SİMÜLASYON UYGULAMALARI DÖNEM ÖDEVİ SUDE TUĞBA ŞENTÜRK sudesenturrrk@outlook.com/05412366918 00202103009 L/T+FROZEN AMELİYATI
Adneksiyel kite(yumurtalık kitlesi) tanısı almış, 44 yaşında 60 Kg kadın hastamıza
L/T+Frozen ameliyatı yapıldı Ameliyat hazırlığımıza hasta odaya gelmeden önce makinemizin kalibrasyonu ile başladık Öncelikle sodalime’de renk değişikiği var mı diye kontrol edildi. Sonrasında makine otomatik testine başladık (APL [ayarlanabilir basınç limiti] man moduna alınır, APL valfi 30’a getirilir, Y parçası tıkanır, numune hatları bağlanır ve monitörden otomatik testi başlat butonuna basılır. Otomatik test esnasında cihazdaki gazların merkezi basıncı, ventilatör, sistemde kaçak olup olmadığı ve monitör test edilmiş olur) cihazımızın kalibrasyonundan sonra balon testi yaptık. Cihaz manuel/spontan solunuma geçirilir,taze gaz akışı yükseltilir APL vafi 70’e ayarlanır ,Y parçası tıkanır ,balon ele alınır ve şişme durumu gözlemlenir, balon şişiyor ve makine “Yüksek direnç” alarmı veriyorsa balonda kaçak olmadığı anlaşılır. Makine tüm testleri geçse dahi odada ambu hazır halde bulunmalıdır. Makinemiz testten geçtikten sonra hastamızın havayolu ekipman hazırlığını yaptık :60 kg kadın hasta için uygun olan 7no endotrekeal tüp(kaflı), yeşil airway, 4 no yüz maskesi, kaf enjektörü, aspirasyon sondası, steteskop, handle ve blade birbirine takılarak ışığın çalıştığı kontrol edildi. Ardından hastamız için uygulayacağımız invaziv artiyel kan basıncı monitörizasyonu için hazırlık yaptık (hastamız büyük kan kaybı beklenen bir ameliyat geçireceği için anlık arteriyel kan basıncını takip etmek amacıyla invaziv artiyel kan basıncı monitörizasyonu takibinde bulunacağız) bunun için hazırlığımız: 1-arter (transdüser)set, kan gazı enjektörü, 5 cc enjektör, inisülin enjektörü, 100cc izotonik sodyum klorür, 18G kanül, uzatma kablosu, basınç torbası, heparin. Öncelile basınç torbasını şişirerek izotonik sodyum klorürü basınç torbamıza yerleştirdik. 500 ünite heparini 100 cc izotonik içine enjekte ederek cc’de 0,5Ü heparinli solüsyon elde ettik, artere hava gitmemesi için en ufak bir hava kalmayacak şekilde havasını aldık. Hastamız gelince kullanmak üzere serum askılığına astık. Ardından hastamızın farmakolojik hazırlığını yaptık: hastamızı uyuturken kullanacağımız 5cc esmeron (cc’de 10 mg), 20 cc propofol (cc’de10 mg) 2cc fentanyl (cc’de 100mcg) hazırladık ve her ilacın üzerine ilaç etiketi yapıştırarak açıldığı saati, cc’de kaç mg olduğunu ve ilaç ismini yazdık. Hazırlığımızın ardından hastamızı teslim almak için post-op odasına gittik. Hastamızı teslim alırken hasta bilekliği, hasta dosyası ile hasta kimliği ve protokol no kontrol edildi. Üzerinde metal eşya olup olmadığı kontrol edildi (elektrokoterden kaynaklı yanmayı önlemek amacıyla). Serolojisi kontrol edildi. (Bu işlem hem biz sağlık çalışanlarını enfeksiyon hastalıklarından korumak hem de hastane kaynaklı çapraz bulaşı engellemek amacıyla diğer hastalarımızı korumak açısından çok önemlidir). Hastamızın serolojide herhangi bulaşıcı bir hastalığı olmadığı öğrenildikten sonra odaya çekildi. Hastamız odaya geldikten sonra ilk olarak serviste açılmış olan damar yolunun çalışıp çalışmadığı kontrol edildi, sol sefalik veninde damar yolu bulunan hastanın damar yolu çalıştığı kontrol edildikten sonra sıvı (laktat ringer) takıldı. Monitörizasyonuna başlandı, ilk olarak saturasyon probu takıldı, takılırken tırnak yatağında derformite olup olmadığı, oje, takma