Professional Documents
Culture Documents
HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI-düzeltilmiş
HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI-düzeltilmiş
İSA YILMAZ
SAMET SERDAR
ATA KAAN
ARALIK 2021
GÜMÜŞHANE
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
ATA KAAN
GÜMÜŞHANE 2021
III
ÖNSÖZ
İsa YILMAZ
Samet SERDAR
Ata Kaan
II
III
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
ÖNSÖZ..................................................................................................................................II
İÇİNDEKİLER....................................................................................................................III
ÖZET.....................................................................................................................................V
ŞEKİLLER DİZİNİ.............................................................................................................VI
TABLOLAR DİZİNİ..........................................................................................................VII
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ..................................................................................................VII
1. GİRİŞ................................................................................................................................1
1.1. Genel Bilgiler..............................................................................................................1
1.2. Kaynak Araştırması.....................................................................................................2
1.3. Konunun Amacı...........................................................................................................3
2. HAFİF BETON TASARIMI..............................................................................................4
2.1. Hafif Beton Çeşitleri ve Bileşenleri............................................................................4
2.2. Hafif Beton Agregası...................................................................................................5
2.2.1. Doğal Agregalar ve Özellikleri............................................................................6
2.2.2. Yapay Agregalar ve Özellikleri...........................................................................9
2.3. Hafif Beton Bileşiminin Oluşturulması.....................................................................15
2.3.1.Hafif Agregaların Emdiği Su Miktarı..................................................................15
2.3.2. Hidratasyon Suyu................................................................................................16
2.3.3. Su / Çimento oranı (W/Ç)...................................................................................17
2.4. Hafif Betonun Basınç Dayanımı ve W/Ç ile İlişkisi................................................17
3. HAFİF BETON UYGULAMASI VE DENEYLERİ......................................................19
3.1. Genel Bilgiler............................................................................................................19
3.1.1. Kullanım Alanları...................................................................................................19
3.2. Isı Yalıtımlı Hafif Betonlar.......................................................................................21
3.3. Taşıyıcı Hafif Betonlar..............................................................................................22
3.3.1. Donatılı Hafif Betonlar.......................................................................................23
3.3.2. Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlar.........................................................................23
3.4. Beton Deneyleri.........................................................................................................25
3.4.1. Taze Beton Deneyleri.........................................................................................26
3.4.1.1. Çökme (Slump) Deneyi...................................................................................26
3.4.1.2. Vebe Deneyi....................................................................................................28
3.4.1.3. Akıcılık Deneyi(Yayılma Tablası Deneyi)......................................................29
IV
3.4.1.4. Sıkıştırılabilme Derecesi (WALZ) Deneyi......................................................30
3.4.1.5. Sıkıştırma Faktörü Deneyi...............................................................................31
3.4.1.6. Kıvam ve İşlenebilirlik Deney Yöntemlerinin Kıyası.....................................32
3.4.1.7. Ters Çökme (Slump) Deneyi...........................................................................33
3.4.1.8. Kelly Topu Deneyi...........................................................................................33
3.4.2. Sertleşmiş Beton Deneyleri................................................................................34
3.4.2.1. Basınç Deneyi..................................................................................................34
3.4.2.1.1. Standart Deney Yöntemi...............................................................................36
3.4.2.1.2. Beton Test Çekici (Schmidt) Yöntemi..........................................................37
3.4.2.2. Çekme Deneyi..................................................................................................38
3.4.2.2.1. Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi.............................................................39
3.4.2.2.2. Yarmada Çekme Dayanımı Deneyi..............................................................39
3.4.2.2.3. Eğilmede Çekme Dayanımı Deneyi.............................................................41
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER.........................................................................................44
5. KAYNAKLAR................................................................................................................46
V
ÖZET
HAFİF BETON ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMALARI
İsa YILMAZ
Samet SERDAR
Gümüşhane Üniversitesi
İnşaat Mühendisliği Bölümü
Danışman: Prof. Dr. Şükrü YETGİN
VI
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa No
31
32
33
33
36
36
37
37
38
39
40
40
41
42
42
43
43
TABLOLAR DİZİNİ
Sayfa No
FOTOĞRAFLAR DİZİNİ
Sayfa No
VIII
1. GİRİŞ
Hafif agregalı beton, antik zamanlardan beri kullanılmış bir gelişmedir. Antik
zamandan beri pomza, tüf gibi volkanik doğal agregalar hafif beton ve harç üretiminde
kullanılmıştır. M.Ö 3000’li yıllarda Babil’in inşasında Sümerler hafif beton
kullanmışlardır. Romalılar ve Yunanlılar da bina yapımında pomza kullanmıştır.
Meksika’da Maya Piramitleri hafif betonun kullanıldığı ve İstanbul’da Ayasofya Roma
imparatorluğu eserlerinden, ve günümüze kadar gelen görkemli antik eserlerden birkaçıdır.
Avrupa’da bundan yaklaşık 2000 yıl evvel hafif beton ilk olarak Romalıların, Romadaki
Pantheon tapınağı ve Kolezyumu inşa etmesinde kullanılmıştır.
Son kırk yıl içerisine gelişmiş ülkeler, hafif beton teknolojilerini geliştirerek
kullanım alanlarını arttırmışlardır. Hafif betonun yaygınlaştığı ülkeler; Almanya, Belçika,
İtalya, Hollanda, ABD, İngiltere Fransa ve Japonya’dır . Hafif agregalı beton Japonya’da
30 yıla yakın bir zamandır binalar ve diğer mühendislik Yapılarında kullanılmaktadır. Aynı
zamanda Avustralya bu tür malzemeler en az 20 yıldır kullanılmaktadır. Hafif betonun
sağladığı azalmış ölü yüklerin avantajıyla 1950’lerde birçok çok katlı yapı inşa edilmiştir.
Dallas’ da yapılmış 18 katlı Hilton Otel’i bunlara örnek olarak gösterilmiştir. Hafif betonla
yapılmış ilk geleneksel bina Londra’da 1958 yılında yapılmıştır.
9
Türkiye topraklarının yaklaşık %20’si volkanik kayaçlardan oluşmaktadır. Bu
kayaçlar dünyanın en zengin hafif agrega kaynaklarını teşkil etmektedir. Buna rağmen
bugün Türkiye’deki hafif beton üretimi beklenen düzeye ulaşmamıştır. Bunun en önemli
sebebi, bu betonların özeliklerinin geleneksel betonunkiler kadar bilinmemesidir.
Hafif betonlar, beton hamurunun genleştirilmesi veya beton bileşiminde sadece iri
agrega kullanılması ya da bilinen agrega yerine hafif agregalar kullanılmasıyla da
üretildikleri bilinmektedir. Kullanılan başlıca hafif agregalar; volkanik tüf, volkanik cüruf,
pomza gibi doğal agregalar ya da genleştirilmiş kil, şist, perlit, uçucu kül ve yüksek fırın
cürufu gibi yapay yollarla elde edilmiş agregalardır.
Burada hafif agregalar betonlar ile ilgili yapılan kaynak taraması sonuçlarından elde
edilen araştırmalar özetlenmektedir. Yapılan deney sonuçlarında perlit katkılı betonların;
yanal ve dikey yüklere karşı düşük direnç göstermelerine rağmen yapıdaki ölü yüklerin
azaltılması, yangın direnci, ısı yalıtımı ve ses izolasyonu konusunda diğer hafif agregalı
betonlara göre daha iyi bir performans gösterdikleri kanıtlanmıştır.
