You are on page 1of 3

SESYILMAZ, Burhan

ı ı olan kısımyani tenasül organları ve ma- hammed b. Ahmed ed-Desüki, /:ftişiye 'ale'ş-Şer­
SESYILMAZ, Burhan kattır. Kadının da eller ve yüz hariç bütün f:ıi'l-keb1r, Beyrut, ts . (Darü'l-fikr), ı, 212; Şevka­

(bk. HAfız BURHAN). nl, Neylü'l-eu(ar, II, 70-73; İbn Abid1n, Reddü'l-
_j vücudu avret sayılmakla birlikte belirtilen
L muf:ıtar(Kahire), ı, 404-406, 408-410; İbrahim
ayınma göre göğüs ve sırtın göğüs hiza- Kafi Dönmez, "Namaz", islam'da inanç, ibadet ve
ı ı sına düşen bölümü, baş, boyun, kollar ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi (ed. İbrahim Kafi
SETR-i AVRET dizden aşağısı muhaffefe, bunların dışında Dönmez). İstanbul 2006, lll, 1512-1513.
(ü)~y....) kalan yerler mugallezadır. Maliki mezhe- Iii FATİH ÜKUMUŞ
Namazda ve namaz dışında binde dini bir hüküm şeklinde muhaffefe
dinen örtülmesi gereken yerleri kısmı dahil olmak üzere avret yerlerinin ör-
örtme anlamında bir fıkıh terimi. tülmesi farz olarak nitelendirilmekle bera- SEVAD
L _j
ber bir görüşe göre setr-i avret namazın ( ~,,...,)
Sözlükte "örtmek" anlamındaki setr ile farzlarından, diğer bir görüşe göre sün- İshim tarihinde
"vücudun gösterilmemesi gereken mah- netlerinden, tercih edilen görüşe göre ise L Aşağı Irak bölgesine verilen ad. _j
rem yerleri" manasındaki avret kelimele- şartlarından sayılmıştır. Dolayısıyla sünnet
rinden oluşan setr-i avret fıkıh terimi ola- nitelemesi yapan yaklaşıma göre muhaf- Araplar'ın, İslam fetihleri sırasında çö-
rak namazda ve namaz dışında gereken fefe kısmının açık olması durumunda na- lün sarı kumlarından çıkıp Fırat-Dicle hav-
yerlerin örtölmesini ifade eder. Setr ve av- maz batı! olmasa da genel anlamıyla ört- zasındaki ekili, ağaçlık ve koyu yeşil alanı
ret kelimelerinin türevlerinin birlikte kulla- me vedbesi ihlal edilmiş ve günah işlen­ uzaktan gördüklerinde buraya "siyah" an-
nımı hadislerde yaygın olup bu tabir belir- miş olur. Giyilen şeyin vücudun rengini lamında sevad dedikleri kaydedilmektedir.
