You are on page 1of 60

- HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

* Aynı sınıfa derse giren öğretmenlerden * Niçin bazı öğretmenler zevkle ve huzurla
bazıları niçin diğer arkadaşlarından daha ders yaparken diğerleri bitmiş, bezmiş bir
iyi sınıf yönetirler? halde dersten çıkarlar?
* Bir sınıftaki öğrenciler, öğretmen
değiştiğinde niçin öncekinden oldukça
farklı davranış gösterirler?
SINIF YÖNETİMİNİN ÖNEMİ
* SINIF, bölünmüş grup olmuş varlıkların hedefi olan davranış yaratılması burada
adıdır. gerçekleşir.
* Bizim eğitim anlayışımızda sınıf denince * Yıllık öğrenim süresinin büyük bir
akla önce öğrencilerin ders için bölümü sınıfta geçer.
toplandıkları yer gelir.
* Sınıfın içinde öğretmen, öğrenci, eğitim
* Oysa sınıf, genellikle bilgi, yaş ve belirli öğretim yöntem-teknikleri, kaynaklar,
bir konuda yetişmişlik gibi değişkenler göz zaman vb. birçok öğe yer almaktadır.
önüne alınarak oluşturulan insan
* Öğretmen, bütün bu öğeler arasında
gruplarının adıdır. Sınıf, bir grup insanın
anlamlı ve sürekli bir eşgüdüm sağlamak
adıdır.
durumundadır. Bu nedenle öğretmen sınıf
* Eğitim ve öğretim etkinliklerinin yönetimi konusunda yeterli olmalıdır.
gerçekleştiği yaşam alanı olarak sınıflar
* Eğitim yönetiminin kalitesi sınıf
özel ortamlardır. Çünkü bu ortam
yönetiminin kalitesine bağlıdır demek çok
öğretmen ve öğrencilerin karşı karşıya
doğrudur.
geldiği bir ortamdır. Öyle ki eğitimin asıl

* Sınıf Yönetimi, eğitimin en ciddi ve önemli alanıdır!


* Etkili ve başarılı bir öğretim ortamının şartı, iyi bir sınıf yönetimidir.

SINIF YÖNETİMİ NEDİR?


-Sınıf Yönetimi, öğretmenin sınıftaki zamanı etkili kullanmak, ilgi ve merak uyandıran bir
atmosfer yaratmak ve öğrencilerde olumlu davranışlar geliştirmek için sınıfta yaptığı
düzenlemelerdir.
* Lemlech’e göre sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir.
* Sınıf yönetiminin diğer bir tanımı da Doyle tarafından şöyle yapılmıştır: ‘İçinde öğrenmenin
gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli imkân ve süreçlerin, öğrenme
düzeninin, ortamının, kurallarının sağlanması ve sürdürülmesine sınıf yönetimi denir’.
* Sınıf yönetimi, eğitim programı ve planı, öğretim yöntemi, teknoloji, zaman, mekân,
öğretici ve öğrenci arasında etkili bir eşgüdümleme gerçekleştirerek, öğrenmeye elverişli bir
ortam ve düzenin sağlanması ve sürdürülmesi olarak tanımlanabilir.
SINIF YÖNETİMİ NE DEĞİLDİR?
* Sınıf Yönetimi; sadece öğrenci * Öğretmen otoritesinin sınıfta hakim
davranışlarını kontrol ve disipline etme kılınması için bir dizi kuralları uygulama
etkinliği değildir. faaliyeti de değildir.

SINIF YÖNETİMİNİN BOYUTLARI


1-Sınıfın fiziksel boyutu 4-İlişki düzenlemeleri
2-Plan-Program etkinlikleri 5-Davranış düzenlemeleri
3-Zaman düzenine yönelik etkinlikler

1- Sınıfın Fiziksel Boyutu :


* Sınıfın genişliği, sınıf alanının çeşitli etkinliklerin yapımı için bölümlenmesi, ısı, ışık,
gürültü düzenekleri, renkler, temizlik, estetik, eğitsel araçlar, oturma düzeni, öğrencilerin
gruplanması vb.
2-Plan-Program Etkinlikleri :
* Amaçlar esas alınarak, yıllık, ünite, günlük planların yapılması, kaynakların belirlenip
dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, araç sağlama, yöntem seçme,
öğrenci özelliklerini belirleme, gelişimlerini izleme ve değerlendirme, öğrenci katılımını
düzenleme, bu grupta ele alınabilir.
3-Zaman :
* Sınıf içinde geçirilen zamanın çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu
etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-
sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın ve okuldan ayrılmaların önlenmesi, bu boyut
içinde görülebilir.
4-İlişki Düzenlemeleri :
* Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına
yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri, özellikle, bir sonraki boyut
olan davranış düzenlemeyi de şekillendirici etkinliklerdir.
5-Davranış Düzenlemeleri :
* Sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi, sınıf ikliminin
olumlulaştırılması, sorunların, ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla istenmeyen
davranışların önlenmesi, sınıf kurallarına uyulmasının sağlanması, yapılmış olan istenmeyen
davranışların değiştirilmesi bu boyuta ilişkin olarak söylenebilir.
SINIF YÖNETİMİ MODELLERİ
Geçmişten günümüze eğitim ve sınıf yönetimi anlayışı:
* Otoriter anlayıştan ⇨ Demokratik anlayışa
* Şekil yönelimliden ⇨ Amaç yönelimliye
* Öğretmen merkezliden ⇨ Öğrenci merkezliye doğru bir gelişim seyri izlemiştir.
Sınıf yönetimi modelleri :
* Tepkisel, * Gelişimsel ve
* Önlemsel, * Bütünsel olarak gruplandırılmaktadır.

.Tepkisel Model :
* Sonuç-tepki ilişkisi vardır. * Davranışın nedenlerini irdelemez,
sonucuyla ilgilenir.
* Müdahaleler bireye yöneliktir.
* Modele sık başvuran öğretmenlerin sınıf
* Düzen sağlayıcı ödül-ceza türü
yönetim becerilerinin çok yüksek olmadığı
etkinlikleri içerir.
belirtilmektedir.
* Amaç istenmeyen davranışı ya da
* Modelin en zayıf yönü, tepkinin karşıt
durumu ortadan kaldırmaktır.
tepki doğurabilmesidir.
Önlemsel Model :
* Planlamaya dayalıdır. * Gruba yönelik etkinlikleri içerir.
* Geleceği önceden kestirmeye çalışma ve * İstenmeyen davranışların ortaya
istenmeyen davranışı ve sonucu önceden çıkmasını önleyici bir düzenleyiş ve işleyiş
önlemeye yönelimlidir. oluşturarak tepkileri azaltmak amacındadır.
* Davranışın nedenlerine odaklanır ve * Sınıf kültürel bir sosyalleşme süreci
onları ortadan kaldırıcı önlemlere yönelir. olarak ele alır.
Gelişimsel Model :
* Öğrencilerin fiziksel, duygusal, gelişim özelliklerine uygun düzenlemeler
deneyimsel gelişim düzeylerinin yapmak esastır.
gerektirdiği uygulamaların
* Her yaş döneminin kendine özgü
gerçekleştirilmesini temel alır.
özellikleri olduğuna dikkat çekilerek sınıf
* Öğretimsel ve yönetimsel tüm yönetim davranışlarının da bu özelliklere
etkinliklerin yürütülmesinde öğrencilerin uygun olarak değişmesi gerektiği
vurgulanır.
Bu model dört basamaktan oluşur;
a)Onuncu yaşa kadar nasıl öğrenci c)On iki-on beş yaş arası arkadaş
olunacağını öğrenir. beğenisini kazanma-birbirine bakma
b)On-on iki yaş arası olgunlaşma – uyma – d)Lise yılları kim olduğunu, nasıl
öğretmeni hoşnut etme davranacağını öğrenir, sosyalleşirler.
Bütünsel Model :
* Sınıf yönetimi algılarını bütünleştiren * Gruba olduğu kadar bireye de önem
modeldir, sistem modeli olarak da bilinen verilir.
modeldir.
* Uygun davranış uygun ortamlarda gelişir
* Sınıf yönetiminde yerine, zamanına ve anlayışı vardır.
duruma göre bütün modeller kullanılabilir.
* Bütün önlemlere rağmen yine sorunlu
* Önlemsel sınıf yönetimi modeline davranış ortaya çıkıyorsa tepkisel model
öncelik verilir. kullanılır.

SINIF YÖNETİMİNİ ETKİLEYEN ETKENLER


1-Sosyal Etkenler
2-Psikolojik Etkenler
3-Eğitsel Etkenler

1-Sosyal Etkenler
* Aile * Beklentiler
* Toplumsal norm ve değerler * Kitle iletişim araçları
* Öğrencilerin geldikleri çevre

Aile :
* Ailenin ekonomik durumu * Aile içi ilişkiler
* Ailenin eğitim düzeyi * Anne-babanın kişilik özellikleri
* Ailedeki birey sayısı
Toplumsal Norm ve Değerler :
* Norm, kişilerden ve gruplardan beklenen * Ülkelerin yaşama biçimlerindeki farklar,
davranış biçimi, önceden belirlenmiş ve sınıftaki öğrencilerin davranış nedenlerinde
uyulması gereken kurallardır. de fark oluşturur.
* Normlar değerlerden daha sınırlı ancak * Toplumda gözlenen olumsuz davranış
daha emredicidir. Değerler pek çok örnekleri, sokak kültürünün baskıları
normun ortaya çıkmasının nedenidir. öğrenciler aracılığı ile sınıf ortamına
yansımaktadır. Öğretmenin sınıf yöneticisi
olarak rolü, bu etkilerin olumlularından
yararlanıp, olumsuzlarını önleyebilmektir.
Öğrencilerin Geldikleri Çevre :
* Bir okulun çevresini, okulu etkileyen * Okul çevresi, yakın ve uzak çevre olarak
varlıkların, olay ve olguların, düşüncelerin ikiye ayrılır. Okulun yakın çevresini,
tümü oluşturur. Okul, çevresine en yakın aileler ve öğrenci velileri oluşturmaktadır.
olması gereken sistemlerin başında
* Uzak çevreyi ise okulun etkileşim içinde
gelmektedir.
olduğu siyasal, sosyal, ekonomik ve
kültürel çevre oluşturmaktadır.

Beklentiler :
* Öğrenciden beklentide bulunanların * Ancak bu beklentiler, öğrencilerin
başında, aileler ve öğretmenler ulaşamayacakları kadar yüksek
gelmektedir. Her iki grupta öğrencinin olmamalıdır.
akademik ve sosyal başarılarının üst
* Eğer öğrencilerin ulaşamayacakları kadar
düzeylerde olmasını ister.
yüksek olursa ve ulaşamazlarsa çocuklarda
* Öğretmen ve velilerin öğrencilerden okula karşı soğuma ve psikolojik
beklentilerinin olması doğaldır ve rahatsızlıklar ortaya çıkar.
gereklidir.

Kitle iletişim araçları :


* Bir çocuk için öğrenme gördüğünü taklit miktarlarda olduğu yadsınamaz bir
etmedir, model almadır. gerçektir. Gerçekleşen etkinin niteliği ve
derecesi kişiden kişiye değişir.
* Kitle iletişim araçlarının bireyler
üzerindeki etkisinin farklı biçimlerde ve

2-Psikolojik Etkenler
* Öğrenci özellik ve ihtiyaçları
* Öğretmenin kişilik özellikleri
Öğrenci özellik ve ihtiyaçları :
* Öğrenme-öğretme ortamı denilen sınıfın, etkili öğrenmeler olabilmesi için uygun hale
getirilmesinde öğrencilerin fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişim düzeyleri, hazır bulunuşlukları,
ilgi ve ihtiyaçlarının bilinmesi büyük önem taşımaktadır.
* Öğretmen öğrenci ihtiyaçlarını analiz etmeli ve sınıfı yönetirken bu ihtiyaçları mümkün
olduğunca karşılamaya çalışmalıdır.
* Maslow, insan ihtiyaçlarını bir piramit gibi birbiri üstüne konmuş şekilde aşamalı bir düzen
içinde düşünmüştür. Bu sınıflamaya göre, ihtiyaçlar piramidinin temelinde biyolojik
ihtiyaçlar, en üst katında da psikolojik ihtiyaçlar yer almaktadır. Bu ihtiyaçlar;
1-Fizyolojik ihtiyaçlar
2- Güvenlik ihtiyacı
3-Sosyal ihtiyacı
4-Kendini gösterme ihtiyacı
5-Kendini gerçekleştirme ihtiyacı

Öğretmenin Kişilik Özellikleri :


* Öğrenci üzerinde en fazla etkiyi, * Öğretmen etkili bir eğitim
öğretmenin öğrencisine yaklaşımı gerçekleştirmek amacıyla eğitim sisteminin
yapmaktadır. Başarı; öğretmenin sadece değişkenlerini bütünleştirmek ve
bilgili olmasına değil, öğrencilerini uyumlaştırmakla yükümlüdür.
etkileyebilmesine bağlıdır.
* Öğretmenlerin; sabırlı, hoşgörülü, neşeli,
* Öğretmenin kişilik özellikleri, mesleki enerjik, açık fikirli, sakinliğini koruyan,
deneyimi, öğretim stili, kültürü, aldığı esnek, uyarlayıcı, sevecen, esprili,
hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimi sınıf güvenilir, fiziksel görünümüne dikkat
yönetimini olumlu yönde etkiler. eden, açık ve anlaşılır dil kullanan, öğretim
etkinliklerini planlayabilen, zamanı iyi
* Öğrenciler, öğretmenin görünüş,
kullanan, öğretim yöntem ve tekniklerini
konuşma, davranış ve dersine verdiği
iyi kullanan, etkili iletişim kurabilen
önemden etkilenirler.
özelliklere sahip olması gerekmektedir.

3-Eğitsel Etkenler
* Okul yönetiminin yapısı ve işleyişi * Kontrolü kaybetme korkusu
* Öğretmen nitelik ve eğitim durumu * Dersin işlenişi
* Öğretmenlerin okul amaç ve değerlerine * Sınıfın fiziksel durumu
bağlılığı
* Sınıf kurallarının durumu
Okul Yönetiminin Yapısı ve İşleyişi :
* Okul yöneticilerini yönetim tarzları 2-Demokratik yönetim tarzı; kararların
öğretmenlerin sınıf yönetim tarzlarını çalışanlarla birlikte alındığı yönetim
etkiler. Yöneticiler okulda üç tür yönetim tarzıdır.
tarzı uygulayabilirler;
3-Başıboş yönetim tarzı; çalışanların okul
1-Otoriter yönetim tarzı; kararların amaçlarını gerçekleştirme konusundaki
yönetici tarafından alınıp uygulandığı karar ve uygulamalarında serbest
yönetim tarzıdır. bırakıldıkları yönetim tarzıdır.
Öğretmen Nitelik Ve Eğitimi Durumu :
* Öğretmenlerin almış oldukları eğitim ve * Öğretmenin öğretmenlik formasyonu ve
bu mesleği seçmedeki isteklilik durumu özel öğretim alanında oldukça iyi bir
sınıfı yönetim uygulamalarını etkiler. durumda olması gerekir.
Öğretmenlerin Okul Amaç ve Değerlerine Bağlılığı :
* Öğretmenlerin, öncelikli olarak işlemleri öğrencileriyle paylaşması sınıfı
öğrencilere kazandırılması gerekenler yönetmesini kolaylaştıracaktır.
konusundaki inançları onların sınıf
* Öğretmen her fırsatta öğrencileri sınıfın
yönetim tarzlarını etkilemektedir.
amaç ve hedeflerini gerçekleştirme
* Öğretmenlerin, öğretim amaçlarını ve işlemlerine katmalıdır.
bunlara ulaşmak için gerçekleştireceği

Kontrolü Kaybetme Korkusu :


* Öğrenciyi sınıfta yeteri kadar * Öğretmen, kontrol mekanizmasını
güdüleyecek bilgi ve beceriye sahip sağlam temellere bağlayabilmek ve
olmayan öğretmenin öğrenci üzerinde kaybetmemek için bütün yetkileri
etkili olması mümkün değildir. kendisinde toplamakta ve kuralların
belirleyicisi durumuna gelmektedir.
Dersin İşlenişi :
* Öğretmenin dersi işleyiş şekli sınıfın * Ders işlerken öğretmenin konuya uygun
yönetimini doğrudan etkilemektedir. Etkili öğretim stratejisini seçebilmesi ve uygun
yöntemlerle ders işlenebilirse sınıf daha iyi materyallerle desteklemesi öğrencinin
bir şekilde yönetilebilir. dikkatini çekmeyi ve sınıfın yönetilmesini
kolaylaştıracaktır.
Sınıf Kurallarının Durumu :
* Sınıf kurallarının belirleniş şekli, açıklığı derse katılmak ve katılımı sağlamak daha
ve sayısı sınıf yönetimini etkileyen kolay olmaktadır.
etkenlerdendir. Sınıf ortamında öğretmen
* Öğretmen sınıfı sınıfla birlikte yönetme
ve öğrenci yükümlülüğünü bildiğinde
konusunda kararlı olur ve her bir
öğrencinin sorumluluk yüklenmesini SINIFTA DÜZEN VE DİSİPLİN
sağlarsa sınıf içerisinde sınıf yönetimini
olumsuz etkileyecek davranışlar ortadan
kalkacaktır.
Sınıfta Düzen
- Sınıf ortamı, sadece fiziksel bir ortam değil, aynı zamanda sosyal bir ortamdır ve diğer
sosyal ortamlarda olmayan kendine özgü doğası, düzenli ve güvenli bir yapının
oluşturulmasını gerektirmektedir.
Bu özel doğayı oluşturan özellikleri şunlardır:
Çok Boyutluluk:
* Sınıf çok sayıda olayın yaşandığı, aynı okumaları, yazmaları, öğretmenlerin
anda birçok faaliyetin gerçekleştiği bir sadece öğretimle ilgili açıklamalar
yerdir. yapmayıp aynı zamanda öğrencilerin
bakımlarıyla ilgilenmeleri, onlara
* Bu özelliği sınıfı, tekdüze etkinlik
danışmanlık yapmaları, anne ve babalarla
gösteren herhangi bir yerden farklı
görüşmeleri sınıf ortamını çok boyutluluk
kılmaktadır.
özelliği içerisindedir.
* Çeşitli etkinliklerin eş zamanlı olarak
* Öğretmenin sınıf ortamındaki tüm bu
düzenlenmesi, öğrencilerin arkadaşlıkları,
etkinlikleri uzlaştırabilmesi gerekmektedir.
Anındalık, çabukluk:
* Sınıftaki olaylar birbiri ardına oluşur ve * Bu nedenle öğretmen, öğretim işlevini
öğretmenin olanlar üzerinde düşünmeye yerine getirirken diğer taraftan sınıf
zamanı kalmayabilir. olaylarını kontrol altında tutma
sorumluluğu taşımaktadır.
Kestirilemezlik (Tahmin edilemezlik) :
* Sınıfta aynı anda, en beklenmedik zamanlarda gerçekleşen olaylar, önceden tahmin edilip,
bu tip durumları önceden organize etmek öğretmen için güç olabilir.
* Çünkü sınıftaki olaylar beklemez, anında ve yerinde kararlar vermeyi gerektirir. Bu
durumda öğretmenin bu olaylara imkân veren koşulları dikkatli bir şekilde planlayarak önlem
alması gerekmektedir.