10
azalmakta, nihai basınç birim kısalması yine azalma göstermektedir. Böylelikle aynı
sürekli granülometriye ve birim ağırlığa sahip betonlar içinde ince kısmının hafif agrega
olan betonlar mekanik özellikler bakımından daha iyi sonuç vermektedir.
Farklı oranlarda bağlayıcı karışımları içeren perlitli hafif betonların ısıl iletkenliği
incelenmesi sonucunda 522 kg/m3 birim ağırlığa sahip perlitli hafif betonun ısıl iletkenliği,
0.1797 W/mK bulunmuştur.
Farklı oranlarda genleştirilmiş perlit ve pomza agregası içeren hafif betonların ısıl
iletkenlikleri incelenmiş ve hafif betonların üretiminde kullanılan toplam agrega içindeki
genleştirilmiş perlit oranı artıp, pomza oranı azaldıkça hafif betonların ısıl iletkenliğinin
azaldığı belirlenmiştir.
Bu tezdeki amaç; hafif betonun tanımı, hafif betonun özellikleri, uygulama alanları,
kullanım amaçları, hafif betonda kullanılabilecek agregalar, belli başlı deneyler, hafif
betonun hayatımızdaki yeri ve bizim için hangi alanlarda yararlı olup olmayacağı hakkında
bilgi vermektedir.
11
ürünü olarak oluşmuş gözenekli ve geniş kütlesel dağılımlar gösteren endüstriyel
hammaddelerdir.
Pomza
Diyamotit
Vermikülit
Puzolanlar
Tüf
Volkanik cüruflar
Bu kapsamda değerlendirilen ve güncel oluşumları bilinen doğal hafif agrega
türleri olarak sayılabilir. Türkiye’de taşıyıcı hafif beton için gerekli olan yapay agregaların
üretimiyle ilgili henüz bir sanayi kolu kurulmamıştır. Ancak yurt dışında yaygın bir
kullanıma sahiptir.
12
- Orta Dayanımlı Beton
Yapısal hafif betonların imal edildiği agregalar çoğunlukla genleştirilmiş kil, cüruf,
pomza, şeyl gibi dayanımları nispeten daha fazla olan agregalardır. ACI 213R-03
standartına göre yapısal hafif betonların 28 günlük asgari basınç dayanımı 17 MPa,
yoğunluğu ise 1120 – 1960 kg/m3 arasında olan tamamen hafif agrega veya hafif agrega
normal agrega birleşimi ile imal edilen betonlar olarak tanımı yapılırlar.Genellikle scoria,
pomza, genleştirilmiş kil, şeyl, cüruf gibi dayanımları nispeten daha yüksek agregalarla
tasarlanan betonlardır. Bu betonların ısısal performansları da orta dayanımlı ve düşük
yoğunluklu betona göre daha düşük olmasına karşın, normal betona kıyasla daha iyi
performans sergileyebilmektedir.
Hafif beton üretiminde en çok başvurulan yöntem, hafif agrega kullanımı ile birim
ağırlığı istenen düzeyde tutmaktır. Hafif beton üretiminde kullanılan hafif agregalar
üretildikleri malzemenin kaynağına ve kendi birim ağırlıklarına göre sınıflandırılırlar.
Üretildikleri malzemenin kaynağına göre hafif agregalar dört sınıfta toplanabilir.
• Doğal Hafif Agregalar: Pomza taşı, diyatomit, volkanik tüf, volkanik cüruf, scoria.
• Endüstriyel Atıklardan Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Yüksek fırın cürufu ve uçucu
kül.
13
2.2.1. Doğal Agregalar ve Özellikleri
Pomza
Pomza gözenekli yapıda, açık renkli sünger taşı sınıfına giren hafif bir kayaçtır. Bu
kayaç esas itibariyle volkanik olaylar sırasında doğal olarak genleşmiş bir perlittir. Pomza
%70 kapalı ve çok küçük boşluklar içerdiğinden birim kütlesi geleneksel agregalara göre
çok düşük olmaktadır.
Pomza;
Volkanik olaylar neticesinde oluşmuş bir kayaçtır.
Boşluklu, süngerimsi, gözenekli camsı bir malzemedir.
Fiziksel kimyasal etkilere karşı dayanıklıdır.
Oluşumu esnasında gazların aniden bünyesinden uzaklaşması sebebiyle sayısız
farklı ölçekte boşluk içerir.
Gözenekler arasında bağlantı olmamasından dolayı ısı ve ses yalıtımı yüksektir.
Geçirgenlik değeri düşüktür.
Kendisine has bazı özellikleri pomzayı diğer perlit, obsidiyen gibi volkanik
kayaçlardan ayırır. Rengi, gözenekli olması ve kristal suyunun olmaması da farklı
özelliklerindendir.
Gözenekleri mikroskopla görülebilecek kadar küçük ve gözle görülebilecek kadar
büyük olabilir.
Suda uzun süre yüzebilen izolasyonu yüksek bir malzemedir.
14
Diatomit
15
Fotoğraf 2: Diatomit görünüşü
Başlıca özellikleri;
Ağırlığı azdır.
Doğaya uyumlu zengin renk çeşitliliğine sahiptir.
Renkleri solmaya karşı dayanıklıdır.
Aşınmaz.
Topraktaki nemi korumaya yardımcı olur.
Sulama ihtiyacını azaltır.
Su ile aşınmaz, rüzgar ile uçmaz.
Ağaç ve çalıları çevrelemekte kullanılır.
Yabani otların oluşmasını engeller.
16
Yangına karşı dayanıklıdır.
Yerleştirilmesi kolaydır.
Bu avantajları sayesinde volkanik tüf birçok alanda kullanılabilmektedir.
Volkanik tüf çok sert ve gözenekli bir taş olduğu için, yol yapımında taban olarak
kullanılmak üzere eşi bulunmaz bir malzemedir.
Aynı zamanda kış mevsiminde araçların kaymasını önlemeye yönelik sürtünme
sağlayan bir zemin oluşturmak için de kullanılabilir.
Sıcak ve soğuğa karşı doğal bir izolasyon malzemesi olarak kullanılabilir.
Dikim öncesi toprağa volkanik tüf eklemek, topraktaki suyu çekmeyi
kolaylaştırmaktadır.
İri taneli volkanik tüf barbekü ve mangallarda kullanmaya çok elverişlidir.
Volkanik tüf sıklıkla peyzaj düzenlemelerinde ve drenaj çalışmalarında bunların
yanı sıra barbekü ızgaralarında da kullanılmaktadır.
17
Skorya (Scoria)
Genleştirilmiş Kil
Sinterleşme süreci çabuk olan ve 1100-1300°C dereceler arasında belirli bir hacim
artışına uğrayan kil, killi şist ve şeyllere, genel olarak genleşen killer adı verilmektedir.
