You are on page 1of 4

DİN PSİKOLOJİSİNİN DİĞER BİLİM

DALLARIYLA İLİŞKİSİ

Din Psikolojisi alan ve sınır bakımından İnsan ve Toplum Bilimleri ile

İlahiyat İlimleri ortak noktasında bulunan ve Din Bilimleri adı verilen bir

grup bilim dalı arasında yer almaktadır. Bu bakımdan bütün bu bilimler

grubu ile ilişkisi ve yardımlaşması söz konusudur. Şimdi ayrı ayrı bu

bağlantıları gözden geçirelim.

İnsan ve Toplum Bilimleri

Din Psikolojisi her şeyden önce psikolojik bakış açısı ile araştırma yapan bir

bilim dalıdır. Bu yüzden, Din Psikolojisinin genel psikoloji ile ortak olan pek

çok yanı vardır. Her ikisi de aynı bilimsel ilkeler, yöntem ve tekniklerle

çalışmalarını sürdürür. Din Psikolojisi genel psikolojide geçerli ve yürürlükte

olan tüm kavram, yaklaşım ve yöntemlerle iş görmektedir. Bu bakımdan

psikoloji ve onun tüm alt dallarının (sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi,

kişilik psikolojisi, çevre psikolojisi vb.) çalışmaları ile yakından ilişkilidir.

Çeşitli teorik yaklaşımları (fenomenolojik, bilişsel, psikanlitik. teoriler) ve

pratik uygulamaları (rehberlik, ruhsal tedavi, dinî danışmanlık, din hizmetleri

psikolojisi) paylaşırlar. Onun yanında tarih, dilbilim, sosyoloji, antropoloji

gibi sosyal bilimlerin çalışmaları da dikkate alınır ve onlardan yararlanılır.

Fakat konuları bakımından bunlar ayrı alanlardır. Bu yüzden Din Psikolojisi,

genel psikolojinin bir alt dalı olarak değil, Din Bilimleri kategorisinde ele

alınmalıdır.

İlahiyat İlimleri

Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelâm, Tasavvuf, Mezhepler Tarihi gibi bilim dalları

dinî metinleri anlama ve açıklamaya çalışırlar. Dinî olguları, kişinin yaşadığı

dinî hayatın dışa yansıyan görünüm ve şekillerini anlamlandırmak, bunlara

kaynak oluşturan dinî inanç ve öğretiler hakkında bilgi sahibi olmayı

gerektirir. İnsanların rağbet ettiği dinî bir ritüel ve tapınma tarzının o dinin

ibadet sisteminde nasıl bir yer tuttuğu bilinmeden, yalnızca dış gözleme

dayalı bir tasvir ile isabetli bir yorum ve açıklama yapılamaz. Bir dinin

kendine ait kutsalları, inanç ve öğretileri, mezhep ve cemaat farkları, o dinin


bağlılarının davranışlarını anlamada temel referans noktalarıdır. Bu bakımdan

yerine göre bütün bu ilim dallarının verdiği bilgilere başvurma zarureti

vardır. Bunların yanında dinî sanat ve edebiyat, İslam Tarihi, İslam Düşünce

ve Uygarlık Tarihi gibi alanlarda yapılan çalışmalar da güncel olduğu kadar

tarihi bir boyutu olan dinî olguları anlama ve yorumlamada önemli bir yer

tutar.

Din Bilimleri

Din Bilimleri, İlâhiyat İlimleri ile İnsan Bilimlerinin kesiştikleri bir ortak

noktada yer alan bir dizi bilim dalıdır. Din Psikolojisi ile aynı sınır üzerinde

yer alan ve dinî olguları tecrübî yöntemlerle inceleyen bir dizi bilim dalı olan

Din Bilimleri denilen bu alanların başlıcaları şunlardır:

Din Sosyolojisi: Din Sosyolojisi din-toplum ilişki ve etkileşimini ve bu

çerçevede ortaya çıkan olgular, süreçler, kurumlar ve gruplaşmaları inceler.

Din psikologları dinî olguları bireysel açıdan ele alırken, din sosyologları

toplumsal açıdan ele alırlar. Aslında dinî olgular bireysel olduğu kadar

toplumsal olduğu için, dinî gerçeklik bu ikisinin toplamıdır denebilir. Bu

bakımdan bu iki bilim dalının çalışmaları, dinî olguların anlaşılmasında

birbirini tamamlayıcı nitelikte olup, zaman zaman bilgi alışverişi ile bakış

açılarının genişletilmesinde önemli katkılar sağlar.

