Professional Documents
Culture Documents
Alevilikte Cem
Cemde Okunan Gülbanklar, Dualar,
Deyişler, Mersiyeler, Duazlar
Remzi Kaptan
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Alevilikte Cem
Cemde Okunan Gülbanklar, Dualar,
Deyişler, Mersiyeler, Duazlar
Remzi Kaptan
2017
Alevi Toplumu Alevitische Gemeinde (ATAG) e. V.
Tauben Str. 20, 70199 Stuttgart
Tel: 0173 780 56 17
www.alevitentum.de
alevitentum@yahoo.de
[2]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[3]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
İçindekiler
1. Cem .................................................................................. 6
2. Cem açılış gülbankı .......................................................... 9
3. Cem de On İki Hizmet ....................................................10
4. Süpürgeci (Faraş/Ferraş) hizmeti gülbankı ................ 12
5. Meydan postu seccade hizmeti gülbankı ..................... 14
6. İbriktar/Tezekar hizmeti gülbankı ............................... 16
7. Zakir ve Zakirlik ............................................................ 18
8. Çerağ/Delil ...................................................................... 20
9. Saka hizmeti ve gülbankı .............................................. 25
10. Lokma ............................................................................. 28
11. Duaz ve Deyiş ................................................................ 31
12. On iki hizmet deyişi ....................................................... 32
13. Tevhit .............................................................................. 35
14. Mersiye ............................................................................ 39
15. Miracname ...................................................................... 41
16. Bizim Semahımız İlahi Bir Aşktır ................................ 45
17. Rızalık ............................................................................. 47
18. Cemde Özünü Dara Çekmek ........................................ 49
19. Erenlerin Cemini Nasıl Anlatmalı ................................ 51
[4]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Cem
[5]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[6]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[7]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[8]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[9]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[10]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Süpürgeci Hizmeti
[11]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[12]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[13]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
“Destur Pirim!
Nefes Pirdedir…”
“Allah…Allah…
[14]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[15]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Tezekar
Cem ibadetindeki tezekar hizmeti (tezekarın bir diğer adı da
ibriktardır) bedensel temizliği sembolize ediyor.
Genel olarak bir bacı ve kardeş tarafından yerine getirilen bu
hizmet, sembolik olarak cemde hizmet sahiplerinin ellerine bir kaç
damla su dökülmesi ve havluyla kurulunması ile gerçekleşir.
Tezekar hizmetinde yerine getirilen ve inananlarca yaşamlarının
tümünde hakim kılınması istenen bedensel temizlik ile beraber
ruhsal arınmadır da.
Günümüz medeniyetinin en önemli göstergelerinden birisi çevre
ve bedensel temizliktir. Çevresini, evini, bedenini temiz tutmayan,
doğayı kirletip kirli bıraktığı gibi bedenini de kirli bırakan birisinin
doğru bir yaşamın sahibi olduğu söylenemez.
Tezekar hizmetinin amacı ve işlevi insanlara bedensel temizliğin
önemini, hayatiyetini anlatmak, kavratmaktır. Bedensel kirlilik
hastalıklara ve daha başka olumsuzluklara davetiyedir.
Bedenini, evini ve çevresini temiz tutmak insanın ulaştığı kamillik
düzeyinin nişanesidir.
Bedenini ve çevresini temiz tutmak, temiz ve titiz olmayı yaşam
biçimi haline getirmek, yattığı yatağından, oturduğu koltuğa kadar
temiz kullanmak için maddi olarak çok birikime sahip olmak
gerekmiyor. Önemli olan tezekar hizmeti ile sembolize edilen
temizliği yaşam biçimi haline getirmek, kural ve ilke olarak
temizliği esas almak, toplum içinde temiz kalmaktır.
Bedeni kirli olup üstü başı kokan, evi oturulamayacak derecede
kirli olan birisinin kendi yaşamına yön verdiği kuşkuludur. Böylesi
[16]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[17]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Zakir ve Zakirlik
Zakir'in zikri saz ile
Kuran okur avaz ile
Mümin Müslim niyaz ile
Zakir sana haber olsun
[18]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[19]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Çerağ/Delil
Çerağ ve delil kelimeleri/kavramları genel manada bir birinden
farklı anlamlara sahip olmakla beraber Alevi inancında birlikte
kullanılan kavramlardır.
Çerağ kelimesi Farsça bir kelime olup kandil, güneş, mum, lamba,
çıra anlamına gelmektedir.
Delil ise Arapça bir kavram olup rehber, yol gösterici, kılavuz
anlamına gelmektedir.
Cemlerimizdeki on iki hizmetlerden biride çerağı yakma, başka bir
kavramla delili uyandırma görevidir.
