You are on page 1of 7

1

4.Hafta: 07.10.2013-11.10.2013

METALLERDE ERGİME VE KATILAŞMA


Mutlak sıfır (-273.15°C) noktasında, tüm elementler ve bileşikler katı haldedir ve atomları hareketsiz olup, en yüksek
düzene sahiptirler. Isı verildiğinde ise, atomlar titreşime geçerler ve düzen bozulur. Metallerde, atomların kendi
yerlerinden uzaklaşmalarını, komşu atomların itmeleri (itme kuvvetleri) ve elektron bulutunun çekmesi (çekme
kuvvetleri) kontrol eder. Isı etkisiyle atom titreşim genliğinin artması sonucu katı halin korunamadığı kritik sıcaklığa
ergime sıcaklığı veya ergime noktası denir.
Kristalli yapılarda ergime olayı önce mevcut kristallerin, yani aynı yönde dizilmiş birim hücrelerden oluşan blokların
yüzeylerinden başlar. Buralarda komşu atomların bir kısmı daha uzakta oldukları için itici kuvvetler daha çok etkili olur
ve atom kendi yerinden daha kolay uzaklaşabilir. Daha sonra ergime kristal içlerine doğru ilerler ve dışardan ısı
verilmeye devam edilmesine rağmen sıcaklık artmaz; ergime tamamlanıncaya kadar aynı kalır. Verilen ısı ergime ısısına
dönüşür.
Ergime sırasında ve ergimiş halde iken, buharlaşma, oksitlenme ve içinde ergitildiği kapla (pota) kimyasal reaksiyonlar
olabilir. Metallerde bu durum, özellikle oksitlenmeden dolayı cürufla birlikte malzeme kaybına neden olabilir ve
alaşımın kimyasal bileşimi bozulur. Ergitme sırasında önlem alınması gerekir.
Metal malzemelerin, kullanım açısından katı durumdaki teknik özellikleri önemlidir, ancak hemen hemen tüm
malzemeler üretim sürecinde ergitme ve döküm aşamasından geçer. Bu aşamada oluşan içyapı, çoğunlukla dökümü
izleyen plastik şekil verme ve ısıl işlemlerin etkisiyle kısmen veya tamamen değişir. Ancak değişim sırasındaki dönüşme
ve çökelme olayları da başlangıç yapısına bağlıdır. Dolayısıyla, sadece döküm değil, dövme malzemelerin de
özelliklerinin anlaşılması için, katılaşma olayının (kristalleşme) iyi bilinmesi gerekir.
Sıvı/katı geçişi, birincil kristalleşme ve bu sırada oluşan katılaşma içyapısı (döküm içyapısı) birincil içyapı adını alır. Isıl
(örneğin normalleştirme) ve termomekanik (örneğin sıcak şekil verme) işlemler ile malzeme katı durumda tekrar
kristalleşebilir ve bu şekilde ikincil içyapı ortaya çıkar.

Termik Analiz

Şekil. Saf metallerin ısınma-soğuma eğrileri

Saf Metallerde Birincil Kristalleşme


Ergiyik halde düzensiz durumda bulunan atomlar, soğuma sırasında belli bir sıcaklığa inildiğinde, kristalleşme merkezi
veya çekirdek denen atom grupları oluştururlar ve ergiyiğin diğer atomları zamanla bunlara eklenir. Dolayısıyla
katılaşma olayı, çekirdek oluşumu ve kristal büyümesi olarak iki safhaya ayrılabilir.

1. Çekirdek Oluşumu
Ergiyik metalin kristalleşebilmesi için, yani atomların belli bir geometrik düzen içinde birbirlerine yaklaşarak metalin
katı halini oluşturabilmesi için bazı başlangıç noktaları gerekir. Bu noktalar ya sıvı haldeki metalin içinde katı olarak
bulunan katışkı adı verilen bazı yabancı katı zerreciklerden veya mevcut ergiyiğin ilk katılaşan noktalarından oluşur.
Yabancı katı parçacıklar olsun, metalin kendi atomlarından oluşup başlangıcı yapan katı parçacıklar olsun, katılaşmanın
bu başlangıç noktalarına çekirdek denir.

