Professional Documents
Culture Documents
Maurice Dobb - Kapitalizmin Dünü Ve Bugünü
Maurice Dobb - Kapitalizmin Dünü Ve Bugünü
ve Bugunii
MAURICE DOBB
ileti§im Yayinlan
Kapitalizmin Dunu ve Bugunu
Capitalism Yesterday and Today
iletifim Y a yin la n • Politika D izisi • ISBN 9 7 5 -4 7 0 -0 3 4 -6
Iletifim Yaymlan
Klodfarer Cad. ileti$im Han No. 7 Cagaloglu-iSTANBUL Tel: 516 22 60-61-62
MAURICE DOBB
Kapitalizmin Diimi
Bugunu
CEViREN Feyza Kantur
Yazarin Notu ............................................................................... 9
1. Kapitalizm N edir?................................................................... 11
2. Kapitalizm Nasil Olu§tu? ............................. 25
3. Rekabet ve Tekelcilik............................................................ 33
4. Azalan Kar Haddi ve Emegin P a y i...................................... 49
5. iktisadi K rizler........................................................................ 57
6. ikinci Dunya Sava§i’ndan Bu Y a n a ................................... 67
YAZARIN NOTU
4) A n d re w G ra n t y a k in la rd a y a y m la d ig i «S osyalizm v e O rta
S im flar* k ita b in d a b u n la rin , n iifu su n % 17 - 18’in i o lu g tu rd u g u -
n u b e lirtm ig tir.
degi§ik kesimlerinin gikarlanmn Qati§abilecegi dUrum-
lar unutulmamalidir). Daha sonra gorecegimiz gibi, ka-
pitalist sistemde devlet elinde olan sektorler de buluna-
bilir (devletle?tirilmi$ endiistri alanlari gibi). Devletle?-
tirilmi? endiistri alanlari sistemin Qali?masim bir dere-
ceye kadar etkilese de, bunlann varhklan kapitalizmin
asil karakterini degi§tirmez.
Bu ozellikleri gozoniine aldigimizda, kapitalizmin
asil ozellikleri ile ilgili yaptigimiz tamm gegerliligini ko-
ruyacakmidir? Kapitalizmi, toplumu miilkiyet sahipleri
ve mulksiizler §eklinde 'kutupla§maya' iten, sermaye
mlilkiyetinin bazilannm elinde yogunla§masi sistemi
olarak tammladik. Kapitalistler goreceli olarak daha kii-
Qiik bir simf olu$tururken, i§giler (Ingiltere gibi bir iil-
kede) niifusun gogunlugunu olu$turur. Kapitalizni ile il
gili tammimizm gegerliligini korudugu, gelir ve miilkiyet
dagilimmi gosteren istatistikler gozden gegirildiginde
agikga anla?ilacaktir, samnm. Miilkiyet dagiliminin sa-
yilanni vermek gelir dagilimmm sayilanm vermekten
daha zordur.
ingiltere’de en fazla bilinen ve en 50k yararlanilan
miilkiyet dagilimi istatistigi Daniel ve Campion tarafm-
dan 2. Diihya Sava$i oncesi yapilan ve 1936’da «Milli
Sermayenin Dagilimi» adiyla yayimlanan istatistiktir.
Bu kaynak iki sava? arasinda sermayenin yansindan faz-
lasinin niifusun (25 ya§ ve daha yukansi) % l ’inin elin
de oldugunu gosterir. Sermayenin % 80 kadan ise, nii-
fusun % 5 -6 ’simn elinde toplanmi$ti. Gergekten de bu
yogunla?manin ta kendisidir!
Aym konuda sava? sonrasi donemi igin yapilan da
ha yeni bir ara?tirma a§agida verilmi§tir. Bu ara$tirma
da 1946-47 yillannda sermayenin yarisimn hala 25 ve
yukarisi ya?taki niifusun % l'inin elinde oldugunu ve
sermayenin % 80’inin niifusun % 10 ’una ait oldugunu
gosterir. Diger tarafta ise miilkiyetleri olsa da 100
pound’un altinda, ortalama 60 pound kazanan, niifusun
iigte ikisini olu§turan kitle vardir. Simfli toplumlanri
varligim yadsiyanlar tarafmdan siirekli reklam edilen
bu kiigiik miilk sahibi ya da - tasarrufgulardan olu§an
kitlede, miilkiyetlerinden gelebilecek bir gelirle geginen-
lerin sayisi gok azdir. Bu kitlenin tumiiniin sermayesi,
ingiltere’nin genelinde 1 / 12 ’den daha az b ir oran tuiar.
