You are on page 1of 24

NİTEL ARAŞTIRMADA VERİ

ANALİZİ: BETİMSEL ve İÇERİK


ANALİZİ

• Nitel Araştırmada Veri Analizi ARAŞTIRMA YÖNTEM


İÇİNDEKİLER

• Betimsel Analiz
• Betimleme Amacına Nasıl
VE TEKNİKLERİ II
Ulaşılır?
• İçerik Analizi
• Nicel İçerik Analizi
• Nitel İçerik Analizi
Prof. Dr. Mehmet Akgül

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;


• Nitel veri analizinin "neliği ve niteliği"
HEDEFLER

hakkında bilgi sahibi olabilecek,


• Betimleme ve betimsel analizle ilgili
bilgileri öğrenebilecek,
• Nicel ve nitel yönleriyle mukayeseli olarak
içerik analizini öğrenebilecek,
• Nitel araştırmalarda yöntem, yaklaşım,
metodoloji tartışmaları hakkındaki
tartışmaları öğrenecek.
• Betimsel analizin aşamalarını
ÜNİTE
öğrenebilecek,
• İçerik analizinin aşamalarını
öğrenebileceksiniz.
10
Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

GİRİŞ
Son on yıl içinde bilimsel araştırma metodolojisi çok yoğun tartışma ve
yönelimlere açık hâle gelmiştir. Tartışmalar insan eylemlerinin bilimsel/pozitivist bir
yaklaşım kullanarak mı, yoksa hümanistik bir yaklaşım kullanarak mı açıklanabileceği
hususunda düğümlenmektedir. Bazı araştırmacılar bilimsel yaklaşımın esas aldığı,
doğa bilimleri kaynaklı bilimsel metod ile fizik dünyayı, evrenin yapısını, moleküllerin
hareketini, bitkilerin ve hayvanların kimyasal yapısını vs. anlamamız için çok faydalı
bilgilere ulaşmamız mümkündür. Buna karşılık hümanistik yaklaşımı esas alan
araştırmacılar ise, daha çok insanlar arasındaki çeşitlilik ile ilgilenir. Her bir insan
eylemini anlamlandırırken biriciktir. Her bir insan anlamı, bir çeşit eylemler setinden
devşirir. Her bir insanın bir objeye, duruma karşı özel bir anlam dünyasına sahip
olduğunu anlamak için araştırmacı özel bir anlam dünyasına sahip olan kişiyi, biricik
hikâye olarak ve de o kişi için anlam taşıyan olay ve objeleri, kendi özel bağlamı içinde
araştırmalıdır.
İki yöntem taraftarları arsındaki tartışmanın tarihi çok gerilere gitmekle birlikte,
tartışmanın özü, bilimin insan eylemlerini incelemede faydalı araçlar sunup
sunamayacağı meselesinde düğümlenmektedir. Bu yüzden tartışmalar günümüzde de
deneycilik ve yorumlamacılık ya da pozitivizm ve idealizm arasında gidip gelen sarkaç
gibi devam etmektedir. Bu bağlamda, gündeme gelen ve öne çıkan bazı hususlar
şunlardır: İlk olarak yöntem, yöntembilim tartışması çok yoğun olarak
yapılagelmektedir. İkinci olarak, sosyolojik çalışmalarda dünyanın her yerinde nicel
metodoloji anlayışı yerini nitel metodolojiye yönelik vurguya bırakmıştır. Üçüncü
olarak, nicel araştırma aşamaları bir yana, nitel sosyal araştırma aşamalarında dikkatli
bir sosyal süreç fikri öne çıkmıştır. Bu gelişmelerin her biri, bir diğeri üzerinde etkili
olagelmiştir. Dolayısıyla nitel veri analizinin yapılış ve tartışılış biçimine dair bir takım
neticelere ulaşılmıştır. Bu temelde, sunulan nitel veri analizine ilişkin bir dizi
metodolojik bakış açısı öne çıkmış görünmektedir.
Bilgi, bilim ve doğrulama konusunda yaşanan yöntem, yaklaşım ve metodoloji
tartışmalarına ilave olarak öne çıkan nitel yöntem, yaklaşım ve metodolojik
yönelimler şunlardır: Etnoğrafi, etno-metodoloji, algı/alımlama çalışmaları, ekolojik
Nitel araştırma psikoloji, sembolik etkileşimcilik, kültürel çalışmalar ve metin analizidir. Bunların
üzerine yazılan çoğu dışında araştırmacıların geliştirdiği, birine benzerlikleri ve farklılıkları olan değişik nitel
çalışma, araştırma metodoloji geliştirme girişimler de mevcuttur. İsim ve vurgu farklılıkları taşıyan
süreci üzerinde örneğin yorumsama, humanistik çalışmalar, fenomenoloji, naturalistik, hermeneutik,
durmakta ve nitel kritik teori/kültürel bilim, post pozitivistik perspektifler nitel araştırmalara ilave
araştırmanın özel bir
edilebilir. Nitel verilerin analizinde esas alınan farklı formlar semioloji, içerik analizi,
tekniğe ve araştırma
düzenine söylem analizi, eleştirel söylem analizi, narrative analiz, biçimsel analiz, diyalojik
indirgenemeyeceği analiz ve tarihi analiz olarak zikredilebilir.
hususuna dikkat Nitel verilerin analizinde çeşitli yaklaşım biçimleri kullanılmaktadır. Bunlar
çekmektedir. Marksist analiz, feminist analiz, psikoanalitik analiz, postmodern analiz, mitsel analiz
vs. gibi isimler altında sıralanmaktadır.
Nitel araştırma üzerine yazılan çoğu çalışma, araştırma süreci üzerinde
durmakta ve nitel araştırmanın özel bir tekniğe ve araştırma düzenine
indirgenemeyeceği husussuna dikkat çekmektedir. Aksine dinamik bir süreç olan

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 2


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

araştırmanın metotlar, teoriler ve problemlerle birlikte bağlantılı olduğuna dikkat


çekerler. Araştırmanın deseni, stratejisi ile araştırma teknikleri arasındaki bağlantılar
önemli olmakla birlikte, araştırmanın deseni, veri toplama ve veri analizi konuları
arasındaki ilişkiler de oldukça önemlidir. Sosyal araştırmalarda bu yaklaşımın önemi
bilinmekle birlikte, esasen daha çok kavramsal ve empirik dünya ile aynı zamanda
ortaya çıkan sonuca ulaşma ve sonuç çıkarma da önemsiz değildir.

NİTEL ARAŞTIRMADA VERİ ANALİZİ


Nitel araştırma yapmak için pek çok yol vardır. Tesch (1990) geniş bir düzlemde
epistemolojik ve metodolojik perspektifler arasında hepsini kuşatıcı yirminin üzerinde
yaklaşım belirlemiştir. Bunun yanında, veri analizi yapmada kullanılabilecek detaylı
rehberlik sağlayan metinler mevcuttur. Örnek olarak bakılabilecek çalışmalar
şunlardır: Glaser ve Strauss 1967; Strauss, 1987;Wolcott, 1994; Miles ve Huberman,
1994; Strauss ve Corbin, 1998; Taylor ve Bogdan,1998.
Nitel veri analizi için pek çok yaklaşım olmakla birlikte, uygulamada çoğu
yaklaşım benzer özelliklere sahiptir. Herhangi bir araştırmanın amacı ve soruları ne
olursa olsun, toplanacak olan veri, kimden toplanacağı, hangi analiz üzerinde
yoğunlaşılacağı ve araştırma raporunun nasıl yapılandırılacağı hususunda belli analitik
tercihler yapılmak zorundadır.
Analiz için veri pek çok kaynaktan gelebilir ve değişik formda olabilir. Veriler,
mülakat, gözlem veya var olan materyallerin içerik analizinden elde edilebilir; yine
veriler mülakat kayıtlarının transkripti, alan gözlem notları, mülakat süreci ve içerik
üzerine notlar, analitik notlar ve kısa hatırlatma notları veya gazete resim ve
yazılarından oluşabilir. Farklı kaynaklardan elde edilen veri analizinin düzeyi ve
genişliği toplanan verinin hangi amaçla toplandığına ve her proje ile ilgili yapılacak
ihtiyaç tercihlerine bağlıdır.
Veri analizi yapmanın kesin ve tek bir yolu olmamakla birlikte, araştırmacı neyi,
niçin yapmakta olduğuna dair gereklilikleri mümkün olan en uygun şekilde açıklamak
durumundadır. Taylor ve Bogan (1998), bütün nitel araştırma raporlarının
Araştırmacılar, nitel
veri analizinde üç yol ‘okuyucuların araştırmanın yapıldığı bağlamı anlaması ve eksikleri görebilmesi için
önermektedir. araştırmanın nasıl yürütüldüğüne dair yeterli bilgiyi sağlaması’ gerektiğini söyler.
Bunlardan ilki, bir Araştırmacılar, nitel veri analizinde üç yol önermektedir. Bunlardan ilki, bir
araştırma için elde araştırma için elde edilen verilerin mümkün olduğunca orijinal şekline sadık kalınarak
edilen verilerin ve gerektiğinde doğrudan katılımcıların ifadelerine müracaat ederek ‘betimsel’ bir
mümkün olduğunca
yaklaşımla verileri sunmaktır. Bu yaklaşımda, veriler ve ulaşılan sonuçlar birbirine
orijinal şekline sadık
anlatım olarak çok yakındır. Örneğin görüşmelerden uzun aktarımlar yapılabilir ve
kalınarak ve
gerektiğinde gözlem notları orijinal hâline yakın bir biçimde betimlenebilir. İkinci yaklaşım ise,
doğrudan birinciyi de içine alacak şekilde bazı nedensel ve açıklayıcı sonuca ulaşmak amacıyla
katılımcıların ‘sistematik analiz’ yapmaktır. Yani veriler betimsel bir tarzda sunulur ve buna ek
ifadelerine müracaat olarak belirlenen bazı temalar ve temalar arası ilişkiler belirlenir. Bu yaklaşımda
ederek ‘betimsel’ bir araştırmacı, veri analizini bir adım daha ileri taşımakta ve okuyucuya yardımcı
yaklaşımla verileri
olabilecek birtakım ilave analizler yapmaktadır. Üçüncü yaklaşım ise içerik analizidir.
sunmaktır.
İçerik analizinde araştırmacının ilk iki süreci temel alıp veri analizi sürecine kendi
yorumlarını da katmasıdır. Burada araştırmacının katılımcı ve öznel yönü daha çok

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 3


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

ortaya çıkmakta, veri toplama yanında, veri analizinde de kendi yorumları ve anlayışı
ile etkin bir rol üstlenmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2000).
Bu bölümde nitel veri analizi çeşitlerinde kullanılan betimsel analiz ve içerik
analizi konuları, daha çok uygulanan alanlar olarak medya/iletişim çalışma örnekleri
üzerinden sizlere anlatılacaktır.

