You are on page 1of 10

K R İ Z

Kriz Dergisi 17 (1): 27-36

KORUYUCU RUH SA⁄LI⁄I AÇISINDAN GÖÇ VE KADIN

E.B. Akdeniz*, F. Öz**

ÖZET Immigration and Women’s Regarding


Preventive Mental Health
Göç olgusu ruh sa¤l›¤›n› çeflitli flekillerde
etkilemektedir. Özellikle aile ve toplum içindeki ABSRACT
yeri düflünüldü¤ünde, kad›nlarda göçün ruh
The immigration affects the mental health
sa¤l›¤›na olan olumsuz etkileri erkeklere
in various ways. It is observed that immigration
nazaran daha fazla görülmektedir. Kad›nlar›n bu
has more negative impact on women’s mental
ba¤lamda riskli gruplar içerisinde öncelikli ele
health than men. In this sense, women need to
al›nmas› ve koruyucu ruh sa¤l›¤› çal›flmalar›nda
be studied as priority as theh are in a higher risk
gereken ilgi ve önemin verilmesi gerekmektedir.
group and they should get more attention in
Bu makalede göç olgusunun kad›n ruh sa¤l›¤›na
such mental health studies. This paper rewiews
etkisi gözden geçirilerek koruyucu ruh sa¤l›¤›
the effects of immigration on women’s mental
çal›flmalar› kapsam›nda baz› çözüm önerileri
health and discusses some suggestion for the
tart›fl›lm›flt›r. Önerilerin göçmenlerin ruh
solution. It is expected that these suggestions
sa¤l›¤›n› koruma ve gelifltirmeye yönelik var
will be bring a new aspect to the existing pre-
olan çal›flmalara kültürel duyarl›l›k ve anadilde
ventive and development studies regarding per-
uygulanacak olan bireysel ve grup dan›fl-
sonal and group counselling with cultural sensi-
manl›klar› aç›s›ndan farkl› bir bak›fl aç›s›
tivity and native tongue.
getirmesi beklenmektedir.
Key Words: Mental health, immigration,
Anahtar Kelimeler: Ruh sa¤l›¤›, göç,
women.
kad›n

* Dr., Maltepe Üniversitesi, Sa¤l›k Bilimleri Fa- G‹R‹fi


kültesi, Hemflirelik Yüksekokulu.
** Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Sa¤l›k Bilimle- Günümüzde h›zla de¤iflen çevresel,
ri Fakültesi, Hemflirelik Bölümü, Psikiyatri ekonomik, politik ve sosyal yap›lar nedeniyle
Hemflireli¤i Anabilim Dal› Baflkan›. birey ve gruplar kendi ülke s›n›rlar›na göç

27
K R İ Z

ederek o ülkede yerleflik düzene geçmekte- alg›lamakta ve yaflamaktad›r. Hasta olan bireyin
dirler. Bu kiflilere verilen isimler genelde kiflilerin ve sosyal çevresinin alg›lamalar› d›fl›nda, yafla-
göç amaçlar›na ba¤l› olarak de¤iflse de ortak n›lan toplumdaki sa¤l›k profesyonelleri de ayn›
kullan›lan terim göçmendir. Literatürde göç, hasta ve hastal›¤› farkl› de¤erlendirebilmektedir.
kiflilerin kendi ülke s›n›rlar› d›fl›nda daimi olarak Burada hastal›¤›n tan›m›n›n farkl›l›¤›ndan çok o
oturma ve ikamet etme durumu anlam›na ülkedeki tan›, tedavi, müdahale yollar›n›n farkl›-
gelmektedir. Göçler ço¤unlukla ekolojik fela- l›¤› söz konusudur (Burchard, 1998; Riecken,
ketler, savafllar, ekonomik yetersizlikler ile 2001).
siyasal ve hukuksal nedenlerden ileri gelebil-
Günümüzde sa¤l›kl› bir kiflilik yap›s›n›n fi-
mektedir (Burchard, 1998; Gallisch, 1989).
ziksel ve psikolojik sa¤l›k için oldukça anlaml›
Göç olgusunu araflt›ran empirik çal›flmalar- oldu¤u belirtilmektedir. Bireyin kiflisel öz kay-
