You are on page 1of 9

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/273959122

SUÇA KARIŞMIŞ ERGENLERİN PSİKİYATRİK DEĞERLENDİRMESİ: OLGU SERİSİ

Article · January 2014

CITATION READS

1 737

10 authors, including:

Fatma Hülya Yaylalı Çakmak Cağatay Uğur


Dr. Sami Ulus Children's Hospital Private Doctor's Office
7 PUBLICATIONS   7 CITATIONS    34 PUBLICATIONS   81 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Nagihan Saday Duman Betül Gül


Clinic of Nagihan Saday Duman Kadir Has University
24 PUBLICATIONS   29 CITATIONS    4 PUBLICATIONS   4 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

Consultation-Liaison Psychiatry Services View project

nörogelişimsel bozukluklar ve empati View project

All content following this page was uploaded by Kagan Gurkan on 24 March 2015.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


SUÇA KARIŞMIŞ ERGENLERİN PSİKİYATRİK
DEĞERLENDİRMESİ: OLGU SERİSİ

Özlem ŞİRELİ*, Zeynep ESENKAYA**, Hülya YAYLALI***, Çağatay


UĞUR**, Nagihan SADAY DUMAN**, Betül GÜL**, Merve GÜNAY**,
Hilal Tuğba KILIÇ**, C. Kağan GÜRKAN****, Birim GÜNAY KILIÇ*****

ÖZET
Amaç: Bu çalışmada suça karışmış ergenlerin sosyodemografik özellikleri ve psikiyatrik tanılarının incelenme-
si amaçlanmıştır. Yöntem: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı’na 2008-2011 yılları arasında adli değerlendirme için başvuran 19 ergenin dosya bilgileri retrospektif olarak
incelenmiştir. Sonuçlar: Olguların yaşları 13 ile 17 yaş arasında olup çoğunluğu erkek ergenler oluşturuyordu. Ka-
rıştığı iddia edilen suçun niteliği daha çok cinsel istismardı. En sık saptanan psikiyatrik hastalık Dikkat Eksikliği Hi-
peraktivite Bozukluğu idi. Olgularda çoğunluğunda Mental Retardasyon olduğu saptandı. Tartışma: Ergenleri suça
iten faktörler arasında psikopatoloji varlığı da önemli bir risk etmeni olabilir. Koruyucu ve önleyici ruh sağlığı hizmeti
sunmak adına suça karışan çocuk ve ergenlerin adli sürecin her aşamasında rehabilitasyonları, takipleri ve ruhsal
tedavilerinin gerekli olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Sözcükler: Ergen, suç, psikiyatrik tanı.
SUMMARY: PSYCHIATRIC ASSESSMENT OF ADOLESCENT DELINQUENTS: CASE SERIES
Objective: This study aimed to evaluate psychiatric diagnoses and sociodemographic factors of adolescent delinqu-
ents. Method: Medical charts of nineteen adolescents referred to Ankara University, Department of Child and Adoles-
cent Psychiatry for forensic evaluation between dates 2008 and 2011 were examined retrospectively. Results: The
age range of cases reviewed was between 13 and 17 years and predominant gender was male. The most common
alleged crime was sexual abuse. The most common psychiatric diagnosis determined was Attention Deficit Hyperac-
tivity Disorder. Majority of the cases had mental retardation. Discussion: Presence of psychopathology might be an
important risk factor among the causes that increase the vulnerability for delinquency. Rehabilitation, follow up and
psychiatric treatment of juvenile delinquents through each stage of legal processes are considered to be a requirement
in terms of providing preventive and protective mental health service.
Key Words: Adolescent, crime, psychiatric diagnosis.