Gizliliğin Olmaması (Açıklık) :


* Sınıfta gizli ve saklı yoktur. Sınıfta her davranış öğrencilerin gözü önünde yaşanır,
öğrencilerin çoğu, bazen hepsi yaşanan olaylara tanık olur.
* Öğretmen kendini sahnedeymiş gibi hissedebilir. Bundan dolayı öğretmen her davranışının
öğrenciler tarafından izlendiğini bilerek dikkatli davranmak ve istenen davranışlara uygun
model olmak durumundadır.
Ortak Geçmiş:
* yılı sonuna kadar öğretmen ve öğrenciler birçok olay yaşarlar.
* Hafızaya kaydedilen bu olaylar, gelecekteki olacakları etkileyecektir.
* Bu durum, öğretmenin gelecekteki etkinlikler için kaygılandırıcı değil, destekleyici bir tarihi
oluşturmasını gerektirir.

Sınıfta düzen, öğrencilerin katı bir şekilde kurallara uyma ya da pasif hale getirilmesi
değil belirli sınıf olaylarının yani ders etkinliklerinin amacına ulaşması için kabul edilebilir
sınırlar içinde gerekli davranışları göstermesi anlamına gelmektedir.

Destekleyici Öğretmen:
Öğrenciler,
* kendilerinden ne beklendiğini * haklarını engellemeyen ve karşılıklı
bildiklerinde, güvene dayanan bir ortamı yaşadıklarında,
* onaylandıklarında ve kendilerini değerli * kendilerini ifade etme haklarına sahip
hissettiklerinde, olduklarını gördüklerinde, sınıf içinde daha
katılımcı ve daha az rahatsızlık verici
olacaklardır.

* Öğrencileri gülümseyerek selamlama,


* Ders süresince yüzünde tebessüm ve hareketlerinde yumuşaklığın hakim olması,
* Dikkati zayıfladığı zamanlarda faaliyeti değiştirerek eğlenceli faaliyetlere geçme,
* Öğrencilerin güçlü yanlarını vurgulayarak, kendilerine güvenmelerini ön plana çıkarma,
* Öğrenciye başarı duygusunu tattırma eğiliminde olma, başarısızlığı değil başarıyı
vurgulama
* Öğrencilerin doğum günlerini ve onlarla ilgili önemli olayları bilme,
* Onlara isimleriyle seslenme,
* Öğrencilerin ilgilerini bilme,
* Öğrencilerle sınıf dışında da ilgilenme,
* Öğrenci-öğrenci iletişimine zarar vermeme,
* Öğrencilerin sizi sevmesine ve tanımasına yardım etme, fırsatlar yaratma güven ve saygı
temeli geliştirme açısından önemlidir.
SINIF ORTAMININ FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
* Sınıf ortamı, okul içerisinde eğitim * Bu amaca ulaşabilmek için öğretmen
öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği yeterlikleri ile birlikte, sınıf ortamının
ortamdır. eğitim öğretim etkinliklerine uygun
düzenlenmesi gerekmektedir.
* Öğretmen, sınıfta belirli süre içerisinde
belirlenen hedeflere ulaşabilme amacı
taşımaktadır.
FİZİKSEL ORTAMIN ÖNEMİ
* İyi yapılandırılmış sınıf ortamı, * Sınıfın düzeni, etkinliklerden
öğrencilerin güdülenmesini kolaylaştırır. yararlanmayı etkiler.
* İstenmeyen davranışları azaltmak için * Fiziksel çevre, öğrenmenin çerçevesidir,
sınıfın ve materyallerin düzenlenmesi öğrenmeyi destekler ya da engelleyebilir.
gerekmektedir.
* Sınıfın düzeni, birlikte çalışma isteği
oluşmasına katkıda bulunur.

Sınıfın fiziksel düzeninin nasıl olacağı konusunda karar vermek için 4 anahtar yol vardır:

1-Çok fazla hareketin olacağı alanları belirlemek:


*Sınıfta öğrencilerin bir araya geldiği ve çok fazla kullanılan alanı belirlemek gereklidir.
Bunlar, grup çalışma alanları, öğrencilerin kendi masalarına, öğretmenin masasına ve diğer
eşyalara gidebilmeleri için kullanacağı alanlardır.
*Bu alanlar belirgin bir biçimde birbirlerinden ayrılmalı ve yeteri kadar genişlik ve rahatlıkla
ulaşılabilir olmalıdır. Öğrenci ders boyunca bir alandan diğerine rahatça gidebilmelidir.
2- Öğretim araç-gereçlerinin kullanımı ve öğrenci gereksinimlerinin hemen ulaşılabilir
olmasını sağlamak:
* Öğretme araç gereçlerine yalnızca zaman kaybetmeden ulaşmak değil aynı zamanda ve
sınıfın düzenini bozmadan ve dikkatleri dağıtmadan ulaşmak önemlidir.
3-Öğrencilerin sınıftaki bütün sunumları kolaylıkla görebildiğinden emin olmak:
* Sınıftaki sıraların ve diğer eşyaların ve öğrencilerin oturma düzeninin buna olanak
sağladığından emin olunmalıdır.
4-Öğrencinin öğretmeni kolayca gördüğünden emin olmak:
* Öğretmenin sınıfı yönetme başarısı da aynı anda bütün öğrencileri görme yeterliliğine
bağlıdır.
* Bu nedenle öğretmen masası, öğrenci sıraları ve öğrencilerin çalıştıkları alanlar arasında
açık görme hattı olmalıdır.

FİZİKSEL ORTAMIN DEĞİŞKENLERİ


1-Öğrenci sayısı 5-Gürültü
2-Isı 6-Temizlik
3-Işık 7-Yerleşim düzeni
4-Renk ve görünüm
1-Öğrenci Sayısı:
* Kalabalık olmayan sınıf mevcutları sayısının fazlalığı kullanılabilecek öğretim
öğretmene daha fazla öğretim yöntemi yöntem ve tekniklerinin yararlarını
kullanma, öğrenci gelişimini izleme, her sınırlayabilir.
öğrenciye daha fazla zaman ayırma, etkin
* Öğrenci sayısının genel olarak 30’un
öğrenmeyi sağlama, ek süre tanıma gibi
üstünde olması istenmeyen bir durumdur.
kolaylıklar sağlar.
* İdeal öğrenci sayısı, dersin niteliğine,
* Kalabalık sınıflarda öğrenci
eğitimin düzeyine ve türüne göre
davranışlarını takip etmek zorlaşır. Öğrenci
değişebilmektedir.

2-Işık:
* Sınıfta görme ve oturmanın rahatça yapılabilmesini sağlayacak bir aydınlık olmalıdır.
Bunun çok ya da az olması öğretmen ve öğrencilerin işlerini güçleştirir. Gözü yorma,
dikkatsizlik, sinirlilik, hareket yavaşlığına yol açar. Sınıfta ışık doğrudan gelmemeli, doğal
aydınlatma yolları kullanılmalıdır.
3-Isı:
* Ortama uygun giyinen bir insan için bir ortamda da öğrenci çabalarını ısınmaya
gerekli oda sıcaklığı 20 santigrat derecedir. yöneltmekte zihnin öğrenmeye
Sınıfın ısısı mevsime, nem oranına ve odaklanmasını güçleştirmektedir.
öğrencilere göre değişir.
* Sınıf ısısının düzenlenmesi, ısıtıcı ve
* Isı ayarının yüksek olması fiziksel soğutucularla yapılabileceği gibi,
rahatsızlıklara, ilginin dağılmasına, zihnin öğrenciler de ısı değişimiyle tutarlı giysi
gevşemesine yol açar. Aynı şekilde soğuk seçimi yapılabilmelidir.
4-Renk:
* Renkler öğrencilerin fiziksel ve * Sınıf rengi diğer eşyalarla uyum içinde
davranışsal durumunu etkilemektedir. olmalıdır. Sınıfın renkleri öğrencilere,
mekânların kullanılış amacına göre
* Öğrencilerin gelişim özelliklerine göre
değişmelidir.
sınıf renkleri değişiklik göstermelidir.
* Zihinsel çabanın hâkim olduğu ortamlarda, mavi ve kırmızı ise görsel
ortamlarda mavi- yeşil-gri ya da bej sunum yapılan ortamlarda tercih
renkler uygundur. Sarı ve turuncu renkler edilmelidir.
öğrencilerin yalnız çalışması gereken
5- Gürültü:
* Rahatsız edici, işitmeyi engelleyici * Gürültü öğretmenin ders esnasında
dikkatleri dağıtıcı fiziksel ve ruhsal sağlığı tekrarlar yapmasına, sesini yükseltmesine,
bozan şeylerdir. zamanı iyi kullanamamasına yol açar. Aynı
şekilde öğrencinin de duymasını
* Sınıf dışından gelen gürültünün
anlamasını güçleştirir.
engellenmesi daha güçtür. Sınıf içindeki
gürültüyü azaltmanın temel yolu ise sınıf
kurallarının gürültüyü de içermesidir.

6-Temizlik:
* Sınıflar toplu yaşamın gerçekleştiği * Sınıf kurallarında temizlik ile ilgili
yerler olduğu için devamlı temiz kurallar bulunabilir.
tutulmalıdır.
* Temizlik alışkanlığı aile ve çevre ile
* Sınıfın temiz tutulması için, öğrencilere birlikte yürütülebilecek bir etkinliktir.
temizlik alışkanlığı kazandırmak
önemlidir.
7-Sınıfın Yerleşim Düzeni:
* Yerleşim düzeni, eğitimin etkin ve akıcı * Öğrencilerin oturma biçimleri,
bir işleyişe kavuşturulmasına dönük öğrencilerin fiziksel özellikleri, dersin
eylemleri içerir. özellikleri ve sınıf içindeki davranış
biçimlerine göre düzenlenebilmelidir.
* Davranışı değiştirmenin çok etkili bir
yolu, çevreyi değiştirmektir. * İlk sınıflarda öğretmenler çeşitli
etkenlere göre düzenlemeler yapabilirken,
* Sınıftaki araç gereçlerin hareketli olması,
üst sınıflarda öğrencinin görüşleri
gerektiğinde istenilen biçimde
alınmalıdır.
düzenlenebilmesi önemlidir.

Sınıfın yerleşim düzeni dört gruba ayrılır:


1-Sıralı(sütun) yerleşim düzeni 3-Çok gruplu yerleşim düzeni
2-Bireysel yerleşim düzeni 4-Tek grup düzeni

1-Sıralı(sütun) yerleşim düzeni:


* Kalabalık sınıflar için uygundur.
* Öğretmen merkezli yerleşim düzenidir.
* Öğrenci etkileşimi ve katılımı azdır.
* Daha çok düz anlatımın kullanıldığı, öğrencilerin dinleme ve not alma etkinliklerine uygun
bir düzendir.

SIRALI YERLEŞİM DÜZENİ

2-Bireysel yerleşim düzeni:


* Öğrencilerin bağımsız olarak kullanabildikleri tek kişilik sıra ve masalarla oluşturulabilen
yerleşim düzenidir.
* Bu yerleşim düzeninde öğretmen ve öğrenciler değişik biçimlerde bir araya gelebilirler.
3 Çok gruplu yerleşim düzeni:
* Sınıf ortamında, küçük gruplarla çalışma düşüncesine uygun öğrencilerin bir masa etrafında
grup oluşturmasıyla gerçekleştirilen yerleşim düzenidir.
* İşbirliğine dayalı öğretim, tartışma ve diğer küçük grupla öğretim yöntemleri için uygundur.
* İyi bir plan ve gözetim gerektirir.

ÇOK GRUPLU YERLEŞİM DÜZENİ


4-Tek grup düzeni:
* Sınıftaki öğrencilerin bir grup olarak düşünüldüğü, öğrencilerin birbiriyle iletişim
kurabildiği, derse aktif olarak katıldığı, ilginin dağılmadığı ve istenmeyen davranışların
kolaylıkla belirlenebildiği bir yerleşim düzenidir.
* Bu düzende çember ve U modellerinden herhangi biri uygulanabilir.
TEK GRUP DÜZENİ

Sınıf Düzenlemesi İçin Öneriler


* Sınıf düzeni gibi oturma düzeni de sınıf yönetiminde ve öğretim etkinliklerinin
başarısında önemli bir yer tutar.
* Öğrenciler cinsiyet, boy, görme-işitme, farklıdırlar. Bu farklılıklar onların sınıfta
ilgi süresi, vb. açılardan birbirlerinden yerleşimi için öğretmene ipuçları verir
* Öğrencilerin iletişim ve etkileşim * Oturma yerlerinin belirlemenin bir
alışkanlıkları oturma yerlerini belirlemede değişkeni de başarıdır.
temel bir değişkendir.
* Başarısı düşük ya da sözel-fiziksel
* Sınıfın ön sıralarına iletişim ve etkileşim eyleme yatkın olan öğrenciler ön sıralara
güçlüğü çeken çocuklar oturtulmalıdır. oturtulabilir.
* Arkadaş gruplarının bir arada oturması * Öğretmen masası öğretmenin sınıftaki
onları derste istenmeyen davranışlara bütün öğrencileri görebileceği bir yerde
itebilir. olmalıdır.
* Öğretmenin istenmeyen bir yerleşim * Masanın konumu, kontrol derecesi
düzeninin oluşmasını engellemek için istenen yönetim şekline, öğrenci
numara ya da alfabe sırasına göre oturma etkinliklerinin türü ve öğretmen yardımı
yöntemleri kullanmaları yaygındır. Ancak dikkate alınarak belirlenmelidir.
bu da görme-işitme- boy farklılıkları gibi
* Öğrenci oturumu konusunda öğretmen
durumlarda uygulanmamalıdır.
öğrencilerin görüşlerini almalı ancak son
kararı kendisi vermelidir.
SINIF YÖNETİMİNDE KURAL OLUŞTURMA

Sınıf Kurallarını Belirlemek ve Uygulamak


* Kural, davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke olarak tanımlanmaktadır.
* Sınıf açısından bakıldığında kural "öğrencilere sınıfta hangi davranışın kabul edilebilir
hangi davranışın kabul edilemez olduğunu açıklayan yargı" olarak açıklanmaktadır.
* Kurallar, önceden verilmiş hazır kararlardır.
* Deneyimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi
olacağını, nelerin beklendiğini, uyulmadığında nelerin olacağını açıklayarak, işleri
kolaylaştırır.
* Kurallar, önceden verilmiş hazır kararlardır.
* Deneyimlere dayanarak, gelecekteki belirli durumlarda nelerin nasıl yapılmasının iyi
olacağını, nelerin beklendiğini, uyulmadığında nelerin olacağını açıklayarak, işleri
kolaylaştırır.

Planlama Süreci
-Okula başlamadan önce kuralları belirlemek sınıfta uygulamayı kolaylaştırır. Ancak
öğretmenlerin dönem başlamadan önce kuralları belirlerken aşağıda belirtilen noktaları
öncelikle bilmeleri gerekmektedir.
Okulda özellikle yasaklanan davranışlar: Koridorlarda koşmama, belli materyal ve eşyaları
okula getirme-getirmeme, devamsızlık için yazılı belge ya da izin alma, öğrenci okula
gelmediğinde gerekli iznin alınması gibi.
Okulda kurallara uymamanın yaptırımları: Öğretmenler öğrenci ile ilgili durumları okul
idaresine bildirme gibi bazı yaptırımları uygulamayla sorumlu olduklarının farkında
olmalıdırlar.
Dersler sırasında izlenmesi gereken idari işlemler: ders notlarının öğrenciye dağıtımı,
ödenmesi gereken paraların toplanması gibi yıla ya da döneme başlamayla ilgili görevler:
Yoklama işlemlerinin yapılması, devamsızlığı olan öğrenci ile görüşme ve devam durumu ile
ilgili raporun hazırlanması, öğrencinin sınıftan okul binasının herhangi bir yerine gidişi ile
ilgili prosedürler bilinmelidir.
Kural ve Beklentileri Belirleme Süreci
* Sınıfta geçerli olacak kuralları öğretmen kendisi tek başına belirleyebileceği gibi bunları
öğrencilerle birlikte de oluşturabilir.
* Ancak unutmamak gerekir ki, yaşları ne olursa olsun öğrenciler kendi davranışlarını
etkileyecek olan kuralları belirleme sürecine ne kadar çok katılırsa, kuralları izlemeye de o
kadar katılırlar.
* Kurallar açık-gözlenebilir davranışlar olarak ifade edilmelidir:
Öğrenciler “uygun davran” gibi büyük genellemelere göre davranmakta zorluk yaşarlar. Bu
nedenle her bir kural bir eylem sözcüğü ile başlamalıdır.
* Davranışsal beklentileri açıkça ifade etmenin yanı sıra, mümkün olduğunca az sayıda kural
geliştirilmelidir:
Kurallar sınırlı sayıda olmalıdır. Çok sayıda kural mümkündür ancak en önemli davranış
alanlarını kapsayan 5-8 arası genel kuralları belirlemek ve açıklamak yeterli olmaktadır.
* Kuralları ve ilişkili davranışları tartışırken yalnızca olumsuz yanları değil olumlu yanları da
vurgulanmalıdır:
Kuralları olumlu kavramlarla ifade etmek, öğrencilerin istenen ya da uygun davranışları
göstermelerine, sorumlu kişiler olarak davranmalarına yardım eder. İletişimin olumsuz
kavramlarla kurulması, olumsuz beklentilere neden olabilir.
Örneğin;
* Koridorlarda koşma * Koridorlarda yürüyünüz
* Parmak kaldırmadan konuşma * Söz hakkı alabilmek için parmak
kaldırınız.
(olumsuz ifadelerdir)
(olumlu ifadelerdir)

* Öğrenciler, sınıf tarafından üzerinde anlaşmaya varılan kuralları anladıklarını ve kabul


ettiklerini ifade etmelidir:
Öğrencilerin kuralları anlaması ve izleyebilmesi için öğrencilerle birlikte çalışmalı, katılımları
sağlanmalıdır.
* Okul yönetimi ve aile desteği alınmalıdır:
Sınıfta daha sağlıklı ve güvenli bir ortamın yaratılması amacıyla oluşturulan kurallardan okul
yönetimini haberdar etmek sıkıntılı durumlarda destek ve yardım almak açısından önemlidir.
Kuralların etkiliğini arttırmak için öğrenci velilerinin de mutlaka kurallardan haberdar
edilmesi gerekmektedir.
* Kuralların her şeyden önce okulun açıldığı ilk günlerde diğer konu alanlarının öğretildiği
gibi öğretilmesi gereklidir.