BETİMSEL ANALİZ

Betimleme Nedir?
Nitel araştırmanın maksadı toplumsal fenomenlerin biçimini, içeriğini ve
bağlamını korumak ve bu fenomenlerin niteliklerini tarihsel ve kurumsal çevreden
ayırmadan analiz etmek basitçe betimsel analiz olabilir (Lindlof, 1991). Betimleme, bir
bilim adamının bir durumun olgularını nispeten doğru/dürüst biçimde göstermesidir.
Bir gazeteci analiz ve raporlama biçimi kullanan bu betimlemelerle araştırmacının
objektif olabileceğini, olguların kendi adlarına konuşabileceklerini farz eder. Bu
görüşe göre olgular harikuladedir; yazar sadece onları toplama ve bir araya
getirmenin nesnel mekanizmasıdır.
Kabul etmeliyiz ki, bir araştırmada verileri betimleme temel amaç olsa dahi,
yorum yazma eyleminin dışında tutulamaz. Bu betimsel amaca ulaşmak isteyen
yazarlar, sunumlarında olguların seçimi ve dizilişine dair kararlar vermelidir. Bu da
yazardan yorum gerektirir. Fakat betim yönelimli yazarlar kabul edecektir ki onların
verdiği kararlar kişisel olsa dahi nevi şahsına münhasır değildir. Onlar akılcı bir
perspektif kullanarak, şöyle bir iddiada bulunurlar: Kendisine aynı olgu yığını
gösterilen herhangi bir kimse aynı seçimleri yapacaktır ve o olguları öz itibarıyla aynı
Betimsel analiz dört anlatım yapısında toplayacaktır. Dolayısıyla onlar kendilerinin yorumlarının
aşamadan oluşur:
Betimsel analiz için kendilerine has olmadığını söylemektedirler. Onlar, herhangi bir kimsenin aynı bilgiye
bir çerçeve oluşturma erişim sağlayacağı yorumunu basitçe tasvir etmektedirler.
Tematik çerçeveye Yıldırım ve Şimşek’e (2000) göre, ‘betimsel analiz içerik analizine göre daha
göre verilerin yüzeyseldir ve daha çok araştırmanın kavramsal yapısının önceden açık bir biçimde
işlenmesi
Bulguların belirlendiği araştırmalarda kullanılır. Betimsel analiz önceden belirlenen temalara
tanımlanması göre özetlenir ve yorumlanır. Betimsel analizde kendileriyle görüşülen veya gözlenen
Bulguların bireylerin görüşlerini çarpıcı bir biçimde yansıtmak için, doğrudan ifadelere yer
yorumlanması
verilebilir. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış
bir biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla veriler, önce mantıki ve anlaşılır biçimde
betimlenir. Daha sonra yapılan bu betimlemeler yorumlanır, neden-sonuç ilişkileri
irdelenir ve de birtakım sonuçlara ulaşılır’.
Betimsel analiz dört aşamadan oluşur:
a- Betimsel analiz için bir çerçeve oluşturma
b- Tematik çerçeveye göre verilerin işlenmesi
c- Bulguların tanımlanması
d- Bulguların yorumlanması (Yıldırım ve Şimşek, 2000; Altunışık, Coşkun,
Yıldırım ve Bayraktaroğlu, 2001).

Genel Olarak Niteliğin Amacı ve Ölçütleri


Anahtar Soru: Araştırmacının nitel araştırma hakkındaki görüşü nedir?

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 4


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

Böyle bir soruya verilebilecek alternatif cevaplar şunlar olabilir:


1. Betimleme: Araştırmacı herhangi bir çıkarım yapmadan verileri, olayları
betimlemekle sınırlıdır.
2. Yorum: Araştırmacı doküman incelemesinde literal betimin ötesine geçer ve
olayları (davranışları ve metinsel unsurları) modeller hâlinde gruplandırır. Bu
modeller araştırmacının yorumlarıdır; verilerin bireysel noktalarını anlamak ve
düzenlemek için oluşturulmuştur. Bu yorum sürecinde, araştırmacı yorum için
bağlamlar geliştirir.
3. Açıklama: Araştırmacı insan davranışı veya kültürel gelişim hakkında genel
açıklamalar inşa eder. Bu açıklamada, araştırmacı daha genel şablonlardan
bahsetmek için verilerin ötesine geçer.
4. Eleştiri: Araştırmacı, bazı medya çalışmalarının değeriyle ilgili olarak veya
toplumda toplumun mesajlarının üretim ve anlamını belirleyen kontrol
mekanizmasının değeri ile ilgili olarak merkezî, baskın bir yargı geliştirir. Birinci
durumda, araştırmacı genelde edebî eleştiri teamüllerini izler; ikinci durumda ise,
genelde, iddiaları şekillendirmek için bir ideolojik yapıyı kullanır.
5. Eylem savunuculuğu: Araştırmacı çözüm gerektiren bir problem olduğunu
iddia eder; belirlenen probleme çözüm getirmek için bir eylem planı savunur.
Bu betimsel amaca nitel teorisyenler arasında oldukça büyük bir destek vardır
(Garfinkel,1967; Hammersley ve Atkinson, 1983; Lancy, 1993; Marshall ve Rossman,
1989; Strauss ve Corbin, 1990; Vidich ve Lyman, 1994; Wolcott, 1990). Örneğin
Wolcott (1994) şöyle iddia eder: “Betim, nitel araştırmanın dayandığı temeldir.
Yetenekli bir kavramsallaştırıcı veya yorumcu olduğunu ispatlayamazsan, betimsel
açıklama muhtemelen senin yapacağın en önemli katkıyı oluşturacaktır” .

Betimleme amacına nasıl ulaşılabilir?


Strauss ve Corbin (1990), araştırmacı verileri toplamalı ve onları, “deneklerin
kendi adlarına konuşacakları” bir şekilde sunmalıdır demektedirler. Amaç dürüst bir
anlatım/hikâye sunmak ve bunu yaparken söylenen sözlere ve araştırmacı tarafından
yapılan gözlemlere ilişkin pek az yorumda ve müdahalede bulunmak veya hiç yorum
ve müdahalede bulunmamaktır. Bu yaklaşımın temelindeki felsefi ilke bu dürüst
anlatımı/hikâyeyi sunmakla araştırmacının önyargılarının ve varlığının verilere
müdahale etmeyecek olmasıdır (s. 21).
Betimleme amacı peşinde koşan nitel araştırmacılar kendi düşüncelerini veriye
zerk etmeme hususunda dikkatli olmalıdır. Garfinkel (1967), insanların anlam
oluştururken sıklıkla akılcı olmadıklarını ve bilim adamları akılcı açıklamalar aramak
için eğitilmiş olsalar dahi, verilere akılcılık yüklemenin araştırmacının bir hatası
olduğunu gözlemlemiştir. Bunun yerine araştırmacıların akıldışılığı belgelemesi
gerekir, bunu yaparken de akıldışılık hakkında bir değer yargısında bulunmamalı ve
akıl-dışılığın akıldışı olduğunu göstermemelidir. Değer yargılarında bulunmak
araştırmanın betimsel doğasını tahrip eder. Bu yüzden araştırmacının analiz ve yazım
işlemi sırasındaki görevi gözlemi yorumlamaktan ziyade betimlemektir. Lancy (1993),
araştırmacının bir hikâye anlatması gerektiğini, ama aynı zamanda betimleyici kalması
gerektiğini iddia etmiştir. O, betimin ve bağlamın büyük öneminden dolayı ve yine çok

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 5


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

kişisel terimlerle betimlemenin artan öneminden dolayı araştırmacının belli bir konu
karşısındaki tarihi, yani nitel araştırma raporu, bir hikâye olarak yazılır” demektedir.
Bazı teorisyenler betimlemenin analiz de içerebileceğini iddia ederler. Örneğin
nitel araştırmacılar geniş toplumsal pratikleri betimlemekle sınırlı değildir, bilakis
onlar bu pratikleri analiz vasıtasıyla bileşenlerine ayırır ve sonrasında o bileşenleri
betimlerler. Bunun bir örneği, nitel araştırmacılar insanların kendi düşüncelerini ve
eylemlerini yönetmek için kullandıkları modellere odaklandıkları zaman söz
konusudur. Christians ve Carey (1989) nitel araştırmacının amacının bu modellerin
neler olduğunu analiz etmek ve böylece bizim düşünmek için kullandığımız
kategorileri aydınlatmak olduğunu iddia etmiştir. Ancak sunum üslubu yine de
yorumlayıcı veya açıklayıcı değil, betimleyici olabilir.
Yine Garfinkel’e (1967)’e göre, amaç yaygın, pratik ve sağduyu eylemlerinin
biçimsel özelliklerini gerçek ortamın içinden hareketle keşfetmektir. Araştırmacı
kategorileri ve sağduyu eylemlerini vurgulama görevlerini deneklerin kendi sözleri ile
aktarır ise betimleyici bir düzlemde yapılabilir. Bununla birlikte, eğer araştırmacı
kendi yorumunu deneklerin sözlerine eklerse, bu takdirde sunum betimin ötesine
geçer ve yoruma varır.
Nitel araştırma literatürü yazımdaki betimleyici amacın pek çok örneğini sunar.
Dinleme odaklı bir araştırmada Hobson (1982), niçin izlediklerini ve programdan ne
öğrendiklerini ortaya çıkarmak için İngiliz televizyon dizisi “Crossroads (Kavşaklar)’un
izleyicileri ile mülakat yapmıştır. Hobson’un raporu asıl olarak betimleyici idi, çünkü
mülakat yaptığı insanların ifade ettiği anlamları raporlamış; bu anlamlara çok az
yorum eklemiştir. Daha sonraki bir makalede, Hobson (1989) yine oldukça betimleyici
bir düzeyde kalmış, sohbetlerin döküm pasajlarını onlara dair çok az bir yorum ve
analizle sunmuştur.
Kurum odaklı araştırmada, gazeteci gibi davranan (veya gazeteci olan) ve
medya endüstrilerinin salt betimsel incelemelerini sunan yazar örnekleri vardır.
Örneğin L. Brown (1971), meşgalesini 1970 yılı boyunca televizyon işletmeciliğine
bakmaya veren bir gazetecidir. Auletta (1991) üç ticari televizyon ağının 1980’li
yılların sonlarındaki eylemlerine yoğunlaşmıştır. Bazı gazeteciler, betimsel
makalelerinde tarihsel bir bakış açısı benimsemektedir. Bir başka deyişle, ya
okuyucuya farklı bir zamanın kültürel güçlerini göstermek veya kültürel etkilerin
zaman içinde nasıl değiştiğini göstermek suretiyle bir bağlam geliştirmektedir.
Örneğin Barnouw (1975), 1870’li yılların sonlarında fotoğrafçılığın icadından başlayan
ve 1975’lere kadar uzanan bir zaman dilimini kapsayacak şekilde Amerikan televizyon
yayıncılığının gelişiminin hikâyesini anlatmıştır. Metz (1975) de başlangıcından
1970’lerin ortalarına gelinceye kadar bir yayın kuruluşu olan CBS’e odaklanmıştır.
Ama her araştırmacı, betimlemelere ilave olarak, kendi yorumlarını katması ve bazı
çıkarımlarda bulunması normal kabul edilebilir.