tırnak olmadığına dikkat edilerek ışıklı yüzü tırnak yüzeyine oturacak şekilde yerleştirildi. Ardından tansiyon manşonu takılarak giriş tansiyonu ölçüldü. (Giriş tansiyonu hastanın anestezi öncesi normal tansiyon değerinin kaç olduğunu görmemiz açısından önemlidir.) Ekg monitörizasyonuna geçildi. Bizim makinemiz 5 uçlu konfigürasyon ile Ekg takibi yaptığı için 5 adet elektrot hastanın uygun bölümlerine yerleştirildi. Ardından LA kablosu sağ omuzdaki elektroda, LL kablosu sol göğüs altındaki elektroda, RA kablosu sağ omuzdaki elektroda RL kablosu sağ göğüs altındaki elektroda, V kablosu göğüs kafesi ortasına yerleştirdiğimiz elektroda yerleştirildi. Hastamızın D2 derivasyonu ile monitörizasyonu gerçekleştirdik. (ekg monitörizasyonu ile hastanın anlık kalp elektriksel aktivitesini , kalp atım hızını takip edebiliriz) Sonrasında uzmanımız, hastanın invaziv artiyel kan monitörizasyonu takibi için allen testi yaptı (allen testi radial arterde tıkanıklık olup olmadığını anlamımızı sağlayan basit bir testtir. Ulnar arter ve radial arter palpe edilerek tespit edilir ve her iki artere de baskı yapılarak kan akımı engellenir. Hastanın elini açması istenir ve eldeki solukluk görülür. Arından ulnar arter serbest bırakılır. El 10 saniyeden daha kısa sürede kızarıyorsa allen test pozitiftir. Eğer el 10 saniye boyunca kızarmıyorsa damarlarda tıkanıklık var demektir ve radial arter kullanılmaz. Pozitif allen testinden sonra uzmanımız hastanın radial arterine 22G mavi kanül yerleştirdi ve heparinli sıvımıza bağı olan uzatma aracılığıyla monitör bağlantısı yapıldı. Sıfırlama işlemi yapıldı ve arter kanülünün olduğu yere arter işaretlemesi yapıldı. (Arterden ilaç gönderimi olmasını engellemek amacıyla arter kanülü etiketlenmelidir.) Hastamızın monitörizasyonu tamam olunca uzmanımız hastamızın mallampati skoruna baktı (mallampati skoru hastanın entübasyonu sırasında zor entübasyon yaşayıp yaşanmayacağını ölçmek için kullanılan skorlama işlemidir) Hastamızın skoru; sert damak, yumuşak damak, uvula ,tonsil pikilaları,boğaz ,farenks rahatça görüntülendiği için mallampati 1 olarak belirlendi. TM mesafe ölçüldü (çene alt ucu ve tiroid çıkıntısı arası mesafe). Etübasyon kolay olarak belirlendi. Hasta güvenli kontrol listesine kaydedildi. Hastaya ek bir hastalığı olup olmadığı, herhangi bir ilaca karşı alejisi olup olmadığı ve kullanmakta olduğu ilaçlar soruldu. Hastamızın ek olarak herhangi bir iskemik hastalığı olmadığı, bir alerjisi olmadığı öğrenildi ve entübasyon işlemine geçildi. Hastamıza uyuyacağı bilgisi verilerek sırasıyla 200 mg propofol, 20 mg esmeron, 100 mcg fentanyl ilacı enjekte edildi. Hastanın kirpik refleksi kontrolü yapıldı (kirpik refleksi hastanın kirpiğine dokunduğumuzda herhangi bir refleks vermiyorsa yeterli anestezi derinliğini anladığımız bir testtir). Ardından preoksijenasyon işlemine geçildi. (preoksijenizasyon işlemi yaklaşık iki dakika boyunca hastaya %100 oksijen solutularak yapılan işlemdir. Bu sayede hastanın entübasyon işlemindeki kandaki PaO2 değeri tehlikeli düzeye düşmesi engellenir. Makinedeki oksijen %100’e yükseltildi, Akış 9 lt/dk’ye çıkarıldı ve hasta c tutuşu ile maskelenerek oksijen solutuldu. Oksijenasyon sonrası hastanın entübasyonuna geçildi. Baş ekstansiyona getirilerek baş geri çene yukarı pozisyonu verildi (bu pozisyonda dil kökünün yukarı doğru kalkması sağlanır ve soluk yolu açılır). sonrasında dil sağdan sola doğru nazikçe toplanır ve görüş açısı