Professional Documents
Culture Documents
1.1. Giriş
Yapı tasarımında taşıyıcı sistem olarak yüksek dereceden hiperstatik sistemler
tercih edilmektedir. Bunun iki önemli nedeni vardır; (1) emniyet, (2) ekonomi. Bir
sistemin kinematik belirsizliği(hiperstatiklik derecesi) nekadar fazla olursa,
mekanizma durumuna o kadar geç ulaşacaktır. Elde edilen kesit zorlarının ise
izostatik sistemlere nazaran daha küçük olacağı aşikardır. Diğer taraftan tasarımcının
projelendirme aşamasında en hassas çözüme en kısa zamanda ulaşması
gerekmektedir. Hassas çözüm elde etmek ancak sistem çözümünde bilinmeyen
sayısını, daha doğrusu sistemin serbestlik derecesini artırmakla mümkün olmaktadır.
Ancak bu kez sistemde bilinmeyen sayısı arttığından çözüm süresi uzamaktadır. Her
zaman birbiri ile çatışan, en kısa sürede en hassas sonuca ulaşma isteği
tasarımcının en zorlandığı konudur. Günümüzde çözüm aşamasında büyük kolaylık
sağlayan birçok paket program mevcuttur. Bu bağlamda serbestlik derecesini
artırmak mühendise ek bir yük getirmemektedir. Hassas bir çözüm elde edebilmek
için başvurulan bu yol, ancak sistemde düğüm noktası sayısını artırmakla daha
doğrusu sonlu eleman ağını genişletmekle mümkün olmaktadır. Bu yüzden, sistem
çözümü için tasarımcı tarafından oluşturulacak sonlu eleman ağının (modelin) dikkatli
bir şekilde tasarlanması, hem daha hassas, hem de daha kısa sürede sonuca
ulaşmayı sağlayacaktır. Akademisyenler tarafından onay görmüş bu programlar
arasında, SAP serisi programlar, LUSAS, ANSYS sayılabilir. Tüm bu programlar
sistem analizinde 2 ve 3 boyutlu elemanlar (Shell, Asolid, Solid) için Sonlu
Elemanlar Yöntemini, 1 boyutlu elemanlar (Frame) için ise genelde Matris
Deplasman Yöntemi veya Sonlu Elemanlar Yöntemini kullanmaktadırlar.
Yapının yükleri taşıyan ve bunları zemine aktaran kısmına Taşıyıcı Sistem denir.
Bilindiği gibi Mekanik bilim dalı hacim (Volum) ve zaman kavramlarını idealize ederek
tanımlar. Hacim 3 boyutla tanımlanan bir kavram olarak ele alınır. Uzayda her nokta
X, Y, Z eksen takımıyla tanımlanabilir ve bu şekilde belirlenen uzaya Euclid Uzayı
denir, E3 ile gösterilir.
Taşıyıcı
T A Þ I Y I C I EEleman
LEM A N
3 b o y u t lu la r 1 b o y u tlu la r
(Ç u b u k la r)
x K Kalınlık
a l ýn l ýk v e ve
e n l e enleri,
r i , b o y l a rboyları
ý y a n ýn d a
z y ly yanında ihmal i h m a l e edilir
d ilir .
h b
lz <<1 ; <<1
l l
ek sen
lx h
b
l
x
ek sen
y
l
2 b o y u t lu la r
(Y ü z e y s e l e le m a n la r)
K a l ýnKalınlık
l ýk l a r ý ( h )ve, e nenleri,
v e b o y lboyları
a r ý y a n ýn d a
yanında i h m a ihmal
l e d i l i r . edilir
h h
lx
<< l ; << l
ly
P erd e P la k K abuk
Y ü k o r ta y ü z e y Y ü k o rta y ü ze y e Y ü kgenel
Yük g e n e konumda
l konum da
d ü z le m in d e d ik Y ü z e y eğrisel
yüzey e ð r is e l
x
z z x
y
y
ly lz
x
z y h
lz
h
lx lx
h
h h h h lx
<<1 ; <<1 <<1 ; <<1
lx ly lx lz
h h
<<1 ; <<1
lx lz
Şekil 1.2’de görülen sistem izostatik bir basit kiriştir. Mekanizma durumuna ulaşması
için tek bir mafsal yeterli olacaktır.