İÇERİK ANALİZİ
İnsani etkileşimim en temel biçimi olan iletişim, her kalıcı insani ilişki için
vazgeçilmezdir. Bu ilişki ister bireyler ararsı olsun, ister uluslararası olsun fark etmez.
Gruplar, kurumlar, örgütler ve milletler iletişim sayesinde var olur ve iletişim

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 6


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

bütünüyle ortadan kalktığında onlar da ortadan kalkar. Gerçekten de ‘iletişimin


medeniyetin merkezinde olduğunu’ iddia etmek bir abartı değildir’ (Kuhn, 1963). Bu
yüzdendir ki, iletişim süreçlerini ve ürünlerini çalışmak insanın tarihini, davranışını,
düşüncesini, sanatını, kurumlarını araştıran bir kimse için vazgeçilmez önemdedir.
İnsan faaliyetini çalışmak için kullanılabilecek çoğu zaman biricik ayakta kalan yapıtlar
geniş manada her hangi bir iletişim aracı olarak belgelerde bulunabilecektir.
İletişimin içeriğine ilişkin yaygın ilgi (Cartwright,1953)’ın sosyal psikoloji
tasvirinde canlı bir şekilde gösterilmiştir: İnsan onun hakkında düşünmeye son
verdiğinde sosyal psikolojinin konusunun çoğunun sözlü davranış biçiminde olduğunu
görmek gerçekten ilginçtir. Benzer yorumlar her hangi bir insan ve sosyal bilim
temsilcisi tarafından da yapılabilirdi. Bunun sonucunda iletişim içeriğine ilişkin
çalışma farklı başlangıç noktalarından yaklaşılmış ve farklı disiplinlerin araçları ve
kavramsal çerçeveleri ile ele alınmıştır.
İçerik analizi çok amaçlı bir araştırma yöntemi olup, kendisinde iletişim
içeriğinin çıkarım temeli işlevini gördüğü herhangi bir problemi araştırmak için özel
olarak geliştirilmiştir. İçerik analizinin tanımlayıcı özellikleri nelerdir? Hangi araştırma
problemleri için faydalı olması muhtemeldir? Metodun tabiatındaki temel akımlar,
trendler nelerdir ve hangi amaçlarla kullanılmaktadır?

Tanım
Bir araştırma metodolojisi olarak içerik analizinin tarihi kökleri 1950’lerdeki
kitle iletişimi çalışmalarına kadar uzanmaktadır. Ana bir iletişim modeli olan
‘gönderici’, ‘mesaj/bilgi’ ve ‘alıcı’ üzerine odaklanan, başlangıçta yinelenen nicel
verilerin analizine yoğunlaşan ve metinlerin içeriklerinin kolayca tanımlanabilir
hususlara ayrıldığı, bazı zamanlarda açık içeriğe gönderme yapan bir metottur. Bu
sebeple antropoloji, edebiyat, enformasyon, yönetim, politik bilimler, psikoloji ve
sosyolojinin de içinde olduğu pek çok alanda araştırmacılar içerik analizini
kullanmıştır. Zaman içinde araştırmacılar içerik analizini araştırma problemi ve
stratejilerinin ihtiyaç duyduğu durumlara göre adapte etmiş ve en geniş ifadesiyle
metin çözümlemesi kavramında yer alan metin gruplarını çözümlemede kullanılan
teknik ve yaklaşımları geliştirmişlerdir. İçerik analizinde görülen önemli bir değişme,
aynı çalışma içinde olmamasına rağmen, söz dizimsel, dizimsel ve edimsel yönü içeren
genişleme şeklinde kendini göstermektedir. İçerik analizinde analitik araç ve
amaçların her ikisi açısından veya gelişmiş işlemleri onlara katma amacı gütmek
uygulama yelpazesi içinde çok geniş bir yer işgal eder. Örneğin içerik analizi yanında,
seçenekler arasında sözsel analiz, söylem analizi, etnoğrafik analiz, fonksiyonel
uygulamalar, retorik analizi ve semiotik anlatı gibi farklı yaklaşımlar mevcuttur. Bu
yaklaşımlara rağmen, ham materyalin analizinde benzer iletişimsel materyale
dayanan çalışmalar da vardır. Onlar yönelttikleri soru çeşitlerinde ve uyguladıkları
metodlarda değişiklik gösterir.
Sosyal ve insan bilimlerindeki neredeyse bütün araştırmalar şu veya bu
şekilde yazılı materyallerin dikkatli bir okunuşuna dayanır. Bu sürecin araştırmadaki
yaygınlığı dikkate alınacak olursa, acaba hangi özellikler belgelerin içerik analizini,
belgelerin dikkatli bir okunuşundan ayırt etmektedir? İçerik analizi tanımları,
teknikteki gelişmeler ve aracın kendisinin yeni problemlere ve materyal türlerine

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 7


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

uygulanmasıyla zaman içinde değişme eğilimi göstermiştir. Önerilen tanımlardan


bazıları aşağıda verilmektedir:
İçerik analizi siyasi söylemin istatistiksel semantiğidir (Kaplan,1943).
İçerik analizi, objektif, sistematik ve iletişimin içeriğine dair göstergelerin
niceliksel tasvirine dayanan bir araştırma tekniğidir (Berelson,1954).
Biz içerik analizi ve kodlama terimini kullanmakla değişebilir her hangi bir
sembolik davranışın objektif, sistematik ve niceliksel tasvirini ifade etmeyi amaçlarız
(Carwright,1953).
İçerik analizi terimi, burada iletişim mesajlarının bilimsel analizi anlamında
kullanılmaktadır. Metod, yaygın bir şekilde söylendiği gibi, bilimsel metoddur ve
genelde kabul gördüğü şekilde, mesaj sistematik ve özenli bir analiz gerektirir
(Barcus,1959).
Nihai anlamda içerik analizi, verinin özetlendiği veya karşılaştırıldığı, objektif ve
kurallara bağlı olarak sistematik uygulama sınıflama kurallarıyla bilginin içeriğinin
dönüştürüldüğü bir bilgi işlem evresidir.
Yukarıdaki örnek tanımlamalar, uzun zamandan beri üzerinde uzlaşma
sağlanan bazı özellikleri göstermektedir. Böylelikle içerik analizinin çeşitli disiplinler
için veya her hangi araştırma probleminin birçok aşamasında faydalı olabilecek temel
bir araştırma aracı olduğuna dair bir yönelime işaret edilmektedir. Bu bağlamda içerik
analizi, ‘metinlerden veya başka anlamlı bir konudan tekrarlanabilir ve geçerli
çıkarımlar yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir’. Tekrarlanabilir ve geçerli
çıkarımların kullanım bağlamlarına uygulanmasına imkân veren bir tekniktir
(Krippendorf, 2004).
Çıkarsama fikri içerik analizinde özellikle önemlidir. Araştırmacı analitik yapıları
veya çıkarsama kurallarını metinden araştırma sorularının cevaplarına geçiş için
kullanılır. Bu iki alan yani, metinler ve bağlam mantıksal olarak birbirinden
bağımsızdır. Ve araştırmacı bir bağımsız alandan (metinlerden) diğer bağımsız alana
uzanan sonuçlar çıkarır.
Analitik yapılar (1) var olan teori ve pratiklerden, (2) uzmanların tecrübe ve
bilgisinden, (3) önceki araştırmalardan çıkarılabilir (Krippendorf, 2004). Nitel içerik
analizi hakkında Mayring (2000), çıkarsamaların odak noktasını belirlemek için bir
iletişim modeli kullanmayı önerir. İletişimci, mesaj veya metin, metin ve mesajın
oluşturulmasını çevreleyen durum hakkında sonuçlar çıkarılabilir. Bu durum içeriğine,
iletişimin sosyokültürel arka planı veya mesajın kavramsal etkisi de dâhildir. Örneğin
Nitecki (1993) iletişimciyi nitelemeye odaklanır. Yazar, akademisyenlerin kavramsal
laboratuvar modelleri hakkında çıkarımlar yapar.
İçerik analizi, en azından nicel analizde tekrarlanmaya izin veren özel
prosedürler içerir. Nicel içerik analizini kullanan iyi bir çalışmanın bulguları bu
yüzdendir ki kabul edilebilirlikleri için sadece içerik analizi yapan araştırmaların
otoritesine dayanmaz.

