You are on page 1of 67

GÖK MEDRESE

İLAHİYAT
ARAŞTIRMALARI 7

EDİTÖRLER

Doç. Dr. Ebubekir Sıddık YÜCEL


Dr. Öğr. Üyesi İrfan KAYA
Kitabın Adı : GÖK MEDRESE İLAHİYAT ARAŞTIRMALARI 7
Editör : Doç. Dr. Ebubekir Sıddık YÜCEL
Dr. Öğr. Üyesi İrfan KAYA
Yazarlar : Doç. Dr. Hasan ÖZALP, Doç. Dr. Mehmet ULUKÜTÜK,
Dok. Öğr. Orhan YAVUZ, Doç. Dr. Rıza BAKIŞ, Burak SAZAK,
Dr. Öğr. Üyesi H. Mustafa KİRİŞ
Kapak : Ceyda ŞEREFLİOĞLU

1. Baskı : Aralık 2020 ANKARA

ISBN : 978 - 625 - 7714 - 67 - 9

© Doç. Dr. Ebubekir Sıddık YÜCEL - Dr. Öğr. Üyesi İrfan KAYA
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik,
mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, çoğaltılması yapılamaz. Yalnızca kaynak gösterilerek
kullanılabilir.

SONÇAĞ AKADEMİ YAYINLARI


İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/49 İskitler 06070 ANKARA
T / (312) 341 36 67
www.soncagyayincilik.com.tr
soncagyayincilik@yandex.com
Yayıncı Sertifika Numarası: 25931

BASKI MERKEZİ

UZUN DİJİTAL MATBAA, SONÇAĞ YAYINCILIK MATBAACILIK TESCİLLİ MARKASIDIR.


İstanbul Cad. İstanbul Çarşısı No.: 48/48 İskitler 06070 ANKARA
T / (312) 341 36 67
www.uzundijital.com
uzun@uzundijital.com
GEÇ-OSMANLI’DA VE ERKEN TÜRKİYE’DE
MANTIK ÇALIŞMALARI
-Gelenbevî’den Harf Devrimine Kadar (1790-1928)-

Doç. Dr. Mehmet ULUKÜTÜK*

İsmail Gelenbevî

GİRİŞ
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde genel olarak aklî ilimlerin
özel olarak ise mantık ilminin değişim, dönüşüm ve gelişim sürecini litera-
türe dayalı bir şekilde analiz etmeye çalışacağımız metnimizde, şimdiye
kadar parça parça değinilen konuları bir bütün halinde görmeyi ve göster-
meyi umuyoruz. Mantık ilmini mevzu ve mesailden ibaret görmeyip tarih
ve literatür ile tamamlanması gereken bir ilim olarak tasavvur ediyoruz.
1942 yılında Hilmi Ziya Ülken’in kaleme aldığı Mantık Tarihi’nin ve Nihat
Keklik’in İslam Mantık Tarihi dışında maalesef elimizde Türkçe telif edilmiş
kapsamlı ve kullanışlı bir mantık tarihi metnimizin olmaması büyük bir ek-
sikliğimiz olarak karşımızda durmaktadır. Kaldı ki mezkur çalışmalar da
Osmanlı mantık çalışmaları konusunda aynı sessizliği paylaşmaktadır.

* Bursa Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, meh-
met.ulukutuk@btu.edu.tr
22 | Mehmet Ulukütük

Hilmi Ziya Ülken ve Nihat Keklik’in mantık ve İslam mantık tarihine dair kitapları.

Nazlı İnönü’ün İlkçağ ve Ortaçağ Mantık Tarihi adlı kitapları.

Mantık tarihine dair tasavvur olmadan yapılan ve yapılacak çalışma-


ların kısmi yararlarından söz edebilse de bu türden çalışmaların uzun va-
dede bir gelenek oluşturması ve ana meselelerinin hallinde bir usul, metot
ve metodolojiye dönüşmesi mümkün görünmemektedir. Daha önceki ça-
lışmamızda1 harf devrimini esas alarak 1928-2014 tarihleri arasındaki ça-
lışmalara odaklanarak Türkiye’de bir mantık geleneğinden söz edebilme
imkânını tematik ve bibliyografik şekilde soruşturmuştuk. Bu çalışma-
mızda ise 1928 harf devriminden Gelenbevî İsmail Efendi’nin vefat tarihi

1 Ulukütük, Mehmet, ‚Türkiye’de Bir Mantık Geleneğinden Söz Edilebilir mi? Tematik ve
Bibliyografik Bir Soruşturma‛, Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergisi, *Şakir Kocabaş Özel
Sayısı+, Sayı: 36, 2014/1, ss. 229-363.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 23

olan 17902 arasındaki mantık çalışmalarına odaklanacağız. Mantık tarihi-


ne yönelik bu çabalarımızı gücümüz ölçüsünde kısım kısım neşrederek
Aristoteles’e kadar götürmeyi planlamaktayız. Bu çalışmamız külli bir
mantık tarihi olarak düşündüğümüz geniş ve uzun bir sürecin ikinci ça-
lışmasıdır. Bu çalışmamızda Gelenbevî hangi mirası tevasür etti, Gelen-
bevî’den sonrakiler onu nasıl temellük eylediler, siyasi tarihimizden farklı
olarak düşünce ve metodoloji alanlarında bir duraklama veya yavaşlama-
dan söz edebilir miyiz gibi sorular etrafında mevzu, mesail değişimini ki-
şilere ve literatüre dayalı bir şekilde tahlil etmeyi hedefliyoruz.

Khaled Rouayheb’in genel olarak İslam mantık tarihi özel olarak Osmanlı mantık ta-
rihine ait henüz dilimize tercüme edilmemiş kitapları.

İslam felsefe ve bilim mirasını bugünden hareketle tasnif ve tahlil


etmeye çalışan hâkim akademik yaklaşımların tasavvuruna göre İslam
felsefe ve bilimi on üçüncü asırdan sonra gerilemeye başlamış, on yedinci
ve on sekizinci asırdan sonra tamamen çökmüştür. Söz konusu çöküş id-
diasının ilmî bir iddia mı yoksa siyasî bir iddia (hesap?) mı olduğu mese-
lesi ise izaha muhtaç bir mevzu olarak tartışılmayı beklemektedir. 3 Ancak

2 Bazı kaynaklarda Gelenbevî’nin vefat tarihi olarak 1791 geçse de biz 1790’ını tercih ettik.
3 Düşünce tarihinin siyasi tarihin gölgesi ve baskısı altında yazılması konusunda Recep
Alpyağıl’in şu ifadeleri manidardır: ‚Ülkemizdeki tarihsel hafıza önemli ölçüde siyasal ta-
rihler üzerine kurulu olduğundan, düşünce tarihçiliğimiz de neredeyse tamamen siyasal ta-
rihler üzerinden yazılmaktadır. Kanaatimizce her türden tefekkür etkinliğinin siyasetin bir
yedeği olarak tasavvur edilmesi çok temelli bir açmazdır. Burada ne tür bir açmaz olduğu-
nu şöyle bir örnek üzerinden izah edebiliriz: Örneğin, ilk çağ felsefesi tarihini yazmak iste-
yen biri, çok kabaca söylersek Sokrat öncesi filozoflarla başlayacak ve sonra Sokrat, Platon
ve Aristo çizgisinden devam edecektir. Burada asıl soru şudur: Acaba, bu düşünürlerin ya-
şadığı dönemdeki siyasal gelişmeler ne ölçüde bu felsefe tarihine dâhil olur? Platon'un Diya-
loglar'ı veya Aristo'nun Metafizik'i basitçe bir siyasal dönemselleştirmenin ürünü olarak gö-
rülebilir mi? Burada, siyasal olan tamamen önemsizdir demek istemiyorum; ama düşünce
tarihi yazımlarında siyasetin gündemi hâkim bir unsur değildir. Bizdeki düşünce tarihçiliği
24 | Mehmet Ulukütük

şu kadarını ifade edelim ki, ‚genel olarak İslâm coğrafyasının, hususen


Osmanlı Devleti’nin güç kaybına bağlı olarak, bu coğrafyada süregiden
aklî ilimlerin gelişimi, siyasî tarih hakkındaki ‚çöküş‛ anlatısına uyar-
lanmış, hatta buna mahkûm edilerek ‚verimsiz‛ olarak nitelenmiştir.

İslam mantık tarihi hakkında Türkçeye tercüme edilmiş ve edilmeyi bekleyen bazı kitaplar.

Ulemanın kaleme aldığı metinler tahlil edilmeden, sırf şerh ve haşiye


tarzında yazıldıkları için4 çoğu zaman okunmaya değer bulunmadan, ol-

ise bunun tam tersi gibidir: Örneğin, düşüncenin seyrini Tanzimat Dönemi, I. Meşrutiyet
Dönemi, II. Meşrutiyet Dönemi, Cumhuriyet Dönemi vb. gibi siyasal başlıklar altında oku-
mak adettir. Şayet bu tutum, düşünce tarihi yazım-tarzından biri olsaydı sorun olmazdı; an-
cak ortadaki tek tutum bu ise, o zaman çok temelli bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Bir
başka örnek üzerinden devam edersek, felsefe tarihi yazıcılığında II. Meşrutiyet dönemine
ayrı bir önem verilir. Felsefe, bu siyasal dönemin gölgesinde ele alınır. Oysa toplam 15 yıl
sürmüş bir tarihsel kesitin düşünce tarihindeki önemi yok denecek kadar azdır. Düşünce ta-
rihçiliğinde on yıllar değil, yüzyıllar hesaba katılır. Bu anlamda bir düşünce tarihçisi
‚Kâmus-ı Felsefe, II. Meşrutiyet döneminde kaleme alınmıştır‛ demez, çünkü Kâmus-ı Felse-
fe'nin kaleme alınışı başlı başına bir tarihtir düşünce için. Kanaatimizce, ülkemizde felsefe
dilinin gelişimi de az önce anlatmaya çalıştığımıza benzer şekilde salt siyaset gözlüğünden
okunmaktadır.‛ Felsefe Dili Olarak Türkçenin Gelişim Aşamaları ve Felsefe Sözlüklerimiz (1851-
1952), Der. Recep Alpyağıl, İstanbul: İz Yayınları, 2015, s. 19. Alternatif bir dönemlendirme
teklifi için bkz. Üçer, İbrahim Halil. ‚İslam Düşünce Tarihi İçin Bir Dönemlendirme Öneri-
si‛, İslam Düşünce Atlası, Ed. İbrahim Halil Üçer, I, İstanbul: Konya Büyükşehir Belediyesi
Kültür Yayınları, 2017, ss. 12-40.
4 Maalesef Mehmet Ali Aynî de şerh ve haşiyeler hakkında menfi bir tavır içindedir. ‚Mak-
sadım, 'Arapçadaki ilm' denilen ilme varis olan bir millette *Türklerde+, beş asır (XIV-XIX)
içinde, bu ilmin durumunu kısaca belirtmek ve XIX. asıra, yani modern ilmin Türkiye 'ye
girdiği tarihe kadar, inhitat ede ede, nasıl devam ettiğini göstermektir; Bu eseri okuyanlar,
Osmanlı Türkiye'sinde müsbet ilimlerin XIX. Asra kadar ancak 'Arap ve Fars dillerindeki
ilim 'in eksik ve bazan da yanlış bir devamından ibaret olup ne muhteva ne de metod itiba-
riyle 'Yunan mucizesi'nin şarka intikali ile aldığı şekilden ayrı bir şekil almadığını ve mama-
fih bu ilimlerin, garptan fikir ve metod alarak yeniliğe doğru yürüdüğü nadir sajhalar ol-
muş ise, onların ehemmiyetle belirtildiğini göreceklerdir. ( ... ) Bizim gibi bütün modem ilim
ve tekniği hazır bulmuş milletler için, o ilim ve tekniğin *Avrupa'daki+ tarihini kısaca olsun
bilerek beşeriyet tarihinde harp ve siyaset yanında bir de ilim ve medeniyetin mevkii oldu-
ğunu öğrenmenin pek faideli olacağına kaniim. Görülüyor ki bizim birinci devredeki âlim-
lerimizin himmetleri kendilerinden evvelce yazılmış mantık kitaplarına tercüme ve şerhden
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 25

dukça genellemeci bir tavırla ‚içeriği zayıf eserler‛ olarak görülmüştür.


Bu genellemeci bakış açısı bir yandan siyasî tarih yazıcılığındaki araçlarla,
öte yandan, Osmanlı söz konusu olduğunda ‚çeşitli dinî tavırların aklî
ilimleri zayıflattığı‛ kanaatine götüren oldukça yanıltıcı bir yöntemle des-
teklenmiştir.‛5 Bu durumun oluşumunda düşünce geleneğimize dışarıdan
bakanlar kadar içeriden bakanların da etkisinden söz edilebilir. 6 Zira ge-
leneğimizle kurduğumuz ilişki biçimlerinin Batı üzerinden gerçekleştiril-
diği yenilgi/travma sonrası dönemlerde, pek çok alanın yanı sıra Osmanlı
felsefî mirasına bakışımız da köklü kırılmalara maruz kalmış; Osmanlı si-
yasi ve iktisadi tarihyazımı yanında özellikle bilimsel, fikri ve felsefi ta-
rihyazımında da Avrupamerkezci şablonlar ve önyargılar egemen olmuş-
tur. Hatta Osmanlı bilimi, düşüncesi ve felsefesi söz konusu olduğunda
klasik oryantalizmin gerileme ve çöküş retoriğinin akademik ve entelek-
tüel çevrelerdeki egemenliğinden mütevellit bir tarihsiz-
lik/tarihsizleştirme maruz bırakılmıştır. Sömürgeciliğin meşrulaştırılma-
sının bir zemini olarak tarihsizleştirme siyaseti, ne yazık ki, felsefeciler
nezdinde de makes bulabilmiş; Osmanlı felsefesinin mahiyeti, nitelikleri
ve özellikleri hakkındaki tartışmalar bir yana böyle bir felsefenin varlığı
dahi, kuşkulu hale getirilebilmiştir. Felsefe yapmanın ve felsefe eyleminin
insanın en temel vasfı olduğu düşünüldüğünde, böyle bir kuşku, aslında
Osmanlı felsefesinin varlığına ilişkin olmanın ötesinde doğrudan bir mil-

veya üzerlerine haşiyeler yazmaktan ibaret kalmıştı. Bununla beraber on birinci asırdan beri
bu himmet de gevşemişti. Çünkü medreselerimizde riyaziye, ulûm-ı akliye itibardan sakıt
olmuştu. ( ...) Bizde mantık üzerine mühim bir kitap yazılmamıştır. Filhakika diğer ilimler
üzerine de esaslı bir kitabımız olmayınca mantıktan öyle bir eser nasıl vücuda gelebilirdi?
Fazla olarak büyük ediplerimizden bazıları halkı hikmet ve felsefeden soğutmaya çalışmış-
lardı.‛ Mehmet Ali Aynî, ‚Türk mantıkçıları‛, Darülfünûn İlahiyat Fakültesi Mecmuası, sene:
3, sayı: 10, 1928, s. 55, 62. Kendi mirasını, günün şartları içinde yenilmişliğin verdiği tazyikle
değerlendiren bu türden yaklaşımları akademik ve bilimsel olarak kategorik değil de, dö-
nemsel ve psikolojik yaklaşımlar olarak değerlendirmek daha doğru gibi görünmektedir.
5 Kuşlu, Harun, ‚Aristoteles Mantığını Aşma ve Yeniden İnşa Etme Gerilimi: 17. ve 18.
Yüzyıl Osmanlı-Türk Mantık Tarihine Genel Bir Bakış‛, Beytulhikme International Journal
of Philosophy, 10 (3) 2020, ss. 1122. Rouayheb, Khaled. Islamic Intellectual History in the Se-
venteenth Century: Scholarly Currents in the Ottoman Empire and the Maghreb. New York:
Cambridge University Press, 2015, s. 14.
6 Bir misal olması açısından şu ifadelere bakılabilir: ‚Osmanlı Devleti 'nin kuruluşu ve med-
reselerin teşekkülü, mantık tarihi açısından mantıkla ilgili eserlerin artık eski şaşaalı döne-
mini yitirdi ği bir döneme rastlar. Bu sebeple yüzyıllar boyunca birkaç tane orijinal çalışma-
nın dışında hep daha önceki eserler üzerinde yapılan çalışmalardan i barettir. Osmanlıya
gelmeden önce artık kendisini göstermeye başlayan ve bu devirde oluşan muhtasar ve eği-
tim amaçlı eserler Osmanlı medreselerinde de revaç görmüş ve bu tür eserler medrese tale-
belerinin vazgeçemedi ği temel kaynaklar haline gelmiştir. Ancak bu temel kaynaklar özet
tarzında olduğu için tekrar bunları açıklayan eserlere ihtiyaç duyulmuştur ki bunlar da
şerhler ve haşiyeler şeklinde kendisini göstermiştir‛, Ahmet Kayacık, ‚Osmanlı Medresele-
rinde Mantık Eğitimi Üzerine‛, İslamiyat, 11/4, EkimAralık 1999, s.120-21.
26 | Mehmet Ulukütük

letin varlığına, bu topraklarda hüküm sürmüş insanların insanlığına yö-


nelik bir kuşku olarak belirmektedir. 'Barbarlık'tan tiksinen günümüz in-
sanının bundan çıkaracağı sonuç ise, yürünebilir yegâne yolun, Batı'ya
giden yol olduğu şeklindeki bir aymazlıktır. Modern dönemlerde Batılı fi-
lozoflar ve sosyal bilimciler eliyle üretilen ve geliştirilen Avrupamerkezci
ve ırkçı paradigma, özellikle son yıllarda ciddi sorgulamalara ve eleştirile-
re maruz kalmaktaysa da, bunların henüz Osmanlı bilim ve felsefesine
bakışı köklü bir biçimde dönüştürecek bir güce eriştiğini söylemek zor-
dur. Zira bu noktada aşılması gereken pek çok değişken söz konusudur.
Fakat yine de, özellikle son yıllarda gerek Batı' da gerekse ülkemizde Os-
manlı bilim ve felsefesine yönelik özel bir ilginin olduğu görülmektedir.
Bugüne kadar belirgin bir biçimde siyasi ve iktisadi odaklı yürütülmekte
olan Osmanlı tarih çalışmaları, diğer alanlarla birlikte Osmanlı felsefe ve
bilim tarihi çalışmalarına da yönelme eğilimi içerisine girmiştir ki, bu, ol-
dukça sevindirici bir gelişmedir.7 Özellikle Osmanlı felsefe sahanın çeşitli
alanlarına yönelik tarihsel soruşturmalar neticesinde geleneksel mirası-
mızla daha sahih zeminlerde yüzleşmemiz mümkün hale gelecektir.

Osmanlı felsefesi üzerine yazılmış bazı Türkçe kitaplar.

Geç-Osmanlı’da ve Erken Türkiye’de Mantık Çalışmaları: Bibli-


yografik ve Problematik Bir Soruşturma
Osmanlı Dönemi'nde mantık, günümüzdeki matematiğin konumuna
benzer bir biçimde, nazarî hikmetin bir aracı olarak en çok işlenen konu-
lardan birisidir. ilm-i delalet ile başlayan konu hiç şüphesiz, diğer bir alet
bilimi olan dil bilimlerin felsefesine uzanır. Ortak varlık kavramının inşa
edilmesi sürecinde dil bilimleri ile mantık arasında vuku bulan izdivaç dil
felsefesi ile mantık arasındaki ilişkiye de yansır. 8 İlm-i vad' adıyla rasyonel
dil teorisinin kelamcılar tarafından kurulmasıyla başlayan süreç, Ali Kuş-
çu'nun bu disiplini hem medrese müfredatına sokması hem de bu sahada
pek çok eser kaleme alması, rasyonel dil teorisini yirminci asrın ilk yarısı-

7 Alper, Ömer Mahir, Osmanlı Felsefesi Seçme Metinler, İstanbul: Klasik Yayınları, 2015, s. 5-6.
8 Fazlıoğlu, İhsan, Kayıp Halka İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Anlam Küresi, İstanbul: Pa-
persense Yayınları, 2014, s. 187.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 27

na değin temel uğraşı alanlarından birisi haline getirir. Mantıktaki kav-


ram ve tanım teorisi, beş tümel ile kategoriler araştırmasıyla birleşerek
aynı zamanda bir ontoloji soruşturmasına dönüşür. Mantığın tasavvurat
kısmını oluşturan kavram ve tanım teorisi, dil felsefesinin bir konusu ola-
rak belağat ile usûl-i fıkıh sahalarında da geniş bir biçimde ele alınır.
Mantığın tasdikat kısmını oluşturan önerme ve yargı teorisinde önerme-
nin unsurları konu, yüklem, bağlaç ile konunun ve yüklemin niceliği, bağ-
lacın ontolojisi, tutarlılık, çıkarım ile çıkarımın doğruluğu ve yanlışlığı,
doğruluk değeri ve dereceleri incelenir. Öte yandan önermede zamanı
dikkate alan temporal mantık, zorunluluk, imkân ve ihtimali dikkate alan
modal mantık, mantık ile gerçeklik ilişkisi, bu bağlamda nefsu'l-emr teorisi
ve varolmanın ontolojik hiyerarşisi gibi pek çok konu araştırılır. Osmanlı
coğrafyasında Molla Fenari'yle başlayan bu araştırmalar, yirminci asra
kadar kesintisiz devam etmiş, son dönemlerde bile Abdunnâfî (ö. 1 890)
gibi önemli mantıkçılar yetiştirmiştir.9 Mantık üzerine yapılan çalışmalar,
tanım, yargı ve çıkarım süreçleri ile önermelerin vakıaya mutabakatı gibi
sorunlar, bilginin (ilim) tanımı, çeşitleri, sınıflandırmaları gibi pek çok so-
runun ele alınmasını doğurmuş, hem mantık biliminde hem de nefis teo-
risinde, idrak psikolojisi çerçevesinde bilgi teorisi konularını incelemiş-
lerdir. Taşköprülüzade'nin Miftahu's-se'ade ve misbahu's-siyade adlı eserin-
de görüldüğü üzere, hem bilgi ontolojik bir sınıflandırmaya tabi tutulmuş
hem de farklı nesne alanlarına ilişkin üretilen bilginin üretim süreçleri
gözden geçirilmiştir. Özellikle yakini bilgi veren burhan ile çeşitleri (inni
ve limmi) mantık kitaplarında incelenirken; kelami bilgi teorisi, meşşai
burhan teorisini yakini bilginin tek ölçütü kabul etmemiş, tersine burhani
bilgiyi nazari faaliyetin bir üretimi olarak görmüştür. Böylece kelami na-
zar teorisi akli düşünme tarzlarının bir incelemesi halini almıştır.10

Osmanlı mantık tarihini mesail bağlamında ela alan spesifik bir çalışma.

9 Fazlıoğlu, Kayıp Halka İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Anlam Küresi, s. 188.


10 Fazlıoğlu, Kayıp Halka İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Anlam Küresi, s. 188.
28 | Mehmet Ulukütük

İslam felsefe-bilim geleneğinde meselede tahkik ile metin şerhini bir-


leştirebilmeleri ve meselelerdeki tahkiki şerh, haşiye ve talik formunda
tatbik edebilecek şekilde bir araya getirebilmeleri açısından Siyalkûti11 ve
Desûkî gibi simaların yanısıra temsil gücü yüksek bir isim olan İsmail Ge-
lenbevî Efendi, (v. 1790) el-Burhân (fî ʿilmi’l-manṭıḳ ve fenni’l-mîzân, Burhân-
ı Gelenbevî, Mîzân-ı Gelenbevî, Mîzânü’l-Burhân), Risâletü’l-ḳıyâs, Risâletü’l-
imkân, Risâle fi’l-vâsıṭa, Risâle fî maʿne’t-taḳsîm, Miftâhu Bâbi’l-Müveccihât
adlı metinleriyle, mantık alanına önemli katkılarda bulunmuş12 Ebherî’nin
Îsâġûcî’sine şerh, Teftâzânî’nin Tehẕîbü’l-manṭıḳ ve’l-kelâm’ına hâşiye yaz-
mıştır. Bu eserler arasında özellikle el-Burhân fi ilmi’l-mantık ve Fenni’l-
mizân muhasebe dönemi ile arayışlar dönemi arasında gerek muhtevası
gerekse de taşıdığı sembolik değer açısından mühim bir eserdir. Eser bir
yönüyle Fârâbî-İbn Sinâ geleneğinin devamı bir yönüyle de Ebherî, Kaz-
vinî, Teftazânî geleneğinin de taşıyıcısıdır. Her ne kadar müteahhirin
mantıkçıları arasında yer alsa da onu mütekaddiminden kolaylıkla ayır-
mak mümkün değildir. Lafızların taksiminde mütekaddiminin izinden
giderken kavramların sınıflandırılmasında müteahhirine itibar etmesi, ta-
nım ve modal önermeler konusunda benimsediği yaklaşımlar göz önüne
alınırsa onun muhasebe dönemi ile arayışlar dönemi arasında bir geçiş dö-
nemi mantıkçısı olduğu söylenebilir. Gelenbevî ağırlıklı olarak bilginin ta-
nımı, doğruluğu, modaliteler ve bilimsel yöntem konularında kendisin-
den önceki asrın geleneğini ve gündemini dinamik ve farklı bir şekilde
sürdüren son kişi olduğu söylenebilir.13

11 Siyelkûtî, Abdülhakîm, ‚Hâşiyetü Şerhi’l-Mevâkıf‛, Şerhu’l-Mevâkıf, Kum: İntişârât-ı Şerîf


Rızâ, 1612.
12 Gelenbevî’nin eserlerinden bazıları şunlardır: Burhân-ı Gelenbevî. İstanbul: Matbaa-i Os-
maniye, 1310. Dekâikü'l-Beyân fî Kıbleti'l-Büldan, İstanbul: Dârü't-tıbâati'lâmire, 1337. Ge-
lenbevî alâ Mîri’t-Tehzîb. İstanbul, 1288. Haşiye 'alâ Haşiyeti'1-Lârî 'alâ Şerhi Hidâyeti'l-hikme.
Sülaymaniye Kütüphanesi, Mehmed Asım Bey, 181/2.Hâşiye-i el-fazıl İsmail el-Gelenbevi
ale’l-Celâl = Hâşiye ala Şerhi'l-Celal. Vol. 1. İstanbul: Ahmed İhsan ve Şürekası, 1323.Hâşiye-
i Gelenbevî ale’l-Celâl. İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1286. İslami İlimler Geleneğinde Tartışma
Usulü (Âdâbu‟l-bahs ve‟l-munâzara), haz. Talha Alp, Yasin Yayınevi, İstanbul. Kıyas Risale-
si, (Risaletu’l-Kıyas), çev. Abdulkuddüs Bingöl, Erzurum: Atatürk Üniversitesi, Fen-
Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1988. Resâilü’l-İmtihân. İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1268.Risâle
fî Şerh-î Cedâvili'l-Ensâb ve Nisbeti'l-Ceybiyye ve'l-Zılliye ve Ceybi'l-A'şârî ve Zılli'l-A'şârî.
Bâyezîd Umûmî Kütüphanesi, Nr. 4516. Satranç Risalesi. Sülaymaniye Kütüphanesi,
Yazma Bağışlar, 3900, 25 vr.
13 Gelenbevî hakkındaki çalışmalar için bkz. Bingöl, Abdulkuddüs, Gelenbevi İsmail, Kültür
Bakanlığı Yay. İstanbul 1988. Gelenbevi’nin Mantık Anlayışı, MEB Yay. İstanbul 1993. Fazlıoğ-
lu, İhsan, ‚İsmail Efendi (Gelenbevi)‛, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. c. 1.
İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2009, ss. 666-669. Gelenbevî, İsmail, Kıyas Risalesi, (Risaletu’l-
Kıyas), çev. Abdulkuddüs Bingöl, Erzurum: Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi
Yayınları, 1988. Altunya, Hülya, ‚Gelenbevi’nin İsaguci Şerhi İsimli Eseri Üzerine ‘Delâlet ve
Tanım Konuları Bağlamında’ Bir İnceleme‛, Eskiyeni Dergisi, Sayı: 41, 2020, ss. 571-598. Kuş-
lu, Harun, ‚Gelenbevi'ye Nispet Edilen Mevzuu'l-Mantık Risalesi Üzerine Bir İnceleme‛,
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 29

İsmail Gelenbevî’nin Adâbu’l-Bahs ve Münâzara ile Ebherî’nin Îsâġûcî’sine


yazdığı şerh ve bir Gelenbevî biyografisi.

