Professional Documents
Culture Documents
KÖRFEZ SAVAŞI’NIN
10. YILINDA IRAK
Hazırlayanlar:
Doç. Dr. Atilla SANDIKLI
Ali SEMİN
Tuğçe ERSOY ÖZTÜRK
RAPOR NO: 55
MART 2013
BİLGE ADAMLAR
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
BİLGESAM YAYINLARI
RAPOR NO: 55
YAYINLARI
Başkan
Salim DERVİŞOĞLU (E. Oramiral)
Başkan Yardımcıları
İlter TÜRKMEN (E. Bakan/Büyükelçi)
Kurul Üyeleri
Kutlu AKTAŞ (E. Bakan/Vali)
SUNUŞ
2. Körfez Savaşı, 23 yıldır savaşlar ve ambargolardan dolayı yıpranmış olan Irak’ta Baas rejimini sona
erdirirken, yeni bir kaos ortamına yol açmış ve ülkeyi fiili bölünmenin eşiğine getirmiştir. Savaş, Irak’ta
iç dengeleri değiştirdiği gibi Orta Doğu jeopolitiğini de derinden etkilemiştir. İşgal döneminde ülkede ço-
ğunluğu oluşturan Şii unsurların etkili olduğu bir idari yapı inşa edilirken, ABD ile yakın ilişkiler geliştiren
Kürtlerin kuzeydeki fiili özerkliği anayasal zemine taşınmıştır. PKK terör örgütü ise bu dönemde topar-
lanmış, Kuzey Irak ve Kandil bölgesinde daha rahat faaliyet göstermiş ve Türkiye’ye karşı saldırılarını
artırmıştır. ABD 2011 yılı sonunda çekildikten sonra Irak siyasetindeki istikrarsızlık belirginleşmiş, ülkede
ortaya çıkan güç boşluğunu büyük ölçüde İran’ın doldurmaya başladığı gözlemlenmiştir.
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM), Irak’taki gelişmelere ve bu gelişmelerin böl-
gesel etkilerine yönelik öngörülerde bulunarak karar mercilerine milli menfaatler doğrultusunda gerçekçi
çözüm önerileri ve karar seçenekleri sunmak amacıyla “2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak” raporunu
yayımlamaktadır. BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı, BİLGESAM Orta Doğu Araştırmaları
Enstitüsü’nden Uzman Ali Semin ve Uzman Tuğçe Ersoy Öztürk tarafından hazırlanan rapor 15 Mart 2013
tarihinde icra edilen 16. Bilge Adamlar Kurulu toplantısında değerlendirilmiştir. Rapor, Kurul üyelerinin
görüş ve önerileri doğrultusunda geliştirilmiş ve yayına hazırlanmıştır.
“2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak” raporu, Irak’taki aktörleri, savaşla birlikte ülkede ortaya çıkan
devlet yapısını, siyasi ve ekonomik durumu incelemekte, işgal döneminin yol açtığı güç boşluğunun bölge-
sel sonuçlarına ve Türkiye’ye etkilerine dikkat çekmektedir. Rapor, ABD’nin çekilmesinden sonra Irak’ta
derinleşen istikrarsızlığı ve iç siyasi ihtilafları analiz etmekte, Türkiye’nin Irak merkezi hükümetiyle ve ku-
zeydeki Kürt Yönetimiyle ilişkilerini ele almaktadır. Raporda, Irak’taki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın
geleceğine ilişkin değerlendirmeler yapılmakta, Türkiye’nin menfaatleri doğrultusunda karar mercilerine
öneriler sunulmaktadır.
Raporun karar mercilerine, akademisyenlere ve ilgili kurum, kuruluş ve kişilere faydalı olmasını temenni
eder, raporu birlikte hazırladığımız Uzman Ali Semin ve Uzman Tuğçe Ersoy Öztürk’e, rapora değerli gö-
rüş ve önerileriyle önemli katkı sağlayan, raporun geliştirilmesi için kıymetli zamanlarını sarf eden başta
(E) Oramiral Salim Dervişoğlu olmak üzere Bilge Adamlar Kurulu’na teşekkür ederim.
2. KÖRFEZ SAVAŞI’NIN
10. YILINDA IRAK
YÖNETİCİ ÖZETİ
2. Körfez Savaşı ile birlikte Irak’ta Baas rejimi ve Saddam Hüseyin devrilmiş,
ülkede çoğunluğu oluşturan Şii unsurların etkili olduğu bir devlet yapısı ortaya
çıkmıştır. Gerek 2005 gerekse 2010 parlamento seçimlerinde Şiilerin destekledi-
ği siyasi ittifaklar seçimi kazanmış, bu ittifaklar hükümetleri kurmuştur. İşgal dö-
neminde Kürtlerin daha önce elde ettikleri fiili özerklik hukuki nitelik kazanmış,
Irak’ın kuzeyinde sınırları anayasa ile teminat altına alınan federe bir yönetim
oluşturulmuştur. Eski gücünü yitiren Sünni Araplar Şii çoğunluk karşısında zayıf
konuma düşmüş, işgal döneminde kurulan hükümetlerde yeterince varlık göste-
rememiştir. Ülkedeki üçüncü temel unsur konumundaki Türkmenler ise güçlü bir
siyasi teşkilat geliştirememiş, yeni Irak siyasetinde etkin olamamıştır.
Irak’ta savaşın başladığı Mart 2003 döneminden itibaren dâhili şiddet dinmemiş,
ülke genelinde 100 binlerce insan hayatını kaybederken milyonlarca vatandaş
yurtiçinde yer değiştirmek veya ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Irak’ta iş-
galle birlikte ordunun ve kolluk kuvvetlerinin lağvedilmesi, kamu kurumlarının
tahrip edilmesi ve kamu görevlilerinin işten çıkarılması ile güvenlik, eğitim,
sağlık ve elektrik enerjisi gibi temel hizmetler sağlanamaz hale gelmiştir. Irak
ekonomisi büyük zarar görmüş, tarımda üretim durma noktasına gelmiş ve dışa
bağımlılık çarpıcı biçimde artmıştır. İşgalle birlikte Batılı petrol şirketleri Irak’a
geri dönmüş, Amerikan, İngiliz ve Fransız petrol devleri Irak enerji pazarında en
büyük payı almaya başlamıştır. Ancak petrol sektöründeki bu canlanma Irak’ta
toplumun refah düzeyinin yükselmesine hizmet etmemiştir. Yabancı petrol şirket-
lerinin yatırımları işsizliğin azalmasına oldukça sınırlı bir katkı sağlarken, petrol
gelirlerinin dağıtımındaki yolsuzluklar ülke genelinde dengesiz bir zenginleşme-
ye yol açmıştır.
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
ABD’nin 2011 yılı sonunda Irak’tan çekilmesiyle, ülkede siyasi istikrarsızlık be-
lirginleşmiş, özellikle merkezi hükümetle Kürt Yönetimi arasında yetki alanla-
rı, petrol gelirleri ve ihtilaflı bölgelerle ilgili anlaşmazlıklar krizlere yol açmaya
başlamıştır. İşgal kuvvetlerinin çekilmesiyle, Maliki iktidarının merkezileşme
ve otoriterleşme eğilimi gösterdiği, kuzeydeki Kürt Yönetiminin ise merke-
zi hükümetten bağımsız hareket etmeye çalıştığı gözlenmiştir. Kerkük, Musul,
Selahattin ve Diyale bölgelerine Kuzey Irak’tan koparılmış bölgeler nazarıyla
bakan ve özellikle Kerkük’ü Kürtleştirmeye çalışan Kürt Yönetimine karşılık
merkezi hükümet, bu bölgeler üzerindeki otoritesini artırmaya ve bu bölgelerin
güvenliğini sağlamaya yönelik girişimlerde bulunmuştur. Merkezi hükümet, Kürt
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
2. Körfez Savaşı’nın 10. yılında Irak’ta 2003’ten beri cari olan neredeyse bü-
tün problemler devam etmektedir. Merkezi hükümette etkili olan Şii unsurlar
ile kuzeydeki Kürtler arasındaki anlaşmazlıklar Irak’ın toprak bütünlüğünü
tehdit edebilecek gelişmeler doğurabilir. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğü
çerçevesinde Kuzey Irak’la var olan iyi ilişkilerini sürdürmelidir. Türkiye’nin
Irak’ta Başbakan Maliki ile Eyad Allavi arasındaki siyasi rekabetin tarafı ha-
line gelmemesinde fayda vardır. Ankara, Irak’ta mezhep temelli politikalar-
dan uzak durmalı, merkezi hükümetle iyi ilişkiler geliştirmek için çaba sarf
etmelidir. Türkiye, Türkmenlere yönelik gerçekçi ve tutarlı bir yaklaşım ge-
liştirmeli ve bu yaklaşımı devlet politikası haline getirerek istikrarlı biçimde
uygulamalıdır. Türkmenlerin ortak bir teşkilat altında toplanmasına, ülkedeki
dengeleri isabetli bir şekilde kullanarak Irak siyasetinde etkin olmasına özen
gösterilmelidir. Türkiye Orta Doğu siyasetinin değişken yapısını dikkate ala-
rak gerek Irak’taki gerekse Kuzey Irak’taki dengelerin değişebileceğini göz
önünde bulundurmalı ve dış politika esnekliğini kaybetmemelidir.
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
1. GİRİŞ
Irak, coğrafi olarak Arap yarımadasının kuzeydoğusunda Mezopotamya
bölgesinde yer almaktadır. Ülkenin kuzey ve kuzeydoğusu dağlık arazilerle
çevrili iken güney ve batı bölgelerinde Suriye’nin güneyi, Ürdün ve Suudi
Arabistan’a uzanan step ve çöller bulunmaktadır. Kuzey ve kuzeydoğudaki
dağlık bölgeler dışındaki sınırlar büyük ölçüde düzlük arazilerden geçmekte-
dir. Irak’ın kuzeyde Türkiye, doğuda İran, güneydoğuda Kuveyt, güneyde Su-
udi Arabistan, batıda Suriye ve Ürdün’le sınırları bulunmaktadır. Genel coğraf-
yası bakımından bir kara devleti olan Irak güneydoğudaki Basra Körfezi’nde
yer alan dört liman üzerinden açık denizlere çıkma imkânına sahiptir. Fırat
ve Dicle nehirleri ile Büyük Zap, Küçük Zap ve Uzuym nehirlerinin geçtiği
Irak’ta tarıma elverişli geniş topraklar bulunmaktadır.