GİRİŞ sorunlarının ortaya çıkması ile sonuçlana-


bilir. Bu sorunlara ailesel ve/veya çevresel
Ergenlik dönemi, çocuklukla erişkinlik ara- olumsuzluklar da eklendiğinde, ergende, suç
sında yer alan, biyolojik, psikolojik, bilişsel ve davranışı görülebilmektedir. Yapılan pek çok
sosyal değişimlerin yaşandığı, hızlı bir büyü- araştırma ile ergenlik döneminin çocukların
me, gelişme ve olgunlaşma sürecidir. Bu etkin en fazla suça yöneldiği dönem olduğu belir-
geçiş döneminde gencin ard arda denediği lenmiştir.
rollerin, tutum ve ilişki kalıplarının birbiri ile
Ergenlik döneminde yaşanan suç davranışı-
çatışmasından doğan karışıklık normal uyum
nın nedenlerini anlamak için bireyin kişilik
* Uzm. Dr., Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, özellikleri, toplumsal, çevresel ve ailesel özel-
Mardin Devlet Hastanesi, Mardin.
** Dr., Ankara Üniv. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı liklerinin bilinmesi önemlidir. Suç işlemeye
ve Hastalıkları AD, Ankara. yatkın olan ergenlerle yapılan çalışmaların or-
*** Uzm. Dr., Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları,
Aksaray Devlet Hastanesi, Aksaray. tak sonuçları; riskli gruptaki ergenlerin çevre-
**** Doç. Dr., Ankara Üniv. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları AD, Ankara.
sel koşullarının kötü olduğu, maddi ve sosyal
***** Prof. Dr., Ankara Üniv. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi : 21 (2) 2014

131
ŞİRELİ VE ARK.

yetersizliklerin sık görüldüğü, genetik açıdan YÖNTEM


psikiyatrik hastalıklara yatkın olduğu, anne
babalarında suç işleme davranışının daha sık 2008-2011 tarihleri arasında suça karıştığı id-
olduğudur (Yavuzer ve Güngörmüş 1988). diası ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Olumsuz çevresel ve ailesel faktörlerin yanı Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
sıra, kalıtsal etkenler, psikiyatrik sorunlar gibi Ana Bilim Dalı’na, adli birimlerce psikiyatrik
stresörlerle baş edemeyen ergen, olumlu ve değerlendirmelerinin yapılarak rapor düzen-
kabul edilebilir davranış biçimi sergileyeme- lenmesi amacıyla yönlendirilen on dokuz er-
mekte, bu durum da onun suça yatkınlığını genin dosya bilgileri retrospektif olarak ince-
artırmaktadır (Caldwell ve ark. 2006, Küçüker lenmiştir.
2001).
Bu olgularda değerlendirme standart bir iş-
Yapılan araştırmalarda suça yönelmiş olan lemler dizisi üzerinden yürütülmüştür. Tüm
ergenlerde eş zamanlı psikiyatrik rahatsızlık vakalar önce Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
