You are on page 1of 206

E l Y A Z tfiN O A ld

İNÇ A n /L -A /l/n / K T E K L E İLİ w i

çın.
KA
E L Y A ¿ j P A F / n /D A w DE f¡FILE E D İ N

M e ç / H A l A T
E çka N uh. E h- S İ l
N u h t a ç Y eld en /

fr /VL
Fi'gen/ P e l t e k
k,Ut,
,. , ^ ««4«, X t
'•■JMjıfc W*~ J.J, «o*<_ 14 4;

M !*4 l j W^ .i 4 t .V *xXA
j n ' 4,„ Aty,^ / *X ''
¿tUKk v. •*"" JV. «/o X
.. |14iı.w«»*I‘ K ,\ V,
‘V „w o- a-4-- >1 1"I
“-“ ^ .. X- «v ;
...İt- ° ».5-/U
., Dtw m ^S,/5e=
nl>^'S*‘ /<«. *' ., ’H» °c/°^, *',
« M fe-. V. '« •/.. ot
. I*4’" . , « '* ^ .^ « o - i *
.A' _ \.tr 3* Lc: U~.ı ,,
h'r ' 11/*' w «uUt' • v»** U sÆ <s/ ~ /4^î '&* '**
^ > f £ >vY;> £ i H * «4' v V 4 ,s <«
A * C Â ^ 4»^ S r Kî. v i l t s vX x X
y ç v V \ * \ \ \ \ \Y
X V' A'"'"A* V- k!,|T o ,Y '-X V V xY/'V x '< 'v
X -..X .X Y ‘Y. A Y k :.A ;% f c A V A A V Y y
X 'v X :
,,f y t # ... y y ÿ # i % *? t i * •£ F s ¡x \ » í
^ F / ' A / 1/ “' CííY > ‘ *'■° ? 1 ^ v v, i ’y V1 Y
/ *v r / « s , r v * y *■«£¿ <4<*%!• « 4 r t « f c f
*'>.**/ jT /.*• xP* .v?* •,■Y..• YF» ,.voY pX- K-XX Î Y'Y- £: îC -» t\ fif Fc? i Ti -t; '
.r v ? £ ~ î ? f
'*" f / A « Y .T /- x x t Fn I f 1
^ > V > v,iK ^ \ N ' N ^ t T f M t r ^ -% %
r s*V x - s; / X « >’ /î’t x •'- s í i- f i -
<-• ‘ > . * ' '■. «f- .- ' / • 'i y j i

a ..'-A i^ ‘/ s a* .;Y * «J* > -A' •">


,,4^ iVK4 ,-.X .,A A'» ,X -: Æ .. ' . ^
. . . . „ *,yi«»sa
ï " “^ ,A x•«»?•-**
Y k A A. ,j‘ :J* y ,£ jf <Jí Mf a
hayykitap *> - . -
'*—* 3 'S
5 **'XY" A X-X'- ^ ' w
. « -•■ y . -y- ^
f ^^ K
»(I«**« G-t . . Ay.v>'' .
H ayy kitap - 67
Y eninin Peşinde - 1

El Y azısındaki Sır
M elih A rat
m e lih @ m e lih a ra t.c o m

E sra N u r Erbil, N u rta ç Yelden, Figen Peltek

K atkıda B ulunan Ekip


Pelin B aşak E rgü n, N u r E da K asap, İp ek G ürel

K ap ak görseli: İp ek G ürel
K apak: L a tif Ç etin kaya
Sayfa tasarım ı: D u rs u n Ç avuş

ISBN: 9 78 -975-9059-73-6
1. Baskı: İstan b u l, K asım 2008
3. Baskı: İstanb ul, E kim 2009

Baskı: B arış M atbaası


D a v u tp aşa C ad. G üven Sanayi Sitesi
C B lok N o: 291 T o p k ap ı-İstan b u l
Tel: 0212 674 85 28

H ayykitap
Z e y tin o ğ lu C ad. Şehit E rd o ğ an İb a n Sok.
N o :36 A k a tla r B eşiktaş 34335 İstan b u l
Tel: 0212 352 00 50 Faks: 0212 352 00 51
info@ hayykitap.com
w w w .hayykitap.com

Bu k ita b ın te lif h a k la rı H ay y k ita p a aittir.


Y ay ınevinden ve y a z a rd a n yazılı izin a lın m a d a n
k ısm e n veya ta m a m e n a lın tı yapılam az,
hiç b ir şekilde kopya edilem ez,
ço ğ altılam az ve y ayım lanam az.
El Yazısındaki Sır
Melih Arat
Esra N u r Erbil, N u rtaç Yelden, Figen Peltek

Katkıda Bulunan Ekip


Pelin Başak Ergün
Nur Eda Kasap
İpek Gürel
Melih Arat

İstan b u l Ü n iv ersitesin d e Rus Dili ve Edebiyatı


B ö lü m ü n ü b itire n M elih A rat, D okuz Eylül Ü niver­
site sin d e MBA yapm ıştır. Aynı üniversitede A m e ri­
k an K ü ltürü ve Edebiyatı D oktora p ro g ram ın a devam
ed en A rat, ayrıca N ew York Ü n iv ersitesin in G irişim ­
cilik ve Y önetim Sertifika P ro g ra m ın ı birincilikle ta ­
m am lam ıştır.
1993 yılın d an b eri düzenli olarak Türkiye’nin
ö n d e gelen gazete ve dergilerinde köşe yazısı y a z m a ­
n ın yanı sıra, Sıra Dışı Yaşam Becerileri, Sıra Dışı G e­
lecek M im arlığı, MBA21, G irişim cilik O kulu, İkinci
Şans Kişisel D eğişim , D âhi Ç o cuk Yetiştirm e p ro g ­
ra m la rın ın tasarım cısı ve sunucusudur. Söz k o n u su
p ro g ra m la r Boğaziçi Ü niversitesi M ezunları D erneği
(BÜ M ED ), O kull İstanbul, Olcull İzm ir, O kull A n k a ­
ra, O kull Kayseri ve başka saygın k u ru m la n ıl çatıları
altın d a sunulm aktadır.
M elih A rat, ayrıca ABD H ü k ü m e tin in K üresel­
leşm e ve İş D ünyası program ı için Türkiye’d en d a ­
vet edilen tek kişidir. Söz konusu p rogram çerçeve­
sinde önem li şirketlerde incelem elerde bulunm uş;
A m erika’n ın önem li üniversitelerinde uluslararası
işletm ecilik sem in erleri alm ıştır.
El Y azısından K arakter A nalizi k o n u su n d a ara ş­
tırm a la rın a 1990’larm o rtaların d a başlam ıştır. Ö n ­
celikle tü m literatü r çalışm alarını inceleyen A rat,
d ah a so n ra literatü rd e geçen kuram ları k o n trol eden
b ir test geliştirm iştir. El Yazısından K arakter A nalizi
k o n u su n d a çalışacak b ir ekip kurarak, bu konu d ak i
litera tü r a ra ştırm a ların ın yanı sıra, ünlü in san ların ,
suçluların im zalarını incelem iş, ayrıca 120 so ru içe­
ren b ir test ile geniş b ir saha araştırm asın ın yap ılm a­
sını sağlam ıştır.
A m atö r dağcılıkla uğraşan M elih A rat, üç kez Ağrı
D a ğ ın a , bir kez Kaçkar D a ğ ın a tırm an m ıştır. L o n ­
d o n School o f Econom ics, N ew York P ublic Library,
N ew York Ü niversitesi gibi saygın k u ra m la rın çatıları
altın d a İngilizce sem inerler sunm uştur.

Y ay ım lan m ış k ita p la rı:


21. Yüzyıl İçin Yönetim , Söz Yayınları
Yönetim in Yazılı Olm ayan Kuralları, M avi K itaplar
Öğrenen Organizasyonlar, K alder Yayınları (eşyazar)
D eğişim in Liderleri, K alder Yayınları
Kalitenin Seyir Defteri, K alder Yayınları
Yönetim in Geleceği, Varlık Yayınları
7. Vites, N esil Yayınları
O kum ayı H ızlı Öğreniyorum, N esil Yayınları
Sıra Dışı Yaşam Becerileri, Varlık Yayınları

melih@meliharat.com
GSM: 0542 241 04 02
Esra Nur Erbil

Celal Bayar Ü n iv ersitesinde İşletm e öğ ren im i g ö ­


re n Esra N u r Erbil, Sıra Dışı Yaşam Becerileri ve D âhi
Ç o c u k Bilim Sevgi ve Yaşam Bilgisi G eliştirm e P ro g ­
ram ı lisanslı konuşm acısıdır. Beyaz N okta V ak fın ın
Kişisel G elişim P la tfo rm u n d a k i eğitim lerinin b ir­
ç o ğ u n u alm ış ve aynı organizasyonda proje liderliği
yapm ıştır. L ondra’da İngilizce öğrenim i görm üştür.
K ültürler arası işbirliğini geliştirm e başlıklı b ir p ro g ­
ram la Ispanya’da da b u lu n an Esra N u r Erbil, farklı
m illetlerden in san ların el yazılarını da incelem iştir.
O kull İzm ir ve O kull A nkara’d a k o o rd in a tö r olarak
görev yapan Esra N u r Erbil, El Y azısından K arakter
A nalizi ile ilgili hem literatü r incelem elerini, h e m de
saha a ra ştırm a ları gerçekleştirm iştir.

Nurtaç Yelden

Birçok kişisel gelişim k u rsu n u tam am lam ış


olan N u rtaç Yelden, M arm ara Ü niversitesi İktisat
B ö lü m ü n d e n m ezundur. Sıra D ışı Yaşam B ecerileri
ve Sıra D ışı G elecek M im arlığı eğitim lerini de ta ­
m am lam ıştır. M arm ara Ü n iv ersitesinde Y önetim O r­
ganizasyon k o n u su n d a m aster öğrenim i gören N u r­
taç Yelden, ayrıca G irişim cilik O kulu ve Parasal Z ekâ
Kişisel F inans Y önetim i P ro g ra m la rın ı da ta m a m la ­
m ıştır. O kull İstanbul’da 2005 y ılından itibaren k o o r­
d in a tö r o larak görev yapm aktadır. El Y azısından K a­
ra k te r A nalizi ile ilgili İstanbul’d a saha araştırm aları
ve rap o rlar hazırlam ıştır.
Figen Peltek

D okuz Eylül Ü niversitesinde E ko n o m etri ö ğ re­


n im i gören Figen Peltek, Sıra D ışı Yaşam B ecerileri
sem iner p ro g ra m ın ı da tam am lam ıştır. Beyaz N okta
V ak fın ın Kişisel G elişim P la tfo rm u n d a k i eğitim lerin
b irç o ğ u n u alm ış ve aynı organizasyonda proje lid e r­
liği yapm ıştır. L ondra’da İngilizce eğitim i alan Figen
Peltek, O xford Ü niversitesinde G irişim cilik k o n u ­
su n d a bir sertifika p ro g ram ın a devam etm ektedir.
El Y azısından K arakter A nalizi k o n u su n d ak i tem el
literatü r araştırm aların ı yapm ıştır. Ayrıca İngiltere’d e
El Y azısından K arakter A nalizi k o n u su n d ak i a ra ştır­
m aları sürm ektedir.
El yazısından karakter analizi..........................................11
El yazısı analizinin tarihçesi............................................... 15
Marjlar.................................................................................. 23
Satır y ö n ü ............................................................................41
Satır a ra lığ ı................................................................... 51
Kelime aralıkları..................................................................57
Harf aralıkları...................................................................... 63
Harflerin meyil yönü ......................................................... 69
Yazının boyutu................................................................... 77
Yazının bölgesel boyutu......................*...........................83
Harflerin b ağları.................................................................93
Açılar, kem erler.................................................................. 99
H ız .......................................................................................105
Kalemin baskısı................................................................. 111
“ ‘R ” h a rfi............................................................................ 117
Dikkat..................................................................................119
İm za.................................................................................... 121
Sayılar................................................................................. 147
Ünlülerin el yazılarının analizleri....................................149
Abdullah G ü l..................................................................151
Ahm et Necdet Sezer........................................................153
Recep Tayyip Erdoğan................................................... 155
Bülent A r ın ç ................................................................... 157
Yaşar Büyükanıt............................................................159
Hilmi Ö zk ö k ..................................................................161
Mehmet Ali T a la t..........................................................163
Orhan P am uk................................................................165
Orhan K em al.................................................................167
Necip Fazıl K ısakürek.................................................. 169
Neşet E rtaş.....................................................................170
llaluk Şahin ..................................................................173
Bili Clinton ....................................................................175
Kraliçe II. Elizabeth...................................................... 177
Angeia M erkel............................................................... 179
Konstantin Karamanlis................................................181
Paris Hilton ................................................................... 183
Suçluluların ve seri katillerin el yazısı örnekleri 185
"Kendinizi test edin" çözüm lem eleri........................... 201
El yazısından karakter analizi, h erkesin ilgisini
çeken b ir konu. B irisinin el yazısı örn eğ in e bak ıy o r­
sunuz ve o n u n kişiliği ya da tercihleri h a k k ın d a bilgi
sahibi oluyorsunuz. S üperm en’in duv arların ötesini
gören “X -Ray” ışınlı gözlerine sahip olm ak gibi b ir
şey bu.
Bu yöntem i öğrendikten sonra, bir b a n k a d a form
d o ld u ran görevli hanım a, “Siz konuşkan ve dışa d ö ­
n ü k b ir kişilik m isiniz?” diye sord u ğ u m d a, “H enüz
hiç konuşm adık, nered en biliyorsunuz?” dedi. Ben
de, “Siz k o n u şm ad ın ız am a yazınız k o n uşuyor” diye
cevap verdim .
İn san ların el yazıları in an ılm az b ir delil olarak
her yerde. F o rm dolduruyorlar. D ers n o tu tutuyorlar.
T oplantılarda n o tlar alıyorlar. K artlarını u n u tu n c a el
yazılarıyla iletişim bilgilerini veriyorlar. Çekler, se­
n etler im zalıyorlar. Sözleşm elere im za atıyorlar. Ya­
zılara im za atıyorlar. El yazısından karak ter analizini
bildiğiniz zam an, in sanların yazıları b ir tü r kişilikle­
rine ilişkin ip u cu n a dönüşüyor.
E linizdeki kitap, bu konuyla am atörce u ğ raşm ak
isteyenler için bir başlangıç kitabıdır. El yazısı a n a ­
liziyle ilgili tem el bilgiler veren, h e rh an g i b irin in el
yazısını g ö rd ü ğ ü n ü zd e kolayca belli başlı şeyleri söy­
lem enize im k ân verecek b ir çalışm adır.
Bu kitap, liderliğini yaptığım b ir ekip çalışm ası/
ara ştırm a sın ın ü rü n ü olarak ortaya çıktı. L iteratü r
araştırm asıyla başladık. D ünya çapında u zm an ların ,
FBI için çalışan d a n ışm a n la rın araştırm aların ı in c e ­
ledik. Bu arada, incelediğim iz çalışm aların b ir se n te ­
zini ü rettik . Söz k o n u su sentez, farklı yazarların b ir­
leştiği ve anlaştığı konulardı. K itabım ızın içinde uç
d e ğ e rlen d irm e ler ya da belirli b ir yazarın ve u z m a ­
n ın diğerleri tara fın d a n desteklenm eyen veya bizim
ara ştırm a larım ızd a doğrulayam adığım ız görüşleri
yer alm ıyor.
El yazısın d an karak ter analiziyle ilgili özel b ir a n a ­
liz yö n tem i geliştirdik. Söz konu su analiz yö n tem in i
ayrıntılı b ir şekilde tanım ladık. Böylece yöntem k o ­
n u su n d a eğitim alan herhangi biri, el yazısından k a ­
rak ter analizi yapabilm e olanağına kavuşm uş oldu.
L iteratür araştırm asın ı saha araştırm asıyla destek­
ledik. El y azısın d an karakter analizi çalışm alarının
bilim sel o larak desteklenm esinin d o ğ ru olacağını
d ü şü n d ü k . 4 0 0 d e n fazla kişin in el yazısını inceledik
ve yazılı ra p o rla rın ı verdik. Ayrıca verdiğim iz ra p o r­
ların ne ölçüde kişiliklerini yansıttıklarını sorduk;
rap o rların kişiliklerini yaklaşık % 80’in üzerin d e y a n ­
sıttığına ilişkin geri bildirim aldık. 100den fazla ki­
şiye el yazılarını inceleyerek sözlü rap o rları sunduk.
Ç alışm am ızın sağlam asıyla ilgili 100 kişiye b irebir
h e m yazı analizi hem de kişilik testi yaptık. Ç ok sayı­
da üniversite öğrencisinin yazılarını inceledik. Ayrıca
ü n lü in san ların , bilim in sanlarının, sanatçıların, d ev ­

12
let ad am ların ın , seri katillerin ve hom oseksüellerin
yazılarını inceledik.
H azırladığım ız analiz yöntem inin çıkarım larının
geçerliliğini kontrol edebilm ek üzere, çıkarım larım ızı
kontrol eden 120 sorudan oluşan özel bir kişilik tes­
ti hazırladık. El yazısından kişilik analizi, b ir insanın
tü m kişilik özelliklerini vermiyor. Belirli bazı başlıklar
hakkında bilgi veriyor. Dolayısıyla hazırladığım ız test
sadece, kişinin el yazısından ulaştığım ız bilgilerinin
doğruluğunu kontrol eden bir kişilik testiydi. Bu tes­
ti uyguladığım ız 100 kişiden aldığım ız sonuç oldukça
iyiydi, %80’in üstünde bir tutarlılık sonucuna ulaştık.
İstanbul, İzm ir, A nkara ve L ondra’daki ekip üyele­
rim izin çabalarıyla, b ü tü n bu a raştırm a ve çalışm ala­
rın so n u c u n d a elinizdeki eser ortaya çıktı.
Sade ve herkesin anlayabileceği bir çalışm a olm ası
için elim izden gelen gayreti gösterdik.

M elih Arat, Ekim 2008


M odern el yazısı incelem elerinin tem elleri antik
t,ılğlara dayanır. A ntik çağda Çinliler, daha sonra R o­
malıların da keşfedeceği gibi el yazısının kişiliğin ölçü­
m ünde kullanılan bir yöntem olduğunu biliyorlardı.
İd yazısındaki farklılığa ilişkin bilinen ilk teyidi
Aristo verm işti. “K onuşulan sözler, zihinsel bir d e n e ­
yim in sem bolleri ise, yazılı sözler de k o nuşulan sözle­
rin sem bolleriydi. Nasıl ki herkesin sesinin tonu farklı
İse el yazısı da farklı idi.” Rom a im p a rato ru N ero m a h ­
kem ede bir adam için şöyle dem işti: “O n u n el yazısı
onun bir hain o lduğunu gösteriyor.” İzleyen yüzyılda
Romalı tarihçi Suetonius, im parator A ugustus’u n el
yazısı ve karakteri arasında bağ o ld u ğ u n u belirtm iştir.
İd yazısı ile k arakter arasında bir ilişki oldu ğ u n u Ezop,
Julius C aesar ve Çiçero da iddia etm iştir. Ç inli filozof
Jo Hau, “El yazısı şaşm az bir şekilde bir kişinin akıllı
biri m i yoksa akılsız biri m i olduğunu gösteriyor” diye
iddia etm iştir. 1270 yılında Roger B acon C om pendi­
um Studii Philosophiae isim li eserinde el yazısının ki­
şiliğin bir göstergesi olduğunu belirtm iştir.

15
H er n e k a d a r el yazısı ve kişilik arasın d a ilişki k u r­
m a çabası an tik çağlara k ad ar uzansa da 17. yüzyıla
k a d a r sistem atik b ir şekilde el yazısı analizi k o n u ­
su n d a bir sistem çıkm am ıştır. 1622 yılında B ologna
Ü n iv e rsite sin d en C am illo Baldi Yazısından Bir Yaza­
rın N itelik Ve Doğasını Tanıma Yöntem i isim li bir eser
yayım lam ıştır. Bu kitap eğitim li kesim lerce ilgi gör-
düyse de o d ö n e m d e okur-yazar in san ların sayısı az
o ld u ğ u n d an çok fazla kullan ım alanı bulam am ıştır.
El yazısı analizi entelektüellerin ilgi alanı olm aya
devam etm iştir. Bir so n rak i çalışm a Z ü rih Ü niversi-
tesi’n d e n Johann K asper Lavater tara fın d a n yayım ­
lanm ıştır. Lavater, h erkesin k en d in e özgü bir yazısı
o lduğu so n u c u n a varm ıştır. Ayrıca herkes kendi r u h ­
sal ve güncel d u ru m u n a göre b ir el yazısı k u llan m ak ­
tadır. Aynı şekilde in san ın sesi, h areketleri ve el yazısı
d a d u ru m a göre değişiklik gösterm ektedir.
Lavater’in yayınından sonra el yazısı analizi özel­
likle A lexandre D um as, Em ile Zola, G eorge Sand, Ni-
colai Gogol, A n th o n Çehov, T hom as M ann, Edgar Al­
lan Poe gibi ü n lü insanlar arasında p o p ü ler olm uştur.
19. yüzyılın ilk y arısın d a el yazısı analizi, entelek­
tü ellerin ken d i g ö rüşlerini y arıştırdıkları bir sohbet
o lm ak tan çıkm ıştır. F ransadan J.H. F lan d rin ve Abbé
Jean-H ippolyte M ichon tara fın d a n ilk ciddi çalışm a­
lar yapılm ıştır. 1875 yılında M ichon el yazısının a n a ­
lizi k o n u su n d a k i ilk ak ad em ik çalışm a olan The Prac-
tical System O f G raphologyyi yayım lam ıştır. M ichon,
binlerce el yazısı ö rn eğ in i incelem iş, ve kişilik özel­
liklerini d ö k m ek için grafik işaretlerinin b ir listesi­
n i hazırlam ıştır. Y öntem i “sabit işaretler ekolü” ola-

16
rult bilinm ektedir. M ichon’un b ir takipçisi olan Jean
( Ireppieux-Jam in, M ichon’un çalışm alarını genişlet­
miş ve el yazısı analizine yeni sınıflam alar getirm iştir.
I KKK yılında Vecreture et le Caractère yayım lanm ıştır.
Kilap 1975 yılında 17. baskısını yapm ıştır.
20. yüzyıla girerken C reppieux-Jam in, grafolojinin
bir çeşit kişilik testi tekniği olduğu k o n u su n d a ü n lü
psikolog A lfred B inet’le çalışmıştır. İlk zekâ testinin
ortaya çıkışından yıllarca önce, 1905’te Binet, yedi u z­
m anla birlikte el yazısı analizi k o n u su n d a a ra ştırm a ­
lar yapm ıştır. H er uzm ana başarılı ve sıradan başarı
düzeyine sahip 37’şer, toplam da 74 kişinin el yazısı
örnekleri verilm iştir. U zm anlardan başarılı ve sıradan
başarı sahibi olanları el yazılarına b ak arak ayırm aları
istenm iştir ve uzm anlar tesadüfi olm ayacak b ir so ­
nuçla başarılı bir öngörüde bulunm uşlardır.
Bu sırada, A lm anya’da üniversite düzeyinde b i­
limsel araştırm alar yapılm aktadır. B erlin Ü niversi­
tesin d e n W illiam Preyer el yazısı, ağız yazısı, ters el
yazısı, ayak yazısı, dirsek yazısı arasındaki ben zerlik ­
leri incelem iş ve hangi uzuv kullanılırsa kullanılsın,
kişinin el yazısının tem el özelliklerinin değişm ediği­
ni tespit etm iştir. Preyer’in çalışm ası “el yazısı beyin
yazısıdır” ifadesinin ortaya çıkm asına yol açm ıştır.
A lm anya’n ın ön d e gelen grafoloji uzm anı olan
Ludwig Klages, kendisine ait bir terim olan “expres­
sive m ovem ent-gösterim ci hareket” terim i, ortalam a
bir insanın gösterdiği otom atik ve kısm en bilinçli faa­
liyetleri; yü rü m ek , koşm ak, konuşm ak, jest ve m im ik
yapm ak ve özellikle el yazısını kapsar. Klages, her el
yazısını biçim düzeyinde, pozitif ve n eg atif olarak yo ­
ru m lam ıştır. Biçim düzeyi, düzen, kendiliğindenlik,
özgünlük, d in am izm , h a rm o n i ve ritim gibi öğelerin
özet b ir toplam ıydı. Biçim düzeyindeki olum lu d e ­
ğerler, kişin in özelliklerinin de olum lu olarak değer­
len d irilm esin e yol açıyordu.
Aynı zam anda, İsviçre’d e b u lu n an profesör M ax
Pulver, C ari Jung’u n analitik psikolojisinin yaklaşım ­
ların ı da el yazısı analizi alanına taşıdı. Pulver “aralık ­
ların (boşlukların) sem bolü” yaklaşım ını geliştirdi, ve
el yazısını 3 bölgeye ayırdı: K işinin zihinsel ve ru h sal
y ö n ü n ü tem sil eden üst bölge (harflerin ü st u z a n tıla ­
rın ın olduğu bölge), duygusal yapısını yan sıtan o rta
bölge (h arflerin ana hat üzerindeki yeri), m ateryalist
ve fiziksel eğilim leri tem sil eden alt bölge (alt u z a n ­
tıların b u lu n d u ğ u bölge). İngiltere’d e b u lu n a n R obert
S audek cetvel, açıölçer, pergel, m ik ro sk o p ve ağır çe­
kim g ö rü n tü le r kullanarak el yazısını ölçülebilir bir
hale getirdi. İngiltere’d eki b ir diğer grafoloji çalışanı
olan H ans Jacoby, 1939’d a eğitici b ir kitap olan A n a ly ­
sis O f H andw riting i 1 (El Yazısı A nalizi) yazdı.
A m erika B irleşik D ev letlerin d e, W yom ing Ü n i­
versitesi psikoloji profesörü June D ow ney, aile üyele­
rin in el yazıları arasındaki benzerlikler ü z e rin e ara ş­
tırm a la r yaptı ve 1919’d a el yazısı psikolojisi üzerine
k ü ç ü k b ir kitap yayım ladı.2
A m erikan el yazısı analizi u zm an ları arasında
önem li bir diğer çalışm ayı M ilton B unker y ü rü tm ü ş­

1 Hans Jacoby, Analysis o f Handwriting; An introduction into Scienti­


fic Graphology, G. Allen & Unw in Ltd, 1948 (First edi tion, 1939).
2 June Dow ney, Graphology and the Psychology of Handwriting
(Educational Psychology Monographs), Warwick & York, inc, 1919.