da göçe neden olan faktörler itici ve çekici naklar› günlük zorlanmalarla etkili bafletmesine
(push-pull effect) olmak üzere iki grupta olanak sa¤lamaktad›r. Kaliteli bir sosyal etki-
toplanm›flt›r (Karaman 1990, Özelsel, 1990; leflim a¤›, gelece¤e iliflkin amaçlar›n›n olmas› ve
Pfeifer, 1994; Riecken, 2001). Ekonomik yeter- kiflisel yetenekler bireylerin zorlanmalarla etkili
sizlikler nedeniyle göç durumunda itici faktör bir flekilde bafl etmesine yard›mc› olurken, bu da
fakirlik; çekici faktör ise bireylerin o ülkede elde bireylerin önce psikolojik ve sonra fiziksel
edeceklerini umduklar› rahat yaflam standart- sa¤l›klar›n› etkilemektedir. Bhugra’n›n (2004)
lar›d›r. D›fl göçlere, göç edilen ülkenin çeki- belirtti¤ine göre göçmenler de¤iflen fiziksel ve
cili¤inden çok göç edilmifl ülkedeki itici faktörler sosyal çevre nedeni ile daha farkl› ve al›fl›l-
neden olmaktad›r. Bu itici faktörler ise genelde mam›fl sorun alanlar›yla karfl›laflmakta ve bu
ekonomik yetersizlikler, fakirlik, yoksunluk, iflsiz- sorunlar› telafi edecek sosyal destek sistem-
lik, nüfus art›fl›, yaflam biçiminin k›s›rl›¤› gibi lerinin yetersizleri nedeniyle sorunlar›n fliddeti
durumlar olabilmektedir. Bundan farkl› olarak giderek artmaktad›r. Bu sorunlar›n artmas›n›
depremler, tayfunlar, f›rt›nalar, sel, radyoaktif göç edilen ülkedeki yabanc›lar›n kabulü, kültürel
felaketler veya ekolojik ya da iklimsel de¤iflimler de¤erler aras›ndaki farkl›l›klar, zorlay›c› yaflam
gibi insan›n kontrol edemeyece¤i veya engel- olaylar›n›n yaflanmas› ile kültürel kimlikler
leyemeyece¤i de¤iflimler de göçe neden ola- aras›ndaki uyum durumu gibi d›flsal faktörler
bilmektedir. Bu durumlarda göç eylemi kitleler etkileyebilmektedir. Nitekim sorun alanlar›n›n
halinde ayn› co¤rafyaya ya da farkl› co¤raf- çözüme ulaflamamas› ve buna ek olarak yeni
yalara do¤ru gerçekleflmektedir (Gürel ve Kudat sorunlar›n da gündeme gelmesi ile bireylerin
1997). zamanla psikososyal uyumlar› bozulmakta ve
buna ba¤l› olarak birtak›m kriz reaksiyonlar›
Göç ve Sa¤l›k
tetiklenmektedir (Kielhorn, 1996; Salman ve
‹çinde yaflad›¤›m›z toplumsal de¤erler ve Tuna, 2002; Schouler-Ocak, 2005; Weig, 1998;
kültür, sa¤l›k ve hastal›k kavramlar›n› do¤rudan Zarouchas, 2006).
etkilemektedir. Toplumsal gerçekli¤imizi olufltu-
Göç Eyleminin Kad›n›n Ruhsal ve Sos-
ran bu de¤erler, hastal›k ve sa¤l›k kavramlar›na
yal Uyumuna Etkisi
yükledi¤imiz subjektif tan›mlamalar›m›z› yani
hastal›k semptomlar›n› da kapsamaktad›r. Has- Göç ile ilgili gerçeklefltirilmifl çal›flmalarda,
tal›klar bir bölgede yerleflik düzende olan insan- göçmenlerin zorlay›c› yaflam deneyimleri ve
lar› etkiledi¤i gibi göçmenleri de farkl› flekillerde çözümlenememifl çat›flmalar› nedeniyle gerek
etkilemektedir. Hasta kavram› ise kültürel yap›, ruhsal gerekse de sosyal boyutta bir tak›m
bireysel deneyimler, göç edilen ülkedeki sa¤l›k sorunlar›n›n oldu¤u görülmektedir. Bunlar ifl ver-
sisteminden etkilenirken, her birey bunu farkl› iminde azalma, davran›fl problemleri, madde