Genleştirilmiş kil için kullanılan yaygın ham maddeler; erken sinterleşen kil, kumlu kil
18
(Lem, mil), killi şist ve şifertondur. Bunlar minerolojik olarak illit, serizit ve
montmorillonit gibi tabakalı silikatlardan meydana gelir. Bazı hâllerde bir miktar kaolinit
ve klorit ile değişen miktarlarda kuvars, feldspat, kalsit, dolomit ve limonit ihtiva eder. Bu
malzemeler 1100-1300°C de pişirilmesi ile oluşan granüller gözenekli seramik ürünleri
olup, dış yüzeylerinde iyi sinterleşmiş sert ve piroplastik yapıda bir kabuk oluşmaktadır. İç
kısımda ise, malzeme bünyesinde bulunan gazların bünyeyi terk etmesi nedeniyle,
homojen, kapalı ve küçük boşluklar hâlinde hücreler ihtiva eden bir yapı meydana
gelmektedir. Bu oluşum, inşaat sektöründe hafif yapı elemanlarının üretiminde hafif agrega
malzemesi olarak değerlendirilebilmektedir. Genleştirilmiş kil, hafif yapı malzemelerinin
basınç mukavemeti en yüksek olanlarından biridir. Avrupa’da aktuel deniz dibi killeri ile
acı su killeri, rüzgâr erozyonuna bağlı Lös killeri, Jura killeri, Devonien yaşlı killişistler ve
şifertonlar teknik bakımdan değerlendirilebilecek ölçüde genleşme özelliğine sahip ham
maddeler olarak tespit edilmiştir. Genleşen killer pişme sırasında önemli ölçüde hacim
artışı gösterirler. Sinter kabuğu oluşurken aynı anda iç kesimde de gaz oluşumu
başlamalıdır. Bu gazlar vizkoz hâle gelen maddeyi şişirerek genleştirir. Genleşmenin
geciktiği durumlarda dizel yağı, bitüm-kömür, kok, alçı, pirit, limonit, kireç gibi eritken
maddeler katılmalıdır Ayrıca killerde genleşmeyi artırmak ve hızlandırmak için dizel yağı,
bitüm, kömür, kok, alçı, karbon, lignum sülfat, demir oksit, pirit, pencere camı, kireç ve
kırmızı çamur katılmaktadır.
Genleşmiş kil ile ilgili Türkiye’de yapılan bir çalışmada kendi ürettikleri genleşmiş
kil agregası ve 400 doz çimento kullanımıyla C30 sınıfı beton üretilebileceği belirtilmiştir.
Başka bir çalışmada, Moldova’dan temin ettikleri genleşmiş kil agregası ile ürettikleri
betonların zararlı kimyasallara dayanıklılığı incelenmişler ve sülfat ile asitlere dayanıklı
olduklarını belirtmişlerdir.
19
Fotoğraf 6: Genleştirilmiş Kil görünüşü
Perlit
Perlit asidik karakterli volkanik bir camdır. Perlit ismi bazı perlit tiplerinin kırıldığında inci
parlaklığında küçük küreler elde edilmesi nedeni ile inci anlamına gelen perle
kelimesinden türetilmiştir. Perlit, ısıyla genleşme özelliği olan, genleştirildiğinde çok hafif
ve gözenekli hale geçen bir kayaçtır. Perlit kelimesi hem ham perlit ve hem de bunun
genleştirilmesiyle elde edilen ürün için kullanılmaktadır. Çeşitli perlit kayaçları renk ve
yapı itibariyle birbirinden farklılık gösterebilmektedir. Ham perlitin rengi saydam açık
griden parlak siyaha kadar değişebilmektedir. Genleştiğinde renk tamamen beyazlaşır.
Perlitte en önemli özellik, hidrasyona uğramış camsı silika yapısındaki %2.5 arasında
bileşik halinde içerdiği sudur ve bu su perlitin kararlılığını sağlamaktadır. Perlit 750-1200
°C arasında ani olarak ısıtıldığında bünyesinden çıkan buharın etkisiyle genleşerek camsı
tanelerden oluşan bir köpük agregasına dönüşür. İlk hacminin 20 katına kadar genleşebilir.
Bu ürüne genleşmiş perlit denir. Perlit, özel dokulu, iç yapısında belli oranda su içeren, asit
bileşimli esas itibariyle volkanik camdır. Fibrik yapılı değildir. Nitrat sülfat, fosfor, ağır
metal, radyoaktif element ve organik madde içermez. Dolayısıyla kimyasal olarak oldukça
saftır. Perlit cevheri açık işletmecilik metodu ile genellikle patlatılarak yapılır. Daha sonra
kırma- öğütme- sınıflandırma işlemlerini takiben genleştirme işlemi yapılmaktadır.
Tuvenan cevherinin ocağa yakın bir yerde ilk kaba kırmadan geçirilip gerekli tane iriliğine
getirilmesi, genleşen perlitin ise hafif fakat hacimce büyük olduğundan pazar alanlarına
yakın yerlerde tesisler kurularak genleştirme işlemi yapılması ekonomik bulunmaktadır.
20
Perlit İnşaat Sektöründe;
Vermikülit Flogopit
Mineralojik olarak tek başına farklı bir grubu temsil eden vermikülit, endüstriyel olarak
genleşme özelliğine sahip tüm mika grubu minerallerini de (flogopit, biotit ve hidrobiotit)
kapsayan genel bir terim olarak kullanılmaktadır. Vermiküliti sulu magnezyum,
alüminyum, demir silikat olarak da tarif etmek mümkündür.
21
kristal suyunun ani olarak buharlaşması sonucu oluşan buhar basıncından kaynaklandığı
düşünülmektedir. Isısal genleşme olayının henüz tam olarak açıklanamamasının nedeni,
ağırlıkça toplam aynı miktarda su içeren numunelerin dahi farklı oranlarda
genleşebilmeleridir. Kimyasal bileşim ve yapraklar arasında bulunan su moleküllerinin
hangi bağlarla yapıya tutunduğu genleşme olayını etkileyen diğer önemli parametrelerdir.
Genleşme sonucunda malzemenin yığın yoğunluğu, yaklaşık 10 kat azalarak, 0.8 g/cm3
'den 0.08 g/cm3'e düşmektedir. Yığın yoğunluğundaki düşüş, vermikülitin kalitesine ve
genleştirmenin yapıldığı fırın performansına bağlı olmakta ve ısıl işlem sonucunda
yaklaşık 30 katlık bir genleşme sağlanabilmektedir. (Strand, 1983; Loughbrough, 1991).
İri taneli vermikülitler, genelde yeraltı ve yerüstü suları ile hidrotermal çözeltilerin
birisinin veya hepsinin flogopit, biotit, klorit, piroksen gibi tabaka yapısına sahip silikatları
ıslatarak alterasyona uğratması sonucu
oluşmaktadır. Oluşum mekanizması henüz tam
olarak açıklanamamıştır. Araştırıcıların üzerinde
anlaşmaya varamadıkları konu, vermikülitin
hidrotermal çözeltilerin kayaçlar üzerine
etkimesiyle veya superjen çözeltilerin biotit ve
flogopit üzerinde meydana getirdiği değişiklikler
sonucu oluştuğudur. Olayın hidrotermal şartlar
altında olduğunun delilleri; yüksek sıcaklıklarda oluşan
mineral ve kayaçlarda vermikülit oluşumlarına rastlanması ve 70 metreden daha fazla
derinliklerde maden yataklarının varlığıdır. Superjen oluşumun kanıtları ise; biotit ve
flogopitin oda sıcaklığında kolayca vermikülite dönüşmesi, potasyumun çok düşük
konsantrasyonlarda bile vermikülitin oluşumunda önemli etkisinin olması, derinliğin
artması ile biotit ve flogopite daha çok rastlanması ve pegmatitler içinde vermikülit
oluşumlarının varlığı sayılabilmektedir (Calle and Suquet, 1988
22
Fotoğraf 8: Vermikülit görünüşü
Yüksek fırın cürufu (YFC) , demir-çelik tesislerindeki yüksek fırınlarda demir üretimi
esnasında açığa çıkan bir yan üründür. Demir üretiminde hammadde olarak demir cevheri,
kireçtaşı ve kok kömürü kullanılmaktadır. Demir cevheri demir oksit ile birlikte silis,
kükürt ve alümin gibi demir dışı maddeleri de içermektedir. Yüksek fırındaki işlem sonucu
bu maddeler ayrışır. Kireçtaşı bu süreçte yardımcı bir hammadde olarak görev yapar. Kok
kömürü ise gerekli olan yakıtı sağlar.