Metalin kendi atomlarından oluşan çekirdekler çok küçük katı parçacıklar olup, tekrar ergimemeleri için, yeterli bir
büyüklüğe erişmiş olmaları gerekir. Ergiyikte katı parçacıkların oluşması sırasında, katı durum sıvıya göre daha az
enerjili olduğundan, kristalleşme ısısı açığa çıkar. Böylece serbest enerji bir yandan azalma, diğer yandan da yaratılan
yeni yüzeyler dolayısıyla artma eğilimindedir. Bu (-) ve (+) işaretli enerji değişimleri, çekirdek yarıçapı ile
büyüdüğünden, her ikisinin toplamı kritik bir rk için maksimum değere (aktivasyon enerjisi) ulaştıktan sonra azalmaya
başlar. Buna göre, oluşan çekirdeğin ergimemesi ve büyümesi için, en az rk yarıçapına sahip olması, yani söz konusu
duruma karşılık olan aktivasyon enerjisinin sağlanmış olması gerekir.
2

∆G y = 4πr 2γ
γ : σ : Yüzeysel serbest enerji
∆Gh : ∆FV : Hacimsel serbest enerji
∆Grk

rk

4
∆GV = πr 3 ∆Gh
3

rk : Kritik çekirdek yarıçapı


∆Gy : Serbest yüzey enerjisi değişimi
∆GV : Serbest hacim enerjisi değişimi
Şekil. Saf bir metalin katılaşmasında serbest enerji (∆G) değişimi
Çekirdeklenme prosesi, çekirdeklenmeyi etkileyen faktörlerin varlığı ve çeşidine göre ikiye ayrılır. Eğer bir ergiyik kendi
atomlarından oluşan çekirdeklerin büyümesiyle katılaşıyorsa homojen katılaşma adı verilir. Eğer ergiyik yabancı bir
elementin etkisi ile çekirdekleniyor ve büyüyorsa heterojen katılaşma adını alır.

1.1. Homojen çekirdeklenme (Öz çekirdeklenme)

İçinde daha önceden oluşmuş çekirdek (karbür, nitrür, oksit ve diğer katı bileşikler) bulunmayan ideal ve homojen bir
ergiyikte kararlı çekirdeklenmeye ilişkin aktivasyon enerjisi, ergiyiğin enerji içeriğinden karşılanır. Bu nedenle homojen
çekirdeklenme için bir ∆T aşırı soğuması gereklidir. Yani ergiyik katılaşmaya Te sıcaklığında değil, ancak T= Te-∆T
sıcaklığında başlayabilir. (Aşırı soğuma: Ergiyik malzemenin katılaşma sıcaklığının daha altına soğutulmasıdır).
Sıcaklık T (oC)

Te Te′
Te
dT
∆T
vs =
dt

Şekil. Katılaşan ergiyiklerde soğuma hızının (vs) aşırı soğumaya (∆T)etkisi


2 σ Terg
rk =
∆H f .∆T
T= Te-∆T
∆T = 0.2Te
∆Hf : Katılaşma gizli ısısı

Şekildeki eğrinin a noktası, çekirdek oluşumunun başlangıcını ifade etmektedir. Açığa çıkan kristalleşme ısısı nedeniyle,
sıcaklık ergime derecesine kadar artar. Daha sonra Te sıcaklığı sabit kalarak katılaşma devam eder ve b noktasında sona
erer. Çok hızlı bir soğutma sırasında uzaklaştırılan ısı, kristalleşme ısısından daha büyük olabilir. Bu durumda ergiyik
daha düşük bir sıcaklıkta (Te′) katılaşır.
Birincil içyapının tane büyüklüğü, çekirdek sayısı (K) ve kristalin büyüme hızına (W) bağlıdır.

1.2. Heterojen çekirdeklenme (Ayrışık çekirdeklenme)


Sanayide döküm işlemlerinde, yani teknik saflıktaki malzemelerin katılaşması sırasında heterojen çekirdeklenme
görülür. Çekirdek olarak etki edebilecek bazı yüzeyler şunlardır:
 Ergiyiğin içinde bulunduğu kalıbın duvarları (örneğin döküm kalıbı)
 Daha yüksek sıcaklıklarda eriyen karbürler, nitrürler, oksitler ya da alaşımın diğer bileşenleri (intermetalik
bileşikler vb.)
 Aynı veya yabancı türden çekirdeklerin, katılaşmadan hemen önce ergiyik içine ilave edilmesi (inokülasyon,
aşılama, tohumlama). Örneğin AlSi alaşımına %0.1 Na ilavesi ile kısa sürede çok sayıda çekirdek oluşur, ince
taneli yapı meydana gelir, özellikleri iyileşir.
3
2. Kristal Büyümesi
Kübik kafes sistemine sahip metallerde kristal, tercihli yönlerde (küp yüzeyine dik) çok hızlı, diğer yönlerde ise daha
yavaş büyür ve dendrit adını alır. Ancak, kristalleşme biçimleri, büyük ölçüde soğuma koşullarına bağlıdır. Katılaşma
gizli ısısının (∆Hf) ortamdan uzaklaştırılmasının şekli, büyüme mekanizmasını ve son yapıyı tayin eder.
Ergiyik düzgün soğursa eşeksenli yani toparlak taneler oluşur. Düzgün olmayan (yönlenmiş) ısı iletiminde ise, uzun
taneler (çubuk taneler) meydana gelir.