28
K R İ Z

ba¤›ml›l›¤› ve suça e¤ilimli davran›fllar olabildi¤i uyumu bozulan göçmen kad›nlarda sorun alan-
gibi ruhsal boyutta da nörotik, psikotik ve psiko- lar› giderek büyüyebilmekte ve psikiyatrik bir
somatik kaynakl› sorunlar olabilmektedir (Sal- tan› alarak tedavi aflamas›na geçilmektedir.
man ve Tuna, 2002; Zeiler ve Zarifo¤lu, 1994). Nitekim Almanya’da yaflayan göçmen Türk
Ad› geçen sorun alanlar› özellikle çocuklar, kad›nlar›yla yap›lan kalitatif bir çal›flmada
gençler ve kad›nlar gibi risk gruplar›na daha kad›nlardan biri sorunlar›n› flu ifadeyle iletmifltir:
yo¤un etkide bulunmaktad›rlar. Özellikle aile ve "…o kadar çok sorunum var ki, hangisinden
toplumdaki yeri düflünüldü¤ünde riskli gruplar bafllamal›…bazen akl›m› kaç›rmaktan korkuyo-
içinde öncelikli ele al›nmas› ve sorunlar›na rum…yaflamak art›k zorunluluk, yaln›z çocuk-
çözüm getirilmesi gereken en önemli gruplardan lar›m için."(Babao¤lu-Akdeniz, 2007). Ayn›
birinin de kad›nlar oldu¤u birçok yay›nda belirtil- çal›flmada kad›nlarda depresif duygulan›m,
mifltir (Berg, 1995; Boos Nünnig, 1995; yaln›zl›k, suçluluk ve öfke gibi sorun alanlar›n›n
Stegemann, 2005). varl›¤› dikkati çekmifltir.
Birçok toplumda kad›nlar çeflitli sos- Literatürde yaln›zl›k hem duygusal hem de
yokültürel nedenlerden dolay› sosyal ve e¤itim- sosyal yaln›zl›k olarak yaflanabilmekte ve
sel geliflimini erkeklere nazaran daha az ta- sosyal iliflkilerdeki alg›lanan yetersizliklerden
mamlayabilmektedir. Günümüzde kad›nlar›n kaynaklanabilmektedir (Burchard 1998, Leyer
toplumsal yaflamda e¤itim ve meslek, eflit istih- 1991, Öz 2004). Duygusal yaln›zl›k arkadafll›k,
dam olanaklar›, karar verme mekanizmalar›na kendini duygusal olarak anlatma ve anlama
kat›l›m gibi sorun alanlar› mevcut iken toplumun gereksinimini ile karakterizeyken sosyal yaln›z-
bir yans›mas› olan aile sistemi içerisinde de l›k günlük yaflam› sürdürme konusunda yard›m
kad›nlar, bu sorunlar› aile içinde rol, sorumluluk gereksinimini tan›mlamaktad›r. Nitekim Gürel ve
ve yetki paylafl›m›na dair çat›flmalar fleklinde Kudat’›n (1997) bildirdi¤ine göre Avrupa’da göç-
yaflamaya devam etmektedirler (Gürel ve Kudat men olarak yaflayan Türk kad›nlar› ad› geçen
1997). Akb›y›k ve arkadafllar›n›n (1999) bildir- yaln›zl›k türlerinin her ikisini de yaflamaktad›r.
di¤ine göre ise aile içi çözümlenememifl ça- Duygusal ve sosyal olarak yaln›z oldu¤unu
t›flmalar ve bu çat›flmalara ba¤l› yaflanm›fl trav- hisseden kad›nlar›n ise göç edilmifl olan yeni
ma olaylar› sonucunda ise kad›nlarda depres- ülkeye ve sosyal çevrelerine psikososyal uyum-
yon ve psikosomatik semptomlar gözlenebil- lar› olumsuz etkilenebilmektedir.
mektedir.
Göç genel olarak kad›n›n sosyal etkileflim
Salman’›n (2002) bildirdi¤ine göre depres- a¤›nda ve kültürel yap›lanmas›nda çok önemli
yon ve psikosomatik semptomlar gibi sorun de¤iflimlere yol açmaktad›r Bu de¤iflim bera-
alanlar›n›n fliddeti ve çeflidi göç etmifl kad›nlar- berinde yaln›zca yas sürecini yaflatmakla kal-
da daha fazla yaflanabilmektedir. Çünkü bu ka- may›p ayn› zamanda göç edilen ülkede aile ve
d›nlar, temel kad›n sorunlar›na ek olarak s›la arkadafl sisteminin yeniden yap›lanmas›n›
özlemi, lisan problemleri, ayr›mc›l›k, yabanc› gerektirmektedir (Gallisch, 1989; Salman ve
düflmanl›¤›, yeni ülkeye ve kültürüne uyum Tuna, 2002). Farkl› bir kültür içerisindeki bu
sa¤layamaman›n getirdi¤i zorlanmalar› da yap›lanma, yeni bir sosyal etkileflim a¤› olufltur-
beraberinde yaflamaktad›rlar. Bireyin hem ken- may› gerektirirken ayn› zamanda hem bireysel
disi hem de çevresi ile iyi iliflkiler kurabilmesi ve hem de toplumsal kimlik oluflturma sürecini
bu iliflkileri sürdürebilme derecesi olarak ta- beraberinde getirmektedir. Bu süreçte geride
n›mlanan psikososyal uyum kavram› özellikle bu kalan yap› tafllar› terk edilecek ya da yeni bir
kad›nlar için hayati önem tafl›maktad›r. Boos yap› tafl› oluflturmak için yeniden iflleme tabii
Nünnig’in (1995) bildirdi¤ine göre psikososyal tutulacakt›r (Karaman, 1990; ‹brikçi, 1996;

