You are on page 1of 7

MURAD IV

med Ağa'nın, metal aksarnı ise İsmail adın­ lenmiş esrna-i hüsnayı
içeren çini madal- ağalarından biri tarafından öldürülmek
da bir ustanın eseri olduğu imzalarından yonlar kullanılmıştır.Belgelerden, saray istendiği ve diğer ağaların müdahalesiyle
anlaşılmaktadır. Revakın aynalı tonazları­ nakkaşları tarafından bu yapı için özel ola- kurtulduğu rivayet edilir.
nın 1978 yılındaki resterasyanda ortaya rak tasarlanmış deseniere göre İznik'te Amcası ı. Mustafa'nın akli dengesi ye-
çıkarılan kOfi yazılarla bezeli özgün kalem üretildiği anlaşılan çini süslemelerde uy- rinde olmadığından devlet idaresinde be-
işi süslemeleri ise dönemin özelliklerini gulamanın da çok başarılı olduğu görül- liren karışıklığı gidermek için başta Sad-
yansıtır. mektedir. razam Kemankeş Ali Paşa ile Şeyhülislam
Yapıda üç sıra halinde düzenlenmiş pen- İkinci ve üçüncü sıra pencerelerin ara- Zekeriyyazade Yahya Efendi bulunduğu
cerelerden alttakiler mermer söveli ve dik- sındaki satıhlarda ise pandantif yüzeyle- halde ileri gelenler tarafından 1. Mustafa'-
dörtgen, üst sıradakiler sivri kemerli açık­ rindeki çini panolara benzer şekilde, an- nın tahttan indirilmesine karar verildiğin­
lıklıdır. Üstte palmetli bir tepelik dizisinin cak kalemişi olarak tasarlanmış. esrna-i de küçük yaşta olmasına rağmen muhte-
taçlandırdığı mukarnaslı bir koroişten son- hüsnayı ihtiva eden ikişer dairevi madal- melen annesi Kösem Sultan'ın tesiriyle
ra kubbeler arasındaki boşluğu aydınlatan yon işlenmiştir. Tamamen kalem işiyle be- tahta çıkarıldı (15 Zilkade 1032 1 10 Eylül
üç pencereli geniş kasnak ve kubbe yük- zenmiş kubbe içinde Allah ve Muhammed 1623) Ertesi gün Eyüp Sultan Türbesi'n-
selmektedir. Dıştaki en ilgi çekici ayrıntı, isimlerinin tekrarlandığı kOfi bir şeritle de Aziz Mahmud Hüdayl eliyle kılıç kuşan­
hazlre duvarlarının kesilerek iki yandan çevrelenen, Fatiha sOresini ihtiva eden gö- dı ve beş gün sonra sünnet edildi. Salta-
merdivenlerle ulaşılan bir podyumda yer bek madalyonu ile etekte dolanan lotus natının ilk yıllarında idare daha çok anne-
alan, diğerlerinden farklı şebekelere sahip ve palmiye yapraklarından oluşan kuşak sinin etkisi altındaki devlet adamlarının
üç pencereden oluşan hacet pencereleri- arasındaki kısmın rOm! istifleriyle doldu- elinde kaldı. 1041 'e (1632) kadar devam
dir. rulduğu görülmektedir. eden bu dokuz yıllık süre boyunca devrin
Kubbe, içte köşelerin önüne yerleştiri­ Türbede lll. Murad'ın yanı sıra hasekisi olaylarında herhangi bir tesiri olmadı. Yö-
len mukarnaslı başlıklı altı mermer sütu- Safiye Sultan. yirmi şehzadesi, kızları Fat- netimi tam anlamıyla, Sadrazam Receb
na oturan sivri kemerlerle taşınırken du- ma, Fahri ve Mihriban sultanlarla diğer Paşa'yı bertaraf edip zorbaları ortadan
varların önünde sekilerle belirlenmiş ge- yirmi kızı, lll. Mehmed'in iki kızı ve üç şeh­ kaldırdığı Şewal 1041 'den (Mayıs 1632)

niş bir galeri ortaya çıkmıştır. Türbe kapı­ zadesi, 1. Ahmed'in oğlu Kasım ile Sultan itibaren ele aldı.
sının karşısındaki üç cephede üçlü düzen- İbrahim'in bir şehzadesi ve iki kızıyla bir- Saltanatının ilkyıllarındaSadrazam Ke-
de pencereler yer almışken diğerlerinde likte toplam elli dört kişinin gömülü oldu- mankeş Ali Paşa devlet işlerinde söz sa-
dolap nişleriyle kapının solunda üstteki ğunu Ayvansarayİ bildirmekle beraber (Ha- hibiydi. Devrin kaynakları bu sırada devle-
mahfile çıkışı sağlayan merdiven bulun- dikatü'l-cevami', ı. 6) bugün yapıda elli tin oldukça sıkıntılı bir dönem geçirdiğin­
maktadır. İç mekanda alt pencerelerin ara- adet sanduka bulunmaktadır. de müttefiktir. Özellikle İstanbul'daki oto-
larına alternatifli olarak çini panolar yer- BİBLİYOGRAFYA :
leştirilmiş olup üst kısmında tepelik de-
Ayvansarayi. Hadfkatü'l-cevami', I, 6; Haluk
senli çinilerio taçlandırdığı, beyaz renkli, Şehsuvaroğlu, Asırlar Boyunca istanbul, İstan­
sülüs hatla besmele ve Tebareke sOresi- bul, ts., s. 152; Dilek Haskök. istanbul'da Çinili
nin tamamını ihtiva eden çini ayet kuşağı Türbe/er (mezuniyet tezi, 1965). İÜ Ed. Fak., s.
73-82; Gönül Öney, Türk Çini Sanatı, İstanbul
yer alır. Kubbeye geçiş bölgesinde. cerı sü-
1976, s. 102; Tahsin Ömer Tahaoğlu, istanbul'- Tahta çıktı ğı ilk yıllarda IV. Murad'ın tasvir edi ldi ği yağ lı boya
lüsle merkezde düğümlenir şekilde istif- da Osmanlı Türbelerinin Tipo/ojisi (doktora te- tablo rrsM, nr. 17/ 390)
zi, 1988) , İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 188-196;
Hakkı Önkal. Osmanlı Hanedan Türbeleri, An-
kara 1992, s. 178-183; Zarif Orgun, "Mimar Dal-
gıç Ahmet", Arkitekt, Xl/3-4, İstanbul 1942, s. 59-
62; Uğur Tanyeli, "Murad III Türbesi", DBist.A,
V, 503-504. r:;g;ı
lll. Murad Türbesi - istanbul [!!!tl İsMAiL ORMAN

MURAD IV
( ~~.)'")
(ö. 1049/1640)

Osmanlı padişahı
(1623- 1640).
L _)

28 Cemaziyelewel 1021'de (27 Temmuz


ı 6 ı 2) İstanbul' da doğdu. ı. Ahmed ile Mah-
peyker (Kösem) Sultan'ın oğludur. Şehza­
delik hayatı hakkında kaynaklarda fazla
bilgi yoktur. ll. Osman olayından sonra Sad-
razam Davud Paşa'nın tertibiyle kardeşle­
riyle beraber Üsküdar'a götürülmek üzere
sarayın bahçesine çıkarıldığı sırada kapı