T O PL A M 100.00 100.00
6) G. D. H. C ole’u n « tn g ilte re ’n in S a v a ; S o n ra si D u ru m u * k i-
ta b in in 223. sa y fa sin d a k i r a k a m la r a d a y a n ila ra k v erilm i§ tir.
1947’de dagilan ki?isel gelirin ve dagilmami? k&rla-
n n birle§tirilmi§ yiizdeleri7:
Yiiksek
gelirlilerin % l'i vergisiz olarak toplam gelirin % 19'unu alm aktadir.
» % 2,5'u » % 25’ini
» % 5’i » % 31’ini
» % 10'11 i % 40'ini
» % 25'i » % 57’sini
» % 50’si • % 75’ini
Diifiik
gelirlilerin % 50’si » » » » % 25’ini
2) M a n u fa c tu re : L a tin c e m a n u : El, f a c t u r e : O re tm e k a n la -
m m d a d ir. Y an i m a n u fa c tu re elle y a p ila n iire tim , m a ch in o fac -
tu r e ise m a k in a y la y a p ila n iire tim d e m e k tir. (c.n.)
proleterle?melerdi: Yani heniiz iiretim araglarmdarv
hattfi birgok durumlarda sahip olduklari arazi pargala-
nndan bile kopanlmami§lardi. Uretim merkezi degil da-
gimkti, belli bir yogunla^ma olmami§ti. Sermaye sahip-
leri genellikle tiretimi dogrudan denetleyemeyen ve tek
ba§ina (ya da ailesiyle) emek veren ve (giderek azal-
makta da olsa) onemli olgiide bagimsxzliga sahip imalat-
gi zanaatk&rlann uzerinde kendi disiplinini kabul etti-
rememi? tiiccarlardi.
Bu ko?ullarda ya?anilan durumun gegi? ozelligi gos-
terdigi ve sermaye ile iicretli emek ili§kilerinin heniiz
olgunla§mami? oldugu dogru olsa bile, iicretli emek ni-
teleyici ozelligini almaya ba§lami§ti bile. Bu di?anya-i?
verme (sipari? iizerine iiretim) sisteminde, i?gi-i?veren
ili?kisi agikga goriilebilir. Evlerde i§leri yapan zanaat-
k&rlarm iiriinlerinden aldiklan para da giderek, parga-
ba?i odenen iicrete benzeme egilimi gostermi§tir. ima-
latgi zanaatk&rlarin bagimsizliklarmi ve iiretim aletle-
rini ellerinde bulundurm alah sadece lafta kalmaga ba?-
ladi. Yukanda belirttigimiz kiigiik iiretim tarzi igindeki
«goziilme» siireci, evlerinde gali§an zanaatk&r tabakasi-
m da etkiliyordu. Iktisadi giigliige dii?en gogu zanaatkar
bagimsizligim yitirip yarx-proleter hale geldi. Daha zen-
gin olanlari sermaye biriptirip yoksul kom§ulanna i?-
veren oldular; boylece giderek endiistriyi diizenleyen, fi-
nanse edenler (ve yeniliklere onciiliik edenler) temelde
tiiccarlar degil, iiretici saflanndan kapitalistlige ytikse-
len bu ki§iler olmaya ba§ladi. Daha karma?ik bir orgii
tezgahin icad edilmesini izleyerek 17. yy’m ikinci yari-
sinda (siradan biri igin almamayacak bu tezgah evle
rinde i? yapan zanaatkSrlara kiralandi. Bu amagla b ir
?irket bile kuruldu. 18. yy’da tezgah kiralanndaki a?i-
n arti?larla zanaatkSrlarxn somiiriildiigU yakinmalan
duyulmaga ba§landi. Buna benzer bir durum kuma? do-
kuma alamnda da goriildu. Ya borg yiizlinden el konul-
masi ya da zanaatkarlar kendilerine bir tane alamayacak
kadar yoksul olduklarindan dokuma tezgahlari «i§vere-
nin» elinde idi. Ce§itli metal kollannda (givi ve alet ya-
pimi kollari dahil) bazi kapitalistler evlerinde uretmek
iizere i§ verecekleri yer de, zanaatkarlan kendi gatilan
altmda topladilar. 18. yy’da demir tiretimi belirli yer-
lerde toplanmaga ba§lami§ti. Toprak mtilkiyeti ve gift-
gilikte tarim alamnda aym egilim goriildu .5
18. yy'in sonunda ve 19. yy’da daha gok yaygmla§an
teknik yeniliklerle, iki ytizyili gegen bir stiredir devam
eden siireg hizlandi ve bir adim daha ileri goturuldii. Da
ha once olanlarla kar§ila§tinlinca geli§melerin temposu
oldukga hizliydi. Yine de uretimin yogunla§masi ve dof-
rudan i§veren-sermaye/ucretli-emek ili?kisinin ba§lama-
siyla fabrika endustrisine donu§umlin hizini fazla abart-
mamak gerekiyor. D6nii§um oldukga ini§li giki§liydi ve
«manufacture» (elle iiretim) doneminin izleri 19. yy’in
ikinci yansm a kadar goriildu. Ama 19. yy’m ortalannda
iiretim siirecinin bildigimiz modem kapitalist fabrika ti
pi tngiltere endiistrisine egemen olmaya ve genelle§me-
ye ba§ladi. Hizla biiyiiyen proletarya sinifim kismen top-
ragin ozel miAlkiyete gegmesi ve koy zanatlanmn yok ol-
masi nedeniyle kirsal kesimden gelen ntifus, kismen de
18. yy’m son geyreginde hizla artan, 19. yy’in sonunda ge-
rileyen ntifustaki dogal arti§ olu?turdu. Bu sinif geni§-
leyen endiistriye emek giicii, siirekli biriken sermayeye
de bir yatm m alam sagladi.