29
K R İ Z

Kleinemeyer ve ark. 2004). Schmidt ve beklenen kad›n›n ayn› zamanda bu duruma


Silbereisen’in (1996) kimlik çal›flmas› olarak uyan kimli¤i benimsemesi de istenmemektedir.
adland›rd›¤› bu süreçte yeni toplumda göçmen Bu ba¤lamda kad›n d›flar›da meslek hayat›nda
kendini yeniden tan›mlayarak kendisine uygun yer al›rken geleneksel edilgen rolünü de devam
yeni bir sosyal pozisyon ve rol bulacakt›r. Yeni ettirmek zorunda kalmaktad›r. Bu tür bir yaflam
toplumdaki kimlik ile eski toplumdaki kimlik iki flekli zamanla kad›nda kimlik sorunlar› ve
farkl› ada olarak somutlaflt›r›ld›¤›nda birey, bu iki depresyon gibi birtak›m uyum sorunlar›n›n
kimli¤i bir köprü ile birbirine ba¤lamaya çal›fl›r. ortaya ç›kmas›na zemin haz›rlamaktad›r. Bu
Bu köprünün kurulma süreci bireyin psikolojik aflamada aile içi iliflkilerin bozulmas›, ruhsal
dengesinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Göç sorunlar ya da psikosomatik kaynakl› bedensel
beraberinde ifl kay›plar›, ayr›l›k, göç edilen rahats›zl›klar ortaya ç›kabilmektedir (Berg,
ülkede ayr›mc›l›k gibi durumsal krize yola açan 1995; Ete, 1998; Pfeifer, 1994). Stegemann’›n
sorun alanlar›n› da beraberinde getiriyorsa (2005) Almanya’da yaflayan Türk kad›nlar› ile
kad›nlar›n yeni bireysel ve toplumsal kimli¤e gerçeklefltirdi¤i çal›flmas›nda kad›nlar›n içinde
uyumlar› gecikebilmektedir. Durumsal krizi bulunduklar› toplumsal ve kendi ailevi de¤er
olumlu yönde çözüme ulaflt›rabilme durumu ise yarg›lar› aras›nda kimlik krizleri yaflad›klar›
kiflinin bafledebilme kapasitesi, olaylara verdi¤i bulunmufltur. Yazar kad›nlar›n aile içinde efl-
anlam, geçmifl yaflam deneyimleri ve bafl etme lerinin kendilerinden bekledikleri geleneksel
yöntemlerinden etkilenmektedir (Ete, 1998; roller nedeniyle ne toplumsal ne de ailevi
Sabuncuo¤lu, 1998; Sluzki, 1998). Nitekim yaflamlar›ndaki rollerini sa¤l›kl› bir flekilde
Schouler-Ocak’›n (2005) belirtti¤ine göre göç sürdüremediklerini belirtmifltir. Avrupa’da intihar
bafll› bafl›na potansiyel bir travma yaflant›s›d›r. girifliminde bulunmufl olan göçmenlerin karfl›-
E¤er bireyin benlik sayg›s›, içinde bulunulan laflt›r›ld›¤› bir baflka çal›flmada ise kimlik ve rol
ülkenin flartlar› ve bireysel kimli¤i nedeni ile krizlerinin zamanla özellikle kad›nlar› özk›y›m
zedelenmiflse birey art›k göçün oluflturdu¤u kriz davran›fl›na yönlendirdi¤i belirtilmektedir (Bas-
reaksiyonu ile bafl edebilecek güçte olmayabilir. kak, Say›l ve Özgüven 2005).
Bu durumda, birey zaman ilerledikçe depresyon
Göç eylemi ile kad›nlar içinde yetiflmifl ol-
ve psikosomatik hastal›klar baflta olmak üzere
duklar› büyük aile çevresinden ve al›flk›n oldu¤u
bir dizi psiflik reaksiyonla karfl› karfl›ya kala-
toplumsal de¤erlerden ayr›larak dil ve kültür
bilmektedir. E¤er kiflinin benlik sayg›s› yüksek
aç›s›ndan farkl› bir çevreye geçifl yapmaktad›r.
ise göç süreci onun için daha olumlu ilerleyecek
Bu geçifl ço¤u kad›n aç›s›ndan sosyal izolas-
göç yaflant›s›n›, kendisi için yeni bir bafllang›ç
yona neden olabilmektedir (Gallisch 1989,
olarak anlamland›rd›¤›nda kriz durumu yarat-
Leyer 1991, Riecken 2001, Sluzki 1998). Bulun-
mayacakt›r.
duklar› ülkede gerek dil gerekse günlük yaflam
Göç edilen toplumsal çevredeki farkl› ya- ve etkileflim formlar›ndan yoksun kalma kad›n-
flam biçimi ve kavramlar, özellikle kad›nlarda lar›n yaln›zl›k hissetmesine neden olmaktad›r.
psikososyal sorunlar› belirgin hale getirebilmek- Öte yandan, hastane ve çocuklar›n okullar› gibi
tedir (Baskak, Say›l ve Özgüven 2005). Göç kamusal alanlardaki ifllerin takibini yaparken
öncesi ailede erkekler geleneksel egemen lisan engelleri nedeni ile kad›n yabanc› bir ül-
rolünü sürdürme e¤iliminde bulunduklar›ndan kede kocas›na daha ba¤›ml› hale de gelebil-
göç sonras› da kad›nlar geleneksel olarak mektedir. Yeni dünyalar›ndaki bu ba¤›ml›l›k,
bast›r›lm›fl kad›n rolüne zorlan›rlar. Bu yeni kad›nlar› art›k ülkelerinde kalm›fl olan sosyal
dünyada kad›nlar›n birçok konuda yeterlik destek sistemlerinin noksanl›¤› nedeniyle gün-
kazanmalar› genellikle istenmeyen bir durum- lük yaflamlar›n› sürdürmeye dair sorunlar ya-
dur. Ekonomik olarak aileye katk›da bulunmas› flatmaktad›r. Bu durumda kad›nlar gerek çocuk

