Professional Documents
Culture Documents
Nezir TEMUR120
Özet
Kültürlerin bir evren tasavvuru ve kolektif bilinçaltlarında bu
tasavvur çerçevesinde oluşturdukları bir evren tasarımı vardır. Evrensel
bilinçaltının temel unsurları olarak kabul edilen bu tasarımlar,
arketipsel bir içeriğe ve derinliğe sahiptir. Kolektif bilinçaltında kendini
muhafaza eden bu bilgi alanının sosyokültürel hayata tezahürleri
kaçınılmazdır. Sezgisel olarak da tanımlanabilecek bu bilgi alanı,
sosyogenetik miras ile çağlar ve coğrafyalar ötesine taşınabilir bir
içeriğe sahiptir. Yaşanılan coğrafyanın şartları ve renklerinin de
kaçınılmaz tesiri altında yeniden biçimlenen bu tasarımlar, çoğu zaman
kendini varlık alanına ait herhangi bir nesnede, bir inanç unsurunda, bir
ritüelde, bir üretim aracında, çağrışımsal ve sembolik olarak gösterir.
Analojiye dayalı bu çağrışım ve semboller, kolektif bilinçaltında
muhafaza edilen sezgisel bilgilerle anlamlandırılır. Bu çalışmada birçok
kültür tarafından geçmişten bugüne kadar bir üretim aracı olarak
kullanılagelen ve Anadolu’da yaygın adı kirmen/kirman/kerman olarak
bilinen yüğ eğirme aleti iğ, farklı açılardan ele alınılacaktır. İğ kelimesi,
İngilizcede drop spindle (iğ) olarak geçerken Turkish spindle (Türk iği)
olarak isimlendirilen bir başka aletin olması da söz konusu yün eğirme
aletine, Türk kültürüne özgü bir unsurun dâhil edilmiş olabileceği
varsayımı bu çalışmayı gerekli kılmıştır. Çalışmanın odak noktası, söz
konusu aletin tengerek olarak isimlendirilme gerekçesi ve bu
Prof. Dr., Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fak. Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğit. Bl.,
120
tool as tengerek and its associative and symbolic relations with the main
elements of the concept of universe in Turkish cosmology.
Key words: Cosmology, Turkish Spindle, Yuruks Culture, Tengerek
Giriş
Toplumlar veya kültürlerin kolektif bilinçaltındaki evren
tasavvuru ve bu tasavvurla ilgili tasarımların en temel unsurlarını
mekân, zaman anlayışları oluşturur. Kozmolojinin ana iki unsurunu
temsil eden bu ontolojik metin içine insanoğlu, kutsal ve kutsal olmayan
varlıkları konumlandırır. Söz konusu konumlandırış zamanla bütün
varlık alanını kapsayacak boyutta bir derinlik kazanır. Kolektif
bilinçaltında bir kabul ve reddediş şeklinde tezahür eden bu bilgi alanı
bir gerçeklik olarak tanımlanır. Bireysel ve sosyal hayatı kuşatan bu
gerçeklik ise birey-toplum, birey-doğa ilişkilerine yön vererek bu
alanlardaki kuralları belirler ve düzenler. Bu çerçevede Carl Gustav
Jung’a göre insanın iç dünyasının ve bunların dış dünyaya yansımaları
olan davranışları Ego, Kişisel Bilinçaltı ve Kolektif Bilinçaltı olmak
üzere üç bileşene sahiptir. Kolektif bilinçaltı, Jung'un psikolojik miras
biçimi olarak işlev gördüğünü düşündüğü önemli bir bileşendir ve
insanoğlunun paylaştığı tüm bilgi, deneyimleri içerir. Jung
psikolojisinde arketipler, kolektif bilinçaltının bir parçası olan evrensel
kalıpları ve görüntüleri temsil eder. Jung bu arketipleri, içgüdüsel
davranış kalıplarını benimseme şeklinden miras alındığını iddia eder
(Jung 2006).
