You are on page 1of 28
WALTER BENJAMIN OKUMAK - | Yrd. Dog. Dr. Meral Gzbek Mimar Sinan Universitesi Fen ve Edebiyat Fakiltesi Ozet Bu aligmanin konusu, Walter Benjamin‘in 1935'ten sonra Paris'te yazdiga ve Pasajlar Yapit'yla baglantilt olarak yayinlanouy metinlerdir. Galigma, "XIX. Yiizyilin Baskenti Paris” basta olmak iizere Benjamin'in bu metinlerini, ardindaki bilgibilimsel ve yéntembilimsel baglami goz6niinde tutarak okumay: amachyor. Cink, ilkin, Benjamin‘in anlatisinda bilgi ve yéntem Kuramu ile tarihsel, siyasal ve kiiltirel diigtince, et ve kemik gibi igige gecmigtir. Boylece Benjamin‘in ne dedi lediklerini_ anlamak icin yéntemini anlamak Gnemlidir. Bu énem, ikinci olarak, ir kuramundan bugiin Tiirkiye'de kiiltiirel cahgmalar yapmada yararlanabilmek ageindan da gecerlidir. Caligma bdylece gu sorularla nihayetleniyor: Tiirkiye'de, diyelim ki 1990'lann kiltiirel diinyasin. anlamak ve incelemek istersek, hangi temel gérdngiileri segmeliyiz? Hangi temel fikirlerin toparlayraligt altinda, hangi gériingiileri nasil ktimelest goringiilerin segimi, islenmesi ve kurgulanmasinda, hangi benzer gesmis dénemi eszamanh okuruz? Neden? Reading Walter Benjamin - 1 Abstract This study is about the texts, that begin with "Paris, The Capital of Nineteenth Century" Walter Benjamin wrote in Paris after 1935, which stemmed from his almost life-long project Das Passagen-Werk. The aim of the study is to try to understand these texts by considering the epistemological and methodological dimensions to them. Because, first, Benjamin's historical, Political and cultural thought and the way he expresses them is so thoroughly determined by his epistemology and methodology that in order to understand what he is saying it is necessary to concieve how he says it. This necessity is also relevant if we are to learn from his thought to do cultural studies. Thereby this study ends with the below questions: if we want to understand and do esearch on the cultural world in Turkey, say of the 1990's, which basic phenomena would we choose to do it and under which ideas would we group these phenemona as constellations? And, in editing and processing this body of phenomena, which past period in Turkey would we choose to correspond to the 1990's? Why? 70 « Ankara Universitesi SBF Dergisi 0 55-2 Walter Benjamin Okumak - I "Giizel olan eski seylerden defil, kétii olan yeni geylerden yola qkin" B. Brecht. I Bu calismanin konusu, Walter Benjamin'in 1935'ten sonra Paris'te siirgiindeyken yazdigi ve Pasajlar Yapiti'yla baglantl olarak yaymlanmig metinlerdir.! Caligmarin amaci, "XIX. Yiizyilin Baskenti Paris” basta olmak iizere Benjamin'in bu metinlerini, ardindaki bilgibilimsel ve yéntembilimsel baglami gdzéniinde tutarak okumay1 denemektir. Calgmanm birinci kasminda Benjamin'in felsefi ve bilgikuramsal diigtincesinin cercevesi Gizilecek; ikinci kasimda ise, bu cerceve dahilinde, Pasajlar Yapit'ndan kaynaklanmig metinlerin igerigi okunacaktir. Ciinkii, Benjamin‘in anlatisinda bilgi ve yontem kuramu ile tarihsel, siyasal ve kiiltiirel diigiince, bicim ve 6z olarak et ve kemik gibi icice gecmigtir, Béylece Benjamin‘in ne dedigini, sdylediklerini anlamak icin yontemini anlamak énemlidir. Bu 6nem, ayrica, Benjamin‘in kiiltiir kuramindan bugiin Tiirkiye'de kiiltiirel calismalar yapmada yararlanabilmek aqisindan da gecerlidir. Ote yandan Benjamin'in diisiince biitiiniinii anlamak kolay degildir; Giinkii cok degisik ve celiskili diigiinsel kaynaklardan beslenmistir. Felsefi diisiincesi esas olarak, Yahudi mistisizmi kaynakl bir kurtulug felsefesi ile tarihsel ve diyalektik materyalizmin alagimindan olugur. Lowy'nin aktardigina gore, bizzat Benjamin kendi diigiincesinden-iki yiizii ama tek bir bag olan mitoloji kahramani gibi- Janus yiizlii diye bahsetmistir (LOWY, 1999: 216). Bu 1 Pasajlar'dan kaynaklanarak yazilan tim bu metinler, Ahmet Cemal'in cevirdigi Pasajlar'da (1992) icerilmektedir. Bu galigmada bu metinlerin yer aldigi kaynaklar icin bkz. (BENJAMIN, 1992a; 1992b; 1993a; 1992c; 1992d). Meral Gizhek e Waller Benjamin Okumat - 1071 diigiinsel alagim, Sorelci ve Bakuninci anarsist siyasal diisiince, Alman yagam felsefesi ve gériingiibilim gelenegi, Freudcu ve Bergsoncu bellek diisiincesi, Fransiz sembolist siiri, Alman romantik ve barok edebiyat, dedektif dykileri, dadaci ve gercekiistiicti (avangard) sanat pratigi, Brechtci epik tiyatro ve erken Sovyet sinemasinin etki ve esinlerini de icerir.2 Ancak belki de Benjamin'i 20. yiizyl Marxist gelenegi icersindeki en énemli kiiltiir kuramalarindan biri- bazilarina gére en dzgiin olaru- yapan dzellik, kendisinin bu farkli kaynaklari diigiinsel ve dilsel bir rezonansa ulastrabilmig olmasinda yatar3 Ondaki diisiinsel alagim, derin bir diisiinme, kapsamh bir araghrma ve essiz bir yazma tarziyla birarada gider. Benjamin‘in yagamu ve yapitlan arasindaki kosutluk da, onu 6zgiin lalan Onemli bir 6zelliktir. Onun melankolisi ve intihan, Angela McRobbie'nin de dedigi gibi, eserlerinin kenarmda verilecek "yagaméykiisel bir not" degildir (McROBBIE, 1998: 176). Etrafina Oriilen trajik halenin yagantis1 ve icinde yagadigi calkanui dénemle yakindan iligkisi bulunur. 1892'de dogan ve 1940'da zamansiz dlen Benjamin, iki diinya savasi arasi1 dénemde yazmistr. Ancak eserlerinin cok azi_ yagarken yayinlanuz; ve diisiincesi'nin yayilmasi esas 1950'lerden sonradir. Benjamin’in yurdu, tecriibesinin ézii “dehget"4 olan Nazi Almanyasidir. 1933'de Alman vatandaglgmdan atilarak Fransa'ya stirgiin giden 2 Benjamin‘in diistinsel kaynaklani (ve yapitlannin kronolojik anlatimin: da igeren dzgiin bir caligma) igin bkz. (DEMIRALP, 1999; LUNN, 1995: 216-242; JAMESON, 1997: 67-77; EAGELTON, 1998; LOWY, 1999; 192-217; GURBILEK, 1993; ARENDT, 1979; OSKAY, 1982b). Benjamin‘in Tiirkce'ye cevrilen yazilan ve tzerine yazilanlar igin bkz. Girbilek'in derlemesinde "Tiirkcede Benjamin”: 185-187. 3. 