30
K R İ Z

bak›m› gerekse ev iflleri gibi konularda kendi- depresyon ve buna ba¤l› olarak özk›y›m dav-
lerini daha yetersiz ve çaresiz hissedebilmekte- ran›fl›n›n erkeklere oranla iki kat fazla oldu¤unu
dirler (Babao¤lu-Akdeniz 2007). belirtirken, kad›nlar›n gerek lisan engelleri
gerekse de geleneksel rolleri nedeniyle herhan-
Gürel ve Kudat’›n (1997) bildirdi¤ine göre
gi bir profesyonelden yard›m alamamalar›n›n
erkekler kendilerine özel ev d›fl› yaflamlar›nda
buna neden oldu¤unu vurgulam›fllard›r.
kad›nlardan daha genifl bir etkileflim a¤›na
sahiptirler ve kad›nlar›n yaflad›klar› zorlanmalar› Göçmen Kad›n›n Ruh Sa¤l›n›n Korun-
fark etmemektedirler. Kad›nlar böyle bir durum- mas›na Yönelik Çözüm Önerileri
da sosyal ve bireysel alana iliflkin de¤er Çal›flmalarda belirtildi¤i gibi göçün ruh
kay›plar›n› daha fliddetli yaflayabilmektedirler. sa¤l›¤›n› çeflitli flekillerde etkiledi¤i, göçmenlerin
Kad›n e¤er herhangi bir iflte çal›flm›yor ise ev özellikle de kad›nlar›n göç gibi zorlay›c› bir de-
içinde kendini izole olmufl hissetmekte bu da neyim ile karfl› karfl›ya kald›klar›nda kriz reak-
kad›n›n yaflad›¤› zorlanma derecesini art›rabil- siyonlar› aç›s›ndan risk tafl›d›klar› görülmekte-
mektedir. E¤er kad›n çal›fl›yorsa bir yandan dir. Bu ba¤lamda kad›nlar›n riskli gruplar içe-
kendi özgürlü¤ünü ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n› risinde öncelikli ele al›nmas› ve kriz müdahale
sa¤larken öte yandan kad›n›n ba¤›ms›zlafl- çal›flmalar› içerisinde öncelikle yer verilmesi
mas›yla birlikte d›flar›daki dünyas›nda edinmifl gerekmektedir. Ailenin ve toplumun temel tafl›
oldu¤u yeni de¤erler ve al›flkanl›klar efli ile ça- olan kad›nlar›n sa¤l›¤›n›n gelifltirilmesi ile ço-
t›flma yaflamas›na neden olabilmektedir (Boos cuklar›n›n ve dolay›s›yla toplumun da sa¤l›¤›n›n
Nünnig, 1995; Faltermaier, 2001; Riecken, olumlu yönde bir de¤iflim gösterece¤i unutulma-
2001). mal›d›r.
Günay ve Haag (1998) Hamburg Psikiyatri Homeastazisin bozulmas› sonucu geliflen
Klini¤i’ne baflvurmufl Türk göçmenlerle yapt›k- krize müdahalede genel amaç bireysel yaflam-
lar› çal›flmalar›nda, kad›nlar›n sosyalizasyonlar›, da ortaya ç›kan kriz durumlar›n› psikososyal
günlük gereksinimlerini karfl›lama durumlar› ve olarak ele almak ve kriz öncesi durumun tekrar
otonomilerine iliflkin sorun alanlar› tespit et- kazan›lmas›n› sa¤lamakt›r. Literatürde kriz,
mifllerdir. Çal›flmada kad›nlar›n büyük ço¤un- sorunlar›n›n çözümünde kullan›lan yöntemlerin
lu¤u k›rsal kesimden gelmifl olup modern en- bafla ç›kmada yeterli olmamas›yla birlikte pozitif
düstrileflmifl yaflam tarz›na uyum zorluklar› veya negatif sonuçlara neden olan bir durum
tan›mlanm›flt›r. Ayn› çal›flmada göç nedeni olarak tan›mlanmaktad›r (Schmid-Kodenberg,
olarak ekonomik s›k›nt›lar gösterilirken, kad›nlar 1989; Wössmer ve Sleptsova, 2005). E¤er göç
yeni ülkeye herhangi bir fikirleri olmadan, olgusunda kay›plar dengelenemiyorsa bu duru-
ailelerinin karar›na uyarak geldiklerini belirt- ma depresif belirtiler ve yas efllik etmektedir. Bu
mifllerdir. Çal›flmaya kat›lan kad›nlar ülkeye durum uygun bir flekilde ele al›n›p, kifli sosyal ve
gelmeden önce yeni hayatlar›yla ilgili daha fazla duygusal anlamda desteklendi¤inde kriz bir
beklentilerinin oldu¤unu ve geldikten sonra ise çözüme ulaflmakta ve bu yaflant› duygusal
hayal k›r›kl›¤› ile karfl›laflt›klar›n› belirtmifllerdir. olarak daha güçlü bir flekilde sürdürülebilmekte-
Yazarlar çal›flmada ayr›mc›l›k ve yabanc› dir. Krizin çözüme ulaflamad›¤› durumlarda ise
düflmanl›¤›na iliflkin alg›lamalara da dikkat çek- depresyon, anksiyete bozukluklar›, post trav-
erken toplumda bu alg›lar›n varl›¤›na inanan matik stres ve özk›y›m riskleri artmaktad›r. Uzun
kad›nlar›n, daha fazla düflük benlik sayg›s›, öfke süreli ve kronik kriz durumlar›nda ise affektif
ve güçsüzlük duygular› ile karfl›laflt›klar›n› belir- bozukluklar ve flizofreni gibi ruhsal hastal›klar
tilmifltir. Salman ve Tuna da (2002) yukar›daki oluflmaktad›r (Bundesverwaltungsamt, 2006;
çal›flmaya paralel olarak göçmen kad›nlarda Kleinemeyer ve ark., 2004; Wössmer ve