Bu hizmete hem çerağcı hemde delilci denilir.
Çerağ ve delil Alevi inancında bir birinin içine geçmiş, biri
diğerinin yerine kullanılan, birbirini tamamlayan kavramlardır.
Bu elbette öylesine oluşmuş bir birliktelik değildir.
Bunun oluşumunun bir çok anlamı olmakla beraber asıl
anlaşılması gereken veya anlam verilmesi gereken batıni
manasıdır. Dışsal/zahiri olarak bile bu kavramlar yan yana
getirildiğinde anlamak isteyenler için epey anlamlar vardır.
Bir yandan ışık, diğer yanda yol göstericilik!
Çerağ yakıldığı, delil uyandırıldığı zaman salt gün yüzüne çıkan
güzellikler, aydınlanan mekan değildir. Asıl aydınlanan insanın
kalbi ve bilincidir.
Çerağ, Allah'ın nurudur.
Daha yer gök hiç bir şey yokken o nur vardi.
Her şey o nurdan meydana gelmiştir.
[20]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[21]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
[22]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
[23]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
Bismişah Allah Allah!
Allah’tan bize ulaşan çerağımız sonsuza dek kılavuzumuz olsun!
Çerağımız yansın yakılsın, Allah’ın nuru aşkına!
Çerağımız yansın yakılsın, Peygamberliğin nuru aşkına!
Çerağımız yansın yakılsın, velâyetin nuru aşkına!
Çerağımız yansın yakılsın, Ehlibeyt’in nuru aşkına!
Çerağımız yansın yakılsın, Pir Hünkâr Hacı i Veli Aşkına!
Çerağımız yansın yakılsın, yolumuzun, birliğimizin, dirliğimizin
aşkına!
Sonsuza dek bu çerağ yolumuzun ve yaşantımızın ışığı ola.
Gerçeğe Hü.
[24]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Saka Hizmeti
Saka hizmeti, cemde bulunan canlara su dağıtma hizmetidir.
Yaşam su ile başlamıştır ve su ile devam etmektedir. Suyun
olmadığı bir dünya yaşamın olmadığı bir dünyadır.
Uzayın derinliklerini araştıranlar başka bir planette yaşamın
olabilmesi için orada suyun olması gerektiğini söylüyorlar.
Su, yaşamdır.
Cemlerimizde ibadetin yani sıra 12 hizmetlerin tamamında olduğu
gibi saka hizmeti ile de gerçeğe, yalnızca yaşamın ve varoluşun
gerçeklerine vurgu yapılmaktadır.
Cemlerimiz varoluşun, hayatın devamının, kemaletin kısacası
gerçeklerin/hakikatin sembollerle tekrar tekrar insana
hatırlatılmasıdır ve bütün bu gerçeklerin ışığında hayatın
yaşanmasıdır.
Saka hizmeti ile suyun dünya, tüm canlılar ve insanlar için anlamı
ve önemi vurgulanıyor.
Saka hizmeti ile aynı zamanda Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri
anılır, onların anısına su dağıtılır ve mersiyeler okunur. Saka
suyunu imam Hüseyin aşkına/anısına dağıtmak; inancı, yiğitliği
ve dürüstlüğü simgeleyen Hz. Hüseyin’i sevgiyle anmak;
kötülüğü, haksızlığı, zulmü, vahşeti, alçaklığı simgeleyen Yezit ve
Yezit zihniyetini lanetlemektir.
Saka hizmetini yerine getiren, su dolu bir kabla (ve bardaklarla)
gelip, üç kez:
-Hü erenler! Hak, Muhammed, Ali’nin hizmeti geliyor… der. Bu
cümleyi her söyleyişinde bir adım atarak meydanın ortasına kadar
[25]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[26]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[27]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Lokma
Lokma gülbankı, helal bir emekle kazanılmış nimetlerle kurulmuş
bir sofrada okunur.
Yalanla, hileyle, üçkağıtçılıkla elde edilmiş, başka insanların
haklarının gasp edilmesi sonucu elde edilmiş kazançtan meydana
gelen sofrada lokma gülbankı okunmaz.
Alevi yolu rızalık yoludur.
Bu yolun kurucuları bu yolu rızalıkla kurmuşlar ve bu yolu
sürdürmüş olanlar, sürdürenlerde rızalıkla sürdürüyorlar.
Dolayısıyla kul hakki yiyenler, haksız yere kazanç elde edenler,
sömürücüler, hilebazlar, haksız kazanç elde etmeyi marifet
sayanlar, insanları dolandırmayı yetenek bilenlerin bu yolda işleri
yoktur. Bunların lokmaları helal değil, hizmetleri delil değildir.
