Professional Documents
Culture Documents
TANI ve TEDAVİ
Gösterilebilir bir nedenin olmadığı ağlama nöbetleri olan bebeklere sistematik
ve dikkatli bir yaklaşımın sağlanması açıkça görülen bazı fiziksel hastalıkları
dışlamak ve aileyi rahatlatmak açısından çok önemlidir. Genellikle dikkatli hikayenin
alınması, tepeden tırnağa ayrıntılı fizik muayene, idrar tetkik ve kültürü, acil
doktorunun nöbetler halinde gelen ağlama nedenini ortaya koyması için yeterli
olacaktır. Başlangıçta bu klinik değerlendirme özellikle hayatı tehdit eden nedenler
(Tablo 1) üzerine yoğunlaşmalıdır. Fakat korneal abrazyon, yabancı cisim, otitis
media, aerofaji, diş çıkarma, gastroenterit veya anal fissür gibi daha az kritik, fakat
sık görülen nedenler ise daha sonra araştırılmalıdır.
Hikaye, ağlamanın başladığı zamanı ve ilişkisi olabilecek olayları (özellikle
yakın zamanda yapılan aşılamalar, travma, ateş veya kullanılan ilaçlar gibi)
içermelidir. Örneğin boğmaca aşısından sonra gelişen ağlama nöbetleri genellikle 24
saat içinde son bulur. Hikayenin alınması sırasında veya fizik muayene öncesi kısa
bir süre için bebeğin dikkatle gözlenmesi oldukça yararlıdır. Bebeğin uyanık ve
çevresiyle ilgili olup olmadığı, göz kontağı kurup kurmadığı, gülümseyip
gülümsemediği ve tüm ekstremitelerini hareket ettirip ettirmediği bu gözlem sırasında
dikkatle incelenmelidir.
Kısa süreli bu gözlem sonrasında muayenenin yapılması daha uygundur.
Fizik muayenenin esas amacı ise ciddi hastalıkları dışlamaktır. Ciddi hastalıklarla
ilişkili olabilecek durumlar Tablo 2’de gösterilmiştir ve bu bulguların birçoğunun hasta
triajda iken tanımlanması gerekmektedir.
Muayenenin önemli bir parçası olan vital bulguların değerlendirilmesi çok
önemlidir. Ateşin varlığı ciddi enfeksiyonu gösterebilirken, metabolik asidozu olan
hastalarda takipne olabilir. Muayene sırasında bebek tamamen soyulmalıdır. Kafa
travması bulguları açısından saçlı deri gözden geçirilmeli, fontanel mutlaka palpe
edilmelidir. Gözler şikayeti olmayan bebeklerde bile, korneal abrazyonu araştırmak
için floresan ile muayene edilmeli ve üst göz kapaklarının eversiyonu ile yabancı
cisim varlığı araştırılmalıdır. Göz dibi muayenesi, özellikle sarsılmış bebek sendromlu
bebeklerde istismarın sık görülen bir bulgusu olan retinal hemorajiyi tespit etmek için
yapılmalıdır. Timpanik membranları görmek için dikkatli otoskopik muayene
gereklidir. Kalp, konjestif kalp yetmezliği, aritmi veya konjenital kalp hastalığı kanıtları
açısından değerlendirilmelidir. Abdominal ve rektal muayene, anal fissür veya
invajinasyonu tesbit etmek için faydalı olabilir. Bebeğin bezi çıkarılarak inkarsere
herni, testiküler torsiyon, penisin veya klitorisin strongülasyonu açısından dikkatle
araştırılması gerekir. Ağlama, gizli idrar yolu enfeksiyonunun belki de tek ve ilk
semptomu olabilir. Tüm uzun kemiklerin dikkatli palpasyonu açık bir travma bulgusu
olmasa da kırık ihtimali açısından yapılmalıdır. El ve ayak parmakları, saça bağlı
boğulma açısından dikkatle incelenmelidir (Tablo 3).
Laboratuvar değerlendirmesi klinik bulgular ışığında yapılmalıdır. Vücut
sıcaklığı 380C den daha yüksek olan ve 12 hafta veya daha küçük bebekler septik
açıdan araştırmayı gerektirir. Ancak hayatın ilk üç ayında sepsis ve menenjitin ortaya
çıkma şeklinin nonspesifik olabileceği unutulmamalıdır. Tam kan sayımı, kan kültürü,
idrar tetkiki, kültürü ve lomber ponksiyon sepsis düşünülen bebeklerde mutlaka
yapılmalıdır. Eğer bebeğin bilincinde dalgalanmalar oluyorsa bebek bir süre takip
edilmeli, gerekirse hastaneye yatırılmalıdır. Ayrıca bu bebeklerde metabolik
değerlendirmenin mutlaka yapılması gerekir. Fizik muayene bulguları ışığında
akciğer grafisi, EKG, abdominal ultrasonografi, baryumlu barsak grafisi veya
bilgisayarlı beyin tomografisi çekilebileceği akılda tutulmalıdır. İstismardan
şüpheleniliyorsa göz dibi muayenesine ek olarak kemik taraması istenmelidir.