23
Yüksek fırın cürufu kaba bir yüzey dokusuna sahip, gözenekli ve bal peteği şeklinde, az
veya çok koyu gri bir renge sahiptir. Malzemenin kuru yoğunluğu 600-900 kg/m 3 arasında
değişmektedir.
Bu yöntemde Yüksek fırın cürufunun gözenekli hale getirilmesi için su, basınçlı hava
ve buhar kontrollü bir şekilde kullanılır. Gözenekli yapısından dolayı hafif olan bu
malzeme hafif beton üretiminde kullanılır.
24
Fotoğraf 10: Yüksek Fırın Cürufu türleri
Uçucu Kül
Uçucu kül, enerji üretmek için kurulmuş termik santrallerde yakılan taşkömürü veya linyit
kömürünün yanması sonucu ortaya çıkan ve bacalar da elektro-filtreler aracılığıyla tutulan
atık maddelerdir. Uçucu küller, kendi başlarına bağlayıcılık özellikleri hemen hemen
olmayıp sönmüş kireç ile kimyasal reaksiyona girerek hidrolik bağlayıcılık özelliği
kazanan bir katkı malzemesidir.
25
Fotoğraf 11: Uçucu Kül görünüşü
26
gözenekli yapılarından dolayı hafif betonların da su emmeleri oldukça yüksektir.
Agregaların gözenek yapısı da hafif betonun su emme oranı üzerinde büyük rol
oynamaktadır. Aynı agrega oranında fakat farklı agregalarla üretilen betonların su emme
oranları da agregaların gözenek yapılarından dolayı farklı olmaktadır. Örneğin diyatomit
gibi çok yüksek gözenek oranına sahip agregayla üretilen betonların su emmeleri, pomza
gibi yarı açık gözenekleri bulunan agregalarla üretilen hafif betonlarınkinden fazladır
(Topçu ve Uygunoğlu, 2007). Hafif ve normal betonlarda dayanıklılık açısından kılcal su
emme oranı da oldukça önemlidir. Yüksek kılcal su emme miktarı direkt olarak harç,
agrega-çimento ara yüzeyindeki veya agregadaki kılcal boşluklar tarafından emilen su olup
genel olarak betonun porozitesinden bağımsızdır. Direkt olarak kılcal boşluklarla ilgilidir
(Uyan, 1975). Aşağıdaki tabloda bazı hafif agregaların su emme oranları ve fırın kurusu
durumunda gevşek birim hacim ağırlıkları verilmiştir.
Ara yüzeyde bulunan hidrate olmamış çimentolar, agrega tarafından emilen suyun
dışarı verilmesiyle hidratasyona uğrarlar ve agrega ile çimento hamuru arasındaki bağın
güçlenmesini sağlarlar.
27
2.3.3. Su / Çimento oranı (W/Ç)
Agreganın su emmesinin yarattığı etkiden ötürü, optimum su miktarını belirlemek
güçtür. Ancak, genel olarak 180 kg/m3 su kullanılabilir. Agregaların yeterince kaplanması
için çimento dozajı önemli olduğundan tipik su/çimento oranı 0.38 – 0.52 arasındadır.
Hafif agregalı betonun su ihtiyacı, agrega tanelerinin şekli ve yüzey yapısından
oldukça etkilenir. Farklı agregalarla üretilen betonların su ihtiyacı değişeceğinden, istenen
dayanıma ulaşmak için çimento dozajında değişiklik yapılabilir, bu yolla su/çimento oranı
korunur. Ancak, su/çimento oranının gerçek değeri bilinmez.
Aynı beton dayanımı için hafif agregalı karışımda çimento dozajı normal betona göre
daha yüksektir. Yüksek dayanım seviyelerinde ilave çimento dozajı %50’yi aşabilir. Daha
yüksek çimento içeriği, her ne kadar değeri bilinmese de daha düşük su/çimento oranı
anlamına gelir. Dolayısıyla matrisin dayanımı daha yüksektir. İri hafif agrega taneleri
rölatif olarak daha zayıftır ve bunların dayanımı beton dayanımını sınırlandıran etken
olabilir, iri agrega tanelerinin yarılması uygulanan yüke dik olarak gerçekleşir. Bununla
birlikte, agrega dayanımı ile bu agregadan yapılmış betonun dayanımı arasında genel bir
ilişki bulunmamaktadır.
Hafif agregalı betonun düşük geçirimliliği birkaç etkenin sonucu oluşur; çimento
pastasının su/çimento oranı düşüktür, agrega etrafındaki geçiş bölgesinin kalitesi yüksektir
(dolayısıyla agrega taneleri etrafında kolay akış yoktur), agrega taneleri ile matrisin
elastisite modülündeki uyum ile yük veya sıcaklık değişimlerinden kaynaklanan mikro
çatlak gelişimi daha azdır. Bunların yanında agregadan gelen su çimentonun
hidratasyonuna devam etmesini sağlayıp geçirimlilikte azalma sağlar.
28
2.4. Hafif Betonun Basınç Dayanımı ve W/Ç İle İlişkisi
29
LC 20/22 20 22 LC 55/60 55 60
LC 25/28 25 28 LC 60/66 60 66
LC 30/33 30 33 LC 70/77 70 77
LC 35/38 35 38 LC 80/88 80 88
LC 40/44 40 44
Hafif betonun yüksek ısı izolasyonu özellikleri olan, ideal bir çatı ve ara kat ısı
yalıtımı malzemesi olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Düşük yoğunluklu olduğu için
çatı ya da ara katlar üzerine aşırı yük bindirmez. Hem ısı yalıtımı sağlar hem de pürüzsüz
yüzey sağlayarak verilen eğimlere doğru sıvı akışını sağlar. Özellikle Orta Doğuda çatı ve
arakat hafif beton uygulamaları oldukça fazla rastlanan uygulamalardır.
Duvarlar
Ara Katlar
Yangın Önleme
Hafif beton yangına dayanımlı olduğu için, tutuşmayı ve yangını önleyici engeller ve
boşluklar oluşturmakta yardımcı olur. Modern binaların altlarında bulunan kanalların veya
30
geleneksel binaların tavan sıvalarının hafif beton harcı ile yapılması durumunda yangını
engelleme özelliği vardır. Hafif beton harcını, çelik inşaat aksamının etrafına kalıp yardımı
ile dökülerek, yangın koruyucu bir tabaka oluşturulabilir.
Dekoratif Paneller
Hafif beton düşük yoğunluklu olduğundan, yumuşak zeminde yapılacak olan yol ve
kaldırımların grobetonunun dökülmesinde kullanılabilir. Ağırlığı düşük olduğundan
yumuşak zeminde batmaz ve üzerine yol ve kaldırımların yapılmasına müsaade eder.
Londra’nın rıhtım bölgesi olan Canary Wharf bölgesinin bağlantı yolları hafif beton
31
kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca Hollanda da temeli hafif beton ile inşa edilmiş olan birçok
yol bulunmaktadır.
Hafif beton, mükemmel bir dolgu maddesidir. Çok akışkan olup, en ufak boşlukları
dahi doldurur. Boşlukları doldururken, sadece yerçekimi ya da Standard beton pompaları
kullanılır, bu da yüzeyde çok fazla çatlama olmadan işlemin bitirilmesi ve herhangi gizli
bir boşluğun kalmamasını sağlar. Hafif beton döküldüğünde daralma veya çekme yapmaz,
yanal olarak da büyük baskılar uygulamaz.
