Professional Documents
Culture Documents
El Yazısındaki Sır - İnsanların Karakterlerini El Yazısından Deşifre Edin
El Yazısındaki Sır - İnsanların Karakterlerini El Yazısından Deşifre Edin
çın.
KA
E L Y A ¿ j P A F / n /D A w DE f¡FILE E D İ N
M e ç / H A l A T
E çka N uh. E h- S İ l
N u h t a ç Y eld en /
fr /VL
Fi'gen/ P e l t e k
k,Ut,
,. , ^ ««4«, X t
'•■JMjıfc W*~ J.J, «o*<_ 14 4;
M !*4 l j W^ .i 4 t .V *xXA
j n ' 4,„ Aty,^ / *X ''
¿tUKk v. •*"" JV. «/o X
.. |14iı.w«»*I‘ K ,\ V,
‘V „w o- a-4-- >1 1"I
“-“ ^ .. X- «v ;
...İt- ° ».5-/U
., Dtw m ^S,/5e=
nl>^'S*‘ /<«. *' ., ’H» °c/°^, *',
« M fe-. V. '« •/.. ot
. I*4’" . , « '* ^ .^ « o - i *
.A' _ \.tr 3* Lc: U~.ı ,,
h'r ' 11/*' w «uUt' • v»** U sÆ <s/ ~ /4^î '&* '**
^ > f £ >vY;> £ i H * «4' v V 4 ,s <«
A * C Â ^ 4»^ S r Kî. v i l t s vX x X
y ç v V \ * \ \ \ \ \Y
X V' A'"'"A* V- k!,|T o ,Y '-X V V xY/'V x '< 'v
X -..X .X Y ‘Y. A Y k :.A ;% f c A V A A V Y y
X 'v X :
,,f y t # ... y y ÿ # i % *? t i * •£ F s ¡x \ » í
^ F / ' A / 1/ “' CííY > ‘ *'■° ? 1 ^ v v, i ’y V1 Y
/ *v r / « s , r v * y *■«£¿ <4<*%!• « 4 r t « f c f
*'>.**/ jT /.*• xP* .v?* •,■Y..• YF» ,.voY pX- K-XX Î Y'Y- £: îC -» t\ fif Fc? i Ti -t; '
.r v ? £ ~ î ? f
'*" f / A « Y .T /- x x t Fn I f 1
^ > V > v,iK ^ \ N ' N ^ t T f M t r ^ -% %
r s*V x - s; / X « >’ /î’t x •'- s í i- f i -
<-• ‘ > . * ' '■. «f- .- ' / • 'i y j i
El Y azısındaki Sır
M elih A rat
m e lih @ m e lih a ra t.c o m
K ap ak görseli: İp ek G ürel
K apak: L a tif Ç etin kaya
Sayfa tasarım ı: D u rs u n Ç avuş
ISBN: 9 78 -975-9059-73-6
1. Baskı: İstan b u l, K asım 2008
3. Baskı: İstanb ul, E kim 2009
H ayykitap
Z e y tin o ğ lu C ad. Şehit E rd o ğ an İb a n Sok.
N o :36 A k a tla r B eşiktaş 34335 İstan b u l
Tel: 0212 352 00 50 Faks: 0212 352 00 51
info@ hayykitap.com
w w w .hayykitap.com
melih@meliharat.com
GSM: 0542 241 04 02
Esra Nur Erbil
Nurtaç Yelden
12
let ad am ların ın , seri katillerin ve hom oseksüellerin
yazılarını inceledik.
H azırladığım ız analiz yöntem inin çıkarım larının
geçerliliğini kontrol edebilm ek üzere, çıkarım larım ızı
kontrol eden 120 sorudan oluşan özel bir kişilik tes
ti hazırladık. El yazısından kişilik analizi, b ir insanın
tü m kişilik özelliklerini vermiyor. Belirli bazı başlıklar
hakkında bilgi veriyor. Dolayısıyla hazırladığım ız test
sadece, kişinin el yazısından ulaştığım ız bilgilerinin
doğruluğunu kontrol eden bir kişilik testiydi. Bu tes
ti uyguladığım ız 100 kişiden aldığım ız sonuç oldukça
iyiydi, %80’in üstünde bir tutarlılık sonucuna ulaştık.
İstanbul, İzm ir, A nkara ve L ondra’daki ekip üyele
rim izin çabalarıyla, b ü tü n bu a raştırm a ve çalışm ala
rın so n u c u n d a elinizdeki eser ortaya çıktı.
Sade ve herkesin anlayabileceği bir çalışm a olm ası
için elim izden gelen gayreti gösterdik.
15
H er n e k a d a r el yazısı ve kişilik arasın d a ilişki k u r
m a çabası an tik çağlara k ad ar uzansa da 17. yüzyıla
k a d a r sistem atik b ir şekilde el yazısı analizi k o n u
su n d a bir sistem çıkm am ıştır. 1622 yılında B ologna
Ü n iv e rsite sin d en C am illo Baldi Yazısından Bir Yaza
rın N itelik Ve Doğasını Tanıma Yöntem i isim li bir eser
yayım lam ıştır. Bu kitap eğitim li kesim lerce ilgi gör-
düyse de o d ö n e m d e okur-yazar in san ların sayısı az
o ld u ğ u n d an çok fazla kullan ım alanı bulam am ıştır.
El yazısı analizi entelektüellerin ilgi alanı olm aya
devam etm iştir. Bir so n rak i çalışm a Z ü rih Ü niversi-
tesi’n d e n Johann K asper Lavater tara fın d a n yayım
lanm ıştır. Lavater, h erkesin k en d in e özgü bir yazısı
o lduğu so n u c u n a varm ıştır. Ayrıca herkes kendi r u h
sal ve güncel d u ru m u n a göre b ir el yazısı k u llan m ak
tadır. Aynı şekilde in san ın sesi, h areketleri ve el yazısı
d a d u ru m a göre değişiklik gösterm ektedir.
Lavater’in yayınından sonra el yazısı analizi özel
likle A lexandre D um as, Em ile Zola, G eorge Sand, Ni-
colai Gogol, A n th o n Çehov, T hom as M ann, Edgar Al
lan Poe gibi ü n lü insanlar arasında p o p ü ler olm uştur.
19. yüzyılın ilk y arısın d a el yazısı analizi, entelek
tü ellerin ken d i g ö rüşlerini y arıştırdıkları bir sohbet
o lm ak tan çıkm ıştır. F ransadan J.H. F lan d rin ve Abbé
Jean-H ippolyte M ichon tara fın d a n ilk ciddi çalışm a
lar yapılm ıştır. 1875 yılında M ichon el yazısının a n a
lizi k o n u su n d a k i ilk ak ad em ik çalışm a olan The Prac-
tical System O f G raphologyyi yayım lam ıştır. M ichon,
binlerce el yazısı ö rn eğ in i incelem iş, ve kişilik özel
liklerini d ö k m ek için grafik işaretlerinin b ir listesi
n i hazırlam ıştır. Y öntem i “sabit işaretler ekolü” ola-
16
rult bilinm ektedir. M ichon’un b ir takipçisi olan Jean
( Ireppieux-Jam in, M ichon’un çalışm alarını genişlet
miş ve el yazısı analizine yeni sınıflam alar getirm iştir.
I KKK yılında Vecreture et le Caractère yayım lanm ıştır.
Kilap 1975 yılında 17. baskısını yapm ıştır.
20. yüzyıla girerken C reppieux-Jam in, grafolojinin
bir çeşit kişilik testi tekniği olduğu k o n u su n d a ü n lü
psikolog A lfred B inet’le çalışmıştır. İlk zekâ testinin
ortaya çıkışından yıllarca önce, 1905’te Binet, yedi u z
m anla birlikte el yazısı analizi k o n u su n d a a ra ştırm a
lar yapm ıştır. H er uzm ana başarılı ve sıradan başarı
düzeyine sahip 37’şer, toplam da 74 kişinin el yazısı
örnekleri verilm iştir. U zm anlardan başarılı ve sıradan
başarı sahibi olanları el yazılarına b ak arak ayırm aları
istenm iştir ve uzm anlar tesadüfi olm ayacak b ir so
nuçla başarılı bir öngörüde bulunm uşlardır.
Bu sırada, A lm anya’da üniversite düzeyinde b i
limsel araştırm alar yapılm aktadır. B erlin Ü niversi
tesin d e n W illiam Preyer el yazısı, ağız yazısı, ters el
yazısı, ayak yazısı, dirsek yazısı arasındaki ben zerlik
leri incelem iş ve hangi uzuv kullanılırsa kullanılsın,
kişinin el yazısının tem el özelliklerinin değişm ediği
ni tespit etm iştir. Preyer’in çalışm ası “el yazısı beyin
yazısıdır” ifadesinin ortaya çıkm asına yol açm ıştır.
A lm anya’n ın ön d e gelen grafoloji uzm anı olan
Ludwig Klages, kendisine ait bir terim olan “expres
sive m ovem ent-gösterim ci hareket” terim i, ortalam a
bir insanın gösterdiği otom atik ve kısm en bilinçli faa
liyetleri; yü rü m ek , koşm ak, konuşm ak, jest ve m im ik
yapm ak ve özellikle el yazısını kapsar. Klages, her el
yazısını biçim düzeyinde, pozitif ve n eg atif olarak yo
ru m lam ıştır. Biçim düzeyi, düzen, kendiliğindenlik,
özgünlük, d in am izm , h a rm o n i ve ritim gibi öğelerin
özet b ir toplam ıydı. Biçim düzeyindeki olum lu d e
ğerler, kişin in özelliklerinin de olum lu olarak değer
len d irilm esin e yol açıyordu.
Aynı zam anda, İsviçre’d e b u lu n an profesör M ax
Pulver, C ari Jung’u n analitik psikolojisinin yaklaşım
ların ı da el yazısı analizi alanına taşıdı. Pulver “aralık
ların (boşlukların) sem bolü” yaklaşım ını geliştirdi, ve
el yazısını 3 bölgeye ayırdı: K işinin zihinsel ve ru h sal
y ö n ü n ü tem sil eden üst bölge (harflerin ü st u z a n tıla
rın ın olduğu bölge), duygusal yapısını yan sıtan o rta
bölge (h arflerin ana hat üzerindeki yeri), m ateryalist
ve fiziksel eğilim leri tem sil eden alt bölge (alt u z a n
tıların b u lu n d u ğ u bölge). İngiltere’d e b u lu n a n R obert
S audek cetvel, açıölçer, pergel, m ik ro sk o p ve ağır çe
kim g ö rü n tü le r kullanarak el yazısını ölçülebilir bir
hale getirdi. İngiltere’d eki b ir diğer grafoloji çalışanı
olan H ans Jacoby, 1939’d a eğitici b ir kitap olan A n a ly
sis O f H andw riting i 1 (El Yazısı A nalizi) yazdı.
A m erika B irleşik D ev letlerin d e, W yom ing Ü n i
versitesi psikoloji profesörü June D ow ney, aile üyele
rin in el yazıları arasındaki benzerlikler ü z e rin e ara ş
tırm a la r yaptı ve 1919’d a el yazısı psikolojisi üzerine
k ü ç ü k b ir kitap yayım ladı.2
A m erikan el yazısı analizi u zm an ları arasında
önem li bir diğer çalışm ayı M ilton B unker y ü rü tm ü ş
18
tür. U zm an steno eğitm eni, grafoloji üzerine ü s tü n k ö
rü okum alar yapm ış, sonrasında kendi öğrencilerinin
her b irin in B unker’ın özenli derslerine rağm en steno
el yazılarında farklılıklar gösterdiklerini fark etm iştir.