I* lkkarlann
adimlar atildiktan sonra, endiistriden saglanan
biriktirilip tekrar yatinm yapilmasiyla, ka-
pital birikimi siireci hizla geli§me imkam buldu. Kapi-
tal birikimi ve yatinm lara paralel olarak teknikte de sii
rekli geli§meler oldu. Bu anlamda, iiretim yontemlerin-
deki siirekli degi§imlerle, en hareketli devrinde kapita-
lizm tarihteki iiretim tarzlanndan 50k daha ile.ici bir
nitelik ta?iyordu. Ama en geli§tigi donemlerde bile ka-
pitalizmin ula§tigi biiyume orani son yillarda sosyalist
sektordeki planli yapimn ula§tigi oranla kar§ila§tinldi-
ginda gok algakgoniillii kalir. 19. yy’m biiyiik boliimii bo-
yunca tek tek firmalar 50k kiigiik ve gok sayida oldu-
gundan (gogunlukla aile §irketi ya da ortaklik bigimin-
deydiler) kapitalizm tam bir rekabet sistemi goriinii-
miirideydi. Bu firm alann higbirinin, kendi pazan iizerin-
de g5zle goriiliir bir etkinligi yoktu. Aralarmdaki fiyat
anla§malan, yerel pazarlarda hig bulunmamamn yanisi-
ra bugiinkii anlaminda yaygin degildi. Sloganlan serbest
ticaret ve serbest rekabetti. Her i§adami biliyordu ki sii
rekli iininiinii ucuzlatacak yollar bulmazsa rakipleri ta-
rafmdan piyasamn di§ina atilirdi. Ba§armm anahtari ye-
nilikler olmu§tu. Sermaye, yeniliklere para saglamak
amaciyla biriktiriliyordu. Aym zamanda teknikteki ye-
nilikler de sermaye igin yeni alanlar ve yollar sagliyor-
du. Hem de iicretli emek arzi, kapitalin birikimine ayak
uyduramazken bile.
Sermaye 19. yy’da niifus arti§ oranindaki hizi geri-
de birakacak kadar hizli birikmi§se, o zaman emek ar-
zi uzerindeki rekabet, kar getiren ve artik-deger yaratan
bir sistem olan kapitalizmi zedeleyecek olglide iicret
(emek guciinun fiyati).arti§ma neden olmadi mi diye so-
rulabilir. Bu soru 19. yy. kapitalistlerinin ve onlarin ik
tisadi dani§manlarimn kafasinda belirmi? bir soruydu
ve onlari epey kaygilandirdl. Gergekle§meyen bu egili-
min kapitalizmin temel geli§kisi oldugu soylenebilir.
Marks bu durum iizerinde oldukga fazla durmu§tur. Bu
egilimin higbir zaman pratige gegmemesinin nedenini,
i§sizler ordusunun endiistri igin bir rezerv olu§turmasi-
na ve emegin payini azaltmaya dogru giden teknik ge-
li§melerin gali?anlari bile siirekli digerlerinin yerini dol-
durmaya itmesine baglami§tir, Gergekte bu egilimin
olu§ma bigimi kendi kar§itini iiretir : Sermaye birikimi
emek giiciiniin, dogal arti§ini gegerken, i§giicli rezervini
tiiketti ve ucretleri artik-deger pahasina yiikseltti. Buna
kar§ilik teknik geli§meler aym m iktarda uriinun ya da
daha fazlasimn daha az emekle iiretilmesine olanak sag-
ladi. Endiistriyel i§ giicii rezervi otomatik olarak tek-
rar §i§meye ba§ladi. Boylece emek artik-arz durumunda-
ki bir meta olma, ozelligini kazandi. t?sizlik ya da iste-
digi i§te gali§mama, sistemin miizmin hastaligi durumu-
na geldi. Kapitalizmin gegen boltimde bahsettigimiz ilk
a?amasmda bir yedekler ordusu kapitalin ilk birikim sii-
recinde yaratilmi§ti. Tam olgunla§tigi devirde ise siirek
li geli§en teknik ilerlemelerle bu durum korundu. Sis
temin ihtiyag duydugu bu durumun siirebilmesi igin tek
nik ilerlemelere ozellikle dikkat edildi..
