You are on page 1of 2

hegel: özgürlük zorunluluğun kavranmasıdır.

bundan şu yorumu çıkarabiliriz bence; bilmek özgürlük getirir. Bilin

TEMEL ARGÜMAN: Nasıl oluyor da bunca insan, bunca şehir, bunca ulus, kendisine
verdikleri güçten başka gücü olmayan, katlanmayı kabul ettikleri ölçüde onlara zarar verme
erkine sahip, ona karşı gelmektense ondan gelen her şeyi sineye çekmeyi tercih ettikleri
takdirde onlara hiçbir kötülük etmeyen tek bir tirana tahammül ediyor?

Hegemonya
Kültürel hegemonya
Rıza üretilmediği anda zor devreye giriyor.
Gramscinin de temel derdi
Rıza ve zor kullanımı

Kralın kayrasını deneyimledin, ama özgürlüğün ne kadar tatlı olduğunu bilmiyorsun, onun
bahşettiği mutluluğu hiç bilmiyorsun. Ah! Ona dair ufacık bir fikrin olsaydı, onu mızrakla
ve kalkanla değil, tırnaklarımızla ve dişlerimizle savunmamızı öğütlerdin," diye cevap
vermiş Lakedemonyalılar. Yalnızca Spartalılar doğru söylüyorlardı; ama burada herkes aldığı
eğitime göre konuşuyordu. Çünkü Perslinin hiç tatmadığı özgürlüğü özlemesi imkânsızdı;
Lakedemonyalılar da tam tersine, bu tatlı özgürlüğü tattıkları için köle olarak
yaşayabileceklerini kafalarında tasarlayamıyorlardı bile.
Sayfa:40

Hiç sahip olmadığımız şeyler için hiç üzülmeyiz; üzüntü yalnızca ve her zaman tadılan hazdan
sonra gelir; sahip olunanın bilgisi geçmiş sevinçlerin hatırasına eklenir.

gönüllü kulluğun ilk nedeni alışkanlıktır;

Aslını söylemek gerekirse, şehirlerde daha kalabalık olan halkın cahil kesiminin doğal eğilimi
bu yöndedir. Onu sevene ve onun için kendini feda edene karşı kuşku duyarken, onu kandırana
ve ona ihanet edene tamamen güvenir.

Böylece hekimlerin söylediklerine göre bedenimizde hiçbir şey bozulmuş gibi


görünmezken, tek bir yerde birkaç tümör ortaya çıktığında bütün canlılık sıvılarının
hepsi bu çürük kısma doğru gidermiş:
Aynı şekilde bir kral kendini tiran ilan eder etmez, krallığın bütün kötüleri, bütün aşağı
tabakası -burada bir ülkede ne kötülük ne de iyilik yapacak ünü kalmamış küçük
düzenbazlardan veya ciğeri beş para etmezlerden bahsetmiyorum, ateşli ihtirası ve belirgin bir
para tutkusu olanlardan bahsediyorum- tiranın etrafında toplanır ve ganimetten pay
alabilmek ve büyük tiranın altında küçük tirancıklar olabilmek için onu destekler. Büyük
hırsızlar ve ünlü korsanlar böyledir:

74
“Biz insanlar arasındaki zayıflık öyledir ki, çoğu zaman güce itaat etmek zorunda kalırız,”
Sizi gözetlemek için kullandığı bunca gözü nereden aldı, tabii siz onları ona kiralamadıysanız?
Sizi dövmek için onca eli nereden temin etti, elbette sizden almadıysa? Şehirlerinizi çiğnediği
ayakları nereden aldı, tabii onlar sizinkiler değilse? Nasıl oluyor da sizin üzerinizde bunca
nüfuzu var, tabii bu sizin aracılığınızla olmuyorsa? Onunla işbirliği yapmasaydınız, üzerinize
yürümeye nasıl ce
saret ederdi? Sizi yağmalayan hırsıza yataklık etmeseydiniz, sizi öldüren katilin işbirlikçisi
olmasaydınız ve kendinize karşı hainlik etmeseydiniz, size ne yapabilirdi? (s.94)

sayfa 102 de kaldım

You might also like