177
MURAD IV

rite boşluğu taşradaki idarecilerin kendi da gibi devletlerle anlaşıp Alman İmpara­ Halife ve Musahib Musa Çelebi dahil ol-
başlarına hareket etmesine yol açıyordu. torluğu'na karşı Protestan prenslerine yar- mak üzere padişahın en yakın adamların- .
Katledilen Sultan Osman'ın kanını dava dımda bulunuyordu. Bethlen, Murtaza Pa- dan on yedi kişinin başlarını istediler. IV.
etme iddiasıyla ortaya çıkıp Erzurum ve şa'nın yardımıyla Almanya topraklarında Murad, önce soğuk kanlı davranıp onları
civarını hakimiyeti altına alan, etrafta bul- askeri hareketler yaparken İstanbul'da da oyatadıysa da tahttan indirilme tehditleri
duğu yeniçerileri öldüren ve Ankara üze- teşebbüslerde bulunarak Kırım kuvvetle- ve Topa! Receb Paşa'nın ısrarları sonucu
rine yürüyen Abaza Paşa ile Bağdat'taki rinin Lehistan'a girmesinitemine çalıştı ve durumun vehametini antayarak asilerin is-
Bekir Subaşı'nın faaliyetleri ciddi problem Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında ye- teklerini kabul etmek zorunda kaldı. Ha-
oluşturdu. Bağdat, gelişen hadiseler sonu- nilenecek anlaşmaya kendisinin de dahil fız Paşa'nın zorbalar tarafından katline
cunda Safev'iler'in eline geçti (1033/I624). edilmesi için ferman almayı başardı. Da- şahit olunca da intikam almaya ahdedip
Bu arada Gürcistan'da da bazı olaylar çık­ ha önceki devirlerde olduğu gibi IV. Mu- ağlayarak dairesine çekildi (I 9 Receb 1 I O
tı (1034/I625). Ancak Bağdat'ın geri alın­ rad zamanında da Zitvatoruk Muahedesi Şubat).
ması işine öncelik verildi ve IV. Murad, Ha- yenilendi. 11 Ramazan 1036'da (26 Mayıs Olaylar sonucu Receb Paşa sadrazam ol-
fız Ahmed Paşa'yı Bağdat'a gönderdi, an- I627) Gyarmath'ta yapılan anlaşmadan du. Aziedilen Yahya Efendi'nin yerine me-
cak çarpışmalardan bir netice elde edile- sonra Murtaza Paşa ile Kont von Althan şihata Ahizade Hüseyin Efendi geçti. Pa-
ınedi (I035/1626). Diğer taraftan Abaza arasında sıkı görüşmelerin ardından 13
dişahın bu olayda rolü bulunduğundan
Paşa uzun uğraşılar sonucu teslim oldu ve Eylül 162Tde Szöny'de (Osmanlı kaynakla- şüphelendiği, o sırada Tokat'ta olan Hüs-
padişahtan aman diledi. IV. Murad, hu- rında Sonbor) esas itibariyle daha evvel-
rev Paşa'yı öldürtmesi Receb Paşa'yı mem-
zuruna getirilen Abaza Paşa ile yakından ki ahidnameleri teyit edip yenileyen yirmi nun ettiyse de gazabından korktuğu pa-
ilgilendi ve onu Bosna beylerbeyiliğine ta- beş yıllık bir muahede imzalandı.
dişahın etrafındaki adamları bertaraf et-
yin etti. Bu dönemde IV. Murad İstanbul'daki mek ve böylece rakipsiz kalmak için zor-
18 Şewal1038'de (10 Haziran I629) He- askerin zorbalığı, bunu kendi menfaatle- baları yine harekete geçirdi. 19 Şaban'da
medan ve Bağdat seferine çıkan Hüsrev rine alet eden devlet adamlarının tahak- (I ı Mart) Hüsrev Paşa'nın başının geldiği
Paşa, Abaza'nın eski adamlarından Genç kümü ve eyalet isyanları gibi gailelerle ba- haberi yayılınca ertesi gün yeni bir isyan
Osman vasıtasıyla Kerbela, Necef ve Hille şa çıkacak durumda değildi. Cülusundan başladı. Atmeydanı ' nda toplanıp saraya
gibi yerleri zaptetti. Şehrizol Kalesi'ni (Gü- sonra birbiri ardı sıra ayaklanmalar oldu. yürüyerek padişaha ayak divanı yaptıran
lanber) tamir ettirdi, bölgedeki aşiretleri Defterdar Yahni- Kapan Abdülkerim Efen- ve burada Yeniçeri Ağası Hasan Halife,
itaat altına aldı. Mihribarı Kalesi'ni de ele di, ertesi yıl Topa! Receb Paşa'nın tahri- Musahib Musa Çelebi ile Başdefterdar
geçirdikten sonra 22 Ramazan 1039'da kiyle eski sadrazam Vezir Gürcü Mehmed Mustafa Paşa'nın öldürülmesini isteyen
(5 Mayıs I630) bu kale yakınında Han-ı Paşa öldürüldü. Balıkesir'de Cennetoğlu zorbalar, bu defa padişaha itimatları kal-
Harran Zeynel'in ordusuna ağır kayıplar hükümet kuvvetlerini dağıtacak kadar gü- madığını söyleyip şehzadeleri (Bayezid,
verdirdi ve IV. Murad'ın emriyle Bağdat ce ulaştıktan ve devleti altı ay kadar uğ­ Süleyman, Kasım, İbrahim) görmek üze-
üzerine yöneldi. 28 Safer 1040'ta (6 Ekim raştırdıktan sonra Manisa'da mağlup edi- re Babüssaacte önüne çıkarttılar. Şehza­
I630) başlayan Bağdat'ın bu ikinci muha- lerek Denizli'de yakalandı ve Birgi'de idam de Bayezid ile Süleyman'ın, bu hareketle-
sarasından da bir netice alınamadı. Bu ba- edildi (Reblülevvel I 0351 Aralık I625). Bu rinin kendi hayatları için tehlike arzettiği
şarısızlık, Hüsrev Paşa'nın aziine ve yeri- zorlu yıllarda IV. Murad'a yaşı ilerledikçe yolundaki sözleri hiçbir tesir yapmadı. Asi-
ne ikinci defa Hafız Ahmed Paşa'nın geti- işleri Kızlar Ağası Mustafa Ağa'nın yardı­ leri tatmin için Receb Paşa ile Ahizade şeh­
rilmesine yol açtı. mıyla yürüten annesinin vesayeti ağır gel- zadelere kefil olduklarını açıkladılar. Ancak
IV. Murad'ın saltanatının bu döneminde meye başlamıştı. Kuvvetli bir iradeye sa- karışıklıklar sürdü. Sonunda Hasan Hall-
Avrupa, Otuzyıl savaşlarının buhr.anı için~ hip olduğunu ispat eden, ara sıra kıyafet fe, Defterdar Mustafa Paşa, hayatının ba-
deidive· n:ı~zhep problemleri Osrtıanlı top- değiştirip şehirde dolaşarak her şeyin as- ğışlanması hususunda padişahın Receb

rakiarıncıa · da kendini gösteriyordi.ı. Katoc lını öğrenmeye çalışan padişah devletin Paşa'ya emanet ettiği ve Kaptanıderyil
nk::devıe1: elçileriyle catvin'in mezhebini'k8" idaresini ele almaya hazırlanıyordu. Kösem Canbolatzade Mustafa Paşa'nın da kefil
bbl eden -devlet elçilerinin siy1i~l mücade- Sultan'ın ise oğlunda gördüğü bu tema- olduğu Musahib Musa Çelebi saklandıkla­
lesine sahne olan istanbul'da Fransızlar'ın yüiden çekinip onu eğlenceye sevkettiği, rı yerlerde bulunup öldürülerek Atmeyda-
Katoli~iğe üstün bir mevki s~ğlamak ve hediye ve şenliklerle oyalamaya çalıştığı nı'ndaki ağaca asıldı. Asiler bu olayların pa-
qrut faaliyetini :geliştirmek yolundaki gay-· belirtilir. dişah üzerindeki etkisini hesaba katarak
retlerine Hollanda ve İngiltere, Protestan IV. Murad'ın yönetimi tam anlamıyla onun bir gün intikam alacağını, bu padişah
mezhebini yaymaya çalışmaksuretiyle kar~ . eline geçirmesinin başlangıç noktasını, zamanında artık kendilerine hayat hakkı
şılık veriyordu .. Fransız sefiri M. leComte . Hüsrev Paşa'nın azli ve ona taraftar olan olmadığını aniayıp onu tahttan indirerek
d~ Cezy'nin Protestanlığın kötülük ve-ita- askerlerin ve zorbaların vezlriazam olmak yerine şehzadelerden birini çıkarmayı dü-
atsizlik telkin ettiğine dair. itharniarına kare isteyen kaymakam Topa! Receb Paşa ta- şündüler. Fakat aralarında ihtilaf çıktı.
şı Hollandalılar, Cizvitler·r padişahın haya- rafından Hafız Ahmed Paşa aleyhine kış­ Elebaşılardan Rum Mehmed daha fazla
tı 've memleketin asayişi bakımından teh-· kırtılması sonucu çıkan isyan hareketi teş­ ileri gidilmemesi fiki'indeydi. Yeniçeri ağa­
likeli göstererek onların faaliyetini baltala- kil eder. Zorbalar, 16 Receb 1041'de (7 lığına getirilen Köse Mehmed Ağa ise dı­
maya çalışıyorlardı. Bu çerçevede Osman- Şubat I632) Atmeydanı'nda toplanıp üç şarıdaki hadiseleri ve Receb ile Canbola-
lı hükümeti, Cizvitler tarafından Katelikli- gün arka arkaya saraya giderek Hüsrev toğlu Mustafa paşaların tertiplerini padi-
ği yaymak için kurulan matbaayı kapata- Paşa'nın aziine sebep olan Sadrazam Ha- şaha bildiriyordu. Alırran tedbirlerle hal'
rak onları Sakız'a sür::ll'lüştü. Erde!'de ise fız Ahmed Paşa, Şeyhülislam Zekeriyya- konusu bertaraf edildi, ancak istanbul'da
Bethlen Gabor İngiltere, Venedik, Hollan- zade Yahya Efendi, Yeniçeri Ağası Hasan asayişsizlik had safhaya ulaştı. Zorbaların