Hizla artan sermaye birikimi ve buna paralel olarak
geli§en teknik degi§imlerle, daha once defalarca tekrar-
ladigimiz iiretimde yogunla§ma siireci bir adim daha ile-.
ri goturuldii. Bu, iki duzeyde olu§an bir yogunla§ma idi.
Ilk olarak uretim-birimi diizeyinde yogunla§ma oldu.
Gittikge karma§ikla§an makina teknigi ve beraberinde
getirdigi karma§ik i§ boliimii, fabrika iginde farkli iire-
tim sureglerinin ve a?amalarimn ayn§masxyla, daha bii-
yiik iiretim birimleri ihtiyaci dogdu. llkel demir imalat-
haneleri yerine modern maden eritme finnlari ve komp-
le maden eritme tezgahlari, k5miir ocaklari, gelik ve
hadde fabrikalari; i§ aletleri yapan atolyeler yerine mo
dern agir makinalar yapan fabrikalar olu§tu. §imdi iire-
time ba§lamak igin birkag bin yerine yuz binler hatta
milyonluk sermayeler gerekiyordu. Ayrica kiigiik kapita-
listlerin bagimsizhk alani daralma egilimi gosterdi. Ikin-
ci olarak §irket ve ortakhklar diizeyinde yogunla§ma ve
merkezile§me goriildii. ?ahsi mlilkiyetlerde sermaye da
ha fazla yogunla§ma egilimi gosterdi, ayn ayn sermaye
ler (Amerika’da kendilerine verilen isimle) modern ano-
nim §irketler ya da ticari ortakliklar olu?turmak tizere
birle§tirildi.
Ama kapitalizmin bu rekabetgi a§amasi yogunla§ma
olgusunu beklerken, rekabetin varligim yoketti. En azin-
dan eski bigiminde kiigiik i§letmelerin pazardan daha
fazla pay koparmak igin mallarmi siirekli ucuzlattikla-
n rekabet §ekli yok oldu (bu durum daha sonra fiyat
rekabeti diye adlandinldi). Bu durumu sermayedeki yo-
gunla§ma, ge?itli bigimleriyle tekelin temelini hazirlaya-
rak yaratti. Aslinda tekel sozciigU bir malm tek saticisi
olma anlamina geliyorsa da, iktisadi baglamda tekel, bir
metanm a m ve dolayisiyla fiyati iizerinde gozle goriiliir
olgiide etkili olma giicii anlamma geliyor. Dogal olarak
bu bir derece sorunudur ve iktisadi y5nden onemli ol-
masi igin mutlak olmasi gerekmez. Eger kapitalist bir
§irket iiretim politikasiyla pazar iizerinde ve dolayisiyla
piyasa fiyatinda belirli bir etkisi olacak kadar biiyiikse,
onunla rekabet eden fazla sayida kiigiik §irketler olsa
da, belli olgiide tekel giicune sahiptir. Pazar tizerindeki
hakimiyet tekel gtictiniin olgutii olurken, yine bu olgu
tekellerin nihai amaglanna ula§malannda bir arag, bir
vesiledir. Ve kapitalizmin hareketlendirici ve itici giicii
k&r oldugundan, tekellerin amaci tiretimi kisip fiyati
ytikselterek k&rini artirm aktir.
Gttniimttzde piyasada hakimiyet saglama yollann-
dan en gegerli olam yeni bir bigim ya da modelde, yeni
bir etiket ya da markayla «ozellikli iirtin» yaratmaktir.
