You are on page 1of 16

2.

TANIMLAR VE ÖZELLİKLERİ
2.1. .ION DÜZENİ TANIMI VE KÖKENİ
Antik mimarlıkta kullanılan düzenlerden biri olan İon düzeni, Anadolu'nun
batı ve güney batı kıyılarında kullanılmaya başlanmıştır. İon Düzeninde Dor
Düzenindeki gibi kesin kurallar söylenemez. İon Düzeninde belli yerlerin
kendilerine özgü bazı özellikler gösterdiği görülür (Adaların özellikleri gibi).

Bu düzen M.ö. 6. yy civarında örneklerini vermeye başlamıştır. İnşasında


temelden krepidomaya kadar olan bölüm Dor Düzenindeki şekilde yapılır.
Krepidomada basamakların alt kenarları hafifçe yontularak gölge ışık etkisiyle
Dor Düzenindekinden daha plâstik bir görünüş kazanmıştır. Krepis sayısı da
genellikle sayıca fazladır. İon Düzeninde sütunlar doğrudan stylobata değil, bir
kaideye otururlar. Sütun kaidesi yatay silmelerden meydana gelir. Kaidedeki
yatay silmeler ile gövdedeki yivler bir tezat teşkil ederler. Bu da sütunu daha
yüksek göstermeye yarar.

İon düzeni(Anadolu kökenli) kökenini Mısır ve Mezopotamya


mimarisindeki öncülerinden alan fakat bunu yunan mimarlığı ile sentezleyerek
kendine özgü, narin görüntüsüyle, oldukça süslü bir başlığa ve ince, uzun bir
sütun gövdesiyle, Dor düzeninden farklı olarak bir kaideye sahip olması dışında,
üst yapı elemanları ile de farklılık göstermektedir. Örneklerini, daha çok Batı
Anadolu ve Ege Adaları’nda vermiş olan bu mimari düzen, anakara olan
Attika’da da beğeni görmüş ve özellikle Perikles döneminde ve sonrasında
oldukça yoğun olarak kullanılmıştır. İon mimarisinin vazgeçilmez unsuru olan
kaide Batı Anadolu ve Attika’da farklı yapısal özellikleri ile de mimarinin
bölgesel olarak ayrımına yol açmıştır. Efes İon Tipi yada Anadolu İon tipi olarak
adlandırılan bir yada iki trokhilos(trociloj) ve bir torus(toroj)’tan oluşan kaide
Anadolu’ya ve Ege Adaları’na özgüdür. Attika İon Tipi olarak adlandırılan ve
torus, trokhilos, torus dizilimlidir. İki torus ve bir trokhilos’tan oluşan kaide ise
Attika’ya özgü olarak görülmektedir.

2.2.ANTİK DÖNEMLERE GÖRE ION DÜZENİNİN DEĞİŞİMİ


Ana öğe değişmemekle birlikte zamanla ve yörelere göre kaidede
değişiklikler olabilir örneğin torusların bezemeli, yivli yapılışı gibi. İon sütunu
Dor sütununa oranla daha ince ve yüksek olup enthasis yoktur. Sütun gövdesi
ya monolit olur ya da kasnaklardan oluşur. Gövdedeki yivler arasında ince
şeritler bırakırlar. İon başlığının niteleyici özelliği iki yandaki volütlerdir. İlk
dönemlerde volütler büyük ve taşkın olurdu. Volütlerde rozet olabiliyor.
Kıvrımlar arasında stilize yaprak ve yumurta dizisi yer alır. Arkaik Dönemde İon
düzeninde abaküs yoktur. Daha sonra abaküs görülmeye başlanmıştır. Abaküs
yumurta dizisi ile bezelidir. Başlığın üstüne gelen arşitrav İon düzeninde üç
fascialıdır. Arşitravın üstünde yaprak ya da yumurta dizisinden bir kymation yer
alır ve friz gelir. Arkaik Dönemde İon tapınağında friz yoktur. Hellenistik
Dönemde mimar Hermogenes ile friz başlar. Genelde figürlü kompozisyonlarla
bezenmiştir. Frizin üstünde yine yaprak ya da yumurta dizisinden bir kymation
yer almakta, onun da üstünde ahşap mimarideki hatıl başlarını taşa yansıtan
geisipodes bulunmaktadır. Bu kısımların devamını ise saçaklık bölümü
oluşturur. İon Düzeninde fonksiyonları ayrı olan elemanlar arasında bezemeli
bir geçiş elemanı görülür.

Roma imparatorluk döneminde Korinth düzenin yanında kullanılmıştır.