Veri
İçerik analizinde kullanılabilecek verilerin içeriğini ne oluşturur? Şurası çok iyi
bilinmelidir ki, veriler araştırma sorularının ve hipotezlerin test edilmesi için faydalı
kanıtlar sağlar. Diğer bir önemli husus, veriler göndericiden alıcıya gönderilen bir

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 8


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

mesajın iletişimini sağlar. Krippendorff’un tanımı, metni ‘diğer anlamlı konuları’


içerecek şekilde genişletir (Krippendorff, 2004). Örneğin bir web sitesindeki
resim/logo, çoğu kez metinle bütünleşen bir veya birden çok mesajı iletmek için
kullanılır ve bu itibarla bazı araştırmacıların yaptığı gibi, resimler hem metnin
kendisine, hem de imaj ve metin arasındaki ilişkiye bakmak için içerik analizine tabi
tutulabilir. Bazı araştırmacılar da görsel malzemelerin içerik analizini tartışırlar.
Baugrande ve Dressier (1981) bir metni açıklamak için veri formunun içerik
analizinde çok daha yaygın olarak kullanılan yedi kriter önermektedir: Tutarlılık,
bütünlük, amaçlılık, geçerlilik, bilgisellik, duruma uygunluk ve metinlerarasılık. Bir
başka ifade ile içerik analizi için uygun bir metin, çizgisel bir sıra içinde düzenlenmiş
linguistik ögelerden oluşmalıdır. Bunu gramer kuralları, bağımlılık ve örneğin
yineleme, ön ve art yineleme, eksiltme ve bağlaçlar gibi tutarlı bir mesaj
oluşturabilmek için bir metinin ögelerini birbirine bağlantılayan kurallar takip
etmelidir. Metnin sahip olduğu anlam, sıklıkla ilişkiler veya dilsel bir işaret özelliği
taşımayan sezdirme aracılığıyla kurulur. Böylelikle metnin taşıdığı anlam, alıcının
idrakini bir çerçeve ve tutarlılık içinde örgütler. Metnin yazarı veya sözcüsü anlamı
alıcının tavrı ve amacıyla ilişkili olarak onlara iletmeyi amaçlar. Buna karşılık mesajın
alıcıları metnin bir mesaj olduğunu anlar ve onlar bu mesajın faydalı veya uygun
olacağını bekler. Metin, yeni veya bilginin niteliği hakkında bir yargıya ulaşmaya izin
vermesi beklenen bilgiyi içerebilir. Metnin kuşatıcı durumu onun üretimini etkiler ve
şartlara ve kültüre ne oranda uygun olduğunu belirler. Metin, bir konuşmada olduğu
gibi, çoğunlukla öncesi ve onu takip eden metin sırasıyla ilişkilidir (metinlerarası bir
yorum) veya diğer benzer metinlerle, örneğin bir chat oturumunun transkripti gibi
diğer metinlerin tarzı, üslubu ile ilişkilidir.
Kütüphane ve Bilişim Çalışmaları’nda (LIS) kullanılan metinler önemli ölçüde
farklılaşmaktadır. Onlardan bazıları birincil araştırma projeleriyle oluşturulmuştur.
Diğer kısmı ise, doğal olarak bağımsız araştırma projeleri ve normal çalışmalarının
yürütülmesinde ortaya çıkmıştır. Öncekiler, anket formlarındaki açık sorulara verilen
cevapları, gözlemci ve katılımcıları içermektedir. Sonrakiler ise, belgelerin, basılı
bölüm ve kitapların, yayınlanmış makale veya çalışmalardaki problem cümlelerinin, iş
ilanlarının, elektronik mesaj listelerinin gözlemine dayanır. Bazı çalışmalar da bu
ikisinin birleştirilmesinden, örneğin kayıtlı bilgilerin analizinden, bilgi
kaynakları/deneklerle yapılan görüşme kayıtlarından, araştırma esnasında yapılan
gözlem notlarından ve var olan grup kayıtları üzerinde çalışılmasından oluşmaktadır.
Neuendorf (2002), pek çok katılımcı veya grupların göz önüne alındığı, kullanışlı
bir metin tipolojisi önerir. Bireysel mesaj, kişilerarası veya grup mesajı,
organizasyonel mesaj ve kitlesel mesaj. Anket formundaki açık sorulara verilen
cevaplar veya mülakatlar bireysel cevaplara örnektir. İçerik analizinin hedefi genellikle
kişinin konu hakkındaki perspektifini belirlemektir. Kaynak kişilerle görüşme ikili,
kişilerarası iletişim görüşmeleridir. Elektronik liste mesajlaşması bir grup mesajlaşma
örneğidir: Kişi mesajını bir gruba veya cevaplayabilecek herhangi birçok kimseye
gönderir. Bu durumda hedef, grup iletişiminin özelliklerini belirlemektir. Sadece ağ içi
olan web sitelerinin teknik servisleri organizasyonel iletişimin örnekleridir. Gazete
arşivlerindeki iş ilanları, sadece kitle mesajlaşması örnekleridir.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 9


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

Verileri Birimler Hâline Getirmek


Bir içerik analizi çalışmasının başlangıç noktasında, verilerin örneklem, toplama,
analiz ve raporlama için birimlere ayrılması gerekir. Örneklem birimleri denekleri
belirlemek ve örneklem için temel oluşturmak maksadına hizmet eder. Veri toplama
birimleri, değişkenleri ölçmek için kullanılan birimlerdir. Analiz birimleri, raporlama
analizlerine temel oluşturur. Bu birimler, zorunlu olmasa da aynı olabilirler. Pek çok
durumda örneklem birimi, veri toplama birimi veya analiz birimi için belge havuzudur.
Örneklem birimi doğal olarak gerçekleşen araç olup belirlenebilir ve geri alınabilir.
Örneğin Dewdney’de (1992), bütün mülakat bu üç birimin tamamının işlevini görür.
White’ta (2000) ise mesaj, örneklem birimidir. White’ın elektronik listelerdeki sorular
çalışmasında birkaç farklı analiz birimi vardır: Bir bütün olarak mesaj ve mesajlar
içindeki tek tek sorular. Ayrıca White soruları soru içeriği ve biçimi olmak üzere daha
da küçük parçalara ayırır ve kategorilendirme için ifadelendirilmiş sorunun farklı
parçalarına odaklanır.
Green (1991) ve Nitecki (1993) ayrı çalışmalarda iki kelimeye odaklanır (Bunlar
sırasıyla bilişim/enformasyon ve sistem kütüphanesidir.) ve iki belge türünde
(örneklem birimleri) kelimenin her tekrarını doğrudan çevreleyen ifadeyi (veri
toplama birimleri) analiz eder. Bu iki araştırmacının bunu yapmakla amaçladığı bu
terimlerin kullanımını çevreleyen metaforları belirlemektir. Onlar, sonrasında,
ayrıştırılmış ifadeler üretmek için ifadeleri analiz ederler ve sonra da onları
metaforlara ayrıştırırlar (analiz birimleri). Daha sonra her bir araştırmacı metaforları,
metinlerin yazarları tarafından savunulan kavramsal modellerin kanıtı olarak
yorumlarlar. Kendisi de referans mülakatlarını çalışmış olan Dewdney’e (1992)
kıyasla, White, Abels ve Agresta (2004) sohbet referans mülakatları (örneklem birimi)
içindeki dönütleri (analiz birimi) analiz ederler. Marsh ve White’ta (2003) ise vurgu,
imgeler ile metin arasındaki ilişki üzerindedir, dolayısıyla analiz birimi imge-metin
çiftidir ki bu çift imge ve ilişkili olduğu metin kısmı olarak tanımlanır.
Pragmatizm örneklem ve veri grubunu belirler; araştırma soruları veya
hipotezler analiz birimini belirler. Yukarıda verilen bilgilerde analiz birimi doğal olarak
araştırma sorularıyla ilişkili ve hipotezlere yöneliktir.

A-NİCEL İÇERİK ANALİZİ


Nicel ve nitel içerik analizi arasındaki farkları tartışmadan önce, içerik analiziyle
alakalı aşamaları belirlemek ve açıklamak yararlı olacaktır. Başlangıç olarak nicel içerik
analizi çalışmasında kullanılan aşamalar şunlardır:
1) Hipotez veya hipotezleri oluşturmak
2) Metin veya diğer sözlü materyalden oluşan uygun veriler
3) Örneklem metodunu ve örneklem birimini belirlemek
4) Örneklemi seçmek
5) Veri toplama ve analiz araçlarını tespit etmek
6) Hipotezlerin testine imkân veren kodlama planını tespit etmek
7) Verileri kodlamak
8) Kodlamanın güvenilirliğini kontrol etmek, eğer gerekli ise kodlama sürecini
yeniden gözden geçirme

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 10


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

9) Kodlanmış verileri analiz etmek, uygun istatistiksel testleri uygulamak


10) Sonuçları kaleme almak

HİPOTEZLERİN GELİŞTİRİLMESİ
Nicel içerik analizi bir pozitivist araştırma geleneğidir ve yaklaşımına bağlı
olarak tümdengelimcidir. Amacı hipotezleri geliştirmek değil, test etmektir.
Hâlihazırdaki yapılan araştırmaları, ilgili teorileri gözden geçirerek araştırmacı içerik
analizini kullanarak test edilebilecek bir veya daha fazla hipotez geliştirir. Bu
hipotezler problem hakkında önceden bilinenler ve geçerli araştırma sorularından
hareketle ortaya konur.

ANALİZ İÇİN VERİLERİN BELİRLENMESİ


Hipotezler metodolojide daha sonra verilecek kararlara rehberlik eder. Örneğin
hipotezler, hipotezlerin test edilmesi için gerekli olacak verilerin yapısını belirler.
Dewdney’e göre,(1992) ‘hipotezlerin test edilmesi, ihtiyaç duyduğu farklı durumlar
altında yapılan referans görüşmelerini toplamayı gerekli kılar’.

ÖRNEKLEM
Sosyal bilimler araştırmasının başta gelen bir amacı genellenebilirliktir, yani
özelden genele doğru ilerleyen bir genelleme yapabilme kabiliyetidir. Mesele, örneği
incelemek, ama örneğin bulgularından hareketle, kendisinden örneğin çıkarıldığı
denekler hakkında bir şeyler çıkarsamaktır. Nisbeten tabakasız bir grupla
çalışıldığında, ideal olan rastgele örneklemdir, yani kendisinde grup içinden seçilen
herhangi bir birimin aynı olduğu bir örneklemdir. Bunu etkili olarak yapabilmek için
grup içindeki bütün birimleri bilmek zorunludur. Buna, bir dizi dergi içinde belli bir
dönem boyunca yayınlanmış bütün araştırma makaleleri örnek verilebilir
(Stansbury, 2002). Bazen birimlerin hepsini önceden bilmek mümkün değildir, ama
örnek çıkarılırken bir liste oluşturulabilir. Örneğin, iki elektronik listeden rastgele
seçilmiş temsilci bir örnek elde etmek ve örneklem zaman diliminin bir dizi konu,
mesaj ve katılımcı elde etmek için yeterince uzun olduğundan emin olmak için
Schoch ve White (1997) ilk olarak bir ön çalışma yapmıştır ve bu çalışma listeler
arşivine dayanmaktadır. Bu ön çalışmanın amacı her liste için mesajlaşma oranını
veya aylık ortalama mesaj sayısını tespit etmektir.

