You are on page 1of 16

JOHAN HUIZINGA (1872-1945)

Johan Huizinga Hollanda’n›n en büyük tarihçilerinden biridir. Groningen ve


Leipzig Üniversitelerindeki güçlü bir ö¤renimin ard›ndan Do¤u üzerine yazd›¤›
bir uzmanl›k teziyle bilim doktoru olur. Haarlem’de tarih, Amsterdam’da da
Hint Edebiyat› dersleri verir. 1905-1915 aras›nda Groningen’de, ard›ndan
1942’ye de¤in Leiden Üniversitesi’nde Tarih profesörü olarak görev yapar. Ay-
r›ca 1929-1945 y›llar› aras›nda Den Haag Bilimler Akademisi Edebiyat
Bölümü’nün yöneticili¤ini üstlenir. 1942’de Nazilerce rehin al›n›r ve ölümüne
de¤in gözalt›nda tutulur.
Önceleri Hint edebiyat› ve Hindistan’daki kültürler üzerine çal›flmalar yapar.
Ama as›l ününü, 14.-15. yüzy›llarda Fransa ve Felemenk’teki yaflam biçimleri-
ni ve düflünce yap›s›n› ele alan Herfsttij der middeleeuwen [Ortaça¤›n Günba-
t›m›, Çev. Mehmet Ali K›l›çbay, ‹mge Kitabevi, 1997] adl› eseriyle kazan›r.
Canl› ve ak›c› üslubuyla yap›t, tarih aç›s›ndan oldu¤u kadar edebi aç›dan da
önem tafl›maktad›r. 1919 y›l›nda Hollanda’da yay›mlanan bu temel kitap, ard›n-
dan Frans›zca’ya ve birçok yabanc› dile çevrilir. Tarihçi Huizinga’n›n, Ameri-
ka Birleflik Devletleri üzerine iki kitab›n› (1918 ve 1926), Erasmus biyografisi-
ni (1924) ve çeflitli inceleme eserlerini de önemli çal›flmalar› aras›nda sayabili-
riz. Tarihle ilgili eserleri k›l› k›rk yaran kesinlikteki belgeleme çal›flmas›yla ve
orijinal bak›fl aç›s›ndan kaynaklanan üslupçu özelli¤iyle ay›rt edilir.
Fakat Huizinga’n›n, ayn› zamanda, birinci s›n›f bir denemeci oldu¤u 1938’de
yazd›¤› Homo Ludens okundu¤unda fark edilecektir. In de schaduwen van
Morgen (1935) adl› eseriyle de bütün dünyada ad›ndan söz ettirir. Bu sonuncu
eserde, zaman›m›z›n özelli¤i olan endifle verici fenomenleri, sosyalist olmasa
da demokratik bir bak›fl aç›s›yla ustaca analiz etmekte ve yarg›lamaktad›r.
Huizinga, tüm yap›tlar›nda tarihsel olgular aras›ndaki toplumsal ve tinsel iliflki-
leri gerçekçi bir tutumla aç›klamaya çal›flm›flt›r. Kültürü, toplumun özdeksel,
tinsel ve ahlâki alanlar›n niteli¤i, do¤al durumdan daha yüksek bir varl›k duru-
muna geçiflte ortaya ç›kan olgu olarak tan›mlam›flt›r. Güç kavram›na karfl› ta-
rihsel deneyimden kaynaklanan bir güvensizlik duyan Huizinga, dengeli ve
uyumlu bir hümanizman›n savunucusu olmufltur.
Ölüm bilinci kavram› üzerinde de duran Huizinga, bunu bireycili¤e ba¤lam›flt›r.
Ona göre ölüm bilinci toplumsal örgütsüzlük dönemlerinde belirir. Çünkü böy-
le zamanlarda bireysel seçim, toplumsal de¤erlere kendili¤inden gösterilen
uyumun önüne geçer. Huizinga bu tür dönemlere örnek olarak flehir devletleri-
nin çözülmesinden sonraki klasik toplumu, feodalizmin çöküflünden sonraki er-
ken Rönesans dönemini ve 20. yüzy›l› verir.
Huizinga, Leiden Üniversitesi’ndeki rektörlü¤ü s›ras›nda Yahudi karfl›t› propa-
gandadan sorumlu gördü¤ü Alman bir okutman› bu üniversiteden uzaklaflt›ra-
rak so¤ukkanl› bir cesaret örne¤i sergilemifltir. Hitler’in iktidara geliflinden son-
ra gerçekleflen bu olay ve Hollandal› bilginin genel tav›rlar›, 1942 y›l›nda, Na-
zilerin elinde üç ay rehin kalmas›na mal olur ve ölümüne kadar taflrada sürgün
hayat› yaflar.
Ayr›nt›: 123
‹nceleme Dizisi: 214
Homo Ludens
Oyunun Toplumsal ‹fllevi Üzerine Bir Deneme
Johan Huizinga
Frans›zca’dan Çeviren
Mehmet Ali K›l›çbay
Yay›ma Haz›rlayan
Ifl›k Ergüden
Düzelti
Ayten Koçal
Çeviride Kullan›lan Metinler
Homo Ludens
Essai sur la Fonction Sociale du Jeu
Frans›zca’ya Çeviren: Cécile Seresia
Gallimard/1951
Homo Ludens
A Study of the play element in culture
Beacon Press/1955
© Huizinga Estate & Kooys and Von Gelderen
Bu kitab›n Türkçe yay›m haklar›
Ayr›nt› Yay›nlar›’na aittir.
Kapak Resmi
Bruegel, Çocuk Oyunlar›’ndan ayr›nt›
Kapak Tasar›m›
Arslan Kahraman
Kapak Düzeni
Gökçe Alper
Dizgi
Esin Tapan
Bask›
Kayhan Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti
Davutpafla Cad. Güven San. Sit. C Blok No.: 244
Topkap›/‹st. Tel.: (0212) 612 31 85
Sertifika No.: 12156
Birinci Bas›m 1995
Dördüncü Bas›m 2013
Bask› Adedi 2000
ISBN 978-975-539-099-4
Sertifika No.: 10704