görülme oranının yüksek olduğu belirtilmek- Hastalıkları Anabilim Dalı araştırma görevli-
tedir. Ruchkin ve arkadaşlarının (2003) yap- si hekimi tarafından değerlendirilmiştir. Aile
tıkları çalışmada, 358 suç işlemiş ergen psiki- üyeleri ergenle beraber gelmiş ise onlarla da
yatrik belirtiler gösterme açısından incelemiş, ayrı bir görüşme yapılmıştır. İlk görüşmenin
araştırma sonucunda, olguların %73.2’sinin sonrasında ergenin psikometrik değerlendir-
davranım bozukluğu tanı ölçütlerini karşıla- mesi için zekâ testi, uzman bir klinik psiko-
dığı belirlenmiştir. Ayrıca bu ergenlerde dav- log tarafından uygulanmıştır. Ardından tüm
ranım bozukluğuna ek olarak kaygı bozuk- muayene bulguları ve test sonuçları ile olgu,
lukları ve depresyon olduğu da saptanmıştır. sorumlu öğretim üyesi ile tekrar değerlendi-
Başka bir araştırmada; 3210 çocuk arasından rilmiş ve haftalık toplanan kurulda olgu tüm
davranış bozukluğu gösteren yüzde 10’u (321 öğretim üyeleri ve klinik ekibine sunulmuş-
çocuk) seçilerek 15 yıl boyunca izlenmiş, 15 tur. Bu aşamada klinik tanı, tedavi ve takip
yılın sonunda bu çocuklardan en az yarısının planı netleşip talep edilen adli raporlar dü-
birkaç kez, yüzde 10’unun da 8-11 kez yasal zenlenmiştir.
olarak takibi olan suç işledikleri belirlenmiş-
OLGU SUNUMLARI
tir. Öğretmenler ve ana babalarca sürekli ya-
lan söylediğinden ve çaldığından yakınılan OLGU 1: 13 yaş 10 aylık, erkek, altıncı sınıf-
çocukların yüzde 64’ü suça yönelmişlerdir taydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği
(Mitchell ve Rosa 1981). cinsel istismardı. Annesinin yaşı 41, babası-
nın yaşı 58 idi. Annesi okuryazar değildi ve
Dünyada ve ülkemizde genç suçluların sa-
ev hanımıydı. Baba ortaokul mezunuydu ve
yısı hızla artmaktadır. Ergenlerin suç işleme
düzenli geliri olan bir işte çalışıyordu. Dört
davranışının nedenlerinin bilinmesi ve riskli
kardeşi olup, kendisi ikinci çocuktu. Anne,
grupların belirlenerek gerekli önlemlerin alın-
babası ve kardeşleriyle yaşıyordu. Wechsler
ması, suçun önlenmesi ve ergen ruh sağlığının
Çocuklar için Zeka Ölçeği (WISC-R) sonucuna
korunması açısından son derece önemlidir.
göre Orta Düzeyde Mental Retardasyon (MR)
Bu çalışmada suça karışan ergenlerin sosyo-
olduğu saptandı. Yapılan psikiyatrik değer-
demografik özelliklerinin ve psikiyatrik tanı-
lendirmede Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve
larının incelenmesi amaçlanmıştır.
İstatistiksel El Kitabı’na (DSM-IV-TR) göre
DEHB tanısı konuldu.