Lokmalarımızın kabul, gülbanklarımızın makbul olması için
lokmalarımızın helal kazançla elde edilmesi gerekiyor.
Hiç bir kul hakkı yemeden, hiç bir yalana-dolana başvurmadan
alnımızın teriyle kazandığımız kazançla elde ettiğimiz
lokmalarımız yiyene helal, yedirene delil olur.
O sofralarda Halil İbrahim'in bereketi ile dolar.
Yemekten önce
Bismişah..
Allah.. Allah..
Evvel Allah diyelim, kadim Allah diyelim.
Sofra Ali´nin, himmet Veli´nin.
[28]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
Yemekten sonra
Bismişah..
Allah.. Allah..
Nimmet-i Celil, bereket-i Halil, şefaat-i Resul, inayet-i Ali,
Himmet-i Veli ola.
Artsın eksilmesin, taşsın dökülmesin.
Bu gitti, ganisi gele.....
Hak Muhammed Ali bereketini vere.
Yeyip yedirenlere, pişirip kotaranlara, nur-i iman, aşk-u sevk ola.
Dertlere derman hastalara şifa ola.
Gittikleri yerde gam ve keder görmeye.
Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, On İki İmamların, Ondört Masumu
Pakların, Onyedi Kemerbestlerin, Kırkların, Rical ül gayp
erenlerin ve Pir dergahına yazıla.
Yiyene helal yedirene delil ola.
Lokma hakkına, evliye keremine, cömertler cemine, gerçek erenler
demine Hü diyelim...
[29]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
Bismillah Bismişah Allah Allah
Hizmetleriniz kabul ola.
Muratlarınız hasıl ola.
Lokmalarınız, kurbanlarınız ulu dergaha yazılmış ola.
Emeğiniz zaya gitmeye.
Her iki cihanda yüzünüz ak imanınız pak ola.
Ömrünüz bereketli, yuvanız meserretli ola.
Hak Muhammed Ali kabul eyleye.
On İki İmamın katarından ayırmaya.
Ondört Masumu Pak, Onyedi Kemeribest ve Kırklar şefaatçiniz
ola
İmam Hasan, Şah Hüseyin, Hünkar Hacı Bektaş Veli defterine
kayıt ola.
Nur’u Nebi, Kerem-i Ali, Pirimiz Hacı Bektaşi Veli gerçek erenler
demine Hü mümine ya Ali!
[30]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
Duaz ve Deyiş
Duaz, Duazdeh'in kısaltılmış halidir. Duazdeh Farsça olup on iki
(12) anlamına gelmektedir.
Duaz, cem ayinlerinde söylenen ve On İki İmamların adlarının
geçtiği deyişlerdir. Bu deyişlerde Ayrıca On İki İmamların yanı
sıra başta Hz. Peygamber ve Hacı Bektaş Veli olmak üzere Alevi
ulularının adları geçmektedir.
Duaz için “deyişler”lerdir tanımını yaptık. Anlaşılır olması için
böyle bir tanım uygundur. Ancak duaz bir nevi dua olarak da
algılana bilinir.
Şüphesiz Alevilik ve Aleviler hakkında biraz bilgi sahibi olan
kişiler için duaz'in, nefes'in, türkü'nün, deyiş'in farklı anlamlara
sahip olduğu aşikardır. Fakat günümüz gerçekliği doğrultusunda
genel bir tanım olması ve bu tanımın yaygınlaşıp kabul görmesi
için Deyiş tanımı en uygun olanıdır. Deyiş; Aleviliği çağrıştıran
her melodinin adıdır. Türkü, nefes, duaz bunlar da alt adlardır.
Yoz ve yobaz üretimden farklı olunduğunun anlaşılması için Deyiş
en uygun tanımlımadır.
[31]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[32]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
***
[33]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[34]
Alevilikte Cem
Tevhit
***
***
Ol Kırkların ceminde
La ilâhe illallâh
Erenler meydanında
La ilâhe illallâh
[36]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[37]
Remzi Kaptan Alevilikte Cem
[38]
Alevilikte Cem
Mersiye
Mersiye, Kerbela vakasını işleyen, Ehlibeyte ve On İki İmamlara
bağlılığı, sevgiyi dile getiren bir şiir türüdür.
Özelikle Muharrem Ay'ı boyunca söylenen ve Ehlibeyt
taraftarlarının olduğu her coğrafyada ve her dilde söylenen ağıtlar
bütünüdür mersiyeler.
Mersiyelerde zalim olana, haksız olana bir öfke var.
Yine mazlum olana, haklı olana bir sevgi ve sempati var.