178
MURAD IV

yeni talepleri, mansıp


ve görev almak için dılar. Toplantı haber alımnca padişah, Si- derdiği sipahiler ve diğer
kuvvetlerin ba-
çıkardıkları karışıklıklar,
ulüfe istekleri Re- nan Paşa Köşkü'nde yeniçeri zabitleri da- şında giriştiği çarpışmalar senelerce sür-
ceb Paşa'yı da zorlamaya başladı. Durum hil olmak üzere bütün ileri gelenlerin ka- müştü. Yemen kulu dönerken Hicaz'a gel-
bu safhada iken IV. Murad doğrudan ken- tıldığı bir ayak divanı topladı ve sipahi tem- diği sırada bir yanlış anlama neticesinde
di otoritesini kurmak için harekete geçti. silcilerini çağırtarak herkesin devlete ita- Mekke Emlri Şerif Zeyd ile muharebeye tu-
öncelikle zorbalaşan devlet adamlarını ber- at etmesi gerektiğini uzun uzun anlattık­ tuşup galip gelmiş ve Mekke'ye hakim ol-
taraf etmek, bilhassa şahsen nefret etti- tan ve cevapları dinledikten sonra bunla- muştu (Şaban ı 040 1 Mart 1631 ). Hicaz'-
ği ve yalnız İstanbul'daki isyanlarla değil ra Kur'an üzerine yemin ettirdi. Konuşu­ da durumun karışması üzerine Mısır Vali-
Anadolu'daki bazı ayaklanmalarlada iliş­ lanları ve yeminleri Şeyhl Mehmed Efen- si Halil Paşa, Koca Kasım Bey'i buraya gön-
kili gördüğü Receb Paşa'yı ortadan kaldır­ di'ye tesbit ettirerek bu belgeyi sadrazam derdi. Zorbaların bir kısmı Basra'ya doğru
makla işe başladı. Receb Paşa ayrıca etra- ve şeyhülislamdan başka Vezir Hüseyin ve çekildi ve Araplar tarafından imha edildi,
fına pek çok sarıca ve sekban toplayıp Ba- Bayram paşalarla Şeyhl Efendi'ye imza- diğerleri de sipahiliklerini isternek üzere
lıkesir, Bergama, Karesi, Manisa gibi yer- lattı. Sinan Paşa Köşkü'ndeki bu kararla- başvurdukları Divan-ı Hümayun'dan ko-

lere hakim olduktan sonra Midilli adasına ra sipahiler karşı çıktıysa da yeniçerilerin vuldu (1042/1633). öteyandan Kansu Pa-
da el uzatan, kuşatıldığı Bergama Hisa- desteğini kaybettiklerinden bir şey yapa- şa. Yemen'de daha fazla kalamayarak ge-

rı' nda Küçük Ahmed Paşa'ya teslim ola- madılar. IV. Murad, önce Sipahi Ağası Ca- ri dönünce Zeydl imamı bütün ülkeye ha-
rak Boğaziçi'nde istavroz bahçesinde hu- fer ile Silahdar Ağası Ahmed'i divana ça- kim oldu.
zura kabul edilip bir hayli azar işittikten ğırıp derhal elebaşıları yakalama emrini İstanbul'da Cibalikapısı dışındaki bir ge-
sonra idam edilen (Reblülevvel 10421 Ey- verdi ve Ahmed Ağa'nın acizlik gösterme- mi kalafatçısının sebebiyet verdiği, rüz-
lül 1632) İlyas Paşa'nın isyanından dolayı si üzerine boynunu vurdurdu. Sinan Pa- garın şiddetiyle genişleyen yangın şehrin
da şüphe altındaydı. IV. Murad, 28 Şevval şa Köşkü'ndeki toplantıdan iki gün sonra beşte birini kül etti (27 Safer 1043 1 2 Ey-
1041 'de (18 Mayıs 1632) divandan sonra sadrazarnın sarayında yapılan toplantıda lül 1633). Katib Çelebi, telafisi imkansız
Receb Paşa'yı içeri çağırtarak öldürttü ve Ahizade Hüseyin Efendi yeniden isyan çı­ kayıpları belirtirken ulema ve eşrafın ko-
yerine Tabanıyassı Mehmed Paşa'yı getir- karanlara ewela nasihat edilmesi, yola gel- naklarında pek çok yazma eserin mahval-
di. Bu ani darbe sipahileri ve onlara yar- mezlerse hepsinin öldürülmesi gerektiği­ duğunu kaydeder. Bu yangın birçok dedi-

dım edenleri şaşkına çevirdi. 20 Zilkade


ni söyledi. Bunun ardından İstanbul'da ve koduya, bilhassa kahvehanelerde ileri geri
(8 Haziran) Çarşamba günü sipahiler, Ok- eyaJetlerde zorba takibi başladı ve yaka- konuşmalara yol açtığından kahve ve tütü-