Tekeller bunu pazarlamacilikla ve reklamla (ya da sati?
temsilcilikleriyle ozel ve tercihli anla§malar yaparak her
ikisiyle birden), alicilan mallari almalari igin aldatarak
ve zorlayarak boylece tirtinleri igin tercihli pazarlar ya-
ratarak yaparlar. Piyasaya hakim olmanm bir ba§ka yo-
lu da, piyasayi belli saticilann elinde korunmu? «b61ge-
lere» ayirmaktir. Bunu ya ilgili §irketler arasmda ticari
anla§malar yaparak, ya da bir veya bir grup firma, bol-
gelerine giren digerlerini kaba yontemlerle di§layarak
saglarlar. Boylece kiigiik rekabetgiler bu pazarlardan
kendi iyilikleri igin uzak dururlar. Buna benzer bir du
rum, btiytik bir firmanm (ya da bir grup firmamn) kii-
giik firmalarla birlikte ya§adigi piyasada «fiyat onciilu-
gii» denen olguda kendini gosterir. Aralannda agikga ya-
pilmi? bir anla§ma yoktur, kiigiik firm alar bagimsiz re
kabetgiler olarak kahrlar. Ama biiylik bir firm a (ya da
bir grup firma) m allanna kendilerine en k&rli geleh fi
yati koyma imkSnma sahiptir. Kiigiik firm alar da bu fi
yati kirmaz, kuw etli rakipleriyle fiyat sava§i yapacak-
lanna, piyasanm kendilerine biraktigi k&ra razidirlar.
Gortiyoruz ki tekelcilik kelimenin tam anlamiyla re-
kabeti di§lamaz. Her biri tekelci olan ve paylanm artir-
mak isteyen biiyiik firmalar, ya da biiyiik firmalarla ku-
giik firmalar arasmda rekabet ve miicadele vardir. Bu-
rada iistlinde durulmasi gereken nokta rekabetin bigi-
minin degi§ik olmasidir. Tekelcilikte 19. yy fiyat reka-
beti yerine reklam sava?lan ve sati? kampanyalari var-
dir (ilk anda aklima i deterjan firm alannm sava§i ge-
liyor). TUketiciler kadar rakip firm alar da dagitimi ya
pan firm alann boykotlan ve baglayici anla?ma yapma
yontemleriyle i?in igine zorla girerler. Bu arada fiyat
kiran satici firm alann piyasa di?i kalmasim saglayan an-
la§malar oldugunu soylememize gerek yok. Son olarak
da, anla?malarda tercihli bir durum saglanmasi igin si-
yasi niifuz kullamlmasi ya da tilkedeki pazara herhan-
gi bir zarar gelmemesi igin mali koruma tedbirleri be-
lirtilebilir. Bu, higbir zaman fiyat indiriminin olmaya-
cagi anlamma gelmez.'Fiyat sava?inda, tarihte omegini
petrol tekellerinde gordiigiimiiz tiirde sapmalar olabilir.
Ama bunlar genellikle anla?malar arasmdaki gegi$ do-
nemlerinde meydana gelir.
Tekelle§menin en ileri a$amadaki bigimi, rakip fir
malann tek firma haline gelmek igin birle?mesi ya da
katilmasi, ya da en biiyiik firmamn digerlerini yutma-
siyla olu§ur. Bundan daha geri a$amada olan diger
bir tekelle?me bigimi de firm alann ayn ayn kimlikle-
rini koruyarak birle§meleridir. Bu firm alar ya aralarin-
da hisse senedi degi$ toku? ederek, ya idare heyetleri ge
nellikle aym uyelerden olu§tugundan birlikte gali§an fir
malar halinde ya da «ortak kazang topluluguw anla?ma-
si yaparak birbirlerine baglamrlar. Ya da holding firma-
nm diger uydu firm alar iginde onemli olgiide hissesi
olabilir. Bazan da bu sonucu soyledigimiz tiir birle?me-
ler, ana firmadan kiigiik bir sermaye aynlarak olu§an
bir ki§i ya da bir grup i$adaminm ba?ma gegtigi firma-
mn, kendinden yiizlerce kat biiyiik sermayeye sahip fir
malar iizerinde denetim kurmasim saglayan «piramitles-
me» adi verilen bir yontemle birle?tirilerek kullanilir
(1929 mali bunalimmda felakete ugrayan Amerikan ban-
keri Instill'm orneginde oldugu gibi). Piyasa anlasmala-
riran daha gev§ek bigimleri de vardir. Bunlarda, firma
lar mallarini liretirken bagimsizdirlar ama pazarlama
a§amasmda aralarinda belli olgiide bir koordinasyon
vardir. Bu tlirlin en yaygm bigimi kartellerdir. Kartel-
ler (ticaret birlikleri) iiye firm alann tiriinlerinin pazar-
lamasmi denetlemek ya da idaresini elinde tutmak uze-
re olu^turulmu? sati§ birlikleridir, fiyati korumak igin
her firmaya pay edilen bir tirtin kotasi vardir. Bu kota
ile arzu edilen minimum fiyatla firma iiretim niiktarimn
tutarli olmasi garanti edilir.
