You are on page 1of 102

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN KAVRAM VE

KURALLARININ GELİŞİMİ
Amaç
İş sağlığı ve güvenliğinin dünyadaki ve ülkemizdeki tarihsel gelişimi ve çağdaş iş
sağlığı ve güvenliği uygulama ilkeleri konusunda bilgilendirmek.
Öğrenme Hedefleri
Bu dersin sonunda katılımcılar;
• İş sağlığı ve güvenliği kavramını tanımlar.
• İş sağlığı ve güvenliğinin Türkiye ve dünyadaki tarihsel gelişimini özetler.
• Çağdaş iş sağlığı ve güvenliği yaklaşımını tanımlar.
• İş sağlığı ve güvenliği uygulama ilkelerini belirtir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAVRAMI
(DÜNYA VE TÜRKİYE DURUMU)
I.S.G. Tanım
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) İş Sağlığı ve
Güvenliğini,
•Tüm mesleklerde işçilerin bedensel, ruhsal, sosyal iyilik durumlarını en üst
düzeye ulaştırmak ve bu düzeyde sürdürmek,
•işçilerin çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek,
•işçileri çalıştırılmaları sırasında sağlığa aykırı etmenlerden oluşan tehlikelerden
korumak,
•işçileri fizyolojik ve psikolojik durumlarına en uygun mesleksel ortamlara
yerleştirmek ve bu durumları sürdürmek,
özet olarak “işin insana ve her insanın kendi işine uyumunu sağlamak” olarak
tanımlamıştır.
İş Sağlığı Hizmeti Amaç:
Çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlık durumlarını en üst düzeye
getirmek ve bu düzeyde sürdürmek
(ILO, Occupational Health Services Conv. No. 161, 1985)

• Bütün işyerlerini kapsamalı- işkolu, küçük-büyük


• Bütün çalışanları kapsamalı
• Yerel ihtiyaçlara ve koşullara uygun olmalı
• Kolay ulaşılabilir olmalı
• Koruyucu yaklaşımlar öncelikli olmalı
• İşveren tarafından sağlanmalı
• Multidisipliner yaklaşımla yürütülmeli
• Yasal alt yapı oluşturulmalı
SAĞLIK İŞ SAĞLIĞI
Kişinin
bedensel ve ruhsal
tam iyilik halidir

Çalışanların
iş nedeniyle
oluşabilecek
Tehlikeye ve riske hastalık ve kazalardan
maruz kalmama, korunmasıdır.
emniyetli olma
halidir.

GÜVENLİK
1. İş Sağlığı ve Güvenliği

a) İş sağlığı

b) İş güvenliği
a)İş Sağlığı

Tanım

• Çalışanların sağlıklarını sosyal, ruhsal ve bedensel olarak en üst düzeyde tutmak,


• Çalışma koşullarını ve üretim araçlarını sağlığa uygun hale getirmek,
• Çalışanları zararlı etkilerden koruyarak işin ve çalışanın birbirine uyumunu
sağlamak,üzere kurulmuş bir tıp dalıdır.
b. İş Güvenliği
Tanım

İşçilerin iş kazalarına uğramalarını önlemek amacıyla güvenli çalışma ortamını


oluşturmak için alınması gereken önlemler dizisine iş güvenliği denir.

Amaç

• Çalışanlara güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunmak,


• Çalışma koşullarının olumsuz etkilerinden onları korumak,
• İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu sağlamak,
• İşyerlerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da doğabilecek zararları en
aza indirebilmek.
I.S.G. Bilgi
• Çalışanların sağlığı konusundaki yazılı metinlere giren ilk kanuni düzenleme
1801 yılında İngiltere'de "çocuk işçilerin günde 12 saatten fazla
çalışmayacağını belirten kanun maddesidir".
• Takip eden yıllarda sanayinin de gelişimine paralel olarak başta İngiltere
olmak üzere pek çok ülkede bu konuda yasal düzenlemelere gidilmiştir.
Sırasıyla;
• 1819- 1891 İngiltere
• 1877 A.B.D.
• 1840 İsviçre
• 1841 Fransa
İş Sağlığı Hizmetleri (Dünyadaki Durum)
• Hizmetlerden yararlanma eşit ve dengeli değil
• Avrupa’da çalışanların yarısı kapsam dışında dağılım, %5 ile %90
arasında değişiyor
• Diğer kıtalardaki ülkelerde de benzeri sorunlar var
• ABD, Japonya, Kanada, Batı Avrupa daha iyi gelişmekte olan
ülkelerde “kapsam” %5-10
• En çok küçük işletmeler kapsam dışı
• Kapsamın yüksek olduğu ülkelerde bile küçük işletmelerde, inşaat ve
tarım sektöründe, kendi işinde çalışanlarda kapsam düşük
İş Sağlığı Hizmetlerinin Kapsamı
Mevcut Durum
• Dünya iş gücü 2.8 milyar
• Küresel istihdamın %80‟i ↑riskli alanlarda
• Göçmen 175 milyon
• Çocuk çalışan >246 milyon
ILO, 2008, Kore Cooper CL. Med.Lav. 2006 Eijkemans 2004, Takala 2005,
Fedotov 2005

Dünyada çalışan nüfusun % 80’den fazlası İSG hizmetlerine ulaşamamaktadır.


İş Sağlığı Hizmetleri(gelişmekte Olan Ülkeler)
• Hakim olan çalışma alanı tarım sektörüdür
• Çalışanların genel sağlık düzeyi düşüktür
• Sanayi işyerleri olarak küçük işletmeler çoğunluktadır
• Çocuk iş gücü yaygındır
• Üretim teknolojisi eskidir

• İş sağlığı ile ilgili göstergeler yetersizdir


• İş sağlığının başlıca sorunları iyi bilinmemektedir
• İş sağlığı hizmetleri yetersizdir
• İş sağlığı alanında denetimler yetersizdir
• İş sağlığı ile ilgili mevzuatta yetersizlikler vardır
• Uygulamalarda çok başlılık - eşgüdüm eksikliği vardır
Türkiye, SGK istatistikleri (2009)

• İşyeri sayısı – 1.216.308


• İşçi sayısı – 9.030.202
• İş kazalarının % 83’ü KOBİ’lerde olmaktadır.
• İş kazası sayısı – 64.316
• Ölümlü iş kazası sayısı – 1171
Türkiye’de her gün yaklaşık;
• 176 iş kazası olmaktadır.
• 3 işçi, iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir.
• 5 kişi, iş kazası sonucu iş göremez hale gelmektedir.
İş Kazaları -Meslek Hastalıkları