1
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
2012 verilerine göre Irak’ın nüfusu 32 milyon civarındadır. Etnik açıdan ba-
kıldığında Irak’ın toplam nüfusunun %70-73’ünü Araplar, %17-20’sini Kürt-
ler ve %8-10’unu Türkmenler oluşturmaktadır. Dini açıdan bakıldığında Irak
nüfusunun %97’si Müslümanlardan, %3’ü Hristiyanlardan (Süryani, Keldani,
Asuri ve diğerleri) oluşmaktadır. Müslüman nüfus içindeki mezhepsel dağılım
açısından bakıldığında Irak nüfusunun %60-65’ini Şiiler, % 30-35’ini Sünniler
oluşturmaktadır.3 Şii Araplar ağırlıklı olarak ülkenin güneyinde, Sünni Araplar
orta ve kuzeybatı bölgelerinde, Kürtler ve Türkmenler ise kuzeyde yaşamak-
tadır.
Irak’ta nüfusu 17-18 milyon civarında olan Şii Araplar ülkede çoğunluğu
oluşturmaktadır. Şiiler ABD işgalini büyük ölçüde kabullenmiş, Irak’taki yö-
netim sisteminin değişmesi ve Şiilerin iktidara gelmesine imkân tanıdığı için
işgal sürecine fırsat nazarıyla bakmıştır. Iraklı Şii gruplar işgal döneminde
Baas rejiminin devrilmesiyle devlet kademelerinde, orduda ve kolluk kuvvet-
lerinde etkili olmaya başlamış, Irak Yüksek İslam Konseyi’nin silahlı kanadı
Bedir Tugayları Irak güvenlik güçlerine entegre edilmiştir. Gerek 2005 ge-
rekse 2010 parlamento seçimlerini Şiilerin desteklediği partilerin yer aldığı
ittifaklar kazanmıştır. Parlamentoda çoğunluğu elde eden Şii ittifaklar kurulan
hükümetlerde ağırlıklı unsur olmuş, Irak siyasetine yön veren en etkili aktör
1 “Sadirat El Irak El Naftiya Tebluğ 2,565 Milyon Bermil Yawmiyyen,” [Irak’ın Petrol İhra-
catı Günlük 2,565 Milyon Varil], Erişim: 20 Aralık 2012,
http://www.bbc.co.uk/arabic/business/2012/09/120901_iraq_record_oil_exports.shtml.
2 Waleed Khadury, “Sarikat Amwal El-Naftul-Irak,” [Irak’ın Petrol Parasını Çalmak], Eri-
şim: 20 Aralık 2012, http://alhayat.com/OpinionsDetailssofa/462390.
3 Irak’ta etnik ve mezhepsel unsurların nüfusunun tespitine yönelik sağlıklı sayımlar yapılama-
dığı için bu unsurların nüfuslarına ait veriler ve toplam nüfus içindeki oranları kesin değildir.
2
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Iraklı Şiilerin işgal döneminden itibaren İran’la yoğun bir etkileşime girdi-
ği gözlemlenmektedir. Şiilerin devlet idaresinde etkinliği arttıkça, İran’ın da
Irak siyaseti, ekonomisi ve dış politikası üzerindeki tesirinin güçlendiği mü-
şahede edilmiştir. Iraklı Şiilerin, İran Şiiliği ile aralarındaki farklılıklara ve
Arap milliyetçiliğine rağmen genel olarak Tahran’ın nüfuzuna olumlu baktığı
değerlendirilmektedir. Şii Arap aktörler arasında sadece Irak Uzlaşı Hareketi
ve El Irakiye İttifakı lideri Eyad Allavi’nin İran’ın ülkedeki artan nüfuzuna
muhalefet ettiği görülmektedir.
Nüfusu 6-7 milyon civarında olan Iraklı Sünni Araplar Şiilere göre azınlıkta
olmakla birlikte, Osmanlı döneminden beri orduda, bürokraside ve eğitimde
görev almış, Irak’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra ülkedeki en etkili ak-
tör olmuştur. Saddam döneminde Sünni Arap azınlık Baas Partisi kadrolarında
yer almış, Şii çoğunluklu Irak’ta yönetici unsur olma niteliğini sürdürmüştür.
Sünni Araplar Irak’ın işgali ile Baas iktidarının devrilmesi neticesinde Irak
3
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Sünni Araplar arasında öne çıkan aktörler; Ulusal Irak Topluluğu Genel Sek-
reteri ve Irak Parlamentosu Başkanı Usame El Nuceyfi, Irak Ulusal Diyalog
Cephesi Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Salih El Mutlak, Cumhurbaşkanı
Eski Yardımcısı ve Tecdid Kitlesi lideri Tarık El Haşimi ve Müstakbel Ha-
reketi lideri Rafi El İsavi olarak ifade edilebilir. Iraklı Sünni Araplarda aşiret
liderleri de temsil niteliğine sahiptir. Öne çıkan aşiretler Düleym, Şammar, El
Ubeyd ve El Cubur olarak sıralanabilir.
Kürtler, işgal öncesinde ve döneminde ABD ile yakın işbirliği içine girmiş,
kurulan yeni devlette cumhurbaşkanlığı, dışişleri bakanlığı ve genelkurmay
başkanlığı gibi önemli konumlara gelmiştir. Kürtçe yeni anayasada Arapça’nın
ardından Irak’ın ikinci resmi dili olarak kabul edilmiş, Irak’ta yer altı kaynak-
larından elde edilen gelirin %17’si Kürtlere tahsis edilmiştir. Kürtler bunun-
la birlikte işgal döneminde petrol rezervleri açısından oldukça zengin olan
Kerkük’e Kürt göçünü teşvik ederek bu kentin nüfus yapısını değiştirmeye
teşebbüs etmiştir. Kürtler Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmek suretiy-
le bu kenti ele geçirmeye, böylece Irak petrollerinin yaklaşık %40’ını kontrol
etmeye çalışmaktadır.
4
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Irak Kürtleri içinde öne çıkan siyasi aktörler Mesut Barzani liderliğindeki
Kürdistan Demokrat Parti (KDP), Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan
Yurtseverler Birliği (KYB), Noşirvan Mustafa liderliğindeki Değişim Hareke-
ti (GORAN), Muhammed Farac liderliğindeki Kürdistan İslam Birliği ve Ali
Bapir liderliğindeki Kürdistan İslami Cemaati olarak ifade edilebilir. Kuzey
Irak siyasetinde muhalefette bulunan Kürdistan İslam Birliği, Kürdistan İsla-
mi Cemaati ve 2009’da KYB’den ayrılan GORAN giderek güçlenmektedir.
4 Irak makamları uzun süredir nüfus sayımı yapılmadığı için diğer etnik unsurların nüfusu
ile ilgili olduğu gibi Türkmenlerin nüfusu ile ilgili de net bir rakam vermemektedir. Özellikle
işgal döneminden sonra Türkmenlerin nüfusuna ilişkin farklı tahminlerde bulunulmakta, farklı
makam ve kuruluşlar muhtelif rakamlar vermektedir.
5
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Irak’ta Mart 2003 döneminden ABD’nin çekildiği Aralık 2011 dönemine ka-
dar toplam 8 yıl 9 ay süren işgal sürecinde ve sonrasında dâhili şiddet din-
memiştir. İşgalin başladığı Mart 2003 tarihinden bugüne 100 binlerce Irak
vatandaşı hayatını kaybetmiş, milyonlarca vatandaş yurtiçinde ikamet değiş-
tirmek veya yurtdışına çıkmak zorunda kalmıştır.5 İşgalle birlikte Irak’ta ordu
ve kolluk kuvvetleri er-subay ve rütbe ayrımı yapılmadan lağvedilmiş, ancak
asayiş sağlanamamış ve ülke genelinde güvenlik boşluğu ortaya çıkmıştır. Bu
dönemde dış aktörlerin desteğiyle kurulan veya takviye edilen silahlı grup-
ların eylemleri ülkedeki şiddet ortamının sona ermesini engellemiştir. Ebu
Gureyb hapishanesindeki hadiseler ve Amerikan askerlerinin masum sivillere
zarar veren uygulamaları Irak’ta ve uluslararası kamuoyunda işgalin sorgulan-
masına neden olmuş, ABD karşıtlığını artırmıştır. İşgal döneminde toplumun
özellikle tıp, fizik, kimya, nükleer enerji ve petrol alanlarında yükseköğrenim
görmüş kesimlerini hedef alan tehditler ve seri suikastlar ise Irak’tan dışarıya
Yaygınlaşan yolsuz- doğru yoğun bir beyin göçüne neden olmuştur.
luklar altyapı çalış-
Bu dönemde Irak ekonomisi büyük zarar görmüş, ülkede petrol dışındaki
malarında mesafe
en önemli sektör olan tarımda üretim durma noktasına gelmiş, böylece dışa
alınmasını engellemiş,
bağımlılık belirgin biçimde artmıştır. Ülke genelindeki fakirlik ciddi ölçüde
elektrik, su, sağlık
artmış, daha önce %30 düzeyinde olan işsizlik oranı 2003-2009 döneminde
ve eğitim gibi temel
%50’nin üzerinde seyretmiştir. İşgalle birlikte “Baassızlaştırma” hedefi doğ-
kamu hizmetlerinin
rultusunda Baas Partisi’ne mensup tüm bürokratlar ile öğretmen ve doktorlar
halka ulaştırılması da dâhil diğer kamu çalışanları işten çıkarılmıştır. Yıllarca devam eden yaptı-
noktasında ciddi ek- rımlara ilave olarak işgalin başlattığı şiddet ortamı ve yükseköğrenim görmüş
sikliklere yol açmıştır. kitlenin (doktor, akademisyen, mühendis) hedef alınması neticesinde kamu
kurumları ve kamu hizmeti altyapısı tahrip olmuştur. Yükseköğrenim görmüş
kitlenin seri suikastlarla öldürülmesi veya ülkeyi terk etmek zorunda kalması,
Irak’ta devletin özellikle eğitim ve sağlık alanında sağladığı hizmeti çarpıcı
biçimde zayıflatmış, telafisi zor bir eksiklik meydana getirmiştir. Irak’ta elekt-
rik enerjisinin arzında da önemli sıkıntılar yaşanmıştır. İşgal döneminde ülke
genelindeki elektrik ihtiyacının ancak yarısını karşılayabilen Irak, başta İran
olmak üzere komşu ülkelerden elektrik enerjisi ithal etmeye, arz ve dağıtım
alanında yabancı şirketlerle anlaşmalar yapmaya başlamıştır.