132
Suça Karışmış Ergenlerin Psikiyatrik Değerlendirmesi

OLGU 2: 13 yaş 5 aylık, erkek, altıncı sınıftay- olunan suçun anlam ve önemini algılayıp al-
dı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği cinsel gılamadığının değerlendirilerek farik mümey-
istismardı. Annesinin yaşı 34, babasının yaşı yiz olup olmadığına dair rapor düzenlenmesi
38 idi. Annesi ilkokul mezunu olup, ev hanı- için gönderilmişti. WISC-R’a göre Orta MR
mıydı. Babası ilkokul mezunuydu ve düzenli olduğu saptandı.
geliri olan bir işi yoktu. İki kardeşi olup kendi-
si ikinci çocuktu. Anne babası ve kardeşleriyle OLGU 9: 16 yaşında 7 aylık erkek, lise 2. sı-
yaşıyordu. Babanın sabıka kaydı mevcuttu. nıftaydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği
WISC-R’a göre donuk-normal zeka düzeyin- kasten yaralama idi. Annesinin yaşı 31, baba-
de olduğu saptandı. Yapılan psikiyatrik de- sının yaşı 37 idi. Annesi ilkokul mezunu olup
ğerlendirme sonucunda DSM-IV-TR’ye göre ev hanımıydı. Babası lise mezunu olup daimi
Post Travmatik Stres Bozukluğu (PTSB) tanısı geliri olan bir işte çalışıyordu. İki kardeşi var-
konuldu. dı, kendisi ailenin birinci çocuğuydu. Anne,
babası ve kardeşleriyle yaşıyordu. WISC-R so-
OLGU 3: 16 yaş 4 aylık, erkek, lise 1. sınıftan nucuna göre Orta MR olduğu saptandı.
itibaren okula devam etmiyordu. İşlediği id-
dia olunan suçun niteliği hırsızlıktı. Annesinin OLGU 10: 15 yaş 3 aylık, erkek, ortaokuldan
yaşı 37, babasının yaşı 40 idi. Oniki yaşında bir sonra okula devam etmemişti. İşlediği iddia
kız kardeşi vardı. Annesi, babası ve kardeşiyle olunan suçun niteliği cinsel istismardı. Anne-
yaşıyordu. WISC-R sonuçlarına göre Orta MR sinin yaşı 40, babasının yaşı 41 idi. Annesi ev
olduğu saptandı. hanımı olup babasının düzenli geliri olan bir
işi yoktu. WISC-R sonucuna göre Hafif MR
OLGU 4: 17 yaş 2 aylık, erkekti. Suç niteliği olduğu saptandı. Yapılan psikiyatrik değer-
belirlenemedi. Yapılan psikiyatrik değerlen- lendirmede DSM-IV-TR’ye göre Major Dep-
dirme sonucunda DSM-IV-TR’ye göre Major resyon tanısı konuldu.
Depresyon tanısı konuldu.
OLGU 11: 15 yaş 5 aylık, erkek, lise 1. sınıf-
OLGU 5: 16 yaş 7 aylık, erkekti. Suç niteliği taydı. İşlediği iddia olunan suçun anlam ve
belirlenemedi. WISC-R sonuçlarına göre Orta önemini algılayıp algılamadığının değerlendi-
MR olduğu saptandı. rilerek farik mümeyyiz olup olmadığına dair
rapor düzenlenmesi için gönderilmişti. An-
OLGU 6: 13 yaş 3 aylık, erkekti. İşlediği iddia nesinin yaşı 44, babasının yaşı 45 idi. Annesi
olunan suçun anlam ve önemini algılayıp al- okuryazar değildi ve ev hanımıydı. Babası il-
gılamadığının değerlendirilerek farik mümey- kokul mezunu olup düzenli geliri olan bir işte
yiz olup olmadığına dair rapor düzenlenmesi çalışıyordu. Üç kardeşi vardı ve kendisi ikinci
için gönderilmişti. WISC-R sonuçlarına göre çocuktu. WISC-R’a göre normal zeka düze-
donuk-normal zeka düzeyine sahip olduğu yinde olduğu saptandı. Yapılan psikiyatrik
belirlendi. Yapılan psikiyatrik değerlendirme- değerlendirmede DSM-IV-TR’ye göre DEHB
de DSM-IV-TR’ye göre Dikkat Eksikliği Hipe- tanısı konuldu.
raktivite Bozukluğu (DEHB) tanısı konuldu.
OLGU 12: 17 yaş dört aylık, kız, lise ikinci sı-
OLGU 7: 17 yaş 4 aylık, kızdı. Suç niteliği be- nıftaydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği
lirlenemedi. WISC-R sonuçlarına göre Hafif kasten yaralama idi. Annesinin yaşı 39, baba-
MR olduğu saptandı. sının yaşı 43 idi. Annesi ilkokul mezunu olup
ev hanımıydı. Babası ilkokul mezunu olup
OLGU 8: 15 yaş 2 aylık, erkekti. İşlediği iddia