• Meslek hastalıklarının tespiti konusunda bütün ülkelerde sorun yaşanmaktadır


• İş kazası sayıları ise gerçeğe daha yakındır.
• Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre ölümlü iş kazası sıklığının en
düşük olduğu İngiltere’dir.
• İş kazası sıklığının en yüksek olduğu ülkeler arasında ülkemiz ile birlikte
Hindistan ve Rusya da vardır. Dünya işgücü ~ 2.7milyar
• •Yılda 2 milyon yaşam çalışmaya bağlı nedenlerle yitiriliyor
• •160 milyon/yıl yeni yaralanma/hastalık ortaya çıkıyor
• •Küresel GSH‟nın %4‟ü (1.25 trilyon USD) çalışmaya bağlı morbidite nedeniyle
yitiriliyor
M.H Sıklığı

• Beklenen(dünya geneli) yüz binde 400-1200


• Türkiye‟de yüz binde 10 – 35 arasında
• Türkiye‟de beklenen 36.000 (%0,4) - 108.000 (%1,2)
• Türkiye‟de saptanan 500 – 1300 vaka

ILO tahminlerine dayanılarak çalışan sayısına göre yılda her bin işçi için 4-
12 yeni meslek hastalığı vakası beklenmektedir
Ekonomik Boyut
• İş kazaları ve iş ile ilgili hastalıkların bir ülkeye ortalama maliyeti,
ülkelerin Gayrı Safi Yurt İçi Hasılalarının (GNP) % 4’ü dolayında
• 12
Dünya genelinde toplam maliyet 2,2x10 $’dir
(ILO, 2009; Hamalainen, 2009).
iş kazaları ve meslek hastalıklarının maliyeti Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın
%1-3’ü
GSYH
• Endüstrileşmiş ülkeler : %1-3
• Türkiye : %5

• Geçici iş günü kayıpları 2007


1.934.980 gün- iş kazaları
7.593 gün - meslek hastalıkları
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması görevi

1945 yılında kurulan Çalışma Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı Genel Müdürlüğüne
verilmiştir.
1983-2000 yılları arasında İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı olarak hizmet vermiştir.

2000 yılında KHK ile ve 2003 yılında 4947 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kuruluş
Kanununun 12. maddesi gereğince,

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü

adı altında yeniden yapılandırılmıştır.


İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Türkiye Ve Dünyadaki Tarihsel
Gelişimi
İş Sağlığı Tarihçesi;
• Eski Mısır’da köleler, ve mahkumlar,
• Heredotus (M.Ö. 485-425)
ilk kez işçilere yeterli besin
verilmesi üzerinde durmuş,

• Aristotel (M.Ö. -222) koşucuların


hastalıklarından söz etmiş, gladyatörler için
özel diyet önermiştir.
• Plato (M.Ö. 254-184) bazı esnaf ve zanaatkarların çalışma
pozisyonlarından ileri gelen şekil bozuklukları ile ilgili bilgi
vermiştir.
• Hippokrates (M.Ö. 370)
ilk kez kurşunun zararlı etkileri
üzerinde durmuş, kurşun koliğinden
söz ederek onu tanımlamış, aynı
zamanda halsizlik, görme
bozuklukları ve felçler ile kurşuna
maruziyet arasında ilişki
bulunduğuna dikkat çekmiştir.
• Juvenal (M.S. 60-140)
demircilerin göz lezyonları ile ayakta
durarak çalışanların varislerinden söz
etmiştir.
Georg Agricola (1490-1555)

“De Re Metallica” adlı yapıtında, madencilerde


ortaya çıkan hastalıkları tanımlamış,
bunlara karşı korunma önlemlerini anlatmış,
toza karşı maden ocağının havalandırılmasından,
iş kazalarından ve korunma yöntemlerinden söz
etmiştir.
Paracelsus (1493-1541)
madencilerde ve baca temizleyicilerinde meslek
hastalıkları saptamış, “De Morbis Metallicis” adlı
kitabında, bu gün pnömokonyoz diye bilinen
kronik akciğer hastalıklarının klinik tablosunu
çizmiş ve “meslek hastalıkları riskinin artması,
endüstriyel gelişmenin gerekli ve birlikte olan
sonucudur” demiştir.
İş sağlığının babası olarak bilinen İtalyan hekim
Bernardino Ramazzini (1633-1714),
Modena Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde
epidemiyoloji profesörü olarak görev yapmıştır.
Daha önceki yıllarda Modena ve Padua
şehirlerinde doktorluk yaparken işyerlerini
ziyaret etmiş ve buradaki gözlemlerini de
ekleyerek ”De Morbis Artificum Diatriba”
adlı kitabını yazmıştır.
• Ramazzini, o dönemde var olan hemen her meslek
grubunun sağlık risklerinden, risklere karşı alınacak
güvenlik önlemlerinden, ve hatta işçinin çalışma
pozisyonu, iş-işçi uyumu gibi ergonominin temel
ilkelerinden söz etmiştir.
• Hipocrat çağından bu yana, hastalara sorulan klasik
soruların (anamnez) yanına
“ne iş yapıyorsunuz?” sorusunu ekleyerek genel
kural haline getiren Ramazzini, hastalık ile iş
arasında ilişki kurarak, etiyolojik faktörü saptamayı
amaçlamıştır.
“Hayret ve tereddüt ediyorum.
Acaba, ilaç ve sinameki kokan muayenehane ve
eczanelerde oturan bu azametli ve şık görüntülü
doktorların burnuna işyerlerindeki pis kokulu
şeyleri mi soksam, yoksa onları bu çukurları
görmeye mi davet etsem?

Hekimlik elindeki bütün olanakları ile çalışanların yardımına koşmalıdır.


Bernardino Ramazzini
• Yıl: 1776 İlk İnsan Hakları Belgelerinden biri Virginia İnsan Hakları Bildirgesi
(Amerika Birleşik Devletleri) yayınlanıyor. Çocuk işçilerin haklarından ve çalışma
ortamlarından söz edilmiyor.
• Yıl: 1789 Fransız Devrimi ünlü İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirgesi (Fransa)
yayınlanıyor. Çocuk işçilerin haklarından ve çalışma ortamlarından söz edilmiyor.
• Buna karşın, Büyük Sanayi Devrimi’nin sürdüğü bu yıllarda, başta İngiltere çeşitli
Avrupa ülkelerinde çocuklar yoğun olarak çalıştırılmaktaydı.