Ephesos Ticaret agorasında bunun örneğini görmekteyiz. İmparatorluk
döneminde de Anadolu’da daha yaygın olarak kullanılmıştır. Roma’da İon çok
yaygın olmayıp daha çok Dor ve Korinth görülür.

2.3.DOR DÜZENİNİN TANIMI VE KÖKENİ


Antik Yunan ve Roma mimarlığında kullanılan düzen M.ö. 6. yy'da
uygulanmaya başlanır. Başlangıçta ahşap mimari, sonraları taş mimariye
geçilmiştir. Taş mimariye geçişin ilk dönemlerinde de çatı ahşap olarak
yapılmıştır. Geisondan itibaren ahşap hatıllar gelmekteydi. Dor düzeninin
uygulandığı tapınak inşasına stereobat (temel) ile başlanır. Üst yapı çiziminde
görülmez. Stereobatın üst yüzeyi bir düzleme tabakasıdır ki buna euthynteria
denir. Bunun üzerinde tapınağın gözle görülen kısımları başlar.

Dor düzeni(Yunan kökenli) Yunan ana karasında gelişmiş olan bir


düzendir. Basitlik ve sadelikten yanadır. Kolonizasyon hareketleri ile birlikte
Sicilya ve Güney İtalya’ya yayılarak burada revaç bulmuş ve oldukça
kullanılmıştır. Elimizdeki çoğu sağlam örnek İtalya ve Sicilya’da yer almaktadır.
Kıta Yunanistan’da özellikle Attika ve Aitolia bölgesinde erken dönemlerde
oldukça beğeni toplamış, fakat ion düzeninin oluşumunu tamamlamasıyla
birlikte, hantal görünümlü tapınakların yerini ince zarif yapıların yer alması
sonucu, kullanımı oldukça azalmış, daha çok stoalar ile bazı resmi yapıların
yapımında kullanımına devam edilmiş ve Helenistik dönemde düzenlerin
karışmaya başlamasıyla birlikte ince bir yapıya kavuşarak tekrar kullanımına
geçilmiştir. Bu dönemden sonra daha çok küçük ve yükseklik gerektirmeyen
yapıların yapımında tercih edilen bir düzen olmuştur.

2.4.ANTİK DÖNEMLERE GÖRE DOR DÜZENİNİN DEĞİŞİMİ


Çok uzun yıllar karakteristik özelliklerini koruyan Dor düzeninde herhangi
bi değişim meydana gelmemiştir fakat Helenistik Döneme gelindiğinde Dor
düzeninde birtakım değişiklikler olmuştur.Helenistik dönemin Dor sütunları
hemen hemen enthasisi olmayan ince sütunlardı. Genellikle sütunun alt
bölümü düz bırakılıyor geri kalan tamburlar ise yivlendiriliyordu. Yivler hatları
belli edilmiş olmalarına karşın tam yapılmamışlardır. Başlıkta ekhinusun profili
hemen hemen düz bir doğru halindedir. Arşitravın üstündeki metop sayısı ve
sütunlar arasındaki açıklık artmıştır.

3.MİMARİ ELEMANLARI VE İNCELENMESİ


3.1.DOR DÜZENİ MİMARİ ELEMANLARI
Euthynteria ( EÙqunthr…a )Stereobate ( Stereob£thj

Krepis ( Krhp…j ) 
1.)Euthynteria ( EÙqunthr…a ) :

Tapınağın toprak altında kalan ve temellerinin üzerine düz bir zemin


oluşturmak için yapılmış düzleme verilen addır. Bu zemin üzerine stereobate
gelip yerleşmektedir.

2.)Stereobate ( Stereob£thj ) :

Tapınağın euthynteria düzlemi üzerine yerleşen basamaklı kaide kısmının


genel adıdır.

3.)Krepis ( Krhp…j ) :

Stereobate’taki basamakların her birine verilen addır.

Sütun ( K…wn, stÚloj ),Entasis ( 'Entas…j )

4.)Sütun ( K…wn, stÚloj ) :


Tapınağın çevresini saran ve üst yapının taşınmasına yarayan taşıyıcı
elemanlardan her biridir. Dor düzeninde sütun kaidesizdir ve sadece sütun
gövdesi ile üzerine yerleştirilmiş yayvan formlu kendine özgü bir basamaktan
oluşur. Dor sütun gövdesinin bir diğer önemli özelliği ise sütun gövdesinde
oluşturulmuş ve optik yanılgı kaygılarının göz önünde tutulduğu, sütun
gövdesinin uzaktan düzgün görünmesini sağlayan şişkinliktir.

5.)Entasis ( 'Entas…j ) :

Sütun gövdesinde yer alan ve optik yanılgıları düzeltmek amacıyla


yapılmış şişkin görünümün adıdır.