meydanı 'nda daha önce zorbalıkla ele ge-


lananlar derhal öldürüldü. Kaynaklara gö- nü haram sayan Kadızade Mehmed Efen-
çirdikleri "hizmetler"in kendilerine resmen re sadrazam kıyafet değiştirerek İstanbul di'nin teşvikiyle IV. Murad kahvehaneleri
sokaklarında dolaşıyor, nerede bir sipahi yeni bir yangın çıkar bahanesiyle yıktırıp
tevcihini isternek bahanesiyle bir araya
kılıklı adam görse hemen hakkından ge- yerlerine bekarlara, debbağ ve nalbantla-
geldiler. Sadrazamın, sipahilerin eskiden
liyor, bu şiddetten zaman zaman yeniçe- ra mahsus odalar yaptırdı ve tütünü ya-
sahip olmadıkları vazifelerin verilmeme-
riler ve şehir halkı da etkileniyordu. IV. Mu- sakladı. Tütün ve afyondan nefret ettiği
sine dair bir hatt-ı hümayun aldığını du-
rad'ın kendi katı otoritesini sağlama yo- rivayetine rağmen içkiye aşırı derecede
yunca Sultanahmet Meydanı ' nda toplan-
lundaki sert hareketlerinin birçok haksız düşkün olan padişah mutaassıp kesimle-
uygulamaya yol açtığı bilinmekteyse de bu- rin temayülüne uymayı iç siyaseti için uy-
nun asayişi ve emniyeti sağladığı açıktır. gun bir fırsat sayıyordu. Edirne'deki kah-
Ayrıca 1042 başında (Temmuz 1632) Ana- vehaneleri de yıktırdığı bilinen padişahın
dolu ve Rumeli beylerbeyilerine tirnarla- kendisinde marazi bir hal alan tütün düş­
IV. Murad'ı at üstünde tasvir eden bir minyatür (TSMK, Ha· rın hak edenlerine verilmesi için yoklama manlığı yüzünden gerek başşehirde ge-
zine, nr. 2134, vr. 1')
yaptırılmış, bunun üzerine sipahi ve yeni- rekse Revan ve Bağdat seferleri esnasın­
çerilerden bi rçoğu ulüfelerini bırakıp ti- da bazıları işkenceyle olmak üzere katiet-
mar almaya başlamıştır. Böylece bozulmuş tirdiği insanlar önemli bir yekün tutar.
olan timarlı sipahi teşkilatma çekidüzen IV. Murad 1043 Cemaziyelahirinde (Ara-
verilmiştir.
lık 1633) çıktığı Bursa seyahatinde av ve-
Merkezde sipahi zorbalarının ortadan silesiyle uğradığı İznik'in kadısını yolların
kaldırılmasıyla sukünet sağlanırken taşra­ tamirindeki ihmali sebebiyle astırması il-
da da bu yolda faaliyetler sürüyordu. Ce- miye kesiminde tepkilere yol açtı. Alim
belilübnan'da adeta müstakil bir idare ku- bir zat olan Şeyhülislam Ahizade Hüseyin
ran Dürzl Emlri Ma'noğlu Fahreddin'in is- Efendi, ulemanın nefretini çekmenin teh-
yanı bastırıldı (ı 044/1635). Osmanlı ida- likeli olacağını padişaha bildirmesi için Kö-
resinin zaafından istifadeyle birçok bölge- sem Sultan'a bir tezkire yazdı. ilmiye men-
ye hakim olan ve Kevkeban'da para bas- suplarının bir ziyafet sırasında bir araya
tırarak müstakil gibi davranan Zeydller'in gelmesi üzerine valide sultan onların hal'
imamı Müeyyed-Billah Muhammed b. Ka- meselesini konuştukları şüphesine düşe­
sım, Yemen Valisi Haydar Paşa'yı San'a'da rek durumu hemen oğluna haber verdi.
kuşatmış, Habeş Beylerbeyi Aydın Paşa 'yı 1 Receb 1043'te (1 Ocak 1634) gittiği Bur-
aciz bir vaziyete düşürmüş, Yemen'e ta- sa'da kaldığı beşinci günde ava çıkmış bu-
yin edilen Mısır ümerasından Kansu Paşa' ­ lunan padişah haberi alınca hemen İstan­
nın "Yemen kulu" adıyla hükümetin gön- bul'a gelip şeyhülislamı azietti ve Kıbrıs'a

179
MURAD IV

sürdü. Fakat öfkesini yenerneyerek gemi 1634). Ruslar' ın şiddetli saldırısına uğra­ oradan i ran topraklarına girdi. 1O Safer'-
fırtına yüzünden daha Marmara'da iken yan Lehistan işin ciddi tutulduğunu gö- de (26 Temmuz) Revan önüne geldi. Ka-
onu Çekmece sahillerinde karaya çıkarttı. rünce yeniden barış teklifinde bulundu. leden epey uzak bir yerde kurulan otağı­
Kendisi de yanında Abaza Paşa bulundu.- IV. Murad ise İran üzerine sefer yapmayı nı surlara daha yakın bir yere naklettirdi
ğu halde o yöreye gidip Bestancıbaşı Du- amaç edindiğinden Leh meselesinde faz- ve sonradan buraya Hünkar tepesi denil-
çe Mehmed Ağa'ya verdiği emirle Ahiza- la ısrar etmedi ve sorumluluğu Murtaza di. Revan on bir günlük direnişin ardın­
de'yi bağdurdu (7 Receb 1043 1 7 Ocak Paşa'ya bırakarak Edirne'den ayrıldı (ı Sa- dan teslim oldu (23 Safer 1045 1 8 Ağus ­
1634). IV. Murad, Osmanlı tarihinde daha fer 1044 1 27 Temmuz 1634). Murtaza Pa- tos 1635). Padişah, kale hakimi Emirgü-
önce görülmemiş olan ve kendisinden son- şa'nın Trzebinski ile akdettiği yedi madde- neoğlu Tahmasp Kulu Han ' ı muhteşem
ra nadir rastlanan şeyhülislam katline te- lik antlaşma gereğince Osmanlı Devleti, bir merasimle huzuruna kabul edip şahın
vessül eden ilk padişah olmuştur. Bielgorod bozkırlarında yerleşen Tatar oy- kaleye yerleştirdiği Mir Fettah kumanda-
maklarını bulundukları yerden kaldıracak, sındaki Mazenderanlı tüfekçileri serbest
IV. Murad devrinde Kırım Hanlığı, Ka-
zaklar ve Rusya ile alakah olmak üzere Os- Lehistan da Zaporog Kazakları'nı kontrol bıraktı ve kalenin tamirini emretti. Anne-

manlı- Lehistan ilişkilerinde dikkate de-


altına alacaktı. IV. Murad, Edirne'den is- siyle birlikte teslim olan ve Osmanlı hiz-
ğer safhalar varsa da bunlar anlaşmalar­ tanbul'a döndükten sonra çıkacağı İran se- metine giren Emirgüneoğlu'na Halep bey-
la sona ermişti. Kırımlılar'ın Kazaklar'a ve feri öncesinde içki yasağı ilan ettirip mey- lerbeyiliğini verdi. Sünni mezhebine gir-

Ruslar'a karşı teşebbüsleri İran seferle- haneleri yıktırdı (I O Safer ı 044 1 5 Ağus­ diği ve ismi Yusuf Paşa'ya dönüştürüldü­

rinde görevlendirilmeleri yüzünden ger- tos 1634). Kahve ve tütün yasaklarında ğü halde daima eski adıyla anılan bu şa­
olduğu gibi bunu da şiddetle uyguladı. hıs. iki ay kadar kaldığı Halep'te dikkat çe-
çekleşmedi. Özi Beylerbeyi Murtaza Pa-
şa. Lehliler'Ie yedi maddelik bir antlaşma Devletin idaresini tamamıyla kendi eli- kici hareketlerinden dolayı şikayet üzerine
imzaladı (I Safer 1040 / 9 Eylüll630). Bu ne alan IV. Murad bizzat yönettiği iki bü- aziedilip padişah tarafından yanına çağı­
antlaşmayla Lehistan Kırım'a vergi ver- yük sefere çıktı. 1042'de (1632-33) Şah Sa- rılmış ve kendisine vezaret haslarından

mekte devam edecek, Kazaklar' ı bulun- fi' nin Gürcistan'ı istilaya başlayıp Tahmu- başka Boğaziçi'nde bir bahçe (Feridun Pa-

dukları adalardan çıkaracak, Osmanlı Dev- ras Han'ın mukavemetini kırması, diğer şa bahçesi, şimdiki Emirgan) , Ahırkapı'­

leti ise Kırım akıniarına mani olacaktı . Bir taraftan da İran ordusunun Van'a saldır­ da bir saray ve Kağıthane 'de bir çiftlik ve-
süre sonra ilişkiler tekrar bozularak sa- ması üzerine padişah , Van muhafazasını rilmiş, mOsikiye vukufu, eğlence ve sefa-

vaş emareleri belirdiğinde Bosna beyler- M urtaza Paşa'ya havale edip büyük bir se- hat işlerindeki tecrübesinden dolayı padi-
beyiliği esnasında Venedik sınırında giriş­ fer hazırlığına başladı ve Sadrazam Taba- şahın yakınlarından biri olmuştur.