AYRINTI YAYINLARI
Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - ‹stanbul
Tel.: (0212) 512 15 00 Fax: (0212) 512 15 11
www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Johan Huizinga
Homo Ludens
Oyunun Toplumsal ‹fllevi Üzerine Bir Deneme
‹ N C E L E M E D ‹ Z ‹ S ‹
fiENL‹KL‹ TOPLUM/I. Illich Ë YEfi‹L POL‹T‹KA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEfiT‹R‹S‹/B. Brown Ë KA-
DINLIK ARZULARI/R. Coward Ë FREUD’DAN LACAN’A PS‹KANAL‹Z/S. M. Tura Ë NASIL SOSYAL‹ZM? HANG‹ YEfi‹L? N‹Ç‹N
T‹NSELL‹K?/R. Bahro Ë ANTROPOLOJ‹K AÇIDAN fi‹DDET/Der: D. Riches Ë ELEfiT‹REL A‹LE KURAMI/M. Poster Ë ‹K‹B‹N’E
DO⁄RU/R. Williams Ë DEMOKRAS‹ ARAYIfiINDA KENT/K. Bumin Ë YARIN/R. Havemann Ë DEVLETE KARfiI TOPLUM/P.
Clastres Ë RUSYA’DA SOVYETLER (1905-1921)/O. Anweiler Ë BOLfiEV‹KLER VE ‹fiÇ‹ DENET‹M‹/M. Brinton Ë EDEB‹YAT KU-
RAMI/T. Eagleton Ë ‹K‹ FARKLI S‹YASET/L. Köker Ë ÖZGÜR E⁄‹T‹M/J. Spring Ë EZ‹LENLER‹N PEDAGOJ‹S‹/P. Freire Ë SA-
NAY‹ SONRASI ÜTOPYALAR/B. Frankel Ë ‹fiKENCEY‹ DURDURUN!/T. Akçam Ë ZORUNLU E⁄‹T‹ME HAYIR!/C. Baker Ë SES-
S‹Z YI⁄INLARIN GÖLGES‹NDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard Ë ÖZGÜR B‹R TOPLUMDA B‹L‹M/P. Feyerabend Ë
VAHfi‹ SAVAfiÇININ MUTSUZLU⁄U/P. Clastres Ë CEHENNEME ÖVGÜ/G. Vassaf Ë GÖSTER‹ TOPLUMU VE YORUMLAR/G.
Debord Ë A⁄IR ÇEK‹M/L. Segal Ë C‹NSEL fi‹DDET/A. Godenzi Ë ALTERNAT‹F TEKNOLOJ‹/D. Dickson Ë ATEfi VE GÜNEfi/I.
Murdoch Ë OTOR‹TE/R. Sennett Ë TOTAL‹TAR‹ZM/S. Tormey Ë ‹SLAM’IN B‹L‹NÇALTINDA KADIN/F. Ayt Sabbah Ë MEDYA
VE DEMOKRAS‹/J. Keane Ë ÇOCUK HAKLARI/Der: B. Franklin Ë ÇÖKÜfiTEN SONRA/Der: R. Blackburn Ë DÜNYANIN BATI-
LILAfiMASI/S. Latouche Ë TÜRK‹YE’N‹N BATILILAfiTIRILMASI/C. Aktar Ë SINIRLARI YIKMAK/M. Mellor Ë KAP‹TAL‹ZM, SOS-
YAL‹ZM, EKOLOJ‹/A. Gorz Ë AVRUPAMERKEZC‹L‹K/S. Amin Ë AHLÂK VE MODERNL‹K/R. Poole Ë GÜNDEL‹K HAYAT KILA-
VUZU/S. Willis Ë S‹V‹L TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane Ë TELEV‹ZYON: ÖLDÜREN E⁄LENCE/N. Postman Ë MODERNL‹-
⁄‹N SONUÇLARI/A. Giddens Ë DAHA AZ DEVLET DAHA ÇOK TOPLUM/R. Cantzen Ë GELECE⁄E BAKMAK/M. Albert - R. Hah-
nel Ë MEDYA, DEVLET VE ULUS/P. Schlesinger Ë MAHREM‹YET‹N DÖNÜfiÜMÜ/A. Giddens Ë TAR‹H VE T‹N/J. Kovel Ë ÖZ-
GÜRLÜ⁄ÜN EKOLOJ‹S‹/M. Bookchin Ë DEMOKRAS‹ VE S‹V‹L TOPLUM/J. Keane Ë fiU HA‹N KALPLER‹M‹Z/R. Coward Ë AK-
LA VEDA/P. Feyerabend Ë BEY‹N ‹⁄FAL fiEBEKES‹/A. Mattelart Ë ‹KT‹SAD‹ AKLIN ELEfiT‹R‹S‹/A. Gorz Ë MODERNL‹⁄‹N SI-
KINTILARI/C. Taylor Ë GÜÇLÜ DEMOKRAS‹/B. Barber Ë ÇEK‹RGE/B. Suits Ë KÖTÜLÜ⁄ÜN fiEFFAFLI⁄I/J. Baudrillard Ë
ENTELEKTÜEL/E. Said Ë TUHAF HAVA/A.Ross Ë YEN‹ ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques Ë TAHAKKÜM VE D‹REN‹fi SANAT-
LARI/J.C. Scott Ë SA⁄LI⁄IN GASPI/I. Illich Ë SEVG‹N‹N B‹LGEL‹⁄‹/A. Finkielkraut Ë K‹ML‹K VE FARKLILIK/W. Connolly Ë
ANT‹POL‹T‹K ÇA⁄DA POL‹T‹KA/G. Mulgan Ë YEN‹ B‹R SOL ÜZER‹NE TARTIfiMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRAS‹ VE KAP‹-
TAL‹ZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, ‹RON‹ VE DAYANIfiMA/R. Rorty Ë OTOMOB‹L‹N EKOLOJ‹S‹/P. Freund-G. Martin