1960'larda Almanya‘da baglamak tizere Benjamin tizerine yapilan tartigmalarda, bazilan onun dinsel metafizifini, bazilan da komiinist materyalizmini éne gikararak, diger yiiziinii ihmal etmistir. Ya da diigiincesinin bu iki boyutu arasindaki iligkinin uzlagmaz Oldugunu digiinenler cikmustr. Léwy ise, Benjamin‘in siyaset felsefesinde, gerck Mesiyanizmin gerekse anargizmin ayru neo-romantik kéklerden cikip geldigini; Yahudi Mesiyanizmi ile Marxizmin/komiinizmin bilegiminin anargizm dolayimuyla kuruldugu- nu; onun diigiincesinde Gtopya, anarsizm, mesiyanizm ve devrimin, simyasal olarak birlestigini; ve ayrica dinsel diigiincenin ‘manevi bir yalaz’ olusturdugunu One siizerken, oldukca ikna edicidir (LOWY, 1999: 215-216, 193-194, 199, 202). Léwy, Benjamin‘in diigtinsel alasim: icin "simyacihk", ve diigtincesindeki metafizik ve materyalist boyutlarimn karigim icin “birlegik kaplar sistemi" benzetmelerini kullanur (LOWY, 1999: 198, 225, 229). Benjamin'de dinsel diigiince ile tarihsel materyalizm arasindaki iliskinin mahiyeti konusunda, bkz. BENJAMIN, 1992d; ézellikle de, "Tarih Kavrama Uzerine" 1, Tez (3). Bu tez ile Benjamin‘in tarihsel olugum alam ve Mesih‘in alam arasindaki iliski konusunda yazdiga "Dinsel/Siyasal Fragman” hakkinda, bkz. (DEMIRALP, 1999: 186-191; LOWY, 1999: 200). Adorno'ya gire "tecriibenin dati (Inbegrif), dehgettir. Nesnenin dzneyi, uzerinde bir iz bile birakmadan imha etme tehditinden kaynaklanan bir dehget: Kim ki gerceklige bulagir ve onunla uzlagir, o mahvolacakhr... Yagam canh degildir, gerceklik icinde tecribe varol (@)maz". Michael Rutschky eraciigiyla aktaran (HANSEN, 1993: 189). Berjamin, bu dehget tecriibesini, karsiti yagam izlerini toplayip kurgulayarak karsilamaya caligacaktu. = 72. « Ankara Universitesi SBF Dergisi 55-2 Benjamin, “Avrupa'da savunulmasi gereken mevziler var" diyerek, son ana kadar kitay1 terketmez. Savag patlak verince 1939'da Nevers'de dért ay caligma kampina alimir; 1940 yazinda Gestapo evini basar, yazilarini gétiiriir ve artik Fransa'da da Alman miiltecilerine yer kalmamistr. 1940 Eyliliinde, Amerika'daki Frankfurt Okulu tiyeleri Adommo ve Horkheimer'in yanina gitmek ign Fransa-lspanya simurindaki Port-Bou'ya vardiginda, simmrin kapanmig oldugunu goriir ve 25 Eyliil akgam morfin haplan icerek intihar eder.> Benjamin'in diisiincesinin belirlendigi genclik yillannda gen¢ Yahudi aydin kugagi icin yerlesik burjuva diizeni ve kurumlarina (kendilerini diizenin dogal bir parcasi sayarak kandiran varlikli aileleri, iiniversite ve yerlesiklegmig edebiyat cevresi dahil, tiimiine)® Isyan etmenin iki bicgimi bulunmaktadir: Siyonizm ve Komiinizm. Arendt'in dedigi gibi Benjamin olagandig bir 6zgiinliikle bu iki yolu da, varolan kogullarin elestirisini. mimkin kilan ‘olumsuzlayici’ yOnlerine dayanarak kendisine acik tutar (ARENDT, 1979: 34). Benjamin‘in diisiincesinin parametrelerini olugturan Yahudi mistisizmi kaynakh kurtulug felsefesiyle tarihsel materyalizmin kendine 6zgii alagimi, onun dénemin biiyiik olaylarina verdigi diisiinsel yaruti da belirler. Birinci diinya savas aqga cikartig1 barbarlik, getirdigi yikim ve ruhsal parcalanmayla; ve savag itkisiyle palazlanan teknolojinin insanlga mutluluk degil de felaket getirecegini géstermesiyle,” Bat uygarhg ve ilerleme fikrine karg. biytik bir hayal karikhgi yaratmishr. Buna mukabil 1917 devriminin yarathg: tecriibe miithig bir yeniden baslangic beklentisidir. Benjamin‘in diisiincesinde de yikam ve yeniden baglama aym anda vardir. Onda tarihin yikintilari arasindan yeniden 5 Benjamin toplama kampindan, aralarmda Bataille'nin de bulundugu Sosyoloji Koleji yelerinin cabastyla serbest kali. Intihar: konusunda gercege yakin iki rivayet bulunmaktadir: Sinir kapanmamugtir ama géreviiler riigvet istemiglerdir; ya da sirur Kapanmustir, ama kendisinin intihar etmesinin ardindan yetkililer simin acarak digerlerinin gecmesine izin verirler. Sabahleyin midesinin yikanmasina izin vermedigi ise, 1992'de Port-Bou'daki mezarina dikilen arut vesilesiyle yapilan konferans éncesi arastirmalarda dinlenen tamiklar tarafindan yanhslanmigtr. Benjamin‘in intihari ve yasamunda bu fikrin yeri konusunda bkz.( JAY, 1989: 285-286; DEMIRALP, 1997: 210-220). Benjamin‘in Universite ile iligkileri ve Yahudi sorunu konusundaki tutumu ve Almen yahudi ailelerinde babalar ve ogullar hakkinda bkz.( OSKAY, 1982b: 23-31; ARENDT, 1979: 29-37; GURBILEK, 1993: 9). Benjamin 1. Diinya Savaginin ve sonuglarnin tecriibe olanagim parcalanmastyla ilgili 1936'da gdyle yazar: “Sadece dig diinya degil moral diinya gériisiimiiz de bir gece icinde hayal edemeyeceimiz kadar degigmistir. Diinya savastyla birlikte 0 zamandan beri hig duraksamayan bir stireg kendini géstermeye baglamigtt. Deneyim hicbir zaman stratejik savagin taktik savag, iktisadi deneyimin enflasyon, bedensel deneyimin mekanik savas, moral deneyimin iktidarda bulunanlar tarafindan boga cikarildigi bu dénemdeki kadar reddedilmemigti. Okula ath tamvayla giden bir kugak, gimdi kendini bulutlardan bagka herseyin deBistigi bir gékytiziiniin alunda buluverdi ve kiiciik, narin insan bedeni, bu bulutlarin altinda yikici sellerin ve giddetli patlamalarin ortasinda kaldi" (Aktaran LUNN, 1995: 27). fs Meral Gzhek e Walter Benjamin Okumak-1e 73 baglamaya iligkin devrimci bir mutluluk vaadinin, gecmisin kefaretini ddeyerek ézgiirlesme inancinun, derin bir yeri bulunur. Onun diisiincesinde, gecmis kusaklari da ézgiirlestiren bir devrimci kurtulugtan, unutulmug ve gézden diigmtig olan seylerin ve ezilen sinuflarin dfke ve umutlariyla beslenen gecmisin ozgiirlestirici anlarmm belleginin tasidizi devrimei glicten bahsedilir. Benjamin'‘in konformist olmayan kigiligi ve diigiincesi onu kendisine qaligmak igin zaman verecek ve ihtiyac: olan diizenli geliri saglayabilecek Universite kurumunun disina itmistir (Alman Barok Dramasi lizerine yazdigi docentlik tezi 1925'te reddedilir).8 Gecimini gazetelere seyahat yazilan, edebiyat ve kiiltir elestirileri yazarak, zar zor saglar. Kurumlarla gerilimli iligkisi, diigtinsel atmosferini paylagtigi ve 1932'den itibaren iliskiye girdigi Frankfurt Okulu'yla da siirer. Walter Benjamin'in 6zellikle Adorno'yla hem arkadashk hem de diigiinsel yakinhg1 olmasina ragmen aralarindaki diigiinsel farklar, yazilanmun Frankfurt Okulu'nun Sosyal Arastirmalar Dergisi'nde yaymlanmasini sik sik problemi bir hale getirir. 