5 Irak’ta Mart 2003 tarihinden bugüne meydana gelen can kayıpları ile ilgili farklı makam ve
kuruluşların açıkladığı muhtelif rakamlar bulunmaktadır. Bu nedenle işgalin başladığı günden
bugüne kadar geçen sürede hayatını kaybeden insan sayısına ilişkin net bir rakam tespit etmek
oldukça zordur.
6
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
7
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Irak’ın geçici anayasası 9 Mart 2004 tarihinde ilan edilmiştir. Geçici anayasa-
da, federatif yapı, Kerkük meselesi, seçim sistemi ve yerel yönetimlerin yetki-
leri konularında ve genel olarak azınlığın çoğunluk üzerindeki hâkimiyetinin
engellenmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Geçici Irak anayasasına
Şii-Sünni Araplar, Türkmenler ve Süryaniler tepki göstermiş, geçici anaya-
sa 25 üyeli Irak Geçici Konseyi’nin 13 üyesinin çekincesiyle onaylanmıştır.6
Geçici anayasanın ardından, özellikle Şii Arapların çekince koyduğu konu-
larda değişiklikler yapılarak daimi anayasa hazırlanmış ve 15 Ekim 2005’te
referanduma sunulmuştur. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu yetkilileri,
18 eyaletten alınan sonuçlara göre anayasanın onaylandığını beyan etmiştir.
Sünni Arapların ve Türkmenlerin çoğunluğunun “hayır” oyu kullandığı refe-
randumda katılım oranı %63 düzeyinde gerçekleşmiş, anayasa toplamda %21
“hayır”, %78 “evet” oyu ile kabul edilmiştir.7
Irak yeni anayasanın kabulü ile federal devlet yapısı kazanmış, kuzeyde ken-
dine ait güvenlik gücü bulundurma hakkına sahip özerk bir Kürt bölgesi oluş-
turulmuştur. Irak devlet yapısının ve siyasetinin yeniden yapılandırıldığı, çok
partili demokratik seçimlerin yapıldığı bu dönemde Şii Araplar merkezi hükü-
mette, Kürtler ise kuzeyde baskın unsur haline gelmiştir. 2005 yılı Ocak ayın-
daki ilk parlamento seçimlerini protesto eden Sünni Araplar ise Irak siyasetin-
de marjinal konuma düşmüştür. Böylece Şii Araplar ve Kürtlerin etkili olduğu
ve Sünni Arapların büyük ölçüde dışlandığı bir Irak siyaseti ortaya çıkmıştır.
Daimi anayasa, ABD’nin güdümünde Şii Araplar ve Kürtlerin menfaatleri ön
planda tutularak hazırlanmış, Irak halkının bütününe hitap eden toplumsal bir
sözleşme hüviyeti kazanamamıştır. Yeni anayasanın yürürlüğe girmesiyle ve
6 Cüneyt Mengü, “İşgal Sonrası Irak’ın Yapılanmasına Dair Tasarılar,” KÖKSAV, Erişim: 27
Aralık 2012, http://www.koksav.org.tr/ebulten/nisan2008/080429_hk_cmengu.html.
7 İlan Necah El-İstifta Ala El-Dustur El-Iraky [Irak Anayasası Üzerindeki Referandumun
Başarılı Olduğu İlan Edildi], Erişim: 20 Ocak 2013, http://www.alwasatnews.com/1146/news/
read/500479/1.html.
8
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
federal devlet yapısına geçişle Bağdat merkezi yönetimi ile bölgesel ve yerel
yönetimler arasında anlaşmazlıklar çıkmış, petrol gelirlerinin paylaşımı ve ih-
tilaflı bölgeler konusu Irak siyasetini meşgul etmeye başlamıştır.
Irak Anayasası incelendiğinde ön plana çıkan ilk ihtilaflı konu 4. madde ile
ilgilidir. 4. maddenin 1. fıkrasına göre Arapça ve Kürtçe Irak Cumhuriyeti’nin
resmi dilleridir. Türkmenlerin Irak’ın üçüncü kurucu unsuru olmasına rağmen
Türkmence bu maddeye dâhil edilmemiştir.8 Federal makamların görev alan-
larını düzenleyen 109. madde Irak’ta anlaşmazlık doğurmaktadır. 109. madde-
ye göre federal makamlar Irak’ın birliğini, bütünlüğünü, bağımsızlığını, ege-
menliğini ve demokratik federal düzenini korur. Bu maddedeki yetki alanına
ilişkin belirsizlik, Bağdat’taki merkezi hükümetle Kuzey Irak Yönetimi’nin
görev ve yetki alanlarının taksiminde sorunlar doğurmaktadır.
8 Ancak anayasada Irak halkının, mevcut eğitim kuralları çerçevesinde devlet okullarında
çocuklarına Türkmence, Asurice ve Ermenice gibi anadillerde eğitim yapma hakları güvence
altına alınmıştır. Türkmenlerin yoğun olduğu yerlerde, Türkmence eğitim dili olabileceği gibi
kamu kurumlarında da kullanılabilecektir.
9 İlgili madde için bkz: Irak Anayasası, Erişim: 20 Aralık 2012, http://parliament.iq/Ira-
qi_Council_of_Representatives.php?name=singal9asdasdas9dasda8w9wervw8vw854wvw5w
0v98457475v38937456.
9
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
10
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
sında da rekabete neden olmuş, hangi Kürt partisinin Kerkük’ü kontrol edece-
ği konusu Kürt iç siyasetine etki etmiştir.10
10 Ali Semin, Türkiye’nin Bağdat, Necef ve Erbil Üçgeninde Irak Politikası, 9 Nisan 2011,
http://www.bilgesam.org/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1007:tuerkiye
nin-badat-necef-ve-erbil-uecgeninde-irak-politikas&catid=77:ortadogu-analizler&Itemid=150
Erişim:15.01.2013.
11 Aram Rafaat, “Kirkuk: The Central Issue of Kurdish Politics and Iraq’s Knotty Problem”,
Journal of Muslim Minority Affairs, 28 2 (2008): 253-254.
11
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
7 Mart seçimleri 2005 yılında yapılan iki seçimden farklı bir şekilde gerçek-
leşmiştir. 2005 yılının Ocak ve Aralık ayında düzenlenen seçimler “kapalı
liste” sistemiyle gerçekleşmişti. 7 Mart seçimlerinde “açık liste” sistemi kul-
lanılmış ve daha şeffaf bir seçim gerçekleşmiştir. Kapalı listede seçmenler
sadece istedikleri partinin listesine oy verirken açık lis-
7 Mart 2010 Seçim Sonuçları tede ise seçmenler istedikleri adaya oy verme imkânına
-Eyad Allavi liderliğinde laik kavuşmuştur. Bu durumu Araplar ve Türkmenler des-
Şiilerin, Sünni Arapların, milliyetçi teklemiş, ancak Kürtler önceki seçimlerdeki gibi bü-
Arapların ve Irak Türkmen yük bir kitleyle meclise girememe ihtimalinden dolayı
Cephesi’nin oluşturduğu El Irakiye açık liste sistemine karşı çıkmıştır.
listesi 91,
Kerkük meselesi 7 Mart seçimlerinde anlaşmazlık do-
-Şii lider Başbakan Nuri el ğurmuş, kentte dikkate alınacak seçmen kütükleri ko-
Maliki’nin kurduğu Kanun Devleti
nusu üzerinde bir mutabakat geliştirilememiştir. Seçim-
listesi 89,
lerde Türkmenler ve Arapların Kerkük’teki oylamada
-Eski Irak Başbakanı ve Reform 2004 ve 2005 yıllarına ait seçmen kütüklerinin esas
Hareketi lideri İbrahim Caferi›nin alınması yönündeki talepleri kabul edilmemiştir. Buna
Başkanlığında Irak Yüksek İslam karşılık, Kürtlerin 2003 yılından beri Kerkük›e yerleş-
Konseyi Ammar El Hekim›in de
tirdikleri Kürt nüfusun Irak Yüksek Seçim Kurulu›nca
bulunduğu Irak Ulusal İttifakı (Şii)
70, 2010 seçmen kütüğüne kaydedilmiş olması rahatsızlık
meydana getirmiştir.12
-Kürdistan listesi (KDP-KYB) 43,
7 Mart seçimlerinin ardından Irak’ta siyasi taraflar
-Değişim Hareketi (Kürt Değişim- arasındaki çekişme ve güç mücadelesi nedeniyle yeni
Tağir) 8, hükümetin kurulması on ay sürmüştür. Bu süre neti-
-Irak Uzlaşı Cephesi 6, Irak Birlik cesinde Bağdat hükümeti, 21 Aralık 2010 tarihinde
İttifakı 4, Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin
girişimiyle Erbil Konferansı Anlaşması adı altında uz-
-Kürdistan İslam Birliği 4 ve laşmaya varıldığını açıklamıştır. Uzlaşma, Irak’ı bü-
Kürdistan İslami Cemaati 2 sandalye
yük ölçüde temsil eden dört siyasi ittifak -Şii ağırlıklı
kazanmıştır.12
Hukuk Devleti Listesi, Şii ağırlıklı Irak Ulusal Listesi,
Şii ağırlıklı ve Türkmenleri de içeren El Irakiye Listesi
ve Kürt Listesi- ara- sında gerçekleşmiştir. Uzlaşmanın ardından merkezi
hükümet Hukuk Devleti Listesi lideri Nuri El Maliki başkanlığında kurulmuş
ve Maliki ikinci kez başbakan olmuştur. Şii Araplar böylece 2003 sonrasında
12
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Irak; 1968’den beri iktidarda bulunan Baas Partisi ve 1979’dan beri iktidarda
bulunan Saddam Hüseyin’in devrilmesi, Şii Arapların devlet kademelerinde,
güvenlik güçlerinde ve merkezi hükümette baskın unsur haline gelmesiyle
İran’ın etki alanına girmeye başlamıştır. Ordu ve polisin lağvedildiği, kamu ku-
rumlarının işlemez hale geldiği ülkede ortaya çıkan güç boşluğunu büyük ölçü-
de İran’ın doldurmaya çalıştığı gözlemlenmiştir. ABD işgaliyle birlikte Irak’ın
iç siyaseti, ekonomisi ve dış politikası üzerindeki nüfuzu belirginleşen İran’ın
Orta Doğu’da bölgesel bir güç olma potansiyeli artmıştır.
