Professional Documents
Culture Documents
DOKTORA TEZİ
Abdurrahman SEFALI
Erzurum
Haziran, 2019
KABUL VE ONAY TUTANAĞI
Jüri Başkanı:
……….................
Danışman: Prof. Dr. Esra ÖZAY KÖSE
Atatürk Üniversitesi ……….................
Jüri Üyesi:
……….................
Jüri Üyesi:
……….................
Jüri Üyesi:
……….................
Enstitü Müdürü
ETİK VE BİLDİRİM SAYFASI
Doktora Tezi olarak sunduğum “Doğa Eğitimi Etkinliklerinin Fen Bilgisi Öğretmen
Adaylarının Biyofili SeviyelerineEtkisinin Araştırılması” başlıklı çalışmanın tarafımdan
bilimsel etik ilkelere uyularak yazıldığını ve yararlandığım eserleri kaynakçada gösterdiğimi
beyan ederim.
14 / 06/ 2019
Abdurrahman SEFALI
sebebiyleEnstitü Yönetim Kurulunun …./…/…. tarih ve …………. sayılı kararı ileteze erişim
2 (iki)yıl süreyle engellenmiştir.
☐Enstitü Yönetim Kurulunun …./…/…. tarih ve …………. sayılı kararı ileteze erişim
ii
TEŞEKKÜR
Tezimin her aşamasını dikkatle dikte eden tez izleme komitesi üyesi Doç. Dr. Ali
YILDIZ ve Doç. Dr. Şeyda GÜL hocalarıma teşekkür ederim.
Bayburt alanında yayılışı olan amfibi, yılan ve kertenkele türlerinin doğru teşhisinin
yapılmasında bana yardımcı olan ve sürüngenleri tanımamda emek veren merhum Prof. Dr.
Bayram GÖÇMEN'e teşekkürlerimi sunarım.
Doğa eğitimi etkinliklerimde bana her türlü desteğini eksik etmeyen aileme
müteşekkirim.
Abdurrahman SEFALI
iii
ÖZ
DOKTORA TEZİ
DOĞA EĞİTİMİ ETKİNLİKLERİNİN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ
BİYOFİLİ SEVİYELERİNE ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
Abdurrahman SEFALI
Haziran 2019, 213 sayfa
Amaç: Bu araştırmada, fen bilgisi öğretmen adaylarının doğa eğitimi etkinlikleriyle biyofili
düzeylerinin nasıl değiştiğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu araştırmada karma araştırma yaklaşımlarından ‘‘açımlayıcı sıralı desen’’
kullanılmıştır. Çalışmanın nicel kısmında yarı deneysel desen kullanılmış olup veri toplama
aracı olarak Biyofili Ölçeği, nitel kısmında ise gözlem ve görüşme formları kullanılarak
veriler sağlanmıştır. Araştırmanın nicel boyutundaki örneklemini Bayburt Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programının 3. sınıfının iki farklı şubesinde
öğrenim gören toplam 62 öğrenci oluşturmaktadır. Nicel boyuttaki örneklemin seçiminde
seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır.
Araştırmanın nitel örneklemini ise nicel örneklem içerisindeki amaçsal örnekleme
yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile seçilen 10 öğrenci
oluşturmaktadır. Nicel verilerin analizinde bağımlı ve bağımsız gruplar t testi, nitel verilerde
ise içerik analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Nicel verilerin analizi sonucunda deney ve kontrol gruplarının biyofili düzeyleri
arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Nitel verilerden elde edilen
sonuçlar da nicel verileri destekler niteliktedir.
Sonuç: Sınıf içi ve doğada yapılan etkinliklerde öğrencilerin türleri yakından incelemeleri,
onlara dokunmaları, koklamaları ve hatta tatmaları sonucunda edindikleri bilgi ve deneyimler
biyofili düzeylerini etkilemiştir. Özellikle doğa eğitimi etkinlikleri ile Fen Bilgisi lisans
öğrencilerinin biyofili düzeyinin arttırılabileceği sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: biyofili, doğa eğitimi, karma araştırma, ders dışı etkinlikler, fen eğitimi
iv
ABSTRACT
DOCTORAL DISSERTATION
THE EXAMINATION OF EFFECT OF NATURE EDUCATION ACTIVITIES TO
BIOPHILIA LEVELS OF PROSPECTIVE SCIENCE TEACHERS
Abdurrahman SEFALI
June 2019, 213 pages
Purpose: The aim of this study is to determine how prospective science teachers’ biophilia
levels change through nature education activities.
Method: In this study, ‘squential explanatory design’ from the mixed research designs was
used. In the quantitative part of the study, quasi-experimental design from experimental
research designwas used and as data collection tool biophilia scale was used. The data were
obtained by using observation and interview forms in the qualitative part. The quantitative
sample of the study consisted of 62 students who study at two different branches of the 3rd
grade of Science Education Undergraduate Program at Bayburt University Faculty of
Education. In the selection of the quantitative sample, convenience sampling method from
non-selective sampling methods was used. The qualitative sample of the study consisted of 10
students who were selected by using maximum diversity sampling method from purposive
sampling methods which are in the quantitative sample. Dependent and independent sample t-
tests were used in the analysis of quantitative data and content analysis was used in the
analysis of qualitative data.
Findings: As a result of theanalysis of quantitative data, a significant difference was found in
favor of the experimental group between the biophilia levels of the experimental and control
groups. The results obtained from qualitative data also supported quantitative data.
Results: The knowledge and experiences acquired by students as a result of their close
examination, touching, sniffing and even tasting in the classroom and nature activities
influenced their biophilia levels. It was concluded that the biophilia level of prospective
science teachers’ can be increased especially through the nature education activities.
Keywords: biophilia, nature education, mixed research design, outdoor activities, science
education.
v
İÇİNDEKİLER
ÖZ .............................................................................................................................................. iv
ABSTRACT ............................................................................................................................... v
İÇİNDEKİLER .......................................................................................................................... vi
TABLOLAR DİZİNİ.................................................................................................................. x
Giriş ............................................................................................................................................ 1
Varsayımlar ............................................................................................................................ 6
Tanımlar ................................................................................................................................. 7
Fen öğretiminde okul dışı etkinlikler ile ilgili alanyazın çalışmaları. ............................... 20
Yöntem ..................................................................................................................................... 23
vi
Araştırma Deseni ................................................................................................................. 23
Katılımcılar .......................................................................................................................... 24
Asıl araştırma..................................................................................................................... 32
Veri Analizi.......................................................................................................................... 53
BÖ’nün analizi................................................................................................................... 54
Bulgular .................................................................................................................................... 59
Doğa eğitimi etkinlikleri sonucunda Deney Grubu Bitkiler Etkinliği (DGBE) ve Kontrol
Grubu Bitkiler Etkinliği (KGBE) ile ilgili bulgular. ......................................................... 67
Doğa eğitimi etkinlikleri sonucunda Deney Grubu Kuşlar Etkinliği (DGKE) ve Kontrol
Grubu Kuşlar Etkinliği (KGKE) ile ilgili bulgular. ........................................................ 121
Doğa eğitimi etkinlikleri sonucunda Deney Grubu Habitat Kaybı Etkinliği (DGHKE) ve
Kontrol Grubu Habitat Kaybı (KGHKE) ile ilgili bulgular. ........................................... 139
Doğa eğitimi etkinlikleri esnasında Deney Grubu Bitkiler Etkinliği (DGBE) ve Kontrol
Grubu Bitkiler Etkinliği (KGBE) ile ilgili gözlemlere ait bulgular. ............................... 141
Doğa eğitimi etkinlikleri esnasında Deney Grubu Balıklar Etkinliği (DGBAE) ve Kontrol
Grubu Balıklar Etkinliği (KGBAE) ile ilgili gözlemlere ait bulgular............................. 143
Doğa eğitimi etkinlikleri esnasında Deney Grubu Kuşlar Etkinliği (DGKE) ve Kontrol
Grubu Kuşlar Etkinliği (KGKE) ile ilgili gözlemlere ait bulgular. ................................ 149
viii
KAYNAKÇA ......................................................................................................................... 167
ix
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 1. Deney Grubuna Yapılan Doğa Eğitimi Etkinliklerinin Gerçekleştirilme Sırası ........ 34
Tablo 2. Kontrol Grubuna Yapılan Doğa Eğitimi Etkinliklerinin Gerçekleştirilme Sırası ...... 50
Tablo 10. Biyofili Ölçeğinin Madde ve Faktör Yükleri ve Faktörler Arasındaki İlişki ............ 62
Tablo 11. Dört Faktörlü Biyofili Ölçeğine İlişkin Uyum İndeksleri Değerleri ........................ 63
Tablo 12. Deney ve Kontrol Gruplarının BÖ Son Testi Puanlarına Ait Tanımlayıcı
İstatistikler ve Bağımsız t-Testi Sonuçları ................................................................................ 66
Tablo 13. Deney Grubuna Ait BÖ için Ön ve Son Test Verilerinden Elde Edilen Puanların T-
Testi Analizi .............................................................................................................................. 65
Tablo 14. Kontrol Grubuna Ait BÖ için Ön ve Son Test Verilerinden Elde Edilen Puanların t-
Testi Analizi .............................................................................................................................. 65
Tablo 15. DGBE Sonrasında Öğrencilerin Bitki Familyaları İsimlerine Ait Kazanımlar ....... 67
Tablo 16. KGBE Sonrasında Öğrencilerin Bitki Familyaları İsimlerine Ait Kazanımları ...... 68
Tablo 17. DGBE Sonrasında Öğrencilerin Hatırladıkları Bitki İsimlerine Ait Kazanımları .. 69
Tablo 18. KGBE Sonrasında Öğrencilerin Bitki İsimlerine Ait Kazanımları .......................... 70
Tablo 22. KGBE’deki Öğrencilerin Tohumlu Bitkileri Ayırt Edebilme Düzeyleri ................... 76
x
Tablo 23. DGBE’deki Öğrencilerin Endemik Bir Bitki Olan Bozkırlalesi’nin Neslinin
Tükenme İhtimaline Karşı Görüşleri ........................................................................................ 76
Tablo 24. KGBE’deki Öğrencilerin Endemik Bir Bitki Olan Bozkırlalesi’nin Neslinin
Tükenme İhtimaline Karşı Görüşleri ........................................................................................ 78
Tablo 27. DGEE Sonrasında Öğrencilerin Eklembacaklı İsimlerine Ait Kazanımları ............ 82
Tablo 36. KGBAE Sonrasında Öğrencilerin Balık İsimlerine Ait Kazanımları ....................... 88
Tablo 41. DGBAE’deki Öğrencilerin İstilacı Bir Tür Olan Havuz Balığı (İsrail Sazanı)
Hakkındaki Görüşleri ............................................................................................................... 94
Tablo 42. KGBAE’deki Öğrencilerin İstilacı Bir Tür Olan Havuz Balığı (İsrail Sazanı)
Hakkındaki Görüşleri ............................................................................................................... 95
Tablo 46. KGAME Sonrasında Öğrencilerin Amfibi Türlerine Ait Kazanımları ................... 100
Tablo 49. DGBAE’deki Öğrencilerin Amfibileri Ayırt Edebilme Düzeyleri .......................... 103
Tablo 50. KGBAE’deki Öğrencilerin Amfibileri Ayırt Edebilme Düzeyleri .......................... 103
Tablo 51. DGAME’deki Öğrencilerin Amfibilere Karşı Korkuları Hakkındaki Görüşleri .... 104
Tablo 52. KGAME’deki Öğrencilerin Amfibilere Karşı Korkuları Hakkındaki Görüşleri .... 105
Tablo 55. DGSÜE Sonrasında Öğrencilerin Sürüngen Türlerine Ait Kazanımları ............... 108
Tablo 56. KGSÜE Sonrasında Öğrencilerin Sürüngen Türleri Ait Kazanımları ................... 109
Tablo 60. KGSÜE’deki Öğrencilerin Sürüngenleri Ayırt Edebilme Düzeyleri ...................... 112
Tablo 68. KGKE Sonrasında Öğrencilerin Kuş Türleri İsimlerine Ait Kazanımları ............. 122
Tablo 71. DGKE’deki Öğrencilerin Sürüngenleri Ayırt Edebilme Düzeyleri ........................ 126
Tablo 72. KGKE’deki Öğrencilerin Sürüngenleri Ayırt Edebilme Düzeyleri ........................ 127
Tablo 75. DGME Sonrasında Öğrencilerin Memeli Türleri İsimlerine Ait Kazanımları ...... 130
Tablo 76. KGME Sonrasında Öğrencilerin Memeli Türlerinin İsimlerine Ait Kazanımlar .. 131
Tablo 79. DGME’deki Öğrencilerin Memelileri Ayırt Edebilme Düzeyleri .......................... 134
Tablo 80. KGME’deki Öğrencilerin Memelileri Ayırt Edebilme Düzeyleri ........................... 134
Tablo 81. DGME’deki Öğrencilerin Büyük Nalburunlu Yarasa Hakkındaki Görüşleri ........ 135
Tablo 82. KGME’deki Öğrencilerin Büyük Nalburunlu Yarasa Hakkındaki Görüşleri ........ 136
Tablo 86. KGHKE’deki Öğrencilerin Habitat Kaybı Hakkındaki görüşleri .......................... 140
Tablo 87. DGBE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular .............................................. 142
Tablo 88. KGBE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular .............................................. 142
Tablo 89. DGBAE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ........................................... 144
Tablo 90. KGBAE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ........................................... 144
Tablo 91. DGAME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular .......................................... 146
xiii
Tablo 92. KGAME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ........................................... 146
Tablo 93. DGSÜE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ........................................... 148
Tablo 94. KGSÜE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ........................................... 148
Tablo 96. KGKE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular .............................................. 150
Tablo 97. DGME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ............................................. 152
Tablo 98. KGME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular ............................................. 152
xiv
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 12. Deney grubu kuşlar etkinliğinde incelenen bazı kuş türleri. ..................................... 45
Şekil 14. Deney grubu memeliler etkinliğinde incelenen memeli türleri ................................. 47
Şekil 17. Kontrol grubunda gerçekleştirilen etkinliklere ait bazı görüntüler ............................ 53
Şekil 20. DGBE ve KGBE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği ..... 143
Şekil 21. DGBAE ve KGBAE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği145
Şekil 22. DGAME ve KGAME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği
................................................................................................................................................ 147
Şekil 23. DGSÜE ve KGSÜE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği 149
Şekil 24. DGKE ve KGKE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği .... 151
xv
Şekil 25. DGME ve KGME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği. .. 153
xvi
KISALTMALAR VE SİMGELER DİZİNİ
xvii
BİRİNCİ BÖLÜM
Giriş
Dünya her geçen gün sürekli artan insan populasyonunun ihtiyaçlarını karşılamak için
tahrip edilmektedir. Antropojenik etkiler, biyosferin kendi muazzam dengesini bozmakta ve
ekolojik unsurları tehdit etmektedir. Kendi içerisinde hassas ve bir o kadar da sofistike bir
yaşamı barındıran gezegenimiz insanoğlunun müdahalelerine boyun eğmektedir. 4,6 milyar
yaşındaki gezegenimiz günümüze kadar birçok canlıya ev sahipliği yapmış fakat hiç birinden
insanlardan gördüğü zararı görmemiştir. Yalnızca 200 bin yaşında olan insanoğlu dünyanın
çehresini değiştirmeyi başarmıştır.
Doğaya karşı bilinçsizce yapılan her müdahale, kendi sonumuzu getirmektedir. Tüm
dünyadaki yıkım hızla devam etmekte ve bu nedenle doğal varlığımız ve mirasımız her geçen
gün tükenmektedir. Örneğin, dünya genelinde 106 önemli su havzasının yaklaşık 30’a yakını
tarımsal veya kentsel–endüstriyel kullanım için açılmıştır. Dünyadaki doğal sulak alanların
tahminen yarısına yakını başta tarım olmak üzere farklı amaçlar için kurutulmuştur (Postel,
Allsopp, Page, Johnston, & Santıllo, 2010).Ülkemizde de Amik Ovası benzer bir amaç için
kurutulmuş ve değişen habitatlar canlıları da etkilemiştir. Tarih öncesi zamandan bu yana
insanlık günümüz canlılarının %10 ile %20’sini yok etmiştir. Tüm bu değişimler insanı asıl
evi olan doğadan uzaklaştırmış kendi oluşturduğu çevreye hapsetmiştir. Günümüz insanı
doğayla olan bağını kaybetmiştir (Larson, Green, & Cordell, 2011). Doğadan uzaklaşan
insanların ruhen ve bedenen hastalanmakta olduğu bilinmektedir (Gullone, 2000). Bunun
aksine doğa deneyiminin bireyin stresini azalttığına, fiziksel ve psikolojik sağlığına olumlu
etki yaptığına vurguyapılmaktadır (Grahn, & Stigsdotter, 2004; Hartig, Mang, & Evans, 1991;
Ulrich, Simons, Losito, Fiorito, Miles, & Zelson, 1991).
Neslimizin devamı ve diğer tüm doğal unsurlar için bilinçlenmek zorunlu hale
gelmiştir. Bunu yapabilmek için insan etkilerinin sonuçlarını tüm insanlığa özellikle de
gelecek nesillere göstermek gerekmektedir. Erten (2002)’e göre çevre sorunlarının bireyler
tarafından risk ve tehdit unsuru oluşturması çevreye yararlı davranışları motive etmektedir.
1
Gezegenimizi, yakın çevremizi ve doğayı anlamamız için doğayla bire bir bilinçli etkileşim
içerisine girilmesi gerekmektedir. Bu bilincin oluşmasında aileden başlayıp eğitim-öğrenim
hayatıyla devam edecek model insanlara, özellikle doğayı tanıyan nitelikli öğretmenlere
gereksinim vardır. Çünkü doğayı tanıtacak öğretmenin öncelikle kendisinin doğayı biliyor
olması gerekmektedir. Bir eğitmeni en zorlayıcı unsur yeterli bilgi düzeyine sahip
olmamasıdır (Şimşekli, 2004). Doğayı tanıtmada en temel ders materyalinin doğanın ta
kendisi olduğu bilinen bir gerçektir. Gelenekselciliğin aksine, sınıf duvarlarını aşıp yaparak-
yaşayarak öğrenmek modern eğitimin bir parçasıdır.Yaparak-yaşayarak öğrenmenin doğa
eğitimi etkinliklerinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Öğrencilerin yaparak-yaşayarak
öğrenmede; tutarak, dokunarak, gözlem yaparak, koklayarak, dinleyerek ve kontrollü bir
şekilde tadına bakarak bir çok hislerini kullanıp daha kompleks düşünme düzeyine ulaşmaları
sağlanmaktadır (Jones vd., 2003). Öğrencilerin bir yılanı görmek yerine ona dokunmaları, bir
kuşun ötüşünü dinlemeleri, bir bitkiyi koklayıp tadına bakmaları şüphesiz onlarda farklı his ve
duyguları harekete geçirecektir.
Kelime olarak çok farklı şekillerde kullanılan doğa kavramını tanımlamak kolay
değildir. Köşker (2013) doğayı canlı ve cansız unsurlardan oluşmuş bir bütün olarak
tanımlayarak doğadaki her unsurun birbirine bağlı olduğunu ifade etmiştir. Williams (1976)’a
göre dildeki en karmaşık kelime olarak kabul edilen doğa, modern eğitimde yaparak-
yaşayarak öğrenmenin bir parçası olarak kabul görmektedir. Atasoy (2005)’a göre insanoğlu
çok eski zamanlardan beri doğayla iç içe yaşamaktadır ve bunun sonucunda doğaya çeşitli
anlamlar yüklemiştir. İnsanoğlu kendi sosyal yaşantısına ve kültürlerine uygun olarak doğayı
bazen “doğal kaynakların anası”, bazen “düşman”, bazen “korkunç ve vahşi” olarak
tanımlamıştır.Genel anlamıyla doğayı, canlı ve cansız unsurlarıyla çeşitlilik gösteren,
etkileşim ve değişim içerisinde olan, kendini yenileyebilme özelliğine sahip, insan yapımı
olmayan ve birçok döngüsel süreci kapsayan, sınırları net olmayan açık bir sistem olarak
tanımlanmak mümkündür (Atasoy, 2005).
Çevre kelimesi de tıpkı doğa gibi farklı anlamlara sahiptir. Tont (2001)’a göre çevre;
madde ve enerji olarak ele alınırken; Kocataş (1997) bu kavramı mekânda bulunan fiziksel,
kimyasal ve biyolojik faktörler olarak tanımlamaktadır. Bazen çevrenin içimizin dışındaki her
şey olarak nitelendirildiği de görülmektedir (Külköylüoğlu, 2006). Çevre ve eğitim gibi iki
farklı bilimin sentezi sonucu oluşan çevre eğitimi; sosyoloji, psikoloji, felsefe, iktisat,
coğrafya, ekoloji ve biyoloji gibi bilim dallarıyla yoğun bilgi alış verişinde bulunan
multidisipliner bir alandır (Atasoy, 2005). Çevre eğitimi, ilk kez 1948 yılında Paris’te
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (International Union for Conservation of Nature)
2
Konferansı’nda kullanılmıştır. 1952 yılında IUCN Eğitim Komisyonu, çevre eğitiminin bir
disiplin olarak tüm eğitim birimlerinde yer alması gerektiğini tüm dünyaya duyurmuştur
(Zhao, 2003). Athman ve Monroe (2001)’ye göre 1950’li yıllarda şehirlerde yaşayan genç
nüfusun doğayla temasının olmaması bir kaygı oluşturmuş, bu durum okul ortamının dışında
eğitimin önemini vurgulayan bir eğitim hareketinin doğmasına yol açmıştır. Okul ortamı
dışındaki eğitim aracılığıyla öğretmenler, öğrencilere doğayla yakın olma fırsatı sunarak farklı
konular hakkında bilgi öğretebilmektedirler. Çevre ve Orman Bakanlığı (2004)’na
bakıldığında çevre eğitiminin doğal, tarihi, kültürel ve sosyoestetik değerlerin korunmasına
yönelik bilinç oluşturma süreci olarak tanımlandığı görülmektedir. Çevre eğitimi almış
bireylerin çevresel konulara karşı daha duyarlı oldukları belirtilmiştir (Korfiatis, 2005).
Doğayla karşılıklı etkileşim planlı etkinliklerle yapıldıkça doğa eğitimi adını alır.
Doğa eğitimiyle birey çevresine ve yaşayan sistemlere karşı daha duyarlı olabilmektedir.
Bogner ve Wiseman (2004), doğa eğitimiyle bir taraftan öğrencilerin çevreyi koruma
algılarının arttığını diğer taraftan da doğa eğitiminin, öğrencilerin çevreye karşı sadece
‘‘faydacı” yöndeki algılarını gerilettiğini belirtmiştir. Kısa süreli doğa eğitimi almalarına
rağmen, bu eğitimi alan katılımcıların doğaya karşı daha bilinçli oldukları görülmektedir
(Ozaner, 2004). Doğa eğitimi ile bireylerin çevrelerine olan bilgileri ve farkındalık
düzeylerinin arttığını gösteren çalışmalar (Berberoğlu, 2015; Köseoğlu vd., 2013; Tungaç,
2015; Tezel, & Karademir, 2014) mevcuttur. Buna ek olarak doğa eğitimi ile bireylerin insan
merkezli bakış açısından ziyade ekolojik bakış açısı kazandığını (Berberoğlu, 2015; Bogner,
& Wiseman, 2004), doğa-insan ilişkilerini anlamada etkili olduğunu (Meydan, 2011;
Köseoğlu vd., 2013) ve katılımcıların bilimsel araştırma yöntemlerine yönelik bakış açılarını
geliştirdiğine dair çalışmalar mevcuttur (Tuncel, 2012).
Doğa eğitimi çalışmalarında temel amaç doğayı daha iyi anlamaktır. Doğa eğitimi,
bireyin doğanın farkına varmasını sağlayarak doğaya karşı farkındalık, tutum ve davranış
değişiklikleri oluşturmaktır (Erdoğan, & Özsoy, 2007). Doğa eğitiminde cansız unsurları
toprak, hava ve su gibi abiyotik faktörler oluştururken, canlı unsurları ise bitki ve hayvanlar
ve özellikle bunların vahşi türleri gibi biyotik faktörler oluşturmaktadır. Yine doğa eğitimi
sayesinde bu iki canlı ve cansız unsurun bir birleriyle olan etkileşimi incelenebilmektedir.
Örneğin küçük bir alanda bile küçük canlıların cansız çevreleri ve diğer canlılarla olan
rekabetini görmek mümkündür. Smith (2007) bu durumu çocukları doğa eğitimine çıkarmak
için uzaklara seyahat etmeye gerek olmadığını, bir okulun bahçesinde bile
gözlemlenebileceğini belirtmiştir. Örneğinkuşlar hemen her yerde yaşadıklarından dolayı
bulunduğumuz çevrenin yerel canlı türlerine kolaylıkla dahil edilirler (Glowinski, & Moore,
3
2014; Louv, 2005; Spartz, & Shaw, 2011). Bir şehir parkında ya da okul bahçesinde dahi, kuş
populasyonlarının ve davranışlarının mevsimsel farklılıklarını gözlemlemek mümkündür.
Kuşlar, etkileyici tüyleri ve ötüşleri sayesinde diğer hayvanlardan daha kolay fark edilirler ve
çevrenin kalitesini gösteren çok iyi bir indikatör olduklarından dolayı koruma çalışmaları için
bayrak tür olarak görülürler (CEE, 2004; Gregory, Noble, Field, Marchant, Raven, &
Gibbons, 2003).
Doğa eğitimi çalışmalarını zor kılan unsurların başında bireylerin canlılara karşı olan
korkuları veya önyargıları gelmektedir. Bazı insanların özellikle yılan, böcek ve örümcek gibi
canlılara fobisi olabilir. Bu yönde fobisi olan insanlar bu canlılardan birini gördükleri zaman,
örneğin bir yılanı, istemsiz olarak ani ve abartılı bir şekilde korku hissederler (Globisch,
Hamm, Esteves, & Ohman, 1999). Yılan fobisi belirli fobiler arasında yaklaşık % 8’lik bir
yaygınlığa sahiptir (Fredrikson, Annas, Fischerve, & Wik, 1996). İnsanların canlılara olan bu
korkuları biyofobi olarak tanımlanmaktadır. Ulrich (1993)’e göre biyofobi, insanlarda korku
ve sakınma duygusu meydana getiren örümcek, yılan ve sıçan gibi canlılara karşı olumsuz ve
öğrenilmiş tepkiler olarak tanımlanmıştır. Biyofobinin oluşmasındaki esas sebep bireylerin
çocukluklarında doğadan koparılmaları yatmaktadır (Wilson, 2008). Biyofobi de diğer fobik
durumlarda olduğu gibi üstesinden gelinebilecek bir durumdur. Yani bireyler bu fobik tavır ve
davranışlardan kurtulabilirler. Öğrencilerin doğa eğitimi ile biyofobik davranışlardan
kurtulmaları mümkündür. Bu araştırmada öğrencilerin hemen her türlü canlı gruplarından
türleri yakından inceleme fırsatı sağlanmıştır.
Biyofobinin zıtdı olan biyofili ise tüm canlı ve canlı sistemlere karşı duyulan ilgi ve
sevgidir. Bu ilgi düzeyi hayatı devem ettirme, fizyolojik ihtiyaçlar ve cinsellik gibi temel
unsurlardan oluşur (Wilson, 1984). Biyofili kavramının tanımına bakıldığında, insanlarda
mutlaka bulunan fakat ilgi düzeyi kişiden kişiye değişebilen doğaya yönelik sevgi veya
doğaya yönelik bir ilgi alaka görülmektedir. Bahsedilen doğaya olan ilgi düzeyi arttıkça çevre
bilinci yüksek ve doğa ile ilgili mesleklerde başarılı kişiler yetiştirmek mümkündür. Biyofili
düzeyinin geliştirilmesiyle ilgili, biyologların, tıp bilimcilerin ve bazı mühendislik alanlarında
bulunan doğa zekasına sahip bireylerin bu becerilerini daha da arttırmaları gerekmektedir
(Başaran, 2004; Bellenka, 1997). Biyofili etkinlikleri (doğa eğitimleri, doğa yürüyüşleri ve
hayvanat bahçesi ziyaretleri gibi); kişilerdeki biyofili eğilim düzeyini arttırmakta dolayısıyla
yaşadığı doğayı ve çevreyi yorumlayabilen bireylerin yetişmesine katkıda bulunmaktadır.
Biyofili etkinlikleriyle öğrenciler insanların doğayla nasıl bir etkileşim içerisinde olduklarını
anlayabilirler ve öğrencilerin doğayı sevme, doğaya değer verme gibi önemli duygular
kazanmaları sağlanabilir (Bullock, 1994).
4
İlgili alanyazın ışığında katılımcıların canlılara ve canlı sistemlere duyulan ilginin
arttırılmasında doğa eğitimi etkinliklerinin biyofili düzeyi üzerinde önemli bir güce sahip
olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle araştırmanın problem cümlesi; “Doğa eğitimi
etkinliklerinin Fen Bilgisi Öğretmenliği lisans programının 3. sınıfında öğrenim gören
öğrencilerin biyofili düzeylerinin değişmesi üzerine etkisi var mıdır?” olarak belirlenmiştir.
Araştırmanın Amacı
• Deney grubunun ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir fark var mıdır?
• Kontrol grubunun ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir fark var mıdır?
• Deney ve kontrol gruundaki öğrencilerin ilginç bulunan durumları arasında nasıl bir
farklılık vardır?
Araştırmanın Sınırlılıkları
2. Araştırma, fen bilgisi öğretmenliği Çevre Bilimi dersine ait konu alanı ve
kazanımları ile sınırlıdır.
Varsayımlar
6
7. Araştırmacı aynı zamanda Çevre Bilimi dersinin de yürütücüsü olduğundan,
öğrencilerin not kaygısı yaşamadıkları varsayılmıştır.
Tanımlar
Biyofili: İnsanların özünde olan, canlılara ve canlı sistemlere karşı duyduğu ilgi veya
bağlılıktır.
Biyofobi: Canlılara olan tiksinti veya uzak durma davranışıdır. Bir başka deyişle
biyofilinin karşıt anlamlısı olup yaşayan sistemlere karşı duyulan uzaklık hissidir.
Doğa eğitimi: Bireylere çok yönlü yarar sağlamak üzere doğada yapılan, insanların
doğanın bir parçası olduğunu göstermeyi amaçlayan etkinliklerdir.
Eğitmen: Doğa eğitimlerinde bilirkişi olan alana ve alan eğitimine hakim olan
araştırmacı.
7
İKİNCİ BÖLÜM
Bu bölümde ilk olarak araştırma konusu ile ilgili kuramsal çerçeve sunulmuş, daha
sonra ilgili araştırmalara yer verilmiştir. Kuramsal çerçeve; okul dışı eğitim faaliyetlerinde
doğa eğitimi, çevre eğitimi ve çevre eğitimi-doğa eğitimi arasındaki ilişki, biyofili hipotezi ve
doğa eğitimi, ilgili çalışmalar; doğa ve çevre eğitimi ile ilgili alanyazın çalışmaları, biyofili ile
ilgili alanyazın çalışmaları ve fen öğretiminde okul dışı etkinlikler ile ilgili alanyazın
çalışmaları altında açıklanmaya çalışılmıştır.
Kuramsal Çerçeve
Doğa eğitimi faaliyetleri dendiği zaman akıllara sadece fen bilimleri gelmemektedir.