tilen sözlük anlamı yanında mecazen "baş­ göstermeyecek biçimde olması gerekir. Nitekim sulanabilen verimli, alüvyonlu ta-
kasının ayıbını veya hatasını görmezden Vücut hatlarını belli eden elbise ile kılınan . rımsal diğer bazı bölgeler için de sevad ke-
gelme" manasında da kullanılmış ve bu namaz -mekruh olmakla birlikte- geçer- limesi kullanılmıştır (Sevad-ı ürdün, Se-
davranış ilahi mükafata layık davranışlar­ lidir. Erkeğin ipekli elbise giymesi gibi vad-ı Buhara vb.). Yahudi ve İran efsane-
dan sayılmıştır (Wensinck, el-Mu'cem, dinen yasak kıyafetle kılınan namaz, Ha- lerinde ve İslam tarihi kaynaklarında böl-
"str", "'avr" md.leri). nefi ve Şafii mezhebine göre tahrimen genin Hz. Nuh'un tUfandan sonra ilk yer-
"Her secde edişinizde güzel elbiselerini- rnekruh ve Maliki mezhebine göre haram leştiği ve insan nesiinin çoğaldığı yer oldu-

zi giyin" mealindeki ayetin (el-A'raf 7/31) olmakla birlikte geçerlidir. Hanbell mez- ğu nakledilmektedir. Bu bölge insanların

Kabe'yi avret yerleri açık halde tavaf eden hebine göre ise bu namaz geçersizdir. ilk yerleşik medeniyeti kabul edilen Sumer-
Araplar hakkında nazil olduğu ve bu ayet- Namaz kılarken avret mahallinin kişinin ler'den itibaren Akad, Babil, Med-Pers,
le tavaf ve namaz gibi ibadetierin ifası sı­ iradesi dışında aniden açılması halinde Ha- Grek ve Sasanller gibi pek çok medeniye-
rasında öncelikle avret yerlerinin örtölme- nefiler'e göre örtülmesi gereken organ te beşiklikyapmıştır. İslam fetihleri önce-
sinin emredildiği başta İbn Abbas olmak dörtte bir miktarında açılmışsa ve bir rü- sinde burada Sasaniler ile Güney Arabis-
üzere birçok müfessir tarafından bildirilir kün eda edebilecek ("sübhanellahi'l-azim" tan'dan gelip Hire'de devlet kuran Lahmi-
(Taberl, VIII, ı 59- ı 62). Hz. Peygamber, de- diyebilecek) kadar bir süre açık kalırsa na- ler bulunuyordu.
ğişik vesilelerle erkek ve kadının avret sa- maz bozulur; kendi iradesiyle açılması ha- Ortaçağ İslam coğrafyacıları Fırat ve Dic-
yılan ve örtölmesi gereken yerleri hakkın­ linde ise hemen bozulur. Şafii ve Hanbell- le arasındaki bölgeyi genelde ikiye ayırmış,
da açıklamalar yapmıştır (bk. AVRET) Av- ler'e göre hemen kapatılırsa ve açık kalan Bağdat'ın kuzeyinde kalan ve merkezi Mu-
retin namazda örtölmesinin gerekliliğini süre bakımından kusurlu sayılmazsa na- sul yakınlarındaki Nineva şehri olan, ta-
ifade eden deliller arasında, "Bulüğa ermiş mazı bozulmaz. Malikiler'e göre avret yer- rihte Asurlular'ın yayıldığı alana karşılık ge-
kadının başörtüsüz kıldığı namaz kabul lerinin mugalleza olan kısmı açılırsa na- len yere el-Cezire, güneyde kalan ve Akad,
edilmez" mealindeki hadis zikredilebilir ('Tir- mazı bozulur; muhaffefe olan kısmı açılır­
Babil ve Sumer bölgesine karşılık gelen Me-
mizi, "Şalat", 160) sa -mekruh olmakla beraber- namazı bo- zopotamya'ya Sevad demişlerdir. Sasani-
zulmaz; vakti içinde (öğle ve ikindiyi güneşin ler buraya "Dil-i iranşehr" (ülkenin kalbi).
Namazda örtölmesi gereken yerlerle il-
Abbasiler "Sevadü'l-ayn" (göz bebeğinin si-
gili asgari ölçüler Hanefi mezhebinde er- sararmasına kadar, akşam ve yatsıyı gece bo-
yah kısmı) adını vermişlerdir. Kaynaklar
kek için göbek ile diz kapakları arası (gö- yunca. sabahı güneş doğuncaya kadar) yeniden
kuzeyde Tikrit'ten güneyde Basra körfe-
bek hariç, diz kapakları dahil). kadın için el- kılması müstehaptır. Zaruret halinde olup
zine, doğuda Zağros dağlarının başladığı
ler, ayaklar ve yüz hariç bütün vücut; Şa­ avret yerlerini kısmen veya tamamen ör-
Hulvan'dan Bağdat'ın kuzeyinden geçerek
fii ve Hanbell mezheplerinde erkek için tecek elbise bulamayan kişi namazını kı­
batıda çölün başladığı Kadisiye yakınların­
göbekle diz kapakları arası (göbek ve diz ka- lar ve bu namaz sahih olur. Hanefi ve Han-
daki Uzeyb'e kadar uzanan bölgeyi Sevad
pakları hariç). kadın için eller ve yüz hariç beliler'e göre bu halde efdal olan nama-
olarak kabul ederler. Orta kısımda Vasıt
(Ahmed b. Hanbel'den nakledilen bir rivayete gö- zın oturarak ve ima ile kılınmasıdır.