• Thomas Percival (1740-1804) , yaşadığı dönemde İngiltere’de yaygın bir toplum


sorunu olan ve işçi nüfusu kırıp geçiren tifüs olgusunun araştırılması için çağrıda
bulundu. Hem bu çağrısını ve hem de çocukların çalışma süreleri ve koşulları
konusundaki raporunu çok uzaklara kadar yayabildi.
Mesleki kanser
• Percival Pott (1714-1788), baca temizleyicileri arasında, topluma oranla daha
büyük sıklıkla görülen scrotum kanserlerinin başlıca nedenlerinden birinin
“is” olduğunu ortaya koydu (bildirilen ilk mesleki kanser). O dönemde
bacaların temizlenmesinde çocuk işçi kullanılıyordu.
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere başta olmak üzere Avrupa’da sanayi
devrimi gerçekleşmiş, tekstil sanayi evlerden fabrikalara taşınmış ve
dolayısıyla köylerden fabrikaların olduğu kentlere göç başlamıştır. Bu da
batılı toplumların yaşamında köklü değişikliklere yol açmıştır.
•Robert Owen, İskoçya’daki fabrikasında on yaşının
altında kimseyi çalıştırmadan, çalışma saatini
azaltarak, gençler ve yetişkinler için eğitim
Programları hazırlayarak ve işyerindeki çevre
koşullarını düzelterek ticari başarısının devam ettiğini
göstermiştir.
•1802 yılında İngiltere Parlamentosu’nda “Çırakların
Sağlığı ve Morali” yasasının çıkarılmasında rol
oynamış, günlük çalışma süresini 10 saate düşüren
yasanın çıkması için, parlamento üyelerini teşvik
etmiştir.
İngiltere;
• 1833 yılında “Fabrikalar Kanunu” ile, iş müfettişlerine işe giriş
muayenesi yapmak üzere doktor atama yetkisi verilmiştir.

• 19. yüzyılın sonlarına doğru periyodik muayene ve hasta işçilerin


çalışmalarını erteleme (rapor) yetkisi hekimlere verilmiştir.
• 1795 ile 1832 yılları arasında yaşayan ünlü hekim Charles Turner Thackrah iç
hastalığı uzmanı iken sonradan meslek hastalıklarına yönelmiş ve bir kitap
yayınlayarak, bu konunun İngiltere'de öncülüğünü yapmıştır.
• Bu çalışmalardan etkilenen Michel Sadler 1832 yılında parlamentoya yeni bir
yasa önerisi getirmiş ve 1833 yılında "Fabrikalar Yasası" adı altında yürürlüğe
girmesini sağlamıştır.
• ABD'deki işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gelişmelere 1869 ile 1970 yılları
arasında yaşayan Alice Hamilton'un çalışmaları büyük katkı sağlamıştır. Alice
Hamilton yaşamının 40 yılını mesleki risklerin incelenmesine harcamıştır.
1910 yılında kurşun sanayinde görülen zehirlenmeleri incelemeye başlamış,
işverenlerin tepkilerine rağmen çalışmalarını sürdürmüş ve çalışma
koşullarının düzeltilmesi için uygulanacak kontrol yöntemlerinin
geliştirilmesini sağlamıştır.

• Irving Selikoff'un tıbba en önemli katkısı asbestin kesin olarak akciğer ve


plevra malign tümörlerine (akciğer kanseri ve mezotelyoma) sebep olduğunu
en kesin bir biçimde kanıtlaması ve bu durumun önlenmesi için alınması
zorunlu işlem ve kurallarını en ince ayrıntılarına kadar belirlemesidir.
• Sosyalist ülkelerde ise sistem kendi içinde denetim mekanizması kurmuş
ve denetimin çalışanlarca yapılması sağlanmıştır. SSCB ilk Sağlık Bakanı
Alexander Semashko bağımsız sağlık örgütleri kurulması ve bunların
özellikle koruyucu sağlık hizmetlerinde yoğunlaşması konusunda önemli
çalışmalar yapmıştır.
• 1922 yılından sonra bir çok eğitim, araştırma merkezi ile enstitüleri
kurulmuş ve işçi sağlığı iş güvenliği konusunda önemli çalışmalar
yapılmıştır.
8 Mart Neden Dünya Kadınlar Günü?

•8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi
çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin
işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında
işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın
129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı .
• 26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2.
Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar
Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart
1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın
"Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü)
olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
•1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı'nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık
1977 tarihinde 8 Mart'ı tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını
kararlaştırdı.
1 Mayıs

• İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde
sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar
bir yürüyüş düzenlediler.

• 1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler


günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik
çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago 'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi
katıldı. Louisvill'de (Kentucky) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte
yürüdü. O dönemde Louisvill'deki parklar, zencilere kapalıydı. İşçiler, sokaklarda
yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve
beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı
duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı,
• Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve
4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı’na yol açtı.

• Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da


toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle;
1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak
kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Rönesans'ın Nedenleri

• 15. ve 16. yüzyıllarda önce İtalya’da başlayan ve daha sonra Avrupa’da


yayılan edebiyat, güzel sanatlar ve bilim alanındaki gelişmeler, yenilikler
ve anlayışlara “Yeniden Doğuş” anlamında Rönesans denilmiştir.

• İstanbul'un fethedilmesiyle bilim adamlarının İtalya'ya göç etmesi.


• Arapçaya çevrilmiş eski Arap ve Roma eserlerinin tercüme edilmesi.
• Kuzey Avrupa'dan gelen Novgorod kavimlerinin uygar Avrupa toplulukları
üzerindeki yıkıcı etkisi.
• Coğrafi keşifler sonucunda zenginleşen ve güzel sanatlar gibi alanlara
destek veren, koruyan bir sınıfın oluşması (coğrafi keşifleri yapan burjuva
sınıfı)
Rönesans’ın sonuçları

• Avrupa kilisenin baskısından ve dinden kurtulup modernleşme çağına


geçmesinde büyük rol oynamıştır.
• Skolastik görüş (kilisenin dar görüşü) yıkılmıştır.
• Yerine pozitif (bilimsel) düşünce hakim olmuştur.
• Reform hareketlerini hazırlamıştır.
• Bilim ve teknikteki gelişmeler hızlanmıştır.
• Avrupa’da sanattan zevk alan aydın sınıf ve halk sınıfı oluşmuştur.
• Din adamlarının ve kilisenin halk üzerindeki otoritesi sarsılmıştır.
• Avrupa’nın her yönden gelişmesine ve güçlenmesine öncülük etmiştir.
Reform hareketleri