KODLAMA
Nicel içerik analizinde kodlama şeması önceden belirlenir, yani kodlama
başlamadan önce belirlenir. Bir kodlama şeması özleri itibarıyla şekilsiz olabilen
kavramları kullanışlı hale getirir. Bu şema ilgili/uygun ve geçerli kategoriler tespit
eder. “İlgili/uygun” kavramı söz konusu kategorilerin hipotezleri test etmeye imkân
vermesi demektir. “Geçerlilik” kavramı da “bir ölçüm aracının amaçlanan, ama sadece
amaçlanan kavramı temsil etme oranıdır” (Neuendorf, 2002). Geçerlilik farklı
şekillerde değerlendirilebilir. İçerik analizinde yaygın olan yüzey geçerliliği bir
ölçünün, ölçülen kavramın aslî yönlerine “erişme” oranına işaret eder. Yüzey
geçerliliği öz olarak özneldir. Yüzey geçerliliğini tespit etmek için araştırmacılar, ne
ölçtükleri ile nasıl ölçtükleri arasındaki karşılıklılığı elden geldiğince nesnel biçimde
değerlendirirler. Yüzey geçerliliğini güçlendirmenin bir yolu da değerlendiren

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 11


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

kimseleri, ölçülen kavramı belirlemek için ölçüden geriye doğru çalıştırtmaktır


(Neuendorf, 2002). Diğer değerlendirme araçları ise ölçüt geçerliliği olup kod ile
kesişen veya tahminî davranış veya davranış normları gibi ölçütler arasındaki
karşılıklılığı değerlendirmeye dayanır. Bir diğer değerlendirme aracı, içerik geçerliliği
olup kavramın temsilinin tamlığına bakar. Bir diğeri yapı geçerliliği olup “bir ölçünün
diğer ölçülerle ilişkisinin oranına” işaret eder (Neuendorf, 2002). Yapı geçerliliğini
değerlendirmek ölçüt veya içerik geçerliliğini değerlendirmekten zordur, ama bu
zorluğa değen bir amaçtır.
Ayrıca iyi bir kodlama şemasının kapsamlı kategorileri veya düzeyleri vardır.
Kapsamlılıkla kastedilen, yapının bütün ilgili/uygun yönlerinin temsil edilmesi,
karşılıklı olarak birbirlerini dışlayıcı olması ve dört ölçüm ölçeğine dayanan ölçümün,
mümkün olan en yüksek ölçeğinde ölçülmesidir (nominal/itibarî, ordinal/sırasal,
interval/aralık ve ratio/oran ölçeği). Kodlama şemasının açık tanımları, takibi kolay
talimatları ve kapalı olmayan örnekleri olmalıdır. Bütün bu özellikler kodlamanın
güvenilirliğini, yani bütün kodlayıcıların aynı şeyi aynı biçimde kodlama ihtimalini ve
yine bir kodlayıcının aynı şeyi farklı zamanlarda aynı şekilde kodlama ihtimalini artırır.
Kodlama şemasının karmaşıklığı değişkenlik arz eder ve bireysel kodlar,
örneğin indeks gibi bileşik bir ölçüm geliştirmek için kodlama esas alınarak
birleştirilebilir veya ölçüler arasındaki ilişkileri göstermek için başka türlü
gruplandırılabilir. Örneğin Kracker ve Wang (2002), ilk olarak duyguları ifade eden
duygusal kelimeleri tespit etmişler ve arkasından kategorileri duygusal sınıflandırma
şeması içinde kümeleyip toplamışlardır. Bu şema üç temel alan için olumlu ve
olumsuz kümelere işaret ediyordu. Marsh ve White (2003), imge-metin ilişkilerini üç
kategori olarak gruplamıştır. Bunlar metinle az ilişki ifade eden işlevler; metinle yakın
ilişki ifade eden işlevler; metnin ötesine geçen işlevlerdir.
Pek çok içerik analizi çalışması kendi kodlama şemalarını geliştirmez, bilakis
bunun yerine başka araştırmacılar tarafından tasarlanmış kodlama şemalarına
dayanır. Kodlama şemalarının sırf önceden geliştirilmiş olmaları kategorilerin hemen
açıklığa kavuştuğu ve dolayısıyla kodlanmalarının kolay olduğu anlamına gelmez. Nitel
içerik analizinde olduğu gibi, analiz sıklıkla dikkatli ve mükerrer bir metin okumasını
gerektirir. Marsh ve White (2003) birkaç imge-metin ikilisi ilişkisi, kodları ve düşünme
ortamı örneklerini sunar ve her çifti kendi imge-metin ilişkisi tasnifi ile karşılaştırır. Bu
örnekler, önceden var olan bir kodlama şeması ile çalışırken dahi kodlama esnasında
gerekli olan düşünmenin karmaşıklığını ve derinliğini açıklar.

KODLANMIŞ VERİLERİ ANALİZ ETMEK


Özü itibarıyla analitik bir işlem olan kodlamadan sonra araştırmacı birkaç ek
adım atar. Bu adımlar da hipotezlerin veya araştırma sorularının çerçevesi içinde
yapılır. İlk olarak araştırmacı kodlama esnasında tespit edilen bulguları özetler,
formüle eder ve yeniden ifadelendirir ki, böylece bulgular kolayca anlaşılabilsin ve
hipotezlerine veya araştırma sorularına uygulanabilir olsun. Araştırmacı ikinci olarak,
bulguları arasındaki modelleri (patterns) ve ilişkileri tespit ve ifade eder ki böylece
hipotezlerini test edebilsin veya araştırma sorularını cevaplayabilsin. Son olarak
araştırmacı bu bulgularını başka durumlardaki veya çalışmalardaki bulgularla

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 12


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

ilişkilendirir. Bu son adım/aşama araştırmacıya bulgularını perspektif içine yerleştirme


imkânı sunar.
Analizde, içerik analizcisi çeşitli istatistiksel yaklaşımlardan veya tekniklerden
kendi bulgularını sunmak ve test etmek için seçim yapar. Bu yaklaşım ve teknikler
karmaşıklık bakımından farklılık arz eder ve değişkenler için farklı ölçüm ölçekleri
gerektirir. Araştırmacının seçtiği yaklaşım sadece araştırmacının ele aldığı soruları
değil, aynı zamanda verilerin tabiatını da dikkate alır ve şunları içerebilir:
Tablolaştırmalar, çapraz-tablolaştırmalar, ilişkilendirmeler, karşılıklı ilişkiler, çok
sapmalı analiz gibi çok değişkenli teknikler, faktör analizi ve çok boyutlu
ölçeklendirme, imgeler, betimlemeler, semantik düğümler, profiller, ihtimaller ve
ihtimal analizi, kümeleme. Bu tekniklerin kullanımı hakkındaki kararlar sıklıkla
projenin planlanma aşamasında alınır, zira bu kararlar projede zorunlu olarak daha
öncesinde alınması gereken –örneğin belli bir değişken için ölçüm seviyesini
belirlemek gibi– kararları etkiler ve o kararlara dayanır. Bu tekniklerin çıktısı/sonucu
çoğu durumda hem tablo hem de grafik formunda sunulabilir.

B- NİTEL İÇERİK ANALİZİ


Nitel ve nicel içerik analizi taraftarları sıklıkla farklılıklarını vurgularlar, ancak
aralarında pek çok benzerlik de mevcuttur. Aralarındaki dört ortak unsuru belirterek,
her iki yaklaşıma da metninde yer veren Krippendorff, “her iki yaklaşımın da
taraftarları, [1] uygun/ilgili olanı seçme anlamında metin örneklemi yapar; [2]
sözcükleri ve ifadeleri ayırt etmek, alıntılar ve örnekler kullanmak anlamında metin
birimleştirir; [3] metni çevreleyen şartlar hakkında bildikleri şeyler ışığında okudukları
şeyleri bağlamsallaştırırlar; [4] ve de zihinlerinde özel araştırma sorularına sahiptirler”
demektedir (2004).

ARAŞTIRMA SORULARINI FORMÜLE ETMEK


Nicel içerik analizinden farklı olarak, nitel içerik analizi pozitivist değil, hümanist
bir gelenekten kaynaklanır. Yine nitel içerik analizi tümevarımsaldır. Nitel içerik analizi
test edilebilir hipotezler sunabilir, ancak bu onun doğrudan amacı değildir.
Hipotezlerin yerine başka hipotezler koymak önceden ima eden sorulardır, yani
araştırmayı yönlendiren ve toplanan verileri etkileyen açık sorulardır. Nitel içerik
analizinde ise metin biraz daha farklı bir rol oynar, zira araştırmacı kavram ve
modelleri tespit etmek için verileri dikkatle okuyup incelerken, önceden ima
edilmemiş, ama dikkate alınması gereken önemli yönler olan model ve kavramlar
ortaya çıkabilir. Bu takdirde araştırmacının bu yeni modelleri izleyip peşlerine düşmek
için ilgilerini ve araştırma sorularını değiştirme hakkı vardır. Örneğin Hahn’ın
elektronik dergilerin yazar ve editörünü araştırdığı çalışmasında, Hahn’ın başlangıç
olarak üç açık, önceden ima eden araştırma sorusu vardır ve bu sorular bir derece,
difüzyon/yayılım teorisine dayanmaktadır: (1) Elektronik bir dergi ile yakından çalışan
yazarlar ve editörler elektronik dergileri nasıl algılamaktadır? (2) Elektronik bir
dergide yayın yapmak için yazarların kullandığı karar verme süreci nedir? (3)
Toplumsal etkenler benimseme kararını nasıl etkilemektedir? (Hahn, 1999). Hahn’ın

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 13


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

kodlama ve analizi ilerleyip geliştikçe, şöyle ekler: (4) “Bilim toplumu ile yayın yapma
sistemi arasındaki hangi anahtar ilişkiler elektronik yayın yapma tarafından
etkilenmektedir”? Krippendorff, “bir tür tatminkâr yoruma ulaşıncaya kadar
çalışmanın yeniden bağlamsallaştırılması, yeniden yorumlanması ve yeniden
tanımlanması”ndan (2004) oluşan bu tekrarcı sürece bir yorumlama döngüsü olarak
işaret eder. Bu prosedür nicel içerik analizi çalışmalarında hakikaten gerçekleşebilir,
ama sadece araştırma tasarımının gelişme/geliştirme safhasındadır.
Gelişme/geliştirme safhasını, daha önceden belirlenmiş pratiklere bağlanmak izler.