31
K R İ Z

Sleptsova, 2005). Nitekim Almanya’da yaflayan önem tafl›maktad›r. Burada di¤er önemli bir fak-
Türklerle gerçeklefltirilmifl bir çal›flmada göç- tör ise fiziksel ve ruhsal sa¤l›¤›n birlikte ele
men olman›n depresyon ve psikosomatik sorun- al›nmas›d›r. Göçmenlerde özellikle psikoso-
lar›n›n oran›n› art›rd›¤› bulunurken bu oran matik sorunlar›n s›kl›¤› göz önüne al›nd›¤›nda
kad›nlarda erkeklere oranla daha fazla ç›km›flt›r bu husus daha da önem kazanmaktad›r. Nitekim
(Akb›y›k ve ark. 1999). Baskak ve ark. (2005) Babao¤lu-Akdeniz’in (2007) Almanya’da yafla-
belirtti¤ine göre de Avrupa’da göçmen olarak yan göçmen Türk kad›nlar›yla gerçeklefltirdi¤i
yaflayan Türklerde intihar giriflimi oran› erkek- grup dan›flmanl›¤› çal›flmas›nda, dan›flmanl›¤›n
lerde %26.9 iken, bu oran kad›nlarda %73.1’dir. kad›nlar›n önceden araflt›rmac› taraf›ndan belir-
lenmifl olan psikosomatik ve duygusal sorun
Bu ba¤lamda koruyucu ruh sa¤l›¤› çal›fl-
alanlar›nda olumlu de¤iflimler meydana getirdi¤i
malar› göçmenlerin ruh sa¤l›¤›n› koruyabilmeleri
saptanm›flt›r. Çal›flmada ayr›ca 10 y›ldan daha
ve sürdürebilmeleri için hayati önem tafl›mak-
uzun sürede ülkede bulunan kad›nlar›n depresif
tad›r. Koruyucu psikiyatri ruh hastal›klar›n›n insi- duygulan›m ve psikosomatik semptomlar aç›-
dans›n› azaltmak, mevcut ruh hastal›klar›n›n s›ndan risk tafl›d›¤› belirtilmifltir. Ayr›ca, herhan-
sa¤alt›m›n› toplum içinde sa¤lamak ve buna gi bir sa¤l›k kurulufluna fiziksel semptomlarla
ba¤l› kay›plar›n bireyi sosyal yaflamdan uzak- yap›lan baflvurularda fizyolojik de¤erlendir-
laflt›rmas›n› önleyici programlar gelifltirmek menin yan› s›ra psikososyal de¤erlendirmenin
amac›na yönelik bir uygulamad›r (Boyd 2001). de yap›lmas› önerilmifltir. Göçmen kad›nlarda
Bu çal›flma özellikle hastal›k riskinin artm›fl çevre, beslenme, e¤lence, kiflileraras› iliflkiler,
oldu¤u özel grup ve kiflileri tan›mlayarak risk- toplumca kabul edilememe, çal›flma, iflsizlik gibi
lerin azalt›lmas›nda önemli rol oynamaktad›r. di¤er riskli durumlar›n da tan›mlanmas› da veri-
Göçmen kad›nlar›n ad› geçen sorun alanlar› lecek olan gerek bireysel gerek grup dan›fl-
düflünüldü¤ünde ise bu ba¤lamda riskli grup manl›klar›n da sorunlar›n belirlenmesi ve sorun-
olarak öncelikle ele al›nmas› gerekmektedir. Bu lara yönelik uygun müdahalenin seçilmesi
etkinlikler ev, okul, yard›m dernekleri, toplum aç›s›ndan önem tafl›maktad›r. Ayr›ca geleneksel
sa¤l›¤› merkezleri, gönüllü kurumlar arac›l›¤› ile roller ile göç etti¤i toplumdaki rollerin çat›flmas›
gerçeklefltirilir. Burada genel olarak amaç riskli da göçmen kad›n için di¤er bir risk durumu
bireylerin belirlenmesi ve potansiyel güçlerini oldu¤undan kimlik çat›flmalar›na yönelik ruhsal
kullanabilmeleri için stres ve krizle bafla ç›kma ve sosyal a¤›rl›kl› e¤itim programlar› düzen-
mekanizmalar›n› ö¤retebilmektir. Bu amaca lemeli, dan›flmanl›k yap›lmal›, yak›n destek sis-
yönelik müdahaleler ise birincil(primer), ikincil temlerinden destek al›m› teflvik edilmelidir.
(sekonder) ve üçüncül(tersiyer) düzeyde ola-
Sekonder yaklafl›mda ise ilk ad›m, kad›nlar
cakt›r.
gibi risk gruplar›n›n tespiti ile ortaya ç›kan sorun
Primer yaklafl›m ruh sa¤l›¤›n›n korunmas›, alanlar›na yönelik k›sa vadede çözümler
bireyin uyum gücünün art›r›lmas› ve bafla ç›kma üretilmesi olmal›d›r. Risk alt›ndaki bu kad›nlara
mekanizmalar›n›n gelifltirilmesi üzerine odak- krizle bafla ç›kma yollar›n› ö¤retilmeli ve gerekli
lanm›flt›r. Bu yaklafl›mda öncelikle risk alt›ndaki durumlarda toplum ruh sa¤l›¤› merkezlerine
kiflileri tan›lama ve daha sonra bireylere kendi veya psikiyatri kliniklerine sevk ifllemi gerçek-
ruh sa¤l›klar›n› tan›ma, ö¤renme ve korumaya lefltirilmelidir. Çal›flmalarda tedavi kurumlar›nda
yönelik e¤itim ve dan›flmanl›k verilmesi öneril- anadilde ve kültürel etkenler dikkate al›narak
mektedir. Göçmen kad›nlar›n psikososyal uyum- gerçeklefltirilmifl uygulamalarda kad›nlar›n ken-
lar›na yard›m etmek, göç ve yeniden yerleflim dilerini daha do¤ru bir flekilde ifade ettikleri ve
gibi stresörlerle etkin bafledebilmeleri için birey- anlafl›lm›fl hissettikleri görülmüfltür (Günay ve
sel ve grup dan›flmanl›klar› verilmesi büyük Haag 1998, Riecken 2001).