Mersiyeleri salt ağıt boyutuyla algılamak eksiklik olur.
Mersiyeler bu noktada bilinç taşımasıdır.
Aynı zamanda ne kadar da zaman geçmiş olursa olsun iyinin
unutulmayacağının ve kötünün, zalimin her daim lanetleneceğinin
göstergeleridir.
Edebi açıdan, Ehlibeyte bağlı olanlar için bir edebi zenginliktir.
[39]
Alevilikte Cem
Kerbela’nın yazıları
Şehid düştü gazileri
Fatmana’nın kuzuları
Ah Hüseyin Şah Hüseyin
[40]
Alevilikte Cem
Miracname
[41]
Alevilikte Cem
Hazreti Emrullaha.
[43]
Alevilikte Cem
Cümlesi de el çırpıben
Dediler ki Allah Allah
Muhammed bile girdi
Kırklar ile semaha.
[44]
Alevilikte Cem
[45]
Alevilikte Cem
[46]
Alevilikte Cem
Rızalık
Kul kuldan razı olursa, Hak'ta kullarından razı olur.
Cem ibadetinin başlaması için ceme katılanların mutlaka rızalık
vermeleri gerekir. Rızalık, ceme katılan herkes için geçerlidir.
Buna cemi yöneten dede, rehber, pir ve diğer hizmet sahipleri de
dahildir. Eğer ceme katılanlardan herhangi birileri diğer birisinden
razı değilse, bu razı olmama durumu giderilene kadar cem
başlamaz. Cem ibadetinin başlaması için herkesin bir birinden razı
ve hoşnut olması gerekiyor. Eğer varsa bir müşkül durum, bir
dargınlık, küslük mutlaka bu çözülür. Çözülmeden, dargınlık ve
küslükler giderilmeden ve herkes bir birinden razı olmadan ibadete
başlanmaz.
Burası Hak meydanıdır. Burası özümüzü ve cümle benliğimizi
ortaya koyduğumuz, dara çektiğimiz meydandır. Bu meydan
yanlış ve doğruların bir birinden ayrıldığı meydandır. Bu
meydandan haksızlığa, yanlışlığa, kırgınlığa yer yoktur. İçinizde
bir birinden razı ve hoşnut olmayan, dargın ve küskün varsa,
beri gelsin, dile gelsin.
Müşkülü olan, haksızlığa uğradığını düşünen varsa cem
meydanına gelir ve neden razı olmadığını tüm cem erenlerine
anlatır. Cem erenleri de bu müşkülü hal etmekle yükümlüdürler.
Böylece haklı ve haksız açığa çıkar varsa bir yanlışlık düzeltilir.
Herkes bir birinden razı ve hoşnut olduktan sonra ceme ancak
başlanılır.
Bu kısa açıklamadan da anlaşıldığı gibi Alevilik inancında rıza
alınmadan, razı olunmadan menzil alınmıyor.
Alevilikte rızalık almak ve razı olmak esas ilkelerden biridir. Fakat
bu rızalık alma, razı olma öyle zor ile veya dayatma, baskı ile
oluşan bir rızalık değildir. Tamamen gönülden, içten gelen, hiç bir
[47]
Alevilikte Cem
baskı ve dayatma kabul etmeyen bir rızalıktır. Zaten bir takım etki,
baskı veya dayatma ile rızalık sağlansa bile bu uzun sürmez. Ve
ayrıca bunun adı rızalık da olmaz.
Rızalık bir noktada belli bir inanç, irade ve bilinç gerektiriyor.
Öyle kaba bir şekilde, veya formel bir geleneğin yerine getirilmesi
olarak bakılamaz. Kesinkes öz irade ile ortaya çıkan bir tutum ve
davranıştır. Bu irade, inanç, bilinç ile şekillenmiştir.
Rızalık salt toplumsal ilişkilerde devreye giren bir ilke değildir.
Böyle olmakla beraber, Alevi inanç önderlerimizinde belirttiği gibi
kişinin kendi kendisi ile de hoşnut ve barışık olması, yani kişinin
kendi kendisinden de hoşnut ve razı olması gerekmektedir.
Bu nokta önemlidir. Hatta belkide rızalıkta ilk önemli noktada
burasıdır. Kişi ilk etapta kendi kendisinden hoşnut ve razı olacak.
Pirinin huzurunda, özünü dara çektiğinde, herhangi bir kimse daha
bir şey söylemeden veya herkes ondan hoşnut ve razı olsa bile kişi
yinede özünü meydana getirip tamamen öz iradesi ile, yüreğinin ve
aklının rehberliğinde ailesine, topluma, doğaya varsa verdiği bir
zarar, yaptığı bir yanlış; onun hesabını vermeli, özeleştiride
bulunmalı ve yaptığı olumsuzlukları tekrardan düzeltme yoluna
gitmelidir.
