You are on page 1of 1

Oldukça sakin bir yaz akşamının, insanın ruhani benliğini sömüren bulantılı esintileri ve beraberinde

alıp götürdüğü kahve dumanını umursamazca oraya buraya savuruşu bazen sizi sessiz ve soğuk bir
ölümü arzulamaya itebilir. Alıp verdiğiniz hızlı ve kesik soluklar sizin için hiçbir şey ifade etmez.

Zihninizde, bağdaş kurmuş bir karanlık ve sessiz sakin, en diplerinizden gelen bir samimilikle, ettiğiniz
serzenişler yaşamaktadır. Saklamak için sabırsızlandığınız yalanlar ve ıssız, terk edilmiş adalarda
unutulmuş inciler gizlenmiştir aynı zamanda içinizde. İnançlarınız, coğrafyanız ve size renginizi veren
binlerce küçük pigment daha. Bütün bu varlığınızın ve nemli, boğucu yaz akşamının yanında bir de
göğün yavaş yavaş batmasıyla öldürdüğünüz adamın sonlanan soluklarının verdiği gergin sessizlik,
yaymaya başladığı dayanılmaz koku ve bedeninden, başta sözü geçen esintiyle beraber, savrulup
gitmiş olan ruhani varlığı onu göz ardı edilemez kılar

Ellerimde sıcak ve sert bir kahveyle Davut’a bakarken işte tam da bunları düşünüyordum. Var olan bir
beden içi boşken, içi dolu olduğunda çıkardığı sorunlardan daha fazlasını çıkarıyormuş gibi geliyordu o
an bana. Oysa tam tersinin doğruluğu, beden boşalmadan önce bana kanıtlandığı için şu an boştu
beden. Varlığının boşluğu da doluluğu da bir yüktü.

Önümdeki cesede bakmamak için kapattığım gözlerimi açmadan elimdeki kahveyi yüzüme
yaklaştırdım ve bunaltıcı havanın ötesinde daha aromalı bir buharın yüzümü okşamasına izin verdim.
Bir annenin yumuşak ve merhametli dokunuşu yahut bir sevgilinin şehvetli sarılışı için vermeyeceğim
şey yoktu –büyük bir kabahat işleyen ve vicdan azabının oldukça etkili işkencesinden sıyrılmak adına
cezasını bekleyen her insan gibi. Sığınacak bir şeyler ve beni vicdan azabından men edecek bir ceza
istiyordum. Makul bir ceza: Kendi adaletimin ve adaletimin sadakatli –bahsi geçen sadakat elbette ki
öncelikle bana olmak üzere hemen ardından adalet yargısının kendisinedir, büyük ölçüde merhametli
ama aynı zamanda da hakkaniyetli mahkemesinde oluşturulmuş makul bir ceza. Peki bir başkasını
öldürmek birine kaça patlardı?

Oldukça toydum, yirmi yedisinde bir

You might also like