You are on page 1of 3

GELENEKSEL SPORLAR:

Karate-do; Japonca'da "boş" anlamına gelen kara ve "el" anlamına gelen te kelimelerinden
oluşur. Karate kelimesinin tam Türkçe tercümesi "boş el" olarak karşımıza çıkar. Buna karşın
buradaki boş'luk kökenleri Uzak Doğu düşüncesinde aranması gereken felsefi bir kavramdır.
Karete kelimesinin anlam olarak karşılığının "boş zihin" (empty mind) olduğunu düşünmek
daha doğru olur. Yol anlamına gelen - do ekinin de gelmesiyle Karate-do herhangi bir kendini
savunma uygulaması olması olmasının ötesinde başlı başına bir yaşam biçimidir.

Aikido; İnsan ruhunun uyum yolu, ruhsal uyum yolu, uyum öğretisi. üç sözcükten oluşur:
Ai : Uyum, sevgi, uyumlu olma
Ki : Enerji ( dünyayı ve evreni yaratan enerji )
Do: Yol, disiplin, yöntem, ekol, öğreti.

Judo; Judo’da amaç sadece kavgayı kazanmak değil fakat aynı zamanda kişinin vücut ve
ruhunu da eğitmektir. Kelime anlamı olarak judo “nazik yol” dur. Yumuşaklık sertliğin önüne
geçer, ve teknik güçten daha önemlidir.

Kendo; Japonca’da "Kılıç Yolu" anlamına gelmektedir. Japonya'da olduğu kadar genel olarak
Asya, Avrupa ve Amerika'da da en yoğun ilgi gören budo (savaş disiplinleri) dalıdır.
Kökenleri samurai sınıfının esas silahı olan Japon kılıcı katana'nın kullanımına
dayanmaktadır.

Kyudo (okun yolu); çok eski zamanlardan beri yapılan Japon okçuluk sanatıdır.Birçok kyudo
okulu bulunmaktadır

SANAT ESERLERİ :

İyi, güzel, temiz yapılabilen her iş güç, her meslek Japonya’da sanattır. Japon kültüründe
dildeki zanaat, sanat, güzel sanat ayrımları, Batı dillerinde olduğu kadar kesin değildir. Batı
dünyasına uyarak bugün bizim “zanaat” saydığımız pek çok iş güç Japon kültüründe soylu,
saygın yaşayan sanatlardır.

Bonsai; 'saksıdaki ağaç' anlamına gelmektedir' ve yaşayan ağaçlara duyulan saygıyı ve bu


ağaçların yaşamasını konu alan bir sanattır. Bonsailer minyatür olmalarına rağmen
çevremizde gördüğümüz ağaçlardan hiçbir farkları yoktur. Özenle seçilen ağaç dalları,
budanarak ve ilgiyle yetiştirilerek minyatür ağaç görünümü kazanır. Yeşile ve doğaya özel bir
ilginiz varsa Bonsai minyatür olarak şehir dışına çıkmadan bu özleminizi giderebilecek bir
araçtır.

Bunraku, diğer bir adıyla Japon Kukla tiyatrosu, dünyadaki en gelişmiş kukla sahnelerinden
biridir. Kuklalar oldukça büyüktür- yaklaşık yarım insan boyu kadar- ve ana karakterler 3
kuklacı tarafından yönetilmektedir. Çoğu bunrakunun konusu tarihsel Japon hikayelerinden
gelmektedir ve temaları giri ("sosyal sınırlamalar") ve ninjo ("insanlığın çatışmaları") dan
oluşmaktadır. Tanınan en ünlü bunraku oyun yazarı Chikamatsu Monzaemon'dur
(1653~1724) .

Japon bebekleri, Bebek yapımı Japonya’da eski çağlardan beri devam eden bir gelenektir.
Eskiçağlarda Japonlar dinsel törenler veya krallar ve diğer soylu kişilerin mezarlarına koymak
için çamur, kağıt vb. malzemeler kullanarak bebekler yapmışlardır. Bunlara örnek olarak 4 ile
6. yy. arasında çamurdan yapılmış Haniwa’lar verilebilir.Bebekler daha sonra festival süsü,
dinsel adetler, uğur sembolü vb. olarak gelişim göstermiş, ve bugünde Japon kültüründe
önemli bir yeri olan geleneksel sanat eserleri içinde yer almışlardır.

İkebana, çiçeği bir vazo da yaşatma sanatıdır. İkebana'nın çay seremonisinde kullanılan
tarzına nageire denir.

Kabuki; Japon tiyatrosunun temeli olan tiyatrodur. Sözcük üç ayrı öğeden oluşuyor;
Ka: müzik, saz
Bu: dans, oyun
Ki: beceri, ustalık, yaratıcılık.

Noh ve Kyogen; kyojen Japonya'nın geleneksel komedisidir. Noh'dan ayrı olarak kendi
gelenekleri vardır, fakat uzun Noh dramalarında seyircilerin sıkılmamalarını sağlamak amacı
ile Noh oyunu aralarında gösterildiğinden genellikle Noh ile beraber sınıflandırılarlar.