ve Tib, kuzeyde Enbar-Sinn, güneyde ise
re yalnız yüz dışında) bütün vücut şeklinde BİBLİYOGRAFYA : Basra ile Cübbe hattındaki sulanabilen ve-
belirlenmiştir. Malik'e göre erkeğin gö- Usanü'l-'Arab, "str", "'avr" md.leri; Taber!. Ca- rimli bölge bulunmaktadır. Güneyden ku-
bek ve diz kapağı arası avret olmakla be- mi'u'l-beyan, VIII, 159-162; İbn Rüşd. Bidayetü'l- zeye doğru oldukça hafif bir eğim nehir
müctehid, Kahire 1401/1981, ı, 114; Muvaffa-
raber. mezhepte yapılan ve örtmede ön- sularının durgun akışına ve nehir sulama-
kuddin İbn Kudame, el-Mugn1 (nşr. Abdullah b.
celik derecesini belirten avret-i mugalleza sına imkan verir. Kuzeyden güneye en uzun
Abdüımuhsin et-Türk!- Abdülfettah M. el-H u lv),
- avret-i muhaffefe ayırırnma göre namaz- Kahire 1412/1992, II, 283-289; Kurtubl, el-Cami', noktası 160 fersah (960 km.), doğudan ba-
da örtülmesi zaruri olan yerler mugalleza VII, 189-190; Şirblnl. Mugni'l-muf:ıtac, ı, 158; Mu- tıya en geniş noktası 80 fersahtır (480 km.).

576
SEV AD

Hz. Ömer zamanında bölgenin alanı 36 mil- gerçekleştiği takdirde Sevad topraklarının virde toprağın büyüklüğünü esas alan ver-
yon cer!b (yaklaşık 50.000 km 2 ) olarak öl- dörtte birini vermeyi vaad etmiş. savaş­ gi sistemi (mesaha) terkedilerek vergile-
çülmüştü. Fırat ve Dicle'nin taşıdığı alüv- tan sonra da sözünü tutmuştu . Ancak Bas- rin üründen alınması usulü (mukaseme) ge-
yonlu toprak Sumerler'den beri verimlili- ra çevresinde ihya yoluyla imara açılan ve tirildi. Ancak Ebu Yusuf'un ifadelerinden,
ğin ve bereketin kaynağı olmuştur. Bölge- barış yapan kalelerin arazileri hariç (Ba- bu dönemde şehirlere göç ve başka sebep-
nin tam ortasında Fırat ve Dicle taşkınları nikya, Ülleys vb ), bu toprakların tamama lerle bölgede yaşayan çiftçi nüfusunda Hz.
