Professional Documents
Culture Documents
323
OGUZCA
naat". gasd, vatan. 5. Kelime başındaki Karadeniz sahillerine yakın yerlerde 50.000, ya si:t) "süt". 3. Birinci heceden sonraki
"y"nin (daha çok ı ve i ünlülerinden önce) Güney Amerika'da 40.000 kadar Gagauz hecelerde "u"lar ı olur: ôdın (veya o:dın)
düştüğü görülür: igid <yigit, il <yıl, ilan bulunmaktadır. Diğer Oğuz gruplarından "odun"; ikinci hecede oluşan ı tesiriyle ilk
<:yılan , ulduz <yıldız, ürek <yürek, üz <yüz farklı olarak Gagauzlar Ortodoks hıristiyan hecedeki u da ı'ya çevrilebilir: bırın "bu-
"yüz, çehre". 6. Ünlüyle başlayan bazı ke- dırlar, Gagauzca konuşanların dünyadaki run"; yımırta "yumurta". 4. Kelime sonun-
lime!er h- protezi alır: hürkmek, heyva, toplam sayıları 350-400.000 arasında tah- daki "k"ler -y olur: eşey "eşek"; iney "inek".
hörük. 7. b- - m- meselesinde Azeri Türk- min edilmektedir. Gagauzca ' nın özellikle- 5. Fakat -q>-X veya - ğ olur; çox "çok", yôx
çesi m-'li şekilleri tercih eder: minmek, ri şunlardır: 1. Anadolu ve Rumeli ağızla "yok"ı ağ "ak". 6. Kelime başında t -/d-
moynuz, min "1 000". 8. x (<q) sesi yaygın rıyla büyük ölçüde paralellik göstermek- meselesinde Horasan Türkçesi ile Türkiye
dır : oxumax, çox, yox. 9. Kelime içinde ba- tedir. Bu durum dikkate alındığında ata- Türkçesi arasında yakın bir benzerlik var-
zı ünsüzler ikizleşir: saqqal, eşşek, yeddi, larının bugünkü yaşadıkları bölgelere Ana- dır: diş, diz, deve, düz, dudak; toz, top-
sekkiz. 1O. q/g ve tld karışıktır, fakat g ve dolu'dan gittikleri görüşü doğrulanmak rak, tütün, tilki. 7. p>f değişikliği, Azeri
d'li şekiller daha yaygındır: quş, qara, qa- tadır. Fakat yıllarca Slav halklarıyla birlik- ağızlarında olduğu gibi Horasan Türkçe-
pı, uzaq, daş, dutmaq, demak. 11. Bilhas- te yaşamaktan dolayı Gagauzca'nın cüm- si'nde de görülür: tafmaq <tapmaq "bul-
sa orta hecesinde "r" bulunan kelimelerde le yapısı ve kelime varlığı Slavca'dan etki- mak", köf <köp "çok", if (<ip). 8. Yönelme
metatez görülür: arvad, ireli, torpax, yar- lenmiştir: On beş yıl oldı ne zamandan eki +(y)a +na, +ga şekillerinde görülür:
pax. 12. Bazı hece kaynaşmaları olmakta- geldi (o geleli on beş yıl oldu); açan yöle yola, yuxıga "uykuya", kişige/kişine "kişi
dır: aparmaq (<alıp varmaq); ayam (<aya- alın beni (eğer öyleyse beni alın); gidelim ye". mene, sene.