Antibiyotik tedavisi ağlamanın nedeni belirlenmedikçe ve enfeksiyon düşünülmedikçe
verilmemelidir.
Tüm bu değerlendirmeler sonunda bebeklerin birçoğu normal olarak
değerlendirilmektedir. Zaman içinde ağlama nöbetleri tekrar eder, bebek yeterli kilo
alırsa ve altta yatan hastalık tekrarlayan fizik muayeneler ile dışlanırsa gaz sancısı
tanısı kesin olarak konulabilir. Ancak hekimlerin değerlendirmeler sırasında alarm
bulgularınınolup olmadığınadikkat etmesi gerekir. Karın distansiyonu (abdominal
kitle, hepatosplenomegali, Hirschsprung hastalığı, malrotasyon, invajinasyon,
nekrotizan enterokolit); ateş (akut otitis media, apendisit, bakteremi, endokardit,
menenjit, osteomyelit, pnömoni, sepsis idrar yolu enfeksiyonu, viral solunum yolu
enfeksiyonu) ve letarji (hidrosefali, menejit, sepsis, subdural hematom) varlığında
ilişkili olabilecek önemli nedenleri mutlaka araştırmalıdır.
Şu anki bilgilerle ağlama nöbetlerinin güvenli ve etkin bir tedavisi yoktur.
Fakat semptomlar başlangıçtan sonraki üç ay içinde gerilemeye başlar.Temel amaç,
ailenin gaz sancısı ile başa çıkmasını sağlamak ve uzun dönemde ebeveyn-bebek
ilişkisine kalıcı bir zarar vermesini engellemektir. Bu nedenle günümüzde en güvenli
ve etkin tedavi yolu aileye danışmanlık vermekve empati yapmaktır. Hekimin, aileleri
bebeğin gelişiminin normal sınırlarda olduğunu ve şikayetlerinin giderek azalacağını
söyleyerek ikna etmesi gerekir. Bu bebeklerin ağlama nöbetlerinin ciddi bir nedeninin
olmadığını ve hayat boyu sürmeyeceğini, fakat birkaç hafta boyunca devam
edeceğini anlatmak gerekir. Ancak düzenli takiplerinin yapılması uygun olur. Ayrıca
tüm aile bireylerine bebeğin bakımındaki sorumlulukları hatırlatılmalı, böylece
annenin bazı zamanlarda bebeğin bakımından dinlenmeye zaman ayırabilmesi
sağlanmalıdır. Aksi takdirde ailenin tükenmesi bebek için, hem psikolojik hem de
fiziksel olarak tehlikeli olabilir. Çünkü yapılan çalışmalar aşırı ağlayan bebeklerin
istismar edilmesi açısından yüksek risk taşıdığını göstermiştir.
Aile desteğine ek olarak, beslenme tekniği değiştirilebilir (hava yutmayı
engelleyici teknikler, buna uygun biberon kullanma, bebeği dik besleme, beslenme
sonrası gazını çıkarma, anne sütü alanlarda bebeğin hangi pozisyonda emzirildiğinin
görülmesi ve uygun hale getirilmesi) ve/veya bebeği rahatlatıcı bazı girişimlerde
(emzik, bebek arabasıyla veya otomobille gezdirmek, karnını ovalamak, masaj
yapmak, ritmik bir şekilde hafifçe sallamak, ritmik sesleri dinletmek, elektrik
süpürgesinin sesi gibi farklı sesleri dinletmek) bulunulabilir. Bu yaklaşımlara yanıt
alınamazsa, belirli bir süre hazır mama ile beslenen bebeklerde hidrolize mamalar
denenebilir (deneme süresi 1 hafta ile sınırlı olmalı, eğer yanıt alınacaksa genellikle
ilk 48 saatte yanıt alınır) veya anne sütü ile beslenen bebeklerde annelere kısa süreli
hipoalerjik diet (süt, yumurta, fıstık/fındık, buğday vb. besinleri kısıtlama) başlanabilir.
