Professional Documents
Culture Documents
Biyikli Kurganlarin
Biyikli Kurganlarin
Bıyıklı Kurganların
Sırrı Çözüldü
Yazan: Nyssanbay Bekbassar *
Çeviren: Hatice Kerimova**
Saduakas Kurganı
Yorumlama Sorunu
Arkeologlar araştırmalarında sık sık çözülmemiş
problemlerle karşı karşıya gelmektedirler. Eski insan-
lar, dünyanın pek çok bölgesinde günlük ihtiyaçlarını
karşılaması amacıyla inşasında muazzam fizik gücü
gerektiren taş ya da topraktan yapılar inşa etmişlerdir.
Arkeologlar bunun gibi eski yapıları (taş çağından de-
mir çağına kadar), tören ve tapınak amaçlı yapılar ka-
tegorisinde değerlendirmektedirler.
Günümüzde “Bıyıklı Kurganlar”ın kuruluş za-
manına ait olan kazı çalışmaları sayesinde, sorulara
daha inandırıcı ve sağlam cevaplar alınmıştır. Ancak
kendine özgü mimari yapılar olan “Bıyıklı” kurgan-
ların anlamı, amacı ve hedefleri nelerdi? Arkeologlar
geleneksel çalışmalar çerçevesinde ayrıntılı bir cevap
alma konusunda henüz başarılı olamadılar. Konunun
tamamını ele almadan önce birkaç örnekle bu yapılarla
ilgili farklı yaklaşımları ele alalım.
Genel olarak kabul gören arkeolojik yaklaşıma göre
“Bıyıklı Kurganlar”, defin amaçlı yapılardır ve Merkez-
de bulunan büyük merkezi taştan kenarlara doğru, doğu
yönünde orak şeklinde uzanan iki bıyıktan oluşmakta-
dır. “Bıyıklar” töreni yöneten aksakalların dizildiği
sıraları göstermektedir. Bu yorumun kabulünü zorlaş-
tıran iki çelişkili detaydan birincisi son on yılın arke-
olojik kazılarında kurganların büyük bölümünde insan
kalıntılarına rastlanmamasıdır. Merkezde ve kenarda
bulunan taş yığınlarının altında atlara ait kemikler ve
toprak kap kacaklar bulunmuştur. İkinci çelişkili detay
ise taş yığınlarının sayısı ve pozisyon açısından arz et-
tiği farklılıklardır. “Bıyıklı Kurganlar”ın defin amaçlı
olanları; doğu-batı yönünü işaret eden iki taş yığını ha-
lindeki yapılardır. Bunların sayısı %10-15 civarındadır.
lerini Yunan inanışına göre değiştirmektedir. Bütün da aynı zamanda Kazak Türkleri’nin aşağıdaki hayır
bunlardan yola çıkarak “Bıyıklı Kurganlar”ı inşa eden duasını da hatırlatmakta yarar vardır; “Üzerine, sağın-
Tasmola kültürünün de taşıyıcıları olan bu insanların dan ay, solundan yıldızlar doğsun.”
Heredot tarafından tasvir edilen halkların komşusu ve Üstelik bütün kurgan bıyıkları açık uçlarıyla güne-
çağdaşı olduğunu, aynı etno-kültürel habitata ve mi- şin doğuş istikametine yönelmiş, bunlardan bazıları da
fik düşünce sistemine sahip olduklarını söyleyebiliriz. güneye, güneşin doruk noktasına istikametlenmiştir.