18
tür. U zm an steno eğitm eni, grafoloji üzerine ü s tü n k ö ­
rü okum alar yapm ış, sonrasında kendi öğrencilerinin
her b irin in B unker’ın özenli derslerine rağm en steno
el yazılarında farklılıklar gösterdiklerini fark etm iştir.
Bu olayla birlikte, ilgisini çeken grafoloji üzerine ça­
lışm a yapm aya başlar. B unker’ın çalışm aları, kişinin
yazı yazıp yazm adığının da pek önem i olm adığını
ortaya çıkardı; B unkere göre İçişinin yazı yazdığı sı­
radaki kalem vuruşları ve kullandığı şekiller daha
önem liydi. B unker yazının b ü tü n ü n e bak m ak yerine
el yazısındaki çok küçük ayrıntılar üzerinde çalıştı ve
m eto d u n a diğer b ü tü n yaklaşım lardan ayırm ak için
“grafoanaliz” (graphoanlysis) ism ini verdi. 1920’lerde
C hicagoda grafoanalizi öğretm ek için bir okul k u rd u 3.
Şim diki adıyla U luslararası G rafoanaliz D erneği olan
b u okul, m evcut en büyük el yazısı analizi o k u lu d u r4.
O kul yöntem konusundaki tutucu ve katı m etotlarıyla,
ve araştırm a d e p artm an ın ın el yazısı analizlerinin is­
tatistiksel geçerliliği üzerine odaklanm asıyla tanınır.
1930’larda, A m erika’n ın önde gelen p sik o lo g ların ­
dan H arv ard lı G ordon A llport ve iş arkadaşı Philip
V ernon konuya kendi uzm anlıklarıyla katkıda b u lu n ­
m uştur. A llport ve V ernon’u n Expressive M ovem ent
isim li çalışm alarında el yazısı, bir kişinin je stin in
kristalleşm iş bir form udur. Bu form , kişiliğin tu tarlı
yö n lerin in erişilebilir bir prizm asıdır.
El yazısı, testlerin getirdiği yapay so ru ların yapay
cevaplarından daha doğal b ir kaynak sağlam aktadır.

3 John A. Thomas, Graphology Fact Sheet, http://www.ntskeptrcş.


org/factsheets/graphol.htm
4 www.igas.com/membershep.asp
Ayrıca yüz ifadesini ya da bir b e d e n jestin i kaydet­
m ek ve incelem ek çok zorken el yazısını kaydetm ek
ve incelem ek çok daha kolaydır.
B ard College’dan W erner Wolff, im zaların kendine
has b ir ritm i olduğunu, bilinçli bir k o n tro lü n dışında
kişiye özgü b ir şekil olarak ortaya çıktığını keşfetti.
W olff a raştırm asın ı 1948de Diagrams o f the Uncons­
cious5 adlı k itab ın d a yayımlar.
Ö n d e gelen grafoloji u z m a n ların d an biri de N ew
Y orkda, N ew School for Social Research’te grafoloji
eğitim i veren K lara R om andır. R om an kalem b a sk ı­
sını ölçen b ir alet icat eder ve k onuşm a so ru n u y a­
şayan kişilerin el yazısıyla önem li bir çalışm a yapar.
R o m a n ın H andw riting: A Key to Personality6 adlı k i­
tabı b u alanda bir klasiktir.
D iğer pek çok grafolog kişisel çalışm alarıyla bu
yüzyılda da grafolojiye katkıda b u lu n m u ştu r ve ö n e m ­
li birkaç çalışm a yayım lanm ıştır. U lrich S o ıın em an n 7,
D aniel A nthony, Felix Klein8, N adya O lyanova9, Thea

5 Werner Wolff, Diagram s of the Unconscious: Handwriting and Per­


sonality in Measurement, Experiment, and Analysis, Grune & Stratton,
1948.
6 Klara G. Roman, Handwriting: A Key to Personality, Pantheon
Books.
7 Ulrich So nn em a n n Klampen, Dietrich zu Schriften I - G rapholo­
gie, 2005.
8 Flex Klein, Gestalt Graphology: Exploring the Mystery and Com p­
lexity of Hum an Nature Through Handwriting Analysis, ¡Universe, Inc.
2007.
9 Nadya Olyanova, Handwriting Tells, Wilshire Book Com pany,
1960.

20
Stein L ew inson10, A lfred O. M endel11 ve Irene M a rc u ­
se12 çalışm alarda bulunan kişilerden bazılarıdır.

10 Thea Stein Lewinson, The evil of the m ind in graphic expression:


Handwriting assessments of 11 leading Nazis, The Author, 1980.
11 Alfred O. Mendel, Personality in Handwriting: A Handbook of
American Graphology, Newcastle Pub Co Inc, 1990.
12 Irene Marcuse, The Key To Handwriting Analysis, Burns A n d M a c
Eachern LTD, 1962.
arjlar kâğıdın sol, sağ, alt ve ü st k e n a rla ­
rın d a k i boşluklardır. Bir el yazısı incelem esinde, k i­
şinin sah ip old u ğ u plan ve o rganizasyon becerisin i
gösteren en ön em li b ö lü m m arjlardır. M arjlara b a ­
k arak b ir in sa n ın yaşam ın d ak i genel d ü zen h a k k ın ­
da k o n u şa b ilm e k m ü m k ü n d ü r. B irçok ö rn ek te b ir
kâğıdın k u lla n ım ı ile kişin in z am an k u llan ım ı a ra ­
sın d a b e n z erlik vardır. P lan lam a b ecerileri gelişm iş
kişilerin, kâğıdı ku llan ırk en de b e n z e r b ir yaklaşım
içinde o ld u ğ u görülür.
Ö ğrencilerin kâğıt kullan ım ın d a genel bir b e n z e r­
lik vardır. Ö ğrenci olm a d u ru m u , belirleyici b ir koşul
seti o ld u ğ u n d an birçok ö ğrencinin kâğıdı b en zer şe­
kilde ku llan m asın a yol açar. E konom iklik arayışı, ö ğ ­
rencileri kâğıdın tü m alanlarını kullanm aya götürür.
Sınırlı m ik tard ak i kâğıt, ajanda ya da n o t kâğıdı, var
olan alanlar en etkili şekilde ku llan m a çabasını ortaya
çıkarır. İş hayatına atılan in san ların kâğıdı ku llan m a
biçim inde değişiklikler ortaya çıkar.
c ?

¿d

Sol Marj Dar


K işinin yazısı, kâğ ıd ın sol sın ırın a yakınsa sol
m arjı d ar olarak tan ım lan ır. Sol m arjı d ar k u lla n a n ­
lar, geçm işte yaşad ık ların ın etk isin d en uzaklaşam a-
m ış, b u n a bağlı olarak d a yaşadıkları zam an içerisin­
de k a ra r alırken, p lan yaparken, g ü n lü k yaşam larını
devam ettirirk en geçm işin etkisinde kalan kişilerdir.
Cf

Vİ^VoVM. y.c^ı*. So a >m X v

v \.A •U». c^. nc*av.a< \ g - c^


V»«* V.V«.^t c*V_ '^■'* °
V>» •jvnv i**' ^>»r ( V>‘*> •'«-9
^«.V-V» V^.*-»* -C 'yCj**~r‘»*\
İ mi—V ~ ^ ‘V W -
N^V«. Vj*.\Wı~s. -»<_
V.~V,,.c»~, ^ - W : v.Vi. .

V.-A;-,.--'.— , .A»r; V-ç—


V'' “U-. yv
YT""’ 1*1‘

SoS Marj Geniş


Eğer k işin in yazısı, kâğıdın sol sın ırın d a n uzaksa
yazıyı sol m arjı geniş olarak tan ım larız. Sol m arjı ge­
niş k u llanan kişiler, geçm işin etk isin d en sıyrılm ış ve
güncel k a ra rla rın d a b u n u n etkisi altın d a kalm ayan
kişilerdir.

ü ..i,. J i,w . iî.,/,„ > .,2 ^ , iM< 7 „4 f c w <
,x ./2 * . ', . W '— • ,

«,.v ™~,..
C ytj',: .» i J v - I tiin fi £ n ' «*• f.fayn/ih&riJ*. a.-n+< 7ı^S.

■1 '/*,«%/£, ,\,n U4>


'/•./„t t)1'1W*“‘Tfu,n

Sol Marj Daralıyor


K işinin kâğıdın sol k en arın d a m akul b ir bo şlu k
k u llan arak yazm aya başladığı ve h e r yeni satırda git­
tikçe sol sınıra yakınlaştığı m arj biçim idir. D aralan
b ir sol m arj, kişi geçm işte yaşadığı olayların etk isin ­
den uzaklaşm aya çalışıyor olsa da, b u olayların etk i­
sin in güçlü b ir şekilde sü rd ü ğ ü n ü gösterir.

26
SıRfttMl W*b«> Atişte MVHUlbij
"ki, ys*t» 4»U« MUU liW &vW
ttojı—lor £*jîf «•»•Us.yKUrJ. C-U.U,. U. *rv^-.'
v* ««rWI-v etn<<jj»ı« . U»U>ftw. i«*r* or^vjo t.l«»»
o(<i*ı. A*»-« a-rt -fos (•ıMkr»W W> ü-t'***' İ^stı-•'y
S»«v,«k U»«*r.»|» , JJLU-. «Udi!'«, »«— y i. k«^ fes ,/./«,»■.
C«L W **-• U a J -t. Ut<L feç, U» »-•U..~
y i — J4 UJv-jJ, , * say«™«. *-«.». «WJu«ı ^
rluMw.,U. (MfcUr., ' " aJS-J.» SÎjWıl-

CAıa-lUk AiMrtji-Ms wc . n * » t t * fi11- A ı..~ v (.,) _»


( KiUWk4, 4.^~ fc-4.» ,**,..

MM At M*- U t»,
M jv r , ‘i . t<*W. U * * . tr .y s Û rrJUi-K U û ^ r U . •■«UIK;
İ Î- 1 .Î iy -.u u .ji-« dU ».lq..~. «j«m C 3» - “ - <W W -'U v ,y -« i-
4«. fadgjL. t , iİyjU. 4<.Ur ..'T— tv^U.
4tt,ı a—■li™» UL. '«Vy~ •y.-.i'ty» utU,
y*-, fc’ *1AAo tej-s^A». ntu-ıy WuU.ti y uW,'H
Al %*'" "&<*• İÜ***-" %— «—
u>‘fc»fî"* tiUt US! «Jlp
"&*. i*U «yU . w*U»n*.İ U- tiUp , * j w U « A . ı 1-«İ- ■f“r k k
i llo-ıis.. jî-y iu M . , j-ltdUSO - e ry l-i ,

C A u tı i . s »•«*. a ıo ^ jt. fenset*» j! r J t- , te u ı» « . U r <fou>


CınUU-,<|>r— , t r . J i u ulu-, yi.-/,.*, ».ftu UnA1. tr ııi , - - t - '
tu lu ı,,, <iW-4n. Si»u» Jf-y>-w> l* / ysv _W yir lû/fM İll
%»IU J*- 4— t j l . I ., i . U /s —. *,,L»*>*. T U f e t- 't, V-
~>*—m-m t—
tiis. U WmiI . -*,»^>1«. i*-»—
«JL —
Wıg»t, i«fcöl<-*». î.lu._ ,■-»«* /«» t -U'
U oyi.o.,« ciiu««*. «j-İıV** uj. e Jl;» ,, lo tu c y s U s o t ¿ .il
V -J n f- UEk- -y p tL io ^ U , U v, Ç«uU « jtu
T tUy-

Sol Marj Genişliyor


Y azının sola sınıra yakın başlayıp gittikçe u z a k ­
laşan b ir fo rm alm asıdır. B u tü r b ir m arj kullanım ı,
kişinin geçm işinin e tk isin d en uzaklaşm a eğilim inde
o ld u ğ u n u ve sahip olduğu ö zg ü rlü k alanından d ah a
fazlasını istediğini gösterir.
<m P KnMi —

^.nun,n*rtU^<- y/StA'Ja,-; *2ıienp> &*• JT3**


txxJ#ıtA k* ¿rtf’oi*** ¿Jtli ¿¿,0*1
it* io o lj’ j D(| M ¿0-*, & {(/naı J y ^ m ı U.utr*. tttAui, tifo —
***** .1^ 1»*.
•¿ . ioibun Aalsnıp ’ytr d'ktO.Î.Abn Aap!*-‘ e Î M ’'c*n,^
cnus»(>. Ka>b>-»t ^f -ee,İHJ^-*1,t■''<* itpt/**.*t /'■■«M a & t - U n tu/üXxp
ûa l r v 4~<~y> ^ cZ-iyi»
«ü»,.ı,nwıyu '•'“'•O'- --- - " T -- 3 --- ,
İW v.-t» i */»Ajr/V /ı^ a X /t s&Ao*- **y»Vo * ''< /'» ! « « ' kuVtfıl .Auttan f*/ttJ*U
**Jy> un* /n, »\y»?
TiumJrmtA .*,»> « ¿ u ı oÇatjlfyj” 1 ka/brn kafuHrtnı. l*tk,
A<,2~-/<jcJ>.IJtyJ/,r)' /)&*„ , / y £ n /f y ,* * yj,,.i,,6t.\ya/\ r/... mSimr** <$**'
S 'i'P s /c*‘ A.wvy y 3 /• . . ¿ ,i- ty <y * / î 'f V ,mc* " ^■'■•yolt **•*»'>»
eb.-noUı ^r*>' v»A ¿ ¿ i r ) : At. o i^ B . .SV T;-r4t.9r-,j^j A i xtfi£

-SLV. ¿».ol/tt -îr.-tit. .y»)r ,p t /■-y-l. Cûfifa*7) <9r, ¿ çiti/ o lt^ itû n

Kol&n itfttı, oc.A&*xx*t, ,


¿ W > « n »1«/', 6-Lyrvsı^j*•■*** «<•>OÎ..,.
f.v* otfjp/i,') t , k*#>~Tr-Sc-lcAs. y fo * ,*y m $yn?

Sol Marj Dalgalı


Sol sın ırd ak i yazı fo rm u b ir daralıyor b ir genişli­
yorsa sol m arj dalgalıdır. Sol m arjın dalgalı olm ası,
kişin in güncel k a ra rla rın d a zam an zam an geçm işinin
etkisi altın d a kaldığını gösterir.
ff

ÜU '/// î sMf'f /İ ç-j¿ûti/ejffiÇ.


{<>//>&*'( -&/&?*&** n/^c
nnijvcu («i/U-t /¡¿fitii Usu i'y < 'ar'
Hk U rthıfy* ı b'.ft'''* ^'y/ty j
,/.,„ . '' - / - • • -•; "
ff :; fı aa l : t A‘H U t M U f « ¿ t TOf H -M fi y W f/,f

/■>nkVf fys'!■■'/¿i*un4* '•uti"#**-


f}is Y/A’Ûi ({/O//il ¿Ct/fi • / p / j v / //$JJj v /'/s,y :'
)!. kıt l'M *1 : •.'(//1:A’//IL: f'fı&Vtoi
,.w'yvfött<- *ç&jı}£■&■£&j K /?4/to fc/os <?(Cı
&*/£, f,MK.
■{&&/&! & ( //ç f/fC /lj/f {¿,<f\"'

/.¿.f*/rS/}f/ /■f Jy-r& /</■//w


J¿¿(¿{¿f■/?*/.<•,.th

4m

Sağ Marj Dar


Yazının, kâğıdın sağ sın ırın a yakın olduğu fo rm ­
dur. Bu fo rm d a yazan kişiler, gelecekle yüzleşm ekten
korkm ayan, gelecekle ilgili p lanlarına, hedeflerine b ir
an önce ulaşm ak isteyen kişilerdir.
i
Cfr* v*» 'V‘:’6 * » <:h}?'<y

^o."c" •>'*'*'* 4»i. lyiVi^ef ıb,j^ . oWhg"'^

Vr/U' ,( £,\ 1«Mili ut\Pc,<cî<*H


^’î-i
e<^*ıAi'A IjîvSt ySfoyı ¿Lv't^fc

Sa ğ Marj Geniş
Yazının, satır so n ların ın sağ kenara uzak yerde b it­
tiği yazı form udur. Sağ m arjı geniş kullananlar, gele­
cekle ilgili endişeler taşıyan, gelecekle ilgili p la n la rın ­
da, b ek len tilerin d e tere d d ü tlü olan kişilerdir.
w

M ülıltıyd liillauırfır, « „ o sajı.f_ Ol k n i j „ K •

KMpfcul Â; 'je«.V6j'm sofi, aiklrtİHifa; bû*>*. ri/tnip


y alıca 6; b d n , sanatkar çorsısmcto rf».wt e ltiy i

l»t ıtsl^ıiobd ÎcHopttrı «JvıfctttjMdujJn S',I‘>Û| Luoi)


cs^'ı oicı*o!ttodır-
Hevıivr«-* \)>ııc6 ba h ri d W Mobı/ıidıy« i

itHücülrhr.Acıdın lıly^ı vvcttij.ru b*M\fXti a»vfc<ftL


lüjkv<çUi *X n a t r oUfccpiı p(iVKVl«iir W Irttö»)

tücüf bJftt ı»îS<®iu>*'' ^ VîC W a r s ü b it ılı k d ır

i^ıü(ajıVtiı fedwn çlkn İM* ^kken^vd t»


& j( r İXftns«hr K ,\ı< ir

Sağ Marj Daralıyor


Yazı form u sağ sınıra uzak başlayıp gittikçe y a k ın ­
laşıyorsa, sağ m arj daralan form dadır. Sağ m arjın d a ­
ralm ası, kişinin gelecek plan ların a bir an önce u laş­
m ak istediğini yansıtm aktadır.
Sa ğ Marj Genişliyor
Yazının sağ kenara yakın başlayıp gittikçe u zak ­
laştığı m arj form udur. G enişleyen sağ m arj, kişinin
ulaşılabilir hedefleri olsa da, bu hedeflere karşı “acaba
ulaşabilir m iyim ?” kaygısı taşıdığını gösterir.
Cf
<WAlW «Ar . Ik#»W*<S s»A

cLo~<\» cD^lv^. \lA~. VmU# ^«Avİ y p vu

\mQ U\iB«cı«*v w *mWV\*î VdW*A#\ q^;ıW-^


<V>V WK. W >jy„ tttI Va|Vx wAa; f>V*

^uAu^\l 'Î'-'V^V'\l C0ır^öAı>>î ^ h\V.a\ *ı^U ‘A ^U 'a


O y ^Aİjaİ . İ«i*. r 1*1"»- k p » .

. !İV İİVİB « U mA . “i -b> A | - ••■Viiı-

,„ 0 ,1 A « f - k ' v“iV -^.A . ' ^ ““ - . V i j .

\4.Aı V ^ v v i. »V «Vyf ^
1, V ^ , '’VX A «SU« U lly ^ . V , y m U^»

UUt L U - <JA» ’»■*-'‘ *'- u" '~ ~ -Ji''


Si«\ ^<*AW \■i.V'ıV,...., ’*”■
% J U . \ı»vVW a^*-’ îlh^M>-»

S a ğ Marj Dalgalı
Satır so n la rın ın sağ k e n a r b o şlu ğ u n a zam an za­
m an yakınlaşıp uzaklaştığı m arj fo rm u d u r. Sağ m a r­
jın dalgalı olm ası kişin in geleceğiyle ilgili d eğ erlen ­
d irm e le rin d e n em in o lm a d ığ ın ın göstergesidir. Bir
yandan p la n la rın ı gerçekleştirebileceğini d ü ş ü n ü r­
ken diğer y a n d a n b u n d a n e m in o lam am a d u ru m u
söz konusudur.
Üst Marj Geniş
Üst m arj, kâğıdın ü st kenar boşluğudur. Ü st m arjı
geniş tu ta n kişiler insanlara saygı gösteren b ir kişiliğe
sahiptir. Bu kişilerin em pati yetenek lerinin de geliş­
m iş o lduğu söylenebilir.
I-k'C- 1 i '-' ? KıUHt. ■
J >«UIV>w Ça.VH • ( lliO. »¡M-J*/.-.,
,{«<• tı.‘j !•»■■>-i s > ı - k - « , y M * :.V>
C»«W «...îÎ - îi «*V i«
t«.., “*f>* • - i*"1

*)' M-••■■-'■• •:...• ;


c^.jt , f . i •^>,vilİAt.,--ı
T - V ’-..... .
> U A V «'-1 <••{'■v;A-1-, i I ı. - * 'L ’
..... * . ii. v i. A x " . ? — * , . , « i.
T‘
7> u * ı o i ^ * ı -k i.
.f ..',-44v. fvw«.(.,ÎVJfc^;W .1,a.ı .m ,/./*îW' t/ıv/.v/
Uı-V'-T- '*’• 'U ivW+* .6V«-«
. «evli» « - - i J -•{«(»•.■' . C*-* " İ v 'ı *
n - İV«***«. •• . £„«• <*•'•
İ'JUM,>.WU Â^»*jStÎMİî vM'ı-j.--. ,'J ij u-.ı.,ıt, it U*-
w’. ’ L« 'V.— . |}.oİ»~vJ».,o

\ «>V } « . £ * . ~ . S - k - * i> '• -y , f.


,*... L ÎW
CC İvh&vhhvum Ji..
i.- U ı^ u ^ r .
< . f e w v . ^ ■'■:>'•• flW A W * » t + > !> V k u İ .