Ë ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER‹NE/A. Phillips Ë ‹MKÂNSIZIN POL‹T‹KASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER ‹Ç‹N HA-
YAT B‹LG‹S‹ EL K‹TABI/R. Vaneigem Ë CENNET‹N D‹B‹/G. Vassaf Ë EKOLOJ‹K B‹R TOPLUMA DO⁄RU/M. Bookchin Ë ‹DE-
OLOJ‹/T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRK‹YE/A. ‹nsel Ë AMER‹KA/J. Baudrillard Ë POSTMODERN‹ZM
VE TÜKET‹M KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry Ë KAMUSAL ‹NSANIN ÇÖKÜfiÜ/R.
Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLE⁄‹N‹ Y‹T‹REN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME
KARfiI HAYAT/N. O. Brown Ë S‹V‹L ‹TAATS‹ZL‹K/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZER‹NE TARTIfiMALAR/J. Nuttall Ë TÜKET‹M TOP-
LUMU/J. Baudrillard Ë EDEB‹YAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard Ë ORTAK
B‹R fiEYLER‹ OLMAYANLARIN ORTAKLI⁄I/A. Lingis Ë VAK‹T ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AfiKI/M. Viroli Ë K‹ML‹K
MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZER‹NE/S. Lynch Ë K‹fi‹SEL ‹L‹fiK‹LER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN
YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë ‹T‹RAF ED‹LEMEYEN CEMAAT/M.
Blanchot Ë FLÖRT ÜZER‹NE/A. Phillips Ë FELSEFEY‹ YAfiAMAK/R. Billington Ë POL‹T‹K KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë
CUMHUR‹YETÇ‹L‹K/P. Pettit Ë POSTMODERN TEOR‹/S. Best-D. Kellner Ë MARKS‹ZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHfiET‹ KAV-
RAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJ‹K DÜfiÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ET‹K/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL C‹NS‹-
YET VE ‹KT‹DAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAfiLIK/W. Kymlicka Ë KARfiIDEVR‹M VE ‹SYAN/H. Marcuse Ë KU-
SURSUZ C‹NAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAfiTIRILMASI/G. Ritzer Ë KUSURSUZ N‹H‹L‹ST/K.A. Pearson Ë
HOfiGÖRÜ ÜZER‹NE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARfi‹ZM‹/Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX’IN ÖZGÜRLÜK ET‹⁄‹/G. G. Bren-
kert Ë MEDYA VE GAZETEC‹L‹KTE ET‹K SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DE⁄ER‹/J. Harris Ë POST-
MODERN‹ZM‹N YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DE⁄‹fiT‹RMEK ÜZER‹NE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A’SI/B. Sanders Ë
TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YEN‹DEN DÜfiÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJ‹/A. Game & A. Netcalfe Ë
EDEPS‹ZL‹K, ANARfi‹ VE GERÇEKL‹K/G. Sartwell Ë KENTS‹Z KENTLEfiME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARfiI/P. Feyerabend Ë
HAK‹KAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. ‹nceo¤lu Ë ANARfi‹Z-
M‹N BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOL‹ KADINDIR/D. Binkert Ë S‹YAH ‘AN’LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODER-