Alevilik yoluna inanmış bu yolun Hak yolu olduğuna ikrar
getirmiş her can, akşam başını yastığına koyduğunda gönül
rahatlığıyla uyuyabilmelidir. Başta kendisi olmak üzere herkesten
hoşnut ve razı olmalıdır. İletişimde bulunduğu herkes de, buna
doğa da dahil ondan hoşnut ve razı olmalıdır.
[48]
Alevilikte Cem
[49]
Alevilikte Cem
[50]
Alevilikte Cem
Cem.
Neydi ki cem?
Nasıl bir ibadet biçimidir cem?
İnsanın ve toplumun hangi ihtiyaçlarına cevap veriyor?
Nasıl anlatmalı cemi? Cem erenlerinin nur-u cemallerini, aşk-ı
şevklerini, secdeye inen alınları, dara duran ve dara durduğunda
Hakkın divanına durmuşcasına özünü meydana koyanları, yapılan
cümle hizmetleri nasıl anlatmalı ham ervahlara?
Nasıl anlatmalı mutluluk ve huzurdan uzak olanlara, cemin
bireysel mutluluk ve toplumsal huzur kaynağı olduğunu?
Nasıl anlatmalı bir pirden/mürşitten etek tutmayınca yolun
yürünemeyeceğini, rehbersiz yolun bulunamayacağını,
[51]
Alevilikte Cem
[52]
Alevilikte Cem
[53]
Alevilikte Cem
[54]
Alevilikte Cem
[55]
Alevilikte Cem
[57]
Alevilikte Cem
[58]
Alevilikte Cem
[59]
Alevilikte Cem
[60]
Alevilikte Cem
[61]
Alevilikte Cem
[62]
Alevilikte Cem
[63]
Alevilikte Cem
[64]
Alevilikte Cem
[65]
Alevilikte Cem
[66]
Alevilikte Cem
[67]
Alevilikte Cem
[68]
Alevilikte Cem
[69]
Alevilikte Cem
[71]
Alevilikte Cem
[72]
Alevilikte Cem
[73]
Alevilikte Cem
Kapı bir kez daha çalındı (ki artık Mansur onun kim olduğunu
biliyordu) ve bu defa kapıdaki zat; “ben yoksul ve fakirlerin
hizmetçisiyim” dedi.
Bu sözün üzerine kapı açıldı ve hep birlikte “hoş geldin, gelmen
mübarek olsun” dediler.
İçeri giren hazret; “canım size kimler derler” diye sordu.
İçeridekiler yine hep birlikte “Şahım bize kırklar derler” diye
cevapladılar.
Çok kısa bir an sonra “biriniz eksik” dedi Hazret.
“Salman şeydullaha gitti, ondandır noksan birimiz” dediler.
“Peki sizin ulunuz kim, büyüğünüz kim” diye sordu Hazret.
“Bizim ulumuzda, büyüğümüzde bir” dedi Kırklar yine hep bir
ağızdan.
Hazret bu söz üzerine tereddüt edince, içlerinden birisi (ki Mansur
bunun Hz. Ali olduğunu biliyordu artık) koluna neşter ile bir çizik
attı.
Bunun üzerine hepsinin kolundan kan damladı, bir damlada
kubbeden geldi.
Bunun üzerine neşteri vuran kolunu sardı, diğerlerininde kanı
kesildi.
Bunun ardında elinde bir üzüm tanesi ile (ki bu Salman'dı) birisi
yaklaştı hazrete.
Hazret eline aldığı bu taneye bakarken kudretten bir tabak geldi ve
hazret içinde ezdi bu üzüm tanesini ve uzattı Kırklara.
Sırasıyla Kırkların hepsinin elinde dolaştı tabak.
[76]
Alevilikte Cem
[77]
Alevilikte Cem
[78]
Alevilikte Cem
[79]
Alevilikte Cem
[80]
Alevilikte Cem
[81]
Alevilikte Cem
Maddi olarak dua etmek insani olmak ile beraber duada esas olan
değildir.
Neden değildir?
Çünkü maddi olarak talep ve isteklerimiz için bizlerin aklı, zekası,
bilgisi ve azmi esastır.
Maddiyat için Haktan dua yoluyla istek ve talepte bulunmak
Hakkın bizlere vermiş olduğu yetenek ve becerileri yok saymak
anlamına gelir.
Zengin olmak, daha iyi yaşam şartlarında yaşamayı istemek,
mevki ve makam sahibi olmayı istemek için bizlere lazım gelen
çalışkanlık, yetenek ve beceridir.