Zemin İşlemleri;
Zemin Sağlamlaştırma
Hafif betonun kullanıldığı bir başka alan da yer ıslahıdır. Hafif beton, Liman
doldurmada, yumuşak çamur ve bataklı bölgelerde batmadığından dolayı, geleneksel dolgu
yöntemlerine (genellikle kum ve çakıl) göre büyük avantaj sağlar. Bu durumda arazinin
doldurularak ıslah edilmesi, aylarca hatta duruma göre yıllarca önce bitirilebilir.
32
Yapısal hafif agregaların hücresel yapılarında bulunan hava, bu agregaların doğal
agregalara oranla daha düşük ısıl iletkenliğine sahip olmalarını sağlamaktadır. Sıradan
betonun ısıl iletkenliği betonun doygun olduğu durumda, beton karışımına bağlı olarak ısıl
iletkenliği 1,4 ila 3,6 W/mK arasında değişmektedir. Betonun birim ağırlığı ısıl
iletkenliğini tam olarak etkilememesine rağmen, havanın düşük ısı iletimine bağlı olarak,
hafif betonun ısıl iletkenliği birim ağırlığı ile değişmektedir. Hafif betonun ısı yalıtım
özellikleri hafif betonun birim ağırlığının yanısıra hafif beton yapımında kullanılan hafif
agrega cinslerine bağlı olarakta değişmektedir. Şekil-1’de farklı tip hafif agregalar ile
üretilen hafif betonların ısıl iletkenliklerinin birim ağırlıkları ile değişimi görülmektedir.
Şekil 1: Farklı tip hafif agregalar ile üretilen hafif betonların ısıl iletkenliğinin birim
ağırlıkları ile değişimi [17]
Hafif agregalar kullanılarak üretilen hafif betonlar içerisinde, en yüksek ısı yalıtımı
perlit katkılı hafif betonlar ile sağlanabilmektedir. Perlit katkılı betonlar, normal betona
göre yaklaşık on kat daha iyi ısı yalıtımı sağlamaktadır.
Taşıyıcı hafif betonların birim ağırlığı 1450- 1800 kg/m3 arasında değişmekte,
çoğunlukla birim ağırlık 1600 – 1700 kg/m 3 arasında kalmaktadır. Dayanımları 7 – 17
N/mm2 arasında olan betonlar yalıtım betonu ile orta mukavemetli beton sınıfına girerler.
33
ACI 213R-03’ e göre taşıyıcı hafif betonlar, 28 günlük basınç mukavemeti 17 MPa’ı geçen
ve hava kurusu birim hacim ağırlığı 1120-1960 kg/m 3 arasında olan beton olarak tarif
edilir. TS EN 206-1’ de hafif beton, etüv kurusu durumdaki birim hacim ağırlığı 800 kg/m 3
'ten büyük, 2000 kg/m3 'ten küçük olan beton olarak tanımlanmaktadır. Hafif beton,
yapımında kullanılan agreganın bir kısmı veya tamamı farklı tip ve özeliklere sahip hafif
agregaların kullanılmasıyla da üretilebilir.
Taşıyıcı hafif betonlar duvar panel ve blokların inşasında, çatı katı döşemelerinde,
köprü açıklıklarında, ön yapımlı beton ünitelerinde çoğunlukla kullanılmaktadır. Bu
amaçlarla taşıyıcı hafif beton üretmek özellikle deprem bölgelerinde yapılar inşa etmek
için tercih sebebidir (Sarı ve Paşamehmetoğlu, 2005).
Taşıyıcı hafif betonlar gibi duvar panel ve blokların inşasında, çatı katı
döşemelerinde, köprü açıklıklarında, ön yapımlı beton ünitelerinde çoğunlukla
kullanılmaktadır. Bu amaçlarla taşıyıcı hafif beton üretmek özellikle deprem bölgelerinde
yapılar inşa etmek için tercih sebebidir.
34
olarak verilen gerilmenin aderans ile betona iletilip kesitte oluşacak çekme gerilmelerinin
yok edilmesi işlemidir. Bu işlem sırasında yüksek dayanımlı beton ile yüksek dayanımlı,
haddelenmiş, yüksek elastik sınıra sahip çelik donatı kullanılmaktadır.
35
Şekil 3: Germe (Ön/Ard) Hafif Betonlarda Gerilme Değişimi-2 [39]
Öngerme Yöntemi
Bu yöntemde kalıp içerisine yerleştirilen öngerme halatları, hesaplanan kuvvetlere
göre hidrolik kriko yardımıyla gerilirler. Daha sonra beton dökümü yapılır ve betonun
prizini alması beklenir. Priz alma işlemi tamamlandıktan sonra halatlar kesilir. Gerilen
halatlar kesildikten sonra oluşan geri dönme kuvveti aderans yoluyla betona basınç
uygular.
Ardgerme Yöntemi
Ardgerme işleminin öngermeden farkı imalatı tamamlanmış elemana
uygulanmasıdır. İmalatı tamamlanmış elemanların içerisinde bırakılan borulardan geçirilen
öngerme halatları öngerme yöntemindeki gibi gerilir. Halatlar gerildikten sonra boruların
içine şerbet enjekte edilir. Priz alma işlemi tamamlanınca halatlar kesilir ve aderans ile
betona basınç uygulanmış olur.
36
Taze Beton Deneyleri
Sertleşmiş Beton Deneyleri
37
Bu deney sonunda meydana gelen çökme sonucunda kıvam sınıfı belirlenir. Bu
deney ülkemizde baya kullanılmaktadır. Çökme deneyi taze betonun koni şeklinde ki bir
kalıba doldurulur ve kalıp çekildikten sonra taze betonun çökme miktarına bakılarak elde
edilen bir deney türüdür.
Öncelikle koni biçimdeki huni ıslak bir bez ile silinir. Daha sonra nemli ve su
emmeyen bir yüzeye bu huni yerleştirilir. Huniye 3 katman şeklinde taze beton dökülür.
Her katman döküldükten sonra dışarıdan içeriye doğru dairesel bir biçimde ve beton
yüzeyine dik olacak şekilde 25 kere şişlenir. Üst ve orta katmanlar döküldükten sonra
şişlenme işlemi yapılırken, şiş alttaki katmana en az 2,5 cm girmelidir.
B. Çökmenin Ölçülmesi
Huniye doldurulan taze beton katmanlarını şişledikten sonra huni yavaşça dik bir
şekilde yukarı kaldırılır ve huni çökme işlemi yapılan betonunu yanına konur. Daha sonra
şişleme çubuğu yatay bir şekilde bir ucu hunide, bir ucu çöken betonda olacak şekilde el ile
tutulur. Çöken betona yatay şekilde gelen şiş çubuğunun altında kalan kısım taze betonun
çökme değeri olarak kabul edilir.
38
C. Çökme Deneyi Sonuçlarının Değerlendirilmesi: Taze betonun karışımına göre
betonun göstereceği çökme değeri 3 farklı şekilde görülebilir.
a. Hakiki Çökme: Kütle şeklinde az miktarda bozulma ve kırılma olan, beton üst kesitinde
hemen hemen eşit miktarda olan çökmedir.
b. Kayma Çökmesi: Beton kütlesinin bir yanında çok fazla, diğer yanında ise çok az yer
alan çökme şeklidir.