6.)Arris ( 'Arr…j ) :

Dor sütununda yivler bir birine dar açı ile birleşerek keskin bir sırt
oluştururlar ve bu sırta da arris adı verilir.

7.)Ekhinus ( 'Ec‹noj ) :

Dor sütun başlığında yastık şeklindeki elemana verilen addır.

8.)Abakus ( 'Abax ) :

Dor sütun başlığında ekhinusun üzerine gelen ve kare plaka şeklindeki


başlık kısmının adıdır.
Ekhinus ( 'Ec‹noj ),Abakus ( 'Abax )

9.)Epistylion ( 'Ep…stÚlion ) :’’ARŞİTRAV’’

Sütun başlıkları üzerinde yer alan ve baştaban manasına gelen friz


bloğuna verilen genel addır. Genelde bezemesiz olarak yapılırken tek bezemeli
örneği Assos’taki Athena tapınağının friz bloğudur. Bu bloğa arşitrav da
denilmektedir.

10.)Guttae :
Yağmur sularını toplayarak atmaya yarayan ve arşitrav’ın hemen üzerinde
bulunan triglyph’lerin altında yer alan damla şeklindeki elemanların genel
adıdır.

11.Tenia ( Ten…a ) :

Guttaeler ile triglyph-metop frizinin arasında yer alan ince şerit şeklindeki
elemana verilen addır.
(ARŞİTRAV)Epistylion ( 'Ep…stÚlion ),Guttae,Tenia ( Ten…a )

12.)Triglyph ( Tr…glufoj ) :

Dor düzeninde friz bloğu üzerine gelen ve ahşap mimarinin taşa yansımış
şeklini gösteren üçlü hatıl bloğu görüntüsündeki elemana verilen addır.
Triglyph’lerin arasında kalan boşluklara ise kare veya dikdörtgen formlu metop
adı verilen mimari elemanlara yerleştirilmektedir.

Triglyph ( Tr…glufoj ),Metop ( MetÒph ),Mutulus

13.)Metop ( MetÒph ) :

Triglyph’lerin arasına yerleştirilen ve üzerleri kabartmalarla süslü kare ya


da dikdörtgen şekilli elemana verilen addır.

14.)Mutulus :

Saçak altında yer alan ve üzerinde kabara şeklinde guttae’ler bulunan


işlevi saçaktan içeri kaçan suyun tapınak cephesine varmadan toplanarak yere
yönlenmesini sağlayan ve ahşap mimarideki kabaralı tahta plakaları anımsatan
elemana verilen addır.

Geison ( Ge‹sÒn ),Sima ( Simh - ™paiet…daj


15.)Geison ( Ge‹sÒn ) :

Yatay olarak duran saçaklık elemanının adıdır. Corona da denir.

16.)Sima ( Simh - ™paiet…daj ) :

Saçağın eğimli kısmına verilen addır. Yatay sima olarak adlandırıldığında


ise geison’un üzerindeki aslan başı veya bitkisel akıtaçlarla süslü yağmur oluğu
kısmı kastedilmektedir. Bu sebeple antik literatürde her kısım farklı bir adla
anılmaktadır. paraiet…dej ¹gemÒnej denildiğinde yükselen simayı, ¹gemÒnej
leontokšfaloi’la ise yatay sima ve aslan başlı akıtaçları, paraiet…dej ¹gemÒnej
leontokšfaloi da yükselen sima ile yatay simanın birleşimini ifade etmektedir.

Antefix ( Antefixum ),Tympanon ( A„etoj ),Akroter ( 'Akrot»rion )

17.)Antefix ( Antefixum ) :
Çatılarda ya tepede mahya kiremitleri üzerinde ya da saçak
kenarlarındaki kapama kiremitleri üzerinde yer alan genelde palmet bezemeli
süsleme elemanlarının adıdır.

18.)Akroter ( 'Akrot»rion ) :

Üçgen şekilli alınlığın tepesinde ve iki kenarında yer alan bazen bitkisel bir
bezeme(spiral ve palmet gibi) bazen de küçük heykeller şeklide bulunan
süsleme elemanlarının genel adıdır.

19.)Tympanon ( A„etoj ) :

Tapınağın iki kısa kenarında yer alan ve üçgen şekli ile aynı zamanda
çatının kiriş yerleşimine de kılavuzluk eden alınlık elemanına verilen addır.

Coffer ( F£tnoma )

20.)Coffer ( F£tnoma ) :

Pteroma’nın ve tapınağın içindeki sütunlu galerilerin üzerini kapatan kare


şekilli tavan kaplamalarına verilen addır.