Irak’ta Eyad Allavi dışında Şii Araplar arasında öne çıkan siyasi aktörler ül-
kedeki İran nüfuzuna olumlu yaklaşmaktadır. Geçmişte belirli dönemlerde
İran’da yaşamış olan Başbakan Nuri El Maliki, Sadr Akımı lideri Mukteda Es
Sadr ve Ammar El Hekim, Tahran’la güçlü ilişkilere sahip Şii liderlerdir. İran,
Şii Araplar üzerindeki etkisini kullanarak Irak iç siyasetini yönlendirebilmek-
te, belirli siyasi partilere finansal destek sağlamak suretiyle seçimlerin sonucu-
nu etkileyebilmektedir. İranlı karar mercileri, Irak iç siyasetinde arabuluculuk
girişimlerinde bulunmakta, özellikle Şii Araplar arasındaki anlaşmazlıkların
çözüme kavuşturulmasında devreye girebilmektedir. İran’ın Kuzey Irak
Yönetimi üzerinde de siyasi nüfuz sahibi olduğu, özellikle KYB ve GORAN
üzerinden Kürt iç siyasetini etkileyebildiği gözlemlenmektedir.
13 Telat Bunuk İraniya Tumarıs Fil-Irak [Üç İran Baskası Irak’ta İş Görüyor], Erişim: 30
Aralık 2012, http://www.alnajafnews.net/najafnews/news.php?action=fullnews&id=70416.
13
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
İran’ın bölgesel bir güç olarak öne çıkmasına imkân tanıyan Irak işgali, aynı
zamanda İsrail’in menfaatlerine hizmet eden bir Orta Doğu jeopolitiği ortaya
çıkarmıştır. İsrail’in kendi güvenliğine tehdit olarak gördüğü Saddam rejimi
devrilmiş, Irak’ın İsrail’i yakın gelecekte tehdit edebilecek güçlü bir aktöre
dönüşme ihtimali asgari seviyeye inmiştir. İşgal döneminde Musul-Hayfa
petrol boru hattının açılması gündeme gelmiş, Tel Aviv Kerkük petrollerinin
Ürdün üzerinden İsrail’e nakledilmesine olanak tanıyacak bu boru hattına iş-
14 “Irak Ordusu Suriye Ordusuna Yardım Ederek Sınırdaki Teröristleri Bombaladı,” Erişim:
6 Mart 2013, http://www.suriyegercekleri.com/2013/03/03/irak-ordusu-suriye-ordusuna-yar-
dim-ederek-sinirdaki-teroristleri-bombaladi/.
14
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
15
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
16
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
ABD’nin çekilmesinin ardından Bağdat merkezi yönetimi ile Kuzey Irak Kürt
Yönetimi arasındaki anlaşmazlıkların, ülkede siyasi krizlere yol açtığı gözlem-
lenmiştir. Bağdat-Erbil arasında işgal döneminde de cari olan anlaşmazlıklar,
ABD’nin çekilmesiyle Maliki iktidarını Kürt Yönetimiyle karşı karşıya getir-
miştir. Bağdat-Erbil arasındaki siyasi krizlerin sebepleri iki başlık altında top-
lanabilir. Birinci başlık Maliki iktidarının belirginleşen merkezileşme eğilimi-
ne karşılık Kürt Yönetiminin müstakil hareket etme çabası ve Sünni Araplara
yakınlaşması çerçevesindeki sebeplerdir. İkinci başlık ise anayasadaki farklı
yorumlanabilen maddelerden kaynaklanan yetki alanlarındaki belirsizlik, ih-
tilaflı bölgeler ve petrol gelirlerinin paylaşımı gibi sebepleri kapsamaktadır.
17
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
18 Sahır Ureybi, Siyaset El-Taka Fi Eklim Kurdustan, [Kürdistan Bölgesinde Enerji Politika-
sı], Erişim: 22 Şubat 2013, http://www.babil.info/thesis.php?mid=37382&name=iqtsad.
19 Havrami:50 Şerike Ecnabiye Naftıyye Fi Kurdustan We Tehdidat Bağdat Fariğa, [Havrami:
Kürdistan’da 50 Yabancı Petrol Şirketi Vardır, Bağdat’ın Tehdidi Geçersizdir], Erişim: 7 Şubat
2013, http://www.shafaaq.com/sh2/index.php/news/kurdistan-news/52444--50-.html.
18
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
• Kuzey Irak Yönetimi Bağdat’tan onay almadan ve bağımsız bir devlet gibi
yabancı şirketlerle petrol anlaşması imzalamaktadır.
• Irak’ın federal bir yapıya sahip olmasına rağmen Maliki, her geçen gün daha
merkeziyetçi politikalara ağırlık vermektedir. Buna karşılık Kuzey Irak Kürt
Yönetimi tamamen merkezden ayrı bir dış politika izlemeye çalışmaktadır.
19
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
• Bölgesel bir sorun haline gelen Suriye krizi, Maliki-Barzani arasında gö-
rüş ayrılığına neden olmakta, Bağdat-Erbil hattında krizlere yol açmaktadır.
Özellikle Barzani’nin, Suriyeli Kürt muhalefeti desteklemesi ve Kürt gençlere
askeri eğitim vermesi, Bağdat yönetimini rahatsız etmektedir.
Türkiye Irak’taki fırsatlardan istifade edebilecek bir aktör olduğu gibi bu ülke-
deki istikrarsızlıklardan da doğrudan etkilenebilecek bir konumdadır. Coğrafi
yakınlık iki ülkeyi güvenlik ve ekonomik alanında ve su kaynaklarının kulla-
nımı noktasında birbirine bağımlı kılmaktadır. Irak, Türkiye’nin Körfeze ve
Körfez ülkelerine açılan kapısı niteliğindedir. Türkiye ise Irak’ın kuzeyindeki
petrol ve doğalgazın uluslararası pazarlara ulaştırılmasına imkân tanıyan bir
coğrafi konuma sahiptir. Türkiye aynı zamanda güneye doğru akarak Irak’tan
geçen Dicle ve Fırat nehirlerinin yukarı çığır ülkesidir. 352 kilometre uzun-
luğundaki Türkiye-Irak sınırı, batı uçtaki düzlük bölge dışında büyük ölçüde
dağlık araziden geçmektedir. Türkiye’nin Hakkâri ve Şırnak olmak üzere iki
ilinin Irak’la sınırı bulunmaktadır. İki ülke arasında tek sınır kapısı Şırnak’ın
Silopi ilçesinde yer alan Habur kapısıdır.
20
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
2003’teki işgalle Irak’ta ortaya çıkan güç boşluğu, Türkiye’nin Irak’ın top-
rak bütünlüğü ve Kuzey Irak kaynaklı güvenlik kaygılarını artırmıştır. ABD
ile yakın ilişkiler geliştiren Iraklı Kürtler ülkenin kuzeyindeki fiili özerkliğini
anayasal zemine taşırken, PKK terör örgütü işgalle birlikte toparlanarak
Türkiye’ye karşı saldırılarını artırmıştır. Türkiye ise işgal döneminde Irak’ın
toprak bütünlüğünü ve istikrarını savunmaya devam etmiş, ülkedeki etnik-
mezhepsel çatışmanın izalesi ve güvenlik sorununun çözümü için çaba sarf Irak’ın yeniden ya-
etmiştir. Irak’ın yeniden yapılanma ve kalkınma sürecine destek olan Türkiye, pılanma ve kalkın-
zaman zaman Irak’taki patlamalarda yaralananları Şii-Sünni, Kürt, Türkmen ma sürecine destek
ve Hıristiyan ayırımı gözetmeksizin askeri ambulans uçaklarıyla Ankara’ya olan Türkiye, zaman
getirmiş ve tedavi edilmelerini sağlamıştır. zaman Irak’taki
patlamalarda yara-
PKK terör örgütü, işgal döneminde Kuzey Irak’ta ve Kandil bölgesinde daha
lananları Şii-Sünni,
rahat varlık göstermeye başlamış, ülkedeki güvenlik boşluğundan istifade
Kürt, Türkmen ve
ederek daha kolay silah ve mühimmat tedarik etmiştir. PKK terör örgütünün
Hıristiyan ayırımı
Irak’taki uzantısı PÇDK (Demokratik Çözüm Partisi) bu dönemde siyasi faa-
liyetlerini artırmış, Ocak 2005’teki parlamento seçimlerine katılmıştır. Terör
gözetmeksizin askeri
örgütü, işgalle birlikte bölgedeki diğer ülkelerde yaşayan Kürtler üzerinde etki ambulans uçaklarıyla
kurmaya çalışmış, 2003’te Suriye’deki uzantısı PYD’yi (Demokratik Birlik Ankara’ya getirmiş
Partisi), 2004’te ise İran’daki uzantısı PJAK’ı (Kürdistan Özgür Yaşam Par- ve tedavi edilmelerini
tisi) kurmuştur. Bu dönemde PKK, nihai aşamada Orta Doğu’da dört parçalı sağlamıştır.
konfederal bağımsız bir Kürdistan kurma hedefiyle KCK (Kürdistan Toplu-
luklar Birliği) sistemini ihdas ederek devletleşmeye teşebbüs etmiştir.