S1 10-40 mm ± 10
S2 50-90 mm ± 20
S3 100-150 mm ± 30
S4 160-210 mm ± 30
S5 >220 mm ± 30
Çökme Değerleri
Yapı Elemanları
Min Max
Betonarme Temeller 8 cm 3 cm
Donatısız beton temeller, kesonlar, alt yapı duvarları, kanal 7 cm 2 cm
kaplama betonları
Döşeme, kiriş, kolon, betonarme perdeler, tünel yan ve kemer 10 cm 5 cm
39
betonları
Yol kaplama betonları, köprü ayakları 5 cm 3 cm
Tünel taban kaplama betonları 5 cm 2 cm
3.4.1.2.Vebe Deneyi
Taze betonda Vebe ölçer (konsistometre) ile Vebe sınıfı tespit edilir. Vebe süresine
göre taze betonun kıvamı ölçülür.
Vebe deneyinde; koni biçiminde bir kalıp ile standart titreşim veren bir tablaya
yerleştirilen taze betonun silindir haline gelinceye kadar ki süre hesaplanır. Koni şeklindeki
numune tablaya yerleştirilir ve daha sonra
standart ağırlığa sahip olan plaka betonun
üzerine konur. Bu işlemler gerçekleştirildikten
sonra tablaya titreşim verilir. Bu titreşim etkisi
altında kalan numune silindir kaba yayılıp
silindir şeklini elde edinceye kadar geçen süre
Vebe cinsinden taze betonun işlenebilirlik
değeridir. Elde edilen vebe süresine göre
betonun kıvamı belirlenir.
40
3.4.1.3. Akıcılık Deneyi (Yayılma Tablası Deneyi)
Prizma şeklinde bir kabın içerisine gevşek halde beton doldurulur. Taze beton
vibratör yardımı ile hacmi küçültülür. Bu hacim küçültme işlemi daha fazla küçülme
olmadığı zamana kadar devam edilir. Hacmin sabit kaldığı yerde taze betonun
41
sıkıştırılabilme sınıfı tespit edilir. Elde edilen sıkıştırılabilme işlemi ile taze betonun
kıvamı belirlenir.
Bu deney tabanı 20*20 cm kare boyutlu, yüksekliği (h) 40 cm olan çelik prizmatik
bir kap içine üst yüzeyinden beton sıkıştırılmadan eklenir.
Daha sonra vibratör yardımı ile içerisine yavaşça daldırılıp çıkarılması sonucu
kaptaki çökme miktarı (S) ölçülür.
C0 >1,46 % ± 0,10
C1 1,45-1,26 % ± 0,10
C2 1,25-1,11 % ± 0,08
C3 1,10-1,04 % ± 0,05
Deneyde; öncelikle taze beton mala ile en üstteki kalıbı tamamen dolduracak şekilde
yerleştirilir. Daha sonra betonun yerleştirildiği kalıbın alt kapakçığı açılır ve beton orta
kalıba düşer.
Orta kalıbın da kapakçığı açılır ve en alt kalıba beton düşmeye devam eder. Bu
şekilde silindirin dolması sağlanır. Daha sonra taşmış olan fazlalık betonlar temizlenir ve
42
silindirin içine düşmüş olan betonun ağırlığı hesaplanır. Daha sonra içi boşaltılan en alttaki
silindir kalıp, deneyde kullanılan taze beton, tamamen sıkılaştırılıp tekrar silindire eklenir.
Tamamen sıkılaşma işlemi, silindire eklenen betonu 5’er cm tabakalar halinde koymak ve
her tabakaya 30 defa şişleme işlemi yapmak veya vibratör yardımı ile gerçekleşir.
Tamamen sıkıştırılmış olan beton, silindirin içerisini tam olarak doldurduktan sonra
beton ağırlığı ölçülür.
Taze betonun kıvamı ve işlenebilirliğini bulmak için taze beton farklı koşullarda
deneye tabii tutulduğu için deneyler arasında kıyaslama yapılması doğru olmayabilir.
43
Tablo 11: Farklı Deneyler ile Elde Edilen Sonuçlar
44
Şekil 11: Kelly Topu [18]
Basınç Deneyi
Çekme Deneyi
Dayanım
Büzülme
Sünme
Su emme ve geçirimlilik özellikleri
Dayanıklılık-Durabilite
45
Bu deney tasarım aşamasında ki betonun istenilen dayanım ve sınıf kontrolü için
yapılan bir deneydir.
Eksenel basınç yükü altında betonun kırıldığı vakte kadar gösterdiği dirence (betonda
oluşan maksimum gerilme) betonun basınç dayanımı olarak adlandırılabilir.
a. Standart Deney Yöntemi: Taze betondan elde edilen standart boyuttaki numunelerin
beton standartlarına göre belirlenen koşul ve sürede kür edilip daha sonrasında uygulanan
deney yöntemidir.
b. Hızlandırılmış Deney Yöntemi: Taze betondan elde edilen numuneler nemli ortam ve
yüksek sıcaklık içeren bir ortamda bir iki gün gibi kısa bir süre de hızlandırılmış küre tabi
tutulur. Daha sonra basınç deneyi uygulanan deney yöntemidir.
c. Karot Deney Yöntemi: Sertleşmiş betondan koparılan karot numunelere basınç deneyi
uygulanan deney yöntemidir.
d. Beton Test Çekici Yöntemi: Schmidt tabancası (beton test çekici) adı verilen bir alet ile
sertleşmiş beton yüzeyine uygulanarak, hasar vermeden betonun sertliğini ölçerek beton
dayanımı hakkında bize fikir veren bir deney yöntemidir.
46
3.4.2.1.1. Standart Deney Yöntemi
Belirlenen standartlara uygun olarak kaplara koyulan numuneler bir gün sonunda
kaplardan çıkartılır ve bu çıkartılan sertleşmiş numuneler genellikle 28. güne kadar
belirlenen standartlara göre uygun kür ortamlarında saklanır. 28 gün sonunda çıkarılan
numunelere başlık yapılır ve bir gün sonra basınç cihazı ile üniform basınç yükü etkisinde
kırılmaya tabii tutulur. Kırılmaya tabii tutulan bu numuneye sabit hız ve darbe tesiri
olmayacak şekilde yükleme devam edilir. Numunenin kırıldığı anda ki cihazda gösterilen
yük betonun basınç dayanımını belirtir.
47
Şekil 13: Beton Kırılma Şekilleri [21]
Belirli yaşa gelmiş sertleşmiş betonun hasar görmeden yaklaşık olarak basınç
dayanımını yüzey sertliğine bakılarak ölçülen deney yöntemidir. Bu deney yapıların
homojenliğini ölçmede, betonun kalitesini öğrenmekte için veya betonların birbiri ile
kıyası için kullanılabilir. Schmidt çekici, 1948 yılında İsveçli mühendis Ernst Schmidt
tarafından bulunmuştur. Schmidt çekici içinde bulunan yay duvara çarptırılır. Bu yay
duvara çarptıktan geri teper. Schmidt çekici yayın ne kadar ölçüde geri teptiğini ölçerek
basınç dayanımı hakkında fikir edinmemize yardımcı olur.
48
Şekil 15: Beton Test (Schmidt) Çekici Deneyi [21]
Deney yatay, dikey, yukarı veya aşağı doğrultuda vs. her açıdaki beton yüzeyine
uygulanabilir.
Beton yüzeyinde 20*20 cm’lik bir alana sıva kazılır ve zımpara taşı ile yüzey
düzeltilerek temizlenir.
Deneye başlanmadan önce beton çekicine hafif baskı uygulanır ve darbe çubuğu
serbest bırakılır.