.«îV- . \J■.-..•«• 'İÜ ^>w.W


,.... ^>.4 - w - <M- -¿W«',,*. .,
*4 • •'f “‘ '• • ■"*f '>‘'**«• -•İv/>m*.>M'„ \. , :<;¡'<u...

/*%• & * , { * £ n ] io J . » 5« \J » • ■■ . ö ^ l î f t - f r y ^ f ı . i . -A / "

Üst Marj Dar


Kişi kâğıdı kullanm aya en ü st k ısm ın d an y ah u t
m akul bir b o şlu k b ırak m ad an başlıyorsa, ü st m arj
dar kullanılıyor dem ektir. Üst m arjı d ar kullanan k i­
şilerin plan ve organizasyon k o n u su n d a yeterli b e c e ­
riye sahip olm adıkları söylenebilir.
Aynı zam an d a bu kişilerin ekon om ik bir tu tu m
içinde o ldukları da düşünülebilir.

35
w ,/ » °*/lf-Mt
<}*>**. «*« »i J1W
,
'a s -wî „s î ü t - C l £ ± . î"-;
a**. A * «*
" ’/""~
;-ç» 5^. u^,„ız£ fcr^cr
'* * * & ■ ¥ ' c.< i i . i , ~ J U ' '3 . p 1" 1 U< *¡£5***-ewî

i^ fe a fr ir 4?&*»•*£&?:
L.\t-
/tu. ; T •- In it r t f i t , J4.

!‘'w /c/a',-,™A , .i -/ T 7 İ***«


f'isiflk,. i f—
û -,.»,
»üVci;» <Jor-.U*,n
•- A*rdt>j/, fy, u
W-V ' -' - i r i ; : ; : r 'ıt ■*•"*
iD '^T^n ..........
“'•s»
■‘k/ k»r/r-
t'h W , , 4 j g £ , n'& t â 'T. l'"'~v*

< y ,W r« î M«., « ^ , , J , (:M ^ t k , hu^sritf


j - uA. l^ c , Zt j Z : /'
-'^ÎİfdKrh:
< ^ y , 4>X u / ' AOM^r. V. < £ ^ « 4* 11$ f ‘
J o ro -fc, fy, TZ&L iitrvt k ‘ f'i'S’uJh'l /Â * .

Alt Marj Dar


K âğıdın alt k e n a rın d a m akul b ir b o şlu k b ıra k ılm a ­
m ası d u ru m u n d a alt m arj d ar kabul edilir. A lt m arjı
d ar k u llan an kişilerin de plan ve organizasyon y ap a­
bilm e k o n u su n d a yeterli beceriye sahip olm ad ık ların ı
söyleyebiliriz.
tf
i.txV>f~> dhjA m-. «VkA*». iW<*ko...
iV.lnvV «MUİ nCntıfcf u*\> « W u Ijjt <WYVt .»■ teÇy'.Ylt
wqVoWW<<a<Vv jpjskA« jO.ynlnr.mg.w«l<v> 4 « t c\u«wUoı WV\Vgjv Vif ıW ,v u w .
* C-vVtm ¿ W » . Vt>>W V. YtoVcrc gr'ûi.g. b.r goçf. .
VS/ Vooolle u\np oo/m«W. uMprgu ko^ i olmorvo W yîiy —
C~<"i Uf -.o).m . j . ta.Cy'.lm V * « .^ . W . ¿ t S ı t mnVrgpV
utmaV. Votvıvt^o. ba VclV.m ofeyı .nled-m.
t VvoM gpı.MVi . n v ı ^ogfxW ı uY«?,n> W« iUCj^VV<V>1c<jîtyn»
Wıu> rlSm , ¿ t . W n tiU ıf « gt'^cSje tnUgfJn
Jtforol).n.». Yun&Acr toM İ« rmroUct
* O'tVı Ae UWUi(yrtfc gV> ; '.MnnSn •< Kmwf*nn w>ic VtimOf
, Alf-it/iı. w-.ı,m. V.WWîAc. gpy.ficvy>V»,UrvfV.İ -
il.lap to l.tm g ^ 4 a VıAt^JU' AUjb' 4 t W*yl. m ı.u^lA ^\W

îUÎfi.'“'^'o •

¿d

Alt Marj Geniş


K âğıdın alt k en arın d a geniş b ir boşluk b u lu n u y o r­
sa alt m arj geniş kabul edilir. Bu kişiler, yazıya oran la
dengesiz b ir b o şlu k bırakm ışlarsa plan ve organizas­
yon b ecerileri üzerine çalışm aları gerekiyor dem ektir.
?? <$m .
m<**«.
Ul.
!><}■;< «U-S-
M»rt « r v" 1,11
el*j*n JUwm-> ve
t-
-"••■ l ’a« » ^ **•-
«ıw 9»
o lû r tl:
*>l (i r <«Vdi'
(Atlı'-
'l-,. kilt^-vv li •Vaa*«*«' iVJ/«ihO*<ı)«'' ı»*«W
«». î ~ «, o t a ,,» 'J,jrT re ^ ü d fJin kiv-ı<uv- I t v i -
nl.4*. »lul UyU l y ’ f W
n *i ı i « ,c ' ' « ' " e <T
U(, -d* ^
. j^.«U<r »¿ııfih kıJ raV1,**
3 ,1 ,. ¡( ’ .»«.' 5}rfrUrWlr |(( f b*AA
MÛT
\»'wAO.(f(r4«V l<vw
my
v “> SrfcUfi^. h^A *'v«-
K i-
ı-lAVjleU1 ‘.«'V .IİI'I^ I a / -Î*V, JS v
,
d /v » r til« V jU *«3 a T w ı»«t-f ıJ- M J n A jl* i> j*f ** *, Uf r -
İJ* <«.'lît-\e., Lf^L*wO Lj<- -14.1 i»i>tcdjw'idr.‘- M»Jvo*‘aiJi O-,-
M,wA it«», t lir*,? a.1 -Jö.ı*itHli<WAJk^.Oif-
h/’i/'vyV, K^vU-J*. Suû'^tj, «\îİ<^i »a it)»«Jfâı^U jçm»<C/İİ.
, /3 .& .w .C „ tîS . <u„ ı* .. V J . R f a ü, ^ ¡ ( .t
4 ifr v a u U -rn ^ ]v ^ M ( W f i « ' l ;V k > lİ+ ÎT o fd * C -,A- f t iA / i« - ! « .
5«'y i *’ j'v '”'» -Th*^ 3 )
, .^ı»V; UMl r-w U v , Je3'' A-«r £<.a»-Jtn ,w^v
^ v > ' V V “ U ,e - T < j-
,</t L r* bj»|«/A» i ' J | *■'• “.*’ *;Jürv«îfi«.^ C ta t i t Y
J.U, •ki~ ¿ilk- ¿ J J j J f X ^ »
i v ¿ }< " f^ d v p j » » J k v IftT tA J . 3^ 5 - ohnp i
jc l. f c ' v 1«^« <; t i f t i k « £. ¡ J İ t K ^ l r .

J S ıU rt* •' l 3A -ıt, ( i '■


•I’i-j UU,-,.), I ' ja J c' î

Bütün Marjlar Dar


B ü tü n m arjla rın d a r kullanım ı, yazıyı yazan k i­
şin in v erim li ve tu tu m lu olm a eğilim inde oldu ğ u n u
gösterir. Ö zellikle üniversite ö ğ ren cilerin in birçoğu
n o tla rın ı b ü tü n m arjla r d a r olarak alırlar.

38
.S*,« Uf», *«*.
lu. « t W tu«-#™ -'S-J t y c t - n * v i : ş UUnS. X *+4
W s»>««> ¿4 hrjnrçl, « «Sulu, M f <Wlj. M
jljImL gMlVıe »I— - M^alaıın k*p <<. 5*«>U,,(ie
fiu4,m W «*»». ^ *jUJ «1*
«¡M U«— *-* o1— f g'Wo-: « g«<«y ıoJı.>l~.
'&♦-> iŞ»/ l!*4*»»^db jo^4o<«W» COİL «wHj ,c <y.w
" r l* " M «t « w ja fJ a a a l t 'b m nul
Ut—
'?4yu> -4*İ bi< cfaintvAi cA. <ıAt cl*w*.
fıJı<ınnJt'i» lljy v~U*» ««m 4»^* U«jo4»«-i.
(o*.«- *v,U, l<*".

Bütün Marjlar Geniş ve Dengeli


K âğıdın d ö rt m arjın ı da geniş ve dengeli k u lla n a ­
bilenler, p lan ve organizasyon b ecerileri gelişm iş k işi­
lerdir. Bu in san ların y aşam ların ın başka a la n ların d a
da p lan lam a becerilerin in gelişm işliğinin yan sım aları
görülebilir.
à
\ _ y C / i r kişinin yazısındaki satırın yönü, kişinin
iyim serlik düzeyi h ak k ın d a bilgi verm ektedir. Bir k i­
şinin iyim ser ya da kötüm ser olduğu son derece basit
b ir şekilde, yazısının satır yönüne b ak ılarak çözüm -
lenebilm ektedir.
Satır yönü, aynı zam anda dalgalı bir ru h halini de
ele verir. G ün içinde değişen ru h hali satır y ö n ü n ü n
dalgalanan yapısından yalcalanabilm ektedir.
El yazısı analizi için istenen yazı ö rneklerinde,
çizgili kâğıt kullanılm asının isten m em esin in tem el
nedeni, kişinin satır yö n ü n ü serbestçe sergileyebil-
m esidir. Çizgili kâğıt kullanan kişilerin yazıları, düz
satır yönü ile oluşacağından, kişinin iyim serliği ya da
kötüm serliği h ak k ın d a bilgi verm eyecektir.
Satır y ö n ü n ü n m eylini k o n tro l etm ek için bir c e t­
vel ku llan m ak en sağlıklı araç olacaktır. Ç ü n k ü gözler
yanıltabilir.
Bazı yazılarda hem yukarı hem aşağı m eyilli sa ­
tırlar görülebilir. Bu d u ru m d a yazıda hangi tü r satır
yönü d a h a çoksa çözüm lem e o yön tem el alın arak
yapılacaktır.
oaVAc*t)\V- ¿ ¿ rV i)Cc\e <i'»f

m cd _ a le\e o c \v z \ y p 2ti W d e vAp-j


u , "
Ç e fım O o& U ‘b> \ oca-$\\V

Tere- <iAo-\*'io2- VSir Vo.'ooUe o

Düz Satır Yönü


Satır y ö n ü n ü n düz olm ası, kişinin hayata karşı *
sergilediği dengeli tu tu m u n göstergesidir. Bu kişiler
gereksiz yere iyim ser ya da k ö tü m ser hava içine gir­
m ezler.

42
c tc tC , cLÖfffiJ* C,kb'?n.

s ie c h Ş in iı ¿ c < U r c k .jje tin < W er ">■

yMi e c tU i^ ü d A ş Ü n Ü J c -'^ -
lCi,n ç if ts e k cW^uomeW™'i İV /’
n d “' *

Yukarı ıdeyilli Satır Yönü


Bir yazıda satır y ö n ü n ü n yukarı d oğru çıkm ası,
k işinin olum lu düşüncelere sahip o lduğunu yansıtır.
O rta la m a n ın üzerinde bir yaşam enerjisine sahip olan
b u kişilerin yaşam m otivasyonları da yüksektir.

43
¿r t**'“

,,, ch^ f ■f . „ .
r* * ' , +„k « ı •"°l ¿r
„,«!«■ i- OM
; ^ , . r^
tv, kıkr /f - r*~ İÜ ,-
r'v

Aşırı Yukarı Meyilli Satır Yönü


A şırı yukarı m eyilli yazı, kişinin genel olarak p o ­
z itif b ir ru h h alin d e olduğunu gösterir. Fakat b u k i­
şiler d aim i neşe ile bazı olayların üzerini ö rtü y o r da
olabilirler.
ff Aiöanma
\o!r t j l(1 kpp/s.o, c<U,p -
- A tu n ! 7W ^ ekAtte ^ ^
L a l^ tt/* U c (o.'r askuu . ^

—?*. Oido.iv,v! '“f &/\«tk.UU. t- J J - n


_/ .
a c i/ v v i. ç . o r /
f A /-
<%** , ^ s,.„ ^ ^
- U p U QW W ^ ^

t e

A şa ğı Meyilli Satır Yönü


Aşağı m eyilli satır yönü, kişinin hayata olum suz
p e n c ere d en bakm a eğilim inde o ld u ğ u n u n g österge­
sidir. Bu kişilerin çoğu kez k ö tü m se r bir hava içine
girdikleri, k endilerini tü k en m iş ve y orgun h isse t­
tik leri söylenebilir. Bir p ro je n in yah u t içinde b u lu n ­
d u k ları g ü n ü n sonuna d o ğ ru fiziksel en erjileri ve
m o tivasyonları düşer. D ep re sif olm a eğilim leri söz
ko n u su d u r.

45
Dış Bükey Meyilli Satır Yönü (U Formu)
Bir yazıdaki satırlarda görülen dış bükey meyil,
kişinin bir projeye kötüm ser başlasa bile, zam an içe­
risinde endişesinin dağıldığını ve kişinin iyim ser-
leştiğini gösterir. Pozitif başlam adığı halde enerjisini
toplayabildiğini, düşü k enerjiyle başladığı bir projeyi
yüksek bir enerjiyle bitirebilm e eğilim inin olduğunu
söyleyebiliriz.

46
w / S' :/i.S. ,

<f
' i/

¿/t- ^ ¿ 't'' ' A

. (fi-d t>A S' O<=*4 o/-


/
...... -

İç Bükey Meyilli Satır Yönü (n formu)


Satır y ö n ü iç bükey m eyilli olan kişilerin, iyim ser
başladıkları bir projede zam anla endişeye kapılarak
kötüm serleştiğini, başlangıçtaki p o zitif en erjilerin in
kolaylıkla enerji kaybına ve m otivasyon d ü şü k lü ğ ü n e
d ö n ü ştü ğ ü n ü söyleyebiliriz. Yüksek enerjiyle b aşla­
dıkları işleri aynı perform ansla sona erdirebildikleri-
ni söylem ek zordur.

47
--1G c e -H Z -f J 0 „, l

Cw^vj« - "ntll’U V 7 UL^ W t ‘-


IS * ■T« U - > < L f > t L ^ '/r. ;rv ic^/ irc 7 :i W - ¿ -/W .
geüy.v; j j ~ y t ^ . s.( J. ie < .r~ L / «*.
»İ».v-
»-y*., C>; v ty , fe, ?3,y , £ < pv,~«_(J< . *■
o b s & L L t J Î r. 'W '„ ( „ A //.y 5
/^ v a ji / t
't r y
.Lvüuc l.ı,^ t,^ iv - “ - i

D algalı Satır Yönü


Dalgalı bir satır yönü u ve n form larını birlikte
b arındırır. Bu kişilerin ru h hali gün içinde sıkça d e­
ğişm ekte, kişiler iyim serken kötüm ser, kötüm serken
iyim ser olabilm ektedir.
K EN D İN İZİ TEST EDİN
Satır Yönü
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
etm ek isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

ff ,4.’/'. C , :/|j M, jv-v j i - a u c


w W» .w
¿W
<"v' jc/ ' W , ,,„ u ,
fr/lû/*
; ) UtetiMU. .,1■ı^ıt-y*.r ' ı,.V .,
w,V
- . « '• 4 -v ^ t . 4. ^
3^ ... v j«.*,
**» -%)«, C~u , ,.................... ....

— 4,«*
p**v T «-•*-*- J--İA, ,, ,'‘'1*"*'’>*<
* ' *',W — * r . ^ ^

^.,s>„ (
c -a te_ ■tV,. -
..rT*'" Av.,.- • 0 * W . * U

A*«»v
:.src:r~ r ::
•>»«u*........ qU j ? -.c
, e**M »k. f*U 4/u,ı, . , '

wA_v.^ k*"*’
...cU .W K .
w . U.u-fcuv k..i>v - 1 »...ı^.lf , , k
« ^ " 4 ö’“ ' ^ -
vc9^ / a ^
t ı r aralığı, genel sayfa d ü zen in in u n su rla rı için ­
de yer alır ve organize etm e ve planlam a b e c erile rin in
göstergelerinden biridir. Satır aralığı, m ak ro düzeyde
değil, m ik ro düzeyde planlam a b ecerisine ilişkin bir
göstergedir. D iğer bir deyişle, kişinin genel p lanlam a
becerisiyle ilgili değil, ü zerin d e çalıştığı b ir konuyu
ve a y rın tıların ı ne ölçüde organize edebildiği ve p lan-
layabildiğiyle ilgilidir.
f f v/
v V a ^ - a J4S\ (j^ ^ u /t£

Se-tc. -¿icyjrıoL k-i<Ji_^

_ İO & iyu-iU c^

Norm al Satır Aralığı


M akul, dengeli bir satır aralığı, yazının alt u z a n tı­
ların ın b ir alt satırdaki yazıya karışm ayacak şekilde
bo şlu k bırakılm asıdır. N orm al b ir satır aralığı, k işi­
n in m ak u l düzeyde, ü zerinde çalıştığı bir k o n u n u n
ana hatlarıyla ilgili plan ve organizasyon yapabilm e
b ecerisin e sahip oldu ğ u n u gösterm ektedir. Bu k işi­
lerin dü şü n celeri ve duygularının daha açık ve d u ru
o lduğu kabul edilir.
c c 11 f \rf\l±\r\be 'ı,sf"^ >5V1 'i*— ■i' ,
.J i/l
e^of W-', L r e / e / '-•‘i -t.«-e.iç.
k« L- - r
S t^ i 5:- k'j*- ^a-j 4 «i6• ,?ç jv«J «■
-T3 ¿«Âct Lt«vU r^o içi U 0
k-ÂUra *' • ]>J .vwS!j *k «ko, 1*«• Jc X rj 1:,,Vv|^..
$t,-tl ,"•> t\(. c. k
cAci'ZÇ*NLv L»lhVJ®'-• r'V~»SjJvA«l «k.1" ili«''- ¿c/i
c4<-ı'«- ^ İ-* • • ' " ' - l

Dar Satır Aralığı


D ar satır aralığı, bir yazıda iki satır arasında b ıra k ı­
lan b o şluğun yeterli m iktarda olm am asıdır. D ar satır
aralığı, yazıyı yazan kişinin çalıştığı b ir konu üzerinde
plan ve organizasyon yapabilm e ko n u su n d a kendini
geliştirm esi gerektiğini gösterm ektedir.
A , *r .
¿»fic> ¿ .s 6 teye-z *İ£/\J?d,ya *
< î>

c/oj^ory (/¡■/■.^■'f^rj, / y <:•<£<,<y


1-1/ /¿"fO-£Sh *_______ ^ ______________________

Karışık ve Dar Satır Aralığı


Satır aralık ların d a daralm a ve genişlem eler, satır­
ların b irb irin e karışm ası d u ru m u söz konusuysa, bu
kişilerin kafasındaki d ü şüncelerin b ir karışıklık iç in ­
de olduğu çıkarım ını yapabiliriz. B una bağlı olarak,
bu kişiler de çalıştıkları bir konu üzerindeki plan ve
organizasyon yapabilm e b ecerilerini geliştirm elidir.
f f .h * X - ;U,A "d-vüo-,,1-
JJ J
J L w»-fU Wx>d^- ¿««*1.; ’ ,'f.A *w>«H
„ u ^
k ^ - 'L W ' s^^k«^A v>' ^c. -

î^«wl\o» ör><:* <vL-^ f jAt&'v**-


btv 'Vkl.l ^c f - .
W

Geniş Satır Aralığı


G eniş satır aralığı, iki satır arasına birden fazla sa­
tır sığdırılabilecek genişlikte bırakılan aralıktır. G eniş
satır aralığı kullanan kişilerin belirli bir konu üzerinde
çalışırken plan ve organizasyon yapabilm e becerileri­
n in gelişmiş olduğu söylenebilir. B ununla birlikte, ge­
lecekte ortaya çıkabilecek d u ru m lara karşı da tedbirli
davranm a eğilim indedirler.

55
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Satır Aralığı
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bölüm
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
etm ek isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

i :w ç j r

^ -- «r .u.v„, „ sT?
‘V - ' °*h“ 0 *"ıW t : .;*

A r .- c .- 4 v 4 ; ^7 - * s a?.'

— Y - ... , ^Vr/v
J"~ T ¿*

v .k ;
v .—/ L A lim e aralıkları, kelim eler arasında b ıra k ı­
lan boşluklardır. Bu boşluldar, kişinin çevresindeki
insanlarla olan sosyal ilişkisinin yakınlık derecesini
gösterir. K elim elerin her birini, yazıyı yazan kişi ve
çevresindekiler olarak değerlendirebiliriz. Eğer keli­
m e aralıkları kısa ise, kişinin insanlarla d a h a yakın
ilişkiler k u rd u ğ u söylenebilir; eğer aralık genişse
d ah a m esafeli du rd u ğ u söylenebilir. Kelim e a ra sın ­
daki aralıklar b ir taraftan da kişin in diğer insanlarla
arasındaki m esafeyi ayarlayabilm e becerisiyle ilgili­
dir. K im isi aşırı içe d ö n ü k kişiliği ve özgürlükçü a ra ­
yışları y ü z ü n d e n ilişkilerinde b ir ada gibi durabilir.
Bu d u ru m yazısındaki kelim elerinde birer ada gibi
b irb irin d e n u zak d u rm asın a yol açar.

57
P fli
ac/rt&'ne. oku/ bt(f>i(e/toi ¿/rçtkfyor ; bûjp/^/o k

lorc/ao kin/)/ Oeçerek. ,j&Acftroiek- ij/ediy/ k/t

ej/kfa e&i//jo'/t </&o //) yfla^jckifaı\amc^yan bi/ao

^C/p//an yarc/ım /ar/o c/aha ¿i/ cydın ¡aAJyor.

Norm al Kelime Aralıkları


N o rm al kelim e aralığının ölçüsü, iki kelim e a ra ­
sın d a bir b u ç u k “a” harfi kadardır. Kelim e aralıkları
yazıya o ran la m akul m esafede olan b ir yazı, kişinin
in sanlarla ilişkilerini dengeli bir m esafede tu ta b ild i­
ğini yansıtır. Bu kişiler “evet” ve “hayır” kelim elerini
yerin d e kullanabilen, ilişkilerinde doğal bir u y u m a
sahip olanlardır.

58
ff /V, S^ c's-h^çjg^ |<
1 "Jıi-ı e SıZ-<~«.ıyf,r kc-■/-/■«< ¿-e-nf,' 4
^ ^ U k . LuzİM*. Cşcjl*^-f,S-

iidlfrs^n tiak(o^Mıl or~J.a . S^na


^ O f & y lr * d o ^ r*» -. % i/ i. + * f a / i n b * " lG * d e rk *i < lc x j// ¿ fr lo /S <j
S

AtAjÇO. VCS’fti î) buUrAU rtt- k.cıjov' kj&tSt


yine bfOrjf'n fa StUoccr ycA^r4«^ şVlSyor^r*.

Dar Kelime Aralıkları


K elim eler arasındaki boşlukları d ar b ıra k a n kişile­
rin , çevresindeki, hayatındaki diğer insanlarla ilişki­
lerin d e m esafeyi ayarlam akta güçlük çektiğini söyle­
yebiliriz. Sosyal ilişkilerde m esafeyi ayarlayam am ak,
çevresindeki bazı in sanların kişinin hayatına fazla­
sıyla m ü d ah il olabilm esine yol açabilir. Bu da, kişin in
h ay atın d a zorluk ve sıkıntı yaratabilir. İnsanlarla olan
sosyal m esafeyi ayarlayam am ak, kişisel huzu rsu zlu ğ a
ve b ir a d ım ötede bu n alım a sebep olabilir.
Geniş Kelime Aralıkları
Bir yazıda, kelim eler arası boşluklar geniş tu tu lm u ş­
sa, yazıyı yazan kişinin özgürlüğüne düşkün olduğu
çıkarım ına varabiliriz. Bu kişiler, insanlarla aralarına
belirli bir m esafe koym aya özen gösterirler. Bu sebep­
lerden dolayı, takım çalışm asına uyum lu olduklarını
söylem ek zordur.