N‹ZM, EVRENSELL‹K VE B‹REY/fi. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYAL‹ZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN V‹CDANI/R. Sennett Ë KÜ-
RESELLEfiME/Z. Bauman Ë ET‹⁄E G‹R‹fi/A. Pieper Ë DUYGUÖTES‹ TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEB‹YAT OLARAK HAYAT/A.
Nehamas Ë ‹MAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAfiAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇA⁄I/J. Kovel Ë
KOLONYAL‹ZM POSTKOLONYAL‹ZM/A. Loomba Ë KREfiTEK‹ YABAN‹/A. Phillips Ë ZAMAN ÜZER‹NE/N. Elias Ë TAR‹H‹N
YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAfiLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARfi‹ZM‹N
S‹YASET FELSEFES‹/T. May Ë ATE‹ZM/R. Le Poidevin ËAfiK ‹L‹fiK‹LER‹/O.F. Kernberg Ë POSTMODERNL‹K VE HOfiNUT-
SUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE D‹⁄ER HAYAT STRATEJ‹LER‹/Z. Bauman Ë TOPLUM VE B‹L‹NÇ-
DIfiI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUfi DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFER‹/B. Sanders
ËEDEB‹YATIN YARATILIfiI/F. Dupont Ë PARÇALANMIfi HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKS‹ZM
VE D‹L FELSEFES‹/V. N. Voloflinov Ë MARX’IN HAYALETLER‹/J. Derrida Ë ERDEM PEfi‹NDE/A.MacIntyre Ë DEVLET‹N
YEN‹DEN ÜRET‹M‹/J. Stevens Ë ÇA⁄DAfi SOSYAL B‹L‹MLER FELSEFES‹/B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë
P‹YASA/J. O’Neill Ë ANNE: MELEK M‹, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL ‹NSAN/G. Agamben Ë B‹L‹NÇALTINDA
DEVLET/R. LourauË YAfiADI⁄IMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAfiAMA SANATI FELSEFES‹/A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F.
Furedi Ë E⁄‹T‹MDE ET‹K/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAfiANTI/D. Lupton Ë ELEfiT‹REL TEOR‹/R. Geuss Ë AKT‹V‹ST‹N EL
K‹TABI/R. Shaw Ë KARAKTER AfiINMASI/R. Sennett Ë MODERNL‹K VE MÜPHEML‹K/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: B‹R AHLÂK
KARfiITININ ET‹⁄‹/P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, K‹ML‹K VE S‹YASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIfi ANARfi‹/M. Kaufmann Ë MODA
VE GÜNDEMLER‹/D. Crane Ë B‹L‹M ET‹⁄‹/D. Resnik Ë CEHENNEM‹N TAR‹H‹/A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A.
Sen Ë KÜRESELLEfiME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë S‹YASAL ‹KT‹SADIN ABC’si/R. Hahnel Ë ERKEN ÇÖKEN
KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ET‹⁄‹/P.
Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEfiMES‹/P. Singer Ë MODERNL‹⁄‹N SOSYOLOJ‹S‹/P.
Wagner Ë DO⁄RUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT’NUN
ÖZGÜRLÜK SERÜVEN‹/J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë ‹KT‹DARIN PS‹fi‹K YAfiAMI/J. Butler Ë
Ç‹KOLATANIN GERÇEK TAR‹H‹/S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVR‹M‹N ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TAR‹H‹/A.
Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, K‹ML‹K/I. Chambers Ë ATEfi ve SÖZ/G.M. Ramírez Ë M‹LLETLER VE M‹LL‹YETÇ‹L‹K/E.J.
Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga
‹çindekiler