Osmanlı Düşüncesi: Kaynakları ve Tartışma Konuları, İstanbul: Mahya Yayınları, 2018, ss. 155-
164. Umut, Hasan, İsmail Gelenbevi at The Engineering School: The Ottoman Experience of Euro-
pean Science Through Logarithms, İstanbul Bilgi Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstan-
bul, 2011. Demir, Remzi, ‚İsmail Gelenbevî’nin Üçgenlerin Kenarları Adlı Risâlesi‛, Erdem 9,
No. 25, 1996, s. 175-222. Duran, Recep, ‚Gelenbevî’nin ‚Nefsu’l-emr‛ Karşısındaki Tavrı‛,
Felsefe Dünyası 1, 1994, ss 45-47. Duran, Recep, ‚İslam Felsefesinde ‚Vucud-u Zihni‛ (Zihin-
sel Varlık) Anlayışına Bir Geç Dönem Osmanlı Örneği: İsmail Gelenbevi‛, Yakın Doğu Üni-
versitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2016, cilt: II, sayı: 1, s. 33-57. Duran, Recep, ‚İslam Felsefe-
sinde ‚Vucud-u Zihnî‛ (Zihinsel Varlık) Anlayışına Bir Geç Dönem Osmanlı Örneği: İsmail
Gelenbevî II‛, Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi, 2016, cilt: II, sayı: 1, s.
139-159. el-Kevseri, Muhammed Zâhid, ‚Gelenbevî İsmâil Efendi (Manisa-Gelenbe
1143/1730 - Yunanistan-Yenişehr-i Fenâr 1205/1791)‛, Çev. Musa Alak, İstanbul Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2005, sayı: 11, s. 137-154. Fazlıoğlu, İhsan, ‚İsmail Efendi (Gelenbe-
vi)‛, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. c. 1. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları,
2009, ss. 666-669. Gölcük, Şerafettin, Yurdagür Metin, ‚Gelenbevî‛. TDV İslam Ansiklopedi-
si. c. 13. İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 1996, ss. 552-555. Hacınebioğlu, İsmail Latif, ‚İs-
mail Gelenbevi’nin (1730- 1791) Mantık Bilimine Katkıları‛, Uluslararası Türk Dünyasının İs-
lamiyet’e Katkıları Sempozyumu, Isparta 6-7 Haziran 2007, s. 503-509. İsmail Gelenbevî, İslâmî
İlimler Geleneğinde Tartışma Usûlü, çev. Taha Alp, İstanbul 2011. Keskioğlu, Osman. ‚İsmail
Gelenbevi (1143-1205 H. /1730-1791 M.) ve Subût-ı Hilâl Meselesi‛, Ankara Üniversitesi İlahi-
yat Fakültesi Dergisi 13 (1965): 21-30. Kevseri, Muhammed Zahid. ‚Gelenbevi İsmail Efendi‛,
Çev. Musa Alak. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, no. 11 (2005): 137-154. Nik,
Meliha İhsani, ‚13. Yüzyıl Mantıkçıları ve Gelenbevî’nin Kıyas Teorisi Hakkındaki Görüşle-
rinin Mukayesesi‛, Çev. Murat Demirkol, Uluslararası 13. Yüzyılda Felsefe Sempozyumu Bildi-
rileri, 2014, s. 177-187. Oğuz, Zeynep Tuba, ‚İslam Cebirinde ve Gelenbevi’de Matematiksel
Notasyon Sistemi, Erdem: Atatürk Kültür Merkezi Dergisi *Erdem: İnsan ve Toplum Bilimleri
Dergisi], 2011, sayı: 61, s. 159-192. Okudan, Mehmet Zühdü, İsmā‘īl Gelenbevī, Risāla fī vaḥdat
al-vucūd, Isparta: Fakülte Kitabevi 2007. Okudan, Rifat, ‚18. Yüzyıl Osmanlı Kelâmcı ve
Mantıkçısı İsmâil Gelenbevî’nin Varlık Nazariyesi (Vahdet-i Vücûd Savunması)‛, Tasavvuf:
İlmî ve Akademik Araştırma D. (İbnü’l-Arabî Özel Sayısı-2) 23, 2009, ss. 241-255. Okudan, Rifat,
Gelenbevi ve Vahdet-i Vûcud, Fakülte Kitabevi, Isparta 2006. Özervarlı, M. Sait, ‚Gelenbevi,
İsmail‛, Encyclopaedia of Islam, THREE. Ed. Kate Fleet, Gudrun Krämer, Denis Matringe,
John Nawas, Everett Rowson. Brill Online, 2015. Reşat, Faik. ‚Gelenbevi İsmail Efendi‛, Es-
laf: Bilginler, Düşünürler, Şairler, Ed. Şemseddin Kutlu, 301-310. İstanbul: Tercüman Gazetesi,
1975. Umut, Hasan, ‚İsmail Gelenbevi‛, Oxford Encyclopedia of Philosophy, Science and Techno-
logy in Islam, Ed. İbrahim Kalın, c. 1. New York: Oxford University Press, 2014, ss. 247-248.
30 | Mehmet Ulukütük

Abdülkuddus Bingöl’ün Türkiye’de Gelenbevî üzerine yaptığı ilk doktora çalışması-


nın kitaba dönüşmüş hali.

Gelenbevî dînî ilimlerin öğretiminden önce yöntem olarak mantığın


bilinmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. İsagûcî şerhinin mukaddime-
sinde mantık-dînî ilimler ilişkisi tesis edildikten sonra mantık kelimesinin
anlamının tahliline ve tanımına geçilir.14 Burada Gelenbevî mantığın ta-
nımlanması konusunda Molla Fenarî’yi takip ederek cihet-i vahde ifadesini
kullanarak onun yöntemiyle tanım yapmaktadır. Böylece onun, varlık na-
zariyesindeki birliği bilgi teorisine de yansıttığı ve yine bu konudaki ta-
savvufî eğilimini ima ettiği anlaşılmaktadır. Mantık ilmini ilm-i mizan yani
ölçü ilmi olarak adlandıran mantıkçı şerhinde, mantığın tatbikî yönünü
öne çıkartmaya çalışır. Çünkü mantık, dînî ilimlerin aracıdır ve bu neden-
le her türlü delillendirmenin sağlamlığı ve kesinliğinin sağlanması için
mantığa büyük bir görev düşmektedir. Bunun için o mantık ilminin kural-
larını izah ederken mantıksal açıklamalarla birlikte dil-bilimsel olarak da
çoğu kelimenin ne anlama geldiğini ve bunun gramatik konumunu araştı-
rır.15 Gelenbevî İsagûcî’yi şerh ederken, kendi dönemindeki mantık ilmi-
nin öğretimiyle ilgili olarak yaşanan problemlere çözüm getirebilmek
amacıyla onun, dînî ilimlere araç olma görevini dikkate almaktadır. Böy-
lece bir klasik eser olan İsagûcî’yi dînî ilimlerden istifade ederek yeniden
kurgulamakta ve ona dînî ilimlerin yöntemi denilecek bir yapı kazandırma-
ya çalışmaktadır.16 Gelenbevî, Tarsûsî Mehmed Efendi (ö. 1145/1732), Sa-

14 Gelenbevî mantığı, ışığı bütün ilimleri aydınlatan bir yanardağa benzetmekte ve onu,
hem diğer ilimlerin hizmetinde bir ilim hem de bütün ilimlere hâkim müstakil bir ilim
olarak kabul etmektedir. Tıpkı bu, Hz. Âdem’in bir insan olmakla birlikte bütün insanla-
rın babası olması gibidir. Ayrıca o, çoğu mantıkçının yaptığı gibi mantığı ‚alet-i kanun‛
olarak adlandırmaktadır. Mantıkçılara göre kanun, tikellere dair hükümlerin kendisinden
çıkartıldığı tümel kurallardır. Bingöl, Abdülkuddüs, Gelenbevî’nin Mantık Anlayışı, MEBY,
İstanbul, 1993, s. 17-18.
15 Altunya, Hülya, ‚Gelenbevi’nin İsaguci Şerhi İsimli Eseri Üzerine ‘Delâlet ve Tanım Ko-
nuları Bağlamında’ Bir İnceleme‛, Eskiyeni Dergisi, Sayı: 41, 2020, ss. 573.
16 Altunya, ‚Gelenbevi’nin İsaguci Şerhi İsimli Eseri‛, s. 573.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 31

çaklızâde Mehmed Efendi (ö. 1145/ 1732), Veliyüddin Cârullah (ö.


1151/1738), Yanyalı Esad Efendi (ö. 1143/1731) ile mantığa yönelik canlı
bir ilginin velud bir siması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Osmanlı döneminde ve hassaten evvelinde bir ilmi ilim kılan şeyin
ne olduğu, her bir ilim dalının kendisine mevzu ettiği ne-ise-ne (nesne)
meselesi ilmi kitapların mukaddimelerinde ele alınmaktadır. Bu metinler
içerisinden özellikle Molla Fenârî'nin (ö. 1431) Fevâdü'l-Fenâriye isimli ese-
rinin mukaddimesi konuyla ilgili tartışmalarda temerküz etmiştir.
Fenârî'nin bu mukaddimesi üzerine yazılan pek çok haşiye ve talikat, bu
meselenin özüne işaret eden cihet-i vahde adıyla meşhur olmuştur.17

Arap geleneğinde bilimlerin birliğini (cihet-i vahde) ele alan editöryel bir İngilizce
çalışma.

Abdurrahim ve Muhammed Emin Şirvânî'nin (ö. 1627)18 yazdıkları


cihet-i vahde risalelerinden başka Zeyneddin Beradost’un Ta'likat ala Cihe-
ti'l-Vahde, Debbağzade Mustafa Sıdkı’nin Şerhu Ciheti'l-Vahde, Eskiciza-
de’nin (ö. 1827) Terceme-i Cihet-i Vahde ve İbrahim Gözübüyükzade’nin (ö.
1838) Ta'likat alâ Ciheti'l-Vahde adlarıyla yazılan ve müellifi bilinmeyen
birkaç metin daha bulunmaktadır. Yine Mehmed Emin Üsküdari ve İs-
mail Gelenbevî'nin de cihet-i vahde ile ilgili eserleri olduğu bazı ikincil
kaynaklarda iddia edilmektedir. Bütün bu risalelere Fevâîd'in tamamına
yapılan şerh ve haşiyelerde bu meseleyle ilgili yorumları da kattığımızda

17 Tekin, Kenan, ‚Osmanlı Dönemi Bilim Felsefesinin Mahiyeti ve Kaynakları: Abdurrahim


Şirvani’nin Cihet-i Vahde Risalesi‛, Osmanlı Düşüncesi: Kaynakları ve Tartışma Konuları, İs-
tanbul: Mahya Yayınları, 2018, 137. Tekin, Kenan, ‚Cihet-i Vahde Tartışmaları Bağlamın-
da 18. Yüzyıl Osmanlı İlim Düşüncesi‛, Sahn-ı Semandan Darulfünuna Osmanlıda İlim ve
Fikir Dünyası Âlimler Müesseseler Fikri Eserler 18. Yüzyıl. İstanbul: Zeytinburnu Belediyesi
Yayınları, 2018.
18 Muhammed Emin Şirvânî, ‚Birlik Yönü‛, Ed. Ömer Mahir Alper, Osmanlı Felsefesi -Seçme
Metinler, Çev. Mehmet Özturan, İstanbul: Klasik, Mart 2015, ss. 373-403. Ahmet Hamdi
Şirvanî, ‚Muhtasar Mantık‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 1, İstanbul: İşa-
ret Yayınları, 2000.
32 | Mehmet Ulukütük

cihet-i vahde meselesiyle ilgili önemli bir literatürün mevcut olduğunu söy-
leyebiliriz.19 İslam bilim ve düşünce mirasını temellük edip geliştiren Os-
manlı ulemasının bugün bilim felsefesinin en önemli meselesi olarak te-
lakki edilen ve bir ilimi diğer ilimlerden veya ilim olmayan şeyden ayıran
şey yani cihet-i vahde meselesini bir mantık kitabının mukaddimesinde ele
alması ise tesadüf olarak görülemez. Zira bu mesele daha çok mevzusu
hakikaten bir olmayan ilimlerin mukaddimelerinde ele alınmıştır.20 Os-
manlı dönemi ve öncesinde cihet-i vahde ile ilgili tartışmalarda ilimlerin
mevzusu ve gayesine yapılan vurgu o dönemde hâkim olan ilim nazari-
yesinin ayırt edici yönünü ortaya koyar. Nitekim mevzuya yapılan vurgu
bilimlere ontolojik bir yaklaşımı ön plana çıkarmakta, gaye ise teleolojik
yaklaşımı göstermektedir. Modern dönemde yaygın bilim felsefesinde ise
daha çok bilimsel metoda ve epistemolojiye önem verilmektedir. Son za-
manlardaki sosyolojik yaklaşımlar bilimin kurumsal ve toplumsal yönüne
atıfla bilimsel bilgiyi ele almaktadır. Bunlara nazaran, Abdurrahim'in ci-
het-i vahde risalesindeki tartışmalarda Osmanlı döneminde farklı bir bilim
anlayışıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. 21
Bununla birlikte Gelenbevî’den sonraki eserlerin gündemi tedrici
olarak bir değişime ve dönüşüme uğrayacaktır. Gelenbevî’nin gündemi
kendisinden sonra, Hasan Hüsni el-Mevsili tarafından Tenvirü‘l-Burhan,
Yusuf Şükrü Harpûtî tarafından Namusu’l-İkan ve Ebu’l-Fuzalâ Mustafa
el-Kutb er-Rizevî tarafından Şerh-i Dibace-i Burhân adıyla şerhine konu
olmuş ve belli bir müddet etkisi devam etmiştir.

Münâzara ilmi hakkında yazılmış ilk müstakil eserler; Şemsuddin


Muhammed b. Eşref el-Hüseynî es-Semerkandî (ö. 702 / 1303)’nin er-
Risâletü’s-Semerkandî fi âdâbi’l-bahs ile Adudüddin Abdurrahman b. Ah-
med el-İcî (ö. 756/1355)’nin el-Âdâbu’l-Adudiyye adlı çalışmalarıdır. Her iki

19 Tekin, ‚Osmanlı Dönemi Bilim Felsefesinin Mahiyeti ve Kaynakları: Abdurrahim Şirva-


ni’nin Cihet-i Vahde Risalesi‛, s. 140; Tekin, Kenan, Reforming Categories of Science and Re-
ligion in the Late Ottoman Empire, Columbia University, (Doktora Tezi), ABD 2016.
20 Tekin, ‚Osmanlı Dönemi Bilim Felsefesinin Mahiyeti ve Kaynakları: Abdurrahim Şirva-
ni’nin Cihet-i Vahde Risalesi‛,s. 150.
21 Tekin, ‚Osmanlı Dönemi Bilim Felsefesinin Mahiyeti ve Kaynakları‛, s. 151-152.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 33

âlimin ortak özelliği, Osmanlı coğrafyası dışında yetişmiş olmalarıdır.


Buna ek olarak, münâzara ilminin tedvin tarihinin Osmanlı Devleti’nin
kuruluşuyla eş-zamanlı olduğu söylenebilir.22 İşte bu geleneğin bir deva-
mı olarak Abdünnâfî İffet Efendi (v. 1890) Tercüme-i Burhân-ı Gelenbevî:
Fenn-i Mantık adlı eseriyle Gelenbevî’nin el-Burhân adlı eserini, Tercüme-i
Âdâb-ı Gelenbevî adlı eser ile Gelenbevî’nin Âdâbu’l-bahs ve’l-münâzara il-
mine dair Arapça kaleme aldığı eserini tercüme ve şerh etmiştir. 23 Söz ko-
nusu tercüme ve şerhlerde ana metinde yer alan mevzu ve mesâil, gerek-
tiği kadar yani yukarı-iktisâd düzeyinde mufassal olarak açıklanmıştır. İf-
fet Efendî’nin metinlerinde klasik kaynaklara yaptığı atıflar gelenekle ba-
ğın ne derece sürdüğünü anlamak bakımından oldukça dikkat çekicidir.
Kitabında yer verdiği ve kendilerinde iktibasta bulunduğu Şerhu süllemi’l-
uyûn, Hüseyniye, Şerh-i Velediye (Mevlana Hicâbî), Takriru kavânîn (Saçak-
lızâde), Şerhu hikmeti’l-ayn (Seyyid Şerif Cürcanî), Telvih, Şerh-i Adudiye, el-
Burhân (Gelenbevî İsmail Efendi), Haşiye-i Şerh-i Celâl (Gelenbevî İsmail
Efendi), Şerh-i Şemsiye (Teftazânî) ve Mutavvel (Teftazânî) gibi isimler ve
eserleri hangi kaynaklara dayandığını ve mantık ve münazâra geleneği-
nin kendi dönemine kadar ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından mü-
himdir. Eser, medreselerde sadece tekrar ve taklidin değil tahkik ve ten-
kidin de mevcudiyetini göstermesi açısından da önemlidir.
Tercüme-i Âdâb-ı Gelenbevî, yazıldığı dönemin ve dolayısıyla da Ab-
dünnâfî İffet Efendi’nin iki temel özelliğini göstermektedir. Abdünnâfî İf-
fet Efendi, medrese eğitimi alması ve bir dönem müderrislik yapmış ol-
masının yanı sıra, çeşitli devlet memurluğu kademelerinde farklı görev-
lerde bulunmuştur. Esasen, yabancı bir dilden bir tercüme yahut müstakil
bir çalışma yapmayıp bir medrese metnini şerh ve tercüme etmesi de,
onun medrese eğitiminden geçmesi ve müderrislik yapmış olmasıyla ilgi-
lidir. Ayrıca, onun yaşamış olduğu dönem, bir yandan medreselerin de-
vam ettiği, diğer yandan modern mekteplerin boy gösterdikleri bir dö-
nemdir. Mekteplerde yetişmekte olan öğrenciler için yazılan kitapların
tertip ediliş tarzı, talebenin seviyesine uygun ‚hoca merkezli‛ (hocaya ba-
ğımlı) eser yazma tarzından ‚öğrenci-metin‛ merkezli kitap kaleme alma

22 Kömbe, İlker, ‚Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münâzara İlmi ve Abdünnâfî İffet’in Tercü-


me-i Adâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri‛, Dîvân: İlmî Araştırmalar Dergisi, 11/20, 2006, s. 137.
23 Kömbe, ‚Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münâzara İlmi ve Abdünnâfî İffet’in Tercüme-i
Adâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri‛, ss. 119-167. Durmuş, İsmail, ‚Abdünnâfi İffet Efendi‛, DİA.
c.1. Ankara: TDV, 1988, ss. 288. Kömbe, İlker, Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münazara İlmi ve
AbdünnÂfi İffet’in Tercüme-i Âdâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri, Marmara Üniversitesi, SBE. (Yük-
sek Lisans), İstanbul 2004. Kılıç, Faruk, Abdunnafi İffet Efendi’nin Mizâni Şerh-i Mütercimi
Burhân Adlı Eserinin Tahlil ve Değerlendirilmesi, Fırat Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Te-
zi), Elazığ 2007. Karabela, Mehmet K. The Development of Dialectic and Argumentation The-
ory in Post-Classical Islamic Intellectual History, Institute of Islamic Studies McGill Univer-
sity, (Doktora Tezi), Montreal 2010.
34 | Mehmet Ulukütük

tarzına geçişi göstermektedir. Bu yeni tarz, bir hocaya bağımlı olmadan


bir öğrencinin oturup kendi başına bir metni okuyup etraflıca anlayabil-
mesi amacına matuftur.24

Klasik mantık on sekizinci asrın neredeyse sonuna kadar bilimsel


bilgiye yön verme gücünü elinde bulundurmuş ve ilişkili olduğu metafi-
zikle birlikte varlığı idrakinin yöntemi olarak faaliyet göstermiştir. Ancak
on sekizinci asrın ikinci yarısından başlayarak arayışlar dönemiyle birlik-
te bu faaliyet tedricen azalarak unutulmaya yüz tutmuştur. Özellikle Ge-
lenbevî’den sonra 1795 yılında Tamamlı Hüseyin Rıfkı Efendi tarafından
kurulan mühendishanede klasik dönemin mantık anlayışının yetersiz ol-
duğu, pratikte faydasız olduğu bilhassa harp meydanlarında alınan mağ-
lubiyetlerin müsebbibi olduğu gerekçesi ile teknik donanımlara uygun
yeni bir mantık arayışı gündeme gelmiştir.25 Ancak yeni bir mantığın yeni
bir felsefe ve bilim geleneğiyle mümkün olacağı gerçeği göz ardı edildiği
için söz konusu arayış belli bir müddet sonra akim kalmıştır. Onun yerine

24 Kömbe, ‚Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münâzara İlmi ve Abdünnâfî İffet’in Tercüme-i


Adâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri‛, ss. 153.
25 Yeni bir mantık ve metodolojiye yönelişin sebepleri hakkında manidar ifadelere örnek
olarak İzmirli İsmail Hakkı’nın şu ifadeleri gösterilebilir: ‚Yeni İlm-i Kelâm (<) cumhur-ı
mütekellimînin bab-ı nübüvvette tarîkleri olan havârık-ı hissiyenin, felsefe-i hâzıra ile
imkânını isbat eylemiş; mucizât-ı hissiyeden ziyade mucizat-ı mâneviyeye atf-ı ehemmi-
yet etmiştir. Fen ile, tecrübe ile isbatı kâbil görülmeyen hususâtın imkânını akıl ile, yeni
mantık ile isbat ettikten sonra vukûunu Muhbir-ı sâdık sallallâhu aleyhi ve selem Efendi-
miz hazretlerinin katî haberlerine bina kılmıştır. (<) *Garb+ Mütefekkirînin efkâr ve inti-
kadâtını nazar-ı itibara alarak usul-i İslâmiyeye muvafık olanları an-burhan kabul, bilâkis
mugayir olan*ları+ yine an-burhan red etmiş; bu babda yeni bir tarz takip eylemiştir. Kâf-
fe-i ulûmda hakim olan *yeni+ menâhic (metodoloji) kavâidi ile yürüyerek iskolastik müdafaa
yerine metod dairesinde müdafaayı ikame etmiştir. Böylece hem mantık-ı sûrîyi, hem man-
tık-ı maddîyi elde tut*muştur+ (<) Müteahhirînin kelâmı gibi Yunan felsefesi ile karışma-
mış, belki muktezâya göre Garp felsefesi ile lüzumu derecede beraber gitmiş, Tabiiyyât
ve Felekiyâtı yine müteahhirîn İlm-i Kelâmında olduğu gibi daire-i şumûlünde tutma-
mıştır.‛ İzmirli İsmail Hakkı, Yeni İlm-i Kelâm, c. I, s. 17-19. (Vurgular bize ait)
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 35

geleneksel tarzda müstakil mantık metinleri kaleme alınmaya devam et-


miştir. 1802 yılında Mustafa Râşid b. Ahmed el-İstanbûlî Îsâgûcî Tercüme-
si’ni yazmış, 1806’da Ahmed Nazîf b. Mehmed (v. 1835), Mefhûm-i Îsâgûcî
ve Mefhûm-ı Velediyye mine’l-âdâb’ı, Karaağaçlı Rüşdî Ahmet Efendi (v.
1835), Îsâgûcî şerhi olan eseri Tuhfetür–Rüşdi’yi, 1811’de İsmail Ferruh
Efendî ise Mantık Risâlesi, Tokatlı Seyyid Ömer b. Salih Feyzi Efendi’nin
(v. 1848) Îsâgûcî’ye yazdığı şerh olan ed-Dürru’n-Nâcî alâ Metni İsâgocî26,
Kara Mahmud Efendi Manisâvî (v. 1807) Muğni’t-Tullâb adlı metni kaleme
almıştır. Görüleceği üzere bu türden mantık metinleri klasik mantığın ter-
cüme ve şerh edilmesi açısından devamı gibi görünse de hem tedris açı-
sından hem de klasik felsefe-bilim dilinin sürekliliği açısından önemli me-
tinlerdir. Zamanla bu türden mantık metinleri Ahıskalı Ebû Abdullah
Ziyâüddîn (v.1813) gibi müelliflerce Mebâhicü’l- İhvân ve Menâhicü
Kavânîni’l-Mîzân’da olduğu gibi yöntem meselelerini öne çıkardığı gibi
1835/1250 – Osman b. Mustafa el-Çerkeşî gibi (v. 1835) fi’l-ma’lûmâti’l-
mûsıleti ile’l-mechûlât gibi risalelerle mantık ve epistemoloji konularına da
ağırlık vermeye başlamıştır.

Tanzimat dönemi (1839-1922) mantık çalışmalarının ilk başlarda


umumi manada temerküz ettiği alan Fârâbî-İbn Sina geleneğinin tercüme-
ler, şerhler ve telifler olarak devamı mahiyetindedir. Bu dönemde tercü-
mesi ve şerhi yapılan eserleri Ebherî’nin Îsâgûcî’si, Ahdarî’nin Süllem’i ve
Gelenbevî’nin Mantık’ı olarak belirtmek mümkündür. Ahdarî’nin Sül-
lem’in Mahmud Kurayşi-zâde Nedim Efendi tarafından es-Senedü'l-
Muhkem fi Tercemeti's-Süllem (es-Sened) adıyla yazılıp basılan (1900) bir
şerhi vardır. Bunun dışında Kilisli Mehmet Rifat Emin Efendi tarafından
Vesiletü'l-İkan ve Mantık Tercümesi ( 1900) adıyla yazılan Osmanlıca tercü-

26 Kömürcü, Kamil, ‚Tokatlı Bir Mantıkçı Ömer Feyzi Tokadî ve Önemli Bir Ese-
ri‛, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Sempozyumu 01-03 Kasım 2012 Tokat Bildiriler, 2012,
cilt: III, s. 329-348.
36 | Mehmet Ulukütük

me ve şerhi de bulunmaktadır.27 J. Dominic Luciani ise Süllem’in metnini,


Le Soullam (1921) adıyla Fransızcaya tercüme etmesi ise Osmanlı mantık
çalışmalarının mezkûr dönemde Batı tarafından takip edildiğinin ilginç
örneklerinden birisidir. Bunlardan en meşhuru, Demenhuri’nin yazdığı
İzahu'l-Mübhem min Meani 's-Süllem’dir.28

Said Paşa’nın Hulâs-i Mantık, Abdurrahman Nâcim’in Türkçe Mantık Hulâsası ve


Ahmed Hamdi’nin Muhtasar Mantık adlı eserleri.

Osmanlı medreselerinde sıklıkla okutulan ve hakkında şerhler yazılan Îsâgûcî ve


Şemsiyye adlı kitapların tahkik, tercüme ve şerhini ihtiva eden kitaplar ile Latince bir
tercümesi.

27 Kilisli Abdullah Efendi, ‚Kitâbü’l-Mantık fî tertîbi akîse‛, Sad. Halil İmamoğlugil, Çukurova
Ü. İlahiyat F. D. XII/1, (2012): 43-54. Çolakoğlu, Şinasi (der.), Kilis’te Mantık, Toplum ve
Ekonomi, Kilis Kültür Derneği, Ankara 1992.
28 Bolay, Naci, ‚Ahdarî‛, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, 1988, s. 508.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 37

Mehmet Hilmi’nin Türkçe Hulasatu’l Mantık’ı (1873), Ahmed Ham-


di’nin Mantık’ı (1876) ve Muhtasar Mantık’ı (1879), Kilisli Hocazade Meh-
met Tahir’in Zübdetü’l-Muhtelitâd mine’t-tasdikât’ı (1881), Ahmed Cevdet’in
Mi’yar-ı Sedâd’ı (1877), Sırrı’nın Miyaru’l-makâl’i (1885), Abdurrahman Na-
cim’in Mantık Hulâsası (1888), Mehmet Tevfik’in Gâyetü’l-beyân fi ilmi’l-
mizân’ı (1888), Mehmet Nuri’nin İkmâl-u Burhân fi Tercümânı Mîzân’ı
(1890), Ahmet Hıfzı’nın Kısmu’t-Tasavvurât min Hulasâtu’l Mîzân’ı (1891)29,
Süleyman Sırrı’nın Mantık’ı (1892), Ali İrfan’ın Medhal-i Mantık’ı (1895),
Raşid’in Mizanu’l-makal’i (1897), Said Paşa’nın Hulâsa-i Mantık’ı (1897)30,
İsmetullah’ın Hulâsa-i İlmi Mantık’ı (1909) Fârâbî-İbn Sinâ geleneğin de-
vamı yazılmış mantık kitaplarının en önemlilerindendir. Bu kitapların
büyük bir kısmı ise İbn Sînâ’da özgünleşmiş olan Aristotelesçi31 mantık
kaynaklık etmiş, eserler tasavvurât ve tasdikât olarak tasnif edilmiş ve her
birinin de mebâdi ve makâsıdı zikredilerek gelenek izlenmiştir. Zira söz
konusu kitaplar kavram (mefhum) tetkiki ile başlamış, mantığın ta’rifi,
beş tümel, ta’rif, önerme, önerme çeşitleri, kıyas, kıyas çeşitleri, ispat şe-
killeri gibi konularla bitirilmiştir. Bu cümleden olmak üzere Giritli Sırrı
Paşa’nın 1830’da yazdığı Mi’yâr’ül-Makâl adlı eseri32, klasik mantık konu-
larını tedris faaliyetlerinde talebeler için özetlemiş olup, anlaşılır bir üs-
lupla kavramları şümullü bir tarzda anlatması yönünden dönemin di-
daktik ve pedagojik kaygılarını yansıtan örnek eserlerdendir. Bununla
birlikte yukarıdaki eserlere önemli derece kaynaklık etmiş olan Kaz-
vinî’nin Şemsiyye33 adlı mantık eserini İngilizceye tercüme edip 1854’te The

29 Bkz. Purde, Kübra, Îsâgûcî Geleneği Bağlamında Tanzimat Döneminde Bir Mantık Metni:
Kısm-ı Tasavvurât min Hülâsati’l-Mîzân, İstanbul Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi)
İstanbul 2019.
30 Said Paşa, ‚Hulâsa-i Mantık‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 1, İstanbul:
İşaret Yayınları, 2000.
31 Aristoteles’in mantığı ile Hellenistik dönem mantığı olan Stoa mantığı nasıl birbirinden
farklı ise Aristoteles mantığı ile Aristotelesçi mantık da tümüyle birbiririyle aynı şey de-
ğildir. Aristotelesçi mantık hem Aristoteles mantığını hem de Stoa mantığını yorumlaya-
rak oluşturulmuş bir mantık(lar) sistemidir. Aytekin Özel, Tasavvurlar Mantığı ve Kavram-
lar Mantığı Geleneksel Mantığa Giriş I, Bursa: Emin Yayınları, 2019, s. 50.
32 Özel, Elif, Giritli Sırrı Paşa’nın Türk düşüncesine Katkıları Mi'yârü'l-Makâl Adlı Eserinin Ter-
cümesi ve Mantık Anlayışı, Uludağ Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Bursa 2012.
Özel, Aytekin, ‚Giritli Sırrı Paşa’nın Mantık Anlayışı‛, Uludağ Ü. İlahiyat F. D. 21, (2012):
49-62.
33 Katibi’nin Şemsiyye Risalesi' sinin şerh ve haşiyelerinin Osmanlı dönemi matbu neşirlerin-
de, şerhin içinde Şemsiyye metni bulunabilse de salt metin olarak da Şemsiyye'nin pek çok
defa matbu neşirleri gerçekleştirilmiştir. Bu neşirler de ya müstakil Şemsiyye metni ya da
bu metinle berebar şerhleri, hâşiyeleriyle veya lsâgûcî gibi başka eserlerle birlikte yapıl-
mış baskılarıdır. Şemsiyye'nin Osmanlı döneminde Türkçeye yapılan kısmi tercümesi ya-
yınlanmıştır. Safranbolulu Seyyid Muhammed Fevzi Efendi, Arapçada olduğu gibi Türk-
çede de eser üzerine çalışmalar başlatmak üzere Tercümân-ı Şemsiyye adıyla Şemsiy-
ye'nin mukaddime ve birinci bölümünü, yani tasavvurât kısmını nisbeten serbest ve açık-
38 | Mehmet Ulukütük

Logic of The Arabians adıyla neşreden ve bu tercümeyi ‚İslam İlimleri ve


Terimleri Ansiklopedisi‛ şeklinde nitelendirilebilecek Hind havzasından
Tehânevî’nin Keşşâf-ı Istılahât-ı Fünûn adlı eserinin başına yerleştiren
Aloys Sprenger, Şemsiyye seviyesinde İlm-i Mantık bilmeden bu kitabın anlaşı-
lamayacağına34 vurgu yapmasına rağmen dönemin mantıkçıları tarafından
söz konusu kitabın yeteri kadar dikkate alınmaması manidardır.

