Professional Documents
Culture Documents
Phrasal Verbs Hakkında Her Şey
Phrasal Verbs Hakkında Her Şey
İçindekiler
1
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Pick up, “birini veya bir şeyi bir yerden almak” anlamına geliyor. Go over
ise “incelemek” veya “üzerinden geçmek” anlamına geliyor.
2
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Kısaca, ilk cümleyi “She picks her kids up from school every day.”
şeklinde de kurabilirsin ve yine doğru bir cümle olur. Burada fiilin
nesnesi “her kids” olduğu için ve “pick up” ayrılabilen bir phrasal
verb olduğundan, nesne olan “her kids” pick ile up arasına
gelebiliyor (picks her kids up).
3
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Particle nedir?
Phrasal verbler bir fiil ve in, on, under, away gibi bir veya birden fazla
“particle” ile oluşur.
Adverb yani zarf olabilir (Go away > Git buradan veya buradan uzaklaş
anlamına geliyor. Away burada bir adverb)
Preposition yani edat olabilir (bring up-> Bu phrasal verb de bir konu
açmak veya bir konuyla ilgili tartışma başlatmak anlamına geliyor. “Up”
burada bir edat)
4
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bu noktada aklına up, on, in, under gibi particle’ların bir anlamı veya
kuralı var mı gibi bir düşünce gelmiş olabilir. Uzun süredir bu
particle’ların rastgele olduğu düşünülüyordu ancak özellikle son
yıllarda cognitive linguistics alanında yapılan birçok araştırmada bu
particle ların çok da rastgele olmadığını ortaya çıkarmaya başladı.
Yazının ilerleyen kısmında ve ilerleyen video bölümlerinde önemli
pharasal verbleri öğrenirken buna çok daha detaylı bir şekilde
bakacağız.
5
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Onu kırarız. (Bu şekilde fiilin başına “onu” getirerek söyleyebildiğimiz için
geçişli, yani fiilin nesnesi var)
Ancak ağlamak fiili geçişsiz bir fiil. Neden? Çünkü nesne alamaz, yani
bir şeyi ağlayamayız veya “onu ağlamak” diyemeyiz.
Onu ağlarız (Bu şekilde fiilin başına “onu” gitirerek söyleyemediğimiz için
geçişsiz bir fiil, yani fiilin nesnesi yok.)
6
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bu şehirde büyüdüm.
Ancak bir şeyi aramak anlamına gelen “to look for” phrasal verb’üne
bakalım. Bu geçişli bir phrasal verb. Neden? Çünkü bir şeyi ararız
veya “onu ararız”.
Anahtarlarımı arıyorum.
7
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bazı phrasal verbler de hem geçişli hem geçişsiz olabilir ve buna göre
de anlamı değişebilir.
8
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Ancak “The plane took off.” yani “uçak havalandı veya uçak kalktı.”
dersem, geçişsiz yani intransitive olur. Onu kalkamazsın.
Bir fiilin transitive veya transitive olmadığını bir sözlük yardımı ile de
belirleyebilirsin. Örneğim Macmillandictionary.com üzerinden bir
phrasal verb arattığında yanında parantez içinde transitive mi yoksa
intransitive mi olduğu yazıyor.
Nasıl oluyordu?
9
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Ceketimi çıkardım.
Ceketimi çıkardım.
İkisi de aynı anlama geliyor. Ayrılabilir olduğu için nesneyi (my jacket)
fiil ile particle arasına alabiliyoruz.
Fakat göz kulak olmak anlamına gelen look after phrasal verb’ü
“ayrılamaz” bir phrasal verb. Örneğin “He is going to look after my
dog.” yani “Köpeğime bakacak. / Köpeğime göz kulak olacak.” ifadesini
“He is going to look my dog after.” diye söyleyemiyoruz çünkü look
after ayrılamaz bir phrasal verb.
Eğer phrasal verb intransitive yani geçişsiz bir fiilse, ayrılamaz bir fiil
olmak zorunda. Bunun sebebi geçişsiz fiillerin nesne almaması ve
dolayısıyla phrasal verb’ü ayırıp arasına koyacak nesnemizin
olmaması.
10
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Ancak transitive yani geçişli bir phrasal verb ise, duruma göre
ayrılabilir veya ayrılamaz bir phrasal verb olur. Bunun bir kuralı yok
ve bu yüzden phrasal verbleri öğrenirken mutlaka kendi cümlelerini
kurarak öğrenmeni tavsiye ederim.
11
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Turn off
Turn off, bir şeyi kapatmak anlamına geliyor. Bu bir makine olabilir,
radyo olabilir veya ışıklar olabilir. Kısaca, bir şeyin çalışmasını
durdurmak demek.