Köse (2013)’ye göre doğa eğitimi, formal eğitimi tamamlayan çevre ve okul gezisi olarak
kabul edilmiştir. Örneğin sosyal bilimler için tarih olaylarının yerinde anlatımı, astronomi
için uzayın izlenimi, jeoloji için doğal oluşumların incelenmesi ve coğrafya dersleri için örnek
harita çizimleri gibi birçok alanda doğa eğitimine gereksinim vardır (Uzunöz, Şeyihoğlu,
Akbaş, & Gençtürk, 2012). Kisiel (2007), bu ortamların sınıf gezileri için yaygın şekilde
kullanılabileceğini ifade etmektedir. Buradaki informal eğitimde temel hedef bireyin
gelişimine katkı sağlamak ve toplumu yaşanılabilir bir ortam haline getirmektir (Türkmen,
2010). Okulda gerçekleştirilen formal eğitim, yaşamın gerçeklerinden ve doğal akışından
oldukça farklıdır (Ramey-Gassert, 1997).
• Flogenik olarak, tam doğa eğitimi odaklı canlı gruplarının incelenmesi (ilkel yapılı
canlılardan gelişmiş yapılı canlılara doğru),
• Ülkeye özgü olan endemik veya nadir canlılar hakkında bilinçlendirme etkinlikleri,
• Ülke ekonomisini olumsuz etkileyen istilacı flora ve fauna üyelerini konu alan
etkinlikler,
Doğa eğitimi için ideal alanlara bakıldığında ilk olarak milli parklar akla gelmektedir.
Milli park terimi ilk kez Kuzey Amerika’da 1872’de hükümetin Yellowstone Milli Parkı’nı
ilan etmesiyle kullanılmaya başlamıştır (Blanco, 2002). Milli parklar Dünya Koruma
Birliği’nin onayı ile ekosistemlerin ve orada yaşayan canlıların korunmasını hedefleyerek
gelecek nesillerin de bu doğal alanlarda eğitim gibi faaliyetlerde yer almasını sağlayan
korunmuş alanlardır (Cırık, 2007). Blanco (2002)’ya göre milli parklardaki esas amaç
gelecek nesillerin, doğal alanları ve bu alanlardaki eşsiz güzellikleri görmelerini sağlamaktır.
Milli parkların bir eğitim alanı olarak görülmesi, bu alanların kuruluş amacına hizmet
etmesinin en iyi yoludur. Buralarda yapılacak doğa eğitiminde bireyler bozulmamış doğayı,
bu doğadaki işleyişi ve geniş canlı çeşitliliğini yakından izleme fırsatı bulmaktadırlar. Lugg
ve Slattery (2003) milli parkların gerçek doğanın gözlenebileceği ve öğrencilerin ön
bilgileriyle edindikleri bilgileri karşılaştırma yapabilecekleri bir doğa eğitimi alanı olduğunu
dile getirmişlerdir. Günümüzde milli parklar önemle korunan alanlar olduğundan dolayı bu
alanlarda yapılacak eğitimler için izin alınması gereken kurumlar mevcuttur. Doğa eğitimi
uygulamaları için nispeten izin gerektirmeyen alanlar daha sıklıkla tercih edilmektedir.
Örneğin okul bahçeleri, şehre yakın ormanlık alanlar, göl kenarları, nehirler, doğal piknik
alanları veya yaylalar gibi yerler en çok tercih edilen alanlardır. Buralara ek olarak doğa
10
eğitiminde rol alan eğitmenlerin daha az risk alacağı botanik bahçeleri, akvaryumlar ve
hayvanat bahçeleri de canlılarla etkileşimi sağlayan muhteşem doğa eğitimi alanlarıdır.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB) 1995 yılında, 32 hektarlık bir alanda
yaklaşık 50.000 ağaç ve çalı ekimi ile başlayan daha sonra bir botanik bahçesi olma yolunda
çalışmalara başlanarak 2002 yılında ziyarete açılmış olup 2003 yılında adı NGBB olmuştur.
Bu dünyaca ünlü botanik bahçesi 10.000’i aşkın tür sayısı ile dünya bitkilerini araştırma,
tanıtma ve korumayı amaç edinmiştir. Botanik bahçelerinin birer eğitim merkezi olarak
görüldüğü (Önder, & Konaklı, 2011) ve bitkilerin akrabalık yakınlıklarının incelendiğini
(Nuhoğlu, 2011) gösteren çalışmalar mevcuttur. Tüm bunlar göz önünde bulundurulursa
NGBB doğa eğitimi için önemli bir alandır.
Türkiye'nin en büyük akvaryumu olan İstanbul SEA LIFE, 8 bin metrekarelik alanda,
80 metrelik cam sualtı gözlem tüneliyle dünyanın en büyük akvaryumlarından biridir. Ayrıca
burada birçok bilgilendirme etkinlikleri de yapılmaktadır. Falk ve Adelman (2003)
akvaryumların ziyaretçilerin bilgi ve tutularını arttırdığını belirtmişlerdir.
Yine aynı şekilde Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan Gaziantep
Hayvanat Bahçesi, kapladığı 100 hektarlıkalanı ile Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ikinci,
dünyanın ise dördüncü en büyük hayvanat bahçesi olmuştur. Yaklaşık 250 tür ve 7000’i aşkın
hayvanın bulunduğu hayvanat bahçesini her yıl üç milyon insan ziyaret etmektedir. Yabancı
ülkelerde hayvanat bahçeleri bir eğitim alanı olarak değerlendirilse de (Lukas, & Ross, 2005;
Randler, Baumgarther, Eisele, & Kienzle, 2007) ülkemizdeki bu fırsatı değerlendirmek adına
fen eğitiminde hayvanat bahçelerinin taşıdığı önem konusunda yeterli sayıda çalışma
bulunmamaktadır (Yavuz, 2012).
Okul dışı eğitim faaliyetlerinde sıklıkla başvurulan bir diğer durum ise çevre
eğitimidir. Çevre eğitiminin sınıf dışı yapılan tüm etkinlikler için kullanılabildiği
görülmektedir. Bunun sebebi İngilizce’de kullanılan “outdoor education” kavramını karşılıyor
olmasıdır. Oysaki ülkemizde yapılan çevre eğitimi etkinliklerinin amaç ve hedefleri farklılık
göstermektedir. Çevre eğitimi adı altında farklı amaçlar için yapılan etkinliklerin kendine ait
bir isimle anılması zorunlu bir hal almıştır. Okul dışı eğitim faaliyetlerinde en çok çevre
eğitimi ve doğa eğitiminin karıştırıldığı görülmektedir. Doğa eğitimi adı altında yapılmış
fakat çoğunlukla çevre eğitimi olan birçok çalışma mevcuttur (Kahyaoğlu, 2016).
12
doğanın tamamını kapsadığı düşünülebildiği gibi sınırlı bir alan olarak da ele alınabileceği
görülmektedir (Birinci, 2013).
Biyofili Hipotezi’ni ortaya koyan, dünyanın sayılı karınca bilimcilerinden biri olan
Edward O. Wilson (1984) muhtemeldir ki karıncaların sosyal yaşantılarından etkilenerek
sosyobiyolojinin önemli yazarlarından biri haline gelmiştir. Canlılardaki sosyal yaşantıların
örüntülerini anlayabilmek, tüm canlıları doğaya yakın kılan özellikleri anlamamızı
kolaylaştıran Biyofili Hipotezi olmuştur. Çünkü biyofili neden doğaya yakınlık hissettiğimizi,
geçmiş yaşantılarımızdan gelen izlerin modern insanı nasıl etkilediğini ve nasıl bir yaşam
ortamı oluşturmaya çalıştığımızı göstermektedir. Dolayısıyla doğadan ilham alan mimarların
iç ve dış tasarımda insanları doğaya yakın hissettirmeye çalışmaları ve insanların yaban hayatı
fotoğraflarına hayranlık göstermelerinin (Joye, 2007) temelinde biyofili vardır. Khan (1997)
biyofilinin genetik temelli olduğu için yaşam ile bağlantı kurmamızı sağladığını ve böylece
insanın bir ihtiyacı ve eğilimi olarak görmektedir. Bazı araştırmacılar ise biyofilinin doğuştan
gelen, doğayı tanıma eğilimi olarak tanımlamaktadırlar (Tilbury, 1994; Kellert, 2005).
Tarih öncesi insana ilişkin mağara resimlerine bakıldığında birçok çizimde hayvan ve
insan figürlerinin birlikte bulunması insanların hayvanlara olan bağının çok eskilere
dayandığını göstermektedir. Mısırlılarda ölen kişileri kedileriyle birlikte gömdükleri
bilinmektedir (Yılmaz, & Ersoy, 2014). Haslip (1960)’e göre, İttihat ve Terakki Partisi’nin
ileri gelenleri Sultan II. Abdülhamid’i Selânik’e Alâtini Köşkü’ne sürgüne yolladıklarında
(1908) kendisinin isteği üzerine çok sevdiği Ankara Kedisini ve Saint-Bernard köpeğini
yanına getirtmek arzusu yerine getirilmiştir. Yine bir örnek de Alkatraz Kuşçusu filmindeki
13
bir mahkûm, hapishanede kanarya beslemeye başlar ve zamanla kanarya hastalıkları üzerine
uzmanlaşır. Hayvanlarla birlikte olmak isteyişimizin bizlere birçok yararı vardır. Hayvanlara
olan bu yakınlığın; yalnızlık duygusu, özgüven eksikliği, stres, anksiyete ve depresyon gibi
birçok soruna karşı iyileştirici olduğunu gösteren araştırmalar mevcuttur (Clements,
Benasutti, & Carmone, 2003; Jhonson, & Meadows, 2002; Lust, Ryan-Haddad, Coover, &
Snell, 2007; Shore, Douglas, & Riley, 2005). Hayvanların bu faydalı yönleri bize: Wilson’un
(1984) neden içgüdüsel olarak hayvanlara yakınlık duyduğumuzu anlamamıza yardımcı
olmaktadır. Her ne kadar yurtdışında hayvanlarla kurulan yakınlık tedavi edici olarak
kullanılsa da ülkemizde yapılan derleme çalışmaları dışında uygulamaya geçilmemiştir
(İncazlı, Özer, & Yıldırım, 2016).
Biyofili tanımlamalarında yeşile olan ilgi de önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin,
insanların eski Mısır'daki mezar resimleri ve Pompei'deki kalıntılar 2.000 yıl önce bitkileri
evlerinde ve bahçelerinde yetiştirdiklerini göstermektedir (Manaker, 1996). Avrupa'daki ilk
hastanelerde, bir bahçenin bulunduğu manastır revirleri, iyileşme sürecini desteklemesi
bakımından, çevrenin önemli bir parçası olarak kabul edilirdi (Gerlach-Spriggs, Kaufmann, &
Warner, 1998). Yeşil alanlarda yaşamanın bireylerin ferah seviyesini arttırdığı bilinmektedir
(Hartig, Evans, Jamner, Davis, & Gärling, 2003). Bu alanlardaki insanların yaşadıkları
ortamdaki yeşil alan yüzdesi ile genel sağlıkları arasında pozitif bir ilişki vardır (Maas,
Verheij, Groenewegen, Vries, & Spreeuwenberg, 2006). Yeşile olan ilgimiz sağlığımız için
gerekli olsa da yeşil alan ve sağlık arasındaki ilişkinin arkasında yatan mekanizmaların iç
yüzünü anlamak için daha derinlemesine araştırmalara ihtiyaç vardır (Maas vd., 2006).
İlgili Araştırmalar
Doğa eğitimi ile ilgili çalışmalar, İngiltere’de yapılan kırsal alan çalışmaları (Wheeler,
1975) ve Avustralya’daki okul kampları (Reid, 1980; Strom, 1980) sayesinde önem
kazanmıştır. AB ülkeleri arasında okul dışı çevre eğitime en fazla önem veren ülke İngiltere
(Ozaner, 2004) olmakla birlikte, diğer ülkelerin de İngiltere kadar olmasa da doğa eğitimine
önem verdiklerini görmekteyiz. Ülkemizde ise doğa eğitiminin öncelikli olarak TÜBİTAK
Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı tarafından desteklendiği ve desteklenecek projelerin genel
misyonunun katılımcıların ekolojik çevre bilincini yükseltmek ve katıldıkları doğa eğitiminde
elde ettikleri tecrübe ve deneyimleri kendi öğrenci gruplarına ve çevrelerine aktarmalarını
sağlamak olduğu görülmektedir (TÜBİTAK, 2018).
15
yıllarda ilk olarak hava kirliliğinin dikkate değer bir şekilde farkına varıldığı göze
çarpmaktadır. Çevre eğitimi ile ilgili araştırmaların, başlıca çevre kirliliklerine bağlı olarak
70’li yıllarda başladığı görülmektedir (Kin Lee, & Williams, 2001). Tarihsel olarak
incelendiğinde 70’li ve 90’lı yıllar arasında yapılan çevre eğitimi çalışmalarının daha çok
nicel araştırmalar olduğu (Hart, & Nolan, 1999) ve bu nicel araştırmaların neden-sonuç
ilişkisine bağlı deneysel çalışmalar olduğu dikkat çekmektedir. Her ne kadar yapılan
çalışmalar kısa süreli nicel araştırmalar olsa da, elde edilen sonuçlar çevre eğitiminin
bireylerin çevreye karşı tutumlarını pozitif yönde değiştirdiğini ortaya koymaktadır. 90’lı
yıllarda ise nicel çalışmalarla birlikte gözlemlere, görüşmelere ve analizlere bağlı nitel
çalışmaların (Robottom, & Hart, 1993) da ivme kazandığı görülmektedir. Böylelikle nicel ve
nitel karışımı tasarlanan araştırmaların (Heffernan, 1998; Jacobson, 1997) da yaygınlaşmaya
başlandığı bilinmektedir.
16
Doğa eğitiminin çevre bilinci geliştirmeye yönelik katkı sunduğunu ise Şimşekli
(2004) yaptığı çalışmada sunmuştur. Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik olarak Bursa ili
içerisindeki 25 ilköğretim okulunda gerçekleştirdiği çalışmasında, uygulamalı çevre eğitimi
yapmıştır. Bu amaçla öğretmenler tarafından hazırlanan farklı etkinlikler okullara gönderilmiş
ve 8789 öğrenciyle toplam 51 etkinlik gerçekleştirilmiştir. Uygulanan etkinliklerle çalışmaya
katılan öğrencilerin çevre ile ilgili konulara dikkatleri çekilerek yine bu konuda fikir
üretmeleri sağlanmış ve ayrıca çevre eğitimine karşı okulların duyarlılığının beklenen
düzeyde olmadığı belirlenmiştir.
17
Son yıllarda Türkiye’de yapılmış doğa eğitimi ve çevre eğitimi çalışmalarını özetleyen
Kahyaoğlu (2016), meta-sentez yöntemini kullanılarak analiz etmiş ve doğa eğitimiyle ilgili
nasıl bir eğilimin olduğunu ortaya koymuştur. Kahyaoğlu (2016) bu araştırmasında 2010-
2015 yılları arasında çalışılan ve amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenen 9 tez, 13 makale ve
3 bildiri olmak üzere toplam 25 çalışmayı analiz etmiştir. Çalışmada elde edilen verilerle doğa
eğitimi ile ilgili hedeflenen amaçlar, kullanılan yöntem, örneklem grubu, veri toplama aracı
veya araçları ve araştırmada elde edilen sonuçları değerlendirilmiştir. Araştırmacı, yaptığı bu
çalışmada, yapılan çalışmaların çoğunlukla doğa eğitiminin çevreye yönelik tutumlara etkisini
araştırmak amacıyla gerçekleştirildiğini belirlemiştir. Ayrıca araştırmacı ülkemizdeki doğa
eğitimi çalışmalarının sırası ile doğa eğitimine yönelik görüşler, çevre bilinci, farkındalık
oluşturma, bilişsel yapı ve doğa eğitiminin sorumlu davranışlara olan etkisini belirlemek
amacıyla yapıldığını tespit etmiştir. Türkiye’de doğa eğitimi adıyla yapılan çalışmaların
birçoğunun çevre eğitiminin amaçlarına hizmet etmesine rağmen, Güntürkün (2016) yaptığı
çalışmada Türkiye'deki öğretmen yetiştirme programlarının içerisine çevre eğitiminde eksik
kalan tarafları araştırılmıştır. Veri toplama aracı olarak anket ve mülakatlardan yararlanan
araştırmacı, elde edilen bulgular ışığında öğretmen eğitimcilerinin çevre eğitimini önemli bir
ders olarak gördüklerini fakat çevre eğitimi alanındaki akademik çalışmalara ilgilerinin çok az
olduğunu belirlemiştir.
Tam tersi bir şekilde doğadan kopan bireylerde meydana gelen olumsuzlukları
gösteren bir çalışmada ise (Grinde, & Grindal Patil, 2009) doğadan yoksun bir ortamın
olumsuz etkilerinin olduğubelirtilmiştir. Bu doğadan yoksun ortamların olumsuz etkilerinin
kısmen bitkilerin yokluğundan kaynaklandığı ve parklar kurma, pencerelerden manzarayı
19
sunma ve saksıdaki bitkilere sınıf ortamında yer verme gibi doğa unsurlarını sınıf ortamına
ekleyerek bu olumsuz etkinlerin iyileştirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır (Grinde, & Grindal
Patil, 2009).
20
göz önüne alındığında, etkinlikler çerçevesinde yapılan eğitimin öğrenmeyi olumlu yönde
etkileyeceği ve öğrencilerin motivasyonlarını arttıracağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Çavuş vd.
(2011) yaptıkları çalışma bu durumu destekler niteliktedir. Bu çalışmada, farklı etkinliklerle
fen derslerini zenginleştirmeyi amaçladıkları çalışmalarında, günlük yaşamda yeri olan
oyunları derleyip fen konularına uyarlayarak öğrencilerin derse karşı motivasyonlarını ve
ilgilerini arttırmayı hedeflemişlerdir. Oyun gibi farklı etkinliklerle desteklenen öğretimin
öğrencilerin eğlenerek öğrenmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden araştırmacılar,
hazırlanan etkinliklerin öğrencilerin derse karşı tutumlarını etkileyemeye, derse olan ilgilerini
ve motivasyonlarını arttırmaya ve farklı öğrenme alanları geliştirmelerine katkıda
bulunacağını belirtmişlerdir.
21
belirlenmiştir. Benzer bir çalışma olan Bamberger ve Tal (2008) çalışmalarında ise
öğrencilerin İsrail’deki Ulusal Bilim, Teknoloji ve Uzay Müzesi’ne ziyareti ile
gerçekleştirilen öğrenme yaşantılarının uzun süreli olarak kalıcılığıincelenmiştir. Öğrencilerle
bu etkinlikten hemen sonra ve 16 ay sonra tekrar görüşmeler yapılmıştır. Öğrencilerin
edindikleri bilgilerin, deney yapma becerilerinin ve akran etkileşimlerinin olumlu yönde
arttığını raporlamışlardır. Aynı şekilde Knapp (2000) tarafından, uzun süreli saha gezilerinin
öğrencilerin edindikleri bilgilerin kalıcılığına etkisi araştırılmıştır. Araştırmacı 18 ay boyunca
ilköğretim öğrencileri ile gerçekleştirdiği çalışmasında, etkinliğe katılan öğrencilerin kalıcı
bilgiler edindiğini ortaya koymuştur.
Başka bir araştırmada ise öğrencilerin hayvanat bahçesini gezi yoluyla ziyaret etmeleri
sağlanmıştır. Bu ziyarette hayvanat bahçelerinin eğitim amaçlı kullanılarak ilköğretim
öğrencilerindeki akademik başarıları ve fene karşı kaygılarına etkisi incelenmiştir.
Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında hayvanat bahçesi etkinliklerine katılan öğrencilerin
akademik başarılarının arttığı fakat fene karşı kaygılarında kayda değer bir farklılık
bulunamadığı rapor edilmiştir (Yavuz, 2012). Yine gezi olarak yapılan okul dışı etkinliklerden
enerji santrali gezisi çevre dersi kapsamında incelendiğinde; öğretmen adayları bu santral
ziyareti hakkındaki görüşlerini; bilgiye direkt ulaştıklarını, gözlem yapma olanağının olması,
kalıcı öğrenmeyi sağladığı ve aynı zamanda eğlenceli olduğuna dair bir rapor oluşturulmuştur
(Balkan Kıyıcı, & Atabek Yiğit, 2010). Yurtdışında okul dışı ortamlarla ilgili yapılmış
çalışmalar incelendiğinde, müzeler, planetaryumlar, bilim merkezleri, gibi alanların sadece
öğrenciler için değil yetişkinler için de bu ortamların etkisi araştırılmıştır (Bamberger, & Tal,
2008; Griffin, & Symington, 1997; Jarvis, & Pell, 2002).
Fen öğretiminde okuldışı etkinliklerin farkındalık oluşturduğuna dair bir çalışma ise
Bakioğlu ve Karamustafaoğlu (2014)tarafından gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu çalışmada
7.sınıfta okuyan öğrencilerin fen ve teknoloji dersindeki “Vücudumuzda Sistemler” ünitesi
kapsamında, boşaltım sistemi konusu ile ilgili bir diyaliz merkezine teknik gezi düzenlenerek
öğrencilerin görüşlerini ortaya konması amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin bu
teknik geziyle eğlenerek öğrendikleri ve organ bağışı konusunda farkındalık oluşturdukları
saptanmıştır.
22
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yöntem
Araştırma Deseni
Karma yöntemde, nitel ve nicel verilerin birlikte kullanılma biçimi (sırasıyla ilgili
durumlar) araştırmanın amaca hizmet şekline göre farklı desenlerden oluşmaktadır.
23
modelimizi değişken sayısına göre sınıflama oluşturmaktadır. Deney grubuna uygulama
yapılarak öntest ve sontest puanları karşılaştırılmıştır (Büyüköztürk, 2011).
Katılımcılar
24
kullanılan uygun örneklemede; Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi
öğretmenliği 3. sınıf öğrencilerinden A ve B şubelerine ait 40’ar öğrenci sırasıyla deney ve
kontrol grubu olarak seçilmiştir. Öğrencilerin etkinliklere katılımı gönüllük esası temelli
olduğundan A şubesine ait 31 öğrenci deney grubu, B şubesine ait 31 öğrenci ise kontrol
grubu olarak kullanılmıştır.
Araştırmanın nitel boyutundaki araştırma grubunu ise, nicel boyuttaki örneklem grubu
içerisinden seçkisiz olmayan örnekleme yöntemleri içerisindeki amaçsal örnekleme
yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile seçilen deney ve kontrol grupları
için 10’ar öğrenci oluşturmaktadır. Maksimum çeşitlilik örnekleme, problem temelli, kendi
içinde benzeşik ve değişen durumları belirlemeyi amaçlayan örnekleme türüdür (Büyüköztürk
vd., 2012). Araştırmanın etiği açısından, araştırmanın nitel kısmında yer alan çalışma
grubundaki öğrencilerin isimleri gizli tutularak öğrencilere sırasıyla Ö1, Ö2, Ö3, ...,Ö40
şeklinde kodlar verilmiştir.
25
Biyofili Ölçeği (BÖ).
Biyofili Ölçeği (BÖ), Glock, Meyer ve Wertz (1999) tarafından geliştirilen çocuk
veya gençlerin doğaya bağını anlamak için oluşturulmuş ifadelerden yararlanarakçalışmada
geliştirilen bir ölçektir. BÖ’de yer alan soruların herkes tarafından aynı algılanması, açık ve
net olması bakımından geçerlik ve güvenirliğini sağlamak için, uzman görüşleri alınmıştır.
Maddelerin uygunluğu konusunda fikir birliğine varılarak, BÖ’nün bu şekliyle uygulanmasına
karar verilmiştir. BÖ’nün giriş kısmında ölçekle ilgili yönerge yer almaktadır. Bu yönerge ile
öğrencilerin kendilerinden ne beklendiğini ve ölçeğin hangi amaç için uygulandığını
anlamaları (Cemaloğlu, 2009) sağlanmış olup, maddelerin içtenlikle cevaplanması istenerek
öğrencilerin ölçekle ilgili bir ön bilgi edinmeleri sağlanmıştır. BÖ 5'li Likert tipi olmak üzere
25 sorudan oluşmaktadır. Araştırmada kullanılan BÖ‘ye, Ek-1’de yer verilmiştir.
26
kısmi esneklik sağlanmıştır (Ekiz, 2003). Görüşmeler araştırmada yer alan deney ve kontrol
gruplarının her birinden 10’ar kişi olmak üzere toplam 20 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. BGF
soruları için uzman görüşüne başvurulmuş ve uzmanlardan gelen dönütler doğrultusunda
BGF’ye son şekli verilmiştir. BGF’deki sorular oluşturulurken, ülkemizde filogenik sıraya
göre canlıları katılımcılara sırayla tanıtarak dokunmalarını ve hissetmelerini sağlayan bir
çalışma yapılmamıştır. Bu durum çalışmayı zor kılan sebeplerden biridir. Dolayısıyla
araştırmacı BGF için sorularını kendisi oluşturmuş olup yarı yapılandırılmış bir şekilde
kullanmıştır. BGF’deki soruların oluşturulmasında birbirini takip eden üçaşama şeklinde
sorular hazırlanmıştır. Birinci aşama sorular görüşme yapılan öğrencilerin bilgi seviyelerini
ölçmeye yönelik hazırlanmıştır. Birinci aşamada bulunan bu sorular, “gerçekleştirilen
etkinliklerde katılımcıların etkisinde kaldıkları, kolayca hatırladıkları veya öğrendikleri tür
isimlerini belirlemeye yarayan sorular” ile “tür ayrımı yaparken kullanılan teşhis
karakterlerinin neler olduğunu belirlemeye yarayan sorular” şeklindedir. İkinci aşama sorular
görüşme yapılan öğrencilerin, etkinliklerde incelenen bazı türler hakkındaki görüşlerini
almaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu bölümdeki sorulara bakıldığında; “istilacı
türlerleilgiligörüşleri belirlemeye yarayan sorular”, “endemik türlere ilişkin sorular” ve
“türlerin habitatlarına ve bu habitatlara olan uyumlarına ilişkin sorular” şeklinde
hazırlanmıştır. Üçüncü aşama sorular ise görüşmelerde, etkinlikler boyunca öğrencilerin bir
hatıra olarak veya ilk kez deneyim edindikleri durumları belirlemeye yönelik hazırlanmıştır.
Bu bölümdeki sorulara bakıldığında; “bu etkinlikte ilk kez deneyim edinilen durumlar ve
nedenlerini ortaya çıkarmaya yarayan sorular” ile “yapılan etkinliklerde katılımcıda
farkındalık oluşturan durumları belirlemeyi sağlayan sorular” olarak oluşturulmuştur. BGF’de
sorulardan önce, görüşmenin ne amaçla yapılacağı ile ilgili öğrencileri bilgilendirmek için bir
yönerge bulunmaktadır. Yönerge görüşmelere başlamadan önce öğrencilere okunmuştur.
Görüşmeler, öğrencilerin kendilerini rahat hissedebilmesi açısından öğrenim gördükleri
Bayburt Eğitim Fakültesi’nde gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ses kayıt cihazıyla
kaydedilmiştir. Öğrencilere kişisel bilgilerinin gizli tutulacağı, araştırmada isimlerinin
kullanılmayacağı konusunda bilgi verilmiştir. Ayrıca öğrencilerle görüşmelere başlamadan
önce gönüllülük sözleşmesi geçekleştirilmiştir. Yine öğrencilerle gerçekleştirilen gönüllülük
sözleşmesine EK 10’da yer verilmiştir. Araştırmada kullanılan BGF’ye, Ek-2’de yer
verilmiştir.
28
çok sayıda fotoğraf ve videolar çekilmiştir. Öğrencilere böyle bir gözlemin yapılacağı
bildirilmiştir. Araştırmada kullanılan BGZF’ye, Ek-3te yer verilmiştir.
Çalışma alanı olan Bayburt ili, Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yer
almaktadır. Bayburt, Doğu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz Bölgesini birleştiren bir köprü
konumundadır. Bayburt ili, Kop Dağı ile Zigana Geçidine kadar uzanan bir hattın başlangıç
kısmında yer alıp Çoruh Nehri hattı boyunca uzanır. Bayburt konumu itibari ile ilin kuzeyinde
(Doğu Karadeniz kıyı dağları) ve güneyinde (iç sıralarının devamı olan dağlar) iki sıra halinde
uzanarak Bayburt’a havza görünümü kazandırmıştır. Bu havza oluşumu içerisinde yeryüzü
şekillerinden; dağlar, ovalar ve vadiler bulunmaktadır (Birinci, 2015). Bayburt’un doğal bir
geçit ve dağlarla çevrili izole bir alan olması doğa eğitimi çalışmaları için bir çok canlıyı
etkinliklerde kullanma imkanı sunmaktadır.
29
olmamasına rağmen sürüngen ve amfibi bakımından da iyi sayılabilecek çeşitliliğe sahiptir.
Alanda ise 4 kurbağa, 1 semender, 10’a yakın yılan, 8 civarı kertenkele ve 1 kaplumbağa türü
olmak üzere toplam 24 kadar takson bulunmaktadır. Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve
Eylem Planı 2007 verilerine göre; Türkiye’de, 466 kuş türü bulunmaktadır, bunların yaklaşık
yarısına yakını yani 210 kadarı sadece Bayburt ilinde tespit edilmiştir. Bu da yaz ve kış
aylarında ayrım yapmaksızın yerli ve göçmen kuşlar için kuş gözlemciliği fırsatı sunmaktadır.
Araştırma Süreci
Pilot araştırma.
Pilot araştırma; asıl araştırmaya başlamadan önce muhtemel sorunları tespit etme ve
ölçme araçlarını test edebilme imkanı sunmaktadır. Ayrıca BGF’deki çalışmayan veya eksik
kalan soruların tespit edilip tekrar düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Bu amaçla,
araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan BÖ, BGZF ve BGF’nin pilot uygulamaları
yapılmıştır. BGZF ve BGF için yapılan pilot araştırması Bayburt Üniversitesi Eğitim
Fakültesi fen bilgisi öğretmenliğinde okuyan üçüncü sınıf 10 öğrencinin katılımıyla
gerçekleştirilmiştir. Pilot araştırma sürecinin değerlendirme sonuçlarışu şekildedir:
• Bayburt coğrafi konum ve iklimi sebebiyle kış ayları etkili ve uzun süren bir şehirdir.
Pilot uygulama sırasında vejetasyonun canlanmasını beklerken vakit kaybını engellemek için,
henüz havaların soğuk olmasına rağmen Şubat sonu ve Mart başı gibi ilk olarak balık
etkinliğinin yapılmasının daha isabetli olacağı düşünülmüştür. Balıklar etkinliğini takiben
kuşlar, habitat kaybı, bitkiler, kurbağalar, memeliler ve yılanlar olmak üzere etkinlikler
sıralanmıştır.
• Pilot uygulama sürecinde incelenen canlıları daha net gözlemleyebilmek için tüm
deney grubu öğrencileri yerine öğrencilerin küçük gruplara bölünerek araştırmacı eşliğinde
etkinliklerin yapılmasına karar verilmiştir.
• Pilot uygulamada kullanılan canlı türlerinin sayısı arttıkça istenilen sonuçların elde
edildiği fark edilmiştir. Bu nedenle asıl uygulamada canlı türleri çeşitlendirilmiştir.
• Pilot uygulama sonucunda asıl uygulama için incelenecek olan canlılara ait
etkinliklerde türleri tanıtan resimli veya çizimli rehber broşürler hazırlanmıştır.
• İncelenmek istenilen canlıları etkinliklerde bir arada sergilemek için bulunması zor
olan türler tespit edilmiştir. Bu türler birkaç gün öncesinden yakalanıp uygun şekilde
muhafaza edilerek etkinlik sonrası tekrar doğaya salınması kararı alınmıştır.
31
• Pilot uygulama esnasında öğrencilerin bazı canlı türlerini evcil hayvan olarak
gördükleri fark edilmiştir. Canlıların doğadan koparılmaması için bu türlerin esas yaşam
alanlarının doğa olduğuna dair bilgilendirmelerin arttırılmasına karar verilmiştir.
Asıl araştırma.
32
• 2018 yılı Mart ayında etkinliklere başlanılmıştır. Balıklar etkinliğini takiben kuşlar,
habitat kaybı, bitkiler, kurbağalar, memeliler ve yılanlar olmak üzere etkinlikler sıralanmıştır.