Süleyman Zühdî’nin Mantık-i tatbiki risalesi ve Arif Paşa’nın Kanûn-u münazara


adlı kitabı.

Arayışlar dönemi imkân arayışı dâhili saiklerin yanında esasen hârici


tehditlerin söz konusu olduğu Sanayi Devrimi’nin savaş meydanlarına
yansımaya başlamasıyla zuhur etmiştir. Yeni bilme tarzının somut ürünü
olan Sanayi devrimi evvel emirde mikrobun keşfiyle bilimin zihnî-ente-
lektüel bir etkinlik olmaktan çıkıp sosyal ve pragmatik bir içerik kazan-
ması, evrim kuramıyla birlikte insanın ve toplumun yeniden yorumlan-
ması, Öklit-dışı geometrilerin keşfi,35 1860’larda Güneş sisteminin dışına
çıkılması, bilim ile teknolojisinin üst seviyede izdivacının bir yansıması-
dır. On dokuzuncu asrın ikinci yarısı ile yirminci asrın başlarında vuku
bulan hadiseler iç ve dış siyasî gelişmelerle birleşince hakikat yerini siyase-
te, nazarîyat ise yerini tatbikata bırakmıştır.36 Bu nedenle felsefî-ilmî sahada

lamalı bir şekilde Türkçeye tercüme etmiş, bu tercüme de 1307/1889) yılında İstanbul İs-
mail Efendi Matbaasında 78 sayfa olarak basılmıştır. Seyyid Ahmed Sıdki b. Ali el-
Bursevi'nin (ö. 1312/1894) şerhi olan Mizânü 'l-İntizâm'ı da önemli Şemsiyye şerhleri ara-
sındadır. Son dönem Osmanlı mantık çalışmaları açısından da önemi haiz olan bu şerh ve
daha önce zikri geçen Kutbüddin Razi, Teftazani ve Meybüdi şerhlerinin, Osmanlı'da
Matbaa-i Amire' de tabedilenler dahil pek çok matbu nüshası bulunmaktadır.
34 Erdem, İlhan, "Sprenger, Aloys‛, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: 37, 2009, s. 421-422.
35 Aslan, İrem, ‚Öklit Dışı Geometriye Giden Yolda İslam Dünyası Matematikçileri‛, Dört
Öge-Yıl 1-Sayı 3, 2013, ss. 63-87.
36 Fazlıoğlu, İhsan, ‚Taʻdîl, Tebdîl ve Tağyîr Arasında Nazarî/Aklî İlimlerde Yeni Arayış-
lar", İslam Düşünce Atlası, Kasım 2017; ‚Faal Akıl Ölünce!: XIII. Yüzyıl Felsefe-Bilim Tari-
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 39

Salih Zeki, Vidinli Tevfik Paşa37, Mehmed Nadir, Baha Tevfik, Ziya Gö-
kalp, Babanzâde Ahmed Naim gibi pek çok müellif, Batı Avrupa’daki ge-
lişmeleri de dikkate alan, hatta birebir takip eden yeni bir dil ve yeni bilim
bir inşâsı için uğraşırken, Ali Sedâd ve Fatma Aliye Hanım gibi başka bazı
mantıkçı mütefekkirlerde de kadimin tadil edilerek, yer yer cedide göre
yeniden yorumlanarak varolan bilgi akışına dâhil edilmesine çalış-
mışlardır.
II. Abdülhamid dönemi (1876-1909) siyaseten pek müşkül durumla-
rın ve Batılı tazyikin ağırlaştığı bir dönem olmasının yanı sıra Batıdan ge-
len yeni fikirlerin ve modern fünûn/bilim baskısıyla çalkalandığı dönemi
de ifade etmektedir. On dokuzuncu asırda Osmanlı’ya girmeye başlayan
ve yirminci asırda tesirini iyiden iyiye hissettiren modern bilimlere karşı
Osmanlı düşünce dünyası, evvela bigâne kalmayı tercih etse de bir müd-
det sonra bu bilimlerle kendi ilim geleneğini birlikte mütalaa etmeye, kimi
zaman eleştirel bir mesafe almaya ve cevap vermeye, kimi zaman da belli
terkiplere gitmeye çalışmıştır. Bu meyanda Batılı bilim müktesebatını ba-
zen olduğu gibi taklit etmeye, bazen anlamaya, bazen de eleştirmeye ça-
lışmıştır. Artık kendisini geçmişteki geleneği ile bugünü arasında değil,
geleneği, bugünü ve Batının tazyiki arasında hissetmektedir.
Bu minvalde Kilisli Abdullah Enverî Efendi’nin (v. 1887) Usûl-i
Cedîde Zübdesi Türkî Risalesi adlı eser, ismindeki ‚cedid‛e uygun bir şekil-
de mantığı kendisinden öncekiler gibi kurallar manzumesi şeklinde değil
de pratik hayatın gereklilikleri ışığında kaleme alınmıştır. 38 Teorik mantık
ile pratik mantık arasında bir takım mutabakatlar kurmaya çalıştığı anla-
şılan eserde, özellikle talebelere mantık öğreniminde yeni bir metod sun-
mayı hedeflemiştir. Eserinin dönemin diğer mantık eserlerinden ayrılan
bir diğer fark da ilmî ve amelî mantık ayırımı yapması, mantık-iman iliş-
kisini gündeme getirmesi, bilgi ve iman arasındaki ilişkileri epistemolojik
düzlemde tahlil etmesi tüm bunları anlatırken de gündelik hayattan pek
çok örnek vermesidir.

hi’nde Hakîkî (İnvisible) ile Zâhirî (Visible) İlişkisinin Yeniden Yorumlanması, Uluslara-
rası 13. Yüzyılda Felsefe Sempozyumu Bıldırılerı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Top-
lum Bilimleri Fakültesi Yayınları, Ed. M. Demirkol & M. E. Kala, Ankara, 2014, ss. 27-37
37 Polat, Atilla, ‚Son Dönem Osmanlı Matematikçi-Bürokratı Vidinli Hüseyin Tevfik Pa-
şa’nın Hayatı‛, Osmanlı Bilimi Araştırmaları 20, 1, 2019, ss.16-46. Polat, Atilla. 19. Yüzyıl
Osmanlı Bilim Hayatında Öncü Bir Matematikçi: Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa. , İstanbul Üni-
versitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2014. Süleyman Sudi. ‚Vidinli Tevfik Paşa ve
Cebr-i Hatti.‛ Muallimler Mecmuası 24 (Teşrinievvel 1924): 892-899. Vidinli Tevfik, ‚Mah-
susat ve Gayr-i Mahsusat.‛ Mebahis-i İlmiye 2, 3 (Rebiülevvel 1285): 81-85.
38 Enverî, Abdullah, Usûl-i Cedîde Zübdesi, Ed. İbrahim Çapak, Türkiye Yazma Eser Kurumu
Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2016. Ülger, Mustafa-Ramazan Gündüz, ‚Kilisli Abdullah
Enverî’nin Mantık-Din İlişkisine Bakışı‛, Fırat Ü. İlahiyat F. D. XVIII/1, (2013): 57-70.
40 | Mehmet Ulukütük

Enverî Efendi’nin mantığa bu yeni yaklaşım tarzı ile Halil Nimetul-


lah *Öztürk+’ün (v. 1957) tarzı arasında benzerlik kurulabilir. Zira Halil
Nimetullah Akıl Mantığı ve Vicdan Mantığı olarak isimlendirdiği iki ayrı
mantıktan bahseder. Bu mantık anlayışı içinde insanın bilgileri iki kay-
naktan gelir: Fiziksel varlık ve toplum. Fiziksel varlığın verileri genel kav-
ramları oluşturur. Genel kavramların terkibi ile vücuda gelen hükümler
nitelik hükümleri olur ki bu mekanizmanın tümü akıl mantığıdır. Maşeri
tasavvurların meydana koyduğu hükümler ise kıymet hükümleri olup bu
mekanizmanın tümü de vicdan mantığıdır. Akıl mantığı çelişkiden kaçar,
vicdan mantığı ise daha ziyade duygulardan oluştuğu için çelişkiye karşı
lakayttır. Maddi tabiata ait konuları akıl mantığı ile sosyal tabiata ait konu-
ları da vicdan mantığı ile tetkik etmek lazımdır. Halil Nimetullah’a göre
bu iki mantığın sınırı belirlenmediği için, asırlarca fikir sahasında müna-
kaşalar olmuştur. Ona göre din ile ilim gerilimi bu iki mantık birbirinden
ayrılması ile ortadan kalkar. Çünkü ilim, akıl mantığını, din, ise vicdan
mantığını kullanır.39 Bu yaklaşım din ile bilim arasındaki gerilimi mantık
temelinde bir çözme girişimi olarak görülse de özünde metafizik ile man-
tığı birbirinden ayırarak klasik, muhasebe ve yenilenme dönemlerinden
farklı bir şekilde külli perspektifi bölme ve parçalama girişi olarak da an-
laşılabilir.
Yeni dönemin sorunlarını eski tarzda çözmenin mümkün olmadığını
düşünen Halil Nimetullah’a karşı Ahmet Hıfzı’nın Kısmu’t-tasavvurât min
hulâsatu’l-mîzân’ı (1891) Batı’nın yeni mantığının git gide tanınmaya baş-
landığı ve bu usûl ile yazılan eserlerin ortaya çıktığı bir dönemde tüm
bunlara bir tepki olarak geleneğin değerine vurgu yaparak yazılmışsa da
söz konusu geleneğin öncü isimlerinden Ebherî’den farklı olarak mantığın
tanımından ve ilimlerin tasvirinden bahsetmiş, İbn Sînâ’dan farklı olarak

39 Öztürk, Halil Nimetullah, ‚Akıl Mantığı, Vicdan Mantığı‛, Dârülfünun Edebiyat Fakültesi
Mecmuası, V/6, 1927, ss. 489-496. Dârülfünûn’da Felsefe Dersleri, Sad-Haz. Ali Utku-Uğur
Köroğlu, Konya: Çizgi Yayınları, 2011.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 41

eksik mürekkep (bileşik) lafızlar olarak isimlendirdiği mürekkeb-i gayr-ı


tâm’ın lafız türlerini ise kayıtlamalı (takyidî) ve kayıtlamasız (gayr-ı tak-
yidî) olarak ikiye ayırarak incelemiştir. Teferruatta dahi olsa geleneğin
izinden zamanla ayrılma emaresinde bulunması dönemin karakterine yö-
nelik önemli bazı ipuçları vermektedir.
On dokuzuncu asrın en önemli ilim ve devlet adamlarından olan
Ahmet Cevdet’in (ö.1895) yazdığı Mi’yâr-ı Sedâd, kaygıları derin, temsil
gücü yüksek bir eserdir. Müellifin, oğlu Ali Sedâd’a ithafen telif ettiği
eser, geleneksel mantık anlayışına sadık kalınarak kaleme alınmış ‚ilk
Türkçe mantık kitabı‛40 unvanına sahip olması ile diğer telifler arasında
öne çıkmıştır.41 Eser Batılılaşma fikrine karşı, geleneksel kaynaklara dön-
mek, kadim kaynakları tercüme yoluyla yeniden temellük etmek ve gele-
neğin devamı olması cihetinden yeni eklerle telif ve terkip etmek gerektiği
fikrine sahip zihniyetin ürünü bir eserdir. Eser, mantığı, tasavvurât ve
tasdikât olarak iki temel bölüme ayırması itibariyle geleneksel anlayışı ta-
kip etmenin yanında, onun diğer mantık kitaplarından farklı bazı özgün
yönleri vardır. Mi’yâr-ı Sedâd’da daha önce kaleme alınan mantık kitapla-
rından farklı olarak evveliyyât, fıtrîyyat, müşâhedât, mücerrebat, had-
siyât, mütevâtirât şeklinde altı kısımda ele alınan meseleler bedîhîyyât,
bedîhiyyât-ı akliyye ve bedîhiyyât-ı hâriciyye kısımlarına ele alınarak in-
celenmiştir. Diğer yandan kökenleri Leibniz’de bulunan akıl doğrusu ve

40 Bazı araştırmacılar Ahmet Cevdet’in ilk Türkçe mantık kitabını yazmasını Tanzimat etki-
sine bağlarlar. ‚Daha onceleri mantık dersleri geleneksel şekilde Arapca oğretilmekte ve
mantık kitapları Arapca yazılmakta iken, ilk Turkce mantıksal calışma –Osmanlı İmpara-
torluğundaki modernleşme hareketinin doğurduğu reformlar ve yeniden düzenlemeler-
den oturu Osmanlı tarihinin ilk demokratik anayasal sureci olarak, 3 Kasım 1839’da ilan
edilen Tanzimat Fermanı ile 23 Aralık 1876’da ilan edilen I. Meşrutiyet arasındaki– Tan-
zimat Doneminde ortaya cıkar. Bu ilk Turkce mantık kitabı 1876 yılında yayımlanan,
Ahmet Cevdet Paşa’nın (1822-1895) geleneğe uygun olarak yazdığı ve ağırlıklı olarak bi-
limsel yontemi ele aldığı klasik mantık kitabıdır (Miyar-ı Sedad).‛ Kutlusoy, Zekiye, ‚Gü-
nümüz Türkiye’sinde Mantıktaki Ana Eğilim ve Kimi Öneriler‛, Felsefe Arkivi, Sayı: 51,
2019 s. 356. Tanzimat dönemi mantık çalışmaları hakkında bkz. Öner, Necati, Tanzi-
mat’tan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı, Ankara: Divan Kitap, 2012. Purde, Kübra,
Îsâgûcî Geleneği Bağlamında Tanzimat Döneminde Bir Mantık Metni: Kısm-ı Tasavvurât min
Hülâsati’l-Mîzân, İstanbul Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2019. Ülken,
Hilmi Ziya, ‚Türkiye’de Tanzimat’tan Sonraki Mantık Hareketleri‛, Edebiyat Dergisi 3,
(1935). İnci, Yılmaz. Tanzimat Döneminde Darülfünun (1846-1873), Marmara Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1997.
41 Ahmet Cevdet Paşa, ‚Âdâb-ı Sedâd‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 2, İs-
tanbul: İşaret Yayınları, 2000. ‚Mi’yâr-ı Sedad‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metin-
leri 2, İstanbul: İşaret Yayınları, 2000.Mi’yâr-ı Sedad (Klasik Mantık), Açıklamalarla Sadeleş-
tiren: Hasan Tahsin Feyizli, Ankara: Fecr Yayınları, 1998. Faytre, Leonard, Münazara and
the Internal Dimension of Argumentation Ethics: A translation and Commentary on Ahmed Cev-
det's Adab-i Sedad in the Light of Sufism and Western Argumentation Theories, İbn Haldun
Ünivesitesi, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2018.
42 | Mehmet Ulukütük

olgu doğrusu ayrımına Mi’yâr-ı Sedâd’da dikkat çekilmiş olup tabiat bilim-
lerindeki kanunların zorunluluk taşımadığı vurgulanmıştır. Ayrıca Ah-
met Cevdet’in İslâm ve Osmanlı hukukuna dair olan muhalled eseri Me-
celle-i Ahkâm-ı Adliyye’deki ifadelerin açık ve seçikliği Mi’yâr-ı Sedâd’la açı-
ğa çıkan mantıkçılığın bir tezahürüdür. Buna göre mantığın salt özel bir
bilim veya alet ilmi olmasının yanında etki ve işlev bakımından pek çok
alana sirayet ettiği ve yöntem/usûl yönünün ön plana çıktığı söylenebilir.
Kaldı ki Ahmet Cevdet Paşa da Avrupa’da revaçta olan metot meselesinin
farkındadır. Metodun fukaha arasında usulün yerine kullanımından
Usûl-ı Fıkıh ilminin ortaya çıktığını, yine İlm-i Usûl-i Hadîs’in de hâliha-
zırda zaten bir metot üzere olduğunu ifade etmiş, Avrupa’nın bu mesele-
de ortaya koyduğu özgünlüğün ise her bir ilim dalının metodunu mantı-
ğa dâhil etmelerinden kaynaklandığını ifade etmiştir.
Ahmed Cevdet Paşa mütekaddimin ve müteahhirin dönemindeki
ilim adamlarının bir kısmının mantık hakkındaki yanlış yaklaşımlarını
eleştirmiştir. Mütekaddimin döneminde mantığa şiddetle karşı çıkılırken,
mantığın cerh ve iptali için her türlü yönteme başvurulmasının ve bunun
için dini akidelerin kullanılmasının, buna rağmen müteahhirin dönemde
ise mantığın vazgeçilmez olarak ele alınmasının, daha önceki görüşlerin
neredeyse tamamıyla reddedilmesinin, mantık bilmenin farz-ı kifaye sa-
yılmasının ibret verici bir durum oluşturduğunu belirtir. Aklın gelişi gü-
zel dine karıştırılması, dinle alakası bulunmayan birtakım hususların din
için faydalıdır gerekçesiyle dini bir akide haline getirilmesi bu tarz netice-
leri doğuracaktır.42
Tanzimat’la birlikte başlayan geleneksel mantığa yönelme gayretleri
kemiyet olarak müspet sonuçlar doğurmuş olmasına karşılık muhtevaya
dair büyük çapta bir özgünlük ortaya koyma anlamında eksik kalmıştır.
Daha açık olarak ifade etmek gerekirse bu eserlerin ortak noktaları,
Fârâbî-İbn Sînâ eliyle yetkin formuna ulaşan Aristoteles mantığının, gele-
neksel mantık kitaplarında yazılmış hâlinin Osmanlıca olarak yeniden
ifade edilmesidir. Yine bu teliflerin gayeleri de zihinleri Batı’dan gelen
yeni fikirlere göre tanzim etmek değil, bilakis bu yeni fikirlerin kelâm ve
fıkıh üzerindeki menfi tesirine mani olmaktır. Ancak bu durum onların
ilmî öneme hâiz olmasına halel getirmez. Nitekim geleneksel bir sistemi
başka dil formuyla ifade etmek kendi dönemi için oldukça kıymetli bir
ilmî gayrettir. Bununla birlikte yeni fikirlerin kelam ve fıkıh üzerindeki
etkileri mani olma çabası yöntem konusunda ontolojik bir kaygının teza-
hürü olsa da yöntemin konuyu belirlemesini tartışmaması yönüyle bir ta-

42 Kelikli, Murat, ‚Ahmed Cevdet Paşa’nın Mantık ve İlim Anlayışı‛, Kutagdubilig: Felsefe-
Bilim Araştırmaları Dergisi, 22, 2012, s. 179.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 43

kım eksikleri olduğu söylenebilir. Bu eksikliği tamamen olmasa da bir şe-


kilde Bâbânzâde Ahmed Nâim bey gündeme getirecektir.
Bâbânzâde Ahmed Nâim’in (v. 1934) İlm-i mantık (1921-22) olarak
yayımladığı kitap Fransız felsefe profesörü ve düşünür Élie Rabier (1846-
1932)’in Mantık kitabının ilk bölümünün tercümesidir.43 Bâbânzâde’ye gö-
re mantık ilmi insan aklının ve idrakinin kanunlarını incelerken, ahlâk il-
mi insan iradesinin kanunlarını analiz eder ve araştırır. O, ilm-i mantık ile
insanın idrakini kemâle ulaştırabileceğini, kusurlardan ve yanlışlardan
arındırabileceğini söyler. Ahlâk ilminin de insanın iradesini kusurların-
dan arındırarak olgunlaşmasını hedef edindiğini ve bunun ilkelerini araş-
tırdığını belirtir. Buna göre insanın iradesinin yetkinliği, günahlardan
uzaklaşmakla, aklın yetkinliği yanlışlardan korunmakla gerçekleşir.
Bâbânzâde’nin mantığa ahlaki bir boyut kazandırması Fârâbî-İbn Sinâ ge-
leneği açısından bakılacak olursa şaşırtıcı olmamakla birlikte unutulmuş
bir ilkenin tezkiresi olması cihetinden önemlidir.

Élie Rabier’in (ö. 1932) Leçons de Philosophie II: Logique (Paris: Librairie Hachette,
1888) isimli eserinin ilk üç bölümünden (s. 1-64) hareketle hazırladığı İlm-i Mantık
(*İstanbul] 1335[/1919]- 1338[/1922])

Mantık-ahlak arasındaki rabıtanın yeniden hatırlatılması yanında


Bâbânzâde’nin yaptığı tercümelerde bazı kavramlarla ilgili dile getirdiği
önemli ayrıntılar mantık, yöntem ve metodoloji kavramlarının semantiği
açısından son derece önem taşımaktadır. Mesele Georges Fonsegrive’nin
İlmü’n-Nefs adlı kitabının tercümesinin ilgili yerinde metod karşılığı ola-
rak usûl’ün kullanımını yanlış bulur ve metodun Arapça kitaplara ‘tarîk’
şeklinde geçtiğini ileri sürer. Bâbânzâde’ye göre, méthode+u usul ile ter-

43 Bâbânzâde Ahmed Nâim bey’in ‚İlm-i Mantık‛ tercümesi ve ‚Kitabiyat Tahlilleri: Ruhi-
yat Dersleri‛ tanıtma yazısıyla birlikte M. Cüneyt Kaya-Cahid Şenel tarafından yayına
hazırlanmış ve Felsefe Makaleleri Fransızca’dan Çevirdiği Altı Makale, Haz. M. Cüneyt Kaya,
Cahid Şenel, İstanbul: Klasik Yayınları, 2014, s. 212. İlm-i Mantık, Elie Rabier’den tercüme,
*İstanbul+, Dârülfünun Matbaası, 1335-1338 (1919), İstanbul Darülfünun’u Edebiyat Med-
resesi Felsefe Şubesi, adet: 6 (litoğrafya).
44 | Mehmet Ulukütük

cüme etmek yeni adet olup, külliyen yanlıştır. Buradaki ‚méthode‛ bir ne-
tice-i muayyeneye vusûl ve hassaten hakikati keşf için fikrin takip edeceği istidlal
yoludur. Buna göre ‚métode‛ tarik olup ‚méthodologie‛ de ilm-i
turûk’tur. Cürcânî’ye atıfla ‘tarîk’i, ‘tarif’ ve ‘delil’i kapsayacak şekilde an-
lamakta ve ‚kendisi üzerinde icra edilen sahih nazarla matluba ulaşmaya imkân
veren şey‛ olarak tanımlamaktadır. Aslında tarîk, klasik eserlerde matluba
ulaşmaya vesile olan bütün akıl yürütme yollarını kapsayacak şekilde ve
hem tarifi, hem de delili içine alacak şekilde kullanılmaktadır. ‘Methodos’
kavramı Grekçede yürünen yol anlamına geldiğine göre, Bâbânzâde’nin
bu tercihi hem etimolojik, hem de tarihî cihetlerden daha isabetli görün-
mektedir.44 Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi kitabının da gi-
rişi için kaleme aldığı yazıda45 da döneminde mantık-ı tatbiki nâmıyla
kullanılan metodoloji üzerinde durmuştur.

44 Kara, İsmail, Bir Felsefe Dili Kurmak Modern Felsefe ve Bilim Terimlerinin Türkiye’ye Girişi, İs-
tanbul: Dergâh Yayınları, 2012, s. 282-283. ‚Tarîk (méthode): Méthode kelimesi usul ile
tercüme edilmek yeni adet olmuştur. Hâlbuki külliyen yanlıştır. Asıl *usul'ün müfredi+
bir şeyin temeli, istinatgâhı demektir ve fer' mukabilidir. Bir ağacın aslı köküdür, fer'i de
dalıdır. Bu manadan ahz ederek usul ve füru' diyoruz. Usul, âbâ vü ecdâd ile ümmehâtü
ceddâttır. Füru' da evlad ile ahfaddır. Kezalik "fülan şey usfûlü dairesinde yapılıyor" de-
riz ki müstenit olduğu kaidelere muvafık olarak yapılıyor demektir. Buradaki méthode
ise bir netice-i muayyeneye vüsul ve hâssaten hakikatı keşf içün fikrin takip edeceği istid-
lal yoludur. Bu kelime Yunanca ‚beraber‛ manasına gelen meta ile ‚yol‛ manasına gelen
odos kelimelerinden müştaktır. Bu Yunanca kelime kütüb-i ilmiye-i Arabiyeye tarik laf-
zıyla geçmiştir. Sahib-i Mevâkif tariki "hüve'l-musılü ile'l-maksud" *maksuda ulaştıran+
diye tefsir ettikten sonra "hüve ma yümkinu't-tevassulü bi-sahihi'n-nazari fihi ile'l-
matlub" yani "kendisine nazar-i sahih ile bakılmakla matluba tevassul mümkün olan
(yol)dur‛ diye tarif ediyor. Matlub tasavvur ise tarikın ismi mu'arrif, tasdik ise târikın
ismi delildir. Fransızca mantık kitaplarında da metod bahsine tariften başlayıp delilde ka-
rar kılıyorlar. Binaenaleyh örf-i ehl-i ilimde méthode şüphesiz tarîkdir. Méthodologie de
ilm-i turuk olmak lazım gelir. Emrullah Efendi merhum bu kelimeleri Nahv ve İlm-i enha
ile tercüme ediyordu. Vakıa nahv' in bir manası da tarik olup Keşşâfu Istılahâti'l-Fünûn
sahibi Şeyh Muhammed Ali Tehanevî' herhangi bir ilme şurû'dan evvel maksûd olan
ruûs-ı semaniyenin sekizincisi olarak inha-i talimiyeyi zikr ediyorsa da felsefe ve kelâm
uleması beyninde bu tabir şayi değildir. Ve hemen hemen diyebilirim ki Şeyh-i müşarun
ileyh bu lafzı kullanmakta münferid kalmıştır. Maamafih herhalde Emrullah Efendi mer-
humun ıstılahı [Nahv ve İlm-i enha] lafız ve mana itibariyle usulden çok daha iyidir. Bir
ilmin usulü o ilmin istinat edebileceği mebâdi ve kavâidi-i külliye olabilirse de tarik-ı te-
vassulü değildir. Bir de bu kelimeyi müfred itibar edersek cem'i ne olacak? Herhalde Istı-
lah Encümeni'nin ıstılah-ı avamda bile şahidi bulunmayan bu hata-yı nevzuhuru iltizam
ederek metoda usul ve metodolojiye usûliyât demesi şâyan-ı kabul olmasa gerektir.‛
45 Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı, 1982, I,
s. 83.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 45

Mebâdî-i Felsefe’den İlmü’n- Nefs kitabının kapağında Ahmet Naim


Bey sadece mütercim olarak gözüküyor ama kitabın yarısı telif sayılır.
Mütercim dipnotlarda modern batı felsefesindeki terimlerin Osmanlı-
İslâm dünyasında nasıl karşılanabileceğini tartışıyor ve tekliflerde bulu-
nuyor. Bu nüsha Ahmet Naim tarafından felsefeci Orhan Sadeddin’e
(Begsan) imzalanmış: ‚Refîk-i muhteremim Orhan Sadettin beyefendiye
hediye-i nâçizim. 1 Teşrinisâni 930‛.

Dârulfünûn Ulûm-ı Âliye-i Diniye ve Edebiyat Şubelerinde Tedris Olunan Felsefe


Dersleri: Marifetü’n-Nefs Kısmı (Dârülhilâfe 1330[/1914]).

Arayışlar döneminde metot kavramına yönelik söz konusu tecessüs


Bâbânzâde’nin yanında Elmalılı Hamdi Yazır’ın (v. 1942) da dikkatini
celp etmiş, ‘minhâc’ın metodu karşılayabileceği fikrini dile getirmiştir. El-
malılı’ya göre bilgi bi-taraf olduğu için onu elde etmenin minhâcı da bi-
taraf olmalıdır. Elmalılı’nın temel kaygısı Batı felsefesine karşı Müslüman-
ların idrakindeki mevcut önyargıyı kırmak ve Batı felsefesinin İslâmileşti-
rilmesinin yolunu açmak olarak görünmektedir. Müslüman mütefekkirin
Batı felsefesini ‘sırât-ı müstâkîm’den sapmadan ve psikolojik ve itikâdî
kaygılara düşmeden tetkik ve tedris etmesinin meşru zeminini aramakta-
dır.46 Bu konuda Paul Janet-Gabriel Seailles çifti tarafından yazılan Histoi-

46 Elmalılı, Muhammed Hamdi, Meşrutiyetten Cumhuriyete makaleler: Din, Felsefe, Siyaset,


Hukuk. Haz. A. Cüneyt Köksal ve Mahmut Kaya, İstanbul: Klasik Yayınları, 2011.
46 | Mehmet Ulukütük

re de la Philosophie: Les Problemes et Les Ecoles (Paris, 1886) Metâlib ve


Mezâhib47 olarak ve İngiliz mantıkçı Alexander Bain'in Logic: Deductiv and
Inductiv (Aberdeen, 1870) adlı eserinin de Mantık-ı İstintâci ve İstikrâi48 ola-
rak tercüme ederek mezkûr meselelerde öncülük etmek istemektedir.
Bununla birlikte son dönem Osmanlı düşünürlerinden Ahmed Cev-
det Paşa, Bahâ Tevfik, Rızâ Tevfik ve Salih Zeki, usûl’ü metod mukabili
olarak kullanmışlardır. Descartes’ın meşhur Discours de la Méthode adlı
eserinin İbrahim Edhem b. Mesud tarafından yapılan tercümesi 1895’te
Hüsn-i İdare-i Akıl ve Ulûmda Taharrî-i Hakikate Dair Usûl Hakkında Nutuk
adıyla neşredilmiştir.49

İbrahim Edhem Mesud Dirvana’nın Descartes’in Discours de la Méthode adlı eseri-


nin Osmanlıca tercümesi ve transkripsiyon ve sadeleştirilmiş hali.