Şekil. Ergiyiğin bulunduğu kaptan ısının çekiliş tarzının, tanelerin oluşumuna etkisi

Şekil. Tane büyümesi

Alaşımlarda en az iki tür atom bulunur. Dolayısıyla, bu malzemelerin kendilerine özgü katılaşmalarında, sıvı/katı ara
yüzeyinde bileşim farklılığı ortaya çıkar.

Soğuma hızı vs= dT/dt


vs ↑ tane sayısı ↑, tane boyutu (d) ↓, ince taneli yapı, dayanım ↑
vs ↓ tane sayısı ↓, tane boyutu (d) ↑, kaba taneli yapı, dayanım ↓

Hall-Petch Bağıntısı (Dayanım-Tane Boyutu İlişkisi)


1

σ A = σ 0 + kd 2
Hall-Petch bağıntısı
d : Ortalama tane boyutu
σ0 , k : Metal malzemeye bağlı katsayılar

Katılaşma Zamanı (ts)

Ergiyik malzemenin katılaşması esnasında oluşan katının büyüme oranı soğuma hızına, diğer bir deyişle ısı çekiliş hızına
bağlıdır. Soğuma hızı arttıkça katılaşma süresi kısalır.
4
Döküm parçalarda katılaşma süresi, Chvorinov kuralı ile hesaplanır.
2
ts= B.(V/A)
M= V/A: Katılaşma modülü (cm)
2
ts=B.M
B : Kalıp sabiti
V : Döküm parçası hacmi
A : Isı kaçan yüzey

ts ↓ vs ↑ tane boyutu ↓
ts ↑ vs ↓ tane boyutu ↑
Katılaşma sırasında bazı hatalar meydana gelir.
Kendini çekme ile parça boyutu küçülür.

Parça, kesitine göre bölgelere ayrılır. Her bir bölgenin katılaşma modülü (M) hesaplanır. Hangisininki fazla ise yolluk
oraya konur, hatta besleyici ilavesi gerekebilir.

Tane Büyüklüğü
Tane büyüklüğü, düzlemsel bir kesitte, tek bir tanenin ortalama çapı veya ortalama alanı ile verilir ve birkaç mikron ile
birkaç mm arasında değişir.

Tane büyüklüğünü; katılaşma, şekil verme ve ısıl işlem koşulları belirler. Taneler, toplam yüzey enerjisini en aza
indirgemek için, birleşerek büyüme eğilimindedirler. Böylece, belli bir kütlede, tane sayısı ve toplam tane yüzeyi
azalmış olur.

İnce taneli malzemelerin özellikleri, kaba taneli malzemelerin özelliklerinden genelde daha iyidir; bunlarda birim kütle
başına tane sınır alanının büyük olması, örneğin mekanik dayanım değerlerinin artmasını sağlar. Şekil değiştirme
sırasında, ince taneli malzemeler yüzey kalitelerini korurlar, kaba taneli malzemelerde ise yüzey pürüzlenir.

Şekil. Kaba taneli ve ince taneli içyapı. (http://www.ami.ac.uk/courses/topics/0122_mos/index.html)

Şekil. İnce taneli östenitik çelik. (http://pmpaspeakingofprecision.com/2009/11/24/5-ways-fine-austenitic-grain-size-


affects-your-machine-shop/)

Şekil. Kaba taneli östenitik çelik. (http://www.scielo.br/scielo.php?pid=S1516-14392008000100012&script=sci_arttext)

Şekil. Kaynak bölgesinin mikroyapısının şematik olarak gösterilmesi (http://www.cadcam.4t.com/fsw.htm)


5

Şekil. Kaynak bölgesinin mikroyapı görüntüleri (http://www.cadcam.4t.com/fsw.htm)

Şekil. ITAB’da tanelerin durumu (http://web.itu.edu.tr/~dikicioglu/dersnotleri28022005.htm)

Tane Biçimleri

Hacim sabit kalmak koşuluyla, bir cismin yüzeyi küresel durumda minimum olduğundan, taneler, diğer etkiler ağır
basmadığı sürece eşeksenli (toparlak) bir biçim almaya çalışırlar.