21
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
21 Ali Semin, “Türkiye-Irak İlişkilerinde Yeni Dönem Neler Getirecek?,” Erişim: 2 Şubat
2013, http://www.sde.org.tr/tr/haberler/95/turkiye-irak-iliskilerinde-yeni-donem-neler-getire-
cek.aspx.
22
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Bu açıdan bakıldığında Türkiye›nin, genel anlamda Bağdat ile siyasi gerginlik ya-
şamasının sebepleri şu şekilde özetlenebilir:
• Ankara’nın son zamanlarda Irak’ta Sünni ve Kürt eksenli bir dış politika izlediği
yönünde oluşan izlenim.
• Rusya ve İran ile Suriye konusunda ters düşen Ankara’nın, enerji tedarik etme
alanlarını artırmak için Kuzey Irak Kürt Yönetimiyle petrol ve gaz anlaşmaları
yapması.
23
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ocak 2012 tarihinde Irak›ta mez-
hepsel gerilime yol açan gelişmeler üzerine bir demeç vermiş, demeçte Irak’ta
tasvibi mümkün olmayan adımlar atıldığını belirtmiş, «Bunların demokrasiyi an-
laması, bunların demokratik parlamenter sistemi anlaması veya bunu yaşamaya
başlaması herhalde daha uzun yıllar alacak»22 ifadelerini kullanmıştır. Irak Başba-
kanı Maliki bu demece cevaben 15 Ocak’ta El Hurre televizyonuna şu açıklamayı
yapmıştır: “Türkiye bölgeye felâket ve iç savaş getirecek bir rol oynuyor, kendi
içinde farklı etnik kökenler ve mezhepler barındırdığı için bundan Türkiye de zarar
görür”.23 Bütün bu sert söylemler devam ederken, 1 Ağustos’ta Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu Erbil’de Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile Suriye’de-
ki Kürtlerle ilgili görüşmelerde bulunduktan sonra 2 Ağustos’ta Kerkük’ü ziyaret
etmiştir. Maliki›nin lideri olduğu Hukuk Devleti İttifakı sözcüsü milletvekili Ya-
sin Mecid, Davutoğlu’nun ziyaretine tepki olarak yaptığı açıklamada, Türkiye›yi
Irak›ın içişlerine karışmakla suçlamış, parlamentodan Türkiye›nin Bağdat Büyü-
kelçisinin sınır dışı edilmesini talep etmiştir.24
24
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
25 Bu süreçte başta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmak üzere dönemin İçişleri Bakanı
Beşir Atalay, ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve Milli Eğitim Bakanı Nimet
Baş (Çubukçu) Irak’ı ziyaret etmiştir.
25
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Türkiye’nin Kuzey Irak ile petrol anlaşmasına ilişkin dönemin Irak hükümeti
sözcüsü Ali El Debbağ yaptığı açıklamada, petrol ve gazın tüm Iraklıların
mülkü olduğunun altını çizmiş ve bundan elde edilecek gelirlerin tüm Iraklı-
ların temsilcisi olan merkezi hükümetin kasasına girmesi gerektiğini ifade et-
miştir. Debbağ, Türkiye›nin toprakları üzerinden ruhsatlı olmayan Irak petro-
lünün ihracatına izin vermemesi gerektiğini belirterek Kuzey Irak bölgesinden
Türkiye’ye ihraç edilen petrolün yasal ve meşru olmadığını dile getirmiştir.28
Türkiye’nin Kuzey Irak’la yaptığı petrol anlaşmasının ardından 4 Aralık 2012
tarihinde Taner Yıldız’ın, Petrol ve Gaz Konferansı’na katılmak üzere geldiği
Erbil’de Türk uçağının inişine izin verilmemiştir.29
Türkiye ile Kürt Yönetimi arasında imzalanan petrol anlaşması Bağdat yö-
26 “İttifak Beynel Arbil we Ankara Ale Med Enbub Li-Nakl Naft Kurdustan Abr Turkiye
Gayr Kanuni,” [Erbil-Ankara Arasında Kürdistan Petrolünün Türkiye Üzerinden Aktarılması
İçin Boru Hattı Uzantısı Anlaşması], Erişim: 22 Aralık 2012,
http://www.aawsat.com/details.asp?section=4&article=678215&issueno=12228.
27 “İttifak Beynel Arbil we Ankara Ale Med Enbub Li-Nakl Naft Kurdustan Abr Turkiye Gayr Kanuni.”
28 “Dabbağ: Tasdir El-Naft Min Aklim Kurdustan İla Turkiye Gayr Kanuni”,[Debbağ: Kür-
distan Bölgesinden Türkiye’ye Petrol İhracatı Yasa Dışıdır], Erişim: 11 Aralık 2012,
http://arabic.news.cn/economy/2012-07/15/c_131717113.htm .
29 “Bağdat, Yıldız’a İniş İzni Vermedi,” Erişim: 5 Aralık 2012, http://dunya.milliyet.com.tr/
bagdat-yildiz-a-inis-izni-vermedi/dunya/dunyadetay/04.12.2012/1637001/default.htm.
26
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
30 “Ekonomi Bakan Yardımcısı Mustafa Sever: 4 İşçiden Biri Irak’ta,” Erişim: 30 Ocak 2013,
http://yenisafak.com.tr/ekonomi-haber/4-isciden-biri-irakta-29.01.2013-463762.
31 Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kürt Yönetiminin kontrolündeki Erbil, Süleyma-
niye, Dohuk ve Zaho’da faaliyet göstermek üzere kurulan ve resmi tescil işlemleri tamamla-
nan Türk firmalarının sayısının Ekim 2012 verilerine göre 1085 olduğunu belirtmiştir. Yazıcı,
bu bölgede tescil işlemleri tamamlanan firmalar dikkate alındığında 78 ülke menşeli toplam
2241 yabancı firmanın % 48,42’sinin Türk firması olduğunu ifade etmiştir.
32 “Eklim Kurdustan: Senamid Hat El-Naft Abır Turkiye Wel-tasrıh Maliki Kama Yurid,”
[Kürdistan Bölgesi: Maliki Bağırsa da Türkiye’ye Boru Hattını Uzatacağız], Erişim: 7 Şubat
2013, http://independencenews.net/news.php?action=view&id=12173.
33 Türk şirketlerinin Kuzey Irak’taki faaliyet alanı dikkate alındığında, Ağustos 2012’de
Türk-İngiliz ortaklığındaki Genel Energy Şirketi’nin bölgede %25 hissesine sahip olduğu
Miran petrol ve gaz sahasının %26 hissesini daha satın almak için Heritage Oil ile anlaştığı
görülmektedir. Genel Energy’nin Heritage Oil’e %26’lık pay karşılığında 156 milyon dolar
ödeyeceği açıklanmıştır. Böylece Genel Energy, Miran petrol ve gaz sahasındaki hissesini
%51’e yükseltmiştir.
27
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
28
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Savaşla birlikte Irak’ta nüfusun çoğunluğunu oluşturan Şii Arapların etkili ol-
duğu bir devlet yapısı, güvenlik sistemi ve merkezi yönetim ortaya çıkmıştır.
Sünni Araplar eski siyasi etkinliklerini yitirmiş, Şiiler karşısında zayıf
konuma düşmüştür. Saddam döneminde kuzeyde fiili özerkliğe sahip olan
Kürtler ise Irak’ta yeni anayasa ile kurulan federal yapıda geniş yetkiler içeren
bir bölgesel özerklik elde etmiştir. ABD ile yakın ilişkiler geliştiren Iraklı
Kürtler, işgal döneminde petrol kaynakları bakımından oldukça zengin olan
Kerkük’ün nüfus yapısını değiştirmeye çalışmıştır. Şii Araplar ve Kürtlerin
aksine Türkmenler ise etkili bir siyasi teşkilat geliştirememiş, Irak’ın yeniden
yapılanma sürecinde yeterince varlık gösterememiştir.
İşgalle birlikte PKK terör örgütü Irak’ın kuzeyinde ve Kandil bölgesinde daha
rahat faaliyet göstermiş, bölgedeki otorite boşluğundan istifade ederek güç-
lenmiş, 2007’de KCK sistemini tesis ederek devletleşme safhasına geçmeye
çalışmış ve şiddet eylemlerini artırmıştır. Terör örgütüyle mücadeleye yöne-
lik 2008 yılında oluşturulan Türkiye-Irak-ABD Üçlü Mekanizması beklenen
desteği sağlayamamış, örgüt 2011 yılından itibaren bölgesel konjonktürden
yararlanarak saldırılarını yoğunlaştırmıştır. 2012 yılında Türkiye’ye karşı
“devrimci halk savaşı” kurgusuyla saldırılar gerçekleştiren PKK terör örgü-
tü 2013 yılı için ise “kıra dayalı şehir savaşı” stratejisini geliştirmiştir. İşgal
dönemi neticede, Öcalan’ın yakalanmasıyla eylemsizlik dönemine giren terör
örgütünün toparlanıp güçlenmesine ve devletleşmeye teşebbüs edecek kadar
imkân, kabiliyet ve özgüven kazanmasına yol açmıştır.