• 15. ve 17. yüzyıl boyunca tüm Avrupa'yı etkileyen Katolik Kilisesi ne karşı
yapılmış dinsel bir harekettir.
• Katolik kilisesinin aşırı zenginleşmesi ve yozlaşması, siyasetle ve dünyasal
etkinliklerle daha fazla ilgilenmeye başlaması birçok din adamının
tepkisini çekmiş ve reform hareketlerine yol açmıştır. Reform hareketleri
önce Almanya'da sonrasında ise Fransa, İngiltere ve Kuzey Avrupa
ülkelerinde de etkili olur. Bu reform hareketi Hıristiyanlığın yeni ve büyük
3 mezhebinden Protestanlığın oluşmasını sağlamıştır.
• Reform hareketinin önderi Cermen kökenli teolog ve filozof Martin Luther’
dir.
Reformun sonuçları
• Avrupa'da mezhep birliği bozuldu. Katolik ve Ortodoks
mezhepleri yanında Protestanlık, Kalvenizm ve
Anglikanizm mezhepleri ortaya çıktı, mezhepler
arasında çatışmalar başladı.
• Din adamları ve kilise, eski itibarını kaybetti.
Katolik Kilisesi, kendisini yenilemek ve düzenlemek
zorunda kaldı.
• Eğitim-öğretim faaliyetleri kiliseden alınarak laik bir
eğitim sistemi kuruldu.
• Katolik Kilisesi'nden ayrılan ülkelerde kilisenin mallarına
ve topraklarına el koyuldu.
• Papa ve kilisenin Avrupa Ülkelerinin kralları üzerindeki
etkisi sona erdi ve Avrupa'da siyasal bölünmeler yaşandı.
Çünkü Ortaçağ'da Papa, Avrupa krallarına taç giydirerek
onların krallıklarını onaylıyor ve yönlendirebiliyordu.
• Papanın bu gücü kaybetmesi, Haçlı Seferleri'nin
düzenlenmesini engellemiştir.
• Katolik kalan ülkelerde yeni mezheplerle mücadele etmek amacıyla
Engizisyon mahkemeleri kuruldu.
• Protestan krallar ve prensler, din işlerinin mutlak hakimi oldular.
• Reform hareketleri, Avrupa'yı siyasi yönden zarara uğratmıştır. Şarlken'in
Osmanlı Devleti üzerine yapmayı planladığı Haçlı Seferi bölünmelerden dolayı
gerçekleşmemiştir.
• Mezhep savaşları, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'da ilerlemesini kolaylaştırmıştır.
• Eğitim laikleştirildi. Reform, insanların çevresinde ve yaşam biçiminde
entelektüel ve ekonomik değişimlere kayıtsız kalmadıklarını
ispatladı.Skolastik düşünce ve doğa kanunu fikri gölgelendi, rasyonalist
düşünce gündeme geldi.
• Protestanlığın oluşmasıyla, kapitalist sistemin temelleri atılmıştır. Bekarlık,
inziva, nefis köreltme, dua ve derin düşünce yerine; evlilik, çocuklar, günlük
hayatın içinde olmak, başarı ve zenginlik gibi kavramlar insanların hayatlarına
girmiştir.
• Reformla birlikte paralı sınıf itibar kazanmış, birey ve milliyetçilik kavramları
ortaya çıkmıştır.
• Reform, din karşıtı kavramların oluşmasını sağlamıştır.
• Her konunu dine bağlanması ya da her konunun dinle açıklanması düzeneğini
bozmuştur. Bilimsel araştırmalar din baskısından kurtulmuştur.
• Dinin üzerinde çok büyük etkiler yaratan reform, ibadetle kurtuluşun yerine;
imanla kurtuluşun mümkün olabileceğini söylemiştir.
• Ulus devletler dönemine geçişin ilk basamağı olmuştur.
• Devletin güçlenmesini sağlamış, laik devlet kavramını gün ışığına çıkartmıştır.
• Reform, tutuculuğun ve muhafazakarlığın kalıplarını zorlamış, gelenekçilikten
yenilikçiliğe hoş görü ve özgürlük ortamının zeminini hazırlamıştır.
• Uzun yıllar süren kanlı savaşlara sebebiyet vermiş ve birçok insan hayatını
kaybetmiştir.
• Avrupa haritasında sınırların yeniden gözden geçirilmesi ve iki yüz yıla varan bir
barış döneminin yaşanmasına katkıda bulunmuştur.
Ülkemizde İş Sağlığı Tarihçesi
•Loncalar Sistemi
•Ahilik Anlayışı
•Fütüvvetnameler (Ortaçağ İslam devletlerinde tasavvuf ve Melamilik ilkelerine
dayanan mesleki ve toplumsal dayanışma örgütlenmesi)
•“19 yüzyıldan beri lisanımızda amele, rençper, ırgat, emekçi, ecir, gündelikçi,
aynı manalarda kullanılmakta ise de , bunlar arasında işçi tabiri son senelerde
katı olarak taammüm edilmiştir” (Lütfi Erişçi-Türkiye’de İşçi Sınıfının Tarihi)
•1854 Polis Nizamı (Greve karşı Avrupa Ülkelerinin yasalarından tercüme)
(“işini gücünü terk ile mücerret tatili mesalihi ibat garezinde olan amelel ve
işçi makalelerinin cemiyetlerinin def ve izalesiyle ihtilal vukuunun önü
kestirilmesinden” bahseden 12’nci maddesine bakılırsa bu ilk tezahürler
arasında grevlerin de bulunduğu zannedilebilir).
•1863 Mevadd-ı Madeniyeye Dair Nizamname
• 1865 Dilaverpaşa Nizamnamesi
• 1868-1876 Mecelle (Tanzimat dönemi) Madde 1198- Komşusuna (zarar-ı fahiş)
yapamaz. Kullanmaya mani olan şeyler, zarar-ı fahiştir. Demirci dükkanı,
değirmen, bitişik binayı sallarsa veya fırın dumanı, yağhanenin pis kokusu,
harman tozları, bitişik evde oturulamayacak kadar sıkıntı verirse, değirmenin,
bostanın su yolu, evin temelini, duvarını gevşetirse, çöplük bitişik evin duvarını
çürütürse, harman yerine bitişik yapılan yüksek bina, harmanın rüzgarını keserse,
manifaturacı dükkanı yanında yapılan aşcı dükkanının dumanları kumaşlara zarar
verirse, lağım, kanalizasyon yollarının sızıntılarından komşu duvarı zarar görürse,
sonra yapılanlar zarar-ı fahiş olup, men’ edilirler.

