Professional Documents
Culture Documents
KONGRE BAŞKANI
PROF. DR. MUSTAFA TALAS
Bu kitabının/derginin/kongrenin her türlü yayın hakkı GÜVEN PLUS GRUP DANIŞMANLIK A.Ş. YAYINLARI’na aittir.
Yayınevinin yazılı izni olmadan, kitabın/derginin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi
yoluyla basımı, yayını, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Kitapta yer alan her bölüm/makale sorumluluğu,
görseller, grafikler, direkt alıntılar ve etik/kurum iznine yönelik sorumluluk ilgili yazarlara aittir. Oluşabilecek
Herhangi Hukuki bir olumsuzlukta Yayınevi başta olmak üzere kitabın hazırlanmasına destek sağlayan
kurumlar, kitabın düzenlenmesi ve tasarımından sorumlular kurum(lar) ve kitap/dergi editörler/hakemler
hiçbir konuda “maddi ve manevi” bir yükümlülük ve hukuki sorumluluğu kabul etmez, hukuki yükümlülük
altına alınamaz. Her türlü hukuki yükümlülük ve sorumluluk “maddi ve manevi” yönden ilgili bölüm yazar(lar)
ına aittir. Bu yöndeki haklarımızı maddi ve manevi yönden GÜVEN GRUP DANIŞMANLIK “YAYINCILIK”A.Ş.
olarak saklı tutarız. Herhangi bir hukuki sorunda/durumda İSTANBUL mahkemeleri yetkilidir. Güven Plus Grup
Danışmanlık bünyesinde hazırlanan ve yayınlan bu eser ISO: 10002:2014-14001:2004-9001:2008-18001:2007
belgelerine sahiptir. Bu eser TPE “Türk Patent Enstitüsü” tarafından “Güven Plus Grup A.Ş.2016/73232” ve
“2015/03940” ve “2016/23465” nolu tescil numarası ile markalı bir eserdir. Bu bilimsel/akademik kitap/dergi
ulusal ve uluslararası nitelikte olup, akademik teşvik kriterlerini karşılamaktadır. Çok bölümlü/yazarlı olan bu
kitap/dergi E-ISBN’li olup Kültür Bakanlığı Milli Kütüphaneler tarafından ve 18 Farklı Dünya Ülkesiyle Anlaşmalı
olan Milli Kütüphanenin E Erişim sistemi tarafından da taranmaktadır. Bu kitap/dergi maddi bir değer ile alınıp
satılamaz. Kitap/dergi bölüm/makale yazarlarından, destekleyenlerden, kitap/dergiye emeği geçenlerden Güven
Plus Grup A.Ş. Yayıncılık herhangi bir maddi bir gelir elde etmemiş ve talepte bulunmamıştır. Kitap/Dergide yer
alan bölüm/makalelerden alıntı yapmak ve ilgili bölüm/makaleye atıf yapılmak koşulu ile kaynak gösterilmek
üzere bilimsel ya da ilgili araştırmacılar tarafından kullanılabilir.
Kapak Tasarımı
Doç. Dr. Pelin AVŞAR KARABAŞ
Sayfa Düzeni
Burhan Maden
Baskı-Cilt
GÜVEN PLUS GRUP DANIŞMANLIK A.Ş. YAYINLARI®
Kayaşehir Mah. Başakşehir Emlak Konutları, Evliya Çelebi Cad. 1/A D Blok K4 D29 Başakşehir İstanbul Tel:
+902128014061- 62 Fax:+902128014063 Mobile:+9053331447861
II
ORGANİZASYON FİRMASI
7Dd7z^,77
͞ƵĞƌŐŝdƺƌŬWĂƚĞŶƚŶƐƟƚƺƐƺdĂƌĂķŶĚĂŶDĂƌŬĂdĞƐĐŝůŝ7ůĞdĞƐĐŝůůŝĚŝƌ͟
;ϮϬϭϱͬϬϰϬϲϲͲϮϬϭϱͲ'ͲϭϳϴϯϳͿ
ǁǁǁ͘ŐƵǀĞŶƉůƵƐ͘ĐŽŵ͘ƚƌ
III
4. ULUSLARARASI İLETİŞİM, EDEBİYAT, MÜZİK
VE SANAT ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
4 TH INTERNATIONAL CONGRESS ON CURRENT
APPROACHES IN COMMUNICATIONİ LITERATURE
MUSIC AND ART STUDIES
4.