Kavramın bu şekilde algılanmasıyla ilgili karakteristik bir tarifi Fuat


Köprülü ‚Türk Edebiyatı Tarihi’nde Usûl‛ adlı makalesinde konu edin-
miş ve usûlü, felsefî manasıyla, zihnin hakikate ermek için takibe mecbur ol-

47 Janet, Paul & Séailles, Gabriel, Tahlîlî Târîh-i Felsefe Metâlib ve Mezâhib Mâba’de’t-Tabîa ve
Felsefe-i İlâhiye, Mütercim: Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Haz. Asım Cüneyt Köksal,
İstanbul: İnsan Yayınları, 2019.
48 ‚Fransız kitapları okuduğum halde İngiliz tasnif-i fünûnu mizacıma hoş geldi. Mantıktan
başladım. Bu münasebetle Dârü'l-Hılâfe Medresesi namıyla yapılan teşkilat-ı cedidede
Medrese-i Süleymaniye Mantık müderrisliğiyle tavzif olunduğumdan, İngiliz filozofla-
rından Aleksandr Bain'in Mantık-ı İstintacî ve İstikraî namıyla müsemma ve Stuart Mill
mantıkından muahhar olan kitabını tercüme ve tedris ederek mantık ve fünûn hakkında-
ki efkâr-ı cedidenin İslamdaki telkinat-ı mantıkıye ve ilmiye ile münasebetlerini teharri
ederken Tarih-i felsefenin ehemiyeti kendini gösterdi.‛ Tahlili Tarih-i Felsefe-Metalib ve
Mezahib-Maba'de't-tabia ve Felsefe-i İlahiyye, İstanbul, Matbaa-yı Amire, 1341/1339 (1923) ,
s. 10.
49 Descartes, Rene, Hüsn-ü İdare-i Akıl ve Ulûmda Taharrî-yi Hakikate Dair Usul Hakkında Nu-
tuk, Çev. İbrahim Edhem bin Mesut, Mahmut Bey Mat. İstanbul 1311/1895; 2. Baskı, Dev-
let Mat. İstanbul 1928. UTKU, Ali, ‚Paris 1889; İlk Descartes Mütercimi’nin Albümünden:
‘Modern Batı Felsefesiyle Nasıl Tanıştık’‛, Baykuş: Felsefe Yazıları Dergisi, sayı 7, 2011, ss.
165-185.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 47

duğu yol olarak tanımlamıştır.50 Diğer yandan usûl, metod mukabili olarak
günümüzde de kullanılmakta ve buna bağlı olarak klasik İslami ilimler
için usûl yerine metodolojisi kullanılmaktadır. Modern dönemlerde İlm-i
Mantık, Mantık-ı Sûrî ve Mantık-ı Tatbikî adıyla – Alman filozof I. Kant’ın
ifadesiyle die forma le Logik ve die angewandte Logik şeklinde ikiye ayrılarak
ilkinden düşünmenin yasalarını incelemesi, ikincisinden ise ilimleri tasnif
ve sınırlarını tayin etmesi beklenmiştir. Kısa bir süre sonra Mantık-ı Tatbi-
ki, yerini Methodologié’ye bırakmıştır. Metodoloji konusundaki kavramsal
hassasiyetin ve kaygının arkasında böyle bir saik olduğu söylenebilir. Zira
Fransız felsefe geleneğinden Descartes’in öncülüğüyle doğmuş olan Kar-
tezyanizm mantık ilmi ile usûlü birleştirme denemeleri yapmış ve yirmin-
ci asırda Bilim Felsefesi başlığı altında müstakil bir bilim olarak tedvin et-
miştir. Yeni oluşan bu bilim dalı varlığı ve bilgiyi idrak ve tasnif etme ko-
nusunda da yeni bir iddia içerdiğinden metodoloji konusu üzerinde has-
sasiyetle durulan bir konu olmuştur. Bu minvalde yöntemin değişimiyle
konunun ele alınış biçiminin de değişebileceğini düşünen dönemin ilim
ve fikir insanları yöntemin semantik çerçevesini sahih bir şekilde belirle-
meye çalışmışlardır.
Yöntem ve metodoloji konusundaki bu dikkatin değerini inkar et-
memekle birlikte zaafını belirtmek zorunludur. Söz konusu yaklaşımların
en önemli zaafı yöntemin mevzuyu tayin ettiklerini zannetmeleridir. Hâlbuki
mevzu yönteme değil, yöntem mevzuya bağlıdır. Mevzuların ve esasen
mesailin değişmesine bağlı olarak yöntem de değişmektedir. Mevzular
değişmediği müddetçe yöntemde değişiklik yapmaya çalışmak beyhude-
dir. Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde bu konu üze-
rine hassasiyetle durur. Modern bilim felsefesinde de vurgulandığı üzere
bilim metodolojiyi değil, metodoloji bilimi izler. Doğru yöntemin keşfi ile
bütün sorunların halledileceğini zannetmek mevzu (konu) ve mesâil (prob-
lematik) değişmediği sürece mümkün görünmemektedir.51 Yöntem ara-
yışlarında mevzunun söz konusu edilmemesi yeni yöntemlerin eski mev-
zulara tatbik edilmeye çalışılması dönemin pek çok düşünürünün içine
düştüğü ciddi bir zaaftır.

50 Köprülü, Mehmet Fuat, ‚Türk Edebiyatı Tarihi’nde Usul‛, Edebiyat Araştırmaları I, İstan-
bul: Ötüken Yayınları, 1989, s. 3-47.
51 Görgün, Tahsin, ‚Osmanlı Düşüncesi Nasıl Anlaşılabilir? - Osmanlı Düşüncesi’nin Araş-
tırılmasında Karşılaşılan Bazı Zorluklar Üzerine‛, Türklük Araştırmaları Dergisi, Sayı: 13-
14, 2003, ss.29-46.
48 | Mehmet Ulukütük

Pasquale Gallupi’nin Lezioni di Logicae Metafisica adlı eserinin Miftâhu’l Fünûn


adıyla Osmanlıca tercümesinin ilk sayfası.

Geleneksel mantığa olan ilginin on dokuzuncu asır itibariyle artık


Batı’daki yeni mantığa doğru yöneldiği malumdur. Söz konusu yönelişe
‚eskiyle yeninin uzlaştırılması‛ olarak nitelendirmek ve bunun ilk örne-
ğinin de İtalyan mantıkçı Pasquale Gallupi’nin (1770–1846) Lezioni di Logi-
cae Metafisica adlı eserinin Miftâhu’l Fünûn (1860) olarak tercüme edildiğin
görmek mümkündür.52 Batı dillerinden Türkçeye tercüme edilen ama as-
lında tercüme-telif-terkip ilk modern mantık kitabı olan eserin sadece ku-
ru bir tercüme olmadığı, mütercimin mantık anlayışı doğrultusunda esere
çeşitli müdahalelerle katkı sağladığı dolayısıyla onun telif-tercüme ürünü
‚yeni‛ bir eser olduğu söylenebilir. Miftâhu’l Fünûn sonuna eklenen ‚me-
tot‛ bahsi ile metot meselesini fikir hayatımızın gündemine modern ma-
nasıyla taşıması anlamında önemli bir yenilik getirmiştir: Zira tasavvurât
ve tasdikât tarzındaki yönlendirmenin terkipçi/sentezci geleneksel mantık
kitaplarından farklı olarak onda tahlil/analiz yöntemi kullanılmış, düşün-
cenin esas kanunu olarak kıyas merkeze alınmış ve bu yönüyle kitaba kı-
yasın açıklanmasıyla başlanmıştır. Metot bahsinin olduğu lâhikada (ekte)
ise tabii ilimlerin, ilm-i ruh ve tarihin gözlem, deney (tecrübe), tasnifleme
ve analojiyi (i’tibar) kullandığı söylenirken riyazî ilimlerin aksiyomlar va-
sıtasıyla kıyas metodundan sonuca ulaştıkları iddia edilmiştir. Bu ayırım

52 Mermutlu, Bedri, ‚Miftâhü’l-Fünun’un Mütercimi Meselesi‛, Uludağ Üniversitesi, Fen-


Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:4, S.4, Bursa, 2003, ss. 53-60. Mehmet Ali Ayni
bu tercüme ve mütercimi hakkında şu bilgileri veriyor: ‚Çamiç Ohannes Efendi'nin
Miftâhu'l-Fünûn’undan da bahsedilmek lazımdır. Avrupa lisanlarından ilk tercüme edi-
len mantık kitabı budur ve cidden güzeldir. Kitabın başında o zamanın büyük âlimlerinin
takrizleri vardır. Fakat garip şey, bu takrizlerin hepsi Arapça, bundan başka hiçbirisi mü-
tercimin ismini zikretmiyor. Bu takrizleri yazan hazretler ( ... ) bir Ermeninin güzel bir
mantık kitabı yazmasını galiba çekememişler.‛, "Türk mantıkçıları‛, Dârulfünûn İlahiyat
Fakültesi Mecmuası, sene: 3, sayı: 10, İstanbul 1 928, s. 61.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 49

Hilmi Ziya Ülken’in (v. 1975) Türk Tefekkür Tarihi’ndeki tespitiyle Kadı-
zâde-i Rumî’nin, Seyyid Şerif Cürcânî’nin Adududdîn el-İcî’nin Mevâkıf
adlı eserine yazdığı şerhe itirazları ve tartışmaları riyâzî tefekkür ile mantıkî
tefekkür arasındaki tartışmaları olarak adlandırmasını hatırlatmaktadır. 53
Yöntem olarak klâsik usulden farklı bir yol izlenmiş olmasına rağmen
eserin ana omurgasını yine Aristoteles mantığı oluşturmuş ancak müter-
cimin kaleme aldığı lâhika (ekte) bilimlerde takip edilen metotları konu
edinmesi eserin kendinden öncekilere nazaran farklı bir konumda oldu-
ğunun göstergesi olmuştur. Miftahu’l Fünûn’un düşünce ve mantık dün-
yasına metot meselesini tanıtmasıyla mantık kitaplarının yazımı husu-
sunda artık farklı bir tasavvur gelişmeye başlanmıştır. Bu yönüyle gele-
neksel mantığı canlı ve dinamik tutmanın artık mümkünâtının kalmadığı
bir dönemde Tanzimat’ın tabii bir neticesi olarak kendini gösteren yüzü-
nü Batı’ya çevirme, en azından olup bitenden haberdar olma anlamında
ciddi uyanış ilk defa Ahmet Cevdet’in oğlu Ali Sedâd’ın gayretleriyle
imkâna dönüşmüştür. Bu anlamda Ahmet Cevdet’in mantık tarihine en
büyük katkısı belki de Ali Sedâd’ı (ö.1900) yetiştirmesidir.
On sekincinci asrın ilk yarısında ortaya çıkan arayışlara paralel bi-
çimde, İbn Sina öncesi mantık eserlerini dikkate alarak mantıkta yeni bir
atılımı gerçekleştirmeyi hedefleyen Osmanlı mantıkçıları, İsmail Gelen-
bevî örneğinde görüldüğü üzere başarılı da olmuşlardır. On dokuzuncu
asrın ikinci yarısında Batı Avrupa'da üretilen çalışmalardan faydalanarak
hem tercüme hem telif eserler vermeye başlamış, Ali Sedâd gibi hem mo-
dern sembolik mantığı anlayan hem de eleştirebilen isimler yetiştirmiş-
lerdir. Salih Zeki'yle beraber ise modern sembolik mantığa tam bir geçiş
yapmışlardır. 54 Batı’dan ithal edilen yeni fikirlerle geleneksel mirasın bir
arada olduğu bir vasatta bulunan Ali Sedâd, bu yeni fikirlerin oluşturdu-
ğu yüksek basıncın geleneksel mirası sıkıştırdığı bir iklimde ortaya çık-
mıştır. Böyle çalkantılı bir süreçte eserlerini kaleme alan müellif, Tanzi-
mat’tan sonra Batılılaşma faaliyetleri doğrultusunda, mantık ilmi özelinde
ilk adımı atmış ve öncü isim olmuştur. Mantığa dair Mîzânu’l-Ukûl fi’l-
Mantık ve’l-Usûl (1885) onun bir bakıma özeti mahiyetinde olan Lisânü’l-
Mîzân (1889) adlı eserleri bulunan Sedâd’ın dönemin Fransız matematikçi-
lerinden Sone’nin eserini Hesâb-ı Tefâzulî ve Temâmî olarak tercümesi et-
mesi de calib-i dikkat bir noktadır. Mîzânu’l-Ukûl Batı’daki metot meselesi
ve yine Batı’da yirminci asırla birlikte Avrupa’da ortaya çıkan tafsilatıyla
ortaya koyup tenkit süzgecinden geçirmesi itibariyle bir ilk olma özelliği-

53 Hilmi Ziya Ülken, Türk Tefekkürü Tarihi, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2004, Türkiye'de
Çağdaş Düşünce Tarihi, İstanbul: Ülken Yayınları, 1992.
54 Fazlıoğlu, Kayıp Halka İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Anlam Küresi, s. 187-188.
50 | Mehmet Ulukütük

ne sahiptir.55 Ali Sedâd Mîzânu’l-Ukûl’u takdim ederken, mantık alanında


yapılan yeni çalışmaların, her ne kadar bazı meseleleri halledebilecek dü-
zeyde olsa da, Aristoteles mantığını tam manasıyla açıklamaktan ve yerini
tutmaktan uzak olduğunu, yeni mantığın abartıldığı kadar mühim bir iş olma-
dığını, bu yeni mantığı kitabına dâhil etmesinin tek sebebi olarak ülkemizi
bu yeni gelişmelerden haberdar etmek istemesi olduğunu belirtmekte-
dir.56 Ali Sedâd’ın bu ifadeleri mantık ve yöntem alanında yüzünü Batıya
çevirmeye çalışan arayışalar döneminde Batı karşısında özgüvenin tama-
men kaybedilmediğinin göstergesi sayılabilir.

Ali Sedâd’ın Mîzânu’l-Ukûl fi’l-Mantık ve’l-Usûl adlı eserinin Osmanlıca aslı ve


Türkçe transkripsiyon edilmiş basımı.

Ali Sedâd’ın kitabı mantık üzerine olmasıyla birlikte metoda daha


fazla önem vermiş, tümevarım, yüklemin niceliği gibi problemleri de in-
celemesi suretiyle öne çıkmıştır. Ona göre usûlün en mü’tenâ işi her şeyden
evvel maksada mûsil olan tarikin ta’yînidir.57 Bu cümleden olmak üzere ese-
rinde matematik, tabiat bilimleri ve tarihi ayrı başlıklar halinde incelemiş
ve metotlarını maksada mûsil olacak şekilde tariki ta’yîn etmeye gayret etmiş-
tir. Bu gaye doğrultusunda her ne kadar riyâzî mantığa taraftar olmamak-
la birlikte riyâzî ilimlere de eserinde önemli bir yer ayırmış, sayı, mikdâr,
hareket ve zamanı riyâzîye ilmi bağlamında ele alarak mühendislik ve ce-

55 Baha Tevfik, Mîzânu’l-Ukûl fi’l-Mantık ve’l-Usûl hakkında şu ifadeleri kullanır: ‚Nutk ve


lisan hakkında bundan evvel bi'n nisbe daha etraflıca ma’lumat ihtiva edeni hatırlamıyo-
rum. Bununla beraber, usul namıyla bir de tatbikî mantık bulunduğunu bize öğretmek
gibi şayan-ı takdir bir hizmeti dokunan mezkûr eserin kitab-ı sâlisinde nutk ve lisan bah-
si psikoloji ve ilmu'l-lisanın terakkiyatına nazaran ve mebahis-i sâireye kıyasen pek sathi
ve kısa kesilmiş, ale'l-husûs elsinenin emr-i tasnifine dair nâkıs mütala’alarda bulunul-
muş diyebilirim.‛ Baha Tevfik ve Arkadaşları, Teceddüd-i İlmi ve Felsefi Kütübhânesi Din
Gayri İhtiyari Bir Felsefe, Felsefe İhtiyari Bir Dindir Muarızlara Hürmet, Lakayıtlara Merhamet
Felsefe Mecmuası, Haz. Abdullah Öztop, Konya: Çizgi Yayınları, 2016, s. 106.
56 Sedâd, Ali, Mîzânu’l-Ukûl: Mantık ve Metodoloji, Ed. İbrahim Çapak, Harun Kuşlu, Metin
Aydın, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2015.
57 Sedâd, Ali, Mîzânu’l-Ukûl: Mantık ve Metodoloji, s. 328.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 51

bir açısından önemli yönlerini göstermeye çalışmıştır.58 Port-Royal man-


tıkçıların Euklides’e karşı itirazlarını ispat metodu bağlamında kritiğe tabi
tutmuş ve eleştirilerinde haksız oldukları kanaatine varmıştır. Çünkü
Port-Royal mantıkçıları ile Ali Sedat’ın mantığa bakışları arasında önemli
bir farklılık vardır. Zira Port-Royal mantıkçılarında, Rönesans ile Röne-
sans sonrası yenidünyaya geçişin izleri vardır. Mesela teknik formalizme
mesafeli olmakla birlikte modern informel mantığa karşı daha yakındır-
lar. Her ne kadar Aristotelesçi gelenek içerisinde görülse de diğer on ye-
dinci asır müellifleri gibi, bu geleneği tenkit etmişlerdir. Bu minvalde sko-
lastik dünyada ele alınan kıyas nazariyesini bütünüyle reddetmeseler de
ciddi manada tenkit etmişlerdir. Ali Sedat’ın mantıkî mevzisini tayin eden
temel amil, İbn Sinacı geleneği takip etmesidir. İslam mantık geleneğinde
İbn Sina, sonraki filozoflar üzerinde fevakale bir tesirde bulunmuştur.
Çünkü Müslüman mantıkçılar, bilhassa kıyas mevzubahis olduğunda
Aristoteles’in Birinci Analitikler’ine değil de İbn Sina’nın el-İşârât ve’t-
Tenbîhât adlı eserine atıf yapar hale gelmiştir. Ali Sedat’ın mantıkî mevzisi
de işte bu İbn Sinacı gelenek olmuştur. O, kıyası, tıpkı İbn Sina gibi bir-
leşmeli (iktirânî) ve istisnâlı olmak üzere iki kısımda ele almıştır. Mantık
mevzularını inceleyiş tarzı da İbn Sinacı geleneğe uygundur. Yine mantı-
ğın mevzusu hakkındaki görüşü de İbn Sinacı gelenekte yer alan, ikinci
‘akledilir anlamlar olarak bilinenler’ (ma’kûlât-ı sâniye) olduğu yönünde-
dir. Öyle anlaşılıyor ki Port-Royal Mantıkçılarının mantıkî mevzilerinde
Descartes’in, Ali Sedat’ın mantıki mevzisinde ise İbn Sinacı geleneğin
mühim tesiri söz konudur. 59
Ali Sedat eserinde mantığın tarihçesini, önermeler ve yargıların yeni
tarzdaki ele alınış biçimlerini, önermelerin niceliklerini, akıl yürütmede
tümevarım konusunu, bilim ve yapısını, Boole’nin matematiksel mantığı
ele almıştır. Aristoteles mantığına temelde sadık kalmış, bununla birlikte
ele aldığı konuları yeni gelişmeler ışığında Batılı tarzda işlemeye gayret
etmiştir. Ali Sedâd sadece Batı’nın mantığını tanıtma ve tasvir yoluna
gitmemiş, kendi mantık anlayışı doğrultusunda yeni olanla ‚bizim man-
tık‛ dediği geleneksel mantık arasında kıyaslama yapmak suretiyle an-

58 Ali Sedâd felsefe ve mantık sahasında mühim eserleri şunlardır; ‚Mizanü’l-ukûl fi’l-
Mantık ve’l-Usul‛, Çev. Emine Öğük, Halime Erol, Yasemin Fakir, Gaziosmanpaşa Üniver-
sitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015, cilt: III, sayı: 1, s. 341-365. İkmal- i Temyiz. Istanbul:
Matbaa- i Osmâniye. 1299/ 1882. Kavaid-i Taḥavvulat fi Ḥarekat- ı Zerrat. İstanbul: Matbaa- i
Osmâniye. 1300/ 1883. Lisanu’l- mizân. Istanbul: 1306/ 1888– 89. n.p.
Maḥmud Esad, and Muḥammed Faik. 1882. Redd- i Taḥlil. Istanbul: Matbaa- i Osmâniye.
1299. Mizanu’l-ʿUkul fi’l-Mantık ve’l-Usûl, İstanbul: Karabet ve Kasbar Matbaası. 1303/
1886. Mîzânu’l-Ukûl: Mantık ve Metodoloji, ed. İbrahim Çapak, Harun Kuşlu, Metin Aydın,
İstanbul: Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, 2015.
59 Özel, Aytekin, ‚Ali Sedat’ın Port-Royal Mantıkçılarıyla Hesaplaşması Hangi Mantıksal

Tutum Zemininde Gerçekleşti?‛, Kaygı, 19(1)/2020, s. 57-58.


52 | Mehmet Ulukütük

lamlı bir terkibi gaye edinmiştir. Bu durumun fark edilebileceği en iyi yer
Mîzânu’l-Ukûl’ün son kısmında yer alan lâhika (ek) kısmıdır. Bu kısımda
mantığın tarihsel olarak geçirdiği aşamalardan, Georg Boole ve William
Stanley Jevons’un (v. 1882) yeni mantık arayışlarından, matematik ile
mantığın sentezi yönündeki çabalardan bahsetmektedir. Boole’un eserinin
1854’de, Mizânü’l-Ukûl’ün de 1885’de yazılmış olması göz önüne alınacak
olursa, Ali Sedâd’ın Batı bilimini ve fikriyatını yakından takip ettiğini an-
laşılmaktadır. Kendisi de formel (sûrî) mantık ile tatbikî mantığı uzlaştır-
ma arayışında olmasına rağmen matematiksel mantığa mesafeli durmak-
tadır. Bununla birlikte mantığın metafizikten ayrılması gerektiğini yö-
nündeki tercihi ile Gazzâlî çizgisini modern bir forma büründürmüştür.
Mîzânû’l-Ukûl mantık kitaplarının yazımı konusunda farklı bir tarzı
temsil etmiş, kendisinden sonra yazılan kitaplarda klasik Aristoteles man-
tığına daha az yer verilirken metot meselesi ve cebirsel mantık ön plâna
çıkmıştır. Bu usulle kaleme alınan kitapların öne çıkanları şunlardır: M.
Fazıl: İlm-i Mantık (1911), Reşat Nuri: İlm-i Mantık (E. Boirac’dan tercüme
1914), Ağaoğlu Tezer: Sûri ve Tatbiki Mantık (1928), Hasan Ali Yücel: Man-
tık (1938), Hatemi Senih Sarp: Mantık (1952); Üniversite için: İsmail Hakkı
İzmirli: Felsefe Dersleri (1914), Ahmet Naim: İlm-i Mantık (Rabier’den ter-
cüme, taş basması 1919), Hilmi Ziya Ülken: Mantık Tarihi (1942) ve Von
Aster: Bilgi Teorisi ve Mantık (1945). Gerek Mîzânû’l-Ukûl’de gerekse de di-
ğer eserlerde metot bahsinin özellikle gündeme gelmesinin en önemli se-
bebi Aristoteles mantığının yeterliliğine yönelik şüphelerdir. Aristote-
les’in fizik temelinde geliştirmiş olduğu ontoloji, mantığın mahiyetini ve
düzeyini de belirlemişti. Fizikteki yeni gelişmeler ontolojiyi değiştirmiş
buna bağlı olarak da mantık anlayışı da değişime uğramıştır.60
Ali Sedâd’ın takipçisi olarak İsmail Hakkı İzmirli (v.1946) ise
Mi’yâru’l-Ulûm (Ebherî’nin Îsâgûcî’sine yapılmış şerh), Felsefe Dersleri,
Fenn-i Menâhic61, Mantık-ı Tatbikî veya Fenn-i Esâlîb, Mantık-ı Tatbîkî yahut
Fenn-i Üslûb (Cüz’:I), Fenn-i Menâhic, , İlm-i Mantık (Kısm-ı Evvel), Mantık-ı
Tatbikî (Kısm-ı Sânî), İlm-i Hilaf gibi eserleriyle alana katkı yapmıştır. 62 Fa-

60 Ali Sedâd’ın mantık hakkındaki görüşleri üzerine yapılan çalışmalar şunlardır: Atiş, Se-
mih, ‚Kategoriler' Hakkında Dört Metin -Rıza Tevfik, İsmail Fennî Ertuğrul, Ali Sedad ve
Sırrı Giridî-‛, Kutadgubilig: Felsefe - Bilim Araştırmaları, 2004, sayı: 5, s. 99-149. Hilal, Öza-
hıshalı, Ali Sedad’ın Mantık ve Metot Anlayışı, Dokuz Eylül Üniversitesi, SBE, (Yüksek Li-
sans Tezi), İzmir 2005. Muhtaroğlu, Nazif, ‚Ali Sedad Bey’s (d. 1900), Kavâidu’t-
Taḥavvülât fî Ḥarekâti’z-Zerrât (Principles of Transformation in the Motion of Particles)‛, The
Oxford handbook of Islamic philosophy, Ed Khaled El-Rouayheb & Sabine Schmidtke,
New York, NY: Oxford University Press, 2016. pp. 586-606.
61 ‚Fenni menâhic’ ‚Surf mantık‛ ile Metodoloji arasında ilk köprülerden biridir.‛, Hilmi
Ziya Ülken, ‚İzmirli İsmail Hakkı‛, Yeni Sabah, 5 Şubat 1951.
62 İzmirli İsmail Hakkı’nın mantık üzerine yaptığı çalışmaların değerlendirilmesi için bkz:
Çapak İbrahim, ‚İzmirli İsmail Hakkı’nın Akıl Yürütme Hakkındaki Görüşleri Üzerine
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 53

kat bu eserler de temelde geleneksel mantık düzleminde kaleme alınmış-


tır. Felsefe Dersleri adlı eserinin sonlarına doğru yer alan ekte ise ‘Sûrî
Mantığın Islahı‛ başlığında Aristotelesçi mantığın eksik ve yetersiz oldu-
ğuna yönelik iddiaları ve iddia sahiplerinin tenkit ve tekliflerinin değer-
lendirilmesini yapmaktadır. Kıyasın değerini takdir etmenin yanında
Stuart Mill’in ‘yüklemin içlemini alıp, kaplamını düşünmemek gerektiği’ 63 fikri-
ne karşı çıkar. Aristo mantığının sınıflar mantığı olduğu ve yüklemin kap-
lamı ile ilgilenmediği yönündeki tenkitleri haksız bulur, tasnif ve taksi-
min önermelerle alakalı bir durum olduğunu belirtir. Her ne kadar Boole
(v. 1864) matematik mantığına kısaca temas edip Descartes ve Mill tara-
fından kıyasa yönelik itirazlarını kabul etmiyorsa da bu durum onun ta-
mamen geleneksel mantığı savunucusu olduğunu göstermez. Mi’yaru’l-
Ulûm’da kendisinden öncekilerden farklı olarak psikoloji ile mantık ara-
sındaki farkları gündeme getirmiştir. Mantıkla ilgili konularda Paul Janet,
Rabier ve Boirac gibi mantıkçılardan yararlanması önemlidir. Meseleleri
ele alış tarzının ayrıntılarına vakıf oldukça onun mantıktaki yeni arayışla-
ra meyilli olduğu anlaşılmaktadır.
Gerçek anlamda yeniliği ise Salih Zeki (v. 1921)’nin tercümeleri ve
onun 1906 yılında Dârülfünûn Riyaziyât şubesinde vermiş olduğu konfe-
ransları bir araya getirerek 1913 yılında yayımladığı Mizan-ı Tefekkür adlı
eserinin getirdiği söylenebilir. Salih Zeki söz konusu eserinde önermeler,
yargı ve matematiksel mantığın diğer unsurlarını uygulamalı olarak ele
almıştır. Uygulamalı mantık lojistik manasına geliyor olup bu sahada ilk
bilgiler Türkiye’ye Sâlih Zeki’nin Henri Poincaré’den yaptığı tercümelerle
girmeye başlamıştır. Salih Zeki, Ali Sedâd’ın hilafına matematiksel mantı-
ğın taraftarıdır. Salih Zeki, bütün bilimler arasında en iyi ifade şeklini ma-
tematiğin sağlayabileceğini düşünmektedir. Bu nedenle ona, mantığın

Bir Tahlil‛, Dârülfünûn İlahiyat Sempozyumu, 18-19 Kasım 2009. Emiroğlu, İbrahim, ‚İz-
mirli’nin Mantık Anlayışı‛, İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu, Ankara 1996. İsmail Hakkı
İzmirli, Metodoloji, sad: Refik Ergin), İstanbul: Ötüken Yayınları, 2011. Özcan, Hanifi,
‚İzmirli’de Bilgi Teorisi‛, İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu, Ankara: Türkiye Diyanet vakfı
Yayınları, 1996. Selçuk, Remziye, ‚İzmirli İsmail Hakkı’da ‚Tasavvur‛un Anlamı‛, Ça-
nakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi / 13 (Kasım 2018): 133-142. Sel-
çuk, Remziye, ‚İzmirli İsmail Hakkı’dan Hareketle ‚Delâlet‛ Üzerine Bir Değerlendir-
me‛, Ekev Akademi Dergisi, Yıl: 22 Sayı: 75 (Yaz 2018), ss. 65-74. Selçuk, Remziye, İsmail
Hakkı İzmirli’de Tasavvur Mantığı, Bursa Uludağ Üniversitesi, SBE. (Doktora Tezi) Bursa,
2019. Sözen, Kemal, Ahmed Cevdet Paşa’nın Felsefi Düşüncesi. İstanbul: İFAV, 1998. Şeker,
Mehmet, ‘İzmirli İsmail Hakkı’nın ‚Tasnif-i Ulum‛ Adlı Eseri‛, İzmirli İsmail Hakkı Sem-
pozyumu, Ankara: TDV Yayınları,1996. Selçuk, Remziye, İsmail Hakkı İzmirli’de Tasavvur
Mantığı, Bursa Uludağ Üniversitesi, SBE. (Doktora Tezi) Bursa, 2019. Üstündağ, Selman,
İzmirli İsmail Hakkı'nın Mi'yâru'l-Ulûm İsimli Eserinin Latinizasyonu ve Mantık Görüşleri,
Marmara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2015.
63 Bkz. Emiroğlu, İbrahim, ‚İzmirli’nin Mantık Anlayışı‛, İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu,
Ankara 1996.
54 | Mehmet Ulukütük

matematik diliyle ifade edilmesi makul görünmüştür. Zamanında gerçek-


leşen her yeni gelişmeyi yakında takip eden Salih Zeki’nin, bu konu üze-
rinde de yoğun çalışmaları olmuştur. Fakat Lojik olarak adlandırılan, ma-
tematiğin mantığın önermeleri ile izah edilmesi yöntemine açıkça karşı
çıkmıştır. Ona göre matematik, bir takım mantıksal sembollere hapsedil-
diğinde gelişim kabiliyetini kaybedecektir. Henri Poincaré’den yapmış
olduğu çeviriler ışığında kaleme almış olduğu Nâmütenâhi makalesinde,
Cantor’u, Frege’yi, Russell’ı ve Hilbert’i, dolayısıyla lojistiği, eleştirmiş ve
bu akımın karşısında bir konum almıştır. Bu durumda Salih Zeki bir taraf-
tan, İngiliz mantıkçılarının ortaya koymuş olduğu matematik mantığın
yanında yer alırken; Frege, Russell ve Hilbert gibi matematikçilerin öncü-
lüğünde geliştirilen lojistiğin tam karşısında yer almıştır.64

Ali Sedâd’ı Mizân-ı Tefekkür adlı eseri.