— SUNUfi/Mehmet Ali K›l›çbay . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7


— ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13
I. KÜLTÜR OLGUSU OLARAK OYUNUN DO⁄ASI
VE ANLAMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16
II. OYUN KAVRAMININ D‹LDE KAVRANILIfiI
VE ‹FADE ED‹L‹fi‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .49
III. KÜLTÜR YARATICI ‹fiLEV OLARAK OYUN
VE MÜSABAKA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .70
IV. OYUN VE HUKUK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .106
V. OYUN VE SAVAfi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .120
VI. OYUN VE B‹LGEL‹K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .140
VII. OYUN VE fi‹‹R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .156
VIII. MYTHOPOIESIS’‹N UNSURLARI (Hayal Gücünün ‹fllevi) .176
IX. FELSEFEN‹N OYUNSAL B‹Ç‹MLER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . .188
X. SANATIN OYUNSAL B‹Ç‹MLER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .201
XI. OYUN AÇISINDAN UYGARLIKLAR VE DÖNEMLER . . .219
XII. ÇA⁄DAfi KÜLTÜRDE OYUNSAL UNSUR . . . . . . . . . . . . .244

— Dizin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .266
Sunufl

“‹nsan”, ço¤u doktrin ve düflünür aç›s›ndan bir canl› türünü belirle-


meyi aflan bir anlam manzumesiyle yüklüdür. Bu yüklemlerin,
meflrebe göre de¤iflmek üzere çok say›da olmas›, “insan” kavram›-
n› en karmafl›k, çözümlemeye en az yatk›n anlamsal kürelerden bi-
ri haline getirmektedir; öylesine ki, kavram ço¤u zaman ve ço¤u
kimsenin gözünde simgesel bir içerik kazanmakta, hatta ülküsel bir
çerçevenin parças› haline gelmektedir. Ancak kavram›n veya sim-
genin bu içerik zenginli¤i, bizatihi nesnesinin de karmafl›k olmas›-
n› gerektirmemektedir.
Hemen her kavram›n bafl›na geldi¤i gibi, burada da var olan ile
olmas› istenilen, umulan, beklenen, u¤runa kan ve gözyafl› dökülen
ayn› ifade bütünü içinde bir araya getirilmifltir. Bu yüzden “insan”
7
ço¤u kimse aç›s›ndan, bir “ondan beklenenler” program› olarak or-
taya ç›kmaktad›r. “‹nsan”dan beklenenlerin bafl›nda ise, “ciddiyet”
gelmektedir. Çünkü, gene hemen her doktrin “insan”a flu veya bu
misyonu yüklemektedir ve misyon kavram›n›n tamamlay›c›s› ise,
hemen her seferinde ciddiyet olmaktad›r.
Ciddiyetin z›dd› da, genel olarak “oyun” kavram›n›n içinde gö-
rülmektedir. Oysa Huizinga, iyi kumafltan bütün düflünürler gibi,
bu yerleflik kabullerle hesaplaflmaya flafl›rtarak bafllad›¤› eserinde,
oyunun insan›n temel özelliklerinden biri oldu¤unu ortaya koyar-
ken, ayn› oyunun kültür yarat›c› ifllevini gözler önüne sermekte ve
as›l önemlisi, oyun-ciddiyet z›tl›¤›n› gayet ikna edici bir flekilde
reddetmektedir; çünkü oyun da son derece ciddi olabilir.
Yüzy›l›m›z›n en büyük tarihçi ve düflünürlerinden biri olarak
kabul edilen Johan Huizinga, bu eski tarihli ama eskimeyen kita-
b›nda karfl›m›za bir “oyuncu insan” tablosu ç›karmakta ve bu örnek
tipin hukuktan, savafltan; fliir ve felsefeye varana kadar, kültürel ha-