Hazır mama ile beslenen bebeklerin inek sütü kaynaklı mamadan, soya proteini
kaynaklı (kendisi de allerjen olabileceğinden) mamaya veya lif içeriği zenginleştirilmiş
mamalara geçmeleri önerilmemektedir. Bitki çayları da umut verici gibi
gözükmektedir. Fakat alınması gereken miktarlar beslenmeyi negatif yönde
etkileyebilir. Lactobacillus reuteri içeren probiyotiklerin etkili olduğuna dair kuvvetli
kanıtlar bulunmaktadır. Gaz sancısı semptomlarını azaltmak için %12’lik sükroz
solüsyonunun etkili olduğu gösterilse de yeterli büyüklükte çalışma bulunmaması
kuvvetle önerilmesini engellemektedir. Üzerinde en çok çalışılan ilaçlardan
simetikonun ağlamayı azaltmaması; metilskopolamin ve disiklominin ise yan etkileri
nedeniyle kullanılması önerilmemektedir. Benzer şekilde proton pompa
inhibitörlerinin de etkili olmadığını gösteren çalışmalar vardır. Görülmektedir ki gaz
sancılarının etiyolojisi ve tedavisi hakkında yapılmış birçok çalışmanın sonuçları,
çalışmaların kurulumundaki zayıflıklar ve az sayıda hasta ile yapılmış olması
nedeniyle çelişkilidir. Bu durum bazı önerilerin klinisyenler tarafından kullanılmasını
ve yapılacak yeni çalışmaların sonuçlarının birbirleri ile karşılaştırılmasını
güçleştirmektedir.
Sonuç olarak, ağlamak bebeklerin açlıktan hayatı tehdit eden durumlara
kadar rahatsızlığını ifade etmenin tek yoludur. Sistematik ve dikkatli yaklaşım ile altta
yatan hastalıkları dışlamak ve aileye destek vermek oldukça önemlidir.
Kaynaklar
10. Drug and Therapeutics Bulletin. Management of infantile colic. BMJ 2013;
347:f4102.
11. Parker S, Magee T. Colic. In: The Zuckerman Parker Handbook of
Developmental and Behavioral Pediatrics for Primary Care, 3rd ed, Augustyn M,
Zuckerman B, Caronna EB (Eds), Lippincott Williams & Wilkins, Philadelphia
2011. p.182.
12. Roberts DM, Ostapchuk M, O'Brien JG. Infantile colic. Am Fam Physician 2004;
70:735.
13. Iacovou M, Ralston RA, Muir J, Walker KZ, Truby H. Dietary management of
infantile colic: a systematic review. Matern Child Health J. 2012;16:1319-31.
14. Hall B, Chesters J, Robinson A. Infantile colic: a systematic review of medical
and conventional therapies. J Paediatr Child Health. 2012;48:128-37.
15. Johnson JD, Cocker K, Chang E. Infantile colic: Recognition and Treatment. Am
Fam Physician 2015; 92: 577-582.
Tablo 1. Bebeklerde ani başlangıçlı durdurulamayan ağlama ile ilişkili durumlar
I. Gösterilebilen nedenler
A. Baş-Boyun
1. Kafatası kırıkları/subduralhematom*
2. Glokom
3. Gözde yabancı cisim
4. Kornealabrazyon
5. Caffey’s hastalığı (infantilkortikalhiperostozis)
6. Çocuk istismarı*
7. Prenatal / perinatal kokain maruziyeti
B. Enfeksiyöz
1. Otitismedia
2. Menenjit*
3. Sepsis*
4. İdrar yolu enfeksiyonu
5. Septik artrit/ osteomyelit
6. Pnömoni
7. Kawasakihastalığı
C. Gastrointestinal
1. Aşırı hava yutma
2. Gastroenterit
3. Konstipasyon
4. İnvajinasyon, volvulus*
5. Apandisit*
6. Anal fissür
7. İnek sütü proteini intoleransı
8. Gastroözefagialreflu/özefajit
D. Kardiyovasküler
1. Konjestif kalp yetmezliği*
2. Supraventriküler taşikardi*
3. Aort koarktasyonu*
4. Sol koroner arter çıkış anomalileri*
E. Genitoüriner Sistem
1. Testis torsiyonu
2. İnkarsereherni
G. Kas-iskelet
1. Çocuk istismarı*
2. Düşmeyi takiben kırık
H. Toksik / Metabolik
1. İlaçlar: antihistaminikler, atropin türevleri, adrenerjikler, kokain, aspirin*.
2. Metabolikasidoz, hipernatremi, hipokalsemi, hipoglisemi*
F. Diğer
1. Yanık
2. Boğulmuş parmak, penis
3. Diaper dermatit
4. Diş çıkarma
5. Yetersiz beslenme
6. Boğmaca aşısı sonrası
Tablo 3. Aşırı ve uzun süre ağlayan küçük bebeklerde altta yatan olası patolojiler ve
klinik yansımaları
Etiyoloji Klinik Bulgu
Genel
Aşırı doz ilaç (pseudoefedrin gibi) İlaç alım öyküsü
İskelet sistemi
Kırık İlgili ekstremitede hareket azlığı,
asimetrik Moro refleksi, kırık yerinde
şişlik ve krepitasyon, ekstremitenin
hareket ettirilmesiyle ağrının artması.