ğım); versöz (<versefiiz); evüz (<eviniz). o çoca ani yeverdik (evlendirdiğimiz ço- Türkmence. Türkmenistan'da 5.042.920,
13. Şimdiki zaman ve geniş zaman ünlü cuğa gidelim); geler vakıt kıza gitsin (kı İran'da 2.177.000, Afganistan'da 932.000,
farkıyla ayırt edilir: a) şimdiki zaman -r. -ır/ zın gideceği vakit gelir); varmış bir adam Pakistan'da 60.000, Rusya'da 41.000 kişi
-ir/-ur/-ür (olumsuzu -mır/-mir) alıram "alı zengin (zengin bir adam varmış); söler ona tarafından konuşulmaktadır. Oğuzca'nın
yorum", gorxursan "korkuyorsun", isteyir masal (o ona masal anlatır); bir adam bil- bir lehçesi olduğu halde coğrafi yakınlık
"istiyor"; -yır/-yir, -yur/yür şekilleri de oluş giç (bilgiç [deneyimli] bir adam). 2. Ünlü sebebiyle Çağatayca'nın etkisinde geliş
muştur. b) Geniş zaman -ar/-er: gelerem ile başlayan bazı kelimelerin başına y- ek- miştir. 12 Nisan 1993'te kabul edilen La-
"gelirim", alar "alır", kalarsan "kalırsın", ge- lenmesi sık görülür: yev= ev, yiçmek= iç- t in alfabesindea (açık e için). y (ı için), j
lersüz "gelirsiniz". 14. Bunların olumsuzu mek, yözengi= üzengi, yölmek= ölmek, z
(c için), n (nazal ng için), (i için) kulla-
-maz/-mez, -mar/-mer, -man/-men ile ya- yöbür= öbür, yemir (<Ar. emr)= emir. 3. nılır. Türkmence'nin özellikleri: 1. Türk dili
pılır: baxmaz, almaram, almanam. 15. -p Kelime başındaki h- farklı durumlar göste- içinde Türkçe kelimelerdeki asli uzunluk-
zarf-fiili çekimli fiil gibi -mış yerine kulla- rir: afta (<Far. hefte)= hafta, aqiqat (<Ar. ları en çok koruyan lehçe Türkmence' dir:
nılabilir: yazınayıp "yazmamış". 16. Azeri J:ıakikat)= hakikat, yesap (<Ar. J:ıisab)= he- ot "ot (bitki. nebat)", ôd "ateş"; daş "dış",
Türkçesi'nin kelime varlığı zengindir ve sap, xambar (<Far. anbar)= ambar. 4. Ga- daş "taş"; baş "baş. kafa", baş "yara", glz
birçok Türkçe kelime asli anlamını koru- gauzca'ya Bulgar, Rus, Ukrayna, Romen "kız" ; ancak uzunluklar yazıda gösterilme-
maktadır. Yazı diliyle halk dili arasındaki ve Yunan dillerinden kelimeler girmiştir : mektedir. 2. Bazı uzun ünlüler diftonglaş
fark azdır. Güney Azerbaycan'da Farsça. grax (Bulgarca grah) "bezelye"; daskal tırılarak söylenir: süyt <süd "süt"; düyş
son seksen yıldan beri de Kuzey Azerbay- (<Yunanca daskalos) "kilise memuru"; bal- "düş, rüya". 3. Yardımcı ünlü olarak yer
can'da Rusça kelimeler yazı diline girmiş ta (<Romence balta) bataklık" (ayrıca bk. yer -a-/-e-'ye de rastlanır: okap "okuyup" ;
tir. Irak'ta Irak Türkmencesi konuşan, ken- GAGAUZLAR). karaşan "karışan". 4. Ünlü uyumunda düz-
dilerini Türkmen diye adlandıran Türkler'in Horasan Türkçesi. İran'ın kuzeydoğu lük-genişlik uyumu tam olmakla birlikte
sayısı çeşitli kaynaklarda 2-3 milyon ola- topraklarında Horasan bölgesinde Nlşa darlık-yuvarlaklık uyumuna tam uyulma-
rak bildirilmektedir. Konuştukları dil için bur, KOçan, Bocnurd, Sebzevar yörelerin- maktadır: öldirmek, ötiri, dogrı, üçin,
Türkmence adı kullanılsa da özellikleri ba- de yaklaşık 1,5 milyon kişi tarafından ko- boldık, düştik. 5. S, z dişler arasından
kımından Azeri Türkçesi'ne yakındır. İran'ın nuşulur. Afganistan ve Türkmenistan sınır peltek ş, ı olarak söylenir: şöı. biı. şen,
Fars eyaletinde Kaşkay Türkçesi konuşan ları içindekilerle birlikte sayıları 2 milyona glı; bu söyleyiş yazıda gösterilmez. 6.
ların sayısı 1,5 milyon kadardır. Kaşkay
ulaşır. Horasan Türkçesi üzerinde 1969'- Bolmak, barınak, bermek gibi birkaç b'li
Türkçesi eskiden beri Azeri Türkçesi'nin dan beri araştırmalar yapılmaktadır. Üç kelimede Çağatayca'nın etkisi görülür. 7.
bir ağzı kabul edilmiş, yeterli ilmi araştır ağız grubu tesbit edilmiş olup dil özellik- Kelime başında bulunan b/m meselesin-
malar yapılmadığı için özellikleri hakkın leri ana hatlarıyla şöyledir : 1. Türkmence de m- daha fazladır: men, mana, min. 8.