Schmidt çekici, test yüzeyine dik bir şekilde yerleştirilir.
Test yüzeyine darbe gerçekleşene kadar çekiç yavaşça bastırılır.
Tetiklenme gerçekleştikten sonra çekicin alt tarafında bulunan düğmeye basılarak
darbe çubuğu kitlenir.
Cihazda bulunan gösterge ile geri tepme sayısı (R) okunur.
Her test yapılacak yüzey için 10 ayrı noktalardan vuruş yapılır.
10 ayrı noktada vuruşlar tamamlandıktan sonra en büyük ve en küçük R değerleri
alınır ve bu iki değerin aritmetik ortalaması alınarak Schmidt Değeri elde edilir.
49
Çekme dayanımı deneyi 3 farklı deney şekilleri ile kontrol edilebilir.
a. Doğrudan Çekme Dayanımı Deneyi: Çekme yüklerinin doğrudan uygulanması ile elde
edilen çekme dayanımı deneyidir.
c. Eğilmede Çekme Dayanımı Deneyi: Beton kirişlere veya prizma numunelere eğilme
yüklerinin yüklenmesi ile oluşan basınç dayanımı deneyidir.
Betonun çekme dayanımını bulabilmek için standart bir deney yöntemi yoktur. Bu
yüzden bu deneyler yapılırken de standart boyutlu veya şekilli bir numune de yoktur.
Şekil 17: a) Çekme Deneyi Örnek [21] b) Çekme Dayanımı Grafiği [21]
Doğrudan çekme yükleri etkisiyle bulunan çekme dayanımı betonun gerçek çekme
dayanımıdır. Fakat betona doğrudan çekme yükleri uygulamak zor ve zahmetli olduğu için
doğrudan çekme dayanım deneyi pek tercih edilmeyen bir yöntemdir.
Bir diğer adı Brezilya Yarma Deneyi olarak da bilinir. Bu deneyde çekme
dayanımının elde edilmesinde genel olarak silindir numuneler kullanılır. Fakat küp
şeklinde numunelerin de kullanılması mümkündür.
50
Şekil 18: Deney Cihazı [18]
Şekil 21: Orta Noktadan Yüklenen Eğilme Deneyi (Tekil Yükleme) [21]
Tekil yüklemeli deneylerde açıklık boyunca tek noktada maksimum moment oluşur
ve o noktada kesme kuvveti de değer değiştirmez. Bu durumda saf bir eğilmeden söz
edilemez.
52
Şekil 22: Tek Noktadan Yüklemeli Eğilme Deneyi [21]
b. L/3 Uzaklıktaki İki Noktadan Yüklenmiş (4 noktalı) Eğilme Deneyi Yöntemi: İki
mesnet arası yerleştirilen beton kirişinin L/3 uzaklıktaki iki ayrı noktadan yüklenmesi
deneyidir.
Şekil 23: L/3 Uzaklıktaki İki Noktadan Yüklenmiş Eğilme Deneyi [21]
53
Şekil 24: İki Nokta Yüklemeli Eğilme Deneyi [21]
54
4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
- Doğal Hafif Agregalar: Pomza taşı, diyatomit, volkanik tüf, volkanik cüruf, scoria.
- Doğal Malzemeden Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş kil,
genleştirilmiş şist, genleştirilmiş arduvaz, perlit, vermikülit, kuvarsit, obsidiyen.
- Endüstriyel Atıklardan Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Yüksek fırın cürufu ve
uçucu kül.
- Endüstriyel Atıkların İşlenmesiyle Üretilen Yapay Hafif Agregalar: Genleştirilmiş
yüksek fırın cürufu ve kızdırılmış uçucu kül verilebilir.
Hafif betonların geleneksel betonlara göre ısı iletkenlik katsayıları daha düşüktür.
Genellikle üretilen elemanların boyutları küçüldüğünden kullanımları ekonomik de
olmaktadır. Kütlenin azalması durumunda bu yapılara gelen deprem yükleri de
azalmaktadır. Yangına dayanıklılıkları daha yüksektir. Bu betonların kalıba uyguladıkları
basınç daha düşüktür. Bunların yanı sıra, dayanımları geleneksel betonlarınkinden daha
küçüktür. Aşınmaya karşı daha dayanıksızdırlar. Üretim ve yerleştirilmeleri daha fazla
özen gerektirmektedir. Neme karşı kesinlikle yalıtılmaları gerekmektedir.
Türkiye hafif beton yapımında kullanılan doğal hafif agrega kaynakları bakımından
son derece zengin bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye’de ekonomik açıdan ilk uygulamalarda
doğal hafif agregaların kullanılmasının daha gerçekçi olacağı anlaşılmaktadır.
Depremlerde yapılara gelen yükler yapının ağırlığı ile doğru orantılıdır. Binanın ana
yükünün statik değerlere bağlı kalınarak hafifletilmesi deprem riskini azaltır. Bilindiği gibi
ölü yükleri fazla olan bir yapı deprem sırasında daha fazla salınım yapmaktadır. Yapılan
deneyler hafif malzemeden yapılan duvarların küçük depremlerde, taşıyıcı sistemde bir
55
hasar olmasa bile zarar gördüğünü ortaya çıkarmıştır. Büyük depremlerde ise, bunların
basınç dayanımları az olduğundan, kolonlar çökerken ve duvarlara yük aktarılmaya
başlarken sorun çıkmaktadır. Bu dezavantajlarına rağmen binalarda hafif yapı malzemeleri
kullanıldığında bina iskeletine ve temeline daha az yük bineceğinden ve yapının toplam
kütlesi azalacağından deprem sırasında oluşan eylemsizlik kuvvetleri azalmakta,
sarsıntıların bina üzerindeki yıkıcı etkileri zayıflamaktadır.
Türkiye gibi aktif deprem kuşağında bulunan ülkelerde, betonarme inşaatlarda hafif beton
kullanımı deprem zararlarını azaltması mümkün gözükmektedir.
Hafif yapı malzemelerinin diğer bir faydası enerji tasarrufudur. Avrupa'da birim
konut ısıtmasında bizdekinden 2-3 defa daha az yakıt kullanılmasının sebebi budur.
ABD'de perlit enstitüsü 1949 yılında, genleşen kil enstitüsü ise 1952 yılında kurulmuştur.
Almanya'da pomza enstitüsü uzun yıllardan beri faaliyettedir. Dünyadaki genleşen kilden
hafif malzeme üreten fabrikaların sayısında ve üretiminde önemli düşüşler görülmesine
rağmen depreme dayanıklı binaların inşası ve enerji tasarrufu amacıyla önümüzdeki plan
döneminde ülkemizin bu konuda bazı çalışmalar yapması gerekmektedir.
56
5. KAYNAKLAR
1. Chandra, S., & Berntsson L. (2002) Lightweight Aggregate Concrete. New York, USA:
Noyes Publications.
2. Durmuş, A., Arslaner M., Hüsem M. & Kolaylı H. (1996). Karadeniz Bölgesi Hafif
Agrega Yataklarının Belirlenmesi ve Bunların Yekpare ve Prefabrike Beton
Yapılarda Kullanılabilirlik ve Yararlarının Araştırılması. Araştırma Projesi
Raporu, KTÜ Mühendislik-Mimarlık Fak. İnşaat Müh., 91.112.001.5, Trabzon.
3. Hüsem, M. (1995). Doğu Karadeniz Bölgesi Doğal Hafif Agregalarından Biriyle
Yapılan Hafif Betonun Geleneksel Bir Betonla Karşılaştırılmalı Olarak
İncelenmesi. Doktora Tezi, K.T.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü. Hüsem, M. (2003).