60
I' ,,L "oJAt»*»*«,« t*™»««
a0-' i a/ V , . ...
, L r„ ,y ^ M ^ f! J<y

o l U ,* - i7 T f > ^ / >J ^
¿U««-
r t t £ r t» ö , *•>/ u ‘

Karışık Kelime Aralıkları


H er yazı, istikrarlı kelim e aralıklarına sahip o lm a ­
yabilir. Aynı yazı içerisinde, farklı m esafelerde kelim e
aralıklarına rastlanabilir. Eğer kişinin kelim e aralıkları
karışıksa, bu kişiler için de, insanlarla sosyal ilişkile­
rinde m esafe ayarlam akta güçlük çektiklerini, gereğin­
den fazla başkalarının hayatında olduklarını söyleye­
biliriz. Aynı zam anda, gereğinden fazla sosyal m esafe
koyuyor o lm anın da sıkıntısını yaşayabilirler.
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Kelime Aralıkları
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bölüm
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu kontrol
e tm e k isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç ö zü m lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

Sufc. J
11 |W ‘•'Ot' 1
lvV 1
cv,
hfl/" m "t t k , WC'V ^ » '

lS c ~ . C a I .A U . T t 1 - 7 I
r,^X* ' M U ,,
i ıx./s~, VA b.v «fcİM
HVvf 1. V l*>d1 .

V Cf v ^>u Cam''•'VnK.'M S 0\-w -vv. V. OA-

« ı i 'f k 3" l' ^ A r \ v v«>7, u

•■. 1,0 .o -m a Ç)
û & ir kelim enin içindeki h a rf aralıkları kişin in
ken d in i nasıl değerlendirdiğiyle ilgilidir. D iğer bir
deyişle, kişin in kendine değişik k riterlerde verdiği
p u an la ilgilidir. K endine yaptığı özeleştiride verdiği
p u a n d ü şü k ise h a rf aralıkları d ardır; yüksek p u a n
veriyorsa h a rf aralıkları geniştir. G enellikle özgüveni
yüksek in san ların kelim elerindeki h a rf aralıkları ge­
niştir.

63
Hört:Un<?vvîiicc» ta/bn ei fc»liitcto*yık^j^c/cı dotaıp^/ç
ScH.uca!dır.VûcIdi kdabt/ı 146 ekkipu bilvw\piclu aivft <pk-
la(wçlli btf-eser- cMuiptu -{aUvt'ın eMrfedir- Ve Itf&ırç
te d iı h v fu ü b'ılm in & g ît a r ^ y a s in i a ^ to n tM
---- T-------------------- -

_®k ^hc-tavA. etV ıfb çHo ileÖÎ/ost’A

ÇpK , VahidıM
W

Sıkışık Harf Aralığı


H arfler arasın d a az da olsa bir m esafenin b u lu n ­
m adığı, zam an zam an harflerin üst üste geldiği yazı
şeklidir. Bu yazı şekli, kişinin öz eleştirisini yaparken
k en d isin e d ü şü k p u a n verdiği ve kendisiyle barışık
o lm adığını yansıtır.

64
O nce A-

t^ig bc^U , b 'V Q ~ U .b [ v

Norm al Harf Aralığı


H arfler arasında norm al bir aralık bulunuyorsa,
kişinin kendisiyle belirli bir ölçüde barışık o lduğunu
söyleyebiliriz. Bu kişiler kendilerine özeleştiri getirir­
ken hırpalayıcı davranm azlar.

65
, b a t f c i (£ m r^ u v û su

^ d d c t l '.- Y ^ . <10U u ¿1 CİCİLİ c iü

¡L a m d a d ı d e. id bu

Ç s djCor^,-vuS, Q ( f i Ça b k : b i

Karışık Harf Aralığı


Yazıdaki h a rf aralıklarının kim i zam an dar, kim i
zam an geniş olduğu biçim dir. K arışık h a rf aralıklarıy­
la yazı yazan kişiler, kendilerine getirdikleri özeleşti­
rilerde bazı k o n u lard a düşük, bazı k o n u lard a yüksek
p u a n verirler. Bu, kişinin negatif ve p o zitif yanlarını
bildiği a n lam ın a gelir. K endileriyle bazı alanlarda b a ­
rışık olurken, bazı alanlarda barışık değillerdir.

66
\fû
y&. C
<= et her « /•» <

/ /ı h /*■* *><?r‘ “?a^ ^ ,'t / } 'M>


/ t , -
E î/ î- Î- , 1/ W 1 k/is e t ■
■r- -j- T *

J ¿^jC/s AO lLiAc^tPlt. / 'ffic /c j c . l ç / ' £ ^


¿{¿_w ı' ^ W _______________

Geniş Harf Aralığı


G eniş h a rf aralığı kullanılan b ir yazıdan, kişinin
kendisiyle fazlasıyla barışık olduğu çıkarım ını y ap a­
biliriz. Bu kişiler özeleştirilerini y aparken k en d ilerin i
beğenm ekle birlikte, m evcut h allerin d en ve k e n d ile ­
rin d e n oldukça da m em n u n d u rlar.
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Harf Aralıkları
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bölüm
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu kontrol
etm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

, A

Ç ^ . V e rv y ^ O ( d u ^ L l

U o - î I o m o s ı n o u l a r ,<n& h

'\ - i r A ıe I , çA a^r

\^ W u tU u '

lyyfc'UıVI

^ (Y/Vfe /ite ro cfA A e A j^ r "HV

68
l£ /a rfle rin m eyil yönü, kişinin duygusallık ve
akıl dengesine ilişkin b ir göstergedir. Aynı zam an d a
kişinin geçm iş ve gelecek yönelim i h ak k ın d a da fikir
verir. Bir yazı dikse, yani kelim elerin dikey çizgileri
90 dereceye oturuyorsa kişinin akıl ve duygu dengesi
var dem ektir. Sola ve sağa 45 derece m eyli olan yazı­
larda kişin in aşırı ölçüde duygularıyla harek et ettiği
düşünülebilir.

69
No-' <" soa.v>»\<İ

V-o-^c-V “yx\»«-V *»\«Lii. CI2_wY ^vlV_\4r \


Vr.£( \0;V~«.^c^v_ •=
vaç y * '^ i “-' ^°r , ' ‘v -

S>..a VA-»WvvA* \»«\Xw.


OkvNVf V.,.W',.~-. •—'^. ^ A W W ~V <-»'
r\VT. 'Ve'1'':>y iv;v'W Vgî^aV«! 'V■■aV\’'Vi~.iA.A. '
M

SoSa Meyilli Yazı


Bir yazıda, h a rflerin sola eğik olarak yazıldığı b i­
çim dir. Sola eğik yazılm ış bir yazı, kişin in b ir karar
v erm e sürecinde, geçm işine ilişkin d e ğ erlen d irm ele­
rin in etkisinde kaldığını gösterm ektedir.
Sa ğa Meyilli Yazı
H arflerin sağa eğik olduğu yazı biçim idir. Sağa
eğik b ir yazı, kişinin bir k arar alırken, bu k a ra rın ge­
lecekte yaratacağı etkileri göz ö n ü n e alarak hareket
ettiğini gösterir. Bu kişilerin m o tiv asyonlarının da
yüksek o ld u ğ u n u söyleyebiliriz.
Aşırı Sa ğa Meyilli Yazı
Kişi aşırı sağa m eyilli bir h a rf form u kullanıyorsa,
gelecek odaklı karar aldığını ve m otivasyonunun y ü k ­
sek olduğu nu söyleyebiliriz. B unlara ek olarak aşırı
sağa m eyilli b ir yazı, kişinin duygularının zam an za­
m an m an tığ ın ın ön ü n e geçtiğini gösterebilir. Bu tü r
b ir kişide belirli ölçüde am açlarına aşırı o d ak lan m a­
d an saldırgan b ir tavır da görülebilir.
c e

Aşırı Sola Meyilli Yazı


A şırı sola m eyilli bir yazı, kişin in bir k arar alırken
geçm işteki olayları referans aldığını gösterir. Kişi y a ­
zıyı yazarken geçm işini d ü şü n m ü y o r olsa bile, geçm i­
şinde yaşadığı olaylar ve hayatında k ritik rol oynam ış
in san ların yazıyı yazan kişide yaratm ış olduğu duygu
d u ru m u , b u g ü n k ü kararların o lu şu m u n d a etkili o l­
m aktadır. B unlarla birlikte kişin in duygusal değ er­
len d irm eler yaptığı söylenebilir.
e e
ViMı™ eaer
v-'
b-tabını «tela
d u ^ a c a ^ M . 1-bbcdr Id-Mabınt-i:

iblinnn M uncâ iA^alı bir Lıfubt

Dikey Yazı
D ikey yazı, harflerin sola veya sağa eğik olm adığı
yazı form dur. D ikey harflerden oluşm uş bir yazı kişi­
n in m an tık ve duyguyu dengeli b ir biçim de buluştura-
bilen b ir yapıda olduğunu gösterm ektedir.

74
w
^ a^cLn t © Vo^

€ Çjtfr- 1 ^ j lc||/?/ ir o^ ür

o W v ^ t^e<~ U »vtc?VİüL>n ^
^ Cj)p^ococj-(>r] clsf~\ (P/Yl/,r\
dd

Sağa ve Sola Eğik Yazı


Bir yazıda, h arflerin bir k ısm ın ın sağa, b ir k ısm ı­
n ın sola eğik olm ası d u ru m u d u r. Böyle b ir yazı, ki­
şinin, g ü n lü k yaşam ında geçm işin etkisi altın d a kal­
m asıyla geleceğe dair fikirlerinin aklını d o ld u rm a sı
gibi d u ru m la rı aynı anda yaşadığını gösterir. Bu d ü ­
şüncelere bağlı olarak da, kişinin m otivasyonu sü re k ­
li değişm ekte, kişi kötüm serlik ve iyim serlik arasın d a
gidip gelm ektedir.
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Harflerin Meyil Yönü
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bölüm
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu kontrol
e tm ek isterseniz k itabın son u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç ö zü m lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

- ^ v ‘ „

c L ^
cyoüy-cJCT' . l-Wl3's-t~CİJie_

2< ^ V lr t . ¿ w W
il-ÇlAA Ç aX

t e
azın ın boyutu da kişinin ayrıntıcı olm ası ya
da k e n d in e odaklı olm ası h ak k ın d a bilgi v er­
m ektedir. G enellikle tüm yazısı, sayfaya oranla k ü çü k
olan kişilerin daha ayrıntıcı olduğu düşünülebilir.
B üyük yazı sah ip lerin in ise k en d ilerin i an latm a çaba­
sı ve sosyalleşm e ihtiyacı içinde olduğu söylenebilir.

77
c ? JCarnpanyyua dedik tçtfl birçok. ^Qr

donırf o/obj/dim. /İuyars/j kafanan bf'fçok kor

ffîac/i, ¿L/yun aktftna kzendrn/^J L/rakmadan f -/eas/.

arulff i 11** C-vJ&le. -taijitik /or, SO/Z )cy


W* İS** 'JUJ4° ^ jİcM'H-l/ Jtfd/£. id*/* f*>V*rj i
fMr.yor^ J*. /*- W*> J*n U<iieJe,^. M
¿ , „ w ~ m , r d e ^ *** r*«. *«"'* “?«'* ?"{*
M tj «/¿wo*. fte/f'i' J 'fts- ffi t s f n ¿fSi**...

Küçük Yazı
Yazısı k ü ç ü k olan kişilerin ayrıntılarla ilgilenen, t i ­
tiz kişiler olduğu söylenebilir. B unun y anı sıra gerekli
ve gereksiz ayrıntılara takılm aya, kafa yorm aya m e ­
yilli o ld u k ların ı söyleyebiliriz. Ç ekingen ve içedönük
b ir yapıları olm ası da söz konusu olabilir. A yrıntılarla
ilgilenm eleri, sosyal ilişkilerde k en d ilerine o d a k la n ­
m ala rın a yol açar.
Büyük Yazı
B üyük yazı sahipleri, ken d ilerin i ortaya k o y m ak ­
tan ve fark edilm ekten h oşlanan kişilerdir. F ark edil­
m e isteği, kişin in kendisine fazlasıyla o d ak lan m asın a
ve b u y ü zd en de etrafındaki insan ları fark e d e m e m e ­
sine yol açabilir. Z am an zam an k endilerini gösterm e
çabalarının aşırıya kaçtığını da gözlem leyebiliriz. Ay­
rın tıla ra ö n e m verm iyor olm aları m uhtem eldir.

79
ff JS &<£İ(2-C-4L. 'lAs£i,''p£v-t-'H

t£ n u k M k $ * fe te #

t * ( T V - - _________________
c.^cfla. kö/lu.fv k &££- SjoVU-Ti '2^-| oku c
c Je ÎY->o^e/.0ı/v-\ ve îjgVvV. <-r sj-li.vSA
°»LI(Mİ>1 ¡ s i ^ y y v K / M 1« „ı_ıc
/'eîe- ^3ÎvxoJ-er/v(<2.L_ !d r .
¿d

Norm al Yazı
N e b ü y ü k ne de kü çü k olan o rta büyüklükte b ir
yazı tek b aşın a değil, başka p aram etrelerle birlikte d e­
ğerlendirilir. Eğer diğer param etreler de destekliyorsa
bu tü r yazı sahibi bir kişinin dengeli b ir ru h haline
sahip olduğu çözüm lem esine varılabilir. D engeli bir
ru h hali, kişin in diğer insanlarla ilişkilerine de p o z itif
bir n o rm a llik getiriyor olabilir.

80
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Yazının Boyutu
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n tro l
etm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi Test
E din Ç ö züm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

"T¿¡VI

»s»

eb-'
;,z -gjL
yazısının üç tem el bölgesi vardır: Üst bölge,
o rta bölge ve alt bölge. Bu üç bölge kişiye ilişkin üç
farklı bilgi verir. Üst bölge zihinsel potansiyelle, o rta
bölge sosyalleşm e derecesiyle, alt bölge ise kişin in fi­
ziksel dünyaya ilişkin arayışlarıyla ilgilidir.
• El yazısı b o y u tu n u incelerken yazı alanını üst b ö l­
ge, o rta bölge ve alt bölge olm ak üzere üç bölgeye
ayırırız. Bu bölgelerin no rm al kabul edilen ölçüleri
şöyledir: Üst bölge, orta bölgenin yaklaşık 1.5 katı k a ­
dar, alt bölge ise o rta bölgenin yaklaşık 2 katı k ad ar
olm alıdır.

Üst bölge
O rta bölge
Alt bölge
£»ur\0 "V^â<â-e_
W-o\ sv'/ivs. M-yL^ajLAtOA Ucn.. fjüK^n, \u\
&W?
g^ Ş^'Z^^-3rt.v''o'vd^rv 3WrüS 5'(^-«- -r^xX
VlVt, Ipîfl- W j2İU^ i/p^VılıV^_______________

V f t i ı Ia ¡'iri t ı~e c^: ! * e< , ^

n u r ic a ~ £ e je k )â i< ' e c
O ouo <<;"i f îy ' ' CA 1

H j .-i î . « -i« --1


jŞO.'.r'.n ¿TVrv/ J--/k ...""K J)x>■■'«-^ /'-■-'' ^T''
';>4&'-’î ¿c î"j / I .;' .,.. / ¿,.,, .«L./ i - '/ . r V.-1
j/h.Z./*,;.-,. .... /„ r J „ . ¿ , / „ , . . , 0 / VJ. ^ X ¿ ¿ L / . y . ,
•W « ¿L . /

Üst Bölge Çok Uzun, Belirgin İlmekli


Bir yazıdaki ü st bölge, düşüncelerin, inançların,
felsefenin, yaratıcı fikirlerin b u lu n d u ğ u zihinsel b ö l­
ge tem silcisidir. Kişi üst bölgeyi u z u n tutuyorsa, yani
“d, h, 1, f, t” gibi h arflerin üst uzantıları fazlaysa, k i­
şin in zihinsel potansiyelinin belirli ölçüde gelişm iş
o ld u ğ u n u ve fikri konularla ilgilendiğini söyleyebi­
liriz. Bu kişilerin gelişkin b ir hayal gücü olm ası söz
konusu dur.
w
P a kı Z tu ^& î
h f r J j Jt:
7
,‘L £a'\,YvıOaxu'L- /H^Ufİ'iı-p j

Norm al Üst Bölge


M akul b ir üst bölge, kişinin no rm al bir zihinsel p o ­
tansiyele sahip olduğunu yansıtm aktadır. D iğer bir d e­
yişle, kişinin hayal gücü, im gelem e, algılam a düzeyi ve
hesaplam a kabiliyetinin n orm al olduğu düşünülür.

85
f 'ídem (ai kII ncij,/ 'ye,.crcí j <y¡c(. >"
"M ctfl b,r x¡fJÍ rbcck'chdi '% ti, km b,r fe /c k l
ciMfj Sinin, U yu uhm yemden edin ijiifternes
. "! a,0c h 'Zi->‘l‘M le,¡n fcis„> , m l ^ e c y i m ¿m eckn
J i Cıını n \ i e ı.im n j, U .,la d ı k y c n c t m jfi^ a r flitn c i íit

ksiítyurw

( / m ff/ú 7 3 ¡¿V~

Geniş Orta Bölge


Yazının o rta bölgesi geniş ise, b u kişinin yaşadığı
âna duyarlılığı olduğu çıkarım ını yapabiliriz. Yaşadığı
g ü n ü n ü zerin e konuşm ak, fırsat b u ldukça kendilerini
a n la tm a k o rta bölge yazarları için oldukça önem lidir.
O rta bölgeyi geniş tu ta n kişiler, ken d ilerin i yargıla­
m ayan insanlarla b ir araya geldiklerinde konuşkan
kişilere dönüşebilirler. Özellikle lise ö ğrencilerinin
b irç o ğ u n u n yazısının o rta bölgesinin b ü y ü k olduğu
görülebilir. O lgunlaşm alarıyla birlikte yazılarının o r­
ta bölgesinde belirli bir küçülm e görülür.

86
w
Jjır Lac, (JaLjL-ış s a n ra

Q C t ')> ■ J s } 1 b o la & r ı < ş lc j

S fir-L e sl' Ja.ra ¿ m <_>//. 'îLji.o/ıcstfjLj

¿ b a rlu c a L . 0^3x 1n am q b*

Norm al Orta Bölge


N orm al bir orta bölge, kişideki sosyalleşm e ih ti­
yacının m akul düzeyde olduğunu yansıtır. Bu kişiler
yaşam larında ve sosyal ilişkilerinde dengeli seçim ler
yapm aya özen gösterirler. Yeri geldiğinde geniş pay­
laşım larda bulunabildikleri gibi yerine göre de payla­
şım larını sınırlandırm akta zorluk yaşam azlar.

87
"*r y r “1;
P*?A , s \ s / A y- / .
r - /U6\.
y
e,< M / f 4 A r , ^Zİ 2 / Z î C
fH tâ .#,*>.'J. / t f U Jİ-»^U a ,/„
il, / r ,, /w J .4**.. ^ /c//

/' &&\u4 put^üMeti .¿m şotu l t'i<.


¿(il-'i i.,,Dizî I c . -
' ‘^ ""Ö A lG .p jid -U l.iya . tiî.4
■ ^ W # 4 rt« - A ı 'c i f f u p A i u . ÇAtÇ u e ,{ e tiiip .c iln ei

y ^ lC r l l y ı i t e s u i c . . t k - i f a . ^ 4 * J u t. ‘i .« ,

-r-ş
s , 11 r . , ^ ..
^ rji:
¿w...............z/7*/... /•%.<<
'■¿¡C&y W//>- '?

Alt B ö lg e Uzun
Alt b ö lge, kişinin m ateryal dünya ile olan b a ğ la n ­
tısının, fiziksel enerjisini ne ölçüde kullandığının b ir
göstergesidir.
U zun b i r alt bölge, kişinin m ad d i anlam d a varlıklı
olm ayı ö n e m se d iğ in i gösterm ektedir. Bu kişiler h a ­
y atlarını d e v a m ettirebilecekleri az m ik tard a b ir v a r­
lıktan d a h a fazlasına ihtiyaç duyarlar. B unun birlikte
fiziksel ta tm in de yaşam larında öncelik arz etm e k te ­
dir. “y” v e “g” h a rflerin in alt bölgeleri geniş ilm ekler
atıyorsa, y azıy ı yazan kişinin fiziksel dünyaya ilişkin
geniş s a h ip lik ve tatm in arayışları olduğu düşünülür.
f V
\C)^f,v
.
o \0 < ^ VCt Ha,SCX^

s ,r o .) i cyzF^Sç.

Ğ ece 5Sv>a<^.'\j2_ t®iA

vo^^y Vrvf ^oV

Norm al Alt Bölge


N orm al bir alt bölge, aşırıya kaçm ayan bir m a d ­
di varlık beklentisinin ve fiziksel tatm in ihtiyacının
göstergesidir. K işinin m addi zenginliği arzulasa dahi,
yakalam ış olduğu geçim stan d ard ın d a yaşam aktan da
şikâyet etm ediğini söyleyebiliriz.

89
IcıTncJe. ¿ıJtyîıodc a / m o J ıs m ¿y

jtjn o k 'D fr-, o ocaij bdı-j Ll cJacpu n v ıc

•nr-uj. ı—:-------------
p t oA ne.. 'Oecio i cı Şciccî.cj

■Holcuv o c ıiija c c i'c j: V. 0

| £ c i'^i'D-rJe/ı S»'-]\'ıLac.aCjiV, ''Aalc-4ı/"\

Alt Bölge Kısa veya Dar


A lt bölgenin kısa olduğu bir yazı, kişinin fiziksel
en erjisin i yeterince kullanm adığını, zam an zam an
k en d isin i bastırdığı d u ru m la rın var olabileceğini
gösterir. Yeterli kullanılam ayan, bastırılm ış b ir enerji,
k işin in ken d isin i d o ğ ru b ir şekilde ifade etm e zorlu­
ğu yaşam asına n ed en olabilir.
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Yazının Bölgesel Boyutu
A şağıda verilm iş yazı örn ek lerin i inceleyerek b ö ­
lüm içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n t­
rol etm ek isterseniz kitabın son u n d ak i “K endinizi
Test E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

l/îj U •¿¿¿¿ljo aA1


İS) ^¿aJu

$ u u iA «¿¿t '' cb/u^z


i Mt/an eJtt, (MeMcuâ Us**-
¿Jfy5es\£/) üM -utku^ ¿ k i} ^

, / 7 , L7y a a ,
($cA m A , .
/lorisoJe. A&jnA ¡^¿'W £ V■MllÂ
> e^ i
yr-r, / - y -------
îâJ uaMaj>J-oî

/WhK- dtdiir ¿ılıt-fok ej^ıtu acimı<$5€ -¿toınOficlOiri.


d-fe^ltule ‘j d c n W <pm to ik ö - bj iıYnaıirİarf
tfıc, yct<d.oj joKftıiis cpbi * e j* tjc e aitr y e i ,
-Salıonma* Q kain$■fa -te ntetrdU a t de. fcir kol
{Lftturrcbi kala.flor bu ¿eyahçttart &cttıK,
K _ y C s i r kelim e içindeki h arflerin b irb irin e bağlı
olup olm am ası, kişinin belirli bir değer setine bağlı
karar alıp alm adığını gösterir. Ö rneğin, belirli bir d e ­
ğer setine, b ir felsefeye, ken d in e has b ir ilke setine katı
bir şekilde bağlı bir kişinin tü m h a rflerin in b irb irin e
bağlı olm ası söz konusudur. E snek ve özgür olm aya
çalışan in san ların h arfleri ise b irb irin d e n ayrıdır ve
araların d a b ir bağ olm az. A ncak bu bilgi Türkiye’d e
yanıltıcı olabilir. Ç ünkü Türkiye’de u z u n yıllar düz
yazı öğretildiği için insanlar h arfleri b irb irin e bağlı
olm ayan düz yazıyı kullanm aktadır. El yazısı ö ğ re ­
nenler ise, el yazısının kendine has özelliği dolayısıyla
harfleri b irb irin e bağlam aktadır.
B ununla birlikte, büyüteçle in celendiğinde el yazı­
sı yazan in sa n la rın dahi bazı h arfleri b irb irin e b ağ la­
m adığı görülür. Ö zgürlük arayışında olan kişi, bir an
için bile olsa elini kaldırır ve harfleri bağlam az. D üz
yazı yazm ayı öğrenm iş insanlar ise zam anla harfleri
birbirine bağlayarak yazm ayı öğrenirler.
Û ci lu ocrvcn C uuX< s^£kLl.<. ^

,V^a^utb']4s\ 6^ ırl£^ıoks cj£.^vt


r/.
- Y' 'y:/yL
SeJc
I

Tüm Harfler Birbirine Bağlı


Kişi b ir yazıda b ü tü n harfleri birbirine bağlı yazı­
yorsa, o n u n b ir olay karşısında belirli referanslarla h a ­
reket etm eye çalıştığını söyleyebiliriz. Bu kişiler, sahip
oldukları değerlere önem verir, bu değerlerle tutarlı ol­
m aya çalışırlar. Bu özellik kişinin esnek düşünüp k arar
verm esini engelliyor olabilir.
y o /A ! C s c r h y çır L/JTO A cJ & î/ Y ) ^ c /Cj / İ ¿ 0 0 c?y-
L*
ajs/nt ctalnf&rtj/i-)^ £ ejıcJ/mj^c/cjr'ejnpjSe^
¿¿iejr>e/n A i/nse^i

Bağsız Harfler
Bir yazıdaki harfler b irb irin e bağlı değilse, kişin in
yaşam ında esnek olm ak önceliklidir diyebiliriz. H arf­
leri bağsız kullanan bir kişi, belirli referanslara bağlı
kalm adan özgürce k arar alm ayı tercih edebilir.
I'k -fr h n c/e f a z f to n r r t. t/g
tu k /i¡t m 5 '/-/t/ k / t u - b '"'
ç Ok 7s -f& s'd sM .