ÖRNEKLEM
Hem nitel, hem de nicel içerik analizi araştırmacıları metin örneklemi yapar ve
maksatlarına uygun metin seçer, ama nitel araştırmacılar metnin biricikliğine
odaklanır ve metnin yakından incelenmesinden doğabilecek pek çok yorumun bilinçli
şekilde farkındadırlar. Kapalı, tekrarcı analizin kendisi genelde örneğin boyutunu
sınırlandırır.
Buna ilaveten, nitel araştırmanın amacı genelleştirilebilirlik değil,
aktarılabilirlik/taşınabilirlik olduğundan, örneklemin analiz edilen bütün nesnelerin
eşit veya öngörülebilir bir örnek içine dâhil edilebilirliğe sahip olmasını sağlaması
gerekmez. Aktarılabilirlik, bir bağlamdan elde edilen bulguların bir başka bağlama
uygulanabilir olup olmadığı hakkındaki bir yargıya işaret eder. Buna karşılık,
örneklemin teorik ve maksatçı/amaççı olması gerekir. Örneklem, verilerdeki bütün
uygun/ilgili modelleri tespit etmek için gereken temeli sağlamayı amaçlayabilir. Hatta
bulguları nitel olarak sayılar ve yüzdeler vasıtasıyla sunabilir, ama çıkarımsal
istatistikler vasıtasıyla sunamaz. Kodlamayı başlatmadan bazı vak’alar tespit edilebilir,
ama seçme ve kodlama, kodlama sürecindeki keşifler tarafından etkilenen müteakip
vak’a seçimi işlemiyle eşgüdüm içinde gerçekleşebilir. Yeni vak’aları analiz etmek,
kodlama sürecinde, analiz edilen kavramla ilişkili yeni modeller ve bulgular artık
ortaya çıkmayınca kadar devam edebilir. Artık yeni bulgular ortaya çıkmıyorsa,
genelde varsayım şudur: Bütün ilgili/uygun modeller keşfedilmiştir ve ek çalışmalar
sadece bu bulguyu teyit edecektir. Bu noktada belli bir modelin baskınlığını kaydetme
isteği olursa, araştırmacı model veya modeller dizisini bir belgeler kümesini kodlama
ve analiz etme şeması olarak kullanmaya geçebilir. Fakat örneklem maksatçı
olduğundan, araştırmacı örnekten deneklere doğru giden bir sonuç çıkarma işlemi
yapamaz.

KODLAMA
Nitel kodlamada, araştırmacının başlangıçta odaklandığı noktalar
apriori/önceden belirlenmiş kodlar değil, araştırması aracılığıyla cevaplamayı
amaçladığı önceden ima eden sorular için başlangıçtır. Bu sorular araştırmacının
verilere yönelik başlangıçtaki yaklaşımını yönlendirir, ama süreç tümdengelimsel
değil, tümevarımsaldır. Kanıt, analizi şekillendirmede neredeyse başlangıç soruları
kadar önemli bir rol oynar. Nicel bir içerik analizi yapan kimsenin verileri büyük resmi
görmek için okuduğunu görmek alışılmadık değildir. Bu araştırmacı belgeleri okurken,
o sorulara karşılık gelen anahtar cümleleri ve metin bölümlerini etiketler, önemli ama
beklenmedik diğer cümleleri ve metin bölümlerini kaydeder, aynı kavramı ifade

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 14


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

etmedeki benzerlikleri görür ve bu süreç boyunca ortaya çıkan kategorileri ve yapıları


diğer verilerle tekraren karşılaştırmaya devam eder ve aynı belgeleri yeniden okur. O
bu süreçte çeşitli fikirler, farklı alternatifler, muhalif yazılar ve/veya farklı grupların
farklı metin kullanım biçimlerini arıyor olabilir.
Veri toplama birimleri ile analiz birimleri farklıdır. Araştırmacı araştırma
sorularına verilen cevaplara ilişkin gelişen yorumunu belgeleri ve notları, özellikle de
yorumuna uymayan ve yeni bağlantılar öneren durumları dikkate alarak sürekli
kontrol eder. Böylece o sadece, kendisinin ortaya çıkan yapı/larına ilişkin teyit edici
kanıtlara değil, aynı zamanda onları yanlışlayan ve vak’asını yorumu için sunarken
hesaba katılması gereken kanıtlara da bakmış olur. Genel süreç analizin başlangıcında
beklenmedik yeni sorular gündeme getirebilir. Glaser ve Strauss (1967), veri analizine
yönelik sürekli karşılaştırma yaklaşımına işaret eder ki, bu yaklaşımda, ortaya çıkan
ilişkiler ve kategoriler sürekli gözden geçirilir/düzeltilir ve ortaya çıkan teori veya
modeller yeni veriler eskileriyle karşılaştırılırken test edilir (ayrıca bkz. Bocije, 2002).
Gelişen kavramları kaydetmek ve yine kavramların birbirleriyle nasıl bir ilişkiye
sahip oldukları hakkında ortaya çıkan modelleri kaydetmek için araştırmacı kararlarını
ve yorumlarını andıçlara kaydeder. İki tür andıç vardır: (1) Kavram andıçları mantıksal
olarak, ortaya çıkan kavramlara ve bu kavramların ifade ediliş biçimlerine ve
araştırmacının kavramlara ilişkin kendi yorumlarına odaklanır. (2) Teori andıçlarında,
araştırmacı kavramlar arasındaki ilişkiye yoğunlaşır ve aşamalı olarak bu kavramları
çalışılabilir bir model hâlinde bütünleştirir. Andıçlar araştırmacının yapılara ilişkin
zaman içindeki yorumunun ve anlayışının inceliklerini açığa vurur. Bir kavramsal
andıçta, örneğin, Hahn (1998) şöyle bir yorumda bulunur: ‘Tekrarlandığını, ama
mevcut kodlama yapılarının önceden yakalayamadığını hissettiğim tartışmaların kimi
özellikleri hakkında düşünürken başlangıç olarak avantajlar ve dezavantajlar
kavramını mülahaza ettim. Bununla birlikte, daha faydalı bir organize-edici-kavramsal
yapı, özellikleri optimize edici bir yapı gibi görünmektedir. Anafikir şudur: Bunlar,
toplum tarafından algılanan derginin özellikleridir. Editörler ve yayıncılar hem dergiye
makale verilmesini hem de derginin okunmasını teşvik etmek için bu özellikleri en iyi
hâle getirmeye çalışıyorlar. Yazarlar ayrıca, dergiye vermek üzere ellerinde hazır olan
makalenin mahiyetini dikkate alarak, bu özelliklerle en uygun bir eşleştirme yapmaya
çalışıyorlar’.
Nitel içerik analizi, kodlama ve analiz sürecinin güçlüğünü değerlendirmek için
geçerlilik ve güvenilirliğe benzer yaklaşımlar geliştirmiştir. Nitel içerik analizi,
gerçekliği nesnel biçimde betimlemeye değil, daima belli bir bağlama yerleşik olan
belli bir fenomenin resmini oluşturmaya odaklanır. Lincoln ve Cuba (1995) bir nitel
çalışmanın ne oranda “doğruluk değeri”ne sahip olduğunu değerlendirmek için
kullanılan dört ölçüt betimler. “Doğruluk değeri” ile kastedilen, “belli bir araştırmanın
bulgularının doğruluğuna olan güvendir. Cuba ve Lincoln, (1981) bunları inanılırlık,
aktarılabilirlik, güvenilirlik ve doğrulanabilirlik olarak sayar. İç geçerliliğin benzeri olan
inanılırlık, araştırma sorusunda bütün önemli soruları belirlemeyi ve bu faktörlerin
toplanan verilerdeki yansıma biçimlerini doğru ve tam olarak betimlemeyi gerektirir.
Aktarılabilirlik ya da dış geçerlilik ise öz itibarıyla, bir bağlamda elde edilen bulguların
diğer bir bağlama uygulanabilirliği hakkındaki bir değerlendirmedir. Genel olarak bir
nitel araştırmacı bulgularını uygun bir teorik paradigma içine yerleştirmeye ve o

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 15


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

paradigma içinde anlamlı olan bulguların başka karşılaştırılabilir/benzer bağlamlara


daha büyük bir güvenle uygulanabilir olup olmadığını anlamaya çalışır. Araştırmacı
benzer şekilde, genelde, tek bir faktör hakkında veya bir sorunun bir yönü hakkında
farklı kaynaklardan veri toplamaya çalışır, bunu da pek çok veri kaynağına dayanan
bulguların daha büyük bir güvenle aktarılabileceği anlayışı ile yapar. Tek bir faktör
veya bir sorunun yönü hakkında farklı kaynaklardan ve belki de farklı bakış açılarından
çeşitli verileri toplamak, analiz etmek ve çapraz-kontrol yapmak, [bir bölgeyi
üçgenlere ayırarak ölçme yönteminden hareketle] “üçgenleme” olarak isimlendirilir
ve nitel bir çalışmanın inanılırlığını ve doğrulanabilirliğini artırma yoludur.
Güvenilirlik, tekrarlanabilirlik kavramıyla ilgilidir ve tekrarlanabilirliği çalışmanın
tekrarları süresince bulgulardaki “…bilinçli ve öngörülemez (ama akılcı ve mantıklı)
değişikliklerin çıkarılmasından/düşülmesinden sonraki istikrar/sağlamlık” (Cuba ve
Lincoln, 1981) olarak tanımlayabiliriz. Doğrulanabilirlik nesnellik ile ilişkilidir ve nitel
içerik analizinde, değer biçiciler arası güvenilirliği değerlendirmek suretiyle ölçülür.
Nitel araştırmada bulgular, verilerin varılan sonuçları destekleyip desteklemediğini
görmek için araştırmacı/lara değil, verilere bakmak suretiyle doğrulanır. Önemli olan
ölçüt, kodlayıcılar arasındaki sayısal tekabüliyet değil, gözlem ile sonuç arasındaki
kavramsal tutarlılıktır.

