Professional Documents
Culture Documents
ISBN 978-625-7118-11-8
Tellekt
tellekt.com • bilgi@tellekt.com
Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. iz Pi aza. Na: 9/25 Sarıyer / İstanbul
Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33
Sertifika Na: 43514
Tellekt, Can Sanat Yayınları Yapım ve Dağıtım Ticaret ve Sanayi A.Ş.'nin markasıdır.
ÇEVİRİ:
i . UT K U KAVASOGLU
Tellekt
ALESSANDRO MARZO MAGNO, 1962'de Venedik'te doğdu. Venedik Ca' Foscari
Üniversitesi'nin Tarih Bölümü'nden mezun olduktan sonra gazeteciliğe baş
ladı. Diario, Linkiesta, Foı:us Storia, il Sote 24 ORE gibi dergilerde çalıştı. Yu
goslavya Savaşları sırasında savaş muhabirliği yaptı, 2001 'de bu savaşı ele alan
La p;uerra dei dieci anni. Jugoslavia 1991-2001 (On Yıllık Savaş. Yugoslavya
1991-2001) kitabını yayına hazırladı. Milano Devlet Üniversitesi'nde ve
Ljubljana Üniversitesi'nde yemeğin tarihi, yemek ve savaş konulu seıninerler
verdi. 2008'den itibaren tarih yazarlığına ağırlık veren Marzo Magno on be
şin üzerinde kitap yayımladı.
TEŞEKKÜR 13
3. İFLASLAR V E ÇÖKÜŞLER 83
7. FA İZ VE KAM B İ YO 173
15 Alon ve gümüşe dayalı para sistemi; çift maden sistemi. B u sistemde al on v e gümüş
arasında belli bir değer oranı bulunur. (Ç.N.)
16 Jean Favier, L 'oro ele spezie. L 'wmrod'affari daJMedioevo aJRmascimmtrı, Garzanti, Mila
no, 1990, s. 1 3 8.
17 Günümüzde Çek Cumhuriyeti sınırlan içinde bulunanJachymov kasabası. (Ç.N)
18 Carlo M . Cipolla, Piccole crorıache, il Mulino, Bologna, 2010, s . 3 2 .
20 PARANIN İCADI
23 Paranın üretim maliyeti ile nominal değeri arasındaki farknr. Modern ekonomik sis
temlerde teknik olarak bu hak para basma tekelini elinde bulWlduran merkez bankası
nındır. (Ç.N.)
24 Gino Luzzatto, Storia economica d'ltalia. 11 Medioevo, Sansoni, Floransa, 1963 , s. 277.
25 Le avventure de/la lira, s. 38.
22 PARA N I N İ C A D I
26 Carlo M. Cipolla, ilfiurino e il quattrino. La politica munetaria a Firenze ne/ 1300, il Mu-
lino, Bologna, 1982, s. 1 16.
27 Lo stereo del diavolo, s. 28.
28 Lo stereo del diavolo, s. 55.
29 "The Venetian Money Market", 50.
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ METALLER 23
30 Louise Buenger Robbert, "The Venetian Money Market lJSO to 1 229", Studi venezia
ni, 197 1 , Cilt 1 3 , s. 1 7.
31 (İt.) Büyük. Ortaçağ Avrupa'sında grosz, groschen, gros adıyla farklı dönemlerde farklı
ülkelerde dolaşıma giren gümüş sikke. Çeşitli kaynaklar Türkçedeki kuruş sözcüğünün
etimolojik kökenini bu madeni paraya dayandırmaktadır. (Ç.N.)
24 PARANIN İCADI
Venedik 1 194 ile 1201 arasında, Cenova hemen peşi sıra dinarı
terk eder ve neredeyse saf gümüşten, güzel bir sikke basmaya girişir
ler: Bu yeni madeni parayı grosso adıyla vaftiz etmelerinin nedeni açık
renkli oluşu ve daha önceki sikkelere hiç benzemeyişidir. Ceneviz
grosso 'su bir buçuk gram ağırlığındadır, matapan adıyla da anılan Ve
nedikli muadilinin ağırlığıysa iki gramı geçer. San Marco'nun ka
natlı aslanını simge olarak kabul eden bir cumhuriyet olarak rakibin
den daha heybetli bir sikkeyi basmayı göze alacağını söylemek bunu
yapmaktan daha kolaydır. Bunun için, Dördüncü Haçlı Seferi'ne
katılmak üzere kentte bekleyen Fransız şövalyelerin beraberlerinde
getirdikleri gümüş kullanılır. Lagün üzerine kurulu bu liman, Ku
düs'e gitmek isteyenlerin geleneksel kalkış noktasıdır (turizm daha o
günlerde bile önemli bir iş sahasıydı) ve bu silahlı, kibirli savaşçılar,
sade giysileriyle mütevazı hacıların izlediği rotanın aynısını izlerler.
Papa III. Innocentius'un çağrısına yanıt veren 4.500 şövalye, bera
berlerindeki 9.000 yardımcı ve 20.000 piyade eşliğinde Filistin'e
doğru denize açılmak üzere beklemeye koyuldukları Lido'ya topla
nır (ancak bunun yerine, -insanlık tarihinin en önemli figürlerinden
biri olan-32 Venedik Cumhuriyeti Dojuıı Enrico Dandolo'nun34 kur
nazca yönlendirmesiyle kendilerini 1204 yılında Konstantinopolis'i
fethederken bulacaklardır, ama bu başka bir hikayenin konusu). Yol
culuk masraflarını ödemek için Serenissima adıyla anılan" Venedik
Cumhuriyeti'nin o doymak bilmez kasalarına on dokuz buçuk ton
ederinde gümüş külçeler dökerler. Venedik Cumhuriyeti işte bu me
taller sayesinde yeni gümüş sikkesini basabilmiştir.
Kutsal topraklara gidiş bileti pahalıdır, dahası her geçen gün,
yapılan her pazarlıkla birlikte daha da pahalılaşması kuvvetle muhte
meldir. Yüce gönüllü bir adam olan dojun gözü paranın kudretine
toktur (gerçi kendisi kör olduğundan bunu yapması zor olmasa ge
rek) ama Haçlılar geçiş hakkı için ona yine de ödeme yapar. Ancak
Haçlılar burada bulunduklarına göre ona bir iyilikte bulunabilir mi?
Adriyatik'in diğer yakasında, Dalmaçya'da bulunan ve Macarların 20
yıl önce ele geçirdikleri -heyhat! - o güzelim Zara kenti bulunmak
tadır. Acaba Haçlılar o Macarları sürüp atamaz ve kenti yeniden San
Marco'nun sancağı altına alamazlar mı? Tabii ki yapabilirler. Zaten
olan tam da budur.
Grosso, Avrupa'nın yarısındaki darphaneler arasında hızla yayı
lan bir salgındır: 1 2 18'de Marsilya da grosso basar, 12 30'da sıra Toska
nalılarındır (İngiltere'deyse 1 350 yılını beklemek gerekecektir). Pa
rasal reformların, çeşitli devletlerin ticari büyüme dönemlerine denk
geldiği açıktır.16 Doj Dandolo yalnızca zengin tüccarlara yönelik sik
kelerle değil, aynı zamanda Venedik halkının günlük kullanımına
yönelik madeni paralarla da ilgilenir: Obolo37 olarak da bilinen yarım
dinar bastırır. Öyle ki bugün bile Katolik Kilisesi'nin Vatikan yara
rına topladığı yardımlara "San Pietro bağışı" deniyor olması bu giri
şimin başarısını gösterir.
Şimdi her şey açıklığa kavuşmuş olmalı. 1 3 . yüzyıl başındaki
İtalyan ticaret kentlerinde iki madeni para birden dolaşımdadır: Biri
uluslararası ticarette kullanılan seksi, ışıltılı ve etine dolgun; diğeriy
se günlük alışverişlerde ve maaşların ödenmesinde kullanılan cılız,
çirkin ve değeri düşürülmüş sikkeler. İ lkine yani grosso'ya karşılık bu
ikincisi piccolo38 adını alır; piccolo, günümüzde kullanılan bozuk para
ların gerçek atasıdır. Doğal olarak hesap birimi olan liranın da kul
lanımına devam edildi, fakat iki değerli olarak: Grosso'lar gibi picco
lo'lar da lira cinsinden hesaplanır. Alacakları grosso cinsinden topla
mak ve ödemeleri piccolo üzerinden yapmak böylelikle son derece
yüksek ve saygı duyulan bir kazanç elde etme yöntemine dönüşür.
Mekanizma çok basittir: Grosso cinsinden bir lira ile piccolo cinsinden
bir liranın teorik olarak nominal değerleri birbirine eşittir. Farklılık
39 11fiorino e il quattrino, s. 43 .
40 Reinhold C. Mueller, "L'imperialismo monetario veneziano ne! Quattrocento", Societlı
e Sturia, 1980, Cilt 8, s. 2 8 1 .
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ METALLER 27
42 Roberto Sabatino Lopez, "Le origini della banca medievale", Lopez (yay. haz.), L 'a/ba
de/la banca. Le rmgini del sistema bancario tra medioevo ed eta moderna, Dedalo, Bari, 1982,
s. 28.
43 Piccole cronache, s. 19.
44 Dante Alighieri, İlahi Ktmıedya, "Cennet", IX. Kanto, çev. Rekin Teksoy, Oğlak Yayın
lan, 201 1 , İstanbul, s. 614. "Lanetli çiçek" ifadesiyle din adamlarını bile yoldan çıkaran
florin kastedilmektedir. (Ç.N.)
45 (İt.) Müthiş, gururlu. (Ç.N.)
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ METALLER 29
alır. Altın içeriğinin saflık oranı (997 milyem) efsanevi denecek ka
dar yüksektir, öyle ki "zekino altını" tanımlaması saf altının eşanlam
lısı olarak İtalyancaya yerleşir.
Bu paranın basımı büyük başarı getirir, Venedik Darphane
si'nin mührünü taşıyan zekino keseleri, tekil tekil sikkelerden alınan
bir komisyonla dolaşıma girer: San Marco'nun kanatlı aslanını taşı
yan mühür değerinin garantisidir ve eşleşmemiş sikkelerin yıpran
mak gibi can sıkıcı bir huyu varken (her yıl yaklaşık yüzde 1 civarın
da bir değer kaybı) deri keselerdeki sikkeler, sanki daha yeni darpha
neden çıkmışçasına pırıl pırıl kalırlar. Floransa'da da "mühürlü flo
rinler" tedavüle sokulur ve 1299 yılında çıkan bir yasayla, içinde
sahte veya düşük değerli florin bulunan mühürlü keseleri alıp satan
ların gazaba uğratılması öngörülür.49
Zekino'lar birer arzu nesnesi halini alır, öyle ki yaygın ölçekte tak
litleri türemeye başlar. Fakat söz konusu olan sahteleri değil, diğer
devletler tarafından basılan meşru benzerleridir, ama hepsi Venedik'in
darp ettiklerinin aynıdır. Ö rneğin Rodos Şövalyeleri, ancak çok dik
katli bakıldığında fark edilebilen ve San Marco yerine San Giovanni
adının ve doj yerine dukanın isminin yer aldığı bir duka altını basar
lar. Hatta ve hatta düşman Osmanlılar bile aynı ismi taşıyan bir sikke
bastırırlar, tıpkı Roma ve Bologna'daki Papalık devletinin, rakip Ce
nevizlilerin ve 18. yüzyılda Habsburg Lombardiya'sında Avusturya
Arşidüşesi Maria Theresia'nın yaptığı gibi. Zekino'nun basımı, Vene
dik Cumhuriyeti'nin ortadan kalkmasıyla (12 Mayıs 1797) sona erse
de şöhreti uzun ömürlü olur, öyle ki Carlo Collodi -kitabı 1881'de
yazmasına rağmen -Pinok:Yo'sunun avucuna beş değerli altın sikke sı
kıştırırken zekino'ya başvurur. Kuklası, kedi ve tilkiyle karşılaştığında
onlara şöyle der: "Ağzınızın suyunu akıttığım için gerçekten çok üz
günüm, ama işte, değerini bilirseniz, beş güzel altın sikke var burada."
Sonra da Ateşyutan'dan hediye olarak aldığı zekino'ları çıkarır.
Florin de taklit edilme onuruna erişir: Ö rneğin Alman kenti
67 fifiorino e il quattrino, s. 3 1.
68 Agy., s. 49.
69 Agy., s. 48.
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ M ETALLER 37
70 IIfiorino e il quattrino, s. 62 .
71 Lo sterco del diavolo, s. 1 57.
38 PARAN I N İ C A O I
72 Alessandro Barbero, Lepanto. La battaglia dei tre imperi, Laterza, Roma-Bari, 201 1 , s.
443 .
73 Le avventure de/la lira, s . 54.
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ M ETALLER 39
79 Reinhold C. Mueller, The Venetian Money Market. Banks, Panics and the Public Debt
1200-J )00, Johns Hopkins University Press, Baltimore-Londra, 1997, s. 2 3 1
80 Lo stereo del diavokı, s. 5 3 .
81 The Venetian Money Market, s . 2 3 2 .
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ METALLER 41
82 Rondo Cameron, "Intemational Private Banking from the Late Middle Ages to the
Mid-Nineteenth Century", Banchi pubblici, banchi privati e mmıti di pietlı nell'Europa pre
industriak. Amministrazirme, tecniche operative e ruoli ecrmomici, Cenova Kongresi Tuta
nakları, 1-6 Ekim 1990, Societil ligure di storia patria, Cenova, 199 1 , s. 20.
83 Edwin S. Hunt, James M. Murray, A History ofBusiness in Medieval Europe 1 200-15 50,
Cambridge University Press, Cambridge, 1999, s. 1 72.
42 PARA N I N İ C A D I
84 Fabio Gigante, Mımete ita/iane dal '700 a oggi, Gigante, Varese, 2006, s. 2 59.
85 The Venetian Mımey Market, s. 1 1 O.
86 Agy., s. l l 1 .
87 Agy., s . 236.
MADENİ PARALAR VE DEGERLİ M ETALLER 43
Vittore Carpaccio, La vocazione di san Matteo (Aziz Matta'ya Çağn) (1 502, Venedik, Schi
avoni'lerin S. Giorgio Okulu). Resmin sol tarafında gözümüze döneme ait bir banka ilişir:
Büyük ihtimalle Carpaccio'nun her gün Rialto' da gördüğü bankolardan birini tasvir eder.
Bankerin sırmalı ipek kumaştan zengin kıyafeti dikkat çeker, açılır kapanır bankonun üzerine
bir Doğu halısı serilidir, bankerin eli para saymakta kullandığı enstrümana yakındır. Açılır
kapanır bir tente bankoyu yağınur ve güneşten korur.
2
2 Jean-François Bergier, "Dall'Italia del XV secolo alla Germania del XVI: wıa nuova
concezione della banca?", Roberto Sabatino Lopez (yay. haz.), L'alba de/la banca. Le
origini del sistema bancario tra medioroo ed etil maderna, Dedalo, Bari, 1982, s. 12 3 .
(İt.) Merhamet Sandığı. Fransisken keşişlerin girişimiyle kar amacı gütmeyen, ihtiyaç
sahiplerine düşük miktarlı, faizsiz borç imkanı sağlayan kuruluş. (Ç.N.)
4 Roberto Sabatino Lopez, "Le origini della banca medievale", L 'alba deUa banca. Le ori
gini del sistema bancario tra medioroo ed etiı maderna, s. 1 O.
BAN KALAR VE BANKERLER 47
societas terimiyle belirtilir sık sık. Daha o günlerde bile yapılan faali
yeti tanımlayan belli başlı başlıkların adları konmuştur: Para yöneti
mi bir banko üzerinde gerçekleştirilir -banka sözcüğü de buradan
türemiştir- ve işlemleri yürüten kişiye "banker" denir. "Masa" ve
"masacı" sözcüklerine de rastlanır veya Yunancaya yatkın biri "tra
pezci"'' terimini tercih edebilir. Buna karşın, "iflas'"2 sözcüğünün
Floransalı polislerin, iflas halinde ticari faaliyetin sona erdiğini her
kese göstermek amacıyla, kelimenin gerçek anlamıyla üzerinde işlem
yapılan masaları kırmasından geldiği düpedüz bir efsanedir. İ şin aslı
daha sadedir ve 14. yüzyılın sonlarında birkaç kez kullanılan, Latin
ce bancum est ruptum (banko kırıldı) deyişinden gelir.13
Banko türleri de tıpkı ileride göreceğimiz gibi çeşitlilik göste
rebilir ve farklı finansal faaliyetler yan yana varlığını sürdürür, hat
ta kimi zaman çakışır. Son tahlilde Monte di Pieta denen kurumlar
içinde eriyip giden rehin bankoları kendi aralarında bir grup oluş
tururlar ve modern kredi kuruluşlarının öncülleri olan havale ban
kolarına 14 çok fazla karışmazlar. Bankalar söz konusu olduğunda
küçük olan çirkindir kuralı geçerlidir: Büyük meblağlarla çalışan
lar borçları çeşitli hilelere başvurarak maskeler ve toplum nezdinde
kimi durumlarda -Floransa'daki Medici ailesi gibi- prens halini
alacak ölçüde kabul görürler; buna karşın sıradan insanlara düşük
meblağlarla borç verenler kamusal bir tiksintiyle parmakla gösteri
lir ve hiçbir övgüye mazhar olmaksızın tefeci olarak adlandırılır.
Görsel açıdan da aradaki fark çok açıktır: Rehin karşılığı borç ve
ren bankolar kapı alınlıklarına astıkları kırmızı renkli perdeyle
ayırt edilir, havale bankolarıysa buna karşılık masalarının üstüne
yeşil bir çuha serer. Daha sonraları, 1 5. yüzyılın sonlarında kambi
yo ve kredi işlemleri, tıpkı Vittore Carpaccio'nun Aziz Matta'ya
Çağrı tablosunda görüldüğü gibi değerli Doğu halıları üzerinde
15 Tim Park, La fortuan dei Medici. Finanza, teologia e arte neUa Firenze del Quattrocento.
Mondadori, Milano 2006, s. 2 ! .
16 Femand Braudel, Civiltll materiale, econumia e capitalimro (secoli XV-XVIII), I giochi del/o
scambio, Einaudi, Torino, 198 1 , Cilt 2, s. 3 94.
17 Testa e croce, s . 56.
18 // capitalismo moderno, s . 305.
19 Vito Piergiovanni, "I banchieri nel diritto genovese e nella scienza giuridica tra Medio
evo ed Etiı modema", Banchi pubblici, banchi privati e monti di pietll nell'Europa preindust
riale. Amministrazione, tecniche operative e ruoli econumici, Cenova Kongresi Tutanakları,
1 -6 Ekim 1990, Societiı ligure di storia patria, Cenova, 199 1 , s. 207.
50 PARAN I N İ C A O I
22 Katolik Kilisesi hukukuna uygun olmayan prosedürler yoluyla seçilen papa. (Ç.N.)
23 "Le origini della banca meclievale", s . 1 2
52 PARA N I N İ CA D I
24 "1 banchieri ne! diritto genovese e nella scienza guiridica tra Mediaevo ed Era moder
na", s. 208.
25 "Le origini della banca medievale", s. 18.
BAN KALAR VE BANKERLER 53
26 Desiderius Erasmus, Elogio tklla pazzia, Einaudi, Torino, 1964, s. 80. [Çeviri için baş
vurulan baskı: Deliliğe Övgü, çev. Çiğdem Düıiişken, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2010.
(Ç.N.)]