• (Kömür ve maden işçileri için düzenlemeler)


• 1869 Maadin Nizamnamesi
• 1871 İstanbul’da Ameleperver Cemiyeti’nin kurulması
• 1872 İstanbul Tersane işçileri yevmiyelerinin verilmemesi üzerine grev yapıyor,
aynı işçilerden 500-600 kişilik İslam-Hıristiyan bir grup Babıali’de sadrazama ve
Cuma selamlığında padişaha dilekçe vermeye teşebbüs ediyor ve gazetelerden de
“hali zicret ve sefaletlerinin umuma bildirilmesini” istiyorlardı.
• 1890 ’larda iş günü 16 saati buluyordu.
• 1895 Tophane fabrikaları işçilerinden bir grup gizli “Osmanlı Amele Cemiyeti”ni
kurmuşlardır.
• 1897 İstanbul’da kibrit fabrikasında çalışan 201 işçinin 121’i kadın ve kızdı.
Bakırköy Bez Fabrikasında çalışan 1000 işçinin yarısı çocuktu.
• 1910 İş Yasası çıkarılması konusunda 3 ayrı girişim var. Ancak gerçekleşmiyor.
• 1912 sendikalaşma hareketi tekrar canlanmıştır (Amele Kulübünden başka
terzi, şemsiyeci, döşemeci, mücellit, değirmenci, berber, bira fabrikası işçileri,
eczacı, Cibali reji işçileri arasında sendikalar kurulmaya başlanmıştır)..
• 1913 Kadın ve çocuk işçilere mensucat sanayinden % 50’den fazla (hatta ipek
ipliği sanayinde % 95), ziraat ve hayvan mahsulleri sanayinde bir hayli (mesela
tütünde % 50’ den fazla) ve diğer sanayi şubelerinde az çok yer verilmiştir.
• İş günü 14 saati geçiyordu..
• 1913 Sanayi merkezlerinde bile “işçiler rutubetli, havasız, karanlık, ahır gibi
yerlerde çalıştırılıyor, amelenin sıhati için lazım olan tertibata” aldırış bile
edilmiyor, verem gibi hastalıklar korkunç tahribat yapıyordu. (Dr. Reşat Rıza-
Veremi Herkes Bilmelidir-İst-1330)

• 1914 Harp senelerinde (Birinci Dünya Savaşı) Osmanlı işçi sınıfında kadın ve
çocuk nispeti bariz derecede artmıştır. Bu arada üstelik “kadınları
yapabilecekleri bilcümle işlere sevk etmek” maksadıyla Kadınları Çalıştırma
Cemiyeti İslamiyesi gibi cemiyetler de kuruluyordu. Küçük yetim çocukları
sanayiye mal etmek için darülitamlarda kurslar açılıyordu
Dilaver Paşa Nizamnamesi(*)
• çalışma süresinin günde 10 saat olması,
• işverenin işçiye barınak sağlama zorunluluğu,
• işçileri muayene ve tedavi için hekim bulundurma zorunluluğu,
• işçinin işine son vermeden önce işverenin haber verme zorunluluğu gibi
haklar sağlamıştır.

*(Bazı tarihçiler Padişah tarafından onaylanmadığından bu tüzüğün


uygulanmadığını bildirmektedirler. Ayrıca bu tüzüğün çıkarılmasındaki
temel amaç işçi sağlığını korumak değil, madenlerdeki üretimi artırmaktır).
• 1919 Kurtuluş (Ulusal Kurtuluş Savaşı)
• 1921 Ereğli Havza-i Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik
Kanun
• 1923 1. İktisat Kongresi (İzmir)
• 1923 Kuruluş (Cumhuriyet Kuruluyor)
• 1925 Takrir-i Sükun Kanunu
• 1930 Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
• 1933 Sümerbank kuruluyor
• 1934-35 Paşabahçe şişe cam kuruluyor
• 1936 İlk İş Yasası
(3008 sayılı kanun)
• 1946 Çalışma Bakanlığı kuruluyor
(İlk Çalışma Bakanı Sadi Irmak)
• 1967 2. İş Kanunu
• 1969 İSGÜM,
• 1971 3. İş Kanunu
• 1975-80 Meslek Hastalıkları Hastanesi
YODÇE-YODÇEM-ÇASGEM
Milli Prodüktivite Merkezi
• 1945’ de Çalışma Bakanlığı’nın kuruluşunun hemen ardından İşçi Sigortaları
Kanunu (bugünkü Sosyal Sigortalar Kanunu) kabul edildi. İş kazaları ve meslek
hastalıkları bu kanun kapsamında yer aldı.
• 1967’ de çıkarılan Sosyal Sigortalar Kanunu; SSK’nın sağladığı tedavi hizmetleri
dışında kalan koruyucu hizmetler ve acil tıbbi yardım hizmetlerinin sağlanması
amacıyla hekim tutulması zorunluluğunu açıklığa kavuşturdu.
• 1974’ de çıkarılan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 91.maddesi ile 50’den
çok işçi çalıştıran işyerlerinde işverenin hekim bulundurma zorunluluğu yeniden
tanımlandı. Ve işyeri hekimlerinin “çalışma koşulları ile görevlerini nasıl
yürüteceklerini ayrıntılı şekilde gösteren” bir yönetmeliğin “tüzüğün yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde “ çıkarılacağı hükme bağlandı.
• 1970’ li yılların, toplumsal duyarlılığın ve taleplerin çalışan sınıflardan yana
örgütlü güçleri büyüten ve etkinleştiren konjonktüründe TTB ve özellikle
İstanbul Tabip Odasında işçi sağlığı alanı önemli bir yer tutuyordu.
• 1980’de, (6 ay içinde çıkarılması hükme bağlanan bu yönetmeliğin
çıkması için 6 yıl geçmesi gerekti ) “İşyeri Hekimlerinin Çalışma Şartları
İle Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik” nihayet yayınlandı. Bu
yönetmeliğin “İşyeri Hekimlerinin Nitelikleri”ni tanımlayan 6.
maddesinde işyeri hekimi olarak görev alacak olanların sahip olması
gereken nitelikler arasında “ yetkili bir makam tarafından verilmiş bir
işyeri hekimliği sertifikasına sahip olmak” tan söz ediliyordu.
• 1986’ da İstanbul Tabip Odasında Dr. Nejat YAZICIOĞLU, Dr. Metin
BENOL ve Dr. Haldun SİRER sertifika programıyla ilgili çalışmalara
başladılar.
• TTB; 1987 yılından itibaren konuya ağırlıklı önem verdi ve 35. Büyük
Kongre, İşyeri Hekimliği Sertifika Programının başlatılmasına ve yasal
olarak öngörülen işyeri hekimliği uygulamalarının yaygınlaştırılıp,
desteklenmesi gerektiğine karar verdi.
Muzaffer Aksoy