Mizân-ı Tefekkür’de Ali Sedâd’ı sırf riyâzî mantığı reddettiği için ten-
kit etmiş, yeni mantığı anlamadığını ifade etmiştir. Ona göre; bizde man-
tık-ı iş‘ariden (sembolik/lojistik/modern mantık) ilk bahseden kitap
Mizân-ı Ukûl olmakla birlikte mantığın cebre tatbiki unvan-ı garibine haiz
olan bu kitabın lahikasını anlamak mümkün değildir. Dahası söz konusu
eser, teceddüdât-ı mantikiyyeye bilhak vakıf da değildir.65 Salih Zeki klasik,
yenilenme, muhasebe döneminde bir şekilde devam eden mantık çizgi-
sinden farklı olarak bütün bilimler arasında en iyi ifade şeklinin matema-
tiğe ait olduğunu düşünmekte, mantığın matematiğin diliyle ifade edil-
mesi gerektiğine inanmakta, fakat matematiğin bir takım sembollere hap-

64 Bkz. Takıcak, Müjdat, ‚Salih Zeki’nin ve Ali Sedad’ın Mantık Algıları‛, Kutadgubilig Felse-
fe-Bilim Araştırmaları, Eylül Sayı: 38, 2018, s. 227; Köz, İsmail, Salih Zeki’nin Mantık Anlayı-
şı, Ankara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans), Ankara 1992.
65 Salih Zeki, ‚Gelenbevi İsmail Efendinin (rahmetullah) Terceme-i Hali Hakkında Bir Mü-
talaa‛, Resimli Gazete 4, no. 192 (Teşrin-i Sani 1310): 426-429. Günergun Feza, (ed.) Salih
Zeki Özel Sayısı. Osmanlı Bilimi Araştırmaları. 7.1 2005. Güney, Ahmet Faruk, ‚İslâm-Türk
Matematik Tarihinde İlk Eser: Salih Zeki'nin ‚Âsâr-ı Bâkiye‛si‛, TALİD Türkiye Araştırma-
ları Literatür Dergisi 4.2, 2004, ss. 681-685. Köz, İsmail, ‚Salih Zeki’nin Çağdaş Türk Dü-
şüncesindeki Yeri‛, Felsefe Dünyası 28, (1998): 73-87.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 55

sedildiğinde gelişim kabiliyetini de kaybedeceğini iddia etmektedir. Hen-


ri Poincaré’den yapmış olduğu tercümeler bağlamında kaleme almış ol-
duğu Nâmütenâhi metninde Contor, Frege, Russell ve Hilbert gibi Batılı
mantıkçıların lojistik olarak adlandırdıkları yöntemi eleştirmiştir. 66 Gelen-
bevî ile başlayan ara dönem mantık arayışlarında Salih Zeki’nin konumu
İngiliz mantıkçıların ortaya koyduğu matematiksel mantığın ve Poin-
caré’in sezgici ekolünün yanında, Contor, Frege, Russell ve Hilbert gibi
mantıkçıların ise tam karşısında olmuştur.
Arayışlar dönemi mantık ve metodoloji sahasındaki eserlerin önemli
bir kısmının Türkçe kaleme alınmış olmasının arkasında dönemin ruhunu
da anlamız bakımından önemli sayılabilecek bazı nedenler vardır. Batılı-
laşmanın da etkisiyle yeni kurulan bazı eğitim kurumlarında medresele-
rin Arapça öğretiminin dışına çıkamayan ve dolayısıyla halka yayılama-
yan bilgilerinin memleket sathına yayılmasını sağlamak için Türkçe eser-
ler okutulmaya başlanmış, bu sayede ilimler Türkçeleşerek Batılı ilim an-
layışıyla bütünleştirilmeye çalışılmıştır. Bu dönemde gerek klasik mantığı
savunanlar gerekse modern mantığın müdafileri Türkçe mantık eserleri
yazmaya, Arapça olan eserleri tercüme ederek Türkçeye kazandırmaya
çalışmışlardır. Dolayısıyla Tanzimat döneminde birtakım içtimaî müesse-
selerde görülen ikililik, mantık ilmi alanında da nicelik ve nitelik yönün-
den kendini göstermiş, bir tarafta geleneğe bağlı eskinin devamından ya-
na olanlar, bir taraftan da Batıdaki ilmi gelişmelere paralel yeni mantık
anlayışı benimseyen, onları eserlerinde tartışanlar ortaya çıkmıştır. Aslın-
da telif, tercüme veya şerh tarzında Türkçe bir eser kaleme alma düşünce-
si ve faaliyeti, evvel emirde Türkçe’nin bir (b)ilim dili seviyesine ulaşmış
olmasına, yüksek bir kültür (ilim) ve vahiy dili olan Arapça karşısında ge-
rekli psikolojik ortamın sağlanmasına ve zorunlu bir ihtiyacın hâsıl olma-
sına bağlı olmuştur.67 On altıncı asırdan itibaren Türkî-i fasih, Türkî-i ba-
sit’in yerini alarak bir kültür dili haline gelmeye başlamıştır. Dili toplum-
sal bir uylaşım/muvada’a aracı ve hakikatin ve bu hakikatin hayalinin bir
temsili olarak gören Osmanlı bilgini, vahiy dili olan Arapçayı bu yönüyle
Türkçe için bir engel olarak görmemiştir. Osmanlı kültür hayatının ilk
dönemlerinde eserlerin yalnızca ‚mübtediler‛ düşünülerek Türkçe kale-
me alınması ve Türkçeye tercüme edilmesi zihniyeti, zamanla muhatap
kitlenin genişlemesiyle ‚faydanın yaygınlaştırılması-istifadenin genelleştiril-

66 Bkz. Köz, İsmail, ‚Salih Zeki’nin Çağdaş Türk Düşüncesindeki Yeri‛, Felsefe Dünyası 28,
(1998): 73-87.
Güney, Ahmet Faruk, ‚İslâm-Türk Matematik Tarihinde İlk Eser: Salih Zeki'nin ‚Âsâr-ı
Bâkiye‛si‛, TALİD Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Sayı: 4.2, 2004, ss. 681-685.
67 Bkz. Fazlıoğlu, İhsan, ‚Osmanlı Döneminde ‘Bilim’ Alanındaki Türkçe Telif ve Tercüme

Eserlerin Türkçe Oluş Nedenleri ve Bu Eserlerin Dil Bilincinin Oluşmasındaki Yeri ve


Önemi‛, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2003, ss.151-184.
56 | Mehmet Ulukütük

mesi‛ kavramına uygun olacak şekilde ihtiyaca göre değişmiştir. Bu ihti-


yaç modern tarzda eğitim veren kurumların yaygınlaşmasıyla daha da
artmıştır. Çünkü bir yandan, Avrupa dillerinden hareketle yeni eserlerin
hazırlanmasına kadar, bu kurumlarda okuyan öğrencilere eski eserlerin
sunulması zorunluydu; diğer yandan da, yalnızca Türkçe bilen ‚yeni nes-
le‛ Osmanlı klâsik kültür birikimi aktarılmalıydı. 68 Yenileşme döneminde
bu zorunluluklardan dolayı bizzat medrese mensupları çeşitli sahalarda
hem Türkçe eser yazmaya başladılar, hem de daha önceki dönemlerde te-
lif edilmiş mevcut eserleri Türkçeye tercüme etmeye yöneldiler.
Türkçe mantık terimlerinin oluşum sürecinde Mustafa Namık Çan-
kı’nın Mantık: Felsefe Dersleri (1926-1927)69 adlı eserinden özellikle bahset-
mek gerekmetedir. Eser yeni mantık usulünü de içeren bir çalışmadır.
‚Manevî ve İçtimâî İlimlerin Tarîkı‛ adlı bölümde sosyal bilimlerin man-
tığına dair yapılan değerlendirmeler ve ‚Tarihî ve İçtimâî İlimlerin Müna-
sebeti‛nde tarih felsefesine ilişkin beyan edilenler Türkçede bu sahadaki
ilk notlardandır. Dönemindeki kitaplardan, oldukça sistematik bir indeks
içermesi ve metinde geçen birçok ismi ayrıca kitabın sonunda tanıtması
yönüyle farklılaşır. En önemli olan nokta ise, bir ıstılahlar kısmına yer ve-
rilmiş olmasıdır. Bu anlamda eserinin sonunda yer alan ‚Lûgatçe‛, muh-
temelen, Cumhuriyet döneminde yazılan ilk mantık terimleri sözlüğü ça-
lışmasıdır.70
On yedinci ve on sekizinci asır için mantık disiplinde ele alınan bir
konunun yalnızca başlığında mantık adı geçen metinlerin içinde izini
sürmek yanıltıcı olacaktır. Çünkü çağın ilmî vasatı, dinî ve felsefî ilimler
arasındaki sınırların esnemesinin de ötesine geçerek, disiplinlerin konu ve
meselelerinin birbiri içinde ele alınmasına imkân tanıyacak bir hal almış-
tır. Bu nedenle mantık tarihinin yalnızca müstakil mantık eserlerinden ha-
reketle değerlendirilmesi yeterli bir veri sağlamayabilir. 71 Ancak on doku-
zuncu ve yirminci asırda mantık metinlerinin bir önceki asırlara nispetle
gittikçe daha müstakil bir hal almaya başladığı görülse de mantık konula-
rının Meşşai metafizik, Kelâmî metafizik içinde değil de modern bilimle
ilgili değişik bahislerde hassaten ise yöntem ve metodoloji bahsinde yo-
ğun olarak işlendiği görülmektedir.

68 Fazlıoğlu, ‚Osmanlı Döneminde ‘Bilim’ Alanındaki Türkçe Telif ve Tercüme Eserlerin


Türkçe Oluş Nedenleri ss.151-184.
69 Mustafa Namık *Çankı+, Mantık, İstanbul: Harbiye Mektebi Matbaası, 1926-1927
70 Alpyağıl, Recep, ‚Türkçede Aristoteles Hakkında Yazılan İlk Telif Eser ve Aristoteles
Terminolojisine Dönük Bazı Değiniler‛, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, Haziran
2017, Sayı 34, ss. 661.
71 Kuşlu, ‚Aristoteles Mantığını Aşma ve Yeniden İnşa Etme Gerilimi: 17. ve 18. Yüzyıl
Osmanlı-Türk Mantık Tarihine Genel Bir Bakış‛, ss. 1123.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 57

Arayışlar döneminde buraya kadar ifade ettiklerimizden anlaşılabi-


leceği üzere şerhlerle devam eden geleneğin yerini yavaş yavaş telifler
almış, telifler de yerini zamanla tercümelere bırakmıştır. Şerhler geleneğin
tekrarı gibi görünse de geleneğin yeniden yorumlanması anlamında dina-
mik bir karakter arz etmiş buna mukabil telifler özgün eserler olarak gö-
rünmesine rağmen Batı’dan gelen yeni bilme tarzına rehberlik eden man-
tık ve yöntemin tekrarı olarak kalmıştır. Tercümelerde ise Batı dünyasında
mantıkla ilgili tartışmalar ve yeni fikirler nakledilmiş, ontolojik farklılıklar
dolayısıyla temellük edilememiştir. Batı’dan aktarılan yeni mantık anlayı-
şının etkileri söz konusu edilirken geleneğimizin klasik mantık kitapları-
nın Batı’ya olan etkileri ise gündeme gelmemiştir. Mesela klasik mantık
kitaplarımızdaki tasavvurât-tasdikât ayırımının Batı’daki mantığın tekâmü-
lüne nasıl etki ettiği ve yeni mantık anlayışlarına ne derece tesir ettiği
gündeme getirilmemiştir. Aynı şekilde Geç Orta Çağ’daki ars disputandi
ile âdâbü’l-bahs gelenekleri arasında herhangi bir karşılaştırma yapılma-
mış, âdâbü’l-bahs geleneğinin Batı dünyasındaki sorular aracılığıyla Sokratik
yöntem, diyaloglarla yapılan Elea tarzı, Megara diyalektiği, Platoncu tartışma,
Aristocu tartışma, Epiküryen mantık, Stoacı tartışma, skolastik tartışma ve Ra-
mist diyalektiğin özgün bir sentezi olabileceği sorgulanmamıştır. 72 Kendi
geleneğinin imkânı konusunda tereddüt yaşayan bazı mantıkçılarımız ça-
reyi Batı’ya yönelmekte bulmuş, genel olarak Batı özel olarak da Avrupa
pazarında fikir adına tedavüle konan değerli-değersiz ne varsa hepsinin
özgün ve faydalı olduğuna hükmedilmiştir. Mağlubiyet psikolojisini an-
dıran bu tutum yeni mantık anlayışlarının arkasındaki İslam mantık gele-
neğini aramaya veya sorgulamaya cüret edememiştir. Aynı şekilde cihet-i
vahde ve adâbü’l-bahs risaleleri gibi eserlerle yeni mantık anlayışları ara-
sında bir mukayese ve muhasebe cihetine de gidilmemiştir. Galipleri tak-
lit etmek, onların sahip olduklarına sahip olmak ve tabiatıyla asırlardan
beri sahibi bulunan ne varsa hepsinden kurtulmaya çalışmak en kolay çö-
züm olarak görünmüştür.

72 Karabela, Mehmet K. The Development of Dialectic and Argumentation Theory in Post-


Classical Islamic Intellectual History, Institute of Islamic Studies McGill University, (Dokto-
ra Tezi), Montreal 2010. ‚Ortaçağ Sonrası Avrupa ve İslâm Felsefe Tarihi ve Felsefe Tarihi
Yazıcılığı Üzerine: Ars Disputandi ve Âdâbü’l-Bahs Bağlamında Bir Analiz‛, Felsefe Dün-
yası, 2012/2, sayı: 56, s. 274-286.
58 | Mehmet Ulukütük

Son asırlarda medresede okutulan dersler için ve Darülfünun dersle-


rinde de sürdürülen imtihan kitabı diyebileceğimiz ‚es’ile ve evcibe‛ (so-
rular ve cevaplar) telif edilmiştir. Bu metin, orta ve üst düzey mantık ders
kitabı olan Şemsiyye için hazırlanmış el-Es’ile ve’l-Ecvibe alâ Mesâliki’l-
İmtihan ale’ş-Şemsiyye kitabının ilk sayfasıdır. (İsmail Kara, İlim Bilmez Ta-
rih Hatırlamaz, s. 211)
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 59

SONUÇ
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde genel olarak aklî ilimle-
rin özel olarak ise mantık ilminin değişim, dönüşüm ve gelişim sürecini li-
teratüre dayalı bir şekilde analiz ettiğimiz metnimizde, şimdiye kadar
parça parça değinilen konuları bir bütün halinde görmeyi ve göstermeyi
belli oranda yerine getirdiğimiz kanaatindeyiz. Bu türden çalışmalar sa-
yesinde hem mantık tarihimizin hem de İslam felsefe ve bilim mirasını
bugünden hareketle tasnif ve tahlil etmeye çalışan hâkim akademik yak-
laşımların tasavvurunda ciddi değişimlerin olacağını düşünüyoruz. Zira
mevcut yaklaşıma göre İslam felsefe ve bilimi on üçüncü asırdan sonra
gerilemeye başlamış, on yedinci ve on sekizinci asırdan sonra tamamen
çökmüştür. Ancak söz konusu çöküş iddiasının ilmî bir iddia mı yoksa si-
yasî bir iddia (hesap?) mı olduğu meselesi önceden kurgulanmış ve hesa-
bı verilmemiş iddialarla değil, bilakis literatüre dayalı analizlerle müm-
kündür. Ne var ki genellemeci ve hesabı verilmemiş bakış açıları bir yan-
dan siyasî tarih yazıcılığındaki araçlarla, öte yandan, Osmanlı söz konusu
olduğunda ‚çeşitli dinî tavırların aklî ilimleri zayıflattığı‛ kanaatine götü-
ren oldukça yanıltıcı bir yöntemle desteklenmiştir. Hâlbuki İslam felsefe-
bilim geleneğinde meselede tahkik ile metin şerhini birleştirebilmeleri ve
meselelerdeki tahkiki şerh, haşiye ve talik formunda tatbik edebilecek şe-
kilde bir araya getirebilmeleri açısından Siyalkûti ve Desûkî gibi simaların
yanısıra İsmail Gelenbevî esas alınarak yapılacak yeni bir tasnifte mantık
alanındaki gelişmelerin muhasebe dönemi ile arayışlar dönemi arasında
bir geçiş halinde olduğu görülecektir. Bunun en önemli göstergesi ise Ge-
lenbevî’den sonraki eserlerin gündemi tedrici olarak bir değişime ve dö-
nüşüme uğramasında görülebilir.
Araştırmamızda görüleceği üzere klasik mantık on sekizinci asrın ne-
redeyse sonuna kadar bilimsel bilgiye yön verme gücünü elinde bulun-
durmuş ve ilişkili olduğu metafizikle birlikte varlığı idrakinin yöntemi
olarak faaliyet göstermiştir. Ancak on sekizinci asrın ikinci yarısından
başlayarak arayışlar dönemiyle birlikte bu faaliyet tedricen azalarak unu-
tulmaya yüz tutmuştur. Özellikle Gelenbevî’den sonra 1795 yılında Ta-
mamlı Hüseyin Rıfkı Efendi tarafından kurulan mühendishanede klasik
dönemin mantık anlayışının yetersiz olduğu, pratikte faydasız olduğu
bilhassa harp meydanlarında alınan mağlubiyetlerin müsebbibi olduğu
gerekçesi ile teknik donanımlara uygun yeni bir mantık arayışı gündeme
gelmiştir.
Arayışlar dönemi imkân arayışı dâhili saiklerin yanında esasen hârici
tehditlerin söz konusu olduğu Sanayi Devrimi’nin savaş meydanlarına
yansımaya başlamasıyla zuhur etmiştir. Yeni bilme tarzının somut ürünü
olan Sanayi devrimi evvel emirde mikrobun keşfiyle bilimin zihnî-ente-
lektüel bir etkinlik olmaktan çıkıp sosyal ve pragmatik bir içerik kazan-
60 | Mehmet Ulukütük

ması, evrim kuramıyla birlikte insanın ve toplumun yeniden yorumlan-


ması, Öklit-dışı geometrilerin keşfi,73 1860’larda Güneş sisteminin dışına
çıkılması, bilim ile teknolojisinin üst seviyede izdivacının bir yansıması-
dır. On dokuzuncu asrın ikinci yarısı ile yirminci asrın başlarında vuku
bulan hadiseler iç ve dış siyasî gelişmelerle birleşince hakikat yerini siyase-
te, nazarîyat ise yerini tatbikata bırakmıştır.
On dokuzuncu asırda Osmanlı’ya girmeye başlayan ve yirminci
asırda tesirini iyiden iyiye hissettiren modern bilimlere karşı Osmanlı dü-
şünce dünyası, evvela bigâne kalmayı tercih etse de bir müddet sonra bu
bilimlerle kendi ilim geleneğini birlikte mütalaa etmeye, kimi zaman eleş-
tirel bir mesafe almaya ve cevap vermeye, kimi zaman da belli terkiplere
gitmeye çalışmıştır. Bu meyanda Batılı bilim müktesebatını bazen olduğu
gibi taklit etmeye, bazen anlamaya, bazen de eleştirmeye çalışmıştır. Artık
kendisini geçmişteki geleneği ile bugünü arasında değil, geleneği, bugünü
ve Batının tazyiki arasında hissetmektedir.
On dokuzuncu asrın en önemli ilim ve devlet adamlarından olan
Ahmet Cevdet’in (ö.1895) yazdığı Mi’yâr-ı Sedâd, kaygıları derin, temsil
gücü yüksek bir eserdir. Müellifin, oğlu Ali Sedâd’a ithafen telif ettiği
eser, geleneksel mantık anlayışına sadık kalınarak kaleme alınmış ‚ilk
Türkçe mantık kitabı‛ unvanına sahip olması ile diğer telifler arasında
öne çıkmıştır. Tanzimat’la birlikte başlayan geleneksel mantığa yönelme
gayretleri kemiyet olarak müspet sonuçlar doğurmuş olmasına karşılık
muhtevaya dair büyük çapta bir özgünlük ortaya koyma anlamında eksik
kalmıştır.
Yöntem ve metodoloji konusundaki bu dikkatin değerini inkar et-
memekle birlikte zaafını belirtmek zorunludur. Söz konusu yaklaşımların
en önemli zaafı yöntemin mevzuyu tayin ettiklerini zannetmeleridir. Hâlbuki
mevzu yönteme değil, yöntem mevzuya bağlıdır. Mevzuların ve esasen
mesailin değişmesine bağlı olarak yöntem de değişmektedir. Mevzular
değişmediği müddetçe yöntemde değişiklik yapmaya çalışmak beyhude-
dir.
Ali Sedâd Mîzânu’l-Ukûl’u takdim ederken, mantık alanında yapılan
yeni çalışmaların, her ne kadar bazı meseleleri halledebilecek düzeyde ol-
sa da, Aristoteles mantığını tam manasıyla açıklamaktan ve yerini tut-
maktan uzak olduğunu, yeni mantığın abartıldığı kadar mühim bir iş olmadı-
ğını, bu yeni mantığı kitabına dâhil etmesinin tek sebebi olarak ülkemizi
bu yeni gelişmelerden haberdar etmek istemesi olduğunu belirtmektedir
Arayışlar dönemi mantık ve metodoloji sahasındaki eserlerin önemli
bir kısmının Türkçe kaleme alınmış olmasının arkasında dönemin ruhunu

73 Aslan, İrem, ‚Öklit Dışı Geometriye Giden Yolda İslam Dünyası Matematikçileri‛, Dört
Öge-Yıl 1-Sayı 3, 2013, ss. 63-87.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 61

da anlamız bakımından önemli sayılabilecek bazı nedenler vardır. Batılı-


laşmanın da etkisiyle yeni kurulan bazı eğitim kurumlarında medresele-
rin Arapça öğretiminin dışına çıkamayan ve dolayısıyla halka yayılama-
yan bilgilerinin memleket sathına yayılmasını sağlamak için Türkçe eser-
ler okutulmaya başlanmış, bu sayede ilimler Türkçeleşerek Batılı ilim an-
layışıyla bütünleştirilmeye çalışılmıştır.
On yedinci ve on sekizinci asır için mantık disiplinde ele alınan bir
konunun yalnızca başlığında mantık adı geçen metinlerin içinde izini
sürmek yanıltıcı olacaktır. Çünkü çağın ilmî vasatı, dinî ve felsefî ilimler
arasındaki sınırların esnemesinin de ötesine geçerek, disiplinlerin konu ve
meselelerinin birbiri içinde ele alınmasına imkân tanıyacak bir hal almış-
tır. Bu nedenle mantık tarihinin yalnızca müstakil mantık eserlerinden ha-
reketle değerlendirilmesi yeterli bir veri sağlamayabilir.

Not: Aşağıdaki ek-1’de öncelikle Gelenbevî’nin vefatından 1928 harf


devrimine kadar mantık sahasında eser veren simaları vefat tarihlerine
göre kronolojik olarak sıraladık. Bu sayede kimin hangi tarihlerde mantık
sahasında ne türden telif, şerh veya haşiye kaleme aldığının toplu bir
resmi görülebilecektir. Sonrasında telifleri, şerhleri ve haşiyeleri, tercüme-
leri ayrı ayrı vermeyi uygun gördük. Sonrasında 1790 ile 1928 arasındaki
mantık çalışmalarına üzerine yapılmış çalışmaları ayrı bir listede verdik.
En sonunda ise söz konusu bu çalışmalara yönelik yüksek lisans ve dok-
tora çalışmalarını vermenin de yararlı olacağını düşündük. Bu literatür
sayesinde mevcut birikimin hangi sahalarında çalışmaların yoğunlaşıldı-
ğı, nerelerin ise henüz hiç çalışılmadığı açık bir şekilde görülebilecektir.

Ek-1: Kronolojik Liste


 1730-1790 – İsmail Gelenbevî Efendi, el-Burhan fi İlmi’l-Mantık ve Fenni’l-Mizân,
(Söz konusu eser, Hasan Hüsni el-Mevsili tarafından Tenvirü 'l-Burhan, Yusuf
Şükrü Harputi tarafından Namusu’l-İkan ve Ebu'l-Fuzala Mustafa el-Kutb er-
Rizevî tarafından Şerh-i Dibace-i Burhan adıyla şerh edilmiştir.)
 1793 – Mustafa Siverekî, Şerhu’l-ismetu’l-adhân
 1800- Osman Tartûsî, Risale-i istadlâliye.
 1802 – Mustafa Râşid b. Ahmed el-İstanbûlî – Îsâgûcî Tercümesi
 1804 - Necip Abdullah Ayıntâbî, Şerhu arâ’is
 1806 – Ahmed Nazîf b. Mehmed, Mefhûm-i Îsâgûcî, Mefhûm-ı Velediyye mine’l-
Âdâb.
 1808 – Mehmet Sâdık Müftîzâde Erzincânî, Haşiye alâ hüseyniyye, Hâşiye alâ şer-
hu’ş-şemsiyye tasavvurât, Hâşiye alâ şerhu’ş-şemsiyye tasdikât
 1811 – İsmail Ferruh Efendî, Mantık Risâlesi.
 1813 – 1878 – Claud Bernard, Tıpta Tecrübe Usulünün Tetkikine Giriş
62 | Mehmet Ulukütük

 1813- Ahıskalı Ebû Abdullah Ziyâüddîn, Mebâhicü’l- İhvân ve Menâhicü


Kavânîni’l-Mîzân
 1813- Ahmed Hayatî Maraşî, Hâşiye alâ şerhu’l-kiyasi’l-musâvî
 1827/1242 – ‘Ali b. Hüseyin Eskicîzâde Edirnevî, Şerhu isâğûcî
 1827/1242 – Abdullah Kankirî, Nafaîs ‘arâ’is al-anzar ve latâ’if feva’idu’l-efkâr (ha-
şiye alâ şerhu Fenârî)
 1835/1250 – Osman b. Mustafa el-Çerkeşî, Fi’l-Ma’lûmâti’l-mûsıleti ile’l-mechûlât
 1835/1251 ö. Karaağaçlı Rüşdi Ahmet Efendi, Îsâgûcî şerhi olan eseri Tuhfetür–
Rüşdi
 1836 ö. İshak Hoca
 1843/1259- Mardin’de vefat eden Seyyid Abdüsselam Efendi’nin Hülasatü’l
Mantık
 1848/1265-Tokatlı Seyyid Ömer b. Salih Feyzi Efendi’nin Îsâgûcî’ye yazdığı şerh
olan ed-Dürru’n-Nâcî alâ Metni İsagoci
 1855-1303 – Ali Sedâd, Mîzânü’l-‘Ukûl fi’l-Mantık ve’l-‘Usûl, Âdâb-ı Sedâd,
Lisânu’l-mizân
 1855-1303-Mahmud Nedîm, es-Senedü’l-Muhkem fî Tercemeti’-s-Süllem (Abdur-
rahman b. Muhammed el-Ahdari’nin es-Süllemü’l-Münevrak adındaki yüz be-
yitlik mantık kitabının tercüme ve şerhi)
 1856/1274- Gözübüyük-zâde İbrahim Efendi, Mecmuatü’r-Resail
 1859/1277- Sadreddinzâde Mehmed Emin Şirvânî, Şerh ‘alâ Ciheti’l-vahde li’l-
Fenârî
 1856/1304 – Süleyman Zühdî, Mantıku’t-Tayr Risâlesi
 1858/1277 – Ali Mehdi b. Hüseyin Eskicizâde, Tercüme-i Cihet-i Vahde
 1860 - Pasquale Gallupi – Miftahu’l-Fünun (İtalyan mantıkçıdan Ohannes ter-
cüme) Galluppi (1850), Elementi Di Filosofia, Volume Unico
 1860/1276 - Abdülkerim bin Hüseyin el-Amasi, Mizanü’l-Adl’, Hâşiye alâ hâşiyeti
Siyalkûtî ale’t- Tasavvurât
 1861/1277 - Harputlu İshak Efendi, Suâl-i Îsâgûcî, Suâl-i Şemsiyyeyn, Temimme-i
îsâgûcî, İlâve-i İsagûcî
 1864 – 1921 Salih Zeki (Henri Poincare’den tercümelerle lojistik) ve Mizânu Te-
fekkür
 1868 / 1285 - Osman Akşehrî, Kıyasiyyetü'l-Fenârî
 1869/1286 – Ârif Paşa-Hilmi Efendi, Kânûn-ı Münâzara
 1870/1287 – Hoca-zâde Mehmed Tahir Kilisli, Îsâgûcî (Delâlet üzerine Tertip
Edilmiş Kıyaslar)
 1870/1287 – Süleyman İpekli, Müntehabat-ı mantık
 1872/1289 – Osman Hayrumürşid Efendi, İlm-i Âdâb, Teshîlü’l-efkâr
 1873/ 1290 – Kilisli Abdullah Enverî Efendi (Hocazâde), Usûl-i Cedide Zübdesi,
Fenârî Hâşiyesi, Hüseyniye Hâşiyesi, Kitâbu’l-Mantık fi Tertibi’l-Akise
 1873/ 1290 – Mehmed Hilmi Nevşehrî, Türkçe Hülâsatü’l-mantık, Vezâifü’l-âdâb,
 1875 – Ahmed Fuad, Mi’yâr-ı Ulûm, (Îsâgûcî şerhi)
 1875 – Yusuf Şükrü Harpûtî, Namusu’l-ikan şerhu burhân
 1876 – Ahmed Hamdi, Mantık, 1879 Muhtasar Mantık
 1876 - Rodoslu Şeyh Abdullah Efendi'nin tercüme ve şerh ettiği Hallü'l ehâcî-
Şerh-i Îsâgûcî
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 63