54 PARAN I N İ CA D I
altına almak için bir kasa edinecek kadar likit rezervini ellerinde bu
lundursalar da ve her ne kadar bu miktar sınırlı da olsa, bir sonraki
yüzyıl boyunca kredi tarihinin ilk büyük isimleriyle karşılaşmaya
başlarız. Ama şimdi Cenova sınırları dışına çıkma zamanı. Elbette
bir önermede bulunmak şartıyla: Papa anılmaksızın büyük bir ban
kadan bahsedilemez. Ortaçağ'ın sonunda ve modern çapın başlangı
cında İtalya'da doğduğunu göreceğimiz bütün büyük finansal hane
danlıklar, dönemin en seçkin para kullanıcısıyla olan bağları sayesin
de önem kazanmışlardır. Resmi olarak "papanın sarrafı" olmak,
"kendi işlerinde değerlendirebilmek amacıyla da kullanılabilecek
hatırı sayılı miktardaki paraya, geçici süreliğine bile olsa sahip ol
mak, başka hiç kimseye nasip olmamış şekilde kambiyo enstrüma
nıyla oynayabilmek anlamını taşır; aynı zamanda, yabancılara sıkça
düşmanca, istisnasız güvensizlikle yaklaşılan ortamlarda kayda değer
avantajlar taşıyan, kilisenin yüksek korumasının tadını çıkarmak de
mektir."3 1
Papalık'ın ilk finansal operatörleri tıpkı daha önce gördüğümüz
gibi Romalılardır, fakat bu faaliyet sonraki dönemlerde, bizim bil
mediğimiz nedenlerden daha kuzeydeki komşularının maharetli el
lerine geçer. Toskana bölgesindeki Lucca kenti şansını Canterbury'
den Roma'ya gitmek isteyen hacıların takip ettiği 1.600 kilometrelik
Francigena Yolu üzerinde bulunmasına borçludur. Lucca'lı sarraflar,
mesleklerini katedral meydanı boyunca sıralanan dükkanlarında icra
eder ve gerekli oldukça Passavanti Kulesi'nde toplanırlardı.3' Yüksek
önem taşıyan bir faaliyette bulundukları şuradan da anlaşılmaktadır:
1 1 1 1 yılında San Martino Katedrali'nin ön cephesine işlenen -ve bu
gün bile okunabilen- yemin metninde sarraf ve aktarların "'hiçbir
hırsızlık, dolandırıcılık ve hilecilik suçu işlemeyecekleri' ve müşteri
lerinin gözlerinin önünden ayrılmayacakları"ıı belirtilir. Ne bu ku
rumun ne zaman doğduğu ne de Lucca'lı sarrafların kaç kişi olduk-
lan hakkında kesin bir bilgi bulunur. 1236 ile 1 2 3 8 yılları arasında
faaliyet gösteren Ser Ciabatto 50 kadar ismi anmaktadır.34 Her ha
lükarda bu Toskana kenti kendisini " 1 300'lü yıllar civarında Avru
pa'nın en önemli finans ve ticaret merkezlerine doğru genişleyen bir
banker-tüccar şirketler ağının düğüm noktasında"" bulur. Siena'nın
kine paralel şekilde Lucca'nın görkemi de ne yazık ki komşusu Flo
ransa'nınkinin yanında sönük kalır.
27 Kasım 1230 tarihinde üçünün bir araya geldiği örnekte gö
rüldüğü üzere sarrafların birleşerek şirketleştiğine dair haberler olsa
da onlar genel itibarıyla sürü halinde hareket etmeye tenezzül etme
yen yalnız kurtlar gibi davranır. "Şartlar ve fırsatların gerektirdiği
hallerde meslektaşlarıyla ortaklıklar kuran, temelde bireysel müte
şebbislerdir, ama her şeyden önemlisi ekonomik girişim özgürlükle
rini korumayı amaçlarlar."36 Tam da bu nedenle, şartlar ve fırsatların
bunu gerektirdiği bir zamanda Lucca'lıları birleşmiş ve sahneye çık
mak için kararlı bir halde buluruz. "Daha 1284 yılında bile ticaret
veya uluslararası kambiyo işlerinde büyük ölçekte faaliyet gösteren
bilindik 22 şirket vardır, bunlar etkinliklerini yabancı pazarlarda on
ları temsil eden ortakları veya aracıları yoluyla yürütür. İçlerinden
l l 'i Papalık tarafından yurtdışında toplanan Papalık fonlarının mev
duatçıları olarak atanmıştır ve bu sayede Batı'da faaliyet gösteren iş
örgütleri içinde en zengin ve en güçlüleri arasında yer alırlar.m' Kuş
kusuz Riccardi'lerin şirketi 1 200'lü yılların İtalya'sındaki en önemli
ticaret ve bankacılık şirketi halini alacaktır.38
Lucca'lı sarraflar, günümüze ait bir terimle ifade edecek olur
sak, glocal'dır [yerel-küresel]: Yani küresel ölçekte düşünüp yerel öl
çekte faaliyet yürütürler. İ lgilerinin odağında her zaman için köylü
ler yer alır: "Köylüye verilen borçlar görece daha güvenlidir, zira
tarımsal ürünlerin garantisine sahiptir (mahsul öylece buharlaşıp
34 "Le origini della banca in un Comune italiano: Lucca ne! XIII secolo", s. 67.
35 Agy., s. 63.
36 Agy., s. 70.
37 Agy., s. 80-8 1 .
38 Thomas W. Blomquist, Merchant Families, Banking and Monry in Medieval Lucca, Ash
gate, Aldershot, 2005, s. 530.
58 PARA N I N İCADI
yok olmaz). Köylü, bankodan nakit borç para alır, bu onu idare etme
ye yetecek veya tohum ya da alet edavat almasını sağlayacak küçük
miktarlardır ama ödemeyi hasat veya bağbozumu vakti geldiğinde
ayni olarak (buğday veya şarap cinsinden) yapmak zorundadır. Yani
söz konusu olan yalnızca güvenli değil, aynı zamanda karlı bir borç
landırma işidir.(...) Floransa taşrasında bu türden borçlandırmalar
yüzde 30 kar getirmekteydi."39
Uluslararası planda Lucca'lıların sıçrama tahtası Cenova kenti
dir ve Lucca'lılar 1 3 . yüzyılın sonunda buradaki en faal bankerler
arasında yer almaktadır. Ham ipek ve onu renklendirmek için gere
ken maddelerin geliş noktası Ligurya bölgesinin liman kenti ile ipek
li kumaşların boyandığı, dönemin manifaturacılık merkezi Lucca
kentini (tıpkı İngiliz yününün işlendiği bir merkez olan Floransa
örneğindekine benzer şekilde) birbirine bağlayan verimli bir döngü
nün tam ortasında yer aldıklarından bir miktar şans eseri finansçı
olmuşa benzerler. Cenova'da ikamet eden Lucca'lı tüccarlar, Toska
na'daki atölyelerinde ihtiyaçları olan maddeleri tedarik etmek için
Ligurya Denizi kıyılarına gelen hemşerilerine Ceneviz parasıyla
avans vermeye başlarlar. Manifaturacılar da bunun karşılığında Ce
nova'da ellerine geçen parayı Lucca'da yerel para cinsinden geri öde
meye çalışırlar.
Kısa süre içinde Toskanalılar, Ortaçağ Avrupa'sının en önemli
ticari buluşma noktasına açılmak için Alpler'i aşıp Fransa'ya geçerler:
Champagne bölgesi fuarları. "Lucca'lılar, Alp ötesi Avrupa'yla dü
zenli ticari ilişkiler gösteren ilk Toskanalılar, hatta ilk İtalyan tacir
lerdi."40 Lucca'lı Dino Rapondi Brugge, Paris, Anvers, Avignon, Ve
nedik, hatta Doğu Akdeniz'de şubeleri bulunan iyi yapılandırılmış
bir ticaret şirketinin başındadır. Fransa'da Burgonya dükleri için as
keri savunma işleri yöneticiliği, diplomatlık, hatta bakanlık yaptığı
düşünülürse çok yönlü bir kişilik olduğu söylenebilir. Dük ailesinin
bir mensubu I. Bayezid tarafından kaçırıldığında 100.000 dukalık
altını gibi (350 kilogram) astronomik bir rakama ulaşan fidyeyi öde-
39 "Le origini della banca in un Comune italiano: Lucca ne) XIII secolo", s. 75.
40 Agy., s. 82.
BAN KALAR VE BANKERLER 59
1259 yılında iflas eder. İflas, o yıllarda Cenova kentini allak bullak
eden siyasi ve ekonomik gelişmelerin çıktısıdır.
1 200'lerin Rothschild'leri olarak da tanımlanan, 1 3 . yüzyılın en
önemli bankerleri ne Lucca'lı ne de Cenovalıdır, aksine Siena'lılar
dır. Siena kenti o dönemde Avrupa'nın finansal kalbidir ve liderliği
ancak bir sonraki yüzyılda Floransa'ya kaptıracaktır. Bu kentteki
bazı aileler krediye balıklama dalar. Salimbeni'ler, Tolomei'ler (Dan
te Alighieri "Araf"ın V. kantosunda Pia de' Tolomei'den bahseder:
"Anımsa beni de, adım Pia; / Siena can vermişti bana, Maremma aldı
canımı")45, Piccolomini'ler (içlerinden biri, bilge hümanist Enea Sil
vio 1 5. yüzyılın ikinci yarısında II. Pius adıyla papa seçilecek ve Ka
tolik Kilisesi'nin en önemli papalarından biri haline gelecektir) ve
Bonsignori'ler: Bu sonuncuların zenginliği, alçakgönüllü kökenleri
ne, Bonsignori di Bernardo'ya dayanır, kendisi diğer ortaklarıyla bir
likte Siena ve Grosseto kentlerinin tuzla gümrüklerinin ihalesini alır
(işte size bu dönemde, öncesinde ve sonrasında tuz ticaretinin ne
denli önem taşıdığına ve taşımaya devam edeceğine dair bir kanıt
daha). Gran Tavola Bankası'nın kurucusu oğlu Orlando, hiç kuşku
suz 1 3 . yüzyılın en önemli bankeri olacaktır. "Bonsignori'ler Sie
na'nın büyük toprak ve mülk sahibi ailelerinden gelmezler. Onlar,
tıpkı Rothschild'ler gibi kendi eserleri ve işlerinin çocuklarıdır."46
Siena'lılar ticarete l lOO'lerin sonuna doğru atılır ve epey kısa
sürede yüksek bir kusursuzluk ve uzmanlık seviyesine ulaşırlar. İtal
yan ticaretinin Avrupa'daki genişlemesinin öncülleridir Siena'lılar,
her yerde onlarla karşılaşırız: Henüz 1 2 . yüzyılın sonundan itibaren
Fransa'nın Champagne bölgesi fuarlarında; 1220'ler civarında yün
ticareti yaptıkları ve borç para verdikleri İ ngiltere'de; Romalı tüccar
larla işbirliği içinde Papalık avlusunda. "Hiç kuşkusuz Siena'lılar tut
kuya, girişkenliğe, zekaya ve eyleme geçme kapasitesine sahiptir. (...)
Birkaç on yıl içerisinde, daha o zamanlar bile kelimenin gerçek anla
mıyla bir tekel oluşturacak ya da hiç değilse bütün pazarlar üzerinde
47 "1 Rothschild del Duecento. La Gran Tavola eli Orlando Bonsignori'', s. 107.
48 Agy., s. 109.
49 lstinıto per le Opere di Religione. (Y.N.)
50 Agy., s. 1 14.
62 PARA N I N İCADI
ri'nin Siena'da yaptığı ilk gayrimenkul alımlarının 1 240 ile 1250 yıl
ları arasına denk geldiğini biliyoruz. 1 255'te Bonifazio ölür ve iş ha
yatının bütün yükü, Gran Tavola Bankası'nın kurucusu Orlando'nun
omuzlarına biner. Hemen peşinden gelen yıllarda Siena'lı diğer ta
cirlerle birlikte şirketin kuruluşu gerçekleşir. Bonsignori'ler safkan
bankerlerdir, "Tolomei ve Salimberi'lerden farklı olarak yalnızca
bankacılık işlemlerinde uzmanlaşmışlardır: Mal alım satımına ve de
niz ticareti alanlarında spekülatif hareketlere dair bir iz yoktur. En
büyük payı Champagne bölgesi fuarlarında ve şubelerin bulunduğu
kent meydanlarındaki kambiyo işlemleri oluşturur: Paris, Londra,
Bologna, Pisa. ( ...) Bu şubelerin büyük bir beceriyle yönetebildiği kur
çeşitliliği şaşırtıcıdır. Müşteri profili ağırlıkla ticaret erbabıdır: Luc
ca'lı, Cenovalı, Piacenza'lı, Brescia'lı, Parma'lı, Floransalı, Pistoia'lı
banker ve tacirler"5' , az da olsa Alman tacirlere de rastlanır. "Genel
itibarıyla bakıldığında, Gran Tavola kelimenin teknik ve modern an
lamıyla bir bankadır ve kusursuzca donatılmıştır. Etkisi, örgütsel
yapısıyla doğru orantılıdır."52 Bonsignori'ler Champagne bölgesi fu
arlarını tekellerine almakla kalmaz, aynı zamanda Napoleon döne
mine kadar varlığını sürdürecek olan kambiyo sistemini kusursuz
laştırmak suretiyle Kıta Avrupası finansını birkaç yüzyıl boyunca
etkilerler.
Bu ölçüde zenginlik ve güç elbette ki Avrupa'nın yarısının okla
rının Üzerlerine çevrilmesine yol açar. (1271'de Vatikan'ın finansal
işleyişini Siena'lı bankerlerin eline bırakan IV. Clemens'in halefi)
Papa X. Gregorius, Lyon Konsülü'nde açgözlü yöntemlere başvur
dukları yönünde ağır bir ithamda bulunur. Siena'lı bankerleri İngil
tere'ye açıldıkları dönemde tanıma fırsatını bulmuş Benedikten ta
rihçi Matthew Paris onları hiç çekinmeksizin faizcilikle suçlar ki bu
o dönem için hafife alınacak bir suçlama değildir. Bonsignori'ler,
Siena'lı diğer bankerlerle birlikte hicvedilir. Cecco Angiolieri, Rime
[Şiirler] adlı eserinde Fransa'dan dönen Neri hakkında yazar: "Florin
dolu cepler elbette ki onu ısıtmıştı / Oranın insanı farelere benzer I
her biri şakalar yapar ve çene çalar." San Gimignano'lu şair Folgore
onları şöyle betimler: "Fransız usulü giyinmiş beyler / Provence usu
lü şarkı söyler, dans eyler / ellerinde Magna'nın53 gıcır gıcır aletleri."
Dante'nin "Cehennem"in XXIX. kantosunda yer verdiği müsrifler
takımının başı Nicolü Bonsignori olabilir pekala: "Ama ayrı tutmalı
(...), bu tohumun yetiştiği bahçede, yemeklere pahalı karanfil ekmeyi
akıl eden Niccolo'yu."54
Gran Tavola Bankası henüz 1 3 . yüzyılın ortasından itibaren,
onu sıfırdan yaratan Orlando Bonsignori'nin yönetimi altında mü
kemmel disiplinli, güçlü bir yapı görüntüsü sunar. Temelde borç
para işlemleri ve her şeyden çok kambiyo kontratlarıyla ilgilenen Ce
nova kentinde bile bir şubesi bulunur. "Tümü de Cenova dışındaki
kentlerden gelen tacirlerle kotarılan işlerdir: Romalılar, Pisa'lılar,
Siena'lı ve Lucca'lılar."'' Bu durum Liguryalı tacirlerin o dönem için
halen ticareti finansa yeğlediklerini gösterir. Yine Cenova'da, Bon
signori'nin faaliyetleri Leccacorvo'nunkilerle kesişir: Siena'lı ve Pia
cenza'lı birlikte bir darphane açarlar.'0
Orlando'nun bankası, 1273'teki ölümünün ardından düşüşe ge
çer. Geminin dümeni oğul Fazio'nun eline geçtiği yıllarda Vatikan'la
yapılan iş hacmi daralır ve bununla birlikte gelirler de düşmeye baş
lar, çünkü o dönemde önlenemez yükselişi başlayan Floransa banka
larının yol açtığı rekabet daha da kızışmaktadır.
Fakat Siena'da işler Lucca'daki gibi gitmez; Bonsignori'lerin ifla
sının (1298) ardından bile Siena bankacılık sahnesinde yer almaya
devam etse de artık başrol oyuncusu değildir. 1471 yılında kuruldu
ğunu gördüğümüz Monte dei Paschi temelde Siena Cumhuriyeti'nin
isteği doğrultusunda kurulmuş bir kamu bankasıdır. Bir buçuk yüzyıl
sonra, 1624'te Toskana grandükü, Maremma bölgesindeki kamuya ait
meralardan elde edilen gelirin mevduatı için garanti verir, işte söz
konusu kuruluşun adı paschi" adı bu mera gelirlerinden gelmektedir.
Lakin artık kredinin "kentin tarihiyle iç içe geçtiği"'" Floran
sa'nın sırası gelir. 14. yüzyılda biri Bardi'lerin diğeri Peruzzi'lerinki
olmak üzere iki evreden geçilecektir, bir sonraki yüzyıl Medici'lerin
dönemidir. Elbette Ortaçağ'ın en önemli bankerleri sonbahar yağ
murlarının ardından bir gecede mantar gibi yerden bitmezler. Bütün
Toskana bölgesinde paranın şıkırtısı işitilir, farklı tarafların yaşadık
ları yeri gelir kesişir, yeri gelir örtüşür; Lucca'lılar ve Siena'lılar zir
vedeyken Floransalıların el el üstünde oturup beklemediği açıktır.
Ö rneğin 1 194'te Marki Aldovrandino d'Este, Papa III. Innocentius'u
desteklemek için para bulup buluşturmak zorundadır ve yaşadığı
kent Ferrara'dan kalkıp Floransalı bir grup bankere başvurur." Kam
biyo işlemlerini düzenleyen Arte loncasının henüz 1204 yılında dahi
var olduğunu ve söz konusu yıl içinde lonca temsilcilerinin Floransa
lılar ve Siena'lılar arasında yapılan bir anlaşmanın hazırlanmasına
katıldıklarını biliyoruz. 60
Floransalı bankerlere her yerde, Kıta Avrupası'nda, Ortado
ğu'da ve hatta onların yıkımına yol açacak İ ngiltere'de bile rastlanır.
1 309 ile 1 3 77 yılları arasında Papalık merkezinin Roma'dan Fran
sa'nın Avignon kentine taşınması sırasında papaları takip eder, bütün
bir 14. yüzyıl boyunca -yerlerini Yahudilerin aldığı 1 3 86-1 390 ara
sındaki dört yılı saymazsak- Venedik topraklarındaki Zara'da (günü
müzde Hırvatistan'ın Zadar kenti) sarraflık mesleğini yürütürlerken
doğdukları kentle bir kez olsun finansal ilişki kurmazlar, zira "her
halükarda ödemeler Venedik'te gerçekleşmek zorundadır.'76 1
Bardi'ler ve Peruzzi'lerin bankosu Floransa ve tüm Avrupa'nın
nır ve daha büyük bir ölçeğe erişir: İtalya çapında -en önemlilerini
sayacak olursak Cenova'dan Palermo'ya, Venedik'ten Bari'ye kadar
depoları da olan on bir ofis ve aralarında Brugge, Paris, Sevilla,
Konstantinopolis ve Kudüs'ün de bulunduğu Londra'dan Tunus'a
dek uzanan on dört yurtdışı şube. 65
Ancak her zaman için bir aile şirketi olarak kalır: Peruzzi Ban
kosu'nun kurucuları Filippo ve Arnaldo kardeşlerin, 28'i Arnal
do'nun, dokuzu Filippo'nun olmak üzere (ne var ki bu ikinci grupta
kiler çok daha önemli roller üstlenir) bankonun iflasına dek farklı
görevler almış 37 ardılı vardır.66
Bankonun yapısı iyi tayin edilmiştir: Her bir şube bir ortağın
veya üst düzey bir yöneticinin elindedir; en önemli yurtdışı şubelerse
"ayırdığı zamanın karşılığı""7 olarak düzenli bir maaş alan bir ortak
tarafından idare edilir. Ancak idareciler her istediklerini yapamaz;
yetkilerinin sınırı vekaletnamelerle kesin bir şekilde belirlenmiştir;
yönetim talimatları belirli sıklıkta, kimi durumlarda periyodik ola
rak merkezden iletilir. Her bir şubenin bulunduğu yerellikteki iş
hacmini genişletmekten sorumlu personeli bulunur. Floransa ban
kolarının şube müdürlerinin sahip oldukları önem öyle yüksektir ki
diplomatik temsilci görevi üstlenirler. Ö rneğin Bardi Bankosu'nun
bir şubesinin yöneticisi olan Francesco di Balduccio Pegolotti kişisel
olarak bir hükümranla anlaşma imzalar; söz konusu olan Ermenis
tan kralıdır (bu krallık 1 375'te Osmanlıların fethiyle ortadan kalka
caktır).