ULUSLARARASI İLETİŞİM,
EDEBİYAT, MÜZİK VE SANAT
ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
TAM METİN
SÖZEL SUNUMLAR
28-29 KASIM 2019
ALBA ANKARA HOTEL
www.iletisimedebiyatmuzikkongresi.org
IV
4. ULUSLARARASI İLETİŞİM, EDEBİYAT, MÜZİK
VE SANAT ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
4 TH INTERNATIONAL CONGRESS ON CURRENT
APPROACHES IN COMMUNICATIONİ LITERATURE
MUSIC AND ART STUDIES
İÇİNDEKİLER
DIŞAVURUMCU SANAT NESNESİ OLARAK NIKI DE SAINT PHALLE ESERLERİ: SANAT TERAPİSİ
BAĞLAMINDA BİR İNCELEME.....................................................................................................................................20
Eda ÖZ ÇELİKBAŞ
SAVAŞ EDEBİYATI BAĞLAMINDA KİŞİLERİN DÖNÜŞÜMÜ: KEMAL TAHİR ESİR ŞEHİR ÜÇLEMESİ..........60
Emrah SEFEROĞLU
V
4. ULUSLARARASI İLETİŞİM, EDEBİYAT, MÜZİK
VE SANAT ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
4 TH INTERNATIONAL CONGRESS ON CURRENT
APPROACHES IN COMMUNICATIONİ LITERATURE
MUSIC AND ART STUDIES
OTURUM /SESSION :2
Tarih ve Saat/Dateand Time : 28.11.2019 – 13:00 – 14:15
Salon B/Saloon B
Oturum Başkanı (Head of Session) Doç. Dr. Michael KUYUCU
XVIII
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
4. ULUSLARARASI İLETİŞİM,
EDEBİYAT, MÜZİK VE SANAT
ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
TAM METİN
SÖZEL SUNUMLAR
1
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Eda ÖZ ÇELİKBAŞ1
Öz: Niki de Saint Phalle, çok yönlü sanatsal kariyerinde oldukça cesur ve feminen formları hayatının karanlık
ve üzücü kısımlarıyla birleştirerek çalışmalarına yansıtmıştır. O feminist harekete ve kavramsal sanatın ge-
lişiminde önemli bir rol oynar. Saint Phalle’in eserleri eskiyi sorgulamak yerine estetiği sorgulayan oldukça
dışavurumcu ve etkileyicidir. Baktığınızda eserleri cesur ve eğlenceli görünse de; yaşadığı acı ve istismarı o
en içten ve saf halde dışa vurur. Bu dışavurum, dışavurumcu sanat terapileri dediğimiz alanda da tıpkı Saint
Phalle’in eserlerini dışa vurmasındaki gibidir. Dışavurumcu sanat terapilerinde de bireyden, en ham halde duy-
gularının ve bilinçaltının ifadesi beklenir; müdahale yoktur, gözlem vardır, yönlendirme yoktur. Dışavurumcu
sanat terapisi, kendi alt başlığında resim, dans, hareket, biblioterapi gibi uygulama alanlarını barındırır. Tüm
bu alanlar birbirleriyle disiplinlerüstü bir bağlantıdadır. Bu disiplinlerüstülük alternatif uygulamalara oldukça
açıktır. Çünkü her bireyin farklı ihtiyaçları ve kültürel birikimi vardır. Dışavurum anlamında Niki De Saint
Phalle, kendi terapötik sürecini yaşamış, kendini keşfetmiş ve alternatif çalışmalarıyla Sanat Terapisi alanına
bilerek ya da bilmeyerek girmiştir. Yaşadığı kötü deneyimler ve travmaları onun sanatına yön veren en önemli
konular olmuştur. Bu bildiride, Niki De Saint Phalle’in hayatıyla özdeşleşen sanatına, yaşadıklarıyla dışa-
vurumunu gerçekleştirdiği eşsiz sanatına, sanat terapisindeki dışavurumsal süreç ve Niki De Saint Phalle’in
çalışmalarında ortaya çıkan dışavurum nesneleri arasındaki bağ irdelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Niki De Saint Phalle, Dışavurumcu, Sanat Terapisi, Süreç, Dışavurum Nesnesi.
Hayatındaki travma sanatına yön vermiş feminist bir sanatçı olan Niki de Saint-Phalle, pek çok yeteneğe sahip
bir kadındı. 1960’lı yıllarda sanat literatürüne kazandırdığı ‘shooting-painting’ ile adını duyurdu (Resim 1).
