Professional Documents
Culture Documents
Nizam I Cedidin Niteligi Ve III Selim Il
Nizam I Cedidin Niteligi Ve III Selim Il
Edtör
SEYFİ KENAN
İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM)
İcadiye Bağlarbaşı caddesi 40
Üsküdar 34662 İstanbul
Tel. (0216) 474 08 50 Faks (0216) 474 08 74
www.isam.org.tr
Kapak: III. Selim odasında (Kostantin Kapıdağlı, 1803; TSM, nr. 17/30)
Bu kitap;
Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti’nin
31.10.2008 tarih ve 2008 / 31 sayılı kararıyla basılmıştır.
ÖNSÖZ / PREFACE · 9
GİRİŞ / INTRODUCTION · 13
7
III. SELİM VE DÖNEMİ
EK 1 / Appendix 1 ∙ 711
EK 2 / Appendix 2 ∙ 725
Dizin / Index ∙ 729
8
ÖNSÖZ / PREFACE
Viyana’ya orta elçi tayin edilen Ebûbekir Râtıb Efendi, heyetiyle birlikte
görev yerine giderken Macaristan’da yol üstünde bulunan Izsák köyüne
uğradığında tarih Ocak 1792’yi gösteriyordu. Kasabayı andıran büyük-
lükte olan bu köyden Mihal Nayed adında bir Macar beyzâdesi elindeki
IV. Mehmed’in tuğrasını taşıyan bir ferman ile ağa mektubu ve mübâyaa
tezkeresi gibi Osmanlı döneminden kalma bazı belgeleri gösterdiğinde,
Ebûbekir Râtıb Efendi, “Şimdiden sonra bunlar neye lâzımdır, bunları
ihrāk etmelidir!” demiş ve Macar beyzâdesi de “Elbette Âl-i Osman bir
ulu devlettir, ‘grand seigneur’dür; bir devletin bu ismi alması kolay bir
iş değildir. Yine geri gelecektir, dolayısıyla elimizde bu sened bulunsun;
zamanla lazım olur!” şeklinde cevap vermişti.
Bu konuşmadan yaklaşık bir ay önce ise devletin başlıca simalarından
oluşan bir heyet 27 Aralık 1791 günü şeyhülislamın evinde bir araya gele-
rek güncel siyasî meselelerin dışında yaşanan gelişmeler için imparatorlu-
ğun nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini görüşmüş ve Yaş Antlaşması’na yol
açacak mükâlemelerin yapıldığı ve içlerinde Nizâm-ı Cedîd ıslâhatıyla ilgili
lâyiha verenlerin de yer aldığı bu toplantıda, Rus tarafının talepleri tartışı-
lırken heyettekilerden bazıları, “Bu antlaşma Osmanlı İmparatorluğu’na üç
beş yılı geçmeyen uzunlukta nefeslenecek bir vakit kazandırabilir; ancak
daha sonra Ruslar tekrar saldıracaklardır. Dolayısıyla bu zaman zarfında,
askerî teşkilât ve eğitim düzeninden iktisadî alana kadar ciddi bir yapılan-
ma ve yenilenme sürecine girilmediği takdirde ‘…nefeslenecek vakit’ dedi-
ğimiz vaktin Anadolu yakasına hicret ve intikal vaktimiz olacağı güneş gibi
zâhirdir” sonucuna varmışlardı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun içeriden ve dışarıdan iki farklı görünümünü
dile getiren bu satırları okurken, 18. yüzyılın önde gelen entelektüellerinden
9
III. SELİM VE DÖNEMİ
10
ÖNSÖZ
11
Nizâm-ı Cedîd’in Niteliği ve III. Selim ile II. Mahmud Devri
Askerî Reformlarına Dair Tespitler (1789-1839)
565
III. SELİM VE DÖNEMİ
566
YÜKSEL ÇELİK
567
III. SELİM VE DÖNEMİ
Modern savaş teknikleri ile askerî tâlime, dinî olmaktan çok iktisa-
dî nedenler ve müesses nizam karşısında elde edilen kazanımları koru-
ma endişesiyle yanaşmayan Yeniçeri Ocağı, XVII. yüzyıl itibariyle eski
gücünden hayli uzaklaşmıştı.7 I. Mahmud devrinde (1730-1754) teknik
sınıflarda yapılan dar kapsamlı ıslahata karşılık,8 piyade olan yeniçeri-
ler gösterdikleri direnç nedeniyle olduğu gibi kalmışlardı. III. Mustafa
döneminde (1757-1774) Avrupalı uzmanların katkısıyla gerçekleştirilen
reformlar da askerî sistemdeki aksaklıkları gidermeye yetmedi.9 Baba-
sından tevarüs ettiği ıslahatçı zihniyet ve birikimi iyi değerlendiren III.