Bardi'lerin günümüze ulaşan kayıtlarından öğrendiğimize göre
şirket, 1 3 1 0 ile 1345 yılları arasında doğrudan doğruya 346 kişi istih
dam eder; "görev dağılımının mevcut yazışma, kasa, muhasebe bö
lümlerinin yanı sıra iş alınan noterlerle birlikte hukuk dairesi arasın
da, ulaktan (bizdeki ayakçı) kahyaya (bizdeki vekil) varıncaya dek bir
hiyerarşi içerisinde dağıtılan personelce yürütüldüğünü söylemek
87 il banco Medici, s. 62 .
88 Agy., s. 1 10.
89 Agy., s. 1 1 8.
90 Agy., s. 129.
91 Agy., s. 66.
BAN KALAR VE BANKE RLER 73
1441'de banka daha büyük bir organizmanın çatısı altında bir araya
gelmiş çeşitli şirketlerden oluşan holding yapısına bürünmüştür:
Floransa'daki Tavola Bankası, Roma ve Venedik şubeleri, Ancona,
Brugge ve Cenevre'de yer alan komandit şirketler (bu sonuncusu
Lyon kentinin bir fuar merkezi olarak İsviçreli muadilini gölgede
bırakmasının ardından Fransa'ya taşınacaktır). Birkaç yıl içinde
Pisa, Londra ve Avignon şubeleri gelir, sonuncusu 1452 yılında açı
lan Milano şubesidir.•• Medici'ler en önemli şubelerin müdürlerini
şirket ortakları arasından seçtiğini gördüğümüz Peruzzi'lerin aksi
ne yöneticileri çalışanların arasından seçer ve ardından onlara or
taklık verirler.
Her bir şube veya işyeri kendine ait ve özerk ticari unvanı, ser
mayesi, muhasebe kaydı ve yönetimi olan ayrı hukuki tüzel kişilerdir
(bu dönemde "mahsup" olarak adlandırılırlar). "Her şube bir diğeri
ne yabancı bir müşteriymiş gibi davranırdı ve sanki tamamen ayrı
şirketlere aitlermişçesine kendi hesabına komisyon ücreti hesaplar
,
dı.' .. Buna karşın Medici'lerin şirketinde, Bardi'lerin ve Peruzzi'le
rinkine kıyasla daha büyük bir gücün merkezde toplandığının altını
çizmek gerekir: Ö rneğin Cosimo herhangi bir meselede hissedarlara
danışmak veya ortakların onayını almak zorunda değildir. 100
1455 yılında yapısal bir değişikliğe giden banka holding konu
munu terk ederken Medici'ler, her biri bir şubenin başına geçecek
şekilde doğrudan doğruya ortak olurlar ve böylelikle ana şirketin
aracı rolünü ortadan kaldırırlar.101 Ortaçağ'a ait bu kurumun gerile
mesi anlık bir olay değildir, Cosimo'nun ölümünden (1464) ailenin
Floransa'dan sürgün edilişine (1494) dek uzanan otuz yıllık dönemi
kapsar. "Bu tarihte banko neredeyse iflas halindedir ve işler vaziyet
teki az sayıda şube (Lyon, Roma ve Napoli) ezici güçlüklere karşın
varoluş mücadelesi vermektedir."102
105 15. ve 16. yüzyıllarda çoğunluğu Alman asıllı olan paralı askerler. (Y.N.)
106 ACRF, Filza 2B, Ragioni Capponi e Martelli di Roma, Fasikül V.
BAN KALAR VE BANKERLER 79
107 Alessandro Marzo Magno, Venezia degli amanti. L 'epopea dell'rmwre in 11 cekbri st<ffie
veneziane, Tropea, Milano, 2010, s. 24-25.
BAN KALAR VE BANKERLER 81
İ F LASLAR VE ÇÖKÜŞLER
Kesin olan bir şey var: Bankalar iflas eder. Hükümetler tarafın
dan hazırlanan ve düşüşü yavaşlatan önlem paketlerinin bulunmadı
ğı bir çağda iflas, yıkım anlamına gelir. Bankaların şafağının hikaye
si aynı zamanda çok sayıda batışın da hikayesidir. Hiç değilse bir
örnekte -Floransalı Bardi'lerin ve Peruzzi'lerin 14. yüzyılın ortasın
da başlarına gelenler- karanlık öylesine yoğun bir şekilde çöker ki
insan sonsuz bir gecede yaşadığını sanır. Tarihte yaşanan zararsız ve
ilgisiz olaylar sayılabilecek çok sayıda farklı ve tesadüfi olumsuz ge
lişmenin üst üste gelmesi sonucu dönemin Floransa'sında yaşanan
lar, 1929 yılında Wall Street'te yaşanan çöküşü, Weimar Cumhuri
yeti dönemindeki Alman enflasyonunu ve peşi sıra gelen 193 1 krizi
nin yanı sıra 201 1-2012 döneminde euro'yu sarsan depremi anımsa
tır niteliktedir. Fikir yürütmekte fayda var: Banka iflasları sel fela
ketlerine, kıtlığa, gümüşün pahalanmasına eşlik ediyor; tüm bunlar
bütün Avrupa'yı kasıp kavuran ve Floransa'nın nüfusunun yarıya
düşmesine sebep olan 1 348 yılındaki veba salgınından kısa süre önce
gerçekleşiyor. Bu noktada kaybedilen tüm bu paranın gereksiz oldu
ğu ortaya çıkıyor.
84 PA RAN I N İ C A D I
nusu olduğunda işin şakaya gelir yanı yoktur. Mallarını iç etmek için
Tapınak Şövalyeleri'ni diri diri yaktırmakta tereddüt etmediği düşü
nüldüğünde, paraya düşkün hükümdarlardan oluşan genel tablo içe
risinde en doymak bilmezi ve aldırışsızıdır. 1 307'de gözünü Siena'ya
diker ve kent yönetimine Bonsignori'lerin kendisine borçlu olduğu
yüklüce bir meblağı ödemesini emreder. Siena hükümeti ikircikle
nince Kral Philippe bir an bile düşünmeksizin Fransa'da elinin altın
da bulunan bütün Siena'lı tacirlere karşı misillemede bulunur. Kra
lın yöntemleri, tacirleri Bonsignori'lerin borcunu kendi ceplerinden
ödemeye itme konusunda bir hayli ikna edicidir, gerçi daha sonra bu
paranın kendilerine iadesi için Siena yönetimine başvururlar. Sie
na'lılar bir şekilde bu işten paçayı kurtarsa da asıl yıkıcı darbe Avig
non'dan Papa IV. Clemens'ten gelecektir. Papaların, emirlerindeki
prenslerinkinin yanı sıra bir de inanç silahı vardır ve bu sayede eşi
görülmemiş bir ahlaki ikna yöntemi (moral suasion) uygulayabilirler.
Papa Clemens, IV. Nicolaus (papa seçilen ilk Fransisken) dönemine
yani 50 yıl öncesine ait geri ödenmemiş bir kredi keşfeder ve Siena
kentine karşı yaptırımlar (devletlerin aforoz edilmesi) başlatır. Papa
VIII. Bonifatius'un 14. yüzyılın başında kredi geri ödemeleri için
aforoz ve yaptırım yetkisinin bir silah olarak kullanılmasını açıkça
yasaklamış olması bile onu yerinden milim kıpırdatmaz. Ö te yan
dan, İ mparator Bavyeralı IV. Ludwig'e karşı bile küfrü bastığı düşü
nülürse Papa Clemens aforoz kararı vermekte güçlük çekmiş olmasa
gerek. Bütün bunlar komşu kent Floransa'nın zincirleme iflaslarla
sarsılıp zayıf düştüğü o kritik 1345 yılında yaşanır. Siena bu durum
dan görece az zararla çıkar ve diğer bankerler kulakları sağır eden
çöküşlerin derin uçurumuna sürüklenmez. Tolomei'lerin, Piccolo
mini'lerin, Squarcialupi'lerin, Salimbeni'lerin, Forteguerri'lerin
bankaları 17. yüzyıl eşiğine kadar ayakta kalmayı başarır ve daha
önce adını andığımız bir diğer banka, Monte dei Paschi günümüze
dek ulaşır.
Bonsignori'ler kalıcı olarak Siena'yı terk eder ve Sicilya Ada
sı'na, önce Trapani'ye ve ardından civar kentlere taşınır ve burada
daha küçük ölçekte bankerlik yapmaya devam eder. Ufak bir değişik
likle Bonsignore olarak değiştirdikleri soyadlarıyla onların torunları
İ F LASLAR VE ÇÖKÜŞLER 91
23 Storia del commercio e dei banchieri di Firenze in tutto il mwJo amosciuto dal 1200 al 1 345,
s. 149, s. 149
24 Annando Sapori, La crisi de/le compagnie mercantili dei Bardi e dei Peruzzi, Olschki, Flo
ransa, 1926, s. 8-9.
25 Storia del commercio e dei banchieri di Firenze in tutto il mwdo amosciuto dal 1200 al 1 34 5,
s. 1 54.
92 PARA N I N İ C A D I
26 Medieval Super-e<mıpanies, s . 3.
27 11fiorino e il quattrino, s . 1 1 .
İ F LASLAR VE ÇÖKÜŞLER 93
28 Medieval Super-companies, s . 3 8 .
29 Ilfiorino e il quattrino, s . 14.
30 Lo stereo del diavo/o, s . 103.
31 Ilfiorino e il quattrino, s. 1 2 - 1 3 .
94 PARA N I N İCADI
bettiği meblağın ulaştığı toplamı bize aktaran odur ve krizin yol aç
tığı etkileri şaşırtıcı bir modernlikle betimleyen de yine kendisidir:
İ flasların, düşük kredi çarpanı ("kaldıraç") sonucu bir kredi darlığı
na ("kredi eksikliği" veya sıkışık kredibilite, ya da bugün dediğimiz
gibi credit crunch) neden olduğu gerçeğinden bahseder ve tüm bunla
rı Harvard'da MBA yapmadan söyler. Bize iflasların kredi küçülme
sine yol açtığını, çarpan etkisinin de ekonominin bütün sektörlerini
etkilediğini açıklar: "Ticaret ve her türlü zanaat daraldı ve kötüleşti'',
hatta "küçük ölçekli işletmeler ve tekil üreticiler bile bu dönemde
iflas ettiler."47
Gerçekleşme ihtimali bulunan ne varsa gerçekten yaşanır. Para
arzı ve paranın dolaşım hızı düşer ("Bahsi geçen şirket iflaslarında,
zaten zar zor buldukları nakit paraya sıkışmaktaydılar," diye yazar
Giovanni Villani).48 Kamu borçlanma senetlerinin değeri yüzde 25-
3 0 oranında düşer ve mevduatlar ya iade edilmez ya da kısmen ödenir
("Hemşerilerimizin elinde hiçbir gelirleri kalmamıştı," diye aktarır
Villani). •• Emlak piyasası çöker, kent merkezindeki evlerin değeri
yarı yarıya, banliyödekilerin değeri üçte birine düşer ("Kent merke
zinde bulunan mallarını satmak isteyen mal sahipleri (...) alıcı bula
mıyorlardı"). 50 Kiralar yüzde 25 oranında düşerken duvar ustalarının
yevmiyelerindeki düşüş 45'i bulur.
Bu kıyamet günü senaryosunda, talihsizlikler hiç bitmeyecek
miş gibi görünür: Ekim ayında yağmurlar başlar ve 1 3 46 ilkbaharına
kadar aralıksız sürer. Bunu, Floransa'nın karşılaştığı en ürkütücü
kıtlıklardan biri takip eder. Denizaşırı ülkelerden buğday alımına
gidilir ve böylece bir miktar gümüş daha Doğu yollarına düşer ancak
bu arada nedenleri yukarıda anlatılan bu değerli metalin fiyatındaki
artış daha da tehlikeli bir hal alır ve sonuçta deflasyon derinleşir.
"Zaten beş parasız kalmış, boğazına kadar borçlanmış ve kendi çalı
şanlarının maaşlarını ödemekte zorlanan kent yönetimi kendini yal-
51 11fuarino e il quattrino, s. 2 7.
52 Braudel, I giochi dello scambio, s. 395.
İ FLASLAR VE ÇÖKÜŞLER 99
53 Francesco Gııidi Bruscoli, "Le tecniche bancarie", Franco Franceschi, Richard A. Gol
dthwaite, Reinhold C. Mueller (yay. haz.), II Rinascimento italiano e l'Europa: Commercio
e cultura mercantile, Fondazione Cassamarca-Angelo Colla, Treviso-Costabissara, 2007,
Cilt 4, s. 553 .
54 Storia economica d'ltalia, s. 263.
55 Agy., s. 2 76.
56 The Venetian Money Market, s. 164.
1 00 PARAN 1 N İ CAD 1
terlerini ve parayı her zaman yaptığı gibi Ca' Soranzo Sarayı veya
Camerlenghi Sarayı'ndaki güvenli kasaya teslim etmek yerine sırra
kadem basar.6°
Bu yaşananlar, her halükarda, yüzyılın sonunda, 1499'da (Vene
dik'in iki cephede birden savaştığı yıl: Bir tarafta kara hakimiyeti
için Lombardiya'da, diğer tarafta denizlerde egemenlik kurmak için
Osmanlı İ mparatorluğu'na karşı) ve gelecek yüzyılın başında 1 500'de
olacaklara kıyasla hiçbir şeydir. İleri görüşlü olanlar "havanın boz
makta olduğunu" sezmişlerdir. Pietro ve Vettor Soranzo kardeşler, o
dönemde adet olduğu üzere borazanlar, davullar ve zurnalar" eşli
ğinde kreditörlere borçlarını ödeyip yüzyıllık aile şirketlerini likide
etmeye karar verir. Meslektaşlarıysa buna karşın yollarına devam
eder, Levant'a gümüş ve bakır ihracatı çılgınlığı, Türklerle yaşanan
savaş bütün ticaretin önünü kesene kadar dokunulmaz görünür. İ ş
öyle bir noktaya ulaşmıştır ki 1499 Noel'inde Venedik kentinde
2 .000 tonu aşkın bakır stoklanmıştır.•' Bu esnada, halihazırda iki yıl
dır süren kıtlık kötüleşir; tahılın karaborsaya düşmesi hasadın azlığı
nedeniyle yükselen fiyatlarla birleşince kredi talebi artar, ancak fiyat
ların düşüşü beklenenden önce gerçekleştir ve zincirleme iflasların
kapısını aralar. 63
Garzoni Bankası 1499 Ocak'ında, para çekmek için ilginç bir
nedenden kuyruğa girenlerle başa çıkmak zorunda kalır: Korkuya
kapılmış tasarruf sahipleri toplamda 130.000 dukalık altını çekerler,
yalnızca bir hafta içinde çekilen florinlerin miktarı 40.000'i bulmak
tadır. Venedikli tasarruf sahiplerini gerçek bir kitle histerisi kaplar ve
benzerini ancak yakın çağlarda görsek inanacağımız şekilde mevdu
atlarını çekmek için yarışırlar. Bankayı yarı yolda bırakanlar arasın
da en önemli müşterisi olan Frescobaldi Şirketi'nden Bartolo Nerli
75 Reinhold C. Mueller, "'Quando i banchi no' ha' fede, la terra no' ha credito'. Bank
Loans to the Venetian State in the Fifteenth Century", Bancbi pubblici, bancbi privati
e morıti di pietiı nell'Europa preindustriak. Amministrazione, tecnicbe operative e ruoli eco
nomici, Cenova Konwesi Tutanaklan, l-6 Ekim 1990, Sociecl ligııre di storia patria,
Cenova, 1 99 1 , s. 277.
76 Tbe Venetian Money Market, s. 246.
77 Agy., s. 249.
1 06 PARA N I N İ C A D I
onurlandıran harika bir olay sayılsa da kentin sahip olduğu tek bir
banka kalmıştır, dördü arasında en küçüğü."'8 Bu iflasların tetikledi
ği panik dalgası 80 yıl sonra, 1584'te, geriye kalan tek özel kredi ku
ruluşu Pisani-Tiepolo Bankası'nın79 iflas etmesiyle yeniden yüksele
cektir. Ortada dolaşan söylentiye göre iflasın nedeni 400.000 duka
lık altını gibi baş döndürücü bir meblağ taşımakta olan Nana adlı
geminin (dahası Nani ailesine ait geminin: O dönemde Venedik ge
milerine isim verilirken gemi kaptanının veya armatörün aile adının
dişil halinin kullanılması adettir)80 batmasıdır. Her halükarda Vene
dik Bankosu'yla iş ilişkileri olan Pisa'lı tacir Andrea dell'Oste'nin güç
durumda olduğuna dair haberlerin Pisani-Tiepolo Bankası'nı iflas
açıklamaya iten bir panik dalgasını tetiklediği kesindir." Aynı yıl
içinde Senatör Tomaso Contarini bir kamu bankasının kurulması
hakkında görüş bildirir (bu konuya son bölümde değineceğiz).
Her halükarda, "dal Banco" lakabıyla tanınan Pisani ailesi Sere
nissima'nın düşüşüne kadar Venedik'in en zengin ve güçlü aileleri
arasında yer alacaktır: Günümüzde konservatuvar binası olarak kul
lanılan gösterişli Ca' Pisani Sarayı ve dahası Brenta Nehri üzerinde
ki en büyük, en güzel ve en zengin villa olan Stra'daki Pisani Villası
bunun göstergesidir, bu villa İtalya'ya hükmettikleri dönemde Savoia
ailesinin kraliyet ikametgahı olarak seçilmiştir (aynı zamanda Hazi
ran 1934'te Benito Mussolini ile Adolf Hitler arasındaki ilk buluşma
nın gerçekleştiği yerdir). Lippomano'lar ise iflasın darbesinden asla
kurtulamaz ve 1 5 1 0 yılında sahip oldukları Santa Fosca Sarayı'nı Pri
uli ailesine kiralar. Yunan kökenli bu ailenin soyu Venedik Cumhu
riyeti'nin sona erdiği 1797'ye kadar devam etse de hemen arkasından
tükenecektir.
SOYGUNCULAR VE KALPAZANLAR
Wılliam M. Bowsky, "The Medieval Commune and lntemal Violence: Police Power
and Public Safety in Siena, 1 2 87- 1 3 5 5", The American Historical Review, 1 967, Cilt 73,
Sayı 1 , s . 2 .