Bu olayla birlikte, ilgisini çeken grafoloji üzerine ça
lışm a yapm aya başlar. B unker’ın çalışm aları, kişinin
yazı yazıp yazm adığının da pek önem i olm adığını
ortaya çıkardı; B unkere göre İçişinin yazı yazdığı sı
radaki kalem vuruşları ve kullandığı şekiller daha
önem liydi. B unker yazının b ü tü n ü n e bak m ak yerine
el yazısındaki çok küçük ayrıntılar üzerinde çalıştı ve
m eto d u n a diğer b ü tü n yaklaşım lardan ayırm ak için
“grafoanaliz” (graphoanlysis) ism ini verdi. 1920’lerde
C hicagoda grafoanalizi öğretm ek için bir okul k u rd u 3.
Şim diki adıyla U luslararası G rafoanaliz D erneği olan
b u okul, m evcut en büyük el yazısı analizi o k u lu d u r4.
O kul yöntem konusundaki tutucu ve katı m etotlarıyla,
ve araştırm a d e p artm an ın ın el yazısı analizlerinin is
tatistiksel geçerliliği üzerine odaklanm asıyla tanınır.
1930’larda, A m erika’n ın önde gelen p sik o lo g ların
dan H arv ard lı G ordon A llport ve iş arkadaşı Philip
V ernon konuya kendi uzm anlıklarıyla katkıda b u lu n
m uştur. A llport ve V ernon’u n Expressive M ovem ent
isim li çalışm alarında el yazısı, bir kişinin je stin in
kristalleşm iş bir form udur. Bu form , kişiliğin tu tarlı
yö n lerin in erişilebilir bir prizm asıdır.
El yazısı, testlerin getirdiği yapay so ru ların yapay
cevaplarından daha doğal b ir kaynak sağlam aktadır.
20
Stein L ew inson10, A lfred O. M endel11 ve Irene M a rc u
se12 çalışm alarda bulunan kişilerden bazılarıdır.
¿d
«,.v ™~,..
C ytj',: .» i J v - I tiin fi £ n ' «*• f.fayn/ih&riJ*. a.-n+< 7ı^S.
26
SıRfttMl W*b«> Atişte MVHUlbij
"ki, ys*t» 4»U« MUU liW &vW
ttojı—lor £*jîf «•»•Us.yKUrJ. C-U.U,. U. *rv^-.'
v* ««rWI-v etn<<jj»ı« . U»U>ftw. i«*r* or^vjo t.l«»»
o(<i*ı. A*»-« a-rt -fos (•ıMkr»W W> ü-t'***' İ^stı-•'y
S»«v,«k U»«*r.»|» , JJLU-. «Udi!'«, »«— y i. k«^ fes ,/./«,»■.
C«L W **-• U a J -t. Ut<L feç, U» »-•U..~
y i — J4 UJv-jJ, , * say«™«. *-«.». «WJu«ı ^
rluMw.,U. (MfcUr., ' " aJS-J.» SÎjWıl-
MM At M*- U t»,
M jv r , ‘i . t<*W. U * * . tr .y s Û rrJUi-K U û ^ r U . •■«UIK;
İ Î- 1 .Î iy -.u u .ji-« dU ».lq..~. «j«m C 3» - “ - <W W -'U v ,y -« i-
4«. fadgjL. t , iİyjU. 4<.Ur ..'T— tv^U.
4tt,ı a—■li™» UL. '«Vy~ •y.-.i'ty» utU,
y*-, fc’ *1AAo tej-s^A». ntu-ıy WuU.ti y uW,'H
Al %*'" "&<*• İÜ***-" %— «—
u>‘fc»fî"* tiUt US! «Jlp
"&*. i*U «yU . w*U»n*.İ U- tiUp , * j w U « A . ı 1-«İ- ■f“r k k
i llo-ıis.. jî-y iu M . , j-ltdUSO - e ry l-i ,
-SLV. ¿».ol/tt -îr.-tit. .y»)r ,p t /■-y-l. Cûfifa*7) <9r, ¿ çiti/ o lt^ itû n
4m
Sa ğ Marj Geniş
Yazının, satır so n ların ın sağ kenara uzak yerde b it
tiği yazı form udur. Sağ m arjı geniş kullananlar, gele
cekle ilgili endişeler taşıyan, gelecekle ilgili p la n la rın
da, b ek len tilerin d e tere d d ü tlü olan kişilerdir.
w
\4.Aı V ^ v v i. »V «Vyf ^
1, V ^ , '’VX A «SU« U lly ^ . V , y m U^»
S a ğ Marj Dalgalı
Satır so n la rın ın sağ k e n a r b o şlu ğ u n a zam an za
m an yakınlaşıp uzaklaştığı m arj fo rm u d u r. Sağ m a r
jın dalgalı olm ası kişin in geleceğiyle ilgili d eğ erlen
d irm e le rin d e n em in o lm a d ığ ın ın göstergesidir. Bir
yandan p la n la rın ı gerçekleştirebileceğini d ü ş ü n ü r
ken diğer y a n d a n b u n d a n e m in o lam am a d u ru m u
söz konusudur.
Üst Marj Geniş
Üst m arj, kâğıdın ü st kenar boşluğudur. Ü st m arjı
geniş tu ta n kişiler insanlara saygı gösteren b ir kişiliğe
sahiptir. Bu kişilerin em pati yetenek lerinin de geliş
m iş o lduğu söylenebilir.
I-k'C- 1 i '-' ? KıUHt. ■
J >«UIV>w Ça.VH • ( lliO. »¡M-J*/.-.,
,{«<• tı.‘j !•»■■>-i s > ı - k - « , y M * :.V>
C»«W «...îÎ - îi «*V i«
t«.., “*f>* • - i*"1
35
w ,/ » °*/lf-Mt
<}*>**. «*« »i J1W
,
'a s -wî „s î ü t - C l £ ± . î"-;
a**. A * «*
" ’/""~
;-ç» 5^. u^,„ız£ fcr^cr
'* * * & ■ ¥ ' c.< i i . i , ~ J U ' '3 . p 1" 1 U< *¡£5***-ewî
i^ fe a fr ir 4?&*»•*£&?:
L.\t-
/tu. ; T •- In it r t f i t , J4.
îUÎfi.'“'^'o •
¿d
38
.S*,« Uf», *«*.
lu. « t W tu«-#™ -'S-J t y c t - n * v i : ş UUnS. X *+4
W s»>««> ¿4 hrjnrçl, « «Sulu, M f <Wlj. M
jljImL gMlVıe »I— - M^alaıın k*p <<. 5*«>U,,(ie
fiu4,m W «*»». ^ *jUJ «1*
«¡M U«— *-* o1— f g'Wo-: « g«<«y ıoJı.>l~.
'&♦-> iŞ»/ l!*4*»»^db jo^4o<«W» COİL «wHj ,c <y.w
" r l* " M «t « w ja fJ a a a l t 'b m nul
Ut—
'?4yu> -4*İ bi< cfaintvAi cA. <ıAt cl*w*.
fıJı<ınnJt'i» lljy v~U*» ««m 4»^* U«jo4»«-i.
(o*.«- *v,U, l<*".
42
c tc tC , cLÖfffiJ* C,kb'?n.
yMi e c tU i^ ü d A ş Ü n Ü J c -'^ -
lCi,n ç if ts e k cW^uomeW™'i İV /’
n d “' *
43
¿r t**'“
,,, ch^ f ■f . „ .
r* * ' , +„k « ı •"°l ¿r
„,«!«■ i- OM
; ^ , . r^
tv, kıkr /f - r*~ İÜ ,-
r'v
t e
45
Dış Bükey Meyilli Satır Yönü (U Formu)
Bir yazıdaki satırlarda görülen dış bükey meyil,
kişinin bir projeye kötüm ser başlasa bile, zam an içe
risinde endişesinin dağıldığını ve kişinin iyim ser-
leştiğini gösterir. Pozitif başlam adığı halde enerjisini
toplayabildiğini, düşü k enerjiyle başladığı bir projeyi
yüksek bir enerjiyle bitirebilm e eğilim inin olduğunu
söyleyebiliriz.
46
w / S' :/i.S. ,
<f
' i/
47
--1G c e -H Z -f J 0 „, l
— 4,«*
p**v T «-•*-*- J--İA, ,, ,'‘'1*"*'’>*<
* ' *',W — * r . ^ ^
^.,s>„ (
c -a te_ ■tV,. -
..rT*'" Av.,.- • 0 * W . * U
A*«»v
:.src:r~ r ::
•>»«u*........ qU j ? -.c
, e**M »k. f*U 4/u,ı, . , '
wA_v.^ k*"*’
...cU .W K .
w . U.u-fcuv k..i>v - 1 »...ı^.lf , , k
« ^ " 4 ö’“ ' ^ -
vc9^ / a ^
t ı r aralığı, genel sayfa d ü zen in in u n su rla rı için
de yer alır ve organize etm e ve planlam a b e c erile rin in
göstergelerinden biridir. Satır aralığı, m ak ro düzeyde
değil, m ik ro düzeyde planlam a b ecerisine ilişkin bir
göstergedir. D iğer bir deyişle, kişinin genel p lanlam a
becerisiyle ilgili değil, ü zerin d e çalıştığı b ir konuyu
ve a y rın tıların ı ne ölçüde organize edebildiği ve p lan-
layabildiğiyle ilgilidir.
f f v/
v V a ^ - a J4S\ (j^ ^ u /t£
_ İO & iyu-iU c^
55
K E N D İN İZİ TEST EDİN
Satır Aralığı
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bölüm
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
etm ek isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.
i :w ç j r
^ -- «r .u.v„, „ sT?
‘V - ' °*h“ 0 *"ıW t : .;*
A r .- c .- 4 v 4 ; ^7 - * s a?.'
— Y - ... , ^Vr/v
J"~ T ¿*
v .k ;
v .—/ L A lim e aralıkları, kelim eler arasında b ıra k ı
lan boşluklardır. Bu boşluldar, kişinin çevresindeki
insanlarla olan sosyal ilişkisinin yakınlık derecesini
gösterir. K elim elerin her birini, yazıyı yazan kişi ve
çevresindekiler olarak değerlendirebiliriz. Eğer keli
m e aralıkları kısa ise, kişinin insanlarla d a h a yakın
ilişkiler k u rd u ğ u söylenebilir; eğer aralık genişse
d ah a m esafeli du rd u ğ u söylenebilir. Kelim e a ra sın
daki aralıklar b ir taraftan da kişin in diğer insanlarla
arasındaki m esafeyi ayarlayabilm e becerisiyle ilgili
dir. K im isi aşırı içe d ö n ü k kişiliği ve özgürlükçü a ra
yışları y ü z ü n d e n ilişkilerinde b ir ada gibi durabilir.
Bu d u ru m yazısındaki kelim elerinde birer ada gibi
b irb irin d e n u zak d u rm asın a yol açar.
57
P fli
ac/rt&'ne. oku/ bt(f>i(e/toi ¿/rçtkfyor ; bûjp/^/o k
58
ff /V, S^ c's-h^çjg^ |<
1 "Jıi-ı e SıZ-<~«.ıyf,r kc-■/-/■«< ¿-e-nf,' 4
^ ^ U k . LuzİM*. Cşcjl*^-f,S-
60
I' ,,L "oJAt»*»*«,« t*™»««
a0-' i a/ V , . ...
, L r„ ,y ^ M ^ f! J<y
o l U ,* - i7 T f > ^ / >J ^
¿U««-
r t t £ r t» ö , *•>/ u ‘
Sufc. J
11 |W ‘•'Ot' 1
lvV 1
cv,
hfl/" m "t t k , WC'V ^ » '
lS c ~ . C a I .A U . T t 1 - 7 I
r,^X* ' M U ,,
i ıx./s~, VA b.v «fcİM
HVvf 1. V l*>d1 .