Şekil 1.3’de görülen sistem ise, Şekil 1.2’deki sistemle aynı boyut ve yükleme
durumunu haiz, ancak hiperstatik bir sistemdir. Elemanın taşıma gücünü yitirmesi ve
mekanizma durumuna gelmesi ancak üç plastik mafsalın oluşması ile mümkün
olacaktır.
q q
l l
ql2/12
2
ql /8
ql2/24
Şekil 1.2
Şekil 1.3
G = 0,4E A = 5
6 bh
b1
EA= 0, EIx= 0 EIy (b1)
EIy (b1)
Şekil 1.5
Burada,
EI :Eğilme rijitliğini,
EA : Uzama rijitliğini,
GA’ : Kayma rijitliğini,
6
Bağ
elemanı
Eşdeğer Bağ Kirişi
Çerçeve
Elastik zemine oturan kirişlerde p taban basıncı, o noktadaki çökme ile doğru
orantılıdır. Kiriş ve zeminin elastik eğrileri çakışmaktadır. Burada bir kabul yapılarak
elastik zeminin, birbirine sonsuz yakın fakat biririnden bağımsız olarak çökebilen
yaylardan (Winkler yayları) oluştuğu varsayılır. Bu yayların yay katsayısı, Ko yatak
katsayısı ve Ai=a.b yayın mesnetlendiği alan olmak üzere, Ki=Ko.Ai ile hesaplanabilir.
Bu tip sistemlere en güzel örnek çökme yeteneği yüksek zeminlere oturtulan
temellerdir. Benzer düşünce tarzı plaklar için de geçerli olacaktır. Şekil 1.8’de gerçek
sistem ve eşlenik sistem görülmektedir.
Gerçek sistem
b
Ki
a
Eşlenik sistem
Sonlu elemanlar yönteminde, sürekli veya süreksiz bir ortam fiktif sınırlarla sonlu
sayıda elemana bölünür; üçgen, dörtgen, paralelkenar….gibi. Elemanın şekli, söz
konusu ortamın şekline, sınır şartlarına bağlı olarak seçilir. Bu sonlu elemanların
birbirleriyle bağlantısının, düğüm noktalarında oluştuğu varsayılır. Bilinmeyen olarak,
düğüm noktalarının ötelemeleri ve eğimleri veya iç kuvvetler seçilebilir (Şekil 1.9);
bunlara düğüm parametreleri denir. Düğüm parametrelerinin artırılması daha hassas
çözümler elde edebilmenin bir yoludur.
8
3
1
4 w 3
2 3x 3y
x 3
y
u
e
w
w
/
x
ve
w / y
w
(1.1)
w / x
w / y
e
u 2 2
w / x
2
w / y 2
2
w / y x
dir.
Burada ue , elemana ait deplasman fonksiyonunu veya daha genel bir tanımlamayla
elemana ait alan büyüklüklerini ifade etmektedir (Şekil 1.10).
e
Şekil 1.10
Önce her eleman için ue alan büyüklükleri (yer değiştirme fonksiyonları) seçilir:
ue N r (1.2)
burada N , şekil fonksiyonları matrisini, r ise eleman düğüm noktası yer değiştirmeleri
vektörünü göstermektedir. Söz konusu alan büyüklüklerinden hareketle gerekli türev
bağıntıları kullanılarak eleman içi şekil değiştirmeleri ,
B r (1.3)
şeklinde elde edilebilir. Burada B şekil değiştirme matrisidir. Diğer taraftan doğrusal-
elastik malzemeler için eleman içi gerilme-şekil değiştirme bağıntısı (elastisite
bağıntısı),
C (1.4)
veya
CBr (1.5)
Elemanın düğüm noktalarına etkidiği kabul edilen dış kuvvetlerin potansiyel enerjisi,
f dış yük vektörü olmak üzere,
V r T f (1.6)
9
U
1
2
T 1 T
2
T
( )dv r ( B C B )dv r (1.7)
U V
1 T
2
r ( B T C B )dv r r T f (1.8)
dir. Burada toplam potansiyel enerjinin stasyoner değer prensibi uygulanırsa; elastik
bir sistemde geometrik uygunluk şartlarını ve geometrik sınır şartlarını sağlayan
bütün konumlar arasında sadece denge konumu için potansiyel enerji bir stasyoner
(kararlı denge) değere sahiptir:
0 (1.9)
r
Ara işlemler yapılır, ifade düzenlenirse:
( B T
C B )dv r f veya ke r f (1.10)
elde edilir. Bu ifadede ke elemana ait rijitlik matrisidir. (1.10) bağıntısı, global
sistemde,
K r F (1.11)
şeklindedir. Burada K, yapı sisteminin toplam rijitlik matrisi, F ise global sistemdeki
(toplam sistem) yük vektörüdür. Rijitlik bağıntısı olarak da tanımlanabilecek (1.11)
bağıntısı, kinematik sınır şartları uygulanarak çözülür ve deplasmanlar elde edilir.