Aşama–1: SÖYLEME
Bu aşamada öğretmen kuralın ne olduğunu, hangi davranış ya da davranışları içerdiğini sözel
olarak açıklar.

Aşama–2: GÖSTERME
Öğretmen kuralın ne olduğunu ya da öğrencilerin nasıl davranmaları gerektiğini gösterir ya da
öğrencilere roller vererek bu kuralı canlandırır.

Aşama–3: KONTROL VE YENİDEN GÖSTERME:


Bu aşamada ise beklenen davranışın eksikleri ya da tersi davranışlar gösterilerek öğrencilere
doğru davranışı seçebilme becerisi kazandırılır. Bu aşama her zaman için öğretmenin doğru
davranışı yeniden göstermesi ile sonlandırılır.
Sınıf Kurallarının Uygulanması ve İzlenmesi:
* Kuralların etkililiğini arttırmak için kuralların tutarlı bir şekilde uygulanması ve izlenmesi
gerekmektedir.
Öğrencilerin;
* Kuralları yeterince öğrenememesi, * Öğretmenin tutarsız olması,
* Kuralların anlaşılmaması, * Ara tatiller vb. nedenler kuralları işlevsiz
hale getirebilir.
* Kurallara uyulup uyulmadığının
öğretmen tarafından değerlendirilmemesi,

Kurallara uyma düzeyini arttırmak için öğretmenlerin şu noktalara dikkat etmesi


gereklidir:
Tutarlı Davranmak:
Tutarlılık, uygun olan ve olmayan davranışlar konusunda öğretmenin her zaman ve tüm
öğrenciler için aynı yol ve yöntemleri izlemesidir.
Kuralları Düzenli Olarak Hatırlatmak ve Sık Sık İhlal Edilen Kurallar Üzerinde
Tartışmak:
Öğrenci davranışının sınıf standartları ile tutarlı olmasını sağlamak için davranışların gözden
geçirilmesi ve sık sık tartışılması gerekmektedir.
Kuralların Sürekliliğini Sağlamak: İstenilen davranış elde edilinceye kadar kural her zaman
uygulanmalıdır.
Kuralları Periyodik Olarak Öğrencilerle Birlikte Değerlendirmek:
Kural yararlı olmaktan çıkmışsa veya daha yararlısı bulunmuşsa değiştirilmelidir. Gereksiz
bir kural diğer kuralların da gereksiz olarak düşünülmesine, karşı çıkılmasına neden olabilir.
* Değişikliğe gerek var mı?
* Yeni kurallar gerekiyor mu?
* Var olan kurallar işliyor mu?
Bu tip sorularla öğrenciyi düşündürmek sınıf kurallarının daha iyi anlaşılmasını ve
öğrencilerin kuralları takip etmedeki sorumluluklarının daha da güçlenmesini sağlar.

KURALLAR NASIL OLMALIDIR?


* Gerçekçi, mantıklı * Öğrencilerle birlikte konulmuş
* İyi tanımlanmış(açıkça anlaşılır) * Mümkün olduğunca pozitif cümleler
halinde ifade edilmiş
* Amaca yönelik
* Yazılı ve görülebilir bir yere asılmış…
* Sayıca sınırlı

Sınıf Kuralları Örnekleri:


* Başkalarına saygı gösteriniz. * Zamanı akıllı olarak ve yararlı şekilde
kullanınız.
* Okulla (spor, kültürel faaliyetler)
ilgileniniz. * Sohbet, gevezelik, şaka güzeldir ama
yerinde, zamanında ve dozunda yapmanız
* Konuşmak için, elinizi kaldırarak izin
şartıyla. Öğretmeni dinleyiniz.
isteyiniz. “Öğretmen, kalkan elleri daha
iyi görür. * Derse her zaman hazır geliniz. Gerek
ödevleriniz gerekse ders kitaplarınız ve
araç gereciniz tam ve hazır olsun.

OKULDA/SINIFTA İLK GÜNLER


* Okulun ilk günü yaptığınız şey, sizin * Sınıfınızı, okulun ilk günü kazanacak
daha sonraki bir yıl içinde başarı ve veya kaybedeceksiniz.
başarısızlığınızı belirler.
* Okulun ilk günleri öğrenci için olduğu * Öğretim yılının ilk günleri, sınıf yönetimi
kadar öğretmen, veli ve diğer ilgili açısından bir başlangıç dönemi olması
personel için de heyecan vericidir. nedeniyle özel bir öneme sahiptir.
SINIFTA İLK GÜNLER
* Sınıfın ilişki düzeninin kurulmasında özellikle ilk birkaç gün kritik bir zamandır. Bu
dönemde öğrenciler, sınıfta neler yapıp, neler yapamayacakları konusunda öğretmeni
denerler.
* Olumlu ya da olumsuz gerçek davranışlarını göstermezler.
* Öğretmen, geleceğe ilişkin davranış türlerini açıkça ortaya koymalıdır. Bir sınıfa eğer
birden fazla öğretmen derse giriyorsa (Özellikle ilköğretim 2. kademe ve ortaöğretimde), bu
öğretmenler arasında uygulama birliği olmalıdır. Yani öğretmenlerin öğrencilerden
beklentileri benzer nitelikte olmalıdır.
* İlk günlerde, öğretmenin kendini ve dersini tanıtmasının yanında, öğrencilerin öğretmen
tarafından tanınması ve öğrencilerin birbirlerini tanıması çok önemlidir.
* Bunun için de çeşitli tanışma etkinlikleri düzenlenebilir.
* Öğrencilerin tanınması, onların ayırt edici özelikleriyle bilinmesi anlamına gelir.
* Öğretmenler, kendilerini tanıttıktan sonra, öğrencilerin kendilerini tanıtma ve başkalarını
tanıma becerilerini geliştirmek için aşağıdaki formu kullanabilirler.
Kendini Tanıtma Formu
Adınız: Babanızın adı: Kardeşiniz var mı? Varsa
kaç tane?
Soyadınız: Ailenizde kaç kişi var:
Evinizin adresi:
Yaşınız: Annenizin işi:
Evinizin telefonu:
Annenizin adı: Babanızın işi:

Tanışma:
Öğretmenlerin öğrencilere ismiyle seslenebilmesi, öğrenciye verdiği değerin bir göstergesi
olabilir.
Bu nedenle öğrencinin ismini öğretim yılı başında öğrenilmesi için şu tür etkinlikler
yapılabilir:
A) İsim Zinciri Oluşturma
İsim zinciri yöntemi, öğrencilerin birbirlerinin isimlerini öğrenmeye yardım eden en etkili
yöntemdir.
- Adım Ilgın
-Kitap okumayı çok severim. Son okuduğum kitap Hıfzı
Topuz’un “Çamlıca’nın Üç Gülü” dür.
Sonraki gelen öğrenci diyalogu şöyle sürdürebilir.  
- Onun adı Ilgın.
-Kitap okumayı seviyor. Son okuduğu kitap Hıfzı Topuz’un
“Çamlıca’nın Üç Gülü”dür.
- Benim adım Destan.
- Gitar çalmayı çok severim.
Buna benzer diyaloglar her öğrenci için tekrarlanarak son öğrenciye kadar sürdürülür

b) İsminde Ne Var?
Bu etkinlik, ilk tanışma etkinliği olarak ya da isim zinciri oluşturma etkinliğinden hemen
sonra kullanırsa mükemmeldir.
Öğrenciler beş ya da altı kişilik gruplar halinde oturtulur. Kısaca, isimlerin değerleri üzerine
bir tartışma yapmaları istenir. Bu tartışma, adların nasıl bir kültürel mirası yansıttığı, anne-
babanın hoşlandığı bir isim olup olmadığı vb. üzerine yorum yapmaları biçiminde olabilir.
1.Tam adlarını belirtmeleri, Örneğin, Mehmet-Memo, Canan–Cano
gibi. Bu durum hoşuna gidiyor mu?
2.Bu adı nasıl aldıkları,
5.İsimlerinden hoşlanıyorlar mı?
3. Herhangi bir takma adı olup olmadığını
ve bundan hoşlanıp hoşlanmadığı, 6.İki ismi varsa sınıfta hangi ismi
kullanmak istedikleri sorulabilir.
4.İnsanlar isimlerini herhangi bir şekilde
değiştiriyorlar mı?

c) Sınıf Arkadaşını Tanı


Bu etkinlik için sınıftaki öğrencilerin özelliklerine karşılık gelecek betimleyici bir liste
hazırlanır. Her betimlemenin önündeki satıra, istenen özelliklere sahip sınıftaki öğrencilerden
birinin adı yazılır.
Bu etkinlikte aşağıdaki gibi bir liste kullanılabilir. Bu liste öğrenim düzeyine, farklı ilgilere ve
yönlere göre değiştirilip uyarlanabilir.
* ---------------1. Kimin doğum günü sizinkiyle aynı aydadır?
* ---------------2. Kahverengi saçlı olan kimdir?
* ---------------3. Çok iyi tanımadığınız kişi kimdir?
* ---------------4. İlginç haberi olan kimdir?
* ---------------5. En sevdiği rengi sarı olan kimdir?
ÖĞRETİMSEL ETKİNLİKLERİN YÖNETİMİ
-Sınıfta düzeni kurmanın ve korumanın bir diğer yolu da öğretimi yönetmektir.
-Sınıfta öğretimin yönetimi, eğitim ortamı ve öğrenme yaşantılarının amaçlar
doğrultusunda bütünleştirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
* Hedef davranışların ve öğretim * dönüt alma, düzeltme,
araçlarının belirlenmesi,
* özetleme-değerlendirme ve pekiştirme
* öğretimin uygulanması, davranışları bu süreç içerisinde yer alan
etkinliklerdir.
* Öğretim sürecinin niteliğini belirleyen en önemli etken ise, koşullara uygun, etkin bir
öğretim stratejisi kullanmaktır.
* Başarılı bir öğretim sürecinde öğrencinin etkin olması gerekir.
* Amaçların belirlenmesi, bilgilerin sınıflanması, kaynakların hazırlanması, yöntem ve
tekniklerin seçimi, değerlendirme ölçütlerinin geliştirilmesi gibi öğretim etkinliklerinde
öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşım, düzenin sağlanmasında önemli bir etkendir.
* Öğretimsel düzeni sağlamada öğrenciyi katılımcı kılma ve meşgul etme önemlidir.
* İyi planlanmış bir öğretim sınıf içinde düzeni korumaya yardımcıdır.
* Verilen aktiviteleri erken bitiren öğrenciler için planlanmış yeni ve hoşlanabilecekleri
aktivitelerin olması onların öğrenmeye olan motivasyonlarını ve isteklerini de etkileyecektir.
* Öğrencinin okulu benimsemesinde, zorluklara karşı direnç göstermesinde, başarılı bir kişilik
örüntüsü geliştirmesinde, güdüleme ve derse katılma girişimlerinin desteklenmesi de
önemli bir yer tutmaktadır.
* Konu sunumunun açıklığı, öğretim yönetiminin etkililiği üzerinde rol oynayan önemli bir
diğer faktördür.
* Öğrencilerin davranışları öğretmenin kullandığı dilin açık ve anlaşılır olmasından etkilenir.
Öğretimsel yönetim becerileri
1-Açık ve net yönergeler 3-Dikkati sürdürme 6-Pürüzsüz geçişler
verme yapma
4-Özetleme
2-Derse başlama-dikkat 7-Özetleme- tekrar-
5-Yararlı geri bildirim
çekme değerlendirme
verme

1-Açık ve net yönergeler verme


* Öğrencilerin meşgul olacağı etkinlikler için açık yönergeler verme bir dersin anahtar
basamağıdır.
* Rahatsız edici öğrenci davranışlarının önemli bir kısmı öğrencilerin nasıl yapacaklarını
bilememelerinden ya da yardıma ihtiyaçları olduğunda ya da çalışmalarını tamamladıklarında
ne yapacaklarını bilmemelerinden kaynaklanmaktadır.
Açık ve Net Yönergeler Verme Yöntemleri:
Net yönergeler verme
* Öğrenciler derste ne yapıyor olacak? * Çalışmalarını bitirdiklerinde ne
yapacaklar?
* Etkinliğin amacı nedir?
* Ne kadar süreleri var? Eğer ödev ya da
* Tamamladıkları çalışmalarını ne
çalışma zamanında bitirilemezse, ne zaman
yapacaklar?
bitirilebileceğinin açıklaması da
yapılmalıdır.
* Çalışmadan beklenen niteliği tanımlama
* Yönergeleri verdikten sonra öğrencilerin kendi cümleleri ile tekrarlamalarına,
karşılaşabilecekleri problemleri ifade etmelerine ve bu konuda bir anlaşmaya varmalarına
fırsat verme
* Aktiviteye başlamadan önce öğrencilerin yönergeleri yazmalarına fırsat verme
* Öğrenciler yönergeleri izlemekte zorlanırlarsa görevi daha küçük parçalara bölme

2-Derse Başlama- Dikkat çekme


* Dikkat çekmenin amacı, öğretmenlerin öğrencilere derste işlenecek konuya ilgilerinin
uyandırılmasıdır.
* Dersin niteliğine, öğrenci düzeyine, hedef davranışlara bağlı olarak dikkat çekme
etkinlikleri değişir.
* Uygulama sırasında dersin başlangıcında ve son dakikalarında ilginin ve dikkatin çok
dağınık olduğu görülmektedir.
* Akademik, duygusal ya da görsel olarak dikkat çekme amaçlı etkinlikler yapılabilir.
Yöntemler:
* Herkes dikkatini verinceye dek derse * Öğrencilerin konuyla ilgili ilk
başlamama ilişkilerinin mümkün olduğunca olumlu
olması için derse yüksek düzeyde motive
* Dikkat dağıtıcı uyarıcıları kaldırmadan
edici bir etkinlik ile başlama
derse başlamama
* Öğrencilerin düşüncelerini organize
* Dersle ilgili amaç, etkinlik ve
etmelerine ve dikkatlerini
değerlendirme prosedürünü açıklama
yoğunlaştırmalarına yardım etmek için o
* Dersi öğrencilerin yaşantıları ve bir gün ki dersin akışını gösteren planın
önceki dersle ilişkilendirme tanımlarını ya da çalışma rehberini dağıtma
* İlgi çekici ders araç-gereçleri kullanma
* İlgi uyandıracak konularla ilgili açık uçlu * İlginç grafik şekil ya da şemalar
sorular sorma kullanma
Dikkatlerini odaklama zamanının geldiğini gösteren belirli bir işaret, anahtar bir ileti
öğrenciler için yararlı olmaktadır. “Tamam, başlamak için hazırız” gibi ifadeler, tahtaya bir
ünlem işareti koyma, elini havaya kaldırma vb. kullanılabilir.
* Konuyla ilgili günlük yaşamdan örnekler * Oyun bulmaca ya da mizah kullanma
verme
* Anahtar bir ileti kullanma (derse
* Anı öykü ya da fıkra anlatma başlıyoruz şimdi derse başlama zamanı,
eveeet gibi)
* Dersin önemli noktalarını vurgulama