• Görüşme formları somut bilgiler toplamak üzere (hatırlanan türler, kullanılan teşhis
karakterleri, tür ayrımı, endemik ve istilacı türler, farkına varma durumlarının belirlenmesi)
etkinliklerin bitiminde, gözlem formlarının ise davranış ve ilgiyi ölçmek (sevinç, heyecan,
arzu, korku, katılım gibi durumların seviyesinin belirlenmesi) üzere etkinlik süresince çekilen
fotoğraflar ve videolar da incelenerek etkinliklerin hemen akabinde kullanılmıştır.
• Asıl araştırmada incelenecek olan canlılara ait etkinliklerde türleri tanıtan resimli
veya çizimli rehber broşürler kullanılmıştır.
• Doğadan canlı türleri toplamanın ekosistem için bir felaket olduğu vurgulanmıştır.
Doğada yaşayan türlerin birer vahşi hayvan olduklarını ve doğalarından neden koparılmaması
gerektiğine dair yoğun bir bilgilendirme yapılmıştır.
• 3 kredilik Çevre Bilimi dersinde ise “Çevre biliminin tarihsel gelişimi. İnsanların
çevre üzerindeki etkileri, artan insan nüfusu ve çevre. Başlıca çevre sorunları: su, toprak,
hava, radyoaktif kirlilik ve diğer kirlilik kaynaklarının irdelenmesi. Enerji kaynakları ve
kullanımlarına ilişkin konular. Biyolojik çeşitlilik ve önemi, Türkiye’deki flora ve fauna
elemanlarının tanıtımı ve önemi. Türkiyedeki endemik hayvan ve bitki türlerinin tanınması ve
korunması, tehlike altındaki canlı türlerinin tanınması. Çevre ile ilgili kuruluşlar ve
etkinlikleri, çevre eğitiminin önemi ve sürdürülebilir kalkınma.” konuları işlenmiştir.
33
Tablo 1.Deney Grubuna Yapılan Doğa Eğitimi Etkinliklerinin Gerçekleştirilme Sırası
Haftalar Tarih Etkinlikler
1. 5-11 Şubat (2018) Tanışma, yapılacak doğa eğitimi etkinliklerin amacı
ve tanıtımının yapılması.
2. 12-18 Şubat (2018) BÖ’nun uygulanması (ön test olarak).
3. 26 Şubat-04 Mart (2018) Balıkların incelenmesi etkinliği (Bu etkinlik bitiminde
ilkbahar bitkilerinde olan bazı soğanlı bitkiler
incelenmesi).
4. 12-18 Mart (2018) Kuş gözlemi etkinliği (Çöplükteki kuşların gözlemi,
habitat kaybına örnek olarak taş ocaklarının
incelenmesi ve çöplük çevresindeki kırsalda bitkilerin
incelenmesi).
Şekil 2. Doğa eğitimi etkinliklerinde incelenen endemik bitki türleri (a. Bozkır Lalesi, b.
Kayaincisi c. Tüylügeven).
Deney grubu için doğa eğitimi yapılan her etkinlikte bitkiler takip edilmiştir. Ancak
bitkiler için ayrı bir etkinlik gerçekleştirilmiştir. Etkinlik gerçekleştirilirken bitki türlerini
daha iyi tanıtmak ve incelemek amacıyla en fazla onlu gruplar halinde doğa gezintileri
yapılmıştır. Bu gezintilerde gerekli bilgiler sunulduktan sonra öğrencilerden tanıtılan türlere
ait aynı familyaya mensup başka türler bulmaları istenmiştir. Etkinliğin sonunda tüm
35
toplanılan bitkiler yuvarlak masa etrafında tartışılmıştır. Bitkiler etkinliği esnasından bazı
görüntüler Şekil 3’te sunulmuştur.
Şekil 3. Deney grubu bitkiler etkinliğinden görüntüler (a. Çıçırgan ve söğüt çalılarının
incelenmesi, b. Etkinlik esnasında bitkiler toplanırken, c. İlkbaharın ilk soğanlı bitkileri
incelenirken, d. Etkinlik sonu tartışmaları).
36
Deney grubu doğa eğitimi etkinliklerinde incelenen eklembacaklı türleri.
Şekil 4. Deney grubu eklembacaklılar etkinliği (a. Çekirgenin incelenmesi, b. Anadolu Sarı
Akrebi’nin incelenmesi, c. Kınkanatlının gözlemlenmesi).
37
Nehri kenarına getirilmiştir. Bu etkinlikte öğrenciler sekiz farklı balık türünü incelemiştir
(Şekil 5).
Şekil 5. Deney grubu balıklar etkinliğinde incelenen balık türleri (a. Gümüş Balığı – Alburnus
derjugini, b. Siraz – Capoeta banarescu, c. Aynalı Sazan - Cyprinus carpio, d. Tatlısu Kefali
– Squalius orientalis, e. Noktalı İnci Balığı – Alburnoides fasciatus, f. Dağ Alası – Salmo
coruhensis, g. Gökkuşağı Alabalığı – Onchorrhychus mykiss, h. Havuz Balığı – Carassius
auratus).
Etkinlik sırasında öğrencilerin onlu gruplar halinde gelip balıkları incelemeleri
istenmiştir. Balıklar incelenirken türlerin hangi karakterlere göre birbirlerinden ayrıldığı
gösterilip tartışılmıştır. Balıklardaki bıyık yapısı, çene yapısı ve pul özellikleri gibi teşhis
karakterlerinin incelenmesi sağlanmıştır. İncelenen balık türleri içerisinde yer alan Havuz
Balığı (Carassius auratus)’nın istilacı özelliklerine değinilerek ekosistem üzerindeki etkileri
tartışılmıştır. Daha sonra öğrencilerin kendi aralarında tartışarak balık türlerini incelemeleri
istenmiştir. Etkinliğin gerçekleştirilmesiyle ilgili fotoğraflar Şekil 6’da sunulmuştur.
38
Şekil 6. Doğa eğitimi balıklar etkinliğine ait görüntüler (a-d. Balıkların incelenmesi, b. Dağ
Alası’nda ağız ve çene yapısı, c. Siraz Balığı’nda alt bıyığın göze teğet olarak geçmesi).
39
Şekil 7. Deney grubu amfibiler etkinliğinde incelenen amfibi türleri (a. Uludağ Kurbağası -
Rana macrocnemis, b. Değişken Desenli Gece Kurbağası - Bufotes variabilis, c. Ova
Kurbağası - Pelophylax ridibundus, d. Kafkas Semenderi - Mertensiella caucasica).
Etkinlik sırasında öğrencilerin onlu gruplar halinde gelip amfibileri incelemeleri
istenmiştir. Amfibiler incelenirken türlerin hangi karakterlere göre birbirlerinden ayrıldığı
gösterilip tartışılmıştır. Amfibilerdeki deri yapısı, temporal şerit, ventral renklenme ve
semenderlerdeki kuyruk uzunluğu gibi teşhis karakterlerinin incelenmesi sağlanmıştır. Kafkas
Semenderi (Mertensiella caucasica)’ndeki dişi erkek ayrımındaki kuyruk başlangıcında
bulunan mahmuz yapısına bakılmıştır. Daha sonra öğrencilerin kendi aralarında tartışarak
amfibi türlerini incelemeleri istenmiştir. Etkinliğin gerçekleştirilmesiyle ilgili fotoğraflar Şekil
8’de sunulmuştur.
40
Şekil 8. Deney grubu amfibiler etkinliğinden görüntüler (a. Amfibilerde ventral renklenme, b.
-d. Ova Kurbağası’nın incelenmesi, c. Kafkas Semenderi’nin incelenmesi, d. Kafkas
Semenderi’nde erkekteki mahmuz yapısı ‘cinsel dimorfizm’, e. Değişken Desenli Gece
Kurbağası’nın deri yapısı).
41
Deney grubu doğa eğitimi etkinliklerinde incelenen sürüngen türleri.
Şekil 9. Deney grubu sürüngenler etkinliğinde incelenen kertenkele türleri (a. Şeritli
Kertenkele - Heremites vittatus, b. Tarla Kertenkelesi - Ophisops elegans, c. Doğu Yeşil
Kertenkelesi - Lacerta media, d. Uzzel Kertenkelesi - Darevskia uzzelli).
Kertenkeleler incelenirken Şeritli Kertenkele’nin parlak (yılansı) pul yapısından ve
bulunduğu taşlık habitatlarda yaptığı kayma hareketine değinilmiştir. Tarla Kertenkelesi’ni
göz kapağının istisnai olarak bulunmadığını ve bu yönüyle yılanlara benzediğine, Doğu Yeşil
Kertenkelesi’nin bulunduğu yeşil alanlara özellikle erkek bireylerin nasıl uyum sağladığına ve
Uzzel Kertenkelesi’nin populasyonunda sadece dişilerin bulunduğunun ve hemipenis
yapısının hiçbir bireyde görülmediğine değinilmiş ve incelenmiştir (Şekil 11).
42
Şekil 10. Deney grubu sürüngenler etkinliğinde incelenen yılan türleri (a. Kocabaş Yılan -
Hemorrhois ravergieri, b. Küpeli Su Yılanı - Natrix natrix, c. Uysal Yılan - Eirenis modestus,
d. Damalı Su Yılanı - Natrix tesellata).
Yılanlar incelenirken Kocabaş Yılanı’nın agresif davranışları ve engerek mimikrisi
yapması üzerine gözlemler yapılıp tartışılmıştır. Küpeli Su Yılanı ve Damalı Su Yılanı’nın
her ikisinin de Natrix cinsinden olması sebebiyle tür ayrımlarına değinilmiştir. Ayrıca Damalı
Su Yılanı’nın erkek ve dişi ventral renklenmesine bakılarak farklılıklar gözlemlenmiştir.
Etkinlikte incelenen Uysal Yılan ise adından anlaşılacağı gibi oldukça sakin bir yapıya sahip
olması nedeniyle bu etkinlikte ilk incelenen yılan türü olmuştur. Ayrıca dört yılan içerinde
karinalı pul (Şekil 11) yapısı göstermeyen tek türdür.
43
Şekil 11. Deney grubu sürüngenler etkiliğinden görüntüler (a, b ve c. Yılanların yakından
incelenmesi, d. Doğu Yeşil Kertenkelesi’nin incelenmesi, e. Damalı Su Yılanı’nda ventral
renklenme ve ölü taklidi, f. Hemipenis yapısının incelenmesi, g. Karinalı pul yapısının
incelenmesi).
44
Şekil 12. Deney grubu kuşlar etkinliğinde incelenen bazı kuş türleri (a. Uzun Bacak -
Himantopus himantopus, b. Çoban Aldatan - Caprimulgus europaeus, c. Dövüşkenkuş -
Philomachus pugnax, d. Yeşilbaş - Anas platyrhynchos, e. Gri Balıkçıl - Ardea cinerea, f.
Kara Çaylak - Milvus migrans, g. Saka - Carduelis carduelis, h. Ak Kuyruk Sallayan -
Motacilla alba, ı. Sarı Kuyruk Sallayan - Motacilla flava).
Kuş gözlemleri yapılırken kuşların kanat, gaga, kuyruk ve renklerinin
farklılaşmalarına bakılmıştır. Su kuşlarının nasıl göründüklerine ve yırtıcı kuşların nasıl bir
uçuş şekli olduğuna bakılmıştır. Örneğin Kara Çaylak’ın kuyruğunun şekli nedeniyle nasıl
manevra yaptığı gözlemlenmiştir. Çöplük yerlerde kuşların ne derece toplandığını ve bu
toplanmaların ekosistem üzerinde ne gibi etkileri olacağı tartışılmıştır. Örnek pelet yapıları
incelenerek bir baykuşun diyeti hakkında nasıl fikir edinileceğini ve peletin şekline bakılarak
hangi baykuş türüne ait olabileceği tartışılmıştır (Şekil 13).
45
Şekil 13. Deney grubu kuşlar etkinliğine ait görüntüler (a. Bayburt şehir çöplüğünde kuşların
incelenmesi, b. Kulaklı Orman Baykuşu’nun pelet içeriğinin incelenmesi, c. Kara Çaylak’ta
kanat ve kuyruk yapısı, d. Farklı görülen kuşların kitaptan incelenmesi).
Şekil 14. Deney grubu memeliler etkinliğinde incelenen memeli türleri (a. Kirpi - Erinaceus
concolor, b. Dağıstan Kısakulaklıfaresi - Microtus daghestanicus, c. Büyük Nalburunlu
Yarasa - Rhinolophus ferrumequinum, d. Gelengi - Spermophilus xanthoprymnus).
Memeliler etkinliğinde yarasa türlerinde ayrım yapılırken burun ve kulak yapılarının
önemli olduğu düşünülerek Büyük Nalburunlu Yarasa’nın özellikle burun ve kulak yapısı
incelenmiştir. Aynı şekilde Dağistan Kısakulaklıfaresi’nin bilindik farelerden ne derece
farklılıklara sahip olduğu, kirpinin ne kadar uysal yapılı olduğu ve Gelengi’nin doğal
hareketleri incelenmiştir.
47
Şekil 15. Deney grubu memeliler etkinliğinden görüntüler (a.Büyük Nalburunlu Yarasa’nın
incelenmesi, b. Kirpi’nin incelenmesi).
Doğa eğitimi etkinliklerinde Bayburt’un farklı yerlerinde başta taş ocakları olmak
üzere, aşırı otlatma, yapay göller ve çöplük alanları incelenmiştir. Öğrenciler bu alanda
eğitmen ile birlikte tahripleri ve olumsuz etkileri gözlemlemiştir. Etkinlikler esnasında ziyaret
edilen tahrip edilmiş habitatlara ait fotoğraflar Şekil 16’da sunulmuştur.
48
Şekil 16. Deney grubu habitat kaybı etkinliğinden görüntüler (a.Aşırı otlatma alanının
incelenmesi, b. Terk edilmiş taş ocaklarının incelenmesi).
Kontrol grubunda izlenilen aşamalar.
Kontrol grubunda yapılan etkinlerin deney grubuna paralel bir sırayla uygulanacağına
karar verilmiştir (Tablo 2). Araştırmada kontrol grubuna uygulanan doğa eğitimi etkinlikleri
sırasıyla aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır.
49
Tablo 2. Kontrol Grubuna Yapılan Doğa Eğitimi Etkinliklerinin Gerçekleştirilme Sırası
Haftalar Tarih Etkinlikler
1. 5-11 Şubat (2018) Tanışma, yapılacak doğa eğitimi etkinliklerinin amacı ve
tanıtımının yapılması
2. 12-18 Şubat (2018) BÖ’nun uygulanması (ön test olarak)
3. 26 Şubat-04 Mart Balıkların incelenmesi etkinliği (Alkol ve formaldehitte
(2018) saklanan balık türleri örnekleri kullanılmıştır. Ayrıca ilk
bahar bitkilerinden olan bazı soğanlı bitkilerin herbaryum
örneklerinin incelenmesi)
4. 12-18 Mart (2018) Kuş gözlemi etkinliği (Örnek power point sunuları
hazırlanarak deney grubuna paralel fotoğraflar ve
görseller ve kuşlarla ilgili bir belgesel kullanılmıştır)
5. 09-15 Nisan (2018) Endemik bitkilerin incelenmesi (Bozkırlalesi’nin
herbaryum örneklerinin incelenmesi). Bu etkinlikte ek
olarak su kuşlarına ait power point sunusu kullanılmıştır.
6. 16-22 Nisan (2018) Sürüngenlerin (yılan ve kertenkeleler) incelemesi
etkinliğinde alkol ve formaldehitte saklanan yılan ve
kertenkele türleri örnekleri kullanılmıştır.
7. 23-29 Nisan (2018) Memelilerin incelenmesi etkinliği deney grubunda
incelenen canlılara paralel görseller kullanılarak power
point sunusu hazırlanmış ve akrep alkol örnekleri
incelenmiştir.
8. 30 Nisan-06 Mayıs Kurbağa ve semender inceleme etkinliğinde alkol ve
(2018) formaldehitte saklanan kurbağa ve semender türlerine ait
örnekler kullanılmıştır (ayrıca doğa ile ilgili bir belgesel
kullanılmıştır).
9. 07 Mayıs – 13 Mayıs BÖ’nün uygulanması (son test olarak).
(2018)
Kontrol grubunda yapılan etkinlikler, deney grubunda olduğu gibiÇevre Bilimi dersi
kapsamında ders dışı faaliyet olarak sınıf ortamında gerçekleştirilmiştir. Öğrenciler sınıf
ortamında deney grubunun doğada inceledikleri canlılara paralel olarak, alkol ve
formaldehitte saklanmış balık, kurbağa ve yılan türlerini aynı sayıda görüp incelemişlerdir.
Bitkiler etkinliğinde ise birçok bitkinin herbaryum materyali haline getirilmiş örneklerini
incelemişlerdir. Bunlara ek olarak ekstra fotoğraflı slaytlar hazırlanarak grup olarak
işlenmiştir. Kontrol grubuna ilaveten doğa ile ilgili dört farklı belgesel izlettirilmiştir. Kontrol
grubunda yapılan etkinliklere ait fotoğraflar Şekil 17’de sunulmuştur.
Sınıf içi yapılan balıklar etkinliğinde, yine aynı şekilde alkolde bekletilmiş deney
grubunda incelenen türler ile aynı sayıda ve çeşitlilikte toplam 8 tür balık incelenmiştir. Balık
örnekleri yine bir tepsi yardımıyla öğrencilere sergilenmiştir. Öğrencilerin balıklar arasındaki
yakınlıkları ve teşhis karakterlerini görüp incelemeleri istenmiştir. Teşhis karakterleri
içerisinden balıkların ağız tipleri, bıyık yapıları ve sayısı, pullar ve yüzgeç şekilleri gibi
karakterler incelenmiştir. İstilacı bir tür olan Havuz Balığı’nın biyolojik özelliklerine ait
açıklamalar yapılarak türün ekolojik yönden etkileri tartışılmıştır.
Sınıf içi yapılan kurbağalar etkinliğinde, yine aynı şekilde alkolde bekletilmiş deney
grubunda incelenen türler ile aynı sayıda ve çeşitlilikte biri semender üçü kuyruksuz kurbağa
olmak üzere toplam 4 tür amfibi incelenmiştir. Bu kurbağa örnekleri yine bir tepsi vasıtasıyla
öğrencilere sergilenmiştir. Öğrencilerin kurbağalar arasındaki yakınlıkları ve teşhis
karakterlerini görüp incelemeleri istenmiştir. Özellikle bu türlerdeki mukus miktarı, temporal
şerit, bacak uzunluğu ve ventral renklenme gibi özellikler göz önünde bulundurulmuştur.
İncelenen Kafkas Semenderi’nin cinsel dimorfizm farklılıkları (erkek bireylerde bulunan
mahmuz yapısı gibi) ve morfolojik yönleri ayrıntılı olarak incelenmiştir.
51
Kontrol grubunda sürüngenler etkinliği.
Ders dışı bir etkinlik olarak yapılan sürüngenler etkinliğinde, yine aynı şekilde alkolde
bekletilmiş deney grubunda incelenen türler ile aynı sayıda ve çeşitlilikte dörder tür yılan ve
kertenkele olmak üzere toplam 8 tür sürüngen incelenmiştir. Bu sürüngen örnekleri yine bir
tepsi kullanılarak öğrencilere sergilenmiştir. Öğrencilerin özellikle yılan türleri arasındaki
yakınlıkları ve teşhis karakterlerini görüp incelemeleri istenmiştir. Sürüngenlerde görülen
hemipenis durumuna ait fotoğraflar gösterilmiştir. Yılanların tür ayrımında önemli olan pul
yapıları (karinalı-karinasız), desen farklılıkları ve ventral renklenme gibi durumlar
tartışılmıştır. Kertenkelelerin bir birleriyle olan ayrımlarına da dikkat çekilerek yine göz
kapağı bulunması ve pul yapısı gibi önemli karakterlere değinilmiştir.
52
Bu tahrip edilen habitatlardaki olası istilacı türler ve nesli tehlike altına girmiş olan endemik
türlere değinilmiştir.
Şekil 17. Kontrol grubunda gerçekleştirilen etkinliklere ait bazı görüntüler (a, b, e. İncelenen
alkolde veya formaldehitte saklanmış materyaller, c, d. İncelenen herbaryum materyalleri).
Veri Analizi
Bu kısımda araştırmada kullanılan BÖ, BGF ve BGZF veri toplama araçlarından elde
edilen verilerin analizinde izlenen yollar ayrıntılı olarak sırayla açıklanmıştır.
53
BÖ’nün analizi.
Tablo 3 incelendiğinde analizleri yapılan deney ve kontrol gruplarına ait ön test ve son
testlerin Kolmogorow Smirnov değerlerinin anlamlı olmadığı görülmektedir (p>.05).
Verilerin çarpıklık-basıklık değerleri normallik sınırları içerisinde kalmaktadır. Tabachnick ve
Fidell (2013) çarpıklık-basıklık değerlerinin -1.5 ve +1.5 arasında olmasının normalliği
sağladığını belirtmiştir.
54
Tablo 4. Deney ve Kontrol Gruplarının BÖ Ön Testi Puanlarına Ait Tanımlayıcı İstatistikler
ve Bağımsız t-Testi Sonuçları
t testi
Gruplar N x̄ ss t Sd p
Tablo 4 incelendiğinde uygulama öncesinde BÖ’den elde edilen verilere göre gruplar
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadığı görülmektedir (t(60) = -1.14, p = .26).
Bu tablodaki verilere göre deney grubunun aritmetik ortalama ve standart sapma değeri
(x̄=2.66, SS=.536) ve kontrol grubunun aritmetik ortalama ve standart sapma değeri (x̄=2.52,
SS=.448) bulunmuştur.
Ayrıca yapılan analizler ile gruplar arasındaki farkın anlamlı çıkması durumunda, t-
testi için Cohen etki büyüklüğü (d) hesaplanmıştır (Pallant, 2005). Cohen (1988), bu etki
büyüklüğünü; “ .01 = küçük etki, .06 = orta etki ve .14 = büyük etki” olarak sınıflamıştır.
BGF’nin analizi.
Çalışmanın nitel kısmı görüşme formları sayesinde elde edilen veriler ile
toplanılmıştır. İlk olarak yapılan görüşmeler veri kaybını engellemek için ses kayıt cihazı ile
kaydedilmiştir. Daha sonra bu ses kayıt dosyaları trankript edilmiştir. Bu formlar sayesinde
sonuçların gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir süreç
izlenmiştir (Yıldırım, & Şimşek, 2011). BGF’lerin analizinde ilk olarak betimsel daha sonra
ise içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizinde kod ve kategorilerden yararlanılmıştır. İçerik
analizinde toplanan veriler ortak yönlerine göre kategori ve kodlar oluşturulmaktadır
(McMillan, & Schumacher, 2010). Oluşturulan kod ve kategorilerin doğruluğunu ve güvenilir
olmasını sağlamak amacıyla araştırma sürecinin dışında bulunan bir akademisyenden yardım
alınmıştır. Bu işlemler farklı zaman aralıklarında birkaç kez yinelenmiştir. Elde edilen bu
bulgular tablolar halinde sunularak açıklanmıştır.
BGZF’nin analizi.
56
Tablo 6. BGZF’nin Analizinde Kullanılan Kategoriler ve İçerikleri
Kategoriler İçerikleri (kodlar)
Heyecan Etkinlik öncesi rehber kitapçığı heyecan ile inceler, ilk gözlemlenen
canlıya karşı heyecan düzeyi, doğada vakit geçirmek için sabırsızlanır,
incelenecek canlıların sayısını, yapısını ve habitatını merak eder.
Katılım Etkinlikte incelenecek canlı ile ilgili akranlarıyla fikir alış-verişi
yapmakta, akran etkileşimi, hissettiklerini paylaşma, başka arkadaşlarını
da davet eder, etkinlik süresine tahammül eder.
Arzu Etkinlik sonunda incelenmiş canlılardan ayrılmak istemez, canlı kalıntıları
veya dışkılarından tiksinmez, dokunmaya karşı canlının vereceği tepkiyi
tahmin eder, incelenmiş canlıya karşı ilgisi, etkinlikte incelenecek canlının
habitatına yönelme isteği
Sevinç Canlıyı yakından incelerken duyduğu sevgi düzeyi, etkinlik anında canlıya
ulaşma isteği, canlıya karşı doğal ve samimi davranışlar sergiler, canlıyı
sahiplenme isteği, biyofilik davranışlar sergileme
Korku Canlının gösterdiği savunma ve reflekslerine karşı tepkisi, kötü bişey
olacak duygusu, dokunan kişileri takip etme, canlının olası saldırı ve
hareketlerini takip etme (hayvanın esnerken dişlerini göstermesi, çiçeğin
içine saklanmış arının uçması…), biyofobik davranışlar sergileme
Dokunma Canlının dışkı veya kalıntılarına dokunur, canlının ayırt edici özelliklerini
dokunarak inceler, canlıyı daha iyi hissetme isteği (donkunma), canlılara
dokunma sıklığı, canlıyla temasa geçme isteği
Farkındalık Canlıların yaşam mücadelelerini fark eder, canlının çeşitli varyasyonlarını
fark eder, hissettiklerini paylaşır, öğrenci etkinlikle yeni deneyim
edindiğini belli eder, canlıyla birlikte fotoğraf çekmek, hatıra almak (çiçek
parçasını kurutmak, ağaç kabuğu almak, tüy toplamak…)
58
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bulgular
Madde analizi.
59
Tablo 7. (devamı)
AFA yapılırken alt faktörleri tespit etmek amacıyla özdeğerlere bakılmıştır (Tablo 9).
Büyüköztürk, (2014)özdeğerleri 1’in üstündeolanların faktör olarak önemsenmesi gerektiğini
önermektedir. Bu faktör analizindeçizgi grafiği incelendiğinde özdeğerleri 1’in üstünde olan
dört faktör bulunmuştur (Şekil 18).
60
Tablo 9. BÖ’nün Alt Boyutlarına İlişkin Değerler
Faktör Özdeğerler Açıklanan varyans (%) Açıklanan Toplam varyans(%)
1 6.64 26.55 26.55
2 2.83 11.31 37.86
3 1.81 7.25 45.11
4 1.32 5.29 50.41
Şekil 18’de görüldüğü gibi, çizgi grafiği incelendiğinde kırılmanın dördüncü faktörden
sonra olduğu görülmüştür.
61
yüklerine bakılarak maddelerin ölçekten çıkarılmasına karar vermede örneklem
büyüklüğünün de etkisi önemlidir. Stevens'e göre (2002) eğer örneklem 300'den fazla ise
faktör yük değeri alt sınırı .30 kabul edilebilir. Bu değerlendirme kriterleri sonucunda ölçekte
toplam 25 madde kalmış olup 14 madde ise ölçekten çıkarılmıştır. Faktörlerde yer alan
maddeler deneme formundaki ve yeni numaralandırmasıyla birlikte Tablo 10’da verilmiştir.
Tablo 10. Biyofili Ölçeğinin Madde ve Faktör Yükleri ve Faktörler Arasındaki İlişki
Madde Numaraları Faktör Yükleri
Önceki Madde Yeni Madde 1 2 3 4
Numarası Numarası
15 1 .39
27 2 .61
28 3 .72
29 4 .71
34 5 .51
35 6 .53
36 7 .57
37 8 .69
38 9 .55
39 10 .41
12 11 .50
16 12 .71
18 13 .42
21 14 .48
23 15 .42
30 16 .65
31 17 .49
32 18 .56
2 19 .67
17 20 .59
19 21 .51
5 22 .56
6 23 .70
7 24 .53
13 25 .43
Faktörler arası ilişkiler
Faktör 1 III. düzey biyofili -
Faktör 2 II. düzey biyofili -.33 -
Faktör 3 I. düzey biyofili .28 -.08 -
Faktör 4 IV. düzey biyofili .22 -.43 .12 -
Faktörlere düşen maddelerin içerikleri incelendikten sonra ilk faktörün ‘III. düzey
biyofili’, ikinci faktörün‘II. düzey biyofili, üçüncü faktörün ‘I. düzey biyofili’ ve dördüncü
faktörün ‘IV. düzey biyofili’ şeklinde isimlendirilmesinin uygun olacağı öngörülmüştür. Bu
alt faktörler isimlendirilirken madde içerikleri incelenerek en düşük biyofili düzeyinden (I.
düzey biyofili) en yüksek biyofili düzeyine (IV. düzey biyofili) kadar olan bir derecelendirme
62
yapılmıştır. I. düzey biyofili faktöründe, kişilerin biyofilik eğilimlerinin bastırılmış olduğunu
gösteren maddeler (doğayı uzaktan takip eder, belgesel izlemek ve hayvanat bahçelerini
ziyaret etmek gibi), II. düzey biyofili faktöründe, çoğu kişide görülebilecek biyofilik eğilimler
içeren maddeler (doğadaki sesleri dinlemekten hoşlanır, yağmur sesi gibi), III. düzey biyofili
faktöründe, biyofilik eğilimi nispeten fazla gösteren maddeler (doğadan toplanılan
materyallerle koleksiyon yapma isteği gibi) ve IV. düzey biyofili faktöründe ise biyofilik
eğilimleri aşırılaşmış şekilde içeren maddeler (doğadaki canlı ve cansız unsurları
sınıflandırmak istemesi ve doğada uzun süre vakit geçirmek gibi) yer almaktadır.
AFA sonucunda her bir faktör için ve ölçeğin toplamı için Cronbach Alfa güvenirlik
katsayıları hesaplanmıştır. Analiz sonuçlarına göre Cronbach Alfa güvenirlik katsayıları
şöyledir: ‘III. düzey biyofili’boyutu için .85, ‘II. düzey biyofili’ boyutu için .81, ‘I. düzey
biyofili’ boyutu için .64, ‘IV. düzey biyofili’ boyutu için .64 ve ölçeğin toplamı için ise .88
olarak hesaplanmıştır. Elde edilen tüm bu sonuçlardan hareketle Biyofili Ölçeği’nin bireylerin
biyofili düzeylerini ölçmek için geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir.
63
Şekil 19. Biyofili ölçeğinin doğrulayıcı faktör analizi.
64
Araştırmadaki kontrol grubuna uygulanan BÖ ön testi ve son testi sonuçları arasında
anlamlı bir fark olup olmadığına bakılmıştır. Elde edilen bulgular Tablo 12’de sunulmuştur.
Tablo 12. Kontrol Grubuna Ait BÖ için Ön ve Son Test Verilerinden Elde Edilen Puanların t-
Testi Analizi
Kontrol t testi
N x̄ ss Kısmi eta
Grubu kare
t Sd p
Kontrol grubunun BÖ ön testi ve son testi puanlarına göre bağımlı gruplar t testi
uygulanmıştır (t(30)= -5.31, p<.05 ). Bu sonuçlara göre kontrol grubunun ön test ve son testi
arasında anlamlı bir farkın olduğu belirlenmiştir.
ortalaması (x̄=3.08) olmuştur. Ayrıcakontrol grubunun ön test ve son test puanları arasında
ortaya çıkan farka ilişkin etki büyüklüğü hesaplanıp Cohen d değeri incelendiğinde, (d= .316)
geniş etki büyüklüğüne sahip olduğu görülmektedir.
Tablo 13. Deney Grubuna Ait BÖ için Ön ve Son Test Verilerinden Elde Edilen Puanların T-
Testi Analizi
Deney t testi
N x̄ ss Kısmi eta
Grubu kare
t Sd p
Deney grubunun BÖ ön testi ve son testi puanlarına göre bağımlı gruplar t testi
uygulanmıştır (t(30)= -9.16, p <.05 ). Bu sonuçlara göre deney grubunun ön test ve son testi
arasında anlamlı bir farkın olduğu belirlenmiştir.
65
ortalaması (x̄=3.76) olmuştur. Bu sonuca göre, öğrencilerin biyofili düzeylerinin arttırılması
için uygulanan doğa eğitimi etkinliklerinin deney grubunda bulunan öğrencilerin lehine
olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, deney grubunun ön test ve son test puanları arasında ortaya
çıkan farka ilişkin etki büyüklüğü hesaplanıp Cohen d değeri incelendiğinde, (d= .482)
genişetki büyüklüğüne sahip olduğu görülmektedir.