Bazı Harfler Bağlı, Bazı Harfler Bağsız


Bir yazıda b ü tü n h arflerin bağlı veya hepsiniı
bağsız olabileceği gibi, bazı h a rflerin bağlı, bazıları
n ın bağsız olduğu yazılar da m evcuttur. Bu tü r bi
yazı, k işin in aklı ve m antığı yaratıcılık ve önseziyi
birleştiren b ir yapısı olduğunu gösterir. G enel bazı re
feranslara sahip olan b u kişi tu tarlı ve aynı zam and
yaratıcı ç ö zü m ler bu lm a eğilim inde olabilir. Esnekli
ğini m ü m k ü n o ld uğunca kaybetm ek istem ez.

96
K EN D İN İZİ TEST EDİN
Harflerin Bağları
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek b ö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n tro l
e tm ek isterseniz kitabın sonundak i “K endinizi Test
Edin Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

W Cnakik. J-cJkujı £<j.


{¡eLaû -a.jcia,(c-»\.'MvL i1
hl İ& ttİjer ıd&
,r ıöı ö / u.
S tiL frfoO-.üAr cfcU ^j& nuv,.
A , „ , * . ¡ . 1t flt).
US çs'İSjuvtoS ioo? mfİAZİ |£.-M(ii2da
ç(c.o->-‘|<mCU.İÎc,-‘''otCw\ LoÂ^-i gv/L-^
¿-'İr ,^£vW»V^vuy.:J-t<!._ ip^y\ ck ÎoÂLx<
mX (¡vMmuXvu

|aLcct Iru m ö f iç«* ¿ir


5i.VvcUv\ ÎOcLcCt- ^’Û^ClT <lkk.vJj_fv.YiA if&clü, C
' La
' k' « iç aül W - U *VüOwi,vV\ ^û.pQCûü
T f f .
J

97
Q y 4 ) ç ı Â m j

C / i r yazıdaki açılar, k em erler ve kavisler tem el


form ları oluşturur. H arflerin b irb irin e b ağ lan m a
form ları ve “u, m , n, v” gibi h arflerin şekilleri in ce­
lenir. Bağ şekilleri, özellikle bir kişinin uy u m lu ola­
bilm e düzeyini, lojistik planlam a becerilerini, sonuç
odaklılığı h a k k ın d a bilgi verir.
Açılar, k em erler ve kavisler; el yazısı analiz u n ­
su rları içinde iş perform ansı açısından k ritik b ilgile­
ri veren u n surlardır. Ç ünkü kişin in yazısındaki bağ
fo rm la rın d a n kişinin takım çalışm asına yatkınlığı,
uyum lu olup olm adığı, plan lam a b ecerileri ve sonuç
odaklı olup olm adığı anlaşılabilm ektedir.

99
J(A - V /V /
£ J a g j -o İ l -

ü
bvV ^vku l -U2:P^tr MS’'~,~'-\\ ^ ^

Keskin ve Yaygın Açılar


(Ters V şeklinde "n " ve "m " Harfleri)
Bir yazıda kullanılan “n” ve “m ” harfleri keskin-
se, kişinin yapacağı işleri birer proje olarak görm e
eğilim inde o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Keskin ve yay­
gın açılar k u llanan kişiler projelerini b itirm e k için
lojistik plan lam a yapm a eğilim indedir. Sonuç odaklı
kişilerdir ve sonuçlara ulaşm ak, in sanlara uyum gös­
term ek ten d ah a önem li olabilir. G enellikle iş bitirici
olm aya çalışırlar.

100
İ/jıî p l d n İ J r ı n ı o d t c j t l f

' { £ i n l€ n c O İ u r J * j d i s u n i f y

• J 'e v e h ır /£ s e ^ ç t - j e n y 'd ft-nndiJ h

' ( f i n i ö y l e s e v t i , b<as Ur f i c i t t-i

g ü ç l e n d i r i r k e n v e r d i t İ C r t f ) f c ^ ** y e p y e n i

Açılar ve Kem erler Birlikte


Eğer b ir yazıda açılar ve kem erler birlikte kulla­
nılıyorsa, b u kişilerin yaptıkları işleri proje gibi d e­
ğerlendirdiği, b u projeleri için ayrıntılı lojistik plan
yaptıkları ve projelerinde sonuç odaklı oldukları
söylenebilir. Bu özelliklerin yan ın d a, açıları ve ke­
m erleri birlikte kullanan kişiler insanlarla uyum lu
olm a çabası içinde olabilirler. Bu anlam da, sonuçlara
ulaşm ak için işbirliği arayışında o ld u k ların ı ve takım
çalışm asına yatkın olduklarını söyleyebiliriz.

101
am o ofogmyu .soy l-em et ^ereilrse.
hib'YifcVse y a tın ız ı o budum u e ^jAp
d e rt h c A 'te rt o -t-urup i g. i m d e n ebelen f*

Kemerler (ideal "m " ve "n " harfleri)


“m” ve “n” h a rflerin in kem erli olduğu b ir el yazısı,
kişin in geleneksel değerlere sahip o ld u ğ u n u n göster­
gesidir. G eleneksel değerler, kişinin ailevi, ahlaki ve
sosyal ilişkilerindeki değerlerinin ifadesidir. G ele­
neksel ifadesi, kişinin m uhafazakâr old u ğ u n u değil,
kişin in ö rn eğ in ailesine, do stların a değer verdiğini,
k en d i yaşam istik rarın ı korum aya çalıştığını ve uç
n o k tala rd a n u z a k d u rd u ğ u n u gösterir. Bu kişiler d i­
ğer in sanlarla m ü m k ü n olduğunca uyum içinde y a ­
şam aya özen gösterirler.

102
Kemerler ve "u " Formunda V Harfleri
Yazıda k em erler ve kavisler çoğunluktaysa, b u k i­
şinin rahat, arkadaş canlısı, sıcak ve çevresiyle u y u m ­
lu biri o ld u ğ u n u söyleyebiliriz.

103
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Açılar, Kemerler
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
e tm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi Test
E din Ç ö zü m lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

>c\jLı i o r i M i '--i c-,L q

Aa ç G j C İ ' ç / c

b(;V-

LLy 15 ^ a

•b J M La b S 'A T

b v r k ~ o f> , C k ç^o ^lV ,,

104
Ly C / i r yazının yazılm a hızı, kişinin düşüncelerini
eline hangi hızda g ö n derdiğinin b ir göstergesidir.
Aynı şekilde kişinin herhangi bir şeyi yapm a k o n u ­
su n d ak i aceleciliğinin ya da ağırlığının da bir g ö ster­
gesidir.
Bazı in san lar o kadar hızlı d ü şü n ü rle r ki, b ir h a r ­
fi yazacağım derken o h arften so n ra gelecek ü ç ü n c ü
harfi yazarlar. Ö rneğin, “m asal” yazm aya çalışan biri
“s” ve “a” h a rflerin i atlayarak “m al” yazabilir.
Yavaş yazan insanların ise yazı yazm a hızlarına
paralel o larak diğer eylem leri de yavaştır.

105
\
V I V cn p r o a o o -â c* L c A c s\j\\V

•km enA\ G«Uv\pcorn .

¿d

MormaS Hızda Yazılmış Yazı


N o rm al b ir hızda yazılm ış yazı, kişinin d ü şü n cele­
rin in n o rm a l h ızd a geliştiğinin göstergesidir. Bu k işi­
ler, hızlı sayılam ayacak kadar yavaş, yavaş sayılam a­
yacak k ad ar hızlı bir düşünsel p erfo rm an s gösterirler
diyebiliriz.
Bir yazının yavaş yazıldığını, yazının o rta baskı
d ü zeyind e yazılm asından, h arflerin yerli yerinde o l­
m asın d an , h a rflerin yazılm ası sürecinde sta n d a rt ve
yer yer uçuklaşm ayan bir kalem izi o lm asından a n ­
layabiliriz.

106
¿SA Z^s/rzr^
JJeJ? .S s / a S ^ / s : ¿fn f o / ^ s ı A . V

/2 ,b ts > r < t. cL lekrcij u r - /*<*v6y ,


~r o ı>'<o~ boja/t,/~ îe^ J cOzmU u
' (j U . '-
) / fi (j ıS 9 S' d V / ^ —
İt* f a ____________

Hızlı Yazılmış Yazı


H ızlı yazı yazan kişiler, doğal b ir uyum a, akışkan
b ir tabiata sahip kişilerdir. Hızlı düşünüp, d ü şü n c e ­
lerini hızlı b ir şekilde aktarm akta güçlük çekm ezler.
Aceleci b ir karakterleri oldu ğ u n u da söyleyebiliriz.
Yaptıkları h e r şeyi b u aceleci karaktere uygun b ir şe­
kilde hızlıca yapm aya çalışıyor olabilirler. H erkesten
hızlı adım atıp yem eklerini h erkesten hızlı b itire b i­
lirler. B unlarla birlikte b u kişilerin hazırcevap olabil­
diklerini de söyleyebiliriz.
H ızlı yazılm ış yazıların en belirgin özelliği olarak,
“i”, “ö”, “ü” gibi harflerdeki noktalar, h arflerin ü s tü n ­
de olm ası gereken yerden sağ tarafa kayarlar. Birçok
örnekte ise b ir çizgiye dönüşürler. K üçük “t” h a rfin in
çizgisi sağa d o ğ ru kaym a eğilim i gösterebilir. H arfle­
rin özellikle b ir sonraki harfe geçiş bölgelerinde varsa
ilm eklerinde silikleşm e görülür.
O 1^ '(3*17
/ns#' L
vnCeis-'~fnî bu ma Jryfkr- do, ■şeyiz-
d**
' fasûrıiCiT'
'r'Ö
¡er- gtnl$r'i Ar 0Cj i r -
. m•
07 Qr- û lc?r~ 1o
ÛarLU t/. />ıs-aotartn,
¿i ¿t ,o \r*'d<n

Yavaş Yazılmış Yazı


Yavaş yazı yazan kişiler, bir k o n u h a k k ın d a h a re ­
kete geçm eden önce düşüncelerini iyice n e tle ştirm e ­
ye ihtiyaç duyarlar. Eyleme geçm eden önce etraflıca
d ü şü n m ek , b u kişiler için oldukça önem lidir. D iğer
ya n d a n yine b u insanlar birçok k o n u d a d ah a ağır h a ­
reket edebilirler. Ö rn eğ in yavaş yazı yazan b ir kadın,
evden çık m ad an önce o rtalam ad an u z u n bir h a z ır­
lan m a süresi kullanabilir. Yavaş yazı yazan kişilerin
kitap o k u m a hızları da benzer şekilde ortalam a bir
in sa n d a n d a h a yavaş olabilir.
Yavaş yazılm ış bir yazıyı tanım ak, özellikle “i” gibi
ü stü noktalı harflerde, nokta bir yuvarlak şeklinde y a­
pılm ış ise kolaydır. Yazıdaki h er tü rlü süslem e, yazı­
n ın yavaş ve d ü şü n ü lerek yazıldığına işaret eder. Yavaş
yazılm ış yazıda h arflerin ü stündeki m ürekkep daha
dengeli dağılm ıştır. İlm ek yerlerinde dahi, h a rf iı b a ş­
langıç n o k tasın d ak i k ad ar m ürekkep bulunabilir.

108
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Hız
A şağıda verilm iş yazı ö rneğini inceleyerek b ö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
etm ek isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.

W k ’u M S t k t y k M *? ^ /ne

Itjovfo/'. M°t- y i! dvfo

s e y ir / 4 ¿vydoy u^-T lA i^Jeiı koyıp


¡Ur-frlıyl* fiyadlctrı o^&irck o
£W öuÇ a^nrloj4a ejıJ<K. fiy o d lo n fk , y
y Ç İQ okrO>j ySİ:it/eSiltC^W iîjihb',
<l$j 9 / odaa h)wu hrCp.r^'OJiAi/) faflöy

fc

109
L /a le m in baskısı, kişinin yaptığı işlerde, sözle­
rin d ek i k ararlılık ve vurgulu olm a d u ru m u n u n b ir
yansım asıdır. Kalem eğer hafif b a stırıla ra k yazılm ışsa
kişinin çekingenliğine, aşırı b astırılm ışsa kişinin b a s­
kınlığına bir işaret olabilir.
K alem in baskısı özellikle kâğıdın ü stü n d e n değil,
kâğıdın a rk asın d an anlaşılır. K âğıdın ark asın a elim izi
sü rd ü ğ ü m ü z zam an eğer harfler elim ize bir kabartı
olarak geliyorsa yazı ağır baskı ile yazılm ış dem ektir.

111
■İ 1 r u v/C r i 'Vî ¡>, )< i

J t i- ( 4 4 k c U u n ır

o
i-t-o ro ın icı r , Cx» İ L c , h'<-' ü r korner.,.-i

5>Ö n rftcı t, ii r a i ır 1 1 . G ek

\ s ; < ,s e ,c iw c K v. .£1 ş « f l y .

Hafif Baskı
N eredeyse görünm eyecek şekilde yazan kişilerin,
ü rkek ve çekingen bir kişiliğe sahip olduğunu söyleye­
biliriz. Bu kişiler kendilerini belli etm ekten, vu rg u la­
m aktan p ek hoşlanm azlar. Genellikle ürkek ve te re d ­
dütlü b ir yapıya sahiplerdir. N azik ve duyarlı yönleri
fazlaca gelişmiştir. Hayata güçlü bir şekilde asılm ıyor
olm aları ihtim ali söz konusudur.
K alem in baskısı hafif ise, yazılar silik olur ve kâğıdın
arkasından hiç fark edilmezler.

112
r e uj or um, Ke.KÜmiift b'.r ^eylc-r Ul
Vaau WVe.«i> jof-um; ¿îin ^-uaizi
ho|. k-efuci bir c
S<s.4" V ıi^ 'A 12- pv c\û\e.."v>l e. k a r ş ıla ş m ış

ü pro'bWivıı c^cîx^> *2_ Wçn V\s\ «<;

Orta Baskı
N o rm al b ir baskıyla yazan kişiler hayatta u ğ raş­
tıkları k o n u lara m akul düzeyde b ir yoğunlukta yak­
laşanlardır. D engeli enerjileri, diğer insanlarla ilişki­
lerine de p o z itif bir uyum getirebilir.
K alem in baskısı o rta düzeyde ise, belirli ölçüde
kâğıdın a rk a sın d an hissedilebilir. Ayrıca harfler net
ve okunaklıdır. K alem de bir so ru n yoksa harfler silik
değildir.

113
ra^svesı, fa r M ¿w/#. f/Z/v&tpi.. £/&&/ û/itA
¿ .r/0 /& ? ı£ , ¿ o A tfA& ' /¿¿sf/trs.

o'te/lü d,jçvr\ .Upot-ü Hhy b: i'jy^jCCC^


<$2AcivJlA bkV ^ ^ ' }/\ ¿ y u ç L iS \ > Î ı j İL&A ti/Ç ı

İTİL. onuA U£',ur<jA\. Ö etjftH e. , k o r k ı,)j\ » j-£ r!


îskiyprSun l.yv~ <^L ¿T/ ^,l(^rJl

A ğır Baskı
K âğıda ağır baskı uygulayarak yazı yazan kişiler,
tu tk u lu b ir kişiliğe sahip olanlardır. H ayatı yoğun bir
şekilde yaşam ak tan zevk alırlar. Bir k arar ald ık ların ­
da vazgeçm eden, ısrarlı bir şekilde sonuca ulaşm a
eğilim dedirler. A gresif olm a d u ru m u da söz k o n u su ­
dur. Bu kişiler vurgulu olup, b u lu n d u k la rı o rta m d a
fark ed ilm ek isterler.
A ğır baskı ile yazılm ış bir yazıda kâğıdın ark asın ­
d an yazı k a b a rtıla rd a n okunabilecek düzeydedir. Ö n
yüzd en d e h a rflerin olduğu çizgiler çukurlaşm ıştır.
H arflerin çizgileri nettir.

114
KEN D İN İZİ TEST EDİM
Kalemin Baskısı
A şağıda verilm iş yazı ö rneklerini inceleyerek b ö ­
lüm içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n t­
rol etm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi
Test E din Ç özüm lem eleri” bölü m ü n e bakabilirsiniz.

ci«A-ı.
=K t«*
ol e.

OO ' ° ^ >r' C5^


0
u f f o o n e , kyj .-
y____________ . ia v ro 'V ..^ a c ,^ ,

i t u - v 1- i <
İJ^iSisn e / -
¡'l-L.l^CarLL-'YlA kud. Î-U
İZ 4 cd&AcJ- $M easr\ keajcnjU/y
o J J - lJ u ,<_ck S ^jd ,
+>r& Â sd İA i4 cUeÂm-f o k ■___________
VsMUN S>OnVx ^ a-x '

c ^ r\
VûrL loî'fl- \&sıOj^ Loi <lı\

Malnw bl£. CİuAıM_ <l&<

bedeA. ciüM i «e \ '\so/\iafiiM -s *j£

'ic-eles^e ĞeL Ae clu.p oW ^C&t£iı\ı

O B i r yazıda, kelim elerin tü m harfleri küçükken


“R” harfi kelim e içinde yahut kelim e so n u n d a büyük
yazılm ış olabilir. Bu şekilde “R” harfi kullanıcıları için,
yaşam larının bazı alanlarında yaratıcı olduklarını söy­
leyebiliriz. Bu yaratıcılıkları; resim , m üzik, fotoğraf,
yazı gibi güzel sanatlar alanında olabileceği gibi, ye­
m ek pişirm e, organizasyon yapm a gibi g ü n lü k hayat
so ru n ların ı çözm eyle ilgili alanlarda da ken d in i gös­
terebilir.

117
w h

blA^AİAT j\C|i, )6\ cO^-


'iJi'iW^- ^ort/v^Ldvy^','t o,wv\ £^|fcv'
Ljjısvs^ç W.<^ Ö«U.J, 0İ,UaAX^CC*Ov'V^ ‘

^ U K W t-'^ie^lcf?, ^ ,y .v a A f i^--.¿-c-- \Ab\~fy'''*- ^ . r J a .

doL j’i.jt^v^''-'^_?4LUwvt<1*' . , _

yazısı analizindeki u n su rla rd a n biri de d ik ­


kattir. El yazısı analizi yaparken, yazının içeriğinin
etkisinde k alm am ak için yazı okunm az; y azın ın şe-
kilsel incelem esi yapılır. Dolayısıyla yazının içeriği,
bir analiz tam am lan d ık tan sonra okunm alıdır. İlk
o k u m a kişin in yazısındaki im la, dilbilgisi k u ralların a
uyum açısından yapılm alıdır.
N oktalam a işaretlerini d o ğ ru kullanıp k u lla n m a ­
dığı, im lasının düzg ü n olup olm adığı da k işin in d ik ­
kat düzeyi h ak k ın d a bilgi verecektir.
A ncak düşü k eğitim li kişilerde im la ve dilbilgisi
kurallarına uygun olm ayan bir sonuç ile karşılaşabi­
liriz. Eğer kişi söz konusu yazıyı d o ğ ru yazabilecek
eğitim düzeyinde olduğu halde yazıda aşikâr hatalar
ya da eksikler varsa kişinin genel dikkat düzeyinin ya
da o yazıyı yazarkenki dikkat düzeyinin d ü şü k olduğu
söylenebilir.
<S>j m za, kişinin kim liği için başlıca ipucudur. İm za
bir kişinin egosunu, ideallerini, ulaşm ak istediği id e­
allerin b ü y üklüğünü, ailesiyle ilişkisini, k o ru m acı y a ­
pısını gösteren b ir işarettir.
İm za seçilm iş b ir sem bol olarak tesadüfi değildir
ve çok ilginç b ir şekilde kişinin tü m h ay atın ın ve d ü ­
şü ncelerin kısa b ir özeti gibidir. Ö rn e ğ in liderlerin
b irç o ğ u n u n im zası, o rtalam a in san ların im zasından
d ah a büyüktür. D ünya çapında lid erlerin im zaları,
şaşırtıcı bir şekilde o kunaklıdır ve isim lerini im z a la /
rın d a n okuyabiliriz. B ununla birlikte b irç o k sıradan
insan o kunaksız bir im za kullanm ayı tercih eder.
A ilelerine aşırı önem veren in san ların im zalarında
m utlaka soyadları da kullanılır. Bazı kişiler ise sadece
soyadlarını kullanırlar.
Î: X vJ.Q <Xs-p} ^ * '—t '¿A C--(C<
/> ”~X',' X. ^ yUj t<-'u-Ar ^
, 7Xi cJo-'-tr? CUr-ry / ¿ / /t..zL ^ n.^v-
-Aı ~6> ~h~-< isjA*~ r r

yf/lc*-*^- / -‘5^v—

El Yazısıyla Aynı Büyüklükte İmza


İm za ile el yazısı aynı büyüklükteyse, kişinin ulaş­
m ak istediği, hayalini k urduğu k o n u m ile şu anki
k o n u m u arasın d a bü y ü k b ir m esafe bulu n m ad ığ ın ı
anlayabiliriz.

122
e e
p l* . J
r > V M t* . W /U- ‘ .../, ¿ 0
m ^ ö' û " W

i s

El Yazısından Büyük İmza


K işinin b u lu n d u ğ u k o n u m d an d ah a yüksekte bir
yere ulaşm ak istediğini söyleyebiliriz. K endisine iti­
ra f etm em iş olsa dahi, içinde d ah a b ü y ü k işlyî b a şar­
m a isteği olabilir.