(Benzen-lösemi)
Benzen kullanan kundura üreticilerinde kansere yakalanma sıklığı üzerine
yazarak yayımladığı makale üzerine ABD hükümetinin açtığı davaya birinci
derece tanık olarak çağrıldı.
Bu dava sonucunda ABD'de sekiz saatlik çalışma süresince maruz kalınacak
benzen oranı 10'dan 1 ppm'e düşürüldü.
Selikoff'un telkini ile Muzaffer Aksoy ve Prof. Dr. E. Vigliani'ye benzenle ilgili
çalışmaları dolayısıyla 1984 senesinde ilk "Ramazzini Bilim Onur Ödülü”
verildi.
• 19-21 Ekim 1978’ de ülkemizde ilk kez TTB adına İstanbul Tabip Odası
tarafından “1. Ulusal İşçi Sağlığı Kongresi ” düzenlendi.
• 4-7 Nisan 1988 yılında TTB tarafından “2. Ulusal İşçi Sağlığı Kongresi ”
düzenlendi.
• 20-23 Nisan1998 tarihlerinde yine TTB “3.Ulusal İşçi Sağlığı Kongresi” ni
(Türk İş, DİSK, KESK, TMMOB birlikteliği ile) düzenledi.
• 1988 TTB, İşyeri Hekimliği Sertifika Eğitim Programları (2005-168 kurs 29
193 işyeri hekimi)
• 2003 4. İş Kanunu (AB uyum)
>Yönetmelikler
>Danıştay iptalleri
>Tam Gün
>Anayasa Mahkemesi
>Yeni yönetmelikler (27 Kasım 2011)
• 30/06/2012 -- 6331 sayılı iş yasası(5. iş kanunu)
• Yeni yönetmelikler……
• 1978 yılında Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara SSK Ulus Hastanesi
bünyesinde kurulmuştur. Temel gerekçe meslek hastalıkları alanında eksik olan
bilgi birikiminin sağlanması, ulusal kaynakların korunmasıdır. Kuruluşu sonrasında
tespit edilen meslek hastalıkları sayı ve çeşidinde hızlı bir artış görülmüştür.
• Kurulan hastaneler,
>hizmet içi eğitim önceliği, yurtdışı-yurtiçi eğitim önceliği, 400 yataklı hastaneye
eşdeğer kütüphane, ilk iş psikolojisi laboratuarı, ilk endüstriyel toksikoloji
laboratuarı gibi özel olanaklarla;
>kimya mühendisleri, iş psikologları, gibi özel kadrolarla,
>Türkiye’deki tüm işyerlerine başhekim oluruyla girmek, ilgili tüm kurumlarla
yazışma yapabilmek, işyerlerinden tüm işçilerin sağlık muayenelerinin
gerçekleştirilmesini isteyebilmek gibi özel yetkilerle desteklenmiştir.
>Meslek hastalıkları ve riskli iş kolları konularında bilimsel araştırmalar yapmak,
bu araştırmalara dayanarak politikalar belirlemek ve önermek, hekim, işçi,
işveren eğitimleri düzenlemek, yayınlar yapmak gibi özel görevler verilmiştir.
• 1979 yılında Ankara Konur Sokakta ,
1985 yılında İstanbul Yolunda Çalışma Bakanlığı İSGÜM binası’nda faaliyet
göstermiştir.
Türkiye çapında yüzlerce işyeri bu dönemde oluşturulan ekiplerle ziyaret edilmiş,
eğitimler düzenlenmiş, raporlanmıştır.
Çok sayıda ve Türkiye için ilk olma özelliği olan bilimsel araştırmalar ve yayınlar
gerçekleştirilmiştir.
• Hastane, 19.11.2001 tarihinden itibaren Keçiören’de şu andaki
binasına geçmiştir.
• 19.02.2005 tarihinden itibaren SSK’dan Sağlık Bakanlığına devrolmuştur.
ÇAĞDAŞ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
ISG,Geleneksel ve Çağdaş Yaklaşım ;

• Geleneksel yaklaşımda (reaktif, tepkisel yaklaşım), kazaların ve sistem


bozukluklarının incelenmesi esastır. Olay sonrası inceleme ve işin yeniden
düzenlenmesine odaklanır.
• Çağdaş güvenlik yaklaşımı (proaktif yaklaşım) ise, sistem bozukluğundan çok,
güvenlik yönetim sisteminin incelenmesine, risk değerlendirme ve güvenlik
kültürüne odaklanır. Olay gerçekleşmeden öncesine, çalışanlara ve güvenli
olmayan uygulamalara odaklanır.
Zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden saptanması ve gerekli
önlemlerin alınması hedeflenmelidir.
Proaktif yaklaşımın sağlanmasında önemli etkenlerden biri de güvenlik
kültürüdür.
Çağdaş iş sağlığı anlayışı
• Kişi fiziksel, biyolojik ve sosyal çevresi ile bir bütündür. Çalışma ortamı
bu çevrenin önemli unsurlarından biridir.

• Kişiye hem sağlıklı hem de hasta iken hizmet götürülmelidir. Sağlığı


korumak ve geliştirmek önceliklidir.

• Üretim insan içindir. Hiçbir üretim amacı çalışanın sağlık ve güvenliğini


korumayı ve geliştirmeyi erteletemez.
• Çalıştırdığı işçinin sağlığını ve güvenliğini korumak işverenin
yükümlülüğündedir, bu yükümlülük ertelenemez ve devredilemez.

• Çalışanın sağlık ve güvenliği işverenin ve devletin iyi niyetine


bırakılamaz. Katılım, ulusal ve işyeri düzeyinde örgütlülük gerektirir.
• İşçi ile ailesinin sağlığı bir bütün olarak ele alınmalıdır.

• İş sağlığı hizmetleri sadece üretim değil hizmet ve yönetim birimlerini de


kapsamalı (tüm çalışanları kapsayacak şekilde) çalışanın sağlığı olarak
değerlendirilmelidir.
• Sağlık hizmetleri koruma, tedavi ve rehabilitasyonu içerir. Çağdaş anlayış
korumayı yeterli görmez, sağlığı geliştirmeyi öngörür.