Tablo 14. Deney ve Kontrol Gruplarının BÖ Son Testi Puanlarına Ait Tanımlayıcı
İstatistikler ve Bağımsız t-Testi Sonuçları
t testi
Gruplar N x̄ ss Kısmi eta
t Sd p kare
Tablo 14 incelendiğinde uygulama sonunda BÖ’den elde edilen verilere göre gruplar
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu görülmektedir (t(60) = 4.65, p = .000). Bu
tablodaki verilere göre deney grubunun aritmetik ortalama ve standart sapma değeri (x̄=3.76,
SS=.572) ve kontrol grubunun aritmetik ortalama ve standart sapma değeri (x̄=3.08, SS=.591)
bulunmuştur. BÖ son testi puanlarına göre öğrencilerin biyofili düzeyleri açısından anlamlı
bir fark olduğu saptanmıştır. Ayrıca, deney ve kontrol gruplarının son test puanları arasında
ortaya çıkan farka ilişkin etki büyüklüğü hesaplanarak Cohen d değeri incelendiğinde
(d=.265) geniş etki büyüklüğüne sahip olduğu görülmektedir.
BÖ’den elde edilen tüm veriler ışığında öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya
yönelik uygulanan doğa eğitimi etkinlikleri deney ve kontrol gruplarında olumlu sonuç
vermiştir. Yani hem deney grubu öğrencileri hem de kontrol grubu öğrencilerinin biyofili
seviyeleri anlamlı olarak artmıştır.
66
Görüşme Formlarından Elde Edilen Bulgular
Tablo 15. DGBE Sonrasında Öğrencilerin Bitki Familyaları İsimlerine Ait Kazanımlar
Bitki Familyaları Ö2 Ö4 Ö5 Ö7 Ö8 Ö9 Ö10 Ö21 Ö23 Ö24 f
Hardalgiller 9
(Brassicaceae)
Papatyagiller 9
(Asteraceae)
Adaçayıgiller 9
(Lamiaceae)
Karanfilgiller 7
(Caryophyllaceae)
Maydanozgiller 6
(Apiaceae)
Baklagiller 5
(Fabaceae)
Buğdaygiller 5
(Poaceae)
Düğünçiçeğigiller 3
(Ranunculaceae)
Hodangiller 2
(Boraginaceae)
Gelincikgiller 2
(Papaveraceae)
67
ve Hodangiller (Boraginaceae) familyasını 2 öğrencinin tanıdığı belirtilmiştir. Son olarak
Gelincikgiller (Papaveraceae) familyasını öğrenen 2 öğrenci olduğu görülmektedir.
Tablo 16. KGBE Sonrasında Öğrencilerin Bitki Familyaları İsimlerine Ait Kazanımları
Bitki Familyaları Ö32 Ö14 Ö33 Ö20 Ö35 Ö19 Ö17 Ö34 Ö16 f
Papatyagiller 8
(Asteraceae)
Adaçayıgiller 8
(Lamiaceae)
Hardalgiller 6
(Brassicaceae)
Baklagiller 4
(Fabaceae)
Buğdaygiller 4
(Poaceae)
Karanfilgiller 2
(Caryophyllaceae)
68
Salkım Söğüt, Kıvırcık Söğüt, Huş, Kokulu Ardıç, Ladin, Çam, Papatyagiller,
Buğdaygiller, Adaçayı (Adaçayıgiller) Ihlamur. Taraklı ağaç. Ondan sonra şey Baklagiller.
Karanfiller (Karanfilgiller) ve hardal (Hardalgiller). (Ö32)
Tablo 17. DGBE Sonrasında Öğrencilerin Hatırladıkları Bitki İsimlerine Ait Kazanımları
BİTKİLER Ö7 Ö23 Ö5 Ö26 Ö21 Ö9 Ö2 Ö8 Ö4 Ö10 f
69
Tablo 17’de öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya yönelik, bitki çeşitliliğiyle
ilgili incelenen 19 taksonun tamamının en az 1 öğrenci tarafından kullanıldığı belirlenmiştir.
Kullanılan cins düzeyindeki taksonlara bakıldığında; Türkiye’nin tür sayısı bakımından
zengin olmayan tohumlu bitkiler familyalarına aitoldukları görülmektedir. Öğrencilerin en
fazla Huş Ağacı (Betula sp.) ve en az Çıçırgan (Elaeagnus sp.), Kavak Ağacı (Populus sp.) ve
Yoğurt Çiçeği (Ornithogalum sp.)’ni öğrendiği görülmektedir.
Huş Ağacı. Taraklı Ağaç vardı hatta böyle dönerek iniyordu yaprakları (meyveleri),
Ladin, Çam. Ladinlerin meyveleri (kozalakları) yukarıya doğru bakıyordu... Ters lale (Bozkır
Ters Lalesi)... Mesela şeyi gördük Sığır Kuyruğu’nu gördük. Ondan sonra Tavuk Çiçeği’ni
görmüştük. Geven gördük. Hani gevenin başka bir türünü gördük. Zaten diğer şey arazide de
görmüştük. Bu sefer başka bir türünü görmüştük gevenin (Geven Baklagiller familyasına ait
olduğu için familya olarak kaydedildi)... Bitki olarak şey Süsen gördük. Bu yani çok böyle
orada zaten her yerde bulunan bir bitkiydi zaten. Karahindiba (Papatyagiller olarak
kaydedildi). Onu da gördük ama onu hani her yerde bulunduğu için oraya özel bir şey değildi
hani her yerde çıkabiliyordu. (Ö7)
şeklinde açıklamıştır.
70
Tablo 18. (devamı)
Ladin (Picea sp.) 8
Kuşburnu (Rosa sp.) 2
Süsen (Iris sp.) 1
Sütleğen (Euphorbia sp.) 4
Çıçırgan (Elaeagnus sp.) 4
Şey iki tane var. Bir tanesi şey şu Çıçırgan olan hocam. Ben çok sevdim böyle şeydi.
Mesela onlara yeniyor mu demiştiniz siz. Bu bir de şey vardı hocam şu ben bunu şeyken siz
söylemeden önce de biliyordum. Bu bıraktığınızda döne döne giden bir tane şey vardı ya
(Taraklı Ağaç). Taraklı bir şeydi ama unuttum. Salkım Söğüt ile Kıvırcık Söğüt arasındaki
fark çiçek tipiydi. Öyle demiştik. Biri işte şey şeyli şeyli tüylü tüylü gibi. Bir tanesi de tam
çiçek yaprağı gibi ama kıvır kıvırlanmıştı misal... Huş ağacının. Hocam biz bunu normalde
hep görüyormuşuz aslında... (Ö16)
şeklinde açıklamıştır.
71
Tablo 19. (devamı)
Uçucu yağların bulunması Ö5-Ö7-Ö8-Ö10 4
Meyvenin dikenli oluşu Ö5-Ö9-Ö25-Ö26 4
Bitkilerde meyve şekli Ö4-Ö7-Ö9-Ö10 4
Sepalin kalıcılığı Ö5-Ö9 2
Yaprağına göre ayırsak bile mesela çam ile ladini ayırabiliriz, mesela ardıç olabilir,
mesela testere dişli vardı yaprak olarak ama özellikle çiçek yapısı. (Ö21)
Ağaçlardan farklı olaraktan huş ağacı gelmişti çünkü ben onu önceden gövdesinin
boyanmış olduğunu kendisinin boyanmış olduğunu zannederdim ama o kendisi öyleymiş çok
ilgincime gitti benim. Beyaz gövdeye sahipti huş ağacı o çok ilgincime gitmişti.(Ö23)
şeklinde ifade ederken, Ö9 kodlu öğrenci otsularda gövde şeklinin tür ayrımındaki önemini;
şeklinde ifade etmiştir. Ö8 kodlu öğrenci bitkilerdeki yaprak dizilişinin ayırt ediciliğini;
Elimizi sürdüğümüz zaman güzel bir koku yayıyor (Adaçayıgiller) ve orta gövdesi
kareli, köşeli gövde yapısı var. Yaprakları simetrik. (Ö8)
72
…karanfilgiller, çünkü böyle değişik bir çiçek yapısı vardı onda çatalsı böyle onun
yapısı çok hoşuma gitti. (Ö23)
…başka şeyi gördük kuşburnu mesela, kuşburnu 3 farklı özelliğini gördük. Bir tanesi
dikenli bir tanesi koyungözü dediğimiz rengi daha siyahımsı ve daha küçük mesela bir tane
daha vardı ama diğerine göre daha kırmızıydı açık renkliydi. (Ö7)
İlk olarak gövdesine dokunduğumuz zaman böyle dörtgenimsi bir yapısı vardı. Mesela
kokusundan anlaşılıyor, birde alt dudak üst dudak yapısı vardı. (Ö7)
şeklinde açıklamıştır. Ö25 kodlu öğrenci bitkilerin teşhisinde meyvenin dikenli oluşunu;
…bazılarının baş kısmı çok dışarı çıkıktı (sepaller) üstü dikenliydi. Bazılarının da sap
kısmı dikenliydi. Farklı oluşumlar göstermişlerdi.
İlk olarak gövde ve yapraklarına bakarız yaprakları eğer karşılıklı ve kolları çapraz
birbirine karşılıklı olursa bunu karanfil diye ayırırız ayni şekilde adaçayı mesela gövdesine
baktığımız zaman gövdesi diğerlerden daha farklı dört köşeli yani hem gövde hem yaprak
ayriyeten meyvelerine de bakabiliriz. (Ö9)
…birinin sepalleri yoktu diğerinin vardı. Rengi daha koyu olan vardı bir de dikenli
olan vardı. Sepalleri olanla olmayan arasında da sapların olduğu kısımda diken farkı
vardı.(Ö5)
73
Tablo 20. (devamı)
Ağaçlarda gövde rengi Ö16-Ö19-Ö35 3
Kök şekli Ö34-Ö17-Ö19 3
Tohum yapısı Ö19-Ö33 2
Taraklı ağacın da sanırım o da meyvesi ya da tohumu bilmiyorum. Böyle iki tane şey
vardı böyle kemik gibi şöyle duran bir yapısı vardı. Bunlar aşağı düştüğü zaman dönerek
aşağı iniyordu. Küçükken onunla da çok oynardım. O kısımları alıp şey yapardık gemi falan
yapardık. O yüzden onu da tanıdığım bir ağaçtı ama ismini şimdi öğrendim. (Ö32)
…yaprak şekline göre kıvırcık, salkım. Kök şekline göre vardı. Şey vardı sivri kök
saçak kök vardı. (Ö34)
olarak ifade etmiştir. Ö19 kodlu öğrenci bitkilerin teşhisinde tohum yapısını;
74
…Tohum olabilir. Tohumuna göre. Köküne göre. Yaprağına falan olabilir yaprak
yapısına göre olabilir. (Ö19)
Öğrencilerden tohumlu bitki familyalarıyla ilgili net bir ayrım yapan Ö4 kodlu
öğrenci:
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden tohumlu bitki familyalarıyla ilgili net bir ayrım
yapamayan Ö24 kodlu öğrenci:
…Hocam çatalımsı bir yapısı vardı. Hocam dört setal ve dört petaldi sanırım.
Adaçayıgiller’in çiçek ve tohum yapısı daha belirgindi sanırsam. (Ö24)
şeklinde açıklamıştır.
75
Tablo 22. KGBE’deki Öğrencilerin Tohumlu Bitkileri Ayırt Edebilme Düzeyleri
Kod Katılımcı f
Net bir ayrım yapanlar Ö32 1
Net bir ayrım yapamayanlar Ö14-Ö16-Ö17-Ö19-Ö20-Ö34-Ö35 7
Öğrencilerden tohumlu bitki familyalarıyla ilgili ayrım yapan Ö32 kodlu öğrenci:
…Adaçayıgillerin özelliği. Sanırım böyle uzun bir yapısı vardı. Böyle karşılıklı
çiçekler vardı. Mordu diye hatırlıyorum. Altta da ağaç yapraklar vardı. Bu yaprakları ben
daha çok çanak yaprağa benzetmiştim. Böyle alttaydı. Üzerinde de çiçekleri vardı. Onlar da
taç yaprak gibi öyle kafamda şekillendirmiştim. (Ö32)
Öğrencilerden tohumlu bitki familyalarıyla ilgili net bir ayrım yapamayan Ö34 kodlu
öğrenci:
Böyle kesik kesik miydi. Hatırlayamadım da tam böyle bir şeyler çağırışıyor beynimde
ama tam hatırlayamadım. (Ö34)
şeklinde açıklamıştır.
Tablo 23. DGBE’deki Öğrencilerin Endemik Bir Bitki Olan Bozkırlalesi’nin Neslinin
Tükenme İhtimaline Karşı Görüşleri
Kategori Kod Katılımcı f
Ekolojik bilgi Bitkinin bulunduğu ekosistem zarar görür Ö5-Ö6-Ö7-Ö9-Ö22 5
O alanda istilacı türler yayılır Ö25 1
Doğal değer Bitki çeşitliliği azalır Ö4-Ö25 2
Ülke için kullanılabilecek bir özelliğin Ö23 1
kaybolması
76
Tablo 23 incelendiğinde DGBE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya
yönelik, endemik bir bitki olan Bozkırlalesi’nin neslinin tükenme ihtimali üzerine
varsayımlarda bulunmaları istenmiştir. Öğrencilerin bu soruya cevap olarak ekolojik bilgi ve
doğal değer olmak üzere görüşlere sahip oldukları görülmektedir. Ekolojik görüşe sahip
olarak; 5 öğrenci bitkinin bulunduğu ekosistemin zarar göreceğini, 1 öğrenci de o alanda
istilacı türlerin yayılacağını belirtmiştir. Bu konuda doğal değer görüşüne sahip olarak; 2
öğrenci bitki çeşitliliğinin azalacağını ve 1 öğrenci ise ülke için kullanılabilecek bir özelliğin
kaybolacağını ifade etmiştir.
Ya hocam hani her zaman dedim. Bir zincir var ya hani hayatımızın bir döngüsü var.
Hani mutlaka onun da çevreye karşı bir şeyi görevi var mutlaka. Bizim belki bildiğimiz belki
bilmediğimiz bir görevi var. Eğer o mesela giderse nasıl söyleyeyim hocam. Hani bu erozyon
falan toprak kayması falan oluyor ya. O aslında normal şeyin başka bir türün görevi ama
belki onlara sebep olacak hani. Bir neden olacak. Belki hayvanlar yönünden bir eksisi olacak
hani. Çevreye karşı yani bir eksiklik olduğu için dengede otomatikman bir bozulma olacak
hocam. Bence büyük bir sıkıntısı o.(Ö6)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö25 kodlu öğrenci o alanda istilacı türlerin yayılmasını:
Hocam endemik bir tür yani. Ülkeye özgü bir türü kaybediyorsun ve bu türe bağlı
olarak farklı değişik hani habitat da etkilenebilir yani hani. Tür yok oluyor. Farklı türler
istilacı türler gelip onun bulunduğu alanı istila edebilir.(Ö25)
Ne olur? Şöyle hocam mesela sadece o bitki Türkiye’de var. Mesela o tür gittiği
zaman mesela bizim bitki çeşitliliğimiz azalır. Mesela o konuda biraz daha şey nasıl diyeyim
bilinçli olmamız lazım bitkiyi yok olmaması için. Ya da onlara koruma alanları yapılabilir. Bu
bundan dolayı bitki çeşitliliğimizden dolayı. Bitki çeşitliliğinden dolayı.(Ö4)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci ülke için kullanılabilecek bir özelliğin
yok olmasını:
Mesela biz bu bitkiyi sadece bizim ülkemizde bulunduğu için kullanabiliriz. Hani her
alanda kullanabiliriz. Mesela hani ticaret olur başka bir alan olur kullanabiliriz ama bu bitki
ortadan kalktığı zaman hani biz de etkileniriz. Bu açıdan etkilenebiliriz. Ya da biz bunun
tanıtımını yapabiliriz mesela sadece bizim ülkemizde bulunduğu için. Öyle.(Ö23)
77
şeklinde ifade etmiştir.
Tablo 24. KGBE’deki Öğrencilerin Endemik Bir Bitki Olan Bozkırlalesi’nin Neslinin
Tükenme İhtimaline Karşı Görüşleri
Kategori Kod Katılımcı f
Ekolojik bilgi Bitkinin bulunduğu ekosistem zarar görür Ö32-Ö33-Ö20 3
O alanda istilacı türler yayılır Ö14 1
Doğal değer Bitki çeşitliliği azalır Ö32 1
Ülke için kullanılabilecek bir özelliğin Ö15-Ö18-Ö20-Ö35 4
kaybolması
Çok önemli mi. Tam olarak kestiremiyorum doğadaki görevini. Ama bence muhakkak
bir etkisi vardır yani bir şeye bir etkisi vardır az ya da çok. Ne bileyim belki onları bunun için
mi söylemiştiniz bilmiyorum da bazı bitkileri yiyen bazı hayvanlar oluyor. Mesela dağ keçisi
miydi? Oralarda bulunan bazı bitkileri özünü yiyor. Eğer o bitki orada olmadığı zaman onlar
da tehlikeye girebiliyor veya o yiyecek aramak için doğal habitatlarını terk edip farklı yerlere
hatta şehir içine gelebiliyorlar. Belki onları yiyen bitkiler için sıkıntılı. O ters lale bitkiyle
beslenen hayvanlar veya onlar yarar sağlayan böcekler için kötü bir şey olabilir belki.(Ö33)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö14 kodlu öğrenci o alanda istilacı türlerin yayılmasını:
Nesli tükenirse hocam şimdi bunlar zincirleme ilerliyor ya bazı türler. Hani yerini bir
tür yok olursa diğer tür çoğalıyordu. Beslenmediği için veya beslendiği için. Nasıl o ya. Yani
diğer türler tehlikeye de girebilir. Çok artabilir ve başka diğer türler de tükenebilir. (Ö14)
78
şeklinde açıklanmıştır. Öğrencilerden Ö32 kodlu öğrenci bitki çeşitliliğinin azalmasını:
Çeşitlilik azalabilir evet. Yani farklı bir bitki kendisi. Ters lale çok daha farklı bir bitki
olduğundan dolayı yani var olan o farklılığı kaybetmiş olmak çok şey.(Ö32)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö15 kodlu öğrenci ülke için kullanılabilecek bir özelliğin
yok olmasını:
79
bulunabileceğinin, 5 öğrencinin dikenli geven türlerinin erozyonu engellediğinin ve 1
öğrencinin tükettiğimiz bitkilerin yabani akrabalarının olduğunun ve 1 öğrencinin de yakın
çevremizde zehirli bitkilerin bulunabileceğini belirtmiştir.
Şimdi, o şöyle hocam, yamulmuş artık, böyle nasıl diyim, çok fazla yamulma vardı.
Görünüyordu yani, gövdesi çıplak.(Ö4)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö7 kodlu öğrenci bitkileri teşhis etmede çiçek yapısının
ayırt edciliğini:
Yani o kadar küçük düşünmedim hocam. Çünkü ters laleyi gördüğümde küçüktü. Hani
boyutunu düşünürsek. Öyle bir de dışarısının mor olması mesela. İçinin sarı dışarısı mordu.
Ama benim gördüğüm laleler büyük ve sarı.(Ö22)
şeklinde belirtmiştir. Öğrencilerden Ö6 kodlu öğrenci vejetasyon süresine bağlı olarak otsu
bitkilerin değiştiğini:
Hocam hani her bitkinin kendine göre bir zamanı var öncelikle hani. Nasıl söyleyeyim
habitatın da kaynaklı. Hem bir zamanı var hem de iklimine göre zamanı var. Mesela ilk
gittiğimizde hocam buraları gezdiğimizde fazla bir bitki çeşidi gözümüzün önünde yoktu. Ama
zaman geçtikçe hani havaların ısınması etken dış etkenler arttıkça bu sefer gittiğimizde daha
fazla bitki türü görmüş olduk. Ve siz dediniz ki kimi bitkilerin daha açma süresi gelmedi.(Ö6)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö7 kodlu öğrenci, kıraç alanlarda endemik ve nadir
bitkilerin bulunabileceğini:
Habitatı şöyle mesela ters lale zaten zor bir habitatta yetişiyor. Hani etrafında hep
böyle çiftlik alanlar falan vardı zaten hep. Hayvanların da gelip hani otlanmasından
sonucunda hani öyleydi çevresi. Yani öyle.(Ö7)
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö26 kodlu öğrenci dikenli geven türlerinin erozyonu
engellediğini:
…daha sonra geven bitkisi vardı. O da erozyon oluşumunu önleyen bir bitkiydi. (Ö26)
80
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö9 kodlu öğrenci tükettiğimiz bitkilerin yabani
akrabalarının olduğunu:
Bir de maydanoz dedikleri zaman sadece bir şey olarak biliyordum bize
gösterdiğinizde birden çok çeşit vardı (maydanozgiller). (Ö9)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö8 kodlu öğrenci, yakın çevremizde zehirli bitkilerin
bulunabileceğini:
Mesela banotunu gösterdiniz o çok tuhafıma gitti. Onu unutmam ben. Böyle
halüsinasyonlar gösteriyordu.(Ö8)
Ya tabi ki de değil yani mevsime göre bunlar çiçekleniyor, tohum veriyor, yaprak
veriyor, yaprak döküyor, meyve veriyor. Aynı değil. Kesinlikle değil.(Ö14)
81
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö32 kodlu vejetasyonun mevsimlere göre değişmediğini:
Bulabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü mesela martta eğer çıkmaya başladıysa kış yani
sonbahara kadar orada var olabileceğini düşünüyorum. (Ö32)
Çünkü siz fotoğrafı yakın plandan tam olarak çektiğiniz için ben daha büyük
bekliyorken aslında gerçeğinin preslenmiş halini gördüğüm zaman o kadar da büyük değil
hatta çok küçük olduğunu görünce şaşırmıştım yani.(Ö33)
şeklinde belirtmiştir. Öğrencilerden Ö32 kodlu öğrenci Buğdaygiller familyasına ait bir çok
türün olduğunu:
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö34 kodlu öğrenci, bileşik çiçek yapısını:
Papatyagillerde şey vardı bir sürü çiçek vardı hatta çekirdekler onlardan oluşuyordu.
Ben onu bilmiyordum. O dikkatimi çekmişti. (Ö34)
Bir de kokulu ardıçta da hocam mesela insanlar belki de tıp olarak bilmiyorlar ama
sağlık yönünden ağız yarasını iyileştirdiğini. Ama mesela oradaki yöre halkı bunu bilmiş ve
tıp alanında kullanıyorlar hocam. (Ö35)
82
Tablo 27’de DGEE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya yönelik,
eklembacaklı çeşitliliğiyle ilgili öğrenilen takımlara bakıldığında; öğrencilerin tanıdıkları
eklembacaklılara ait 3 grup canlıyı öğrendikleri görülmüştür. Öğrencilerin 9’u örümceklerden
olan akrebi, 6’sı böceklerden kınkanatlıları, kalan 5’i ise yine böceklerden çekirgeleri
tanımaktadır.
Örümcekler- Akrepler
9
Arachnidae
83
Böcek 6 ayaklıydı hocam. En fazla 6 ayaklı oluyordu. Ama akrep 8 ayaklı 6 ve üzeri ya
akrep hani şeylere örümcek türlerine giriyordu hocam. 8 falan 8 ve üzeri. Akrep de işte 8
ayaklı olduğu için o yüzden örümcek yerine giriyor hocam.(Ö6)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö10 kodlu öğrenci akreplerdeki zehir seviyesi
farklılığını:
Hocam böyle sarı bir şeydi zehirliydi. Akrep hani üst düzey bir hayvan. Zehirsizdi ama
hani akrep hocam (az zehirli). Kolay mı? Akrebi görmek o şişeyi eline almak, ona örümcek
demiştik 8 ayaklı olduğu için.(Ö10)
Sekiz bacaklı yapıya sahip olduğu için örümceklere benziyor. Böcekler 6 bacağa
sahipti. Bir de şey kafa vücut birleşimi olarak. (Ö5)
84
DGEE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “böcek ve örümcekleri birbirinden
nasıl ayırırdınız?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya vermiş oldukları cevaplara ait
bulgulara Tablo 31’de yer verilmiştir.
Bence örümcektir. Çünkü örümceklerde zaten şey oluyor hani 8 bacaklı oluyor hani 8
ayaklı diyeyim. Zaten akrebin de 8 ayağı var. Mesela böcek olamaz. Çünkü böceklerin 6 tane
ayağı oluyor. Mesela kın kanatlı bir böcektir. Mesela oradan yola çıkarak söyleyebilirim.(Ö7)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden eklembacaklılarda net bir ayrım yapamayan Ö22 kodlu
öğrenci:
Açık sarıydı büyüktü ve sarı olması zehri az olduğu anlamına geliyordu. Hatta siz
demiştiniz o soksa bile çok etkisi yok. Hatta biz o gün siyah akrebi aramak istemiştik...
Böcektir hocam. Çünkü çok ayağı yoktu onun hatırladığıma göre.(Ö22)
85
KGEE’deki öğrencilerin eklembacaklılarla ilgili net bir ayrım yapanlar ile net bir ayrım
yapamayanlar olmak üzere gruplaştıkları görülmektedir. Net bir ayrım yapanların 2 öğrenci
ve net bir ayrım yapamayanların 7 öğrenci olduğu görülmektedir.
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden eklembacaklılarda net bir ayrım yapamayan Ö20 kodlu
öğrenci:
Şey onlar örümcek yapısına giriyordu galiba. Valla 8 miydi 12 miydi yani çok
bacaklıydı diye hatırlıyorum ama bacaklarını tam şey hatırlayamadım.(Ö20)
Örümcek gibi ama yani böcek değil bence (akrep). Çünkü böceklerle besleniyor
sürekli.(Ö8)
şeklinde açıklamıştır.
86
KGEE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerin genel çerçevesinde öğrencilerin ilgisini
çeken durumlar belirtilmiştir. Öğrencilerin eklembacaklılar etkinlikleri ile ilgili bu ilginç
gelen durumlara Tablo 34’te yer verilmiştir.
Akreplerin küçük olması beni etkiledi. Ben nedense hep gözümde büyütüyor muyum
artık. Daha büyük şeyler bekliyordum. Normalden daha küçük böyle. Bir de zehir keseleri çok
aşırı belirgindi. Enteresandı.(Ö14)
olarak açıklamıştır.
87
Tablo 35’te DGBAE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya yönelik, balık
çeşitliliğiyle ilgili incelenen 8 türün tamamının öğrenciler tarafından kullanıldığı
görülmektedir. Öğrencilerden 10’unun Havuz Balığı’nı, 9’unun Aynalı Sazan’ı, ve yine 9
öğrencinin Dağ Alası’nı tanıdığı görülmektedir. Tablo 35’te 7 öğrencinin Noktalı İnci
Balığı’nı ve 6 öğrencinin Gökkuşağı Alabalığı’nı, Gümüş Balığı’nı ve Tatlısu Kefali’ni
tanıdıkları son olarak 4 öğrencinin ise Siraz’ı tanıdığı belirlenmiştir.
Gökkuşağı Alabalığı – 3
Onchorrhychus mykiss
Tatlısu Kefali – Squalius orientalis 1
88
Tablo 37. DGBAE’deki Öğrencilerin Balıkları Türlere Ayırırken Kullandıkları Teşhis
Karakterleri
Kod Katılımcı f
Balıklardaki pul yapısı Ö1, Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö7, Ö8, Ö9, Ö10 10
Balıklardaki bıyık yapısı Ö1, Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, Ö7, Ö8, Ö9, Ö10 10
Balıklardaki yüzgeç yapısı/şekli Ö1, Ö2, Ö3, Ö5, Ö7, Ö8, Ö9 7
Balıklardaki renkler Ö1, Ö2, Ö3, Ö4, Ö5, Ö7 6
Yağ yüzgecinin mevcudiyeti Ö2, Ö4, Ö7, Ö8, Ö9, Ö10 6
Balıklardaki ağız tipleri Ö1, Ö5, Ö7, Ö9, Ö10 5
Balıklardaki vücut şekli Ö1, Ö4, Ö5, Ö9, Ö10 5
Balıklardaki çene yapısı Ö3, Ö6, Ö7, Ö9, Ö10 5
Yanal çizginin yapısı Ö1, Ö6, Ö8, Ö9 4
Göz büyüklüğünün önemi Ö10 1
Öğrencilerden Ö3 kodlu öğrenci balık türlerini ayırt etmede balıklardaki pul yapısını:
şeklinde ifade etmiştir. Ö4 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki bıyık
yapısını:
Başka ne vardı, hocam şeyleri vardı, bıyıkları vardı. Farklı bıyıkları vardı işte.
Bazılarındaki bıyık işte İsrail balığı (Havuz Balığı) diğer balığı, Siraz balığı mıydı hocam?
İşte en ayıran temel özelliği işte bıyıkların olması. O şekilde.(Ö4)
şeklinde açıklamıştır. Ö1 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki yüzgeç
yapısını:
89
Balıkları ağız yapılarına göre, süzgeçlerine (yüzgeç) göre, bıyıklarına göre, renklerine
göre, pul çeşitlerine göre…(Ö1)
şeklinde ifade etmiştir. Ö2 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki renk
farklılığını:
…mesela alabalığı, normalde o kadar kırmızı pul falan görmüyordum ben, daha önce
ki gördüğüm balıklarda.(Ö2)
olarak belirtmiştir. Ö5 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki yağ
yüzgecini:
…daha sonra işte bazı işte örneğin alabalığın yağsı bir yüzgeci vardı. Yüzgeçlerine
göre.(Ö5)
şeklinde ifade etmiştir. Ö10 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki ağız
tipini:
…biri ağız yapısı hocam. Mesela şey bir aynalı balık mıydı? Onun ağız yapısı hocam
daha aşağıda oluyor yüzerken, yosunları yiyor. Diğeri daha yukarıda oluyor hani ağız
yapısından.(Ö10)
şeklinde belirtmiştir. Ö10 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki vücut
şeklini:
şeklinde ifade etmiştir. Ö9 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki çene
yapısını:
…mesela şey ağızlarını açtığımız zaman (alabalıkların) dişleri bulunur …yani (ağzın)
uç kısımlarında…(Ö9)
şeklinde ifade etmiştir. Ö6 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki yanal
çizginin yapısını:
(Noktalı İnci Balığı ile Gümüş Balığı arasındaki farklılıklar)Bir çizgisi vardı hocam
bu pullarının orada. Biri düz geliyordu hocam diğeri de nakış nakış… yani siz dediniz ya dikiş
makinesinden sanki işlenmiş gibi. En büyük ayırt edilen özellik oydu onların ikisi arasından
hocam.(Ö6)
olarak belirtmiştir. Ö10 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki göz
büyüklüğünü:
90
…(Noktalı İnci Balığı) daha sonra hocam göz yapısı daha büyük demiştiniz. Bir balık
daha büyük…(Ö10)
Öğrencilerden Ö20 kodlu öğrenci balık türlerini ayırt etmede yüzgeç yapısını:
Şeyin Havuz Balığı ve Aynalı Sazan'ın sırtındaki yüzgeci uzun yani şeyine kadar
geliyordu (kuyruğa doğru). O neydi sondaki yüzgecine kadar geliyordu. Diğerlerinin ki küçük
böyle dikti. Yani öyle de ayırt edilebilir.(Ö20)
şeklinde açıklamıştır. Ö11 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede pul yapısını:
(Aynalı Sazan'ına benzeyen Havuz Balığı) Yani pulları olarak benziyordu. Geniş
pulları vardı ve vücut olarak yüksekti…(Ö11)
şeklinde ifade etmiştir. Ö20 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki bıyık
yapısını:
91
Mesela siras balığını şeylerini bıyıklarını çok merak ettim ben. Hani gösterdiğinizde
yapışmıştı (Siraz balığı'nın betimlemesi). Ama hani onu canlı görmeyi çok isterim. Mesela
slaytta gösterdiğiniz çok farklıydı hani çok güzeldi. Şeyin içinde çekmişsiniz. Mesela orada
çok güzel duruyordu.(Ö20)
şeklinde açıklamıştır. Ö18 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki yanal
çizgi yapısını:
Mesela inci balığıyla noktalı inci balığı. Mesela inci balığında siz dediniz ki şey hani
çift pardon çift yanal çiftte belirgin dediniz yok noktalı inci balığıydı o. İnci balığında da
mesela belirgin değil ve çift tek sıralı demiştiniz mesela. O yönden yani…(Ö18)
şeklinde ifade etmiştir. Ö19 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki renk
farklılığını:
(Dağ Alası) Yani Çoruh balığının yani böyle renkleri benek benekleri benim hoşuma
gitmişti yani. Böyle değişik duruyordu yani bir balıktan.(Ö19)
olarak belirtmiştir. Ö11 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede balıklardaki yağ
yüzgecini:
şeklinde belirtmiştir.