2 Agy., s. 3.
SOYG U N C U LA R VE KALPAZANLAR l1l
toplam değeri yalnızca yarım duka eden birkaç gümüş sikkeyle karşı
laşır. Rialto'da devriye gezen bekçiler onu yakaladıklarında halen
bankanın içindedir (her biri on ikişer adamdan oluşan iki takım ha
linde başlarında bir komutan bulunan bu devriyeler gece gündüz Ve
nedik'in ticari kalbini gözetim altında tutmaktadır). "Quarantia cri
minal" adı verilen ve davaya bakan kamu teşkilatı, kararını açıklama
dan önce en az 20 kez oylama yapar. Böylesi önemsiz bir sonuca ulaş
mak için verilen çabanın büyüklüğü ve sonuçta ellerinin boş kalması
nın talihsizliği karşısında yumuşayan yargıçlar hırsızı o dönem için
son derece hafif bir cezaya çarptırır: San Marco Meydanı'ndaki iki
sütun arasında sol gözü oyulur, Giustinian Bankası önünde kesilen
sağ eli Rialto'daki ibret taşına asılır. Son olarak hırsızın Venedik'e
girişi yasaklanır ve tekrar ortalıkta görünmek gibi delice bir fikre ka
pılırsa bu kez idam sehpasına gönderilmekle tehdit edilir. 6
Serenissima özellikle büyük yankı yaratan ve suçlulara bir tür
hayranlık duyulmasına yol açan kimi suçlara verdiği cezalarda ürkü
tücü bir ironiye sahip olmuştur. Stamati Crassioti vakası bunlar ara
sında belki de en bilinenidir. Giritli Crassioti 1449 yılında San Mar
co hazinesini, yani Venedik devlet hazinesini soymaya yeltenir. Bu
girişimin cüretkarlığına bir saygı nişanesi olarak altından bir urgan
la asılır.
Buna karşın 16 Kasım 1497 gecesi Agostini Bankası'na giren
hırsızlar bankerlerin değerli eşyayı artık Camerlenghi' binasındaki
kasa dairesine taşıma alışkanlığı edindiğinin farkında değildir ve
banka kasasını açtıklarında onu yarı yarıya boş bulurlar. 1 5 19 yılında
Alvise Pisani Bankası'na giren meslektaşları için işler daha iyi gider:
600 dukaya eşdeğer küçük sikkeler bulurlar, lakin bu ganimet hayli
ağır ve taşıma güç olsa gerektir. Bu iki vakayı, hiç açılmamış davalar
aracılığıyla değil ancak Venedik Cumhuriyeti döneminden bugüne
kalan en önemli ve eksiksiz vaka kayıt defteri, Marin Sanudo'nun
tuttuğu Diarii sayesinde biliyoruz.
Hükümet onun başına 400 duka ödül koyar ve marangozla aynı ce
zayı çekeceğini ilan eder. Kaçak asilzadenin yakalanıp yakalanmadı
ğını bilmiyoruz. 14
Yüksek miktarda parayla haşır neşir olmanın, bilindiği üzere
baştan çıkarıcı bir yanı bulunur; çok ve çeşitli türde madeni paranın
ortasında yolunu bulmayı başaran yegane kişiler olmaları bankerlere
muhtemel dokunulmazlık hissi vermektedir. Onlar açısından normal
sikkeler arasına sahtelerini karıştırmaktan, çalıntı değerli metalleri
satın almaktan ve hatta açgözlülükten kalpazanlığa bulaşmak daha
kolay ne olabilir! Bütün bir meslek grubunun adının çıkmasına yol
açtıklarından bu kişilerin maskesini düşüren veya onları ihbar eden
ler hemen her zaman meslektaşları olmuştur.
Ö rneğin kantarın topuzunu kaçıranlardan biri de sarraf Fran
cesco Contarini'dir: Kanunlarla arası iyi değildir ama her seferinde
ucuz atlatmayı başarır. Belki de tam da bu nedenle, dokuz yaşında bir
oğlan çocuğu elinde gümüş bir kemerle kapısında belirdiğinde -14.
yüzyılın ortalarındayız- kendini dizginlemeyi bir an bile düşünmez.
O çağlarda insanların günümüze kıyasla daha erken olgunlaştıkları
nı kabul etsek dahi, küçük bir çocuğu elinde gümüş bir kemerle gör
mek o dönem için bile oldukça kafa karıştırıcı olsa gerek. Küçük hır
sız kemeri yanında çalıştığı Marco de Carta adlı kumaş tacirinden
çalmıştır, bunu üç duka karşılığında (kemerin gerçek bedeli 10 duka
civarındadır) sarrafa satmaya çalışır. Contarini kemeri inceler ve kar
şı teklifte bulunur: 12 grosso (yarım duka). Oğlan bu teklifi reddeder
ama Contarini çocuğun eline 18 grosso sıkıştırıp onu Allah'a emanet
eder ve bir yandan da kemeri mantosunun altına saklar. Ancak mese
le bununla kapanmaz, zira kısa süre sonra kemeri çalınan tacir Con
tarini'nin bankosuna gelip çalıntı malı iade etmesini talep eder. Sar
raf falso vermek şöyle dursun bir de alınganlık gösterir: İnkar eder,
reddeder ve de Carta'ya çıkışır. Sabrını yitiren adam sarraftan şika
yetçi olur. Contarini paçayı ucuz kurtarır. Davaya bakan hakime
göre değişebilmekle birlikte ceza merci ve Quarantia adlı kamu teş-
15 Stefano Piasentini, «Alla luce de/la /una». Ifarti a Venezia 1270-1403, i l Cardo, Venedik,
1 992, s. 7 1-72.
16 Agy., s. 66.
17 İtalyancada sıronzatori. (Y.N.)
120 PARA N I N İ CA D I
SİGORTALAR VE POLİÇELER
Michele Luzzati, "Benedetto Cotrugli", Dizionario biografoo degli italiani, IEI, Roma,
1 984, Cilt 30, s. 448.
2 Benedetto Cotrugli, De/la mercatura et del mercante peifetto, all'Elefanta, Venedik, 1 573,
s . 39.
S İ G O RTALAR VE P O L İ Ç ELER 1 27
ilgilenen kamu idari teşkilatı bir dizi hesap yapar ve teklifi aşırı ölçü
de spekülatif olduğu gerekçesiyle açıkça reddeder (düşünün ki tacir
ler din adamlarını aşırı spekülasyonu ifrata kaçırmakla suçluyor). Bu
din sosuna batırılmış, yaratıcılık dolu ilginç finansal operasyonun
yıllık geliri, hakimlerin hesaplarına göre 3 .000 dukanın ötesine ge
çebilecektir.
Bu noktada, 15. yüzyılın son çeyreğinde 3,6 milyon duka değe
rinde sigorta poliçesi oluşturulduğunu rahatlıkla çıkarsayabiliriz;
ortalama sigorta primlerinin yaklaşık yüzde 6 ile 8 arasında değiştiği
varsayıldığında toplanan prim gelirleri de 2 1 5 ile 290.000 duka ara
lığındadır. Yine aynı yıl, yani 1587'de Venedik Cumhuriyeti'nin tuz
tekeline giriş imtiyazı 250.000 duka değerindedir. Kısacası "sigorta
cılığı ayrıcalıklı bir yatırım haline getiren"' yüklüce bir meblağdır.
Ancak şu an için geriye, İtalyan tacirlerin 20 metrelik dayanıksız
teknelerle Akdeniz'de ve hatta daha da açık denizlerde, örneğin Afrika
kıyılarına veya Britanya adalarına ulaşmak için Atlantik'te ticaret ya
parken sahip oldukları her şeyi riske ettikleri Ortaçağ'a dönelim.
William Shakespeare Venedik Taciri'nin ilk perdesinde Salerio
adlı karaktere şunları söyletir: "Aklın okyanusta dolaşıyor senin /
İ şte orda, teknelerinin yanında / Gemilerinin, dalgalar diyarının
soylu beyleri / Varlıklı efendileri gibi dolaştığı / Ya da denizlerin gös
teri arabaları gibi / Rüzgarla dolan heybetli yelkenleriyle / Kanatlan
mış uçarken.'"'
Kadere meydan okumak bir yere kadar anlaşılır ancak kadere,
korsanlara ve fırtınalara hep birlikte göğüs germek gerçekten zor
dur, böylelikle Ortaçağ'ın yaratıcı İtalyan tacirlerinin aklına klasik
Antikçağ'da bilinen bir formülü, içinde sigortacılığın nüvelerini ba
rındıran bir tür deniz kredisini canlandırmak gelir. "Takas kredisi"
adı verilen bu borç verme yöntemi şileple taşınan yükleri alıp satma-
Ugo Tucci, Mercanti, navi, munete ne/ Cinquecento veneziano, il Mulino, Bologna, 1 98 1 ,
s . 148.
4 Çeviri için başvurulan baskı: Wılliam Shakespeare, Venedik Taciri, çev. Bülent Bozkurt,
Remzi Kitabevi, İstanbul, 2 0 1 3 , s. 1 5 . (ÇN.)
128 PARA N I N İ CA D I
35 (Lat.) Hırsız, haydut ve/veya bozguncu anlamındaki latro sözcüğünün çoğulu. (Ç.N.)
36 (İt.) Güvenceye almak, sigortalamak. (Ç.N.)
140 PARA N I N İ C A O I
40 L 'asrsicu azione a Venezia Dalk origini afla fine deUa Serenissima, s. 74.
142 PARA N I N İ CA D I
lamak için iyi eğitimli bir asker kaynağının her daim el altında bu
lunması açısından vazgeçilmez bir önkoşuldur. İ nebahtı sularında
yaşanan manevra ve çarpışmalara bakılacak olursa Venedikli deniz
cilerin, burnu büyük İspanyollar da dahil olmak üzere hiç kimseden
aşağı kalır yanı yoktur.
1 504 yılında Marcantonio Contarini komutasındaki konvoy İ n
giltere'ye ipekli, pamuklu, deve yünlü kumaşlar, pamuklu kadife,
kuru üzüm, safran, şap (renkli kumaşlarda boyanın tutmasında kul
lanılırdı), çivit otu (lacivert veya çivit mavisinin elde edildiği bitki),
meşe mazısı (mürekkep üretiminde kullanılırdı), sabun (Venedik sa
bunları öyle meşhurdu ki İngilizler üzerinde dojun profilini basarak
sahtelerini üretmeye başlamışlardı) taşımaktadır. Contarina isimli
baştardanın yükü arasında on iki kasa kitap da bulunur, zira Venedik
söz konusu dönemde bütün Avrupa'nın yayıncılık alanındaki tartış
masız başkentidir. Mürettebat her biri yanlarında bir kasa ticari mal
taşıma hakkı bulunan 1 37'si kürekçi toplam 189 adamdan oluşur.
Ağırlıkı olarak Dalmaçyalı olan bu adamların Kotor Körfezi'nden
(günümüzde Boka Kotorska, Karadağ) gelenleri en seçme denizciler
olarak değerlendirilir.
Ticari gemilerden oluşan bu grup ağustos başlarında Vene
dik'ten demir alır. Kervan 13 Eylül'de önceki yıl yola çıkan kadırga
larla karşılaştığı Messina'ya yanaşır. Balear Adaları'ndan Mallorka'ya
varışı bu vesileyle tutulmuş borazanlar ve davullar eşliğinde selamla
nır (mürettebat arasında da birkaç müzisyen yer almaktadır). San
Marco'nun sancağını taşıyan gemiler 7 Kasım'da Southampton'a va
rır: Üç ay söz konusu rota için istisnai ölçüde kısa bir süredir. Bura
dan iki ayı aşkın bir süre boyunca tadilat işleri için konaklayacakları
Anvers'e (halihazırda Kuzey Avrupa'da Brugge'ün yerini alan bir li
man olmuştur) uzanırlar. Nisan başlarında onları yeniden Manş De
nizi kıyısındaki İ ngiliz liman kentinde buluruz. 9.000 parça yünlü
kumaş haricinde dönüş yolunda taşıdıkları yüklerinden emin olma
sak da tam yükle seyahat ettiklerini biliyoruz. 26 Temmuz'da Cadiz'e
ulaşır ve ekim sonunda Venedik'e dönerler. Seyahat iyiden öte bir
sürede, 14 ayda tamamlanır (1533'te armatörlerin zararına olacak şe
kilde iki kat uzun sürer). Baştardanın masrafları, büyük kısmı kürek-
1 44 PARA N I N İ C A D I
46 Jean-Claude Hocquet, Denaro, navi e mercanti a Venezia 1200-1 600, Il Veltro, Roma,
1 999, s. 1 99.
1 46 PA RAN I N İ C A D I
ğini rahatça söyleyebiliriz, zira 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başında
kaleme alınan 50 kadar poliçe çok daha az değişkenlik gösterir ve
prim oranları esasen yüzde 3,5 ile 4 arasında gidip gelir.50 "Sigortalar
yalnızca net tanımlanmış bir denizcilik riskine karşı hazırlanmakla
kalmaz, genel olarak seyrüseferle bağlantılı diğer kazaları da kap
sar."51 Geminin kimliği tartışmaya yer bırakmayacak ölçüde açık ol
mak zorundadır. Gemilere isim verme geleneğine her zaman rast
lanmayan bir dönemde poliçeler gemi kaptanının veya "gemi üzerin
deki hak sahipleri"nin52 adı verilerek düzenlenirdi.
Ö zel bir tür sigorta gerektiren diğer bir yük türü de köle taşı
macılığını ilgilendirir. Köle ticareti söz konusu olduğunda kaynaklar
sessiz kalır (kağıt üzerinde yasak olan ama karlılığı nedeniyle büyük
oranda varlığını sürdüren insan ticaretini kabul etmek kimsenin ho
şuna gitmez), lakin belgeler arasında kimi ipuçlarına rastlanır. 15.
yüzyılda faaliyet gösteren tacir Giacomo Badoer'in muhasebe defter
lerinde dört "kafa"nın yani kölenin bahsi geçer. Tıpkı Cenova ve
Toskana'da olduğu gibi "Venedik'te de, deniz yolculuğunun riskleri
ne açık diğer mallardan biri sıfatıyla kölelerin ticari değerini sigorta
lama gerekliliği düşünülür."" 1401 yılına ait, Adriyatik kıyısındaki
Porto Misano liman kentinden Barselona'ya götürülen Margherita
adında bir Tatar köleyi sigortalayan bir poliçenin varlığını ve bu tür
den bir mal için belirlenen prim değerinin güzergaha bağlı olarak
yüzde 4 ile 10 arasında değiştiğini, en uzun ve en riskli Konstantino
polis-Mallorca rotasında ise yüzde 19'a kadar çıktığını biliyoruz.
Venedik, zarar bir kez ödendikten sonra batan geminin malları
nın sigortacıya ait olduğu ilkesinin benimsendiği yerdir de aynı za
manda. 1418'de Losinj Adası'nda yer alan Ö kat koyunda suyun 30
metre altında yatan bir kadırgayı su yüzüne çıkarılması denenir. İ l
kin Cenevizli mühendislerin başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerin
den sonra Venedikli Nico!O da le Taglie, beş oğlu ve Cres'li mühen-
REH İ N VE YÜKÜMLÜLÜK
5 Robert-Henri Bautier, "1 lombardi e i problemi del credito ne! regno di Francia nei
secoli XIII e XIV'', Renato Bordone (yay. haz.), L'wmw del banco deipegni. «Lrnnbardi» e
mercato del denaro nefl'Europa medievale, Scriptorium, Torino, 1 994, s. 30.
6 Il credito al consıuno in Europa: dai lombardi ai Monti di pietiı", s. 569.
"
7 Paolo Prodi, Settimo non rubare. Furto e mercato ne/la storia dell'Occidente, il Mulino, Bo
logna, 2009, s. 99.
8 Femand Braudel, Civiltiı materiale, economia e capitalisnw (secoli XV-XVIJI): Le strutture
del quotidiano, Einaudi, Torino, 2006, Cilt ! , s. 569.
152 PARA N I N İ C A D I
14 Renato Bordone, " I 'lombardi' i n Europa. Primi risultati e prospettive d i ricerca", So
cietıl e storia, 1994, Cilt 63, s. 8-9.
15 L 'uomo del banco dei pegni. «Lombardi» e mercato del denaro nelt'Europa medievale, s.
6.
16 Agy., s. 10.
17 Agy., s. 14.
18 " 1 'lombardi' in Europa. Primi risultati e prospettive di ricerca", s . 1 5 .
1 54 PARAN I N İCADI
19 "I lombardi e i problemi del credito ne! regno di Francia nei secoli XIII e XIV'', s. 26.
20 Agy., s. 27.
21 Agy., s. 45.
22 Okunuşu "kazana" olan bu terim Türkçede de kullanılan Arapça "hazine" sözcüğünden
türetilerek İtalyancaya geçmiştir. (Ç.N.)
R E H İ N VE Y Ü K Ü M LÜ L Ü K 1 55
23 L'wmıo del banco dei pegni. «Lrmthardi» e mercato del denaro nell'Eurvpa medievak, s . 1 3 .
24 "I 'lombardi' in Europa. Primi risultati e prospettive di ricerca", s. 1 5 .
25 " 1 lombardi e i problemi del credito ne! regno d i Francia nei secoli XIII e XIV", s . 47.
26 Agy., s. 46.
156 PARA N I N İ C A D I
27 " 1 lombardi e i problemi del credito ne! regno d i Francia nei secoli XIII e XIV'', s . 35.
28 Agy., s. 38.
29 Wınfried Reichert, "Lombardi tra il Reno e la Mosa: tentativo di un bilancio provvi
sorio", Bordone (yay. haz.), L'wmw del banca dei pegni. «Lrmıbardi» e mercato del denaro
nell'Europa medievale, s. 6 1 .
R E H İ N VE Y Ü KÜ M LÜ L Ü K 1 57
mesi için epey zaman geçmesi gerekir.38 Yahudilerin banko açıp işlet
mesi için verilen ilk izinler 1430 yılına tarihlenir ama muhtemelen
Yahudiler bu tarihten önce de kentte faaliyet göstermektedir. "Yahu
di mukrizlerin faaliyetleri 1437 yılında San Miniato'lu Abramo di
Dattilo ve ortaklarına üç banko açılması için izin verilmesiyle resmi
yet kazanır."39 Aradan iki yıl geçer ve kent merkezinde Yahudilere ait
bankoların sayısı dörde çıkar.
Ancak şimdi bir adım geri gidelim. Açık ki faizciliği hedef alan
Eski Ahit'teki yasaklar yalnızca Hıristiyanlara değil Yahudilere de
yöneliktir. Lakin Hıristiyanlar için kesilen gömlek giderek daha da
daralırken ikinci gruptakiler için, nasıl denir, daha esnek bir yorum
mevcuttur. Para ticareti, "Tıpkı başhahamın bir Talmud tefsircisi
Troyes'lu Rashi'ye yerdiği yanıtta açıkça belirttiği gibi gerçek bir
hayatta kalma sorununa dönüşür: '(Ticaret üzerindeki) bu yasaklar
ilan edildiğinde bütün Yahudi kavmi birlikte yaşıyordu ve birbirle
riyle ticaret yapabiliyordu, lakin bugün bir azınlıktan ibaretken Ya
hudi olmayanlarla ticaret yapmadan hayatta kalamayız çünkü Yahu
di olmayanların arasında yaşıyoruz ve korku duyuyoruz.' (...) Para
ticaretinin zaruretten kaynaklanan bir tercih olduğunu 1 2 . yüzyılda
yaşamış bir Talmud tefsircisi Rabbenu Tam da şöyle ifade eder: 'Bu
gün insanlar Yahudi olmayanlara faizsiz borç verme alışkanlığına
sahip... zira krala ve senyörlere vergi ödemekle mükellefiz ve tüm
bunlar hayatımızı idame ettirmemiz için gerekli. Yahudi olmayan
kavimlerin arasında yaşıyoruz ve onlarla ticaret yapmadan hayatımı
zı kazanamayız. Şu halde faizle borç vermek artık yasak değildir.""'°
Bu açılımlar Eski Ahit'e daha sıkı bağlı olan Yahudiler arasında
karın ağrılarına yol açar ve bu sıkıntılar sonucunda 17. yüzyılda Ve
nedik Yahudilerinin belki de en önemli hahamı Modena'lı Leone
Historia de' riti ebraici [Yahudi Törelerinin Tarihi] kitabında (Muse-
38 Michele Cassandro, " Il problema dell'usura e gli ebrei nella Firenze del Rinascimento",
Ludovica Sebregondi, Tim Parks (yay. haz.), Denaro e Be/lezz.a. I bancbieri, BotticeDi e il
rogo delk vanitii:, Giunti, Floransa, 201 1 , s. 5 1 .