• Sağlık ve güvenlik alanında hedeflere ulaşılabilmesi hedef kitlenin aktif


katılımı ile mümkün olacaktır.
İŞ SAĞLIĞINDA TEMEL KAVRAMLAR

İŞ SAĞLIK

İki yönlü ilişki

Olumlu etki
Olumsuz etki
İş Sağlığı Kavramı, Kapsamı

> bütün mesleklerde çalışanların


> bedensel – ruhsal – sosyal iyilik hallerinin
korunması, geliştirilmesi, en üst düzeyde sürdürülmesi
> işin insana – işçinin kendi işine uyumunun sağlanması

ILO – WHO, 1951


İŞ SAĞLIĞININ AMACI:
- KORUMA
(Sağlıklı durumu sürdürme, geliştirme)
-TEDAVİ
- REHABİLİTASYON
Sağlık – Sağlık Hizmetleri
• İnsanlar “sağlıklı” doğar
• Sağlık hizmetinin amacı
– Sağlıklı durumu sürdürmek
– Sağlığı geliştirmek
– Hastalananları iyileştirmeye çalışmak

“sağlık --- uzun ömür --- verimli çalışma”


Sağlığı Etkileyen (Bozan) Faktörler
• Çevresel Faktörler
– İşyeri ortam faktörleri

• Bireysel Faktörler
– Yaş, cinsiyet, sağlık durumu, genetik yapı, ...
Çalışanın Sağlığını Koruma
ÇEVRESEL (işyeri ortam faktörleri)
ve BİREYSEL FAKTÖRLERİ

olumlu hale getirme

“İŞ SAĞLIĞI UYGULAMA İLKELERİ”


Çağdaş İş Sağlığı Ve Güvenliği Uygulama İlkeleri
YASAL DAYANAK
• Anayasa
– M. 50: kimse yaşına, cinsiyetine ve gücüne uygun olmayan işlerde
çalıştırılamaz.
– M. 56: herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
sahiptir – işyeri çevresi

• İş Kanunu
– “her türlü sağlık ve güvenlik önlemi – işveren sorumluluğu”
İş Sağlığı Uygulama İlkeleri

1. Uygun İşe Yerleştirme


2. İşyeri Risklerinin Saptanması
3. İşyeri Risklerinin Kontrolu
4. Aralıklı Kontrol Muayenesi
5. İşyerinde Sağlık Hizmeti
Uygun işe yerleştirme /İşe GirişMuayenesi
Çalışmaya başlamadan önce;
kişinin niteliklerinin belirlenmesi ve bu niteliklere uyan bir işe
yerleştirilmesi amacıyla yapılan muayeneye “işe giriş muayenesi” denir.

Yaş : Çocuk işçi, Genç işçi,


Cinsiyet : Kadın işçi, Erkek İşçi
Sağlık sorunu : Solunum Sistemi Hastalıkları
Eğitim : Vasıfsız, vasıflı
Alışkanlıklar : Sigara, alkol,

……………………iş ve sağlık ilişkileri için önemlidir.


İşe Giriş Muayenesi (Uygun İşe Yerleştirme)

İşe Giriş Muayenesi Kişinin;


1. Sağlık öyküsünün alınması,
2. Fizik muayenesinin yapılması,
3. Rutin laboratuvar tetkiklerinin yapılması,
4. İşin niteliğine göre özel tetkiklerin yapılması,
5. Gerekiyorsa koruyucu aşıların yapılması,
……………….aşamalarını içerir.

Bu muayenelerin sonucunda saptanan sorunlara göre kişi bazı işlerde


çalıştırılmayabilir.
Uygun işe yerleştirme
1. Akciğer hastalığı : Tozlu ortamda

2. Karaciğer hastalığı: Solvent’lerle çalışılan yerlerde

3. Sigara içenler : Asbestle çalışılan yerlerde

4. Kontakt dermatiti : Deterjanların olduğu yerde

çalıştırılmamalıdır.
1.İşe uygun yerleştirme yapılarak kişinin özellikleri ile iş yeri koşulları bir
arada düşünüldüğünde olası sağlık sorunlarının önüne geçilmiş olur.

2.Uygun işe yerleştirme ilkesi koruyucu sağlık hizmeti yaklaşımı bakımından


birincil (primer) korumadır.

3.İşe uygun yerleştirme bir kişinin bazı işlerde çalışmasının engellenmesi


değil, kişinin niteliklerine uygun bir işe yerleştirilmesidir.

4.İşe uygun yerleştirme çalışma hayatında yer alan risk grupları kavramını
da ilgilendirmektedir.
İşyeri ortam faktörlerinin değerlendirilmesi

1.İş yeri ortam faktörleri bilinmelidir. İşin niteliğine göre ortamda hangi
faktörlerin bulunduğu tahmin edilebilir;
– Uzman görüşü almak
– İşçilerin görüşlerine başvurmak
2.Kesin bilgi için ortamdaki risk faktörlerinin düzeyi ölçülmelidir. Bu
ölçümler iş hijyeni çalışmaları olarak adlandırılır.

> İşyeri ortamında herhangi bir etkenin saptanması durumunda çalışan sağlığının
etkilenip etkilenmediğinin değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda oluşturulmuş
standartlar vardır. Bunlara «MAK ve ESD-TLV» değerleri denir.
> Kimyasal maddelerle ilgili tüzükte 300’den fazla maddeyle ilgili MAK-MAC ve
ESD-TLV miktarları ile tozlara ait sınır değerler belirlenmiştir.

«Tüzük; Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve


İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük’ün ekli çizelgesinde»
MAK–MAC «Maximum Allowable
Concentration»

MAK – MAC «Müsaade Edilen Azami Konsantrasyon»

MAK düzeyinin aşılması durumunda akut olarak toksik (zehirlenme)


belirtilerin ortaya çıkacağı öngörülmektedir.