•■. 1,0 .o -m a Ç)
û & ir kelim enin içindeki h a rf aralıkları kişin in
ken d in i nasıl değerlendirdiğiyle ilgilidir. D iğer bir
deyişle, kişin in kendine değişik k riterlerde verdiği
p u an la ilgilidir. K endine yaptığı özeleştiride verdiği
p u a n d ü şü k ise h a rf aralıkları d ardır; yüksek p u a n
veriyorsa h a rf aralıkları geniştir. G enellikle özgüveni
yüksek in san ların kelim elerindeki h a rf aralıkları ge
niştir.
63
Hört:Un<?vvîiicc» ta/bn ei fc»liitcto*yık^j^c/cı dotaıp^/ç
ScH.uca!dır.VûcIdi kdabt/ı 146 ekkipu bilvw\piclu aivft <pk-
la(wçlli btf-eser- cMuiptu -{aUvt'ın eMrfedir- Ve Itf&ırç
te d iı h v fu ü b'ılm in & g ît a r ^ y a s in i a ^ to n tM
---- T-------------------- -
ÇpK , VahidıM
W
64
O nce A-
65
, b a t f c i (£ m r^ u v û su
¡L a m d a d ı d e. id bu
Ç s djCor^,-vuS, Q ( f i Ça b k : b i
66
\fû
y&. C
<= et her « /•» <
, A
Ç ^ . V e rv y ^ O ( d u ^ L l
U o - î I o m o s ı n o u l a r ,<n& h
'\ - i r A ıe I , çA a^r
\^ W u tU u '
lyyfc'UıVI
68
l£ /a rfle rin m eyil yönü, kişinin duygusallık ve
akıl dengesine ilişkin b ir göstergedir. Aynı zam an d a
kişinin geçm iş ve gelecek yönelim i h ak k ın d a da fikir
verir. Bir yazı dikse, yani kelim elerin dikey çizgileri
90 dereceye oturuyorsa kişinin akıl ve duygu dengesi
var dem ektir. Sola ve sağa 45 derece m eyli olan yazı
larda kişin in aşırı ölçüde duygularıyla harek et ettiği
düşünülebilir.
69
No-' <" soa.v>»\<İ
Dikey Yazı
D ikey yazı, harflerin sola veya sağa eğik olm adığı
yazı form dur. D ikey harflerden oluşm uş bir yazı kişi
n in m an tık ve duyguyu dengeli b ir biçim de buluştura-
bilen b ir yapıda olduğunu gösterm ektedir.
74
w
^ a^cLn t © Vo^
€ Çjtfr- 1 ^ j lc||/?/ ir o^ ür
o W v ^ t^e<~ U »vtc?VİüL>n ^
^ Cj)p^ococj-(>r] clsf~\ (P/Yl/,r\
dd
- ^ v ‘ „
c L ^
cyoüy-cJCT' . l-Wl3's-t~CİJie_
2< ^ V lr t . ¿ w W
il-ÇlAA Ç aX
t e
azın ın boyutu da kişinin ayrıntıcı olm ası ya
da k e n d in e odaklı olm ası h ak k ın d a bilgi v er
m ektedir. G enellikle tüm yazısı, sayfaya oranla k ü çü k
olan kişilerin daha ayrıntıcı olduğu düşünülebilir.
B üyük yazı sah ip lerin in ise k en d ilerin i an latm a çaba
sı ve sosyalleşm e ihtiyacı içinde olduğu söylenebilir.
77
c ? JCarnpanyyua dedik tçtfl birçok. ^Qr
Küçük Yazı
Yazısı k ü ç ü k olan kişilerin ayrıntılarla ilgilenen, t i
tiz kişiler olduğu söylenebilir. B unun y anı sıra gerekli
ve gereksiz ayrıntılara takılm aya, kafa yorm aya m e
yilli o ld u k ların ı söyleyebiliriz. Ç ekingen ve içedönük
b ir yapıları olm ası da söz konusu olabilir. A yrıntılarla
ilgilenm eleri, sosyal ilişkilerde k en d ilerine o d a k la n
m ala rın a yol açar.
Büyük Yazı
B üyük yazı sahipleri, ken d ilerin i ortaya k o y m ak
tan ve fark edilm ekten h oşlanan kişilerdir. F ark edil
m e isteği, kişin in kendisine fazlasıyla o d ak lan m asın a
ve b u y ü zd en de etrafındaki insan ları fark e d e m e m e
sine yol açabilir. Z am an zam an k endilerini gösterm e
çabalarının aşırıya kaçtığını da gözlem leyebiliriz. Ay
rın tıla ra ö n e m verm iyor olm aları m uhtem eldir.
79
ff JS &<£İ(2-C-4L. 'lAs£i,''p£v-t-'H
t£ n u k M k $ * fe te #
t * ( T V - - _________________
c.^cfla. kö/lu.fv k &££- SjoVU-Ti '2^-| oku c
c Je ÎY->o^e/.0ı/v-\ ve îjgVvV. <-r sj-li.vSA
°»LI(Mİ>1 ¡ s i ^ y y v K / M 1« „ı_ıc
/'eîe- ^3ÎvxoJ-er/v(<2.L_ !d r .
¿d
Norm al Yazı
N e b ü y ü k ne de kü çü k olan o rta büyüklükte b ir
yazı tek b aşın a değil, başka p aram etrelerle birlikte d e
ğerlendirilir. Eğer diğer param etreler de destekliyorsa
bu tü r yazı sahibi bir kişinin dengeli b ir ru h haline
sahip olduğu çözüm lem esine varılabilir. D engeli bir
ru h hali, kişin in diğer insanlarla ilişkilerine de p o z itif
bir n o rm a llik getiriyor olabilir.
80
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Yazının Boyutu
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n tro l
etm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi Test
E din Ç ö züm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.
"T¿¡VI
»s»
eb-'
;,z -gjL
yazısının üç tem el bölgesi vardır: Üst bölge,
o rta bölge ve alt bölge. Bu üç bölge kişiye ilişkin üç
farklı bilgi verir. Üst bölge zihinsel potansiyelle, o rta
bölge sosyalleşm e derecesiyle, alt bölge ise kişin in fi
ziksel dünyaya ilişkin arayışlarıyla ilgilidir.
• El yazısı b o y u tu n u incelerken yazı alanını üst b ö l
ge, o rta bölge ve alt bölge olm ak üzere üç bölgeye
ayırırız. Bu bölgelerin no rm al kabul edilen ölçüleri
şöyledir: Üst bölge, orta bölgenin yaklaşık 1.5 katı k a
dar, alt bölge ise o rta bölgenin yaklaşık 2 katı k ad ar
olm alıdır.
Üst bölge
O rta bölge
Alt bölge
£»ur\0 "V^â<â-e_
W-o\ sv'/ivs. M-yL^ajLAtOA Ucn.. fjüK^n, \u\
&W?
g^ Ş^'Z^^-3rt.v''o'vd^rv 3WrüS 5'(^-«- -r^xX
VlVt, Ipîfl- W j2İU^ i/p^VılıV^_______________
n u r ic a ~ £ e je k )â i< ' e c
O ouo <<;"i f îy ' ' CA 1
85
f 'ídem (ai kII ncij,/ 'ye,.crcí j <y¡c(. >"
"M ctfl b,r x¡fJÍ rbcck'chdi '% ti, km b,r fe /c k l
ciMfj Sinin, U yu uhm yemden edin ijiifternes
. "! a,0c h 'Zi->‘l‘M le,¡n fcis„> , m l ^ e c y i m ¿m eckn
J i Cıını n \ i e ı.im n j, U .,la d ı k y c n c t m jfi^ a r flitn c i íit
ksiítyurw
( / m ff/ú 7 3 ¡¿V~
86
w
Jjır Lac, (JaLjL-ış s a n ra
¿ b a rlu c a L . 0^3x 1n am q b*
87
"*r y r “1;
P*?A , s \ s / A y- / .
r - /U6\.
y
e,< M / f 4 A r , ^Zİ 2 / Z î C
fH tâ .#,*>.'J. / t f U Jİ-»^U a ,/„
il, / r ,, /w J .4**.. ^ /c//
y ^ lC r l l y ı i t e s u i c . . t k - i f a . ^ 4 * J u t. ‘i .« ,
-r-ş
s , 11 r . , ^ ..
^ rji:
¿w...............z/7*/... /•%.<<
'■¿¡C&y W//>- '?
Alt B ö lg e Uzun
Alt b ö lge, kişinin m ateryal dünya ile olan b a ğ la n
tısının, fiziksel enerjisini ne ölçüde kullandığının b ir
göstergesidir.
U zun b i r alt bölge, kişinin m ad d i anlam d a varlıklı
olm ayı ö n e m se d iğ in i gösterm ektedir. Bu kişiler h a
y atlarını d e v a m ettirebilecekleri az m ik tard a b ir v a r
lıktan d a h a fazlasına ihtiyaç duyarlar. B unun birlikte
fiziksel ta tm in de yaşam larında öncelik arz etm e k te
dir. “y” v e “g” h a rflerin in alt bölgeleri geniş ilm ekler
atıyorsa, y azıy ı yazan kişinin fiziksel dünyaya ilişkin
geniş s a h ip lik ve tatm in arayışları olduğu düşünülür.
f V
\C)^f,v
.
o \0 < ^ VCt Ha,SCX^
s ,r o .) i cyzF^Sç.
89
IcıTncJe. ¿ıJtyîıodc a / m o J ıs m ¿y
•nr-uj. ı—:-------------
p t oA ne.. 'Oecio i cı Şciccî.cj
, / 7 , L7y a a ,
($cA m A , .
/lorisoJe. A&jnA ¡^¿'W £ V■MllÂ
> e^ i
yr-r, / - y -------
îâJ uaMaj>J-oî
Bağsız Harfler
Bir yazıdaki harfler b irb irin e bağlı değilse, kişin in
yaşam ında esnek olm ak önceliklidir diyebiliriz. H arf
leri bağsız kullanan bir kişi, belirli referanslara bağlı
kalm adan özgürce k arar alm ayı tercih edebilir.
I'k -fr h n c/e f a z f to n r r t. t/g
tu k /i¡t m 5 '/-/t/ k / t u - b '"'
ç Ok 7s -f& s'd sM .
96
K EN D İN İZİ TEST EDİN
Harflerin Bağları
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek b ö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n tro l
e tm ek isterseniz kitabın sonundak i “K endinizi Test
Edin Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.
97
Q y 4 ) ç ı Â m j
99
J(A - V /V /
£ J a g j -o İ l -
ü
bvV ^vku l -U2:P^tr MS’'~,~'-\\ ^ ^
100
İ/jıî p l d n İ J r ı n ı o d t c j t l f
' { £ i n l€ n c O İ u r J * j d i s u n i f y
g ü ç l e n d i r i r k e n v e r d i t İ C r t f ) f c ^ ** y e p y e n i
101
am o ofogmyu .soy l-em et ^ereilrse.
hib'YifcVse y a tın ız ı o budum u e ^jAp
d e rt h c A 'te rt o -t-urup i g. i m d e n ebelen f*
102
Kemerler ve "u " Formunda V Harfleri
Yazıda k em erler ve kavisler çoğunluktaysa, b u k i
şinin rahat, arkadaş canlısı, sıcak ve çevresiyle u y u m
lu biri o ld u ğ u n u söyleyebiliriz.
103
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Açılar, Kemerler
A şağıda verilm iş yazı örneğini inceleyerek bö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
e tm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi Test
E din Ç ö zü m lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.
Aa ç G j C İ ' ç / c
b(;V-
LLy 15 ^ a
•b J M La b S 'A T
104
Ly C / i r yazının yazılm a hızı, kişinin düşüncelerini
eline hangi hızda g ö n derdiğinin b ir göstergesidir.