ANALİZ METODU
Nicel içerik analizindekine kıyasla nitel içerik analizinde, analiz, kodlamayla çok
daha fazla bütünleşmiştir. Vurgu her zaman için araştırma sorularının
cevaplandırılması üzerinedir, fakat aynı zamanda, başlangıçtaki önceden-ima-eden
soruların veya kodlama sırasında ortaya çıkan yeni soruların ve temaların kodlama
sırasında maruz kaldığı herhangi bir değişim de hesaba katılır. Nitel analizin sonucu
sıklıkla, çalışılan fenomenin bileşik bir resmidir. Bu resim denekler de dâhil olmak
üzere bağlamı, durum/ları ve teorik yapıyı birleştirir. Amaç belli bir konunun “büyük
resmi”ni çizmek ve ayrıntılı gözlemler yığınını dikkatli bir şekilde düzenleyerek
kavramsal derinliği göstermektir.
Araştırmacı sonuçları sunarken, ilişkileri göstermek için sayıları ve/veya
yüzdeleri basit tablolaştırmalar veya çapraz-tablolaştırmalar hâlinde kullanabilir, ama
aynı zamanda sayılara başvurmaksızın ayrıntıları metin sunumuna aşamalı olarak
dâhil etme yolunu da kullanabilir. Analiz sıklıkla, analiz süresince açıklanan modellerin
hem grafiksel, hem de tablolu sunumuyla sonuçlanır. Örneğin Wang ve White (1999),
bir araştırma projesinin üç aşamasındaki doküman kullanımının bir grafik modelini
sunarlar ve araştırmacıların her aşamada kullandıkları ölçütleri ve kuralları gösterirler.
Metin, çalışılan fenomen hakkındaki bulguların bir anlatımı olabilir ve bu
anlatım varılan sonuçları örneklerle açıklamak için yapılmış alıntılar içerebilir. Örneğin
aynı çalışmada yazarlar katılımcıların uygunluğu belirlerken bir ölçüt olarak ünlü
olmayı kullanmalarına işaret eder:
Katılımcılar belgenin ünlü bir yazar veya kurum tarafından yazılıp yazılmadığı
veya ünlü bir dergide yayınlanıp yayınlanmadığı hakkında yorum yaparlar. Belgenin
yazarına ilişkin bir örnek şudur: “Belge çok önemsiz X ve Y kişileri tarafından yazıldı.”Y
kişisi X kişisinden biraz daha iyi tanınmaktadır. Ben onları ünleri ile biliyorum. Onları

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 16


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

şahsen tanımıyorum”. Bir diğer örnek, yayıncının otoritesi veya yazarın kurumsal
bağlantısı ile ilgili olarak yorum yapmaktadır: “Bir önyargısı olmayacak bir şey
arıyordum. Dünya Bankası bütün ülkeler tarafından kabul edilmektedir. Dünya
Bankasının teknik destek göndermeye veya böylesi projelere mali destek sağlamaya
çok ilgi gösterdiğini zaten biliyoruz” (Wang ve White, 1999).
Ahuiva (2001), araştırmacı orijinal veri dizisini, kodlamalarını ve belli kodlar için
bir temellendirme sunması ve bunları, gerekli olduğu takdirde, çalışmasının kâğıttaki
bir çıktısı ile birlikte teslim etmesi hâlinde değerlendiricilerin bir nitel içerik analizinin
doğrulanabilirliğini veya kamusal inanılırlığını daha iyi yargılayabileceğini öne sürer.
Yayınlanmış bir çalışmada, veriler veya en azından rastgele bir alt dizi ek olarak
konulabilir.

BİLGİSAYAR YAZILIMI KULLANMAK


Belgelerin sayısına bağlı olarak, içerik analizi bıktırıcı olabilir ve çeşitli işler için
bilgisayar kullanımından çok büyük oranda yararlanılabilir. Toplu olarak yazılım
programları farklı şekillerde hizmet edebilir: Bilgisayarlar;
* Bir araştırma yardımcısı olarak verileri değiştirip düzeltmeyi, analiz için
gruplandırmayı, notlar yazmayı, aynı tasnifin bireylerini bir grupta toplamayı
kolaylaştırır ve genel düzeltme ve kodlama yapmaya imkân verir.
* Bir bilgi kullanıcısı ve çıkarıcısı olarak, kodlama amaçları için metni belirlenmiş
bir sözlükle eşleştirir.
* Veri yığınları olarak elektronik ve kodlanmış versiyonları muhafaza etmek,
analizdeki bütün adımların kaydını tutmak ve kodlanmış versiyonlarda analizin
tekrarına imkân vermek.
* Ya bizatihi programın içinde veya verileri istatistiksel paketlere taşımak
suretiyle sıklık ve yüzdeler gibi nicel analizleri yapma ve kolaylaştırma aracı olmak,
böylece verilerin pek çok girdisinde meydana gelebilecek hataları ortadan kaldırmak.
İstatistiksel paketler genelde çıkarımsal istatistiklere imkân sağlar (Mayring, 2000)
Programların işlevleri salt bir insanın elektronik verileri kodlayışından başlayıp
metni analiz etmeye doğrudan dâhil olmaya kadar uzanır. Diğer işlevler olarak
terimleri elektronik bir sözlükle eşleştirmek ki bir kodlama şemasıdır ve verileri
kodlamak zikredilebilir.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 17


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

•Betimsel analiz ve içerik analizi, sosyal ve insan bilimlerinde farklı


araştırma amaçları ve maksatları ile yaygın biçimde kullanılan
oldukça esnek bir araştırma metodudur. Nicel veri analizi, pozitivist
ve tümdengelimci karakter taşırken; nitel veri analizi hümanist ve
tümevarımcıdır. Bu araştırma metodları nitel, nicel ve bazen de
Özet
karışık araştırma çerçevelerinde uygulanır. Betimsel analiz, verilerin
önceden belirlendiği temalara göre özetlenip yorumlanmasından
ibarettir. İçerik analizinde verilerden yeni bulgular üretmek ve bu
bulguları bağlama yerleştirmek için geniş bir analiz teknikleri dizisi
kullanılabilir. Betimsel analiz, daha çok verilerin okuyucunun daha
kolay anlayabileceği veya kullanabileceği hâle getirilmesi için tercih
edilir. Köken itibari ile nicel analize dayanan olguların tasviri
yanında, sınırlı bir bilgi ve yorum içerir. Başta da söylendiği gibi,
sistematik ve içerik analizinde olduğu gibi, daha ileri
değerledirmelere imkân vermez.
•İçerik analizi ise, her biri müstakil olarak kullanılabileceği gibi, bazen
hem nicel hem de nitel analiz teknikleri birlikte kullanılabilir. İçerik
analizi, bilimsel araştırma sürecinde elde edilen veya üretilen
belgeleri analiz etmeye dönük sistematik, titiz bir yaklaşımdır. İçerik
analizi içinde yer alan adımlar/aşamalar betimlenmiş, nicel ve nitel
içerik analizleri arasında ayrım yapılarak ve içerik analizinin hem
nicel hem de nitel analizde kullanılabileceği ifade edilmiştir. Ayrıca
içerik analizinin çeşitli yönleri hakkında daha fazla ayrıntı sunan
metodolojik kitaplara ve makalelere işaret edilmiştir.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 18


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Nitel yöntembilimcileri, genel olarak hangi isimlendirme altında toplanmaktadır?


Değerlendirme a) Hümanistik
sorularını sistemde
b) Doğal
ilgili ünite başlığı
altında yer alan c) Matematik
“bölüm sonu testi” d) Din
bölümünde etkileşimli e) Etik
olarak
cevaplayabilirsiniz. 2. Aşağıdakilerden hangisi nitel veri analizinin özelliklerinden biri değildir?
a) Tümevarımcıdır.
b) Hümanistik bilimlere dayanır.
c) Yoruma imkân verir.
d) Deterministtir.
e) Bilimseldir.

3. Nitel veri analizi için araştırmacıların önerdiği üç analiz tekniği, aşağıdaki


sıralamanın hangisinde doğru verilmiştir?
a) Betimsel Sistematik İçerik
b) Sistematik Betimsel İçerik
c) Sistematik İçerik Betimsel
d) İçerik Sistematik Betimsel
e) Betimsel İçerik Sistematik

4. Aşağıdakilerden hangisi betimsel analizin aşamalarından biri değildir?


a) Bir çerçeve oluşturmak
b) Tematik çerçeveye göre verileri işlemek
c) Bulguların tanımlanması
d) Bulguların yorumlanması
e) Bulguların doğrulanması

5. Aşağıdaki ifadelerden hangisi betimsel analizle ilgili değildir?


a) Araştırmacının amacı bir çıkarım yapmadan olayları betimlemektir.
b) Araştırmacı kendi düşüncelerini veriye yansıtmamalıdır.
c) Araştırmacı araştırma ile ilgili değer yargısında bulunmamalıdır.
d) Araştırmacı verileri toplamalı ve onları denekler adına konuşturmalıdır.
e) Araştırmacı betimleme sonucunda herhangi bir çıkarımda bulunmamalıdır.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 19


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

6. Aşağıdakilerden hangisi tam olarak içerik analizinin tanımını vermektedir?


a) Metinlerden veya başka anlamlı bir konudan tekrarlanabilir ve geçerli çıkarımlar
yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir.
b) Metinlerden veya başka anlamlı bir konudan yazılabilir ve geçerli çıkarımlar
yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir.
c) Metinlerden veya başka anlamlı bir konudan indirgenebilir ve geçerli çıkarımlar
yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir.
d) Metinlerden veya başka anlamlı bir konudan genellenebilir ve geçerli çıkarımlar
yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir.
e) Metinlerden veya başka anlamlı bir konudan kullanılabilir ve geçerli çıkarımlar
yapmak için var olan bir araştırma tekniğidir.

