miktar hava 27,4 g. buhar tutabilmektedir. Arada 7,2 katlık bir fark vardır.

Nem, higrometre adı verilen özel aletlerle veya daha teknik olan pisikometreler ile su buharının hava içindeki
oranının belirlenmesi ile ölçülür. Alette 100% değeri okunduğunda havanın doymuş olduğu anlaşılmaktadır.

Havanın değişik sıcaklık ve nem değerlerinde durumunu belirleyebilmek için tüm ısı mühendislerinin iyi bildiği
pisikometrik diyagram veya Mollier diyagramı adı verilen diyagram kullanılır.

Genellikle, kiler, yer altı veya bodrum gibi mekanlarda nem oranı daha yüksektir. Örneğin,yazın dış sıcaklık
28°C ve nem oranı 70% ise, bir kilerin sıcaklığı 22°C olabilir. Bu durumda nem oranı 100% olacak ve havanın
su buharına doymasından kaynaklanan yoğuşma olayı oluşacaktır.Isıtılan odalarda ise bu olayın tam tersi
gerçekleşir. Örneğin yağmurlu bir kış gününde dış hava sıcaklığı 2°C ve nem oranı 90% olabilir. Aynı anda
ısıtılmakta olan bir dairede sıcaklık 20°C, nem oranı ise 28% olacaktır.

Nem oranının diğer koşullardan bağımsız olarak aşırı değerlere çıkabildiği mahallerde mevcuttur. Bunlara
örnek olarak, spor aktivitelerinin yapıldığı salonlar, duşlar, yüzme havuzları, kuaförler,restoranlar, mutfaklar,
dans salonları, ütü odaları ve çamaşırhaneler gösterilebilir.

Nem hakkında kısaca billgilendikten sonra nemin şimdide neden sağlığımız için önem teşkil ettiğine bakalım.

Vücudumuz düzgün çalışabilmesi için iç sıcaklığı mümkün olduğunca sabit tutulması gereken narin bir
makinadır.Yapılan tıbbi araştırmalar sıcaklık artışının vücudun işleyişinde çeşitli değişikliklere sebep olduğunu
ortaya koymuştur. Vücut aşırı miktarda ısı atacağı zaman terleme olayı gerçekleşir. Vücudun kaybettiği ısı,
deri yüzeyinde çevre havasıyla karşılaşır ve hava buharlaşmak ister. Bu sırada terleme olayıyla deri yüzeyi
nemlenir.
Buharlaşma olayı büyük miktarda ısı gerektirir ve bu ısı deriden dolayısıyla vücudun içinden çekilir. Böylece
vücut olması gereken sıcaklığa çekilmiş olur. Eğer havanın nemi terleme sırasında ani buharlaşmayı temin
edecek kadar düşük ise serinleme olayı olur. Aksi takdirde ter deri üzerinde kalır ve vücuttaki sıcaklık artışı
havanın sıkıcı olduğu günlerdekine benzeyen bir yorgunluk hissi uyandırır. Aşırı terleme mineral ve tuz
kaybına sebep olduğundan istenmeyen bir durumdur.

Düşük nem de zararlıdır şöyleki; aşırı buharlaşma burun ve bronşlardaki mukoz tanakada tahribata sebep
olur.Son zamanlardaki çalışmalar, oturarak iş yapan ve hafif kıyafetler giyen bir kişi için konfor şartlarının
23...25 °C, bağıl nemin ise 40...60% değerinde olması gerektiğini göstermektedir.

Çoğu malzeme de nem konusunda hassastır. Aşırı nem sebebiyle metaller oksitlenir, deri, tekstil ürünleri ,
kürk manto, iplik küflenir, belli gıda ürünleri, mobilya, duvar boyası zarar görür, küf sebebiyle mahaller
sağlıksız bir hal alır.