1929'lardan sonra Benjamin'in arkadaslari Scholem, Adorno ve Brecht'le iliskileri®, birbirini dislayan giiclerin ‘gerilim alaninda’ siirer. Benjamin'in Yahudi mistisizmiyle bag kurmasinda etkili olan Scholem, Benjamin‘in Janus yizleri konusunda, "bu yizlerden biri bana 6teki Brecht'e .déniiktii" der (Aktaran DEMIRALP, 1999: 130). Adorno Benjamin'in hem mistik dinsel diigiincesi hem de pratik siyasetle iligkisi baglaminda, Scholem ve Brecht'in Benjamin iizerindeki etkisine karg: cikar.10 Benjamin'in kendisi de, cogu kez Grtiik bicimde Scholem’e karsi Marxizmi, Adomo'ya kargi siyaseti", Brecht’e kargi da metafizik ile Baudelaire ve Kafka'y1 gkarmistir. Béylece Benjamin 1938 yiinda kendisini "bir timsahin demir desteklerle agik tuttugu ceneleri arasinda duran bir adam" olarak betimlemistir (LUNN, 1995: 240). Ekonomik giivensizlik; Nazilerin giiclenmesi ve kacak 8 Benjaminin Alman Barok Dramast (Trauespiel) tizerine bkz. (JAMESON, 1997: 73-77). 9 Benjamin Scholem'le ilk kez 1915'de; Bloch'la 1918'de; Adorno'yla. 1923'te; kendisini Brecht'le de tamigtiran Ajia Lacis'le 1924'de; Brecht'le ise 1927'de tanisir, 10 Bu gerilimli durum, Benjaminin Sosyal Arastirmalar Dergisinde yayinlanmasi igin gonderdigi yazilar iizerine Adorno'nun elestirileri ve Benjamin‘in yarutinda acikca gorlillir. Mektuplagma icin bkz. )ADORNO, 1985: 155-197; BENJAMIN, 1985: 193-215). Benjamin‘in yakin dostlanyla arkadaghk ve diigiinsel yakinhk iligkisi icin bkz. (LUNN, 1995; 290-305; ARENDT; 1979; GURBILEK, 1993; JAY, 1989: 290-308). TI Benjamini 1. Diinya Savasi Sncesinde, tupks genc Bloch ve Lukacs'in geneliginde oldugu Bibi, dtopyact Yahudi Mesihciliginden etkilenmig bir radikal olarak gériiriiz. lk savag suasinda, dadaci arkadaslan ve Bloch'la birlikte savag kargiti harekette yer alir, Bu Sgrencilik yillarinda ‘Ozgiir Ogrenciler Demegi'nin aktif tiyesidir. bkz, (DEMIRALP, 1999: 58-€8). 1917 Bolgevik devrimi ve ardindan Alman konsey hareketinin gidigatim, takip etmig; ve savasin sonunun gelmesinde 1917 devriminin Snemli bir itici gig oldugunu tespit etmisir. Siyasal sol diigiinceye yénelimi dnce anarsizmle baslamis (Sorel, Bakunin); 1924'ten sonra ise, Marxist literatiire yonelig geklinde olmustur. bkz. (LUNN, 1995: 222, 227, 238; LOWY, 1999: 192-195, 202-204, 291-229), TA o Ankara Universitesi SBF Dergisi » 55-2 yasam; ufukta gériilen savas!? ve en nihayette 1939'da imzalanan Hitler-Stalin pak, Benjamin‘in son yillannin felaket konjonktiirtinii belirler. “Hayat, sonsuz bir ertelenmis umut" icinde gecmistir (Scholem'den aktaran LUNN, 1995: 226). Benjamin, bir melankoliktir. "Melankolik adamin ézge isi tefekkiirdtir, der". Melankolik kisi, insan yagamunin giindelik basit ihtiyaclar seviyesine indirgenmesine ve yabancilagmaya tefekkiirle kargi koyar. “Derin diigiince giiciiniin bedeli ve koguludur, melankoli.. tutunamayanlarm, iktidan ele geciremeyenlerin, yeniklerin alin yazisi"dir. (Aktaran DEMIRALP, 1999: 41, 46). Benjamin yasamla iliskisini ve elestirel diisiincesindeki yagam, 6zellikle nesneler iistiine tefekkiir ederek kurar. Kendi hayatinm yikintilan icinde ilerlerken bir dedektif gibi tecriibe izlerinin pesine diiger; aynen benimsedigi tarih felsefesinde ve diyalektik diisiince yénteminde oldugu gibi, kurtulug icin kefaretinin 6denmesi gereken "pariltii” tecriibe ve diig parcalarmu, cocukluk anilanmu, arketipik nesneleri toplar. Hem kitaplardan hem giindelik yagamdan topladigi alintlan, fragmanlar halinde yazar.!3 Bu fragmanlarda, imajlarm diigsel yanlarindaki ve tarihin derinliklerdeki inci ve mercan parcalarim, gelenegin konformizminden kesip alarak yiizeye cikarir (ARENDT, 1979: 42);14 ve onlan gercekiistiiciilerin montaj anlayigina akraba bir gekilde kurgulayarak dile getirir; yeniden can verir. Berlin'den cok yuvasi saydigi Paris sokaklarinda (flandr Baudelaire gibi) tefekkiir ederek dolagirken de yaptigi, gdzden diigmiis ve eskimig kentsel nesnelerin imgesinde gecmig ve yarinin diigsel ve iitopik anlarinin izlerini siirmektir. Benjamin bir toplayicidir (tecriibe anlan, el yazmalan1, mektuplar, kitaplar, eski baski resimler, alinular, ayrintilar, olgular, esyalar toplar).'5 Bu anlamiyla toplayianin tutkusu devrimcinin tutkusuna benzer: kisi de bugiinden daha iyi, bagka diinyalarda yagamayi ve nesnelerin yararlink (kullanim ya da degisim degeri) agindan kurtulmasmi arzular (ARENDT, 1979: 42). Melankolik kiginin "agir efkarl gériiniimii alunda giiclii 12 Benjamin'in Ernst Junger'in savagi estetize eden "Savag ve Savagct" derlemesi iizerine Benjamin'in yazdigi "Alman Fasizminin Kuramlart’ igin bkz. (BENJAMIN, 1982; OSKAY'in 1982 derlemesinde cevirdigi HILLACH: 55-102; DEMIRALP, 1999: 205-209). 13. Benjamin'in fragmanlardan bir bicim olarak ‘deneme’ konusundaki diigiincesi igin bkz. (GURBILEK, 1993: 23-34). Benjamin'in denemeleri arasinda, Dostoyevsky (1917), Karl Krauss (1931), Franz Kafka (1934) ve Eduard Fuchs (1937) tizerine yazdiklan da bulunmaktadar. 14 "Denizin dibindeki incinin su yiiziine gikarilmasi icin istiridyenin kabugu yeni diisiincelerin olugturdugu yeni yorumlamanm giddetiyle agihi.” Arendten aktaran (OSKAY, 1982b: 45). 15 Benjamin‘in almti ve kitap toplama tutkusu konusunda bkz. (OSKAY, 1982b: 32-46). Benjamin'in kendi cocukluguyla ilgili anilarm topladigi Berlin’de Gecen Cocukluk'un yanisira sonradan bulunmug ve Scholem tarafindan diizenlenip 1970 yilinda basilmig “Berlin Giincesi” adli ézyagamsal caligmasi bulunmaktadir. bkz. (DEMIRALP, 1999: 71-76, 91-92; GURBILEK, 1993: 9, 16). Meral tzhek o Waller Benjamin Ocumak- |e 75 bir dirim erk(es)i bulunur” (DEMIRALP, 1999: 46). Jameson, Benjamin'in yapitlarim belirleyen cabanin, tarihsel durumun Parcalamakla tehdit ettigi ruhsal ve yasanti biitiinliigiine ulasmak oldugunu soyler, Biitiinliiklii yagam ya da birlik fikri, pek cok diigiiniirde bulunur. Pek cok cagdas filozof, "hasara ugramig varolustan’, isboliimti ve uzmanlagmanin neden oldugu ruhsal bozulmadan ve modern yagamun cok yénlii yabancilagmasindan soz eder. Ancak Jameson‘a gore Benjamin'i digerlerinden ayirdeden ézellik, ondaki bu céziimlemelerin soyut kalmamasi, entellektiiel olarak kendisini sakatlanmig bir bugiine teslim etmemesinden kaynaklanur: “Benjamin, kendi yesamimm da kurtarmak istemesi yéniinden bu diisiiniirler arasinda tektir: Yalnizca tagidiklari diyalektik anlak, hatta dile getirdikleri siirsel duyarlik bakimindan degil, ama hergeyden 6nce belki de, aklinn Ozyagamsal bil niin, soyut olarak, nesnel kisveler icinde dile gelen fikirlerin geklinde simgesel bir