tiği mücadelelerle dikkati çeken ve mem- nıyassı Mehmed Paşa kumandasındaki or- IV. Murad, Kenan Paşa kumandasında
leket ahalisine zulmettiği halde padişahın duyu Üsküdar sahrasına çıkarttı (ll Rebl- bir kuweti daha önce yardım edilemediği
gözünden düşmeyip Özi ve Silistre muha- ülahir 10431 15 Ekim 1633) . Aynı gün Van için düşen Ahıska'nın zaptıyla görevlen-
fızlığına getirilen Abaza Paşa harekat için muhasaradan kurtulmuş olmakla beraber dirdikten sonra Tebriz' e yürüdü. Hoy'a gi-
görevlendirildi. IV. Murad. Lehistan'a kar- serdar sefere devam ederek orduyla Ha- derken hastalandı, tahtırevana binrnek
şı kendisinden yardım talebinde bulunan Iep'e, orada uiOfe bahanesiyle çıkan bir ye- zorunda kaldı. Bu sırada annesinin ken-
Rus Çarı Mihail Romanov'a gönderdiği ce- niçeri isyanını bastırdıktan sonra Diyarbe- disine karşı birtakım entrikalar çevirme-
vapta durum müsait olunca bu yardımı kir'e gitti. Bu arada IV. Murad, bir zaman- sinden kaygılandığı için kardeşlerini orta-
yapacağını ve o zamana kadar da isveç ile dan beri en yakın adamı olarak yanında dan kaldırmaya başladı ve Revan zaferi-
dost geçinmesi gerektiğini bildirdi. Babı­ bulundurduğu Abaza Paşa'yı ve ardından nin estireceği olumlu havayı uygun görüp
ali'nin isveç ile ilk defa olarak siyasi ilişki­ çok sevdiği şair Nefi'yi öldürttü. istanbul'da bulunan Şehzade Bayezid ile
lere başlaması da bu zamanlara rastlar. IV. Murad'ın ilk İran seferine fethettiği Süleyman'ı öldürttü ( 13 Reblülewel ge-
Lehistan topraklarına giren Abaza Paşa. kalenin adıyla Revan seferi adı verilir. Ya- cesi 1 27 Ağustos) . Revan ' ın fethi müjde-
Hotin Kalesi civarında Eskitabur adlı yere nında Şeyhülislam Zekeriyyazade Yahya sinin İstanbul'a geldiği ve dört gece süre-
gelerek ( 18 Reblülahir ı 043 1 22 Ekim Efendi bulunduğu halde Üsküdar'dan ha- cek şenliklerin başladığı günün gecesi yir-
1633) Kamaniçe (Kamieniec) Kalesi önün- reketi 9 Şewal1044'e (28 Mart 1635) rast- mi beşer yaşlarındaki şehzadelerin öldü-
deki mevzilere saldırdı. Lehliler'i çekilme- lar. Padişah ordunun yürüyüşü sırasında rülmesi herkeste hüzün ve nefret uyan-
ye mecbur ettiyse de kaleyi kuşatmaya im- uğradığı yerlerde vazifelerini ihmal eden- dırdı. IV. Murad 28 Rebiülewel'de (ı ı Ey-
kan bulamadı. Daha sonra geri çekildi. Bu leri, haklarında şikayet olan kadıları, ve- lül) ulaştığı boşaltılmış Tebriz'i tahrip et-
sırada istanbul'a gelen Leh elçisi Alexan- zirleri veya tütün içenleri cezalandırıp iz- tirirken Yahya Efendi'nin müdahalesiyle
dre Trzebinski padişah tarafından kabul mit, Eskişehir. Konya, Kayseri yolunu ta- Cihan Şah ve Sultan Hasan camilerine do-
edildi. Elçi, iki devlet arasındaki ilişkilerin kip etti. Sivas'tan ayrıldıktan sonra Sınır kunulmadı. Kışın yaklaşması ve hastalığı
Kanuni Sultan Süleyman zamanının şart­ ovasında Anadolu ve Rumeli askerine ken- yüzünden daha ileri gitmeyip geri döndü.
l arı altında düzenlenmesini teklif etmiş, disinin de iştirak ettiği büyük bir savaş İzmit'te kendisini karşılayanlar arasında,
buna karşı IV. Murad, Dinyestr (Turla suyu) manevrası yaptırdı. Bu sırada Sadrazam Ahıska'yı yirmi üç günlük muhasaranın
üzerinde bulunan palankaların tahribini ve Tabanıyassı Mehmed Paşa hazırlıklarda ardından zapteden ve daha dört beş kü-
Lehistan ' ın vergi vermesini isteyince an- bulunduğu Erzurum'dan gelerek Bayburt çük kale ele geçiren Kenan Paşa ile Emir-
laşma zemini bulunamamıştı. Bu durum- civarında orduya katıldı . Rivayete göre güneoğlu da bulunuyordu . IV. Murad, iz-
da padişah, Murtaza Paşa'yı sınır boyla- 200.000 asker, yirmi beş balyemez ve 100'- mit'ten kadırgalarla hareket ederek (7 Re-
rındaki kuwetlere serdar tayin ettikten den fazla şahi topla altı günde Soğanlı ce b 1045 1 17 Aralık 1635 Salı günü) Üs-
sonra Abaza Paşa'yı yanına alıp Edirne'ye yayfasını geçip İran serhaddi olan Kars'a küdar'a geldi ve perşembe günü büyük
hareket etti ( 16 Şewal 1043 1 15 Nisan ulaştı (i Safer 1045 / 17Temmuz 1635) ve bir alayla istanbul'a girdi.