ile oluşmuş. sulu tarım yapılan çiftliklere yakını savaşla fethedildiğinden mülkiyet Ömer dönemine göre ciddi bir azalma ol-
imkan vermesiyle ekonomik ve sosyal ba- hakkının ümmete ait olduğu hükmüne va- duğu, buna bağlı olarak ekili alanların da-
kımdan bölgenin tarihinde çok belirleyici rıldı; daha önce Seeile kabilesine verilen raldığı anlaşılmaktadır. Abbasller dönemin-
olmuş 32.400 km 2 genişliğinde bir batak- topraklar geri alınarak eski sahiplerine de Emevller devrinde kurulan sulama sis-
lık (batlha) bulunmaktadır. İslami dönem- iade edildi. Hz. ömer, Nihavend savaşın­ temine dayalı olarak üretim yapan çiftlik-
de Sevact üç kısma ayrılmıştır. Bataklığın dan bir yıl sonra (22/643) Sevad toprakla- ler. dış pazarlara ve Sevad'daki kalabalık
kuzeyi ile Enbar arasında kalan, en ma- rının alanının tesbiti, burada çalışan nü- şehir tüketimine yönelik üretim yapan bi-
mur ve gelişmiş bölgeyi oluşturan kısmı­ fusun belirlenmesi ve vergi miktarlarının rimler haline dönüşerek gelişimini sürdür-
na Sevadülküfe. Dicle havzası boyunca uza- tayini için Osman b. Huneyf'i Dicle'nin ba- dü. Sevad'ın en güney kısmında Basra böl-
nan, doğusunu Meysan, batısını Küfe ba- tı, Huzeyfe b. Yeman'ı doğu tarafına gön- gesinde meydana gelen Zenc isyanı (869-
taklıkları ve kuzeyini Nehrevan'ın oluştur­ derdi. Sevad hakkında kaynaklar özel bir 892), bu tür büyük çiftliklerde çalıştırıl­
duğu kısma Sevadülvasıt adı verilmiştir. ilgiyle bilgi toplamış, bölgede cizye verme- mak üzere Afrika'dan getirilen ve toplu
Bataklığın güneyinden denize kadar 160 ye muktedir 500.000 erkek çiftçinin bu- halde zor şartlar altında çalıştırılan köleler
km. boyunca uzanan, binlerce sulama ka- lunduğu, Medain ile Celüla arasındaki böl- tarafından çıkarılmıştı.
nalı ve çiftliğin oluşturduğu, nehirlerin ta- gede ise 170.000 kişinin yaşadığı tesbit Abbasller devrinde Sevad'da bazı vergi
şıdığı alüvyonların deltayı doldurduğu ve- edilmiştir. Bu ölçüm ve hesaplar sonucu ve toprak düzenlemeleri yapıldı. Bunların
rimli alanda Sevadülbasra bulunur. Bura- belirlenen vergilerle ilk yıl 100 milyon, ikin- ilki Halife Ebu Ca'fer el-MansOr zamanın­
ya Dicletülavra da (Şattülarab) denir. ci yıl 128 milyon dirhem vergi toplandı. Ay- da Hammad et-Türki başkanlığında yapı­
rıca önceden Sasanller'e ait olup fetihten larak uygulaması Halife Mehdi-Billah za-
Sevact'ın fethi için ilk akınlar Hz. Ebu Be-
kir döneminde başladı. İlk olarak Hire, Ba- sonra Savafi denilen geniş devlet çiftlikle- manında gerçekleşti. Ebü Yusuf'un Kitfı­
nikya, Ülleys gibi yerler barış yoluyla fet- ri devletleştirilerek gelirleri müslümanla- bü'l-ijarfıc'ında Harünürreşid zamanında
hedildi. 12 (634) yılında Halid b. Velid ku- ra atıyye olarak dağıtıldı. Hz. Ali dönemin- bölgede uygulanan vergi ve toprak siste-
mandasında başlayan düzenli seferler Hz.
deki Cemel ve Sıffin savaşları, Harici ayak- minden kaynaklanan sorunların ayrıntılı
lanmaları gibi büyük siyasi çatışmalar Se-
Ömer döneminde Ebu Ubeyd es-Sekafi ile bir tasviri bulunmaktadır. Ayrıca İbn Hur-
devam etti. Köprü savaşında müslüman- vad bölgesinde meydana geldi. dazbih ve Kudame b. Ca'fer'in vergi liste-
ların ağır bir yenilgiye uğraması üzerine Sevad'da kurulan Küfe ve Basra ile Erne- lerinde Sevad bölgesindeki yerleşim yer-
Hz. Ömer, Cerir b. Abdullah ei-Becell'yi ka- viler'ce kurulan Vasıt şehirlerinin etrafın­ leri. köyler. ödedikleri vergiler ve nüfus ya-
bilesiyle birlikte Sevad bölgesine gönder- daki sahipsiz araziler Hz. Osman'dan iti- pılarına kadar ayrıntılı bilgiler yer almak-
di. Bu arada halife kabileleri cihada çağı­ baren ikta yoluyla yöneticilerin eline geç- tadır. Kaynaklarda Sevad bölgesinden top-
rarak oluşturduğu ordunun başına Sa'd b. meye başladı. Muaviye b. Ebu Süfyan za- lanan vergi miktarlarıyla ilgili farklı rakam-
Ebu Vakkas'ı getirdi. Daha önce burada manında tarım alanları oluşturmak için lar verilmekle birlikte ortalama olarak Hz.