1990’lı yıllarda da yarattığı ‘Nana’larıyla sanatçı uluslararası kariyere sahip bir simge halini aldı. Aslında o
dışavurumun da bir simgesiydi. Çünkü kendi sağaltımını sanat aracılığıyla sağlıyordu (Resim 2).
20
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Resim 1: Shooting-Painting, Niki De Saint Phalle, “Shooting”, July 1961. Courtesy of the Galerie G-P
& N Vallois, Paris
Resim 2: Niki de Saint-Phalle, The Three Graces, 1999, Arts Observer Çalışması Nanalarından Oluşur.
1930’da Fransa’da doğan Niki de Saint Phalle, 21 yaşına kadar New York’ta yaşadı. Çocukluğunun bir kısmı,
aristokrat kökenli ailesinden dolayı travmatikti. Anne ve babasından fiziksel ve psikolojik şiddet yaşadı. 1994
yılında yayımladığı kitabında, 11 yaşındayken babasının ona tecavüz ettiğini açıkladı (Resim 3).
21
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Resim 3: Niki de Saint Phalle’in 1994 Yılında Fransızca Yayınladığı “Sırlarım” isimli Kitabı
21 yaşındayken sinir krizi geçirip bir psikiyatri hastanesine gönderildi. Burada sanatla terapi serüveni baş-
lamış oldu. O sanatıyla kendini dışavuruyor ve yaşadıklarının imgelemini direk olarak malzemelerle yansı-
tabiliyordu. Niki de Saint-Phalle, yaşadığı acıları kapatmak için tam bir psikolojik dışavurum sergiliyordu
ve özgürlüğünü renkli ve neşeli tarzıyla ifade ediyordu. Ayrıca sanatla terapide en önemli kavram olan kendi
kendine sağaltım yöntemini bulmayı başarmıştı. Yeni Realizm sanatçılarından Jean Tinguely ile 1971’de ev-
lenen Niki de Saint- Phalle sanatlarını birlikte icra ettiler. Stravinsky Çeşmesi Paris’te ikilinin yapmış olduğu
sanatsal ortaklıklarının en güzel örneklerindendir (Resim 4).
Tinguely, Saint Phalle’in Kudüs’teki ‘Le Golem’ ve İtalya’daki ‘Tarot Bahçesi’ gibi önemli birçok eserinde de
ona yardımcı oldu (Resim 5-6).
22
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Birbirlerinin çalışmaları üzerinde önemli etkileri olmuştur. 1991 yılında Jean Tinguely’nin öldükten sonra
Basel’de Tinguely Müzesi’ni açtı (Resim 7). Burada Tinguly’nin çalışmalarından oluşan koleksiyonlarla gün-
cel sanatçıların sergileri de yer almaktadır (Resim 8).
23
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Niki de Saint Phalle, kariyerinin başından itibaren sıradışı ve cesur bir sanatçıydı. Sergilenen ilk eseri “Sevgi-
limin Portresi” idi. Bu, ataerkil kültüre karşı gösterilmiş derin bir mesajdı ve o zamanının sanatsal klişelerine
karşı bir dışavurumdu (Resim 9).
24
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Resim 9: Niki De Saint Phalle, Saint Sébastien / Portrait Of My Lover (1960-61), Ahşap Altlığa Karışık
Teknik 28 X 21,5 Cm.
1960’larda ırkçılığa karşı ‘Black Nana’ları yaratarak aktivist rolü üstlendi. 1990’ların sonunda ‘Black Hero-
es’ isimli bir dizi heykel yaptı. 1986 yılında AIDS ile mücadelede “AIDS’i Önlemek Bu Kadar Kolay” isimli
çalışmasıyla yine mesaj yüklü çalışmalar yaptı. Ayrıca birçok politik olayı protesto etmek için de sanatını en
vurgulu biçimde kullanmıştır (Resim 10-11).