180
MURAD IV

Osmanlı ordusunun ayrılışından sonra rislere kadar gitti. Muhasaranın on dör- kıp 12 Ramazan 1048'de (17 Ocak 1639)
Revan yeniden Safeviler'in eline geçti (24 düncü günü umumi bir hücum yapılma­ İstanbul'a doğru hareket etti. Onun İran
Şevval ı045 1 ı Nisan ı636) . Şah Safi, Re- sı kararlaştırılmakla beraber müdafilerin topraklarına girerek İsfahan'a kadar git-
van'ı geri almasına ve ardından Küçük Ah- içeride metrisler hazırladığı şayiası buna me tasawurunu bu defa da gerçekleşti­
med Paşa kuvvetlerini Mihriban Kalesi ci- engel oldu. Bağdat'ın metris sürmek su- rememesine ve barış meselesinin hallini
varında mağlfıp etmesine rağmen barış retiyle zaptı uygun görüldüğünden kuşat­ Kemankeş Mustafa Paşa'ya bırakmasına
için İstanbul'a Maksud Han'ı göndermiş, ma gittikçe şiddetini arttırarak günlerce hastalığı sebep gösterilir. Musul'a vardığı
fakat padişah namenin cevabının Bağdat'­ sürdü. Bir gün önce yürüyüşe kalkışmadı­ zaman seferden önce İstanbul'a geldiği
ta verileceğini söyleyerek elçiyi huzuruna ğı için padişah tarafından azarlanan Tay- halde kabul etmediği ve Musul'da beklet-
kabul etmemiş ve büyük bir sefer hazır­ yar Mehmed Paşa, kendi cephesinin kar- tiği İran elçisi Maksud Han ile İran şahına
lığına başlamıştı . Sefere çıkmadan önce şısında bulunan kuleleri ele geçirip ser- eskiden beri Osmanlı Devleti'ne ait top-
kendisi için tehlikeli gördüğü şehzade Ka- dengeçtilerin başında savaşa girdiği sıra­ rakların iadesini, her yıl hediye ve pişkeş
sım'ı idam ettirdi. 23 Zilhicce 104Tde (8 da alnına isabet eden bir kurşunla şehid gönderilmesini, aksi takdirde yine savaşın
Mayıs 1638) beraberinde Şeyhülislam Yah- olunca yerine Kaptanıderya Kemankeş başiayacağını bildiren bir mektup gönder-
ya Efendi ile Kaptanıderya Kemankeş Ka- Mustafa Paşa tayin edildi. Ertesi gün ( 17 di. Diyarbekir'e gelirken hastalandığından
ra Mustafa Paşa bulunduğu halde büyük Şaban ı048 1 24 Aralık 1638 Cuma) kale
kış mevsiminde yolculuktan çekinerek bu-
fetihler devrini hatırlatan ve sefer boyun- kumandanı Bektaş Han, Bağdat'ı teslime
rada yetmiş bir gün kaldıktan sonra 11
ca miktarı artacak olan muazzam ordusu karar verip IV. Murad'ın huzuruna mera- Zilhicce 1048'de (ı 5 N isan 1639) ayrılıp
ile Bağdat'a doğru hareket etti. Bu ara- Malatya, Sivas, Tokat ve Ankara üzerinden
sim ve iltifatla kabul edildi. Padişah kaleyi
da mehdilik iddiasıyla ortaya çıkıp Eskişe­ İzmit'e geldi. Yine deniz yoluyla istanbul'a
teslim etmelerini söyledi ve müdafaada
hir ahalisini haraca bağlamaya kalkışan hareket edip Sinan Paşa Köşkü'ne indi (8
bulunan askerlerin kendi yanında kalma
Sakarya şeyhi Ahmed öldürüldü. Ereğli, Safer 10491 ı o Haziran 1639). Sefer zor-
veya şahın yanına gitme hususunda ser-
Adana, İskenderun ve Halep'ten geçerek luklarının da arttırdığı hastalığı sebebiyle
best olduklarını bildirdi. Fakat henüz Bağ­
Ayıntap, Birecik ve Urfa'ya ulaştı. Bu civar- ayakları ıstırap içinde olduğu halde iki gün
dat'ta bulunan iranlılar'ın Osmanlılar'ın
da bulunan Cülab menzilinde Bayram Pa- sonra Bahçekapı'dan büyük bir alayla şeh­
elindeki kulelerin altına lağım yerleştir­
şa vefat ettiğinden sadarete Musul Valisi re girdi. Bu arada Kasrışirin civarındaki
mekte olduğu haberi yayılınca yeniden
Tayyar Mehmed Paşa'yı tayin etti. Diyar- Zühab mevkiinde İran savaşiarına nihayet
başlayan çarpışma bir gün bir gece sür-
bekir'e vardığında Derviş Paşa'yı öncü ola- veren, sonraki asırlarda da esas alınan Kas-
dükten sonra birçok iranit yakalanmış, han-
rak gönderdi. 28 Cemaziyelahir 1048'de rışirin Antiaşması imzalanmıştı ( 14 Mu-
ları hapsedilip diğerlerinden pek çoğu öl-
(6 Kasım ı638) Musul'a ulaştı. Ordu imam harrem 10491 17 Mayıs 1639). Muahede-
dürülmüştü.
Mfısa Türbesi (Kazımiye) civarına 7 Receb'- namenin metni İran elçisi Muhammed Ku-
de (14 Kasım) varmış, padişah ertesi gün IV. Murad fethin ardından kalenin, lu Han tarafından İstanbul'a getirilerek
İmam-ı Azam Türbesi (Azamiye) karşısın­ imam-ı Azam ve Abdülkadir Geylani tür- IV. Murad'ın tasvibine sunulmuştu.
daki otağına inmişti. IV. Murad, Bağdat belerinin tamiriyle meşgul oldu. İmam-ı Diğer taraftan İran meselesi yanında IV.
önünde kuşatmanın bütün safhalarını ya- Azam Türbesi'ni ziyaret etti ve Kazımiye Murad devrinin başından sonuna kadar
kından takip etti ve zaman zaman met- civarına geçti. Sadrazaını Bağdat'ta bıra-
Kırım Hanlığı'nın karışık durumu ve Kazak
taarruzları Osmanlı Devleti'ni uğraştıran
başlıca meseleler arasında yer almış, or-
du ve donanma sevki, Özi suyu üzerinde
kaleler inşasıyla Kazaklar'ın denize çıkma­
larının önlenmesi gibi tedbirlerle bu me-
selelerin halline çalışılmış, fakat o devirde
tamamen halli mümkün olmamıştır. Ka-
zaklar'ın yaptığı diğer faaliyetler yanında
4 Şewal1033'te (20 Temmuz 1624) Boğa­
ziçi'ne kadar girip Sarıyer, Tarabya ve bil-
hassa Yeniköy'de yağmacılık yapmalarının
kısa süre içinde bertaraf edilmekle bera-
ber istanbul'da büyük heyecan uyandır­
dığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti buna,
Kaptanıderya Receb Paşa kumandasın­
daki donanmasıyla takip ettiği Kazaklar'ı
Köstence'nin kuzeyindeki Karaharman
açıklarında mağlfıbiyete uğratarak cevap
vermişti (Muharrem 1035 1 Ekim 1625) .

IV. Murad, Bağdat seferinde iken Arna-


vutluk'un çeşitli yerlerinde ve Bosna'da
IV. Murad'ın çıkan karışıklıkların yatıştırılması işiyle Du-
tuğralı
çe Mehmed Paşa'yı görevlendirmişti . Du-
birfermanı
CTSMA, nr. 7945/ 1) çe'nin buralardaki faaliyetlerinin pek ba-

181
MURAD IV

şarılı olmadığı ve meselenin IV. Murad 'ın ve Sinan Paşa Köşkü ' nde iç ağalarının çe- bilenler beşi erkek olmak üzere on altı ka-
son zamanlarına kadar sürdüğü görülmek- şitli hünerlerini seyredip biraz at koştur­ dardır. Daha babalarının sağlığında ölen
tedir. Yine onun döneminde, Osmanlı Dev- duktan sonra Atmeydanı ' nda Silahdar şehzadelerinin ismi Süleyman, Mehmed,
leti ile Venedik Cumhuriyeti arasındaki Mustafa Paşa'ya tahsis edilen saraya gi- Alaeddin, Ahmed ve Mahmud'dur. Kızla­
münasebetlerin bir müddet kesilmesine derek istirahat etti ve akşam yemeğinde rından Kaya İsmihan Sultan Melek Ahmed
sebep olacak kadar önem kazanan olay Silahdar ve Emirgüneoğlu gibi yakınları­ Paşa ile, Rukiye Sultan Melek (Şeytan) İb­
Avianya hadisesidir. Akdeniz'in emniyet i- nın teklifiyle eskisi gibi yiyip içti. Bu gece- rahim Paşa ile, Hafize Sultan Hüseyin Pa-
ni teminle görevli Cezayir ve Tunus donan- nin ertesi günü hastalandı ; bütün tedavi- şa ile evlenmiş, diğerleri daha küçük yaş­

malarının başındaki Ali Piçinoğlu, Girit ve lere rağmen günden güne fenalaştı. Ya- ta ölmüştür. Kardeşlerinden üçünü (Baye-
İtalya sahillerinde faaliyette bulunduktan nında bulunmuş olan İmam-ı Sultanı Şa­ zid. Süleyman ve Kas ım) ve bir rivayete
sonra Avianya Limanı 'na gelmiş. Venedik m! Yusuf Efendi'nin nakline göre ara sıra göre amcası ı. Mustafa'yı öldürttüğünden
hükümeti, Marina Capello kumandasın ­ şuurunu kaybediyordu . 1S Şewal 1049 (8 kendisine halef olacak İbrahim'den başka
daki yirmi sekiz kadırga ve bir büyük ge- Şubat 1640) Perşembe yatsıdan sonra kimse kalmamıştı . Ağır hastalığında has-
miden oluşan donanmasıyla Avianya'yı ab- Şehzade Kasım'ı bağdurduğu odada ve- talığının iyileştirilmemesine sebep olarak

luka etmiş . kale ve şehri topa tutmuş . Pi- fat etti. Cenazesi, gazalarda bindiği üç at gördüğü Şehzade İbrahim'in de öldürül-
çinoğlu ' nun gemilerini alıp götürmüştü tersine eyerlenmiş olarak tabutu önünde mesini emrettiği, Kösem Sultan ' ın emrin
(ı 048/ 1638) . Olayı haber alan IV. Murad götürüldüğü halde büyük merasimle kal- görevlilere ulaşmasına engel olarak İbra­
büyük bir hiddete kapılmış, antlaşmayı bo- dırılıp Sultan Ahmed Camii yanındaki ba-
him'in hayatta kalmasını sağladığı da söy-
bası 1. Ahmed'in türbesine defnedildi.
lenir.
zan Venedik ile t icari münasebetlerin ke-
silmesini ve yılda SO yük akçe gelir getiren IV. Murad, Osmanlı padişahları arasın­ IV. Murad dönemi alim, şair, tarihçi.
Spalato Gümrüğü ' nün kapatılmasını em- da farklı karakterde bir şahsiyettir. İrade hattat ve mGsikişinas gibi muhtelif saha-
retmişti. Sonunda eskiden beri sürmekte ve hafızası kuwetli, gözü hiçbir şeyden yıl­ larda yetişmiş fikir adamları bakımından
olan ticari münasebetlerin korunması esa- mayan bu hükümdar vesayet altında ya- Osmanlı Devleti'nin en dikkate değer bir