3-Dikkati Sürdürme
* Öğretmenlerin çoğu özellikle grup çalışmaları sırasında öğrenci dikkatini sürekli kılmanın
zor bir görev olduğundan bahsetmektedir.
* Çocuklar ergen ve yetişkinlere göre daha kısa dikkat süresine sahip olsalar da onların bir
televizyon programına ya da video oyununa saatlerce sessizce dikkat gösterme yetenekleri
becerikli bir öğretmenin öğrencilerinin derse karşı dikkatini daha uzun süreli tutabileceğini
göstermektedir.
Yöntemler:
* Sınıf yerleşim düzeninin seçilen öğretimse etkinliği kolaylaştıracak şekilde
düzenlenmesi:
Eğer bir derste dikkat merkezi öğretmen ise öğrencilerin hepsi öğretmeni görecek şekilde
oturmalıdır. Bu düzenleme sıraları daire şeklinde ya da U şeklinde ayarlama ile yapılabilir.
Öğrenciler küçük gruplarda oturduklarında derse başlamadan önce bütün öğrencilerin
yüzlerini öğretmene çevirmeleri istenebilir.
* Bazı öğrenciler için ayrımcılık yapmayan bir oturma düzeninin sağlanması:
Düşük ve yüksek yetenekli öğrenciler sınıfa serpiştirildiğinde öğrencilerin derse katılımı daha
eşit ve düzenli bir hale gelmiştir.
* Öğrencilere söz hakkı vermek için tesadüfî bir seçme yöntemi kullanma:
Bu öğrencilerin isimlerini bir torbaya yazarak koyma ve basitçe kimin konuşacağının
torbadan çekilmesi yoluyla sağlanabilir. Öğrencileri tesadüfî olarak seçmenin bir tehlikesi her
soruya anında doğru yanıtın alınma olasılığının düşmesidir.
* Öğrencilere adını söylemeden önce soruyu sorma:
Eğer soru sormadan önce herhangi bir öğrencinin cevaplayacağı belirtilirse diğer öğrenciler
ilgilerini kaybetmektedirler.
* Bir soruyu cevaplamadan ya da başka bir öğrenciye söz vermeden önce en az 5 saniye
bekleme:
Araştırmalara göre eğer öğretmen 3 saniyeden fazla beklerse öğrenci-öğretmen etkileşimi
değişmekte ve tüm sınıf düzeyinde bilişsel başarı düzeyi artmaktadır.
* Öğrencilerin sınıf arkadaşlarının cevaplarına tepki vermelerini isteme:
Bu yönerge öğrencilerin arkadaşlarının verdikleri cevapları dinlemeleri için gereklidir.
* Öğrencilerin cevaplarını sürekli tekrarlamama: Öğretmenlerin çoğu bir öğrenci
tarafından verilen hemen her cevabı tekrarlama eğilimindedir. Bu uygulama doğru cevabı tüm
öğrencilerin duymasını amaçlamaktadır. Bunun yanında öğrencilere; yüksek sesle konuşmaya
gerek olmadığını çünkü cevabı işitecek tek kişinin öğretmen olduğunu, arkadaşlarını
dinlemeye gerek olmadığını çünkü öğretmenin cevabı tekrarlayacağını, öğretmenin sınıftaki
tüm öğrenmelerin kaynağı olduğunu öğretecektir. Tüm bu olumsuz etkiler öğrencinin
motivasyonunu katılımını ve dikkatini azaltmaktadır.
* Öğrenciler konuşurken onları dikkatlice dinleyerek dinleme becerilerine model olma:
Dikkatli bir şekilde dinlenildiğini görme öğrencinin öğretmenini ve diğer arkadaşlarının
söylediklerini dinlemeye isteklilik açısından önemlidir.
* Öğrencinin çabasını pekiştirme ve yüksek oranda pozitif sözel ifadeler kullanma:
Pekiştirme, davranışı Canlı olma: Araştırmalar öğrencilerin derse karşılı ilgili olan
öğretmenleri sevmekle kalmayıp aynı zamanda bu ilginin öğrencinin başarısını
kolaylaştırdığını göstermektedir. Öğretmenler sınıfta dolaşarak ses tonunu değiştirerek ilgi
çekici yüz ifadeleri kullanarak ve yüksek düzeyde bir enerji sergileyerek derse karşı ilgilerini
göstermelidirler.
* Öğrencilerde ilginç önemli, hoş bir şey öğrenecekleri konusunda bir beklenti
oluşturma: Emin değilim bunu daha önce konuştuk mu? Belki içimizden biri bunun cevabını
biliyordur?, şimdiki soru zor sorulardan bir tanesi; gibi yaklaşımlar öğrencide heyecan
yaratabilir.
* Öğretimde teknolojik araç gereç ve materyallerden yararlanma:
Öğretimde materyal kullanımı öğretim ortamının zenginleştirilmesini ve buna bağlı olarak
öğrencilerin verilenleri daha iyi bir şekilde alabilmesini sağlamaktadır tekrar edilme sıklığını
arttırma işlemidir.
* Öğretimde teknolojik araç gereç ve materyallerden yararlanma:
-Çoklu öğrenme ortamı sağlar.
-Dikkat çekerek öğrenmeye güdüler öğrenmeyi ve soyut şeyleri somutlaştırır.
-Hatırlamayı kolaylaştırır.
-Öğrenme-öğretme sürecine çeşitlilik ve zenginlik katar.
-Zamandan tasarruf sağlar.
-Verbalizmi önler yani sözden ekonomi sağlar.
-Farklı zamanlarda birbirleriyle tutarlı içeriğin sunulmasını sağlar.
-Tekrar tekrar kullanılabilirler.
-İçeriği basitleştirerek anlaşılmasını kolaylaştırır.
-İçeriğin uygun sırada ve tutarlı sunulmasını sağlar.
-Öğretmene daha üst düzeyde tartışma ve özet yapmak için zaman kazandırır.
-Öğretim hizmetini daha verimli kılar.
Uygun zorlukta görevler ya da işler verme:
Öğrenci yaramazlığı sıklıkla çok kolay ya da çok zor işe tepki olmaktadır. Öğrenciler orta
derecede zor olan görevleri çok kolay olana tercih etmektedirler. Görev zor olduğunda
öğrencilerin cesareti kırılmakta ve başarısızlık onların performansları hakkında beklentilerini
düşürmektedir.

4-Özetleme
Öğrencilerin çoğu okul gününü tamamlanması gereken bir dizi görevler olarak görmekte ne
öğrendiklerini ya da niçin öğrendiklerini ve kendi yaşamları ile ilişkisini anlamaktadır.
Yöntemler:
* Her dersin ya da okul gününün sonunda yaratmalarını isteme (renkli resimler,
öğrencilerin öğrendikleri bir şeyi planlar, pano, köşe yazısı, makale, grafik
günlüklerine yazmalarını isteme gibi)
* Öğrencilerin bir gazete muhabiri rolü * Öğrencilerin öğrendiklerini diğer
oynayarak öğrendiklerini özetlemelerini arkadaşlarına göstermeye teşvik etme;
sağlama
* Öğrencilerin yaptıklarını sınıf panosunda
* Öğrencilerin kısa bir oyun yaratarak sergileme
(drama-rol oynama) ne öğrendiklerini
* Öğrendiklerini özetlemek amacıyla
göstermelerini sağlama
testleri bir araç olarak kullanma
* Öğrencilerden öğrendiklerini
sergileyebilecekleri bir sunum biçimi

5-Yararlı Geri Bildirim Verme


* Dönüt, öğrenciye öğrenmelerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında verilen mesajlar
bütünüdür. Dönüt, sadece öğrenme sonuçları hakkında bilgi vermekle kalmayıp, öğrencilerin
öğrenme güçlük ve eksiklerinin giderilmesine de hizmet ettiği ölçüde öğrenme düzeyinin
yükselmesine yardım edebilir.
* Dönüt ve düzeltme öğretim hizmeti niteliğini ve öğrenme düzeyini belirleyen en önemli
öğedir.
Yöntemler:
* Öğrencilerin değerlendirmeyi öğrenme * Anında ve spesifik geri bildirim sağlama;
sürecinin bir parçası olarak görmelerine
* Başarılarına katkıda bulunan faktörlerin
yardım etme
listesini isteme
* Öğrencilerin hangi kriterlere göre
* Öğrencileri akranları ile karşılaştırmama
değerlendirileceklerini açıklama;
* Notları öğrencinin çalışmasında bir geri
* Geri bildirimi bireysel öğrenci amaçları
bildirim olarak vurgulamama
ya da öğrenmenin amaçları ile doğrudan
ilişkilendirme
6-Pürüzsüz Geçişler Yapma
* Dersin işlenişinde pürüzsüz geçişler yapabilmek için, yani bir etkinlikten diğerine zaman
kaybetmeden geçebilmek için öncelikle dersin öğretimine, öğrencilerin hazır bulunuşluk
seviyelerine ve konuya yönelik en uygun yöntemin seçilmesi gerekir.
* Dersin işlenişinde zaman kullanımına yönelik bir planlama da yapılmalı, dersin
işlenmesinde konuların sunumu tekrar özetleme gibi etkinliklere ne kadar zaman ayrılacağı
önceden planlanmalıdır.
Yöntemler:
* Günlük bir program yapıp bunu * Konu ve alt konular arasında ilişkiler
öğrencilere verme ya da duvara asma ve nasıl kurulacak planlama
programda olabilecek değişiklikleri
* Güdüleme dikkat çekme etkinliklerine
öğrencilerle tartışma
tekrar gerekirse ne zaman ve nasıl yer
* Gerçekleştirilecek her bir etkinliğe ne verilecek belirleme
kadar zaman ayrılacağını belirleme
* Öğrenciler tarafından yapılacak görevleri
* Kullanılacak strateji yöntem ve yapmama
tekniklerin uygulanması sırasında
* Öğrencilere yönergeleri yalın olarak
öğretmen ne yapacak öğrenciler ne
aşama aşama verme
yapacak açıklama
* Geçiş etkinlikleri düzenleme; öğrenciler
* Öğrencilerin etkinlikleri neler olacak?
sıklıkla evden okula geldiklerinde, öğle
Bireysel mi yoksa grup mu etkinlikler
yemeğinden ya da beden eğitimi dersinden
yapılacak belirleme
sonra daha sakin ders ortamına geçişte
* Öğrenci katılımı nasıl sağlanacak zorlanmaktadırlar. Öğle yemeği gibi beden
belirleme eğitimi gibi aktif periyotlardan sonra sakin
periyotlara geçişler, öğrencilere bir şey
* Ne tür ipuçları verilecek planlama
okuma geçişi kolaylaştıracaktır.
* Uygulamada kullanılacak materyali
hazırlama- hazır bulundurma
7. Özetleme- Tekrar-Değerlendirme
* Değerlendirme ders işlendikten sonra öğrencilerin karşılaştıkları öğrenme güçlüklerinin
belirlenmesi ve giderilmesi için mutlak suretle yapılması gerekli etkinliklerdir.
* Konunun hedef davranışlarını ortaya koymak amacıyla dersin ortalarında ya da
sonlarında sorular sorarak ya da dersin sonunda kısa bir sınav uygulayarak (seçmeli
testler vb ) bu güçlükler tespit edilebilir.
* Ancak amaç not vermek değil durum tespiti yapmak olmalıdır.
* Dersin sonunda bir sonraki dersin konusu ve öğrencilerin çalışması gereken içerik ya da
gerekirse materyal öğrencilere sözlü olarak, küçük sınıflarda yazılı olarak verilmelidir.

SINIFTA İSTENMEYEN DAVRANIŞLAR VE NEDENLERİ


İstenmeyen Davranış (Problem davranış)
İstenmeyen davranış, öğretmenin öğretimini, öğrencinin kendinin ve diğerlerinin
öğrenmesini ciddi biçimde engelleyen, öğrenme ortamını doğrudan ya da dolaylı olarak
rahatsız edici olan, karışıklık yaratan davranışlar olarak tanımlanabilir.
Öğrencilerin sınıf içindeki davranışlarını, istenmeyen davranış olarak adlandırmak için dört
temel ölçüt vardır:
* Davranışın, öğrencinin kendisinin ya da * Davranışın, okulun araç-gereçlerine ya
sınıftaki arkadaşlarının öğrenmesini da diğerlerinin eşyalarına zarar vermesi,
engellemesi,
* Davranışın, öğrencinin diğer
* Davranışın, öğrencinin kendisinin ya da öğrencilerle sosyalleşmesini engellemesi.
sınıftaki arkadaşlarının güvenliğini
tehlikeye sokması,
İstenmeyen (Problem) Davranışların Türleri
Öğretimsel problemler:
Öğrencinin akademik performansını ve öğretmenin öğrencinin akademik alandaki
gelişmesiyle ilgili yapması gerekenleri etkileyen çalışma becerileri öğretimsel problemler
olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin; ödevlerini zamanında ve istenildiği biçimde yapmama, dikkatini toplayamama,
ilgisizlik, öğretmenin sınıfta verdiği yönergeleri takip edememe ya da uymama vb.
Yönetimsel problemler:
Sınıftaki öğretimin işleyişine etki yapan, öğretmen ve diğer öğrencilerle etkileşimi engelleyen
ya da diğerleri için tehlike oluşturabilecek durumları yaratan uygun olmayan sınıf içi
davranışlardır.
Örneğin; yerinden izin almadan kalkma, dolaşma, saldırgan davranışlar sergileme,
arkadaşlarının ya da öğretmenin sözünü kesme, yaşına uygun olmayan bebeksi davranışlar
sergileme vb.
Yönetimsel problemler kendi içinde bireysel ve grup problemleri olarak
sınıflandırılmaktadır.
a)Bireysel Problemler
Genelde sınıf içinde meydana gelen bireysel davranış problemleri 4 sınıfta toplanmaktadır.
-Dikkat çekme
-Güç arama
-Öç alma
-Yetersizlik

-Dikkat Çekme: Sosyal açıdan kabul edilebilir tarzda statü kazanamayan çocuk bunu aktif ya
da pasif ilgi çekme davranışları ile sağlamaya çalışır.
Sevgi ve ilgi görme ihtiyacı olan, boşanmış, birbirleriyle sürekli kavga eden ebeveynlerin,
olumsuz ev yaşantılarına sahip, sosyal olarak kabul edilebilir tarzda statü kazanamayan
çocuklar dikkat çekme davranışına yönelebilirler. Öğrenci sınıfta sürekli fark edilmek ister.
* Sırası gelmeden konuşmak, * komiklik yapmak,
* konuşarak başkalarını rahatsız etmek, * soytarılık,
* sözünü kesmek, * kabalık,
* şov yapmak, * aralıksız soru sorma ilgi toplamanın aktif
biçimleridir.

Çocuklar;
* tembellik,
* yavaşlık (çalışmaya başlarken ve bitirirken yavaş davranma) ya da
* sessizlik davranışları sergileyerek pasif dikkat çekme arayışına da gidebilirler.

-Güç Arama: Dikkat çekme davranışına benzer ancak bu gruptaki davranışlarda yıkıcı bir
ilgi arama davranışı daha yoğun yaşanır.
* Kendini aşağı hisseden öğrenci için güç kullanımı, güç arama bir amaçtır.
* Kendisinin ve başkalarının beklentilerini değerlendirmek konusunda yetersizlik hisseden,
olumsuzluk içerisinde olan öğrenci, bu yetersizlik algılamasını ortadan kaldırmak için kendi
yöntemlerini kullanacak, patron kimliğine soyunarak başkalarına zor kullanacak, övünecek ya
da soytarılık yapacaktır.
* Özellikle evde aşırı kontrol altında olan çocuklar, özgürlük istekleri ve ailelerinin izin
vermedeki isteksizliği yüzünden yaşadığı çatışmalardan dolayı bu davranışı gösterebilirler.
* Yalan söyleme, sınıf içi kurallara uymama) aktif güç arama
davranışları olarak sıralanırken;
* tartışma,
* unutkanlık,
* konuşma,
* inatçılık,
* karşı çıkma,
* tembellik,
* kafa tutma,
* tertipsizlik (ödevleri yarım bırakma,
* ters düşme,
kıyafette ve sınıfta tertipsizlik) pasif güç
* itaatsizlik (yapılması istenen şeyleri arama davranışları olarak belirtilmektedir.
reddetme davranışları, talimatlara uymama,

-Öç Alma: Bu davranış kendinde güç ve ilgi eksikliği hisseden öğrenciler için bir amaçtır.
* Öğrenci, diğerlerinin kendisine yaptığı şeylerden dolayı kendisini eşit olmayan bir konumda
görür, başkaları tarafından incitildiğini hisseder. Felsefesi kısasa kısastır.
* Bu davranışı gösteren çocuklar aşırı hüsrana uğramış, engellenen, utanmış çocuklardır ve
diğerlerini incitmek için ellerinden geleni yaparlar.
Özellikle ilkokul çocuklarında;
* fark edilme,
* değer kazanma,
* kabul görme,
* başarılı olma,
* takdir edilme gibi en güçlü gereksinimlerin öğretmen tarafından karşılanmaması öğrencileri
öç arama, güç kullanma davranışına itebilmektedir.
“Eğer benim canım yanıyorsa başkalarının canını acıtmaya hakkım var” diye düşünen
çocuk dikkat çekmek ve güç kullanmak için daha da ileriye gider, amacı kazanmak,
kazanmanın da ötesinde diğerlerini incitmek, canını yakmak ve rezil etmektir.
* Kin duyma, hırçınlık, meydan okuma (saygısız ya da itaatsiz asi davranışlar) davranışları en
yaygın öç arama davranışlarıdır.
* Aktif öç alma davranışları olan; arkadaşlarını tırmalama, ısırma, tekme atma gibi fiziksel
saldırılar fazla yaygın değildir.
* Küsme ve somurtma davranışları ise, pasif öç alma davranışları olarak belirtilmektedir.
-Yetersizlik: Bu davranışı sergileyen öğrenciler, ait olma duygusunu yaşamada, ona
ulaşmada cesareti kırılan, başarmaktan ümidini kesen, sürekli yanlış yapmayı bekleyen
öğrencilerdir.
* Umutsuzluk duygusu böyle öğrencilerin geri çekilme davranışı göstermelerine neden
olabilir.
* Öğrenci bir grubun üyesi olma ve bir grup içerisinde statü elde etme ihtimalinden
vazgeçmiştir
Yetersizlik davranışları genellikle pasif biçimde sergilenir.
* Derse karşı ilgisizlik,
* derse katılmama,
* geç gelme (okula/derse geç gelme, teneffüsten sonra sınıfa geç gelme),
* derse gelmeme vb. davranışlar yetersizlik sergileyen öğrenci davranışlarına örnek
verilebilir.
b)Grup Problemleri
Bireysel yaramazlığın ötesinde bazen bir grup bütün olarak istenmeyen davranışlar sergiler.
-Uyum (Birlik) Eksikliği: Sınıfta, bireyler ve gruplar arasındaki çatışma olarak
nitelendirilmektedir. Böyle durumlarda sınıf ikliminde çatışma, düşmanlık ve gerilim yaşanır.
Öğrenciler birbirlerini desteklemez.
-Davranışsal Standartlara ve Çalışma Prosedürlerine Bağlı Olmama:
* Kuralların açıkça belirlendiği durumlarda, sınıftaki grubun uygun olmayan davranışlar
göstermesi, sınıftaki davranış normlarına uyulmadığını göstermektedir.
* Sınıfta öğrencilerden sessiz olmaları beklendiği halde gürültü yapan öğrencilerin düzensiz
davranışlar sergilemeye devam etmeleri, bu kategoride yer alan grup problem davranışına
örnek verilebilir.
-Üyelere Olumsuz Tepkiler Gösterme:
* Grup tarafından kabul edilmeyen kişilere düşmanlık duyguları içeren, olumsuz tepkiler
gösterme davranışıdır.
* Farklı düşünen öğrencilere kusur bulma davranışı en tipik olanıdır.
* Grup, farklı düşünen öğrencilerin kendilerine uymalarını sağlamaya çalışır.
-İstenmeyen Davranışın (Problem Davranış) Sınıfça Onaylanması:
* Sınıf sosyal açıdan kabul görmeyen davranışlar gösteren bireyleri cesaretlendirip,
destekliyorsa yanlış davranışın sınıfça onaylanması söz konusudur.
* Genellikle sınıfta en kaba ve soytarılık yapan öğrencilerin davranışları desteklenir. Eğer bu
tür davranışlar sınıf içinde kabul görmeye devam ediyorsa, hem bireysel hem de grup
problemi yaşanır ancak grup problemi daha ciddi boyuttadır.
-Oyalama, Dalgınlık, Dikkatsizlik, Çalışmayı Engelleme, Taklitçi Davranış:
Grubun dikkati dağıtmaya, çalışmayı durdurmaya ve istenmeyen davranışı taklit etmeye
eğilimli olmasıdır.
En sık karşılaşılanları; kalem kaybetme, ödev unutma, ödev konusunda ısrarla tekrar açıklama
isteme, şikâyet etmedir.
-Çevresel Değişikliklere Uyum Gösterememe:
* Yenilikler belirsizlik, belirsizlik de stres yarattığından grup, değişiklikleri grup birliğini
tehdit eden tehlike işareti olarak algılar ve uygun olmayan yollarla tepki gösterir, karşı çıkar.
* Genellikle olağanüstü bir durum meydana geldiğinde, grup üyeliğinde ve programda
değişiklik olduğunda, yeni bir öğretmen ya da vekil öğretmen geldiğinde sınıfın normal dışı
davranışlar göstermeye başlaması çevresel değişikliklere uyum göstermede yetersizlik örneği
olarak verilebilir.