Bütün bunlar ise bizlerin zaten fıtratında mevcuttur.
Bunları Yaratandan talep etmek manevi olarak taleplerden
bulunmaktan bizleri alıkoyuyor.
Oysa bize lazım gelen; varoluşun anlam ve manasını kavramak,
Künt-ü Kenz esrarına vakıf ve hakim olmak ve Bezm-i Elest'te
verdiğimiz ikrarımıza sadık olarak yaşamaktır.
Böylesi bir yaşamı talep etmek yerine bir takım geçici dünyevi
avuntularla uğraşmak ve bu gerçekleşmeyince de hayal kırıklığı
yaşayarak varoluşu sorgulamak ne kadar doğru olabilir ki?
Dualarımızda maddiyat veya maddiyat eksenli isteklerde
bulunmak şu sonsuz kainatın en değerli varlığı olan insanı, yani
Eşref-i Mahlukatın yüceliğine ters bir istek ve dilektir.
Maddiyat için dua etmek yerine şartları oluşturmak, çalışmak ve
becerilerimizi sergilemek, yeteneklerimizi geliştirmek gerekiyor.
Eğer “bazıları köşe başlarını tuttu, tüm maddi imkanları kendi
çıkarları doğrultusunda, dar bir zümre için kullanıyor ve bunun
[82]
Alevilikte Cem
[83]
Alevilikte Cem
[84]
Alevilikte Cem
[85]
Alevilikte Cem
[87]
Alevilikte Cem
[89]
Alevilikte Cem
Cem İbadettir
Alevilik Hakk inancıdır, hakikatin yoludur.
Bu gerçeklik Alevi olanlar için hayatın tüm alanlarında an be an
yaşanılır.
Fakat Alevilik inancının yaşandığı en zirve nokta toplumsal ibadet
olan cemdir.
Cem ibadetini yaşamak, tam anlamıyla cem olmak, birlik halini
yakalamak, Hakkın divanında durmuşcasına bir ruh hali içerisinde
olabilmek, razı olmak ve razı edilmiş olmak için; yani kısacası bir
bütün halinde cemi tüm iliklerimizde yaşamak için onun
kurallarına uymak gerekiyor.
Günümüzde bu cemdeki aşk halini, birlik halini, yek can olma
halini bir çok kimse yaşayamıyor.
Yaşayamıyor çünkü ceme ön yargılarla katılıyor.
Cemin gerçek mana ve anlamından uzak bir şekilde katılıyor.
Bir çok yönüyle cemde yapılan hizmetleri, edilen duaların,
söylenen deyiş ve duazların anlamını bilmeden, derinliğini
kavramadan katılıyoruz.
Adeta tiyatro izler gibi, her hangi bir gösteri izler gibi ceme
katılıyoruz.
Bu katılımda ise o aşkınlığı yaşamak, hemhal olmak, miraca
ulaşmak, birliği yakalamak mümkün olmuyor, olamazda.
Cem ibadetini hiç bir nokta eksik olmadan tüm hücrelerde
yaşamak için ibadete katılmak, ibadet etmek gerekiyor.
Kafamızda şekillenmiş ibadet anlayışının, bize öğretilmiş ve
dayatılmış egemen ibadet anlayışının kalıplarının dışına çıkarak,
[90]
Alevilikte Cem
[91]
Alevilikte Cem
Böyle olursa cem, işte gerçek cem olur, Kırkların Cemi olur ve
cem erenleri de kırkların yolundan gidenler, onların halleri ile
hallenenler, dilleri ile dillenenlerden olurlar.
Ön yargısız, kalp ve düşünce berraklığı ile gelinirse cem
meydanına, başkalarının dayatmalarından kurtulunulursa ve
karınca kararınca ibadete iştirak edilirse, cem olunur.
Yoksa katılanlar için teatral bir gösteride olmadığı için cem,
zaman kaybı olur.
Bu tür zamanları değerli olanlar ise zamanlarını önemli işlerle
harcasınlar, daha uygun olur, hem ceme gerçekten ibadet etmek
için katılanlar için hemde kendileri için.
[92]
Alevilikte Cem
[93]
Alevilikte Cem
Bilinmek ve İşitilmek
Duanın ibadetin özü olduğu gerçeği herkesin malumudur. Bu
gerçek bundan önceki asırlarda varlığını koruduğu gibi gelecek
çağlarda da varlığını koruyacaktır.