123
W

* />4fU / / ^ c£ ö

d > -. ■

El Yazısından Küçük İmza


El y azısın d an kü çü k b ir im za, kişinin k endisini
g ö sterm ek ten ve dikkat çekm ekten hoşlan m ad ığ ın ın
göstergesidir. İm za sahibinin çok b ü y ü k hedefleri ol­
m am akla birlikte b u lu n d u ğ u k o n u m la yetinebiliyor
o ld u ğ u n u anlayabiliriz.

124
Cf

O kunaksız İmza
O kunaksız im za sahipleri, b aşk aların ın k en d ileri­
ni an lam ak için çaba sarf etm esini isteyen kişilerdir.
K endilerinin olum lu yönlerini v u rg u lam ak tan , ö v ü n ­
m ekten kaçındıkları söylenebilir.

125
Okul Yazısı Gibi İmza
Bu kişiler genellikle fikirlerini söylem ekten pek
ho şlan m ay an b ir yapıya sahiptir. Başka in sanların
söylediklerini red d e tm e d e n ve çatışm aya girm ed en
yapm a eğilim leri m evcuttur.

126
w

Dekoratif İmza
D e k o ra tif im za kullanan kişilerin eg olarının geliş­
m iş o ld u ğ u n u ve sosyal çevrelerinde dikkate alın m a­
yı oldukça ö n em sediklerini söyleyebiliriz.

127
Çember İçine Alınm ış İmza
Bir im za çem ber içine, yahut im zan ın üzerine çe­
kilen b ir çizgiyle kalkan altına alınm ışsa, bu kişilerin
k en d ilerin i diğer insanlardan k o ru m a ihtiyacı içinde
old u ğ u n u anlayabiliriz.

128
Altı Çizgili İmza
Altı çizgili b ir im za, kişinin yaptığı işlerin altına
im za koym ayı, “ben yaptım ”ı ifade etm eyi istediğini
gösterir. Bu ldşilerin de egosunun gelişm iş oldu ğ u n u
söyleyebiliriz.

129
Soyadından Oluşan İmza
S oyadından oluşan bir im za, kişinin yaşam ında
ailesini ön p lan d a tu ttu ğ u n u , ailesine ve aile ism ine
ön em verdiğini yansıtır.

130
İsimden Oluşan İmza
İm za isim d en oluşuyorsa, kişinin hay atın d a k e n ­
disini ön p lan d a tu ttuğunu, kişisel b ir k o n u d a kendi
tara rla rın a ailesinin görüş ve k a ra rla rın d a n daha faz-
a ön em verdiğini anlayabiliriz.

131
İsim ve Soyadından Oluşan İmza
İm zasında isim ve soyadını dengeli b ir şekilde b ir­
likte kullanan b ir kişinin, kendisini ve ailesini dengeli
düzeyde ö n em sediğini söyleyebiliriz. Bu kişiler ya­
şam ların d a tek başlarına hareket etm ekten ziyade ai­
lelerinin b ir parçası olarak g ö rü n m ey i tercih ederler.

132
ÇEŞİTLİ İM Z A ÖRNEKLERİ

Zeki M üren’in im zasını olu ştu ran iki kelim edeki


harflerin h içb irin in alt bölgesi olm adığı halde, im za­
da neredeyse zorlayarak kocam an bir alt bölge y a ra ­
tılm ış. Ö zellikle “Z ” harfinde öne çıkan bu alt bölge
dolayısıyla, Zeki M üren’in fiziksel dün y asın d ak i ta t­
m in arayışlarının zirvede olduğu söylenebilir. Ayrıca
im zan ın akışkan yapısı, Zeki M üren’in yaratıcı kişili­
ğini de ele veriyor.

133
C em al Süreya’nın im zası da sıradışı bir im za.
Türkiye’n in yetiştirdiği en ilginç ve yaratıcı şairlerden
b iri olan C em al S üreyanın im zasındaki “m” h a rfin in
yapısı, o n u n yaratıcılığının ve hayal g ü c ü n ü n v u r u ­
cu bir örneği, “m” h a rfin in “n” fo rm u n d a verilm esi,
gerçeklerin C em al Süreyanın şiirinde yeni b ir form
k azan m asın a benzetilebilir.

134
ff

Salvador D ali’n in im zası, ken d i sürrealist çizgi­


sini yansıtıyor. D evrim ci b ir sanatçı olduğu, im zası­
n ın keskin h a tla rın d a n , yazının dışın d ak i g eom etrik
fo rm lard an belli. K endini yaratıcılığın zirvesinde gö­
rüyor. E n tepedeki taç ile “Ben y aratıcılığın ve d ü n y a­
n ın kralıyım ” diyor adeta.

135
Sting’in im zasına baktığım ız zam an, çocuksulu-
ğ u n u ve doğallığını korum aya çalışan b ir kişiyi gö­
rüyoruz. “ing” harfleri küçükken “T ” h a rfin in büyük
o larak kullanılm ası, sistem e bir tü r b aşkaldırı n iteli­
ğinde.

136
c c

Sezen A ksu’n u n im zasında d a o n u n fiziksel d ü n ­


yadaki tu tk u lu arayışlarını görüyoruz.
Yaratıcılıkla yan yana giden b ir p lanlam a ve uygu­
lam a kabiliyeti görünüyor.
Ç evresindeki insan larla çok sıkı ve k en d in e has
bağlarla ilişki içinde. M üzikal kişiliği n o ta fo rm u n d a ­
ki “z” ve “e” harfi ile “a” h arfin d e görünüyor.
e e

T urgut Ö zal’ın im zası için, devrim ci bir m ü h en ­


disin im zası diyebiliriz. Radikal yaklaşım ları olan,
projeleri olan bir kişinin im za yapısını gösteriyor. İm ­
zanın ikinci kısm ı, neredeyse bir m ühendislik proje­
sin d en alınm ış b ir çizim şeklinde; kendisinin teknik
y aklaşım larını yansıtıyor. B uradan Ö zal’ın bu d ü n y a­
ya k en din i, ism iyle özdeşleşen projeleriyle kazım aya
çalıştığını söyleyebiliriz.
Ayrıca ani d ö n ü şler yapabildiği, geleneksel ve sıra ­
dan yaklaşım lara m eydan okuduğu da im zanın b irb i­
rin i kesen çizgilerinden görülüyor.

138
W alt D isney’in im zasında özellikle “1” ve “t” h a rf­
lerin d e M ickey M ouse’un kulaklarım seçebiliyoruz.
D isney baş karakteriyle im zasını özdeşleştirm iş d u ­
ru m d a. İm zan ın ü st bölgesindeki çizim ler, D isney’in
yaratıcı im gelem inin sınır tanım azlığ ına işaret ediyor.
D isney’in tü m karakterleri yuvarlak fo rm lard an o lu ­
şuyor ve im za da dikkatli incelendiğinde tü m fo rm ­
ların yuvarlak olduğu, çizgisel bir iki fo rm u n d a ise
hayvan k a h ra m an la rın kuyruğu olduğu görülüyor.
İm zada an id en yukarıya d o ğ ru zıplayan çizgiler,
D isney’in aklının sürp rizlerin i yansıtıyor.

139
A lfred H itchcock’un im zası, birkaç u c u n d a n çe­
kiştirilen b ir y u m ak gibi, gerilim izleri taşıyor.
Tıpkı b ir film gibi, b ü tü n karak terleri b irb irin e
bağlı ve bağım sız hareket edem iyorlar. Bir sebep-
sonuç ilişkisi içerisindeler.
B ütün b u n larla birlikte yuvarlak form lar, k r i­
tik an lard a keskin dönüşler yapıyor. Bu özellik,
H itchcock film lerindeki belirsizliklerin, keskin bir
hareketle şiddete dönüşm esi ya da netliğe kav u şm a­
sını çağrıştırıyor.

140
Fidel C astro’n u n im zasındaki F h a rfin in yükselen
üst çizgisi başkaldırıyı simgeliyor.
K lasik değerlerle baktığım ızda özgüveni yüksek,
keskin ve kararlı bir kişiliği yansıtıyor.

141
Picasso’n u n im zası, eşine az rastla n ır bir özgüveni
gösteriyor, “i” h a rfin in yükselen noktası, uç n o k ta d a ­
ki im gelem dünyasını gösteriyor. P harfi ise, bir fır­
çaya dönüşm üş, “c” ve “a” harfleri sıra dışı bir şekilde
b ir k ü p ü n iki birleşen kenarı şeklinde. Açıkçası “c” ve
“a” h arflerin i b u şekilde ancak Picasso gibi, kübizm
ak ım ın ın yaratıcısı bir sanatçı bağlayabilir.

142
Elvis P re sle y in im zası da n et bir şekilde karışık
b ir kişilik halini yansıtıyor. Ü nü ve b aşarısının artışı
o ran ın d a yaşam ı, ilişkileri ve kişiliği b irb irin e girm iş
d u ru m d a. Fiziksel anlam da aradığı tatm in ile sağladı­
ğı tatm in d o ru k noktalara ulaşm ış. İm zanın bazı özel
yanları Elvis Presley’in yaşam ının başın d a değilse bile
so n rad an bir hom oseksüele d ö n ü ştü ğ ü n ü d ü ş ü n d ü ­
rüyor. D avid Bret’in The Hollywood Years isim li k i­
tab ın d a Elvis Presley’in aktör N ick A dam ile ilişkisi
olduğu vurgulanıyor.

143
-€ -^ o İ€.M g fD D ltU o Ü L
f f G A u M - ^¿X X *£X .
'J U il 2^ - 1% _ _________

Prenses D iana’n ın im zası, hayatı b o yunca genç


kızlık d ö n e m in in psikolojik yapısından çıkam adığı­
nı gösteriyor. A yrıca hiçbir zam an Kraliyet ailesinin
b ir parçası olm adığı ve sadece D iana olarak kaldığı
da aşikâr.

144
Neil A rm strong 16 Tem m uz 1969 ta rih in d e A pollo
11 ile yaptığı ay yolculuğunda aya ilk ayak b asan insan
unvanını alm ıştır.
İm zasına baktığım ızda, Neil’in N h a rfin in ikinci
dikey çizgisinin ay sathına dönüşm üş o ld u ğ u n u g ö rü ­
yoruz ve im zanın geri kalan kısm ı NeiFin aya ilk adım
atan kişi olduğunu tem sil ediyor.

145
yazısı analizinde ü stü n d e en az d u ru la n k o ­
n u lard an b ir tanesi sayılardır. Sayıların yazım ıyla
ilgili analizlerde el yazısı için kullanılan ölçütler ge-
çerlidir. Sayının sağa eğik olm ası, sola eğik olm ası ya
da b ü y ü k yazılm ası gibi d u ru m la rd a el yazısıyla ilgili
genel analizler geçerlidir.
Ö rn eğ in , kişinin sayıları eğer 45 derece sağa eğik­
se, b u kişin in aşırı ölçüde duygularıyla k arar veren ve
rasyonellikten uzak bir insan olduğu düşünülebilir.
Kişi 90 dereceye o tu rm u ş şekilde dik d u ra n sayılar
kullanıyorsa, bu kişide m an tık ve duygu dengesinin
k u ru ld u ğ u n u söylem ek m ü m k ü n d ü r. Eğer sayılar sola
yatık şekilde yazılm ışsa, kişinin b u g ü n k ü k a rarların ı
geçm işin değerlendirm esiyle aldığını düşünebiliriz.
Sayılar eğer b ü y ü k b ir özen ve dikkatle yazılm ışsa,
bu kişi için sayılarla ifade edilen kavram ve n esn ele­
rin ö nem li olduğu öngörülebilir.
Eğer sayılar geniş form da yazılı ise (ö rneğin dokuz
sayısının çem beri, d ö rd ü n üçgeni genişse), kişinin
sosyalleşm e ihtiyacının yüksek olduğu, konuşkan bir
insan olduğu so n u c u n a varabiliriz.
Bir dizi sayının satır yönü de, bu kitapta satır yönü
ile ilgili yapılan tem el açıklam alara dayanarak y o ­
rum lanabilir.
Eğer el belirli b ir sayının ü stü n d e gidip gelm işse,
b u sayının kişiyi d ü şü n d ü rd ü ğ ü anlaşılır. Ö rneğin,
elle h a zırlan an b ir bütçede belirli b ir kalem in karşılı­
ğına gelen sayının üzerinde el gidip gelm işse, b u b ü t­
çe k alem in in kişin in ilgisini çektiği düşünülebilir.
Eğer b ir sayı ters olarak yazılm ışsa, sayının yaza­
rın ın disleksi hastası olm ası ihtim ali değerlendirilir.
Ö fn e ğ in , “4” sayısı ya da “7” sayısı ayna g ö rü n tü leri
ile yazılm ış ise, b u d u ru m kişinin okum ayla ilgili bir
rahatsızlığı o ld u ğ u n u gösterebilir.
A ncak yine de, b ir kişinin h arflerd en oluşan yazısı
ve im zası el yazısı analizleri için d ah a geniş ve güve­
nilir bilgi verm ektedir.

148
is 'T ty is 'T l
-------
iOíUwm

^ %
a- €+"*&*- ««y0*--» .
Cum lviyi^aV » "tt»>c.L tUj*-)»/««, «IV«. wl
^ ' l U i V ' 1. » * - v ; < V t k k e « J»aA )l) î e w l e . »n'.ll«Jet_, S ‘ i t . m i t u k i v ' d ^

^yimhk- ytMjÂÿe. Ua^nan Tùrki^e #diHOntjLUrV*»“


^¿jï- fjtL'^nstv»^’ v«- <)C>t,UA«cVÂ* s*r,l*r«KUte.«i‘-c
‘p ïillfc k v « . eiff,'jlc-fc d s « - / k _ , íS tfc*jnl3i KMíw j '" r r '* J * V v y c U « r a » n ^ ítfi" > U

(jjiù n c. t » « > i n w j A j « o v_ t i a r i í i i i . C x v W v ^ t ' i h o * j l a ^ c i a

5^ S 'i» a k^itisr ke^t»v.j^a ja t^ a tfiv y a kars-kjpá.


*Tûirfeiÿ«. Cu^hyr'.ytfc'*, Si^sftnOj^ ’ilerliwesVw,
Vj|gf»ôJ\ »OÄjLa/n •«- *}ùC,Lij Ute ûlkfc- ctLr a k.^ ¿Ktft^elak^ A-Vkar*ft*
tir tk i; a r t r j c - , ' - *,»* C n ^ K j r V y f t W . i î o S “J4. jÿ iU lk . v « r* A

k»wn^İ9<'ı<, jptVKi* *■* jj^s-e-L Ispjii*!«:


Aiia. K alian.a <y*Wiu_ Ä jy ^ lo •$¿kíar*1y»«»jLt
S u r u jf c jf u A .
Pjj>v*vj a A? CM$\tn,

AWiiIloh GÙ1-
Coiv>hurU*^koA«
Abdullah Gül
Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı
A bdullah G ü lü n dengeli, plan ve organizasyon b e ­
cerisine sahip bir kişiliği o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. G e­
lecek kararlarıyla ilgili endişe taşıyor olsa da, başlad ı­
ğı b ir işi, projeyi istikrarlı b ir şekilde y ü rü tü p sonuca
odaklanabilm ektedir. A bdullah G ül’ü n kendisiyle b a ­
rışık b ir kişiliğe sahip o ld u ğ u n u görüyoruz. M antık
ve duyguyu dengeleyebilen b ir yapıya sahip. M ateryal
dünyaya d ü şk ü n lü ğ ü n ü n aşırıya kaçm adığını, m akul
ve dengeli b ir seviyede o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Ya­
şam ında esneklik öncelikli. İn san larla m esafeyi k o ­
ru m a k ve özgürce k arar alabilm ek önem li. Spontane
davranışlar sergileyen b ir kişiliğe sahip olm adığını,
hızlı k arar verip hızlı hareket etm ed iğ in i görüyoruz.
Kendisiyle b a rışık b ir kişi.
A bdullah G ül için, aile değerleri önem li. K arar
alırken ailesinin fikirlerine de ö n em veriyor. K endi­
sini çok fazla deşifre etm eyi tercih etm iyor.

151
J9 flúrt iCßS

v ju L E

V W vjA o t V \ W « i V i ^ W 'Ö t ’W i i . W W , ^

W\ VAMjTOfftVW^(\ v^\Aát\ü»*y^^ Ü W tft oW t

y\ .
Tca. u w *»vh
i . \
f r Q^MM1* 4 ^ W H » H
Cu-nWv^V'i(\ Î2, \if^M)nn cAxvfn « cviuoasou
m O M V ,-W W .
&1JİA TV V W CuwWWVı; VjırttVış\\W VwvVıAo\ıS^^
te n W ifa i^ i evreiusd *'li¥ rV ^ * 5'A W o v W e r« "Je.
Vier üWvîo, tW W weàm a W W iiö e rlV r.
ÜİOİVy-MlJUA AWVJffaiÜ «iùsùftce iöVwvVfc ^AÜlfa
<*ohcm$ Vseror\\W, o u A a W « « e°V»Wv<vJ<i
QA kùjiV.
Ciy<\W >ÿV'i k. ä W A’WA inWnV VcJre^'ér oW oV ,
CumVurv>¿Vi«hlr\ ueAv Saw W e HUftWii v)4 SOAsuyj W .k r
VA bwv § W <ÿ:Wi W ^w & o o iv ”&W\uA
W W eA W SoriinW'iiV. o ü i i ^ u A \Aoä\4s.Wi

H ÿV -W W o, vjjcs. V-Vj^f^, ViiV., vkmt,WV?< QynWw\Vr\’m

|\V.e vie. A*wV«\W«vfu V r VvlrW WVtyWwv iiAùvk.AiiWso


W ir, ^ J
U W ,0 W i e o t ‘n 'W . ^'tSttvjöcnV.j gäsW doAn
V«<k|ta-i muVVAo J»rçoWW^VW*ijry

ß u Sa anVw l 31^ , U ll a o ta o V e vjùW V. «VW*} ( Ä r J j

l^^vvjV* ¿V ronW m vJI iü m jjru j.

¡/fl

AW UNiijiel S ezeé.
CUMWUitßÄSKANI

152
Ahm et Necdet Sezer
Türkiye Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı
A h m et N ecdet S e z e rin geçm işinden uzaklaşıp ge­
leceğe yönelik k ararlar alm a ve b u yönde harek et etm e
eğilim ini, sahip o ld u ğ u n d an d ah a geniş b ir ö zgürlük
alanına ihtiyacı oldu ğ u n u anlıyoruz. H er ne kadar
geçm işten uzaklaşarak karar alm aya çalışsa da, ta m a ­
m en uzaklaşabildiğim söylem ek zor. S e z e rin gelece­
ğe yönelik ted irg in lik taşıdığını da görüyoruz. D ü şü k
enerjiyle başladığı b ir projede enerjisini verim liliğini
artırsa da, p ro je n in so n u n a d o ğ ru b u e n e rjin in azal­
dığını söyleyebilm ek m üm kün. İnsanlarla m esafesini
korum aya özen gösteriyor. S e z e rin kendi özeleştiri­
sinde, objektif oldu ğ u n u söyleyebiliriz. G enel olarak
dengeli bir ru h haline sahip görünüyor. H u k ukçu
k im liğinin aksine, yaşam ında esnek olm a arayışında.
Sezer için çalıştığı bir kon u d a sonuç alabilm ek önem
taşıyor. Sonuca ulaşabilm ek için de insanlarla işbirli­
ği yapabilm e arayışı m evcut.
İm zası da m ütevazı kişiliğinin b ir aynası gibi. K en­
dini v u rg u lam ak tan kaçınan, h er alanda değil am a
belirli b ir alanda iz bırakm aya çalışan bir kişi olduğu
izlenim i veriyor.
ff -?9. COôh/***,

ßji/ük ■

Yskiôk. A*c#w ¿u«-**mA(A „ * . . ° * '* • '* ■ * * d 6 « fr, ^ l„ W r »


^ l e ^ l e . t x ilu r t^ y o ^ i.

M:»l« «fev *,v* j a i - j i l « ^ ^*4«n 7 j/* t S ? l* h h


ft* * -/« * U t» -r« ^ r^ ..V i ï A r l i j i r , ^ rc . ^ ; ¡a r i W j U r t

f «■ «*.*« o k » -*3 r r w W * 4 „ - > „ * L - ^ R t f i r r

Y¿k.a<2t, uk«>p l»'o.' ir&sirfm. jjU i/^


¿ K a íIc ív o * . • '* » k o ^ iH .t, o İM 'v M - m rf« . T w < ~ *. ¿srJmHf i
K u /,■ u + I® * “ V - , ,- fo r - i,- r- a v ¿¡f c ^ fl u - ' . i i a i ^Ş L /v v n T w O ,-! ^

H ,-e Kj>iiri< ÍVn.>v\ "kinn*-fl 10^17-

U ri ic vjo^y»/
-*>*■>-• eff hnr,\4 ï f "fê?*
A * i J í * d r , ¿ -¡ * , * . - > a 7e r „ .6 5 ^ 4 . ¿ i“ r

bcr-«» M. ti« , .
)j^ S rtu h l. « * í, «K tafa'V o ,JJ*-*<-
£< W „ « c ii^ K , t p t y lc l re . l¿r n * ! ■ * '£ > « < ; / i « . *

*>*U*- 'Ufc.^-'cy* ■<“ « « « • S'* «<«'<•


* « .* l.f W ç i ^ ( « . ^ x > ‘-A ¡aí>^

6- U •**’ Ä‘“ £***” ^ ‘5‘A'“"


„-Jfe«*v.i» ^ affa** «.«»M e
l'*».-l. 0 ^ )5 ,., •¿■fyorú

154
Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti
59. ve 60. Dönem Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın yazısının dengeli o ld u ğ u ­
nu görüyoruz. K endisine ait b ir d ü zen i var. İnsanlarla
m esafeli, kendisiyle barışık b ir kişiliğe sahip. Plan ve
organizasyon yapabilm e becerisi gelişmiş. M ateryal
dünyaya bağlılığı m akul ve dengeli bir düzeyde. Yaşa­
dığı z am an a duyarlı ve karar alırken, harek et ederken
gelecek odaklı oldu ğ u n u görüyoruz. Esnek olm ak
ve özgürce k arar verebilm ek y aşam ın d a öncelikli.
E rdoğan’ın yazısında yaptığı h er işi bir proje olarak
görd ü ğ ü n ü fakat sonuca ulaşırken insanlarla işbirliği
içinde hareket etm eyi tercih ettiğini görüyoruz. D e­
ğerlerine saygılı ve geleneksel bir yapısı var.
E rdoğan’ın hedefleri çok yüksek ve idealist bir kişi
o ld u ğ u n u söyleyebiliriz.

155
¡¿fiLf'i/v' i' vxídi 'l-iMt<¿»tU.-ÚJ¡U^t€Ú.¿/tfh' t+frU-*£*f '
c 6^- ~ÎÀ*jftr ¡M**4**« <âfï<~Siït'cAptht,;^
(¿¿AvUtutA***** L>c/í^ 'VW 7&^
ty\lot*<*¿d< ®^vw** lt**¿ 0¿ sU<lü -h^M í^ ^
Oí-d/x, t-r >h£v2¿ Zc. lut~i-U.{U*ft-¿<2L-</r'£
/It iU* 1Ywtd* W r-J^tti,^
^vv.í.. Íukj^oI'Ok^ *7 '//g'frtn ¿pf/vkJfMtrï» i*-fVtis-i
U&SHALÛy* <d¿U*»*
£í«Xn W tsdt OftUtptnv lafí.u.tMOi
tsJ C r a - ( _ «
’,&£,*UAÛ-y&&-'*Uİ* ; <Y ■£sU)Ci'^tUf
¡¿UtfJ-r' Grfaw y«?£r 'W-e.c¿n?rvuut / 'Tt ^liAtOlb/ •
t-’Wv-' t .... k"«-,
^"“CW í jt/,v»
CİÇ-J .^. . ¿zr^Ot.jiL’
/ au>... rW S-vt t^ÿV-
fe*
.. ,'W
^A*flslM 4Í~~7PX
<-*
-¿^1 Ç,*!VÍ^J^vÚ
t /O '&/.-rt.\^a-Cyt
■?xrCt<-'4¿<
(Jív J.avr ct.AA>.