doyum bulmasi bakimmdan da egsiz olan yazilarindaki o garip Gekicilik buradan gelmektedir’. Jameson'a gore, "Benjamin'in denemelerinde dile gelen melankoli-6zel bunalimlar, ugrasta hayal kankhklan, digta kalanin hiiznii, politik ya da tarihsel bir karabasan karsismda duyulan keder- gecmiste, dinsel diisiincede oldugu gibi, akin kendisini uzun uzun seyredecegi, yalnizca estetik de olsa bir anhik rahathk bulabilecegi uygun bir nesne, bir simge arar. Bulur da onu”: Otuz Yil Savaslari Almanya'sinda ; ve 19. yiizyilin baskenti Paris'te (JAMESON, 1997: 68, 67). Ancak Benjamin‘in gecmise verdigi Gnem, sadece yasaméykiisel bir nik arayiginin degil, ayn zamanda tarihsel diizeyde bir biitiinliik (ve baglantilandirma) arayisinin trii ir. 16 Pasajlar Yapitr'ndaki amag tarihe bakig acisinda, politikaya, tarih kargisinda 6ncelik kazandirmaktir. Buna gore, gecmise karigan tarih, temellerini giincel olanda, tehlike altindaki "simdi"de bulacaktir. Benjamin tarihin, ‘ilerleme’ ideolojisinin egemenligi?” altinda olan bitenlerin siralandig1, homojen ve ici bog zaman anlayiginin degil; yogunlashrilmis ‘bir simdiki zamanla dolu' zamanin-Mesiyanik zamanun- olusturdugu bir kurgunun konusu oldugunu séyler. Tarihselci gecmig anlayiginin yerine gecirilen politik gecmis anlayisi, montaj ilkesini tarihe sokarak onu alintlar. "Bunu qkig noktasi 16 Benjamin‘in tarih felsefesiyle ilgili olarak bkz, (BENJAMIN, 1992d; OSKAY, 1982c: 129-164; EAGLETON, 1998: 344; TIEDEMANN, 1992: 7.29; DEMIRALP, 1909. 100, 166-169, 18-188; LUNN, 1995: 263-285; LOWY, 1999: 207-211, 218.231), 17 Benjamin‘in Pasajlar Yapitr'ndaki amac, 19. ytizyildan beri egemen olan ‘ilerleme’ ideolojisine Kars. tarihe bakig agismda "Kopemikei bir dantim noktast" saglamaktir”, Pizéisel ve ici bos zaman anlayisi ve hic son bulmayan bir teknolojk ilerlen> inarema karg,, tarih nosyonunu politiklegtirmeyi amaglar. Gerek idealist tarih kurgulan gerekse de Pozitivis tarih anlayisinda, ‘arit, daha baslangicindan itibaren zamansi2, aci dole, yang yanlant adina ne varsa, tiimiiyle birlikte” unutulmusluga terkedilmistir (TIEDEMANN, 1992: 27), 76 © Ankara Universitesi SBF Dergisi e 55-2 yapan tarihci, olaylar dizisini bir tespih gibi parmaklarinin arasindan kaydirmaktan vazgecer" (BENJAMIN, 1992d: 43). Simdinin felaket ve konjonktiiriinii okumak, ancak bu tehlike anmdan alinan enerjiyle, gecmisin enkazi!8 alundaki gézden cikarilmis ve eskitilmis bicim ve yagantilar1 koparip, alintlamakla miimkiindiir. (Zaten, gecmisteki o an da, ancak bugiiniin tehlikesi altrnda ve bugiiniin algilama olanaklariyla bilinebilir kihnmustr). Bu da gecmisteki benzer bir tehlike ve yenilgi arum ve verilen miicadeleleri hatirlamaya dayamur: “Acilin ey Mezarlar!" (BENJAMIN, 1993c: 159). Bu nedenle bellek sorunu, sadece bilgikuramsal degil, ayrm zamanda devrimci bir sorundur.!? Gecmigsteki bu an, sadece bugiinkii tehlikenin anlagilmas1 icin kaynak niteligi tagimakla kalmaz; bu anu, "gecmise atlayan bir kaplan gibi" (BENJAMIN, 1992d: 41) yildinm huziyla hatirlayip yeniden kurmak, gecmisin yilantilani icinde dibe cdkmiig titopik boyutu kurtarmak ve gelecege yoneltmek anlamum tasir. Siyasal diizlemde ise "aynt atlayis, tarihin gokkubbesi altnda, Marx'in devrim olarak anladigi diyalektik hamledir" (BENJAMIN, 192d: 41)?° Politik gecmig bilgisi, bugiin egemen simiflarin araci olmak tehlikesine maruz 18 "Tarih Kavrami Uzerine", IX.. Tez:"Klee'nin Angelus Novus adh bir resmi vardir. Bir melek betimlenmigtir bu resimde; melegin gériiniigii sanki bakiglanni dikmig oldugu bir seyden uzaklagmak ister gididir. Gézleri, az: ve kanatlan agilmughr. Tarihin melegi de béyle giziikmelidir. Yiiziinii gecmise cevirmistir. Bizim bir olaylar zinciri gordigiimiz noktada, o tek bir felaket gériir, yikintilari birbiri distiine yigup, onun ayaklan dibine firlatan bir felaket. Melek, bik bir olasiikla orada kalmak, Skileri diriltmek, parcalanmus olam yeniden biraraya getirmek ister. Ama cennetten esen bir firbna kanatlanina dolanmugtir ve bu firtina dylesine giicltiidiir ki, melek artik kanatlarim kapayamaz. Furtina onu siirekli olarak siruni dénmiig oldugu gelecege dogru siirikler; Sniindeki yikinti yigim ise gége dogru yiikselmektedir. Bizim ilerleme diye adlandirdigimiz, iste bu firtinadir” (BENJAMIN, 1992d: 37). "Benjamin'e gore, Tarih Melegi'ni giigsiiz birakan geyi tamamlayabilecek olan sadece Mesih'tir: Yaralari sarar, liileri diriltir ve paramparca olan herseyi birlestirir’. Benjamin, Mesiyanik yeni cennetin Kurulugunun siyasal kargihgi konusunda "Tarih Kavrami Uzerine” Tezlerin hazurhk notlarinda géyle der: "“Siufsyz toplum Kavramina sahici Mesiyanik gériiniimiinii iade etmek ve bunu tam da proleteryarun devrimei siyaseti yararina yapmak gerekir”. Ciinkii ancak bu mesiyanik anlamin hesabi katilmastyla, ilerlemeci ideolojinin tuzaklarindan kacinmak miimktin olacaknr (LOWY, 1999: 228). 19 "Tarih Kavrami Uzerine” V. Tez'den: "Gecmisi tarihsel olarak dile getirmek, o gecmisi ‘gergekte nasil olduysa dyle’ bilmek defildir.. bir tehlike aninda_parlayiverdigi Konumuyla bir amyi ele gecirmek demektir. Tarihsel maddecilik igin Snemli olan, gecmige iliskin bir gSriintiiyii, tehlike aninda tarihsel dzneye ansizin géziiktiigii bicimiyle Korumaktir, Tehlike hem gelenegin varhgina, hem de o gelenegin seslendiklerine yoneliktir. Ikisi icin de aymi teblike, yani kendini egemen sinflann bir araci kilma tehlikesi vardir. Her cagda yapilmasi gereken, gelenegi, onu altetmek iizere olan konformizmin elinden bir kez daha kurlarmak icin caba harcamaktr...” (BENJAMIN, 1992d: 35). 20 "Marx devrimlerin diinya tarihinin lokomotifieri oldugunu sdyledi. Ama belki de onlar baska bir geydir. Devrimler, bu trende seyahat eden insanhgin imdat frenini cekme eylemidir” (Aktaran LOWY, 1999: 27). Meral izbek » Walter Benjamin Okumak- 1077 kalmislarin, gecmisin tiim ezilen stmflariyla 6zdesleserek gelistirdigi bilgidir: "Tarihsel bilginin éznesi, kavga eden, ezilen simifin kendisidir... Ezilenlerin gelenegi, bize, icinde yagadigimuz ‘olaganiistii hal'in gercekte kural oldugunu ogretir. Yapmamuz gereken bu duruma uygun diisecek bir tarih kavramina wlagmaktir" (BENJAMIN, 1992d: 39, 37). Benjamin, kiiltiir elestirisinin politik eylemle bagin1, bu tir bir montajci tarihsel bilgi tretimiyle kurabilecegini séyler. _ Dolayisiyla Benjamin'in gecmisle iliskisi, bir geriye gitme arzusu; gecmig nostaljisi degildir. "Gecmigteki umut’, tarihsel bilgi ve devrimei eylemin, "nceki kusaklarin simdiki zaman icin besledikleri umutlarin kurtarilmasiyla" bugiin igin "umut kivilcminin kériiklenmesi” arzusuna dayarur (LUNN, 1995: 284-286, 282)". Béylece Benjamin, Pasajlar Yapit'nda uzak gecmiste kalmig sayilan ve simdinin kaynagi olan 19. yuzyil "giincellestirir" ve bu eszamanhlik (virlegik-konumlar) sayesinde, 19. yiizyilin “yasamindan ve goriiniiste ikincil nitelikteki yitirilmig bicimlerinden... bugiiniin yagamim, bugiiniin bicimlerini” okumaya caligir. 