7. İçerik analizinin tarihi hangi zaman dilimine kadar uzanmaktadır?


a) 1500’lü yıllara
b) 1800’lü yıllara
c) 1850’li yıllara
d) 1950’li yıllara
e) 2000’li yıllara

8. İçerik analizinin tarihi kökleri hangi bilimsel çalışma alanına dayanmaktadır?


a) İktisat
b) Uluslararası ilişkiler
c) Kitle iletişimi
d) İşletme
e) Hukuk

9. Krippendorf’a göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi nicel ve nitel içerik analizlerinin


ortak özelliklerinden biri değildir?
a) Metin örneklemi yapılması
b) Sözcük ve ifadeleri ayırt etmek anlamında metnin birimleştirilmesi
c) Sonuca kısa yoldan ulaşmak için metnin özetlenmesi
d) Metni çevreleyen şartlar hakkında bildikleri şeyler ışığında okudukları şeyleri
bağlamsallaştırma
e) Araştırıcıların zihinlerinde özel araştırma sorularına sahip olması

10.Aşağıdakilerden hangisi, Baugrande ve Dressier’ın önerdiği, bir metni açıklamak


için veri formunun içerik analizinde yaygın olarak kullanılan kriterlerden biri değildir?
a) Tutarlılık
b) Deneysellik
c) Amaçlılık
d) Bütünlük
e) Geçerlilik

Cevap Anahtarı:
1.A, 2.D, 3.A, 4.E, 5.E, 6.A, 7.D, 8.C, 9.C, 10.B

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 20


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

YARARLANILAN VE MÜRACAAT KAYNAKLARI


Ahuvia, A. (2001 . Traditional, interpretive, and reception basedcontent analys
es: Improving the ability of content an
alysis to addressissues of pragmatic and theoretical concern. Social Indic
atorsResearch, 54, 139-172.
Altunışık, Remzi(ed)(2001), Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri- SPSS
Uygulamalı, Sakarya Kitabevi, Adapazarı.
Auletta K. ( 1991). Three blind mice: How the TV networks lost theirway. New
York: Random House.
Beaugrande, R. D., & Dressier, W. U. (1981). Einfuhrung in dielextlinguistik. Tu
bingen: Niemeyer.
Barcus, F. E. ( 1959). Communications content: Analysis of theresearch, 1900-
1958 (A content analysis of content analysis). Ph.D.Dissertation, Universi
ty of Michigan, Ann Arbor: UniversityMicrofilms
Barnouw E. ( 1975). Tube of plenty: The evolution of Americantelevision. New
York: Oxford University Press.
Berelson, B. ( 1954). Content analysis. In G. Lindzey (Ed.), Handbookof social p
sychology (Vol. 1, pp. 488-522). Reading, MA: Addison-Wesley
Bocije, H. (2002). A purposeful approach to the constant comparisonmethod i
n the analysis of qualitative interviews. Quality &f Quantity,36, 391-409.
Brown L. ( 1971). Televi$ion: The business behind the box. New York:Harcourt
Brace Jovanovich.
Blumer H. ( 1969). Symbolic interactionism: Perspective and method.Englewo
od Cliffs, NJ: PrenticeHall.
Christians D. G., & Carey J. W. ( 1989). "The logic and aims ofqualitative resear
ch". In G. H. Stempel III & B. H. Westley (Eds.),Research methods in mass
communication ( 2nd ed., pp. 354-374).Englewood Cliffs, NJ: Prentice-
Hall.
Cartwright, D. ( 1953). Analysis of qualitative material. In L. Festinger& Katz (E
ds.), Research methods in the behavioral sciences (pp. 421-
470). Niles, IL: Dryden
Dewdney, P. (1992). Recording the reference interview: A fieldexperiment. InJ
. D. Glazier & R. R. Powell (Eds.), Qualitative researchin information man
agement (pp. 122-150). Englewood, CO: Libraries Unlimited.
Garfinkel A. ( 1967). Studies in ethnomethodology. Englewood Cliffs,NJ: Prenti
ce-Hall.
Glaser, B. G. and Strauss, A. L. (1967) The Discovery of GroundedTheory. Chicago, IL:
Aldine.
Glassner, B. and Corzine, J. (1982) Library research as fieldwork: astrategy for qualitat
ive content analysis, Sociology and SocialResearch, 66: 305–19.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 21


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

, R. (1991). The profession's models of information: A cognitivelinguistic analysis. Jour


nal of Documentation, 47, 130-148.
Hobson D. ( 1982). "Crossroads": The drama of a soap opera.London: Methuen.

Hobson D. ( 1989). "Soap operas at work". In E. Seiter, H. Borchers, G.Kreutzner, & E.


M. Warth (Eds.), Remote control. Television,audiences, and cultural power (pp.
150-167). New York: Routledge.
Hahn, K. (1999). Electronic journals as innovations: A study of authorand editor early
adopters. Unpublished doctoral dissertation,University of Maryland at College
Park, Maryland.
Hmmersley M., & Atkinson P. ( 1983). Ethnography: Principles andpractice. London: T
avistock.
Holsti, 0. R. (1969). Content analysis for the social sciences andhumanities. Reading,
MA: AddisonWesley.
Kaplan, A. ( 1943). "Content analysis and the theory of signs".Philosophy of Science, 1
0, 230-247.
Kracker, J., & Wang, P. (2002). Research anxiety and students'perceptions of research
: An experiment. Part II. Content analysis oftheir writings on two experiences. J
ournal of the American Society forInformation Science & Technology, 53(4), 29
4-307.
Kuhn, A. (1963) The Study of Society. Homewood IL: Richard D. Irwinand The Dorsey
Pres
Krippendorff, K. (2004). Content analysis: An introduction to itsmethodology (2nd ed.
). Thousand Oaks, CA: Sage.
Lancy D. F. ( 1993). Qualitative research in education: Anintroduction to the major tra
ditions. New York: Longman.
Lincoln, Y. S., & Cuba, E. G. (1985). Naturalistic inquiry. Beverly Hills,CA: Sage.
Lindlof T. R. ( 1991). "The qualitative study of media audiences".Journal of Broadcasti
ng & Electronic Media, 35, 23-42.
Marshall C., & Rossman G. B. ( 1989). Designing qualitative research.Newbury Park, C
A: Sage.
Marsh, E. E., & White, M. D. (2003). A taxonomy of relationshipsbetween images and
text. Journal of Documentation, 59( 6), 647-672.
Mayring, P. (2000). Qualitative content analysis. Forum QualitativeSocial Research/Fo
rum Qualitative Sozialforschung.(2).
RetrievedSeptember 24, 2005.
Metz R. ( 1975). CBS: Reflections in a bloodshot eye. Chicago: PlayboyPress.
Miles, M. B. and Huberman, A. M. (1994) Qualitative Data Analysis:An Expanded Sour
cebook. Thousand Oaks, CA: Sage.
Neuendorf, K. A. (2002). The content analysis guidebook. ThousandOaks, CA: Sage.
Nitecki, D. A. (1993). Conceptual models of libraries held by faculty,administra
tors, and librarians: An exploration of communications inthe Chronicleof
Higher Education. Journal of Documentation, 49(3),255-277.
Potter, W. James,(1996), An Analysis of Thinking and Research About
Qualitative Research Methods, Mahwah,NJ.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 22


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

Schoch, N. A., & White, M. D. ( 1997). A study of the communicationspatterns


of participants in consumer health electronic discussion
groups. In C. Schwartz, & M. Rorvig (Eds.), Digital collections,implication
s for users, funders, developers, and maintainers,Proceedings of the 60t
h Annual Meeting of the American Society forInformation Science, Wash
ington, DC, November 1-6, 1997 (pp. 280-
292). Medford, NJ: Information Today.
Stansbury, M. C. (2002). Problem statements in seven LIS journals:An applicati
on of the Hernon/Metoyer-
Duran attributes. Library &Information Science Research, 24(2), 157-
168.
Strauss, A. L. (1987) Qualitative Analysis for Social Scientists.Cambridge: Camb
ridge University Press.
Strauss A., & Corbin J. ( 1990). Basics of qualitative research:Grounded theory
procedures and techniques. Newbury Park, CA:Sage.

Tesch,R. (1990). Qualitative research: Analysis types and softwaretools. New Y


ork: Falmer Press.
Taylor, S. J., & Bogdan, R.(1998) Introduction to qualitativeresearch methods:
A guidebook and resource (3rd ed. ). New yorkWiley.
Vidich A. J., & Lyman S. M. ( 1994). "Qualitative methods: Theirhistory in sociology an
d anthropology". In N. K. Denzin & Y. S. Lincoln(Eds.), Handbook of qualitative r
esearch (pp. 23-59). Thousand Oaks,
Wang, P., & White, M. D. (1999). A cognitive model of document useduring a researc
h project. Study II. Decisions at the reading and citingstages. Journal of the Am
erican Society for Information Science,50(2), 98-114.
White, M. D. (2000). Questioning behavior on a consumer healthelectronic list. Librar
y (Quarterly, 70(3), 302-334.
White, M. D., Abels, E. G., & Agresta.J. (2004). The relationshipbetween interac
tion characteristics and answer quality in chatreference service. In Onlin
e proceedings of the Virtual Reference DeskConference, Cincinnati, OH,
November 8-
9, 2004. RetrievedNovember 2, 2005, fromhttp://www.vrd.org/conferen
ces/VRD2004/proceedings/presentation.cfm?PID=376.
White, Marilyn Domas, Marsh, Emily E., (2006) ‘Content Analysis: A Flexible
Methodology’ Library Trends, Volume:55. ss.21-32.
Holsti, Ole R.,(1969), Content Analysis for the Social Sciences and Humanites.
Reading, MA
Wolcott H. F. ( 1990). Writing up qualitative research. NewburyPark, CA: Sage.
Wolcott, H. F. (1992). Posturing in qualitative inquiry. In M. D.LeCompte, W. L. Millroy
, & J. Preissle (Eds.), The handbook ofqualitative research in education, pp. 3-
52. New York: AcademicPress.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 23


Nitel Araştırmada Veri Analizi: Betimsel ve İçerik Analizi

Wolcott,H.F.(1994) Transforming Qualitative Data: Description, Analysis and


Interpretation, Newbury Park, CA:Sage
Yıldırım.A., Şimşek H.,(2000), Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yönetemleri,
Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Atatürk Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi 24

You might also like