yat›n halen her yerinde görülen varl›k ve kimli¤ini ortaya koymak-
tad›r.
Bir sunufl yaz›s›nda kitab›n içeri¤ini gündeme getirmenin anla-
m› ve yarar› yoktur, fakat bu çal›flman›n derinlemesine çözümleme-
lerinin, toplumsal bilim araflt›rmalar›na yapt›¤› yöntemsel katk›lar›
vurgulaman›n kesin zorunlulu¤u bulunmaktad›r. Huizinga, oyun-
kültür karfl›l›kl› iliflkisini dilsel kan›tlardan itibaren sürdürüp, so-
nunda ça¤dafl uygarl›¤a ulafl›rken, hemen hemen bütün toplumsal
bilim verilerini kullanmaktad›r. Huizinga’n›n çal›flmas›n›n en
önemli özelli¤ini bu nokta oluflturmaktad›r. Bu kitab›n ilk yay›n-
lanma y›l› olan 1938’de, her toplumsal bilim kendi küçük vatan›n›,
çekildi¤i surlar›n arkas›ndan korumaktayd›. Oysa, üstat büyük bir
uzgörüfllülük ve bilimsel sezgiyle (buna bilgelik de demek müm-
kündür), toplumsal bilimlerin ancak bütünsellikleri içinde ve tek
bir bilim olarak ele al›nd›klar›nda yöntemsel bir tutarl›l›¤a sahip
olabileceklerini görmüfltür. Bugün, henüz emekleme aflamas›nda
olsa bile, toplumsal bilimler birleflme ve bütünleflmeye do¤ru bir
çaba, mesafe ve alan kazanmaktad›rlar.
Bu kitap ilk kez 1938’de yay›nlanm›flt›r. ‹lk önce, Aral›k
8
1939’da Almanca bir çevirisi ç›km›flt›r; yazar bu çeviriye katk› ve
önerilerini getirmifl, 1944 y›l›nda ‹sviçre’de baflka bir Almanca çe-
viri yay›nlanm›flt›r. Eserini ‹ngilizceye çeviren bizzat yazard›r. An-
cak, 1950’de baflka bir çevirmen taraf›ndan kitap ‹ngilizceye bir
kez daha aktar›lm›flt›r. Bizim Türkçe çeviriye esas ald›¤›m›z metin
ise, Felemenkçeden Frans›zcaya aktar›lan 1951 tarihli olan›d›r. Fa-
kat, 1939 ve 1944 Almanca çeviriler kendi aralar›nda tutarl› de¤il-
lerdir. Yazar›n kendi yapt›¤› ‹ngilizce çeviri ile 1950 tarihli olan di-
¤eri aras›nda da tutars›zl›klar ve farklar vard›r. Öte yandan, bizim
esas ald›¤›m›z Frans›zca metin ile 1950 tarihli ‹ngilizce metin ara-
s›nda önemli üslup ve anlam farkl›l›klar› bulunmaktad›r. Tradutto-
ri trattori; bundan hiç kuflku yok. Bu nedenle, ben çeviri s›ras›nda
‹ngilizce metni de karfl›laflt›rma unsuru olarak kulland›m.
Huizinga kitab›n›, Bat› entelektüel gelene¤i içinde, çok say›da
yabanc› kelime ve kavram kullanarak kaleme alm›fl ve bunlar›n ço-
¤unu metin içinde veya dipnotla aç›klama ihtiyac›n› duymam›flt›r.
Ben bunlar›n baz›lar›n› (*) ile belirtilen dipnotlarla aç›klamaya ça-
l›flt›m, ak›fl›n bozulmayaca¤›na inand›¤›m yerlerde ise, bu aç›kla-
malar› parantezlerle metin içinde yapt›m. Ancak gene de, çevirme-
nin ö¤retmen olmad›¤›na ve yazar›n bizzat aç›klamad›klar›n› aç›k-
lamak hakk›n›n bulunmad›¤›na inan›yorum. Fakat ne var ki, gide-
rek k›tlaflan ve tembelleflen Türk okuyucusu yay›nc›y›, yay›nc› da
çevirmeni bu yönde zorluyor. Bunun geçici oldu¤unu umuyor ve
çeviri kitaplar›n minik birer sözlük ve ansiklopedi olmaktan ç›ka-
caklar› günü özlemle bekliyorum.
Huizinga’n›n kitab› okuyucuyu daha ilk sahifesinden itibaren
k›skac›na alaca¤› için, ben aradan çekiliyorum.
Mehmet Ali K›l›çbay
Mart 1993