sına dayalı ve tazminatı ihtiva eden bir şadığ ı yıllarda devlet işleriyle ilgilenmiş, devresi olmuştur. Evliya Çelebi, Katib Çe-
antlaşma imzalandı (ı 5 Reblülewel ı 049 1 tebdil gezerek her şeyi yakından görüp an- lebi, Nef'l, Şeyhülislam Yahya, Veysi, Koçi
16 Temmuz 1639). lamaya çalışmış . memleketin iç ve dış du- Bey, Azmizade Haleti gibi isimler edebiyat
rumunu düzeltebilmiştir. Gittikçe artan sahasında dönemin önde gelen şahsiyet­
PadiŞah Revan seferinde başlayan ve git-
sert tutumunu daha çok kötülüklerine lerinden sadece birkaçıdır.
tikçe artan damla (gut) hastalığına müp-
inandığı kimseler hakkında göstermiştir. Arapça ve Farsça bilen IV. Murad yüksek
tela idi. Bağdat seferinde bazan tahtıre­
Bazı Batı kaynaklarında , onun her taraf- bir edebi kabiliyeti olmamakla birlikte Mu-
vanla yolculuk etmek zorunda kalmış ve
ta hafıye bulundurduğu ve bir mühtediye radi mahlasıyla şiirler yazmış, mOsikiyle il-
dönüşte kendisine şiddetli bir baş ağrısı
tercüme ettirdiği Machiavel'i okuduğu ri- gisi besteler yapacak düzeye ulaşmış ( aş.
ve ardından titreme gelerek yatağa düş­
vayet edilir. bk.). kimden öğrendiği bilinmemekle be-
müştü . Bunu önce sıtmaya hamleden he-
Askerin başında savaşa katılan Osman- raber özellikle t a'lik hattını güzel yazmış ,
kimler ardından felç teşhisi koydular. Se-
lı padişahları arasında yer alan IV. Murad siyasi gayeleri için kullanmak istemiş olsa
fer sonrası biraz düzelmekle beraber İs­
kaynaklarda uzun boylu, geniş omuzlu, bile zamanının tartışma konularıyla uğraş­
tanbul'daki zafer alayında zorlukla buluna-
heybetli bir kişi olarak tanımlanır. Yine maya özenmiştir. Onun dini meselelerdeki
bildi. Kasım ayında avianmak üzere gitti-
çağdaş kaynaklarda çok kuwetli olduğu , anlayış farklarından ortaya çıkan münaka-
ği Beykoz taraflarında tekrar ağırlaşınca
iri yarı bir adam olan Silahdar Musa'yı (Pa- şalarda daha ziyade Kadızade Mehmed
etrafındakilerin tavsiyesiyle aşırı derecede
ş a) kuşağından tutup kaldırarak Has Oda'- Efendi'nin tesiri altında kaldığı açıktır. An-
kullandığı içkiden vazgeçti. Üsküdar sa-
yı birkaç defa dolaştırdığı, devrin meşhur cak Abdülmecid Sivasl'yi de hoş tutar, onun
rayında on gün istirahat neticesinde iyi-
pehlivanlarıyla güreştiği, 200 okkalık gürz taraftarlarını gücendirrnek istemezdi.
leşmekle beraber maneviyatı çok bozuk-
kullandığı, kılıç . ok, harbe vb. silahları kul- IV. Murad, bütün saltanatı boyunca se-
tu; güneş tutulmasından ve hazinede bul-
lanmakta mahir olduğu belirtilir. Topkapı ferler ve diğer meselelerle meşgul oldu-
duğu bir cifir kitabından hayatıyla ilgili
Sarayı'ndaki demir (gümüş) kapıyı, Bağdat ğundan büyük hayrat vücuda getirmemiş­
olumsuz anlamlar çıkarıyordu. Bununla be-
seferi sırasında Musul'da Babürlü Hüküm- se de bu sahada bazı faaliyetleri vardır.
raber geleceğe yönelik tasawurlarda bu- dan Şah Cihan'ın elçisi Mlr Zarif'in tak- Üsküdar Çamlıca'da bir cami, Kazak taar-
lunuyor, Venedikliler'e karşı karadan ve dim ettiği hediyeler arasında bulunan ve ruzlarına karşı bağazın müdafaası için Ana-
denizden yapmayı düşündüğü büyük bir ok, kurşun geçirmediği söylenen gerge- dolukavağı ile Rumelikavağı'nda müşte­
seferin hazırlıklarını sürdürüyordu. Tersa-. dan derisi kaplı kalkanı harbe ve akla del- milatı ve camileriyle beraber kaleler yap-
ne ve tophanede yeni gemiler inşa ettir- diği, Eski Saray'dan attığı ciridi Beyazıt Ca- tırmış, Revan seferinde iken verdiği emir
mek, top döktürmek, Selanik taraflarına mii minaresinin altına. Halep Kalesi 'nden üzerine Bayram Paşa İstanbul'un imarı­
asker sevketmek gibi faaliyetleri Batı'da attığını da şehrin Saraçhane civarına dü- na çalışarak surları, yanan camileri imar
büyük bir endişe uyandırmıştı . Bu seferin şürdüğü, kemankeşliğindeki maharetini etmiştir. Okmeydanı Namazgahı'na min-
Malta korsaniarına yönelik olduğu ve pa- de çeşitli vesilelerle ispat ettiği bilinmek- ber konulması da IV. Murad zamanına
dişahın bir adam gönderip adanın planını tedir. rastlar. Kendisi, Üsküdar tarafında İstav­
aldırdığı hakkında rivayetler vardır.
IV. Murad'ın birçok çocuğu dünyaya gel- rez Sarayı ve Kandilli'de bugün mevcut ol-
IV. Murad, 1 Şewal 1049'da (25 Ocak miştir. Evliya Çelebi bunların sayısını otuz mayan bir saray yaptırdığı gibi Topkapı
1640) bayram tebriklerini kabul ettikten iki olarak göstermekteyse de tesbit edile- Sarayı'nda Revan ve Bağdat fetihleri ha-

182
MURAD V

tırasma Bağdat ve Revan köşklerini inşa ni sanatkarlar kazandırmış, bunlar döne- ı ı


ettirmiştir. 1636 ve 1639 yıllarında tamam- min mOsiki çalışmalarına büyük katkıda MURADV
lanan bu yapılardan bilhassa Bağdat Köş­ bulunmuştur. Padişahın hanende ve mu- ( .:ıf_rı )
kü, çeşitli Türk sanat şubelerini bir araya sahibleri arasında yer alan Evliya Çelebi,
(1840-1904)
getiren XVII. yüzyıldaki en yüksek sanat Seyahatname'sinde saray meşkhanesin­
eserlerindendir. Şiddetli yağmurlar netice- de ve Sultan Murad'ın huzurunda yapılan Osmanlı padişahı