1940 yilinda géyle yazar: “kugagimuzin deneyimi: kapitalizmin dogal bir Gliimle dlmeyecegidir” (Aktaran TIEDEMANN, 1992: 28). Aynen Paris Komiinii sirasinda hapiste olan Louis Blanqui'nin yazdigi tarih fantazmagorisi- _ nin imledigi gibi (BENJAMIN, 1992a: 93), yenilgi, kapitalizm altinda tarihin _qilenler agisindan hep ayrihginin, ilerlemenin bir mitos oldugunun gostergesidir.2? Karamsarhgin bu Grgiitlenmis halinin kendisi,23 diyalektik bir déniisle, ilerleme mitosundan uyanmak ve hep aym olanin digma 41 "1940'da gizli gecmigin dtopyaci umudunun gasp edilmekten (Naziler tarafindan), zayif diigmiig sosyalist direnisi giiclendirecek sekilde kurtanilmas: sorunu, acil bir mesele haline geldi. Benjamin'e gdre (Marx'n aksine), gecmig kugaklarn cektikleri acilar asla ‘telafi' edilemeyecek olsa da ‘son kolelestirilmig sinifin ‘Sg alma’ eylemine, ézgtirlegmig torunlardan cok kélelestirilmis eski insanlarin hatirasi rehberlik etmelidir” (LUNN, 1995: 285). "Tarih Kavramu Uzerine’, III. Tez'den: "... bizden énceki her kusaga oldugu gibi, bize de zayif bir Mesih gticti verilmistir ve bu giig Uzerinde gecmigin de hakki vardir. Bu, bedeli ucuz édenebilecek bir hak degildir. Tarihsel maddeci, bunu bilir" (BENJAMIN, 192d: 34), 2% “Benjamin, modern ilerleme kiiltiinii reddederek, tarih vizyonunun merkezine felaket kavramum koyar. Tezler icin tuttugu hazirhk notlarinin birinde, ‘felaket ilerlemedir, ilerleme felakettir. Felaket, tarihin siirekliligidir', gézleminde bulunur. Bylece, ilerleme ile felaket arasindaki éziimlenme her geyden dnce tarihsel_ bir anlam tagir: Ezilenlerin bakig acisindan gecmis, bitimsiz. bir felaketli yenilgiler dizisinden baska sey defildir. Spartakiis, Thomas Miinzer, Haziran 1848, Paris Komiinii, 1919 Alan Spartakist ayaklanmasi (bunlar Benjamin‘in yazilarinda sik sik gériilen 6mneKlerdir): ‘bu diigman galip gelmeye devam otmoktedir' (VI. Tez). Ancak bu denklem oldukga cagdag bir anlam da tasir: Ciinkii 'zamam geldigi halde, diigmanin zaferi heniiz durmamustir’ (VI. Tez): Cumburiyetgi Ispanya'nin yenilgisi, Molotov-Ribbentrop Pakt, Avrupa'da Nazi istilalars (LOWY, 1999: 23-294), % Benjamin, Fransiz komiinist muhalif Pierre Naville'den aldi bir formiille, “kotUmserligin Srgiitlenmesi” icin cagr yapar ve gdyle der "simrsiz giiven ancak 1G. Farben'de ve Luftwaffe'nin bangct gelisiminde” bulunur (LOWY, 1999: 221-222). Benjamin, Neville ve kétiligiin Srgiitlenmesinden "Gercekiistiiciiliik” makalesinde de bahseder. bkz. (BENJAMIN, 1993c: 166-167) 78 « Ankara Universitesi SBF Dergisi 55-2 sicramak”4 ye 6zgiirlegmek idn itid gi (umut kividamini) olusturur. "Nerlemenin asil yuvasi, zamanin akiginin siirekliliginde degil, ama bu akigin kesintilerindedir" (Aktaran TIEDEMANN, 1992: 32). II Pasajlar Yapit1, Benjamin'in 1927 yilnda Paris'te yazmaya baslayip hayatnin sonuna dek iizerinde caligip _bitiremedigi biiyiik _projesi, basyapitdir?> Rolf Tiedemann Pasajlar icin, "eger bitirilseydi 19. yazyila ait materyalist bir tarih felsefesi niteliginde olacakt" der. Caligmanin tlimii ilk kez Tiedemann tarafindan derlenenerek 1982 yilinda iki cilt olarak Almanya’da yayinlamir. Benjamin‘in yapit ign hazirhk caligmalari niteliginde olan bitin notlanm, alntilarin ve yorumlarint kapsayan bu yayin, biniicyiizellidért sayfadir. Benjamin‘in 1930'lu yillardan sonra yazdigi metinlerin cogu da bu hazirhk caligmalarmdan kaynaklanmishr. Tiedemann'n dedigine gére bu metinler Pasajlar‘a giris olusturan ya da bu yapittan gelistirilmis yazilar geklinde ele alinmalidir. Bu metinlerden ilki olan, "XIX. Yuizyilin Bagkenti Paris", 1935 yilmda yazilmisur ve Benjamin'in Pasajlar'da ele almayi diigiindiigii konularm (tema katalogunun) bir taslagim ya da 6zetini icerir. "Teknigin Olanaklartyla Yeniden Uretilebildigi Cagda sanat Yapit", 1935 ve 1936 yillarinda yazilmistir ve 20. yiizyilda sanat yapitim ve estetik, teknoloji ve politika iliskisini konu alir. Pasajlar caligmasina dogrudan dahil olmayan bu caligma icin Benjamin, 19. yiizyila iligkin "kendi tarihsel tasarminin simdiki zamania kesigecegi noktay1 tam olarak vermeyi” amacladigim sGyler. 1937-1939 yillarinda yazilan “Charles Baudelaire: Kapitalizmin Yiikselig Caginda Bir Lirik air" ise, aslinda Pasajlar'in bir "minyatiir modeli"dir. Benjamin‘in Pasajlar'dan ayirarak 6nceden yayinlamay diigiindiigii bu bityiik caligma, “Baudelaire'de ikinci Imparatorluk Dénemi Paris'i ve "Baudelaire'de Bazi Motifler” adli fragmanlardan olugur. 1940 24 Lawy'e gére Benjamin’in diigiincesinde amac ve arac ayrilmaz. bicimde birlestirilir: “tarihsel siireKlilikte (ilerleme) devrimei bir kesinti olmadan hicbir sinifsz toplum ve amag (suufsw, toplum); biittin mesiyanik patlaytcihg iginde bir kopma noktasi olarak anlagilmazsa proleteryanin hic bir devrimei eylemi olamaz... ona gére devrim olmadan kefaret de olmaz ve mesiyanik-kefaretci bir tarih anlayis1 olmadan gercekten radikal higbir devrimci praksis de olamaz” (LOWY, 1999: 17). 