9
Uxori Carissimae
Önsöz

Ayd›nlanma ça¤›n›n saf iyimserli¤i içinde hayal edildi¤i kadar ak›l-


l› olmad›¤›m›z sonunda ortaya ç›k›nca Homo sapiens* ad›n›n türü-
müze eskiden san›ld›¤› kadar uygun olmad›¤› aç›kça belli oldu ve
bu ilk tan›ma bir de Homo faber’in** eklenmesinin uygun olaca¤›-
na inan›ld›. Oysa bu ikinci terim bizi tan›mlamaya o kadar da uy-
gun de¤ildi; çünkü faber birçok hayvan› niteleyebilir. Ve imal et-
me konusunda do¤ru olan, oyun oynama konusunda da do¤rudur:
Birçok hayvan oyun oynar. Buna karfl›l›k Homo ludens, yani “oyun
oynayan insan” terimi bana, imal etmek kadar esasl› bir ifllevi ifa-
de ediyormufl ve buna ba¤l› olarak da Homo faber teriminin yan›n-
da yer almay› hak ediyormufl gibi gelmektedir.
* Ak›ll› insan. (ç.n.)
** ‹malat yapan insan. (ç.n.)

13
Eylemlerimizin içeri¤i derinlemesine bir çözümlemeye tabi tu-
tulacak olursa, insanlar›n bütün yap›p-etmelerinin yaln›zca oyun-
dan ibaret oldu¤u sonucuna da var›labilir. Bu metafizik sonuçla ye-
tinen bir kimse bu kitab› okumasa iyi eder. Uyan›k kuflkuculu¤un
köhne tutumu, oyunu dünyada meydana gelen her fleyin temel fak-
törü olarak a盤a ç›kartma ifline kalk›flan bir incelemeden vazgeç-
mek için yeterli bir neden olamaz. ‹nsan uygarl›¤›n›n, oyun olarak,
oyunun içinde ortaya ç›kt›¤› ve geliflti¤i fleklindeki kanaatim çok
eskilerden bafllayarak, yavafl yavafl güçlendi. Daha 1903’te bile ya-
z›lar›mda bu bak›fl aç›s›n›n izlerini bulmak mümkündür. 1933’te
Leiden Üniversitesi rektörü olarak verdi¤im aç›l›fl söylevinin tema-
s› bu olmufltur. Bu söylevin bafll›¤› Over de grenzen van spel et
ernst in de cultur1 idi. Daha sonra bu söylevi biri Zürih ve Viya-
na’da (1934), di¤eri de Londra’daki (1937) iki konferans vesilesiy-
le iki kez yeniden elden geçirdim ve Das spielelement der Kultur,
The Play element of Culture ad›n› verdim. Dinleyicilerim beni iki
keresinde “in der Kultur-in Culture” diye düzelttiler ve ben de her
seferinde tamlamay› sa¤lamak üzere “of”u korudum.* Çünkü be-
nim için söz konusu olan, oyunun di¤er kültürel olgular aras›ndaki
yerini incelemek de¤il de, kültürün hangi ölçülerde oyunsal bir ka-
rakter gösterdi¤ini araflt›rmakt›. E¤er böyle ifade etmemde bir yan-
l›fll›k yoksa, oyun kavram›n› kültür kavram›yla bütünlefltirmeye u¤-
rafl›yordum; t›pk› daha gelifltirilmifl bu incelemede yapt›¤›m gibi.
Oyun biyolojik bir ifllev olarak de¤il de, kültürel bir olgu olarak
düflünülmüfl ve kültürün morfolojisine uygulanan bilimsel düflünce
araçlar›yla ele al›nm›flt›r.
Yararl› olmas›na ra¤men, oyunun psikolojik yorumundan müm-
kün oldu¤unca kaç›nd›¤›m ve zaman zaman etnolojik olgular zik-
retmek zorunda kalmakla birlikte etnolojinin kavram ve aç›klama-
lar›n› çok s›n›rl› bir flekilde kulland›¤›m fark edilecektir. Örne¤in
okuyucu sihirli terimine yaln›zca bir kere rastlayacak, mana** ve di-
1. Oyun ve ciddiyetin kültür içindeki s›n›rlar›, Haarlem, Tjunk Willink, 1933.
* Mant›ksal olarak, kuflkusuz, Huizinga hakl›d›r; ama ‹ngilizce edatlar mant›k yö-
netimi alt›nda olmad›¤›ndan bu kitab›n altbafll›¤›nda kula¤a daha hofl gelen “in”
ekini kulland›m (‹ngilizceye çevirenin notu).
** Mana, baz› animist dinlerde do¤aüstü güç. (ç.n.)