32
K R İ Z

Tersiyer yaklafl›mda ise kriz yaflam›fl olan programlar›n düzenlenmesidir. Primer koruyucu
göçmen kad›nlar›n sosyalizasyonlar›n›n yeniden yaklafl›mda ise bireysel dan›flmanl›klar ile belir-
sa¤lanabilmesi için varolan sosyal destek sis- lenen ortak sorun alanlar›na yönelik grup
temlerinin aktive edilmesi ve destek sistem- dan›flmanl›klar›n›n sa¤lanmas› önerilebilmekte-
lerinin de yard›m› ile psikososyal kay›plar› dir. Grup yaflant›s› ile birlikte göçmenler sorun-
yeniden kazanabilece¤i rehabilitasyon program- lar›n evrenselli¤ini ve çözülebilirli¤ini daha çok
lar›n›n düzenlenmesi ya da toplumsal kurumlara fark edebilmektedirler. Grup dan›flmanl›¤›n›n
yönlendirilmesinin kad›nlar›n ruh sa¤l›¤› aç›s›n- yan› s›ra gerek kad›nlar›n gerekse de di¤er risk
dan yarar sa¤layaca¤› düflünülmektedir. Özellik- gruplar›n›n sosyalizasyonlar›n› yeniden sa¤la-
le oluflturulacak olan etkileflim grubu gibi uygu- malar› aç›s›ndan, kendi kendine yard›m grup-
lamalarda kad›nlara kiflisel, sosyal, e¤itimsel lar›n›n oluflturulmas›n›n sa¤lanmas› da koruyu-
veya mesleki bir konuda bilgi ve beceri ka- cu müdahaleler aç›s›ndan büyük önem tafl›mak-
zand›rmak var olan potansiyellerini daha iyi kul- tad›r. Kendi kendine yard›m gruplar›n›n olufltu-
lanabilmelerini sa¤layacakt›r. Zarachuas’›n rulmas› bireylerin varolan potansiyellerini yeni-
(2006) bildirdi¤ine göre Avusturya’da bir den kullanabilmeleri ve topluma kazand›r›lmala-
merkezde göçmenler ile gerçeklefltirilen etkile- r› aç›s›ndan ayn› zamanda tersiyer koruyucu
flim gruplar›nda özellikle yukar›da söz edilen uygulamalar›n amac›na da hizmet etmektedir.
etkenler, grup üyelerinin psikosomatik yak›n- Stegemann (2005) Türk, Arap ve H›rvat as›ll›
malar, anksiyete, öfke ve ümitsizlik gibi sorun- göçmen kad›nlarla yapt›¤› çal›flmas›nda kendi
lar›nda önemli de¤iflimler meydana getirmifltir. kendine yard›m gruplar› oluflturmufl ve bir y›l
Ayn› etnik s›n›fa ait homojen gruplarla anadilde sonra kad›nlar›n öfke, psikosomatik ve depres-
gerçeklefltirilen bu çal›flmalarda biliflsel yeniden yon semptomlar›n›n oran›nda bir azalma oldu-
yap›land›rma stratejileri ve psikodrama kullan›l- ¤unu belirtmifltir.
m›flt›r. Wössmer ve Sleptsova’n›n (2005) bildir-
di¤ine göre de anadil ve kültürel etkenler göz Göçmenlerin ruh sa¤l›¤›n›n korunmas› ve
önüne al›narak oluflturulmufl homojen gruplarla gelifltirilmesi amac›yla göçmen ruh sa¤l›¤› birim-
öfke ve çat›flma yönetimi, bafl etme yöntemleri lerin oluflturulmas› ve bu birimlerde anadile ve
ve psikodrama gibi tekniklerin kullan›ld›¤› psiko- kültürel özelliklere göre hizmet verilmesinin hem
e¤itim çal›flmalar›nda üyelerin çevreleriyle daha bireysel, hem toplumsal aç›dan yararl› olaca¤›
etkin iletiflime geçtikleri, öfke ve sald›rganl›k gibi düflünülmektedir. Ruh sa¤l›¤› birimlerin olufltu-
olumsuz kiflisel tutum ve davran›fllar›n› de¤iflti- rulamad›¤› durumlarda ise kamu ve hukuksal
rebildikleri ve dolay›s›yla yeni çevrede psiko- sorunlar›n ele al›nd›¤› sosyal hizmet kurumlar›n-
sosyal uyum düzeylerinin art›¤› gözlenmifltir. da psikiyatri alan›nda bir uzman›n varl›¤›, müda-
Yukar›da bahsi geçen koruyucu önlemler, halelerin ilk basama¤›n›n gerçekleflmesi aç›s›n-
öncelikle göçmenlerin günlük sorunlar› için s›k- dan oldukça önem tafl›maktad›r. Di¤er taraftan
ça baflvurduklar› sosyal yard›mlaflma merkez- bölge hastanelerine herhangi bir psikiyatrik
lerine psikiyatri alan›nda uzmanlaflm›fl bir pro- sorun nedeniyle olan baflvurularda, do¤ru tan›
fesyonelin istihdam› ile bafllayacakt›r. Burada ve müdahaleyi gerçeklefltirebilmek amac›yla
anadilde verilecek olan psikolojik dan›flma göçmen ruh sa¤l›¤› alan›nda çal›flmalar› olan bir
hizmeti ile riskli bireyler önceden belirlenerek uzman›n istihdam edilmesi ve görüflmelerin
buna yönelik önlemler gene gerçeklefltirilecek anadilde gerçeklefltirilmesinin son derece fay-
olan bireysel veya grup dan›flmanl›klar› ile dal› olaca¤› düflünülmektedir. Son zamanlarda
sa¤lanacakt›r. Burada önemle dikkat edilmesi Almanya, Hollanda, ‹ngiltere gibi çok fazla göç
gereken di¤er bir konu, kendini do¤ru ifade etme alm›fl olan ülkelerin bölge hastanelerinde, göç-
ve anlafl›lma aç›s›ndan anadil ve kültüre dayal› menler ile ilgili psikiyatri klinikleri bulunmakta ve

33
K R İ Z

burada göçmenlerin sorun alanlar›na anadilde desteklenen kad›n›n, di¤er aile bireylerinin
müdahale edilmektedir (Burchard 1998, gerek fiziksel gerekse de ruhsal sa¤l›klar›n›
Gallisch 1989, Leyer 1991). Tüm bu müdahale- olumlu yönde de¤ifltirece¤i düflünülebilmektedir.
ler arac›l›¤›yla göçmen kad›nlar›n var olan güç Bireysel ve grup dan›flmanl›¤› sürecinde de
kaynaklar›n›n aktive edilerek sosyal becerileri edinilen sosyal beceriler do¤rultusunda gerek
kullanabilmesi ve buna ba¤l› olarak ruhsal iyilik kad›nlar gerekse de aileleri, içinde yaflad›klar›
hallerinin de artmas› beklenmektedir. Kad›nlar›n yabanc› toplumda daha güçlü, uyumlu ve
toplumun sa¤l›k davran›fllar›n› yönlendirmedeki dolay›s›yla daha sa¤l›kl› olarak toplumsal
etkisi göz önüne al›nd›¤›nda psikososyal olarak yaflant›lar›n› sürdürebileceklerdir.

