Gökırmağın bir gerdanlık gibi üzerinde taşıdığı geleceğin geçmişle beslendiği topraklar

tarihi bir anadolu yöresinin manevi silueti

doğanın bütün mevsimlerini ihtişamla süslediği yer

burada gülücükler burada samimiyet coşku emek var

toprağım bereketi güneşin imtiyazı mahsullerin en lezeetlisi var

tarihinden kültütünden doğasına kadar bucak bucak adım adım bambaşka bir doğa var

4 mevsime tat veren dokuyu anlamak için geçmişe gitmemiz gerekir.

osmanlı candaroğulları hatta roma dan bile daha eski.

çünkü paflagonyanın başkenti pompeiopolis karadeniz antik uygarlıkları arasında günyüzüne çıkmakta
olan ilk şehirdir. arkeoloji kazılarında bugüne kadar 3 tapınak roma villası hamam antik tiyatro bazlika
odeon gibi mimarilerin yanı sıra sikke kemik parçalarına rastlandı.

kazı çalışmaları bittiğinde bir çokuygarlığa ışık tutacaktır.

diğer yandan kaza mezarları bulunur. efsaneleri ve gizemleri ile dopdolu ölümün heybetini yansıtırlar.

yörenin en ünlü tarihi yapısı bizi girişte karşılar. bölgeye ismini veren taşköprü. 1366 yılında yaplmış
bu köprünün bir yanında antik roma diğer yanında anadolunun ilk türk yerleşim yerlerinin izleri
bulunmaktdır. burası türk islam dönemi boyunca hiç istilaya uğramamış ve savaş görmemiştir. bu
nedenle yapıları katışıksız bir kültürü yansıtmaktdır. taşköprüye atılan selçuklu ve osmanlı imzaları
kendilerinin ham hamam cami külliye de gösterir. ve manevi izler hala hissedilmektedir.

taşköprü evleri mağrur duruşları ile modern mimariye kafa tutar.

1927 de çıkan yangınla büyük kısmı yok olan taşköprü, alman mimamar herman jansen sayesinde
küllerinden yeniden doğmuştur. eski dokuyu kaybetmeden yenileme çalışmaları devam etmektedir.

bazıları konut bazıları ise idare binaları olarak hizmet vermektedir.farkedilen ilk şey kültürel mirasın