133
ŞİRELİ VE ARK.

düzenli geliri olan bir işi yoktu. Dört kardeşi 45 idi. Anne ilkokul mezunu olup ev hanımıy-
vardı ve kendisi birinci çocuktu. Annesi, ba- dı, baba ilkokul mezunu olup düzenli geliri
bası, büyük annesi ve kardeşleriyle aynı evde olan bir işte çalışıyordu. Üç kardeşi vardı ve
yaşıyordu. WISC-R sonucuna göre Hafif MR kendisi birinci çocuktu. Annesi, babası ve kar-
tanısı konuldu. deşleriyle yaşıyordu. WISC-R sonucuna göre
sınır düzeyde zeka seviyesine sahip olduğu
OLGU 13: 15 yaş 2 aylık, erkek, lise ikinci sı- saptandı. Yapılan psikiyatrik değerlendirme-
nıftaydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği de DSM-IV-TR’ye göre DEHB ve Özgül Öğ-
cinsel istismardı. Annesinin yaşı 53, babasının renme Bozukluğu tanısı konuldu.
yaşı 58 idi. Annesi ilkokul mezunu olup ev
hanımıydı. Babası lise mezunu olup düzenli OLGU 17: 14 yaş 10 aylık, erkek, yedinci sınıf-
geliri olan bir işte çalışıyordu. Bir kardeşi var- taydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği be-
dı ve kendisi ikinci çocuktu. Anne, babası ve lirlenemedi. Annesinin yaşı 37, babasının yaşı
kardeşleriyle yaşıyordu. WISC-R ile normal 46 idi. Bir kardeşi vardı, kendisi birinci çocuk-
zeka düzeyinde olduğu saptandı. Yapılan psi- tu. Annesi, babası ve kardeşleriyle yaşıyordu.
kiyatrik değerlendirmede DSM-IV-TR’ye göre WISC-R sonuçlarına göre Hafif MR olduğu
Major Depresyon tanısı konuldu. saptandı. Yapılan psikiyatrik değerlendirme-
de DSM-IV-TR’ye göre DEHB tanısı konuldu.
OLGU 14: 16 yaş 3 aylık, erkek, ortaokuldan
sonra okula devam etmemekteydi. İşlediği OLGU 18: 12 yaş 5 aylık, erkek, altıncı sınıf-
iddia olunan suçun niteliği cinsel istismardı. taydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği kas-
Annesinin yaşı 43, babasının yaşı 46 idi. An- ten yaralama idi. Annesinin yaşı 56, babasının
nesi ortaokul mezunu olup ev hanımı idi. Ba- yaşı 58 idi. Anne ilkokul mezunuydu, baba
bası ortaokul mezunuydu ve düzenli bir geliri okuryazar değildi. Yedi kardeşi vardı ve ken-
olan işi yoktu. İki kardeşi olup kendisi ikinci disi dördüncü çocuktu. Annesi, babası, kar-
çocuktu. Anne, babası ve kardeşleriyle yaşı- deşleri ve büyük babası ile yaşıyordu. Yapılan
yordu. WISC-R sonuçlarına göre Hafif MR psikiyatrik değerlendirmede DSM-IV-TR’ye
olduğu saptandı. Yapılan psikiyatrik değer- göre Anksiyete Bozukluğu tanısı konuldu.
lendirmede DSM-IV-TR’ye göre Yaygın Ank-
siyete Bozukluğu tanısı konuldu. OLGU 19: 14 yaş 2 aylık, erkek, sekizinci sınıf-
taydı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği be-
OLGU 15: 15 yaş 8 aylık, erkek, ortaokuldan lirlenemedi. Annesinin yaşı 45, babasının yaşı
sonra okula devam etmemekteydi. İşlediği 39 idi. Anne ve babası ilkokul mezunuydu ve
iddia olunan suçun niteliği cinsel istismardı. babası düzenli geliri olan bir işte çalışmak-
Annesinin yaşı 45 idi, babası beş yıl önce öl- taydı. Anne ile babası boşanmıştı. İki kardeşi
müştü. Annesi ilkokul mezunu olup düzenli vardı. Annesi ve kardeşleriyle yaşamaktaydı.
geliri olan bir işte çalışıyordu. Beş kardeşi var- WISC-R sonuçlarına göre Hafif MR olduğu
dı ve kendisi üçüncü çocuktu. Annesi ve kar- saptandı. Yapılan psikiyatrik değerlendirme-
deşleriyle yaşıyordu. Ergenin abisinin sabıka de DSM-IV-TR’ye göre Davranım Bozukluğu
kaydı vardı. WISC-R sonucuna göre Orta MR tanısı konuldu.
olduğu saptandı.
TARTIŞMA
OLGU 16: 14 yaş 5 aylık, erkek, lise 3. sınıftay-
dı. İşlediği iddia olunan suçun niteliği cinsel Suça karışan ergenlerle yapılan çalışmalarda;
istismardı. Annesinin yaşı 36, babasının yaşı olguların çoğunluğunun erkek olduğu belir-
lenmiş olup, erkeklerde saldırgan davranış-