Kültürlerin kendi kozmonogonileri ile ilgili tanımlamaları ve
inançları arketiplere dayalı hem evrensel hem de ilgili kültür dairesine
özgü boyutlara sahiptir. Varlık alanıyla ilgili bütün inanç unsurlarına,
nesnelere, mezar şekillerine, mimariye, üretim şekillerine vb. sinen
kozmogonik unsurlar sezgisel bilgi alanının somut göstergeleridir. Bu
çalışmada farklı açılardan ele alınacak
228
ifadeler aynı zamanda söz konusu iki kozmik alan arasındaki denge
unsuru olan Zillullah anlayışını da açıklar niteliğe sahiptir. Bu anlayışa
göre Kağan, Türk kozmolojik anlayışında zamanın ve mekânın mutlak
hâkimi Tanrı’nın yeryüzündeki yansımasıdır. Kitabelerde ifade edilen
bu iki kozmik alan arasındaki bir başka merkez ise Ötüken’dir. Kut
sahibi ve Tanrının yeryüzündeki temsilcisi kağanın neredeyse kutsadığı
bir mekân olan Ötüken’den bir nevi kut’un mekânından uzaklaşan halk
dağılmıştır. Emel Esin’in ifade ettiği gibi Kök Türk kağanları “Tengri
teg Tengride kut bulmuş.” yani göksel hükümdarlar olarak kabul
ediliyordu. Kök-Türk metinlerinde de tengri (gök) ile iduk (kutsal)
olarak nitelendirilen yağız-yir evrensel iki zıt tamamlayıcı ilke yani
dikotomi hâlinde belirtmektedir. Kök Türk kağalarının ordu-örgin’i
Ötüken-yış dört yönün kavşağı, yani kainatın merkezi sayılırdı (Esin
2001:20-21). Aslında kozmogonik varoluştaki bu üç parametre
etrafında oluşan inanç unsurları ve bu inanç unsurlarına bağlı olarak
varlık alanındaki nesneler bir kutsiyet değeri kazanarak zamanla
imgesel çağrışımlara sahip olmuştur.
Türk kozmolojisinde evren makro kozmos, dünya veya insan
mikro kozmosu simgeler. Bu bağlamda evren tasarımı dikey, dünya
tasarımı ise yataydır. Fuzuli Bayat dünya tasarımının yatay olmasını
dört yön ve yönlerin fiziksel özelliklerine bağlar. Bu iddiasına da Oğuz
Kağan’ın dünyanın dört bir tarafına hükmetmek düşüncesi ile Hun
kağanlarının dört boynuzlu taç giymelerini de dört köşeli yere
hükmetmek anlamını taşıdığı örneğiyle destekler (Bayat 2007:113).
Kozmogonik varoluşun ve buna bağlı olarak evren ve dünya
tasarımının Bayat’a göre temel kavramlarından biri de her üç dünyayı
birleştiren ok-eksen rolünü oynayan direktir. Mitolojik tasavvura göre
deliklerden geçen direk her üç dünyayı birbirine bağlamıştır. Altay ve
Sibirya halkları göğün bir merkez etrafında döndüğü tasarımını kabul
ederek bu merkeze veya noktaya yerin göbeği anlayışına karşılık olmak
üzere göğün göbeği adını vermişlerdir. Doğal olarak Türk halklarında
230
İSİMLENDİRME YÖRE
Eğirtmeç Konya, İçel,
Kirmen, Kirman, Kırşehir, Çorum, İçel, Amasya, Muğla,
Kerman Afyon, Denizli, Aydın, İzmir,
Balıkesir, Bursa, Bilecik, Çorum,
Tokat, Malatya, Urfa, Maraş, Sivas,
Yozgat, Ankara, Kırşehir, Kayseri,
Niğde, Adana, Antalya, Ordu
Yün İği, İğ,
Orcuk Sinop, Samsun
Tenger Isparta
Tengerek Isparta, Konya, Burdur, Antalya,
Denizli, Muğla
Tengirek Isparta, Burdur, Niğde, Denizli
Tengirşek Amasya, Muğla, Denizli
Fengere Ankara
Fengire Bolu, Çankırı, Kızılcahamam
Ağırşak, Ardahan
Tığ, Ardahan
233
İSİMLENDİRME SAHA
iy, elik Azerbaycan Türkçesi
Orsok Başkurt Türkçesi
Urşık Kazak Türkçesi
İyik Kırgız Türkçesi
Urçuk Özbek Türkçesi
orçık Tatar Türkçesi
İk Türkmen Türkçesi
Sonuç
Varlık alanına ait nesneler dünyası, inanç unsurları, tabiatla olan
etkileşim gibi unsurlar toplum ve kültürlerin evren algısını yansıtır.