2. Körfez Savaşı’nda Irak’taki idari yapının yeniden tesisi Baas rejiminin dev-
rilmesiyle yönetimi devralan Geçici Koalisyon İdaresi’nin nezaretinde gerçek-
leşmiştir. 2003’te oluşturulan Geçici Yönetim Konseyi’nin yeniden yapılanma
çalışmaları kapsamında daimi anayasa 2005 yılında referanduma sunulmuş ve
kabul edilmiştir. 2005 yılının Ocak ve Aralık aylarında ve 2010’da toplam üç
defa parlamento seçimleri yapılmış, bu seçimleri Şii Arapların oluşturduğu si-
yasi ittifaklar kazanmıştır. Yeni anayasadaki farklı yorumlamalara neden olan
maddeler, Bağdat’taki merkezi yönetim ile Kuzey Irak Kürt Yönetimi ara-
29
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Irak ekonomisinde 2003 yılından beri cari olan neredeyse bütün sorunlar de-
vam etmektedir. Dışa bağımlılığın azaltılması doğrultusunda kayda değer bir
gelişme olmamıştır. Petrolden elde edilen gelir dengesiz bir zenginleşmeye
neden olmakta, toplumsal refaha dönüşmemektedir. Yabancı petrol şirketle-
rinin yatırımları işsizliğin azalmasına oldukça sınırlı bir katkı sağlamaktadır.
Irak’ta elektrik, su ve sağlık gibi temel hizmetlerin arzında hala ciddi sorunlar
vardır. Petrol gelirleri adil dağıtılmadığı için yerel yönetimler kamu hizmetle-
rinin arzında yeterli kaynaktan yoksun durumdadır. Bu nedenle petrol gelirle-
rinin Irak genelinde adil biçimde dağıtılması önem arz etmektedir.
30
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
ABD sonrası Irak’ta doldurulması gereken bir güç boşluğu ortaya çıkmıştır.
Orta ve uzun vadede bu güç boşluğunun devam edeceği değerlendirilmektedir.
Bu boşluğu özellikle Türkiye, İran ve Suudi Arabistan gibi Irak’ın yakın çev-
resindeki ülkelerin doldurmaya çalışacağı tahmin edilmektedir. Irak’ın siyasi
ve ekonomik açıdan büyük ölçüde İran’ın etki alanına girdiği görülmektedir.
İran hâlihazırda Irak iç siyasetinde en etkili dış aktör konumundadır. Suudi
Arabistan, Irak’taki Şii ağırlıklı merkezi hükümetten ve ülke genelindeki İran
nüfuzundan rahatsızdır. Türkiye ise başlangıçta merkezi hükümetle ilişkileri-
ni geliştirmeye çalışmış, ancak daha sonra Kürt Yönetimiyle imzalanan an-
laşmalar çerçevesinde büyük ölçüde Kuzey Irak’ta enerji, ekonomi ve ticari
alanda etkili duruma gelmiştir.
31
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
32
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
ÖZGEÇMİŞLERİ
1936 Yılında İzmit’te doğdu. 1957 yılında Deniz Harp Okulu’ndan asteğmen rütbesi ile mezun oldu. Deniz
Kuvvetlerinin çeşitli deniz ve kara hizmetlerinde bulundu. 1965-1967 yıllarında Deniz Harp Akademisi
öğreniminden sonra Kurmay Binbaşı olarak Sultanhisar Gemisi ve bilahare Gayret Muhribi Komutanlığı
yaptı. 1972-1973 yıllarında ABD’de İşletme alanından yüksek lisans yaparak yüksek işletme mühendisi
oldu. 1974-1977 yıllarında Brüksel’deki NATO karargâhında görev yaptı. 1977-1979 yıllarında 3. Muhrip
Filotillası komodorluğundan sonra çeşitli kara görevlerinde bulundu.
30 Ağustos 1981 yılında tuğamiral oldu. Deniz Kuvvetleri Personel ve Lojistik başkanlığı, Çıkarma Filosu,
Hücumbot Filosu, Harp Filosu komutanlıkları yaptı. Dervişoğlu ayrıca Deniz Harp Akademisi Komutanlığı
ve Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı görevlerini yürüttü. İtalya’da (Napoli) da 2 yıl boyunca NATO
görevlerinde bulundu. Dervişoğlu, Koramiral olarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreter Yardımcılığı,
Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı görevlerini yürüttü. Oramiral olarak
1995-1997 yıllarında Donanma Komutanlığı yaptı ve 1997-1999 yıllarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
yaparak emekli oldu. Kendisi Bayan Türkan Dervişoğlu ile evli olup, Mehmet ve Ahmet adlarında 2 oğlu
vardır. Dervişoğlu, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
İlter Türkmen 1927 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi ve Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Türkmen 1949 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi.
İlter Türkmen, 1961-64 yılları arasında Washington Büyükelçiliğinde Müsteşar, 1964-68 yılları arasında ise
Dışişleri Bakanlığında Genel Müdür ve Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapmıştır. 1968-72 yılların-
da Atina Büyükelçiliği görevini yürüten Türkmen, 1972-75 yılları arasında Türkiye’nin Birleşmiş Milletler
nezdindeki Daimî Temsilcisi olmuştur. 1979-80 yıllarında Birleşmiş Milletler Teşkilatında Genel Sekre-
ter Yardımcısı, 1980-83 yıllarında ise Dışişleri Bakanı olmuştur. 1984-88 yılları arasında tekrar Birleşmiş
Milletler nezdinde Daimî Temsilci olarak görev alan Türkmen, 1988-91 yıllarında Paris Büyükelçiliğine
getirilmiştir. Türkmen, 1991-96 yılları arasında Birleşmiş Milletler Teşkilatında Genel Sekreter Yardımcı-
sı ve Filistin Mültecilerine Yardım Örgütü Genel Komiseri görevlerini yürütmüştür. İlter Türkmen Bilge
Adamlar Kurulu Başkan Yardımcılığının yanında OBİV Dış ve Savunma Politikası Grubu Başkanlığını da
yürütmektedir.
33
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
1937 tarihinde Konya-Taşkent’te doğmuştur. 1955’te Konya Lisesini, 1959’da Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesini bitirmiş; askerliğini Merzifon’da yedek subay olarak yapmıştır. Ankara yargıç adayı olarak
mesleğe başlayan Selçuk, sırasıyla Sütçüler, Akşehir, Yenice ve 1972’den sonra Yargıtay Cumhuriyet
Savcılığı görevlerinde bulunmuştur. 21.09.1982 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Sami Selçuk, Yargıtay
Büyük Genel Kurulunca, 10.07.1990 tarihinde ilk kez, 13.07.1994 tarihinde ikinci kez, 13.07.1998 tari-
hinde üçüncü kez Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi Başkanlığına seçilmiştir.
Fransızca ve İtalyanca bilen Selçuk, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doktora yapmış, 1986 yılında
Doçent olmuştur. “Dolandırıcılık”, İstanbul, 1982; “Cinayet Mahkemesi Anıları”, (Andre Gide’den Çeviri),
Ankara, 1983; “Dolandırıcılık Cürmünün Kimi Suçlardan Ayırımı”, Ankara, 1986; “Temsili ve Katılımcı
Demokrasinin Kökeni”, İstanbul, 1987; “Toplumsal Savunma İlkeleri”, (Filippo Gramatica’dan çeviri), 1988;
“Çürütmeler”, İstanbul, 1990; “Önce Dil”, Ankara, 1993 “Çek Suçları”, Ankara, 1993; “Laiklik”, İstanbul,
1994; “Kızlık Bozma Suçu”, Ankara, 1996; “Zorba Devletten Hukukun Üstünlüğüne”, Ankara, 1998;
“Demokrasiye Doğru”, Ankara, 1999; “Konuşma”, Ankara, 1999; “Özlenen Demokratik Türkiye”, Ankara,
2000; “Longing for Democracy”, 2000 adlı yapıtları ve çevirileri; Varlık (İstanbul), Türk Dergisi, Revue
penitentitiare et de droit penal (Paris), Revue de droit penal et de criminologie (Bruxelles), Archivio penale
(Milano), Cuadernos de politıca criminal (Madrid) adlı yerli ve yabancı dergiler ile günlük basında yayımlanmış
Türkçe ve yabancı dilde; hukuk, dil, laiklik ve Atatürkçülük ve çeşitli konularda makale ve denemeleri vardır.
Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 07.07.1999 tarihinde Yargıtay Birinci Başkanlığına seçilen Doç. Dr.
Sami Selçuk bu görevden 15.06.2002 tarihinde yasal yaş sınırı nedeniyle emekliye ayrılmıştır. Emekliye
ayrıldıktan sonra Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin öğretim üyeleri kadrosuna dâhil olmuştur ve
Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığına seçilmiştir. Fakültede Ceza Hukuku ve Ceza Usul Hukuku der-
sleri vermektedir.
Kutlu Aktaş, 1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olmuştur. Mezuni-
yetini müteakip 30 Temmuz 1962 tarihinde atandığı Çankırı Maiyet Memurluğunda Yumurtalık ve Küre
Kaymakam Vekilliklerinde görevlendirilip staj süresini doldurmuş, Kaymakamlık kursu ile TODAİE’yi
bitirdikten sonra 1964’te Darende Kaymakamlığına atanmıştır.
30 Eylül 1967 tarihinde Yahyalı, 30 Nisan 1970 tarihinde Çüngüş, 31 Temmuz 1972 tarihinde Bozcaada,
1976 tarihinde Simav Kaymakamlıklarına atanan Aktaş, 3 Ağustos 1976 tarihinde Mülkiye Müfettişliğine,
20 Ağustos 1976 tarihinde 1. sınıf Mülkiye Müfettişliğine, 4 Şubat 1977 tarihinde Mülkiye Başmüfettişli-
34
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
ğine, 28 Mart 1979 tarihinde de Mülkiye Müşavirliğine atanmıştır. Kutlu Aktaş, 26 Haziran 1981 tarihinde
Ağrı Valiliğine, 22 Aralık 1986 tarihinde Malatya Valiliğine, 21 Nisan 1990 tarihinde İzmir Valiliğine ve 15
Temmuz 1997›de ise İstanbul Valiliğine atanmıştır. Aktaş, 5 Ağustos 1998-11 Ocak 1999 tarihleri arasında
İçişleri Bakanı olarak görev yapmıştır.