Aynı şekilde kişinin herhangi bir şeyi yapm a k o n u
su n d ak i aceleciliğinin ya da ağırlığının da bir g ö ster
gesidir.
Bazı in san lar o kadar hızlı d ü şü n ü rle r ki, b ir h a r
fi yazacağım derken o h arften so n ra gelecek ü ç ü n c ü
harfi yazarlar. Ö rneğin, “m asal” yazm aya çalışan biri
“s” ve “a” h a rflerin i atlayarak “m al” yazabilir.
Yavaş yazan insanların ise yazı yazm a hızlarına
paralel o larak diğer eylem leri de yavaştır.
105
\
V I V cn p r o a o o -â c* L c A c s\j\\V
¿d
106
¿SA Z^s/rzr^
JJeJ? .S s / a S ^ / s : ¿fn f o / ^ s ı A . V
108
KEN D İN İZİ TEST EDİN
Hız
A şağıda verilm iş yazı ö rneğini inceleyerek b ö lü m
içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n trol
etm ek isterseniz kitabın so n u n d ak i “K endinizi Test
E din Ç özüm lem eleri” b ö lü m ü n e bakabilirsiniz.
W k ’u M S t k t y k M *? ^ /ne
fc
109
L /a le m in baskısı, kişinin yaptığı işlerde, sözle
rin d ek i k ararlılık ve vurgulu olm a d u ru m u n u n b ir
yansım asıdır. Kalem eğer hafif b a stırıla ra k yazılm ışsa
kişinin çekingenliğine, aşırı b astırılm ışsa kişinin b a s
kınlığına bir işaret olabilir.
K alem in baskısı özellikle kâğıdın ü stü n d e n değil,
kâğıdın a rk asın d an anlaşılır. K âğıdın ark asın a elim izi
sü rd ü ğ ü m ü z zam an eğer harfler elim ize bir kabartı
olarak geliyorsa yazı ağır baskı ile yazılm ış dem ektir.
111
■İ 1 r u v/C r i 'Vî ¡>, )< i
J t i- ( 4 4 k c U u n ır
o
i-t-o ro ın icı r , Cx» İ L c , h'<-' ü r korner.,.-i
5>Ö n rftcı t, ii r a i ır 1 1 . G ek
\ s ; < ,s e ,c iw c K v. .£1 ş « f l y .
Hafif Baskı
N eredeyse görünm eyecek şekilde yazan kişilerin,
ü rkek ve çekingen bir kişiliğe sahip olduğunu söyleye
biliriz. Bu kişiler kendilerini belli etm ekten, vu rg u la
m aktan p ek hoşlanm azlar. Genellikle ürkek ve te re d
dütlü b ir yapıya sahiplerdir. N azik ve duyarlı yönleri
fazlaca gelişmiştir. Hayata güçlü bir şekilde asılm ıyor
olm aları ihtim ali söz konusudur.
K alem in baskısı hafif ise, yazılar silik olur ve kâğıdın
arkasından hiç fark edilmezler.
112
r e uj or um, Ke.KÜmiift b'.r ^eylc-r Ul
Vaau WVe.«i> jof-um; ¿îin ^-uaizi
ho|. k-efuci bir c
S<s.4" V ıi^ 'A 12- pv c\û\e.."v>l e. k a r ş ıla ş m ış
Orta Baskı
N o rm al b ir baskıyla yazan kişiler hayatta u ğ raş
tıkları k o n u lara m akul düzeyde b ir yoğunlukta yak
laşanlardır. D engeli enerjileri, diğer insanlarla ilişki
lerine de p o z itif bir uyum getirebilir.
K alem in baskısı o rta düzeyde ise, belirli ölçüde
kâğıdın a rk a sın d an hissedilebilir. Ayrıca harfler net
ve okunaklıdır. K alem de bir so ru n yoksa harfler silik
değildir.
113
ra^svesı, fa r M ¿w/#. f/Z/v&tpi.. £/&&/ û/itA
¿ .r/0 /& ? ı£ , ¿ o A tfA& ' /¿¿sf/trs.
A ğır Baskı
K âğıda ağır baskı uygulayarak yazı yazan kişiler,
tu tk u lu b ir kişiliğe sahip olanlardır. H ayatı yoğun bir
şekilde yaşam ak tan zevk alırlar. Bir k arar ald ık ların
da vazgeçm eden, ısrarlı bir şekilde sonuca ulaşm a
eğilim dedirler. A gresif olm a d u ru m u da söz k o n u su
dur. Bu kişiler vurgulu olup, b u lu n d u k la rı o rta m d a
fark ed ilm ek isterler.
A ğır baskı ile yazılm ış bir yazıda kâğıdın ark asın
d an yazı k a b a rtıla rd a n okunabilecek düzeydedir. Ö n
yüzd en d e h a rflerin olduğu çizgiler çukurlaşm ıştır.
H arflerin çizgileri nettir.
114
KEN D İN İZİ TEST EDİM
Kalemin Baskısı
A şağıda verilm iş yazı ö rneklerini inceleyerek b ö
lüm içeriğine göre yorum layınız. Y orum unuzu k o n t
rol etm ek isterseniz kitabın sonundaki “K endinizi
Test E din Ç özüm lem eleri” bölü m ü n e bakabilirsiniz.
ci«A-ı.
=K t«*
ol e.
i t u - v 1- i <
İJ^iSisn e / -
¡'l-L.l^CarLL-'YlA kud. Î-U
İZ 4 cd&AcJ- $M easr\ keajcnjU/y
o J J - lJ u ,<_ck S ^jd ,
+>r& Â sd İA i4 cUeÂm-f o k ■___________
VsMUN S>OnVx ^ a-x '
c ^ r\
VûrL loî'fl- \&sıOj^ Loi <lı\
117
w h
doL j’i.jt^v^''-'^_?4LUwvt<1*' . , _
yf/lc*-*^- / -‘5^v—
122
e e
p l* . J
r > V M t* . W /U- ‘ .../, ¿ 0
m ^ ö' û " W
i s
123
W
* />4fU / / ^ c£ ö
d > -. ■
124
Cf
O kunaksız İmza
O kunaksız im za sahipleri, b aşk aların ın k en d ileri
ni an lam ak için çaba sarf etm esini isteyen kişilerdir.
K endilerinin olum lu yönlerini v u rg u lam ak tan , ö v ü n
m ekten kaçındıkları söylenebilir.
125
Okul Yazısı Gibi İmza
Bu kişiler genellikle fikirlerini söylem ekten pek
ho şlan m ay an b ir yapıya sahiptir. Başka in sanların
söylediklerini red d e tm e d e n ve çatışm aya girm ed en
yapm a eğilim leri m evcuttur.
126
w
Dekoratif İmza
D e k o ra tif im za kullanan kişilerin eg olarının geliş
m iş o ld u ğ u n u ve sosyal çevrelerinde dikkate alın m a
yı oldukça ö n em sediklerini söyleyebiliriz.
127
Çember İçine Alınm ış İmza
Bir im za çem ber içine, yahut im zan ın üzerine çe
kilen b ir çizgiyle kalkan altına alınm ışsa, bu kişilerin
k en d ilerin i diğer insanlardan k o ru m a ihtiyacı içinde
old u ğ u n u anlayabiliriz.
128
Altı Çizgili İmza
Altı çizgili b ir im za, kişinin yaptığı işlerin altına
im za koym ayı, “ben yaptım ”ı ifade etm eyi istediğini
gösterir. Bu ldşilerin de egosunun gelişm iş oldu ğ u n u
söyleyebiliriz.
129
Soyadından Oluşan İmza
S oyadından oluşan bir im za, kişinin yaşam ında
ailesini ön p lan d a tu ttu ğ u n u , ailesine ve aile ism ine
ön em verdiğini yansıtır.
130
İsimden Oluşan İmza
İm za isim d en oluşuyorsa, kişinin hay atın d a k e n
disini ön p lan d a tu ttuğunu, kişisel b ir k o n u d a kendi
tara rla rın a ailesinin görüş ve k a ra rla rın d a n daha faz-
a ön em verdiğini anlayabiliriz.
131
İsim ve Soyadından Oluşan İmza
İm zasında isim ve soyadını dengeli b ir şekilde b ir
likte kullanan b ir kişinin, kendisini ve ailesini dengeli
düzeyde ö n em sediğini söyleyebiliriz. Bu kişiler ya
şam ların d a tek başlarına hareket etm ekten ziyade ai
lelerinin b ir parçası olarak g ö rü n m ey i tercih ederler.
132
ÇEŞİTLİ İM Z A ÖRNEKLERİ
133
C em al Süreya’nın im zası da sıradışı bir im za.
Türkiye’n in yetiştirdiği en ilginç ve yaratıcı şairlerden
b iri olan C em al S üreyanın im zasındaki “m” h a rfin in
yapısı, o n u n yaratıcılığının ve hayal g ü c ü n ü n v u r u
cu bir örneği, “m” h a rfin in “n” fo rm u n d a verilm esi,
gerçeklerin C em al Süreyanın şiirinde yeni b ir form
k azan m asın a benzetilebilir.
134
ff
135
Sting’in im zasına baktığım ız zam an, çocuksulu-
ğ u n u ve doğallığını korum aya çalışan b ir kişiyi gö
rüyoruz. “ing” harfleri küçükken “T ” h a rfin in büyük
o larak kullanılm ası, sistem e bir tü r b aşkaldırı n iteli
ğinde.
136
c c
138
W alt D isney’in im zasında özellikle “1” ve “t” h a rf
lerin d e M ickey M ouse’un kulaklarım seçebiliyoruz.
D isney baş karakteriyle im zasını özdeşleştirm iş d u
ru m d a. İm zan ın ü st bölgesindeki çizim ler, D isney’in
yaratıcı im gelem inin sınır tanım azlığ ına işaret ediyor.
D isney’in tü m karakterleri yuvarlak fo rm lard an o lu
şuyor ve im za da dikkatli incelendiğinde tü m fo rm
ların yuvarlak olduğu, çizgisel bir iki fo rm u n d a ise
hayvan k a h ra m an la rın kuyruğu olduğu görülüyor.
İm zada an id en yukarıya d o ğ ru zıplayan çizgiler,
D isney’in aklının sürp rizlerin i yansıtıyor.
139
A lfred H itchcock’un im zası, birkaç u c u n d a n çe
kiştirilen b ir y u m ak gibi, gerilim izleri taşıyor.
Tıpkı b ir film gibi, b ü tü n karak terleri b irb irin e
bağlı ve bağım sız hareket edem iyorlar. Bir sebep-
sonuç ilişkisi içerisindeler.
B ütün b u n larla birlikte yuvarlak form lar, k r i
tik an lard a keskin dönüşler yapıyor. Bu özellik,
H itchcock film lerindeki belirsizliklerin, keskin bir
hareketle şiddete dönüşm esi ya da netliğe kav u şm a
sını çağrıştırıyor.
140
Fidel C astro’n u n im zasındaki F h a rfin in yükselen
üst çizgisi başkaldırıyı simgeliyor.
K lasik değerlerle baktığım ızda özgüveni yüksek,
keskin ve kararlı bir kişiliği yansıtıyor.
141
Picasso’n u n im zası, eşine az rastla n ır bir özgüveni
gösteriyor, “i” h a rfin in yükselen noktası, uç n o k ta d a
ki im gelem dünyasını gösteriyor. P harfi ise, bir fır
çaya dönüşm üş, “c” ve “a” harfleri sıra dışı bir şekilde
b ir k ü p ü n iki birleşen kenarı şeklinde. Açıkçası “c” ve
“a” h arflerin i b u şekilde ancak Picasso gibi, kübizm
ak ım ın ın yaratıcısı bir sanatçı bağlayabilir.