Problem davranışların yönetimi için öğretmenlerin en ciddi buldukları, en sık karşılaştıkları,


yönetiminde en fazla zorlandıkları problem davranışları tanımlaması gereklidir.
Problem davranışların öncelik sınıflaması genel olarak;
* davranışın sıklığı,
* davranışın yoğunluğu,
* ortama uygunluk ve öğrencinin gelişim düzeyine uygunluğu gibi değişkenlere göre
yapılmaktadır.
Davranışın sıklığı:
* Davranışın sıklığı; davranışın ortaya çıkma oranı ile ilgilidir.
* Düzenli olarak ödevini yapmakta olan bir öğrencinin yılda birkaç kez ödevini yapmamış
olmasını problem davranış olarak tanımlamak doğru değildir.
* Sıklık; istenmeyen davranışın sınıfta ne ölçüde yaygın olduğu konusu ile ilgili olan bir
kavramdır.
Davranışın yoğunluğu:
Davranışın yoğunluğu ise problemin şiddeti ve derinliği ile ilgilidir.
Arkadaşına istemeden zarar veren bir öğrenci ile herhangi bir neden yok iken kasıtlı olarak
saldırgan tepkiler gösteren öğrencinin davranışları farklı değerlendirilmelidir.
Ortama uygunluk:
Ortama uygunluk ise dersin ve içinde bulunulan fiziksel mekânın özelliklerine uygun
davranmayı ifade etmektedir.
Matematik dersinde öğrencinin dersle ilgilenmek yerine defterine resim yapmakla meşgul
olması ya da başka bir dersin etkinliği ile ilgilenmesi ortama uygun olmayan davranışlardır.

Problem Davranışların Önem Dereceleri (Ciddiliği)


a) Küçük Yaramazlıklar:
* Ayakları sürüme * Geç kalma
* Elini kaldırmadan konuşma (izin * Sınıfta bir şeyler yeme
almadan konuşma)
* Rahatsız edici sesler çıkarma
* Oyun oynama ya da arkadaşlarına şaka
* Diğer çocukların çalışmalarını aksatma
yapma
* Yersiz samimiyet sergileme
* Sınıfta uyuma

b)Ilımlı Problem Davranışlar


* Dersi bölme * Kopya çekme
* Sınıftan izinsiz çıkma * Yalan söyleme
* Sınıftaki diğer öğrencilere karşı kaba ve * Ödev hırsızlığı
küfürlü konuşmalar
* Kavga etme
* Uysal olmama

c)Ciddi Problem Davranışlar


* Okulun eşyalarını kırma, bozma, zarar * Okuldan kaçma
verme
* Öğretmene karşı küfürlü söz kullanma
* Diğerlerinin eşyalarına zarar verme
* Arkadaşlarına fiziksel saldırı
* Hırsızlık
* İtaatsizlik
* Diğerlerinin eşyalarını sahiplenme, satma
* Diğerlerini zorlama

Öğrenci davranışını etkileyen etkenler:


Genel olarak problem davranışa neden olabilen olası faktörler okul içi ve okul dışı faktörler
olarak iki grupta ele alınmaktadır:
-Okul Dışı Etkenler
Genel olarak;
* öğrencinin fizyolojik çevresi, * arkadaş çevresi ve
* aile içi çeşitli ev deneyimleri, * kitle iletişim araçları istenmeyen
davranışlara neden olan okul dışı etkenler
* toplum,
olarak gösterilmektedir.

-Okul İçi Etkenler


* Öğrencilerin özellikleri, * öğretmenin ve diğer öğrencilerin tutum
ve davranışları,
* eğitim programı,
* sınıf kurallarının belirsizliği,
* öğretim yöntemleri ve öğretim
materyalleri, * sınıfın fiziksel özellikleri ve
düzenlemeleri istenmeyen davranışa neden
olan okul içi etkenler olarak bilinmektedir.

İSTENMEYEN (PROBLEM) DAVRANIŞLARLA BAŞ ETME


-İstenmeyen davranışlar ve bu davranışlarla başa çıkma sınıf yönetiminin en önemli
boyutlarından birisidir.

İstenmeyen davranışlarla baş etmede izlenebilecek 4 temel ilke söz konusudur:


1-Bu davranışla baş ederken en önemli 3-Disiplin stratejileri öğrencilerin onurunu
amaç, öğretimin en az düzeyde rahatsız zedelememelidir.
edici bir ortamda yürütülmesidir.
4-Disiplin stratejisi ortadan kaldırmaya
2-Belirli bir eylemin istenmeyen davranış çalıştığınız istenmeyen davranışla oranlı
olup olmaması o davranışın gerçekleştiği olmalıdır.
ortama bağlıdır.

1-Bu davranışla baş ederken en önemli amaç, öğretimin en az düzeyde rahatsız edici bir
ortamda yürütülmesidir:
* Bu amaca ulaşmak hassas bir denge * Öğretmenin kullandığı disiplin stratejisi
kurmayı gerektirir. kendiliğinden risk haline gelebilir. Çünkü
bazen öğretmenin kullandığı müdahaleler
* Öğretmen hem istenmeyen davranışın
dikkati istenmeyen davranışlara çekip
öğretimi bölmesine izin vermemeli hem de
öğrencilerin dersten uzaklaşmalarına neden
sınıf ortamını rahatsız edici olmayan
olabilir.
stratejiler kullanmaya özen göstermelidir.
* Eğer bir disiplin stratejisi kullanması öğrencilerin dikkatini dağıtmamasına özen
gerekiyorsa bunun mümkün olduğu kadar göstermelidir.

2-Belirli bir eylemin istenmeyen davranış olup olmaması o davranışın gerçekleştiği


ortama bağlıdır:
* Burada bir davranışın istenmeyen olarak * Kuralları ihlal etmekte midir?
nitelendirilmesi öğretmenin tolerans düzeyi
* Eğer bu sorulara verilen yanıt hayır ise
ya da okulun koyduğu standartlar dikkate
disiplin müdahalelerine gerek olmayabilir.
alınarak yapılmaktadır.
* Bu duruma istisna olan bazı davranışlar
* Bir davranışın yaramazlık olduğuna karar
vardır; bir kişiye vurma ve eşyayı çalma
verirken şu sorular sorulmalıdır.
vb. daima öğretmenin müdahalesini
* Bu davranış sürdürülmekte olan gerektiren kural ihlalleridir.
öğretimsel etkinliğin zararına mıdır?

3-Disiplin stratejileri öğrencilerin onurunu zedelememelidir:


* Öğrencinin onurunu korumak için yaptığı davranışa yönelik (son iki ödevini
arkadaşları yanında küçük, zayıf halen teslim etmedin) konuşulmalıdır.
düşmesine neden olabilecek güç
* Küçük bir müdahaleden fazlası gerekiyor
mücadelesinden kaçınmak gerekmektedir.
ise öğrenciyle özel olarak görüşmekte
* Yaramazlık yapan öğrenciyle sakin ve yarar vardır.
sessizce konuşmaya çaba göstermek, eski
* Öğrencinin onurunu koruyarak disiplin
günahları gündeme getirmemek
stratejilerini kullanmanın bir diğer yolu da
gerekmektedir.
öğrencinin kendi davranışının sonucunun
* Öğrencinin yaptığı istenmeyen davranışı sorumluluğunu alacağı ortamlar
kişiliğine mal etmemeye özen gösterilmeli, yaratmaktır.
kişiliğine yönelik (sen tembelsin gibi) değil

4-Disiplin stratejisi ortadan kaldırmaya çalıştığınız istenmeyen davranışla oranlı


olmalıdır:
* Bir problem davranışa tepki verirken * İstenmeyen bir davranış meydana
davranışın sıklığı ve ciddilik düzeyin geldiğinde bunun ciddiliğini
dikkate almak önemlidir. değerlendirmek ve onun hangi türe
girdiğini karar verip uygun tepki biçimini
* Yaramazlığın şiddetiyle uyumlu bir tepki
vermek daha işlevsel olacaktır.
seçmek için öğretmenin çok fazla zamanı * Sert tepki biçimi vermeyi gerektiren
yoktur. istenmeyen davranışlar görmezden
gelinmemeli ya da hafif düzeydeki bir
davranışa aşırı tepki verilmemelidir.

Hafif Düzeydeki İstenmeyen Davranışlarla Baş Etme:


A- Sözel olmayan müdahaleler

Göz Kontağı: İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyle göz teması kurmaktır.


* Davranışının rahatsızlık verdiği ve bitmesinin beklendiği hakkında bilgi verme ve iletişime
davet etme açısından çok önemlidir.
* İstenmeyen davranışı yapan öğrenciyle ilk olarak göz kontağının kurulması, diğer
öğrencilerin olayın farkına vararak, dersten kopmalarını önler.

Dolaylı İleti (İpucu): Yanlış davranışı gösteren öğrenci üzerine odaklaşmadan, ona hatalı
davranışını düzeltmesi için verilen bir işarettir. Bunlar, öğretmenlerin suçlamak için değil,
bilgilendirmek için kullandıkları sözel olmayan davranışlardır.
* El-kol işaretlerini kullanma,
* sınıftaki eşyalardan yararlanma (masaya elle ya da bir kalemle hafifçe vurma),
* Yaramazlık yapan öğrenciye yaklaşma,
* Hafifçe omzuna dokunma öğretmenin o davranışları fark ettiğini dolaylı
göstermesinin en temel yollarındandır.
- Bu tür tepkiler “ne yaptığını görüyorum ve bundan hoşlanmıyorum” mesajını taşımaktadır.
B- Sözel müdahaleler
- Bazen öğretmenler sözel olmayan müdahalelerin olanaklı olmadığı durumlarla
karşılaşabilirler.
- Küçük bir öğrenci grubu ile ilgilenirken yaramazlık yapan bir öğrenciyle göz teması kurmak
mümkün olmayabilir ya da sınıfın bir ucundan kalkıp o öğrencinin yanına gitmek, yaramazlık
yapan öğrencinin yaptığı davranıştan daha çok rahatsız edici olabilir.
- Bazen de dolaylı müdahaleler yapılmasına rağmen istenmeyen davranış devam edebilir.
- Bu gibi durumlarda sözel müdahaleler kullanılabilir.
* Basitçe öğrencinin ismini söyleme, öğretmenin sınıfta olan bitenlerin farkında olduğu
mesajını verir ve öğrencinin dikkatini çeker. Fakat bu tür müdahalelerde öğrencinin onurunu
zedelememeye, öğrenciye suçüstü yakalandığı hissini vermemeye ve utandırmamaya
özen gösterilmelidir. Öğrencinin ismini o anda yürütülen etkinlikle ilişkili olarak dile
getirmek daha uygundur. “Vahide, ödevlerimizi yapmaya hemen başlıyoruz” gibi.
* Kızgınlığı kırıcı olmayan bir biçimde ifade etme ve kızgınlığa neden olan koşulları
belirterek, “ben dili” mesajları gönderme.
* Öğrenci ile değil, sorunla uğraşılmalıdır.
* Mizah kullanma, Öğrenciye davranışını hatırlatmanın bir başka kibar yoludur. İyi
kullanıldığı takdirde sınıf ortamının eğlenceli yanlarını anlayabildiğini öğrencilere gösterir.
* Sınıf kurallarını gözden geçirme, uygun olmayan davranış öğrenciler arasında çok yaygın
hale gelirse sınıf kurallarını tüm sınıfla gözden geçirme yararlı olacaktır. Özellikle tatil
dönüşü, hafta sonu ya da uzun aralardan sonra bu gereklidir.
* Karşılaşacakları yaptırımları hatırlatma ve seçim yapmalarını isteme,
* “Örneğin, uzaktan bağırarak seslenmek yerine konuşmak için elini kaldırman
gerekiyor, aksi takdirde söz hakkı alamayacaksın” gibi.
* Bu tür ifadeler istenen davranışı göstermenin yanı sıra uygun olmayan şekilde davranmaya
devam ettikleri takdirde yaptırımın uygulanacağı konusunda öğrencileri uyarır.
* Ayrıca yaptırımların nedensiz uygulanmayacağını da vurgular.
* Görmezden gelme, eğer istenmeyen davranış oldukça kısa süreli ve çok fazla dikkat
dağıtıcı değilse en iyi tepki biçimi hiç tepki vermemektir.
* Hafif düzeydeki yaramazlığı görmezden gelmenin bir dezavantajı, öğrencilerin öğretmenin
sınıfta olup bitenden haberi olmadığı sonucuna varmasına neden olabilmesidir.
* Eğer öğretmenin fark etmediğini anlarlarsa ellerinden geldiğince yaptıkları davranışa devam
edebilirler. Bu durumda problem sınıfın geneline yayılabilir.
* Bu yüzden öğretmenler dikkatli bir şekilde sınıfı gözden geçirmelidirler. Ancak görmezden
gelme sınıfta olan bitene tamamen kör ve duyarsız kalma anlamına gelmemelidir.

Daha Ciddi Düzeydeki İstenmeyen Davranışlarla Baş Etme:


* Bazen istenmeyen davranış yukarıda belirtilen tepkilerin yeterli olmayacağı kadar ciddi
olabilir.
* Bu gibi durumlarda öğretmen istenen davranışı elde etme konusunda ısrarlı olduğunu
göstermek için yaptırımlara başvurabilir.
* Öğretmenler kural ve prosedürleri öğretirken yaptırımlar hakkında bilgi verdikleri
takdirde öğrenciler kuralları ihlal etmenin ne gibi sonuçlar doğuracağını başlangıçtan itibaren
anlamış olacaklardır.
* Yaptırımın amacı öğrenciyi incitmek değil, davranışını değiştirmesine yardım etmektir.
* Eğer bir öğrenciye gerçekten çok kızgınsanız en iyi fikir öğrenciyle yapılacak konuşmayı o
an için kısa bir süreliğine ertelemektir.
* Yaptırımlar sakince uygulanmalıdır.
* Yaptırımı uyguladıktan sonra öğrenciyle tekrar ilgilenmek ve olumlu bir ilişkiyi tekrar
oluşturmak gerekmektedir.
* Yaptırımlar mümkün olduğunca istenmeyen davranışla mantıksal bir ilişki içinde
sunulmalıdır.
-Öğrenciyi Gruptan İzole Etme (Mola): Eğer istenmeyen davranış öğretimi engelliyorsa
öğrenciyi grubun dışında bir yerlere göndermek ama bunu olumlu bir biçimde yapmak
gereklidir.
Genellikle öğrencinin yerin değiştirme, sınıfın bir köşesinde veya okuldaki bir başka sınıfta
(time-out area), bir süre tek başına kalmasını sağlamak şeklinde uygulanır.
-Ayrıcalıkları Geri Alma (İmtiyaz Kaybı): Özellikle öğrencilerin davranışlarının diğer
öğrencileri olumsuz yönde etkilediği durumlarda istedikleri yere oturma haklarını kaybetme,
arkadaşlarıyla çalışmasına izin vermeme gibi öğrencilerin sevdikleri etkinliklere katılmasını
engellemedir.
Örneğin, müzik, spor drama etkinliklerine katılımın engellenmesi ya da serbest zamanın
alınması gibi.

-Öğrencinin yapmakta Olduğu Etkinliği Bitirene Kadar Sınıftan-Okuldan Ayrılmasına


İzin Vermeme: Sınıfta çalışmasını tamamlamayan bir öğrencinin, çalışmasını bitirene kadar
sınıfta kalmasını sağlamak örnek olarak verilebilir.
-Öğrenciyi Müdürün Ofisine Gönderme: Özellikle öğrenci sayısının fazla olduğu
okullarda, öğrenciyi müdüre gönderme sık kullanılan bir yaptırımdır.
Müdür ya da müdür yardımcıları, disiplin problemlerinin çözümünde temel sorumluluk sahibi
olduklarından, başka okula transfer, okuldan uzaklaştırılma ya da profesyonel yardım
gerektiğinde havale etmek için gerekenleri yapabilmektedirler.
-Aileyle görüşme: Sürekli yaramazlık yapan öğrencinin velisiyle görüşme izlenebilecek bir
diğer stratejidir.
* Öğretmenlere çocuklar zarar verici oldukları zaman, aileyi arayarak ya da öğrenciyle eve bir
not göndererek, aileyi okula çağırmalarını ve onlardan yardım istemeleri önerilir.
* Öğretmenler aileden, öğrenciye, evde televizyon izlememe, odalarından çıkmama, sosyal
etkinliklerden bir süre uzak tutma gibi yaptırımlar uygulamalarını isteyebilir.
* Öğretmenler, karşılaşılan sorunun ciddiyetine bağlı olarak gerektiğinde, aileye bir
danışman ya da psikologdan profesyonel yardım almalarını önermelidir.
Yaygın Sorunlar ve Çözümler
* Derste konuşma ve dikkatsizlik * Geç gelmek ve erken gitmek
* Ders anlatmayı bırak ve o öğrenciye bak * Zamanında gelip gideceğine dair bir
anlaşma yap
* Onun oturduğu bölgeye doğru yürü
* Başlama ve bitirmeyi törensel hale getir
* Ona doğrudan bir soru sor
* Başlangıçta ve bitimde kısa sınavlar yap
* Ders bittikten sonra onunla konuş
*Ders anlatımını tekrar etme.
SON BİR HATIRLATMA
Sınıfta mümkün olduğunca olumlu disiplini kullanın. Yani istendik davranışlar üzerinde
durun ve istendik davranışları ödüllendirip, pekiştirin.

SINIF DİSİPLİNİNDE DÖRT ADIM:


Adım 1: Hatırlatma
Azarlamadan hatırlat. Genelde tüm sınıfa, ama bazen de bir-iki kişiye hatırlatabilirsin.
“Süre bitti dediğimde sınav bitmiştir; herkes kalemlerini bıraksın.” “Ayşe ve Hülya,
herkes çalışmaya başladı; siz de konuşmayı keserek çalışmaya başlayın.”
Bazı öğretmenler, sürekli hatırlatmalara rağmen durumun değişmediğinden şikâyetçidirler.
Ama eğittiklerinizin çocuk ve öğrenci olduğunu unutmayın.
Adım 2: Uyarı
Yazılı ve sözlü uyarı olabilir. Uyarıyı tüm sınıf bilmelidir ve öğrenci de uyarıdan sonra ne
geleceğini bilmelidir. Yazılı uyarı daha etkilidir, öğrencinin sıkı kontrol altında olduğunu
gösterir.
Uyarılarda kesin kararlı, sakin ve soğuk olmalıdır; öfke ve kızgınlık göstermemelidir. Öyle
olursa, öğrenci de karşı koyacağından hemen bir sonraki adıma geçilir. Öğrenci davranışını
düzeltirse, yazılı uyarı geri alınır.
Ders boyunca yazılı uyarı sırada kalır, eğer davranışlar düzgün giderse, ders sonunda kâğıt
iptal edilir.
Adım 3: Yaptırımda bulunma
Daha önce hatırlatma ve uyarı almış, ama yanlış hareketi gene yapmaya devam ediyorsa
yazılı uyarı kalıcı hale gelir, kayıtlara geçer. Kaç defa yazılı uyarı aldığına göre verilecek
yaptırım açıkça belirtilir. Nadiren ilk defada yazılı yaptırım resmi evraka girer, genellikle bir
kaç aşamadan sonra bu adım atılır.
Adım 4: Disipline Verme, İdareye gönderme
İdareye sevk eden bir kâğıt doldurularak öğrenci sınıftan çıkartılır. Öğretmen rahatsız edici
davranışı kendi imkân ve gücü ile çözemezse, en iyi yol, konuyu üst yönetime aktarmaktır.
Gene öfke, kin gibi duygusal davranışlar gösterilmemelidir. Bu kademede geri dönüş olmaz,
bu nedenle hiçbir çare kalmadığında bu yola başvurulmalıdır.