134
Suça Karışmış Ergenlerin Psikiyatrik Değerlendirmesi

ların ve suça sürüklenmenin daha sık olduğu lerinin düşük olduğu görülmüştür (Ok 1989,
bildirilmektedir (Farrington 2000, Hancı 1993). Yavuzer 1981). Bir araştırma sonucuna göre;
Çalışmamızdaki olgularımızı incelediğimizde hükümlü ergenlerin anneleri içerisinde oku-
17’sinin erkek 2’sinin kız olduğu görülmekte- ma yazma bilmeyenlerin oranını %55, ilko-
dir. kul mezunu annelerin oranını %28.3 olarak
belirlemiştir. Babaların ise %40’ının ilkokul
Yapılan çalışmalarda parçalanmış ailelerde mezunu, %31’inin ortaokul mezunu olduğu,
yaşayan çocuk ve ergenlerin suç işleme oranı %28.3’ünün okuma yazma bilmediği saptan-
diğerlerine oranla daha yüksek bulunurken, mıştır (Başar 1992). Olgularımızın anne eğitim
tek ebeveynli ailelerin çocuklarının suça ka- düzeylerine bakıldığında; 2’sinin annesinin
rışma, çetelere üye olma riskinin daha yüksek okuma yazma bilmediği, 8’inin annesinin ilko-
olduğu saptanmıştır (Thornberry 2003, Uluğ- kul mezunu olduğu, 1’inin ortaokul mezunu
tekin 1991). 500 suçlu çocuk ve 500 suç işleme- olduğu belirlenmiştir. Sekiz ergenin anneleri-
miş çocuğun karşılaştırdıkları bir çalışmada, nin eğitim bilgilerine ulaşılamamıştır. Olgular
suçlu çocukların %49,8’inin, suç işlememiş baba eğitim düzeyi açısından değerlendirildi-
çocukların ise %28,8’inin parçalanmış ailelere ğinde; 1’inin okuma yazma bilmediği, 5’inin
mensup olduğu belirlenirken, suçlu çocukla- babalarının ilkokul mezunu olduğu, 4’ünün
rın %60,4’ünün, suç işlememiş çocukların ise ortaokul ve lise mezunu olduğu belirlenmiş
%34,2’sinin ayrılık, boşanma, ölüm, bir ebe- olup 8 ergenin babalarının eğitim bilgilerine
veynin uzun süreli yokluğu gibi nedenlerden ulaşılamamıştır.
dolayı ailelerinin parçalanmış olduğu tespit
edilmiştir (Gibbons 1987, Sutherland ve ark. Yapılan çalışmalarda suça karışan ergenlerde
1992). Olgularımızın aile yapısı incelediğin- ruhsal bozukluk sıklığı yüksek bulunurken,
de 10’unun çekirdek aileye, 2’sinin geniş ai- en sık görülen ruhsal bozukluklar sırasıyla
leye, 2’sinin tek ebeveynli aile yapısına sahip Davranım Bozukluğu, DEHB ve MR olarak
olduğu bulunmuştur. Beş ergenin aile yapısı saptanmıştır. DEHB ve MR olan çocuklarda
hakkında bilgiye ulaşılamamıştır. Suça yö- Davranım Bozukluğu gelişmesi ve suça sürük-
nelmiş olan ergenlerin kardeş sayıları ile ilgili lenme oranının DEHB ve MR olmayan çocuk-
araştırma bulgularına bakıldığında genel ola- lara göre daha yüksek olduğu ve suç işlemeye
rak kalabalık ailelerden geldikleri görülmek- daha yatkın oldukları bildirilmektedir (Far-
tedir. Yavuzer (1981), hükümlü ergenlerin rington 2010, Mannuzza ve ark. 2008, Mur-
%62,5’inin dört ya da daha çok kardeşe sahip ray ve Şenol 2008). Davranım bozukluğunun
olduklarını belirtmiştir. Islahevinde kalan er- DEHB ile beraber gözlendiği vakalarda suça
genlerle yapılan başka bir çalışmada ergen- karışma (Satterfield ve ark. 2007), antisosyal
lerin %85’inin 5 ve daha fazla kardeşe sahip davranışlar (Lahey ve ark. 2005) daha yaygın-
oldukları bulunmuştur (Özkan 1995). Olgula- dır. Yasal kayıtlar incelendiğinde DEHB’li er-
rımız kardeş sayısı açısından incelendiğinde 7 genler sağlıklı gruba göre daha yüksek oran-
ergenin en çok iki kardeşi olduğu, 6 ergenin da tutuklanma oranına sahiptir (Hechtman ve
üç ve üçten fazla kardeş sayısına sahip olduğu Weiss 1986, Manuzza ve ark. 1998, Rasmussen
bulunmuş olup olguların 6’sının kardeş bilgi- ve Gillberg 2001). Brook ve arkadaşları (1996),
lerine ulaşılamamıştır. çocuklukta şiddetli DEHB belirtilerinin ve
davranış problemlerinin ergenlikte antisosyal
Suça karışmış ergenlerde ailesel faktörleri davranışlara zemin hazırlayabileceğini, onun
inceleyen çalışmalarda anne babalarının eği- da yetişkinlikte antisosyal kişilik bozukluğu
tim durumları incelendiğinde eğitim düzey- ve yasadışı eylemler için risk oluşturabilece-

135
ŞİRELİ VE ARK.