Din Fenomenolojisi: Dinî olguların temel mânasını oluşturan değişmez

özü, asıl yapıyı ortaya çıkarmaya çalışan bir bilim dalıdır. Fenomenologlar,

dinî olguyu geçici ve dönüşüme uğramış şekillerin ötesindeki temel karakteri

anlamaya ve onu bir başka şeye indirgemeksizin kendi asıl özgünlüğü

içerisinde tanımaya çalışmaktadırlar. Her nasıl kabul edilirse edilsin, din

fenomenologlarının analiz ve değerlendirmelerinden din psikologları önemli

ölçüde yararlanmışlardır. Fakat daha da önemlisi dinî tecrübenin, dinî

gerçeklere saygı, hoşgörü ve sempati anlayışı çerçevesinde ele alınması

yönündeki din fenomenologlarının vurgusu, din psikolojisi çalışmalarında da

önemli yansımalara yol açmıştır.

Din Antropolojisi: Belli zaman ve mekânlarda özel bazı dinî inanç ve


uygulamaların (özel bir mit, özel bir ritüel veya özel bir ritüelin ilahi, kurban,

ruh gibi yönünü) tezahürlerini araştıran bir bilim dalıdır. Önceleri ilkel kabile

toplumlarının dinlerini inceleyen din antropologları, günümüzde daha geniş

alanlarda dinî tecrübe ve uygulamanın bilimsel incelemesini yapmaktadırlar.

Farklı toplumlarda ortaya çıkan mitler, dinî semboller, dinî âyin ve

törenlerin, dinî hareketlerin görünüm ve anlamları, işlev ve yapıları benzerlik

ve farklılıklarıyla araştırılmaya ve ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Din

psikologları dindarlığın yerel kültür ve toplum yapılarına bağlı şekilleri kadar

evrensel görünüm ve anlamlarını anlamada, din antropologlarının

çalışmalarından yararlanmaktadırlar.

Din Felsefesi: Dinî inanç, tecrübe ve olguyu felsefe bakış açısıyla ele alıp

değerlendiren bir disiplindir. Din filozofu dinî alanı, öncelikle bu alanda ne

olup bittiğini, inanılan şeyi, inanmanın ne anlama geldiğini ve uygulamada

inancın ne anlam ifade ettiğini anlamak için araştırır. Bu araştırmasında

ilahiyatçıların ve inananların olduğu kadar tarihçi, psikolog, sosyolog,

antropolog ve filozofların da bu konudaki verilerini göz önünde bulundurur.

Din psikologları, dinî tanım ve kavramlar oluştururken, dinî olguların anlamı

üzerine incelemeler yaparken din felsefecilerinin çalışmalarından

yararlanırlar.

Dinler Tarihi: İnsanlık tarihi boyunca ortaya çıkan tüm dinleri

karşılaştırmalı olarak, tecrübî nesnel bilimsel yöntemle inceleyen bir

disiplindir. Dinler Tarihi, teolojik ön kabullere dayanmaksızın antropolojik

bir bakış açısıyla dinleri inceler. Dinler Tarihinin yöntem, kavram, teorik

yapı ve modelleri genel olarak insan ve sosyal bilimlerin kazanımlarına

dayalıdır. Dinî olguların bireysel ve toplumsal olduğu kadar tarihsel bir arka

planı ve gerçekliği vardır. Din psikologları, bireyin hayatında gözlemlediği

dinî olguların anlamını daha iyi ortaya koyabilmek için, bunların geçmişten

gelen köklerini ve gelişim tarzlarını araştırma ihtiyacı duyar. İşte bu durumda

dinler tarihinin verilerine başvurma ihtiyacı ortaya çıkar.

İlahiyat İlimleri ile Din Bilimleri gerek konu ve gerekse yöntem bakımından
birbirlerinden ayrılırlar. İlahiyat İlimleri, dinî nasslar üzerinde çalışır ve “muradı ilâhi” yi anlamaya ve
yorumlamaya çalışırlar. Din Bilimleri ise, birey, toplum

ve kültür hayatında kendisini gösteren “dinî olgular”ı anlama ve açıklamaya

çalışırlar. İlahiyat ilimlerinin yöntemi esas olarak nakil ve temel dinî metinlere

dayalı yorumdur. Din Bilimlerinin yöntemi ise gerçek dinî olguların tecrübî ve

nicel araştırılması ve bunlara dayalı nitel yorumdur.

Aöf din psikolojisi ders kitabı

Din Psikolojisinin Genel Psikoloji İçindeki Yeri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

İlk ve Ortaçağda ruh üzerine yürütülen metafizik görüşlerden uzaklaşarak, XIX ncu yüzyılın ortalarına
doğru kurulan psikoloji, metot ve amacı bakımından bilimsel bir düzeye çıkar.

Genel psikoloji, ruha özgü olan herbir belirtiyi inceleme çerçevesine alır. Böylece, bilimsel psikolojinin
konuları genişleyip gelişirken, insanla doğrudan doğruya ilgili olan sınır alanlarında, yeni bilgi dalları,
diğer bir deyimle, yan disiplinler ortaya çıkar. Bunlardan biri de din psikolojisidir.1

Kaynak : Doç. Dr. Neda Armaner; "Din Psikolojisine Giriş", CiltI, Ayyıldız Matbaası A.Ş. Ankara-1980,
s.4-13

You might also like