bulunan Müsenna b. Harise ve Cerir b. bölgedeki büyük bataklığın kurutulması ve ömer döneminde 100-128 milyon, Muavi-
Abdullah, Sa'd b. Ebu Vakkas'ın kuman- eski su kanal yataklarının yeniden açılma­ ye zamanında 120 milyon, Irak Valisi Ubey-
dasında birleşerek Kadisiye'de Sasani or- sıyla başlayan çalışmalar Ziyad b. Ebih, dullah b. Ziyad zamanında 145 milyon.
dusunu mağlüp etti ( 15/636). Sasani or- Haccac b. Yusuf. Halid b. Abdullah el-Kasrl. Haccac b. Yusuf zamanında 118 milyon.
dusuyla ertesi yıl yapılan Celüia savaşın­ ömer b. Hübeyre gibi Irak valileri tarafın­ Yezid b. Abdülmelik zamanında 100 mil-
da Sasani ordusunun bir defa daha yenil- dan sürdürüldü. Emevı1er döneminin sonu- yon dirhem vergi toplandığı belirtilmek-
giye uğratılması bölgenin fethinde bir dö- na gelindiğinde bölgede irili ufaklı 120.000 tedir. Sasanller devrinde ise bölgeden 150
nüm noktası oldu ve Sevad'ın büyük bir sulama kanalı vardı. Emevller'in son de- milyon dirhem vergi toplanıyordu. Abba-
kısm ı ele geçirildi. 21 (642) yılındaki Niha- virlerinde Sevad'da Kureyş ileri gelenle- sller dönemine ilişkin olarak Kudame b.
vend savaşı ile Sevad'ın fethi tamamlandı rinden ve askeri liderlerden oluşmuş , ge- Ca'fer ve İbn Hurdazbih'in aktardığı 204
ve müslümanlar buraya yerleşmeye baş­ niş topraklara sahip bir sınıf ortaya çıktı. (819) yılına ait vergi icmallerine göre or-
ladı. Bu toprak sahipleri siyasal olayların yanı talama 130 milyon dirhem civarında ver-
Hz. ömer'in emriyle 14 (635) yılında böl- sıra bölgenin sosyal ve ekonomik geliş­ gi toplandığı anlaşılmaktadır. IV. (X.) yüz-
genin güneyinde Basra, 17 (638) yılında mesinde de belirleyici rol oynadı. Çiftlik- yıl müelliflerinin eserlerinde Sevad'ın yeri-
Küfe şehri kuruldu. Başlangıçta askeri gar- lerde ihtiyaç duyulan emek gücü toprak- ni Irak kelimesinin almaya başladığı dik-
nizon olarak düşünülen bu şehirler kısa sü- sız köylüler ve köleler vasıtasıyla karşılan­ kati çekmektedir. En eski medeniyetlere
re içinde bölgenin dini, siyasi. iktisadi ve dığından zamanla bölgede çok sayıda kö- beşiklik eden bu verimli coğrafya İslam
kültür merkezi haline geldi. Fetihten son- le ve köylü isyanı ortaya çıktı. medeniyetinin en önemli bölgelerinden bi-
ra askerlerin Sa'd b. Ebu Vakkas'tan bu Abbasller dönemine gelindiğinde öteden ri olmuştur. Basra, Küfe, Vasıt. Bağdat,
zengin toprakların kendilerine ganimet beri uygulanan vergi sistemi çiftçileri zor Samerra gibi Ortaçağ'ın en kalabalık ve
olarak dağıtılınasını istemeleri uzun süre durumda bıraktı ve devletin en çok vergi zengin şehirlerinin Sevad bölgesinde ge-
tartışma konusu oldu. Hz. Ömer, Kactisi- topladığı bölgedeki zirai sistemi çökme lişmesi bu coğrafyanın ekonomik ve kül-
ye savaşına katılan Becile kabilesine fetih aşamasına getirdi. Bundan dolayı bu de- türel zenginliğiyle doğrudan ilişkilidir.