 1877/1294 - Ahmed Hamdi Şirvânî, İlm-i cedel, İlm-i münâzara, Mantık, Risâle-i
bâhira fi’l-makâteti’l-zâhira
 1877/1294 – Mustafa Kâmil Yemlihâzâde, Menâhicu’l-ihticâc fi beyâni turuku’l-
istidlâli’l-intâc
 1877/1294 – Hasan Hüseyin Musûlî, Tenviru’l-burhân
 1878-1960 - Bitlisli Said Nursi - Süllemü'l Münevrak üzerine yazdığı Kızıl i’câz
ed-Delâletü’l- i’caziyye haşiyesi
 1881- Kilisli Hocazâde Mehmed Tahir, Zübdetu’l-muhtelifât min et-tasdîk
 1884/1302 – Abdünnâfî İffet Efendi, Tercüme-i Âdâb-ı Gelenbevî, Fenn-i Mantık
(Terceme-i Mîzânü’l-Burhân)
 1885/1303 – Giritli Sırrî Paşa, Mi’yâru’l-makâl
 1885/1303 – Hoca Kerim Amâsî, Mizânu’l-adl
 1887/1305 - İbrahim Giridi, Tuhfetü'l-Vildan, (Ebherî'nin İsaguci adlı eserinin çevi-
risi ve şerhi)
 1888/1306 - Mehmet Tevfik Çerkeşizâde – Gâyetu’l-beyan fi ilmi’l-mizân.
 1888/1313 - Ali İrfan – Medhal-i mantık
 1889/1306 – Abdurrahman Nâcim, Türkçe Mantık Hülâsası.
 1889/1306 - Mehmet Fevzi Edirnevî, Seyfu’l-ğullâb şerh-u muğni’t-tullab.
 1889/1306 - Osman b. Mustafa el-Çerkeşî, Âdâb Risâlesi
 1890/ 1307– Hasan Mağnisevî, Muallim Muğni’l-tullâb, (Îsâgûcî şerhi).
 1890/ 1307– Mehmet Fevzi Edirne Müftüsü, Hulâsatu’l-mizân
 1890/1307 – Ali Rıza Ardahânî, Mi’yârü’l-münâzara
 1891- Mehmed Nuri, İkmâl-i Burhân fi tercümân-ı mizân
 1891- Ömer Fevzi, Mi’yâru’l-ulûm
 1891- Şeyh-zâde Ali Haydar, Hediyecik, (Îsâgûcî tercümesi)
 1891/1309 - Molla Fenârî, Fenârî ala metni İsagoci
 1892/1307 – Ahmet Hıfzî, Kısm-u Tasavvurât min hülâsatü’l-mîzân.
 1894 ö. - Bursalı Ahmed Sıdkı Efendi, Şerhu İsagoci, Şerhu Risaletu’l-İstidlaliye,
Zeriatu’l-İmtihan (İsagucinin Şerhi), Mizanu’l-intizam (Şemsiyenin Şerhi)
 1894/1312 - Saçaklızâde, Takrîr-u Kavanîni’l-münâzara ve er-Risâletü’l-velediyye
 1895 – İbrahim Edhem Mesud, Usul Hakkında Nutuk (Descartes’ten tercüme).
 1895/1310 – Diyabakırlı Said Paşa, Hülâsa-i mantık
 1895/1310 – Süleyman Sırrı, Yeni Mantık
 1900- Mahmud Kurayşîzade Nedim Efendi, es-Senedü’l-muhkem fi tercemeti’s-
Süllem (es-Sened) adıyla tercüme ve şerh.
 1900/1315 – Râşid Efendi, Mîzânü’l-mekâl
 1900/1315- İzmirli İsmail Hakkı, Mi’yârü’l-‘ulûm, (Müellifin Mekteb-i Mülkiy-
ye-i Şâhâne’de Arapça hocası olduğu dönemde neşrettiği eser, Ebherî’nin
Îsâgûcî’sine yapılmış şerhidir.), Mantık-ı tatbikî veya Fenn-i esâlîb, Mantık-ı tatbîkî
yahut Fenn-i Üslûb (Cüz’:I), Fenn-i menâhic, Felsefe Dersleri, İlm-i Mantık (Kısm-ı
Evvel), Mantık-ı tatbikî (Kısm-ı Sânî). 1911 İlm-i Hilaf
 1901/1316- Mehmet Tevfik Çerkeşîzâde – Gâyetu’l-beyân fî ilmi mizân
 1902/1317 – Kilisli Rıfat, Vesîletü’l-Îkân ve Mantık Tercemesi, (Mantığa Dair Sül-
lem adlı manzum Arapça eserin tercümesi ve muhtelif mantık kaynaklarından
yararlanılarak yapılmış şerhidir)
 1902/1317 - Tarakçızâde Hoca Zühdi Efendi, Mürşiü’l-mübtedi (İsagoci tercümesi)
64 | Mehmet Ulukütük

 1902/1317 – Hüseyin Hıfzî, Zübde-i mantık


 1902/1317 – Mehmet Said Akhisari, Şerhu’r-risâletu’l-kiyasiyye
 1902/1317 – Ali Kemâl Sivâsî, Mizânu’l-mantık
 1903 – Ahmed Hâdî Maksûdî – Mîzânu’l-efkâr, (Kazanlı)
 1904/1322 - Muhammed Cemaleddin İstanbulî, Şerhu’l-Manzumeti’z-zâhire fi
kavânîni’l-bahs ve’l-münâzara
 1906/1324 – Mehmed Hâlis, Mîzânü’l-ezhân, (Seyyid Şerif Cürcânî’nin Farsça
yazdığı, oğlunun Dürretü’l-Mantık diye Arapçaya tercüme ettiği kitabın
Mîzânü’l-ezhân olarak tercümesi)
 1907/1326 – İskilipli Mehmed Âtıf, Mu’înü’l-Talebe
 1908/1327- M. Fâzıl, Mebâdi-i ‘İlm-i mantık, İlm-i mantık (1911)
 1909- İsmetullah, Hülâsa-i İlm-i Mantık
 1909/1327 – Mehmed Fazıl, Mebâd-i İlm-i mantık
 1911/1316 – Mehmed Râif-Mehmed Emin, Mi’yârü’l-efkâr
 1911/1316 – Abdullah Edip Ayıntâbî, Usûl-i akyise takriri
 1912 - Mustafa Sabri, İlm-ü Âdâbi’l-bahs ve’l-münâzara
 1917 – Râşid Efendi, Mizânu’l-makâl
 1924 – Hüseyin Necmuddin Pirizrenlî, Şerhu’l-burhân
 1926-1927 - Mustafa Namık *Çankı+, Mantık, İstanbul: Harbiye Mektebi Matba-
ası

Şerhler ve Haşiyeler
 1855-1303 - Mahmud Nedîm, es-Senedü’l-Muhkem fî Tercemeti’-s-Süllem (Abdur-
rahman b. Muhammed el-Ahdari’nin es-Süllemü’l-Münevrak adındaki yüz be-
yitlik mantık kitabının tercüme ve şerhi)
 1875 – Ahmed Fuad, Mi’yâr-ı Ulûm, (Îsâgûcî şerhi)
 1878-1960 - Bitlisli Said Nursi - Süllemü'l Münevrak üzerine yazdığı Kızıl İ’câz
‚ed-Delâletü’l- İ’caziyye‛, haşiyesi.
 1887/1305 - İbrahim Giridi, Tuhfetü'l-Vildan, (Ebherî'nin İsaguci adlı eserinin çevi-
risi ve şerhi)
 1890 – Hasan Mağnisevî, Muallim Muğni’l-Tullâb, (Îsâgûcî şerhi)
 1891/1309 - Molla Fenârî, Fenârî ala Metni İsagoci
 1730-1970 – İsmail Gelenbevî Efendi, el-Burhan fi İlmi’l-Mantık ve Fenni’l-Mizân,
(Söz konusu eser, Hasan Hüsni el-Mevsili tarafından Tenvirü 'l-Burhan, Yusuf
Şükrü Harputi tarafından Namusu’l-İkan ve Ebu'l-Fuzala Mustafa el-Kutb er-
Rizevî tarafından Şerh-i Dibace-i Burhan adıyla şerh edilmiştir.)
Tercümeler
 1813 – 1878 – Claud Bernard, Tıpta Tecrübe Usulünün Tetkikine Giriş.
 1884/1302 – Abdünnâfî İffet Efendi, Tercüme-i Âdâb-ı Gelenbevî, Fenn-i Mantık
(Terceme-i Mîzânü’l-Burhân)
 1891- Şeyh-zâde Ali Haydar, Hediyecik, (Îsâgûcî tercümesi)
 1895 – İbrahim Edhem Mesud, Usul Hakkında Nutuk (Descartes’ten tercüme)
 1902/1317 – Kilisli Rıfat, Vesîletü’l-Îkân ve Mantık Tercemesi, (Mantığa Dair Sül-
lem adlı manzum Arapça eserin tercümesi ve muhtelif mantık kaynaklarından
yararlanılarak yapılmış şerhidir.)
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 65

 1902/1320 - Tarakçızâde Hoca Zühdi Efendi, Mürşiü’l-mübtedi (İsagoci Tercüme-


si).
 1906/1324 – Mehmed Hâlis, Mîzânü’l-ezhân, (Seyyid Şerif Cürcânî’nin Farsça
yazdığı, oğlunun Dürretü’l-mantık diye Arapçaya tercüme ettiği kitabın
Mîzânü’l-Ezhân olarak tercümesi)
 1912/1332 – Sâlih Zeki, Mîzân-ı tefekkür, İlim ve Usul (H. Poincare’den tercüme)
 1914- Reşad Nuri, İlm-i Mantık, (Emile Boirac’dan tercüme)
 1919 – Babanzâde Ahmet Naim – İlm-i Mantık (Rabier’den İlim ve Usul Tercü-
mesi, 1928)

Telifler
 1795 - Tamamlı Hüseyin Rıfkı Efendi
 1813 ö. - Ahıskalı Ebû Abdullah Ziyâüddîn, Mebâhicü’l- İhvân ve Menâhicü
Kavânîni’l-Mîzân
 1835/1250 – Osman b. Mustafa el-Çerkeşî, Fi’l-Ma’lûmâti’l-Mûsıleti ile’l-Mechûlât
 1835/1251 ö. Karaağaçlı Rüşdi Ahmet Efendi, Îsâgûcî şerhi olan eseri Tuhfetür–
Rüşdi
 1836 ö. İshak Hoca
 1843/1259- Mardin’de vefat eden Seyyid Abdüsselam Efendi’nin Hülasatü’l
Mantık
 1848/1265’de vefat etmiş olan Tokatlı Seyyid Ömer b. Salih Feyzi Efendi’nin
Îsâgûcî’ye yazdığı şerh olan ed-Dürru’n-Nâcî alâ Metni İsagoci.
 1855-1303 – Ali Sedâd, Mîzânü’l-‘Ukûl fi’l-Mantık ve’l-‘Usûl, Âdâb-ı Sedâd,
Lisânu’l-Mizân
 1856/1274- Gözübüyük-zâde İbrahim Efendi, Mecmuatü’r-Resail,
 1856/1304 – Süleyman Zühdî, Mantıku’t-Tayr Risâlesi.
 1858/1277 – Ali Mehdi b. Hüseyin Eskicizâde, Tercüme-i Cihet-i Vahde
 1860 - Gallupi – Miftahu’l-Fünun (İtalyan mantıkçıdan Ohannes tercüme)
 1861/1277 - Harputlu İshak Efendi, Sual-i İsagûcî, Sual-i Şemsiyyeyn, Temimme-i
İsagûcî, İlâve-i İsagûcî
 1864 – 1921 Salih Zeki (Henri Poincare’den tercümelerle lojistik) ve Mizânu Te-
fekkür
 1869/1286 – Ârif Paşa-Hilmi Efendi, Kânûn-ı Münâzara
 1870/1287 – Hocazâde Mehmed Tahir, Îsâgûcî (Delâlet üzerine Tertip Edilmiş Kı-
yaslar)
 1870/1287 – Süleyman İpekli, Müntehabat-ı Mantık.
 1872/1289 – Osman Hayrumürşid Efendi, İlm-i Âdâb, Teshîlü’l-Efkâr.
 1873/ 1290 – Kilisli Abdullah Efendi (Hocazâde), Usûl-i Cedide Zübdesi.
 1873/ 1290 – Mehmed Hilmi Nevşehrî, Türkçe Hülâsatü’l-Mantık, Vezâifü’l-Âdâb
 1876 – Ahmed Hamdi, Mantık, 1879 Muhtasar Mantık
 1876/ 1293 - Ahmet Cevdet Paşa (1822-1895) - Mi’yârı Sedâd, Âdâb-ı Sedâd
 1877/1294 - Ahmed Hamdi Şirvânî, İlm-i Cedel, İlm-i Münâzara, Mantık, Risâle-i
Bâhira fi’l-Makâteti’l-Zâhira
 1881- Kilisli Hocazâde Mehmed Tahir, Zübdetu’l-Muhtelifât min et-Tasdîk,
 1885/1303 – Giritli Sırrî Paşa, Mi’yâru’l-Makâl
 1885/1303 – Ali Sedâd, Mizânü’l-Ukûl
66 | Mehmet Ulukütük

 1888- Mehmed Tevfik, Gâyetu’l-Beyân fi ilm-i mizân


 1888/1306 - Mehmet Tevfik – Gâyetu’l-beyan fi İlmi’l-mizân
 1888/1313 - Ali İrfan – Medhal-i Mantık
 1889/1306 – Abdurrahman Nâcim, Türkçe Mantık Hülâsası
 1889/1306 - Mehmet Fevzi Edirnevî, Seyfu’l-ğullâb şerh-u Muğni’t-tullab.
 1889/1306 - Osman b. Mustafa el-Çerkeşî, Âdâb Risâlesi
 1890/1307 – Ali Rıza Ardahânî, Mi’yârü’l-münâzara
 1890/1307 – Ali Sedâd, Lisânu’l-Mizân
 1891/1307 - Mehmed Nuri, İkmâl-i Burhân fi Tercümân-ı mizân
 1891/1308 - Ömer Fevzi, Mi’yâru’l-Ulûm,
 1892/1308 – Ahmet Hıfzî, Kısm-u Tasavvurât min hülâsatü’l-mîzân,
 1894/1320 - Bursalı Ahmed Sıdkı Efendi, Şerhu İsagoci
 1895/1311 – Diyabakırlı Said Paşa, Hülâsa-i Mantık
 1895/1311 – Süleyman Sırrı, Yeni Mantık
 1900- Mahmud Kurayşîzade Nedim Efendi, es-Senedü’l-Muhkem fi Tercemeti’s-
Süllem (es-Sened) adıyla tercüme ve şerh
 1900/1315 – Râşid, Mîzânü’l-Mekâl,
 1900/1315- İzmirli İsmail Hakkı, Mi’yârü’l-‘Ulûm, (Müellifin Mekteb-i Mülkiy-
ye-i Şâhâne’de Arapça hocası olduğu dönemde neşrettiği eser, Ebherî’nin
Îsâgûcî’sine yapılmış şerhidir), Mantık-ı tatbikî veya Fenn-i esâlîb, Mantık-ı tatbîkî
yahut Fenn-i uslûb (Cüz’:I), Fenn-i Menâhic, Felsefe Dersleri, İlm-i Mantık (Kısm-ı
Evvel), Mantık-ı Tatbikî (Kısm-ı Sânî). 1911 İlm-i Hilaf, Tasnif-i Ulûm
 1902/1322 – Hüseyin Hıfzî, Zübde-i Mantık
 1907/1326 – İskilipli Mehmed Âtıf, Mu’înü’l-Talebe
 1908/1327- M. Fâzıl, Mebâdi-i ‘İlm-i Mantık, İlm-i Mantık (1911)
 1909- İsmetullah, Hülâsa-i İlm-i Mantık
 1909/1327 – Mehmed Fazıl, Mebâd-i İlm-i Mantık
 1909/1327 – Bursalı Ahmed Sıdkı Efendi. Mîzânu'l-İntizâm. Zeriatu’l-imtihan.
 1911/1316 – Mehmed Râif-Mehmed Emin, Mi’yârü’l-Efkâr
 1925 - Ziya Gökalp – Türk Medeniyeti Tarihi (Eski Türklerde Mantık ve Eski
Türklerde İlim)
 1926 – Ağaoğlu Tezer, Sûrî ve Tatbîkî Mantık
 1926-1927 - Mustafa Namık *Çankı+, Mantık, İstanbul: Harbiye Mektebi Matba-
ası.
 1927-1930 – Halil Nimetullah (Öztürk), Akıl Mantığı ve Vicdan Mantığı

Son dönem Osmanlı mantık çalışmaları hakkında kaynakça


1790-1928 Arası Dergilerde Mantık
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 67

Agâh Sırrı *Levend+, ‚Türk Mantıkçıları‛, Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası, cilt: I, sayı: 7,
İstanbul: 1928. sayfa: 3-14.
Ağaoğlu Tezer, ‚Kitabiyat = Mantık: Suveri ve Tatbiki Mantık‛, İstanbul: Milli Mat-
baa, 1926+, emeği geçen: Ankara: Mehmed Emin (Erişirgil) , 10 Mart 1927. Ha-
yat Mecmuası, cilt: I, sayı: 15, sayfa: 298.
Ahmed Naci Kasbar, ‚Ziya-yı Mantıkiye Ait Malumat-ı Atika ve Cedide‛, İstanbul:,
07 Mayıs 1308. Maarif cilt: II, sayı: 45, sayfa: 289-290.
Baha Tevfik, ‚Bir Sahife-i Mantık‛, İstanbul: 1326. Felsefe Mecmuası cilt: I, sayı: Ek-6,
sayfa: 44-48.
Baha Tevfik, ‚Felsefe-i Hazıra: Kant: Akl-ı Mücerred Hakkında Tedkikat ve İmkân-ı
İlm Bahsinden (Mabad)‛, İstanbul: 1326. Felsefe Mecmuası cilt: I, sayı: 3, sayfa:
33-36.
Baha Tevfik, ‚Felsefe-i Hazıra: Kant: Akl-ı Mücerred Hakkında Tedkikat ve İmkân-ı
İlm Bahsinden (Mabad)‛, İstanbul: Baha Tevfik, 1326, Felsefe Mecmuası cilt: I,
sayı: 2, sayfa: 20-23.
Baha Tevfik, ‚Mekteb Dersleri: Bir Sahife-i Mantık: Kıyasın Envaı Bahsinden Ma-
bad‛, İstanbul: 1326, Felsefe Mecmuası cilt: I, sayı: Ek-8, sayfa: 57-60.
Bensiyon Kemal Levi, ‚Mekteb Dersleri: Bir Sahife-i Mantık: Taksim Bahsinden Ma-
bad‛, İstanbul: Baha Tevfik, 1326. Felsefe Mecmuası cilt: I, sayı: Ek-7, sayfa: 49-
52.
Halim Sabit, ‚Mantığın Ta‘rifi‛, İstanbul: 1330. İslâm Mecmuası, cilt: II, sayı: 20, sayfa:
524-525.
Hasan Ali, ‚Soru ve Tatbîkî Mantık‛, İstanbul: Milli Matbaa, 1926+, Felsefe ve İçtimai-
yat Mecmuası, İstanbul, 1927.
İsmail Hami, ‚Mantık ve Târih‛, İstanbul: Celâl Nuri *İleri+, Mehmed Celâleddin,
1335 [1917]. Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası, cilt: I, sayı: 25, sayfa: 425-427.
Janet, Paul ‚Felsefe Bir İlim midir?‛, Çev. Ahmet Naim, Dârulfünûn Edebiyat Fakültesi
Mecmuası, I/1 (Mart 1332 [1916]), s. 71-96.
68 | Mehmet Ulukütük

Janet, Paul, ‚Geçen Ders Hakkında Bazı İzahat‛, Çev. Ahmet Naim, Dârulfünûn Ede-
biyat Fakültesi Mecmuası, I/6 (Kânun-ı Sânî 1332 *1917+), s. 598-606.
Napoli Ali Şefkati, Suret-i Mantık.-- 25 Temmuz 1880. İstikbal, sayı: 7, sayfa: 2-3.
Paul Janet, ‚Felsefede Mısdâk‛, Çev. Ahmet Naim, Dârulfünûn Edebiyat Fakültesi
Mecmuası, I/5 (Teşrîn-i Sânî 1332 *1916+), s. 508-533.
Paul Janet, ‚Felsefenin Yeni Birkaç Tarifi‛, Çev. Ahmet Naim, Dârulfünûn Edebiyat
Fakültesi Mecmuası, I/2 (Mayıs 1332 *1916+), s. 197-221.
Salih Zeki, ‚Gelenbevi İsmail Efendinin (rahmetullah) Terceme-i Hali Hakkında Bir
Mütalaa‛, Resimli Gazete 4, no. 192 (Teşrin-i Sani 1310): 426-429.
Selami İzzet, ‚Mantık Meselesi‛, İstanbul: Mehmed Ali, 15 Nisan 1341, Milli Mecmua
cilt: II, sayı: 35, sayfa: 579.
Süleyman Sudi. ‚Vidinli Tevfik Paşa ve Cebr-i Hatti‛, Muallimler Mecmuası 24 (Teş-
rinievvel 1924): 892-899.
Vidinli Tevfik, ‚Mahsusat ve Gayr-i Mahsusat.‛ Mebahis-i İlmiye 2, 3 (Rebiülevvel
1285): 81-85.
Ziya Gökalp, ‚Eski Türklerde İctimâ'i Teşkilat ile Mantıki Tasnifler Arasında
Tenâzur‛, İstanbul: Asar-ı İslamiye ve Milliye Tetkik Encümeni, 1331 *1915+.
Milli Tetebbular Mecmuası cilt: I, sayı: 3, sayfa: 385-456.

1790-1928 arası mantık çalışmalarına dair kitap, kitap bölümleri,


makale ve tebliğler
Abdulhamid, Muhyiddin, Risâletü'l-âdâb fi ilmi âdâbi'l-bahs ve'l-münüzara, thk. Orhan
Gazi Yüksel, İstanbul: Yasin Yayınevi, 2009.
Abdullah Efendi, Kilisli, ‚Kitâbü’l-Mantık fî Tertîbi Akîse‛, Sad. Halil İmamoğlugil,
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2012, cilt: XII, sayı: 1, s. 269-
319.
Abdunnafi İffet Efendi, Mizân-ı Şerh-i Mütercim-i Burhân, İstanbul: Matbaa-i Amire
1294.
Abdurrahman Nâcim, ‚Türkçe Mantık Hulâsası‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Man-
tık Metinleri 1, İstanbul: İşaret Yayınları, 2000.
Abdülkerim Efendi, Haşiye âla Haşiyeti Seyleküti âle’t-Tasavvurat I. Cilt, 1303/1885.
Abdülkerim Efendi, Mizânü’l adl fi’l-mantık ve hâşiye, Ceride-i Havadis Matbaası,
1276/1860
Abdünnâfi İffet, Fenn-i Mantık: Terceme-i Burhân-ı Gelenbevî, I, İstanbul: Matbaa-i
Âmire, 1304.
Adanalı, A. Hadi, ‚Osmanlı Medreselerinde Tartışma Metodolojisi‛, Osmanlı Dün-
yasında Bilim ve Eğitim Milletlerarası Kongresi, İstanbul, 12- 1 5 Nisan 1999
Tebliğleri, der. H.Y. Nuhoğlu, 35-44. İstanbul: İslam Tarih, Sanat ve Kültür
Araştırma Merkezi, 2001.
Adıvar, Adnan, ‚Reviewed Work: Athār-i-Bāqiya, a History of Arabic Mathematics
by Ṣāliḥ Zekī‛, Isis 19.3 (Sep., 1933): 506-515.
Adsoy, Şerafettin, ‚Said Paşa ve Hulâsa-i Mantık Adlı Eseri‛, E-Şarkiyat İlmi Araş-
tırmalar Dergisi, Cilt:7, Sayı:14, 2015, ss. 351-368.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 69

Ahmed b. Muhammed, Kul (Kavl) Ahmed, İstanbul: Şirket-i Sahâfiyye-i Osmâniyye


Matbaası, 1322.
Ahmed, Asad Q. ‚Logic in the Khayrabadi School in India: a preliminary explora-
tion‛, M. Cook, N. Haider, I. Rabb, and A. Sayeed (eds.): Law and Tradition
in Classical Islamic Thought: Studies in Honor of Professor Hossein Modarressi.
New York: Palgrave Macmillan, 2012, pp. 227–244.
Ahmed, Asad Q. ‚Systematic Growth in Sustained Error: A Case Study of the Dy-
namism of Post-Classical Islamic Scholasticism‛, A. Ahmed, B. Sadeghi &
M. Bonner (eds.): The Islamic Scholarly Tradition: Studies in History, Law and
Thought in Honor of Michael Cook. Leiden: Brill, 2011, pp. 343–378.
Ahmet Cevdet Paşa, ‚Âdâb-ı Sedâd‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 2,
İstanbul: İşaret Yayınları, 2000.
Ahmet Cevdet Paşa, ‚Mi’yâr-ı Sedad‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri
2, İstanbul: İşaret Yayınları, 2000.
Ahmet Cevdet Paşa, Mi’yâr-ı Sedad (Klasik Mantık), Açıklamalarla Sadeleştiren: Ha-
san Tahsin Feyizli, Ankara: Fecr Yayınları, 1998.
Ahmet Hamdi Şirvanî, ‚Muhtasar Mantık‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Me-
tinleri 1, İstanbul: İşaret Yayınları, 2000.
Ali Sedâd, ‚Mizanü’l-ukûl fi’l-Mantık ve’l-Usul‛, Çev. Emine Öğük, Halime Erol,
Yasemin Fakir, Gaziosmanpaşa Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2015, cilt:
III, sayı: 1, s. 341-365.
Ali Sedâd, İkmal- i Temyiz, Istanbul: Matbaa- i Osmâniye. 1299/ 1882.
Ali Sedâd, Kavaid-i Taḥavvulat fi Ḥarekat- ı Zerrat. İstanbul: Matbaa- i Osmâniye. 1300/
1883.
Ali Sedâd, Lisanu’l- mizân. Istanbul: 1306/ 1888– 89. n.p.
Ali Sedâd, Maḥmud Esad, and Muḥammed Faik. 1882. Redd- i Taḥlil. Istanbul: Mat-
baa- i Osmâniye. 1299
Ali Sedâd, Mizanu’l-ʿUkul fi’l-Mantık ve’l-Usûl, İstanbul: Karabet ve Kasbar Matbaası.
1303/ 1886.
Ali Sedâd, Mîzânu’l-Ukûl: Mantık ve Metodoloji, ed. İbrahim Çapak, Harun Kuşlu,
Metin Aydın, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları, İstan-
bul, 2015.
Alper, Ömer Mahir, ‚Akledileni Akletmek: İslam Mantık Geleneğinde ‘İkinci Akle-
dilirler’in Yorumu ve Osmanlı'da Alımlanması Üzerine Bir İnceleme‛, Na-
zariyat İslam Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi, 1 /2, 2015, ss.35-68.
Alper, Ömer Mahir, Açıklamalı Felsefe Eserleri Bibliyografyası, Arap Harfli Türkçe Bas-
malar, İstanbul: Kitapevi Yayınları, 2004.
Alper, Ömer Mahir, Osmanlı Felsefesi Seçme Metinler, İstanbul: Klasik Yayınları, 2015.
Alpyağıl, Recep, ‚Türkçede Aristoteles Hakkında Yazılan İlk Telif Eser ve Aristote-
les Terminolojisine Dönük Bazı Değiniler‛, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araş-
tırmaları, Haziran 2017, Sayı 34, ss. 659-678.
Altaş, Eşref, ‚XVIII. Yüzyıl Eczâü’l-kaziyye Risaleleri ve Darendeli Mehmed Efen-
di’nin Risâle fi’t-tefrika beyne mezhebi’l-müteahhirîn ve’l-kudemâ fi’l-kaziyye ve’t-
70 | Mehmet Ulukütük

tasdîk İsimli Eseri‛, Marmara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, 38, (2010):
ss. 25-46.
Altunya, Hülya, ‚Gelenbevi’nin İsaguci Şerhi İsimli Eseri Üzerine ‘Delâlet ve Tanım
Konuları Bağlamında’ Bir İnceleme‛, Eskiyeni Dergisi, Sayı: 41, 2020, ss. 571-
598.
Anay, Harun, ‚Bir Osmanlı düşüncesinden bahsetmek mümkün mü?‛, Dergâh, sayı:
76, Haziran 1 996, s. 1 2- 14, 22;
Arnaldez, R. ‚Manṭiḳ‛, Encyclopedia of Islam, Second Edition. Leiden: Brill, 1960–
2002.
Atiş, Semih, ‚Kategoriler' Hakkında Dört Metin -Rıza Tevfik, İsmail Fennî Ertuğrul,
Ali Sedad ve Sırrı Giridî-‛, Kutadgubilig: Felsefe - Bilim Araştırmaları, 2004,
sayı: 5, s. 99-149.
Aydın, Mehmet, ‚Kara Seyyidî-i Hamîdî ve Zihnî Varlık Risalesi: Tahkik ve Değer-
lendirme‛, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 37, 2013.
Aygün, Abdurrahman. ‚Türk İrfan Semasının Şanlı Dâhîsi ve Direği Gelenbeli
İsmâil Efendi Merhum‛, Diyanet İşleri Başkanlığı Dergisi (1961): 188-191.
Ayık, Hasan, ‚Ali Sedat Mantığında Dil-Düşünce İlişkisi‛, Atatürk Ü. Fen-Edebiyat F.
Sosyal Bilimler D. 2/28, 29, (2002): 267-276.
Ayık, Hasan, ‚Ali Sedat‛, Felsefe Ansiklopedisi, c. I, ed. Ahmet Cevizci, Etik Yay., An-
kara 2003.
Ayık, Hasan, ‚Eski ve Yeni Mantığın Kavşağında Ali Sedat‛, Afyon Kocatepe Üniver-
sitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. IV, sayı 1, 2002, s. 195-205.
Aynî, Mehmet Ali, ‚Türk Mantıkçıları‛, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Dergisi, sad. Naim Şahin, sayı 17, 2005, s. 343-354.
Babanzâde Ahmet Naim, İlmü’n-Nefs Tercümesi: Felsefe Açısından Psikoloji Meseleleri,
Haz. Fatma Yıldız - Recep Alpyağıl, İstanbul: İz Yayıncılık, 2018.
Bağdatlı İsmâ‘îl Paşa. Hediyyetu’l-‘arifîn esmâ’u’l-müellifîn ve âsâru’l-musannifîn. nşr. Ş.
Yaltkaya ve R. Bilge. İstanbul: Ma’arif Basımevi, 1955.
Baha Tevfik ve Arkadaşları, Teceddüd-i İlmi ve Felsefi Kütübhânesi Din Gayri İhtiyari
Bir Felsefe, Felsefe İhtiyari Bir Dindir Muarızlara Hürmet, Lakayıtlara Merhamet
Felsefe Mecmuası, Haz. Abdullah Öztop, Konya: Çizgi Yayınları, 2016.
Baysal, Jale, Müteferrika'dan I. Meşrutiyete Kadar Osmanlı Türklerinin Bastıkları Kitaplar.
İstanbul: Hiper Link, 2010.
Belhaj, Abdessamad, ‚Adab al-Bahth wa al-Munazara: The Neglected Art of Dispu-
tation in Later Medieval Islam‛, Arabic Sciences and Philosophies, vol.26,
Cambridge University Press, Cambridge 2016.
Biçer, Baykal, ‚Türkiye’de Cumhuriyet Öncesi Dönemde Türk Okulları ile Ameri-
kan Kolejlerinde Felsefe Grubu Derslerinin Öğretimi (1839-1922)‛, Zeitsch-
rift für die Welt der Türken, Vol. 2, No. 3, 2010, ss. 195-211.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚İslam Kültür Dünyasında Mantık Geleneğinin Kurulmasın-
da Türk Düşünürlerin Yeri‛, Fen-Edebiyat F. Araştırma D. 18, (1990): 120-
240; Milli Eğitim 92, (1989): 48-54.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 71