Selim’in (1789-1807) girişimleriyle bu alanda çok daha ciddi adımlar atıl-
dı ve ocağa alternatif olarak tâlimli Nizâm-ı Cedîd ordusu teşkil edildi.
Ancak askerî reformların kaçınılmazlığı ile mahiyeti konusunda umumi
bir mutabakatın sağlanamamış olması, daha da önemlisi statükocu-mu-
hafazakâr çevrelere karşı gereken kararlılığın sergilenememesi, Kabakçı
İsyanı ile padişahın katline ve bu girişimin de fiyaskoyla neticelenmesine
yol açtı (Mayıs 1807).10
7 Mehmet Mert Sunar, Cauldron of Dissent: A Study of the Janissary Corps (1807-
1826), doktora tezi, Binghamton University, New York 2006; Ahmed Cevad,
Târîh-i Askerî-i Osmânî, I, İstanbul 1299; Sahaflar Şeyhizâde Esad Efendi, Üss-i
Zafer, İstanbul 1293, 8 vd.; Lütfi, Târih, İstanbul 1290, I, 125 vd.; Kâmil Paşa, Târîh-i
Siyâsî-i Devlet-i Aliyye-i Osmâniye, İstanbul 1327, III, 96 vd.; Uzunçarşılı, Kapıkulu
Ocakları, I, 477 vd.; Godfrey Goodvin, Yeniçeriler, çev. D. Türkömer, İstanbul 2001;
Mustafa Akdağ, “Yeniçeri Ocak Nizamının Bozulması”, AÜDTCF. Dergisi, V/3
(1947), s. 295-300; Irina Petrosyan, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Askeri Reformlar
Konusunda İlk Girişim: XVI. yy. Sonu ile XVII. yy. Başında Yeniçeri Ocağı”, Os-
manlı, ed. Güler Eren vd. Ankara 1999, VI, 673-683; Mücteba İlgürel, “Yeniçeriler”,
İslâm Ansiklopedisi (İA), XIII, 385-395; Abdülkadir Özcan, “Osmanlı Askeri Teşki-
latı”, Osmanlı Devleti Tarihi, ed. E. İhsanoğlu, İstanbul 1994, I, 356-359.
8 Mustafa Nuri Paşa, Netâyicü’l-Vukûât, İstanbul 1327, IV, 107; Özcan, “Osmanlı
Askeri Teşkilatı”, s. 357-358; Uzunçarşılı, Kapıkulu Ocakları, II, Ankara 1998;
Muzaffer Erendil, Topçuluk Tarihi, Ankara 1988; Cevdet Duman, “Askeri Târih
İçinde Türk Topçusu”, Birinci Askeri Târih Semineri, Bildiriler, II (Ankara 1983),
s. 127-133.
9 Alaaddin Avcı, 1700’den 1807’ye Kadar Osmanlı Askeri Teşkilatında Islahat
Hareketleri, İstanbul Üniversitesi Ed. Fak., doktora tezi, İstanbul 1979; E. Ziya
Karal, “Tanzimat’tan Evvel Garplılaşma Hareketleri” Tanzimat I, İstanbul 1940,
s. 20 vd.; Netâyicu’l-Vukûât, IV, 107; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV, 480.
10 Aysel Yıldız, Vak’â-yı Selimiyye or the Selimiyye Incident: a Study of the May 1807
Rebellion, Sabancı Üniversitesi, doktora tezi, İstanbul 2008.