577
SEVAD

BİBLİYOGRAFYA : A '~am ismiyle de zikredilmiştir (Brockel- ve hilafet bahisleri yanında bazı fıkhi ko-
Ebu Yusuf, Kitabü'l-fjarik, Kahire 1382, s. mann , GAL, I, 182-183; Suppl., I, 295 ; Sez- nuları da içermektedir. Bu konuların bazı­
47-56, 105 vd. ; Yahya b. Actem , Kitabü 'l-fjarac gin, I, 606) ları şöylece sıralanabilir: imanda istisna.
( n ş r. Ahmed M. Şa kir ). Beyrut 1979, s. 49-54;
lll. (IX. ) yüzyılın sonlarına doğru Mave- icmaa muhalefet etmeme, günahkar mü-
Ebu Ubeyd Kasım b. Sellam. Kitabü'l-Emval ( n şr.
Mu ham med imare). Beyrut-Kahire 1409/1989, raünnehir ve Horasan'da bid'at ve hura- minin arkasında namaz kılınıp kılınmayaca­
tür.yer.; Belazürl. Fütcıf:ı (n ş r. Abd ull a h Enis et- felerin yaygınlaşması üzerine Samani Emi- ğı , tekfir bahsi , hayır ve şerrin Allah'tan
Tabbil' - ö mer Enis et-Tabba" ). Beyrut 1407/ 1987, ri İsmail b. Ahmed, Semerkant ve Buhara olduğu , müslümanın müslümana haksız
s. 337-349, 384-423; İbnü'I-Fakih , Kitabü 'l-Bül- olarak silah çekemeyeceği , mestler üzeri-
alimlerini davet ederek müsl ümanları sağ­
dan ( nşr. Yus uf el-Hadi) , Beyrut 1416/ 1996, s.
377-394; İbn Hurdazbih, el-Mesalik ve'l-mema- lam bir aklde etrafında toplayacak ve Ehl-i ne meshetme, her emirin arkasında cuma
lik, s. 5-15; Taberl, Tar11) (Ebü'l -Fazl). bk. İndeks; sünnet inancını yayarak sapkın anlayışları ve bayram namazlarının kılınacağı, kulla-
Kudame b. Ca'fer, el-fjarac (Zebldl). s. 162, 367- ortadan kaldıracak bir eser yazmalarını is- rın fiilierinin yaratılmış olduğu, kabir azabı ,
368; İstahrl. Mesalik (de Goe je). s. 78-88; Yakut. temiş , alimler de bu görevi Hakim es-Se- Münker ve Nekir'in sorgulaması , şefaat ,
Mu'cemü'l-büldan (Cündl), III, 309-312; M. G. Mo-
merkandl'nin yerine getirmesini uygun bul- mi'rac, amel defter i, sırat, cennet ve ce-
rony, Iraq A{ter the Muslim Conquest, Princeton
1984, bk. İndeks; a.mlf., "Landholding and So- muştur. Kitabın telif sebebini anlatan bu hennemin ebediyeti ve hesap gibi sem'iy-
cial Change: Lo w er al-'lraq in the Early lslaınic rivayetin Farsça çevirisinin mukaddimesin- yat konuları, aşere-i mübeşşere, Hulefa-yi
Period", Land Tenure and Social Transformati- de (Tahran 1348/ 1969) yer aldığı belirtil- Raşidin , ashabın kötülenmemesi, Allah ' ın
on in the Middle East (ed. Tari f Khalidi ). Beirut gazabı ve rızası , rü'yetullah, peygamber-
mektedir (Elr., I, 358) . Ancak bu bilgiye
1984, s. 211-222; Abdülazlz ed-Dür!, Tar11)u 'l-'Ira-