Bu sistemi, İskit - Saka sistemi olarak adlandırmak da Eski Türklerin taş abideleri de doğuya istikamet-
mümkündür. lenmiştir. Doğu sadece güneşin doğduğu yer değil,
Göçebe halkların kadim inancında dünyanın mer- aynı zamanda eski Türklerin yüce Tanrısı Ülgen’in de
kezinin var oluşu anlayışı kutsal bir mana ifade etmek- bulunduğuna inandıkları yerdir. Kötülüğü ve karanlığı
tedir. Bu inanca göre dünyanın merkezinden Gökyü- simgeleyen Erlik Han’ın yeraltı krallığı da batıda bu-
züne ve Tanrıya uzanan kısa bir yol bulunmaktadır. lunmaktadır. Güneş ve insanların hayatı da batıda son
Dünyanın merkezi aynı zamanda dünyanın yaratılışı- bulmaktadır.
nın, başlangıcının ve törenlerin yapıldığı, bayramla-
rın gerçekleştirildiği bir yerdir. Bu anlamıyla “Bıyıklı “Bıyıklı Kurganlar” güneşin doğuş
Kurganları” güneşe tapma ve ritualların gerçekleştiril- istikametine sanki ellerini açmış insana
diği yer olarak da görebiliriz. Ancak tek başına da bu
anlamı ifade etmemektedir.
benzemektedir.
“Bıyıklı Kurganlar”da yapılan kazılar esasındaki vardır. Ay tutulmasıyla ilgili tahminlerin yapılması gü-
tüm arkeolojik araştırmalar, tarih öncesi abideler ve neşin hareket yasasının öğrenilmesi ve uygun istika-
aynı zamanda Türkistan Coğrafyasının göçebe halk- metlerde işaretlerin kaydedilmesiyle mümkün olmuş-
larının kültürleri üzerinde yapılan çalışmalar meta- tur.
fizik bir inancın, Gök kültüne dayalı farklı bir mifik
anlayışın varlığını ortaya koymaktadır. Bütün kült ve Ufuk Takviminin Kullanılması
merasimler de bu veya diğer şekilde gök cisimleriyle “Bıyıklı Kurganlar”ın herbiri astronomik özellikler
ilişkilendirilmiş, onlara Tanrısal özellikler atfedilmiş, taşımaktadır. Kurganlar güneş ve ayı izleme mekanı ve
astronomik anlam ve bilgi yüklenmiştir. İnanılan dinde jalon olarak da fonksiyonlar üstlenebilirdi. Bu unsurlar
astronomik rakam ve tarihler, güneş ve ayın hareke- sekiz aylı güneş takviminin başlangıcının oluşturulma-
tiyle ilişkilendirilmiştir. Örneğin kış gündönümü İsa sı ve ayın sıradışı durumunun tesbit edilmesi işinde de
peygamberin doğumu, ilkbahar ekinoksu ise evrenin çeşitli versiyonlarda kullanılabilirdi. Kazakistan’daki
yaratıldığı gün olarak kutlanmaktadır. Atasu kurganı örneğiyle, aşağıdaki tabloda bu tak-
Nitekim ritual merasimlerin yapılması için mekan vimle ayların başlangıcını ve uygun günlere göre gü-
seçimiyle birlikte kesin tarih tesbitleri de önemli bir neşin hareketinin ufka göre tesbitini veriyoruz;
gereksinimdi. Eski megalit yapılar ve kurganlar aynı
zamanda güneş ve ayın hareketi ve mevsimlerin değiş- Takvim Günleri ve Uygun Yönler Tablosu
mesiyle değişen tarihin, takvimin, ritual ve merasimle- Yön
rin tarihinin tesbit edilmesi açısından da önem arz eden Tarih Atasu-1 Atasu-2
mekanlardı. Gökbilimcilerin kafasındaki düşünce çok
Doğuş Batış Doğuş Batış
parlak ve hatta o dönemin şartlarında hayranlık duyu-
lacak birşeydi. Bütün bu eski yapıtlar ve kurganların, 21.03 8-4 4-8
en azından bunların bir kısmının aynı zamanda gök 07.05 1-3 1-2