25 "Biiyiik insam, bitmig eserlerden cok, calismalarimun émiirleri boyunca izini taglyan fragmanlar belirler. giinki ancak daha zayif, daha dagimik olan kimse bir seyi bitirmekten layas kabul etmez bir seving duyar, hayat kendisine yeniden bajpiglanmigcasina, Dahiye her gesit kesinti, ister kaderin ajar darbeleri, ister masum bir uyku, atdlyesinin durmak bilmeyen caligmast icinde kendiliginden gelir. Ve bu atélyenin koruyucu smurlarim ¢izer fragmaninda. “Deha caligkanhktur’ (BENJAMIN, 1999: 14). Son ciimleleri Nurdan Giirbilek sdyle cevirmig: "Ve bunlardan fragmanlarla tilsimh bir cember érer. ‘Deha zahmettir™ (BENJAMIN, 1993: 52). Meral Bzbek o Waller Benjamin Okumak- 1° 79) yihnda yazdigi "Tarih Kavrami Uzerine” tezler ise, genel olarak bilgi kuramsal dugtincelerini igerir ve boylece Pasajlar'n yéntemini anlamak icin énemlidir. Benjaminiin kendine saklamayi diigiinerek yaymlamay1 éngérmedigi bu tezler, dlimiiniin ardindan yayinlanmighr ve bugiin, yapita girig notlan say:lmaktadir (TIEDEMANN, 1992: 9-11; CEMAL; 1992: 237-241) 26 Tiedemann, Pasajlar Yapiti'run yapisint anlatmak gin “ingaat" benzetmesini kullanir. (Bu benzetme ashnda, Benjamin'in tim metinlerinin yapist icin de gecerlidir).2” Yukarida adi gecen ve 1935-1939 arasinda yazilmis olan metinler, binanm kaba plarum verirler. Bu ézet metinlerdeki (ya da minyatiir modellerdeki) béliimler, yapinin katlarmi olusturur. Yapimin temel sukurunun yaninda, yapiyi 6rebilmek icin toplanmug malzemeler, yani ‘alintilar’, bir yigin halinde durur. Bu alinular toplulugu, Benjamin'in 6nem_ verdigi diisiiniirlerin sézlerinden Gte, 19. yiizyila ait cok cegitli temel olgu, nesne ve goriingiilerin anlatsindan olusmustur. Yapi malzemelerini baglayacak harg ise, Benjamin‘in kendi kuramsal diisiinceleri ve yorumlan olarak hazirlanmistr. Ozdeyigler ya da aforizmalar biciminde yazilmis bu diisiinceler, fragmanlar halinde ifade edilmistir. Dolayisiyla Benjamin'in amaa, kuram ve yorumu yapinin harci ya da montaj manbfi olarak gériinmez kilarken, somut malzeme ve alintilar: agirhkh olarak éne qkarmakur, Benjamin 19. ylizyilin kiiltiirel diinyasinin incelenmesindeki yéntembilimsel sorununu gdyle ézetler: "Daha yiksek diizeyde bir somutlugu, Marxist yéntemin gerceklestirilmesiyle birlestirmek, hangi yolla miimkiin olabilir? Bu yolun ilk agamasi, kurgu ilkesini tarihe dahil etmek olacaktur. Bagka deyisle, biiyiik yapilar, cok somut bicimlerde tretilmig kiiciiciik yap1 6gelerinden olusturulacaktr. Tek tek Ogelerin ¢6ziimlenmesiyle, olayin biitiniiniin kristali ortaya cikarilacaktir" (TIEDEMANN, 1992: 11). Kil kirk yaran bir Kelam ustasi gibi caligan Benjamin Pasajlar projesi icin 1934-1940 yallari arasinda sckizyiizelli kadar kaynak taramughr. Oldiigiinde listesinde heniiz taranmamis dértyiiz kaynak kalir. Bu caligma notlan cok sayida 26 Bu metinlerin Turkce cevirileri, 1. dipnotta belirtilmisti. "Tarih Kavrami Uzerine"nin, ilk kez Oskay'da (1982b) olmak tizere dejigik metinlerde farkli cevirileri bulunmaktadir. blz. (CEMAL, 1992; GURBILEK, 1993; DEMIRALP, 1999). Benjamin’in yayinlanmayi amaglamadigi "Tarih Kavrami Uzerine” adh tezleri ilk kez élimiinden sonra, 1942'de Los Angeles'ta; Frankfurt Okulu'nun Toplumsal Arastirmalar Dergisi'nde (Zeitschrift fir Sozialforschung) Los Angeles'ta, Walter Benjamin‘in anust icin derginin kapanmasinin ardindan 6zel olarak qikartilan sayida yayinlanmushr bkz. (CEMAL, 1992: 237-238). Demiralp, "Charles Baudelaire: Kapitalizmin Yiikselig Caganda Bir Lirik Sair” in "Merkez Park" adh bir tigiineii béliimii (fragmamu) daha oldugunu séyler (DEMIRALP, 1999: 104). 27 Kurgulama ya da montaj olarak’ ingaat (construction) Benjamin‘in énemli, yéntemsel kavramudir. Kendisinin bu kavrami kullanmasina bir érnek olarak bkz. BENJAMIN, 1985: 202). Aynica, "Basamaklara Dikkat: lyi bir nesir tizerinde galigmanin tig agamast vardir: Yazinin bestelendigi bir miiziksel, yapildig bir mimari ve sonunda, driildigii bir dokusal agama” (BENJAMIN, 1999: 31). ‘GU e Ankara Universitesi SBF Dergisi e 55-2 anahtar kavram (Paris, moda, sikinu, Haussman gibi..) altrnda numaralanarak dosyalanmishr ve yapitta altyiizii askin alint: bulunur’S Alm mantigi sadece kaynaklar icin gecerli degildir. Ashnda caligma “19. yiizyil Paris'iinden alinilar biciminde somut imgeler saglayan bir sézliik" olarak tarumlanabilir. Bu s6zliik, "modernligin kaynaklarim aydinlatmayi amaclar’ (BUCK-MORSS, 1983: 212). TI Benjamin, 1935'te yazdigi ve Pasajlar'n 6zeti mahiyetinde olan "XIX. Yiizyilin Bagkenti Paris"de bizi modern yagam tarzi ve tecriibenin ilk kez tiim boyutlariyla belirginlestigi bir zaman ve mekana geri gétiiriir. Makalenin s6ziinii ettigi dénem, 19. yiizyihn ilk yaris; mekan, Paris'tir, Bu, kapitalist endiistrilegme ve kentlegme siireclerinin hizla yasandigy; Fransiz devriminin ardindan gelen Restorasyon-Monarsi dénemlerinin, III. Napolyon'un despotiz- minin hiikmettigi; ve Paris proleteryasinin 1830'larla baslayan baskaldirismin 1848 devrimleri ve Paris Komiinii'yle taclandigi dénemdir. Metin, kronolojik bir mantikla degil montaj mantgiyla ve Mesih¢i bir zaman anlayisiyla yazilmistr; ama d6nemin similar bellidir: Paris'te ilk pasajlarm yapildigi 1822-1937 yillariyla baglar ve Baron Haussman‘in kapitalizmin geligen gereklerine uygun bir kent inga etmek icin gelencksel Paris kentini yiktigi 1850-1860'h yillan kapsayarak Paris Komiiniiyle biter. Béylece aslinda dénem, Paris pasajlarinin yiikselisinden cékiisiine kadarki zamami icerir (yikilan ya da eskiyen pasajlarin yerini artuk Haussman'n biiyiik magazalan ve bulvarlan almistir). Doénemin baslangici ayni zamanda gair Charles Baudelaire'nin dogum yilindan bir sonraki yildir ve sonlandigi yillar biiyiik Paris yangmimi ve 1867'de Baudelaire'nin 6liimiinii ve devrimci komplocu sosyalist gelenegin 6nderi Blanqui'nin (1805-1881) Komiin sirasindaki tutukluluk halini icerir. Benjamin, 19. yiizyil Paris'inde kapitalizmin yiikselig agirun cok cesitli gériingiilerini, diger metinlerin yanusira esas olarak, “Baudelaire'nin siirine derinden derine bir yorumlama ile niifus etme ve ardindaki gerceklige erigebilme" yoluyla okumustur (BENJAMIN, 1985: 205). Béylece, "... dénemden belli bir yagamu, bir yagam boyunca olusturulmus yapitlarin tiimti arasindan belli bir yapiti koparip almig olur. YOntemin iiriinii, yapit icersinde biitiin bir yagam boyunca yaratilanlarin, bunlar icersinde belli bir cagin ve cag icgersinde de tarihin tiim akiguun korunmasidir" (BENJAMIN, 1992d: 42; krg. DEMIRALP, 1999: 103.). 