Diğer taraftan, nem eksikliği de problem yaratabilir. Örneğin, tekstil endüstrisinde, hava çok kuru ise
dokumacılıkta kullanılan iplikler kırılgan hale gelir, bu da makinaların doğru hızda çalışmasını engeller. Ayrıca,
meyve sebze depolanan soğuk hava depolarında nem miktarı az ise ürünler ağırlık kaybeder ve çürür. Düşük
nem miktarı, bazı endüstriyel proseslerde, metal parçaların birbirine değmesiyle oluşan ''şok'' olarak
adlandırılan elektrik kontaklarına sebep olur.

Yüksek nemin gerektiği diğer bir uygulama mantar ve çiçek yetiştirilen seralardır. Bu noktada nem kontrolünün
sadece insan sağlığı açısından değil, teknolojik ihtiyaçlardan dolayıda gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Havanın
nem miktarını kontrol için yapılan çalışmalar sonucu çeşitli cihazlar geliştirilmiştir. Bunlar; nem üreten
''nemlendiriciler'', nemi azaltan ''nem alıcılar'' ve nemlendirici ile nem alıcı cihazların istenen koşulları
sağlayabilmesi için kontrol sağlayan ''nem ayarlayıcıları''dır.

Nemlendiriciler iki ana katagoriye ayrılabilir:


. Adyabatik nemlendiriciler
. Buharlı nemlendiriciler

Nem alıcılar da iki ana kategoriye ayrılabilir:


. Soğutma çevrimli nem alıcılar
. Absorpsiyonlu nem alıcılar
CUOGHI SOĞUK BUHARLI NEMLENDİRİCİLERİN SAĞLADIĞI ETKİLİ SERİNLEME VE NEMLENDİRME

TEKSTİL SANAYİİNDE:
. Elyaf süspansiyonunun bir yerden bir yere taşınmasını sağlayarak esneklik kazandırır.
. Hataları önleyerek ürün kalitesini yükseltir.
. İplik ayrışımını ve kontrolünü kolaylaştırır ve yine statik elektrikten doğan makine süratinin %5-10 arasındaki
azalmasını engeller.
. Elyaf kopmalarını en aza indirgediğinden havada uçuşan elyaf, hav ve tozlar da en aza indirgenmiş olup,
mevcut olanlarıda bastırarak yere çökeltir. Aynı zamanda, elyaf kopmalarından doğan gereksiz ve haksız kilo
kaybını önler.

. Havadaki ısı enerjisini emerek ısıyı düşürdüğü için daha uygun bir çalışma ortamı sağladığı gibi iğne, platin,
tefe, tarak ve kücü gibi parçaların aşınıp kırılmaları da en aza indirger.

TEKSTİL SANAYİNDE TAVSİYE EDİLEN ORTAM BAĞIL NEM DEĞERLERİ

Açma / Ayıklama Pamuk / Yün %60-65


Açma / Ayıklama Sentetik %50-55
Tarak Pamuk / Sentetik %60-65
Tarak Yün %70-75
Çekme Pamuk / Yün / Sentetik %55-60
Büküm / Sarım Pamuk / Yün / Sentetik %50-65
Çözgü Pamuk / Yün / Sentetik %55-60
Örme / Dokuma Pamuk / Yün / Sentetik %80-85
Örme / Dokuma Pamuk / Yün / Sentetik %80-85
Sentetik %65-70

TAVUKÇULUKTA:
Tavukçulukta çevre faktörlerinin uygun bir şekilde organize edilmesi hedeflenen tavuk ağırlıklarına en kısa
zamanda ve en az maliyetle ulaşımını sağlar. Bu çevre faktörlerinin en önemlisi de ortamın hava şartlarıdır.

Günümüzün modern tavukçuluk anlayışında su ve yem kadar önemli olan ortam havası şartlandırması en çok
değişkene sahip olan faktördür ve üretim kapasitesini direkt olarak etkiler. Hava şartlandırmasının değişkenleri
de, sıcaklık ve havanın kalitesi olarak 2 ana bölüme ayrılır.
Hava kalitesi, tazelenen havanın miktarı, içerdiği amonyak,diğer gazlar ve çeşitli partiküller adını verdiğimiz
tozlar, virüsler, bakteriler, parazitler, küf ve mantarların miktarı ile ölçülür. Havanın kalitesi, tavukların tükettiği
su ve yem miktarının ne kadarını vücut ağırlığına, yani et miktarına dönüştüğü ile direkt olarak bağlantılıdır.