Kristalin büyümesi sırasında, anizotropi etkisiyle, büyüme hızı her yönde aynı değildir. Dolayısıyla çam ağacı, iğne veya
plaka biçiminde kristal taneleri oluşabilir. İğne veya plakaların birbirini sıkça takip etmesi ile lamelli bir içyapı
görülebilir. Çam ağacı görünümlü kristaller, dendrit olarak adlandırılırlar.

Kristallerin biçimi, anizotropi yanında, soğuma şartlarına da bağlıdır. Soğumanın belirli yönde olması durumunda,
paralel olarak büyüyen çubuk kristaller oluşabilir.

Şekil. (http://hp.physnet.uni-hamburg.de/group_g/methods.htm) Şekil. Dendritler

Şekil. a) Lamel grafitli, b) Küresel grafitli dökme demir içyapısı.


6

METAL MALZEMELERİN DEFORMASYONU

Şekil değişimi için gereken kuvvet, etkidiği alana bölünürse gerilme elde edilir. Açı değişimlerinde τ kayma gerilmeleri
söz konusudur. Dış yüklerin uygulanması ile malzeme içindeki düzlemlerde, değişik büyüklüklerde kayma gerilmeleri
doğar. Örneğin bir çekme kuvvetinin uygulanması halinde, bu kuvvet ile 45° açı yapan düzlem ve doğrultuda, değeri σç
çekme gerilmesinin yarısına eşit olan maksimum kayma gerilmesi oluşur.

Şekil. Tek eksenli çekme zorlamasında normal ve kayma gerilmeleri

Şekil. Çekme kuvveti uygulanan silindir biçimindeki tek kristalin kayma düzlem ve doğrultuları ile kayma düzlemi
üzerindeki kuvvet bileşenleri.

Küçük kayma gerilmeleri, sadece kafes açılarının değişmesine yol açar ve gerilme kaldırılırsa, şekil değişimi kaybolur
(elastik şekil değişimi).

Kayma gerilmesi (ve bununla birlikte açı değişimi) belirli bir kritik τ0 değerini aşarsa, bir takım kristal bölümlerindeki
atomlar, kayma düzlemleri boyunca, ani olarak ötelenirler (kayma olayı). Gerilme kaldırılırsa, atomlar sadece açı
değişimini yok edecek kadar geri hareket eder, ancak hiçbir zaman ilk yerlerine dönmezler (plastik (kalıcı) şekil
değişimi).

Şekil. Bir eğme çubuğunun şekil değiştirmesi (şematik). a) şekil değiştirmemiş, b) elastik şekil değiştirmiş, c) elastik ve
plastik şekil değiştirmiş.

Şekil. Dislokasyon hareketi ile plastik şekil değişimi. a) kenar dislokasyonu içeren şekil değiştirmemiş kafes, b) kayma
gerilmeleri ile şekil değişimi, c) dislokasyonun 1 atomlararası uzaklık kadar ötelenmesi, d), e) Dislokasyonun sürekli
ötelenerek yüzeyde bir basamak oluşturması.
7
Serbest yüzeyde basamak oluşması, kayma çizgileri ve kayma bantlarının ortaya çıkmasına yol açar. Bu nedenle,
başlangıçta parlak olan metal yüzeyleri, plastik şekil değişimi sonunda, özellikle kaba taneli malzemelerde daha belirgin
olmak üzere matlaşır.

Boşyerlerin yayınması ile dislokasyonlar kayma düzlemlerini terk edebilirler. Tırmanma denilen bu olay, öncelikle
boşyer yoğunluğunun büyük olduğu yüksek sıcaklıklarda görülür (sürünme olayı).

Şekil. Bir boşyerin yayınması ile kenar dislokasyonunun tırmanması

Bir diğer plastik şekil değişimi mekanizması ise, kafesin bazı bölümlerinin farklı doğrultuda katlanmasıdır (ikiz oluşumu).

Şekil. Plastik şekil değişimi. a) kayma, b) ikiz oluşumu.

Kaynaklar (Bu bölüm için):


1. Ders notları, Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker.
2. Temel Savaşkan, “Malzeme Bilgisi ve Muayenesi”, Celepler Matbaacılık, 2009.
3. Şefik Güleç, Ahmet Aran (Çeviri: J.Bargel, G.Schulze), “Malzeme Bilgisi Cilt I”, TÜGAM Matbaası, 1985.
4. Mehmet Yüksel, Cemal Meran, “Malzeme Bilgisine Giriş Cilt 2”, MMO, 2010.
5. Çeşitli internet siteleri.

You might also like