k:ı 'l-ik:tisad1 fi 'l-k:ami'r-rabi'i'l-hicr1, Beyrut 1986, eserin nüshalarından birinin başlangıcın­ lerin ve evliyanın mertebeleri, keramet, Al-
s. 17, 24 , 37 , 68 , 187-188; Mustafa Fayda, Hz. dan önceki sayfaya düşülmüş bir kayıtta lah'ın ezelde halk, ilim ve kudret sıfatla­
Ömer Zamanında Gayr- ı Müslimler, istanbul da rastlanmaktadır (Süleymaniye Ktp., Fa- rının bulunduğu, kaza ve kader, Kur'an'ın
1989, s. 42-46; Salih Ahmed el-Ali, Dirasat fi 'l- tih, nr. 3 13 7 , vr. 53 b; ayrıca bk. Can, s. 27, Allah 'ın kelamı olduğu , imanın hakikati, ta-
idare fi'l-'uhüdi'l-İslamiyyeti'l-üla, Bağdad
33 ) at ve isyan konuları, imanın Allah'ın birli-
1410/ 1989, s. 172-178; a.mlf., "A New Version
oflbn al-Mutarrif's List of Revenues in the Early Kitabın mukaddimesinde ümmetin yet- ğini kalp ile tasdik, dil ile ikrar etmekten
Times of Harun a1-Rashid ", JESHO, XIV ( ı 97 ı ) . miş üç fırkaya ayrılacağı hadisi (İ b n Mace, ibaret bulunduğu , teşbih ve tecsim, iman-
s. 303 vd.; Mustafa Demirci. İslamın İlk Üç As- amel ilişkisi , kıyamette ölülerin yeniden di-
"Fiten", 17; Ebu Davud, "Sünnet" , ı ı ak-
rında Toprak Sistemi, İ stanbul 2003 , tür. yer.;
tanimakta, Ehl-i sünnet olarak isimlendi- riltilmesi, vitir namazının üç rek'at oluşu ,
a.mlf. , "Emeviler Devrinde Aşağı Irak 'ta (Sevad)
rilen ve müslümanların çoğunluğunu tem- imanın artması ve eksilmesi. Eser İblis'in
Büyük Çiftiikierin D oğuşu ve Gelişimi", iSTEM:
İslam, San 'at, Tarih , Edebiyat ve Müsık1si Der- sil eden (es-sevadü'l-a'zam) bu gruba dahil durumu, Allah'ı sevme, O'ndan sakinma ve
gisi, sy. 9, Konya 2007 , s. 61-82; P. G. Forand, olabilmenin altmış bir şartı sıralanmakta­ O'nun rahmetinden ümit kesmeme gibi
"The Status of the Land and Inhabitants of the konularla sona ermektedir.
dır. Sistematik bir yapı arzetmemekle be-
Sawad During the First Two Centuries of Islam",
JESHO, XIV (197 1). s . 25-37; Ali Muhammed raber eserin muhtevasını oluşturan altmış Hanefi-Matüridi kelamının başlangıç dö-
Meyyah. "ArZli's-Sevact", MMİ!r., XLI/ 1 ( 1990). s. bir mesele ilahiyyat. nübüvvat, sem'iyyat nemine ait olan risalede meseleler ayet ve
227-293; H. H. Schaeder, "Saw ad" , EF ( İ ng.) , IX,
87. ı:i.l
IJ!IIii.l MUSTAFA D EMİRCİ

es-SEVAoÜ'I-A'ZAM
Hakim es-Semerkandi'nin es-Seuadü 'l-a'?am adlı eserinin ilk iki sayfası (Süleymaniye Ktp. , Hüsrev Paşa , nr. 43)
( ~~ 1 ,:) 1~ 1)

Hakim es-Semerkandi 'nin


~~\)ı.;ı~\\il.Jö.JG J.'Al.~ı!;,~\!bi~..J>~l\;-ı
(ö. 342/953)
akaide dair e seri . J;ı /1 •• ., ! ı~:>:'" 1~· \ 1\. ;j> .j."\1' ' >1-.'l··ı .