39 Agy., s . 5 1 .
40 Riccardo Calimani, Storia delghetto di Venezia, Rusconi, Milano, 1 985, s. 3 3 .
1 60 PA RAN I N İ C A D I
rın (mecazi duvarlar, zira gerçekte söz konusu olan bir adadır) ardın
da Yahudiler göreli bir özgürlüğün tadını çıkarır ve faizle borç verme
faaliyetini sürdürür. "Bankoları kırmızı, yeşil ve siyah renklerle be
lirlenmişti. Kapanış günleri de bir düzene tabiydi. Yahudilere kendi
bayramlarında bankolarını kapatma izni verilmişti. Hıristiyanların
bayram günleri tartışmalara yol açıyordu: Rahipler bir saygı göster
gesi olarak bankoların kapalı tutulmasını talep ederken Yahudiler iş
yapmak isteyenlerin sayısındaki artıştan faydalanmak istiyordu. Ge
nellikle sorun verilen karşılıklı bir tavizle çözülürdü: Görece daha az
önemli bayramlarda Yahudilerin bankoları yalnızca sabahları açık
ken, Paskalya ve kentin koruyucu azizine ait bayramda tüm gün ka
palı kalırdı. Toplumsal gerilimin yükseldiği durumlarda da bankolar
kapalı tutulurdu.''46 "Batı edebiyatının en ünlü tefecisinin işlerini
Venedik'te yürütmesi bir tesadüf değildir.'"" Shakespeare tefeci Shy
lock'u Rialto'yla ilişkilendirmiştir, zaten başka türlüsü de inandırıcı
olmazdı.
17. yüzyılın başında Scherzi di Purim [Purim Bayramı Şakaları]
adında, tamamı faizle borç veren ve alanlara adanmış bir de kitapçık
yayımlanır. Getto sakinlerinden biri işlerin nasıl yürüdüğünü anlat
ma zahmetine katlanmış olmalı: "Banka müdürü ister bizzat serma
yedar olsun ister sermaye iş ortaklarından birine veya tamamen
üçüncü bir şahsa ait olsun, alçakgönüllü ve namuslu biri olmalıdır."
Aynı eserin ilerleyen bölümlerinde şöyle der: "Rehine bırakılan mal
ların konulduğu oda taştan yapılmış olmalıdır, öyle ki ne ışık sızabil
sin ve toz girebilsin ne de üzerine çıkan hırsızlar içini görebilsin."48
Yazar tavsiyelerinde bununla da kalmıyor; girişi düzenleyici bir mavi
perde yerleştirilmesini (bazı kentlerde Hıristiyanlara ait bankoların
kırmızı, Yahudilere ait olanlarınsa mavi bir perdeyle diğerlerinden
ayrıldığı anlaşılıyor), farelere karşı ilaçlama yapılmasını, değerli eş
yanın fakirlerin aklını çelmemesi için gözden ırak tutulmasını ve
bankanın açılacağı yerin seçiminde aristokratların çekinmeden gire-
bilmeleri için işlek ve göz önünde olmayan bir sokak seçilmesini öne
riyor. 49 Mukriz bu açıdan hayat kadınına benzer, gizli gizli gidilir
ama neticede gidilir.'0
Son derece nazik bir başlık olan Yahudi mukrizler ile hükümet
arasındaki bir o kadar hassas ilişkiler idare tarafından özenle resmi
yete dökülür, bunun nedeni Yahudilerin kent yöneticileri tarafından
kent sınırları içerisinde yaşamaya çağırılması, yönlendirilmesidir.51
Bu esasen, bankoların açılış yer ve saatlerinin belirlendiği, ortakların
isimlerinin yer aldığı, her şeyden önemlisi Yahudilerin borç verme
faaliyetini serbestçe yürütmeleri için ödemeleri gereken bedelin be
lirlendiği iki taraflı sözleşmelerle gerçekleştirilir. Dini öneme sahip
nesnelerin rehine verilmesinin, askerlerin silahlarını, öğrencilerin
kitaplarını rehin bırakmalarının yasak olduğunu, öğrenciler için in
dirimli faiz oranlarının uygulandığını, mukrizlerin rehine bırakılan
eşyanın değeri (verilecek borcun en az üçte birine karşılık gelecek
şekilde) yeterli olduğu sürece asgari miktarda borç isteyen kimseyi
geri çevirme haklarının olmadığını, çalıntı bir malın rehine bırakıl
ması halinde mukrizin hakkının korunduğunu biliyoruz. Her türden
eşya rehine bırakılabilir, bunlar arasında bankolara düşenler arasında
en yaygınları, kimi durumda çok değerli de olabilen giyim eşyaları ve
kumaşlardır. Yahudilere ayrıca ikinci el giysi satma izni de verilmiş
tir, bu durum Venedik'te kimin borç para verme faaliyetini yürüttü
ğü ve kimin tuhafiyecilik yaptığı konusunda bir kafa karışıklığına yol
açar. Kimi zaman bu elden düşme giysiler gerçekten de kullanılmış
olmaz, daha ziyade kasten lekelenmiş yeni ve değerli giysilerdir ve
özellikle soylu kadınlar tarafından uygun fiyatları nedeniyle tercih
edilir. Her halükarda rehine bırakılan nesnelerin tabiatı epeyce fark
lılık gösterebilir, tıpkı Zara'da 7 Ağustos 1 355'te 32 baş koyun ve keçi,
iki öküz, iki inek ve iki dana, bir yük atı, iki domuz ve bir domuz
yavrusunun 60 liret karşılığında bir aylığına rehine bırakılması" ör
neğinde görüldüğü gibi, saklanmasında sorunlara yol açar.
64 "il problema dell'usura e gli ebrei nella Firenze del Rinascimento", s. 54.
65 Agy.
66 Storia del ghetto di Venezia, s. 44.
166 PARA N I N İ C A D I
nacak bir şey değildir. Aforoz edilmiş (devletler söz konusu olunca
doğru terim "enterdi edilmiş" olacaktır, aforoz edilmiş kişiler söz
konusu olduğunda kullanılır) bir hükümdarın tebaası onun emirleri
ne itaat etmez; yani bu kilisenin tam desteğini alan herhangi birinin
gelip Tanrı'nın gazabına uğramış hükümdarı bir kenara koyup onun
yerini alabileceği anlamına gelir. Kısacası yerinden edilip ülkesini
kaybetme riski elle tutulur haldedir ve kimse ama hiç kimse bu riski
almayı aklından bile geçirmez. Üstelik Fransisken tarikatına ait kili
selerin nerede ve nasıl olduğunu görmek için Ortaçağ İtalya'sındaki
herhangi bir şehre gitmek yeterlidir: Genellikle çok büyük ve şehir
merkezinin orta yerindedirler. Bu kiliseleri inşa edenlerle kavgaya
tutuşmanın akıl karı olmadığı bugünden bakıldığında bile anlaşıla
bilir.
Siena'lı Bernardino'yu bir kenara bırakıp bütün İtalya'yı, mut
lak yoksul sayılmayanların dilenci değil tüketici olarak değerlendi
rilmeleri nedeniyle günümüzün mikro kredi dağıtan kuruluşlarıyla
kıyaslanabilecek Monte di Pieta kurumuyla dolduran Feltre'liye yo
ğunlaşalım. 67 Bu keşişçiğin (zira boyu bir buçuk metreyi ancak bulu
yordu) faiz karşıtı ateşli vaazları daha kapsamlı Yahudi karşıtı bir
kampanyanın parçasını oluşturur. Feltre'li Bernardino'nun antise
mit olup olmadığı sonu gelmez bir tartışmadır ve yeri de burası de
ğildir. Onu savunanlar, Yahudilerle değil faizle alıp veremediği oldu
ğunu ve faizcilik yapmaları nedeniyle Yahudilerin vaazlarının hede
fine giren bir tür yan hasar olduğunu öne sürer. Ne yazık ki adım
attığı her kentte pogromlar yaşanmıştır. Trento'da 1475 Paskal
ya'sında Simonino adlı bir çocuğun Yahudilerce kurban edildiği id
diası ortaya atılır, elbette asla vuku bulmamış bu olay Papa V. Six
tus'un bu çocuğu kutsanmış ilan etmesinin (söz konusu kült statüsü
ancak 1965'te kaldırılır) yanı sıra Yahudilerin alışılageldiği üzere öl
dürülmesi (15 kişi kelimelerle ifade edilemeyecek işkencelerin ardın
dan öldürülür) ve ardından Trento prens-piskoposunun kontrol etti
ği topraklardan sürülmesiyle sonuçlanır. Yahudiler (1 509'a kadar
68 Musevilikte bireyin cemaatle bütün ilişkisinin kesilmesi cezası. Bunun yanı sıra söz ko
nusu olayda göriildüğü üzere İsrailoğullannın toplumsal hayatına zarar verenler için de
kullanılan bir tür lanet okuma. (Ç.N.)
69 Sturia del gbetto di Venezia, s. 48.
70 İlahi &medya, "Araf', XVI. Kanto, s. 407. (Ç.N.)
71 Strlf"İa del gbetto di Venezia, s. 46.
72 "Il credito al consumo in Europa: dai lombarcli ai Monti eli pietiı", s. 620.
73 "Il credito al consumo in Europa: dai lombarcli ai Monti di pietiı'', s. 570.
168 PARAN I N İ C A O I
rek artar. Onları yorulmak nedir bilmez bir şeytanla mukayese ede
rek tefecilere yüklenir: "Iste indiavolato mainon dorme, semper lavora,
non custodit festum (. .) sempre el suo dinar lavora, similis diablo qui
.
74 (Lat.) Bu içine şeytan kaçnuşlar uyku uyumaz, bayram seyran demez hep çalışır (...) tıpkı
asla uyumayan İblis misali, her an parasını düşünür. (Ç.N.)
75 Carlo Varisclıi (yay. haz.), Sermmıi del beato Bernardino Tomitmuı da Feltre, Edizione
Cassa eli risparmio delle province lombarde e Banca del Monte, Milano, l 964, Cilt l, s.
426.
76 (Lat.) Yoksulların Yahudilerce yenilip yutulmasını önlemek istiyorsak der efendimiz:
Kendi aramızda mümince para toplayalım ve bunu inancıııuz gereği ihtiyaç sahiplerine
verelim. (Ç.N.)
77 Sernwni del beato Bernardimı Tomitano da Feltre, Cilt 2, s. 1 86.
78 Lo sterco deldiavolo, s. 165.
79 "Il credito al consumo in Europa: dai lombardi ai Monti eli pietiı", s. 578.
R E H İ N VE Y Ü K Ü M LÜ L Ü K 169
FAİZ VE KAMBİYO
ivedi ve kasıltılı devinimler yapan elleri, tıpkı bir zamanlar para sayar
veya artık öte dünyada hiçbir işe yaramayan hesap defterleri tutarken
yaptıkları gibi hareket eder. Yüzlerinin biçimi bozulmuştur. Sürekli
muhasebe defterlerine bakmaktan bozulan gözlerinden çektikleri acı
okunur bu lanetlenmiş ruhların. 9
Bu günahtan arınmak için hayırseverlik yetmez: Tefecilikle le
kelenmişler, ister ölü ister diri, bağışlanmak istiyorsa haksız kazanç
larını son kuruşuna kadar iade etmelidir. Zengin bir tefeci olarak
bilinen ve 14. yüzyılda Floransa'da yaşamış Bartolomeo Cocchi vasi
yetinde (mirasçılarına saygıda kusur etmeden elbette), diğer her tür
talebinden önce haksızca kazandığı paranın zarar verdiği kişilere
iade edilmesini şart koşar. Bu türden vasiyetlere o dönemde sıkça
rastlanır. 10
Lakin haksız elde edilmiş kazancın iade edilmesi öyle kolay ve
engebesiz bir süreç değildi. Dikkatli ve özenli olduğunu varsaydığı
mız banker, tıpkı Siena'lıJacopo Angiolieri örneğindeki gibi elindeki
muhasebe kayıtlarına başvurup kime ne kadar verileceğini belirleye
bilirdi. Ancak, mevtanın gelirlerinin ne kadarının faizden kaynak
landığını, dolayısıyla iade edilmesi gerektiğini belirleme işi genellik
le mirasçılarının üzerine düşen bir yüktür ve önemsiz bir iş olduğu
da söylenemez, zira bu iş yapılmadan mirastan kendilerine düşen
payı alamayacaklardır. Tüm bu uzun ve yorucu iş, fırsatını buldu
ğunda her türlü zenginliğe el koyan kilise de dahil olmak üzere pek
çoklarına ustalıkla koparabildiğini koparma fırsatı sunardı.''
Varını yoğunu haksızca yitirenlere kaybettiklerini iade etmek
için ilkin bu kişileri bulmak gerekirdi. Dolayısıyla da mevtaya yük
sek faizle ödeme yapmış olduğunu düşünen kişileri bilgilendirmek
için yerel yönetime danışılır ve bir tellal gönderilmesi talep edilirdi.
Ardından din adamlarından oluşan bir komisyon hangi gelirlerin fa
izden kaynaklandığını belirlemeliydi. Süreç engebesiz sayılmaktan
12 (Lat.) De cu ius hereditate agitur (miras kapsamına girenler) kavramının kısalonası. Ölen
kişinin miras bıraktıklarının geneline atfen kullanılır. (Ç.N.)
13 // mercante italiano ne/ Medioevo, s. 2 5.
14 Agy.
15 Settino mm rubare, s . 100.
16 "Le origini della banca medievale" s . 14.
17 il banca Medici s . 12.
FA İ Z VE KAMBİYO 177
yardımda bulunmak öyle kötü bir fikir değildir, her şeyin elle yazıla
rak hazırlandığı düşünülürse yalnızca imzaların değil geri kalanların
da eşleştiğinden emin olunmalıdır. "Medici Bankası'nın bütün şube
leri ve onlar adına çalışan muhabir banka şubelerinin tamamı ödeme
onayı vermeye yetkili yöneticilerin elyazılarının birer örneğine sa
hiptir."46
Kambiyo senedi hiç kuşkusuz faiz üzerindeki yasakların etra
fından dolaşmaya yarıyordu ama tek amacı bu değildi (örneğin de
ğerli metallerin ihracının yasak olduğu durumlarda uluslararası öde
melerin yapılmasını sağlıyordu) ve kilisenin sessiz kalmasını sağla
yan tek yolu teşkil etmiyordu. Başka yerlerin yanı sıra özellikle Ce
nova'da geri ödeme tarihi önceden belirlenmiş krediler veriliyordu;
kredinin verildiği anda bu tarihe uyulmayacağı bilindiğinden bor
cun faiziyle geri ödeneceği miktara denk gelen bir ceza maddesi ek
lenmek suretiyle kilisenin çizdiği sınırla içinde kalmanın yolu bulu
nuyordu. 47
Bütün mekanizma üzerinde düşünüp tasarlanmış da olsa kam
biyoya içkin risk ortadan kalkmaz. Kambiyo piyasasındaki kimi dal
galanmalar tamamen öngörülebilir olsa da güvenilir ve yaygın muh
birlerden oluşan bir şebekeye sahip olmak vazgeçilmez bir ihtiyaç
halini alır. Tam da bu nedenle Venedik borsası kambiyo piyasasında
giderek daha da önem kazanır: Kadırga konvoyları düzenli aralıklar
la demir alır (ve onların limandan ayrılışı dönüş yolunda alacakları
malları ödemek için beraberlerinde para götürdükleri için likidite
sıkıntısına yol açar), Orta ve Doğu Avrupa'dan değerli metal akışı da
bir o kadar düzenlidir.48
Emre yazılı senet, kilisenin oklarına hedef olmamak ve kazanç
elde etmek açısından etkin bir enstrüman olduğunu gösterir. "Lond
ra, Brugge ve Venedik'ten gelen haberlere göre yapılan toplam altmış
yedi işlem içinde yalnızca biri bankerin kaybıyla sonuçlanmış, geri
kalan altmış altısı yüzde 7,7 ile 28,8 arasında değişen kar marjlarıyla
kapanmıştır."•9
Dolayısıyla emre yazılı senet, hemen herkese fayda sağlama
nın -başka bir işlev üstlenir görünerek borç para vermeye yarar
yanı sıra harikulade bir finansal enstrüman olsa da son tahlilde o
kadar da elverişli değildir: Senedin düzenlendiği borsayla birlikte
ciro edileceği borsayı da kapsayacak bir örgütlenmeye sahip olmak
gerekir. Tek bir borsa üzerinde işlem yapmak çok daha kolay olur
du. Bu durumda da çözüm hızla bulunur: Kambiyo senetlerinin
değiştokuş edilmesi. Çok basite indirerek açıklarsak: Floransalı
bir banker Londra'da ödenmek üzere karşılığı 10 florin olan emre
yazılı senet düzenler, Londralı bir banker Floransa'da ödenmek
üzere aynı miktarda karşılığı olan bir başka senet düzenler, bu iki
si ellerindeki senetleri değiştokuş eder ve kendi borsalarında ciro
edebilir.
Bu değiştokuş işlemlerinin yapıldığı yerler fuarlardır. 1 2 . yüz
yıldan itibaren, iki yüzyıl boyunca Fransa'nın Champagne bölgesi
Avrupa'nın kalbine dönüşür. Tartışmasız en önemlileri olan Troyes,
Provins, Bar-sur-Aube ve Lagny kasabalarında yoğunlaşan Cham
pagne fuarları Baltıklar'dan gelen tacirlerle Akdenizli tüccarları bu
luşturan -fiziken aşağı yukarı orta yolda yer alır- bir noktadır. Daha
önce de gördüğümüz gibi hiç kuşkusuz İtalyanlar önemli bir rol oy
nar; dahası onlar olmasa yerel bir değiştokuş fırsatının ötesine geçe
meyecek fuarlar onlar sayesinde kalite konusunda bir sıçrama ger
çekleştirir.
Siena'lıların 1 3 . yüzyıl boyunca fuarları yönettiklerini ve Bon
signori'lerin yarım bin yıl boyunca kambiyo piyasası olarak bilenen
lerin temelini attıkları söylendi.5° Fuarlardaki değiştokuş işlemlerini
kolaylaştırmak için ortak bir fiktif hesap parası kullanılır: Eskudo
veya mark. Bir yanda "prenslerin parası" -diğer bir ifadeyle yerel
yönetimlerin kullandıkları yerel para birimi-, diğer yanda "fuar pa-
51 Massimo Amato, Le radici di uruı fede. Per uruı str:tria del rapporto fra 11UJ'Tleta e credito in
Occidente, Bruno Mondadori, Milano, 2009, s. 88.
52 Alberto Grohrnann , Fiere e mercati nell'Europa occidentak, Bruno Mondadori, Milano,
201 1 , s. 46.
53 L 'uomo del banco dei pegni. «Lombardi» e mercato del deruıro nell'Europa medievak, s. 9.
54 il mercante italiaruı ne/ Medioevo, s. 68.