142
Elvis P re sle y in im zası da n et bir şekilde karışık
b ir kişilik halini yansıtıyor. Ü nü ve b aşarısının artışı
o ran ın d a yaşam ı, ilişkileri ve kişiliği b irb irin e girm iş
d u ru m d a. Fiziksel anlam da aradığı tatm in ile sağladı
ğı tatm in d o ru k noktalara ulaşm ış. İm zanın bazı özel
yanları Elvis Presley’in yaşam ının başın d a değilse bile
so n rad an bir hom oseksüele d ö n ü ştü ğ ü n ü d ü ş ü n d ü
rüyor. D avid Bret’in The Hollywood Years isim li k i
tab ın d a Elvis Presley’in aktör N ick A dam ile ilişkisi
olduğu vurgulanıyor.
143
-€ -^ o İ€.M g fD D ltU o Ü L
f f G A u M - ^¿X X *£X .
'J U il 2^ - 1% _ _________
144
Neil A rm strong 16 Tem m uz 1969 ta rih in d e A pollo
11 ile yaptığı ay yolculuğunda aya ilk ayak b asan insan
unvanını alm ıştır.
İm zasına baktığım ızda, Neil’in N h a rfin in ikinci
dikey çizgisinin ay sathına dönüşm üş o ld u ğ u n u g ö rü
yoruz ve im zanın geri kalan kısm ı NeiFin aya ilk adım
atan kişi olduğunu tem sil ediyor.
145
yazısı analizinde ü stü n d e en az d u ru la n k o
n u lard an b ir tanesi sayılardır. Sayıların yazım ıyla
ilgili analizlerde el yazısı için kullanılan ölçütler ge-
çerlidir. Sayının sağa eğik olm ası, sola eğik olm ası ya
da b ü y ü k yazılm ası gibi d u ru m la rd a el yazısıyla ilgili
genel analizler geçerlidir.
Ö rn eğ in , kişinin sayıları eğer 45 derece sağa eğik
se, b u kişin in aşırı ölçüde duygularıyla k arar veren ve
rasyonellikten uzak bir insan olduğu düşünülebilir.
Kişi 90 dereceye o tu rm u ş şekilde dik d u ra n sayılar
kullanıyorsa, bu kişide m an tık ve duygu dengesinin
k u ru ld u ğ u n u söylem ek m ü m k ü n d ü r. Eğer sayılar sola
yatık şekilde yazılm ışsa, kişinin b u g ü n k ü k a rarların ı
geçm işin değerlendirm esiyle aldığını düşünebiliriz.
Sayılar eğer b ü y ü k b ir özen ve dikkatle yazılm ışsa,
bu kişi için sayılarla ifade edilen kavram ve n esn ele
rin ö nem li olduğu öngörülebilir.
Eğer sayılar geniş form da yazılı ise (ö rneğin dokuz
sayısının çem beri, d ö rd ü n üçgeni genişse), kişinin
sosyalleşm e ihtiyacının yüksek olduğu, konuşkan bir
insan olduğu so n u c u n a varabiliriz.
Bir dizi sayının satır yönü de, bu kitapta satır yönü
ile ilgili yapılan tem el açıklam alara dayanarak y o
rum lanabilir.
Eğer el belirli b ir sayının ü stü n d e gidip gelm işse,
b u sayının kişiyi d ü şü n d ü rd ü ğ ü anlaşılır. Ö rneğin,
elle h a zırlan an b ir bütçede belirli b ir kalem in karşılı
ğına gelen sayının üzerinde el gidip gelm işse, b u b ü t
çe k alem in in kişin in ilgisini çektiği düşünülebilir.
Eğer b ir sayı ters olarak yazılm ışsa, sayının yaza
rın ın disleksi hastası olm ası ihtim ali değerlendirilir.
Ö fn e ğ in , “4” sayısı ya da “7” sayısı ayna g ö rü n tü leri
ile yazılm ış ise, b u d u ru m kişinin okum ayla ilgili bir
rahatsızlığı o ld u ğ u n u gösterebilir.
A ncak yine de, b ir kişinin h arflerd en oluşan yazısı
ve im zası el yazısı analizleri için d ah a geniş ve güve
nilir bilgi verm ektedir.
148
is 'T ty is 'T l
-------
iOíUwm
^ %
a- €+"*&*- ««y0*--» .
Cum lviyi^aV » "tt»>c.L tUj*-)»/««, «IV«. wl
^ ' l U i V ' 1. » * - v ; < V t k k e « J»aA )l) î e w l e . »n'.ll«Jet_, S ‘ i t . m i t u k i v ' d ^
AWiiIloh GÙ1-
Coiv>hurU*^koA«
Abdullah Gül
Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı
A bdullah G ü lü n dengeli, plan ve organizasyon b e
cerisine sahip bir kişiliği o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. G e
lecek kararlarıyla ilgili endişe taşıyor olsa da, başlad ı
ğı b ir işi, projeyi istikrarlı b ir şekilde y ü rü tü p sonuca
odaklanabilm ektedir. A bdullah G ül’ü n kendisiyle b a
rışık b ir kişiliğe sahip o ld u ğ u n u görüyoruz. M antık
ve duyguyu dengeleyebilen b ir yapıya sahip. M ateryal
dünyaya d ü şk ü n lü ğ ü n ü n aşırıya kaçm adığını, m akul
ve dengeli b ir seviyede o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Ya
şam ında esneklik öncelikli. İn san larla m esafeyi k o
ru m a k ve özgürce k arar alabilm ek önem li. Spontane
davranışlar sergileyen b ir kişiliğe sahip olm adığını,
hızlı k arar verip hızlı hareket etm ed iğ in i görüyoruz.
Kendisiyle b a rışık b ir kişi.
A bdullah G ül için, aile değerleri önem li. K arar
alırken ailesinin fikirlerine de ö n em veriyor. K endi
sini çok fazla deşifre etm eyi tercih etm iyor.
151
J9 flúrt iCßS
v ju L E
V W vjA o t V \ W « i V i ^ W 'Ö t ’W i i . W W , ^
y\ .
Tca. u w *»vh
i . \
f r Q^MM1* 4 ^ W H » H
Cu-nWv^V'i(\ Î2, \if^M)nn cAxvfn « cviuoasou
m O M V ,-W W .
&1JİA TV V W CuwWWVı; VjırttVış\\W VwvVıAo\ıS^^
te n W ifa i^ i evreiusd *'li¥ rV ^ * 5'A W o v W e r« "Je.
Vier üWvîo, tW W weàm a W W iiö e rlV r.
ÜİOİVy-MlJUA AWVJffaiÜ «iùsùftce iöVwvVfc ^AÜlfa
<*ohcm$ Vseror\\W, o u A a W « « e°V»Wv<vJ<i
QA kùjiV.
Ciy<\W >ÿV'i k. ä W A’WA inWnV VcJre^'ér oW oV ,
CumVurv>¿Vi«hlr\ ueAv Saw W e HUftWii v)4 SOAsuyj W .k r
VA bwv § W <ÿ:Wi W ^w & o o iv ”&W\uA
W W eA W SoriinW'iiV. o ü i i ^ u A \Aoä\4s.Wi
¡/fl
AW UNiijiel S ezeé.
CUMWUitßÄSKANI
152
Ahm et Necdet Sezer
Türkiye Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı
A h m et N ecdet S e z e rin geçm işinden uzaklaşıp ge
leceğe yönelik k ararlar alm a ve b u yönde harek et etm e
eğilim ini, sahip o ld u ğ u n d an d ah a geniş b ir ö zgürlük
alanına ihtiyacı oldu ğ u n u anlıyoruz. H er ne kadar
geçm işten uzaklaşarak karar alm aya çalışsa da, ta m a
m en uzaklaşabildiğim söylem ek zor. S e z e rin gelece
ğe yönelik ted irg in lik taşıdığını da görüyoruz. D ü şü k
enerjiyle başladığı b ir projede enerjisini verim liliğini
artırsa da, p ro je n in so n u n a d o ğ ru b u e n e rjin in azal
dığını söyleyebilm ek m üm kün. İnsanlarla m esafesini
korum aya özen gösteriyor. S e z e rin kendi özeleştiri
sinde, objektif oldu ğ u n u söyleyebiliriz. G enel olarak
dengeli bir ru h haline sahip görünüyor. H u k ukçu
k im liğinin aksine, yaşam ında esnek olm a arayışında.
Sezer için çalıştığı bir kon u d a sonuç alabilm ek önem
taşıyor. Sonuca ulaşabilm ek için de insanlarla işbirli
ği yapabilm e arayışı m evcut.
İm zası da m ütevazı kişiliğinin b ir aynası gibi. K en
dini v u rg u lam ak tan kaçınan, h er alanda değil am a
belirli b ir alanda iz bırakm aya çalışan bir kişi olduğu
izlenim i veriyor.
ff -?9. COôh/***,
ßji/ük ■
U ri ic vjo^y»/
-*>*■>-• eff hnr,\4 ï f "fê?*
A * i J í * d r , ¿ -¡ * , * . - > a 7e r „ .6 5 ^ 4 . ¿ i“ r
bcr-«» M. ti« , .
)j^ S rtu h l. « * í, «K tafa'V o ,JJ*-*<-
£< W „ « c ii^ K , t p t y lc l re . l¿r n * ! ■ * '£ > « < ; / i « . *
154
Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti
59. ve 60. Dönem Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın yazısının dengeli o ld u ğ u
nu görüyoruz. K endisine ait b ir d ü zen i var. İnsanlarla
m esafeli, kendisiyle barışık b ir kişiliğe sahip. Plan ve
organizasyon yapabilm e becerisi gelişmiş. M ateryal
dünyaya bağlılığı m akul ve dengeli bir düzeyde. Yaşa
dığı z am an a duyarlı ve karar alırken, harek et ederken
gelecek odaklı oldu ğ u n u görüyoruz. Esnek olm ak
ve özgürce k arar verebilm ek y aşam ın d a öncelikli.
E rdoğan’ın yazısında yaptığı h er işi bir proje olarak
görd ü ğ ü n ü fakat sonuca ulaşırken insanlarla işbirliği
içinde hareket etm eyi tercih ettiğini görüyoruz. D e
ğerlerine saygılı ve geleneksel bir yapısı var.
E rdoğan’ın hedefleri çok yüksek ve idealist bir kişi
o ld u ğ u n u söyleyebiliriz.
155
¡¿fiLf'i/v' i' vxídi 'l-iMt<¿»tU.-ÚJ¡U^t€Ú.¿/tfh' t+frU-*£*f '
c 6^- ~ÎÀ*jftr ¡M**4**« <âfï<~Siït'cAptht,;^
(¿¿AvUtutA***** L>c/í^ 'VW 7&^
ty\lot*<*¿d< ®^vw** lt**¿ 0¿ sU<lü -h^M í^ ^
Oí-d/x, t-r >h£v2¿ Zc. lut~i-U.{U*ft-¿<2L-</r'£
/It iU* 1Ywtd* W r-J^tti,^
^vv.í.. Íukj^oI'Ok^ *7 '//g'frtn ¿pf/vkJfMtrï» i*-fVtis-i
U&SHALÛy* <d¿U*»*
£í«Xn W tsdt OftUtptnv lafí.u.tMOi
tsJ C r a - ( _ «
’,&£,*UAÛ-y&&-'*Uİ* ; <Y ■£sU)Ci'^tUf
¡¿UtfJ-r' Grfaw y«?£r 'W-e.c¿n?rvuut / 'Tt ^liAtOlb/ •
t-’Wv-' t .... k"«-,
^"“CW í jt/,v»
CİÇ-J .^. . ¿zr^Ot.jiL’
/ au>... rW S-vt t^ÿV-
fe*
.. ,'W
^A*flslM 4Í~~7PX
<-*
-¿^1 Ç,*!VÍ^J^vÚ
t /O '&/.-rt.\^a-Cyt
■?xrCt<-'4¿<
(Jív J.avr ct.AA>.