3.2.ION DÜZENİ MİMARİ ELEMANLARI


İon Düzeni ve Elemarı

İon düzeni kökenini Mısır ve Mezopotamya mimarisindeki öncülerinden alan fakat


bunu yunan mimarlığı ile sentezlemesidir.

1.)Plinthos ( Pl…nqoj ) :

Kare şekilli bir altlık olan plinthos kaide ile stylobate arasında yer alır.

plinthos,kaide,trokhilos,torus,astragal,scotaia

2.)Kaide :
Kaide birden fazla farklı elemandan oluşan oldukça nitelikli işçilikli mimari
bir öğedir. İon kaidesindeki içbükey elemana trokhilos (trociloj) denilmektedir.
Dışbükey olarak yapılmış eleman ise torus (toroj) adını almaktadır. Torus ve
trokhilos’ların yada sadece trokhilos’ların arasında yer alan çiftli dışbükey geçiş
ise astragal yada scotia adı verilmektedir.

shaft,sütun,ion düzeni ve dor düzeni sütun.

3.)Sütun ( K…wn, stÚloj ) :

İon düzenindeki sütun gövdesi, dor sütun gövdesinden farklı olarak


entasis’in bulunmamasından dolayı ince ve uzundur. Yivlerin (∙abdwtoj) uçları
da dor düzenindeki gibi keskin bir kenar ile birleşmeyip aralarında ince şeritler
içermektedir.
ion sütun başlığı ve elamanları olan,volüt,ovolo,kanalis,ekhinus

4.)Başlık :

İon başlığının en belirgin yanı iki yanındaki volütlerdir. Bir ion başlığı şu
bölümlerden oluşur. Ovolo (kumation onucej), volütler arasında yer alan
yumurta ve ok dizisinden oluşan tambur şekilli bir elemandır. Volütler (krioj),
spiral şeklinde sarmal oluşturan ve işlev olarak yük taşımaktan uzak süsleme
elemanlarıdır. Ovolo’nun üzerinde yer alan ve yay şekilli bir sarkma yapan
yükün bindiği ana unsurlardan biri olan iki volütü birleştiren elamana kanalis
(kanalij) denilmektedir. Ovolo, volütler ve kanalis birleşerek ekhinus’u
oluşturur. Kanalisin üzerinde ise ana taşıma elemanı olan abacus (¢bax) yer alır.

İon düzeninde epistylion üç kademeli bir yüze (fascia) sahiptir


5.)Epistylion ( 'Ep…stÚlion ) :’’ARŞİTRAV’’

İon düzeninde arşitrav üç kademeli bir yüze (fascia) sahiptir. Bunun


üzerine kabartmalarla süslü bir friz gelmektedir. Frizin kullanılmadığı
durumlarda ise inci ve makara dizisinden oluşan ince bir tenia’dan sonra
yumurta dizisi (kyma recta) şeklinde yapılmış bir korniş yer alır.

6.)Friz (ZóofÒroj) :

İon tapınağının en süslü ve görkemli kısmıdır. Üzeri kabartmalarla süslü


bu mimari elemanın kabartma konuları genellikle mitolojideki savaşlardır
(Amazonomakhia, Gigantomakhia vs.).

7.)Geisipodes ( Geis»podej ) :’’DENDANE’’

Frizden sonra yer alan ve diş şeklinde çıkıntılardan oluşan bir elemandır.
Ahşap mimarideki çatı hatıllarının taşa yansıması olan bu elamanın süsleme
öğesi olma dışında ahşap mimarideki gibi taşıyıcı bir eleman özelliği yoktur.
Bazen geisipodes’lerin üzerinde simadan önce yaprak dizisi(kyma reversa)’nden
oluşan bir süsleme kuşağı bulunur.
8.)Sima ( Simh - ™paiet…daj ) :

Üzerinde genellikle aslan başı şeklinde akıtaçları bulunan ve çoğu kez


yumurta yada yaprak dizileri, kıvrık dallar ve bitkisel motiflerle süslenen yağmur
oluklu çatı elemanıdır.

Antefiks, akroter ve kiremitlerden oluşan çatı yapısı dor düzeninden farklılık içermez ve farklı bir elemana da
sahip değildir.

9.)Tympanum (Tumpanon, a‡etoj) :

Tüm tapınaklarda var olan ve çatı eğimi ile uyumlu üçgen alınlığa verilen
addır. Aietos (a‡etoj) ise çatı üçgeninin sima dâhil bütününü ifade
etmektedir.İon düzeninde çatıya yerleştirilen diğer elemanlar dor
düzenindekilerle benzer ve aynı işlevleri yürütmektedir. Antefiks, akroter ve
kiremitlerden oluşan çatı yapısı dor düzeninden farklılık içermez ve farklı bir
elemana da sahip değildir.

You might also like