568
YÜKSEL ÇELİK
569
III. SELİM VE DÖNEMİ
570
YÜKSEL ÇELİK
Hakka razı olup muîn olmayanı Allah kahreylesün, işte böyle böyle memleket
elden çıkıyor” (Karal, Selim III’ün Hatt-ı Hümayunları, s. 22, 24; benzer ifadeler
için bkz. a.g.e., s. 26-27, 54-55, 62-63).
22 Derin,“Yayla İmamı Risalesi”, s. 222, 226; a.mlf., “Tüfengçibaşı Arif Efendi Ta-
rihçesi”, s. 385. Cevat Eren, a.g.e., s. 15-16.
23 Eren, a.g.e., s. 14.
24 Necib Asım, “Vatanperverliğin Temâsîl-i Şâhânesi”, Târih-i Osmânî Encümeni
Mecmuası, nr. 28 (1 Teşrînievvel 1330), s. 193-199; Kaşif Yılmaz, a.g.m., s. 686,
690.
25 Beydilli, “Islahat Düşünceleri”, s. 29.
26 Fatih Yeşil, III. Selim Döneminde Bir Osmanlı Bürokratı: Ebubekir Râtib Efendi,
Hacettepe Üniversitesi SBE, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara 2002.
27 Alaaddin Yalçınkaya, The First Permanent Ottoman-Turkish Embassy in Euro-
pe: The Embassy of Yusuf Agâh Efendi to London (1793-1797), İstanbul 2002.
571
III. SELİM VE DÖNEMİ
28 Enver Ziya Karal, “Ebubekir Râtib Efendi’nin Nizâm-ı Cedîd Islahatında Rolü”,
V. Türk Târih Kongresi, Ankara 1960, s. 347-355; Sema Arıkan, Nizam-ı Cedid’in
Kaynaklarından Ebubekir Ratib Efendi’nin Büyük Layihası, İstanbul Üniversite-
si, SBE, doktora tezi, İstanbul 1997.
29 Ercüment Kuran, Türkiye’nin Batılılaşması ve Milli Meseleler, derleyen: M.
Türköne, Ankara 1994, s. 52; a.mlf., Avrupa’da Osmanlı İkamet Elçiliklerinin
Kuruluşu ve İlk Elçilerin Siyasi Faaliyetleri, Ankara 1988, s. 13-14.
30 Uzunçarşılı, “Selim III’ün Veliaht İken Fransa Kralı Lüi XVI ile Muhabereleri”,
s. 199 vd. İshak Bey’in maiyetine İsmail Kapudan namında fenn-i deryâya ve
lisana aşina bir zat terfik edilmişti (BOA, HAT, nr. 716/34171).
31 Matthew Smith Anderson, Peter The Great, London, New York 1995, s. 174-183.
32 Uzunçarşılı, “Selim III’ün Veliaht İken Fransa Kralı Lüi XVI ile Muhabereleri”,
s. 214-216.