C l - f
** 7r"vv-vn> c>
*"\V^>A4K‘- s^ ^Uóto*
Bülent Arınç
Eski TBMM Başkanı
B ülent A rın ç’m kâğıdı ciddi b ir plan ve o rg an i
zasyon eksikliğinin sinyallerini veriyor. K ararlarında
gelecek odaklı olan A rm ç’ın geçm işiyle ilgili kafasını
kurcalayan p ek fazla şey olm adığını görüyoruz. G ele
cekle ilgili aldığı kararları, yaptığı planları b ir an önce
hayata geçirm e eğilim i m evcut. B unlarla birlikte, sa
hip olduğu ruhsal ve fiziksel enerji bir p ro jen in ya
h u t g ü n ü n so n u n d a düşm e eğilim i gösteriyor. A rınç,
ö n ü n d ek i işleri birer proje gibi görüp sonuç alm aya
odaklı b ir kişiliğe sahip ve başkaları ile işbirliği için
de çalışm ayı tercih edenlerden. Y aşam ında esneklik
önem li olsa da, b irtak ım referanslara bağlı kalm ak
o n u n için öncelikli. Hızlı düşünüp, d ü şüncelerini h ız
lı aktarabildiğini söylem ek m ü m k ü n . H azırcevap ola
bilir. Fiziksel enerjisini dengeli ve yeterli b ir biçim de
kullanam adığı d u ru m la r m evcut. Yaşadığı âna d u y ar
lı olduğunu, fırsat buldukça, herkesle o lm am ak kay-
dıyla, kendisiyle ilgili konuşm ayı sevdiğini anlıyoruz.
Sahip olduğu özgüveni yazısında da görebiliyoruz.
B ülent A rınç için kendi k a rarların ın h ayatında
d ah a öncelikli o ldu ğ u n u söyleyebiliriz. Bu yazı çerçe
vesinde, b u lu n d u ğ u k o n u m d an m e m n u n o ld u ğ u n u
anlıyoruz.
¿bed« £>aÿî«rtV*Ani«n» 'ÍüulAMûrt „
t'tàuWi * t o to n H.<ndv b ^ lu n d u ^ iDüfun «^üufc vt jkS¿*kst
üsW n S u * i* «dore. ^ c fe rte Ş io lt to ıo rtıtc u i t* k jù k .â e ^ f »fi
f4 'u filu d¿n>-*nV>rVi ^urt+rf-a iaHiûır»anırt htxfCCOAt rC^iAçit,
u)i.-b>ct ru^orundoif i¿
3o /lg«),* a o «
0*«'**™», feytan,
Yaşar Büyükanıt
Türk Silahlı Kuvvetleri
25. Genelkurmay Başkanı
Yaşar B üyükanıt ın kâğıdında, genel olarak dengeli
b ir ru h hali, gelecek odaklı k arar alm a eğilim i ve b u
n u n la birlikte gelecekle ilgili p lan lard an m ü te red d it
olm a d u ru m u söz konusu. B üyükanıt da insanlarla
m esafeli b ir tu tu m içerisinde. K endisiyle n isp eten b a
rışık olduğunu, özeleştiri getirirken p o zitif ve neg atif
yan ların ı bilerek objektif d avrandığını söyleyebiliriz.
Fakat B üyükanıt, fiziksel enerjisini yeterli m ik tard a
kullanam ıyor olabilir. Bu da kendisini ifade etm ede
güçlük çekm esine n ed en olabilir. Y aşam ında esnek
olm aya öncelik veriyor ve k ararların ı özgürce ala
bilm eyi tercih ediyor. Geleneksel, yani sahip olduğu
değerlere önem veren ve böyle yaşam aya çalışan bir
kişiliğe sahip.
Yaşar B üyükanıt, ken d in i pek deşifre eden b ir kişi
değil. A ilesine ve kendisine dengeli b ir biçim de değer
veriyor. B ulunduğu k o n u m d an çok da farklı b ir yerde
olm ayı hedeflem ediğini söyleyebiliriz.
159
Ç ağdaş îürVÿfe Cgtnhurvtjth«r> Kurucusu, Ulu Orıckrr Ateriörfc,
R u Im jO .« jo d C İ5 U A .
3 0 F a u s to s -<C:05
Ordene rol
Gendfegrmoij Başkanı
Hilmi Özkök
Türk Silahlı Kuvvetleri
24. Genelkurmay Başkanı
G enel an lam d a dengeli b ir ru h haline sahip o ld u
ğ u n u görd ü ğ ü m ü z H ilm i Ö z k ö k u n , gelecekle ilgili
tere d d ü tle rin in varlığ ın d an söz edebiliriz. M an tık ve
duyguyu dengede b u lu ştu rab ilen b ir yapısı var. F i
ziksel ve ru h sa l en erjisin in çok az m ik ta rd a düşm e
eğilim i gösterse de genel olarak dengede kalabildiği
n i söyleyebiliriz. İlişkilerinde tu tarlı ve m esafeli olm a
gayretinde. K endi özeleştirisinde ise o b jek tif o ld u ğ u
n u söyleyebiliriz. Ö zkök, anlık, p lan la m a d a n hareket
etm eyen b ir kişi. Yaşadığı g ü n ve ân a d uyarlı olm a
d u ru m u Ö zkök’te de m evcut. Ö zgürlük alanı, esnek
lik önem li. Ö zkök için, sahip olduğu değerler önem li
görünüyor. Ö n ü n d e k i işleri proje olarak n itelen d irip
sonuç odaklı çalışsa da insanlarla işbirliği içinde olm a
gayreti gösteriyor.
H ilm i Ö zkök, ailesine ve aile ism ine ö n e m veren
b ir kişilik. Y aşam ında aldığı k ararlard a ailesinin etk i
si önem li görünüyor.
161
V * e w ğ « * 5 * a â „ > ö n tte .« , V e « * . f t t ó ü r k . ,
w w a v ia a KçjiVhorw d^tvci-V^.
K'V^'λ"' ıVtc.V.rt<\ ıv.,ci\(\(kv
MTta.Ví&V^ws tW,«*** ¿VVm*u\ .. wnw
K t , 'u r r , r t 'A ° K ^ ‘f e v s s s s *
163
/ V Í t v f / S tv o j
H-'fi
m w tM
Orhan Pam uk
Yazar
O rh a n P am uk, ü zerin d e çalıştığı b ir konuyla ilgi
li p lan yapabilm e becerisi gelişm iş b ir kişi. G elecek
o daklı kararlar alm a gayretinde olsa da, g ü n içinde
geçm iş ve gelecek arasın d a kalarak gelgitler yaşadı
ğını, b u n u n sa m otiv asy o n u n u etkiliyor olabileceğini
söylem ek m ü m k ü n . G elecekle ilgili p lan la rın a iliş
k in endişesi olabilir. Ö zgürlüğüne d ü şk ü n olduğunu,
insan larla m esafeli olm ayı tercih ettiğini söylem ek
m ü m k ü n . K endisiyle oldukça b arışık görünüyor.
A kışkan tabiatlı olup, d ü şüncelerini hızlı b ir şekilde
aktarabilm e becerisine sahip. A kıl ve m an tığ ı y a ra
tıcılık ve önseziyle birleştirebiliyor. H em tu ta rlı h e m
yaratıcı çözüm arayışları söz konusu. U yum lu b ir k i
şiliğe sahip. B u lu nduğu y erd en d a h a iyi b ir k o n u m d a
olm ayı tercih ediyor, d a h a b ü y ü k h edefleri olm ası söz
konusu. K endisini gizlem ektense açıkça ifade etm eyi
tercih ediyor. A ilesini ve kendisini yaşam içerisinde,
k ararlar alırken dengeli düzeyde önem siyor.
165
r(o 4 «
oCa,t-¡yx.cí-<^. < ^ » t ı 4 a « « ı .
¿Í-Í-MCÍ /U ê o k ’U C-&X~-
ûieJUi&L-, rfa'/^Z. £-íÁ¿U*4-¿*
167
A te Ä " ;
<<&***. /
( yJ? i -‘-V ' ..VV'A •
¥*W
___ _____ _
(7
168
Necip Fazıl Kısakürek
Şair, Yazar
N ecip Fazıl’ın, sahip olduğu değerlere oldukça
bağlı ve b u değerler ölçüsünde tutarlılığını k o ru m a
ya çalışan b ir kişi o lduğunu görüyoruz. Z ihinsel ve
düşünsel dünyası gelişm iş ve aktif. D ep resif olm a
eğilim i m evcut. K endisiyle barışık ve özgüven sahibi
o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. E gosunun gelişm iş o ld u ğ u
nu, yaptığı işlerin altına im zasını koym ayı ve b u n u
b e n yaptım dem eyi sevdiğini anlıyoruz. K endisiyle
ilgili k ararlarda şahsi düşünceleri oldukça önem li ve
ön planda. D aha b ü y ü k şeyler yapm a isteği m evcut.
B ulundu ğu yerde varlığını hissettiriyor.
169
ff ™
Soyadı
tit$el
P A ÎÂ Î
Baba adı ;****/
Ana ad. : Dt>f*t
D, yeri va tarihi ; f( Mfg.ff/fi. \4?f.i
Çocukluğunuzdan bugOne kadar kendizl «nlalırmısımz. ^
_
&./«»a*/,!/«** mefttitrtf • •%*"!
t İL t ı r û JtaU n p j d u ' k tn îtP « ’? '* K jfU r f y W j*. \
toto».., T „7 *;.^
Ç elfflt* c t i v m t j b d ' k * * ' ! * , t . t . / ,*>U » pcfı/ti*iı<mw
m i
,, M İ » ^ A- C( , J C X M«t
rfc«„.W .» » » w >V ı« " 'r . , , , / /y„„
telja»-... "„e'rtU-J, ****+'*•
AhLkd»jj4»M«. rft*ck~-
titi r f
'Z o h m t i e d t f 'f ı r d iç t t ii 6 —¿t — *
'¿ t S m t m f ç , J} ¿ # J r £ û
Neşet Ertaş
Halk Ozanı
N eşet E rtaş’ın yazısına b a k tığ ım ızd a gözüm üze ilk
ç arpan, yazın ın b ir yetişkin yazısına benzem em esidir.
Ç o cu k k en eğitim hay atın d an k o p a n N eşet E rtaş’m
yazısı ilkokul yılların d a öğrendiğiyle kalm ış. İlkokul
d an so n ra okuyam ayan sanatçı ya d a işadam larının
b ir kısm ı, b ir yetişkin el yazısına ve dilbilgisine sahip
olabilm ektedir. N e var ki, N eşet E rtaş’ın yazısında
p e k b ir ilerlem e olm am ış.
R uhsal ve fiziksel en erjisin in gün içinde sıklıkla
değiştiğini söyleyebiliriz. K endi özeleştirisinde n is
p e te n o b jektif olm akla birlikte, insanlarla m esafesini
ayarlam akta güçlük çekiyor olabilir. H ayatındaki bazı
in san ların E rtaş’m k o n tro lü d ışın d a veya bilinçli o la
ra k h ayatına fazlaca m ü d ah il olabildiğini söyleyebi
liriz. Bu yazıdan, E rtaş’m , fikir dünyasına d a h a fazla
ağırlık verdiği b ir d ö n em d e o ld u ğ u n u ve yaşadığı â na
duyarlılığın yüksek seviyede olm adığını, ayrıntılar
ü zerin d ek i d ik k atin in iyi olm adığını anlayabiliriz.
Plan ve organizasyon k o n u su n d a p e k de iyi o lm ad ı
ğını görüyoruz. N eşet Ertaş, gelecek k ararlarıyla ilgili
endişe taşıyor olm asın ın yan ın d a, aslında istikrarlı
b ir kişiliğe sahip. Bir işi, yeterli m otivasyon ve isteği
b u ld u ğ u n d a so n u n a k a d a r götürebilecek b ir yapıda.