da ayrıntılı bilgi verilememiştir. Bundan kadar olmamakla birlikte Horasan Türk- Özellikle yabancı asıllı kelimelerde f>p olur:
başka İran'da Oğuz lehçesi konuşan Af- çesi, Türkçe asıllı kelimelerdeki uzun vo- penni<fenni, pikir<fikir, sıpat<sıfat. sarp<
şarlar, Kaçarlar gibi d.iğer Türk topluluk-
kalleri kısmen korumakta, bunun yanı sı sarf, tarap<taraf, pelsepe<felsefe. 9. Ge-
larının sayısının da 1 milyon kadar olduğu ra yarım uzunluk ve diftongları da yaşat niş zamanın olumsuzu çok defa -mar/-mer
tahmin edilmektedir. maktadır: ad "isim", Horasan Türkçesi'nde şeklinde görülür: yazmarsın "yazmazsın",
Gagauzca. Bu lehçeyi konuşanlar bir- at, Türkmence'de de at; fakat baş "baş, almarsıfi "almazsın"; almarıs "almayız".
kaç ülkeye dağılmış halde yaşamaktadır. kafa", Horasan Türkçesi'nde baş, Türk- Olumsuzluk ifadesi del "değil" ve yôk "yok"
Maldava'da (Besarabya) yirmi kadar köy- mence'de baş; üç "3", Horasan Türkçesi'n- ile de yapılır: bilmelideldir "bilmemeli"; ça-
de 160.000, Maldava'nın başşehri Kişinev' de Iç, Türkmence'de üç. 2. Horasan Türk- lışanyôklar "çalıştıkları yok, çalışmıyorlar".
de 8000, Ukrayna'nın Odessa bölgesinde çesi'nde "ö"ler e, "ü"ler i olur: ge.z (yarı 1o. İktidar! fiil şeklinin olumsuzluğu için
60.000, Romanya'da 5000, Bulgaristan'ın uzun söylenir) "göz"; gi.n "gün"; sit (ve- de bilmek fiili kullanılır: ala bilmersin "ala-
324
OGUZLAR
mazsın": görip bilmedin "göremedin". 11. taşıyordu . Batı Göktürk ve Doğu Göktürk
-dır/-dir bildirme eki birçok fiil şekline ge- OGUZLAR kağanlarının ise yabguları vardı. Yabgu de-
lerek fiil kiplerine zenginlik kazandırır: gel- Türkiye, Azerbaycan, İran, Irak rece itibariyle kağandan sonra gelen bir
melidirin, gelcekdirsin, bilipdirin "bilmişim ve Türkmenistan Türkleri'nin unvan olup "melik, kral" demektir. Seyhun
dir". 12. -p ve -ani-en çekimli fiil gibi -mış ataları olan Türk kavmi. boylarındaki Oğuz elinin hükümdarları da
L _j
anlamında kullanılır: alıpdım "almıştım", yabgu unvanına sahipti. Bundan dolayı
gezendi "gezmiştir". Oğuzca konuşanların Oğuz adına ilk defa Göktürk kitabele- Oğuz Yabguları'nın Batı Göktürk kağanla
toplam sayılarının 2006 yılındaki verilere rinde rastlanmaktadır. Kelimenin kökeni rının yabgu ailesine mensup oldukları söy-
göre 122 milyon kadar olduğu söylenebi- hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. lenebilir. Batı Göktürkleri'nin konuştuğu
lir. Bunlardan, ok kelimesiyle en eski Türkçe'- Türkçe'nin Doğu Göktürkleri'ninkinden bi-
BİBLİYOGRAFYA : de çokluk eki olan "z"den oluşan okuzdan raz farklı olduğu Çin kaynaklarında ifade
Dfuanü lugati't-Türk (Dankof).l-III; D1uanü Lu- (oklar) geldiği hakkındaki görüş en isabetli edilir. Oğuzlar'ın Türkçe'si de !sık Göl çev-
gati't-Türk Tercümesi, 1-111; A. A. Orucov v.dğr., olanıdır. Göktürk kitabelerine göre Oğuz resiyle Kaşgar bölgesinde yaşayan Kara-
Azerbaycan Dilinin izah/ı Lügati, Bakü 1964-
lar (İs l am kaynaklarınd a Guz) dokuz boy- hanlılar'ın (başlıca boyları Yağ ma ve Kar-
87, I-IV; Recep Albayrak Hacaloğlu, Azeri Türk-
çesi Dil Kılavuzu: Güney Azeri Sahası Derleme dan meydana gelmiş bir budundur. Bun- luklar) Türkçe'sinden farklıydı. Bu bilgiler-
Deneme Sözlüğü, Ankara 1992; W. Radloff. Pro- dan dolayı Tokuz (Dokuz) Oğuz diye de anı den Oğuz elinin Batı Göktürkleri'ne men-
ben der Volkslitteratur der türkisehen Stamme, lır (bk. DOKUZ OGUZLAR). Bunlar Tula ır sup olduğu ve Batı Göktürk Kağanlığı'nın
X. Theil: Mundarten der Bessarabischen Gaga- mağının kuzeye dönerken yaptığı kıvrımın sona ermesi üzerine Batı Göktürkleri'ni
usen, gesammelt und übersetzt von V. Mosc-
kıyısında oturuyorlardı. Göktürk haneda- Oğuzlar' ın temsil ettiği anlaşılmaktadı r.