Bu nedenle MAK değerinin akut toksik belirtilere yol açan maddeler için
kullanılması daha uygun olmaktadır.
ESD-TLV «Eşik Sınır Değer-Treshold Limit Value»
ESD – TLV «Eşik Sınır Değer»
ESD-TLV; Günlük ortalama değeri yada eşik değeri gösterir. Etkisi uzun
dönemde ortaya çıkacak (kronik) maddelerin ölçümünde tercih edilir.
Çalışma süresi içinde bazı zamanlarda aşılması akut tehlike oluşturmaz.
İşyerinde günlük/haftalık ortalama değerlerin eşik düzeyi aşmaması önemlidir.
Gün ya da hafta boyunca değişik zamanlarda yapılan ölçümlerde bazen
öngörülen sınır değerleri aşan değerler bulunabilir, ancak ölçümlerin ortalama
değeri belirlenen sınır değerin altında olmalıdır.
BİRİMLER

İş yeri ortamının bir metreküp havasında herhangi bir gazın santimetreküp


olarak kapsadığı hacim, milyonda kısım olmaktadır.
Tozlar veya kurşun vb. metaller için ise bir metreküp havada kaç miligram
bulunduğu anlamına gelen mg/m³ ölçüsü kullanılmaktadır.

Metaller (Kurşun) ve Tozlar için : mg/m³


Gazlar için : cm³/m³ (Milyonda)
Gazlar için : mm³/m³ (Milyarda)
İşyeri Ortam
Faktörlerinin Saptanması
İŞYERİ ORTAM FAKTÖRLERİ
• Fiziksel
• Kimyasal
• Toz
• Biyolojik
• Ergonomik
• Psikososyal
• Yönetsel
Fiziksel Faktörler
• Radyasyon
• Gürültü
• Termal Koşullar
• Vibrasyon
• Yüksek Basınç
• Aydınlatma
Tozlar
• ORGANİK:
Pamuk tozu, kenevir tozu, mantar sporları
Tekrarlayan alerjik reaksiyonlar

• İNORGANİK

Kömür, asbest, silis, demir tozları


Tozun akciğerde birikmesi
İşyeri sağlık risklerinin kontrolü

Ortamda varlığı ve miktarı saptanan sağlık risk faktörünün düzeyi, izin


verilen sınır değerlerin üzerinde ise, bu durumda risklerin kontrolü amacı ile
bazı uygulamalar yapmak gerekir.

Bunlar önem ve öncelik sırasına göre;


1.Kaynakta koruma önlemleri
2.Çalışma ortamına dönük önlemler
3.Kişiye dönük önlemler
KAYNAKTA KONTROL ÖNLEMLERİ

Sağlık risklerinin kontrolünde amaç, risk etkeni ile çalışan işçinin


temasını kesmektir. Bunun için öncelikli yapılması gereken; «Riskin
kaynağında kontrolüdür.»

İkame Etme; Riskli maddenin yerine aynı işi gören risksiz maddeyi
kullanma,
 Asbest yerine sentetik malzemelerin kullanımı
 Benzen yerine toluen kullanımı
ORTAMA DÖNÜK ÖNLEMLER
Eğer kaynakta önlem kapsamında ikame edilecek çözüm bulanamazsa, o
zaman «Ortama dönük önlemlerin» alınmasıyla maruziyet azaltılmaya
çalışılır;
 Havalandırma
 Kapatma
 Ayırma-Uzaklaştırma
 Üretim yöntemini değiştirme
 Üretim sürecini yavaşlatma
 Çalışma süresini azaltma
 Çalışan sayısını azaltma-rotasyon
KİŞİYE DÖNÜK ÖNLEMLER
Kaynağa ve ortama dönük önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda
«Kişisel Koruyucuların Kullanımı» gerekir;
 Maske,
 Gözlük,
 Eldiven,
 Baret,
 İş elbisesi,
 Koruyucu ayakkabı vb.
Meslek Hastalıklarından Korunma

Birinci Öncelik, Zararlı Etkenin Kaynakta Yok Edilmesidir.

İkinci Öncelik, Etkenin, Kaynakla -Çalışan Kişi Arasındaki Mesafede


Önlenmesidir.

Kişisel Koruyucular Son Seçenektir.


ARALIKLI KONTROL MUAYENELERİ
ASM-PSM ÖNEMİ

Çalışanların sağlığını korumada,


Çalışanların uygun işe yerleştirilmelerinde,
İşyeri ortam risklerin kontrol altına alınmasında,
Sağlık sorunlarını erken yakalamada,

önemlidir.
Aralıklı kontrol muayeneleri
ASM-PSM ÖNEMİ
İşin ve riskin niteliğine göre aralıklı kontrol muayenelerinin sıklığı
değişmektedir. Örneğin Ağır ve Tehlikeli İşlerde çalışanlar en az yılda bir
kez periyodik muayeneden geçmelidir.
Muayenede genel anlamda sağlık değerlendirmeleri de (hipertansiyon,
diyabet, beslenme alışkanlığı, koroner kalp hastalığı risk faktörleri gibi)
yapılabilir.
SAĞLIKLI BİREYLERDE
 Belli sağlık sorunlarının ortaya çıkma riskini azaltmak amacıyla,
 Tarama, muayene, testler, danışmanlık ve sağlık eğitimi yoluyla,
 Risk faktörlerine göre,
 Kanıta dayalı yapılandırılmış,
 Spesifik, etkin ve uygulanabilir bir izlem programıdır.

Hedef Kitle;
1. Sağlıklı kişiler
2. Özel gruplar, Bazı meslek grupları, Öğrenciler
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
MADDE 2- (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine,
bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil
olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun


hükümleri uygulanmaz:
a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk
Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı
Müsteşarlığının faaliyetleri.
b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.
c) Ev hizmetleri.
ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi
yapanlar.
d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme
kapsamında yapılan işyurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme
faaliyetleri.
Temel İş Sağlığı Hizmetleri

2003 -Uluslararası Çalışma Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü’nün oluşturduğu ortak


komisyon, Uluslararası İş Sağlığı Komisyonu’nun da katkısı
Teknik komite toplantıları: Mısır (2005), Makedonya (2006), Türkiye (2007),
Hindistan (2008) ve Şili’de (2009)
•Yeniden Temel Sağlık Hizmetleri – TİSH - Vurgulama, Hatırlatma
•Hizmeti alamayanlara ulaşma , kapsamı geliştirme çabasıdır
•Sağlık Bakanlığının(kamu sağlık hizmetlerinin) rolünü vurgular
•Birinci basamak sağlık hizmetlerinde İSH
•Bütüncül iş sağlığı hizmetlerinin bir parçasıdır
•Çalışanların ve çalışma biçimlerinin değişen özelliklerine ilişkin düzenlemeleri
ön görür
• ILO, Occupational Health Services Conv., No. 161, 1985)

“esas olarak koruyucu sağlık hizmetleri”

işçiye, işverene ve temsilcilerine

You might also like