Günümüz insanı bir çok biçimsel ibadeti yapmamakla beraber dua
etmeye devam ediyor. Bu manada dinlerin toplu ibadetlerine
iştirak azalırken, bireysel olarak yapılan dualarda bir azalma
görülmüyor. Aksine fertler modern yaşamın sıkıntılarına ve
getirdiği sorunlara karşı duaya ihtiyaç duyuyorlar.
Bu tespitlerden yola çıkarak şu soruları soralım ve birlikte cevap
bulmaya çalışalım:
Dua nedir?
İnsanlar neden dua ediyor?
Dua gerçekten kabul olunmakta mıdır?
Dua eden kişi bunun karşılığını elle tutulur bir şekilde almakta
mıdır?
Dua nedir?
En basit tanımıyla dua, yaratan Allah ile insan arasında oluşan bir
iletişimdir. İbadetinde özü olan dua yaratana insanın isteklerini,
tövbesini, dileklerini iletmesidir. Bu görünen, zahiri yandır. Aynı
zamanda dua kendi iç benliğine yöneliş ve yaratana yakarmasıyla
bu benlikte oluşmuş olan olumsuzlukların giderilmesidir de.
İnsanlar neden dua ediyor?
İnsanlar birden fazla sebepten dolayı dua ediyorlar. Ancak her
durumda dua aslında bir talep ve yöneliş içeriyor. Dua eden kişi
bilinmek ve işitilmek isteniyor. Kendi faniliğinin bilincinde olarak
yaratıcı iradeye başvuruyor.
[94]
Alevilikte Cem
[95]
Alevilikte Cem
[97]
Alevilikte Cem
[98]
Alevilikte Cem
Darına durdum
Senden af dilemiyorum
Razıyım senden gelecek her cezaya
[99]
Alevilikte Cem
Baki olan
Ezelden ebede var olacak olan sensin
Kinden, kibirden, hırstan
Kul hakkından sana sığınırım
Allah'ım,
inancım sanadır
günahımla, yanlışımla, hatamla darına durmuşum
alemleri nurlandırdığın gibi gönlümü aydınlat
senin nurunla nurlanmaktır yegane emelim
[100]
Alevilikte Cem
[101]
Alevilikte Cem
Yüce Allah'ım
Biliyorum ki bu dünyada yaşıyor olmamın bir sebebi var
Biliyorum ki sevgiden dolayı cümle varlığı var eyledin
Biliyorum ki kullarına şah damarlarından daha yakınsın
Biliyorum ki her daim bir kapıyı açansın
Yüce Allah'ım
Beni
Bu sana sığınan ve senden yol göstermeni isteyen kulunu
dergahından kovma
İşte
Cümle varlığımla huzurundayım
Yardımını benden esirgeme yüce Allah'ım
Dara düşmüş
Zorda kalmış bu kuluna bir yol göster
[102]
Alevilikte Cem
Kapına geldim
Divanına durdum
Yalvarışım sanadır
Yakarışım sana
Bir kapı aç
Bir yol göster
Bir izin ver
[103]
Alevilikte Cem
[104]
Alevilikte Cem
Ey Allah'ım
Yüzü yerde, özü darda olan
Senin meydanında bütün samimiyeti ve inanmışlığıyla
Sana teslim olmuş canları
Tek muratları senin rızanı almak olan canları
Muhammed Mustafa'nın
Ali'yel Murteza'nın
Fatimat-ül Zehra'nın
İmam Hasan Mücteba'nın
Şehidi Kerbela İmam Hüseyin'in
Ve Sana sıdk ile bağlı yüce şahsiyetlerin
Yüzü suyu hürmetine
Bu ulu meydanında yüzü kara çıkarma
Bu canların
Arı duru olarak meydana gelmiş
Ehlibeyte bağlı bu canların
Yolunu yolsuza düşürme
Yarabbi
Kalpleri ve dilleri ile ikrar getirmiş olan
Bu Ehlibeyt bendelerini
Yollarından şaşırma
Onları şeytanın ve şeytanlaşmış olan kulların
Yezitlerin şerrinden koru
Onları yolu dosdoğru sürenlerden eyle
[105]
Alevilikte Cem
Ya ilahi
İnkar edemem varlığını
Münkirlerden olamam
İnkar edipte yolunu şaşıranlardan olamam
Ya ilahi
Cümle kusurlarımla huzurundayım
arınmaktır muradım
Pirüpak olmak, cümle noksanlıkları gidermektir emelim
Ya ilahi
Yalnızca senden medet dileyenlerdenim
Hiç bir kinim, kibrim, hesabım yoktur
Yalnızca senin rızan üzerinde yaşamaktır dileğim
Ya ilahi
Vara yok diyemem
İnkar edemem varlığını
Cümle hatalarımla huzurundayım
Sana sığınıyor
Yalnızca senden medet diliyorum
Ya ilahi
Canım yolunda tercemandır
Sualsiz varlığımı varlığına sunanlardanım
Senden geldim sana gitmektir arzum
Bütün benliğiyle huzurunda elaman dileyen bu canı
Meydanında rüsva eyleme
[106]
Alevilikte Cem
Günahkarların sığındıkları
Çaresizlerin çare bulduğu
Adı bile cümle cihana bedel olan
Selam sana ya yücelerin yücesi
[107]
Alevilikte Cem
Allahım,
Bilerek veya bilmeyerek yaptığım cümle kusurlardan, hatalardan,
yanlışlardan, günahlardan sana sığınırım.