28 “Sosenin dziindeki giic, insan iizerinde gittifi zaman bagka, ucakla yiikseginden uctugu zaman baskadir. Keza bir metnin giici de, okurken bagka, kopya éderken bagka olur... sadece kopya edilen metindir, onunla ugraganm ruhunu ortaya qkaracak komutu verebilen... " (BENJAMIN, 1999: 17). Meral iizhek « Waller Benjamin Okumak- Ie 81 "XIX. Yiizyilin Bagkenti Paris" metninin (ve Pasajlar'n) ana konusu, 19, fizyilin ilk yarisinda sanatlarin yazgisidir. Bu yazgi kapitalist endiistrilesme lerinin sanat ve teknik iliskisinde yarattigi k6klii degisikligin tiriniidiir, Sila okudugu ‘meta fetisizmi’ kavram: bulunur29 Benjamin Marx'in meta lsizmi kavramini yalnizca olgusal baglaminda kullanmaz; kavramt benzersiz bigimde yorumlayarak, ilerde goriilecegi gibi, meta biciminin kendisinden levrimei bir estetik’ akanir, Dénemin toplumsal tarih anlatisinin kategorileri, ici giicler ve uretim iliskileri arasindaki_ kapitalist celigki ve siruf in, Pasajlar m'nin minyatiir modeli olan "Charles Baudelaire: Kapitalizmin Yiikselig ginda Bir Lirik Sair'deki toplumsal tarih anlatisinmn kaynagini olugturdugu belirgindir. Ancak Benjamin Marxist sanat kurameilarmin kiltiiri ekonomik gelismenin bir yansimasi olarak agiklamalarina karg. cikar. Marx'in “istyapimin lojilerinin, iliskileri yanhg ve carpik yansithklari" diisiincesine su soruyu tKler: “Eger altyapi belli Olgtide diisiince ve deneyim malzemesi acisindan tyaply) belirliyorsa, ama bu belirleme yalruzca bir yansitmadan ibaret deilse, ezaman... nasil karakterize edilebilir?", Benjamin'in belirlenme sorununa iligkin Soruya verdigi yanit sudur: Ustyapi, altyapmin dile gelis_bicimidir; alatimidir. Freud’'un diis Auramindaki fizyoloji ve diig anlatmi arasindaki be - toplumda egemen olan sullar iistyapida dile gelir; tpki uyuyan birinin dislerinin iceriginde, agin dolu bir midenin, nedensel baginti bakimindan diisti Ekonominin kiiltiirdeki bu anlatmi kendisini somut goriingiilerde ortaya koyar. Varliklarini, 19, yizyilda iretici giiclerin gelisimi ve meta iiretimine borclu olan tiim endiistriyel iiriinler, yapuar, reklamlar, teknik buluslar, sanatsal Yaratilar ya da yagam, algilama ve eylem bicimleri, somut goriingiiler olarak, izyonomik bicimde ele alinir ve adlandirilir. Marshall Bermanci bir bicimde ylersek®, Benjamin'in yéntemi, Kapitalizmin yiikselig cagindaki_modern- 29 Lum‘dan dgrendigimizo gre Benjamin, Marxin ik felsefi eserlerini ve tarihsel, siyasal Yazilarim, 1925-1928 arast esas olmak iizere bu dénemle biriies okumaya baslamishir. Tiedemann, Benjamin‘in 1930'da Kapital‘in bellt bakis acilarin incelemesi gerektigini distindiigiind yazar. 1935de, yani "XIX. Yazyalin Bagkenti Paris"i yazdigh yal, Kapital'in gy Citinel cildini ‘Karigtirmaktadir’ (TIEDEMANN. 1992 21.22). % Burada, Marshall Berman'in 'modernleyme, 'modernlik’ ve 'modernizm’ kavramlarim ‘anumlama tarzi kastedilmektedir. bkz. (BERMAN, 1994: 11-43), 82 « Ankara Universitesi SBF Deigisi e 55-2 legmenin maddi siiregleriyle birlikte ortaya cikan diigiince ve tecriibe malzemesini, ayni siireclerin tiriinii olan, onlan temsil eden ya da dile getiren duragan bicimler (nesneler/imgeler diinyasi) iginden okumaya dayamur. Tiedemann'a gére Benjamin Marxist kurami genisletme girisiminde, biitiinti detaydan yola cikarak degifre ettigi gibi, tekil olanda geneli sergiler. Cis noktasi, somut olandir; gériinebilir olan alandir. Oyleyse qikis noktasi, Paris kentinin kiiltirel diinyasinm fizyonomisidir. Pasajlar Yapits, “temelde en erken endiistri urunlerinin, en erken endiistri yapilarinin ve aymi zamanda ilk biiyiik maazalarimun, reKlamlarin vb. anlatm karakteriyle ilgilenmektedir". Ekonomi- nin kiiltiirdeki anlaumint géstermek, "ekonomik bir siireci, pasajlarm (ve bu Glciide de 19. yiizyilin) biitiin yagam gériingiilerinin kaynaklandigi somut bir ilkgGriingii niteligiyle kavramaktr" (Aktaran TIEDEMANN, 1992: 25-26).31 Benjamin, béylece 19. yiizyilda Paris'te kapitalizmin yiikseldigi dénemi okumak icin dénemin kiiltiirel fizyonomisine “imzasini atan" somut kentsel goriingileri alintlar ve adlandinr. Bu temel gériingiiler, baglantilandiklart faillerle birlikte, metni olusturan alt béliimlere bashiklarnt verir: Fourier ya da Pasajlar; Darguerre ya da Panoramalar; Grandville ya da Diinya fuarlan; Louis-Philippe ya da Icmekan; Baudleaire ya da Paris caddeleri; Haussman ya da Barikatlar; ve- Blanqui'nin kozmolojik bir fantazmagorisi araciligiyla- Sonug. Irili ufaldi heterojen gériingitlere kaynakhk eden ckonomik, toplumsal ve politik sireclere iliskin temel Kategori ve yorumlar (fikirler), onlarin bir takimyildiz (constellation) geklinde: kiimelendirilmesini saglar. Ornegin, meta iiretimi altinda yaratma bicimleri ve teknolojinin icice gecmig olmasi, mimari yapulardan miihendis tasarilanna, reKlamlardan gazetetelere dek kendini gésterir. Benjamin “XIX. Ylizyilin Bagkenti Paris"de, sanat ve teknik ilerleme arasindaki iliskinin ortaya cikardigi bir gériingii toplulugunu gdyle Ozetler: "Uretici guclerin geligmesi... yaratma bicimlerinin sanattan bagimsizlagmasina yol agh. Bunun ilk adimt mimarhk alaninda, miihendisin tasarrmlama eylemiyle atildi. Bunu doganin fotograf araciigiyla yansitilmasi izledi. Diis iiriinii olan yaratt, reklam grafigi olgusuyla uygulama alanina girdi. Yazin, gazetelerin kiiltiir ve sanat sayfalarindaki makalelerin kalibi icersinde kurguya boyun egdi. Biitiin bu urtnler, birer mal niteligiyle artik pazara adim atmak iizeredirler (BENJAMIN, 1992a: 92). Meta tiretimi altinda gair de fahise de, aynen mal gibi 31 Benjamin altyapi ve iistyapisal diigtince ve tecriibe malzemesi arasindaki iligkiyi nasil diigtindiigiini anlatirken, ‘diig'ten bagka ‘yaprak’ metaforunu da kullanir: “Nedensellik acisindan, yani birer neden olarak bu olgular,.. ancak kendilerine dzgti geligmeleri- daha iyi bir deyisle aghmlan- boyunca, pki yapragin somut bitkiler dényasinun biitiin zenginligini gzler Gniine serigi gibi, pasajlarin somut tarihsel bicimleri dizisine kaynakhk ettiklerinde, onlann ilkgoriingiilerine déniigiirier" (Aktaran TIEDEMANN: 26). Meral fizhek » Walter Benjamin Ocumak- 1083 miisteri bulmak icin kalabaliklar arasina dalmak zorunda olan figiirlerdir. Ya da panaromik yazin, dedektif 6ykiileri ve Baudelaire'nin giirsel yontemi, dénemin yeni genel toplumsal kogullarimin yarattigi ve ayni zamanda bu kosullara karg1 savunmalan igeren fark ama ortak Gzelliklere sahip algilama ve yazma teknikleri olarak kiimelestirilmislerdir. Yine Baudelaire ve Blanqui, biri estetik digeri_ politik alanda; biri kalabaliklar olarak kitlelerin digeri ise proleter Kitlelerin icinde yuvasirm bulmus ve kapitalizmin yiikselis caginda ortaya qikan ve onunla