4. The effects of bond strengths between lightweight and ordinary aggregate-mortar,
aggregate-cement paste on the mechanical properties of concrete. Materials
Science and Engineering 363, 152-158.
5. Tokyay, M., & Erdoğdu, K. (1997). Cüruflar ve Cüruflu Çimentolar. Araştırmaların
Gözden Geçirilmesi ve Durum Raporu, Tçmb, Ankara, 31s.
6. Kok, S. C., & Min-Hong, Z. (2002). Water Permeability and Chloride Penetrability of
High-Strength Lightweight Aggregate Concrete, Cement and Concrete Research,
No 32, pp. 639-645.
7. Konuk, H., Özyurt, N., Taşdemir, C., Yüceer, Z., & Sönmez, R. (2002). Hafif Betonların
Taşıyıcılık Özelikleri. 1. Ulusal Yapı Malzemesi Kongresi, İstanbul.
8. Sari, D., & Paşamehmetoğlu, A.G. (2005). The Effects of Gradation and Admixture on
the Pumice Lightweight Aggregate Concrete. Cement And Concrete Research,
No. 35(5), 936-942.
9. Duaij, J. A. A., El-Laithy K. and Payappilly R. J., 1997. A value engineering approach
to determine quality lightweight concrete aggregate, Cost Engineering, 39, 21-26
10. Şener, F. (1999). Yalıtımlı Hafif Yapı Hammaddeleri, Enerji Tasarrufunda Jeotermal
Enerjinin ve Yalıtımlı Hafif Yapı Malzemelerinin Önemi Sempozyumu, 31-47,
Ankara.
11. Gündüz, L. & Kalkan, Ş.O., (2016). İzmir Alaçatı Taşının Kuru Karışım Hafif Beton
Agregası Olarak Kullanılabilirliği Üzerine Teknik Bir Analiz, 8.Uluslararası
Kırmataş Sempozyumu, 390-399, Kütahya.
12. Kornev, N.A., Kramar V.G. & Kudryavtsev A.A., (1980). Design Peculiarities of
Prestressed Supporting Constcructions from Concrete on Porous Aggregates,
Second International Congress on Lightweight Concrete, The Concrete Society,
The Construction Press, 141-151, London, U.K.
13. Atan,Y., 1972. Hafif betonların tek eksenli yükleme halindeki davranışlarına
agrega-harç fazlarının etkisi, Teknik Rapor No.12, İTÜ İnşaat fak., İstanbul
57
14. Erciyes, Y., 1963. Bims ve bims betonu üzerine araştırmalar, İmar ve İskan
Bakanlığı Yayınları, No. 5-17.
15. Postacıoğlu, B., Taşdemir, M.A., 1986. Depreme Dayanıklı Yapılarda Doğal
Hafif Agregalı Betonlardan Yararlanılması, Yapı Endüstri Merkezi
“Deprem” Semineri Bildiriler Kitabı,
16. TS EN 206-1, 2002. Beton-Bölüm 1: Özellik, Performans, İmalat ve Uygunluk, Türk
Standartları Enstitüsü, Ankara.
17. Neville, A. M., 1996. Properties of Concrete, John Wiley&Sons Inc, New York.
18. https://www.utest.com.tr/tr/20621/Vebe-Cihazi, 18.05.2021
19. http://www.testmak.com.tr/sikistirma-faktoru-tayin-aparati, 18.05.2021
20.https://docplayer.biz.tr/1840987-Beton-deneyleri-yrd-doc-dr-hayri-un-pamukkale-
universitesi-2007-bahar.html, 19.05.2021
21. http://insaat.eskisehir.edu.tr/muhsiny/MLZ204/icerik/11H-1)%20Beton%20deneyleri-
2.pdf, 20.05.2021
22.https://santiyede.com/yuksek-firin-curufu-betonda-
kullanimi/#Granule_yuksek_firin_curufunun_olumlu_etkileri, 20.05.2021
23. http://www.mta.gov.tr/v3.0/bilgi-merkezi/pomza, 20.05.2021
24. http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/hizmetler/images/b_h/perlit_pomza.jpg, 20.05.21
25.http://kisi.deu.edu.tr//halit.yazici/OZEL%20BETON/ozelbeton-ders1-HAFIFBET.pdf
(DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DOÇ.DR. HALİT YAZICI DERS NOTLARI),
21.05.2021
26. http://www.yapicozumleri.net/Hafif%20Beton%20NedirKullanım%20Alanları.html,
21.05.2021
27. http://www.imo.org.tr/resimler/dosya_ekler/9f0c716e9367bcb_ek.pdf?dergi=168
(TMH-TÜRKİYE MÜHENDİSLİK HABERLERİ SAYI 427-2003/5),
21.05.2021
28.https://www.cimsa.com.tr/ca/docs/4FE58AA58E3A4B7B85FA9E4EE011A8/412A5D6
73669457EA62A4DF862CDD6A8.pdf, 21.05.2021
29.https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/zekikrc/70279/Hafif
%20Beton.pptx,22.05.2021
30.https://www.google.com.tr/search?q=genle%C5%9Ftirilmi%C5%9F+vermik
%C3%BClit&sxsrf=ALeKk01OaUDMtST8T1PODsLTG2F4OhqkWQ:1621692948844
&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwjMz5mBvd3wAhWqhv0HHdBsBmU
Q_AUoAnoECAEQBA&biw=1366&bih=568#imgrc=6QpjLUnSNxL15M, 22.05.2021
31. https://insapedia.com/yuksek-firin-curufu/, 23.05.2021
32. https://www.yapicozumleri.net/HAF%C4%B0F%20BETON.pdf, 23.05.2021
58
33. https://cdn3.beun.edu.tr/insaat/297a396322b1bf9bc53575e6ee2cf870/3-yapi-malzeme-
deneyleri-3-beton.pdf, 25.05.2021
34. https://www.aykutozdemir.com.tr/insaat/slump-cokme-deneyi-nedir-nasil-yapilir.html,
25.05.2021
35. https://insaat.eskisehir.edu.tr/muhsiny/MLZ204/icerik/10H-2)%20Beton%20deneyleri-
1.pdf, 25.05.2021
36. https://www.sanalsantiye.com/betonun-kullanimi-ve-kullanim-alanlari/, 25.05.2021
37. http://www.vota.com.tr/assets/ts-en-12390-1.pdf, 25.05.2021
38. http://www.vota.com.tr/assets/ts-en-12390-3.pdf, 25.05.2021
39. https://www.sanalsantiye.com/ongerilmeli-beton-nedir, 25.05.2021
40.https://www.okyap.com.tr/tr-TR/sayfa/BIMS-SCORIA/6#:~:text=Scoria%3B
%20%C3%A7e%C5%9Fitli%20volkanik%20aktivitelere%20ba%C4%9Fl
%C4%B1,demir%20ve%20magnezyum%20bak%C4%B1m%C4%B1ndan
%20zengindir, 25.05.2021
41.https://cdn3.beun.edu.tr/insaat/297a396322b1bf9bc53575e6ee2cf870/3-yapi-malzeme-
deneyleri-3-beton.pdf, 25.05.2021
42. https://www.aykutozdemir.com.tr/insaat/slump-cokme-deneyi-nedir-nasil-yapilir.html,
25.05.2021
43. https://docplayer.biz.tr/63813437-Ins2024-yapi-malzemesi-ii-beton-tasarimi-ve-taze-
beton.html, 25.05.2021
59