.. ·:·u:,w u.~~ ~ '7"' . .......:Y-'.,.. . ~~~~.:.r'~-'-'
L _j
~~i}f?.~~~\ctlf~J.Pı[Bı,~l).il~· );.:)'>}:)'-:~
Müellif kitabın adını doğrudan zikret- ·J';z;:ı:JI~\i(I;~A;p'JI;;,{)<.>ıjıiC:.~IJA!J;;;).;'
-- - , \ .1
. ~~~.J~~~\.~}-~.u~4ı..~.,
memişse de mukaddimede "es-sevadü'l-
1.\ı, t}~j~\;'i:i>:.0-.}LII~:;if,?~~ .;.!I~).J.ı::v.r~v.~~;J\21
a'zam" terkibi "Hz. Peygamber ve ashabı­
:ı;ı~~j;iJı,;;i;:Ji~~~0~;ı.oJ\:ı ~~r~)\~
nı takip eden müslüman çoğunluk" anla- ' .
~ıT..,;.'w•&-~~ı.,;~, ~i.;,.;.,.t'
,; ~ ' ...

mında yer almaktadır. Hakim es-Semer- Jf!'\ljJı;ı,,;;:.iJı~)~I ~~.))S~j:JJJbJ..,~


cJ~\~c-vi, f"'"''-~r':!ı).<);,ı,.ii..,.:
kandl'den bahseden erken dönem taba- ,:t.;~;~ı<:j\,)Jı.:,.J;ır.ı,~l;lı~J~\ı,.~Jti;-)1.1, ffo::J_, ~~~J~-' .:ıı;;')\f;ı\J"~-'·
kat kitaplarında eserleri hakkında bilgi bu- .;uıf>:"ıı .. _. ·,~u;;."h'· "·.. ·' r<;,r. · .1
-. t:r~ 't5,""=1J':f-.· ~!J~·.... _,., ~..,.:ıı ~J"' .) ~ ~.dfu..~~~\, 4~WLt ~;=:i\p~.
lunmamaktadır. Katib Çelebi kitabın adı­
.Lr,İ.j~!JG\iSW\.iJ~ı\i'dG'J. ~, ı(·;ı, ;.ıt::::..zı:ı~, _:,:);)ı,if:.i' ~~<'-""";"'
nı e s-Sevddü'l-a'~am (Keşfü'?-?UnD.n, Il , ' t.:... ./ \ ., \ ., .- ~
·~üı::....;:,~, ~'(}) <>'h~!Joı;;.;;"!
1008), Bağdatlı İsmail Paşa es-Sevddü'l- ~2bl:.~.~J).l.JG~~\<"\ı<;r(-'Jhi.;:S.t',,.ı:;s_i
~~L~ I~I{b:.~~lt ~~\;;ı~~; t2~­
a'~am ii ' ilmi'l-keldm (Hediyyetü'l-'ari-
~:rr~~~~~'ilit>'4-&:l"'·~~#~~~liw»~
!fn, I, 199) şeklinde kaydetmiştir. İkinci isim-
~~iıli~Jto/.~~~'~J~';:Jf-.J)'#\;.Ip
deki ilavenin eserin alanını belirtmek ama-
~~~.AJL\~\~~~0;~~~~-Ç
cıyla eklenmiş ol ması muhtemeldir. Son
dönem kaynaklarında eser er-Red 'ald
aşf:ıdbi 'l-hevd' el-müsemmd Kitô.bü 's-
sevddi'l-a'~am 'alô. me?,hebi'l-İmdmi'l-

578

You might also like