SINIFTA İLETİŞİM
*Anlamların ortak hale getirilmesi sürecidir.
*İletişim süreci; kaynak, kanal, alıcı, mesaj ve geribildirimden oluşmaktadır.
İletişim Sürecinin Temel Ögeleri:
Kaynak Alıcı
Mesaj Dönüt
Kanal

İLETİŞİM SÜRECİNİN ÖGELERİ


1-Kaynak: Mesajı gönderen kişidir
2-Mesaj: Kaynağın kodlanması sonucunda oluşan fiziksel üründür.
3-Kanal: Mesajın içinde yolculuk ettiği ortamdır.
4-Alıcı: Mesajın gönderildiği kişidir.
5-Geribildirim(Dönüt): kaynak birimin alıcıdan aldığı tepkilerdir.
1-Kaynak:
*İletişim sürecini başlatan, mesaj gönderen öğedir.
*Kaynak mesajı alıcıya gönderen kişi, grup, kurum ya da toplum olabilir.
*Kaynak bir düşüncesini ya da bu düşünceyle ilgili davranışı anlam yükleyerek alıcıya
göndermek istediği zaman, onu önce ses, söz, mimik, ışık, renk, yazı, resim gibi sembollerden
en az biri ile yapılmış bir mesajı bir araç ya da yöntem yardımıyla alıcının duyu organlarından
en az birine iletmek zorundadır.
Kaynak birçok etmenden etkilenmektedir. Bunlar:

* İletişim Becerisi * Deneyim ve bilgi


* Tutumlar * Çevresel, kültürel ve toplumsal ögeler

2-Mesaj: Kaynağın alıcıya gönderdiği her türlü söz, işaret, ses mesajdır.
3-Kanal:
* Kaynak ve alıcı arasındaki bağdır.
* Mesajların üzerine yüklendiği fiziksel araçlardır.
* Mesajları taşıyan kanallar fiziksel (ses dalgaları, ışık dalgaları), teknik (telefon, telgraf,
internet) ya da sosyal nitelikte (okul, televizyon, sinema) olabilir.
4-Alıcı:
* Kaynaktan gelen mesajları alıp yorumlayan ve bunlara sözlü, sözsüz tepkide bulunan kişi ya
da gruplardır.
* Alıcı, kendisine ulaşan bilginin cevabını, karşı mesaj halinde geriye ya da başkalarına
yansıttığı zaman, tepkisini ortaya koyarken kendisi kaynak durumuna dönüşür.
5-Dönüt:
* Kaynak tarafından gönderilen mesajı alan ve onu yorumlayan alıcı, artık kendisi bir kaynak
durumuna dönüşür ve tepkisini kaynağa aktarır.
* Dönüt, kaynağın mesajının alınıp alınmadığının, alındıysa alıcı tarafından doğru olarak
algılanıp algılanmadığının öğrenilmesini sağlar. Bu tepkileri değerlendiren gönderici gerek
duyarsa daha sonraki mesajlarında değişikliğe gidebilir.

ETKİLİ İLETİŞİM YÖNTEMLERİ

1-Karşınızdakini rahatlatmak 6-Önemli noktaları tekrar etmek


2-Etkin dinlemek 7-Ne düşündüğünü sormak
3-Soru sormak 8-Soruları açıklıkla cevaplamak
4-Dikkati dağıtmamak 9-Biz dilini kullanmak
5-Empatik davranmak 10-İnandırmak

İLETİŞİM MESAFESİ
Özel ve örgütsel yaşamda dört ayrı mesafeye göre iletişim kurarız:
1-Özel (Kişisel) Alan: Yakınlarımıza ait olan alandır (0-40 cm.)
2-Sosyal Alan: Arkadaş ve dostlarımızla birlikte olduğumuz alan (40-80 cm.).
3-Resmi Alan: Resmi iş ilişkilerinin sürdürüldüğü alandır. Satıcılarla müşteriler arasındaki
ilişkiler de bu alanda sürdürülür (80-200 cm).
4-Dış veya Ortak Alan: Herkese açık olan alandır(2 metreden fazla).

İLETİŞİM TÜRLERİ
1-Beden Dili (Sözsüz iletişim)
2-Sözel İletişim

1-Sözsüz İletişim: Sözsüz iletişim, söz dışındaki sesleri de içeren, sözel olmayan
göstergelerden oluşan iletişim kodlarıdır
İlk izlenim:
İnsan başka bir kişiyle ilk defa karşılaşırsa, o kişi hakkında bir ilk izlenim duygusu geliştirir. İlk
izlenim ilk dört dakikada oluşur.
İlk izlenimin oluşumuna
%35 ses tonu,
%58 görüntü ve
%7 sözler etkide bulunur.

Beden dili:
BAŞ,
Yukarı doğru ise; ÜSTÜNLÜK
Öne eğiliyorsa; UYSALLIK (İTAAT)
Birine dönükse; ANLAŞMA
Başka yana dönükse; ANLAŞMAZLIK ifade eder.
Beden duruşu:
* İletişim kurulan kişiyi doğrudan karşıya alma ve dik bir beden duruşu etkili iletişim sağlar.
* İki büklüm, boynu bükük, göğüs dışarı çıkmış, baş ters yöne eğilmiş bir beden duruşu hatalı bir
duruştur.
Jestler:
* Tüm el ve kol hareketleri jest olarak adlandırılır.
* Eller, kişinin kendini ifade etmede en etkili araçlardır.
* Elleri açarak iletişime hazır olduğumuzu gösterebiliriz.
* Yumruk sıkmak ve işaret parmağını yukarı kaldırmak tehdit işaretidir.
* Kendilerine güvenen kişiler, güven içinde kollarını hareket ettirirler.
Mimikler:
Yüz ifadesi veya hareketlerine mimik denir.
Yüz, kendi içinde parçalardan oluşan bir bütündür:
Alın
* Fiziksel ve duygusal durumların en iyi göstergelerinden birisidir.
* Alnın kırıştırılması, şaşkınlık, gerilim, endişe ve korkuyu belirtir.
Kaşlar
* Kaşlar yüzü yumuşatır veya sertleştirebilir.
* Şaşkınlık ve korku durumlarında kaşlar yukarı kaldırılır.
* Endişelendiğimiz veya kızdığımız zaman kaşları aşağıya indiririz.
Gözler
* Ruhun aynası olarak nitelendirilen ve beden dili açısından en çok konuşan organdır.
* İnsan dış dünyadan algıladıklarının %87’sini gözleriyle, %9’unu kulaklarıyla ve % 4’ünü diğer
organlarıyla algılar.
* Uzun ve dik bakışlar karşıdaki kişiyi sıkmakta, kısa süreli olanlar ise kayıtsızlığı göstermektedir.
* Gözbebeklerinin büyümesi kişinin konuya olan ilgisini ve hayretini gösterir.
* Yalan söyleyen kişilerin gözleri genellikle aşağıya kayar ve gözbebekleri küçülür.
Gözlerin Verdiği Mesajlar
* Gözün ortada olması, duygusal sentezi, * Sağ yanda olması ses hatırlamayı ve
dinlemeyi,
* Sol ve sağ yukarıda olması görsel
düşünmeyi, * Sağ altta olması, hafızada dokunsal şeyleri
hayal etmeyi ve duyguları hatırlamayı ifade
* Sol yanda olması, ses tasarlamayı,
eder.
Dudaklar
* Dudaklar birçok duygunun işaretidir. Dudak bükmek, dudak sarkıtmak gibi.
* !!!! Dudaklarla yapılabilecek en güzel hareket gülümsemektir   

Selamlaşma İş görenler amirlerinin selam vermesinden büyük hoşnutluk duyarlar.


Tokalaşma
* İlk kez karşılaşan iki insanın, yaptığı ilk bedensel temastır.
* Eli mengene gibi sıkmak bir güç belirtisi, hafif ve parmakların ucundan tutarak sıkmak da
çekingenlik ifade eder.
* Elini diğerinin üzerine bastırmak, kendine doğru çekmek, kişiye üstünlük kurmak için
yapılan bir baskıdır.
Öğretmen-Öğrenci İletişimi
* Öğretmen eğitim sürecinin en önemli * Sınıf içi iletişim yalnızca öğretmenle
öğelerinden biridir. öğrenci arasında değil öğrenciden
öğretmene ve çevreden hepsine dönük çok
* Öğretmenin öğrencileri oldukları gibi
boyutlu bir süreci kapsar.
kabul etmesi ve onlarla sağlıklı iletişim
kurması öğrencilerin öğrenmelerine ve * Öğretmenin sınıfta olumlu bir hava
başarılı olmalarına katkıda bulunur. yaratması ve öğrenciler ile iyi bir iletişim
sağlaması öğrencilerin derse etkin
* Sınıf yönetiminin etkili biçimde
katılımına katkıda bulunur.
gerçekleştirilebilmesi öğrencilerin ilgi,
beklenti ve gereksinimlerini tanımakla * Öğretmeni ile olumlu iletişim kurabilen,
olanaklıdır. Bunun için de öğretmen ve beklediği iletileri ve dönütleri alabilen
öğrencinin iletişim sürecine etkin olarak öğrenciler olumlu davranışlarını artırırlar.
katılması gerekir.
Öğretmenin sınıf içinde etkili bir iletişim kurabilmesi için sahip olması gereken
nitelikler:
* Dili doğru ve düzgün kullanmalıdır. * Öğrencilere adil davranmalıdır.
* Derse hazırlıklı gelmelidir. * Öğrencilere isimleriyle hitap etmelidir.
* Diksiyonunu geliştirmelidir. * Öğrencilerin gereksinimlerini, bireysel
farklılıklarını dikkate almalıdır.
* Öğretim teknolojilerini etkili biçimde
kullanmalı, görsel ve işitsel bakımdan
zengin araçlarla dersi yürütmelidir.
SINIFTA ZAMAN YÖNETİMİ
-Neyi, niçin ve ne zaman yapacağını bilmek ve günlük yaşamın akışını bu ilkeye göre
planlamaktır.
Zaman Sermayesinin Özellikleri:
1.Çoğaltılamayan bir kaynaktır.
2. Saklanamayan bir kaynaktır.
3. Geri getirilemeyen bir kaynaktır.
4. Kiralanamayan bir kaynaktır.
5. Başka kaynakların yerine konulamayan bir kaynaktır.
Zaman Kaynağının Önemi:
-Her sabah banka hesabımıza 86.400 altın yatırılmaktadır. Bir gün boyunca bu altınları
istediğimiz gibi harcamakta özgürüz. Ancak, bu altınları iyi harcamadığımız zaman, ertesi
güne aktarma veya biriktirme imkânımız bulunmamaktadır.
Zamanımızı Nasıl Kullanıyoruz? :
İnsanlar zamanlarının;
* %15’ini birinci derecedeki önemli işlerine, %25’ini ikinci derecedeki önemli işlerine ve
60’ını ise önemsiz işlerine harcamaktadırlar.
* Başını kaşıyacak vakti olmayanların zamanlarının sadece %35’ini dolu olarak kullandıkları
tespit edilmiştir.
-Zaman herkese eşit dağıtılmış kıt bir kaynaktır.
* Ekonomik açıdan istenildiğinde istenildiği kadar bulunamadığından “kıt mal”dır.
* Herkesin 24 saati vardır yani eşit dağıtılmıştır...
* Etkili zaman yönetimi, bu süreyi amaca yönelik en az girdiyle en yüksek çıktıyı almak için
kullanmayı gerektirir...
-Zaman geri döndürülemez.
* Zamanın üretim sürecinde tekrar yaşanması olanaksızdır...
* Zaman geri döndürülemez, en acımasız ve katı kaynaktır...
* Her zaman diliminin işleve ve plana bağlı olarak akılcı kullanılması gerekliliktir.
-Zaman alınıp satılan bir meta değildir.
* Zaman kıt mal olmasına karşın diğer kıt mallar gibi ‘ticari’ özellik göstermez
* İstenildiğinde alınan, satılan, ödünç verilen bir ‘mal’ ya da ‘nesne’ değildir.
* Zamanı akılcı kullanmak, iş bölümüne ve işbirliğine dayalı çalışmak önerilebilir...

-Zaman biriktirilemez.
* Zamanda tutumluluk, çoğu maldaki tutumluluktan farklıdır.
* Çünkü zaman biriktirilemez
* Zamanda tutumluluk için zamanı plana bağlı kullanmak ve verimli olmak gerekir.
* ERTELEME, GEÇİKME, ÜŞENME ! ! !
-Zaman yönetimi karar ve planlama ile ilgilidir.
* Zamanın yönetilip yönetilemeyeceği tartışmalı bir konudur ...
* Bu durum zamanın kullanıldıkça azalan bir özellik göstermesidir...
* Bu nedenle ‘zaman yönetimi’, karar verme ve karara yönelik planlı çalışma yapma becerisi
kazanmaktır . . .
Etkili Bir Zaman Yönetimi İçin
Yaklaşımına İlişkin Sayıltılar
Unutma !!!
* Zaman yönetimi bireysel ve kurumsal boyut içerir.
* Zaman sürecinde olaylar ardışık gerçekleşir.
* Zaman yönetim yaklaşımı bir reçete değildir. . .

Zaman Yönetiminin İki Önemli Boyutu


1-Kişisel zaman yönetimi
2-Kurumsal (örgütsel) zaman yönetimi
Etkili bir zaman yönetimi; dün, bugün ve yarın arasında bağlantı kurmayı gerektirir.
Çalışma zamanı
-İnsanların hayatında doğal bir uyum vardır. Sabah vakti, zor işlerin zamanıdır. Enerjinizin
azaldığı saatlerde ilginç ve kolay işler yapın.
Zaman tuzakları
1-Plansızlık 5-Telefon konuşmaları
2-İşleri önem sırasına göre yapmama 6-Toplantılar
3-Gereksiz yazışmalar, kırtasiyecilik 7Kararsızlık
4-Ziyaretçiler
Etkili Zaman Yönetimi
* İşlerinizi önem ve öncelik sırasına göre belirleyin.
* Bunun için ajanda ve not defteri kullanın.
ZAMAN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
1-Düzen Yaklaşımı 5-Covey’in Zaman Yönetimi Yaklaşımı
2-Zamana Sahip Çıkma Yaklaşımı 6-Teknoloji (Sihirli Araç) Yaklaşımı
3-Başarı (Hedef) Yaklaşımı 7-Beceri Yaklaşımı
4-Abc Yaklaşımı 8-İyileştirme (Öz bilinç) Yaklaşımı

Düzen Yaklaşımı (Kendini Toparla Yaklaşımı) :


* ZY sorunların kaynağı, düzensizliktir
*Zamanı etkili kullanmalı yolu, düzenli olmaktır. Bu amaçla
1-Nesneler
2-Görevler
3-İşgörenler düzenlenmelidir...
*Bu yaklaşımın sınıf yönetiminde uygulanması, sınıfın akılcı fiziksel düzenlemesi,
çalışmaların doğru planlanması ve kimi işler için öğrencilerin doğru görevlendirilmesi
biçiminde olabilir.
Zamana Sahip Çıkma Yaklaşımı:
* Zaman akıp gitmektedir...
* Zamana sahip çıkmak ve onu kullanmak gerekir.
1-Kendini yalıtmak
2-Yetki devretmek

Başarı (Hedef) Yaklaşımı:


* Amacın ortaya konulmuş olması zamanı etkili kullanılmasını sağlar
* Kısa vadeli amaç koyup, kendini ve süreci denetle ve değerlendir...

Abc Yaklaşımı:
* İşler öncelik sırasına konularak yapılırsa, zaman akılcı kullanılmış olur
* A: Birincil öncelikli ertelenemez
* B: Orta derecede önemli ertelenebilir
* C:sonraya bırakılabilir yapılmaması durumunda zarar doğurmayan işler
Covey’in Zaman Yönetimi Yaklaşımı:
* Zamanın etkili kullanılması, önceliklerin ve önemliliklerin (değerlerin) tercih edilmesi ve
sıralanmasıdır
* Öncelikli olana önem verme
* Önemli olana öncelik verme*
* Bu yaklaşım Sınıf yönetiminde öncelik ve öneme göre işlerin sınıflanmasını gerektiren
etkinlikler için yol göstericidir…
Teknoloji (Sihirli Araç) Yaklaşımı:
* Doğru araç ve gereçler zamanın etkili ve verimli kullanılmasını sağlar...
* Ajanda, takvim, bilgisayar vb. araç ve gereçler kullanılarak zaman kazanılması amaçlanır.
Beceri Yaklaşımı:
* Zamanı yönetmek,
1-Doğru karar verme
2-Amaç belirleme
3-Planlı iş yapma
4-Öncelikleri sıralama
5-Akılcı yetki devretme gibi becerilere sahip olmayı gerektirir. . .
İyileştirme (Öz bilinç) Yaklaşımı:
* Zamanın etkili kullanılamaması, çevreye yenik düşme ve mükemmeliyetçi olmaktan
kaynaklanır
* Psikolojik ve sosyolojik engelleri kaldırmak
* Mükemmeliyetçilikten kaçınmak...
Sınıfta Zaman Yönetimi:
* Sınıfta zaman yönetiminin amacı, eğitimin amaçlarının gerçekleştirilmesi için ders süresini
etkili ve verimli kullanmaktır.
* Sınıfta zaman yönetimi kritik bir süreçtir. Bu durum, zamanın ve sınıfın kendine özgü
özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

SINIFTA ZAMAN YÖNETİMİ


* Sınıfta düzeni sağlama, korumada ve öğrencileri çalışmada tutmada önemli faktör zaman
yönetimidir.
* Öğretmenin zamanı dikkatlice kullanması hem öğrencilerin başarısı hem de disiplin
problemlerini ortadan kaldırmak açısından oldukça önemlidir.
* Zamanı etkili kullanmak öğretmen açısından da faydalıdır. Zamanı etkili kullanmak
öğretmeni dağınıklıktan kurtarır, zihinsel ve fiziksel yorgunluğunu azaltır.
* Etkili zaman yönetimi öğretmenin daha çok çalışarak daha fazla iş yapması değil, daha
akıllıca, zamanı planlayarak ve zaman alıcı unsurları ortadan kaldırarak çalışması anlamına
gelmektedir.