Origami;. Oru (katlamak) Kami (kağıt) anlamına gelen iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan,
Origami kağıt katlama sanatı da Çin kültürü kökenlidir.
1950'nin ortalarına doğru, 1945 Hiroshima atom bombasının patlaması sonucunda Lösemi
hastası olan 11 yaşındaki Sasaki Sadako hastalığının iyileşmesi amacıyla turna kuşu
origamilerini yapmaya başlamıştır. ( geleneğe göre 1000 adet turna kuşu origamisi yapıp dilek
tutulduğunda, dileğin gerçekleşeceğine inanılır). Sadako bu girişimiyle dünya da barış için de
bir sembol olmuştur. Fakat 644 turna kuşu origamisi yaptıktan sonra ölmüştür, arkadaşları
onun yerine sayıyı tamamlamış ve cenaze töreninde mezarına turna kuşlarını koymuşlardır.

Sado: Japonya'da çay törenleri çok ince detayları bulunan bir sanat dalıdır.

Ukiyo-e: Edebi olarak bu sanatın ismi yüzen dünyanın resimleri anlamına gelmektedir.
Ukiyo-e ahşap basım resimler ilk Edo devrinde (1600~1868) ortaya çıkmıştır. Ve o günlerden
günümüze birçok hikayeyi resmektedirler. Önemli kabuki aktörleri ve devrin ileri gelenleri
resimlere konu olmuştur. Daha sonra doğa ve günlük yaşamda ressamların ana temaları haline
gelmiştir. Bunların en güzel örneklerinden biri Hokusai'den Fuji dağının görünümüdür.

Geleneksel Giysi, Kimono:


Sözlük anlamı "Giysi" anlamına gelen Kimono Japonya'ya özgü en geleneksel öğelerden
biridir. Batı'da tahta kalıplarla basılan Ukiyo-e resimlerinin popülerliği aynı zamanda
kimonolara olan ilgiyi de hat safhaya ulaştırmıştır.
Kimonoların birçok çeşidi bulunmaktadır, mevsimsel sezonluk kimonolar, bayanların
törenlerde giydiği özel kimonolar, erkekler için dikilen kimonolar gibi. Ölüm törenlerinde
hem erkekler hem bayanlar siyah kimono giyerler.

DİN, FELSEFE, MEDİTASYON:

Japon Kültür İşleri Kurumu’nun(1972 yılı) raporuna göre, çeşitli dini kurum ve örgütlere üye
bulunan Japonların toplam sayısı, ülke nüfusunun iki katına yaklaşıyor. Bu sonuç her ergin
Japonun en az 2-3 dine üye olduğunu gösteriyor.
Bu yüzyılın başında Prens Hirobumi ‘nin sözü: “ Hangi dinden olursa olsun bir japon un asıl
yolu(mesleği, mezhebi) Japonluktur.”
Budizm: Budizm 'in kurucusu Buda (Guatama, Gotama) ( MÖ.563 - 483 ) Kuzey Hindistan
'da Lumbini koruluğunda doğmuş bir filozoftur. Buda “aydınlanmış” anlamına gelir. Budizm '
de mabetlere “Vihara” denir.

Şintoizm: Dünyanın en eski dinleri arasında yer alan Şintoizm M.Ö.VII yy kadar eskiye
dayanır. Japonların Milli Dini karekterini sergilemektedir. Japoncada karşılığı Kami-Nomiçi
'dir ( Tanrıların Yolu).. Şintoizm 'in geçirdiği safhalar üç devrede incelenir. Bunlar ;
1 - Mitolojik dönemlerde başlayan ve Budizm 'in Japonya 'ya girişine kadar devam eden
dönem(MS 552)
2 - Budizm, Şintoizm mücadeşlesinin kızıştığı 9.yy kadar süren dönem.
3 - Şintoizm 'le Budizm 'in birbirinden ayrıldığı,1192 'den 1868 reformuna kadar devam eden
dönem.
Şintoizm 'in 2 temel özelliği kısaca;
-Milli bir dindir
-Tabiata tapmaya önem verir.

Taoizm: Kurucusu Lao-Tzu (604 BC)’dur. İsminin kelime anlamı "yaşlı-genç" olan Lao-Tzu,
"Yaşlı Filozof" olarak da bilinir.

Feng Shui: Çince rüzgar ve su anlamına gelen Feng Shui, insanlar ve çevreleri arasındaki
ilişkiyi konu alan bir Doğu felsefesidir. Geçmişi 3000 yıldan çok daha eskilere dayanan bu
"mekan düzenleme sanatı", doğa ile insan arasında bir denge ve uyum yaratmayı hedefliyor.
Hem doğaya hem de kendilerine yabancılaşan metropol insanlarına, yeniden dinginliği,
huzuru ve rahatı anımsatıyor, yaşatıyor.

You might also like