Resim 10: Niki De Saint Phalle, Black Nanas, Polyester Akrilik Ve Epoksi Heykeller, Değişebilen
Ölçüler
25
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
Resim 11: Niki De Saint Phalle, AIDS’i Önlemek Bu Kadar Kolay, Çeşitli Koleksiyon
Niki de Saint Phalle, siyasi bir amaç için sanatı kullanan ilk sanatçılardan biridir; yaşadığı dönemin toplumsal
direnişlerine de sanatıyla değinmiştir. Kendi sanatını ve dışavurumunu şu şekilde açıklar:
“Resim, ruhumu harekete geçiren kaosu sakinleştirdi ve üzerinde kontrolüm olan yaşamıma organik bir yapı
kazandırdı. İşimde ve yaşamım boyunca daima ortaya çıkan bu ejderhaları evcilleştirmenin bir yoluydu. Ka-
derimden kendimi sorumlu hissetmeme yardımcı oldu. Onsuz, başıma gelenleri düşünmemeyi tercih ederim.”
Niki de Saint-Phalle, ABD’de mankenlik de yapmıştır. 17 yaşındayken birçok ünlü dergide: Vogue, Life ve
Elle gibi kapak kızı olarak da yer almıştır. Bu deneyim ona modayı ve süslemeyi sanatında kullanmasında da
etkili olmuştur. Tinguely ile yaptıkları Giant Nana diye de adlandırılan heykelleriyle de büyük ses getirmişler-
dir. Niki, yaşadığı travmatik durumu bu çalışmasıyla gözler önüne sermiştir (Resim 12).
26
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
21 yaşındayken psikiyatri kliniğine yatan Niki için sanat terapisi aslında o noktada başlamıştır. Daha önce ken-
dini iyi hissetme ve ifade biçimi olarak kullandığı sanatı hastanede daha da anlam kazanmıştır. O zamanlarda
tecavüze uğraması ve ailesi tarafından şiddet gördüğü bilinmediğinden çalışmaları zaman zaman sert eleştiril-
se de, 1994’de Sırlarım kitabında yayınladığı ‘tecavüz’ açıklamasıyla çalışmaları izleyiciler ve eleştirmenlerce
daha da iyi bir anlam kazanmıştır.
Burada önemli nokta Saint-Phalle’in sanatla tedavisini, terapötik sürecini kendisinin yaratmasıdır. Dışavurum-
cu sanat terapilerinde en önemli nokta müdahale edilmeden bireyin sanatsal etkinliğiyle kendisini dışa vurması
ve ifade edebilmesidir. Bu sebeple bilinçaltındaki imgelemlerini çözümleyebilmektedir ve kendini tedavi ede-
bilmektedir. Sanat ve terapi ilişkisi, çeşitli sanat materyalleriyle işitsel ve görsel imgeler oluşturmayı, görsel
imgeleri somut objeler haline getirmeyi ve bu objeler üzerinde çalışılmasını içermektedir (Killick, 1993; Öz
Çelikbaş, 2019:24). Saint Phalle de sanatıyla ve renkleriyle direk olarak imgelemini yaratmış olmaktadır.
Freud’a göre, sanatçı baskı altında tuttuğu dürtülerini, düş gücü ve imgeleme ile doyuma ulaştırmaya çalışır
ve bunun içinde öğrendiği teknik ve beceri yoluyla, bu imgelerini, bu düşüncelerini aktarır ve böylece gizle-
dikleri (bilinçli ve bilinçsiz olarak gizledikleri) hem yüceltilmiş, hem de biçim değiştirmiş ve doyuma ulaşmış
olur (Erinç, 1998:76-80;Öz Çelikbaş,2019:26). Sanat terapisi hayal edilen yaratımın duyguları yücelteceği ve
kişinin kişisel yaşantılarını güzel bir biçime veya onun durumunun etkili ifadesine dönüştürmesine yardımcı
olarak onu iyileştireceği prensibine dayanır (Blatner, 2004;Öz Çelikbaş, 2019:34). Bu düşünceden hareketle;
kendi kendini iyileştirmeyi başarmış, yaratıcılığını terapi yoluyla bulmuş bir sanatçı olan Niki de Saint-Phalle,
sanat terapisi bağlamında eserlerine yer verilmesi gereken bir dışavurumcu sanat terapisi sanatçısıdır. Tüm
eserlerinde sanatla terapi sürecini ve sağaltım şekillerini görebiliriz. Tıpkı şamanların hayat tarzlarına yansı-
yan sağaltım ve inisiye olmaları gibi, Niki; sanatını yaşamına da aktarabilmiştir. Tüm yaşadıklarına rağmen o,
sanatıyla tedavi olmuş ve hayata sıkı sıkıya bağlanmıştır. Eşi onun sanatında heykel çalışmalarında oldukça
önemli bir yer tutsa da, yaratım, tasarım ve imgelem Saint Phalle’e aittir ve tüm eserleri onun bilinçaltının
dışavurumudur.