Ortamın ısısı tavuğun kendisi için gereken en uygun vücut iç ısı dengesini kolaylıkla sağlayabilmesine
yardımcı olacak şekilde olmalıdır. 24 saatlik bir zaman diliminde dahi, bu ısı derecesinden küçük sapmalar, bir
tavuk çiftliğinde kilolarca et ve kalitede belirli bir düşmeye sebep olabilir. Olumsuz şartların, tavuğun 7-8
haftalık ömrünce sürdüğünü ve çiftlikteki tavuk adedini hesaba katarsak ortaya çıkan kaybın ne kadar ciddi
olduğu rahatlıkla görülebilir.
En uygun ortam sıcaklığında 1 derecelik fark ve hava kalitesinden ayrılan sapmalar, bir günde bir tavuğun
büyüme hızını ortalam 4.5 gr yavaşlatır. Bu da 20,000 tavukluk bir çiftlikte sadece 1 ayda ortalama 2700 kg et
kaybı demektir.
Denge sıcaklığından sapmalarda tavuk kanatlarını sürekli açarak serinlemeye çalışır ve yemle aldığı enerjiyi
kiloya çevirmek yerine bu yönde ziyan eder. Denge ısısından soğuğa doğru olan sapmalarda ise tavuk,yemle
aldığı enerjiyi sadece kendi iç ısısını korumak için harcar.
. Hava kalitesi horozlarda sperm sayısını, dolayısıyla üretkenliği direkt olarak etkiler.
. Hava kalitesi aynı zamanda yumurta büyüklüğünü, adedini, kabuk kalitesini ve gerçek yumurtlama
kapasitesini, dolayısıyla da bu faktörlere bağlı olarak üretimin maliyetini etkiler.
. Kümes içinde farklılık gösterebilecek hava ortamları, ürünlerde de farklılıklara yol açar. Bu yüzden dolayı
hava kalitesini tüm kümese homojen olarak yayabilmek önemlidir.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan ''ıslak ped '' lerin arkasına konulan büyük pervaneler vasıtasıyla ortamı
serinleten sisteme alternatif olarak geliştirilmiştir. CUOGHİ ped sistemine ait aşağıda listelenen
dezavantajların hiçbirini taşımaz.

. Mevcut düzenler pahalı,harcadığı enerji yüksek,sürekli bakım ve ped değişimi gerektirir.


. Pedlerin direkt olarak güneş ışığından korunması bile onların zamanla bakteriler, mantarlar ve küfler
tarafından tıkanmasını engellemez, sadece geciktirir. Bu sebeplerden dolayı da yatırım esnasında yapılan
teoriye dayanan mühendislik hesapları pratikta her zaman sapmalar gösterir.

. Zamanla pedler üzerine yerleşen mikroplar tavukların üzerine gönderilir ve tavukların sağlığını olumsuz
yönde etkiler.
. Pedlere taşınan su değiştirilip yenilense bile pedler de değiştirilmediği sürece oluşabilecek sorunlar ve verimi
düşüren faktörler engellenemez.

SERACILIKTA:
Seracılıkta aşırı sıcakların sebep olduğu aşağıdaki problemlerin çözümüdür.

. Bitkilerin fotosentez kabiliyetini azaltır,büyümeyi önler ve bitkilerde deformasyona sebep olur.


. Bitki dokusunu sertleştiri,tadını acı bir hale dönüştürür.
. Bitkilerin beslenmesini engeller.
. Bitkilerin metebolizmasını bozar ve kurumasına sebep olur.
. Çiçeklerin renk ve kalitesi bozduğu gibi büyümelerini engeller.