Eger iiretim m iktan sinniam rsa, iiretim donanimi
(fabrika ya da makinalar) da simrlandinlmak zorun-
dadir. Bu da o endlistride kurulan yeni firm alan engel-
lemek suretiyle yapilir. Yeni kurulan firmalar sayica
fazla olursa, tekelle§mi§ olanlarm durumu gok gegme-
den bozulur. Yani ortadan kaldirilmasi gereken sadece
fiyat indirimi tehlikesi degildir, yeni gelenlerin yiiksek
tekel karlarina ortak olma isteginden de gekinilir. Bazen
bu durum gergekle§ir. Ozellikle daha gev§ek tekelle§me
anla§malarmda ve kiigiik ya da orta olgiide bir sermaye
ile i§ kurma ve pazara girmenin zor olmadigi endiistri-
lerde bu duruma rastlamr. Sonunda tekel fiyatmda
onemli bir indirim olmasa bile uzun vadede sonug, en-
dlistride higbiri tam kapasitede gali§mayan fazla sayi-
da firmanm ortaya gikmasi olur (yani hakim olan §i?i-
rilmi? fiyatlarla ve kar hadleriyle smirlanmi§ pazar hac-
mine uyamazlar). Pek gok endiistride ise biiyiik olgiide
uretime giri§memek iktisadi agidan miimkiin degildir
(teknik yontemlerin niteligi ve kurulmasi gereken mas-
rafli tesisler geregi). Bu ko?ullarda endiistriye giri?, zo-
runlu olarak gok fazla sermayesi olana nasip olabilir.
Kurulu olan §irketlerin, yeni olanlara kar?i bu iistiin-
liikleri vardir. Bu yiizden kendilerini yeni olanlara kar-
§1 giivencede hissederler. Ama kurulu olan §irketlerin
yeni kurulan §irketlere kar§i caydirici etkisi yalnxzca ku-
rulu§ a§amasmdaki ba§langig giderleri degildir, ayrica
kurulu olanlarm arasmda yeniden kendilerine guvenceli
bir yer saglaymcaya kadar ugrayacaklari maddi zarar
riski de vardir.
Tekeller yeni rakiplerinin meydan okumalarina kar-
§1 kendilerini giivencede hissederlerken bile ciddi bir so-
runla kar§i kar§iyaydilar. §oyle ki; iiretim kapasitesi si-
mrlandigmdan, tekeller karlarm i kendi endiistrilerinde
tekrar yatirim olarak kullanamazlar. Oyleyse nereye ya-
tirim yapacaklardir? Tekelci endiistrilerdeki tekelci kar-
lar sermaye birikimini daha da fazlala§tirmaya yararlar
ve tekelciligin giiniimiizde eri§tigi a§amanm dikkat geki-
ci ozelligi, biiyiik miktarlardaki karin firma rezervi ?ek-
lindeki birikimidir. Yatirimlarin biiyiik boliimii topla-
nan bu «ig birikim»den saglanir. Boylece tekelci firma-
nin kendi alanmda olmasa bile ba§ka alanlarda yatirim
yapma zorunlulugu ortaya gikar.
Bu, kapitalizmin tekelci a§amasindaki en biiyiik ge-
li§ki olarak goriiniiyor. Biiyiik kur.ulu§lar arasmda reka
bet siirdiigii, daha fazla biiyiime ve daha iistiin olma diir-
tiisii her §eyden onemli sayildigi Siirece egilim, bu biri-
kimin endiistri iginde ya da tekelci sektoriin kendi ala-
mnda yatirim yapmasi $eklinde geli§ir. Bunun gergek-
le§me derecesine gore, fazla iiretim kapasitesi tamamiy-
le faydaci yonde kullamlmaz. Bu durum, yiiksek kar
m arjm a 1 ragmen yatirilan sermayenin her pound’una
3) B u o lg u n u n n e d e n i g u d u r : K a r h a d le ri a ra sm d a f a r k o ld u -
i g u siirece, se rm a y e k a r h a d d i az o la n d a n k a r h a d d i y iik sek o la -
n a d o g ru h a re k e t e d e c e k tir. S e rm a y e n in b u lia re k e ti d e b ir d e n -
g e o lu g tu ru r (y a n i se rm a y e n in b ira k tig i k a r h a d d i az o lan se k -
to rd e k a r h a d d in d e b ir y iik selm e g o riiliirk e n , se rm a y e n in h a r e
k e t e ttig i k a r h a d d i y iik sek olan se k to rd e k a r h a d d i diigm e e g i
lim i g o s te rir). A m a se rm a y e n in b u h a re k e ti, bazi e n d iistrile re
y en i se rm a y e g irig in in en g e lle n m e si b igim inde k isitla m a y a ta b i
tu tu lu rs a b u eg ilim iglevini k a y b e d e r, y a d a en az m d a n iglevini
ta m o la ra k y e rin e g etirem ez.