hkoff, St. Petersburg 1904; J. Nemeth, Zur Ein-
teilung der türkisehen Mundarten Bulgariens, nından Kutlug Şad ve veziri Tonyukuk'un, Eskiden beri Kara İrtiş boylarında yaşa
Sofia 1956, s. 1-74; Mecdut Mansuroğlu, "Das devleti yeniden kurmaya çalıştıkları sıra yan Karluklar zayıf bir duruma düşmüş
Altosmanische ", Ph.TF, ı , 161-182; L. Bazin, "Le da eski Türk yurdundaki en güçlü budu n bulunan Batı Göktürk Kağanlığı'nın varlı
Turkrnene", a.e., I, 308-317; Ahmet Caferoğlu Tokuz Oğuzlar'dı. Hükümdarları " kağan" ğına kolayca son verdiler (766) Oğuzlar bu
G. Doerfer, "Das Aserbaidschanische", a.e., I,
unvanı ile anılıyordu. Ancak Göktürkler za- olayın ardından muhtemelen Halife Mehdi-
280-307; G. Doerfer, "Das Gagausische", a.e., ı,
260-271 ; a.mlf., "Die vier W örter mit b->v, Null", manla Oğuzlar'ı kendilerine tabi kıldılar. Billah zamanında (7 75 - 785) Maveraünne-
Hungaro- Turkcica: Studies in Honour of Julius Bilge Kağan devrinde (716-734) Oğuzlar hir'e, Aşağı Seyhun boylarına geldiler. Bu
Nemeth (ed. Gy. Kaldy - Nagy), Budapest 1976, s. doğrudan doğruya ona bağlıydılar. 744'te bölgede daha önce Peçenekler'in yaşadığı
135-147; a.mlf., "The Turkic Languages oflran", Göktürk Devleti yıkıldı ve yerini Uygur Dev- ve Oğuzlar'ın onları buradan çıkarıp Yayık
Th e Turkle Languages (ed. L. Johanson- E. A.
Csat6), London-New York 1998, s. 273-283;
leti aldı. Bunun üzerine Uygur hükümda- (Ural) ırmağının ötesine kadar sürdükleri
a.mlf., "İran'daki Türk Dilleri", TDAY Belleten rı Köl (kül) Bilge Kağan, Tokuz Oğuzlar ' ın tahmin edilmektedir.
1969 (ı 969), s. 1-11; a.mlf., "Das Chorasantür- başbuğu tayin edilen oğlu da Moyençor 190'da (806) Emevı1er'in son Horasan va-
kische", a.e. 1977 ( ı9 78), s. 127-205; a.mlf.- W. (Moyunçor) unvanıyla anılmaya başlandı. lisi Nasr b. Seyyar'ın tarunu Rafi' b. Leys
Hesche, Chorasantürkisch: Wörterlisten, Kurz-
Moyençor 747'de babasının yerine geçti Maveraünnehir'de bir isyan çıkardı. Tarih-
grammatiken, Indices, Wiesbaden 1993, s. 1-
685; a.mlf.ler, Südoghusische Materialien aus ve İl itmiş Bilge Kağan unvanını aldı . çi Ya'kübl, Toguz Guz diye andığı Dokuz
A{ghanistan und Iran, Wiesbaden 1989, s. 1- İl itmiş Bilge Kağan'ın ilk yıllarında za- Oğuzlar 'ın Karluk ve Tibetliler'le birlikte
562; a.mlf.ler, Türkische Folklore- Texte aus Cho- man zaman Tokuz Tatarlar'la birlikte is- Rafi'e takviye kuweti gönderdiklerini. Ta-
rasan, Wiesbaden 1998, s. 252-359; a.mlf.ler -
Jamshid Ravenyar, Oghusica aus Iran, Wiesba-
yan çıkaran , ancak kağanın dirayeti karşı beri de 205 (820-21) yılında üşrGsene'ye
den 1990, s. 1-146; L. A. Pokrovskaya, Gramma- sında başarı gösteremeyen Tokuz Oğuz bir akın yaptıklarını yazar. Abbas\' Halifesi
tika gagauzskogo yazıka, {onetika i mor{ologiya, lar, daha sonra On Uygurlar'ın yanında yer Me'mGn'un 207'de (822-23) üşrGsene'ye