14
¤er benzerlerine ise hiç rastlanmayacakt›r. E¤er ispatlar›m› tez bi-
çimi alt›nda ortaya koysayd›m, bu tezlerden biri etnoloji ile ona ak-
raba olan bilimlerin oyun kavram›n› fazlas›yla ihmal ettiklerini id-
dia etmek olurdu. Oyuna iliflkin mevcut terminoloji yetersiz kal-
maktad›r. Oyuna tekabül eden ve sadece “oyuna ve oyunlara ait
olan”› ifade eden bir s›fata hep ihtiyaç duydum.
Frans›zcada psikoloji eserlerinde kullan›lan ludique kelimesini,
Latincede bu biçim alt›nda yer alm›yor olsa da, benimsememe izin
verilsin.*
Bu eser yay›mlan›rken, içerdi¤i bütün eme¤e ra¤men, onun çok
kimse taraf›ndan bir do¤açlama veya yeteri kadar belgeye dayand›-
r›lmam›fl bir inceleme olarak kabul edilece¤inden kayg› duyuyo-
rum. Tam anlam›yla bilmedi¤i çeflitli alanlarda macera aramak ye-
rine baz› kültürel sorunlara e¤ilmek isteyen herkesi bekleyen kader
budur.
Bilgimdeki bütün boflluklar› doldurarak ifle bafllamay› düflüne-
mezdim; dolay›s›yla her ayr›nt›ya bir at›fla kefil olmay› da kural
haline getirmedim. Yürekten ba¤l› oldu¤um bir konuda ya flimdi
yazmak ya da asla yazmamak seçene¤i karfl›s›nda, ben birinci çö-
zümü seçtim.
Leiden, 15 Haziran 1938

‹K‹NC‹ BASKIYA ÖNSÖZ

1939’da, Amsterdam’daki Pantheon Akademische Verlaganstalt’›n


gayretleriyle bu eserin Almancas› yay›mland›.
Çeviri faaliyetine katk›da bulunurken, metni birçok yerde ta-
mamlama veya daha aç›k hale getirme f›rsat›m oldu ve ayn› zaman-
da yanl›fllar› düzeltebilmek için baz› dostane uyar›lardan da yarar-
land›m.
Leiden, Eylül 1940

* Ben ludique kelimesini, çeviride “oyunsal” ile karfl›lad›m. (ç.n.)

15
I
Kültür olgusu olarak
oyunun do¤as› ve anlam›

Oyun kültürden daha eskidir. Nitekim, kültür kavram›n› ne kadar


daraltsak da, bu kavram her halükârda bir insan toplumunun varl›-
¤›n› gerektirir ve hayvanlar kendilerine oyun oynamalar›n› ö¤ret-
mesi için insan›n gelmesini beklememifllerdir. Kuflkusuz, flunu hiç
çekinmeden ifade edebiliriz: ‹nsan uygarl›¤› genel oyun kavram›na
hiçbir temel özellik katmam›flt›r. Hayvanlar aynen insanlar gibi
oyun oynarlar. Oyunun bütün temel çizgileri, hayvan oyunlar›nda
çoktan gerçeklefltirilmifl durumdad›r. Bütün bu çizgileri gözlemek
için, yavru köpeklerin nefleli oynaflmalar›n› dikkatlice izlemek ye-
terlidir. Bunlar, bir tür ayini and›ran tav›r ve jestlerle birbirlerini
oyuna davet ederler. Yavru köpek, oyun oynad›¤› arkadafl›n›n ku-
la¤›n› ›s›rmay› yasaklayan kurala uyar. Sanki korkunç öfkeliymifl-
ler gibi davran›rlar, ama bütün bunlar›n içinde, özellikle, afl›r› ölçü-
16

You might also like