Öğrencilerden balıkları teşhis ederken net bir ayrım yapan Ö7 kodlu öğrenci:
92
…mesela bazılarında diş yok. Bıyıkları yok. Turuncu renkli olanın şuan ismini
hatırlamadım ama onun bıyığı yoktu. Diğerinin vardı mesela (Aynalı Sazan). … bazılarının
pulları iri iri. Bazılarının ki inci şeklinde dizilmiş gibi. Alabalıkların bir tanesinde kırmızı
noktalar, diğerinde gökkuşağına benzer noktalar vardı. Bir çok şekilde ayırt edebiliriz. Bunu
da bu şekilde gördüm. (Ö7)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden balıkları teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö4
kodlu öğrenci:
şeklinde belirtmiştir.
Öğrencilerden balıkları teşhis ederken net bir ayrım yapan Ö20 kodlu öğrenci:
İnci Balığı’na en çok benzeyen balık hangisiydi?... Şey Noktalı İnci Balığı değil miydi?
Şeysi noktalı inci balığında iki çizgiliydi. Yandandı belliydi. İnci balığında da çok belli
değildi. Bir de parlaktı herhalde inci balığı diye hatırlıyorum. Şey pulları küçüktü. Kendi de
biraz küçüktü sanki. Öyle değil miydi? Noktalı inci balığı benziyor yani. (Ö20)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden balıkları teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö19
kodlu öğrenci:
İnci Balığı'na en çok benzeyen balık. Hani şu kağıtta hemen yanına koymuştuk ya
hocam onu (Noktalı İnci Balığı). Neydi o? Orada böyle küçük küçüktü böyle şeye benziyordu.
93
İşte hocam renkleri benziyordu. Biraz daha ondan iriydi sanırım. İriydi sanırım renkleri
benziyordu. Yüzgeçleri de benziyordu sanırım hocam. Aynı yüzgeçleri de hemen hemen
aynıydı sanki yanlış hatırlamıyorsam.(Ö19)
şeklinde belirtmiştir.
DGBAE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “İstilacı bir tür olan Havuz Balığı
(İsrail Sazanı) sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya
vermiş oldukları cevaplara ait bulgulara Tablo 41’de yer verilmiştir.
Tablo 41. DGBAE’deki Öğrencilerin İstilacı Bir Tür Olan Havuz Balığı (İsrail Sazanı)
Hakkındaki Görüşleri
Kategori Kod Katılımcı f
Ekolojik Diğer balık türlerini tehdit ediyor Ö3, Ö4, Ö5, Ö6, 8
Ö7, Ö8, Ö9, Ö10
Hızlı çoğalabilen bir balık Ö2, Ö4, Ö7, Ö10 4
Maddi Ekonomik değeri olmayan bir tür Ö1,Ö8 2
Estetik Çarpıcı renkleri nedeniyle taşınmıştır Ö2 1
Öğrencilerden Ö8 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın diğer balık türlerini tehdit
etmesini:
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö7 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın hızlı
çoğalabildiğini:
… kendileri çoğalıyor ama biyolojik etkiyi de çok zararlı etkiliyor. Tamam kendileri
büyüyor, ürüyorlar ama diğer hayvanlara da zarar görüyor.(Ö7)
94
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö1 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın ekonomik bir
değeri olmayan bir tür olduğunu:
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö2 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın çarpıcı
renkleri nedeniyle insanlar tarafından taşındığını:
Oldukça renkli bir balık, çok renkli ve çeşitleri var. insanlar beğenip bunu taşımış
olabilirler.(Ö2)
şeklinde açıklamıştır.
KGBAE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “İstilacı bir tür olan Havuz Balığı
(İsrail Sazanı) sizin için ne anlam ifade ediyor?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya
vermiş oldukları cevaplara ait bulgulara Tablo 42’de yer verilmiştir.
Tablo 42. KGBAE’deki Öğrencilerin İstilacı Bir Tür Olan Havuz Balığı (İsrail Sazanı)
Hakkındaki Görüşleri
Kategori Kod Katılımcı f
Diğer balık türlerini tehdit ediyor Ö11, Ö13, Ö14, Ö16, Ö17, 8
Ö18, Ö19, Ö20
Ekolojik
Yerli türlere yem olabilir Ö15 1
Öğrencilerden Ö20 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın diğer balık türlerini tehdit
etmesini:
…Bu dengede kalması mesela o israil sazanı aklımda kaldığı sürece şeydi galiba.
Yumurtaları falan yiyordu. Yani balıkların dengesini bozuyordu. Eğer o denge bozulursa
mesela büyürse diğer balıkları yok etme gibi bir etkisi var. Yani üremeyi ya da döllenmeyi
engelleyebilir.(Ö20)
95
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö15 kodlu öğrenci istilacı Havuz Balığı’nın yerli türlere
yem olmasını:
Tüketiciyse eğer üretici değilse yani sürekli diğer balıklara zarar veriyorsa bence
artması kötü. Diğer balıkların çeşitliliğini azaltır. Azalması da kötü olur. Çünkü onunla
beslenen ya da onun da bir doğaya şeye suya denize bir faydası vardır yani. ...Ya katkısı
varsa diğer balıklara ya da onlardan da diğer balıklar yararlanabiliyorsa.(Ö15)
İşte eğer balık çeşitliliğini etkileyecek tür varsa işte İsrail Balığı vardı. O balıkların
şeyini tehlikeye atıyordu, yaşamlarını… diğer balıkların yumurtalarını yiyerek. Bir de şey
96
yapıyordu bitkinin kökünü şey üst kısımlarını yediği için balıkların şeylerine yaşamlarına
engel oluyordu yani…(Ö5)
… alabalıkların yağ yüzgeci mesela. O yağ yüzgecini normalde hiç fark edemezdim.
Mesela dişleri de aynı şekilde. Bir sazan vardı ya hocam bir tanesinin bıyıkları küçük, bir
tanesinin bıyıkları büyük. Mesela bunlar o kadar ayırt edici ki. Fark edilmeyecek derecede
ama o anda inceliyorsun, bir de görüyorsun, dokunuyorsun. Bir süre sonra fark ediyorsun
yani.(Ö7)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö1 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, balıkların melez
yaptığını:
… mesela bitki (su bitkileri) uçlarını yiyordu ya (Havuz Balığı) ona çok şaşırdım.(Ö9)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö2 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, bazı balıkların
durgun suda uzun süre yaşadığını:
Balıkların hani birazcık hani oksijensiz ortamda kalması, durgun suda kalmasına
rağmen o kadar uzun süre yaşaması dikkatimi çekti.(Ö2)
şeklinde belirtmiştir. Öğrencilerden Ö10 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, Çoruh Nehri’nin
özel bir yaşam alanı olduğunu:
Hocam bence hani ne bileyim suyunun daha temiz olmasıdır… …Buranın daha bir
özel olduğunu hissederim. …Çeşitlilik olduğunu hani.(Ö10)
97
Tablo 44. KGBAE’deki Öğrencilerin İlgilerini Çeken Durumlar
Kod Katılımcı f
İstilacı türlerin ekosisteme olan zararlarının Ö11, Ö13, Ö14, Ö16, Ö12, Ö18, 8
Ö19, Ö20
Balıklardaki teşhis karakterlerinin Ö12, Ö14, Ö15, Ö16, Ö18, Ö19 6
Balıklarda tür çeşitliliğinin fazla olması Ö12, Ö13, Ö18, Ö19 4
Doğal alabalıkların özellikleri Ö11,Ö16, Ö18 3
Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, istilacı türlerin ekolojiye olan
zararlarını:
Populasyonu İsrail Sazanı’nın artıyor çeşitliliği artıyor. İsrail sazanı hani gidip diğer
balıkların yumurtalarını döllüyordu. Onlarla melez döl yapıyordu. Melez dölleri de kısır
çıkıyordu piyasaya. Kötü bir şeydir. Çünkü sonuçta balıkların türlerini bozuyor. Melez döl
yapıyor. Onlar da kısır çıkıyor piyasaya. Balıkların yapısını değiştiriyor. Kötüdür yani.
Balıkların neslinin tükenmesine yol açabilir…(Ö19)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö18 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, balıklardaki
teşhis karakterlerini:
Balıkları göstererek mesela ikisi de aynı özellik aynı yapıda gibi dursa da mesela
yüzgeçleri bakımından. Mesela bunda bıyık var onda şey görerek göstererek daha kalıcı
olacağını düşünüyorum.(Ö18)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö13 kodlu öğrenci balıklar etkinliğinde, balıkların
çeşitlilik gösterdiğini:
Yani Çoruh’ta bu kadar çeşit balık olduğunu bilmiyordum. Sonuçta 9 tane falan
saydınız herhalde. Yani o kadar balık çeşidini görünce ben dedim yani şu an bile tam
inanmıyorum Çoruh’ta bu kadar çeşit balık var mıdır diye bir düşüncem hala şu anda
aklımda beni şey yapıyordu. En son o balıkları bize göstermenizle biraz daha beni ikna
etti.(Ö13)
98
Yani hocam şöyle bir şey oldu. Bizim orada genelde alabalık çiftlikleri var. Bu tekir
alabalığı derler. Göksun tarafında var. Buradaki alabalık daha bir farklıydı onlardan. Onu
ben gördüm... Oradaki alabalıkla buradaki sizin gösterdiğiniz. Daha çok böyle mavimsi bir
rengi vardı bizim oradakilerin. Üstünde benekleri vardı mavimsi. Buradaki daha çok kırmızı
benekleri belliydi.(Ö11)
99
Tablo 46. KGAME Sonrasında Öğrencilerin Amfibi Türlerine Ait Kazanımları
Amfibiler Ö14 Ö15 Ö18 Ö19 Ö20 Ö32 Ö33 Ö34 Ö35 f
Ova Kurbağası (Pelophylax 3
ridibundus)
Uludağ Kurbağası (Rana 4
macrocnemis)
Değişken Desenli Gece 5
Kurbağası (Bufotes variabilis)
Kafkas Semenderi (Mertensiella 8
caucasica)
100
Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci amfibi türlerindeki temporal şerit yapısını:
Ova kurbağasının temporal şerit o gözünün altındaki şerit yoktu. Ama Uludağ
kurbağasının gözünün altında temporal şerit vardı çizgi şeklinde. (Ö23)
şeklinde ifade etmiştir. Ö25 kodlu öğrenci ise amfibi türlerini ayırt etmede bacak uzunluğunu:
şeklinde açıklamıştır. Ö9 kodlu öğrenci ise amfibi türlerini ayırt etmede ventral renklenmeyi:
Bir de şey Uludağ kurbağasının alt kısmı yani altı kırmızıya yakın bir renkteyken şey
ova kurbağası beyazımsı renge sahip altı. (Ö9)
şeklinde ifade etmiştir. Ö23 kodlu öğrenci ise amfibi türlerini ayırt etmede semenderlerdeki
kuyruk uzunluğu ve mahmuz yapısını:
olarak belirtmiştir. Ö1 kodlu öğrenci ise balık türlerini ayırt etmede amfibi derisindeki mukus
miktarını:
şeklinde ifade etmiştir. Ö9 kodlu öğrenci ise amfibi türlerindeki desen yapısını:
Öyle hocam yani. Bir de renk güzelliği var. Onun renkleri çok güzeldi (Değişken
Desenli Gece Kurbağası). Böyle desen desen renkleri vardı.(Ö9)
101
Tablo 48. KGAME’deki Öğrencilerin Amfibi Türlerini Ayırırken Kullandıkları Teşhis
Karakterleri
Kod Katılımcı f
Temporal şeritler Ö15-Ö18-Ö35 3
Desen Ö15-Ö19-Ö35 3
Ventral renklenme Ö14-Ö33-Ö34 3
Derideki mukus miktarı Ö18 1
Sonra bir tane ova kurbağası vardı galiba. Bir tane de şey vardı uludağ kurbağası.
Öyle hatırlıyorum. Sonra şey demiştiniz siz ova kurbağasının gözünün şu kısmı galiba.
Şurasında bir şerit var demiştiniz. (Ö18)
şeklinde ifade etmiştir. Ö35 kodlu öğrenci ise amfibi türlerini ayırt etmede desen yapısını:
Hocam semender böyle sarı renkli (elleriyle halka yapısını gösteriyor). Mesela dış
görünüş olarak kertenkeleye benziyor aslında. Şey olarak kurbağa. (Ö35)
şeklinde açıklamıştır. Ö34 kodlu öğrenci ise amfibi türlerini ayırt etmede ventral renklenmeyi:
…Hatta açmıştınız. Açmıştınız bir tanesinin alt kısmı farklıydı çevirdiğinizde bir tanesi
farklıydı. Ondan aklımda 2 tane kalmış. (Ö34)
olarak belirtmiştir. Ö18 kodlu öğrenci ise kurbağa türlerini ayırt etmede amfibi derisindeki
mukus miktarını:
Hocam ben o derisi değişen. Böyle dokunduğumda çok güzel bir şeyi vardı derisi vardı
ama elime alamadım. Böyle çok yapışkan duruyordu kağıda. (Ö18)
102
Tablo 49. DGBAE’deki Öğrencilerin Amfibileri Ayırt Edebilme Düzeyleri
Kod Katılımcı f
Net bir ayrım yapanlar Ö5-Ö7-Ö10-Ö21-Ö23-Ö25-Ö26 7
Net bir ayrım yapamayanlar Ö1-Ö4-Ö6 4
Öğrencilerden amfibileri teşhis ederken net bir ayrım yapan Ö7 kodlu öğrenci:
… Şimdi Uludağ’da Uludağ kurbağasında şey vardı gözlerinin altında tempral bir
şerit vardı. Ama ovada öyle bir şey yoktu. Bir de bu alt kısmında ovada beyazımsı Uludağ’da
da kırmızıya yakın bir renk oluşuyordu yani. . (Ö7)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden amfibileri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö1
kodlu öğrenci:
(Ova Kurbağası ile Uludağ arasındaki farklılık)Onların arasında şöyle farklılık vardı.
Birinin bacağı kafasını yani ağzını geçiyordu. Ağzına veya ağzından daha büyüktü. Onlar
daha mesela büyük hızla zıplıyorlardı. Ova kurbağası hani o kadar değil. Bacağı o kadar
uzun değildi. Ona göre nispeten daha küçük zıplıyordu.(Ö1)
şeklinde belirtmiştir.
103
gruplaştıkları görülmektedir. Net bir ayrım yapan öğrenci bulunmamaktadır. Net bir ayrım
yapamayanların 9 öğrenci olduğu görülmektedir.
Öğrencilerden amfibileri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö32 kodlu öğrenci:
(Ova Kurbağası ile Uludağ arasındaki farklılık)Sanırım ova kurbağası daha küçük ve
yeşildi. Uludağ kurbağası daha büyüktü. Yani bir boyut farklılığı var diye hatırlıyorum.(Ö32)
şeklinde belirtmiştir.
Ben böyle hızlı hızlı hareket eden hayvanlardan daha çok biraz çekiniyorum diyeyim.
Diğerleri hani zıplıyor falan hani böyle zapt edemiyoruz. (Ö7)
Sadece siğil çıkaracak diye bir ön yargım vardı. Onu da geçtik çok şükür. (Ö9)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö25 kodlu öğrenci amfibilere karşı olan korkunun
amfibilerin kaygan olmasını sebep göstererek:
104
Hızlı hareket etmesi ve hocam biraz da üstündeki o mukusumsu yapı var ya hani böyle
kaygan çok kaygan yapı. (Ö25)
Daha sonra bir de görsellikleri de beni korkutuyor hocam. Korkuyor dediğim hani şey
hani elleme falan onun da. (Ö10)
Ovakurbağası. Yok o daha şey yumuşaktı. Hocam elime almadığım için o diğerlerini.
Biraz şey yumuşaktı. İğreniyordum ben biraz şey. Yumuşaklığından dolayı. Yoksa herhangi
bir şeyim yok onlara karşı. Ö4
şeklinde açıklamıştır.
Korkuyordum hocam. Çil atıyor derler ya. Hatta ben fotoğrafını yayınladığımda
sosyal medyada herkes bana böyle manyak gözüyle bakıyorlardı. Ben de onları daha bir hani
kendimi biraz daha şey yaptım... (Ö15)
105
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci amfibilere karşı olan korkunun
amfibilerin kaygan olmasını sebep göstererek:
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö18 kodlu öğrenci amfibilerin hızlı hareket etmesini:
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö18 kodlu öğrenci amfibilerin yumuşak olmasını:
…Ama hocam mesela o şey deri değiştiren kurbağaya dokunamadım böyle baya
yumuşaktı şeyi derisi. Galiba deri değiştiriyor diyeceğim ama hani ölmüş. Ö18
Hayır zehirli değil de şekil bakımından çok gariplerdi. Ya ben garip şekilli şeyleri
severim ama kurbağalar ne bileyim küçüklükten beri pek hoşlanmam kurbağalardan.(Ö14)
olarak açıklamıştır.
106
… 2 senedir Bayburt’tayım. Semenderin de olabileceğini hiç düşünmemiştim. Zaten
hocam şu hani dağlara bakınca ne bileyim hiçbir şey olacakmış gibi durmuyor. Gerçekten
hocam. Hani böyle ağaçlık mağaçlık yok. Hani ağaçlık falan olsa hani insan belki düşünür
de. Uzaktan bakınca kuru bir şeymiş gibi duruyor. Ama hocam içine girince baya çeşitlilik
falan var. (Ö10)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö26 kodlu öğrenci amfibilerde dış döllenme olduğunun
kanıtını:
(Kafkas Semenderi)Daha sonra ellerinde baş parmağında böyle şiş bir yapı vardı
dişisine daha iyi sıkması için. (Ö26)
şeklinde açıklamıştır.
Hayır. Amazon ormanları falan geliyor böyle hani daha çok yağmur olan tropikal.
Böyle farklı türlerin yaşadığı yerler. Ormanlar. Sulak yerler. (Ö33)
Dediğim gibi ben yani bir tane kurbağanın tek tip kurbağa olduğunu ya da kuşun tek
tip kuş olduğunu düşünüyordum. Böyle ince inceleyip farklarını daha önce bilmiyordum
inceleyip. Şimdi onları görünce şaşırdım yani. Hepsi tek tipteydi benim gözümde. Hani
gördükçe her türde şaşırıyorum. (Ö34)
107
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci amfibilerin başkalaşım geçirmesini:
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö33 kodlu öğrenci amfibilerin evrim için örnek olmasını:
Hani semender. Hafif bir kertenkeleden kurbağaya geçiş var ya. Kuyrukla falan. O
kısım diyeyim. Çünkü biraz bu biraz evrime örnek olabilir. O yüzden ilgimi çekiyor. (33)
108
KGSÜE sonrasında öğrencilerle yapılan görüşmelerde “Etkinliklerde
gördüğümüz/incelediğimiz sürüngen türleri nelerdir?” sorusu sorulmuş ve öğrencilerin bu
soruya vermiş olduğu cevapların analizinden elde edilen kazanımlara ait bulgular Tablo 56’da
sunulmuştur.
Küpeli Su Yılanı 5
(Natrix natrix)
Damalı Su Yılanı 2
(Natrix tesellata)
Kocabaş Yılan 8
(Hemorrhois
ravergieri)
Uysal Yılan (Eirenis 6
modestus)
Doğu Yeşil 7
Kertenkelesi (Lacerta
media)
Tarla Kertenkelesi 1
(Ophisops elegans )
Şeritli Kertenkele 3
(Heremites vittatus)
109
Tablo 57. DGSÜE’deki Öğrencilerin Sürüngenleri Türlere Ayırırken Kullandıkları Teşhis
Karakterleri
Kod Katılımcı f
Göz yapısı Ö1-Ö2-Ö4-Ö5-Ö7-Ö10-Ö23-Ö25 8
Pul yapısı Ö2-Ö3-Ö4-Ö5- Ö7-Ö10-Ö23-Ö25 8
Desenler Ö1-Ö3-Ö4-Ö5-Ö7-Ö10-Ö23 6
Kafa yapısı Ö5-Ö7 2
…veya işte o küçük olan (Tarla Kertenkelesi) göz kapaklarına falan dikkat etmeye
çalışırım. …. O şeydeydi hocam (Damalı Su Yılanı ve Küpeli Su Yılanı arasındaki göz farkı)
Damalı’nın pörtlek.(Ö5)
şeklinde ifade etmiştir. Ö25 kodlu öğrenci ise sürüngen türlerini ayırt etmede sürüngenlerdeki
pul yapısını:
(Karinalı pul yapısı)Pulları böyle biraz büyük büyük ve şey altındaki şeylerinde adını
hatırlayamıyorum o şeyin ama böyle dışa çıkıntılar vardı. Mesela kocabaş bir yere girdiği
zaman onu oradan çekip çıkarmak zor. Çünkü altında bulunan pullarını böyle sabitleyip şey
yapabiliyordu hani çıkarıp böyle. Biraz keskin gibiydi o pulları. (Ö25)
şeklinde açıklamıştır. Ö1 kodlu öğrenci ise sürüngen türlerini ayırt etmede sürüngenlerdeki
desen yapısını:
şeklinde ifade etmiştir. Ö7 kodlu öğrenci ise sürüngen türlerini ayırt etmede
sürüngenlerdekikafa yapısını:
… Başı zaten tam böyle engerek yılanına benziyor(Üçgenimsi). Hani böyle duruşu
falan.(Ö7)
110
olarak belirtmiştir.
Öğrencilerden Ö14 kodlu öğrenci sürüngen türlerini ayırt etmede pul yapısını:
…Hem onun karnında mıydı pullar biraz daha genişti. Birinin karnındaki pullar daha
genişti. Sırtındaki pullar daha küçüktü.(Ö14)
şeklinde ifade etmiştir. Ö15 kodlu öğrenci ise sürüngen türlerini ayırt etmede sürüngenlerdeki
desen yapısını:
şeklinde açıklamıştır.
111
DGSÜE’deki öğrencilerin net bir ayrım yapanlar ile net bir ayrım yapamayanlar olmak üzere
gruplaştıkları görülmektedir. Net bir ayrım yapanların 7 öğrenci ve net bir ayrım
yapamayanların 4 öğrenci olduğu görülmektedir.
Öğrencilerden sürüngenleri teşhis ederken net bir ayrım yapan Ö10 kodlu öğrenci:
… Şeritli Kertenkeleyi, parlak demiştik hocam. Böyle ilerledi mi daha hızlı yüzeyi
parlak daha hızlı ilerliyor. Daha sonra hocam Tarla Kertenkelesi’nde göz kapağı yoktu
hocam. (Ö10)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden sürüngenleri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan
Ö27 kodlu öğrenci:
Su yılanları 2 tane zaten, su yılanımız vardı. Biri gri beyazdı biri de kırmızı tarzıydı.
Zaten gri olan şeydi dişi bireydi kırmızı olan da erkek bireydi (Türleri dişi erkek olarak
ayırıyor). Daha dikkat çekici olması özelliğiyle. Onu hatırlıyorum. (Ö27)
şeklinde belirtmiştir.
Öğrencilerden sürüngenleri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö19 kodlu
öğrenci:
Uysal yılan vardı. Baya büyüktü yani içlerinde en büyüğü falandı. Bir şey başlı yılan
var mıydı? Bir şey başlı yılan vardı. Başka, başka da aklıma gelmiyor hocam yani tam. (Ö19)
şeklinde belirtmiştir.
112
DGSÜE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “Yılanlardan korkma sebepleriniz
nelerdi?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya vermiş oldukları cevaplara ait
bulgulara Tablo 61’de yer verilmiştir.
Ama kocabaş mesela ısırma ihtimali vardı. Saldırgan böyle. Bir de çok da piseliyordu
hocam. Dokunduğun zaman mesela bir ses çıkarıyordu zaten. Ondan biraz tiksindim böyle şey
oldum yani biraz ürperdim. Ama dokunduğum zaman mesela başını tuttuğum zaman hiçbir
şey olmadı yani böyle korku olsun şey olsun olmadı. Ondan çok etkilendim. (Ö9)
Korkuyordum. Yani tiksiniyordum daha doğrusu. Böyle yerde sürünmesi falan yani ne
yapacağı belli ...(Ö5)
Neden çünkü şey çocukluğumdan beri geliyor. Hani hep bir şeyle korkutmak istedikleri
zaman hani yılandı o. Onun için büyük bir şeysi var bende. (Ö1)
113
Galiba hani biraz yaşam ortamlarını ben karıştırıyordum. Hani logarlarda falan. Yani
şimdi dağlarda şeyde gördüğümüz için dağlarda gördüğümüz için. (Ö3)
Yılana saldırmaya korkarım. Ne yalan söyleyeyim. Çünkü hani zehirli zehirsiz olsa
bile ısırmasından ısırdığı zaman o dişlerini derime geçirmiyor mu? Acı vermesinden
çekindiğim için ben ona saldırgan bir şekilde yaklaşmam herhalde. (Ö33)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö18 kodlu öğrenci sürüngenlerden korkma sebebini
yılanların genelinin zehirli olabileceğini:
Hocam yılanlarda biraz etkiledi. Bu şey var ya kocabaş. Kocabaş mesela hocam
mesela ben onu dışarıda görsem yani ne bileyim zehirli bir yılan sanırım mesela. Ama siz
dediniz ya hani mesela biz onun zehirli zehirsiz olmadığını hani bilemeyiz...(Ö18)
114
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci sürüngenlerden korkma sebebini
yerde sürünerek hareket etmeleri olduğunu:
Yılanlardan şöyle söyleyeyim korkma değil de yani ben mesela biraz temizliğe önem
gösteren bir insanım. Bir tiksinti var yani böyle sonuçta yerde falan gittikleri için
tiksiniyorum. Korku değil bendeki, tiksinti.(Ö19)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci sürüngenlerden korkma sebebinin
çocukluk hatıraları olduğunu:
Ya şöyle bir şey başıma geldi. Bizim mesela köyde yılan vurmuşlardı böyle 1,5-2
metreye yakın böyle sarı sarı dışı. Yani küçüktüm böyle. O böyle babam onunla oynarken
böyle alıp üstüme doğru böyle şey yapmıştı. Orada bir şey var yani. (Ö19)
Hocam aslında şöyle bir şey oldu. İlk aldığım zaman mesela böyle bir ürperti vardı
içimde. Hayatımda yani hep yılana karşı olumsuz bir tutum sergilemişim. Şimdi sınıfa
geliyorum. Bir tane hoca çıkıyor karşımıza. Yılan gösteriyor elimize almamız için. İlk önce
böyle bir korku oldu. Sonra işte millet yavaş yavaş aldıktan sonra baktım bir şey olmuyordu
yani. Ben de aldım. Başta beynime böyle biraz bu dış yüzü soğuk olduğu için şey oldu biraz
ürperti verdi. Sonradan da alıştım yani. (Ö35)
Sağlıklı değildir erkek ve dişilerden oluşmadığı için onlar için sıkıntılıdır hocam.
Hocam üreme ve çoğalma da sıkıntılar olabilir ve eksiklik olabilir sadece dişi olduğu için.
(Ö24)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö21 kodlu öğrenci Uzzel Kertenkelesi’nin değişken
cinsiyetli olduğunu:
Arılarda olan olay gibi onlarda da gerçekleşir. Partogenez gibi bir olay gerçekleşiyor
olabilir. (Ö5)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci Uzzel Kertenkelesi’nin dayanıklı
olduğunu:
şeklinde açıklamıştır.
116
Tablo 64. KGSÜE’deki Öğrencilerin Sadece Dişilerden Oluşan Uzzel Kertenkelesi
Hakkındaki Görüşleri
Kod Katılımcı f
Çevresel faktörlere karşı dayanıksızdır Ö17-Ö32-Ö33-Ö35 4
Hermafrodit Ö14-Ö19-Ö32 3
Dayanıklıdır Ö16-Ö19-Ö34 3
Partenogenez Ö34 1
Değişken cinsiyetli Ö20 1
Bence daha zayıftır. Çünkü zaten kendi aralarında çiftleşiyorlar. O yüzden gen
havuzları pek de geniş değildir. Bundan dolayı da çevresel faktörlere karşı dayanıklı
değillerdir diye düşünüyorum. (Ö32)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö14 kodlu öğrenci Uzzel Kertenkelesi’nin hermafrodit
olduğunu:
… Ama sadece dişi görülüyor dediniz ya onlar da bence kendi içinde hem sperm hem
yumurtaları barındırıyorlar bence. Hani öyle bir şey canlandırdım. Kendi vücutlarında hem
erkek hem dişi organları var. Onlar zamanla olgunlaşıyor. Kendi kendini döllüyorlar bence.
Öyle de yavru meydana geliyor. Bu da kontrollü üremeyi sağlar.(Ö14)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci Uzzel Kertenkelesi’nin dayanıklı
olduğunu:
Dayanıklıdır bence. Çünkü erkeği yok. Erkeği olmadığı halde ürüyor. (Ö19)
117
Biz bunu dersten sonra da Ayyüce ile tartışmıştık sanırım. Şey diye düşündük üreme
zamanında dişiler erkek gibi davranıp kendini dölleyebilir diye düşünmüştük. ...Yani aklımıza
direkt şey dişi olanın erkek taklidi yapabileceği geldi. (Ö34)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö20 kodlu öğrenci Uzzel Kertenkelesi’nin değişken
cinsiyetli olduğunu:
Yani hocam yani hiç erkeğini bulamadıysak ki söylemiştiniz yani hep dişi olduğunu.
Yani kendini erkek olarak mı gösteriyor, hormonlarını mı salgılıyor. Aslında çok tuhaf ama.
Şey diye düşünüyorum yani kendini yani insanlar da var. Hani erkeksi kadın mesela kadınsı
erkek. Belki hayvanlarda da olabilir diye belki hormonlarından kaynaklanabilir diye
düşünüyorum. (Ö20)
şeklinde açıklamıştır.
118
Hocam ya böyle ne bileyim 2 tane 3 tane hani. Hani 2 tane olur diye düşünüyordum 1-
2 tane o kadar... 4 tür hocam fazlaydı bile bence. (Ö10)
… (Kocabaş Yılan) Çünkü kendisinin türünden başka bir türü taklit etme. O beni çok
etkiledi. Mesela engerek yılanını taklit ediyor. Hani dış görünüşüyle o tıslamasıyla. Ne
bileyim o şeyiyle o beni çok etkiledi yani diğerlerine göre.(Ö7)
Hocam beni etkileyen kocabaş oldu en çok. Hocam diğer yılanlara nazaran mesela
uysal yılan vardı. Uysal yılan çok mesela böyle sessiz dokunuyorsun şey yapıyorsun hiç yok.