Geçişli yani transitive bir phrasal verb çünkü “onu kapatabilirsin” veya
“onu durdurabilirsin.”. Ayrıca ayrılabilir bir phrasal verb.
Turned off - Kapattı demek. Burada turn fiilinin ikinci hali olan
“turned” kullanıldığı için cümlenin geçmiş zamanda olduğunu
anlıyoruz.
12
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
13
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Fall Apart
Bu phrasal verb geçişsiz yani intransitive bir phrasal verb çünkü bir
şeyi dökülemezsin. O yüzden nesne almaz. Nesne alamadığı için de
ayrılamaz.
Ev dökülüyor.
14
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Give up
Sıradaki phrasal verbımız “give up” yani “pes etmek”. Bu phrasal verb
duruma göre hem geçişli hem de geçişli olabilir. Örneğin pes
edebilirsin veya “bir şeyi bırakabilirsin.”
“I gave up last year”, “Geçen sene pes ettim.” demek. Burada bir şeyi
bırakmıyoruz o yüzden intransitive yani geçişsiz.
15
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Drop off
Drop off birini bir yere bırakmak anlamına geliyor. “Onu bırakmak”
diyebildiğimiz için de geçişli bir phrasal verb yani fiilin nesnesi var.
Bu ayrılabilir bir phrasal verb
Ayrılabilir bir phrasal verb olduğu için “Can you drop cenk off at the
airport?” şeklinde de söyleyebilirim. Burada nesne yani “Cenk”, Drop
ve off arasına geldi.
16
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Son olarak, ayrılabilir phrasal verblerle ilgili önemli bir noktaya daha
değinmek istiyorum. Eğer phrasal verb transitive yani geçişli ise ve
nesne I, he, them, you, we, it gibi bir pronoun ise, bu nesne her
zaman fiil ile particle arasına gelir.
“Call off” yani “iptal etmek” filini ele alalım. Bu phrasal verb
ayrılabilir bir phrasal verb.
“The boss called off the meeting.” yani “Patron toplantıyı iptal etti.”
diyebiliriz. Ayrılabilir olduğu için “The boss called the meeting off.”
yani “Patron toplantıyı iptal etti.” de diyebiliriz. İki cümle de doğru.
Burada “it” artık “the meeting” ifadesini temsil ediyor ve bir pronoun.
“Call off” fiili de ayrılabilir olduğu için mutlaka call ve off arasına
gelmeli. Kısaca burada “The boss called off it” diyemiyoruz. “The
boss called it off.” demeliyiz.
17
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bir örneğe daha bakalım. Az önce drop off yani “birini veya bir şeyi bir
yere bırakmak” fiilini öğrendik. Eğer “beni havalimanına bıraktı” demek
istersem “He dropped me off at the airport.” demem gerekir. “He
dropped off me at the airport.” hatalı oluyor.
Neden?
18
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bakış açısı ifadesi önemli bir nokta çünkü kullandığımız particle yani
in, on, under, over gibi edatlar ve zarflar baktığımız nokta ve açıya
göre değişiyor.
19
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
On Edatı
20
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Put on - Giymek
21
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Hold on ise tutunmak anlamına gelir. Yine bir bir şeyle temas
halindesin ve bir şeyi destek olarak kullanıyorsun.
Count on - Güvenmek/dayanmak
22
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Kısaca, on kelimesi bir şeyin üzerinde ve temasta olmak, bir şeye destek
sağlamak anlamına geliyor.
23
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Örneğin “Turn on”, açmak anlamına geliyor. Burada bir temasla veya
parmağımı bir düğmenin üzerine koyarak değişim yaratıyorum.
Televizyonu aç.
Işıkları aç.
Şimdi daha farklı bir açıdan bakalım. Bu sefer bir yüzeyin üzerinde
olan cisim biziz. İnsan olarak bir yere gitmek istediğimizde hep bir
yüzeyle temas halinde oluruz.
İşte bu yüzden “on” ilerleme veya devam etme anlamı olan phrasal
verb’ler oluşturur. Bu, fiziksel olarak ilerlemek olabilir veya yaptığın
bir görevde veya işte ilerlemek olabilir.
24
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Go on – İlerlemek.
Think on - Bir şey üzerinde düşünmek / Bir şey üzerinde zaman harcamak
Can you pass these papers on? - Bu kağıtları iletebilir misin? (Arkanda
20 kişi olabilir ve bunu söyleyen kişi sana 20 tane kağıt verebilir. Bu
durumda bu kağıtları arkandaki kişilere iletmeni istiyor.)