Sınıf Yönetiminin Boyutları


* Sınıf yönetimi
-derse hazırlık,
-öğretme öğrenme etkinliklerinin uygulanması
-ve değerlendirme şeklinde üçlü süreç içerir.
* Sınıf yönetimi geçmiş, şimdi ve gelecek zaman dilimlerinin işlevsel birlikteliği ve
eşgüdümüyle etkili ve verimli kılınabilir.
Dersten Önce Zaman Yönetimi
* Plan Yapma ve Hazırlık
* Sınıf Kurallarını Belirleme ve Açıklama
* Ders Araç Gereç ve Kaynakların Hazırlanması

ETKİLİ ZAMAN YÖNETİMİNE NEREDEN BAŞLAMALIYIZ


* Zaman yönetiminin en önemli birinci adımı zamanı planlamakla başlar.
* Zaman yönetimi ile ilgili problemleri çözmek için bir öğretmenin yapması gereken işlerin
başında daha etkili, ayrıntılı planlar yapmak gelir.
* Hazırlanan planlarda yapılacak olan öğretim etkinliklerinin yanına ne kadar süre
ayrılacağını yazmak ya da planın sonuna etkinlikleri ve bunlara ayrılacak zamanı gösterir bir
tablo eklemek sınıfta zamanı etkili kullanmak için bir yol gösterici olacaktır.
Derste Zaman Yönetimi
* Ders öncesi hazırlıklar ne derece iyi olursa olsun, zaman akılcı kullanılmazsa ders verimli
olmayacaktır.
* Etkili ve verimli ders, istendik davranışların istendik sürede kazandırılmasıdır.
Öğretimsel Zamanın Yönetimi
* Öğretimsel zaman iki kısımda ele alınabilir:
* Birincisi, eğitim ve öğretime hazırlık, sınıf kurallarını açıklama veya öğrencilere ilişkin
duyuru yapma gibi eğitim-öğretim faaliyetlerine destek olmak için ayrılan zamandır.
* İkincisi ise eğitim-öğretim faaliyetleri için ayrılan zamandır.
* Bir araştırmaya göre öğretimsel zamanın % 23’ü öğretim dışı etkinliklere harcanmaktadır.
Etkili Zaman Yönetimi İçin Kurallar:
* Derse zamanında başlamak ve erken bitirmemek gerekliliktir:
* Öğretmen derse sorunlarla gelmemeye özen göstermelidir:
* İşlenecek konu ve konunun önemine ilişkin bilgi verilmelidir:
* Dersin kesintiye uğramamasına çalışılmalıdır:
* Uygun öğretim yöntem ve teknikleri kullanılmalıdır:
Sınıfta Etkili Zaman Yönetimi İçin Öneriler (1)
* Derse planlı ve hazırlıklı gidiniz. Unutmayınız plansızlık başarısızlığın planlanmasıdır.
* Planın ana hatlarını kurgulayıp not alınız. Böylece planın unutulması ve kimi konuların
atlanması olasılığı zayıflatılır. Dersin akışını belirleyici olursunuz.
* Planın uygulanabilir kılınması için her ders için özeleştiri yaparak planı güncelleştiriniz.
Sınıfta Etkili Zaman Yönetimi İçin Öneriler (2)
* Derste zamanının ağırlıklı bir bölümü * Sınıf kurallarını öğrencilerin katılımıyla
akademik öğrenme zamanı olarak belirleyiniz.
kullanmaya özen gösteriniz.
* Sınıf kurallarına uyulmasını sağlamaya
çalışınız.
Sınıfta Etkili Zaman Yönetimi İçin Öneriler (3) :
* Sınıfta olumlu bir havanın oluşmasına çalışınız. Olumlu hava sınıfta öğrenmeyi
destekleyerek zaman yitirilmesini azaltır.
* Kullanacağınız araç, gereç ve kaynakları önceden kullanıma hazır hale getiriniz.
* Dersin amaç ve içeriğine uygun öğretim yöntem ve teknikleri seçiniz.
Sınıfta Etkili Zaman Yönetimi İçin Öneriler (4) :
* Öğrencileri kısa sürede tanıyınız. * Sınıfta zaman tuzaklarını belirleyerek
önlem geliştiriniz.
* Duyuru, eğitsel kol çalışmaları için seçim
vb. işleri dersin sonuna bırakınız. * Dersi olumlu iletilerle bitiriniz.
* Deney gibi kimi çalışmalar için
öğrencilere fırsat veriniz.
Öğrencilerin sınıfa giriş ve çıkışları: Öğrencilere ders zili çalar çalmaz sınıfa girmeleri,
yerlerine oturmaları ve verilen etkinlik üzerinde hemen çalışmaya başlamaları öğretilebilir.
Yoklama: Yoklamanın yapılması öğretmenin görevleri arasında yer alan bir iştir. Ancak
öğretmen bu iş için ders saatinin başlangıcında geniş zaman harcıyorsa öğrenciler öğretmenin
her dersin başında önemli bir şey yapmadığını düşünerek geç kalmayı alışkanlık haline
getirebilirler. Bu da hem dersin kesintiye uğramasına hem de öğretimin dışında bir işe
gereğinden fazla zaman harcanmasına neden olur.
*Bu konuda öğrencilere sorumluluk vermek ve onların yaptığını kontrol etmek zaman
kazanılmasını sağlar. Sınıf mevcudunun az olması, öğrencilerin her zaman belli yerlerde
oturması bu konuda öğretmenin işini kolaylaştıracak diğer unsurlar arasında yer alır.
Gerekli materyallerin sınıfa getirilmesi: Bu da özellikle ortaöğretim kurumlarında sıkça
rastlanılan bir durumdur. Bu gibi durumlar içinde öğretmenin yedek bir kaç kitap ya da teksir
vb. gibi gerekli materyali bulundurması uygun olur. Ancak “nasılsa öğretmende fazla vardır”
düşüncesi ile materyallerin unutulma sıklığının artmaması içinde gereken önlemlerin alınması
gerekir.
Verilen ödevlerin bir yönerge doğrultusunda hazırlanması:
* Ödevlerin yapılışına ilişkin açık bir yönerge vermek oldukça önemlidir. Aksi takdirde
öğrencilerden gelecek birçok soru ile karşılaşmak mümkündür. Bu durumda zaman
kaybetmeye neden olur.
* Uygun yazım şekli nedir?
* Kâğıt düzeni nasıl olacak?
* Yararlanılacak kaynaklar neler olabilir?
* Ödevin uzunluğu ne kadar olmalıdır?
* Sınıfın daha önceden belirlenen bir köşesine ödevlerle ilgili yönergeleri asmak veya
yönergeyi fotokopi ile çoğaltıp öğrencilere dağıtmak ve öğrencilere ara sıra bunlara
bakmalarını hatırlatmak daha güvenilir bir yoldur.
Verilen ödevlerin toplanması:
* Ödevler toplanacaksa da bu konuda öğrencilere sorumluluk verilebilir. Ders başlamadan her
öğrenci dersle ilgili ödevi öğretmen masasına veya belirlenen başka bir yere koyabilir. Ya da
bazı öğrencilere yardımcı göreviyle sorumluluk verilerek ödevler toplatılabilir.
Öğretmenden yardım isteme: Öğrenciler bireysel ya da grup halinde çalışırlarken zaman
zaman öğretmenin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Öğrenciler yardıma ihtiyaç duyduklarında
öğretmenin masasına gidip yardım mı isteyecekler yoksa öğretmeni yanlarına mı
çağıracaklar?
Derse Başlama: Öğretmen 3-5 dakika içinde derse giriş yapmalıdır.

SINIFTA MOTİVASYON

Motivasyon Kavramı:
* Öğrencinin içsel koşullar altında hedef yönelimli davranışlar göstermesidir.
* Motivasyon; öğrencinin öğrenme sürecine istekli olarak katılma eğilimi içinde olmasıdır.
Motivasyon Neden Önemlidir? :
* Öğretmen, öğrencinin öğrenme ihtiyacını, bireysel ve sosyal ihtiyaçlarını tanırsa, daha
olumlu bir öğrenme çevresi oluşturabilir.
* Bazı öğrenciler sınıf etkinliklerine istekli bir şekilde katılırken, bazıları da öğrenme
sürecinde kaygı geliştirebilir.
* Her öğrencinin öğrenmeye yönelik motivasyonu aynı değildir. Bazı öğrenciler yüksek
düzeyde bazıları da düşük düzeyde bir motivasyona sahip olabilir.
Motivasyon Kuramları ve Öğrenci Motivasyonu:
Beklenti ve Değer Kuramı(Feather)
* Bireyin motive olabilmesi için; (1) Görevde başarılı olabileceğine inanması, (2) Görevi
başarıyla tamamlayabilmesi için verilecek ödülün taşıdığı değer derecesinin uygun olması, (3)
İklim ve ilişki kalitesinin uygun olması.
* Şu üç temel öge bulunmadığı zaman öğrencinin motive olması mümkün değildir:
1-Dersi başarma beklentisi,
2-Görevin değerinin bilinmesi,
3-Görevi bütünleyen, bireysel ihtiyaçları destekleyici bir çevrenin bulunması

Ford’un Motivasyon Yaklaşımı


Ford’a göre motivasyon: Hedefler + Duygular + Bireysel iş inançlarından oluşmaktadır.

Brophy’nin Motivasyon Yaklaşımı


-Brophy Ford’un modeline benzer bir model geliştirmiştir.
* Beklenti: + Değer + İklim
* Bireysel iş inançları: Hedefler + Duygular
* Brophy’ye göre öğrencinin yüksek bir beklentiye sahip olması, görev başarısını ve sınıf
ikliminden duyduğu hoşnutluğu artırmakta ancak düşük motivasyon işin ilginçliğini
etkilememektedir.
* Her başarı düzeyi için işi başarma güçlüğü düşük ise öğrencinin motivasyonu düşmektedir.
İçsel Motivasyon Yöntemleri
Yenilik: Ders içeriklerinde yeni ve farklı bir şey var mı?
* Rutin ders içerikleri, boş bir levhayı doldurmaya benzer. Farklılığın ve yeniliğin ders
içeriklerine yansıtılması, öğrencinin daha fazla dikkat ve ilgisini çekebilir.
Güvenlik: Sınıf ortamı öğrencide güven oluşumuna yardımcı olmalı, dersler gözdağı ve
kontrol aracı olarak kullanılmamalıdır. Derse başlarken kısaca geçmişin bir özeti yapılır.
Öğrenciler için güven ortamı oluşturulur. Güven ortamı sağlandıktan sonra öğrencinin ilgisi
bugünkü derse çekilir. Güvenlik yaklaşımı; risk almak istemeyen ya da önceki derslerde
başarısız deneyimlere sahip olan öğrenciler için güçlü bir motivasyon aracıdır.
* Eğer öğrenci dersle ilgili birtakım kaygılar yaşarsa, ilerleyen dönemlerde motivasyonu
bozulabilir.
Tamamlama: Bir derste tamamlanamayan bir etkinliğin başka derslerde tamamlanması
anlamını taşımaktadır. Öğrencinin bir harita taslağını çizdikten sonra renkli kalemle gölü
boyaması veya ezberlediği bir şiiri yarınki derste okuması gibi.
Uygulama: Dersin günlük hayatta uygulanabilir yönü var mı? Uygulama, derste kazanılan
bilgi ve becerilerin ders dışı hayatta kullanılabilmesidir. Öğretmen ders konularını güncel
yaşama yansıyan yönleriyle birlikte anlatırsa, öğrencileri daha iyi motive edebilir.
Sezinleme: Bu yaklaşım başarılı öğrencileri ümit ve korku arasında bırakarak olayları
değerlendirmeye yöneltir. Öğrencide merak ve hayret uyandıracak bir olayın tartışılması,
dersi monotonluktan kurtarır. Öğrenciler merak ettikleri ve hayranlık duydukları etkinliklere
daha fazla ilgi gösterirler. Sezinleme yaklaşımı; öğrencilerin mantık yürütme yeteneklerinin
gelişimine katkıda bulunur.
Sürpriz: Sürpriz, beklenmeden meydana gelen olayların basitçe ifade edilmesidir. Öğrencinin
bir yenilik yakalayarak derse başlaması, dersin ilginç bir şekilde devam etmesini sağlayabilir.
Sürprizler yoluyla öğrencilerde bir ön uyarım sağlanabilir. Sürpriz her derste kullanılabilecek
bir motivasyon yöntemi değildir.
Karşı koyma: Bu yaklaşım sorun çözmeyle ilgilidir. Bir soruya cevap vermeye direnme,
engelleri yenme ve hedeflere ulaşma karşı koyma veya meydan okuma araçlarından bir
kısmıdır. Bu yaklaşımda öğrencilerin birbiriyle ilişkisiz düşüncelerinin öğretmen tarafından
toparlanması gerekir. Karşı koyma yaklaşımında öğretmen emir cümleleri kullanmamalıdır.
Geribildirim: Bu yaklaşım öğrenciyi doğrudan ders içeriğinin sonucuyla bütünleşmeye
yöneltmektedir. Geribildirim ders içeriğinin doğrudan kendisiyle ilgilidir. Öğrenci öğrenme
düzeyine ilişkin ipucu aldığı zaman, eksikliklerini değerlendirme imkânına sahip olacaktır.
Notlar, öğrencilere yönelik olarak sorulan sorular, araştırma projeleri öğrenciler için
geribildirim sağlamaktadır. Geribildirim uygun zamanda yapılmalıdır.
Özdeşleşme: Özdeşleşme, ders içeriğiyle öğrenci arasındaki psikolojik bağlantıyı
yansıtmaktadır. Özdeşleşmenin yansıtma, başarı, sahip olma ve ait olma gibi dört farklı biçimi
vardır.
Yansıtma: Bazı öğrenciler öğretmeniyle özdeşleşir onun kişiliğini model almaya çalışır.
Öğretmenin sahip olduğu değerler ve meslek heyecanı öğrenci açısından çekici göründüğü
zaman özdeşim gerçekleşir.
Başarı: Öğretmen sınıf ortamında öğrenci davranışlarını başarıya odaklamalıdır. Öğretmen
beden dilini iyi kullanarak, öğrencilerdeki enerjiyi başarıya kanalize etmelidir.
Ait olma: Öğrencinin sınıftaki ve arkadaşları arasındaki statüsüne ilişkin beklentisidir.
Öğrenci sınıfın bir üyesi olarak değişik sosyal etkinliklere katılmak yoluyla ait olma ihtiyacını
karşılamaya çalışır.
Yarışma: Bazı öğrenciler için yarışmanın anlamı içsel istek uyandırmanın yanında,
öğrencinin kendini değerli görmesini sağlar. Ancak bazı öğrenciler de yarışmayı itici
bulabilir. Öğretmen öğrenciyi dışsal rekabetten çok içsel rekabete hazırlamalıdır. Öğrenci
kendi kendisiyle yarışmalıdır. İçsel yarışmayı benimseyen öğrenciler kendilerini başkalarıyla
karşılaştırmazlar, güçlü ve zayıf yönlerini kendi kişilik bütünlüğü içinde değerlendirmeye
çalışırlar.
Motivasyon Modelleri
Keller Modeli: Keller öğretmenin ders planı hazırlarken şu dört boyutu dikkate alması
gerektiğini vurgulamıştır:
1. İlgi: Sürekli olarak öğrencide merak uyandırmayı ifade etmektedir.
2. Uygunluk: Öğrencinin öğrenme etkinliklerine yönelik başarma, güç ve yakın ilişki
ihtiyaçları karşılandığı zaman, motivasyon düzeyi artmaktadır.
3. Beklenti: Öğrencide kişisel denetim sağlayarak başarma ihtimaline ilişkin algısını
geliştirmektir.
4. Doyum: Öğrencinin içsel motivasyonuyla ve dışsal ödüllere karşı gösterdiği tepkiyle
ilgilidir.
Wlodkowski Modeli:
-Öğrenme sürecinin üç evresinde öğrenci motivasyonuna etkide bulunan stratejiler
geliştirmiştir.
Derse başlama: Bu evrede öğrencinin tutumları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.
Öğrencinin sahip olduğu tutumlar onun öğrenme çevresine öğretmene ve derse ilişkin bakış
açısını etkilemektedir. Öğretmen öğrencinin tutumlarını olumlu yönde etkileyecek tutumlar
belirlemelidir. Derse başlama sürecinde öğretmen öğrencilerin ihtiyaçlarını dikkate almalıdır.
Dersi sürdürme: Ders etkinlikleri boyunca iki motivasyonel faktör olarak uyarma ve
etkilemenin göz önünde bulundurulması gerekir.
Uyarma: Öğrencinin dikkatinin ve bağlılığının sürekli olarak sürdürülmesidir. Ders sunusu
süresince öğretmen beden dilinden ve ses tonundan iyi yararlanmalıdır. Öğretmen soru
sorarak, hikâyeler anlatarak, benzetmeler yaparak ve örnek uygulamalar yoluyla dersi ilginç
hale getirebilir.
Etkileme: Öğrencinin duygularını, ilgilerini, değerleri ve coşkularını öğrenme sürecinde
harekete geçirmeyle ilgilidir.
Dersi bitirme: Öğretmen yetenek ve pekiştirme olmak üzere iki motivasyonel faktörü dikkate
almalıdır.
Yetenek: Öğrencinin öğrenme gelişimini tanıyabilme yeteneğidir. Öğretmen öğrencinin kendi
yeteneklerini ve gelişme sorumluluğunu kendisinin değerlendirmesine yardımcı olmalıdır.
Pekiştirme: Bir davranışın sonucuna göre kullanılan araçlardır. Öğrenme içsel pekiştireçlerle
yapılırsa, öğrenci daha doğal bir öğrenme davranışı sergiler.