Ontolojik bir bilgi alanına ait olan bu deneyimler sezgiseldir ve
bilinçaltında gizlidir. Ancak sembol ve çağrışımlarla, davranışlara ve
anlamlı bir bilgi bütünlüğüne dönüşür. Bu bağlamda kültürel unsurlar
olarak gündelik hayatın parçası olan nesneler, dil ötesi göstergelerden
oluşmuş çok boyutlu metinler içerir. Bu metinlere yönelik okumalar,
bakış açıları ve yorumlamalar, ilgili kültürün dünyası ve kolektif
bilinçaltına dayanılarak yapıldığı takdirde anlamlı bir bütünlük elde
edilebilir.
Anadolu sahasında özellikle yörük olarak isimlendirilen
Türkmen bölgelerinde Tengerek/Tengirek/Tengirşek ismiyle bilinen
üretim aracı, Türk kozmolojisini özetleyen sembolik bir metin içeriğine
sahiptir. Dönelgeleri; Türk kozmolojisindeki yıldızları taşıyan kök
çığrısı (gök çarkı/çıkrık/felek), gök kubbeyi, merkeziyetçi anlayışı,
yatay dünya tasarımındaki hükmedilecek dört köşe ve yönleri, ikili yani
dikotomik anlayışı sembolize eder. Ortasından geçen iğ ise yine Türk
kozmolojisindeki kozmik iki alanı (yer ve gök) birleştirerek belli bir
açıyla dünyanın dönmesini sağlayan ve böylece kaosu önleyen Temür
Kazık’ı (Hayat Ağacı, Bay Terek, Altın direk) çağrıştırır. Tengerek
238
ancak belli bir açı ve hızla dönerse kaosu simgeleyen yünü eğirerek
kozmosu simgeleyen ipe dönüştürür. Eğer işleyişi sağlayan açı ve hız,
doğru bir şekilde sabitlenmezse ip kopar ve kaos devam eder. Anadolu
insanının arketipsel zaman tasavvuruyla söylemek gerekirse döndükçe
Tengirek, aslında yünü değil zamanı eğirir.
Türk kozmolojisi ve evren tasavvuruyla ilgili zengin imge ve
çağrışımlara sahip olan tengirek İngilizcede Turkish Spindle olarak
bilinmektedir. Bu nedenle yetkililerin kültürel imgeler açısından zengin
ve Anadolu kültürüyle ilgili nüanslar içeren bu geleneksel üretim aletini
tengerek/tengirek/tengirşek/ adıyla “UNESCO İnsanlığın Somut
Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine” alınması hususunda
girişimlerde bulunması, kültürel mirasın korunması ve kültürlerarası
etkileşimi sağlaması açısından önem arz etmektedir. Çünkü Türkiye
menşeili olmayan sanal alışveriş sitelerinde özellikle değişik boyutlarda
ve renklerde Turkish Spindle adı ile bir hobi ürünü olarak satılmakta ve
kullanımı ile ilgili birçok video çekimi Batılılar tarafından
yapılmaktadır. Bu çerçevede yabancı turistlerin yoğun olduğu
bölgelerde kültür endüstrisine ait bir hobi ürünü ve hediyelik eşya
olarak tanıtımı ve pazarlanması, kültürel bir ögenin yaşatılması
açısından düşünülmelidir.
KAYNAKÇA
Atalay, Besim (2006), Dîvânü Lügati’t-Türk –Dizin-, Ankara: TDK
Yayınları.
Bayat, Fuzuli (2007), Türk Mitolojik Sistemi –Ontolojik ve
Epistemolojik Bağlamda Türk Mitolojisi- 1, Ankara: Ötüken
Yayınları.
Bozyiğit, A. Esat (1996), Ankara İli Ağzı Sözlüğü, Ankara: Kültür
Bakanlığı Yayınları.
239
Elektronik Kaynaklar
https://www.etsy.com/listing/676969541/3d-printed-turkish-spindle-
medium?ref=sold_out-1
https://www.academia.edu/26267634/T%C3%BCrk_Kozmolojisi-
O%C4%9Fuzhan_YILMAZ
Yılmaz, Oğuzhan, Türk Kozmolojisi,
https://www.belcikabelhaber.be/2019/08/07/kirmen-50-yasinda
https://twitter.com/ceyhunirgil/status/1121780623537049606
https://waltin.se/josefinwaltinspinner/tag/turkish-spindle/
https://www.youtube.com/watch?v=o0G_Vg2PiTM
https://www.youtube.com/watch?v=TxaKcM9INlc
https://www.youtube.com/watch?v=W9ui5E3pxSo
https://www.sozluk.gov.tr/