572
YÜKSEL ÇELİK
573
III. SELİM VE DÖNEMİ
574
YÜKSEL ÇELİK
575
III. SELİM VE DÖNEMİ
II. Mahmud devrine intikal eden Nizâm-ı Cedîd mirası ana hatlarıyla
buydu. Saltanatının hemen başında, sadrazamın artan nüfuzundan en-
dişelenen II. Mahmud’un hareketsiz kalmasından da cesaret alarak yine
isyan eden yeniçeriler, Alemdar Mustafa Paşa’nın himayesinde kurulan
ve bir anlamda Nizâm-ı Cedîd’in ihyası demek olan Sekbân-ı Cedîd or-
dusunu lağvettiler.45
Reformcu padişah III. Selim ile onun izinden giden Alemdar Mustafa
Paşa’nın katli, II. Mahmud açısından daha temkinli hareket etmek ve işi
zamana yaymak anlamına geliyordu. Öte yandan Alemdar Vakası’ndan
sonra “Rusçuk yâranı” olarak adlandırılan reformcu kadronun dağılması
ve tâlimli birliklerinin ilgası, II. Mahmud’un Nizâm-ı Cedîd tecrübesin-
den fiilen yararlanmasına imkân vermedi.46 Bu durum yeniden reformcu
Cambridge 1971, s. 112-167; a.mlf., “The Established Ottoman Army Corps un-
der Sultan Selim III (1789-1807), der Islam, 40 (Berlin 1965), s. 142-184; a.mlf.,
“The Nizam-ı Cedit Army under Sultan Selim III (1789-1807), Oriens, XVII-XIX
(Leiden 1967), s. 168-184; a.mlf., “The Origins of Ottoman Military Reform: The
Nizam-ı Cedid Army of Sultan Selim III”, Journal of Modern History, XXX-
VII (1965), s. 291-306; Sipahi Çataltepe, 19. Yüzyıl Başlarında Avrupa Dengesi
ve Nizam-ı Cedit Ordusu, İstanbul 1997; Alaaddin Avcı, 1700’den 1807’ye Ka-
dar Osmanlı Askeri Teşkilatında Islahat Hareketleri, İstanbul Üniversitesi, Ed.
Fak. doktora tezi, İstanbul 1979; Eren, Selim III’ün Biyografisi, s. 30-34; Musa
Çadırcı, “Osmanlı Ordusunda Yeni Düzenlemeler (1792-1869)”, Birinci Askeri
Târih Semineri Bildiriler, Ankara 1983, II, 85-92; Beydilli, “Nizâm-ı Cedîd”, DİA,
XXXIII, 175-178; M. Alaattin Yalçınkaya, “Nizam-ı Cedit Döneminde Osmanlı
Devletinin Modernleşmesinde İngilizlerin Rolü”, Osmanlı, VI, 684-695; Karal,
Selim III’ün Hatt-ı Hümayunları, s. 44-81; Yücel Özkaya, “III. Selim Dönemin-
de Kara Ordusunda Yapılan Yenilikler”, Yedinci Askeri Târih Semineri, Bildi-
riler, II (25-27 Ekim 1999 İstanbul), Ankara 2001, s. 1-10; Zafer Gölen, Osmanlı
Devleti’nde Baruthane-i Amire- XVIII. Yüzyıl), Ankara 2006, s. 220 vd.; Yavuz
Cezar, Osmanlı Maliyesinde Bunalım ve Değişim Dönemi, İstanbul 1986, s. 155-
208; Tuncay Zorlu, Innovation and Empire in Turkey, Sultan Selim III and the
Modernization of the Ottoman Navy, London, New York, 2008.
45 M. Tayyip Gökbilgin, “Sekbân”, İA, X, 327.
46 Merkezde manzara böyle iken, Nizâm-ı Cedîd olarak adlandırılan askerî reform
teşebbüsü, bir yol bularak taşraya sıçramış ve Mısır Valisi Kavalalı Mehmed
Ali Paşa’nın Avrupa tarzında teşkil etmeye çalıştığı tâlimli birliklerden oluşan
yeni ordusunun adı olmuştur (P. M. Holt, Egypt and Fertile Cressent 1516-1922,
London 1966, s. 182-183, 190; Gilbert Sinoué, Kavalalı Mehmed Ali Paşa –Son
Firavun-, çev. A. Cevat Akkoyunlu, İstanbul 1999, s. 145-146, 150, 167, 171, 174-175;
576
YÜKSEL ÇELİK
Afaf Lutfi al-Sayyid Marsot, Egypt in the Reign of Muhammad Ali, Cambridge
1984, s. 126-127, 132, 200, 206, 222).
47 İstisna teşkil edecek kadar sayıları az olan lâyihalar için bkz. Lütfi Doğan,
Keçecizâde İzzet Molla’nın Islâh-ı Nizâm-ı Devlete Dair Risale Adlı Eserinin
Transkripsiyonu ve Edisyon Kritiği, İÜ SBE, yayımlanmamış yüksek lisans tezi,
İstanbul 2000; Enver Ziya Karal, “Ragıp Efendi’nin Islahat Layihası”, Târih
Vesikaları, I/5 (1942), s. 356-368.