cisimlerini, güneşi ve ayı izlemek amacıyla oluşturul- 22.06 8-3 5-6 5-2
duğunu gözden kaçırmamak lazımdır. Gökyüzündeki 07.08 1-3 1-2
güneş ve ayın hareket yasalarını anlamak için sema- 22.09 8-4 4-7
da gerçekleşen bütün değişiklikleri ilkel metodlarla da 07.11 3-1 3-4
olsa mağara duvarlarına, taşlara, hayvan derilerine ya- 22.12 7-5 3-8 1-5
zarak kayıt tutuyorlardı. Böylece bilgileri, aynı zaman- 05.02 3-1 3-4
da megalit yapıların mimari özelliklerine de eklemiş
oldular. Çeşitli kültürlerin tarih öncesi dönemde ritual Prensip olarak Güneş yılının başlangıç noktası, bu
ve merasimleri simgeleyen abidelerin yapılışı onların tablodaki herhangi bir tarih olabilir. Bu takvime göre
güneşin, ayın, yıldızların doğuşu, yükselişi ve batışıyla yıl başlangıcı için en uygun tarih, en eski tarihlerden
ilgili astronomik tasavvurlarını, bu abidelerin mimari- Zerdüştlüğe kadar Orta Asya’da bayram olarak kutla-
sinde de kullandıklarını görüyoruz. İngiltere’deki Sto- nan geceyle gündüzün eşitlendiği gün Nevruz günü-
nehenge, Yucatan Yarımadası’ndaki Uxmal ve Özbe- dür. “Bıyıklı Kurganlar”ın yardımıyla belirlenmiş olan
kistan’daki Koy-Kırılgankale buna örnektir. herhangi bir tarih de çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan
yerel halkın herhangi bir bayramıyla da örtüşebilir.
Arkeoastronomik Araştırmaların Zerdüşt kendi ardıllarına Ahura Mazda’ya adanan yedi
Sonuçları büyük bayramın her sene zorunlu kutlanması yüküm-
1989 senesinde araştırmacı Nyssanbay Bekbassar’ın lülüğünü getirmişti. Bunlardan altısı Ameşa-Spenta,
özel çabalarıyla başlatılan “Bıyıklı Kurgan” araştırma- yedinci ise onun yaratılışı ile ilgiliydi. Bu bayramlar-
ları olumlu sonuçlar vermiştir. Her bir abidenin araş- dan “güz ortası”, “yaz ortası”, “buğday toplama bayra-
tırılması güneşin doğuşu ve batışıyla ilgili, günlerin mı”, “hayvanların yaz ortasında otlaklardan eve dönüş
uzun ve kısalığı, eşitliği ve takvimle alakalı sistemli bayramı”, “kış ortası”, “yılın son günü kutlanan Fra-
bir yapının varlığını ortaya çıkarmıştır. Bu yöntem gü- vaşi şerefine hediye bayramı” ve sonuncu olarak her
neşin hareketini izleyerek yılı, hisselere ayırmak sure- sene kutlanan Nevruz bayramı. “Bıyıklı Kurganlar”ın
tiyle iki, dört ve sekiz parçaya bölme imkanı sunmuş- astronomik ve takvim belirlemek amacıyla kullanıl-
tur. Bu durumda, “Bıyıklı Kurganlar”ı aynı zamanda masına örnek olarak bütün yıl boyu güneşin doğuş
kültler bakımından önem arzeden astronomik tarihleri ve batışını izleyen Atasu-1’i örnek verebiliriz. Esas
de içeren bir güneş takvimi olarak da değerlendirebili- kurganlardan Kurgan-8’de yapılan müşahedelerde sağ
riz. Bununla birlikte, ayın hareketi, doğuş ve batışının bıyık- kanat sonunun geceyle gündüzün eşitlendiği
uç noktası da tesbit edilmiştir. Ayın hareketinin ince- (22.03 ve 23.09) ve yaz zamanının başladığı (22.06)
lenmesi sonucunda hareket yasasının öğrenilmesi ve günlerinde güneşin doğuş noktasına konuşlandığını
böylece ayın tutulmasının da tesbit edilmesi olasılığı tesbit ettik. Aynı zamanda Kurgan-8’e bakıldığında her