Epstein’in TARGET Modeli


-Epstein sınıfta öğretimi organize etme konusunda altı değişken belirlemiştir.
1. Görevler: Öğretmenin görevi, öğrencilerin dersin amaçlarına ilişkin sorularına cevap
vermek olmalıdır. Görevler kısa vadeli ve özel hedeflere dayalı olarak belirlendiği zaman,
öğrenciler yaptıkları işi daha iyi başarabileceklerine inanacaklardır. Görev bilinci gelişen
öğrenci kendi öğrenmesini yönetme gücüne sahip olacaktır.
2. Otorite: Sınıf içindeki karar verme ve denetim etkinliklerini içermektedir. Öğretmenin
otoritesi öğrenciler tarafından paylaşılırsa, daha etkili olur. Sorumluluk üstlenen öğrenciler,
kendi kendilerini yönetme ve disipline teme stratejileri geliştirebilirler.
3. Tanıma: Her öğrencinin değerli olduğunun kabul edilmesidir.
4. Gruplandırma: Öğrencilerin grup etkinliklerine katılımının sağlanmasıdır. Öğrenciler küçük
gruplara ayrılır. Gruplandırma iş birlikçi öğrenmenin yönetimini kolaylaştırır.
5. Değerlendirme: Öğrenme davranışına yönelik olarak öğretmen tarafından bazı
değerlendirme ölçütleri geliştirilir. Değerlendirme, öğrencinin başarı derecesini belirleme
konusunda karar vermesine yardımcı olur.
6. Zaman yönetimi: Öğrenme görevlerini tasarlama ve zamanın esnek kullanımı, öğrencinin
öğrenmeye ilişkin motivasyonunu etkiler. Zamanın etkili kullanımı, öğretim zamanını
kesintiye uğratmadan öğrencilerin dikkatini derste tutabilir.

KURAMLAR
GİRİŞ:
* Neden bazı öğrenciler derse devam etmezler veya derse geç gelir?
* Neden bazı öğrenciler dersi dinlemede isteksizdirler?
* Neden bazı öğrenciler ders esnasında istenmeyen davranışlar gösterirler?
* Neden bazı öğrenciler ders esnasında kendi hayal dünyasındadırlar?
* Neden bazı öğrenciler sürekli teneffüs olmasını istemektedirler?

Bu ve benzeri sorular bizi öğrencinin güdülenmesi ve güdülenmenin önemine


götürmektedir. Sınıfta ortaya çıkan öğrenme güçlükleriyle, disiplin olaylarının önemli bir
kısmının kaynağı güdülenmeyle ilgilidir.

Güdüleme:
* Güdüleme temelde bireyin davranışlarıyla ilgilidir.
* İngilizce ve Fransızca ”motive” kelimesinden türetilen motive teriminin Türkçe karşılığı
güdü bir insanı belirli bir amaç için harekete geçiren güç demektir.
* Güdüleme (motivasyon) ise bir veya birden çok insanı, belirli bir yöne (veya amaca) doğru
devamlı şekilde harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamıdır.
Güdüleme Süreci:
* Güdüleme süreci kişinin ihtiyaçlarını belirlemekle başlar. Bu ihtiyaçlar kişinin herhangi bir
zamanda eksikliğini hissettiği psikolojik, sosyal ihtiyaçlar olabilir.
* Güdüleme sürecinde üç aşamadan söz edilmektedir
* Davranış tetiklenir ve kişi kendisine bir takım hedefler (fizyolojik veya psikolojik) koyar.
* Hedefe yönelik davranışlarda bulunulur.
* Hedefe ulaşılır.

GÜDÜLEME KURAMLARI
Güdüleme kuramlarını “içerik” ve “süreç” kuramları altında inceleyebiliriz.
İçerik Kuramları:
* İçerik kuramları, kişinin içinde bulunduğu ve kişiyi belirli yönlerde davranışa sevk eden
faktörleri anlamaya önem vermektedir
* Daha çok bireylerin ihtiyaçları üzerinde durur. Dolayısıyla da güdülemenin başlaması için
koşul olan “ihtiyacın hissedilmesi “ ve “ihtiyacın içeriği” ile ilgilenir.
* Güdülemeye ilişkin dört önemli içerik kuramı Maslow’un “ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramı”,
Alderfer’in “varlık, ilgililik ve ihtiyaçlar kuramı”, Herzberg’in “iki faktör kuramı” ve
McClelland’ın “başarı güdüsü kuramı” dır.
1-Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramı:
* Güdüleme teorileri arasında en çok bilinenidir.
* Bu yaklaşıma göre kişinin ihtiyaçları beş ana grupta toplanabilir.
1.Fizyolojik ihtiyaçlar: Yemek yeme, su, uyku
2.Güvenlik ihtiyaçları: Can ve iş güvenliği, tehlikelerden korunma
3.Sosyal ihtiyaçlar: Gruba mensup olma, kabul edilme, dostluk
4.Kendini gösterme (değer) ihtiyacı: Tanınma ve prestij kazanma, kendine güven duyma.
5.Kendini gerçekleştirme (tamamlama) ihtiyacı: Sahip olunan potansiyeli geliştirme,
yaratıcılık
2-Alderfer’in varlık, ilgililik ve gelişme kuramı:
Maslow’un kuramının değişik bir biçimi olup ihtiyaçlar üç kümede toplanmıştır
1.Varlık: Açlık, susuzluk, fiziki güvenlik vb. fizyolojik gereksinmeler burada toplanmıştır.
Bu gereksinmelerin giderilmesi örgütün kaynaklarının bol olmasına bağlıdır.
2.İlişki: İnsanın kendisi için önemli olan öteki insanlarla ilişkide bulunma istekleri burada
toplanır. Bu gereksinmelerde karşılıklılık vardır.
3.Gelişme: Bir insanın kendisi veya çevresi üstünde yaratıcı, üretici etkiler yapmak,
yeteneklerini kullanmak, yeni yetenekler geliştirmek istekleri de burada toplanmıştır.
3-Herzberg’in çift faktör (hijyen-motivasyon) kuramı:
* Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramından sonra en çok bilinen güdüleme kuramıdır.
* Herzberg 200 mühendis ve muhasebeci üzerinde yaptığı araştırma sonucunda
gereksinmeleri ve güdüleme etkenlerini belirlemiştir
-Birinci grup, motive edici faktörler: İşin kendisi, sorumluluk, ilerleme imkânları, statü,
başarma ve tanınma gibi faktörleri kapsamaktadır. Bu faktörlerin varlığı, kişiye kişisel başarı
hissi verdiği için kişiyi motive edecektir. Bunların yokluğu ise kişinin motive olmaması ile
sonuçlanacaktır.
-İkinci grup hijyen (sağlık) faktörleri: Ücret, maaş, çalışma koşulları, iş güvenliği, denetim
ve iş görenlerle astlar arasındaki ilişkilerin niteliği gibi faktörleri kapsamaktadır. Bu
faktörlerin kişiyi motive etme özelliği yoktur. Ancak bu faktörler mevcut değilse kişi motive
olmayacaktır.
4-Mc Clelland’ın başarı güdüsü kuramı:
* Mc Clelland tarafından geliştirilen bu teoriye göre kişi üç grup ihtiyacın etkisi altında
davranış gösterir.
1.Başarma ihtiyacı: Üstün olma dürtüsü, bir standartlar dizisiyle ilişkili olarak başarmak,
başarmak için çabalamak
2.Güç ihtiyacı: Diğer insanlarla başka bir biçimde yapmayacakları bir davranışı yaptırma
ihtiyacı
3.İlişki ihtiyacı: İnsanlar arasında dostça ve sıkı ilişkilere duyulan ihtiyaç

“İçerik Kuramlarından” Öğrencileri Güdülemek İçin Öğretmenlere Çıkarımlar:


* Öğretim yaşantıları öğrencilerin yaşantılarına uygun olmasını sağlayın
* Öğrencilerin kendilerini güvenlikte hissedecek güvenilir ve demokratik bir sınıf atmosferi
yaratın
* Öğrencilere öğrenilecek konunun yararını anlatın
* Öğrencilerin öğretimden önce fiziksel ihtiyaçlarını giderin
* Varsa öğrencinin kaygıları, korkuları bunların altında yatan sebepleri bularak gidermeye
çalışın
* Sınıfın fiziksel düzenlemesini öğrencinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yapın
* Öğrenilecekleri bir sorunla ilişkilendirin

SÜREÇ KURAMLARI
* Süreç kuramları, bireylerin nasıl davranışa geçeceğini, kendisini nasıl yönlendireceğini ve
davranış değişikliğine göre kendisini nasıl kontrol edeceği üzerinde durur.
* Süreç kuramlarının merkezde birey vardır. Birey davranışın sorumluluğunu alır.
* Güdülemeye ilişkin dört önemli içerik kuramı süreç kuramı Pekiştirme Kuramı, Beklenti
Kuramı, Eşitlik ve Amaç Kuramıdır.
1-Pekiştirme kuramı:
* Ana fikri davranışların, karşılaştığı sonuçlar tarafından şartlandırıldığı varsayımıdır.
* Sonuçsal şartlandırma aşağıdaki gibi bir şekille ifade edilebilir
Organizma--- davranış.--- karşılaşılan sonuç --Ödül (veya ceza)
Sonucun çeşidine göre kişi ya aynı davranışı tekrar gösterecek veya
göstermeyecektir.
2-Beklenti kuramı:
* Vroom’un beklenti kuramına göre bir insanın güdülenmesi, belli bir davranışın amaca
ulaştıracağı beklentisiyle, o bireyin amaca verdiği önemin çarpımına eşittir
* MOTİVASYON = Kişinin ödülü arzulama derecesi X Bekleyiş.
* Bu modeldeki üç temel kavram şunlardır:
1-Valans: Bireyin bir sonucu elde etme konusundaki isteğinin şiddetidir. Amaca verilen
önemdir. Eğer birey:
 Bir amaca ulaşmak istiyorsa valans (+)
 Bu amaca ulaşmak istemiyorsa valans (-)
 Bu amaca karşı kayıtsızsa valans nötrdür (0)
* Valansı +1 ile –1 arasında bir değişken olarak göstermek mümkündür. Yüksek valans
kişinin daha fazla gayret göstermesine sebep olur.
2-Beklenti: Bireyin belli bir davranışının onu belli bir sonuca ulaştıracağı yolundaki inancının
şiddetidir. Beklenti 0 ile 1 arasında yer alır. Eğer birey:
 Belli bir davranış gösterdiği takdirde istediği sonuca ulaşacağına inanıyorsa beklenti
(1)
 Ne şekilde davranırsa davransın, istediği sonuca ulaşamayacağına inanıyorsa beklenti
(0) dır.
* Dolayısıyla bekleyişi 0 ile +1 arasında değişen bir değer ile ifade etmek mümkündür.
3-Araçsallık: Birinci kademe sonuçların ikinci kademe sonuçlara ulaştıracağı konusunda
kişinin sahip olduğu subjektif olasılığı ifade etmektedir. Örnek maaş esasında daha yüksek
statü elde etmek, etrafta tanınmak, kişinin ailesini daha iyi geçindirebilmesini sağlamak için
bir araçtan ibarettir. Yoksa tek başına yüksek maaşın bir anlamı yoktur.
Porter & Lawler’in Beklenti Kuramı. Bu modelde ödülün değerine ve olasılığına göre
motivasyonun ve gayretin derecesi dikkate alınmıştır. Bu değerler incelenecek olursa, bir işi
başarmak için bireyin sarf edeceği enerjinin yanı sıra, becerisi ve bilgisi, o ödevi algılamış
olmasını da içermektedir. Ödül ise parasal bir kazanç ve terfi olabileceği gibi tatmin olma ve
başarma hissi gibi tamamen içe dönük bir durumda olabilecektir.
3-Eşitlik kuramı:
* J. Stacy Adam-s tarafından geliştirilen bu teoriye göre kişi kendisinin sarf ettiği gayret ve
karşılığında elde ettiği sonucu aynı iş ortamında başkalarının sarf ettiği gayret ve elde ettikleri
sonuç ile karşılaştırır.
* Bu karşılaştırma genellikle kişinin gayret ile sonucunu içeren bir çeşit oran oluşturmasıyla
olur.
* Kişinin bu karşılaştırma sonucu algılayacağı her eşitsiz durum, kişinin bu eşitsizliği
giderici davranış göstermesiyle sonuçlanacaktır.
4-Amaç kuramı:
* Edwin Locke tarafından geliştirilen bu kurama göre kişilerin belirlediği amaçlar onların
motivasyon derecelerini de belirleyecektir. Amacın kabul edilebilir olması için bireyin
gerekli olan davranışları yapabilecek potansiyele sahip olması gerekir
* Erişilmesi zor ve yüksek amaçlar belirleyen bir kişi elde edilmesi gayet kolay olan amaçlar
belirleyen bir kişiye oranla daha yüksek performans gösterecek ve daha fazla motive olacaktır
* Zor ve spesifik amaçlarda performans daha yüksektir.

“Süreç Kuramlarından” Öğrencileri Güdülemek İçin Öğretmenlere Çıkarımlar:


* Öğrencilere istenilen davranışları kazandırmak için model olun
* Başarılarından dolayı öğrencileri uygun sözcükler kullanarak övün
* Öğrencilere önem verdiğinizi gösterin
* Öğrencilerden beklentilerinizi açık bir şekilde ortaya koyun
* Zamanında geri bildirim verin
* Öğrencilerin çabalarını adaletli biçimde ödüllendirin
* Başarı güdüsü yüksek olan öğrencilere daha zor amaçlar gösterin
* Öğrenciden yapabileceğinin en iyisi beklenmelidir (Bu öğrenciden öğrenciye büyük
farklılıklar gösterir.)
* Öğrencinin başarısını değerlendirme ölçüt “kendi kapasitesi” olmalıdır.

ÖĞRENCİLERİ ÖĞRENMEYE GÜDÜLEME


* Eğer öğrenciler, ifade edilenleri davranışları gösterebiliyorlarsa güdülenmemiş oldukları
söylenebilir
* Öğrencinin güdülenmesiyle ilgili özellikleri bilmek öğretmene 3 açıdan yarar sağlar
1-Etkili bir öğretim planı öğrenciyi kılavuzlama için uygun malzeme seçimi
2-Öğrencinin başarı güdüsünü geliştirerek öğrenmenin etkinliğini artırma
3-Öğrencinin başarı güdüsünü engelleyen davranışları değiştirme
* Güdülemeyi belli amaçlara ulaşmak için bir güç kazanma hali olarak aldığımızda, sınıfta
gerekli şekilde güdülenmemiş öğrencinin şu davranışları göstermesi söz konusudur. “Öğrenci
derse düzenli olarak devam etmez, dikkatli dinlemez, ilgisini arkadaşlarına ya da dışarıdaki
hadiselere yöneltmiştir, ödevlerinde güçlükle karşılaşınca onlara cevap aramak istemez,
derslere- konuya ilgisiz görünür, öğretmen tarafından derse çekilmekte güçlük çekilir.
* Buna karşılık güdülenmesi yüksek olan öğrenci ise derslerine hazırlıklı gelir, sürekli soru
sorar, tartışmalara katılır, araştırmacıdır, enerjisi yüksektir.
* Güdülenmenin öğrenmede bireye sağladığı yararları şöyle sıralamak mümkündür
-Bireysel enerjiyi artırır ve etkinliklerdeki bireysel ilgi düzeyini yükseltir.
-Bireysel hedefler doğrultusunda onlara ulaşma etkinliklerini yönetir.
-Bireylerin etkinliklerinde sorumluluk alarak, kararlılıkla ilerlemelerini sağlar. Bireysel
etkinliklerde karşılaştıkları güçlükleri yenmede sebat etmelerini sağlar.
-Bireylerin kişisel öğrenme stratejilerini ve bilişsel süreçlerini etkiler. Çalışma ve
uygulamalarda gösterdikleri dikkati artırır.

ÖĞRENMEDE İÇSEL ve DIŞSAL GÜDÜLEME


* Öğrenme güdüsünü etkileyen içsel ve dışsal etkenler vardır.
* Dışsal etkenler çok çeşitlidir.
* İçsel etkenler ise daha çok öğrenmeye ve başarmaya karşı olan tutumlarınız, ilgileriniz,
dikkat düzeyiniz ve kişilik özellikleriniz gibi içsel sebeplerle ilgilidir.

İçsel Güdüleme:
* İçsel güdüleme, bireyin kendisinden kaynaklanan ihtiyaçların oluşturduğu motivasyondur
* İçsel güdülemenin kaynağı bireyin içinden gelen merak, ilgi, öğrenme ihtiyacı, yeterlik ve
gelişme duygusu olabilir.
* İçsel güdülenme, özerk olmak, başarılı olmak, bir topluluğa veya gruba ait olmak ve kendi
kendimizi iyi hissetmek için gereklidir.
* İçsel güdülemeyi destekleyici etmenler sırtını okşama, sosyal destekleyiciler,
cesaretlendirici görevler, muayyen becerilerin üstesinden gelme arzusu, destekleyici sınıf
ortamı, öğrencinin istekli olması, eğitim yaşantısından hoşnut olma, becerilerine inanma,
umutsuzluktan kaçınma, başarı fırsatları yaratma, öğrencileri fert olarak değerlendirme, risk
alma davranışını cesaretlendirme, ilgiyi iletişime katma, kendini değerli algılamasını
oluşturma, güvenle kabul etme, bilgi edinme arzusu, içgörü geliştirme, merak, otonomi-
Faaliyetlerin kendi seçimi olması özdeşleşme ve içselleştirmedir.
Dışsal Güdüleme:
* Dışsal güdüleme, bir görevin yada bir etkinliğin tamamlanabilmesi için başka biri tarafından
sağlanan ödüllerle oluşturulan motivasyondur.
* Dışsal güdüleme, dışsal uyarıcılara bağlıdır
* Dışsal uyarıcılar ödül, ceza, takdir edilme, baskı, rica, sevilmek, kabul görmek olabilir.
* Dışsal güdülemeyi destekleyici etmenler not, mükâfat, ödül, sertifika, kupa, madalya, 
öğrenci gençlik teşkilatına üyelik, rekabet, tasdik edilme arzusu, öğretmen baskısı, ebeveyn
baskısı, arkadaş baskısıdır. 
* Olumsuz dış odaklı güdüleme faktörleri ise alay, aşağılama, sözlü olarak incitme, azarlama,
saldırma, cezalandırma, haklarını geri almadır.

ÖĞRENCİLERİ GÜDÜLEMEDE KULLANILABİLECEK STRATEJİLER


-Sınıf ortamında öğrencileri güdülemek için kullanılabilecek stratejiler şunlardır:
* Öğrencilerin ilgilerini anlama
* Konunun kullanılabilirliğini açıklama
* Öğrencilerin başarı beklentisi geliştirmelerine yardımcı olma
* Dersi ilginç hale getirme
* Öğrencilerde istek uyandırma
* Ödüller kullanma
* Destekleyici bir çevre oluşturma

You might also like