48 Daha geç tarihte II. Mahmud’a sunulan ve müellifi belli olmayan bir lâyihada bu
husus şöyle ifade edilmiştir:“Zât-ı şevket-simât-ı hazret-i mülûkânenin cülûs-ı
meymenet-menûs-ı cihândârîleri târîhinden berû maksûd ve muhassıl-ı efkâr-ı
padişâhâneleri olan yeniçeriliğin ilgası kaziyyesi…” [Başbakanlık Osmanlı Ar-
şivi (BOA), Hatt-ı Hümâyun (HAT) nr. 39799]; ayrıca bkz. Engelhardt, Türkiye
ve Tanzîmât, Devlet-i Osmâniyyenin Târîh-i Islâhâtı (1826-1882), çev. Ali Reşad,
İstanbul 1328, s. 11, 34.
49 Abdülkadir Özcan, “II. Mahmut ve Reformları Hakkında Bazı Gözlemler”, Ege
Üniversitesi Târih İncelemeleri Dergisi, X, (1995), s. 14; a.mlf., “Hüseyin Paşa,
Ağa”, DİA, XIX, 3-4; J. H. Mordtmann, “Ağa Hüseyin Paşa”, İA, I, 147; Lütfi,
Târih, I, 153-154; VIII, 178-179; Uzunçarşılı, Kapıkulu Ocakları, I, 523 vd.; Engel-
hardt, a.g.e., s. 13.
50 Netâyicü’l-Vukû‘ât, IV, 76.
577
III. SELİM VE DÖNEMİ
51 BOA, HAT, nr. 5422. Vak‘anüvis Esad Efendi dalkılıç askerinin; biz asker değil
miyiz neden bizi istihdam eden yok diyerek söylenmeye başlayan yeniçerileri
susturmak ve başkentte kargaşa çıkarmalarına engel olmak üzere donanmaya
alındıklarını, yoksa eline kılıç ve tüfek almayı bilmeyen fırıncı ve ırgat takı-
mından bu adamlardan bir hayır gelmeyeceğini herkesin bildiğini kaydeder
(Esad, Târih, s. 297-299).
52 Cevdet Paşa, Tezâkir, 40 Tetimme, yay. Cavid Baysun, Ankara 1991, s. 219.
53 Karal, Selim III’ün Hatt-ı Hümayunları, s. 24.
54 Esad, Târih, s. 574; Iorga, II. Mahmud’un Mora İsyanı’nın bastırılması süre-
cinde Mısır ordusunun kazandığı zaferlere sevindiğini, ancak “kıskançlığının”
sevincini bastırdığını öne sürer (Iorga, N., Osmanlı Tarihi, çev. Bekir Sıtkı
Baykal, Ankara 1948, V, 316).
55 Ahmed Cevad, Târîh-i Askerî-i Osmânî, İstanbul Üniversitesi Târih Yazmaları,
nr. 4178, C. II/IV. Kitap, s. 102; Beydilli, a.g.m., s. 89; E. Ziya Karal, Osmanlı
Tarihi, Ankara 1988, V, 145-146.
56 Ercüment Kuran, “Sultan II. Mahmut ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Ger-
çekleştirdikleri Reformların Karşılıklı Tesirleri”, Sultan II. Mahmut ve Reform-
ları Semineri, (28-30 Haziran 1989) Bildiriler, İstanbul 1990, s. 107-111; Beydilli,
a.g.m., s. 89; Robert Mantran, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, çev. Server Tanilli,
İstanbul 1995, II, 32.
578
YÜKSEL ÇELİK
57 Lütfi, Târih, I, 127-128. Levy, söz konusu süreçte ulemânın tutumunu ayrıntılı
olarak ele almıştır (Avigdor Levy, “The Ottoman Ulema and the Military Re-
forms of Sultan Mahmud II”, Asian and African Studies, VII [1971], s. 16 vd.);
ayrıca, Eşkinci Ocağı’nın tesisine ulemânın yaklaşımı ve sultanın stratejisi
hakkında bkz. Engelhardt, a.g.e., s. 12-13.