-nw M ’O*, v ñ * * b tyS fiú ri


/ *• 1/ /t^J UaX-M2Wst2*» fi,<í-K.<~r f+Actr
1 1 LT O í ^ C ¿ r& cf - ^ * '« >
kaU-y-úÁ SrOt-y Y ^’ ’Ut

C l - f
** 7r"vv-vn> c>
*"\V^>A4K‘- s^ ^Uóto*
Bülent Arınç
Eski TBMM Başkanı
B ülent A rın ç’m kâğıdı ciddi b ir plan ve o rg an i­
zasyon eksikliğinin sinyallerini veriyor. K ararlarında
gelecek odaklı olan A rm ç’ın geçm işiyle ilgili kafasını
kurcalayan p ek fazla şey olm adığını görüyoruz. G ele­
cekle ilgili aldığı kararları, yaptığı planları b ir an önce
hayata geçirm e eğilim i m evcut. B unlarla birlikte, sa­
hip olduğu ruhsal ve fiziksel enerji bir p ro jen in ya­
h u t g ü n ü n so n u n d a düşm e eğilim i gösteriyor. A rınç,
ö n ü n d ek i işleri birer proje gibi görüp sonuç alm aya
odaklı b ir kişiliğe sahip ve başkaları ile işbirliği için ­
de çalışm ayı tercih edenlerden. Y aşam ında esneklik
önem li olsa da, b irtak ım referanslara bağlı kalm ak
o n u n için öncelikli. Hızlı düşünüp, d ü şüncelerini h ız­
lı aktarabildiğini söylem ek m ü m k ü n . H azırcevap ola­
bilir. Fiziksel enerjisini dengeli ve yeterli b ir biçim de
kullanam adığı d u ru m la r m evcut. Yaşadığı âna d u y ar­
lı olduğunu, fırsat buldukça, herkesle o lm am ak kay-
dıyla, kendisiyle ilgili konuşm ayı sevdiğini anlıyoruz.
Sahip olduğu özgüveni yazısında da görebiliyoruz.
B ülent A rınç için kendi k a rarların ın h ayatında
d ah a öncelikli o ldu ğ u n u söyleyebiliriz. Bu yazı çerçe­
vesinde, b u lu n d u ğ u k o n u m d an m e m n u n o ld u ğ u n u
anlıyoruz.
¿bed« £>aÿî«rtV*Ani«n» 'ÍüulAMûrt „
t'tàuWi * t o to n H.<ndv b ^ lu n d u ^ iDüfun «^üufc vt jkS¿*kst
üsW n S u * i* «dore. ^ c fe rte Ş io lt to ıo rtıtc u i t* k jù k .â e ^ f »fi
f4 'u filu d¿n>-*nV>rVi ^urt+rf-a iaHiûır»anırt htxfCCOAt rC^iAçit,
u)i.-b>ct ru^orundoif i¿

Tiirfc + arM n in dorx»m n c tfa u olcui t>u a t» fçr, 'ukrto.f uorf^rmidi


*^ot «jirntk ‘. ’t OCiotmiai f»r.-;o.lüí«afc. r s f i i ^ t n l t r t k u r j« w t rd tÿ i
’kifih* bir ÍAVOP olrrtwjfw*.

Ttiri iıjfobfı {fevvıtfırf» fcurjûnt iœefar o ld u ğ u eybı


5 &nro do m o A tv i varb^4rtd&rt, iifct vt rfavrımitrr/vfcn ofcfığı fjù çit,
5<M icûrtiiiTHjio > J * n a r û k t e ^ d i GfWûn v t «/s bàqüfc ¿se rin
u/aft TLrti^e Oumhur ¡«^ef.Vii t <u>nü f \ i i d i k i t r t f \¡, J<u<S(J waiartimia*^
çcijVnc 4 bütünlüğünü y t uiusai e n c jxfo a ltw ttn vZ i koruitva 14
iaJJama korarrii^rdodrr

*sl& ¡nVW ï clwaiirt U i, T (fd c S daM i Nb«iittf|cW t/ i ^jSW ifvjm


« « flttlW t o d w W W « / » O f d ^ a H . p ,fX<ta
irtt-fri« M x fu < u im k W -s*-*«, (J tra m e J t c i H ,r .

«1««# i« ¡¿¡Iran d u ^ u lo n ¡ ¿ f t * w d<rirt h u i m l o i * su««?«»

3o /lg«),* a o «

0*«'**™», feytan,
Yaşar Büyükanıt
Türk Silahlı Kuvvetleri
25. Genelkurmay Başkanı
Yaşar B üyükanıt ın kâğıdında, genel olarak dengeli
b ir ru h hali, gelecek odaklı k arar alm a eğilim i ve b u ­
n u n la birlikte gelecekle ilgili p lan lard an m ü te red d it
olm a d u ru m u söz konusu. B üyükanıt da insanlarla
m esafeli b ir tu tu m içerisinde. K endisiyle n isp eten b a ­
rışık olduğunu, özeleştiri getirirken p o zitif ve neg atif
yan ların ı bilerek objektif d avrandığını söyleyebiliriz.
Fakat B üyükanıt, fiziksel enerjisini yeterli m ik tard a
kullanam ıyor olabilir. Bu da kendisini ifade etm ede
güçlük çekm esine n ed en olabilir. Y aşam ında esnek
olm aya öncelik veriyor ve k ararların ı özgürce ala­
bilm eyi tercih ediyor. Geleneksel, yani sahip olduğu
değerlere önem veren ve böyle yaşam aya çalışan bir
kişiliğe sahip.
Yaşar B üyükanıt, ken d in i pek deşifre eden b ir kişi
değil. A ilesine ve kendisine dengeli b ir biçim de değer
veriyor. B ulunduğu k o n u m d an çok da farklı b ir yerde
olm ayı hedeflem ediğini söyleyebiliriz.

159
Ç ağdaş îürVÿfe Cgtnhurvtjth«r> Kurucusu, Ulu Orıckrr Ateriörfc,

3 0 ft^uî-ioii Zafèr Batmamı V*«rj $3 ocu yıl doıvjitıühu


gururUj kuifetfnanın heyceom içinde. ysjLscle Nuctir^doyi^..

Bu Za^e*-, uo4ar*i t-¡ga! oUiodo clan y dustin ( ^scnın


ö n d e r i^ ¿ö d e , lo m b o ğ ır n s ız f ıt necfe.jiY>e k m d 'e n c r c t _ c la ÿ a n tis lij
yıkUA vc C}UÇ-'ufeferli verdal d ts ia fıb ş rrı/ş b'r rrticadrfehin
sen ha ¡¿asıdır,

S uphen dırtcvsın k> Tgrk. SiJaMı Kuvve t fer i , yasadj^irws


b u ep t*rmçii günlere ne z e r lulcicfb ulaş+ıîjım^m tw'¿nVCIAdt
CılarrA, k ¡4sol rm oncUh olan güsel vafcıiıı/ttitı , kırdugun
ça^ıjnş cum hur»ejehn ifemel r»'Wi£ feriki ve Ibevfelifı, ¿jlktsi*
s'e milletiyle. bciarwioi*. bùl ùnlù^üixr com poh&iuvs koruma v i
W Homoy a cfevam e d r e r t br. -

M anev v a d ıe ıo , ,l¿e ve de-/»imlerin -ser^suz« L cd ar


bizfere cjjc, v^rrty-uc ve ferirreet le o¡rij»um:j7 odu euikbfr-cun
<*• vacn ederee t-l ir

foVnncl ve şukron dui^ulnr. icm sincfe hozurundo


ooycji de c^iíiyprtjim.

R u Im jO .« jo d C İ5 U A .

3 0 F a u s to s -<C:05

Ordene rol
Gendfegrmoij Başkanı
Hilmi Özkök
Türk Silahlı Kuvvetleri
24. Genelkurmay Başkanı
G enel an lam d a dengeli b ir ru h haline sahip o ld u ­
ğ u n u görd ü ğ ü m ü z H ilm i Ö z k ö k u n , gelecekle ilgili
tere d d ü tle rin in varlığ ın d an söz edebiliriz. M an tık ve
duyguyu dengede b u lu ştu rab ilen b ir yapısı var. F i­
ziksel ve ru h sa l en erjisin in çok az m ik ta rd a düşm e
eğilim i gösterse de genel olarak dengede kalabildiği­
n i söyleyebiliriz. İlişkilerinde tu tarlı ve m esafeli olm a
gayretinde. K endi özeleştirisinde ise o b jek tif o ld u ğ u ­
n u söyleyebiliriz. Ö zkök, anlık, p lan la m a d a n hareket
etm eyen b ir kişi. Yaşadığı g ü n ve ân a d uyarlı olm a
d u ru m u Ö zkök’te de m evcut. Ö zgürlük alanı, esnek­
lik önem li. Ö zkök için, sahip olduğu değerler önem li
görünüyor. Ö n ü n d e k i işleri proje olarak n itelen d irip
sonuç odaklı çalışsa da insanlarla işbirliği içinde olm a
gayreti gösteriyor.
H ilm i Ö zkök, ailesine ve aile ism ine ö n e m veren
b ir kişilik. Y aşam ında aldığı k ararlard a ailesinin etk i­
si önem li görünüyor.

161
V * e w ğ « * 5 * a â „ > ö n tte .« , V e « * . f t t ó ü r k . ,

4 m WJSSA\CJC,V\ Kir dÄup Wiir uasAdÄ.

w w a v ia a KçjiVhorw d^tvci-V^.
K'V^'λ"' ıVtc.V.rt<\ ıv.,ci\(\(kv
MTta.Ví&V^ws tW,«*** ¿VVm*u\ .. wnw
K t , 'u r r , r t 'A ° K ^ ‘f e v s s s s *

K f K w V' 1T ••:;'';'r:N‘,' - mCv-' '•■••XW^r,


;vr
<m ¿w.- t».
. -• „ . •;Y r, / t î aHiw
YKva"y '-r'v
u i v irefew“
ır v m ,
v-’.üi'anÜK. ycL-x^ô,
VcA».a çVtfV* \«.r^fSAi 4 ve
KgV,-Il)L ,'A ( W ckv^vv
fi^vri^C -v T w':V^ ’ TVï '" ' İ V ?-;^V V A * * *■* V«,
WjróW-'fe? Gy - \ ' i '
«i4cr. 8tî 1 il ^YV^l * V <*W¿ d^-vN
'. Çftkït*w, Vtliirt'di. U'C^Vurtv.Cvt.. e»0>*a\VtxV\
V~Â '^ • ÂMr'V3 5k ^rw* 'v*A«dWOT dlKc\vv>
^ v t í ‘v ' ><^4^ B v > â - çji*
^«^iüi-VAx^rG-» ^ ^ sA«r»**«* ogrxv&vina.A
R
U VxvK^CXtfvio. ei*w£, vV CgjV ^rv,^

MâYwvwA* f?ftv *TftVJVT


KX-ÏC C octW -b^W an,
Oİ .01,2.00»
M ehm et Ali Talat
KKTC Cumhurbaşkanı
M ehm et Ali Talat için gelecek p lan la rın ın p ek de
n e t olm adığını, Talat’ın tereddütlere sahip o ld u ğ u n u
söylem ek m ü m k ü n . Yaptığı işlerin altına im za koy­
m ayı ve k en d in i belli etm eyi önem siyor. B u n u n la b ir­
likte diğer in san lard an ken d in i k o ru m a ihtiyacı söz
konusu. K endini överek pazarlam a gibi b ir tu tu m u
bulunm uyor. G elecek odaklı olm aya gayret etse de,
geçm iş olaylar kafasında yer etm eye, zih n in i m eşgul
etm eye devam ediyor. G enel anlam da dengeli b ir ru h
haline sahip.

163
/ V Í t v f / S tv o j

çok / y b /r nua... HV \$J ot,Lf


- r^f\U t(c*9-Ü. fu - }yW*:’V\
oku'Ju^vm i>u otaya, jJo¿j¿U»í !' Ua»v«<jCk ir#
- ¿frá¿j do k fotoyi tvlr/y <up¿ $€¿dl.v\ ,,
&?V\o(, ti , «tV de — fAw'/tdf l kinV^

H-'fi
m w tM
Orhan Pam uk
Yazar
O rh a n P am uk, ü zerin d e çalıştığı b ir konuyla ilgi­
li p lan yapabilm e becerisi gelişm iş b ir kişi. G elecek
o daklı kararlar alm a gayretinde olsa da, g ü n içinde
geçm iş ve gelecek arasın d a kalarak gelgitler yaşadı­
ğını, b u n u n sa m otiv asy o n u n u etkiliyor olabileceğini
söylem ek m ü m k ü n . G elecekle ilgili p lan la rın a iliş­
k in endişesi olabilir. Ö zgürlüğüne d ü şk ü n olduğunu,
insan larla m esafeli olm ayı tercih ettiğini söylem ek
m ü m k ü n . K endisiyle oldukça b arışık görünüyor.
A kışkan tabiatlı olup, d ü şüncelerini hızlı b ir şekilde
aktarabilm e becerisine sahip. A kıl ve m an tığ ı y a ra ­
tıcılık ve önseziyle birleştirebiliyor. H em tu ta rlı h e m
yaratıcı çözüm arayışları söz konusu. U yum lu b ir k i­
şiliğe sahip. B u lu nduğu y erd en d a h a iyi b ir k o n u m d a
olm ayı tercih ediyor, d a h a b ü y ü k h edefleri olm ası söz
konusu. K endisini gizlem ektense açıkça ifade etm eyi
tercih ediyor. A ilesini ve kendisini yaşam içerisinde,
k ararlar alırken dengeli düzeyde önem siyor.

165
r(o 4 «

oCa,t-¡yx.cí-<^. < ^ » t ı 4 a « « ı .
¿Í-Í-MCÍ /U ê o k ’U C-&X~-
ûieJUi&L-, rfa'/^Z. £-íÁ¿U*4-¿*

CtJcÉÓC' Tocé^i fct*u+i*&Lz. ■■■


* c) }.siu*~,./no
'— ^—>
/S —^ ...
Orhan Kemal
Yazar
O rh a n Kem al gün içinde yahut bir proje esnasında
ru h hali ve enerjisi değişen bir kişi. B una bağlı olarak
da özel bir k o n u ü zerinde çalışırken plan yapabilm e
b ecerisinin çok gelişm iş olabileceğini söylem ek zor.
K endine olan özgüveni yüksek olm akla birlikte, in ­
sanlarla belirli b ir m esafede yaşam ayı terc ih ediyor.
D aha farklı hedefleri ve b u lu n m a k istediği d a h a fark ­
lı b ir ko n u m söz konusu. K endisini gizlem ektense
açıkça ifade etm eyi seçiyor.

167
A te Ä " ;

<<&***. /
( yJ? i -‘-V ' ..VV'A •

^ aäe^y' ‘*'.'í’tp~> •■■/ä "• /.,✓ “'


ß £ ' T * * d dttj^.4 ' ^ v f^*v ’
f j f -
, • >aS9*B.ï Z o / ._
/6

¥*W
___ _____ _

(7

168
Necip Fazıl Kısakürek
Şair, Yazar
N ecip Fazıl’ın, sahip olduğu değerlere oldukça
bağlı ve b u değerler ölçüsünde tutarlılığını k o ru m a ­
ya çalışan b ir kişi o lduğunu görüyoruz. Z ihinsel ve
düşünsel dünyası gelişm iş ve aktif. D ep resif olm a
eğilim i m evcut. K endisiyle barışık ve özgüven sahibi
o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. E gosunun gelişm iş o ld u ğ u ­
nu, yaptığı işlerin altına im zasını koym ayı ve b u n u
b e n yaptım dem eyi sevdiğini anlıyoruz. K endisiyle
ilgili k ararlarda şahsi düşünceleri oldukça önem li ve
ön planda. D aha b ü y ü k şeyler yapm a isteği m evcut.
B ulundu ğu yerde varlığını hissettiriyor.

169
ff ™
Soyadı
tit$el
P A ÎÂ Î
Baba adı ;****/
Ana ad. : Dt>f*t
D, yeri va tarihi ; f( Mfg.ff/fi. \4?f.i
Çocukluğunuzdan bugOne kadar kendizl «nlalırmısımz. ^

_
&./«»a*/,!/«** mefttitrtf • •%*"!
t İL t ı r û JtaU n p j d u ' k tn îtP « ’? '* K jfU r f y W j*. \

toto».., T „7 *;.^
Ç elfflt* c t i v m t j b d ' k * * ' ! * , t . t . / ,*>U » pcfı/ti*iı<mw
m i

,, M İ » ^ A- C( , J C X M«t
rfc«„.W .» » » w >V ı« " 'r . , , , / /y„„
telja»-... "„e'rtU-J, ****+'*•
AhLkd»jj4»M«. rft*ck~-

titi r f
'Z o h m t i e d t f 'f ı r d iç t t ii 6 —¿t — *
'¿ t S m t m f ç , J} ¿ # J r £ û

Neşet Ertaş
Halk Ozanı
N eşet E rtaş’ın yazısına b a k tığ ım ızd a gözüm üze ilk
ç arpan, yazın ın b ir yetişkin yazısına benzem em esidir.
Ç o cu k k en eğitim hay atın d an k o p a n N eşet E rtaş’m
yazısı ilkokul yılların d a öğrendiğiyle kalm ış. İlkokul­
d an so n ra okuyam ayan sanatçı ya d a işadam larının
b ir kısm ı, b ir yetişkin el yazısına ve dilbilgisine sahip
olabilm ektedir. N e var ki, N eşet E rtaş’ın yazısında
p e k b ir ilerlem e olm am ış.
R uhsal ve fiziksel en erjisin in gün içinde sıklıkla
değiştiğini söyleyebiliriz. K endi özeleştirisinde n is­
p e te n o b jektif olm akla birlikte, insanlarla m esafesini
ayarlam akta güçlük çekiyor olabilir. H ayatındaki bazı
in san ların E rtaş’m k o n tro lü d ışın d a veya bilinçli o la­
ra k h ayatına fazlaca m ü d ah il olabildiğini söyleyebi­
liriz. Bu yazıdan, E rtaş’m , fikir dünyasına d a h a fazla
ağırlık verdiği b ir d ö n em d e o ld u ğ u n u ve yaşadığı â na
duyarlılığın yüksek seviyede olm adığını, ayrıntılar
ü zerin d ek i d ik k atin in iyi olm adığını anlayabiliriz.
Plan ve organizasyon k o n u su n d a p e k de iyi o lm ad ı­
ğını görüyoruz. N eşet Ertaş, gelecek k ararlarıyla ilgili
endişe taşıyor olm asın ın yan ın d a, aslında istikrarlı
b ir kişiliğe sahip. Bir işi, yeterli m otivasyon ve isteği
b u ld u ğ u n d a so n u n a k a d a r götürebilecek b ir yapıda.
K ararlarını geleceğe yönelik alm aya çalışsa da, geç­
m iş, hayatını zam an zam an etkiliyor. E tk isin d en k u r­
tu lm ak istese de b u n u başaram adığı zam an lar oluyor.
G enel olarak v u rg u lu b ir kişiliğe sahip o ld u ğ u n u söy­
leyebiliriz.
N eşet E rtaş, ailesini k en d isin d en d a h a ön plan d a
tu ta n , ü z e rin d e ailesinin önem li ölçüde etkisi olan bir
kişi. B u lu nduğu y erd en d a h a farklı b ir yerde olm ayı
istiyor. Egosu n isp e te n gelişm iş, fark edilm eyi, d ik k a­
te alınm ayı ö nem siyor diyebiliriz.

171
&¿OAJS'Cr Z.

-Ş'fc gi*~jL
Í •* '^ ^ ^ - ^ ^ ¿ O l

c;^ ‘^ ~ </ ¿l
c£n-*v». ù / cc* „

ft < .
& £¿,
Haluk Şahin
Gazeteci Yazar
H alu k Şahin, zihinsel ve düşünsel dünyası ak tif bir
kişi. A klı ve m an tığ ı yaratıcılık ve önseziyle b irleştir­
m eye çalışan b ir kişilik yapısı o ld u ğ u n u görüyoruz.
D ah a farklı ve yüksek hedefleri olm ası söz konusu.
Ailesi ve k endisine dengeli değer veriyor ve k a ra rla rı­
n ı b u d o ğ ru ltu d a alıyor. T an ın m ak o n u n için önem li.
B u lu nduğu o rta m d a fark edilm ekten ho şlan d ığ ın ı da
söyleyebiliriz.

173
'q i ÿ f

t ■.XA ÜiXijJLû»

^w.5r f'j.sjS yjw , )y»A.*


'LVj.V\_feíVJu^l¿r' ^ A (A ilmJja .
if,
\WKW*'
V t'- VSAVif'-‘
II. .'-'A. vVi,~».
CîaxX ^>-.lu , v* a
(¿CCW a^iu-ditA-cfl^-* c<i«.u tvU-
r,vjwi.i.íimA ^ a
î&>a v'Maí b N ^ aXWa^ +o
V v«iusi ^
U^rirv vvV^Aii^v Cr7fwW^Vyj;rO
aii. ^ » aUíJíuíí
.*"lít lymKi C ^ awV'jXvksj^ \h\TtUU'
İKVJJvrçytf' ^'ïr'H-? QrVJlS '¿Luk*.
Tÿyo-U/ax^
fpSV. c U w â t v s
Bili Clinton
Amerika Birleşik Devletleri 42. Başkanı
Bili C lin to n için, gelecek odaklı hareket etm e eği­
lim in d e o ld u ğ u n u am a aynı zam anda geçm iş y a şan ­
tısın ın etkisinden ku rtu lam ad ığ ın ı söylem ek m ü m ­
kün. G elecek odaklı olm aya çalışıyor, k a ra r alırken
geçm işten etkilenm em eye çalışıyor fakat b u n u b a şa ­
rabildiğini söylem ek zor. C lin to n ın kendisiyle b a rı­
şık bir kişi oldu ğ u n u görüyoruz. K ararların d a belli
referanslara bağlı kalm ası söz konusu. H ızlı d ü şü n ü p
hızlı k arar verebiliyor. Yapması gereken işleri b ir p ro ­
je gibi görüp insanlardan da yardım alarak, iş sonuç
o daklı harek et ediyor.
Bili C lin to n ın bu yazısından, b u lu n d u ğ u yerden
m e m n u n o lduğunu anlıyoruz. D aha yüksek b ir statü
düşüncesi, beklentisi içinde olm adığını görüyoruz.
A m erik an Başkanı olunca bu d u ru m old u k ça doğal
elbette.

175
s X b ou. ktfVlOv iß j'-íbf Vv~~)

Kü J l ******
W j f j í L UktW ¡UVíÍAv -Mui vJki ¿ **.
» W sS h«**-» lí'u^ t^ '

’• •/ '
Kraliçe II. Elizabeth
Birleşik Krallık Kraliçesi
ve İngiliz Uluslar Topluluğu Başkanı
N ispeten dengeli kâğıt kullanım ı, kraliçenin plan
ve organizasyon becerisindeki başarısını gösteriyor.
II. E lizabeth’in b u lu n d u ğ u n d a n daha farklı b ir k o ­
n u m d a olm ak istediğini söyleyebiliriz.
R eferanslara bağlı kalarak, önsezi ve y aratıcılık­
la k arar alıp, so ru n ları çözüyor. Hızlı d ü şü n ü p , hızlı
harek et ediyor. K endisiyle barışık, özgüven sahibi bir
kişiliğe sahip. B ütün b u n ların yanı sıra, bu yazın ın sık
karşılaşılabilir b ir yazı olm adığını söylem ek isteriz.
H arflerin ilm ekleri ve k u llanım larına bakarak, k rali­
çen in k endisine ait b ir kaligrafi sahibi o ld u ğ u n u gö­
rüyoruz. Ö zellikle “o f ” ve “to” gibi takıları tam a m e n
k e n d in e özgü b ir biçim de kullanıyor.
, xru- ïpc.'v*- - t-u c “
\J4lAx_ ^ «-wOl?Í 'wA,.»0
/V -o tA v ^ ji- t*j-kc <t—^
IkjlM jCuiV £-
*~{<K IpC. ¡U*vC~X. i-cx ,
l lö OCrt—xi. yjNtr'Th^- Ç^Aa*-^ C*í^-—
j .] IJjjbt. -•’>•(.:*■-^-«-ft.-N*~' ¿k?*'Off —
¿>U— 4— a/
J^j-'Ol'iJ-vi - vtM-^t

/ -_-C-'C<_. ¿ v / ^ÍáÁ*

S . AO - ld X Í> i

d¿
 ngela Merkel
Almanya Başbakanı
A ngela M erkel için, üzerinde çalıştığı b ir konu
h a k k ın d a gelişm iş b ir plan ve organizasyon y eten e­
ğine sahip o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Fakat zam an za­
m an dikkatsizleşebiliyor ve ayrıntıları atlıyor olabilir.
D ah a yüksek bir yerde olm a isteği söz konusu.