ğini belirtmiştir. Barkley ve arkadaşlarının ğerlendirmeler için çocuk ve ergen ruh sağlığı
(2004) çalışmasında çocuklukta DEHB tanısı birimlerine yönlendirilmektedir. Yapılan de-
konmuş bireyler çocukluktan genç yetişkin- ğerlendirmeler sonrasında ise olası psikopato-
lik dönemine kadar izlenmiş ve sonuç olarak lojisi olanların çoğunlukla hastane takipleri ya
DEHB olan çocukların her biri çalışma süre- olmamakta ya da düzensiz olmaktadır. Koru-
since en az bir kez antisosyal davranış örüntü- yucu ve önleyici ruh sağlığı hizmeti sunmak
sü sergilemişlerdir. Bu davranışlardan bazıla- adına suça karışan çocuk ve ergenlerin adli
rı; hırsızlık, zorla mülke girmek, genel ahlaka sürecin her aşamasında rehabilitasyonları, ta-
aykırı davranışlar, yumrukla saldırı, yangın kipleri ve ruhsal tedavilerinin gerekli olduğu
çıkartmak, ruhsatsız silah taşımak ve evden düşünülmektedir.
kaçmaktır. Çalışmamızdaki olgular psikiyat-
rik tanıları açısından incelendiğinde 4’ünde KAYNAKLAR
DEHB, 3’ünde Major Depresyon, 1’inde PTSB,
Andrews DA, Bonta J (1998) The Psychology of
1’inde Davranım Bozukluğu, 1’inde DEHB ve
Criminal Conduct (2nd ed.), Anderson Publis-
Özgül Öğrenme Bozukluğu, 2’sinde Anksiye-
hing, Cincinnati, OH.
te Bozukluğu olduğu belirlenmiştir.
Barkley RA, Fischer M, Smallish L ve ark. (2004)
Zeka seviyesi ve suç arasındaki ilişkiyi ince-
Young adult follow up of hyperactive children:
leyen pek çok çalışmada zeka seviyesinin dü- antisocial activities and drug use. J Child Psychol
şüklüğünün çocuk ve ergeni suça iten önemli Psychiatry 45: 195-211.
bir risk etmeni olduğu bulunmuştur. Suçlu ço-
cuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, suçlu Başar F (1992) Ankara Kalaba Islahevinde Kalan
çocukların zekâ düzeyi, suçlu olmayan çocuk- 15-18 Yaş Grubu Ergenlerin Suça Yönelmelerinde
lara göre önemli bir şekilde düşük bulunmuş- Ailenin Etkisi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştır-
tur (Kierkegaard-Sorensen ve Mednick 1977). ma. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Fen
Cottle ve arkadaşları (2001) düşük IQ seviye- Bilimleri Enstitüsü.
sini empati yetersizliği ve yargılama eksikliği
ile ilişkilendirerek suçluluğun en önemli risk Brook JS, Whiteman M, Finch SJ (1996) Young
faktörleri arasında olduğunu belirtmişlerdir. adult drug use and deliquency: Chilhood ancedents
and adolescent mediators. J Am Acad Child Ado-
Yapılan çalışmalarda zeka seviyesi düşüklü-
lesc Pychiatry 35: 1584-1592.
ğünün tekrarlanan suçlarla da ilişkili olduğu
bulunmuştur (Andrews 1998, Duncan ve ark. Caldwell MR, Wiebe RP, Cleveland H (2006) The
1995, Farrington 1997). Olgularımız zeka tes- influence of future certainty and contextual fac-
ti sonuçları açısından değerlendirildiğinde; tors on delinquent behavior and school adjustment
12’sinde MR olduğu saptanmış olup belirle- among African American adolescents. J Youth
nenlerin 6’sının Orta MR, 6’sının Hafif MR ol- Adolesc 35: 591-602.
duğu bulunmuştur.
Cottle, Cindy C, Ria J ve ark. (2001) The predicti-
Çalışmamızdaki olgu sayısının azlığı suça ka- on of criminal recidivism in juveniles. Crim Justice
rışmış ergenlerle ilgili genelleme yapmak için Behav 28: 367-374.
yetersiz olmakla birlikte ergenleri suça iten
pek çok faktörün yanında psikopatoloji var- Duncan RD, Kennedy WA, Patrick CJ (1995) Fo-
lığının da etkili olduğu sonucuna varılabilir. ur-factor model of recidivism in male juvenile of-
Ülkemizde suça karışmış ergenler tedavi hiz- fenders. J Clin Child Psychol 24: 250-257.
meti almaktan çok adli işlemlere yönelik de-