hesaplagan algilama ve eylem bicimlerinin temsilcileridir. Bu donemde proleterlegen sanatci ile proleter eylemci ikilisinden biri dilde digeri eylemde suikastqidur (krg. DEMIRALP, 1999: 115). Kapitalist tiretimin hizi ve modern cagin géstergesi ise, kendini, tiiketim kiiltiriniin cegitli gériingiilerinde oldugu kadar, bu gériingiilerin yagam siiresini belirleyen, hergeyi yap eskiten 'yenilik' kiiltiinde dile getirecektir. Béylece Benjamin, iistyapida dile gelen somut imgeler ve gériingiiler diinyasimu, altyapmin ilgili iliskilerine tekabiil ettirmistir Bu yéntemle, bugiin ark yikintilaniyla kargilaghigimiz, kapitalizm altinda kiiltiiriin ve sanatin yazgisinin isaretleri haline gelmig olan nesneler diinyasindan yola gikarak, 19. yiizyil baginda déniigmiis bir ani, ekonomik, teknolojik, smufsal, toplumsal, politik, mekansal, kolektif, bireysel ve giindelik tecriibe boyutlariyla cok katmanli bicimde érerek anlatir. Benjamin'e gére, "Her duygu apriori bir nesneye iliskindir; ikincinin sunulugu birincinin gériingiibilimidir" (Aktaran JAMESON, 1997: 67). Benjamin'de genel toplumsal siirecin somut digavurumlari olan ézgiil goriingiilerin kiimelendirilmesi, algisal/duyusal ve kavramsal olarak nitelenebilecek iki geyi birlestirmistir, dénemin 6zgiil diigiince ve tecriibe malzemesi ile bunlarm kaynagi olan altyapinin analizine iligkin kavramlar (fikirler). Béylece belirli ruhsal durumlar ve tecriibeler fiziksel imgeler aracihgiyla cisimlestirilerek dile getirilir. Ve gériingiiler olarak nesncler, sembolik sebekeler kuran bir metafor niteligi kazanan fikirler aracihgiyla 32 Adomo ve Benjamin arasindaki mektuplagmalarda gérildiigi gibi, Adorno Benjamin‘i altyap1 ve tistyap1 iliskisini kurarken ‘dolay:mlara’ gerekli Snemi vermemesinden dolay1 elestirir. Adorno, "... tistyap: alana giren bir yifin biroysel ézelliklere, bu ézellikleri dolaysmsy bir bicimde, hatta rastgele bir bicimde, altyapiun ilgili gériinen 6zelliklerine baglanarak ‘materyalist’ bir degerlerdirmeden gecirilmis gibi bir gériiniim kazandirmay: yéntembilimsel olarak dogru” bulmaz, Ona gére dolayimez bir materyalizm, bir tiir antropolojik bir materyalizm olmaktan éteye gitmez, Adomo, Benjamin’i béylece teoriyi ihmal etmig ve teolojik bir motif olan’nesnelere adlani ile seslenme sonucu, olgulan yiizeydeki gériniimleriyle oldugu gibi yigmg olmakla elestirir. Benjamin‘in caligmasimn “biiyii ile pozitivizm arasmda biryerlere sikisip kaldigini” dre siirer. Bu caliymanin ikinci kisminda gériilecegi gibi, Benjamin verdigi yamutta, kendisinin spekiilatif diisiinceden kagmak icin gsterdigi yénembilimsel titizligi ve Baudelaire caligmasindaki filolojik yéntem ve diyalektik materyalist yéntem agamalarin: Adorno'nun anlamadigim séyler bkz. (ADORNO, 1985: 188, 190-191; BENJAMIN, 1985: 202-205). 84 o Ankara Universitesi SBF Deigist » 55-2 adlandirimis ve kimelenmis olur: "Takimyildizlar yildizlara gére neyse, idealar da nesnelere gére odur. Oncelikle bu demektir ki, idealar ne onlann kavramlari ne de yasalaridir... Kavramlarin islevi, goriingiileri gruplamaktir ve akin ayirdedici giicti sayesinde bunlar arasinda yaptigi ayrim iki seyi bir curpida birlestirdigi icin daha da énemlidir: gériingiilerin kurtulugu ve idealarin temsili" (Aktaran EAGLETON, 1998: 339-340). Benjamin, Marxist yontemi somutlastirma girisimine, genclik yillarindan beri etkilenmis oldugu Fransiz sembolist sairleri ve avangard sanat pratiZinden oldugu kadar, Yahudi mistisizmden de motifler tagmugtir: Lunn, Benjamin'in goriingiileri adlandirmasi ve kurgulamasi konusunda gdyle der: “'Seyler’, tarihin somut goriingiileri, amagsiz yildizlardir. Elestirmen bunlarla, daha énce birbirinden ayri olanlari biraraya getirerek tarihsel bir ‘takim yildizlar kiimesi’ olusturur... Elegtirmen, bulunmug parcalara, anlik ayrintilara ve alintlara anlam veren ‘Fikirler’ kurgulayarak, bellek araciligiyla s6zctikleri iletisimsel olarak degil, sembolik olarak kavramanin temelde meveut tarzim yeniler". Bu, Benjamin'e gére, "Cennettteki isim vericinin, Adem‘in tutumudur". Lunn'a gére Benjamin'deki dinsel ve Marxist siyasal motifler arasindaki birlestirici yontemi, 6zellikle metaforik ifadenin yankilayiai giiciiyle sembolist modernizm saglar33 Benjamin dinsel diisiincesini sekiiler diinyaya uygun bir tarzda ifade ederken, “gundelik ve sekiiler diinyaya anlasilmasi zor ve kutsal bir metin" gibi yaklagmighr. Bu yaklagiminin lasik formiili, Benjamin‘in "Gercekiistiicilik” uzerine yazdigi makalede gériiliir. (LUNN, 1995: 230-231, 224, 271), Bu formiil, Benjamin‘in ‘6zii', nesnelerin iistiinde ya da ardinda degil, somut nesnelerin iginde; ve de genel olanin mahiyetini, 6zel olanda bulmaya caligmasinin uriiniidiir. Charles Rosen, Benjamin'deki sembolist esini syle betimler: “Fikir, yalmizca sOzciiklerin birbirini yansitarak yan yana gelmesiyle belirmelidir-bu her s6zciigiin anlaminin birden cok yiizeyinin bu yansimalari yaratmak icin kullanildigim gésterir... Mallerme'nin sézciiklere yaptigint Benjamin fikirlere yapar: Onlari isimlendirir, yanyana getirir ve birbirlerini yansitmalarina izin 33. Benjamin‘in Sembolist gairlerden dgrendigi dil anlayiginin, Yahudi kutsal metinlerinin Kabalist yorum tarziyla uygunlugu konusunda bkz. (LUNN, 1995: 223-225). "Kabala, Musevilikte bazi din bilginleri arasinda dinsel metinlerin mistik yorumlarumindan kaynaklanan ve Tanri'nm niteliklerini yticeltmeye yénelik bir tarikat. Ayn zamanda, de verilen bir isim, ya da nitelik” (OSKAY, 1982b: 36, dipnot). Kabala yorum teknigi konusunda bkz. JAY, 1989: 289; DEMIRALP, 1999: 11-16, 153; TIEDEMANN 1992). Anmsamanin verileri olan benzestirmeler (miitekabiliyet/correspondence) kavramu, zaten Benjamin‘in Baudelaire'den ald bir kavramdir ve siirsel diigiincenin bir Szelligidir. Cahgmanin ikinci kisminda gériilecegi gibi, Benjamin'e gére tecriibenin temeli, benzerlikler tiretmek ve algilamak yetisinde yatar. Kavram ayn zamanda, tizerine saligtig1 Goethe'nin "Segme Yakinhklar” (Géniil Yakinliklan) kavramuyla da akrabalik gésterir. Benjamin‘in 1914-1923 aras: olarak cle alnan genclik yillarindaki bu yénde ilgileri ve caligmalan icin bkz. (LUNN: 218-239; 305-308; DEMIRALP: 33-49, 66, 64, JAMESON, 1997: 67-77; TIEDEMANN, 1992: 17-20; LOVY, 1999: 218-231).

You might also like