55 Fiere e mercati nell'Europa occidentak, s . 36.
186 PARA N I N İ CA O I
bir finansal sistemin merkezi halini alır: Herhangi bir değerli metale
bağlı bir değeri olmadığından maddi değildir; tacirler tarafından çı
karıldığı için herhangi bir devlete ait değildir; son olarak herkesçe
kabul gördüğü için evrenseldir.56
Cenevizliler Lyon'dan dışlandıklarında, Besançon kentinde
1535 yılından 1763'e kadar sürecek yeni bir kambiyo fuarı kurarlar.57
Aynı dönemde Piacenza fuarı da faaliyet göstermeye başlar. Navage
ro Bankosu'nun çıkardığı Giornale dei giri bülteninden alınmış Ağus
tos 1603 tarihli bir Venedik belgesinde " İtalya'dan ve İtalya dışından
gelen sarrafların" yılda dört defa Piacenza kentinde bir araya geldik
leri, "kendi aralarında borç ve alacak defterlerini karşılaştırıp öde
meleri para kullanmaksızın gerçekleştirdikleri"5' açıklanır. Muhte
melen kendisi de bir bankacı olan yazar, ortalıkta görülen birkaç
avuç altın dışında nasıl olup da bu kadar yüksek miktarda paranın el
değiştirdiğine hayret eder. Her bir fuarda işleme sokulan miktar üç
ila dört milyon eskudoyu bulur "ve pek çok kez nakit olarak bu mik
tarın çeyreği bile yoktur."59 Sonuçta fuarlar her üç ayda bir tüm Av
rupa'dan gelen senetleri toplayıp bir tür pompa vazifesi görür, bunla
rı başka borsalara tedavül eder ve madeni para kullanımını asgariye
indiren bir sistemle tüm bunları likiditeye çevirir.''6°
Ortaçağ'da kullanılan emre yazılı senetlerde, ilerleyen dönem
de yani 15. ile 16. yüzyıl arasında ortaya çıkan bir özellik, adlı adın
ca "ciro edilebilirlik" eksiktir; yani bu senetler yalnızca belirli bir
kişiye veya onun atadığı bir vekile ödenebilirdi. Bilinen ilk devir iş
leminin başkahramanı bir Lucca'lı olan Gherardo Cattani, Barselo
na'da ödenmek üzere Montpellier'de düzenlenen bir kambiyo sene
dini 1410 yılında bir hemşerisine ciro eder. Bu prosedürün görül
memiş veya yeni olduğunu düşündürtecek hiçbir bulgu bulunmaz,
56 Massimo Amato, Luca Fantacci, Fine de/la finanza. Da dove viene la crisi e crmıe si puO
pensare di uscirne, Donzelli, Roma, 2009, s. 241 .
57 Genova e la storia de/lafinanza: una serie di primati?, s. 78.
58 BMC, Dona delle Rose ailesi elyazmalan, 1 8 1 , II-ill , folyo 106 (62).
59 Agy.
60 Genova e la storia de/la finanza: una serie di primati?, s. 79.
FA İ Z VE KAM BİYO 1 87
cirler için sayılar mesleki bir araçtır ama Leonardo rakamları emtia
toplarına yeğlediğini kanıtlar. Babası Pisa Cumhuriyeti adına Ceza
yir kentinin 250 kilometre doğusunda yerleşik bir kabile şehri olan
Bejaia Limanı'nda gümrük memurluğu yapar (yeri gelmişken: Bu
kentte büyük miktarda balmumu üretimi yapılmaktadır ve bu ne
denle Fransızlar buraya bougie, İtalyanlar bugia yani kandil adını ve
rir). Leonardo Arap hocalardan ona Hindistan'dan ithal edilmiş sa
yıların evrenini tanıtan aritmetiği öğrenir: Dokuz rakam ve sıfır.
Pisa'lı akıllı bir delikanlıdır ve kendisine öğretilenleri öğrenmekle
yetinmez, bunlar üzerinde çalışır. Böylece "Fibonacci serileri" dedi
ğimiz, yani ilk ikisi hariç serideki her sayının kendisini önceleyen iki
sayının toplamına eşit olduğu bir seri (O, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 1 3 , 2 1 , 34, 55,
89 ... ) doğar. Hepsi bu kadarla da kalmaz: Bir Fibonacci sayısı ile onu
önceleyen arasındaki oran giderek daha çok 1 ,61803 değerine yani
altın kesite (o dönemde altın oran da denir, ileride yeniden döneceği
miz bu kavramı aklınızda tutun) yaklaşır. Görünen o ki spiralin ve
daha pek çok şeyin -salyangoz kabuğunun gelişimi gibi- temelinde
Fibonacci sayıları yatıyor ve bu durum tüm çağlarda dünyanın dört
bir yanından mistiklerin, spiritüellerin, büyücülerin ve ufo takipçi
lerinin fantezilerini tetiklemeye yetiyor. Fakat bu dünya dışı yaşamı
bir kenara bırakalım ve çok daha dünyevi şeylerle ilgilenelim: Tacir
lerin muhasebe kayıtları.
Herkesin kollarını açmış sıfırın gelişini beklediğini düşünen
varsa yanılıyor. Pek çokları bu yeniliğe ve beraberinde gelen hesap
kolaylığına burun kıvırıyordu, Arap rakamlarıyla hesaplama yap
manın kolaylığı bugün bize açık görünse de zamanın muhasebecile
rinin gönlünde Romen rakamları yatıyordu (gelmiş geçmiş bütün
muhasebecilerin tek bir kalbi olduğunu ve göğüskafeslerinde hesap
makinesi taşımadıklarını varsayıyorum). Bir noktada kilise bile ara
ya girme ihtiyacı duyar: Latinlerin o prestijli dünyasına ait oldukla
rından Romen rakamları soyludur, buna karşın Arap rakamları ka
firlere ait paçavralardır. Tacirler resmi: ağızlardan hileye daha az
elverişli olduğu için Romen rakamlarını tercih ettiklerini söylese de
kanıtların gösterdiği gibi mesele yalnızca bununla ilgili değildir. İ s
tendiği takdirde Romen rakamları üzerinde de tıpkı Arap rakamları
Ç İ FT TARAFLI KAY I T VE ABAKÜS 193
Carlo Antinori, "La contabilita pratica prima eli Luca Pacioli: origine della partita dop
pia", De computis: Revista Erpanola de HistıJria de la Contabilidad, 2004, Cilt 1, s. 6.
2 Jane Gleeson-White, Doubk Entry. H(flJ) the merchants of Venice shaped the m-Odern world
and h(flJ) their invention make or break the planet, Allen & Unwin, Sydney, 201 1 , s. 26-27.
La fortuna dei Medici, s. 36.
1 94 PARA N I N İ C A O I
10 "La contabilira pratica prima di Luca Pacioli: origine della partita doppia", s. 6.
11 De/la mercatura et del mercante perfetto , s. 3 7.
Ç İ FT TARAFLI KAY IT VE ABAKÜS 1 97
12 İtalyanca metindeki buve aratore (saban öküzü) ile buun oratore (iyi hatip) arasındaki ya
zım benzerliğinden kaynaklanan bir hata. (Ç.N.)
13 Benedetto Cotrugli, // librrı dell'arte di mercatura, Ugo Tucci'nin Sunuş yazısı ve notla
nyla, Arsenale editrice, Venedik, 1990, s. 1 O.
14 Agy., s. 1 3 .
198 PARA N I N İ C A D I
43 G/i scacchi di Luca Pacioli. Evoluzione rinascimentale di un gioco matematico, Aboca Museum
Edizioni, Sansepolcro, 2007, s. 67.
44 il libro deD'arte di mn-catura, s. 14.
Ç İ FT TARAFLI KAY I T VE ABAKÜS 205
50 Bartholomeo Paxi, Tariffa de pexi e mesure, per Albertin da Lisbona, Venedik, 1 503, s.
45-46.
51 "Tra Venezia e Firenze: le scritture contabili", s . 1 7 .
52 Agy., s. 19.
53 Agy., s. 20.
54 Agy., s. 2 1 .
Ç İ FT TARAFLI KAY I T VE ABAKÜS 207
55 Girolarno Tagliente, Lihro de abacho il quak insegna a fare ogni ragione mercantik, Gio
vanni Padovano, Venedik, 1 5 54, s. 5 3 .
56 "Tra Venezia e Firenze: le scritture contabili", s. 15.
208 PARAN I N İ C A D I
Gino Luzzatto, Sturia ecrmomica di Venezia daO'XI al XVI secolo, Centro intemazionale
delle ani e del costume, Venedik, 1 96 1 , s. 54.
2 The Venetian Momy Market, s. 364.
210 PARA N I N İ C A D I
lan bir mevduatın getiri oranı yüzde 20,96'ya ulaşır. Vade sonu değe
ri çeyiz olarak kullanılmak üzere çekilir, Monte'ye 100 florin yatıran
bir genç kız, evliliğin gerçekleşmesi şartıyla 15 yıl sonunda 500 flo
rine sahip olabilecektir. Bu süre içinde genç kız ölürse vadeye yatılan
para babasına iade edilir, eğer manastıra kapanırsa çeyiz manastırın
mülkiyetine geçer (babası da hayatını kaybetmişse mülkiyet hakkı
erkek kardeşlere, yaşayan ne baba ne de erkek kardeş kaldıysa beledi
yeye geçer; sanki anneler ve kız kardeşler hiç var olmamışlar gibi
kadının hiçbir yerde adının geçmediğine dikkatinizi çekerim). Geti
ren bu değişiklikler sayesinde Monte olağanüstü bir başarı kazanır:
Yalnızca iki ayda -1433 Mayıs ve Haziran'ı- toplam değeri 70.000
florini bulan 879 mevduat yatırılır. ıı
Söz konusu kuruma ait kayıtlar neredeyse kayıpsız elimize ulaş
tığı için 120 yıllık tarihinde toplam 32 .000 mevduat hesabı açıldığını
biliyoruz. Monte, kızlarının çeyizlerini korumak isteyen Floransalı
ların başvurduğu başlıça araç halini alır. Pek çok genç kız bundan
�
yararlansa da herkesin �rişebildiği bir araç değildir: Mevduatların
üçte ikisi Capponi, Medici, Pazzi, Strozzi gibi önde gelen ailelere
aittir. 14 Yönetici sınıfların başvurduğu bir enstrüman oluşunu -Ce
nova'daki Monte di Piera'nın kurucusu- Fransisken rahip Chivas
so'lu Angelo Carletti de, çeyiz sandığını faiz suçlamalarından koru
mak için 1495'te sarf ettiği şu sözlerle dolaylı yoldan doğrular: Kade
rin talihsizliğine uğramış tüccarların zavallı kızları niçin hiç evlene
meyip günah batağına düşsünler. 15 Buradan da anlaşılacağı gibi
Monte'den gelecek çeyiz gelirlerini bekleyen genç kızların büyük
bölümü tüccar ailelerin mensubudur.
Sandığın ilk 20 yılında yatırılan miktarın ortalaması 71 florin
dir ve asgari 2 azami 583 florinlik mevduatlardan oluşur; mevduat
sahibi genç kızların yüzde 77,7'si evlenirken (ortalama 18,3 yaşında)
yüzde 19,5'i hayatını kaybeder, yüzde 2 ,6'sı manastıra kapanır. Tek
bir talihsiz vaka kayıtlara düşülmüştür: Genç kız evlenir ama "fizik-
13 "The Dowry Fund and tlıe Marriage Market in Early Quattrocento Florence'', s . 408.
14 Agy., s. 414.
15 Agy., s. 434.
TASAR R U FLAR VE YAT I R I M LAR 215
16 "The Dowry Fund and the Marriage Market in Early Quattrocento Florence" s. 4 1 2 -
414.
17 " Le tecniche bancarie", s . 549.
18 La fortıma dei Medici, s . 2 3 .
19 11 mercante italiano ne! Medioevo, s. 2 8 .
216 PARA N I N İ C A D I
20 J/ ba11CO Medici, s. 1 5 ! .
21 " Il banco pubblico a Venezia", s . 3 1 5 .
TASARRU FLAR VE YATI R I M LAR 217
5 Luca Mola, "Traffici, mercanti, viaggiatori sullo scorcio del Meclioevo", ltaliani e stra
nieri ne/la tradizione letteraria, Montepulciano Kongresi Tutanaklan, 8-1 O Ekim 2007,
Salemo eclitrice, Roma, 2009, s. 45 .
6 "La banca, la lettera eli cambio e il commercio intemazionale", s. 64.
7 "Traffici, mercanti, viaggiatori sullo scorcio del Meclioevo", s. 45.
8 Alessandro Barbero, "Italiani e stranieri: la noviti'ı di un'antitesi", ltaliani e stranieri ne/la
tradizione letteraria, Montepulciano Kongresi Tutanaklan, 8- 10 Ekim 2007, Salemo
editrice, Roma, 2009, s. 30
9 "1 lombarcli e i problemi del credito ne! regno di Francia nei secoli XIII e XIV", s. 3 1 .
222 PARA N I N İ CA D I
1277'de ansızın ulvi bir kalp çarpıntısına kapılır ve Papa IX. Grego
rius'un faiz karşıtı yasakları yenilemesinin akabinde bütün İtalyanla
rı hapse atar. Elbette Kral ili. Philippe bu tutkusunu imandan geli
yormuş gibi gösterse de işin ucu cüzdanına (dahası kronolojik bir
hatadan kaçınmak istersek kesesine dememiz gerekir zi_ra banknotla
rın zamanı daha gelmemiştir) dokunur ve Lombardlar uygun bir
kefalet ödemesi karşılığında özgürlüklerine kavuşur. Floransalı va
kanüvis Giovanni Villani şöyle yazar: "Kralın bu hamleyi dürüstlü
ğünden ziyade açgözlülüğünden yaptığı açıktır."'° Kefalet ödendik
ten sonra "tüccarların büyük kısmı önceki gibi ticaret yapmak için
ülkede kalır."11
Ancak kelimenin tam anlamıyla kar amacı güden bir etkinlik
olarak Lombardları cezalandırmaya girişen Kral Yakışıklı Philippe'
tir. Onun devrinde Paris kentinde kalıcı olarak ikamet edenlerin
sayısı yaklaşık 200'dür ve pek çoğu aslen Toskana kökenli (Siena,
Lucca ve Floransa) 1 2 olduğundan sadece ismen Lombarddırlar.
1 299'da onları yığınlar halinde tutuklatır ve mallarına el koyar,
ardından işin tadına varınca 1 3 1 2 yılına dek bu muameleyi üç kez
daha tekrarlar. X. Louis [İnatçı Louis] 1 3 1 5 'te tahta yeni oturmuş
tur ki kafayı Lombardlara takar: Yalnızca dört Fransız kentinde
ikamet etmelerine izin verir ve onları vergiye boğar. Her iki ardılı
da aynını yapar ve canları istedikçe mal ihraç etmelerini de yasak
lar. Üstelik Kral iV. Charles [Güzel Charles] bir adım öteye geçe
rek İtalyanları üç kategoriye ayıran bir yasa çıkarır: Champagne
fuarlarına katılan şirketlere ortak olanlar hoş karşılanır; tefecilik
yapmamak kaydıyla Fransız kadınlarla evli tüccar ve hancılara mü
samaha gösterilir; rehin karşılığı borç verenlere ise üç ay içinde
ülkeden ayrılmaları buyrulur. 13 İtalyanlara sıkılacak limon gözüyle
bakılmaktadır.
Valois Hanedanı'ndan Kral VI. Philippe gelir, limonun suyunu
Casa iki ana finansal faaliyet yürüten bir şemsiye şirket gibi ha
reket eder: Devlet hazinesi ve bankacılık faaliyetleri. 6 San Giorgio
bankaları toplamda sekize ulaşacaktır. Faaliyetleri karmaşık olsa da
kendi adlarına, luoghi di Monte da denilen borç senedi ihraç etmeleri
ni ve bunları piyasada serbestçe dalgalanmaya bırakmalarını engelle
mez.'
Yeni kurumun elindeki güç, devlet içinde devlet halini alana dek
ölçüsüzce büyür. Casa di San Giorgio her işleviyle İngilizlerin East
India Company şirketini önceler: Cenova Cumhuriyeti'nden çeşitli
toprak parçalarını -Sarzana, Ventimiglia ve Pieve di Teco bölgeleri,
Korsika Adası ile Kefe ve Gazimağusa kolonilerini- rehin olarak alır
ve bunları egemen kurum olarak idare eder. İdarecilik nihayetinde
vergi toplamaya kıyasla fazlasıyla karmaşık ve zorlu bir iş olduğun
dan 1 562 yılında Casa bu topraklar üzerindeki egemenlik haklarını
Cenova Cumhuriyeti'ne iade etmeden önce yüklü bir miktarda vergi
gelirine karşılıksız olarak el koymayı ihmal etmez.
NiccolO Machiavelli gibi bir akıl önemli bir şey yaşanmakta ol
duğunun farkındadır, banka ve devlet arasındaki bu rol değişimi el
bette sıradan bir olay değildir, gerçekten de Istorie fıorentine [Floran
sa Tarihi] adlı eserinin sekizinci kitabında bundan bahseder: "(Casa
di San Giorgio) Ceneviz İmparatorluğu'na ait toprakların ve şehirle
rin büyük kısmını kendi idaresi altına aldı, bunları yönetip savunu
yor ve her yıl, belediye yönetiminin kafasını yormasına bile gerek
kalmadan kamu seçimleri için kendi idarecilerini gönderiyor," ardın
dan bir kahin gibi çıkarsamada bulunur: "Zaman içinde elinde tuttu
ğu tüm o şehirlerle San Giorgio, unutulmaz Venedik Cumhuriye
ti'ni aşan bir cumhuriyet olacak her halükarda."
16. yüzyılın sonlarından itibaren Casa di San Giorgio doğru
dan bankacılık faaliyeti yürütmeye başlar ve bunu para birimlerine
göre ayrılmış birkaç farklı gişeye böler. 1 586 ile 1606 yılları arasında
bir nevi banknot paranın öncülü olarak görülebilecek ada yazılı iti
bari kağıtlar ihraç etmeye başlar.• Bunlar karşılık olarak gösterilen
garantinin cinsine göre altın veya gümüş olarak ödenebilen yazılı
kağıtlardır (gerçek anlamda banknotlar Hollandalılar tarafından
bulunacaktır). 9
Elbette Floransa aldığı darbeler karşısında geri çekilmeye ni
yetli değildir, lakin savaş tanrısı Mars talepkar bir tanrıdır: Demiri
finanse etme karşılığında çokça altın ister. Floransalılar da silah, as
ker ve komutanların ödemelerini gerçekleştirmenin en iyi yolunun
kent sakinlerinden gönüllülük esasına göre borçlanmaya gitmek ol
duğunu düşünür. Gönüllü çıkarsa ne ala ama çıkmadığı takdirde zor
kullanmak da gerekebilir. Ne yazık ki dalgalı seyreden borç yükü
belli bir aşamada konsolidasyonun tek çözüm olduğu bir seviyeye
yükselir. 29 Aralık 1343 yılında çıkarılan bir yasa ödenmeyen bütün
tahvillerin tahkim edileceğini ve kamu borcu defterikebirine kayıt
edileceğini ilan eder. Çok geçmeden çıkan bir diğer kararname def
terikebire işlenmiş borçların devredilebilirliğini öngörür ve hak sa
hibine yüzde 5 oranında faiz hakkı tanır. Böylece 1343 ile 1345 yılla
rı arasında Monte Comune yani Floransa'nın kamu borcunu yöneten
kurum doğar (Cenevizli muhatabından farklı olarak bir kamu ban
kası niteliği kazanmayacaktır). Bu gelişme hemen bir teolojik tartış
manın konusu halini alır. İhtilafın nedeni Monte Comune'nin ihraç
ettiği senetlerin alınıp alınamayacağı veya satılıp satılamayacağıdır:
Fransiskenler bu soruya olumlu cevap verirken, Dominikenler ve
Agostiniyenler mümkün olmadığını iddia eder. Teologlar kendi ara
larında tartışadursun, Floransa'nın akıllı burjuvaları başını Monte
Comune kurumunun ihraç ettiği luoghi'lerin çektiği verimli bir tah
vil piyasasına hayat verir. İşler birkaç yıl boyunca iyi gider ancak
kamu borcunun artmasıyla birlikte paghe denilen faiz ödemelerini
düzenli yapılmasının giderek güçleştiği anlaşılır.