136
Suça Karışmış Ergenlerin Psikiyatrik Değerlendirmesi

Farrington, David P (1997) Human development Manuzza S, Klein RG, Bessler A ve ark. (1998)
and criminal careers. The Oxford Handbook of Adult psychiatric status of hyperactive boys grown
Criminology içinde, M Maguire, R Morgan ve R up. Am J Psychiatry 155: 493-498.
Reiner (ed) Oxford University Press, New York,
Mannuzza S, Klein RG, Moulton JL (2008) Life-
s: 361-409.
time criminality among boys with attention defi-
Farrington DP, Loeber R (2000) Epidemiology of cit hyperactivity disorder: a prospective follow-up
juvenile violence. Child Adolesc Psychiatr Clin N study into adulthood using official arrest records.
Psychiatry Res 160: 237-246.
Am 9: 733-748.
Mitchell S, Rosa P (1981) Boyhood behaviour
Gibbons DC (1987) Society, Crime, And Criminal
problems as precursors of criminality: A fifteen-
Behavior. Fifth Edition, Prentice-Hall Inc., New
year follow-up study. J Child Psychol Psychiatry
Jersey.
22: 19-33.
Hancı H, Ege B (1993) İzmir’de suç işleyen çocuk- Murray J, Farrington DP (2010) Risk factors for
ların sosyolojik özellikleri. Adli Tıp Dergisi 9: 3-9. conduct disorder and delinquency: key findings
from longitudinal studies. Can J Psychiatry 55:
Hechtman L, Weiss G (1986) Contolled prospecti-
633-642.
ve fifteen year follow up of hyperactives as adults:
Non medical drug and alcohol use and antisocial Rasmussen P, Gillberg C (2001) Natural outco-
behavior. Am J Ortopsychiatry 54: 415-425. me of DEHB with developmental coordination di-
sorder at age 22 years: A controlled longitudinal
Kierkegaard-Sorensen LD, Mednick SA (1977) A community based study. J Am Acad Child Adolesc
prospective study of predictors of criminality: A Psychiatry 45: 192-202.
description of registered criminality in high-risk
and low-risk families. Biosocial Bases of Criminal Ruchkin VV, Koposov R, Vermeiren R ve ark.
Behaviour içinde, SA Mednick ve KO Christiansen (2003) Psychopathology and age at onset of con-
(ed) Gardner Press, New York. duct problems in juvenile delinquents. J Clin
Psychiatry 64: 913-920.
Küçüker H (2001) Suç Davranışında Bulunan
Satterfield JH, Faller KJ, Crinella FM ve ark.
Çocukların Sosyodemografik Özellikleri ve Olası
(2007) A 30 year old perspective follow up study
Suça İtilme Nedenleri. Yayımlanmamış Uzman-
of hyperactive boys with conduct problems: adult
lık tezi, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp
criminality. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry
Anabilim Dalı, Elazığ.
46: 601-610.
Lahey BB, Loeber R, Burke JD ve ark. (2005) Pre- Sezal İ (2003) Sosyolojiye Giriş. Martı yayınları,
dicting future antisocial personality disorder in Ankara.
males from a clinical assessment in childhood. J
Consult Clin Psychol 73: 389-399. Sutherland EH, Cressey DR, Luckenbill DF (1992)
Principles of Criminology. A Division of Rowman
Ok A (1989) Kurumlar ve Suçlu Çocuklar. Yük- & Littlefield Publishers, Inc., Lanham.
sek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü. Şenol S (2008) Dikkat eksikliği hiperaktivite bo-
zukluğu. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabı
Özkan H (1995) Ailenin Bazı Özelliklerinin Çocu- içinde, Çuhadaroğlu Çetin ve ark. (ed) Çocuk ve
ğun Suça Yöneliminde Etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Yayınları, Hekimler
19 Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yayın Birliği, Ankara, s: 293-311.

137
ŞİRELİ VE ARK.

Thornberry TP (2003) Gangs and Delinquency in Yavuzer H (1981) Psikososyal Açıdan Çocuk Suç-
Developmental Perspective. Cambridge University luluğu. Remzi Kitabevi, İstanbul.
Press, Cambridge.
Yavuzer H, Güngörmüs OM (1988) Suçlu çocuk-
Uluğtekin S (1991) Hükümlü Çocuk ve Yeniden larda yakın çevre özellikleri. XXIV. Ulusal Psiki-
Toplumsallaşma. Bizim Büro, Ankara. yatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi, Serbest Bil-
diriler, s: 1000-1003, 19-23 Eylül 1988, GATA,
Ankara.

138

View publication stats

You might also like