Ama kocabaş mesela ısırma ihtimali vardı. Saldırgan böyle. Bir de çok da piseliyordu
(tıslamak) hocam. Dokunduğun zaman mesela bir ses çıkarıyordu zaten. Ondan biraz
tiksindim böyle şey oldum yani biraz ürperdim. Ama dokunduğum zaman mesela başını
tuttuğum zaman hiçbir şey olmadı yani böyle korku olsun şey olsun olmadı. Ondan çok
etkilendim.(Ö9)
şeklinde açıklamıştır. Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci sürüngenlerdeki karinalı pul yapısının
önemini:
… İşte engerek taklidi yapıyordu (Kocabaş Yılan). Bir de karinalı pulları vardı. Daha
sonra işte büyük pulları vardı. İşte bu şeyde hatta karinada bu ışığı kırıyordu. Böyle avcıdan
avcılarından korunmak için ışığı kırıyordu. Bir adaptasyondu. (Ö23)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci sürüngenlerdeki zehir etkisinin
değişkenliğini:
…Ve bir de zehirliydi. Az bir zehiri vardı. Onu da insanlar üzerinde değil ama hani
hayvanlar kendi avını yerken dökülüyordu. (Ö23)
Daha sonra Lacerta media' idi o. İşte hemipenisi vardı. İki tane penise sahipti. (Ö23)
…En çok etkileyen. Hocam su yılanlarının ölü taklidi yapması oldu.. (Ö3)
Bu damalı da şey yapıyorduk (Damalı Su Yılanı). Bir dişi bir de erkek. İşte erkeğin
şeyi vardı mesela erkeği ayırt edebilmek için alt kısmında kırmızı benekler vardı. Onları
119
dişiden ayırtmak için. Bir de yapısı biraz diğerinkinden biraz daha yapılı şeydi böyle biraz
daha kalındı. (Ö9)
olarak açıklamıştır.
Bence 4 tür daha şey oldu hocam. Hani bizim görmemiz açısından hani dokunmamız
açısından bilmemiz açısından. 1 tür olsa yani daha az bir şey olurdu. (Ö18)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö35 kodlu öğrenci sürüngenlerdeki zehir etkisini:
… Hocam işte zamanında biz çiftçilik yaptığımız için mesela bizim ürünlerimize şey
yılan mesela zarar veriyordu. Biz gördüğümüz yerde onun hani zehirli veya zehirsiz olduğunu
bilmeden direkt öldürüyorduk. Ama şimdi mesela siz gösterdiniz zehirli yılanla zehirsiz
yılanın özelliklerini. Artık öldürmeyeceğim. Uzaklaştırmaya çalışacağım.(Ö35)
Kocabaş... Şey zehirli yılana benziyordu. Engerek yılanına benziyordu. Bir de pulları.
Şey demiştiniz zehirli yılan gibi taklit eder demiştiniz. Pulları da öyle. Tabi ki biz onu alkollü
120
şekilde gördük. Şey demiştiniz gerçekte de onun gibi ses çıkarır falan demiştiniz. O çok
etkiledi.(Ö20)
Bir tane yeşil olanın şeyi kopmuştu kuyruğu. Rejenerasyonla yenilemişti sanırım
kuyruğunu tekrar. ...Kertenkelenin kuyruğunu rejenerasyonla yenilemesi. Çünkü kopan bir
uzvun yeni yerine yenisi çıkması bence müthiş bir şey. (Ö33)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö20 kodlu öğrenci sürüngenlerdeki karinalı pul
yapısının önemini:
Şey demiştiniz zehirli yılan gibi taklit eder demiştiniz. Pulları da öyle (engerek
yılanlarına ait pul özelliği göstermesi). (Ö20)
Onun dışında sanki bir türün getirdiğiniz türlerin arasında bir tanesi (Kocabaş Yılanı)
de diğerlerine göre biraz daha agresifti galiba. Bir de öyle bir tür vardı galiba. (Ö33)
Tablo 67. DGKE Sonrasında Öğrencilerin Kuş Türleri İsimlerine Ait Kazanımları
Kuş Türleri Ö10 Ö3 Ö8 Ö24 Ö7 Ö22 Ö5 Ö2 Ö23
Sutavuğu (Gallinula chloropus)
Sakarmeke (Fulica atra)
Bahri (Podiceps cristatus)
Çeltikçi (Plegadis falcinellus)
Leylek (Ciconia ciconia)
Gri Balıkçıl (Ardea cinerea)
Büyük Ak Balıkçıl (Ardea alba)
Küçük Ak Balıkçıl (Egretta garzetta)
Erguvan (Ardea purpurea)
Kız Kuşu (Vanellus vanellus)
Dövüşkenkuş (Philomachus pugnax)
Uzun Bacak (Himantopus himantopus)
Yeşil Düdükçün (Tringa ochropus)
Kızıl Şahin (Buteo rufinus)
121
Tablo 67. (devamı)
Saz Delicesi (Circus aeruginosus)
Kara Çaylak (Milvus migrans)
Kulaklı Orman Baykuşu (Asio otus)
Saka (Carduelis carduelis)
Kirazkuşu (Emberiza hortulana)
Boğmaklı Toygar (Melanocorypha calandra)
Sığırcık (Sturnus vulgaris)
Sarı Kuyruk Sallayan (Motacilla flava)
Ak Kuyruk Sallayan (Motacilla alba)
Ekin Kargası (Corvus frugilegus)
Cüce Karga (Corvus monedula)
Gri Leş Kargası (Corvus cornix)
Saksağan (Pica pica)
Yeşilbaş (Anas platyrhynchos)
Kılkuyruk (Anas acuta)
Angıt (Tadorna ferruginea)
Kumru (Streptopelia decaocto)
Çoban Aldatan (Caprimulgus europaeus)
Ev Kırlangıcı (Delichon urbicum)
Boz Ebabil (Apus pallidus)
Tablo 67’deDGKE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerini arttırmaya yönelik, kuş
çeşitliliğiyle ilgili gözlemlenen 34 kuş türünün tamamının en az 1 öğrenci tarafından
kullanıldığı belirlenmiştir. Öğrenciler tarafından gözlemlenen kuş türlerine bakıldığında,
yırtıcı kuşlar, su kuşları ve ötücü kuşlar olduğu görülmektedir.
Tablo 68. KGKE Sonrasında Öğrencilerin Kuş Türleri İsimlerine Ait Kazanımları
Kuş Türleri Ö15 Ö16 Ö17 Ö18 Ö19 Ö20 Ö32 Ö33 Ö34 Ö35
Sutavuğu (Gallinula chloropus)
Sakarmeke (Fulica atra)
Bahri (Podiceps cristatus)
Kaşıkçı (Platalea leucorodia)
Leylek (Ciconia ciconia)
Gri Balıkçıl (Ardea cinerea)
Büyük Ak Balıkçıl (Ardea alba)
Erguvan (Ardea purpurea)
Dövüşkenkuş (Philomachus pugnax)
Uzun Bacak (Himantopus himantopus)
Yeşil Düdükçün (Tringa ochropus)
Kızıl Şahin (Buteo rufinus)
Kerkenez (Falco tinnunculus)
Kulaklı Orman Baykuşu (Asio otus)
Saka (Carduelis carduelis)
122
Tablo 68. (devamı)
Arıkuşu (Merops apiaster)
Sarı Kuyruk Sallayan (Motacilla flava)
Ak Kuyruk Sallayan (Motacilla alba)
Ekin Kargası (Corvus frugilegus)
Sıvacı (Sitta europaea)
Yeşilbaş (Anas platyrhynchos)
Kılkuyruk (Anas acuta)
Angıt (Tadorna ferruginea)
Ev Kırlangıcı (Delichon urbicum)
Öğrencilerden Ö26 kodlu öğrenci kuş türlerini ayırt etmede kuyruk yapısını:
123
…Çaylak görmüştük. Çaylağın kuyruk kısmı kırlangıçlarınkine benziyordu.(Ö26)
şeklinde ifade etmiştir. Ö5 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşların ötüş şeklini:
…işte hani kuyruklarında falan farlılıklar var gagaları hani gagalarını zaten bilinen
bir şey ama işte kuyruğu sonra ötüş şeklini falan farklılık gösterdiğini bilmiyordum.. (Ö5)
şeklinde açıklamıştır. Ö3 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardakigaga yapısını:
…Hani mesela ekin kargasının burnu beyazlıyor daha böyle şey. Sığırcıklarda mesela
ince. Eskiden sığırcıkları cüce kargalara benzetiyordum o burnundan ayırt edebiliyoruz
şimdi…(Ö3)
şeklinde ifade etmiştir. Ö23 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardakikanat
yapısını:
… İlk böyle hani işte kanatları kanat yapısıdır mesela ne bileyim kamuflajları falan
vardı mesela bir kuş türünde ona bakarım kanat yapısına bakarım gagası gaga yapısına
bakarım öyle renklerine bakarım. (Ö23)
olarak belirtmiştir. Ö2 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardaki renk yapısını:
şeklinde açıklamıştır. Ö10 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardaki miğfer
yapısını:
şeklinde ifade etmiştir. Ö24 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşların kuyruk
hareketlerini:
…Hocam her zaman kuyruğunu salladığı için bu ismi almış hocam (Ak Kuyruk
Sallayan). O yüzden bana çok değişik gelmişti hocam.(Ö24)
olarak belirtmiştir. Ö21 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşların yuva yapma
şekillerini:
Biri farklı, mesela ilk gittiğimiz çöplükte şeyden çok etkilenmiştim Saksağan’dan…
Yuvalarını farklı yapıyorlardı, ya bu çok dikkatimi çekmişti. (Ö21)
olarak açıklamıştır.
124
KGKE’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “Kuşları türlere ayırırken kullanılan
teşhis karakterleri nelerdir?” sorusu yöneltilmiştir. Öğrencilerin bu soruya vermiş oldukları
cevaplara ait bulgulara Tablo 70’te yer verilmiştir.
Tablo 70’te KGKE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerindeki artışı belirlemek için, kuş
türlerini ayırt ederken kullandıkları karakterlerin neler olduğu görülmektedir. Türleri ayırt
etmede kullanılan teşhis bilgilerinin frekanslarına bakıldığında öğrencilerden 3’ü kuşları
teşhis ederken renklerine ve bacak uzunluğuna, 2’si kuşlarda kuyruk yapısına ve 1’i ise
kuşlarda kanat-gaga yapısına baktığını belirtmiştir.
Hani renkliydi sanırım kuş yanlış hatırlamıyorsam birini sevdiğinde yanında ötüyordu
galiba yani papağan gibi öten güzel sesler çıkaran...(Ö34)
şeklinde ifade etmiştir. Ö32 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşların bacak
uzunluklarını:
…mesela leyleğe benzeyen bir kuş vardı uzun pembe bacakları vardı onları
hatırlıyorum. (Ö32)
şeklinde açıklamıştır. Ö18 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardaki kuyruk
yapısını:
…hatırlıyorum sulak bölgelerde yaşayanları. bir de hocam mesela kıl kuyruklar var
(Kılkuyruk Ördek) kıl kuyruklarda mesela kıl şeklinde kuyruğu mesela ona gelen avcı mesela
onu yemeye gelen avcı onun kuyruğunu baş gibi sanıyor koparıyor oda kaçıyor o arada öyle
hatırlıyorum (anlatılmak istenilen kuş aslında Akkuyruk Sallayan)…(Ö18)
şeklinde ifade etmiştir. Ö19 kodlu öğrenci ise kuş türlerini ayırt etmede kuşlardaki kanat/gaga
yapısını:
125
...bakarım mesela gaga yapısını incelerim kanatların açışını yani kuyruğunu falan
bakarım mesela belgeselde şey gördüm slayt da mesela kimi kuşun sivri kuyruğu vardı kimi
genişti felan gagaların kimisi. (Ö19)
olarak belirtmiştir.
Öğrencilerden kuş türlerini tespit ederken net bir ayrım yapan Ö23 kodlu öğrenci:
… Mesela en basit şeye gittiğimizde bile hani o çöplük etkinliğine gittiğimizde orada
kargaları falan gördük ama gelirken ora da angıt falan da görmüştük gittiğimiz yerlerde hani
dediğiniz gibi su kuşları da vardı ama diğer taraftan ötücü kuşlarda vardı mesela sarı kuyruk
sallayan. Onlar ötücüydü çünkü geziyorlardı falan başka gördüklerim de. (Ö23)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden kuş türlerini teşhis ederken net bir ayrım yapamayan
Ö3 kodlu öğrenci:
Yırtıcılarda hocam kara çaylağı var.Sakarmeke (yırtıcı değil) var. Ondan sonra kızıl
şahin var. Orman baykuşu var. Kulaklı Orman Baykuşu bu kadar. (Ö3)
şeklinde belirtmiştir.
126
Tablo 72. KGKE’deki Öğrencilerin Sürüngenleri Ayırt Edebilme Düzeyleri
Kod Katılımcı f
Net bir ayrım yapanlar Ö19-Ö33-Ö35 3
Net bir ayrım yapamayanlar Ö15-Ö16-Ö17-Ö18-Ö20-Ö32-Ö34 7
Öğrencilerden kuş türlerini tespit ederken net bir ayrım yapan Ö33 kodlu öğrenci:
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden kuş türlerini teşhis ederken net bir ayrım yapamayan
Ö18 kodlu öğrenci:
Ötücü kuş diyince de… ötücü kuş erguvan mı hocam yok erguvan biraz daha renkliydi
ama ötücü kuş mu onu bilmiyorum... (Ö18)
şeklinde belirtmiştir.
127
Tablo 73’te DGKE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerinin arttırılmasına yönelik
ilgilerini çeken durumlar görülmektedir. DGKE’deki öğrencilerden 9’unun kuşların sulak
alanlarda yoğunlaştığını, 8’inin kuşların çöplüklerde yoğunlaştığının, 8’inin baykuşlarda pelet
oluşumunun önemini, 8 öğrencinin kuşlardaki manevra kabiliyetinin olduğunu belirtmiştir.
Yine Tablo 73 incelendiğinde 7’sinin kuşlardaki çeşitliliğin fazla olduğunu ve 2 öğrencinin
kuşların kamuflaj özelliğinin önemini ve 1 öğrencinin ise kuş yuvalarının korunaklı olduğunu
ilginç bulduklarını belirtmişlerdir.
Su kenarını özellikle seçerim. Çünkü bizim de gittiğimiz yerde suyun kenarında baya
vardı. Onun dışında ormanlık alan olabilir ya da böyle park bahçeye götürmem çünkü oralar
insan olduğu için artık kaçıyor kuşlar onlar da şey dağ hayatı olabilir. (Ö21)
… Pelet… şey baykuşun kusmuğu. ...Ya önceden incelemezdim ama şimdi bakarım ne
tür beslendiğini görmek için işte aynen böcekçil mi ya da….(Ö5)
Bence en basitinden çöplük olur mesela Gaziantep’de hani çöplük alanları var yine
mesela yakın olan en yakın olan çöplüğe götürürüm çünkü çöplük hani o kadar hazır yiyecek
ihtiyacı olan o kadar kuş var ki mesela Çaylak...(Ö7)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö7 kodlu öğrenci kuşlardaki tür çeşitliliğinin fazla
oluşunu:
…ben o kadar hani mesela o kadar çok çeşit gördük ki benim şurada sayamadığım var
belki aklıma gelmeyen görsem zaten tanırım ama o kadar var ki saysam yani o kadar çok ki
ama şunun da farkındayım artık baktığımda bile hani o kuşun bu kuşun farkını anlayabilecek
şeydeyim yani. (Ö7)
128
İlk böyle hani işte kanatları, kanat yapısıdır mesela ne bileyim kamuflajları falan
vardı mesela bir kuş türünde ona bakarım kanat yapısına bakarım gagası gaga yapısına
bakarım öyle renklerine bakarım. (Ö23)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö21 kodlu öğrenci kuşların korunaklı yuva yapısını:
Biri farklı, mesela ilk gittiğimiz çöplükte şeyden çok etkilenmiştim Saksağan’dan…
Yuvalarını farklı yapıyorlardı, ya bu çok dikkatimi çekmişti. (Ö21)
olarak açıklamıştır.
Hocam mesela Bayburt da bu doğal tabiat alanları var mesela bizim Niğde de fazla
yokta Kayseri’de Sultan Sazlığı var orda genellikle göçmen kuşlar gelir fotoğraflıyorlar
mesela okullar gidiyor o sultan sazlığına... (Ö35)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö19 kodlu öğrenci baykuşlardaki pelet oluştırmayı:
Pelet bu işte Kulaklı Orman Baykuşu'nun...Elimle aslında elimle açsamda olur peleti.
Çünkü sonuçta mideden çıkmış bu asitler falan pislik olmaya bilir açarım belki yani.(Ö19)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö34 kodlu öğrenci kuşlardaki tür çeşitliliğinin fazla
oluşunu:
129
Hocam bir tane kuş göstermiştiniz normal penceremize konan kuşlar o kuşların bile
çok türü olduğunu öğrendim ben derste onları mesela bir kuş zannediyordum elektrik
tellerinde duran kuşlar ama çeşitliymiş türleri farklıymış... Evet mesela Bayburt'ta bile bir
sürü kuş türü var Bayburt'ta bir sürü kuş türü varsa Türkiye'de Allah bilir kaç tane kuş türü
var. Evet ayni baya... (Ö34)
…bir de Dövüşkenkuş’lar var dediniz. Böyle bunlar birlikte yaşıyorlardı (sürü olarak).
Kendi, yok birlikte yaşıyorlardı. Ne kendileri tek dışarı gidebiliyorlardı ne yani hem
dövüşüyorlardı hem de birlikte yaşıyorlardı... (Ö18)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö18 kodlu öğrenci kuşların çöplüklerde yoğunlaştığını:
Hani bu şey çöplerin olduğu, çöplükler falan oralarda... Bence besin arayışındalar
mesela… (Ö18)
Tablo 75. DGME Sonrasında Öğrencilerin Memeli Türleri İsimlerine Ait Kazanımları
Memeli Türleri Ö10 Ö23 Ö4 Ö6 Ö8 Ö5 Ö9 Ö7 Ö22 Ö21
Büyük Nalburunlu Yarasa
(Rhinolophus ferrumequinum)
Kirpi (Erinaceus concolor)
Dağıstan Kısakulaklıfaresi
(Microtus daghestanicus)
Gelengi (Spermophilus
xanthoprymnus)
130
KGME sonrasında öğrencilerle yapılan görüşmelerde “Etkinliklerde
gördüğümüz/incelediğimiz memeli türleri nelerdir?” sorusu sorulmuş ve öğrencilerin bu
soruya vermiş olduğu cevapların analizinden elde edilen kazanımlara ait bulgular Tablo 76’da
sunulmuştur.
Tablo 76. KGME Sonrasında Öğrencilerin Memeli Türlerinin İsimlerine Ait Kazanımlar
Memeliler Ö14 Ö15 Ö18 Ö19 Ö20 Ö32 Ö33 Ö34 Ö35
Büyük Nalburunlu Yarasa
(Rhinolophus ferrumequinum)
Kirpi (Erinaceus concolor)
Dağıstan Kısakulaklıfaresi
(Microtus daghestanicus)
131
Tablo 77’de 1 öğrencinin yarasalardaki başparmak özelliklerini vurgularken 1 öğrencinin de
farelerdeki renklenmenin önemli olduğunu belirtmiştir.
Öğrencilerden Ö8 kodlu öğrenci yarasa türlerini ayırt etmede burun şeklinin yapısını:
…Daha sonrasında nal burunlu yarasayı gördük. Burun yapısından dolayı ismini
alıyor.(Ö8)
şeklinde ifade etmiştir. Ö9 kodlu öğrenci ise fare türlerini ayırt etmede farelerdeki
kulak/kuyruk uzunluğunu:
Bir de şey bu fare türü. Siz fare deyince ben direkt aklımıza gelen normal bir fare
geldi. Ama baktığın zaman kulakları sanki hiç yokmuş gibi çok küçük dedim kuyruğu uzundur
kuyruğuna baktım kuyruğu da kısa.Yani diğer farelere nazaran çok değişik bir yapısı
vardıhocam. Mesela kulak olsun kuyruk olsun. Ama diğer şeyler. (Ö9)
şeklinde açıklamıştır. Ö5 kodlu öğrenci ise memeli türlerini ayırt etmede memelilerdeki dışkı
özelliklerini:
…Yani mesela hocam dışkının içinden çıkan şeyler beni şaşırttı (bitki lifleri, böcek
parçaları, kemikler veya kıllar). Yani bu kadar net göreceğim aklıma gelmezdi. Tuhaf olan
kemirgenlerle beslenenlerde kemikler çıktı (Tilki dışkısı)…(Ö5)
şeklinde ifade etmiştir. Ö5 kodlu öğrenci ise yarasa türlerini ayırt etmede kanat ayrıntılarını:
olarak belirtmiştir. Ö22 kodlu öğrenci ise yarasa türlerini ayırt etmede başparmak
özelliklerini:
Yarasanın böyle parmak gibi ama kemiksi bir ama parmakları var. Onların arasında
perde gibi derileri vardı. Hatta o siz açtığınızda şey damarları falan gözüküyordu. Ondan
sonra başparmağında bir tane tırnağımsı bir şey vardı. O çok etkilemişti hatta beni. Siz
demiştiniz onlarla iş yapıyor. (Ö22)
şeklinde açıklamıştır. Ö4 kodlu öğrenci ise fare türlerini ayırt etmede farelerdeki
renklenmenin önemini:
132
şeklinde ifade etmiştir.
Öğrencilerden Ö33 kodlu öğrenci fare türlerini ayırt etmede farelerdeki kulak/kuyruk
uzunluğunu:
Evet kısa kulaklıydı. Kulakları kısaydı bir de sanki kulağının altında siyah bir çizgi
vardı. Yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum. Onun kuyruğu farklıydı bir de sanırım. Kuyruğu
daha kısaydı galiba. Daha kısaydı galiba. Başka hatırlayamıyorum şu an.(Ö33)
şeklinde ifade etmiştir. Ö14 kodlu öğrenci ise yarasa türlerini ayırt etmede burun şeklinin
yapısını:
Burnu büyük böyle yassıydı. Yani böyle bastırılmış gibiydi böyle. Onu hatırlıyorum.
Burun delikleri biraz büyüktü. Kafası yuvarlaktı böyle küçük. Diğer uzuvları normal yarasa
gibiydi. (Ö14)
şeklinde açıklamıştır. Ö20 kodlu öğrenci ise yarasa türlerini ayırt etmede kanat ayrıntılarını:
O şey kanatları mesela derileri şeyleri damarları falan görünüyordu. İnce bir deriden
oluşuyordu. Mesela onun şeyleri kanadında büyüyen parmakları diyeyim onun uçmasını
kolaylaştırıyordu diye hatırlıyorum. (Ö20)
133
DGME’deki öğrencilerle yapılan görüşmelerde “Memelilerin tür düzeyindeki
ayrımlarını nasıl yapardınız?” sorusu yöneltilmiştir Öğrencilerin bu soruya vermiş oldukları
cevaplara ait bulgulara Tablo 79’da yer verilmiştir.
Öğrencilerden memelileri teşhis ederken net bir ayrım yapan Ö23 kodlu öğrenci:
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden memelileri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan
Ö22 kodlu öğrenci:
şeklinde belirtmiştir.
134
Tablo 80 incelendiğinde KGME’deki öğrencilerin, biyofili seviyelerini arttırmaya
yönelik memelileri tanıma seviyeleri belirlenmiştir. Yine Tablo 80 incelendiğinde
KGME’deki öğrencilerin net bir ayrım yapamadıkları görülmektedir. Net bir ayrım
yapamayanların 9 öğrenci olduğu görülmektedir.
Öğrencilerden memelileri teşhis ederken net bir ayrım yapamayan Ö14 kodlu öğrenci:
şeklinde belirtmiştir.
Öğrencilerden Ö23 kodlu öğrenci yarasanın insansı bir yapıya sahip olduğunu:
Bir de yüz ifadesi o kadar çok değişik geldi ki yani. Mesela sonradan çekilen
fotoğraflara da baktım. Yani yakından da zaten çok inceledim. Yüzünde çok değişik bir ifade
vardı yarasanın. Böyle sanki değişik bir şekilde bakıyordu yani sanki bir insan sıfatını
andırıyordu yüzü. Hani burnu olmasa insan sıfatını andırıyordu sanki. (Ö23)
şeklinde ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö5 kodlu öğrenci yarasanın tatlı ve sempatik olduğunu:
135
Normalde ben de önceden şöyle bir ön yargı vardı. Yarasalar pek sevilmez ya hocam
toplumsal olarak da öyle. Hani bir de çok hızlı uçtuğu için kimsenin hani görememiştik. Kötü
olarak algılanıyordu. Ama yüzüne baktığımda tatlı sempatik geldi gözleri burnu falan. Öyle.
Hani insan kıyamaz o hayvana...(Ö5)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö10 kodlu öğrenci yarasanın masum bir görünümde
olduğunu:
Ona böyle yakından baktım. Küçücük bir şey hocam. Beklentimin dışındaydı. Daha
büyük bir şey bekliyordum. Böyle küçücük bir gövdesi var hocam. Koskocaman şey kanatları.
Öyle ne bileyim yüzüne baktım küçücük masum... (Ö10)
Hocam çok asil ve böyle hani gözü görüyor ama az miktarda görüyor. (Ö6)
olarak ifade etmiştir. Öğrencilerden Ö8 kodlu öğrenci yarasanın ince ve güzel kanatlara sahip
olduğunu:
Aklımda kalıcı bir şey oldu bu. Daha sonrasında mesela o yarasanın burun yapısının o
şekilde olduğu ve o yani sonarla avlandığı ve bu kanatlarının çok ince oluşu çok şaşırttı beni.
Baya bir ince ve güzel bir kanat yapısı vardı. Kanatlarının yapısı çok güzeldi.. (Ö8)
şeklinde açıklamıştır.
136
Öncesinden baktım. Böyle yarasanın yüzünden çok böyle biraz daha domuzu andırdı
gibi geldi bana. Böyle daha ya yarasadan daha farklıydı. Yani alışagelmiş yarasanın daha
dışında bir yarasaydı. Birazcık domuza benzettim. Burnunun kesik oluşundan ki zaten ben
domuzları çok severim. Yani böyle kesik burnu olmasından dolayı şey yaptım. (Ö32)
Fareye falan da benziyor hocam. Hocam bilmiyorum da yani yüz hattı olarak şöyle
biraz yüzleri falan buruşuktu ya. İtici geldi bana yani....(Ö35)
Yani en çok beni etkileyen oydu. Böyle uçma sistemi. Bir de siz anlattınız ya dediniz
işte bu biz buradan bıraksak bu hayvanı evine kendisi bulur işte sensör (sonar) şeklinde. Hani
böyle muazzam bir şey geldi bana. Düşünsenize hocam. O yönden. (Ö6)
137
Diken fırlatır değil de nasıl desem. Dokunduğum zaman kaktüs gibi böyle elime
iğneleri batar. Ufak ufak iğneler mesela elimde kalır böyle kıymık gibi. Kıymık batması gibi
düşünüyordum ben onları. Yani ufak ufak kıymıklar bırakır elime diye düşünüyordum ama hiç
öyle bir şey yokmuş yani. Jöleli taş gibi. (Ö8)
Mesela diyelim bir hayvan gelecek. Hani direkt mesela başını mesela biz olduğumuz
için başını saklıyordu böyle yokmuş gibi. Hani dışarıdan görsen bir geven dersin mesela.
Gevenlerin de dikenleri var. Kendini ona benzetmiş gibi bir savunma amaçlı kullanabiliyor
hani. Diyelim bir kuş Yırtıcı bir kuş gelecek. Hani o an başını saklıyor. Böyle alsa bile zaten
dikenlerine batıyor. Görse bile hani geven zannedip geçip gidiyor hayvan. O şekilde
kullanabilir yani bence. (Ö7)
Hocam kirpi mesela şey yapıyoruz biz mesela köyde olsun Diyarbakır'da olsun
gördüğümüz zaman bir insanı gördüğü zaman direk şey olur kendini kapatır dikenleri ile
şeyleri ile. Burada işte dokunduğun zaman belli bir müddet sonra şey yapıyor kafasını
çıkarıyor dışarı böyle mesela hiç tırsmıyordu. Ama bizim orada tırsıyor artık ortama göre mi
yapıya göre mi. (Ö9)
…Hani ayakları mesela kanatlarını tuttuğum zaman ayaklarını şey kanatlarının altını.
Şey bir de mesela parmak gibi kanatları sadece böyle bizim parmaklar gibi. Sadece perde
var. Biraz biraz daha uzun onun şeyleri. Yani bizde de olsa bizde de uçma yeteneği olacak
aynı şekilde. Öyle düşünüyorum. (Ö4)
138
Tablo 84. KGME’deki Öğrencilerin İlgilerini Çeken Durumlar
Kod Katılımcı f
Kirpi okları hakkında Ö18-Ö32-Ö33-Ö34 4
Yarasanın gözleri Ö20 1
Ben yarasanın gözleri yok zannediyordum. Sizin gösterdiğiniz resimde yani gözlerini
gördüm. Burnu tuhaftı. Yani diğer hayvanların burnuna çok benzemiyordu. (Ö20)
139
Tablo 85’teki 5 öğrencinin ise alanda bulunan likenlerin hava temizliğinin indikatörü
olduğuna değinilmiştir.
Öğrencilerden Ö25 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan taş ocaklarını:
Görsel açıdan kullanabileceğimiz taşları elde edebilmek için orada büyük bir habitatı
yok etmişlerdi. yani habitatı olumsuz yönden çok etkilemişler. Mesela orada yaşan bir tür
vardır. Onun habitatı orasıdır. Orayı kırıp eşerlerse, bunların yaşam alanını bozarlar ve
habitat yok olabilir.(Ö25)
şeklinde ifade etmiştir. Ö7 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan hayvan otlatmasını:
…Mesela birinci etken otlatma. Yani böyle gittiğimizde orada hayvan dışkıları falan
görmüştük. Orada mesela hani oranın otlatıldığını gördük bir şekilde. (Ö9)
şeklinde açıklamıştır. Ö9 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan tarım alanlarının
genişletilmesini:
… bir de şey hocam, mesela bir tarım alanı oluşturma bir arazi oluşturma Ö9)
şeklinde ifade etmiştir. Ö25 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan yapay göllerin etkisini:
… ve o gölet vardı. Nem dengesinden dolayı hani orada bir nem oluşuyordu. Nemden
dolayı etkileniyordu. (Ö25)
olarak belirtmiştir. Ö5 kodlu öğrenci ise indikatör tür olan likenlerin alan içerisinde
bulunmasını:
şeklinde açıklamıştır.
140
Tablo 86’da KGHKE’deki öğrencilerin biyofili seviyelerindeki artışı belirlemek için,
habitat kaybı hakkındaki görüşlerinin neler olduğu görülmektedir. Habitat kaybı ile kodlanan
görüşlere bakıldığında öğrencilerden 7’sinin taş ocaklarının, 4’ünün hayvan otlatmasının,
2’sinin yapay göllerin ve 1’inin ise tarım alanı oluşturmanın olumsuz etkilerini belirtmiştir.
Öğrencilerden Ö36 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan taş ocaklarını:
Onun da kötü bir şey olduğunu düşündüm siz anlattıktan sonra. Çünkü mesela
ormanlar dedik. Ormanları kazıyorlar, bozuyorlar o taşı çıkartmak için. Sonra taşı
çıkartıyorlar. Taş, mermer çıkartıyorlar mesela Bayburt taşı. Yani o doğaya zarar veriyorlar
başka hiçbir şey yok. O taşın bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Sadece dış ve iç mimaride
kullanılıyor yani. Bence orman dünyanın en güzel mimarisi diye düşünüyorum.(Ö36)
şeklinde ifade etmiştir. Ö33 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan hayvan otlatmasını:
şeklinde ifade etmiştir. Ö20 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan yapay göllerin etkisini:
… bir de şey bir tane daha önemli bir şey vardı ama. Galiba o da sulak alanla ilgili
miydi öyle bir şeydi. Yani suyun orada olması onu tehdit ediyordu galiba. (Ö20)
şeklinde açıklamıştır. Ö18 kodlu öğrenci habitat kaybına sebep olan tarım alanlarının
genişletilmesini:
Hocam böyle mesela orada arazi şeyi falan böyle hani arazi çalışması. Tarım.