Likidite yetersizliği tahvil piyasasını yeniden hareketlendirir
ancak bu kez hareket aşağı yönlüdür ve 1458 yılında yüzde 20 gibi
içler acısı bir orana varıncaya dek ümitsiz düşüşünü sürdürür. Fi
nansal kayıplara karşın Floransalıların savaş merakı dinmez: Tos
kanalılar, özellikle de Milanolularla savaşlara girmeyi sürdürür,
kahramanlık son tahlilde kamu harcamaları içinde bir damladır.
Acımasız gereksinimler Floransa yönetimini, ticaret oligarşisinin
sert muhalefetine karşın, 1427 yılında gelir vergisi ile emlak vergi
sinin kimi özelliklerini harmanlayan kadastro kurumunu kurmaya
götürür.
Kadastroya kayıt olmak gerekir, bundan kaçış yoktur, ancak
vergilendirilecek mülklerin listesi mükelleflerin, tahsildarlara ve ka
dastro memurlarına sunduğu, "sığa" adı verilen bireysel mal beyan
larına dayanmaktadır. Bu beyanlara bir de sahip olunan şirketlerin
veya söz konusu mükellefin ortağı olduğu iş ortaklıklarının son bi
lançosunu da eklemek gerekir. 10 Söz konusu girişimin yenilikçi yönü
nü algılayan bir kez daha NiccolO Machiavelli'den başkası değildir:
Kadastro sistemi her bir mükellefin fiili katkı sunma kapasitesine
dayanır ve bu yönüyle (dar gelirlilerin daha fazla vergilendiren) aza
lan oranlı eski vergi sisteminin zıddıdır. Ancak her durumda şurası
açıktır ki kadastro bir sosyal adalet enstrümanına dönüşmez: Mükel
lefin ikamet ettiği mülk, söz konusu mükellef Medici'ler, Strozzi'ler
veya Floransa'nın önde gelen diğer ailelerinden birinin paha biçil
mez sanat eserleriyle dolu sarayları da olsa, vergiden muaftır. Floran
sa nüfusunun sefillerden oluşan üçte birlik kısmı hiçbir vergi öde
mez: Gayrimenkul sahibi değillerdir, maaşla geçinirler ve büyük bir
aileye yaslanmazlar. 1 1
Her halükarda kadastro kurumu uzun süremeyecek kadar iyi
bir deneyimdir: Medici'lerin düşüşünden sonra 1494 yılında alınan
ilk tedbirlerden biri onu kaldırıp yerine ondalık vergisini getirmek
olur. Bütün bir 16. yüzyıl boyunca yürürlükte kalacaktır. Ticari ve
sınai yatırımların yanı sıra Monte Comune gelirlerini de dışarıda
bırakacak şekilde yalnızca sahip olunan gayrimenkul üzerinden he
saplanır.
10 // banco Medici s. 3 5 .
11 Agy., s . 3 7 .
TA H V İ LLER VE KAM U BANKASI 239
18 "Di eriger un banco publico", Tomaso Contarini'nin Venedik senatosuna hitaben yap
nğı konuşma, 28 Aralık 1 5 84, Elia Lattes, La libertii de/Je banche a Venezia dal serow XllI
al XVII içinde, Valentiner e Mues, Milano, 1 869, s. 1 24.
19 " Il banco pubblico a Venezia", s . 320.
20 Agy., s. 32 1 .
21 Charles F . Dunbar, "The B ank of Venice", The ()uarterly Jourrıal of &rmumics, 1 892,
Cilt 6, Sayı 3 , s. 308
242 PARAN I N İCADI
nin bütün işlevlerine sahip olmadığından biraz sakat kalır: Evet, bir
mevduat bankasıdır ve hatta devlete avans da verir ancak özel kişilere
kredi vermediği gibi emre yazılı senetleri de itfa etmez. Yine de uzun
ve onurlu bir tarihi olacaktır ve ömrü vefa edip Venedik Cumhuriye
ti'nin düşüşünün (1797) sonrasını da görecektir. Napoleon Bonapar
te 1806'da İtalyan Krallığı'nın sermayesini Milano'ya toplayıp Mon
te Napoleone adında bir ulusal banka kurduğunda Venedikli Banco
Giro'yu da bu girişime dahil eder, yine de Banco Giro 1 8 1 1 'e kadar,
birkaç yıl daha varlığını sürdürecektir.
Elbette, tıpkı Maremma yöresinde hayvancılığa önayak olan,
bütün bir Toskana bölgesinde tarımı destekleyen daha önce bahset
tiğimiz Siena'lı Monte dei Paschi veya büyük kamu yatırımlarını
destekleyen ve Papalık devletinin ekonomisinin temel direği olan
Roma'daki Santo Spirito Bankası örneklerindeki gibi İtalya'nın başka
bölgelerinde de çeşitli kamu bankaları doğar. 22
Ancak şimdi Cenova'ya dönelim: 1 2 . ile 1 3 . yüzyıllar arasında
finans alanında çamura saplandıktan sonra Superba lakaplı deniz
cumhuriyeti biraz yolunu kaybetmiş, finanstaki üstünlüğünü Flo
ransalıların sigortacılıktaki üstünlüğünü ise Venediklilerin ellerine
bırakmıştır. Ancak 16. ile 17. yüzyıl arasında kaybettiklerini geri ka
zanır: İ spanyol krallarının kasası halini alır, sahada askeri başarılar
kazanır; öyle ki Fransız Jacques Savary ticaret ve finans üzerine yaz
dığı 1675'te Paris'te yayımlanan Le parfoit negociant [Kusursuz Müza
kereci] başlıklı kitabında şöyle der: "Dünyanın neresinde en ufak bir
kar elde etme imkanı varsa, orada bir Cenevizli bulacağınızdan emin
olunuz.mı
İspanyol kralı il. Felipe, 1 556'dan 1 598'e kadar iktidarda kaldığı
kırk iki yıl boyunca tarihe cimri bir hükümdar olarak geçmeyecek
tir. Amerika kıtasından hayal etmesi bile güç miktarda çok değerli
maden akar. Hükümranlığı boyunca Sevilla kentine yedi ton altın ve
70 ton gümüş ithal edilir. Ancak kral, Avrupa'nın dört bir yanında
32 Testa e croce, s. 84
.
33 Edoardo Grendi, 1 Balbi. Una ftmıiglia gerwvese fra Spagna e Impero, Einaudi, Torino,
1997, s. xı.
34 Testa e croce, s. 85.
35 (İsp.) İspanyol krallığı tarafından 1497'deki mali refornılann ardından basılmaya başla
nan 8 real değerindeki gümüş sikke. (Ç.N.)
246 PARA N I N İ C A D I
Cenova
1407'den 1805'e kadar süren dört yüzyıllık bir yaşam az buz sa
yılmaz; Casa di San Giorgio ömrünün tamamını aynı yerde geçirir:
Yavaş yavaş genişleyerek nihayetinde yapının tamamına yerleştiği
eski gümrük binasında. Hangi bina olduğu konusunda kuşkuya yer
yoktur: Limanın hemen dışındaki baştan aşağı fresklerle kaplı saray.
Liman yönetimine ait bu bina halka açık değildir ama Kolomb yılı
ilan edilen ve Cenova'nın Expo'ya ev sahipliği yaptığı 1992 yılında
gerçekleştirilen titiz restorasyon bu antik freskleri eski görkemine
kavuşturmuş ve Napoleon'un bankayı lağvedip bir kışlaya dönüştür
mesiyle başlayan asırlık gerileme sürecine kalıcı olarak son vermiştir.
Casa di San Giorgio'nun tahrip edilmeden önceki iç dekorasyo
nundan geriye pek az şey kalmıştır. Fransız askerlerinin aklından,
kaldıkları kışlanın yüzlerce yıllık tarihini korumaktan başka şeyler
geçmektedir. Ancak yaşanan bozulmaların 1944'teki hava bombar
dımanı ve dahası 19. yüzyılın sonunda Alfredo d'Andrade yöneti
minde gerçekleştirilen "restorasyon" çalışmaları gibi başka nedenle-
250 PARA N I N İ C A D I
Floransa
Federigo Melis, LJı banca pisana e le origini de/la banca modema, Le Monnier, Floransa,
1987, s. 1 1 5.
4 (İt.) Şirket. Bu sözcüğün kökeni için kullanılan detta kelimesinin karşılığı için söz senet
tir denilebilir. (Ç.N.)
F İ N A N S I N BEŞİ KLERİ 257
in puia mete,alli f, .
ka.10.fano @ . ı.
in riapoli del Reame
metecalli. 5 . kara. zo.
fano © . t.
8 Bruno Giussani, Stffria di @. L 'origine de/la «chiocciola» e altrepoco note vicende dell'lnternet,
Messaggi Brevi, Bellinrona, 2003, s. 2 3 .
F İ NAN S I N B E Ş İ KLE R İ 261
9 Storia di @. s. 26.
262 PARAN I N İ C A D I
10 Çeviri için başvurulan baskı: Andersen, Seçme Masallar 1, çev. Selahattin Banı, Milli
Eğitim Basımevi, İstanbul, 1953. (Ç.N.)
F İ N A N S I N BEŞİ KLERİ 263
Venedik
"Her sabah saat altıya doğru birbirini görmekten başka bir ama
cı olmayan soyluların büyük kısmı sağ kanattaki revakların altında
toplanır (...). Karşı tarafta, duyuru taşının olduğu kısımdaki revakla
rın altı Floransalı, Cenevizli, Milanolu, İspanyol, Türk ve dünyanın
çeşitli milletlerinden tüccarların toplanma yeridir, bunların oluştur
duğu kalabalık bu meydanı evrenin en önemlileri arasına sokar.""
Rialto'nun 16. yüzyılda nasıl göründüğünü anlatan satırlar bunlar.
Bugün de durum değişmiş sayılmaz. Elbette zengin giyim kuşamlı
tüccarın yerini ayağı sandaletli ve bermudalı turistler almıştır ve si
yah cüppeli soyluları görmek de artık mümkün değildir: Günümüz
de iyice azalan Venedik sakinlerini, ellerinde tuttukları acı likörle
hazırlanmış spritz kokteyli bardakları sayesinde kolayca ayırt etmek
mümkündür. Şayet bu tüccarlardan biri sihirli bir şekilde zamanda
yolculuk etse kendi döneminin mekanlarını hiç sektirmeden tanıya
caktır: Hiçbir şey eskisi gibi olmasa da her şey eski yerindedir.
Adı dışında bu aşağı yukarı 30 metre uzunluğundaki küçük so
kakta modern sigortacılığın doğduğunu gösteren hiçbir şey kalma
mış olsa da Calle de la Sicurta halen meydanın solunda yer alır.
Lloyd's, Generali ve bugün bildiğimiz haliyle bütün bir sigortacılık
sisteminin kökleri buradadır. Yakınlardaki mahkeme binasının çir
kin elektrik kabinleri ve yangın merdivenlerinin işgali altında çehre
sizleşen bu sokağın muzaffer geçmişini hatırlatan hiçbir şey yoktur.
Sokağın sağ kanadı boyunca uzanan ve altlarında sigorta bankoları
nın sıralandığı geniş dokuz kemer, mahkeme salonlarına gidip ge
lenlerin işine yarayan hukuk kitapları satan bir kitapçıya ev sahipliği
yapan hariç, ne yazık ki kapatılmıştır.
Çift sıra kemerden oluşan sokağın giriş kısmı Sansovino'nun
anlattığı üzere Venedikli ve yabancı, Hıristiyan ve Yahudi tüccarla
rın akın ettiği yerdir; gerçekten yaşamış olsaydı William Shakes
peare'in Shylock karakteri de muhtemelen işlerini burada yürütür-
12 İtalyancada meydan kelimesinin karşılığı olan piazza yerine Venedik'te campo ve bu söz
cüğün türevleri kullanılmaktadır. (ÇN.)
Fİ NANSIN BEŞİKLERİ 267
HONORI ET MEMORIA
JOANNIS LA U7EDINBURGENSIS
272 PARA N I N İ C A O I
Paris
19 Pierre Racine, "Paris, Rue des Lombards (1280- 1 340)", Giovanna Peni Balbi (yay.
haz.), Crmıurıitiı forestiere e "nationes" neU'Europa eki secoli XIII-XVI, GISEM-Liguori,
Napoli, 200 1 , s. 95.
F İ NA N S I N B E Ş İ KLE R İ 273
leneklerinin dışına çıkan böyle bir sokağın varlığı tuhaf gelir. Ama
altı-yedi yüzyıl önce böyle değildir. Dip dibe yerleşimler birçok açı
dan koruma sağlamaktadır: Güneşten, yağmurdan, rüzgardan, da
hası gruplaşamayan ve bu nedenle tek sıra halinde ilerlemesi gerekti
ği için daha savunmasız kalan kötü niyetli kişilerin oluşturduğu çe
telerden. Günümüzde Beauburg'a iki adım mesafedeki bu sokak
mağazalar ve Tayland mutfağından kentin en ünlü Afrika lokaline
kadar her damağa hitap eden restoranlarla doludur. Bu muhit bir za
manlar Ortaçağ Paris'inin etrafında serpilip geliştiği Les Halles Pa
zarı'nın yer aldığı üç alandan biridir (diğer ikisi kraliyet sarayının yer
aldığı [ Ile de la] Cite ve Seine Nehri üzerindeki liman bölgesidir.)
Sokağın İtalyan yerleşimcilere ait olduğu dönemden geriye kalan az
sayıda özelliğin güzelliklerini seyredebilmek için bir restorana gir
mek gerekir: La Table des Gourmet adlı (Fransız mutfağına özgü
yemekler sunan) restoranın yemek salonu 1 2 . yüzyıldan kalma bir
gotik şapelin içinde yer alır. O dönemde ve sonraki yüzyıllarda bu
sokak "krallık başkentinin ticari ve endüstriyel faaliyetlerinin top
landığı" bir alanda bulunmaktadır. 20
Bir ucu, farklı biçimler altında da olsa varlığını Ortaçağ'da da
koruyan Saint-Merri Kilisesi'nin bulunduğu Rue Saint-Martin'e açı
lır. Kilisenin bugünkü yapısı 16. yüzyıla dayansa da apsisin arkasında
yer alan ve Boccaccio di Chellino'nun (Giovanni Boccacio'nun baba
sı) övgüyle bahsettiği vitraylı büyük pencere erken 1 3 . yüzyıla aittir.
Saint-Merri Kilisesi, adını 1 3 . yüzyılda yaşamış başrahip Mederic'
ten alır. Buradan çok da uzakta sayılmayacak Rue de Rivoli'de bulu
nan Saint-Jacques Kulesi, yıkılmış olan Saint-Jacques-de-la-Bouche
rie Kilisesi'nden geriye kalan tek kısımdır ve Kral Yakışıklı Philip
pe'in 1 3 1 3 yılında yaptırdığı nüfus sayımından bildiğimiz kadarıyla
burada "Sarraf Lombard Bocassino ile erkek kardeşi" yaşıyordu.
Yine başka bir Lombard olan Gandolfo degli Arcelli (Fransızların
bildiği adıyla Gandoulfe d'Arcelles) 1 292 yılında Paris'in en büyük
vergi mükellefiydi. 21
Brugge
kenti koruyan setlerden bahseden bir üçlüğün yer aldığı plakette ya
şatılır: "Dalgalardan korkan Flamanların / Wissant ile Brugge ara
sında / denizi durdurmak için yaptıkları setler gibi.m9 (Günümüzde
Fransa sınırlarındaki Wissant Ortaçağ'da İngiltere'ye giden gemile
rin kalktığı önemli bir limandır.)
Sol tarafta gördüğümüz iki bina Sanderus'un 1641'de bize gös
terdiği gibi kalmıştır. 1 300-1400'lere tarihlenen daha geride olanı
armasında üç heybe bulunan tüccar ailesi Van der Beurze'lerin
(Fransızcası de la Bourse) ikametgahıdır. Hanedanın kurucusu I.
Robert işlerini 1 2 85 ila 1 320 yılları arasında bu binada yürütmüştür.
İtalyanların onlara verdiği isimle Borsa'lar ticari faaliyetlerini otelci
likle birleştirmeyi düşünmekle iyi eder: Oturdukları büyük evde
ağırlığı Venedikli pek çok İtalyan konaklamaya başlar. Floransalılar,
Cenevizliler, Venedikliler, Lucca'lılar ve diğerleri sabahları sarayın
önünde bir araya gelip finansal ve ticari işlerini ele alır. İçlerinden
pek çoğuna konaklama imkanı sunan aileye olan gönül borcu nede
niyle dedikleri üzere "Borsa yaparlar." Bu "Borsa yapma" terimi ile
ride ihraç edilecektir: "Ticaret yapmak üzere bir araya geldikleri
meydanlara ve yerlere Borsa ismi verme"'0 alışkanlığını diğer şehir
lerde de sürdürürler. Bugün pek çok dilde finansal pazarlıkların ger
çekleştiği yerlere adını veren sözcük buradan türer (modern anlamda
ilk borsa 1 5 3 l 'de Anvers kentinde açılacaktır).
Ön planda yer alan bina, gotik stildeki büyük pencereleri ve ku
leciklerle süslü ana girişiyle meydanın tartışmasız en güzel binası
olan Cenevizliler Hanı'dır. Superba tebaasının göğsü, girişin sağ ta
rafında dalgalanan Ceneviz sancağını ve ana girişin hemen üzerinde
ışıklandırma penceresini süsleyen, ejderhayı alt eden Aziz Giorgio
bas-rölyefini gördüğünde gururla kabarabilir. Baştan aşağı kesme
taştan yapılan bina 1 399 ile 1441 arasında inşa edilmiştir: Neredeyse
tamamı tuğladan yapılmış bir kentte Liguryalı bankerlerin ortaya
koyduğu, gözardı edilemeyecek bir zenginlik beyanıdır.
Anvers
Londra
34 Hennan van der Wee, "The Medieval and Early Modem Origins of European Ban
king", Banchi pubblici, banchi privati e rmmti di pietlJ nell'Europa preindustriak. Amminist
razione, tecniche operative e ruoli econumid, Cenova Kongresi Tutanakları, 1 -6 Ekim 1990,
Societa ligure di storia patria, Cenova, 1 99 1 , s. 1 1 59.
35 Descrittione di ıutti i Paesi Bassi, s. 67
36 Agy.
282 PARA N I N İ C A D I
37 11 banco Medici, s. 1 .
F İ NANS I N B E Ş İ KLERİ 283
ACRF Archivio Capponi alle Rovinate Firenze [Floransa Capponi alle Rovi
nate Sarayı Arşivi]
Amato, Massimo, Le radici di unafede. Per una storia del rapporto fra moneta e credito
in Occidente, Bruno Mondadori, Milano, 2009.
Amato, Massimo ve Luca Fantacci, Fine delta finanza. Da dove viene la crisi e come si
puo pensare di uscirne, Donzelli, Roma, 2009.
Antinori, Carlo, "La contabilita pratica prima di Luca Pacioli: origine della partita
doppia", De computis: Revista Espaiiola de Historia de la Contabilidad, 2004, Cilt 1, s.
4-23.
Bagehot, Walter, Lombard Street. A Description ofthe Money Market, (yay. haz.) E.
Johnstone, Cambridge University Press, Cambridge, 201 1 .
Barbero, Alessandro, Lepanto. La battaglia dei tre imperi, Laterza, Roma-Bari, 201 l .
Bernstein, Peter L., Against the Gods. The Remarkable Story ofRisk, John Wiley &
Sons, New York, 1996.
Blomquist, Thomas W., Merchant Families, Banking and Money in Medieval Lucca,
Ashgate, Aldershot, 2005.
Bordone, Renato (yay. haz.), L'uomo del banco dei pegni. «Lombardi» e mercato del
denaro nell'Europa medievale, Scriptorium, Torino, 1994.
Bowsky, William M., "The Medieval Commune and Internal Violence: Police
Power and Public Safety in Siena, 12 87-1 355", The American Historical Review, 1967,
Cilt 73, Sayı 1, s. 1-17.