§irketlerinde oldugu gibi); ticaretin avantajli bigimde
yiiriitiilmesini saglayan elveri?li ticari ili§kiler (ucuza
satm ahp pahaliya satmak gibi)4 - somiirgelerden ihrag
edilen iiriinleri alip, somiirgelere (ya da yan somiirge
pazarlara) satan tekelci ticaret §irketlerine ve/veya iil-
kedeki kapitalist firmalara yiiksek kar saglayan elveri§-
li ko§ullar bigiminde. Bu sofradan emperyalist iilkenin
i§gi simfma da kinntilar dii?er, bazan oldukga degerli
kirmtilar.
Genel olarak tekelciligin etkisi kisitlayicidir. Tekel
ciligin, fiyatlari korumak igin iiretimi smirlamak, «piya-
sayi temizlemek» igin fiyat indirimini durdurarak fazla
kapasite sorununu agirla§tirmak, bu boliimun ba§lann-
da tekelci rekabetin temel ta§larmdan biri olarak gor-
dufumiiz teknik yenilikler yoluyla iiriiniin siirekli daha
ucuza malolma yolunu kapatmak gibi sinirlayiciligi var
dir. Tekellerin teknik geli?meleri sabote ettikleri durum-
lar oldugu kolayca tahmin edilebilir (eskiyen yontemle-
re yatirilmi? sermayenin degerini korumak igin). Kul-
lammini baltalamak igin tekelcilerin patent satin aldik-
lan ve kullamma sokmadiklan durumlar bile vardir.
Ama ytizyilm geri kalan elli yilma genel olarak baktigi-
mizda, kapitalist iilkelerde teknik yeniliklerin hizim kay-
bettigi donemlere rastlamak pek miimkiin degildir. iki
diinya sava?i sirasmda ve sonrasinda teknik alanda gok
onemli yenilikler olmu§tur. Yeni endiistriler, Uriinler ve
siiregler ortaya gikmi§tir. Bazi iktisatgilar3, bu durumu
tekelciligin rekabetten daha az degil, tersine daha gok
yenilige agik oldugunun kaniti olarak kullamrlar. Qiin-
kii tekelcilik daha geni§ olgekli bir sermayeyi harekete-
3) W. F e lln e r, T r e n d s a n d C y c le s in E c o n o m ic A c t i v i t y (N ew
Y ork, 1956.
4) Y iik sek v e rim k en d i iginde, iiriin iin d e g e rin i a z a ltir. B u r a
da soz k o n u su olan e tk in in olu§m asi igin, iiriin d e g e rin in u cu z -
la m asi ile b irlik te iggiler ta ra fm d a n tiik e tile n egy alar v e d o la -
y isiy la (re e l iic re tle rin sa b it tu tu lm a s i y a d a g o receli d a h a az
tu tu lm a s i ile ) iic re tle rin in d irilm e si g e re k ir.
rinde istatistiklerle belirlenen bir dii§ii§ g6riilmii§tiir.5
Daha sonraki donemde ise ileri siirlilen gorii§lerde bir
geli§ki goze garpar; konuyla ilgilenenlerden biri" 1. Dun
ya Sava§i sonrasmdan itibaren bir arti? oldugunu ileri
siirerken, digeri7 1900’den beri az da olsa siirekli bir
dii§ii§ oldugunu ileri siirer. Ingiltere'de endiistri sek-
toriindeki k&r oram 1870’de % 16-17 iken 1. Dunya Sa-
va§i oncesinde % 14’e dii§mii§, iki sava? arasi donemde
de % 11 civannda dola?mi§tir (bu donemin ozel ko§ul-
lari olan bir donem oldugu unutulmamalidir).*
Mill! gelirde (yalmzca iilke igi iktisadm) iicretlerin
pay yiizdesine gelince; istatistikgiler bu yiizdenin 1870’-
den beri gok az degi?tigini ortaya gikarmislardir: Bu
yiizde tngiltere’de 1870’de % 38.6 dolaymda; 1913’de %
36.6; 1939'da % 38.3; 1950’de % 41.9 dolaymda olmu§-
tur* Bowley’in toplam mill! gelir iginde iicretlerin pa-
5) B u ista tis tik le ri y ap m ak , san ild ig i k a d a r k o la y d eg ild ir.