I will think on this idea. - “Bu fikir üzerinde düşüneceğim.” veya “Bu
fikir üzerine kafa yoracağım.”
25
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
In Edatı
Şimdi “in” edatına bakalım. in, içinde anlamına geliyor. Bu kapalı bir
alan ve gerçek/ hayali sınırları olan bir bölge olabilir. Bir şeyin içine
girdiğinde de orada bir hacim kaplarsın (orayı doldurursun).
Bring in - Dışarıdan içeriye getirmek (Bu bir fikir olabilir veya bir cisim de
olabilir. Örneğin şirkete yeni bir uygulamayı “bring in-getirmek/içeri
sokmak” yapabilirim. Bu durumda dışarıdan içeriye yeni bir şey getiriyorum.
Kapalı alanımız da “şirket” oluyor.)
26
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Fit in - Bir gruba veya bir ortama uyum sağlamak. (Bu durumda yine
oluşmuş bir grup var ve sen onlara uyum sağlayarak o gruba dahil
oluyorsun)
27
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
28
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Out Edatı
“Out”, dışında anlamına geliyor. Ben bir kutunun içindeysem,
dışarıdaki şeyleri artık göremiyorum demektir. Eğer her şey
dışarıdaysa da onlara ulaşamıyorum ve o şeyler artık erişimimde
değildir.
Sell out - Yok satmak ( Satışın sonunda tüm ürünler artık dışarıdadır ve
satacak daha fazla ürün yoktur.)
29
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Şimdi farklı bir şeye bakalım. Diyelim ben bir kutunun içindeyim. Ve
dışardan bana doğru bir tehlike yaklaşıyor. Bu tehlike bana zarar
verecek ama ben içeride olduğum için bu tehlikenin farkında değilim.
Dışarı bak veya dışarıyı izle dersin, öyle değil mi? Böylece ben de
tehlikeyi fark edebilirim
Şimdi değişik bir açıdan bakalım. Ben aynı kutunun içindeyken, bir
şeyi dışarıda tutmak isteyebilirim. İstemediğim bir şey içeri girmeye
çalışıyorsa, onu bloklayıp dışarıda kalmasını sağlayabilirim.
30
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Kick out -Kovmak veya agresif bir şekilde bir yerden dışarı gönderilmek.
The manager kicked her out yani “Müdür onu kovdu.” diyebiliriz.
Şimdi bir şeyi bilmediğini düşünelim. Bu bir bilgi, bir sır veya bir
çözüm olabilir. Eğer çözüm kafanda değilse dışarıdadır ve onu
göremiyorsun demektir.
31
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Figure out - Düşünerek bir şeyi anlamak veya bir sorunu çözmek
Rastgele bir fiil alıp sonra, o fiile on edatını ekleyip kendi anlamını
oluşturamazsın. Bu gösterdiklerim phrasal verb’leri anlamanı,
öğrenmeni ve kullanmanı kolaylaştırmak için. Yeni phrasal verb’leri
üretmek için değil.
32
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Up bir hedeftir. Çıkmak istediğin bir noktadır veya almak istediğin bir
sonuçtur. “Up” kendini aşmaktır. Bir şeye/bir noktaya ulaşıp işini
bitirmektir.
33
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
34
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Blow up - Patlamak
Araba patladı.
35
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Give up - Pes etmek veya denemeyi bırakmak (Bu fiilin tersi ise “take up”
yani “yeni bir şeye başlamak”)
The snow didn’t let up for 2 days. - Kar 2 gün boyunca durmadı.
Ben cebimdeki bir şeyi çıkarıp senin göz seviyene çıkardığımda, o şeyi
senin gözünün önüne getirmiş oluyorum. Kısaca, o şeyi sana
gösteriyorum.
Bu nedenle “up” içeren phrasal verbler bir şeyi ortaya çıkarmak veya
bir şeyi görünür hale getirmek anlamına da gelir.
36
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Wake up - Uyanmak/Kalkmak.
Pick up - Bir şeyi havaya veya yukarı kaldırmak demek / Birini bir yerden
almak.
37
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Seviye belirtmek
Sesi aç.
38
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bu sana tuhaf gelmiş olabilir. Yani bir şeyi yukarı asmak, nasıl
kapatmak anlamına gelebilir ki?
Cut down - Bir şeyi azaltmak veya bir şeyde kısıntı yapmak anlamına
geliyor.
You need to cut down your working hours. You’re always tired.
39
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Die down - Bir şeyin gücünü kaybetmesi anlamına gelir. Mesela çok sert bir
rüzgar varsa, onun die down yapması, gücünü kaybetmesi anlamına geliyor.