34
K R İ Z

KAYNAKLAR Gürel S, Kudal A (1997) Türk Kad›n›n›n


Avrupa’ya Göçünün Kiflilik, Aile ve Topluma Yans›yan
Akb›y›k DE, Mendel EÖ, Önder ME, Cording C
Sonuçlar›. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
(1999) Almanya’da Yaflayan Türklerde Göçmen
Fakültesi Dergisi; 33(3): 109-134
Olman›n Depresyon ve Somatik Semptomlar Üzerine
Etkisi. Kriz Dergisi; 7(2):25-29 ‹brikçi S (1996) Köyden Kente Göçün Kad›n›n
Psikososyal Adaptasyonu Üzerine Etkileri. Yay›nlan-
Babao¤lu AE (2007) Göçmen Türk Kad›nlar›n›n
mam›fl Doktora Tezi. ‹stanbul: ‹stanbul Üniversitesi
Sorunlar›n›n Odak Grup Görüflmesi Yöntemi ile Belir-
Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü Hemflirelik Bölümü.
lenmesi ve Psikoe¤itimsel Modele göre Dan›flmanl›k
Hizmeti Verilmesi, Yay›nlanmam›fl Doktora Tezi. An- Karaman T (1990) Psikosomatik Hastalarda Aile
kara: Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Ens- Alg›s› ve Ruhsal Yap›lanma. Uzmanl›k Tezi. Antalya:
titüsü Psikiyatri Hemflireli¤i Program›. Akdeniz Üniversitesi
Baskak B, Say›l I, Özgüven HD (2005) Kielhorn R (1996) Krank in der Fremde.
Avrupa’da ‹ntihar Girifliminde Bulunan Türk Göçmen- Psychosozial; 63: 15-27.
lerin Sosyodemografik Analizi. Kriz Dergisi; 13(3):9-
Kleinemeyer E ve ark (2004) Psychische
14
Störungen bei Türkischen Migranten-Inanspruch-
Berg G (1995) Auslandische Frauen und nahme einer Spezialambulanz. Eriflim: 02 Eylül 2007,
Gesundheit. Migration und Gesundheit 2: 46-51. Thieme Connect.
Bhugra D (2004) Auslandische Frauen und Leyer M (1991) Migration, Kulturkonflikt und
Gesundheit. Migration und Gesundheit; 2:46-51 Krankheit. Opladen, Westdeutscher Verlag.
Boos Nünnig U (1995) Frauen in der Migration. Öz F (2004) Sa¤l›k Alan›nda Temel Kavramlar.
Seifert W (ed). Wie Migranten Leben. Berlin, Ankara, ‹maj ‹ç ve D›fl Ticaret A.fi.
Wissenschaftaszentrum.
Özelsel M (1990) Gesundheit und Migration:
Boyd M (2001) Contemporary Psychiatric Eine Psychologisch-Empirische Untersuchung an
Nursing Practice. Zuccarini M, Cunningham B (eds). Deutschen und Türken in Deutschland. München,
Psychiatric Nursing Contemporary Practice. New Profil Verlag.
York, Lippincott.
Pfeifer WM (1994) Transkulturelle Psychiatrie:
Bundesverwaltungsamt (2006) Jahresstatistik Ergebnisse und Probleme. Stutgart, Georg Thieme
2005. Aussiedler. Hamburg, Rowolth Verlag,. Verlag.
Burchard GD (1998) Erkrankungen bei Riecken A (2001) Psychiatrische Erkrankungen
Immigranten: Diagnostik und Therapie. Stutgart, im Migration-und Integratonsprozess. Marschalck P,
Gustav Fischer. Wiedl KH(eds). Aussiedler in Niedersächsischen
Krankenhaus. Osnabrück, Universität Verlag.
Ete E (1998) Ethnomedizinische Aspekte der
Interaktion Mit Türkischen Patienten. Hamburger Sabuncuo¤lu O (1998) Göçe Zorlanan Bir Grup
Arzte Blatt 4/93: 119-123. Bulgaristan Türk Çocuk ve Ergende Psikiyatrik-
Psikolojik Durum. Uzmanl›k Tezi. ‹stanbul, Marmara
Faltermaier T (2001) Migration und Gesundheit.
Üniversitesi T›p Fakültesi.
Marschalck P (ed). Migration und Krankheit.
Osnabrück, Universität Verlag. Salman R, Tuna S (2002) Handbuch Interkultu-
relle Suchthilfe. Giesen, .Psychosozial Verlag.
Gallisch M (1989) Haufige Konfliktsituationen
bei Funktionellen Störungen Türkischer Patienten. Schmid-Kodenberg A (1989) Psychoso-
Zentrum für Psychosomatische Medizin Giessen, der matische Reaktionen bei Migrantinnen. Sozialma-
Justus Liebig Universitat,. gazin; 7-8: 55-61.
Günay E, Haag A (1998) Gesunheitsprobleme Schmitt-Rodermund E, Silbereisen RK (1996)
Türkischer Frauen aus Psychosomatischer Sicht. Junge Aussiedler in Deutschland: Prädiktoren Emo-
Hamburger Arzte Blatt; 4: 93-115. tioneller Befindlichkeit. Zeitschrift für

35
K R İ Z

Entwicklungspsychologie und Pädogogische Psycho- Weig W (1998) Migration und Seelische


logie; 28. Gesundheit. Vorstand des Instituts für Migrations-
forschung. Universität Osnabrück.
Schouler-Ocak M (2005) Traumazentrierten
Psychotherapie bei Migranten: Bedeutung Kultur- Wössmer B, Sleptsova M (2005) Kognitive
spezifischer Einflussfaktoren. Turkish German Verhaltenstherapie bei türkischsprachigen Patienten
Gynecolocic Assocosation; 6(1);17- 22. mit Chronischen Schmerzen des Bewegungsap-
parates. Schweizer Medizinische Forum; 5: 826-831.
Sluzki CE (1998) Psychologische Phasen der
Migration und Ihre Auswirkungen. Hegemann T (ed). Zarouchas I (2006) Die Erfassung der Psychi-
Transkulturelle Psychiatrie. Bonn, Psychiatrie Verlag. atrischen Versorgung von Patienten mit Migrations-
hintergrund im Raum Bochum. Uzmanl›k Tezi.
Stegemann A (2005) Zielgruppenorientierte
Bochum, Ruhr Üniversitesi
Gesundheitsförderung von Migranten-Optimierung
Uber Interkulturelle Teamarbeit. Doktora Tezi. Zeiler J, Zarifo¤lu F (1994) Zur Revelanz
Osnabrück, Osnabrück Üniversitesi Sosyoloji Bölü- Ethnischer Diskriminierung bei Psychiatrischen
mü. Erkrankungen. Psychiatrische Praxis: 101-105.

36

You might also like