Galatasaray Lisesi ve İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu olan Özdem Sanberk, Dışişleri Bakanlığı memuru
olarak Madrid, Amman, Bonn ve Paris Büyükelçiliklerinde ve OECD ve UNESCO Daimi Temsilcilikle-
rinde çeşitli derecelerde görevde bulunduktan sonra, 1985-1987 yılları arasında dönemin Başbakanı Turgut
Özal’ın dış politika danışmanlığını yapmıştır.
1987-1991 yılları arasında Avrupa Topluluğu nezdinde Büyükelçi Daimi Temsilci, 1991-1995 yılların-
da arasında Dışişleri Müsteşarı ve 1995-2000 yılları arasında da Londra Büyükelçisi olarak görev yap-
mıştır. 2000 yılında emekliye ayrılan Sanberk, 2003 Eylül ayına kadar Türkiye Ekonomik Sosyal Etütler
Vakfı (TESEV) Direktörlüğü görevinde bulunmuştur. Özdem Sanberk evli olup (Sumru Sanberk) Nazlı
Sanberk’in babasıdır.
Sönmez Köksal, 8 Mart 1940 İzmir’de doğdu. Köksal, Saint Joseph Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’nde mezun oldu. Köksal, 1963 yılında Dışişleri Bakanlığı’na girdi. Birleşmiş Milletler
Cenevre Ofisi nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliğinde, Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Ekonomik So-
runlar Dairesinde Şube Müdürü, Burgaz’da Başkonsolos, Paris Büyükelçiliğinde Müsteşar, Siyaset Planla-
ma Dairesi ve Orta-Doğu Afrika Dairelerinde Başkanlık görevlerinde bulundu.
Ağustos 1980’de Avrupa Ekonomik Topluluğu nezdindeki Türkiye Daimi Temsilci yardımcılığına atan-
dı. 1983’de Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcılığını üstlendi. 1986 yılında Bağdat
Büyükelçiliği’ne atandı. 1990’da Avrupa Konseyi nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği görevini üstlendi.
Türkiye’nin dönem başkanlığına rastlayan 1992 Nisan-Eylül ayları arasında 6 ay süre ile Avrupa Konseyi
Bakan Delegeleri Komitesi’ne başkanlık yaptı.
1992 Ekim ayında Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı oldu. 1998 Şubat ayında Paris Büyükelçiliği’ne atan-
dı. 1 Ağustos 2002 tarihinde kendi isteği üzerine emekli oldu. 2002-2006 döneminde Işık Üniversitesi’nde
öğretim görevlisi olarak bulundu ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı görevini üst-
lendi.
35
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Güner Öztek 1935 yılında Çankırı’da doğdu. 1955 yılında St. Joseph Lisesi’nden mezun oldu. 1959
yılında AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Öztek, Fransızca ve İngilizce bilmektedir.
Güner Öztek, 31 Aralık 1959-1 Temmuz 1960 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği Özel
Kaleminde Ataşe, 31 Aralık 1961-29 Nisan1963 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdür-
lüğünde 3’ncü Kâtip, 29 Nisan 1963-5 Ekim 1966 tarihleri arasında Paris Büyükelçiliğinde 3’ncü ve 2’nci
Kâtip, 5 Ekim 1966-30 Temmuz 1969 tarihleri arasında Dakar Büyükelçiliğinde 2’nci Kâtip ve Başkâtip,
30 Temmuz 1969-26 Nisan 1971 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde Başkâtip,
26 Nisan 1971-30 Haziran 1972 tarihleri arasında Başbakanlık Özel Kalem Müdürü, 31 Temmuz 1972-31
Ağustos 1976 tarihleri arasında Londra Büyükelçiliği Müsteşarı, 31 Ağustos 1976-30 Ağustos 1978 tarih-
leri arasında Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdür Yardımcılığı, Elçi, Genel Müdür Yardımcısı, 30 Ağustos
1978-1 Eylül 1982 tarihleri arasında Moskova Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı, 1 Eylül 1982-3 Aralık 1986
tarihleri arasında İkili Siyasi İşler Genel Müdür Yardımcısı, 3 Aralık 1986-2 Aralık 1991 tarihleri arasında
Kuveyt Büyükelçisi, 20 Ocak 1992-1 Şubat 1995 tarihleri arasında Dışişleri Müsteşar İdari İşler Yardım-
cısı, 1 Şubat 1995-31 Temmuz 1999 tarihleri arasında Belçika Krallığı nezdinde T.C. Büyükelçisi ve BAB
nezdinde Daimi Temsilci olarak görev yapmıştır.
Güner Öztek, 1 Ocak 2001’den itibaren Ortadoğu ve Balkan İncelemeleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
ve Direktörü olarak görev yapmaktadır.
1937 yılında Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde doğmuştur. 1958 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1960 yılın-
da Muhabere Okulu’ndan mezun olmuştur. 1966 yılına kadar Kara Kuvvetleri’ne bağlı çeşitli birliklerde
Takım Komutanlığı ve Bölük Komutanlığı yapan Timur, 1968 yılında Kara Harp Akademisi’nden mezun
olmuş, ardından Kurmay Subay olarak, 1’nci Ordu Muhabere İşletme Bölük Komutanlığı, 2’nci Zırhlı
Tugay Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü, Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği, 1’nci Ordu Genel Sek-
reterliği Harekât Subaylığı, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü, Paris Kara
Ataşeliği, 3’ncü Ordu Plan ve Harekât Şube Müdürlüğü ve Işıklar Askeri Lisesi Komutanlığı görevlerini
yürütmüştür.
Necdet Timur, 1983 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Bu rütbe ile Askeri Liseler ve Bursa Garnizon
Komutanlığı, Genelkurmay MEBS Daire Başkanlığı ve 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı görevlerinde bu-
lunmuş, 1987 yılında Tümgeneralliğe terfi etmiştir. Timur, tümgeneral rütbesi ile Genelkurmay Muhabere
Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığı, Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı görevlerini
yürütmüştür.
36
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
1991 yılında Korgeneralliğe terfi ederek Genelkurmay Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanlığı,
2’nci Kolordu Komutanlığı ve Harp Akademileri Komutan Yardımcılığı ve Milli Güvenlik Kurulu Ge-
nel Sekreterliği Başyardımcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 1997 yılında Orgeneralliğe terfi etmiştir.
Bu rütbede Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevini müteakip 1’nci Ordu Komutanlığı’na atanmıştır.
Fransızca bilen emekli Orgeneral Necdet Yılmaz Timur, Bayan Nezih Timur ile evli olup 1 çocuğu vardır.
Orgeneral Oktar Ataman 1939’da İstanbul’da doğmuştur. 1961 yılında Kara Harp Okulu’ndan topçu
subayı olarak mezun olmuş, 1963 yılında Topçu Okulundan mezuniyetini takiben çeşitli topçu bir-
liklerinde ileri gözetleyici, batarya subayı ve batarya komutanı olarak görev yapmıştır. 1966-1968
yılları arasında Kore Cumhuriyeti’nde Askeri Ataşe Yardımcısı ve Birleşmiş Milletler nezdinde
İrtibat Subayı görevlerinde bulunan Orgeneral Ataman, Türkiye’ye dönüşünü müteakiben tekrar
topçu birliklerinde görev almış ve 1975 yılında Kara Harp Akademisi’nden mezun olmuştur.
1975 yılında Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanlığı’na proje subayı olarak atanan Orgeneral Ata-
man, 1977 yılında İngiliz Kraliyet Kara Kurmay Koleji’ne seçilmiş ve mezuniyetini müteakip Kara Harp
Akademisi’nde üç yıl öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. 1980-1983 yıllarında Belçika’da SHAPE
Karargâhı Plan ve Prensipler Başkanlığı’nda karargâh subayı olarak görev yapan Orgeneral Ataman,
Türkiye’ye dönüşünün ardından bir yıl süreyle Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri olarak çalışmıştır. 1984-
1986 yıllarında Kara Harp Okulu’nda Öğrenci Alay Komutanı olarak görev yapmıştır. Daha sonra Kara
Harp Akademisi’ne başöğretmen olarak atanan Orgeneral Ataman, Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirmes-
ini müteakip, Kara Harp Akademisi Öğretim Başkanı olarak da görev yapmıştır.
Ataman, Ağustos 1988’de Tuğgeneral rütbesine terfi etmiş ve Genelkurmay Başkanlığı Plan Harekât
Daire Başkanı olarak görev yapmıştır. Ağustos 1990’da 14’ncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na
atanmış ve iki yıl bu görevde bulunmuştur. 30 Ağustos 1992 tarihinde Tümgeneralliğe terfi ederek
Genelkurmay Başkanlığı Strateji ve Kuvvet Planlama Daire Başkanlığı’na atanan Orgeneral Ata-
man, 15 Ağustos 1995 tarihinde 1’nci Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı görevine getirilmiş ve bu
görevi 15 Ağustos 1997’ye kadar sürdürmüştür. Tümen Komutanlığı görevi esnasında Milli Güven-
lik Akademisini başarı ile bitiren Orgeneral Ataman, 30 Ağustos 1997 tarihinde Korgeneral rütbes-
ine terfi etmiş ve Genelkurmay Başkanlığı Harekât Başkanlığı’na atanmıştır. Eylül 1998’den iti-
baren NATO Askeri Komitesi nezdinde Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı olarak görev yapan Or-
general Ataman, 2000-2001 yıllarında 6’ncı Kolordu Komutanı olarak görev yapmıştır..