Sen merhameti bol, rahmeti sınırsız olansın.
Esirgemesi ve bağışlaması sonsuz olansın.
Allahım, yaptığım cümle kusurlar için beni bağışla.
Tüm samimiyetim ve içtenliğimle huzurundayım.
Merhametini ve rahmetini benden esirgeme.
Bu ulu meydanda yüzümü kara çıkarma.
Eşime- dostlarıma, cümle insanlara karşı yaptığım yanlışlardan
İşlediğim hatalardan sana sığınır,
Senin merhametini dilerim.
Beni doğrulardan eyle Allahım.
Bana rızan üzeri bir yaşam nasip eyle.
[108]
Alevilikte Cem
Allah'ım
Yüreğe korku salmış olan zalimlerden
Her dem kötülük yapmaya amade ham ervahlardan
Şeytana asker olmuş nefisten
Kendini bile görmeyecek kadar şişen benlikten
Sana sığınırım
[109]
Alevilikte Cem
Yüce Allah'ım
Nasıl ki varlığından sual olunmuyorsa, rahmetinden ve
bereketinden de sual olunmaz
Sana sığınmış, Senden medet dileyen bu kulundan merhametini
esirgeme
Sen rahman ve rahim olansın
Esirgeyen ve bağışlayansın
[110]
Alevilikte Cem
Allah'ım
Sana sığınıyorum
Kusurlardan, hatalardan, günahlardan, yanlışlardan
Yüce Allah'ım
Bilirim Sen her şeye maliksin
Cümle şüphelerden, kuruntulardan, vesveseden sana sığınıyorum
Her şeyi işiten ve bilensin
Ya Rabbim
Kalbime ferahlık nasip eyle
Gönlümü kibirlikten, hasetten arındır
Her tür şeytanı olan nefis ve tutkudan sana sığınıyorum yüce
Rabbim
Yüce Allah'ım
Beni yolu doğru sürenlerden eyle
Şeytana kul köle olmuş düşkünlerin yolunu yoluma düşürme
Beni namerde muhtaç eyleme ya Rabbim
Yüce Allahım
Merhametini ve rahmetini benden esirgeme
Beni muhannete muhtaç eyleyerek sınama yüce Allahım
Bir kapı aç, bir yol göster uluların ulusu
[111]
Alevilikte Cem
[112]
Alevilikte Cem
Allah'ım
Rahmetini ve merhametini benden esirgeme
Beni hal bilmezlerin,
Kendini bilmezlerin elini düşürme
Beni alçaklıkta ve onursuzlukta
Sınır tanımayanlardan uzak eyle
Yolumu yolsuza uğratma
Beni yokluk ve sefaletle sınama
Beni
Onurlu ve adil yaşayan
Hakkı ve hakikati bilenlerden eyle
[113]
Alevilikte Cem
Ya İlahi
Bu canın bedenleşip varlık meydanına gelmesi Senin inayetinledir
Ya İlahi
Senden uzak yaşayan, Senin varlığını yok sayanlardan
Bu canı cüda eyle
Yarın huzur-u mahşerde bu canın yüzünü kara çıkarma
Ya İlahi
Bu can, varlığın senden oldugunun ayırdındadır
Bu canı halden bilmezlerle, maddiyatın ve çıkarın esiri olmuş
Değer ve doğru tanımayan, insanlık nedir bilmeyenlerden uzak
eyle
[114]
Alevilikte Cem
Ya Hakk
Şu koskoca evrende toz zerresi
Büyüklüğünde bir dünyada yaşayıp
Cehaletine, hamlığına aldırmayıp
Kendisini kainatın efendisi zaneden
Değil küçük dağları yaratmayı
Ay‘ı tepemize diktiğini sanan
Dünya malı ile adamlığı satın aldığını düşünen
Her sözünde kibirlenen
Her davranışında böbürlenen
Surette insan gerçekte mahlukatlardan
Beni cüda eyle
[115]
Alevilikte Cem
[116]