açılır. Hastanın epiglot, vokal kord, trakeası görüş açısına girdikten sonra sağ el ile endotrekealtüp trakea içerisine ilerletilir ve kafı şişirilir. Makinede etco2 çıkışı varsa, balonu sıktığımız zaman solunum trasesi dalgalanıyorsa ve hastanın göğüsleri orantılı ve dengeli şekilde şişiyorsa başarılı entübasyon gerçekleşmiş olur. Ardından hastamızın tüp tespiti yapıldı ve makinemiz spontan solunum modundan otomatik ventilasyon moduna getirildi. Oksijen seviyesi %100’den %50’ye düşürüldü (oksijen seviyesinin %30’un altına düşürülmesi hipoksiye sebebiyet vereceğinden minimum 30 seviyeden oksijen açılması gerekir). Sevorane %2’den açıldı ve taze hava 3lt/dk dan açıldı, frekans (hastaya bir dakikada solutulacak nefes sayısı) 14 olarak açıldı. Tidal volüm (hastanın bir nefesle soluduğu havanın hacmi, eğer hasta obez değilse hastanın kilosunu 8 ile çarparak elde edilir) 60 kg hastamız için 475 olarak ayarlandı. Hastamızın ameliyat sırasında göz kuruluğu yaşamaması için konjektiva içerisine göz pomadı sıktım ve gözünü tespitledim. Ardından hastaya litotomi (sırt üzeri yatan hastanın iki bacağının dizlerden fleksiyona getirildiği pozisyondur) pozisyonu verildi. Uzmanımız kan gazı ölçümü yapacağımız hastaya santral venöz katater takımı yaptı. Bunun için eksternal juguler ven tercih edildi. Sorumlu teknikerim ve ben uzmanımızı asiste ettik, ardından hastanın kan gazı ölçümünü gerçekleştirdik. Uzmanımız direktifinde hastaya 2 ampul kalsiyum bikarbonat IV verildi. Hastamız servisten sefalik veninde çalışır durumda bir damar yolu ile gelmişti ama biz cerrahi işlem sırasında ihtiyaç duyulması halinde kullanmak için bir damar yolu daha açtık. Bunun için dorsal metacapal ven(el sırtı ven ağı) tercih ettik. İlk olarak dört parmak kadar yukarıdan turnike bağlandı ve hastanın damar üstüne elle hafifçe vurularak damar dolgunlaştırıldı. Alkollü bezle tek sefer silindi, yeşil kanül -18no- ile hastanın eli gerilerek (germe işlemi hem damarı daha iyi görmemize hem de hastanın cildinin gergin olmasına yarar.) 45° açıyla girildi ve 30° açıya inerek ilerletildi. İğne geri çekilerek kan geldiği görülüp devam edilir ve turnike çıkartılıp tespiti yapılır, ardından stoper iğneden çıkartılıp damar yoluna takılır. Bu esnada kan akmaması için vene baskı yapılarak kan akışı engellenir. İşlem bitikten sonra SF gönderilerek damar yolu çalışması kontrol edildi. Hastamız tüm bu işlemlerin ardından ameliyata hazır hale geldi ve cerrahi ekibe ameliyata başlanabilir bilgisi verildi. Ameliyat boyunca hastamızın endtidal karbon dioksit çıkışı, oksijen saturasyonu, nabız hızı, kan basıncı takip edildi ve 5 dakikada bir anestezi izlem kağıdına kaydedildi. Ameliyat esnasında hastaya solunum trasesinde bozulma gözlemlendikçe 10 mg (1cc) esmeron verilerek kas gevşekliği sağlandı. Hastamız geçirdiği cerrahi sebebiyle çok kan kaybettiği için kan bankasından 2 ünite taze kan, iki ünite TDP (taze dondurulmuş plazma) takıldı. Kan ve plazma transplantasyonunda gelen kan ve plazmanın üzerindeki barkotta yazan protokol numarasının hasta dosyasıyla uyumlu olması kontrol edildi, gelen kan ve hastanın kan grubu uyuyor mu diye kontrol edildi ve kan transfer dosyası dolduruldu. Sıvı açığı yüksek olduğu için ameliyat boyunca hastamıza 2000cc laktat ringer (kristolloid), 1000cc voluven (kolloid), 1000cc isolyt (kolloid) yüksek volümle hastaya verildi ve izlem dosyasına kaydedildi. Hastanın idrar debisi takip edildi, idrar çıkışı az olduğu için 20mg