İlaçlama o tarıma bağlı olarak. Onlar diye hatırlıyorum. Orada bir yani tarım alanı
oluşturma. (Ö18)
olarak belirtmiştir.
DGBE sırasında öğrencilerdeki biyofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 87’de sunulmuştur.
141
Tablo 87. DGBE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 4 4 3 4 - - 3,7
Katılım 3 5 4 5 5 - 4,4
Arzu 4 4 5 4 5 - 4,4
Sevinç 3 4 3 3 4 - 3,4
Korku 3 2 1 2 1 - 1,8
Dokunma 4 5 5 5 5 - 4,8
Farkındalık 3 3 4 5 5 5 4,1
KGBE sırasında öğrencilerdeki biyolofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 88’de sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 2 3 2 1 - - 2,0
Katılım 2 3 2 2 4 - 2,6
Arzu 3 1 0 3 1 - 1,6
Sevinç 4 4 1 1 2 - 2,4
Korku 1 0 0 0 1 - 0,4
Dokunma 2 3 4 4 4 - 3,4
Farkındalık 1 1 2 2 2 2 1,6
142
Tablo 88’de öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik, KGBE’de
ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda ‘Heyecan’
kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 2.0, ‘Katılım’ kategorisi ile kodlanan beş
maddenin ortalamasının 2.6, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.6,
‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 2.4, ‘Korku’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 0.4, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 3.4 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin ortalamasının 1.6
olduğu saptanmıştır.
Şekil 20. DGBE ve KGBE esnasında yapılan gözlemlere ait bulguların çizgi grafiği.
Şekil 20 incelendiğinde DGBE’deki öğrencilerin KGBE’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
DGBAE sırasında öğrencilerdeki biyolofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 89’da sunulmuştur.
143
Tablo 89. DGBAE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 3 4 4 - - 3,5
Katılım 4 5 5 4 5 - 4,6
Arzu 4 4 5 5 4 - 4,4
Sevinç 4 5 5 3 5 - 4,4
Korku 3 1 5 5 2 - 2,8
Dokunma 5 4 4 4 5 - 4,4
Farkındalık 4 5 5 5 5 5 4,8
KGBAE sırasında öğrencilerdeki biyolofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 90’da sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 2 2 3 - - 2,5
Katılım 2 3 3 2 1 - 2,2
Arzu 2 2 0 2 1 - 1,4
Sevinç 3 3 1 0 2 - 1,8
Korku 0 1 2 0 3 - 1,2
Dokunma 3 3 3 3 3 - 3,0
Farkındalık 1 1 4 3 4 4 2,8
144
Tablo 90’da öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik, KGBE’de
ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda ‘Heyecan’
kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 2.5, ‘Katılım’ kategorisi ile kodlanan beş
maddenin ortalamasının 2.2, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.4,
‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.8, ‘Korku’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.2, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 3.0 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin ortalamasının 2.8
olduğu saptanmıştır.
Şekil 21. DGBAE ve KGBAE esnasında yapılan gözlemlere ait bulguların çizgi grafiği.
Şekil 21 incelendiğinde DGBAE’deki öğrencilerin KGBAE’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
145
Tablo 91. DGAME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 5 4 5 - - 4,3
Katılım 4 5 5 5 5 - 4,8
Arzu 5 4 5 5 3 - 4,4
Sevinç 4 3 5 2 5 - 3,8
Korku 4 3 5 5 3 - 4,0
Dokunma 4 3 5 3 5 - 4,0
Farkındalık 4 3 5 5 5 5 4,5
KGAME sırasında öğrencilerdeki biyofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 92’de sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 3 2 3 - - 2,8
Katılım 3 3 3 3 3 - 3,0
Arzu 3 2 0 3 1 - 1,8
Sevinç 3 4 3 0 2 - 2,4
Korku 0 0 2 0 3 - 1,0
Dokunma 3 3 4 4 4 - 3,6
Farkındalık 1 1 4 3 5 5 3,2
146
Tablo 92’de öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik,
KGAME’de ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda
‘Heyecan’ kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 2.8, ‘Katılım’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 3.0, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 1.8, ‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 2.4, ‘Korku’
kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.0, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan
beş maddenin ortalamasının 3.6 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin
ortalamasının 3.2 olduğu saptanmıştır.
Şekil 22. DGAME ve KGAME esnasında yapılan gözlemlere ait bulguların çizgi grafiği.
Şekil 22 incelendiğinde DGAME’deki öğrencilerin KGAME’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
147
Tablo 93. DGSÜE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 4 5 4 5 - - 4,5
Katılım 5 5 5 4 5 - 5,0
Arzu 5 5 5 5 5 - 5,0
Sevinç 4 4 4 4 4 - 4,0
Korku 5 4 5 5 4 - 4,6
Dokunma 5 4 5 4 5 - 4,6
Farkındalık 4 5 5 5 5 5 4,8
KGSÜE sırasında öğrencilerdeki biyolofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 94’te sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 4 4 3 2 - - 3,3
Katılım 3 5 4 5 5 - 4,4
Arzu 3 2 2 4 1 - 2,4
Sevinç 3 5 4 0 3 - 3,0
Korku 1 1 3 1 2 - 1,6
Dokunma 4 3 4 5 4 - 4,0
Farkındalık 2 2 5 3 5 5 3,7
148
Tablo 94’te öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik,
KGSÜE’de ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda
‘Heyecan’ kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 3.3, ‘Katılım’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 4.4, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 2.4, ‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 3.0, ‘Korku’
kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.6, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan
beş maddenin ortalamasının 4.0 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin
ortalamasının 3.7 olduğu saptanmıştır.
Şekil 23. DGSÜE ve KGSÜE esnasında yapılan gözlemlere ait bulguların çizgi grafiği.
Şekil 23 incelendiğinde DGSÜE’deki öğrencilerin KGSÜE’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
149
Tablo 95. DGKE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 3 3 4 - - 3,3
Katılım 3 4 4 3 3 - 3,4
Arzu 3 4 3 4 3 - 3,4
Sevinç 4 4 4 4 4 - 4,0
Korku 5 2 2 3 2 - 2,8
Dokunma 3 3 3 3 3 - 3,0
Farkındalık 4 3 5 4 4 4 4,0
KGKE sırasında öğrencilerdeki biyolofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 96’da sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 3 3 3 - - 3,0
Katılım 2 3 3 2 3 - 2,6
Arzu 3 2 0 3 2 - 2,0
Sevinç 2 2 0 0 2 - 1,2
Korku 0 0 0 2 2 - 0,8
Dokunma 2 2 2 2 4 - 2,4
Farkındalık 3 2 3 2 0 1 2,2
150
Tablo 96’da öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik, KGKE’de
ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda ‘Heyecan’
kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 3.0, ‘Katılım’ kategorisi ile kodlanan beş
maddenin ortalamasının 2.6, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 2.0,
‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.2, ‘Korku’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 0.8, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 2.4 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin ortalamasının 2.2
olduğu saptanmıştır.
Şekil 24. DGKE ve KGKE Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulguların Çizgi Grafiği.
Şekil 24 incelendiğinde DGKE’deki öğrencilerin KGKE’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
151
Tablo 97. DGME Esnasında Yapılan Gözlemlere Ait Bulgular
Gözlem Formunda Yer Alan Madde Puanları
Gözlemlenen Maddeler
1.Madde
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 4 5 5 4 - - 4,5
Katılım 4 5 5 5 5 - 4,8
Arzu 5 5 5 5 3 - 4,6
Sevinç 5 5 4 3 5 - 4,4
Korku 5 3 4 5 2 - 3,8
Dokunma 4 4 4 3 4 - 3,8
Farkındalık 5 3 5 5 5 5 4,7
KGME sırasında öğrencilerdeki biyofili düzeyi değişimini tespit etmek için yapılan
gözlemler sonucunda elde edilen bulgular Tablo 98’de sunulmuştur.
2.Madde
3.Madde
4.Madde
5.Madde
6.Madde
Ortalaması
Kategori
Heyecan 3 3 2 3 - - 2,8
Katılım 2 2 3 2 1 - 2,2
Arzu 3 3 3 3 2 - 2,8
Sevinç 3 4 3 3 3 - 3,2
Korku 2 1 0 3 2 - 1,6
Dokunma 2 2 2 0 3 - 1,8
Farkındalık 3 2 2 2 1 1 1,8
152
Tablo 98’de öğrencilerin biyofili seviyelerindeki değişimi ölçmeye yönelik, KGME’de
ki öğrencilerin genel değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan gözlemler sonucunda ‘Heyecan’
kategorisi ile kodlanan dört maddenin ortalamasının 2.8, ‘Katılım’ kategorisi ile kodlanan beş
maddenin ortalamasının 2.2, ‘Arzu’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 2.8,
‘Sevinç’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin ortalamasının 3.2, ‘Korku’ kategorisi ile
kodlanan beş maddenin ortalamasının 1.6, ‘Dokunma’ kategorisi ile kodlanan beş maddenin
ortalamasının 1.8 ve ‘Farkındalık’ kategorisi ile kodlanan altı maddenin ortalamasının 1.8
olduğu saptanmıştır.
DGME ve KGME sırasında öğrencilerdeki biyofili düzeyi değişimini tespit etmek için
her iki gruptaki farklılıklar incelenmiştir. Elde edilen bulgular Şekil 25’te sunulmuştur.
Şekil 25. DGME ve KGME esnasında yapılan gözlemlere ait bulguların çizgi grafiği.
Şekil 25 incelendiğinde DGME’deki öğrencilerin KGME’deki öğrencilerden daha
yüksek puan ortalamalarına sahip oldukları görülmektedir.
153
BEŞİNCİ BÖLÜM
Tartışma ve Sonuç
Türkiye’de yapılan doğa eğitimi çalışmalarının öğrenciye kazanımları daha çok çevre
sorunlarına karşı farkındalık oluşturma ve çevreye tutum boyutuyla ele alınmıştır (Kahyaoğlu,
2016). Doğa eğitiminin önemli bir çıktısı olan biyofili boyutu ülkemizde henüz ele
alınmamıştır. Biyofilinin doğaya ve canlılara bağlılık olarak değerlendirildiği (Çakır vd.,
2015) fakat bu ilgi düzeyinin ne derece değiştiği, bu değişime etki eden değişkenlerin etkisi
detaylıca incelenmemiştir. Doğa eğitimi etkinliklerinin çevre eğitimi ile aynı tutulmasının
temel sebebinin saha çalışmaları tecrübesi olan ve canlı gruplarını inceleme alanlarında iyi
tanıyan eğitmenlerin az olması olabilir. Bireylerdeki biyofili düzeyinin doğayla sürekli temas
içerisinde bulunarak artacağı bir gerçektir. Nisbet, Zelenski ve Murphy (2009) yaptıkları
çalışmayla doğayla içli dışlı olan ve doğada uzun süreli vakit geçiren kişilerin doğayla
154
ilişkilerinin olumlu yönde ve yüksek olduğunu saptamışlardır. Doğa eğitimi çalışmalarının
esas amacının bireylerin doğayla olan etkileşimlerini sağlamak ya da arttırmak olabilir.
155
Doğa Eğitimi Etkinliklerinin BGF’ye ilişkin sonuçları.
Bir önceki paragrafta anlatıldığı üzere deney grubunda bulunan öğrencilerin kontrol
grubundakilere göre türleri ayırt etmede daha gerçekçi ve sağlam teşhis karakterleri
kullanmaları tür ayrımlarında da deney grubunun lehine olmuştur. Kullanılan sağlam teşhis
karakterleriyle canlıların akrabalık ilişkileri deney grubu öğrencileri tarafından daha iyi
anlaşılmıştır. Nuhoğlu (2011) doğa eğitimlerinde bitkilerin yakınlık derecelerinin
anlaşılmasını sağladığını belirtmiştir. Deney grubu öğrencilerine, doğada gördükleri bir
bitkinin yakın bir akrabasını bulmaları istendiğinde (örneğin kuşburnu bitkisi) öğrencilerin
yeni buldukları türlerle önceki türü karşılaştırarak kendilerinin (rehber olmaksızın) sağlam
teşhis karakterleri türettikleri göz önünde bulundurulursa doğa eğitiminin öğrencilerin
yaratıcılıklarını da ortaya koyduğu söylenebilir. Yine aynı şekilde öğrencilerin fark ettikleri
bir teşhis karakterinin o canlıya ne fayda sağladığı üzerine tartışmalarda bulunmaları bu
durumu destekler niteliktedir. Doğa eğitimi etkinliklerine katılan öğrencilerin doğadaki canlı
çeşitliliğini anlamalarını kolaylaştırmak için yaratıcı olmalarına katkı sağladığı söylenebilir.
Alanyazında bu durumu destekleyen çalışmalar mevcuttur (Erentay, 2013; Kekeçoğlu,
Rasgele, Akıllı, & Kambur, 2014). Buna rağmen kontrol grubunda özellikle alkolde
bekletilmiş ve herbaryum örneklerinin de öğrencilerin türleri ayırt etmelerine katkı sağladığı
göz ardı edilmemelidir.
157
Gruplar arası endemik, istilacı türler ve neslin tükenmesi ihtimaline ilişkin
sonuçlar.
İstila edilen habitatlar üzerinde olumsuz etkiye ve çok geniş bir yayılışa sahip olan,
yerli olmayan türler için istilacı türler terimi kullanılmaktadır (Davis, & Thamson, 2000).
İstilacı türlerin yeni alanlara taşınıp yerleşmesi, yerli populasyonların ve yerel türler
üzerindeki potansiyel etkileri büyük olup, bu istilacılar büyük ölçüde yerli türlerin yok
olmalarından sorumludurlar (Lodge, 1993; Townsend, 2003).İstilacı türleri avantajlı kılan
özelliklere bakıldığında; uzun ömürlülük, yüksek verimlilik, sık üreme aralıkları, erken
ergenleşme, çok sayıda dölverme, fizyolojik tolerans, yavru bakımı ve ekolojik hoşgörülük
158
gibi çok sayıda adaptasyonlar mevcuttur (Polat, Zengin, & Gümüş, 2011). Bu özellikler her
ne kadar bu türler için yararlı olsa da ekosistem için tam bir felakettir. Bu çalışmada doğa
eğitimi etkinliklerine katılan öğrencilere Havuzbalığı tanıtılarak incelemeler yapılmıştır.
Havuzbalığı sazangiller ailesinden olup istilacı balık türlerinin başında gelmektedir (Polat vd.,
2011). Yine aynı şekilde bu araştırmada incelenen Gökkuşağı Alabalığıise dünyanın en
tehlikeli üçüncü istilacı balık türü olarak bilinmektedir (Polat vd., 2011). İstilacı türler
ekolojik, ekonomik ve sağlık açısından bizleri ve doğayı tehdit etmektedir. İstilacı türlerin
detaylıca incelenmesi gereken doğa eğitimi faaliyetlerine ihtiyaç büyüktür. Ülkemizde uzun
süreli doğa eğitimlerinde istilacı türleri konu alan çalışmalara rastlanmamaktadır.
Doğa eğitimi etkinliklerinde habitat kaybı etkinliği için Bayburt ilinde çoğu bölgede
gerçekleştirilen Bayburt Taşı ocakları, otlatma yapılan araziler, tarım arazileri ve çevre
161
kirliliğine bağlı habitat tahripleri incelenmiştir. Koruma biyolojisi alanında çalışanlara göre
habitat kaybı, biyolojik çeşitlilik kaybına neden olan en önemli sorundur (Selim, Mutlu, &
Selim, 2015).
162
ettiği gibi olmadığı ve ekolojik özelliklerini (Dekay, & McClelland, 1996; Metrick, &
Weitzman, 1998) öğrenince bakış açılarının değişmesi olabilir. Yine aynı şekilde öğrencilerin
bir yıllık bir inek dışkısını ilk olarak iğrenç görmeleri fakat inceleyince kötü kokmadığını ve
bu dışkı parçalanınca içerisinde kendine ait bir yaşam bulunduğunu vurgulamışlardır.
Öğrencilerin doğa eğitimi etkinliklerinde biyofobik olarak görülen davranış ve duyguların
yerini biyofilik davranış ve duygulara bırakması doğa eğitiminin biyofili düzeyini olumlu
yönde etkilediğini göstermektedir. Kontrol grubunda bulunan öğrencilerin biyofili
düzeylerinin düşük olmasının nedeninin incelenen materyallerin cansız olmasından
kaynaklandığı düşünülebilir. Çünkü biyofili kelime özünde canlılığa, biyofobi ise cansızlığa
(ölü) olan ilgi olarak genellenebilir. Yine de kontrol grubu öğrencilerinde de bir biyofili
düzeyi artışı gözlemlenmiştir. Deney grubu öğrencilerinin biyofili düzeyinin yüksek
olmasının nedeni canlı türlerle, kontrol grubunun ise ölü materyallerle etkileşim kurmasının
bir sonucu olabilir. Hem deney grubu hem de kontrol grubu öğrencilerinin biyofili düzeyinin
artmış olması doğa eğitimi etkinliklerinin gerek sınıf içi gerek doğada gerçekleştirilmesinin
biyofili düzeyini olumlu yönde etkilediği düşünülebilir.
Öneriler
Doğa eğitimi etkinliklerinde incelenecek türlerin genel ve ayırt edici özelliklerinin iyi
bilinmesi gerekmektedir. Eğer türler birbirlerine çok yakın türler ise o türün en yakın
akrabalarıyla birlikte incelenmesi tür ayrımlarını kolaylaştırabilir.
163
3. Türlerin akrabalık ilişkilerinin incelenmesi ve tür ayrımlarında kullanılan teşhis
karakterlerine önem gösterilmesi.
Bir alanda yayılışı olan türlere bütünsel bakış açısı kazanabilmek için, yakın akraba
türlerin incelenmesi zorunluluk haline gelmektedir. Örneğin ikiden fazla kuş burnu türünün
(Rosa spp.) incelenmesi gibi. Bu tip incelemelerde yakın tür sayıları artarken bu türlerin
farklılıklarını görmek daha kolay hale gelmektedir.
5. Doğa eğitimlerinde istilacı, endemik, nadir ve nesli tehlike altında olan türlere ve
habitatlarına yer verilmesi.
Doğa eğitimi etkinliklerinin en çarpıcı yanlarından biri ise insanların korktuğu veya
tiksinme uyandıran türlerin incelenmesidir. Öğrenciler için bu türlere olan tutumları
araştırmacının bu canlılara olan tutumuna bağlıdır. Araştırmacı bu canlıların gerçek yönlerini
anlatarak göstermesi ve bu canlılara nasıl bir yaklaşım içerisinde olunursa olumsuz
etkilenilmeyeceği iyi bir şekilde planlanmalıdır. Örneğin araştırmacının tehlikeli türlere karşı
(zehirli) tutumu veya Kocabaş Yılan (zehirsiz) gibi agresif bir yılanı başından kavrayıp nasıl
tutulacağını göstermesi gibi.
164
kez bir yarasayla yakınlaşan öğrencinin fotoğraf çektirmesi gibi durumlar olabilir. Yine aynı
şekilde bir su yılanının kötü koku çıkararak kendini savunması veya yerel olarak iyi tanınan
bir bitkinin tadına bakılması gibi.
Doğa eğitimi etkinlikleri kısa süreli olmasına rağmen kalıcı izler bırakmaktadır. Fakat
uzun süreli doğa eğitimleri, en azından bir mevsim geçişini görmeyi sağlayan etkinlikler
öğrencilerin doğadaki değişimi araştırmacı eşliğinde daha iyi anlamalarını
sağlayacaktır.Örneğin ilkbahar bitkilerinin yerini yaz bitkilerine bırakması gibi bir çiğdemin
çiçeklenip kısa süre sonra kaybolması gibi. Ayrıca ilkbahardan yaza kadar su kuşları
populasyonunun günden güne göletlerde artması ve farklı kuşların görülmeye başlaması
olabilir. Yine aynı şekilde ilk olarak ilkbaharda amfibilerin belirmesi ve havaların ısınmasına
bağlı olarak yılanların ortaya çıkması düşünülebilir.
Öğrencilerin doğaya yönelik endişe düzeylerini arttırmak için yapılacak diğer bir doğa
eğitimi etkinliği ise habitat kaybıdır. Öğrenciler bu alanlarda tüm etkinliklerde gördükleri
canlıların nasıl olumsuz etkilendiğine şahitlik edeceklerdir. Esas olan bu tip etkinliklerin
uygulamaların sonunda gerçekleştirilmesidir.
Doğa eğitimi etkinlikleri için okul bahçelerinin yeri de ekonomik ve güven açısından
oldukça önemlidir. Öğretmenler okul bahçelerinde belirli gözlemler ve araştırmalar
sonucunda bir dizi etkinlikler gerçekleştirebilirler.
Sınıf ortamında doğada yer alan bazı örneklerin kullanımı öğrencilerin biyofili
düzeyini arttırmada etkili olacaktır. Doğa eğitimi etkinlikleri için, örneğin canlıların müze
165
örnekleri (herbaryum örnekleri gibi) öğretmenler tarafından hazırlanarak sınıf ortamında
kullanılabilir. Bunlara örnek olarak mineral taşlar, kurutulmuş bitki örnekleri, deniz kabuğu
koleksiyonu ve tüy koleksiyonu gibi unsurlardan yararlanmak mümkündür.
Doğa eğitimlerinde birçok türü bir arada gözlemleyebilmek için botanik ve hayvanat
bahçeleri gibi yerler ziyaret edilebilir.
14. Okullarda verilen fen ve biyoloji eğitimi müfredatına ilişkin olarak doğa eğitiminin
mevcut konularla ilişkili olarak gerçekleştirilmesi sağlanabilir.
166
KAYNAKÇA
167
Berberoğlu, E.O. (2015). Ekopedagoji temelli sınıf dışı çevre eğitiminin çevre farkındalığı
üzerine etkisi. Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi. 12-1(23), 67-81.
Binbaşıoğlu, C., (2000). Okulda ders dışı etkinlikler. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
Birinci, O. (2013). İlkokul 3. sınıf Hayat Bilgisi dersine yönelik geliştirilen doğa eğitimi
etkinliklerinin öğrencilerin doğa algılarına etkisi(Yüksel lisans tezi). Yükseköğretim
Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 348888)
Birinci, S. (2015). Bayburt ilinin coğrafyası: Fiziki-beşeri-ekonomik. Ankara: Bayproje
Yayın.
Blanco, N. C. (2002). An educational strategy for the environment in the national park system
of Venezuela. Environmental Education Research, 8(4), 463-473. doi:
doi.org/10.1080/1350462022000026836
Bodur, Z. (2015). Sınıf dışı etkinliklerin Güneş sistemi ve ötesi ünitesinde ortaokul yedinci
sınıf öğrencilerinin akademik başarıları, bilimsel süreç becerileri ve motivasyonları
üzerine etkisi (Yüksel lisans tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden
edinilmiştir. (Tez No. 412440)
Bogner, F. X., & Wıseman, M. (2004). Outdoor ecology education and pupils’ environmental
perception in preservation and utilization. Science Education International,15(1), 27–
47.
Booth, R. W., Peker, M., & Oztop, P. (2016). Turkish adaptation of the Fear of Spiders
Questionnaire: Reliability and validity in non-clinical samples. Cogent
Psychology, 3(1), 1-11. doi: 10.1080/23311908.2016.1144250
Bozdoğan, A.E. (2007). Bilim ve teknoloji müzelerinin fen öğrenimindeki yeri ve önemi
(Doktora tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No.
207028)
Bozdoğan, A. E. (2008). Planning and evaluation of field trips to informal learning
environments: Case of the energy park. Journal of Theory and Practise in Education,
4(2), 282-290.
Bozdoğan, A. E., Okur, A., & Kasap, G. (2015). Planlı bir alan gezisi için örnek uygulama.
Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, 7(14).
Bricker, D. D., Pretti-Frontczak, K., & McComas, N. (1998). An activity-based approach to
early intervention. ABD: Brookes Press.
Bryman, A. (2001).Social research methods. Oxford: Oxford University Press.
Budak, A., & Göçmen, B. (2014). Herpetoloji. İzmir: Ege Üniversitesi.
Bullock, J. R. (1994). Helping children value and appreciate nature. DayCare and Early
Education, 21(4), 4-8.
Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı. Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
Büyüköztürk, Ş. (2011). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı: İstatistik, araştırma deseni
SPSS uygulamaları ve yorum. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E. K., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş., & Demirel, F. (2012). Bilimsel
araştırma yöntemleri (11. bs.). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.
Büyüköztürk, Ş. (2014). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı. Ankara: Pegem Akademi.
Byrne, B. M. (2013). Structural equation modeling with LISREL, PRELIS, and SIMPLIS:
Basic concepts, applications, and programming. Psychology Press.
168
CEE (Council for environmental education) (2004). Project Wild: A Summary of Research
Findings 1983–1995 and 1996– 2003. Huston, TX: Cee.
Cemaloğlu, N. (2009). Veri toplama teknikleri: Nicel-nitel. A. Tanrıöğen (Ed.), Bilimsel
araştırma yöntemleri içinde (s. 133-164). Ankara: Anı Yayıncılık.
Cındık, Y., & Acar, C. (2010). Faaliyeti bitmiş taş ocaklarının yeniden rehabilite edilmesi ve
doğaya kazandırılması. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 11 (1):11-
18
Cırık, U. (2007). Milli parklar ve uzun devreli gelişme planları. Planlama, 1, 45-50.
Clements, P. T., Benasutti, K. M., & Carmone, A. (2003). Support for bereaved owners of
pets. Perspectives in Psychiatric Care, 39(2), 49-54.
Clowney, D. (2013). Biophilia as an Environmental Virtue. Journal of Agricultural and
Environmental Ethics, 26(5), 999-1014. doi: 10.1007/s10806-013-9437-z
Cohen, J. (1988). Statistical Power Analysis for the Behavioral Sciences (2nd ed.). Hillsdale,
NJ: Lawrence Earlbaum Associates
Creswell, J. W. (2003). Research design: Qualitative, quantitative, and mixed methods
approaches. Thousand Oaks, California: Sage Publications.
Creswell, J. W., & Plano Clark, V.L. (2007) Designing and Conducting Mixed Methods
Research. Thousand Oaks, California: Sage Publications.
Creswell, J. W., & Plano Clark, V. L. (2014). Karma yöntem araştırmaları. (Y. Dede & SB.
Demir, çev. ed.) Ankara: Anı Yayıncılık.
Czech, B., & Krausman, P. R. (2001). The endangered species act. history, conservation
biology, and public policy. Baltimore, MD: The Johns Hopkins University Press.
Çakır, B., Karaarslan, G., Şahin, E., & Ertepınar, H. (2015). Adaptation of nature relatedness
scale to Turkish. Elementary Education Online, 14(4), 1370-1383. doi:
10.17051/io.2015.95299
Çavuş, R., Kulak, B., Berk, H. & Öztuna Kaplan, A. (Mart, 2011). Fen ve Teknoloji
Öğretiminde Oyun Etkinlikleri ve Günlük Hayattaki Oyunların Derse Uyarlanması.
Fen ve Teknoloji Öğretmenleri Zirvesi’nde sunulan sözlü bildiri, İstanbul.
Çebi, H. (2018). Farklı okul dışı öğrenme ortamlarının, öğrencilerin fen bilimleri dersine
karşı ilgi ve tutumlarına etkisi (Yüksek lisans tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 519021)
Çelebi, M. (2002). Doğa Eğitimi Etkinliklerinin, Liderlik Becerilerinin Ortaya
Çıkarılmasındaki Rolü (Doktora tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 121934)
Çepni, S. (2012). Araştırma ve proje çalışmalarına giriş. (6. Baskı). Trabzon: Cepler
Matbaacılık.
Çepni, S. (2014). Araştırma ve proje çalışmalarına giriş (7. Baskı). Trabzon: Celepler
Matbaacılık.
Çevre ve Orman Bakanlığı. (2004). Türkiye Çevre Atlası. ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü
Çevre Envanteri Dairesi Başkanlığı. Ankara.
Çevre, T. C., & Bakanlığı, O. (2007). Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem
Planı. Doğa Koruma ve Milli Parklar.
169
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (2017). Türkiye çevre sorunları ve öncelikleri değerlendirme
raporu ( 2015 yılı verileriyle ). Erişim adresi: http://webdosya.cs
b.gov.tr/db/ced/editordosya/cevre_sorun_2017.pdf (01.04.2019)
Davis, M. A., & Thamson, K. (2000). Eight ways to be a colonizer; two ways to be an
invader: a proposed nomenclature scheme for invasion ecology. ESA Bullettin, 81,
226-230.
Dekay, M. L., & McClelland, G. H. (1996). Probability and utility components of endangered
species preservation programs. Journal of Experimental Psychology: Applied, 2(1),
60–83.
DeLoache, J. S., & LoBue, V. (2009). The narrow fellow in the grass: Human infants
associate snakes and fear. Developmental science, 12(1), 201-207.
DeWitt, J., & Osborne, J. (2010). Recollectionsof exhibits: Stimulated-recall interviews with
primary school children about sciencecentervisits. International Journal of Science
Education, 32(10), 1365-1388.
Dierking, L. D., & Falk, J. H. (1997). School field trips: Assessing their long-term impact.
Curator The Museum Journal, 40, 211-218.
Doğan, O. (2011). Türkiye’de erozyon sorunu nedenleri ve çözüm önerileri. Bilim ve Aklın
Aydınlığında Eğitim, 134, 62-69.
Dresner, M., & Gill, M. (1994). Environmental education at summer nature camp. Journal of
Environmental Education, 25(3), 35–41.
Durmuş, Y., & Yapıcıoğlu, A.E. (2015). Kemaliye (Erzincan) ecology based nature education
Project in participants’ eyes. Procedia Social and Behavioral Sciences. 197, 1134-
1139. doi: 10.1016/j.sbspro.2015.07.365
Dutcher, D. D., Finley, J. C., Luloff, A. E., & Johnson, J. B. (2007). Connectivity with nature
as a measure of environmental values. Environment and Behavior, 39(4), 474-493.
Ekinci, E., Yenel, F., & Sarol, H. (2012). Doğa yürüyüşlerine katılım motivasyon ölçeği:
Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Anatolia Turizm Akademisi, 1(1).
Ekiz, D. (2003). Eğitimde araştırma yöntem ve metodlarına giriş (1. Baskı). Ankara: Anı
Yayıncılık.
Emmons, K. M. (1997). Perceptions of the environment while exploring the outdoors: a case
study in belize. Environmental Education Research, 3(3), 327-344.
Erdoğan, M., & Özsoy, A. M. (2007). Graduate students' perspectives on the human-
environment relationship. Journal of Turkish Science Education, 4(2), 21.
Erdoğan, M., Bahar, M., & Uşak, M. (2011). “007 yılında uygulanmaya başlanan lise 9-12.
sınıf biyoloji dersi ögretim programlarında çevre eğitimi; Kuram ve Uygulamada
Egitim Bilimleri, 12(3), 2217-2235.
Erentay, N. (2013). Okul dışı doğa uygulamalarının 5. Sınıf öğrencilerinin fene ilişkin bilgi,
bilimsel süreç becerilerine ve çevreye yönelik tutumlara etkisi (Yüksek lisans tezi).
Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 333886)
Erten, S. (2002). Kız ve erkek öğrencilerin evde enerji tasarrufu yapma davranış amaçlarının
planlanmış davranış teorisi yardımıyla araştırılması. Hacettepe Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 22 (22), 67-73.
Erten, S. (2004). Çevre eğitimi ve çevre bilinci nedir, çevre eğitimi nasıl olmalıdır? Çevre ve
İnsan Dergisi,(65/66). Ankara: Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın Organı
170
Erten, S. (2005). Okul öncesi öğretmen adaylarında çevre dostu davranışların araştırılması.
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 28(28), 91-100.