Moskva 1964, s. 1-299; N. Z. Gadjiyeva, "Azer- alıp Uygur Devleti'nin dayandığı iki unsur- ordu gönderdiğinde bölgenin hakimi Ka-
baydjanskiy yazık" , Yazıki Naradov SSSR-ll:
dan biri haline geldi, hatta Uygurlar'ın 840'- vus'un Oğuzlar'dan yardım istemesi bu
Tyurskie yazıkı, Moskva 1966, s. 66-90; Muhar-
rem Ergin. Azeri Türkçesi, İstanbul1971 ; Gaga-
ta uğradığı felaketin ardından Doğu Tür- tarihlerde Oğuzlar' ın Aşağı Seyhun boyla-
uzsko-Russko-Moldavskij slovar' (ed. N. A. Bas- kistan'a yapılan göçe katıldı, orada da var- rında bulunduklarını göstermektedir. Ho-
kakov). Moskva 1973, s. 1-664; Szabolcs Fazsy, lığını uzunca bir müddet sürdürdükten rasan Valisi Abdullah b . Tahir'in Mavera-
Das Bodschnurdi, ein Türkiseh er Dialekt in sonra adı duyulmaz oldu. Ancak Uygur ta- ünnehir'e akınlarını sürdüren Oğuzlar'a
Chorasan Ostpersien, Zürich 1977, s. 1-427; Fa-
rihinde unutulmadılar. Tokuz Oğuzlar Ca- karşı gönderdiği ordunun büyük bir zafer
ruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri, Boy
Teşkilatı, Destan/arı, İstanbul 1992, s. 1-384; miu 't-tevarih'te Uygurlar'ın yanında do- kazandığı kaydedilmektedir. Ancak sefe-
a.mlf.. "Avşar" , DİA, IV, 160-164; a.mlf.. " Kaş kuz boyla birlikte anılmaktadır. rin ne zaman yapıldığı konusunda kesin
kay", a.e., XXV, 20-22; Nuri Yüce. "Osmanlı Türk-
Göktürk kitabelerinde Kül Tigin 'in yuğ bilgi yoktur. İbn Hurdazbih'in verdiği 211-
çesi", Osmanlı Devleti ve Medeniyet! Tarihi 212 (826-827) yılları doğru değildir. Bu se-
(haz. Ekmeleddin İhsanoğlu). İstanbul 1998, ll,
töreninde Batı Göktürk (Türgiş) kağanını
temsil eden iki elçiden birinin adının Oğuz ferden sonra Oğuzlar üzerine bir daha se-
1-21 ; a.mlf.. "Türk Dili ve Lehçeleri", lA, Xll/2,
s. 494-516; Sultan Tulu. Horasan 'dan Masallar Bilge Tamgacı olduğu bildirilmektedir. Ba- fer düzenlenmemiş , sadece Farab (Kara-
ve Halk Hikaye/eri, Ankara 2005, s. 1-127; R. tı Göktürk elini oluşturan on boya "Onok" çuk) ve Savran gibi şehirleri korumak için
Rahmeti Arat. "Türk Şivelerinin Tasnifı", TM, X bazı tedbirler alınmıştır.
denildiği ve Onoklar ' ın Çin kaynaklarına
( 1953). s. 59-138; P. Wittek. "Les Gagaouzes =
Les gens de Kaykaus", RO, XVII ( ı9 53). s. 12- göre her biri eşit sayıda boya sahip olmak Oğuzlar'ın Yurtları. Coğrafyacı İstahrl'
24; J. Benzing, "Über die Verbformen im Türk- üzere iki kola ayrıldığı bilinmektedir. Oğuz ye göre Oğuzlar'ın yeni yurdu Hazar deni-
menischen", MSOS, XLII (ı939), s. 1-56; Muhit- elinde de boylar eşit sayılarda iki kola ay- zinden Seyhun boylarındaki Farab ve İsfi
tin Çelik, "Kaşkay Türkleri" , Yeni Türkiy e, sy. 16, rılmakta, bu kollardan biri Bozok, diğeri cab 'a kadar uzanıyordu. Hazar denizinin
Ankara 1997, Türk dünyası özel sayısı, ll, 1651-
Üçok adını taşımaktaydı. Oğuz hükümdar- doğu kıyısındaki SiyahkGh (Ka ra dağ) adlı
1662. r.J
• NuRiYücE larının vekilieri "Kül (Köl) erkin" unvanını gayri meskGn yarımada X. yüzyılın başla-
325