lasix (diüretik) uygulandı. (Bu ilaçla hem idrar çıkışının artması hem de buna bağlı olarak hipertansif hastanın tansiyon dengelenmesi sağlandı) hastamıza taktığımız taze tam kan ve dondurulmuş plazmanın torbalarını çöpe atmayarak bir kenarda beklettik, bu torbaları ameliyat sonrası kan bankasına geri gönderilmek üzere sekreterliğe teslim ettik. (Ödev sonuna görsellerini ekledim) hasta monitörizasyon takibi yapılırken bir andan da hastanın formları dolduruldu (anestezi sarf malzeme formu, Güvenli Cerrahi Kontrol Listesi). Ameliyat bitimine yakın hastamıza post operatif dönemde analjezi sağlamak amacıyla 10 mg parol flakon içine 50 mg aldolan eklenerek hastamıza IV gönderildi. Yaptığımız ilaçlardan mideyi korumak için 40 mg progas (pantoprazol) ve post operatif dönemde antiemetik etki sağlamak amacıyla 10mg metpamit IV olarak uygulandı. Ameliyat bitince hastanın inhalasyon anesteziği (sevorane) tamamen kapatıldı ve oksijen %100’e getirilerek akış 8lt/dk kadar açıldı. (Bu sayede hastanın akciğerlerinde biriken anesteziğin daha hızlı atılması sağlanır.) mac değeri takip edilerek anestezi derinliğinin azalması beklendi bu sırada aspiratör çalışıyor mu diye kontrol ettik. Yüz maskesini, kaf enjektörünü hazırladık. Hastanın göz pupillalarının büyüklüğünü kontrol ettik ardından hastanın arter monitorizasyonu çözüldü ve arter kanülü çıkartarak tampon yapıldı (servise gitmeden önce arter kanülünün çıkartılması artere ilaç gönderilmemesi için önemlidir). Hastamıza yeşil airway taktık ve aspirasyon sondasını aspiratöre bağlayarak hastanın ağız içi sekresyonlarını aspire ettik. (Ağız içi sekresyonları eğer aspire edilmezse tüp kafı indirildikten sonra solunum yoluna birikebilir bu yüzden ağız içi aspire edilir). Hastanın solunumunu manuel/spotan moduna aldık. Bir yandan hasta kendi soluyacak mı diye monitördeki etco’ traseden kontrol ederken bir yandan hastamızı ventile etmeye devam ettik. (5 saniyede bir balonu az miktarda sıkarak hastanın oksijen almaya devam etmesini sağladık). Bir yandan hastanın diğer hayati parametrelerini kontrol etmeye devam ettik. Hasta ufak ufak da olsa kendi nefes alıp vermeye başlayınca (etco2 trasesinden görüyoruz) esmeronun etkisini kaldırmak amacıyla bridion (esmeronun antidotu) ilacını uyguladık. Ardından hastanın refleks göstermesini bekledik hasta endotrakeal tüpe öğürme refleksi gösterince kafını indirip tüpü çektik ve hastanın ağzını tekrar aspire ederek airwayi çıkarttık. Hastadan dilini dışarı çıkartmasını istedik (hastanın istemli şekilde dilini dışarı çıkartabilmesi esmeronun etkisinden kurtulduğunu anlamamızı sağlar). Hastanın ismiyle hastaya seslenip omzuna sertçe dokunarak uyanık kalmasını sağladık. Hastanın bilinci yerine gelip sorduğumuz sorulara doğru cevap verdiğinde (koopere ve oryante hasta bilinç açıklığı yerinde) ve solunumu düzenli hale geldiğinde hastayı dosyalarıyla birlikte post-op odasına aldık ve servis hemşiresi gelene kadar burada gözlem altında tutuldu. Servis hemşiresi hastayı almaya gelince hastaya uyguladığımız Hastaya açtığımız arter(radial) ve ven (dorsal metacapal) kanülleri. hastaya uyguladığımız TDP ve Tam taze kan torbaları biriktirilerek kan bankasına gönderildi.
Anestezi izlem formuna hastaya
uyguladığımız tüm ilaçlar, Hastaya takılan TDP ve taze tam kan kaydedildi. Her 5 dakikada bir hastanın hayati parametreleri forma kaydedildi hastanın saturasyon, ekg ,invaziv ve noninvaziv tansiyon parametrelerini takip ettiğimiz monitör