40
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Grip oldu.
Let down - Birini yüz üstü bırakmak, birine gereken desteği verip onu
yukarı çekememek.
Şimdi farklı bir açıdan bakalım. Diyelim birine yukarıdan baktık veya
kendimizi başkalarından üstün gördük. Karşımızdakine ne yapmış
oluyoruz? Onları “aşağılamış(down)” oluyoruz.
41
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
42
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
O binayı yıkacaklar.
Close down - Kapatmak (bu bir fabrika, bir okul veya bir işyeri olabilir.)
43
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Through
Through kelimesi “içinden” anlamına geliyor. Mesela bir tünel veya
engellerle dolu bir yer düşünelim. Eğer ben bir ucundan girip öbür
ucundan çıkarsam, içinden geçmiş yani “get through” yapmış
olurum.
44
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Go through - Bir insan veya daha doğrusu bir canlı için kullanıldığında zor
bir zaman geçirmek anlamına gelebiliyor. Go through aynı zamanda bir
şeyin belli aşamalardan geçmesi anlamına da gelebilir. Mesela bu bir yasa
olabilir.
You just have to get through this meeting, then we will figure out
the solution.
Dedem ikinci dünya savaşını yaşadı veya ikinci dünya savaşını atlattı.
Geçen sene zor bir süreçten geçti. Burada “went through” ifadesi “go
through” phrasal verb’ünün geçmiş zamandaki hali.
45
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Break through - Sürekli denediğin ve bir türlü aşamadığın bir engeli bir
anda kırıp aşmak anlamına geliyor.
Fall thorugh - Bir anlaşmanın veya planın başarısız olması veya iptal
olması anlamına geliyor.Bunu, yolunda giden bir şeyin, üzerinde olduğu
yolun içinden düşmesi gibi düşünebilirsin.
46
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Sana ulaşamıyorum.
Over
Şimdi “over” içeren phrasal verb’leri inceleyelim ve “over”
kelimesinin anlamıyla başlayalım. Over kelimesi “üzerinde” veya
“üzerinden” demek.
47
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Böyle olduğu için, over içeren phrasal verb’ler, bazı engelleri aşarak
bir noktaya varmak veya bir şeyin üzerinden geçmek anlamına gelen
phrasal verbler oluşturabiliyorlar.
Mesela,
Move over - Kenara çekilmek / Kalkıp biraz yana gidip tekrar oturmak.
Go over, aynı zamanda bir bilgi veya bazı detaylar için de kullanılıyor.
Mesela bir bilginin veya bir sayfanın üzerinden geçebilirsin. Onu
tekrar edebilirsin ve o bilgileri öğrenebilirsin.
Come over phrasal verb’ü de go over gibi bazı engelleri aşarak bir
noktaya ulaşmak anlamına geliyor.
48
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Mesela ben evdeysem ve sana “Do you want to come over?” dersem,
“Benim evime gelmek ister misin?” demiş oluyorum.
There isn’t any room here. Can you move over please?
Burada pek yer yok. Biraz kenara çekilebilir misin? / Kenara kayar mısın?
49
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
50
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
She was organizing all the documents, but she made an error. She
had to start over.
Tüm dökümanları organize ediyordu ama bir hata yaptı. Baştan başlaması
gerekti.
Diyelim Mustafa kötü bir olay yaşadı. İşleri kötü gitmiş olabilir veya
bir hastalık geçirmiş olabilir. Bu durumu atlattığında, onu “get over”
yapmış oluyor, yani aşmış oluyor.
Mustafa was really unhappy. It took him one year to get over it.
51
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Şimdiye kadar hep over ile oluşan phrasal verb’lerin bir yolculuk
belirtmesini, bir yolculukta mola verilmesini ve bir yolculuğun
tekrarlanması açısından baktık.
O yüzden over ile oluşan phrasal verb’ler, bir şeyin sonlanması, veya
teslim etme anlamları da veriyor.
Hand over bir şeyi teslim etmek demek. Bir şey yolculuğa seninle
başlıyor. Bu bir rapor olabilir bir araba olabilir veya bilgi de olabilir.
Bu şeyi başkasına “hand over” yaptığında, o şeyi ona teslim
52
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Bir şeyi vermek yerine biri bir şeyi ele de geçirebilir veya bir şeyi
devralabilir. Take over da bu anlama geliyor.
Buna benzer şekilde “sign over” phrasal verb’ü de imza atarak bir şeyi
devretmek demek.
53
etkilipratikİngilizce
PHRASAL VERBS hakkında her şey…
Raporları inceliyor.
54
etkilipratikİngilizce