sinde ( 19 Şaban ı 039 1 3 N isan 1630) Mes- edebiyat ve mOsiki cemiyetlerinden bah- (1876).
L _j
cid-i Haram ' ı basan suların tahrip ettiği seder. Cuma geceleri ulema, meşayih ve
Kabe'yi Kadı Mehmed Efendi ve Mimar hafızların katılımıyla toplantıların yapıldı­ ZS Receb 1Z56'da (22 Eylül 1840) doğ­
Rıdvan Ağa vasıtasıyla esaslı bir surette ğını, cumartesi geceleri de ilahihan, ha- du. Asıl adı Mehmed olup babası Abdül-
tamir ettirmiş ve padişahın adı Beytut- nende ve sazendelerin iştirakiyle dini eser- mecid, annesi Şevkefza Kadınefendi'dir.
lah ' ın takı üzerine yazılmıştır. lerin geçildiğini vefasıllar düzenlendiğini Şehzadeliğinde iyi bir eğitim gördü. Çeşitli
BİBLİYOGRAFYA : anlatır. Sultan Murad'dan himaye ve teş­ hocalardan Türkçe, Arapça, Fransızca, Os-
Dördüncü Murad'ın Bağdat Seteri Menzilna- vik görerek bu dönemde meşhur olmuş manlı tarihi ve fen dersleri okudu; iki İtal­
mesi: Bağdat Se{eri Harp Jurnalı (haz. Halil Sa- mGsikişinaslar içinde özellikle dini eserle- yan hocadan piyano ve Batı müziği ders-
hillioğlu , 7TK Belgeler, 11/3-4 [1965[ içinde), s. riyle tanınan Hafız Kumral ve Derviş Sacta- leri aldı . Amcası Abdülaziz tahta çıkınca
11-35; IV. Murad'ın Revan Se{eri Menzilname- yi'nin yanı sıra tarihçi Solakzade Mehmed veliaht ilan edildi ( 1861 ) . Abdülaziz'in Mı­
si (haz. Nezihi Aykut, TD, sy. 34 [ 1984[ içinde), s.
Hemdemi Efendi, Ama Kadri, Benli Hasan sır (1863) ve Avrupa (1867) seyahatlerine
191 -246; Topçular Katibi Abdülkadir (Kadri)
Efendi Tarihi (haz. Ziya Yılmazer), Ankara 2003, Ağa, neyzen ve çengi Yusuf Dede Efendi, veliaht sıfatıyla katıldı. Vaktinin çoğunu,
ll, 783-1134; Peçuylu İbrahim. Tarih, ll, 393-451, Tokatlı Derviş Ömer Efendi, Awact Meh- Abdülaziz'in kendisine tahsis ettiği Kadı­
460-462, 486; Hasanbeyzade Ahmed, Tarih (haz. med Ağa ve Kasımpaşalı Koca Osman Efen- köy Kurbağahdere'deki çiftlik evinde ge-
Nezih i Aykut, doktora tezi , I 980), İÜ Ed. Fak. Ta- di zikredilebilir. Evliya Çelebi, aynı zaman- çiriyordu. Bu dönemlerde meşruti rejimi
rih Seminer Kitaphğı, nr. 3277, ll, 354-410; Katib
da musahib-i şehriyariler arasında bulunan savunan Yeni Osmanlılar'la temas kurdu.
Çelebi, Fezleke, ı , 346; ll, 38-321; Solakzade, Ta-
rih, s. 721, 736-766; Mehmed Halife, Tarih-i Gıl­ Derviş Ömer'in kar. nakış ve şarkılarının Sık görüştüğü Şinasi, Namık Kemal ve Zi-
mani, İstanbul 1340, s. 10-17; Evliya Çelebi, Se- çoğunu Sultan Murad'ın çok sevdiği segah ya (Paşa) beylerle meşrutiyet, demokrasi
yahatname(Dağlı). I, tür.yer.; Naima, Tarih, 11-111, makamında bestelediğini ve padişahın ken- ve hürriyet konusunda fikir alışverişinde
tür.yer. ; Müstakimzade, Tuh{e, s. 738, 739; disine "peder" diye hitap ettiğini söyler. bulunuyordu. Ziya Paşa ve özel doktoru
Hammer (Ata Bey), IX, 3-296; Zinkeisen, Ge-
Mehter mOsikisinin önde gelen beste- Kapoleon Efendi aracılığıyla , Abdülaziz'in
schichte, IV, 3-524; N. Jorga, Geschichte des
Osmanisehen Reiches, Gotha 1910, lll, 388, karları arasında sayılan IV. Murad sözlü yönetiminden hoşnut olmayan muhalif
449-479; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, 111/l, s. eserlerle saz eserleri de bestelemiştir. Ali grubun lideri Midhat Paşa ile de haber-
148-208; Danişmend, Kronoloji', lll, 257, 325- Ufki Bey'in MecmCıa-i Saz ü Söz adlı ki- leşmekteydi. Bu yıllarda Osmanlı Devleti
386; K. Teply, Die Kaiserliche Grossbotscha{t an çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmıştı.
Sultan Murad IV. im Jahre 1628 des Freiherrn
tabında ve Kantemiroğlu'nun Kitabü İl­
mi'l-mCısiki ala vechi'l-hurCıfdt'ında Hersek isyanıyla (1875) başlayan Balkan
Hans Ludwig von Kue{steins Fahrt zur Hohen
onun bestelerine rastlanmaktadır. MOsi- buhranı, Bulgaristan ayaklanması (2 Ma-
P{orte, Wien 1976, s. 17, 29-31, 42; Kerim Vans,
IV. Murad Devrinde Osman lı-Safevi Münase- ki kaynaklarında bu iki eserde yer alan yıs 1876) ve iki konsolasun öldürülmesiyle
betleri (doktora tezi , 1977), İÜ Ed. Fak., s. 77- "Şah Murad" adlı bestekarın Sultan Mu- sonuçlanan Selanik vak'ası (6 Mayıs 1876)
214; Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Mimarisi,
rad olduğu kabul edilmektedir. Yılmaz
İstanbul 1986, s. 340-343, 521 -523; Midhat Ser-
toğlu, IV. Murad, Ankara 1987; Önder Bayır. IV. öztuna, IV. Murad'ın altısı hüseyni maka-
Murad'ın Hatt- ı Humayunları (yüksek lisans te- mında olmak üzere on üç peşrevi ile yü-
zi, 1994), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Hüsrev rük semai ve ilahiden müteşekkil on beş
Subaşı. "Hattat Osmanlı Padişahlan", Osmanlı, eserinin listesini vermektedir. Bunlar ara-
Ankara 1999, Xl, 54-55; Süheyl ünver, "Dördün-
sında sözleri de N. Murad'a ait olan, "Uyan
cü Sultan Murad'ın Revan Seferi Kronolojisi", V. Murad
7TK Belleten, XVI/64 (1952). s. 547-576; Meh- ey gözlerim gafletten uyan" mısraıyla baş­
met İnbaşı. "The Register of Expenditures of layan eviç ilahisi günümüzde de okun-
Murat IV's Bagdad Campaign", AO, LIV /4 maktadır.
(2001 ), s. 497-508; M. Cavid Baysun, " Muri'ıd
BİBLİYOGRAFYA :
IV.", lA, VIII, 625-647; A. H. de Groot, "Murad
IV" , El' (İng.), VII, 597-599; Öztuna, TMA, ll, 39- Ali Ufki Bey, Hiiza Mecmüa-i Siiz il Söz (nşr.
40. IA:l M. Hakan Cevher), İzmir 2003, s. 222-225, 524,
umJ ZiYA YILMAZER 771, 786-787, 829-831; Evliya Çelebi. Seyahat-
name, ı, 632-633; a.e. (Dağlı), I, 99-103; Kante-
miroğ lu, Kitabu İlmi'l-müsiki ala vechi'l-hurü-
o MÜSİKİ. XVI. yüzyıl sonlarında Os- {at: Müsikiyi Harflerle Tesbit ve /cra ilminin Kita-
manlı Devleti'nin karşılaştığı siyasi ve ik- bı (nşr. Yalçın Tura), İstanbul 2001, ll, 94, 137-
141, 311 -312; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, 111/2, ·
tisadi problemler yüzünden sarayda du-
s. 565-566; a.mlf.. "OsmanWar Zamanında Sa-
raklayan mOsiki faaliyetleri IV. Murad dö- raylarda Musiki Hayatı", 7TK Belleten, XLI/16İ ·
neminde yeniden canlanarak yaygınlaşmış ( 1977). s. 89-90; Haydar Sanal, Mehter Miısikisi,
ve bir gelişme göstermiştir. Saltanatı bo- istanbul 1964, s. 258-259; Kip, TSM Saz Eserle-
yunca ilim ve sanat adamlarını destekle- ri, s. 44; Hayri Yenigün, "IV. Sultan Murad Dev-
rinin Lil.dlni Bestekarlan", MM, sy. 136 ( 1959), s.
yen IV. Murad, Tebriz'i fethedince en meş­
103-104; Öztuna, BTMA, ll, 67-68.
huru Şeştari Murad Ağa olan on iki mOsi-
kişinası istanbul'a getirerek Enderun'a ye- li! NuRi ÖzcAN

183

You might also like