A m aca u la g m a la n agisindan, gegerli p a y d e g e rle rin i b u lm a k igin
y alm zca gegerli v e rim m ik ta r im a lm a k yetm ez. C iinkii p az ar,
v e rim lilik te k i d egigim leri p a y d e g e rle rin e u y a rla m a k e g ilim in -
d e d ir. A m aca u lagm ak igin soz k o n u su k a r la r k a p ita lin o rijin a l
d e g e r y a d a m a liy e tin e b ag li o la ra k a lin m a lid ir. B u n u d a y a p
m a k k o la y d eg ild ir. Y ap ilsa b ile sonug y in e d e yaklag ik o la ra k
b u lu n u r.
6 ) Jo se p h G ilm an, * T h e F a llin g R a te o / P ro jil* sa y fa 55-57.
D r. G illm an « se rm a y en in o rg a n ik birlegim inin* b iiy iim esin in d u -
rac ag m i v e 1920’d en so n ra inige gegecegini b e lir tir (say fa 55-57
v e 78-81).
7) F elln e r, T re n d s C ycles in E conom ic A c tiv ity sa y fa 254-
256. 1870 v e 1900 a ra sm d a « m iilkiyet g eliri» n in se rm a y e sto k u n a
o lan o ra n in d a k i du§u§u % 15, 1900'den giinum iize k a d a r olani
d a y in e % 15 o la ra k h esap lan m ig tir.
8 ) P h e lp s B ro w n ve W eber, sa y fa 272. § u v a r ki, b u dii§m e
e g ilim i b iitiin se rm a y e le r, y a n i h e m sa n a y i h e m d ig e r y a p i v e
d o n a n im § ek illerin d ek i se rm a y e le r igin g oriilm em igtir.
9) P h e lp s B ro w n ve P. E. H a rt, E c o n o m ic s J o u r n a l, H az iran ,
1952, sa y fa 267.
yi igin verdigi rakamlar biraz degi§ik olsada aym durum
korunm aktadir: Pay 1880’de % 37.5, yiizyilin sonunda
'{ 35-36, 1913’te ise % 37,5tur.’° Pay yiizdesi ilk baki§-
ta bu rakamlarda goriildugii kadar kati olmayabilir.
Ama ne olursa olsun bu rakamlar gostermektedir ki
payda gozle goriiliir bir arti? olmami§tir. Elveri§li k'o-
§ullarda bile, artan verlm iginde emegin nisbeten btiyii-
mesine ragmen kapitalizmin oldukga gtiglii bir direng
mekanizmasi vardir. Kapitalist sistemde artik-deger iize-
rinde Iicretlerin herhangi bir yiikseli§ine kar§i oldukga
kati bir tavan vardir.
Eger sermayenin emege olan oraru, verimliligi agi-
sindan emegin tiretkenligine boliintirse §imdilerdo gok
sozti edilen sermaye-iiriin oram elde edilir. tstatj ;gilere
gore yine bu sayi da gegtigimiz yiizyil iginde kararli bir
egilim tablosu gizmez. Amerika’da sermaye-iiriin 1. Dun
ya Sava§i'na kadar artm a egilimi gostermi?, ama 1950’-
lere dogru azalmaya ba?lami? ve 1870’lerdeki sayiyla
yakla§ik aym diizeye inmi^tir." ingiltere'de ise 1870 ile
1890 arasmda du?tiikten sonra, 1. Diinya Sava§i oncesin-
de gok az jriikselmi?, 2. Diinya Sava§i’ndan sonra ise
1870’lerdekiyle aym diizeye dii?mii?tiir (ama yine de
Amerika’dakinden biraz daha yiiksektir).1* Bu istatistiki
sayilar belli bir gosterge olu?tururlar. K&r egilimlerini
gosteren kar§it fikirdeki bir istatistik 1. Diinya Sava§i
sirasmdaki donemi kriz donemi olarak gosterebilir. Ya
ni istatistiklerin bize gosterdigi sayilar kesin olarak dog
ru olmayabilir.
buyumesi
2) ig le rin d e M a rk s’m d a y e ra ld ig i b ir g ru p ik tisatp i <iiretici'
tiik etim * te rim in i K o l- l’d eki ta le p i?in o ld u g u k a d a r, kigisel tii-
k e tim (K o l-2 ’d ek i ta le p ) igin de k u lla n m ig la rd ir. A m a « tiik etim
gucii»nden soz e ttig in d e M a rk s’m h e r b ag lam d a , k elim e y e ikfc
a n la m i b ird e n yiikledigi k u § k u lu d u r.
Durum boyle konulabilir. Birinci soruda i§lerin §oy-
le yiiriidUguntt varsaydxk:
Ama soztinii ettigimiz ikinci durumda §oyle oldu
gunu du§iindiik:
78
Kapitalizmin Dtinti
ve Bugtinu
MAURICE DOBH