Bingöl, Abdulkuddûs, ‚İslam Kültür Dünyasında Mantık Geleneğinin Kurulmasın-


da Türk Düşünürlerin Yeri‛ Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Araş-
tırma Dergisi, S: 18, s. 231-240, Erzurum, 1990.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚Kazziye-i Ma’dule Risalesi Üzerine Açıklama‛, Gözübüyük-
zâde İbrahim Efendi, Risaletün Fi Hakki’l-Besmele, s.87, Sevinç Matbaası, Anka-
ra, 1984.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚Mantığın Dünü ve Bugünü‛, Saadettin Elibol, Felsefe Konuş-
maları, Ankara-l987, s. 55-75.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚Osmanlılarda Mantık Bilimi ve Eğitimi‛, Türkler, Yeni Tür-
kiye Yayınları. Ankara, 2002 ‚Türkler ve Mantık Bilimi‛, C: 5 s. 691-701.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚Osmanlılarda Mantık Bilimi, İçeriği, Medrese Eğitimindeki
Yeri ve Osmanlı Mantıkçıları‛, Osmanlı A. c. 8 Bilim, Yeni Türkiye Yay.
Ankara 1999, s. 231-243.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚Türklerde Mantık‛, Türk Düşünce Tarihi, s. 73-130, haz. Hü-
seyin G. Topdemir, AKM Yay. Ankara 2001.
Bingöl, Abdulkuddûs, ‚XVIIl. Yüzyıl Türk Mantıkçıları‛, Atatürk Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, S: 14, s. 55-67, Erzurum, 1996.
Bingöl, Abdulkuddüs, ‚Osmanlı Dünyasında Mantık Bilimi ve Eğitimi‛, Felsefe
Dünyası, sayı 29, 1999, s. 12-19.
Bingöl, Abdulkuddüs, Gelenbevi İsmail, Kültür Bakanlığı Yay. İstanbul 1988.
Bingöl, Abdulkuddüs, Gelenbevi’nin Mantık Anlayışı, MEB Yay. İstanbul 1993.
Büyükada, Samet, ‚Khaled El-Rouayheb, Relational Syllogism and the History of
Arabic Logic, 900-1900, Leiden & Boston: Brill, 2010. (Kitap Tanıtımı)‛,
Nazâriyyât: İslâm Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2015.
Cârullah, V. Hâşiye alâ Hâşiyeti Muhyiddîn alâ Şerhi Hisâmkâtî. İstanbul: Süleymaniye
Kütüphanesi Cârullah Efendi Koleksiyonu, No. 1366.
Cârullah, Veliyyüddin, Hâşiye alâ Hâşiyeti Kavl-i Ahmed. İstanbul: Süleymaniye Kü-
tüphanesi Cârullah Efendi Koleksiyonu, No. 1365.
Cârullah, Veliyyüddin, Hâşiye alâ Şerhi Ciheti’l-Vahde. İstanbul: Süleymaniye Kütü-
hanesi Cârullah Efendi Koleksiyonu, No. 1362.
Cârullah, Veliyyüddin, Hâşiye-i Muhyiddîn alâ Hisamkâtî. İstanbul: Süleymaniye Kü-
tüphanesi Cârullah Efendi Koleksiyonu, No. 1355.
Cârullah, Veliyyüddin, Kitâbu’l-Mülahhas li’l-İmâm (F. Râzî). İstanbul: Süleymaniye
Kütüphanesi Cârullah Efendi Koleksiyonu, No. 1449.
Chambers Richard L., ‚Bir Ondokuzuncu Yüzyıl Alimi: Ahmed Cevdet Paşa ve Eği-
timi‛, Osmanlı Eğitim Mirası (Klasik ve Modern Dönem Üzerine Makaleler),
Haz. Mustafa Gündüz, İstanbul: Doğu Batı Yayınları, 2015.
Chambers, Richard L. ‚The Education of a Nineteenth-Century Ottoman Âlim, Ah-
med Cevdet Paşa.‛ International Journal of Middle East Studies 4, no. 4 (Octo-
ber 1, 1973): 440–464.
Chambers, Richard Leon, Ahmed Cevdet Paşa the Formative Years of an Ottoman Transi-
tional, Ph. D. Diss. Princeton: Princeton University, 1968.
72 | Mehmet Ulukütük

Cündioğlu, Dücane, ‚Çağdaş Tefsir Tarihi Tasavvurunun Kayıp Halkası: Osmanlı


Tefsir Mirası‛, İslamiyât, II/4, Ekim-Aralık 1 999, s. 51 -73.
Çapak İbrahim, ‚İzmirli İsmail Hakkı’nın Akıl Yürütme Hakkındaki Görüşleri Üze-
rine Bir Tahlil‛, Dârülfünûn İlahiyat Sempozyumu, 18-19 Kasım 2009.
Çapak, İbrahim, ‚Bingöl ve Çevresindeki Medreselerde Mantık Eğitimi‛, I. Bingöl
Sempozyumu, Bingöl, 2007.
Çavuşzâde Ahmed, Risâle fi’l-ma‘kûlâti’l-ûlâ ve’s-sâniye, Köprülü Kütüphanesi,
Mehmed Asım Bey, nr. 704.
Çeçen, Kazım, (Haz) Hüseyin Tevfik Paşa ve ‚Linear Algebra‛. İstanbul: İstanbul Tek-
nik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Tarihi Araştırma Merkezi, 1988.
Çelik, Muhammet, ‚Kilisli Hocazade Mehmed Tahir Efendi'nin Modal Kıyas Risale-
si: Zübdetü muhtelitât mine't-tasdikât‛, Osmanlı Düşüncesi: Kaynakları ve Tar-
tışma Konuları, İstanbul: Mahya Yayınları, 2018, ss. 165-175.
Çetkin, Muhammed, ‚Müftüzâde Muhammed Sâdık el-Erzincânî ve Arap Dilindeki
Yeri‛, Bingöl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 11, Yıl: 2018/1, ss.
259-280.
Çolakoğlu, Şinasi (der.), Kilis’te Mantık, Toplum ve Ekonomi, Kilis Kültür Derneği,
Ankara 1992.
Demir, Necati, ‚Adab-ı Sedat’taki Tartışma Örneklerinden Bazılarının Modern Man-
tık’taki Tartışma Mantığı Çizelgesi İçinde Uygulanması‛, Cumhuriyet Ü.
İlahiyat Fakültesi Dergisi, XII/II, (2008): 381-406.
Demir, Remzi, ‚İsmail Gelenbevî’nin Üçgenlerin Kenarları Adlı Risâlesi‛, Erdem 9,
No. 25, 1996, s. 175-222.
Demir, Remzi, Osmanlılar’da Bilimsel Düşüncenin Yapısı, Ankara: Epos Yayınları,
2001.
Demir, Remzi, Philosophia Ottomanica (Osmanlı Felsefesi), Ankara: Lotus Yayınları,
2018.
Di Vincinzio, S. ‚Reading Avicenna’s Kitab al-S ifa’ in the Ottoman World: The Cir-
culation of the Work within the School of Asʿad al-Yanyawi"‛ Mélan-ges de
l'Université Saint-Joseph, 67, 2018, ss. 327-350.
Dölen, Emre. ‚Ottoman Scientific Literature during the 18th and 19th Centuries.‛ In
The Introduction of Modern Science and Technology to Turkey and Japan, Ed. Fe-
za Günergun and Kuriyama Shigehisa. Kyōto-shi: International Research
Center for Japanese Studies, 1996. 159– 85.
Duran, Recep, ‚Gelenbevî’nin ‚Nefsu’l-emr‛ Karşısındaki Tavrı‛, Felsefe Dünyası 1,
1994, ss. 45-47.
Duran, Recep, ‚İslam Felsefesinde ‚Vucud-u Zihni‛ (Zihinsel Varlık) Anlayışına Bir
Geç Dönem Osmanlı Örneği: İsmail Gelenbevi‛, Yakın Doğu Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2016, cilt: II, sayı: 1, s. 33-57.
Duran, Recep, ‚İslam Felsefesinde ‚Vucud-u Zihnî‛ (Zihinsel Varlık) Anlayışına Bir
Geç Dönem Osmanlı Örneği: İsmail Gelenbevî II‛, Yakın Doğu Üniversitesi
İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi, 2016, cilt: II, sayı: 1, s. 139-159.
Durmuş, İsmail, ‚Abdünnâfi İffet Efendi‛, DİA. c.1. Ankara: TDV, 1988, ss. 288.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 73

Durusoy, Ali, ‚Miyâr-ı Sedâd‛, DİA, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, c.
XXX, 2005, s. 201-202.
Emiroğlu, İbrahim, ‚İzmirli’nin Mantık Anlayışı‛, İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu,
Ankara 1996.
Emiroğlu, İbrahim. ‚Müftüzâde el-Erzincânî’nin Ala’l-Hüseyniyye Adlı Eseri Üzeri-
ne Bir İnceleme‛, Uluslararası Erzincan Sempozyumu, 28 Eylül – 1 Ekim 2016
Erzincan, ss. 957-970.
Enverî, Abdullah, Usûl-i cedîde zübdesi, Ed. İbrahim Çapak, Türkiye Yazma Eser Ku-
rumu Başkanlığı Yayınları, İstanbul, 2016.
Erdem, H. Subhi, ‚18. Yüzyıl Sonrası Van Gölü Havzasındaki Mantık-Felsefe Çalış-
malarının Tespiti ve Değerlendirilmesi‛, Bapb İlh-50 kodlu Proje: Van, 2010.
Erkal, Abdulkadir, ‚Ahmed Dursun Nâtıkî’nin Mantık Bilimi İle İlgili Bir Şiiri Üze-
rine‛, Turkish Studies-International Periodical For The Languages, Literature and
History of Turkish or Turkic, Volume 7/3, Summer 2012, ss. 1177-1187.
Erzincânî, Müftüzâde, Tasavvurât Hâşiyesi, 1276.
Eskicizâde, Ali b. Hüseyin Edirnevî, Şerhu İsâgûcî, Edirne: Edirne Vilâyet Matbaası,
1287.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚İlim ilim bilmektir, bilim neyi bilmektir?‛, Dergâh, sayı: 97, Mart
1998, s. 12- 14, 22.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚İsmail Efendi (Gelenbevi)‛, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar An-
siklopedisi. c. 1. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2009, ss. 666-669.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚Osmanlı Döneminde ‘Bilim’ Alanındaki Türkçe Telif ve Tercüme
Eserlerin Türkçe Oluş Nedenleri ve Bu Eserlerin Dil Bilincinin Oluşmasın-
daki Yeri ve Önemi‛, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları, 2003, ss.151-
184.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚Osmanlı Entelektüel Hayatının Genel Hatları‛, Bilim Sanat Vakfı
Bülteni, 71, 2009, ss. 43-56.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚Osmanlılar: İlim ve Kültür‛, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklope-
disi (DİA), XXXIII, İstanbul, 2007.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚Türk Felsefe-Bilim Tarihi'nin Seyir Defteri (Bir Önsöz)‛, Dîvân İlmî
Araştırmalar Dergisi, İstanbul 2005/1, S. 18, s. 1–57.
Fazlıoğlu, İhsan, ‚XVIII. yüzyıl Osmanlı Düşüncesinde Bunalım ve Arayış-II‛, Bilim
Sanat Vakfı Bülteni, V, 2008, ss. 30-37.
Fazlıoğlu, İhsan, Kayıp Halka: İslam-Türk Felsefe-Bilim Tarihinin Anlam Küresi. İstan-
bul: Papersense Yayınları, 2014.
Fazlıoğlu, Şükran, ‚Osmanlı Medrese Müfredatına Dair Çalışmalar: Nereden Nere-
ye?‛, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 12, 2008, ss.593-610.
Fonsegrive, Georges L. Mebâdî-i Felsefeden Birinci Kitap: İlmü’n-Nefs, Çev. Ahmet
Naim, İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1331/1915.
Gelenbevî, İsmail, Burhân-ı Gelenbevî. İstanbul: Matbaa-i Osmaniye, 1310.
Gelenbevi, İsmail, Dekâikü'l-Beyân fî Kıbleti'l-Büldan, İstanbul: Dârü't-tıbâati'lâmire,
1337.
Gelenbevî, İsmail, Gelenbevî alâ mîri’t-tehzîb. İstanbul, 1288.
74 | Mehmet Ulukütük

Gelenbevî, İsmail, Haşiye 'alâ Haşiyeti'1-Lârî 'alâ Şerhi Hidâyeti'l-hikme. Sülaymaniye


Kütüphanesi, Mehmed Asım Bey, 181/2.
Gelenbevî, İsmail, Hâşiye-i el-fazıl İsmail el-Gelenbevi ale’l-Celâl = Hâşiye ala Şerhi'l-
Celal. Vol. 1. İstanbul: Ahmed İhsan ve Şürekâsı, 1323.
Gelenbevî, İsmail, Hâşiye-i Gelenbevî ale’l-Celâl. İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1286.
Gelenbevi, İsmail, İslami İlimler Geleneğinde Tartışma Usulü (Âdâbu‟l-Bahs ve‟l-
Munâzara), haz. Talha Alp, Yasin Yayınevi, İstanbul 2011.
Gelenbevî, İsmail, Kıyas Risalesi, (Risaletu’l-Kıyas), Çev. Abdulkuddüs Bingöl, Erzu-
rum: Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1988.
Gelenbevî, İsmail, Resâilü’l-İmtihân. İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1268.
Gelenbevî, İsmail, Risâle fî Şerh-î Cedâvili'l-Ensâb ve Nisbeti'l-Ceybiyye ve'l-Zılliye ve
Ceybi'l-A'şârî ve Zılli'l-A'şârî. Bâyezîd Umûmî Kütüphanesi, Nr. 4516.
Gelenbevî, İsmail, Satranç Risalesi. Sülaymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar, 3900,
25 vr.
Gelenbevi, İsmail, Şerh-i lsagüci, thk. Abdullah Hiçdönmez, İstanbul: Mektebeü'l-
hanifiyye, ts.
Gölcük, Şerafettin, Yurdagür Metin, ‚Gelenbevî‛, TDV İslam Ansiklopedisi. c. 13. İs-
tanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 1996, ss. 552-555.
Görgün, Tahsin, ‚Osmanlı Düşüncesi Nasıl Anlaşılabilir? –Osmanlı Düşüncesinin
Araştırılmasında Karşılaşılan Bazı Zorluklar Üzerine-‛, Türklük Araştırma-
ları Dergisi, sayı: 13-14, 2003, ss.29-46.
Gündüz, Mustafa, Eğitimci Yönüyle Ahmed Cevdet Paşa, Ankara: Doğu-Batı, 2012
Günergun Feza, (ed.) Salih Zeki Özel Sayısı. Osmanlı Bilimi Araştırmaları. 7.1 2005.
Günergun, Feza. ‚Matematiksel Bilimlerde İlk Türkçe Dergi: Mebahis-i İlmiye (1867-
69).‛ Osmanlı Bilimi Araştırmaları 8, 2 (2007): 1-42.
Güney, Ahmet Faruk, ‚İslâm-Türk Matematik Tarihinde İlk Eser: Salih Zeki'nin
‚Âsâr-ı Bâkiye‛si‛, TALİD Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 4.2 (2004):
681-685.
Hacınebioğlu, İsmail Latif, ‚İsmail Gelenbevi’nin (1730- 1791) Mantık Bilimine Kat-
kıları‛, Uluslararası Türk Dünyasının İslamiyet’e Katkıları Sempozyumu, Ispar-
ta 6-7 Haziran 2007, s. 503-509.
Harpûtî, Yusuf Şükrü, Nâmûsü’l-Îkân ‘alâ Şerhi’l-Burhân, Litografya Matbaası, İstan-
bul 1274/1858.
Hasanpaşazâde, Mehmed Saîd. Fethü’l-vehhab ‘ala risalat el-adâb, İstanbul: Matbaa-i
Âmire 1263/1846-7; Matbaa-i Âmire 1274/1877 8; Şirket-i Sehafiyye-yi Os-
maniyye 1310/1892-3.
Hasırcı, Nazım, ‚Molla Fahrettin Arnâsî’nin İsagoci’si‛, İslâmî İlimler Dergisi, 2012,
cilt: VII, sayı: 2, s. 95-107.
Hasırcı, Nazım, Son Dönem Osmanlı’da Kipli Mantık, Ankara: Araştırma Yayınları,
2013.
Hıfzı, Ahmed, Kısm-ı Tasavvurât min Hülâsati’l-Mîzân, İstanbul, İbrahim Efendi Mat-
baası, 1309.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 75

Hitti, P.-Amin, Nabih.-Butrus, Abd al-Malik. Descriptive Catalog of the Garrett Collec-
tion of Arabic Ma-nuscripts in the Princeton University Library. Princeton:
Princeton University Press, 1938.
Hüseyin Hıfzı Efendi, ‚Hüseyin Hıfzı Efendi’nin Zübde-i Mantık Yahut Sualli Ce-
vablı Îsâgûcî Adlı Eserinin Transkripti‛, sad. Cahid Şenel, İslâmî İlimler
Dergisi VII/2, (2012): 141-179.
Ihsan Fazlıog lu, ‚Selcuklu ve Osmanlı Do neminde Felsefe-Bilim Meselesi‛,
Tu rkiye’de/Tu rkcede Felsefe U zerine Konusmalar, Haz. M. Cu neyt Kaya,
Ku re Yayınları, Istanbul 2009.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, ‚Changes in the Ottoman Educational Life and Efforts
towards Modernization in the 18th– 19th Centuries.‛ In The Introduction of
Modern Science and Technology to Turkey and Japan, ed. Feza Günergun and
Kuriyama Shigehisa. Kyōtoshi: International Research Center for Japanese
Studies, 1996. 119– 36.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, ‚Modernization Efforts in Science, Technology and In-
dustry in the Ottoman Empire (18th and 19th Centuries)‛, The Introduction
of Modern Science and Technology to Turkey and Japan, ed. Feza Günergun and
Kuriyama Shigehisa. Kyōtoshi: International Research Center for Japanese
Studies, 1996, ss. 15– 35.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, ‚Osmanlı Devletine 19. Yüzyılda Bilimin Girişi ve Bilim-
Din İlişkisi Hakkında Bir Değerlendirme Denemesi‛, Toplum ve Bilim 29–
30, (Spring– Summer), 1995, 79– 103.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, ‚Osmanlı Devletine 19. Yüzyılda Bilimin Girişi ve Bilim-
Din İlişkisi Hakkında Bir Değerlendirme Denemesi‛, Toplum ve Bilim 29–
30, Spring– Summer, 1995, ss. 79– 103.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, ‚Başhoca İshak Efendi‛, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklope-
disi. c. 22. İstanbul: 2000: 529-530.
İhsanoğlu, Ekmeleddin, Başhoca İshak Efendi (Türkiye’de Modern Bilimin Öncüsü), An-
kara: Kültür Bakanlığı, 1989.
İmâdî, el-Hâfız b. Ali el-, Hâşiye ‘alâ Kul (Kavl) Ahmed, Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Kütüphanesi, Yazmalar, nr. 975.
İmamoğlugil, Halil, ‚Kilisli Abdullah Efendi’nin Hayatı, Mantık Eserleri ve Kitabü’l-
Mantık fi Tertibi Akîse Adlı Eseri‛, Çukurova Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi
Dergisi, XII/1, 2012, ss. 43-54.
İmamoğlugil, Halil, ‚Kilisli Abdullah Efendi’de Kıyasın İşlenişi‛, Çukurova Üniversi-
tesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2011, cilt: XI, sayı: 2, s. 111-148.
İshak Efendi: Mecmûa-i Ulûm-i Riyâziyye, C. 4, Matbaa-i Âmire, h. 1247-1250. Ayrıca
C. 4, Bulak Matbaası, 2. Bsk. Kahire, h. 1254.
İsmail Gelenbevî, İslâmî İlimler Geleneğinde Tartışma Usûlü, çev. Taha Alp, İstanbul
2011.
İsmail Hakkı İzmirli, Metodoloji, sad: Refik Ergin, İstanbul: Ötüken Yayınları, 2011.
İzgi, Cevad. Osmanlı Medreselerinde İlim. Topkapı, İstanbul: İz Yayınları, 1997.
Kafadar, Cemal, ‚The Question of Ottoman Decline‛, Harvard Middle Eastern and Is-
lamic Review 4 (1997–98): 30–75.
76 | Mehmet Ulukütük

Kara Halil, er-Risâletü’l-‘Avniyye fî îzâhi’l-Hâşiyeti’s-Sadriyye, İstanbul: Matbaa-i Âmi-


re, 1288.
Kara Halil, Hâşiye alâ Muhammed Emin *fî Ciheti’l-vahde]. İstanbul: Matbaa-i Âmire,
1288.
Kara Halil, Hâsiye-i Kara Halîl ale’l-Fenârî, İstanbul: Cemal Efendi Matbaası, 1306.
Kara, Ismail, İlim Bilmez Tarih Hatırlamaz Şerh ve Hâşiye Meselesine Dair Birkaç Not, İs-
tanbul: Dergâh Yayınları, 2011.
Kara, İsmail, ‚Felsefe ve Tefelsüf: Türkiye’de Felsefenin Dili Niçin Yok?‛, Din ile
Modernleşme Arasında: Çağdaş Türk Düşüncesinin Meseleleri, İstanbul: Dergâh
Yayınları, 2003, s. 218-249.
Karaarslan, Nasuhi Ünal (haz.), Kevâkib-i Sebʻa Risâlesi, XVIII. Asrın Ortalarına Kadar
Türkiye’de İlim ve İlmiyeye Dâir Bir Eser, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2015.
Karabela, Mehmet K. ‚Ortaçağ Sonrası Avrupa ve İslâm Felsefe Tarihi ve Felsefe Ta-
rihi Yazıcılığı Üzerine: Ars Disputandi ve Âdâbü’l-Bahs Bağlamında Bir
Analiz‛, Felsefe Dünyası, 2012/2, sayı: 56, s. 274-286.
Karabulut, Ali Rıza ve İ. Hakkı Mercan. Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesindeki Türkçe,
Arapça, Farsça Basmalar Kataloğu. Kayseri: Erciyes Üniversitesi Matbaası,
1993.
Kaya, M. Cüneyt, ‚Kadîmin Keşfi Yolunda: Babanzâde Ahmet Naim’in Felsefe Ça-
lışmalarına Giriş‛, Ed. M. Cüneyt Kara – İsmail Kara, İstanbul: Zeytinbur-
nu Belediyesi Kültür Yayınları, 2018, ss. 77-112.
Kayacık, Ahmet, ‚Mehmet Ali Ayni’ye Göre Türk Mantıkçıları‛, Yeni Türkiye, Sayı:
46, 2002, ss. 564-573.
Kayacık, Ahmet, ‛Osmanlı Medreselerinde Mantık Eğitimi Üzerine‛, İslâmiyât 4,
1999, 111-121.
Kelikli, Murat, ‚Ahmed Cevdet Paşa’nın Mantık ve İlim Anlayışı‛, Kutagdubilig: Fel-
sefe-Bilim Araştırmaları D. 22, (2012): 173-185.
Keskioğlu, Osman. ‚İsmail Gelenbevi (1143-1205 H. /1730-1791 M.) ve Subût-ı Hilâl
Meselesi‛, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 13 (1965): 21-30.
Kevserî, Muhammed Zâhid, ‚Gelenbevî İsmâil Efendi (Manisa-Gelenbe 1143/1730 -
Yunanistan-Yenişehr-i Fenâr 1205/1791)‛, Çev. Musa Alak, İstanbul Üniver-
sitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2005, sayı: 11, s. 137-154.
Kevseri, Muhammed Zahid. ‚Gelenbevi İsmail Efendi‛, Çev. Musa Alak. İstanbul
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, no. 11 (2005): 137-154.
Kılınç, Berna, ‚Ottoman Science Studies: a Review.‛ Turkish Studies in the History and
Philosophy of Science. (2005): 251–263.
Kırca, Celal, ‚Mûsâ Cârullâh’a Göre Kur’ân’ın Doğru Anlaşılmasında-
ki Mantık Sorunu Üzerine Bazı Düşünceler‛, Kur’an Mesajı: İlmi Araştırma-
lar Dergisi, 1999/2, cilt: II, sayı: 22, 23, 24, s. 113-118.
Kilisli Abdullah Efendi, ‚Kitâbü’l-Mantık fî Tertîbi Akîse‛, Sad. Halil İmamoğlugil,
Çukurova Ü. İlahiyat F. D. XII/1, (2012): 43-54.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 77

Kömbe, İlker, ‚Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münâzara İlmi ve Abdünnâfî İffet’in


Tercüme-i Adâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri‛, Dîvân: İlmî Araştırmalar D. 11/20,
(2006): 119-167.
Kömürcü, Kamil, ‚Mantıkçı Ömer Feyzi Tokadî ve Dürrü’n-Nâcî İsimli Eseri‛, Cum-
huriyet Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XVII, Sayı: 2 2013, ss. 185-
208
Kömürcü, Kamil, ‚Tokatlı Bir Mantıkçı Ömer Feyzi Tokadî ve Önemli Bir Ese-
ri‛, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Sempozyumu 01-03 Kasım 2012 Tokat
Bildiriler, 2012, cilt: III, s. 329-348.
Köprülü, Mehmet Fuat. ‚Türk Edebiyatı Tarihi’nde Usûl‛, Edebiyat Araştırmaları I,
İstanbul: Ötüken Yayınları, 1989, s. 3-47.
Köz, İsmail, ‚Modern Türk Düşüncesinde Mantık Çalışmaları‛, Ankara Üniversitesi,
İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara, c. XLIII, sayı 1, 2002, ss. 135- 169.
Köz, İsmail, ‚Salih Zeki’nin Çağdaş Türk Düşüncesindeki Yeri‛, Felsefe Dünyası 28,
1998, ss. 73-87.
Kundakçı, Deniz, ‚Mantık ve Felsefe Eğitiminin Bosna-Hersek’teki Tarihsel Gelişi-
mi‛, Kastamonu Eğitim Dergisi, Sayı: 20, 2012, ss. 689-700.
Kundaracı, Münir, ‚Gelenbevi İsmail (1730)‛, Müslümanların Engizisyonu –II Ölümcül
Kovuşturmalar/Mihneler, Ed. Mehmet Azimli, İstanbul: Mana Yayınları,
2020, ss. 98-101.
Kuran, Ercüment, ‚Khodja İshak Efendi‛, The Encyclopedia of Islam, New Edition,
Vol. IV, Leiden 1978, ss. 112-113.
Kuşlu, Harun, ‚Aristoteles Mantığını Aşma ve Yeniden İnşa Etme Gerilimi: 17. ve
18. Yüzyıl Osmanlı-Türk Mantık Tarihine Genel Bir Bakış‛, Beytulhikme In-
ternational Journal of Philosophy, 10/3, 2020, ss. 1121-1133.
Kuşlu, Harun, "Kara Halil’in Fena rî Hâşiyesi’nde Formel Mantık Konularının Ele
Alınışı" Sahn-ı Semândan Darulfünuna’a Osmanlı’da İlim ve Fikir Dünyası. Ed.
H. Aydar & A. F. Yavuz, İstanbul: Zeytiburnu Belediyesi Kültür Yayınları,
2017, ss. 470-492.
Kuşlu, Harun, ‚Gelenbevi'ye Nispet Edilen Mevzuu’l-Mantık Risalesi Üzerine Bir
İnceleme‛, Osmanlı Düşüncesi: Kaynakları ve Tartışma Konuları, İstanbul:
Mahya Yayınları, 2018, ss. 155-164.
Maroth, Miklos, ‚Tasawwur and Tasdiq‛, Knowledge and the Sciences in Medieval Phi-
losophy: Proceedings of the Eighth International Congress of Medieval Philosophy,
c. 2 Ulan Press, 2011, pp. 265-274.
Mehmed Hâlis, ‚Mizânu’l-ezhân‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 1, İs-
tanbul: İşaret Yayınları, 2000.
Mermutlu, Bedri, ‚Bir Mantık Bilgini: Hoca Abdulkerim Efendi ve Eserleri‛, Uludağ
Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 8,
2005/1, ss. 23-34.
Mermutlu, Bedri, ‚Miftâhü’l-Fünûn’un Mütercimi Meselesi‛, Uludağ Üniversitesi,
Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:4, S.4, Bursa, 2003, ss. 53-60.
Mostarî, Mustafa, Şerhu Îsâġucî. İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1316/1898.
78 | Mehmet Ulukütük