KAĞITÇILIKTA VE MATBAA SANAYİİNDE:

. Liflerin homojen bir şekilde dağılmasını, şişmewsini ve saçaklanmasını sağlar.


. Lif süspansiyonunun bir yerden bir yere taşınmasını sağlayarak kağıda esnaklik kazandırır.
. Hidrojen bağları oluşturarak kağıda belirli bir sağlamlık verir.
. Kağıdın elektrostatiğini azaltarak kontrolünü kolaylaştırır.
. Kağıdın basılmasında, emdirlmesinde ve kuşe ile kaplanmasında kolaylık sağlar.
. Kağıt ayrışımını kolaylaştırır.
. Kağıt standart koşullarda depolanmamışsa, baskı veya diğer işlemler aşamasında,
bulunması gerektiği optimum (en uygun) nem ve ısı derecesinde dinlendirilmek suretiyle
şartlandırılmalıdır.
. Şartlandırılmanın uygun olarak yapılmadığı matbaalarda, kağıt, selüloz liflerinin ortam şartlarına paralel
olarak genişlemesinden ve küçülmesinden dolayı ayar yapmak neredeyse imkansız hale gelebilir. Bir rulo
kağıtta bu değişim, kalınlık ve genişlikte orjinalinden santimetrelerce farklılık gösterebilir. Bu da çok renkli
baskılarda renklerin yerli yerine oturmamasına yol açar.

. Kağıdın nem alma nem kaybetme hızı,lif harmanı,tutuklama ve dolgu maddeleri tipi ve miktarı ve kuşe
miktarına bağlı olarak farklı kağıtlarda değişiklik gösterir. Ayrıca kağıdın nem alma eğilimi genelde nem
kaybetme eğiliminden 2 kat daha hızlıdır. Buna bağlı olarak aşırı nemlendirmeler kağıtta meydana gelen iç
gerilimlerin serbest kalmasına yol açar.

. Aşırı kuruluk, kağıtta kırılganlığa, statik elektrik yüklenmesine ve özellikle kuşelerde çatlamalara yol açar.

. Aşırı nem ihtivası, baskı mürekkebinin kurumasında güçlüklere yol açar.


. Ortamın kağıt ve matbaa sektörü için en uygun şartlarda stabilizasyonu,üretimimizi hızlandırır,makinelerin
durma sürelerini ve doygun kağıdın aşırı miktarlarda mürekkep tüketimini azaltır.

AHŞAP VE MOBİLYA SANAYİİNDE:

. Nem faktörü ahşap ve mobilya sanayiinde çatlam,çarpılma,ayrılma ve oynama gibi yaygın problemlerin
aşılmasında önemli rol oynar. Bu gibi problemler,satılmayan malın maliyeti dışında, harcanan enerji ve
işgücüne de sebep olur.
. Ahşap uygun koşullarda ''nem dengesi''ni yakaladığı takdirde sabitlenir ve edabında oynama olmaz.
. Kuruyan ahşap gerçek anlamda merkeze doğru değil kenara doğru küçülür (çeker). Nemi bulduğu
ortamlarda da büyüyerek çatlamalar oluşturur.
. Ahşabın çeşidine ve kullanım alanına bağlı olarak nemi emme oranı %5 ile %9 arasında olmalıdır. Bu da
ancak sağlıklı bir nem ortamı ile sağlanabilir.
. Kuru ve sıcak hava ahşabın nemini emip aldığı zaman, ahşap susuz bir hale gelir ve tüm cila,boya ve
kimyasalları olması gerektiğinden daha fazla emer.Bu da sonuçta sönük bir görünüm veya parlak görünümü
elde edebilmek için aşırı bir kaplama ya da cila tüketimine sebep olur.
. Aşırı kuru ahşap tutkallamaya da kolay cevap veremez hale gelir. Tutkallama aşamasında tavsiye edilen
hava nem oranı %60 tır.

You might also like