SONUÇ
Croce “Sanat sezgidir” der. Sezgi ile sanatın özdeşliği bir kez daha ortaya konulunca sanatın bağımsızlığı
kendiliğinden ispat edilmiş olur. Çünkü sezgisel bilginin özyapısı zihnin diğer etkinlik biçimlerinden bağım-
sız olarak gelişmektedir. Sanat biçim verme isteği olarak tanımlandığında aklını kullanarak çalışmak yerine,
tamamen içgüdüsel bir çalışma olarak kabul ederiz. Croce, aynadaki görüntüler gibi sanat da bize gerçekliği
değil gerçeklerin görüntüsünün kopyasını gösterir der (Ersoy, 1995:8). Niki de Saint Phalle’in sanatında da biz
hayatının, travmalarının, sevinçlerinin ve dönüm noktalarının yansımasını görürüz. O sürekli dile getirmese de
terapötik sürecini sanatıyla gerçekleştirmiştir. Tüm yaşadıklarını ve detaylı olarak amaçlarını, manifestolarını
1994 yılında yayımladığı ‘Sırlarım’ kitabında detaylı olarak anlatan sanatçı, tıpkı şamanik bir üslupta kendini
gerçekleştirmiş, sağaltımını sağlamış ve 2002 yılında sanat serüvenini sonsuzluğa giderek sonlandırmıştır. Şa-
manların felsefesinde kendin için yaşamak yoktur. Sanat terapisinde de verilen her mesaj başka birinin hayatı-
27
SÖZEL SUNUM
TAM METİNLER
na da dokunabilir. Sanat insan yaşamına yön verme, rahatlatma, anlamlı kılma ve kolaylaştırma gibi sebeplerle
bahsettiğimiz ilişkilerden uzak değildir. İnsan olmak, doğanın verilerini kullanarak düzenlemek, biçimlen-
dirmek, yeni üretim eylemleri için kullanmak demektir. Çünkü üretim olduğu sürece insan, alanını genişletir,
ortamını daha iyi anlama olanağı bulur (Kandinsky, 1993:64). Sanat, kendi başına değil bize göre; zaaflarımızı,
sözgelimi unutkanlığımızı, umutsuzluğumuzu, yücelik arayışımızı, kendimizi anlarken yaşadığımız zorlukları
ya da aşk hasretimizi giderdiği ölçüde iyi ya da kötü saylayacaktır (Armstrong ve Botton, 2013:72). Bu sebep-
le sanat terapisi ile ortaya çıkardığımız eser bize kendimizi hatırlatacak ve iç dünyamızı yansıtacaktır. Sanat
terapisinin özü de sanatsal araçlarla danışanlara duygusal deneyim ve ifadelerini düzenleme imkânı sağlamak
olacaktır (Öz, 2015:824). Bu sebeple de Niki de Saint Phalle, renkleri, tarzı ve mesajlarıyla sanat dünyasında
kalıcı bir iz bırakmıştır (Resim 13).
KAYNAKÇA
Botton de A. ve Armstrong J. (2013). Terapi Olarak Sanat. (Çev. Volkan Atmaca). İstanbul: Everest Yayınları.
Kandinsky, V. (1993). Sanatta Zihinsellik Üstüne. (Çev. Tevfik Duran). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları
Killick, K. (1993). Working with psychotic processes in art therapy. Psychoanalytic Psychotherapy, 7(1), 25-
38.
Öz, E. (2015). Sanat Terapisine Genel Bir Bakış. Sosyal ve Beşeri Bilimlere Küresel Yaklaşımlar. (Edt. Cem
Can, Abdurrahman Kilimci). Ankara: Detay Yayıncılık.
Öz Çelikbaş, E. (2019). Dışavurumcu Sanat Terapisi, Safran Kültür ve Turizm Araştırmaları Dergisi (Saffron
Journal of Culture and Tourısm Researches) 2019, 2(1): 20-37.
28
4. ULUSLARARASI İLETİŞİM, EDEBİYAT, MÜZİK
VE SANAT ÇALIŞMALARINDA GÜNCEL
YAKLAŞIMLAR KONGRESİ
Sayın Katılımcı(lar).,
Kongre Başkanı