58 Üss-i Zafer, s. 67 vd.; Gülzâr-ı Fütûhât, s. 8 vd.; Mutlu, a.g.e., s. 16 vd.; A. Cevad,
a.g.e., I, 292 vd.; Esad, Târih, s. 607-615; 644-647; Cevdet, Târih, XII, 162 vd.;
Lütfi, Târih, I, 136 vd.; Kâmil Paşa, a.g.e., III, 103 vd.
579
III. SELİM VE DÖNEMİ
59 III. Selim’in Sırkâtibi Ahmed Efendi Tarafından Tutulan Rûznâme, yay. V. Sema
Arıkan, Ankara 1993, 71; Kuşmânî, Zebîre, s. 23, 26, 34, 55; Yâsincizâde Abdülveh-
hâb Efendi, Hülâsâtü’l-Burhân fî İtâati’s-Sultân, İstanbul 1247; Fazlıoğlu, “İbnu’l-
Annabi…”, s. 167-168, 172-173; Esad Efendi, Üss-i Zafer, s. 19, 24, 37-39, 41-42, 57,
70, 89, 131; Hızır İlyas Ağa, Letâif-i Vekâyi‘-i Enderûn, Dersaadet 1276, s. 364-365.
Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılan meşruiyet unsurunun “mukābele-i
bi’l-misl” olduğu görülmektedir. Esad Efendi bu kavramı şöyle tanımlar: “A‘dâ-
yı dîn meydân-ı ma‘rekede ehl-i İslâm üzerine vesîle-i galebe ittihaz eyledikleri
hareket her ne ise cünûd-ı müslimîn dahî ol sûretle mukabele etmek demek-
dir” (Esad, a.g.e., s. 70). Anadolu ve Rumeli valilerine gönderilen hüküm ve
fermanlarda da bu unsurun öne çıkarıldığı görülmektedir:“İşbu muallem asker
tertibine teşebbüsten maksûd-ı aslî mücerred a‘dâ-yı dîn ile mukābele-i bi’l-misl
usulünü lâyıkıyla tahsil ve taallüm ile levâzım-ı fünûn-ı harbiyyeyi kemâ yenbagī
i‘dâd ve tekmil ederek lede’l-hâce dinimiz düşmanlarına galebe sûretiyle i‘lâ-yı
kelimetullahi’l-ulyâ olub…” (BOA, Cevdet Askeri [C. AS], nr. 45572; nr. 32181).
60 Gabor Agoston, “Avrupa’da Osmanlı Savaşları (1453-1826)”, Top, Tüfek ve Süngü
Yeniçağda Savaş Sanatı (1453-1815), ed. J. Black, çev. Y. Alogan, İstanbul 2003,
133-134; Gabor Agoston, Barut, Top ve Tüfek: Osmanlı İmparatorluğu’nun Askeri
Gücü ve Silah Sanayisi, çev. M. Tanju Akad, İstanbul 2006, s. 41, 87, 247.
61 Rhoads Murphey, Osmanlı’da Ordu ve Savaş (1500-1700), çev. M. Tanju Akad,
İstanbul 2007, 17-20, 36-38.
580
YÜKSEL ÇELİK
581
III. SELİM VE DÖNEMİ
582
YÜKSEL ÇELİK
583
III. SELİM VE DÖNEMİ
584
YÜKSEL ÇELİK
585
III. SELİM VE DÖNEMİ
586
YÜKSEL ÇELİK
Military Reforms of Sultan Mahmud II”, Asian and African Studies, (1971),
VII, 13-39; Osman Özkul, III. Selim Döneminde Osmanlı Uleması ve Yenileşme
Konusundaki Tutumları (1789-1807), İstanbul Üniversitesi, SBE, doktora tezi, İs-
tanbul 1996; Ahmet Şamil Gürer, Osmanlı Ulemasının III. Selim ve II. Mahmud
Reformları Karşısındaki Tavrı, Hacettepe Üni. SBE, yayımlanmamış yüksek
lisans tezi, Ankara 1996; Ahmet Cihan, Reform Çağında Osmanlı İlmiye Sınıfı,
İstanbul 2004.