Falk, J. H., & Adelman, L. M. (2003). Investigating the impact of prior knowledge and
interest on aquarium visitor learning. Journal of Research in Science Teaching, 40(2),
163-176.
Falk, J. H., Reinhard, E. M., Vernon, C. L., Bronnenkant, K., Heimlich, J. E., & Deans, N. L.
(2007). Why zoos and aquariums matter: assessing the impact of a visit to zoo or
aquarium. Silver Spring, MD: Association of Zoos Aquariums.
Farmer, J., Knapp, D., & Benton, G. M. (2007). An elementary school environmental
education field trip: Long-term effects on ecological and environmental knowledge
and attitude development. The journal of environmental education, 38(3), 33-42.
Fredrikson, M., Annas, P., Fischer, H., & Wik, G. (1996). Gender and age differences in the
prevalence of specific fears and phobias. Behaviour Research and Therapy, 34(1), 33–
39.
French, A. N., (2007). İnformal Sciene Education At Science City. (Doctoral dissertation).
Retrieved from http://adsabs.harvard.edu/abs/2007PhDT........33F
Fromm, E. (1964) The hearth of man. New York: Harper&Row.
Gardner, H. (1983). Frames of mind: The theory of multiple intelligences. New York: Basic
Books.
Gemici, Y., Seçmen, Ö., Ekim, T., & Leblebici, E. (2015). Türkiye'de endemizm ve İzmir
yöresinin bazı endemikleri. Ege Coğrafya Dergisi, 6(1), 61-83.
Gerlach-Spriggs, N., Kaufman, R. E., & Warner, S. B. (2004). Restorative gardens: The
healing landscape. USA, New Haven: Yale University Press.
Gillham, B. (2000). Case study research methods, London: Continuum.
Glesne, C. (2011). Nitel araştırmaya giriş (3. Baskı). (A. Ersoy ve P. Yalçinoglu, çev. ed.).
Ankara: Anı Yayıncılık.
Glesne, C. (2012). Nitel arastirmaya giriş (A. Ersoy ve P. Yalçinoglu, çev. ed.). Ankara:
Nobel Yayıncılık.
Globisch, J., Hamm, A. O., Esteves, F., & Ohman A. (1999). Fear appears fast: temporal
course of startle reflex potentiation in animal fearful subjects. Psychophysiology,
36(1), 66–75.
Glock, J., Meyer, M., & Wertz, S. (1999). Discovering the naturalist intelligence: Science in
the school yard. Zephyr Press.
Glowinski, S., & F. Moore. (2014). The role of recreational motivation in the birding
participation–environmental concern relationship. Human Dimensions of Wildlife,
19(3), 219–233. doi:10.1080/10871209.2014.878966.
Gökçek, T. (2014). Karma yöntem araştırması. Özmen. H. (2014). Deneysel araştırma
yöntemi. İçinde Metin, M. (Ed.). (2014). Eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri (s.
47-76, 375-410).Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.
Grahn, P., & Stigsdotter, A.U. (2004). Landscape planing and stres. Urban Forestry, 2(1), 1-
18.
Greene, J. C., Caracelli, V. J., & Graham, W. F. (1989). Toward a conceptual framework for
mixed-method evaluation designs. Educational Evaluation and Policy Analysis,11(3),
255-274.
171
Gregory, R. D., Noble, D.,Field, R.,Marchant, J.,Raven., M., & Gibbons, D. W. (2003). Using
birds as indicators of biodiversity. Ornis Hungarica, 12(13), 11–24.
Griffin, J., & Symington, D. (1997). Moving from task-oriented to learning-oriented strategies
on school excursions to museums. Science Education, 81(6), 763–779.
Grinde, B., & Patil, G. G. (2009). Biophilia: does visual contact with nature impact on health
and well-being? International Journal of Environmental Research and Public Health,
6(9), 2332–2343. doi: 10.3390/ijerph6092332
Gullone, E. (2000). The biophilia hypothesis and life in the 21st century: Increasing mental
health or increasing pathology? Journal of Happiness Studies, 1(1), 293–321.
Güler, A., Halıcıoğlu, M. B., & Taşğın, S. (2015). Sosyal bilimlerde nitel araştırma (2.
Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Güler, T. (2007). Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi. Çevre eğitimiİçinde (ss. 99-116). Ankara:
Türkiye Çevre Vakfı Yayını.
Güler, T. (2009). Ekoloji temelli bir çevre eğitiminin öğretmenlerin çevre eğitimine karşı
etkileri. Eğitim ve Bilim, 34(151), 30-43.
Güler, A. (2011). Planlı bir müze gezisinin ilköğretim öğrencilerinin tutumuna etkisi.
İlköğretim Online, 10(1), 169-179.
Güner, A., Aslan, S., Ekim, T., Vural, M., & Babaç, M.T. (2012). Türkiye Bitkileri Listesi
(Damarlı Bitkiler).İstanbul: Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Flora Araştırmaları
Derneği Yayını.
Güntürkün, E. (2016). Türkiye'deki öğretmen adaylarına verilen çevre eğitimi (Yüksek lisans
tezi).Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 441140)
Gürbüz, R., & Toprak, Z. (2014). Designation, implementation and evaluation of activities to
ensure transition from arithmetic to algebra. Necatibey Faculty of Education
Electronic Journal of Science &Mathematics Education,8(1), 178-203. doi:
10.12973/nefmed.2014.8.1.a8
Hand, K. L., Freeman, C., Seddon, P. J., Recio, M. R., Stein, A., & van Heezik, Y. (2017).
The importance of urban gardens in supporting children's biophilia. Proceedings of the
National Academy of Sciences, 114(2), 274-279. doi:10.1073/pnas.1609588114
Hart, P., & Nolan, K. (1999). A critical analysis of research in environmental education.
Studies in Science Education, 34(1), 1-69.
Hartig, T., Mang, M., & Evans, G.W. (1991). Restorative effects of natural environment
experiences. Environment and Behavior, 23(1), 3–26.
Hartig, T., Evans, G. W., Jamner, L. D., Davis, D. S., & Gärling, T. (2003). Tracking
restoration in natural and urban field settings. Journal of Environmental
Psychology, 23(2), 109-123.
Haslip, J. (1960). Le Sultan: la tragédie d'Abdul Hamid. Hachette.
Hee, S. (2005). Activity Based Teaching for Effective Learning. Evani Venkata Anantha
Lakshmi Lecturer, 1, 307-389.
Heffernan, B.M. (1998). Evaluation techniques for the sandy point discovery center, great bay
national estuarine research reserve. Journal of Environmental Education, 30(1), 25-33.
Humberstone, B., & Stan, I., (2010). Outdoor learning: primary pupils’ experiences and
teachers’ interaction in outdoor learning. Education 3-13: International Journal of
172
Primary, Elementary and Early Years Education, 39(5), 529-540. doi:
10.1080/03004279.2010.487837
İncazlı, S. B., Özer, S., & Yıldırım, Y. (2016). Rehabilitasyon hemşireliğinde hayvan destekli
uygulamalar. Balıkesir Sağlık Bilimleri Dergisi, 5(2), 88-93. doi:
10.5505/bsbd.2016.98700
İnözü, M., & Eremsoy, C. E. (2013). Psychometric Properties of the Turkish Versions of
Disgust Scale and Contamination Cognition Scale. Turkish Psychological
Articles, 16(1), 11-14.
Jacobson, S.K. (1997). Rapid assessment for conservation education (RACE).Journal of
Environmental Education, 28(3), 10–19.
Jarvis, T., & Pell, A. (2002). The effect of the challenger experience on elementary children’s
attitudes to science. Journal of Research in Science Teaching, 39(10), 979-1000.
Jarvis, T., & Pell, A. (2005). Factors influencing elementary school children’s attitudes
toward science before, during and after a visit to the U.K. National Space Centre.
Journal of Research in Science Teaching, 42(1), 53-83. doi: 10.1002/tea.20045
Jeffs, T., & Smith, M. K. (2005). Informal education: Conversation, democracy and learning.
Ticknall: Education Now.
Johnson, B., & Christensen, L. (2014). Eğitim araştırmaları: Nicel, nitel ve karma
araştırmalar (4. Baskı). (S. B. Demirçev. ed.). Ankara: Eğiten Kitap.
Johnson, R. A., & Meadows, R. L. (2002). Older Latinos, pets, and health. Western Journal of
Nursing Research, 24(6), 609-620. doi: 10.1177/019394502320555377
Johnson, R. B., & Onwuegbuzie, A. J. (2004). Mixed methods research: a research paradigm
whose time has come. Educational Researcher, 33(7), 14-26.
Jones, M.G., Andre, T., Negishi, A., Tretter, T., Kubasko, D., Bokinsky, A., Taylor, R., &
Superfine, R. (March, 2003). Hands-on Science: The impact of haptic experiences on
attitudes and concepts. Paper presented at the National Association of Research in
Science Teaching Annual Meeting. Philadephia, PA.
Joye, Y. (2007). Architectural lessons from environmental psychology: The case of biophilic
architecture. Review of General Psychology, 11(4), 305-328. doi: 10.1037/1089-
2680.11.4.305
Kalender, Ç. (2010). Türkiye’de yapılan doğa eğitimlerinin değerlendirilmesi (Kaçkar
Dağları Milli Parkı örneği) (Yüksek lisans tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 276261)
Kahyaoğlu, M. (2016). Türkiye’de doğa eğitimi üzerine yapılan çalışmalarının analizi: Bir
meta sentez çalışması. Academia Eğitim Araştırmaları Dergisi, 1(1), 1- 14.
Kekeçoğlu, M., Rasgele P.G., Akıllı, M., & Kambur, M. (2014). Sürdürülebilir çevre için arı
farkındalığı yaratılmasında “arı biziz bal da bizdedir” projesinin yeri. Uludağ Arıcılık
Dergisi. 14(2), 74-87.
Keleş, Ö., Uzun, N., & Uzun, F.V. (2010). Öğretmen adaylarının çevre bilinci, çevresel
tutum, düşünce, ve davranışlarının doğa eğitimi projesine bağlı değişimi ve
kalıcılığının değerlendirilmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 9(32), 384-401.
Keleş, Ö. (2011). Fen öğretiminde okul dışı öğrenme ortamları. C. Laçin-Şimşek (Ed.), Doğa
eğitimleri içinde (s. 65-84). Ankara: Pegem Akademi.
173
Kellert, S. R. (1993). The biological basis for human values of nature. In.Kellert S. and
Wilson, E. O. (Eds.), (pp. 42-69). The biophilia hypothesis. Washington D.C.: Island
Press.
Kellert, S.R. (1996).The value of life. New York: Island Press.
Kellert, S. R., Black, M., Rush, C. R., & Bath, A. J. (1996). Human culture and large
carnivore conservation in North America. Conservation Biology, 10(4), 977-990.
Kellert, S. R. (1997). Kinship to mastery. Washington: Island Press.
Kellert, S. R. (2005). Building for life: Designing and understanding the human-nature
connection. Nature and Childhood Development,1(1), 63-89.
Kement, Ü. (2015). Doğaya yönelik gerçekleştirilen rekreatif etkinliklerde tüketicilerin çevre
dostu rekreasyon davranışlarının incelenmesi: kamping örneği (Doktora tezi).
Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 405588)
Kemper, E., Stringfield. S., & Teddlie, C. (2003). Mixed methods sampling strategies in
social science research. In A. Tashakkori & C. Teddlie (Eds.), Handbook of mixed
methods in social behavioral research (pp. 273-296). Thousand Oaks, CA: Sage.
Knight, A. J. (2008). “Bats, snakes and spiders, Oh my!” How aesthetic and negativistic
attitudes, and other concepts predict support for species protection. Journal of
Environmental Psychology, 28(1), 94-103. doi: 10.1016/j.jenvp.2007.10.001
Khan Jr, P. H. (1997). Developmental psychology and the biophilia hypothesis: Children's
affiliation with nature. Developmental review, 17(1), 1-61.
Kıyıcı, B.F., Yiğit, E.A., & Darçın, E.S. (2014). Doğa eğitimi ile öğretmen adaylarının çevre
okuryazarlık düzeylerindeki değişimin ve görüşlerinin incelenmesi. Trakya
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 4(1), 17-27.
Kin Lee, J. C., & Williams, M. (2001). Researching environmental education in the school
curriculum: an ıntroduction for students and teacher researchers. International
Research in Geographical and Environmental Education, 10(3), 218-224. doi:
10.1080/10382040108667443
Kisiel, J. (2007). Examining teacher choices for science museum worksheets. Journal of
Science Teacher Education, 18(1), 29-43.
Kline, R. B. (2011). Principles and practice of structural equation modeling (3rd ed.). New
York, NY: The Guilford Press.
Knapp, D. (2000). Memorable experiences of a science field trip. School Science and
Mathematics, 100(2), 65-72. doi: 10.1111/j.1949-8594.2000.tb17238.x
Kocataş, A. (1997). Ekoloji çevre biyolojisi. İzmir: Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Yayınları 51.
Koçak, A. Ö., & Kemal, M. (2006). Checklist of the Lepidoptera of Turkey. Centre for
Entomological Studies Ankara, 1, 1-196.
Koçak, A. Ö., & Kemal, M. (2007). Revised and anNotated checklist of the Lepidoptera of
Turkey. Centre for Entomological Studies Ankara, 8, 1-150.
Koçak, A. Ö., & Kemal, M. (2009). Revised checklist of the Lepidoptera of Turkey. Centre
for Entomological Studies Ankara, 17, 1-150.
Korfiatis, K. J. (2005). Environmental education and the science of ecology: exploration of an
uneasy relationship. Environmental Education Research, 11(2), 235–248. doi:
10.1080/1350462042000338388
174
Köse, E. (2013). Eğitim kurumlarında gerçekleştirilen ders dışı etkinliklerin
sınıflandırılmasına yönelik bir öneri. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim
Dergisi, 2(2), 336-353.
Köse, S. (Mayıs, 2014). Çevre eğitimi projesinin öğrencilerin bilişsel yapıları üzerine etkisi.
International Conference on Education in Mathematics, Science, Technology (s. 407).
Konya.
Kösoğlu, M., Özdemir, A., Baysan, S., Vural, R. A., İnci, E., Kiraz, D. E., ... & Ertuğrul, F.
(2011). Çine arıcılık müzesinde ekoloji temelli doğa eğitimi. Anadolu Doğa Bilimleri
Dergisi, 2(2), 24-33.
Köşker, N. (2013). İlkokul öğrencileri ve sınıf öğretmeni adaylarının doğayailişkin algıları ve
sorumluluklarına yönelik düşünceleri. Turkish Studies,8(3), 341-355.
Kuru, M. (2004). Türkiye içsu balıklarının son sistematik durumu. Gazi Üniversitesi Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(3), 1-21.
Külköylüoğlu, O. (2006).Çevre, insan ve gelecek TEMA, Aladağlar (Bolu) Doğa ve Erozyon
Eğitim Kampı, TEMA-Erozyon, Doğa ve Çevre CD’si.
Lakin, L. (2006). Science Beyond The Classroom, Journal of Biological Education, 40(2),
88-90.
Larson, L. R., Green, G. T., & Cordell. H. K. (2011). Children’s time outdoors: results and
implications of the national kids survey. Journal of Park and Recreation
Administration, 29(2), 1–20.
Lindemann Matthies, P., & Knecht, S. (2011). Swiss Elementary School Teachers’ Attitudes
Toward Forest Education. The Journal of Environmental Education, 42(3), 152-167.
Louv, R. (2005). Last child in the woods: saving our children from nature-deficit disorder.
Chapel Hill, Nort Carolina: Algonquin Press.
Lodge, D. M. (1993). Biological invasions: lessons for ecology. Trends in Ecology &
Evolution, 8(4), 133-137.
Lugg, A., & Slattery, D. (2003). Use of national parks for outdoor environmental education:
An Australian case study. Journal of Adventure Education & Outdoor Learning, 3(1),
77-92.
Lukas, K. E., & Ross, S. R. (2005). Zoo visitor knowledge and attitudes toward gorillas and
chimpanzees. The Journal of Environmental Education, 36(4), 33-48.
Lumber, R., Richardson, M., & Sheffield, D. (2017). Beyond knowing nature: Contact,
emotion, compassion, meaning, and beauty are pathways to nature connection. PloS
one, 12(5), 1-24. doi: 10.1371/journal.pone.0177186
Lust, E., Ryan-Haddad, A., Coover, K., & Snell, J. (2007). Measuring clinical outcomes of
animal-assisted therapy: Impact on resident medication usage. The Consultant
Pharmacist, 22(7), 580-585.
Manaker, G. H. (1996). Interior plantscapes: Installation, maintenance, and management.
USA: Upper Saddle River. Prentice-Hall.
Maas, J., Verheij, R. A., Groenewegen, P. P., De Vries, S., & Spreeuwenberg, P. (2006).
Green space, urbanity, and health: how strong is the relation?. Journal of
Epidemiology & Community Health, 60(7), 587-592. doi: 10.1136/jech.2005.043125
McMillan, J. H., & Schumacher, S. (2010). Research in Education: Evidence-Based Inquiry,
My Education Lab Series. Pearson.
175
Metrick, A., & Weitzman, M. L. (1998). Conflicts and choices in biodiversity preservation.
Journal of Economic Perspectives, 12(3), 21–34.
Meydan, A. (2011). The importance of ecology-based nature education project in terms of
nature integration and understanding the human ecosystem relationship. Educational
Research and Reviews, 6(1), 72-76.
Moyer, P. S., & Jones, M. G. (2004). Controlling choice: Teachers, students, and
manipulatives in mathematics classrooms. School Science and Mathematics, 104(1),
16-31.
Nisbet, E. K., Zelenski, J. M., & Murphy, S. A. (2009). The nature relatedness scale: Linking
individuals' connection with nature to environmental concern and
behavior. Environment and Behavior, 41(5), 715-740.
Nuhoğlu, H. (2011). Botanik Bahçeleri. Canan Laçin Şimşek (Ed.), Fen Öğretiminde Okul
Dışı Öğrenme Ortamları. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Ok, G. (2016). Doğa eğitimi etkinliklerinin ilköğretim öğrencilerinin çevreye yönelik tutum ve
bilgi düzeylerine etkisi (Doktora tezi).Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 430752)
Okur, E. (2012). Sınıfdışı deneyimsel öğretim: ekoloji uygulaması (Doktora tezi).
Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 345850)
Ozaner, F. S., (2004). Türkiye’de okul dışı çevre eğitimi ne durumda ve neler yapılmalı? V.
Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresiiçinde (s. 67-98). Abant-Bolu: Abant İzzet Baysal
Üniversitesi ve İzmir Biyologlar Derneği.
Önder, S., & Konaklı, N. (2011). Konya'da botanik bahçesi planlama ilkelerinin belirlenmesi.
Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 8(2), 1-11.
Öner, Z. (2018). Çevre eğitimine yönelik hazırlanan formal ve informal uygulamaların
akademik başarı, tutum ve öğrenci kazanımları açısından incelenmesi (Doktora tezi).
Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 528448)
Özdemir, O. (2010). Doğa deneyimine dayalı çevre eğitiminin ilköğretim öğrencilerinin
çevrelerine yönelik algı ve davranışlarına etkisi. Pamukkale Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 27, 125-138.
Özmen, H. (2014). Deneysel araştırma yöntemleri. M. Metin (Ed.), Kuramdan uygulamaya
eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri içinde (s. 47-76). Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
Özür, N. (2010). Sosyal bilgiler dersinde sınıf dışı etkinliklerin öğrenci başarısına etkisi
(Doktora tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No.
279700)
Öztürk Aynal, Ş. (2013). Haydi Çocuklar doğaya ve bahçelere açılıyoruz. Mekan dışı eğitim
İsveç'ten örnekler. International Journal of Social Science, 6, 371-384.
Özyıldırım, H., & Durel, E. (2017). Okul dışı öğrenme ve okul dışı öğrenme ortamları.
Balkan Eğitim Araştırmaları. Edirne: Trakya Üniversitesi.
Pallant, J. (2005), SPSS survıval manual (12). Australia, Allen & Unwin
Payne, M. (1985). Using the outdoors to teach science: a resourge guide for elementary and
science institutions work with schools. International Journal of Science Education,
29(12), 1489-1507.
176
Polat, N., Zengin, M., & Gümüş, A. (2011). İstilacı balık türleri ve hayat
stratejileri. Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi, 2(2), 63-86.
Postel, S., Allsopp, M., Page, R., Johnston, P.,& Santıllo, D. (2010). Suları Nasıl Tükettik?
(A. Başçı, çev. ed.)İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. (Çalışmanın orijinali
1827’de yayımlanmıştır.)
Randler, C., Baumgarther, S., Eisele, H., & Kienzle, W. (2007). Learning at workstations in
the zoo: A controlled evaluation of cognitive and affective outcomes. VisitorStudies,
10(2), 205-216. doi: 10.1080/10645570701585343
Ramey-Gassert, L. (1997). Learning science beyond the classroom. The Elementary School
Journal, 97(4), 433-450.
Reid, A. (1980). The essence of environmental education, Australian Association for
Environmental Education Newsletter, 1(4), 3–6.
Robottom, I., & Hart, P. (1993). Research in environmental education: engaging the debate.
Geelong, Victoria: Deakin University.
Saban, A. (2002). Çoklu Zekâ Teorisi ve Eğitim. Ankara: Nobel.
Sandford, R., Duncombe, R., & Armour, K. (2008). The role of physical activity/sport in
tackling youth disaffection and anti-social behaviour. Educational Review, 60(4), 419-
435. doi: 10.1080/00131910802393464
Saracaloğlu, A. S., & Aldan Karademir, Ç. (2009). Eğitsel oyun temelli fen ve teknoloji
öğretiminin öğrenci başarısına etkisi. VIII. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Eğitimi
Sempozyumu içinde(Ss. 1098-1107). Eskişehir: Osmangazi Üniversitesi.
Sefalı, A., & Özay Köse, E. (2018, Nisan). Fen Bilgisi öğretmen adaylarının yılanlara karşı
biyofili düzeyleri. 27. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi’nde sunulan sözlü bildiri,
Antalya.
Selim, C., Sever Mutlu, S., & Selim, S.(2015). Kentsel alanlarda biyolojik çeşitliliğin
sürdürülebilirliği ve koruma yaklaşımları. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, 8 (1): 38-
45.
Schultz, P. W., Shriver, C., Tabanico, J., & Khazian, A. (2004). Implicit connections with
nature. Journal of Environmental Psychology, 24, 31–42. doi: 10.1016/S0272-
4944(03)00022-7
Shore, E. R., Douglas, D. K., & Riley, M. L. (2005). What's in it for the companion animal?
Pet attachment and college students' behaviors toward pets. Journal of Applied Animal
Welfare Science, 8(1), 1-11. doi: 10.1207/s15327604jaws0801_1
Silverman, D. (2000). Doing qualitative research. London: Sage Publications.
Skogen, K. (2001). Who's afraid of the big, bad wolf? Young people's responses to the
conflicts over large carnivores in eastern Norway. Rural Sociology, 66(2), 203-226.
doi: 10.1111/j.1549-0831.2001.tb00064.x
Smith, G. A. (2007). Place-based education: breaking through the constraining regularities of
public school. Environmental Education Research, 13(2), 189–207. doi:
10.1080/13504620701285180
Spartz, J. T., & B. R. Shaw. (2011). Place meanings surrounding an urban natural area: a
qualitative inquiry. Journal of Environmental Psychology,31(4), 344–352. doi:
10.1016/j.jenvp.2011.04.002
177
Stevens, J. P. (2002). Applied multivariate statistics for the social sciences (4th ed.).
Hillsdale, NS: Erlbaum.
Strom, A. A. (1980). The development of environmental education. Australian Association
for Environmental Education Newsletter, 2, 4-5.
Sturm, H., & Bogner, F. X. (2008). Student-oriented versus teacher centered: the effect of
learning at workstations about birds and bird flight on cognitive achievement and
motivation. International Journal of Science Education, 30(7), 941– 959.
Şaşmaz Ören, F., & Erduran Avcı, D. (2004). Eğitimsel oyunla öğretimin fen bilgisi dersi:
Güneş sistemi ve gezegenle konusunda akademik başarı üzerine etkisi. Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18(1), 67-76.
Şimşekli, Y. (2004). Çevre bilincinin geliştirilmesine yönelik çevre eğitimi etkinliklerine
ilköğretim okullarının duyarlılığı. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 17(1), 83-92.
Tabachnick, B. G., & Fidell, L. S. (2013). Using multivariate statistics, 6th edt Boston. Ma:
Pearson.
Taşoğlu, M. (2010). Coğrafya öğretiminde okul dışı etkinliklerin öğrencinin akademik
başarısına etkisi (Yüsek lisans tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden
edinilmiştir. (Tez No. 264137)
Tatsis, K., Kafoussi, S., & Skoumpourdi, C. (2008). Kindergarten children discussing the
fairness of probabilistic games: the creation of a primary discursive community. Early
Childhood Education Journal,36(3), 221-226.
Tezel, Ö., & Karademir, E. (2014). Ortaokul öğrencilerinin çevresel tutum, davranış ve
düşüncelerinin doğa eğitimi projesine bağlı değişimi. International Conference on
Education in Mathematics, Science, Technology. (s:1237- 1241). Konya.
Tilbury, D. (1995). Environmental education for sustainability: Defining the new focus of
environmental education in the 1990s. Environmental Education Research, 1(2), 195-
212.
Tont, S. A. (2001). Sulak bir gezegenden öyküler. Ankara: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları
44.
Townsend, C. R. (2003). Individual, population, community, and ecosystem consequences of
a fish invader in New Zealand streams. Conservation Biology, 17(1), 38-47. doi:
10.1046/j.1523-1739.2003.02017.x
Tuncel, H. (2012). Bir yaz bilim kampının çocukların bilimsel araştırma hakkındaki
görüşlerine etkisi (Yüksek lisans tezi).Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 326831)
Tungaç, A. S. (2015). Fen bilgisi öğretmenlerinin okul dışı (doğa deneyimine bağlı) çevre
eğitimine yönelik özyeterlik algıları, çevre bilgileri ve çevresel tutumlarının
incelenmesi: Mersin ili örneği (Yüksek lisans tezi). Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez
Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 395320)
TÜBİTAK. (2018). 4004-Doğa eğitimi ve bilim okullarıdestekleme programı. Erişim
adresi:https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/13209/4004_cagri_metni_2707201
8.pdf
Türkmen, H. (2010). İnformal (sınıf-dışı) Fen Bilgisi Eğitimine Tarihsel Bakış ve
Eğitimimize Entegrasyonu. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3(39),
46-59.
178
Ulrich, R. S., Simons, R. F., Losito, B. D., Fiorito, E., Miles, M. A., & Zelson, M. (1991).
Stress recovery during exposure to natural and urban environments. Journal of
Environmental Psychology, 11(3), 201-230.
Ulrich, R. S. (1993). Biophilia, biophobia, and natural landscapes. The Biophilia Hypothesis,
7, 73-137.
Unterbruner, U. (1991). Çevresel kaygı, çevre eğitimi: çevresel bozulma korkuları ile
mücadele önerileri. Linz: Veritas.
Uzunöz, A., Şeyihoğlu, A., Akbaş, Y., & Gençtürk, E. (Eds.). (2012). Doğa Eğitimi: Ders
Dışı Öğretim Faaliyetlerine Örnek. Ankara: Anı Yayıncılık.
Wheeler, K. (1975). The genesis of environmental education. Insight into Environmental
Education,1(1), 2-19.
Williams, R. (1976). Nature in keywords: a vocabulary of culture and society. New York:
Oxford University Press.
Wilson, E.O. (1984). Biophilia. Massachusetts: Harvard University Press.
Wilson, E. O., & Kellert, S. R. (1993). The biophilia hypothesis. Washington, DC: Island
Press.
Wilson, R. (2008). Nature and young children: Encouraging creative play and learning in
natural environments. New York: Routledge.
Yardımcı, E. (2009). Yaz bilim kampında yapılan etkinlik temelli doğa eğitiminin ilköğretim
4. ve 5. sınıftaki çocukların doğa algılarına etkisi (Yüksek lisans tezi).Yükseköğretim
Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 241805)
Yavuz, M. (2012). Fen eğitiminde hayvanat bahçelerinin kullanımının akademik başarı ve
kaygıya etkisi ve öğretmen-öğrenci görüşleri (Yüksek lisans tezi). Yükseköğretim
Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden edinilmiştir. (Tez No. 328107)
Yerkes, R., & Haras, K., (1997). Outdoor Education and Environmental Responsibility. ERIC
Clearinghouse on Rural Education and Small Schools Charleston WV.
http://www.eric.ed.gov/PDFS/ ED414112.pdf., 3 Şubat 2017.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2005). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2008). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri (6. Baskı).
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yılmaz, C., & Ersoy, N. (2014). Animal Interaction with Chronic and Critical Patient-Kronik
ve Kritik Hasta ile Hayvan Etkileşimi. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman
Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi, 1, 34.
Yılmaz, S., & Olgan, R. (2017). Okul öncesi dönem çocuklarının doğaya yakınlık (Biyofili)
seviyelerinin araştırılması. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 13(3), 1106-
1129.
Zhang, W., Goodale, E., & Chen, J. (2014). How contact with nature affects children’s
biophilia, biophobia and conservation attitude in China. Biological Conservation, 177,
109-116. doi: 10.1016/j.biocon.2014.06.011
Zhao,Y. (2003). The use of a constructivist teaching model in environmental science at
Beijing Normal University. The China Papers,2, 78-83.
179
EKLER
180
Ek-2. Biyofili Görüşme Formu (BGF)
181
Ek-3. Biyofili Gözlem Formu (BGZF)
182
Ek-4. Bitkiler Etkinliği Rehber Broşürü
183
184
185
Ek-5. Balıklar Etkinliği Rehber Broşürü
186
Ek-6. Amfibiler Etkinliği Rehber Broşürü
187
Ek-7. Sürüngenler Etkinliği Rehber Broşürü
188
189
Ek-8. Kuşlar Etkinliği Rehber Broşürü
190
191
Ek-9. Memeliler Etkinliği Rehber Broşürü
192
Ek-10. Gönüllülük Sözleşmesi
193
ÖZ GEÇMİŞ
Yazarın Eserleri
1. Özkol, H., & Sefalı, A. (2009). New data on the biology of Pieris Artogeia persis Verity
Pieridae Lepidoptera, Cesa News, 1(42), 39–44.
2. Doğan, B., Celik, M., Ünal, M., Sefalı, A., Martin, E., & Kaya, A. (2016). Study of
phylogenetic relationship of Turkish species ofMatthiola (Brassicaceae) based on
ISSR amplification. Turkish Journal of Botany, 40(2), 130-136.
3. Martin, E., Ünal, M., Doğan, B., Altınordu, F., Sefalı, A., & Kaya, A. (2016). Karyotype
analyses of the genus Matthiola (Brassicaceae) in Turkey. Cytologia, 81(1), 53-60.
4. Sefalı, A., & Gıdık, B. (2018). Bazı Salvia L. türleri ve uçucu yağ içerikleri Gıdık B.
(Ed.),Tıbbi ve aramotik bitkiler: Uçucu yağlı bitkileriçinde (ss. 5-21). İksad
Yayınları.
5. Gıdık, B., Gül, V., & Sefalı, A. (2019). Study of wild plant species of Brassicaceae
family in Bayburt region of Turkey. Pakistan Journal of Botany, 51(2), 681-687.
6. Eroğlu, H. E., Sefalı, A., Ünal, M., Keltitoğlu, A., & Martin, E. (2019). Cytogenetical
analyses of some species of the genus Sisymbrium (Brassicaceae) in Turkey.
Anatolian Journal of Botany, 3(1), 21-24
7. *Sefalı, A., & Özay Köse, E. (2018, Nisan). Fen Bilgisi öğretmen adaylarının yılanlara
karşı biyofili düzeyleri. 27. Uluslararası Eğitim Bilimleri Kongresi’nde sunulan
sözlü bildiri, Antalya.
* Bu çalışma kapsamında üretilmiştir.
194