Buradan (1.3) ve (1.4) bağıntıları yardımıyla herhangi bir elemandaki gerilme ve şekil
değiştirmeler hesaplanabilir.
R 1 r 1
R 2
r 2
R r F
.
m m
R ( n 1) r ( n 1)
Virtüel iş teoremi gereği, iç kuvvetleri şekil değiştirme işi ile dış kuvvetlerin şekil
değiştirme işi toplamı enerjinin korunması prensibi gereği sıfıra eşit olacaktır;
Wd* Wi* 0 (1.12)
Bilindiği gibi dış kuvvetlerin şekil değiştirme işi: Wd* r T R ve iç kuvvetlerin şekil
değiştirme işi: Wi* v T F dir. Buradan (1.12) denge şartı gereği;
rT R vT F 0
R g F , v a r vT rT aT
(1.13)
rT g F rT aT F 0
R aT F aT k r v aT k r a r (1.14)
(1.14) bağıntısında a T k r a üçlü matris çarpımı K a T k r a olarak tanımlanır.
Burada K yapı sisteminin toplam rijitlik matrisini ifade etmektedir. K, anılan bağıntıda
yerine konulursa;
R K r (1.15)
elde edilir.
(a) (b)
Şekil 1.12 Düğüm noktası serbestlikleri ve mesnet şartları (a) Uzayda (b) Düzlemde
Betonarme döşemeler pratik olarak kendi düzlemleri içinde sonsuz rijit kabul
edilebilir ve hesaplar bu kabule göre yapılır. Bu durumda bir diyafram hareketinin
bağımsız nokta
bağımlı nokta
nokta (bağımsız nokta) tanımlanır. Diğer tüm noktaların (döşeme üzerinde bulunan)
bu bağımsız noktaya sonsuz rijit fiktif çubuklarla bağlandığı düşünülür (Şekil 1.13).
Bu durumda söz konusu noktaların hareketleri bağımsız düğümün hareketlerine
uyacaktır. Çözümlemelerde bu varsayıma sık başvurulur; ilgili bölümlerde bu
bağlamda ek bilgiler yer almaktadır. Çözümlemelerde bu varsayıma sık başvurulur;
ilgili bölümlerde bu bağlamda ek bilgiler yer almaktadır.
Elemanlar ile ilgili yön ve doğrultu, eksen takımları arası ilişkiler bilgileri sağ el
kaidesine göre belirlenir (SAP 2000 programında bu işlem otomatik olarak yapılır).
Eleman eksenlerine göre belirlenebilecek yön ve doğrultu parametreleri; eleman kesit
özellikleri ve bazı yük şekilleridir. Sözkonusu eksenlerde tanımlı iç kuvvetler ise çıktı
dosyalarında görülür.
Bölüm 1.7 ve 1.8 ’de; sırasıyla çubuk elemanlar (Frame) ve Kabuk elemanlar (Shell
veya Area) için eleman eksenlerinin pozitif yönleri ve bu eksenlerde tanımlı iç
kuvvetler verilmiştir.
Notasyon:
P : Eksenel kuvvet
T : Burulma momenti
V2, V3 : Kesme kuvvetleri
M2, M3 : Eğilme momentleri
Şekil 1.16
Şekil 1.17
Şekil 1.18
Kabuk elemanlarda genelde 3 ekseni, 1-2 düzleminde yeralan yüzeyin dış normali
doğrultusundadır. Söz konusu eksenlerde tanımlı olan İç kuvvet ve gerilmeler için
notasyon aşağıda verilmiştir. Ayrıca pozitif yönler şekillerden izlenebilir.
Notasyon:
Açı
Şekil 1.19
Membran Kuvvetleri
Açı
Şekil 1.20
Burada Fmax, Fmin, kayma gerilmelerinin sıfır olduğu düzlemdeki asal gerilemeleri ifade
etmektedir. Ayrıca bu düzlemin yerini belirleyen açı da hesalanmaktadır.