K ararlarını geleceğe yönelik alm aya çalışsa da, geç
m iş, hayatını zam an zam an etkiliyor. E tk isin d en k u r
tu lm ak istese de b u n u başaram adığı zam an lar oluyor.
G enel olarak v u rg u lu b ir kişiliğe sahip o ld u ğ u n u söy
leyebiliriz.
N eşet E rtaş, ailesini k en d isin d en d a h a ön plan d a
tu ta n , ü z e rin d e ailesinin önem li ölçüde etkisi olan bir
kişi. B u lu nduğu y erd en d a h a farklı b ir yerde olm ayı
istiyor. Egosu n isp e te n gelişm iş, fark edilm eyi, d ik k a
te alınm ayı ö nem siyor diyebiliriz.
171
&¿OAJS'Cr Z.
-Ş'fc gi*~jL
Í •* '^ ^ ^ - ^ ^ ¿ O l
c;^ ‘^ ~ </ ¿l
c£n-*v». ù / cc* „
ft < .
& £¿,
Haluk Şahin
Gazeteci Yazar
H alu k Şahin, zihinsel ve düşünsel dünyası ak tif bir
kişi. A klı ve m an tığ ı yaratıcılık ve önseziyle b irleştir
m eye çalışan b ir kişilik yapısı o ld u ğ u n u görüyoruz.
D ah a farklı ve yüksek hedefleri olm ası söz konusu.
Ailesi ve k endisine dengeli değer veriyor ve k a ra rla rı
n ı b u d o ğ ru ltu d a alıyor. T an ın m ak o n u n için önem li.
B u lu nduğu o rta m d a fark edilm ekten ho şlan d ığ ın ı da
söyleyebiliriz.
173
'q i ÿ f
t ■.XA ÜiXijJLû»
175
s X b ou. ktfVlOv iß j'-íbf Vv~~)
Kü J l ******
W j f j í L UktW ¡UVíÍAv -Mui vJki ¿ **.
» W sS h«**-» lí'u^ t^ '
’• •/ '
Kraliçe II. Elizabeth
Birleşik Krallık Kraliçesi
ve İngiliz Uluslar Topluluğu Başkanı
N ispeten dengeli kâğıt kullanım ı, kraliçenin plan
ve organizasyon becerisindeki başarısını gösteriyor.
II. E lizabeth’in b u lu n d u ğ u n d a n daha farklı b ir k o
n u m d a olm ak istediğini söyleyebiliriz.
R eferanslara bağlı kalarak, önsezi ve y aratıcılık
la k arar alıp, so ru n ları çözüyor. Hızlı d ü şü n ü p , hızlı
harek et ediyor. K endisiyle barışık, özgüven sahibi bir
kişiliğe sahip. B ütün b u n ların yanı sıra, bu yazın ın sık
karşılaşılabilir b ir yazı olm adığını söylem ek isteriz.
H arflerin ilm ekleri ve k u llanım larına bakarak, k rali
çen in k endisine ait b ir kaligrafi sahibi o ld u ğ u n u gö
rüyoruz. Ö zellikle “o f ” ve “to” gibi takıları tam a m e n
k e n d in e özgü b ir biçim de kullanıyor.
, xru- ïpc.'v*- - t-u c “
\J4lAx_ ^ «-wOl?Í 'wA,.»0
/V -o tA v ^ ji- t*j-kc <t—^
IkjlM jCuiV £-
*~{<K IpC. ¡U*vC~X. i-cx ,
l lö OCrt—xi. yjNtr'Th^- Ç^Aa*-^ C*í^-—
j .] IJjjbt. -•’>•(.:*■-^-«-ft.-N*~' ¿k?*'Off —
¿>U— 4— a/
J^j-'Ol'iJ-vi - vtM-^t
/ -_-C-'C<_. ¿ v / ^ÍáÁ*
S . AO - ld X Í> i
d¿
 ngela Merkel
Almanya Başbakanı
A ngela M erkel için, üzerinde çalıştığı b ir konu
h a k k ın d a gelişm iş b ir plan ve organizasyon y eten e
ğine sahip o ld u ğ u n u söyleyebiliriz. Fakat zam an za
m an dikkatsizleşebiliyor ve ayrıntıları atlıyor olabilir.
D ah a yüksek bir yerde olm a isteği söz konusu.
179
ff
Q O fV l tÄM
It:
ÿtt.i ¿°°t
iê
180
Konstantin Karam anlis
Yunanistan Başbakanı
K onstantin K aram anlis, yaptığı işlerin altına im
zasını koym ayı, b u işi b e n yaptım dem eyi seven bir
kişi. B u lunduğu b ir o rta m d a varlığının h issedilm esi
n i önem siyor. İn sanlarla belli bir m esafede d urm ayı
tercih ettiğini söyleyebiliriz. G elişm iş b ir ego ve ö z
güven sahibi.
I read gour letter and pst wanted to
thank yw to r i p r kind words of- İove and
Support The foci thaï tjou took, time out of
ycur * y to write me truly m eons the wgrIcI
f-jpeoniiy a t such a difficult oodscary time
in my lift. But la m being streng a n d thjmcj
to (note ihebfijt chjI of the situation Find Fhe
ie w u Trn rşıeuınij reallydo put a smie on
b y toce as 1 sit her? in my cet],sodond
(Atone. i-tÿHD, ürunK yar j o much and may
O o á weit vcM and veuf famı/y.
e ■ y
I '
Paris Hilton
Hilton Otelleri Vârisi
Bu m ek tu p Paris H ilto n u n , hapishanede b u lu n
duğu d ö n e m d e h a y ra n ların d an b irin e yazdığı b ir
m ektup. B urada, Paris H ilto n u n h issettiklerini dile
getirebilm eye, anlaşılabilm eye ne k a d a r ihtiyaç d u y
d u ğ u n u görüyoruz. D engeli ve iyi görü n eb ilm e ça
bası, h a rflerin kullan ım ın a da yansım ış ve yazıyı e r
genlik d ö n em in d e, takıntılı ru h haline sahip b ir genç
kız yazısı fo rm u n a sokm uş diyebiliriz. M ah k u m ru h
h a lin in dışındaysa, insanlarla m esafeli olm aya özen
gösteren, özeleştirisini yaparken o b jektif olm aya ça
lışan b ir kişi. Plan ve organizasyon y aparken çok da
başarılı olm ad ığını anlıyoruz. G ü n içinde değişen bir
ru h haline sahip. Tutkulu, aldığı k a ra rla rd an vazgeç
m eyen, b ir nebze agresif, b u lu n d u ğ u yerde varlığını
hissettirm ek ten hoşlanan, v u rgulu b ir kişi. D ikkat
çekm eye olan d ü şk ü n lü ğ ü çevresindeki in sanları fark
etm em esine yol açıyor olabilir. B u nunla birlikte h a re
k etlerin d e aşırıya kaçm ası da söz konusu. R eferansla
ra bağlı k alm ak tan hoşlanm ıyor.
Paris H ilto n u n im zası d a yazısı gibi fark ed il
m ek ten ne derece h o şlandığını gösteriyor. K endisini
saklam a ya d a keşfedilm e gibi bir d e rd i yok. A ilesini
ve k en disini dengeli düzeyde önem siyor. H er zam an
ailesinin b ir parçası olarak anılm ayı terc ih ediyor. Ta
bii soyadıyla m eşh u r b ir aileden gelince b u n u n o rm al
kabul edebiliriz.
Paris H ilton için, rahatlıkla, yaşam ayı sevdiğini ve
h a tta eğlenceyi d o ru k la rd a aradığını söyleyebiliriz.
183
.--I- /M-'-^i f 4* ^
/>, - ê ï ^ ^ ' _ ?- H
/;^ ,, UJ)J. U M — kJUt
' ft/\a}u<_ -d U f _-^7CV
M & < .$*tz ^ ¿ * h UM~~~— .
<t 3 S
Charles M anşon
Seri Katil
C harles M anşon alkol bağım lısı bir a n n e n in gayri
m eşru çocuğudur. A n n e sin in C harles ı b ir sü ra h i b i
rayla değiş tokuş etm eye çalıştığı söylenir. M a n so n ın
te rk edilm eler, dayak ve istism arla dolu b ir çocukluğu
olm uştur. G ençliği de so n u gelm ez bir suç, tu tu k la n
m a, hapis ve kaçış döngüsüdür. M an şo n a daim i k ö tü
ü n ü n ü k a z an d ıra n cinayetler ise aslında başkaları ta
rafın d an işlenm iştir. K endisi h içbir zam an silah ateş
lem em iş veya bıçak kullanm am ıştır. Fakat ü n ü n ü n
kaynağı tam olarak, köle gibi kendisini takip ed en ve
en kanlı em irlerin i yerine getirm eye h a z ır olan m ü
ritleri üzerin d ek i etkisidir.
Yazıda gereksiz tu h a f çizgiler görünüyor. N okta,
virgül gibi no k talam a işaretleri yerine çizgiler k u l
lanıyor olm ası, b itm ey en işleri olduğu ve b u işlerine
devam edeceği an lam ın a geliyor. İm zasında yalnızca
“M anşon” kelim esini kullanıyor ve b u n u çizgilerle
göm üyor. C harles M a n so n ın ço cu k lu ğ u n d a annesi
tara fın d a n istenm eyişini göz ön ü n e alırsak, soyadı
n ı çizgilere göm m esini, annesine/ailesine olan öfkesi
olarak değerlendirebiliriz. İm zanın ü stü n d e k i C h a r
fine benzeyen eğik çizgi, soyadından k o p u k b ir form .
A ncak M a n şo n a k a d a r "uzanıyor. “Bu suçların ucu
M a n şo n a gidiyor” m esajını veriyor. T h a rfle rin in üst
ilm eklerinin ü zerin e attığı u z u n çizgilerin ise, tıpkı
b ir silaha benzediği, M a n şo n u n sahip old u ğ u ö ld ü r
m e eğilim inin göstergesi olduğu söylenebilir.
187
TVi is is th e .Z o d i a c _S p^oiciV i^
/ 'T V *2 SfFD-O
-Q r~
C i J I « 0 > l A A M l * - f t O R T &
x o F D V c y r H c c l - 4 P w <a
Zodiac Katili
îlk cinayetini C alifornia’d a işledikten so n ra polise
m ek tu p gön d ererek “Bu son olm ayacak” diye yazm ış,
d ah a so n ra b u n u alışkanlık haline getirerek h e r ci
nayet sonrası polislere şifreli m esajlar gönderdiği ve
m esajları Z odiac işareti ile im zalad ığından kayıtlarda
adı Z odiac katili olarak kalm ıştır.
Şizoid olan Z odiac katili, cin ayetlerinden sonra
polisi y a h u t b u lu n d u ğ u y erin belediye başk an ım a ra
yıp k endisini h er cinayet son rasın d a ihbar etm esi ve
polislerle dalga geçm esiyle de bilinir. Sahip olduğu bu
özgüveni yazısında da g örm ek m ü m k ü n . Şizoid, ileri
derecede sosyal fobi an lam ın a gelm ektedir. Yazıda bu
k işin in insanlarla arasındaki uzaklığı da görebiliyo
ruz. T h arflerin i hedef, nişan tahtası gibi kullanm ası
da im zasıyla b ü tü n lü k sağlıyor.