Muhammed Emin Şirvânî, ‚Birlik Yönü‛, Ed. Ömer Mahir Alper, Osmanlı Felsefesi -
Seçme Metinler, Çev. Mehmet Özturan, İstanbul: Klasik, Mart 2015, ss. 373-
403.
Muhtaroğlu, Nazif, ‚Ali Sedad Bey’s (d. 1900), Kavâidu’t-Taḥavvülât fî Ḥarekâti’z-
Zerrât (Principles of Transformation in the Motion of Particles)‛, The Oxford
handbook of Islamic philosophy, Ed Khaled El-Rouayheb & Sabine Sch-
midtke, New York, NY: Oxford University Press, 2016. pp. 586-606.
Muhyiddin Abdülhamid. Risâletü’l-Âdâb fî ilmi âdâbi’l-bahsi ve’l-münâzara, nşr. Orhan
Gazi Yüksel, İstanbul: Yasin Yayınevi, 2009.
Mustafa CârullahEfendi, es-Seb’u’s-Seyyâreti’n-Nûriyye alâ Hâşiyeti’l-Fevâidi’l-
Fenâriyye li İsâgûcî fi’l-Mantık, Süleymaniye Kütüphanesi, Cârullah Efendi,
1369, varak numarası: 3a.
Mustafa Namık *Çankı+, Mantık, İstanbul: Harbiye Mektebi Matbaası, 1926-1927.
Müftüzâde, Muhammed Sâdık Erzincânî. Haşiye-i Hüseyniyye, İstanbul: Matbaa-i
Âmîre, 1272.
Müftüzâde, Muhammed Sâdık Erzincânî. Haşiye-i Tasavvurât li-Müftî-zâde. İstanbul:
1276.
Nevşehiri, M. Hilmi, Hulâsatu'l-mantık, *İstanbul+ : Mektebi Sanayi' Matbaası, 1311.
Nik, Meliha İhsani, ‚13. Yüzyıl Mantıkçıları ve Gelenbevî’nin Kıyas Teorisi Hakkın-
daki Görüşlerinin Mukayesesi‛, Çev. Murat Demirkol, Uluslararası 13. Yüz-
yılda Felsefe Sempozyumu Bildirileri, 2014, s. 177-187.
Nîk, Meliha İhsani, ‚Mukâyese-i Ârâ-yı Mantıkdânân-ı Karn-ı Sizdehum-i Mîlâdî ve
Gelenbevî der Tarih-ı Kıyâs‛, Uluslararası 13. Yüzyılda Felsefe Sempozyumu
Bildirileri, 2014, s. 165-176.
Oğuz, Zeynep Tuba, ‚İslam Cebirinde ve Gelenbevî’de Matematiksel Notasyon Sis-
temi‛, Erdem: Atatürk Kültür Merkezi Dergisi *Erdem: İnsan ve Toplum Bilimle-
ri Dergisi], 2011, sayı: 61, s. 159-192.
Okudan, Mehmet Zühdü, İsmā‘īl Gelenbevī, Risāla fī vaḥdat al-vucūd, Isparta: Fakülte
Kitabevi 2007.
Okudan, Rifat, ‚18. Yüzyıl Osmanlı Kelâmcı ve Mantıkçısı İsmâil Gelenbevî’nin Var-
lık Nazariyesi (Vahdet-i Vücûd Savunması)‛, Tasavvuf: İlmî ve Akademik
Araştırma D. (İbnü’l-Arabî Özel Sayısı-2) 23, (2009): 241-255.
Okudan, Rifat, Gelenbevi ve Vahdet-i Vûcud, Fakülte Kitabevi, Isparta 2006.
Öner, Necati, ‚Cevdet Paşa’nın Mantık Anlayışı‛, Vefatının 100. Yılına Armağan, Tür-
kiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, 1995, s. 111-115.
Öner, Necati, ‚Mantıkçı Baba-Oğul‛, Erdem Dergisi, 2/6, 1986.
Öner, Necati, ‚Türkiye’de Yeni Mantık Cereyanlarının İlk Habercisi: Ali Sedâd‛,
Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara, cilt: I-IV, 1957, ss. 60-
69.
Öner, Necati, Tanzimat’tan Sonra Türkiye’de İlim ve Mantık Anlayışı, Ankara: Divan Ki-
tap, 2012.
Öner, Necati. ‚Ali Sedâd‛, TDV İslam Ansiklopedisi. c. 2. İstanbul: Diyanet Vakfı Ya-
yınları, 1988.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 79

Özcan, Hanifi, ‚İzmirli’de Bilgi Teorisi‛, İzmirli İsmail Hakkı Sempozyumu, Ankara:
Türkiye Diyanet vakfı Yayınları, 1996.
Özel, Aytekin, ‚Giritli Sırrı Paşa’nın Mantık Anlayışı‛, Uludağ Üniversitei, İlahiyat Fa-
kültesi Dergisi, Sayı: 21, 2012, ss. 49-62.
Özel, Aytekin, ‚Necati Öner Mantıkta Hangi Çizginin Devamında Yer Alır?‛, Felsefe
Dünyası, Sayı: 69, 2019, ss.161–168.
Özel, Aytekin, ‚Ali Sedat’ın Port-Royal Mantıkçılarıyla Hesaplaşması Hangi Man-
tıksal Tutum Zemininde Gerçekleşti?‛, Kaygı, 19(1)/2020: 47-60.
Özervarlı, M. Sait, ‚Gelenbevi, İsmail‛, Encyclopaedia of Islam, THREE. Ed. Kate Fleet,
Gudrun Krämer, Denis Matringe, John Nawas, Everett Rowson, Brill Onli-
ne, 2015.
Özpilavcı, Ferruh, Ebheri İsâgûcî ve Şerhi, Tahkik, Çeviri ve Şerh, İstanbul: Litera Yayın-
cılık, 2017.
Özpilavcı, Ferruh, Katibî Şemsiyye Risalesi Tahkik Çeviri Şerh, İstanbul: Litera Yayınla-
rı, 2017.
Öztürk, Halil Nimetullah, Dârülfünûn’da Felsefe Dersleri, Sad-Haz. Ali Utku-Uğur
Köroğlu, Konya: Çizgi Yayınları, 2011.
Patiniotis, Manolis, ‚Eclecticism and Appropriation of the New Scientific Methods
by the Greek-Speaking Scholars in the Ottoman Empire‛, Ed. Feza Güner-
gun, Science between Europe and Asia. New York: Springer 2011, s. 193-206.
Pattabanoğlu, Fatma Zehra, ‚Medreselerde Okutulan Mantık ve Felsefe Derslerinin
Osmanlı Düşüncesindeki Yeri ve Önemi‛, Süleyman Demirel Ü. İlahiyat F. D.
32, (2014): 23-50.
Pehlivan, Necmettin, ‚Âdâbu’l-Bahs ve’l-Münâzara‛, Mantık, Ed. İsmail Köz-Ali Çe-
tin, Grafiker Yayınları, Ankara, 2016.
Pehlivan, Necmettin, ‚Ahmed Şevkî Efendi’nin Risâle fî Âdâbi’l-Münâzara İsimli Eseri
ve Âdâbu’l-Bahs ve’l-Münazara Geleneğindeki Yeri‛, Eski Yeni: Anadolu
İlahiyat Akademisi Araştırma Dergisi, 2015, sayı: 30, s. 41-58.
Polat, Atilla, ‚Son Dönem Osmanlı Matematikçi-Bürokratı Vidinli Hüseyin Tevfik
Paşa’nın Hayatı‛, Osmanlı Bilimi Araştırmaları 20, 1, 2019, ss.16-46
Poyraz, Hakan, ‚Var mı yok mu?-Osmanlı’da 'felsefe yoktur' iddiası üzerine‛, Türk
Yurdu, sayı: 1 48-149, Aralık 1999-0cak 2000.
Poyraz, Serdar, Science versus Religion: The Influence of European Materialism on Turkish
Thought, 1860– 1960, PhD diss., Ohio State University. 2010.
Purde, Kübra, ‚Osmanlı Mantık Geleneğinde Îsagûcî Örneği: Kısm-ı Tasavvurat min
Hülâsati’l-mizân‛, Kutadgubilig Felsefe-Bilim Araştırmaları Dergisi, Sayı: 42,
2020, ss. 117-132.
Rahman, Shahid- Street, Tony – Tâhirî, Hassan, Ed. The Unity of Science in the Arabic
Tradition: Science, Logic, Epistemology and Their Interactions, Springer 2008.
Reşat, Faik. ‚Gelenbevi İsmail Efendi‛, Eslaf: Bilginler, Düşünürler, Şairler, Ed. Şem-
seddin Kutlu, 301-310. İstanbul: Tercüman Gazetesi, 1975.
80 | Mehmet Ulukütük

Roauyheb, Khaled, ‚Post-Avicennan Logicians on the Subject Matter of Logic: Some


Thirteenth and Fourtheenth Discussions‛, Arabic Sciences and Philosophy, 22
(2012): 69-90.
Roauyheb, Khaled, ‚Sunni Muslim Scholars on the Status of Logic, 1500-1800‛, Isla-
mic Law and Society, 11(2004): 213-232.
Roauyheb, Khaled, ‚Sünnî Müslüman Âlimlerin Mantık İlmi Karşısındaki Tavırları
(1500-1800) Sunni Muslim Scholars on the Status of Logic, 1500-1800‛, Man-
tık Araştırmaları Dergisi, Cilt: 1, Sayı: 1, 2019, ss. 118-139.
Roauyheb, Khaled, ‚The Myth of ‘The Triumph of Fanaticism’ in the Seventeenth-
Century Ottoman Empire‛ Die Welt des Islams 48(2008): 196-221.
Roauyheb, Khaled, ‚The Rise of Deep Reading in Early-Modern Ottoman Scholarly
Culture‛, in S. Pollock, B. Elman & K. Chang (eds.), World Philology (Har-
vard University Press, 2014), pp. 201-224.
Rouayheb, Khaled, ‚17. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda ‚Bağnazlığın Zaferi‛
Efsanesi‛, Çev. Tuğrul Kütükçü ve Aygün Yılmaz. Mîzânü’l-Hak: İslami
İlimler Dergisi Sayı: 9 (2019): 293-315.
Rouayheb, Khaled, ‚Arabic Logic after Avicenna‛. In: C. Dutilh-Novaes & S. Read
(eds.): The Cambridge Companion to Medieval Logic. Cambridge: Cambridge
University Press 2016, pp. 67–93.
Rouayheb, Khaled, ‚Impossible antecedents and their consequences: some thirte-
enth-century Arabic discussions‛. History and Philosophy of Logic 30 (2009):
209–225.
Rouayheb, Khaled, ‚Takmīl al-manṭiq: A Sixteenth-Century Arabic Manual on Lo-
gic‛. A. Gheissari, J. Walbridge & A. Alwishah (eds.): Illuminationist Texts
and Textual Studies: Essays in Memory of Hossein Ziai. Brill: Leiden, 2018, pp.
199–256.
Rouayheb, Khaled, ‚The Transformation of Eastern Arabic Logic in the Fourteenth
and Fifteenth Centuries‛, A. Abu-Husayn, T. Khalidi & S. Mourad (eds.): In
the House of Understanding: Histories in Memory of Kamal S. Salibi. Beirut:
American University of Beirut Press, 2017, pp. 389–404.
Rouayheb, Khaled, Islamic Intellectual History in the Seventeenth Century: Scholarly
Currents in the Ottoman Empire and the Maghreb. New York: Cambridge
University Press, 2015.
Rouayheb, Khaled, Relational Syllogisms and the History of Arabic Logic, 900-1900, Lei-
den: Brill, 2010.
Rouayheb, Khaled, The Development of Arabic Logic (1200-1800). Schwabe Verlag Ba-
sel, 2019.
Said Paşa, ‚Hulâsa-i Mantık‛, Haz. Kudret Büyükçoşkun, Mantık Metinleri 1, İstan-
bul: İşaret Yayınları, 2000.
Sarıkavak, Kazım, ‚Musa Carullah’ın Mantık Anlayışı‛, Ölümünün 50. Yıldönümünde
Musa Carullah Bigiyef (1875-1949) (Sempozyum), 2002, s. 157-163.
Sarıkaya, Yaşar, ‚Osmanlı Medreselerinde Aklî İlimlerin İhmali Meselesi Üzerine
Bazı Mülâhazalar‛, Osmanlı Dünyasında Bilim ve Eğitim Milletlerarası Kong-
resi,12-15 Nisan 1999, Tebliğler, İstanbul 2001, s. 145-158.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 81

Sayılı, Aydın, Abdülhamit İbn Türk’ün Katışık Denklemlerde Mantıki Zaruretler Adlı Ya-
zısı ve Zamanın Cebiri, TTK Yay. Ankara 1985.
Saylan, İbrahim, ‚Yusuf Şükrü Harpûtî’nin Hayatı ve Eserleri‛, Fırat Üniversitesi
Harput Araştırmaları Dergisi, Cilt: 7, Sayı: 13, 2020, ss. 87-123.
Selçuk, Remziye, ‚İzmirli İsmail Hakkı’da ‚Tasavvur‛un Anlamı‛, Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 13, Kasım 2018, ss. 133-142.
Selçuk, Remziye, ‚İzmirli İsmail Hakkı’dan Hareketle ‚Delâlet‛ Üzerine Bir Değer-
lendirme‛, Ekev Akademi Dergisi, Yıl: 22 Sayı: 75, Yaz 2018, ss. 65-74.
Sıdkı, Ahmed, Mîzânu'l-intizâm, İstanbul: Matbaa-i Ahmed Kamil, 1327.
Siyelkûtî, Abdülhakîm, ‚Hâşiyetü Şerhi’l-Mevâkıf‛, Şerhu’l-Mevâkıf içinde, Kum: İn-
tişârât-ı Şerîf Rızâ, 1612.
Sözen, Kemal, Ahmed Cevdet Paşa’nın Felsefi Düşüncesi, İstanbul: İFAV, 1998.
Şeker, Mehmet, ‘İzmirli İsmail Hakkı’nın ‚Tasnif-i Ulum‛ Adlı Eseri‛, İzmirli İsmail
Hakkı Sempozyumu, Ankara: TDV Yayınları, 1996.
Şenel, Cahid; ‚Hüseyin Hıfzı Efendi’nin Zübde-i Mantık Yahut Sualli Cevaplı
Îsâgûcî Adlı Eserinin Transkripti‛, İslâmî İlimler Dergisi, c. 7, sayı 2, 2012.
Şevkî, Ahmed. Hâşiye ‘alâ şerh el-Fenârî. İstanbul: Matba’at al-Hajj Muharram al-
Bosnavî, 1309/1891-2.
Takıcak, Müjdat, ‚Salih Zeki’nin ve Ali Sedâd’ın Mantık Algıları‛, Kutadgubilig Felse-
fe-Bilim Araştırmaları, Eylül 2018, Sayı 38, s. 221-227.
Tekeli, Sevim: ‚Batılılaşmada Son Dönem: İshak Hoca‛, Atatürk Kültür Merkezi Er-
dem Dergisi, Cilt 4, Sayı 11, s. 443.
Tekin, Kenan, ‚Cihet-i Vahde Tartışmaları Bağlamında 18. Yüzyıl Osmanlı İlim Dü-
şüncesi‛, Sahn-ı Semandan Darulfünuna Osmanlıda İlim ve Fikir Dünyası Âlim-
ler Müesseseler Fikri Eserler 18. Yüzyıl. İstanbul: Zeytinburnu Belediyesi Ya-
yınları, 2018.
Tekin, Kenan, ‚Osmanlı Dönemi Bilim Felsefesinin Mahiyeti ve Kaynakları: Abdur-
rahim Şirvani’nin Cihet-i Vahde Risalesi‛, Osmanlı Düşüncesi: Kaynakları ve
Tartışma Konuları, İstanbul: Mahya Yayınları, 2018, ss. 135-153.
Tekin, Kenan, Reforming Categories of Science and Religion in the Late Ottoman Empire,
Columbia University, (Doktora Tezi), ABD 2016.
Topdemir, Hüseyin Gazi: ‚Modern Fiziğin Türkiye’ye Girişinde Başhoca İshak
Efendi’nin Mecmûa-i Ulûm-i Riyâziye Adlı Çalışmasının Önemi‛, Türkler,
Ed. Hasan Celal Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca, C. 17, Ankara 2002.
Ulukütük, Mehmet, ‚Çağdaş Türkiye’de Felsefenin Osmanlıcasını Keşfetmek: Bir Li-
teratür Değerlendirmesi‛, Muhafazakâr Düşünce Dergisi, *Türk-İslam Dü-
şüncesi Özel Sayısı+, Sayı 54, 2018, ss. 201-228.
Ulukütük, Mehmet, ‚Türkiye’de Bir Mantık Geleneğinden Söz Edilebilir mi? Tema-
tik ve Bibliyografik Bir Soruşturma‛, Divan: Disiplinlerarası Çalışmalar Dergi-
si, *Şakir Kocabaş Özel Sayısı+, Sayı: 36, 2014/1, ss. 229-363.
Umut, Hasan, ‚İsmail Gelenbevi‛, Oxford Encyclopedia of Philosophy, Science and Tech-
nology in Islam, Ed. İbrahim Kalın, c. 1. New York: Oxford University Press,
2014, ss. 247-248.
82 | Mehmet Ulukütük

Unat, Faik Reşit: ‚Başhoca İshak Efendi‛, TTK Belleten, C. 28, Sayı 109, Ocak 1964, s.
89-115.
Utku, Ali, ‚Paris 1889; İlk Descartes Mütercimi’nin Albümünden: ‘Modern Batı Fel-
sefesiyle Nasıl Tanıştık’‛, Baykuş: Felsefe Yazıları Dergisi, sayı 7, 2011, ss. 165-
185.
Utku, Ali, ‚Türkiye’de Modern Felsefenin Kurucu Aktörlerinden Biri Olarak Ba-
banzâde Ahmet Naim: Tercihler ve Temayüller‛, Babanzâde Ahmet Naim
Hayatı Eserleri Fikirleri, Ed. M. Cüneyt Kara – İsmail Kara, İstanbul: Zeytin-
burnu Belediyesi Kültür Yayınları, 2018, ss. 113-126.
Ülger, Mustafa, ‚Miftâhü’l-Fünûn’un Müterciminin Kimliği Hakkında Bir İncele-
me‛, Fırat Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 22, Sayı: 2, 2017, ss. 125-
133.
Ülger, Mustafa-Ramazan Gündüz, ‚Kilisli Abdullah Enverî’nin Mantık-Din İlişkisi-
ne Bakışı‛, Fırat Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, XVIII/1, (2013): 57-70.
Ülken, Hilmi Ziya, ‚Türkiye’de Tanzimat’tan Sonraki Mantık Hareketleri‛, Edebiyat
Dergisi 3, (1935).
Ülkütaşır, M. Şakir: ‚Hoca İshak Efendi‛, Ülkü, Üçüncü Seri No: 27, Mart 1949, s. 9-
11.
Ünalan, Abdulkerim, ‚Molla Fahrettin Batmani ve İlmi Kişiliği‛, İbrahim Hakkı ve Si-
irt Uleması Sempozyumu, ed. Ahmet Erkol, Abdurrahman Adak, İstanbul,
Beyan, 2008, ss. 501-519.
Walbridge, John, ‚A Nineteenth-Century Indo-Islamic Textbook‛, Islamic Studies 42
(2003): 687–693.
Walbridge, John, ‚Logic in the Islamic Intellectual Tradition: The Recent Centuries‛,
Islamic Studies, 39:1, 2000, s.55-75.
Wisnovsky, Robert, ‚The Nature and Scope of Arabic Philosophical Commentary in
Post-Classical (ca. 1100-1900 AD) Islamic Intellectual History: Some Preli-
minary Observations‛, Bulletin of the Institute of Classical Studies. 47
(S83PART2): 149-191.
Wolfson, H. A. ‚The Terms Tasawwur and Tasdiq in Arabic Philosophy and Their
Greek, Latin and Hebrew Equivalents‛, The Muslim World 33, 1943, pp. 23-
72.
Yalçınkaya, M A. Learned Patriots: Debating Science, State, and Society in the Nineteenth
Century Ottoman Empire. Chicago: The University of Chicago Press, 2015.
Yazoğlu, Ruhattin, Çalık, Bünyamin, ‚Dâvûd-i Karsî’nin ‚el-İsagoci Cedid ve'd-
Dürru'l-Ferîd‛ Adlı Mantık Risâlesi: Tanıtım ve Tenkitli Neşir‛, Kafkas Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 17, Bahar 2016, ss. 127-138.
Zeyneddin Beradost, Ta’likat ala Ciheti’l-Vahde. Konya, Konya Bölge Yazamalar Kü-
tüphanesi, nr. 109, v. 79b-85b.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 83

Tezler
Arabacı, Eyüp, Salih Zeki'nin Hisab Dersleri Eserinde Hesaplamaya Yönelik Kullanılan
Yöntem ve Tekniklerin İncelenerek Günümüz Matematik Müfredatıyla Karşılaştı-
rılması, Marmara Üniversitesi, EBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2018.
Bingöl, Abdülkuddüs, Gelenbevi’nin Mantık Anlayışı, Ankara Üniversitesi, İlahiyat
Fakültesi, (Doktora Tezi), Ankara 1978.
Büyükdinç, Nesibe Feyza, Osmanlı Medreselerinde Bir Öğretim Metodu Olarak Münâza-
ra ve Ahmet Cevdet Paşa’nın Âdâb-ı Sedâd Adlı Eseri, Marmara Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans), İstanbul 2007
Büyüker, Süleyman, Ahmet Cevdet Paşa’nın Münazara Metodolojisi, Erciyes Üniversi-
tesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Kayseri 1991.
Çeloğlu, H. Hüseyin, Harputlu Yusuf Şükrü Efendi’nin Hayatı, Eserleri ve Felsefi Görüş-
leri, Fırat Üniversitesi SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Elazığ 2013.
Değirmenci, Ali, Salih Zeki Bey'in Hülâsa-i Hesâb-ı İhtimâlî Adlı Eseri ve Olasılığın Tür-
kiye'ye Girişi, Ankara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), 2010.
Eser, Gülşah. Mekteb-i Harbiye’nin Türkiye’de Modern Bilimlerin Gelişmesindeki Yeri
(1834-1876), , İstanbul Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2005.
Evdeş, Âdem, Muğnisi’nin Mantık İlmine Katkıları, Erciyes Üniversitesi, SBE. (Yüksek
Lisans Tezi), Kayseri 2015.
Faytre, Leonard, Münazara and the Internal Dimension of Argumentation Ethics: A trans-
lation and Commentary on Ahmed Cevdet's Adab-i Sedad in the Light of Sufism
and Western Argumentation Theories, İbn Haldun Ünivesitesi, Medeniyetler
İttifakı Enstitüsü, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2018
Gündoğdu, Sinan, Müteahhir’un Dönemi Kelâm’ında Tartışma Ahlakı (Adâb-ı Sedâd min
İlmi’l-Adâb adlı eser örnekleminde), Ankara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans
Tezi), Ankara 2020.
Güvener, Gülistan, Molla Muhammed Bakır Kürdistânî’nin Önerme Anlayışı, Dicle Üni-
versitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Diyarbakır 2019.
Hilal, Özahıshalı, Ali Sedad’ın Mantık ve Metot Anlayışı, Dokuz Eylül Üniversitesi,
SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İzmir 2005.
İlen, Ayşe, Resimli Gazetede Teslisi Zaviye Meselesi, Ankara Üniversitesi, SBE. (Yüksek
Lisans Tezi), Ankara 2009.
İnci, Yılmaz. Tanzimat Döneminde Darülfünun (1846-1873), Marmara Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1997.
Kadıoğlu, Dilek, Salih Zeki’nin Darülfünun Konferansları and his Treatment of the Disco-
very of Non-Euclidean Geometries, ODTÜ, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Ankara,
2013.
Karabela, Mehmet K. The Development of Dialectic and Argumentation Theory in Post-
Classical Islamic Intellectual History, Institute of Islamic Studies McGill Uni-
versity, (Doktora Tezi), Montreal 2010.
Kayacık, Ahmet, Ebheri'nin İsâgûci'sinin İlk Şerhleri, Erciyes Üniversitesi, SBE, Dokto-
ra Tezi, Kayseri 1996.
84 | Mehmet Ulukütük

Kılıç, Faruk, Abdunnafi İffet Efendi’nin Mizâni Şerh -i Mütercimi Burhân Adlı Eserinin
Tahlil ve Değerlendirilmesi, Fırat Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Ela-
zığ 2007.
Kızıldağ, Görkem, Konvensiyonalizmin Türkiye’deki Tarihi, Ankara Üniversitesi, SBE.
(Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2017.
Kömbe, İlker, Osmanlı-Türk Düşüncesinde Münazara İlmi ve Abdünnâfi İffet’in Tercüme-
i Âdâb-ı Gelenbevî Adlı Eseri, Marmara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans), İs-
tanbul 2004.
Köten, Hacer, Salih Zeki’de Modern Matematik Kavramlarının Analizi, Gazi Üniversite-
si, FBE. (Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2009.
Köz, İsmail, Salih Zeki’nin Mantık Anlayışı, Ankara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Li-
sans), Ankara 1992.
Küçük, Bekir Harun, Contexts and Constructions of Ottoman Science with Special Refe-
rence to Astronomy, Sabancı Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul
2005.
Mherigh, Abdurrahman, The Late Ottoman Kalam Tradition: Ismail Gelenbevi (1790-
1791) and His Kalam Treatises, İbn Haldun University Alliance of Civiliza-
tion Institute, Depertment Civilization Studies, Master Thesis, İstanbul
2017.
Okudan, Rıfat, İsmail Gelenbevi’de Vahdet-i Vücud, Ankara Ü. SBE, (Yüksek Lisans Te-
zi), Ankara 1995.
Ömerustaoğlu, Adnan, Salih Zeki’de Mantık-Matematik İlişkisi, Atatürk Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Erzurum 1995.
Özahıshalı, Hilal, Ali Sedad’ın Mantık ve Metot Anlayışı, Dokuz Eylül Üniversitesi,
SBE, (Yüksek Lisans), İzmir 2015.
Özel, Elif, Giritli Sırrı Paşa’nın Türk düşüncesine Katkıları Mi'yârü'l-Makâl Adlı Eserinin
Tercümesi ve Mantık Anlayışı, Uludağ Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Te-
zi), Bursa, 2012.
Özer, Gülşen, Harputlu İshak Hoca'nın Mantık anlayışı ve Sualli İsaguci Adlı Eseri,
Marmara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2013.
Özkaya, Muharrem, Ahmet Bin Süleyman el-Hâlidî’nin Risale Fi’l-ilmi’l-Mantık Adlı
Eserinin Tahkik, Tercüme ve Değerlendirmesi, Sakarya Üniversitesi, SBE, (Yük-
sek Lisans), Sakarya 2012.
Polat, Atilla. 19. Yüzyıl Osmanlı Bilim Hayatında Öncü Bir Matematikçi: Vidinli Hüseyin
Tevfik Paşa, İstanbul Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi) İstanbul 2014.
Purde, Kübra, Îsâgûcî Geleneği Bağlamında Tanzimat Döneminde Bir Mantık Metni:
Kısm-ı Tasavvurât min Hülâsati’l-Mîzân, İstanbul Üniversitesi, SBE. (Yüksek
Lisans Tezi) İstanbul 2019.
Samur, Uğur, Seyyit Ahmet Sıdkı B. Ali el-Bursevi’nin Zeriatu’l-imtihan Adlı Kitabının
Tasavvurat Kısmının Tercümesi ve Değerlendirilmesi, Bursa Uludağ Üniversi-
tesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2020.
Sarıkavak, Kazım, Es’ad Efendi’nin Mantık ve Felsefe Çalışmaları, Dr., İstanbul Ü. SBE,
İstanbul 1992.
Gök Medrese İlahiyat Araştırmaları-7 | 85

Selçuk, Remziye, İsmail Hakkı İzmirli’de Tasavvur Mantığı, Bursa Uludağ Üniversitesi,
SBE. (Doktora Tezi) Bursa, 2019.
Serpen, Ayşe, Molla Halil Es-Siirdî'nin Mantık Anlayışı, Dicle Üniversitesi, SBE. (Yük-
sek Lisans Tezi), Diyarbakır, 2017.
Şahan, Halil, Gözübüyükzade İbrahim Efendi'nin Mantık Görüşleri, Erciyes Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 2009.
Şeker, Meryem, Ahmet Cevdet'in Mantık ve Adâb (Tartışma) Anlayışı, Dokuz Eylül
Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İzmir 2001.
Takıcak, Müjdat, Salih Zeki’nin Matematik Felsefesi ve Matematik Eğitimi Yaklaşımı, An-
kara Üniversitesi, SBE. (Doktora Tezi), Ankara 2016.
Tosun, Ali Rıza, Hüseyin Rıfkı Tâmânî’nin Çalışmaları Işığında Öklid Geometrisi’nin
Türkiye’ye Girişi, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü-
sü, 2003.
Tümsek, Abdullah, İstanbul Kütüphanelerinde Bulunan Mantıkla İlgili Yazma Eserler,
Marmara Üniversitesi, SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1988.
Umut, Hasan, İsmail Gelenbevi at The Engineering School: The Ottoman Experience of Eu-
ropean Science Through Logarithms, İstanbul Bilgi Üniversitesi, SBE. (Yüksek
Lisans Tezi), İstanbul, 2011.
Üstündağ, Selman, İzmirli İsmail Hakkı'nın Mi'yâru'l-ulûm İsimli Eserinin Latinizasyo-
nu ve Mantık Görüşleri, Marmara Üniversitesi, SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İs-
tanbul, 2015.
Yıldırım, Firdevs Seyna, Osmanlı mantıkçısı Ahmed Sıdkı Bursevî'nin ‚Reddiyetu'l-
mi'yâr‛ Adlı Eserinin İncelemesi ve Tahkiki, İstanbul Medeniyet Üniversitesi,
SBE. (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2020.

You might also like