13 Ağustos 2001 tarihinde NATO Güneydoğu Avrupa Müşterek Kuvvetler Komutanlığı görevini devra-
lan Orgeneral Ataman, 30 Ağustos 2001 tarihinde Orgeneralliğe terfi etmiştir. NATO Güneydoğu Avrupa
37
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Müşterek Kuvvetler Komutanı Orgeneral Oktar Ataman, 30 Ağustos 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe
girecek kararlara göre 3’ncü Ordu Komutanlığı’na atandı. TSK Üstün Hizmet Madalyası ile taltif edilen
Orgeneral Ataman, Bayan Nedret Ataman ile evli olup bir kız ve bir erkek çocuğu babasıdır.
Emekli Koramiral Sabahattin Ergin 1926’da İstanbul’da doğmuştur. 1935 yılında İstanbul Belediye
Konservatuarı piyano bölümüne devam ederek başladığı müzik yaşamını çeşitlendirerek sürdürmüştür. Sa-
bahattin Ergin, 1983 yılından beri İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsıkîsi Devlet Konservatuarı’nda
sanatçı öğretim görevlisidir. İ.T.Ü. dışında, Türk Mûsıkîsi Vakfı, Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri
Araştırma Enstitüsü ve diğer bazı kültürel ve bilimsel dernek ve kurumlarda, kurucu, yönetim kurulu
başkanlığı ve kurucu üyelikler de yapmıştır.
42 yıl süren bir askerlik hizmetinde bulunan Ergin, Atatürkçülük ve jeopolitik konuları üzerinde çalışmalar
yapmakta olup, meşgul olduğu çeşitli alanlarda ulusal ve uluslararası bilimsel etkinliklere; konuşmacı,
bildiri sunucu ve panelist olarak katılmaktadır. İlgilendiği konulardan bazıları kitap, makale ve tebliğler
olarak basılmıştır.
Nur Vergin İstanbul’da doğdu. Çocukluğunu ve gençliğini yurt dışında geçirdi. Paris-Sorbonne
Üniversitesi’nde Sosyoloji öğretimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede Sosyoloji Doktoru unvanını
aldı. 1973’te Türkiye’ye dönüp İstanbul Üniversitesi’nde göreve başladı. Bilkent ve Marmara Üniversi-
telerinde de öğretim üyeliği yapan Nur Vergin, halen İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde
akademik kariyerine devam etmektedir.
Çeşitli uluslararası Sosyal Bilimler Derneklerine üye olan Vergin’in, Industrialisation et Changement Social
en Milieu Rural (1976), Siyaset Sosyolojisi (1980) ve Türkiye’ye Tanık Olmak (1998) başlıklı kitapları
yayınlanmıştır.
1973 yılında OECD İstatistik Danışmanı olarak iş hayatına başlayan Prof. Dr. Güvenen, 1974-1978
yıllarında OECD Tarım İstatistikleri Bölümü Başkan Yardımcısı ve Yönetici Uzmanı olarak görev yapmış
38
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
1995-1997 yıllarında Büyükelçi olarak İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) Nezdinde Tür-
kiye Daimi Temsilcisi ve 1996-1997 yıllarında OECD Konseyi İcra Komitesi Başkan Yardımcısı
olarak görev yapan Prof. Dr. Güvenen, 1996 yılında ABD, Case Western Reserve Univ., “Systems En-
gineering Department” bölümünde Misafir Profesör olarak görev yapmıştır. 1997-1999 yıllarında T.C.
Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı ve 1997-2000 yıllarında Büyükelçi ve Başbakan
Başmüşavirliği görevlerine getirilmiştir ve 2002 yılında UNESCO Yönetim Kurulu Türkiye Temsilci-
si ve Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir.
1999 yılından itibaren Milli Güvenlik Akademisi Uluslararası Ekonomi Profesörü ve 1998 yılından itibaren
Paris Üniversitesi’nde Misafir Profesör olarak görev yapmaktadır. Doç. Dr. Güvenen, 1988 yılında “Dün-
ya Sistemleri, Ekonomileri ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü”nü kurmuş ve halen adı geçen Enstitü’de
Ekonometri ve Uluslararası Ekonomi Profesörü ve Başkanı olarak görevine devam etmektedir. Ayrıca,
Ağustos 2000’den itibaren, Bilkent Üniversitesi Uygulamalı Yabancı Diller Muhasebe Bilgi Sistemleri
Bölüm Başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Uluslararası Hukuk doktorasını Lozan Üniversitesi’nden almış olan Prof. Karaosmanoğlu, Stanford
Üniversitesi Hoover Institution’da, NATO’da, Lahey Uluslararası Hukuk Akademisi’nde ve Prince-
ton Üniversitesi’nde araştırma bursları kazanmış ve misafir öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Bilk-
ent Üniversitesi’ne katılmadan önce Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ’de öğretim üyeliği yapan Prof.
Karaosmanoğlu, Türk dış politikası, strateji ve güvenlik politikaları konularında çalışmalar yapmaktadır.
Yayınları arasında Les actions Militaires coercitives et non coercitives des Nations Unies (Droz); İç
Çatışmaların Çözümü ve Uluslararası Örgütler (Boğaziçi Üniversitesi); Middle East, Turkey and the Atlan-
tic Alliance (Dış Politika Enstitüsü, Editör); The Europeanization of Turkey’s Security Policy (Dış Politika
Enstitüsü, editör) başlıklı kitapları ve Foreign Affairs, Politique Etrangère, International Defense Review,
Europa Archiv, Security Dialogue ve Journal of International Affairs gibi dergilerde basılmış makaleleri
bulunmaktadır. Prof. Karaosmanoğlu, Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi üyesidir.
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden 2010 yılında emekli olan Karaosmanoğlu, İhsan
Doğramacı Vakfı’na bağlı Dış Politika ve Barış Araştırmaları Merkezi’nin başkanıdır.
39
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
1941 yılında İstanbul’da doğmuştur. Orta öğrenimini Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ta-
mamlamıştır. 1962 yılında Oberlin Koleji’nden (ABD) Siyasal Bilimler Lisansı, 1964 yılında Columbia
Üniversitesi’nden Siyasal Bilimler Yüksek Lisansı almıştır. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi,
Siyaset İlmi Kürsüsü’ne asistan olarak girmiştir. Aynı kürsüde 1966 yılında Doktor, 1970 yılında Doçent,
1976 yılında da Profesör olmuştur.
1984 yılında İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne intisap etmiş, 1991 yılında aynı fakültede
yeni kurulan Uluslararası İlişkiler Kürsüsü Başkanlığı’nı üstlenmiştir. 1993 yılında, İstanbul Üniversite-
si’ndeki görevinden ayrılmış ve Koç Üniversitesi İdari Bilimler ve İktisat Fakültesi’nde Siyasal Bilimler
Profesörü olarak görev almıştır. Ekim 1998-2001 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Rektörlük
görevini üstlenmiştir. Hâlihazırda aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi’dir.
Prof. Dr. İlter Turan’ın Mukayeseli Siyaset, Türk Siyasal Hayatı, Siyasal Davranış, Siyasal Kültür, Ulusla-
rarası İlişkiler ve Dış Politika konularında yayımlanmış İngilizce ve Türkçe kitap ve makaleleri bulunmak-
tadır. Akademik mesleğine ek olarak muhtelif şirket ve vakıf yönetim kurullarında görev yapmakta, Dünya
Gazetesi’nde haftalık yazılar yazmaktadır.
Ankara Siyasal Bilgiler fakültesinin ardından İngiltere’de Cambridge, ABD’de ise Yale üniversitelerinde li-
sans ve doktora sonrası çalışmaları bulunan Çelik Kurtoğlu, öğretim üyeliği yanında 1978–82 yılları arasın-
da Dışişleri Bakanlığı’na uluslararası ekonomi politikaları konusunda Danışmanlık yapmıştır. 1987-1995
yılları arasında İstanbul’da bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) Direktörü olarak görev
yapan Çelik Kurtoğlu, 1998 yılında Kurdoğlu Danışmanlık A.Ş.’yi 2002 yılında ise “iyi şirket” Danış-
manlık A.Ş.’yi kurmuştur. Kurdoğlu, halen bu iki şirket kanalı ile yatırım bankacılığı ve kurumsal yönetim
konularında bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktadır.
Çelik Kurtoğlu, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği İş Konseyi Yönetim Kurulu
Üyesi, TEMA Yönetim Kurulu Başkanı, Tekfenbank Yönetim Kurulu Üyesi, Avrupa Sanayiciler Yuvarlak
Masası (ERT) “Asosiye Üyesi” dir.
40
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
Ersin Onulduran, 1945 yılında Bandırma’da doğdu. Lisans eğitimini Claremont Men’s College’de Siya-
set Bilimi Dalında, Yüksek Lisans eğitimini California State University’de Uluslararası İlişkiler bilimi
dalında tamamladı. Doktora eğitimini University of Southern California’da Siyaset Bilimi dalında yaptı.
1973 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde asistan olarak göreve başladı. Aynı fakült-
ede 1983’de Doçent, 1989’da Profesör oldu.
Onulduran aynı üniversitede halen Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Uluslararası İlişkiler
Bölümü Başkanı’dır. Aynı zamanda üniversitede Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü olarak görev
yapmaktadır. Ersin Onulduran ayrıca 1986 yılından bu yana Türkiye-ABD Kültürel Mübadele
Komisyonu (Fulbright Eğitim Komisyonu) Genel Sekreteri görevine devam etmektedir. Prof.
Onulduran evli ve bir çocuk babasıdır.
41
2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak
BİLGESAM YAYINLARI
Kitaplar
Çin Yeni Süper Güç Olabilecek mi? Güç, Enerji ve Güvenlik Boyutları
(Ed.) Doç. Dr. Atilla SANDIKLI
Raporlar
Rapor 20: Kürt Sorununun Çözümü İçin Demokratikleşme, Siyasi ve Sosyal Dayanışma Açılımı
E. Büyükelçi Özdem SANBERK
Dergiler
Söyleşiler