91 Rifat Efendi, Devhâtü’n-Nükebâ, İstanbul 1283, 46-47; Mehmed Süreyya, Sicill-i
Osmânî, İstanbul 1311, III, 472.
92 Besim Özcan, “Tatarcık Abdullah Efendi ve Islahatlarla İlgili Layihası”, Türk
Kültürü Araştırmaları-Prof. Dr. İbrahim Yarkın’a Armağan-, XXV/1 (Ankara
1988), s. 55-64.
93 Kuşmânî, Zebîre, s. 24-26; Cevdet, Târih, VIII, 159.
587
III. SELİM VE DÖNEMİ
leri, padişah ve yakın çevresi için istihza konusu olmuştu.94 III. Selim
devrinde Viyana ve Londra elçilerinin girişimleri ve d’Ohsson gibi daha
önce Osmanlı Devleti’ne hizmet etmiş yabancılar aracılığıyla hayli Avru-
palı uzman ve subay istihdam edilmişti. Bunların bir kısmı reform süre-
cine önemli katkılar sağladı. Ancak dönemin şartları gereği bu tür hiz-
metlerin geçim kapısı olması ve aracılık edenlerin askerlikle alakasının
bulunmaması, bu tür girişimlerden tam anlamıyla beklenen sonuçların
elde edilmesini engellemiştir.
Başlangıçta II. Mahmud devri için de durum pek farklı değildi. Bu
dönem için bir başka handikap, gayrimüslimlerin istihdamı konusun-
da sergilenen katı tutumdu. III. Selim devrinde yüzlerce Batılı uzmanın
Osmanlı hizmetine alındığına yukarıda işaret edilmişti. Mansure ordu-
su kurulduktan sonra en temel sorun, tâlim subayı tedarik etmekti. İlk
etapta Nizâm-ı Cedîd bakiyesi birkaç subayla yapılan “üçlü tâlim”le mo-
dern bir ordunun vücuda getirilemeyeceğinin anlaşılmasıyla, dikkatler
yine Avrupa’ya yöneldi. Ancak meşveret meclisinden çıkan karar; müh-
tedi olsa dahi Avrupalı uzmanların istihdamını yasaklamaktaydı. Bunu
gerçekçi ve pratik bulmayan, fakat şartlar gereği muhafazakâr çevrelere,
istismara müsait gerekçeler vermek istemeyen II. Mahmud Mısır Vali-
si Mehmed Ali Paşa’dan subay istemek zorunda kaldı. Kavalalı’nın, işin
malî boyutları konusunda merkezi uyarması ve birtakım mazeretler be-
yan ederek bu talebi karşılamaması, en pratik çözüm imkânını ortadan
kaldırırken merkezi de hayli sıkıntıya soktu. 95
Batılı uzmanların istihdamı konusundaki katı muhafazakâr tutumun
yumuşamasıyla, III. Selim devri tatbikatına benzer şekilde gezgin veya
maceracı diyebileceğimiz ikinci üçüncü sınıf Batılı eğitim subayları yeni
bir kazanç kapısı veya iltica mekânı olarak gördükleri İstanbul’a akın et-
tiler. Bu dönemde gayrimüslimlere Osmanlı ordusunda çavuşluktan daha
üst bir rütbe verilmesinin câiz görülmemesi ve önerilen düşük ücretler
94 Ergin Çağman, “III. Selim’e Sunulan Bir Islahat Raporu: Mehmet Şerif Efen-
di Layihası”, Divân-İlmî Araştırmalar, VII (1999), s. 217-233; Beydilli, “Islahat
Düşünceleri”, s. 31-32. Cevdet Paşa bu tür lâyihaların “bâdî-i hande ve istihza”
olduğunu ve bazıları tarafından “mel‘abe-i sıbyâna” dönüştürüldüğünü kayde-
der (Cevdet, Târih, VIII, 142-143).
95 BOA, HAT, nr. 23997.
588
YÜKSEL ÇELİK
589
III. SELİM VE DÖNEMİ
590