189
George Putt
G eorge P u ttu n babası küçük çaplı b ir suçlu, ç o
c u k ların a karşı zalim bir adam dır. 18 yaşm a gelm e
den k a d ın la ra yönelik şiddet uygulam aktan ve çeşitli
suçlardan tutuklanm ıştır. Islahevinde futbol o y n a r
ken kafasından darbe alır ve b ey nin de b ir h asar m ey
d a n a gelir. Bu kazanın a rd ın d a n kısa süreli acı veren
bilinç kaybı n öb etleri geçirm eye başlar ve b u n ö b etler
sırasın d a cinayetler işler. K urbanlarını özellikle k a
d ın la rd a n seçer. K adınları önce bir yerlere bağlayıp
sakat bırakır, ard ın d a n bıçak, am eliyat gereçleri gibi
aletlerle katleder.
G eorge P u ttu n im zasına baktığım ızda, ilk başta,
özenle atılm ış bir im za olduğunu düşünebiliriz. Fa
kat b u im za, G eorge’un cinayet işlerken planlı hareket
ed işin in b ir yansım asıdır. İm za içindeki “r ” h a rfleri
n in k u llan ım ın a dikkat edersek her b irin in G eorge’un
k ullandığı bıçak, m akas gibi cinayet aletlerine b e n z e
d iğini görebiliriz.
191
i -ft'"** ‘* "
^ e ,
Jw6 ¿U ^ V ^ ~
iJLou. j « u -.1- x ^ - y '*'%■" '®8?-
JackThe Ripper
Karın Deşen Jack
1988 y ılının ilk y arısında İngiltere’n in başkenti
L ondra’d a varoş b ir sem tte ortaya çıkar. M erkezi h a
b e r alm a teşkilatına Jack adıyla m ek tu p g ö n d e rm e
siyle b u ism i alır. K u rb an ların ın tam a m ın ı hayat k a
d ın ları oluşturur. K u rb an ların ı önce boğazlar, d ah a
so n ra boğazlarını keser y a h u t seçtiği bir bölgeyi d e
şer ve d a h a so n ra dizleri k a rn ın a çekilm iş, bacakları
açık b ir şekilde te rk eder. Iç org an ları zarar v erm ed en
çıkarıyor olm ası da h ak k ın d a c e rra h olabileceği söy
len tilerin i ortaya çıkarm ıştır.
D iğer seri katiller gibi Jack’in yazısında da t h arfle
rin in üzerin e çektiği çizgiler dikkat çekiyor. Jack the
R ipper im zasına b akınca J h a rfin in bıçak, m akas gibi
k ullandığı cinayet aletleri şeklinde o ld uğunu, R har-
fininse k a rın bölgesi h e d e f alınm ış b ir insan figürü
o ld u ğ u n u görüyoruz. Yazı içerisinde “f ” h a rfin in k u l
lan ım ın d a n katilin k u rb an la rın ı ö ld ü rü rk e n b o ğ d u
ğ u n u da anlayabiliriz.
193
194
Gerald Eugene Stano
G erald beb ek k en evlatlık edinilm iştir. O kul h a
y a tın ın ilk d ö n e m le rin d e ö ğ ren m e ve adaptasyon
s o ru n u yaşar. K oordinasyon eksikliğinden dolayı da
sıklıkla düşm ektedir. Liseden m ezu n o ld u k ta n so n ra
babasıyla b e n z in istasy o n u n d a çalışm aya başlar. B u
ra d a sıkça k ad ın larla k arşılaşm aktadır fakat k ad ın lar
tara fın d a n sürekli reddedilir. Bu, d e rin b ir k in d u y
g u su n a n e d e n olur. Stano’n u n kadınlara, arabalara ve
ses sistem lerine ilgisi yoğundur. Stano d a hayat k a
d ın la rın ı h e d e f alır. K u rb an ların ı boğarak, silah k u l
lan a rak y a h u t bıçaklayarak öldürür.
G erald Stano yazan b u im zada, g h a rfin d ek i ge
niş ilm ek ve G erald ism in in so n u n d a n geniş ilm eğe
u z a n an keskin şekil bize k u rb an la rın ı bıçaklayarak
ö ld ü rd ü ğ ü gösteriyor. S tanodaki S h arfindeyse yine
b o ğ u lan in san fig ü rü m evcut. S h a rfin in d e v a m ın
daysa çok sevdiği arab a ve ses sistem i şeklini g örm ek
m üm kün.
195
196
Kevin Bernard Haley
Kevin B ern ard ve Reginald H aley h e r şeyi birlikte
yaptıkları gibi birlikte cinayet işleyen k o rk u n ç b ir ta
kım dır. 500 hırsızlık, 60 taciz, 8 cinayetten dolayı y a
kalanırlar. K urbanlarını sopayla döverek, taciz ederek
ve yine kesici aletler kullanarak öldürürler.
Kevin ism in in yazılışına baktığım ızda K h a rfin
de bir in san figürü görüyoruz. E linde sopa olan ve
sırtın d a da b ir şeyler taşıyan bir insan figürü. V h a r
findeyse yine havaya kaldırılm ış bir sopa görüyoruz.
H aley kısm ındaysa yine keskin hatlar ve keskin il
m ekler m evcut.
f of h ^
Shfte w Je A we
n m m e f &
* e ^ J r.ı „
^ yieir
William Heirens
Ç o c u k lu ğ u n d a “cinsellik k ö tü d ü r” d ü şü n cesi b a s
kısıyla sapkınlıklarda bu lu n an , çift kişilikli b ir seri
katil olan H eirens, 17 yaşında, öğrenci olduğu C h i
cago Ü n iv ersitesin d e hırsızlıktan yak alan d ığ ın d a sa
dece b asit bir hırsız olm adığı, son zam anlarda ara n a n
ciddi b ir seri katil olduğu anlaşılır. Y akalandıktan
so n ra d o k to rlar tara fın d a n enjekte edilen b ir çeşit
sıvıyla konuşm ası sağlanır. B ununla birlikte W illiam
H eirens’in çift kişilikli olduğu ortaya çıkar.
C inayetleri işleyenin G eorge M u rm a n adlı b iri ol
du ğ unu, k en d isin d en b ü y ü k olduğunu, o n u kiliseye
g ö tü rü p iyi bir insan olm ası için y ardım etm ek iste d i
ği halde b u n u başaram ad ığ ın ı anlatır. W illiam k ü çü k
b ir ç o c u k tu r ve cinayetleri G eorge işlem ektedir. El
yazısı, W illiam H eirens’in id d iaların ın d o ğ ru o ld u
ğ u n u d ü şündürüyor.
W illiam H eirens’in yazısı, çocuk yazısı gibi; harfler
bilinçsizce ve bir çocuğun kullanacağı gibi ku llan ıl
m ış. Yazıda da “Tanrı aşkına daha fazla ö ld ü rm e d en
yakalayın beni. K endim i k o n trol edem iy o ru m ” yaz
m ak ta d ır ve bu o n u n G eorge’u d u rd u rm a y a çalışan
ço cu k tarafıdır.
199
Satır Yönü
Bu yazıda genel olarak aşağı m eyilli satır yönü
hâk im olsa da, dışbükey “n”, içbükey “u”, ve aynı
an d a hem “n” h em “u ” form ları b a rın d ıra n satırlar
m evcut. Bu, yazı sah ibinin sürekli değişen bir ru h sal
ve fiziksel enerji d u ru m u o ld u ğ u n u gösteriyor. Z a
m an zam an enerjisi parlayabiliyor, fakat istikrarlı bir
şekilde devam etm iyor. G enel olarak d e p re sif olm aya
m eyilli, b ir işin, projenin, g ü n ü n so n u n d a ru h sal ve
fiziksel enerji düşüklüğü yaşam ası söz konusu. Bazen
toparlam aya çalışsa da h e r zam an başarılı olam ıyor.
Satır Aralığı
Bu örneğim izde, karışık bir satır aralığı görüyoruz.
Bazen geniş bazen n o rm a l bırakılm ış satır aralıkları
m evcut. Bu kişi, seçtiği belirli, özel b ir k o n u üzerine
çalışırken genelde plan ve organizasyon yapabilm e
becerisine sahip. Z am an zam an da tedbirli dav ran m a
tu tu m u sergiliyor diyebiliriz.
Kelime Aralıkları
Bu yazıda geniş kelim e aralıkları yoğunlukta. Ya
zan k işin in in sanlarla arasında b ir m esafe olm asına
özen gösterdiğini anlıyoruz. Sahip olduğu ö zgürlük
alanı ö n em taşıyor. B ununla birlikte birkaç kelim ede
aralıkların sıklaştığını görüyoruz. Bu n o k tad a kişin in
hayatına belki özel birkaç in sa n ın m ü d ah il olabildiği
ni, on lara çok da engel olam adığını y ah u t olm adığını,
belki de o nları k e n d i tercihiyle dah il ettiğini söyleye
biliriz.
Harf Aralıkları
Bu yazı sah ib in in genel o larak kendisiyle b arışık
old u ğ u n u söylem ek m ü m k ü n . H arflerin bazıları sıkı
şık bazıları aralıklı. Bu, yazı sah ib in in kendisine öze
leştiri getirirk en çok acım asız d a v ra n m ad a n objektif
olabildiğini, d o ğ ru ve yanlışlarının analizini yapabil
d iğ in in b ir göstergesi.
Yazının Boyutu
Bu yazı “b ü y ü k yazı’ya b ir örnektir. Bu kişinin
b u lu n d u ğ u o rta m d a fark edilir olm ayı önem sediğini
anlayabiliriz. H arek etlerin in aşırıya kaçm ası, ken d in e
202
o d aklandığı için etrafındaki insanları fark etm em esi
yahut olan biteni kaçırm ası m uhtem eldir. A yrıntıları
atlıyor olm ası da söz konusu olabilir.
Harflerin Bağları
Bu ö rn ek te bazı h arflerin bağlı b azıların ın bağsız
olm a d u ru m u söz konusu. Böyle bir yazı, kişin in es
n e k liğ in d e n vazgeçm eden, sorunlara, olaylara akılcı
ve yaratıcı çözüm ler getirm eye çalıştığını gösteriyor.
Bu kişi sahip olduğu bazı değerleri referans alıyor, bu
değerleri tam a m e n b ırakm ıyor fakat özg ü rlü k alanım
da d a raltm ıy o r diyebiliriz.
Açılar, Kemerler
Bu yazın ın sahibi için, kavisler ve k em erleri b ir
likte k u lla n m a sın d an dolayı, sonuç odaklı olm ayı za
203
m a n zam an öncelikli hale getiren, in sanlarla iletişim
k u rm a k ta s o ru n yaşam ayan, tak ım çalışm ası y ap m a
ya yatkın b ir kişi diyebiliriz.
Hız
Bu yazı için n o rm a l hızda yazılm ış b ir yazıdır d i
yebiliriz. Bu kişiler düşü n celerin d e ve hareketlerinde
n e çok hızlı ne de çok yavaştırlar. Spontane d avranış
lard a bulunm azlar. A ni k ararlar v erm ek ten kaçınıyor
olabilirler.
Kalemin Baskısı
İlk ö rn e k hafif, ikinci ö rn e k ağır baskılı yazılm ış
yazılardır. H afif baskıyla yazılm ış b ir yazı kişinin faz
la v u rg u lu ve hızlı olm adığını gösterir. A ğır baskılı
yazıysa, yazı sah ib in in hırslı, v u rg u lu b iri oldu ğ u n u
ve yüksek b ir enerjiye sahip o ld u ğ u n u anlatıyor.
204
E L Y A Z I S I N D A K İ
Ç tr y Çizgisiz, boş bir kâğıt alın elinize ve bir şeyler yazın, aklınıza
ne gelirse. Sonra açın, kitabımızı okumaya başlayın. Yazınız
yukarı doğru m u aşağı doğru m u meyilli, harfleriniz sağa
mı yatık sola mı? Kelimeler arası verdiğiniz boşluk geniş
mi dar mı? Bunların tüm ünün, karakteriniz hakkında bir
şeyler söylediğini biliyor musunuz?
9789759059736
12 TL