179
ff
Q O fV l tÄM

F f' • ß o ^ - A cJ * ¿> V < * v ( N o jiV ^ i

« İ* >t0“ /»¡V 5 l'> f£ i% u l'» 1 ‘l

^ ^ J |y CV,^ v ÍJ^ JV p\>^V.ÇO V^fwS U<M 1f<* "

■ ÿ jiîfri "w J v« A f 'w V » fiA iJ i*

j , f- ^ s < U I * » f* v « ( « a .i e » « C - f ’$ ■ « ’« ' f' f - *

è^ * Jo ' '"'“î * c îv * _^«v”ä '' j^ -'H

It:
ÿtt.i ¿°°t

180
Konstantin Karam anlis
Yunanistan Başbakanı
K onstantin K aram anlis, yaptığı işlerin altına im ­
zasını koym ayı, b u işi b e n yaptım dem eyi seven bir
kişi. B u lunduğu b ir o rta m d a varlığının h issedilm esi­
n i önem siyor. İn sanlarla belli bir m esafede d urm ayı
tercih ettiğini söyleyebiliriz. G elişm iş b ir ego ve ö z­
güven sahibi.
I read gour letter and pst wanted to
thank yw to r i p r kind words of- İove and
Support The foci thaï tjou took, time out of
ycur * y to write me truly m eons the wgrIcI
f-jpeoniiy a t such a difficult oodscary time
in my lift. But la m being streng a n d thjmcj
to (note ihebfijt chjI of the situation Find Fhe
ie w u Trn rşıeuınij reallydo put a smie on
b y toce as 1 sit her? in my cet],sodond
(Atone. i-tÿHD, ürunK yar j o much and may
O o á weit vcM and veuf famı/y.
e ■ y
I '
Paris Hilton
Hilton Otelleri Vârisi
Bu m ek tu p Paris H ilto n u n , hapishanede b u lu n ­
duğu d ö n e m d e h a y ra n ların d an b irin e yazdığı b ir
m ektup. B urada, Paris H ilto n u n h issettiklerini dile
getirebilm eye, anlaşılabilm eye ne k a d a r ihtiyaç d u y ­
d u ğ u n u görüyoruz. D engeli ve iyi görü n eb ilm e ça­
bası, h a rflerin kullan ım ın a da yansım ış ve yazıyı e r­
genlik d ö n em in d e, takıntılı ru h haline sahip b ir genç
kız yazısı fo rm u n a sokm uş diyebiliriz. M ah k u m ru h
h a lin in dışındaysa, insanlarla m esafeli olm aya özen
gösteren, özeleştirisini yaparken o b jektif olm aya ça­
lışan b ir kişi. Plan ve organizasyon y aparken çok da
başarılı olm ad ığını anlıyoruz. G ü n içinde değişen bir
ru h haline sahip. Tutkulu, aldığı k a ra rla rd an vazgeç­
m eyen, b ir nebze agresif, b u lu n d u ğ u yerde varlığını
hissettirm ek ten hoşlanan, v u rgulu b ir kişi. D ikkat
çekm eye olan d ü şk ü n lü ğ ü çevresindeki in sanları fark
etm em esine yol açıyor olabilir. B u nunla birlikte h a re ­
k etlerin d e aşırıya kaçm ası da söz konusu. R eferansla­
ra bağlı k alm ak tan hoşlanm ıyor.
Paris H ilto n u n im zası d a yazısı gibi fark ed il­
m ek ten ne derece h o şlandığını gösteriyor. K endisini
saklam a ya d a keşfedilm e gibi bir d e rd i yok. A ilesini
ve k en disini dengeli düzeyde önem siyor. H er zam an
ailesinin b ir parçası olarak anılm ayı terc ih ediyor. Ta­
bii soyadıyla m eşh u r b ir aileden gelince b u n u n o rm al
kabul edebiliriz.
Paris H ilton için, rahatlıkla, yaşam ayı sevdiğini ve
h a tta eğlenceyi d o ru k la rd a aradığını söyleyebiliriz.

183
.--I- /M-'-^i f 4* ^
/>, - ê ï ^ ^ ' _ ?- H
/;^ ,, UJ)J. U M — kJUt
' ft/\a}u<_ -d U f _-^7CV
M & < .$*tz ^ ¿ * h UM~~~— .

<t 3 S
Charles M anşon
Seri Katil
C harles M anşon alkol bağım lısı bir a n n e n in gayri
m eşru çocuğudur. A n n e sin in C harles ı b ir sü ra h i b i­
rayla değiş tokuş etm eye çalıştığı söylenir. M a n so n ın
te rk edilm eler, dayak ve istism arla dolu b ir çocukluğu
olm uştur. G ençliği de so n u gelm ez bir suç, tu tu k la n ­
m a, hapis ve kaçış döngüsüdür. M an şo n a daim i k ö tü
ü n ü n ü k a z an d ıra n cinayetler ise aslında başkaları ta ­
rafın d an işlenm iştir. K endisi h içbir zam an silah ateş­
lem em iş veya bıçak kullanm am ıştır. Fakat ü n ü n ü n
kaynağı tam olarak, köle gibi kendisini takip ed en ve
en kanlı em irlerin i yerine getirm eye h a z ır olan m ü ­
ritleri üzerin d ek i etkisidir.
Yazıda gereksiz tu h a f çizgiler görünüyor. N okta,
virgül gibi no k talam a işaretleri yerine çizgiler k u l­
lanıyor olm ası, b itm ey en işleri olduğu ve b u işlerine
devam edeceği an lam ın a geliyor. İm zasında yalnızca
“M anşon” kelim esini kullanıyor ve b u n u çizgilerle
göm üyor. C harles M a n so n ın ço cu k lu ğ u n d a annesi
tara fın d a n istenm eyişini göz ön ü n e alırsak, soyadı­
n ı çizgilere göm m esini, annesine/ailesine olan öfkesi
olarak değerlendirebiliriz. İm zanın ü stü n d e k i C h a r­
fine benzeyen eğik çizgi, soyadından k o p u k b ir form .
A ncak M a n şo n a k a d a r "uzanıyor. “Bu suçların ucu
M a n şo n a gidiyor” m esajını veriyor. T h a rfle rin in üst
ilm eklerinin ü zerin e attığı u z u n çizgilerin ise, tıpkı
b ir silaha benzediği, M a n şo n u n sahip old u ğ u ö ld ü r­
m e eğilim inin göstergesi olduğu söylenebilir.

187
TVi is is th e .Z o d i a c _S p^oiciV i^

I b«cs>~>e very u ps*f wif-h


+ (■«• people o-f San Fran Bay
/Qr<a . T H e / have not- corr.pU*J
I sUc^ ** »♦■>*«*’ jrittihj m
« p c * r -k * J *i/ i 4-L c a . . 3 ^ .
¿ Y » *-

/ 'T V *2 SfFD-O
-Q r~
C i J I « 0 > l A A M l * - f t O R T &
x o F D V c y r H c c l - 4 P w <a
Zodiac Katili
îlk cinayetini C alifornia’d a işledikten so n ra polise
m ek tu p gön d ererek “Bu son olm ayacak” diye yazm ış,
d ah a so n ra b u n u alışkanlık haline getirerek h e r ci­
nayet sonrası polislere şifreli m esajlar gönderdiği ve
m esajları Z odiac işareti ile im zalad ığından kayıtlarda
adı Z odiac katili olarak kalm ıştır.
Şizoid olan Z odiac katili, cin ayetlerinden sonra
polisi y a h u t b u lu n d u ğ u y erin belediye başk an ım a ra ­
yıp k endisini h er cinayet son rasın d a ihbar etm esi ve
polislerle dalga geçm esiyle de bilinir. Sahip olduğu bu
özgüveni yazısında da g örm ek m ü m k ü n . Şizoid, ileri
derecede sosyal fobi an lam ın a gelm ektedir. Yazıda bu
k işin in insanlarla arasındaki uzaklığı da görebiliyo­
ruz. T h arflerin i hedef, nişan tahtası gibi kullanm ası
da im zasıyla b ü tü n lü k sağlıyor.

189
George Putt
G eorge P u ttu n babası küçük çaplı b ir suçlu, ç o ­
c u k ların a karşı zalim bir adam dır. 18 yaşm a gelm e­
den k a d ın la ra yönelik şiddet uygulam aktan ve çeşitli
suçlardan tutuklanm ıştır. Islahevinde futbol o y n a r­
ken kafasından darbe alır ve b ey nin de b ir h asar m ey ­
d a n a gelir. Bu kazanın a rd ın d a n kısa süreli acı veren
bilinç kaybı n öb etleri geçirm eye başlar ve b u n ö b etler
sırasın d a cinayetler işler. K urbanlarını özellikle k a ­
d ın la rd a n seçer. K adınları önce bir yerlere bağlayıp
sakat bırakır, ard ın d a n bıçak, am eliyat gereçleri gibi
aletlerle katleder.
G eorge P u ttu n im zasına baktığım ızda, ilk başta,
özenle atılm ış bir im za olduğunu düşünebiliriz. Fa­
kat b u im za, G eorge’un cinayet işlerken planlı hareket
ed işin in b ir yansım asıdır. İm za içindeki “r ” h a rfleri­
n in k u llan ım ın a dikkat edersek her b irin in G eorge’un
k ullandığı bıçak, m akas gibi cinayet aletlerine b e n z e ­
d iğini görebiliriz.

191
i -ft'"** ‘* "
^ e ,

t f T ^ — ^ ^ r" '~ ~ '7 ~ ■

^ nl4> & -V ^ '* ’*----

Jw6 ¿U ^ V ^ ~
iJLou. j « u -.1- x ^ - y '*'%■" '®8?-
JackThe Ripper
Karın Deşen Jack
1988 y ılının ilk y arısında İngiltere’n in başkenti
L ondra’d a varoş b ir sem tte ortaya çıkar. M erkezi h a ­
b e r alm a teşkilatına Jack adıyla m ek tu p g ö n d e rm e ­
siyle b u ism i alır. K u rb an ların ın tam a m ın ı hayat k a ­
d ın ları oluşturur. K u rb an ların ı önce boğazlar, d ah a
so n ra boğazlarını keser y a h u t seçtiği bir bölgeyi d e ­
şer ve d a h a so n ra dizleri k a rn ın a çekilm iş, bacakları
açık b ir şekilde te rk eder. Iç org an ları zarar v erm ed en
çıkarıyor olm ası da h ak k ın d a c e rra h olabileceği söy­
len tilerin i ortaya çıkarm ıştır.
D iğer seri katiller gibi Jack’in yazısında da t h arfle­
rin in üzerin e çektiği çizgiler dikkat çekiyor. Jack the
R ipper im zasına b akınca J h a rfin in bıçak, m akas gibi
k ullandığı cinayet aletleri şeklinde o ld uğunu, R har-
fininse k a rın bölgesi h e d e f alınm ış b ir insan figürü
o ld u ğ u n u görüyoruz. Yazı içerisinde “f ” h a rfin in k u l­
lan ım ın d a n katilin k u rb an la rın ı ö ld ü rü rk e n b o ğ d u ­
ğ u n u da anlayabiliriz.

193
194
Gerald Eugene Stano
G erald beb ek k en evlatlık edinilm iştir. O kul h a ­
y a tın ın ilk d ö n e m le rin d e ö ğ ren m e ve adaptasyon
s o ru n u yaşar. K oordinasyon eksikliğinden dolayı da
sıklıkla düşm ektedir. Liseden m ezu n o ld u k ta n so n ra
babasıyla b e n z in istasy o n u n d a çalışm aya başlar. B u­
ra d a sıkça k ad ın larla k arşılaşm aktadır fakat k ad ın lar
tara fın d a n sürekli reddedilir. Bu, d e rin b ir k in d u y ­
g u su n a n e d e n olur. Stano’n u n kadınlara, arabalara ve
ses sistem lerine ilgisi yoğundur. Stano d a hayat k a ­
d ın la rın ı h e d e f alır. K u rb an ların ı boğarak, silah k u l­
lan a rak y a h u t bıçaklayarak öldürür.
G erald Stano yazan b u im zada, g h a rfin d ek i ge­
niş ilm ek ve G erald ism in in so n u n d a n geniş ilm eğe
u z a n an keskin şekil bize k u rb an la rın ı bıçaklayarak
ö ld ü rd ü ğ ü gösteriyor. S tanodaki S h arfindeyse yine
b o ğ u lan in san fig ü rü m evcut. S h a rfin in d e v a m ın ­
daysa çok sevdiği arab a ve ses sistem i şeklini g örm ek
m üm kün.

195
196
Kevin Bernard Haley
Kevin B ern ard ve Reginald H aley h e r şeyi birlikte
yaptıkları gibi birlikte cinayet işleyen k o rk u n ç b ir ta ­
kım dır. 500 hırsızlık, 60 taciz, 8 cinayetten dolayı y a­
kalanırlar. K urbanlarını sopayla döverek, taciz ederek
ve yine kesici aletler kullanarak öldürürler.
Kevin ism in in yazılışına baktığım ızda K h a rfin ­
de bir in san figürü görüyoruz. E linde sopa olan ve
sırtın d a da b ir şeyler taşıyan bir insan figürü. V h a r­
findeyse yine havaya kaldırılm ış bir sopa görüyoruz.
H aley kısm ındaysa yine keskin hatlar ve keskin il­
m ekler m evcut.
f of h ^

Shfte w Je A we
n m m e f &

* e ^ J r.ı „
^ yieir
William Heirens
Ç o c u k lu ğ u n d a “cinsellik k ö tü d ü r” d ü şü n cesi b a s­
kısıyla sapkınlıklarda bu lu n an , çift kişilikli b ir seri
katil olan H eirens, 17 yaşında, öğrenci olduğu C h i­
cago Ü n iv ersitesin d e hırsızlıktan yak alan d ığ ın d a sa­
dece b asit bir hırsız olm adığı, son zam anlarda ara n a n
ciddi b ir seri katil olduğu anlaşılır. Y akalandıktan
so n ra d o k to rlar tara fın d a n enjekte edilen b ir çeşit
sıvıyla konuşm ası sağlanır. B ununla birlikte W illiam
H eirens’in çift kişilikli olduğu ortaya çıkar.
C inayetleri işleyenin G eorge M u rm a n adlı b iri ol­
du ğ unu, k en d isin d en b ü y ü k olduğunu, o n u kiliseye
g ö tü rü p iyi bir insan olm ası için y ardım etm ek iste d i­
ği halde b u n u başaram ad ığ ın ı anlatır. W illiam k ü çü k
b ir ç o c u k tu r ve cinayetleri G eorge işlem ektedir. El
yazısı, W illiam H eirens’in id d iaların ın d o ğ ru o ld u ­
ğ u n u d ü şündürüyor.
W illiam H eirens’in yazısı, çocuk yazısı gibi; harfler
bilinçsizce ve bir çocuğun kullanacağı gibi ku llan ıl­
m ış. Yazıda da “Tanrı aşkına daha fazla ö ld ü rm e d en
yakalayın beni. K endim i k o n trol edem iy o ru m ” yaz­
m ak ta d ır ve bu o n u n G eorge’u d u rd u rm a y a çalışan
ço cu k tarafıdır.

199
Satır Yönü
Bu yazıda genel olarak aşağı m eyilli satır yönü
hâk im olsa da, dışbükey “n”, içbükey “u”, ve aynı
an d a hem “n” h em “u ” form ları b a rın d ıra n satırlar
m evcut. Bu, yazı sah ibinin sürekli değişen bir ru h sal
ve fiziksel enerji d u ru m u o ld u ğ u n u gösteriyor. Z a ­
m an zam an enerjisi parlayabiliyor, fakat istikrarlı bir
şekilde devam etm iyor. G enel olarak d e p re sif olm aya
m eyilli, b ir işin, projenin, g ü n ü n so n u n d a ru h sal ve
fiziksel enerji düşüklüğü yaşam ası söz konusu. Bazen
toparlam aya çalışsa da h e r zam an başarılı olam ıyor.

Satır Aralığı
Bu örneğim izde, karışık bir satır aralığı görüyoruz.
Bazen geniş bazen n o rm a l bırakılm ış satır aralıkları
m evcut. Bu kişi, seçtiği belirli, özel b ir k o n u üzerine
çalışırken genelde plan ve organizasyon yapabilm e
becerisine sahip. Z am an zam an da tedbirli dav ran m a
tu tu m u sergiliyor diyebiliriz.
Kelime Aralıkları
Bu yazıda geniş kelim e aralıkları yoğunlukta. Ya­
zan k işin in in sanlarla arasında b ir m esafe olm asına
özen gösterdiğini anlıyoruz. Sahip olduğu ö zgürlük
alanı ö n em taşıyor. B ununla birlikte birkaç kelim ede
aralıkların sıklaştığını görüyoruz. Bu n o k tad a kişin in
hayatına belki özel birkaç in sa n ın m ü d ah il olabildiği­
ni, on lara çok da engel olam adığını y ah u t olm adığını,
belki de o nları k e n d i tercihiyle dah il ettiğini söyleye­
biliriz.

Harf Aralıkları
Bu yazı sah ib in in genel o larak kendisiyle b arışık
old u ğ u n u söylem ek m ü m k ü n . H arflerin bazıları sıkı­
şık bazıları aralıklı. Bu, yazı sah ib in in kendisine öze­
leştiri getirirk en çok acım asız d a v ra n m ad a n objektif
olabildiğini, d o ğ ru ve yanlışlarının analizini yapabil­
d iğ in in b ir göstergesi.

Harflerin Meyil Yönü


Bu yazıda harflerin m eyil y önlerinin karışık olduğu­
n u görüyoruz. Bu, kişinin g ünlük yaşam ında gelecekle
ilgili kararlar alm aya çalışırken dahi geçm işin etkisin­
den tam am en k u rtulam adığını gösteriyor. A klının ta ­
m am en geçm işe takıldığı zam anlarla gelecek planları
yaptığı zam anları aynı an d a yaşıyor diyebiliriz.

Yazının Boyutu
Bu yazı “b ü y ü k yazı’ya b ir örnektir. Bu kişinin
b u lu n d u ğ u o rta m d a fark edilir olm ayı önem sediğini
anlayabiliriz. H arek etlerin in aşırıya kaçm ası, ken d in e

202
o d aklandığı için etrafındaki insanları fark etm em esi
yahut olan biteni kaçırm ası m uhtem eldir. A yrıntıları
atlıyor olm ası da söz konusu olabilir.

Yazının Bölgesel Boyutu


İlk örnekte, bölgesel değ erlen d irm ed e ilk göze
çarp an alt bölg en in uzu n ve ilm ekli oluşu. Bu, kişin in
m ateryal dünyaya olan bağlılığını, fiziksel ta tm in in
hay atın d a ne kad ar öncelikli o ld u ğ u n u bize g ö ste ri­
yor. O rta ve üst bölgeninse m akul o ld u ğ u n u g ö rü y o ­
ruz. Yaşadığı zam an ve düşünsel d ü nyasını d engele­
yebiliyor.
İkinci örnekte ise, üst bölgenin ve alt b ö lg en in o rta
bölgeye oranla kısa kaldıklarını görüyoruz. Yazan
kişi sahip olduğu fiziksel enerjiyi yerin d e ve z am a­
n ın d a kullanam ıyor hatta ken d in i b astırıyor olabilir.
Yaşadığı g ü n ü n üzerine k o nuşabilm enin öncelikli ol­
d u ğ u n u görüyoruz.

Harflerin Bağları
Bu ö rn ek te bazı h arflerin bağlı b azıların ın bağsız
olm a d u ru m u söz konusu. Böyle bir yazı, kişin in es­
n e k liğ in d e n vazgeçm eden, sorunlara, olaylara akılcı
ve yaratıcı çözüm ler getirm eye çalıştığını gösteriyor.
Bu kişi sahip olduğu bazı değerleri referans alıyor, bu
değerleri tam a m e n b ırakm ıyor fakat özg ü rlü k alanım
da d a raltm ıy o r diyebiliriz.

Açılar, Kemerler
Bu yazın ın sahibi için, kavisler ve k em erleri b ir­
likte k u lla n m a sın d an dolayı, sonuç odaklı olm ayı za­

203
m a n zam an öncelikli hale getiren, in sanlarla iletişim
k u rm a k ta s o ru n yaşam ayan, tak ım çalışm ası y ap m a­
ya yatkın b ir kişi diyebiliriz.

Hız
Bu yazı için n o rm a l hızda yazılm ış b ir yazıdır d i­
yebiliriz. Bu kişiler düşü n celerin d e ve hareketlerinde
n e çok hızlı ne de çok yavaştırlar. Spontane d avranış­
lard a bulunm azlar. A ni k ararlar v erm ek ten kaçınıyor
olabilirler.

Kalemin Baskısı
İlk ö rn e k hafif, ikinci ö rn e k ağır baskılı yazılm ış
yazılardır. H afif baskıyla yazılm ış b ir yazı kişinin faz­
la v u rg u lu ve hızlı olm adığını gösterir. A ğır baskılı
yazıysa, yazı sah ib in in hırslı, v u rg u lu b iri oldu ğ u n u
ve yüksek b ir enerjiye sahip o ld u ğ u n u anlatıyor.

204
E L Y A Z I S I N D A K İ
Ç tr y Çizgisiz, boş bir kâğıt alın elinize ve bir şeyler yazın, aklınıza
ne gelirse. Sonra açın, kitabımızı okumaya başlayın. Yazınız
yukarı doğru m u aşağı doğru m u meyilli, harfleriniz sağa
mı yatık sola mı? Kelimeler arası verdiğiniz boşluk geniş
mi dar mı? Bunların tüm ünün, karakteriniz hakkında bir
şeyler söylediğini biliyor musunuz?

El yazısı, okumayı bilenler için m üthiş bir bilgi kaynağı.


Sosyal hayatlarından iş yaşamlarına, planlama becerilerinden
ruh hallerine, insanlar hakkında pek çok ipucu veriyor.
Birinin el yazısı örneğine bakıyorsunuz ve onun kişiliği ya
da tercihleri hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz; Süpermen’in
duvarların ötesini gören “X-Ray” ışınlı gözlerine sahip
olmak gibi bir şey bu.

Melih A rat’m uzun süredir üzerinde çalıştığı bu kitap, el


yazısından karakter analizi konusuyla amatörce uğraşmak
isteyenler için uygulanması kolay, harika bir rehber. Kitapta
ayrıca, m erak ettiğimiz ünlülerin el yazıları, imzaları ve
karakter analizleri de yer alıyor. Abdullah Gül, Recep Tayyip
Erdoğan, Paris Hilton, Orhan Pamuk, Sezen Aksu, A hm et
Necdet Sezer, Angela Merkel, Yaşar Büyükamt, Zeki Müren,
Necip Fazıl Kısakürek, Orhan Kemal, Prenses Diana
bu ünlülerden sadece bazıları...

9789759059736
12 TL

You might also like