Buenger Robbert, Louise, "The Venetian Money Market 1 1 50-1 229'', Studi
veneziani, 197 1 , Cilt 1 3 , s. 3 -73.
Bullard, Melissa Meriam, Filippo Strozzi and the Medici. Favor and Finance in
Sixteenth-Century Florence and Rome, CambridgeUniversity Press, Cambridge, 1980.
Bullard, Melissa Meriam, Lorenzo il Magnifico. lmage and Anxiety, Politics and
Finance, Olschki, Floransa, 1994.
Calabi, Donatella (yay. haz.), 11 mercante patrizio. Palazzi e botteghe nell'Europa del
Rinascimento, Bruno Mondadori, Milano, 2008.
Casanova, Alvise, Specchio lucidissimo, ne/ quale si vedeno essere diffinito tutti i modi e
ordini de scrittura ehe si deve menare nelli negotiamenti de/la mercantia, Comin da Trino
di Monferrato, Venedik, 1558.
Cipolla, Carlo M., ilfıorino e il quattrino. La politica monetaria a Firenze ne/ 1300, il
Mulino, Bologna 1982 .
Cipolla, Carlo M., Tre storie extra vaganti, il Mulino, Bologna, 1994.
Credito e sviluppo economico in ltalia dal Medio Evo all'Eta Contemporanea, 1. Verona
Ulusal Konferansı'na sunulan bildiriler, 4-6 Haziran 1987, Societa italiana degli
storici dell'economia, Verona, 1988.
Crowley, Roger, City ofFortune. How Venice Won and Lost a Naval Empire, Faber and
Faber, Londra, 201 1 .
De Simone, Ennio, Storia de/la banca. Da/le origini ai giorni nostri, Arte Tipografica,
Napoli, 1987.
Dunbar, Charles F., "The Bank ofVenice", The Quarterly Journal ofEconomics, 1892 ,
Cilt 6, Sayı 3, s. 308-335.
Favier, Jean, L'oro e le spezie. L'uomo d'afferi dal Medioevo al Rinascimento, Garzanti,
Milano, 1990.
Felloni, Giuseppe ve Giudo Laura, Genova e la storia de/la fınanza: una serie di
primati?, Brigati, Cenova, 2004.
Ferguson, Niall, Ascesa e declino del denaro. Una storia fınanziaria del mondo,
Mondadori, Milano,2009.
Flenley, Ralph, "London and Foreign Merchants in the Reign of Henry iV", The
English Historical Review, 1910, Cilt 25, Sayı 100, s. 644-655.
Galeazzi, Daniela, 11 santo Monte di pieta di Palma. Nascita e attivita iniziale di una pia
istituzione, Circolo comunale di cultura "Nicolô Trevisan", Palmanova, 2008, Cilt 14.
Giacchero, Giulio, La Casana dei genovesi. Storia dei cinquecento anni del Monte di pieta
di Genova (1483-1983), SAGEP, Cenova, 1988.
Gigante, Fabio, Monete ita/iane dal '700 a oggi, Gigante, Varese, 2006.
Giussani, Bruno, Storia di @. L'origine de/la «chiocciola» e altre poco note vicende
dell'Internet, Messaggi Brevi, Bellinzona, 2003.
Gleeson-White, Jane, Double Entry. How the merchants of Venice shaped the modern
world - and how their invention make or break the planet, Ailen & Unwin, Sydney,
201 1 .
Goldthwaite, Richard A., "The Medici Bank and the World of Florentine
Capitalism", Past & Present, 1987, Cilt 1 14, s. 3 -3 1 .
Grendi, Edoardo, I Balbi. Una fomiglia genovese fra Spagna e Impero, Einaudi,
Torino, 1997.
Guerello, Franco, " L a crisi bancaria del piacentino Guglielmo Leccacorvo (1259)",
Rivista storica italiana, 1959, Cilt 7 1 , s. 292-3 1 1 .
Infelise, Mario, Prima dei giornali. Aile origini de/la pubblica informazione, Laterza,
Roma- Bari,2002.
290 PARAN I N İ C A O I
Kedar, Benjamin Z., Mercanti in crisi a Genova e Venezia ne/ '300, Jouvence, Roma,
198 1 .
Kettell, Brian, lntroduction to lslamic Banking and Finance, Wiley, Chichester, 201 1 .
Kirshner, Julius, ve Anthony Molho, "The Dowry Fund and the Marriage Market
in Early Quattrocento Florence", Journal ofModern History, 1978, Cilt 50, s.
403 -438.
Knapton, Michael, "La finanza pubblica", Giorgio Cracco, Gherardo Ortalli (yay.
haz.), Storia di Venezia: L'eta del Comune, IEI, Roma, 1995, Cilt 2 .
Landes, David S . , La ricchezza e la poverta de/le nazioni. Perche alcune sono coii ricche e
altre cosi povere, Garzanti, Milano,2000.
Lane, Frederic C., Studies in Venetian Social and Economic History, B.G. Koh! ve R.C.
Mueller (yay. haz.) Variorum Reprints, Londra, 1987.
Lane, Frederic C., Venice and History. The Collected Papers ofFrederic C. Lane, Edited
by a Committee ofColleagues and Former Students, Foreword by Fernand Braudel, Johns
Hopkins University Press, Baltimore, 1966.
Lane, Frederic C., "Venetian Bankers, 1496-1533: a Study in the Early Stages of
Deposit Banking", Journal ofPolitical Economy, 1937, Cilt 45, Sayı 2, s.187-206.
Lane, Frederic C., ve Reinhold C. Mueller, Money and Banking in Medieval and
Renaissance Venice, Johns Hopkins University Press, Baltimore-Londra, 1985.
Lattes, Elia, La liberta de/le banche a Venezia dal secolo Xlll al XVll, Valentiner e
Mues, Milano, 1869.
Le Goff, Jacques, Lo stereo del diavolo. il denaro ne/ Medioevo, Laterza, Roma-Bari, 2010.
Lopez, Roberto Sabatino (yay. haz.), L'alba de/la banca. Le origini del sistema bancario
tra medioevo ed etil moderna, Dedalo, Bari, 1982 .
Luzzati, Michele, "Firenze e le origini della banca moderna", Studi storici, 1987,
Sayi 28, s. 423 -434.
K I SALTMALAR VE KAY NAKÇA 291
Malkiel, Burton G., A Random Walk Down Wall Street. The TimeTested Strategy far
Successful lnvesting, WW Norton, NewYork - Londra, 201 1 .
Marin, Cado Antonio, Storia civile e politica del commercio de' Viniziani, 8 cilt, Coleti,
Venedik, 1798-1800.
Martines, Lauro (yay. haz.), Violence and Civil Disorder in ltalianCities, 1 200-1500,
University of Califomia Press, Berkeley, 1972 .
Marzo Magno, Alessandro, Venezia degli amanti. L'epopea dell'amore in 11 celebri storie
veneziane, Tropea, Milano,2010.
Marzo Magno, L'alba dei libri. Quando Venezia hafatto leggere il mondo, Garzanti,
Milano, 2 0 1 2 .
Milis, Geoffrey T., "Early Accounting in Northem Italy: The Role of Commercial
Development and the Printing Press in the Expansion of Double-Entry from
Genoa, Florence and Venice", The Accounting Historians Journal, 1994, Cilt 2 1 , Sayı
1, s. 8 1 -96.
Mueller, Reinhold C., The Procuratori di San Marco and the Venetian Credit Market,
Amo Press, New York, 1977.
Mueller, Reinhold C., The Venetian Money Market. Banks, Panics and the Public Debt
1200-1 500,Johns Hopkins University Press, Baltimore, Londra, 1997.
Pacioli, Luca, Trattato di partita doppia. Venezia 1494, Albrizzi, Venedik, 1994.
Parks, Tim, La fortuna dei Medici. Finanza, teologia e arte ne/la Firenze del Quattrocen
to, Mondadori, Milano, 2006.
Paxi, Bartholomeo, Tariffa de pexi e mesure, per Albertin da Lisbona, Venedik, 1 503.
Peruzzi, Simone Luigi, Storia del commercio e dei banchieri di Firenze in tutto il mondo
conosciuto dal 1200 al 1345, Cellini, Floransa, 1868.
Petti Balbi, Giovanna (yay. haz.), Comunitii forestiere e «nationes» nell'Europa dei secoli
XIII-XVI, GISEM-Liguori, Napoli, 2001.
Pezzolo, Luciano, ilfisco dei veneziani. Finanza pubblica ed economia tra XV e XVll
secolo, Cierre, Sommacampagna, 2003.
Piasentini, Stefano, «Alla luce de/la /una». Ifurti a Venezia 1270-1403, il Cardo,
Venedik, 1992 .
Piola Caselli, Fausto, il buon governo. Storia de/la finanza pubblica nell'Europa
preindustriale, Giappichelli, Torino, 1997.
Prodi, Paolo, Settimo non rubare. Furto e mercato ne/la storia dell'Occidente, il Mulino,
Bologna, 2009.
Rajan, Raghuram G., Fault Lines. How Hidden Fractures Stili Threaten the World
Economy, Princeton University Press, Princeton-Oxford, 2010.
Ramusio, Giovan Battista, De/le navigationi et viaggi, Giunti, Venedik, 1613, Cilt 1.
Re, Emilio, "La compagnia dei Riccardi in Inghilterra e il suo fallimento alla fıne
del secolo XIll'', Archivio de/la Regia Societii Romana di Storia Patria, 1914, Cilt 37, s.
87- 1 3 8 .
Ruffolo, Giorgio, Testa e croce. Una breve storia de/la moneta, Einaudi, Torino, 201 1 .
Sapori, Armando, 11 mercante italiano ne/ Medioevo, Jaca Book, Milano, 1983.
Sapori, Armando, La crisi de/le compay;nie mercantili dei Bardi e dei Peruzzi, Olschki,
Floransa, 1926.
Sapori, Armando, Studi di storia economica, Sansoni, Floransa, 1955, Cilt 2 ; 1967, Cilt
3, Schwarzenberg, Claudio, Ricerche sull'assicurazione marittima a Venezia. Dal dogado
di Pasquale Cicoy;na al dogado di Paolo Renier, Giuffre, Milano, 1969.
Spinelli, Franco, Lezioni di storia delta fınanza. Prodotti, mercati, istituzioni, ana/isi,
Franco Angeli, Milano, 201 l .
Spufford, Peter, 11 mercante ne/ Medioevo. Potere e profıtto, lstituto Poligrafico e Zecca
dello Stato, Roma, 2005.
Spufford, Peter, Money and its Use in Medieval Europe, Cambridge University Press,
Cambridge, 1988.
Stahl, Alan M., Zecca. The Mint of Venice in the Middle Age, Johns Hopkins Univer
sity Press, Baltimore-Londra, 2000.
Stefani, Giuseppe (yay. haz.), L'assicurazione a Venezia da/le origini allafıne delta
Serenissima, Assicurazioni Generali di Trieste e Venezia, Trieste, 1956.
Tagliente, Girolamo, Libro de abacho il quale insey;na a fare oy;ni ragione mercantile,
Giovanni Padovano, Venedik, 1 554.
Taylor, R. Emmet, No Royal Road. Luca Pacioli and His Times, University of North
Carolina Press, Chapel Hill, 1942 .
Teja, Antonio, Aspetti delta vita economica di Zara dal 1289 all409, Tip. Artale, Zara,
1936.
Tucci, Ugo, "Tariffe veneziane e libri toscani di mercatura", Studi veneziani, 1968,
Cilt 10, s. 65-108.
Tucci, Ugo, "Costi e ricavi di una galera veneziana ai primi del Cinquecento", Studi
veneziani, 1974, Cilt 16, s. 109-175.
Tucci, Ugo, "Tra Venezia e Firenze: le scritture contabili, Studi veneziani", 1994,
Cilt 27, s. 1 5 -39.
Tucci, Ugo, Mercanti, navi, monete net Cinquecento veneziano, il Mulino, Bologna,
198 1 .
Usher, Abbott Payson, The Early History ofDeposit Banking in Mediterranean Europe,
Harvard Universiry Press, Cambridge (Mass.), 1943 .
Varischi, Carlo (yay. haz.), Sermoni del beato Bernardino Tomitano da Feltre, 3 cilt,
Edizione Cassa di risparmio delle province lombarde e Banca del Monte, Mila
no, 1964.
Ziba/done da Canal. Manoscritto mercantile del sec. XIV, Comitato per la pubblicazione
delle fonti relative alla storia di Venezia, Venedik, 1967.
Y E R VE K İ Ş İ ADLARI D İ Z İ N İ
G J
Gama, Vasco da 3 2 , 59, 94 J ean, iL (Brabante'li) 22 3
Garzoni ailesi 1 05, 2 1 6 Julius, il. (Papa) 105
Gazimağusa 3 8, 2 3 6
Genç Wılliam Pitt 2 5 0 K
Geri degli Spini Sarayı 261 Kalabriya 1 3 8, 1 68, 220
Giorgione (Giorgio da Castelfranco) Kandiye (Heraklion) 1 2 2 , 207
268 Karadeniz 94, 95, 98, 141, 1 42
Giotto 1 77, 264, 288 Kari, V. İmparator 76
Girit 26, 1 2 2 , 142 Keynes, John Maynard 122, 1 88, 2 3 3
Gradenigo ailesi 1 7 7 Kıbrıs 3 8, 80, 94, 1 4 1 , 145
Graziano 1 74 Kilikya 67, 1 4 1 , 205
Gregorius, IX. (Papa) 6 1 , 1 29, 222 Knin Kalesi 2 1 1
Gregorius, X. (Papa) 62 Kolomb, Kristof 249, 252
Grimaldi ailesi 8 5, 1 2 2 , 2 44 Konstantinopolis 24, 27, 28, 29, 66,
Guadagni ailesi 65 1 00, 1 3 1 , 1 3 9, 1 4 1 , 1 47
Güzel Charles (iV. Charles) 222 Kopernik sistemi 1 94
Korfu 142, 145
.H Korsika 2 3 6, 2 50, 2 5 1 , 2 5 2
Hansa Birliği 202, 2 3 1 , 275 Köln 1 9, 1 56, 1 57
Hays, Charles Melville 2 84 Kremnica alnn madeni 41
Henri, ill . (Brabant Dükü) 2 2 3 Kudüs 24, 66
Henry, ill . 42, 2 2 5 Kutna Hora madenleri 41
Henry, VI. 2 2 6 , 2 2 7 kutsal topraklar 24, 2 2 1
Hırvatistan 64, 1 26, 1 38, 1 97, 2 1 1 , 2 1 2 ,
234 L
Hollanda 3 1 , 40, 1 3 1 , 1 50, 1 54, 1 72 , Lagny 1 84, 1 85
224, 2 3 3 , 2 80 Lampartische Strasse 1 5 7
Lattuada, Cristoforo 102, 1 03
ı-i Law de Lauriston, J acques Alexandre
lnnocentius, m. (Papa) 24, 64 271
lnnocentius, IV. (Papa) 59, 85 Law,John 269, 270, 2 7 1 , 2 74
İngiltere 1 8, 2 5 , 3 7 , 42 , 60, 6 1 , 62, 64, Leccacorvo, Guglielmo 59, 63, 85, 86,
65, 76, 87, 9 1 , 92 , 93 , 94, 96, 1 3 1 , 143, 87, 289
1 54, 157, 2 2 5 , 226, 2 7 5 , 277, 281, 282, Leo IX. (Papa) 1 74
283 Leonardo da Vinci 1 98, 203, 204
İoannes, XXII . (Papa) 32 Leo, X. (Papa) 77
İskenderiye 1 39, 141, 145 Leo, X. (Papa), 76
İskoçya 87, 9 1 , 96, 193, 270 Libya 1 3 9
İspanya 39, 1 3 1 , 1 4 1 , 243, 246, 278 Ligurya 28, 49, 58, 1 2 2 , 1 30, 2 3 4, 250
İsviçre 1 56, 1 5 7, 209, 2 10, 2 1 1 , 283 Ligurya Denizi 58
Lippomano ailesi 1 03 , 1 04
Ljubljana'lı Heinrich 1 1 0, 1 1 6
YER VE K İ Ş İ A D L A R I D İ Z İ N İ 299
1 34, 145, 1 52, 1 82, 1 86, 1 94, 195, 202, Sicilya 27, 61, 90, 91
2 2 1 , 242 , 260, 262, 267, 285, 2 89, 290, Siena 45, 49, 57, 60, 6 1 , 62 , 63, 64, 87,
2 9 1 , 293 88, 89, 90, 1 1 0, 1 54, 1 5 5 , 165, 1 66, 1 75,
Rothschild ailesi 60 1 84, 1 94, 1 95, 2 2 1 , 222, 242, 2 62 , 2 86
Rusya 1 4 1 , 203 Siena'lı Bernardino (Bernardino degli
Albizzeschi) 165, 1 66
S -Ş Signoria Meydanı 2 5 7
Sacchetti, Franco 2 56, 257, 2 5 8 Sixtus, V . (Papa) 1 66
Sagredo, Marco 1 1 6 Sombart, Werner 47, 1 94, 203, 293
Saint-Merri Kilisesi 2 7 3 Soranzo ailesi 1 0 l
Salimbeni ailesi 60, 6 1 , 90 Southampton 1 4 1 , 143, 227, 2 3 0
Salzburg'lu Otto 1 1 O, 1 1 7 Spinola ailesi 244
Sanderus, Antonio 2 76, 277, 292 Squarcialupi ailesi 90
Sandwich 227, 229 Stabile, Giorgio 2 60
San Giorgio Sarayı 13, 2 50 Stornado, Giovanni 95
San Lorenzo Bazilikası 2 1 1 Strozzi ailesi 2 14, 2 3 8, 243, 244
San Lorenzo Meydanı 195 Strozzi Sarayı 262
San Marco 24, 2 5 , 29, 30, 4 1 , 86, 99, Suriye 32, 67, 145, 1 48
1 1 2 , 1 1 6, 1 1 9, 143, 1 48, 2 1 1 , 229, 2 3 0, Şarlken 245, 250
2 34, 2 3 9, 2 7 1
San Marco Manason 1 7 8 T
San Marco Meydanı 1 1 0, 1 1 2 , 1 14, 1 1 6, Thames Nehri 2 2 5 , 229, 2 3 0
167, 2 7 1 Tirol 1 9, 3 8, 40
S an Martino a Gangalandi Kilisesi 2 5 6 Tirol'lü Sigismund 40
San Martino Katedrali 5 6 Tiziano (Vecellio 268
San Pietro Bazilikası 5 0 Tolomei ailesi 60, 90
Sansovino, Francesco 40 , 265, 2 7 1 , 292 Tomlison, Ray 260, 2 6 1
Santa Croce Bazilikası 264 Tornabuoni Sokağı 2 6 1
Santa Fosca Sarayı l 06 Toskana 2 8 3
Santa Maria della Pace Kilisesi 77 Toulouse 1 49
Santa Trinita Köpıiisü 2 5 7 Trento 1 66, 1 67, 2 1 0
Sanudo, Marin 1 1 4, 1 1 5, 1 5 1 Trevisan ailesi 1 3 6
Sassetti, Francesco 7 6 Treviso 99, 1 1 7, 1 50, 167, 206, 2 1 1 ,
Sassetti Sarayı 2 6 1 2 88
Sassetti Sokağı 2 6 1 Trier 1 56, 1 57
Scrovegni ailesi 1 77, 264 Tron, Nico!O 3 8
Scrovegni Şapeli 1 78 Troyes 1 56, 1 59, 1 84
Seine Nehri 225, 2 7 3 Türkiye 67, 1 2 3
Sevilla 66, 242 , 278
Sforno, Abramo di Rubino 1 7 1 u
Sforza ailesi 203 Ugolini ailesi 88
Shakespeare, William 127, 1 34, 1 6 1 , Urbanus, iV. (Papa) 6 1
265 Usodimare ailesi 85
302 PARA N I N İ CA D I