ULUSLARARASI GÜVENLİK SORUNLARI BAĞLAMINDA TERÖRİZM

Tarihi çok uzun yıllara dayanan terörizm, 20. yüzyıl itibariyle uluslararası hale
gelmiştir, 1960’lara kadar etnik kökenli ideolojiye sahipken 1960’ların sonlarından itibaren
Marksist Leninist bir ideolojiyi benimsemiştir. 90’lı yıllarda ise aşırı dincilik ideolojisinin
yaygınlaştığı terörizm, 11 Eylül 2001 saldırıları ile tavan yapmıştır. Dünyada en fazla ses
getiren terör saldırıları olan 11 Eylül saldırıları başta Amerika olmak üzere Avrupa, Birleşmiş
Milletler, NATO ve dünyanın geri kalanı için terörizm adına bir dönüm noktası olmuştur.

Terörizmin, ulusal terörizm, devlet terörizmi, devlet destekli terörizm, uluslararası

terörizm, uluslar ötesi terörizm ve siber terörizm gibi farklı türleri bulunmaktadır. Dini, sosyo-
ekonomik, ideolojik, siyasi ve etnik nedenleri bulunan terörizm, hazırlık, örgütlenme, eylem
ve iç savaş olmak üzere 4 aşamada gerçekleşmektedir. 21. yüzyıla gelindiğinde en tehlikeli
güvenlik sorunu haline gelen terörizm, dış yardımlar, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı,
büyük çaplı soygunlar, haraçlar bağışlar ve diğer bütün kaçakçılık yöntemleriyle
desteklenmektedir. Yine lider kadro, aktif militan kadro, aktif destekleyiciler ve pasif
destekleyicilerden oluşan terör örgütleri, rehin alma, suikast, bombalama, silahlı saldırı,
sabotaj, yol kesme ve siber saldırı gibi faaliyetleri icra etmektedir.

Avrupa birliği gerek sınırları içerisinde bulunan gerekse de özellikle Arap Baharı
sonrasında Avrupa’ya yaşana mülteci göçü ile beraber gelen terörizmi bitirmek adına çeşitli
anlaşmalarla önlemler almaktadır. Bu önlemleri 11 Eylül öncesi ve sonrası olarak ikiye
ayırmak mümkündür. 11 Eylül öncesinde alınan önlemler önemsenmezken gerçekleşen terör
saldırılarıyla terörizm, bütün devlet ve devlet dışı aktörlerin gündemine oturarak en tehlikeli
gündem maddelerini oluşturmaktadır. Aynı şekilde Amerika, NATO, Şangay İşbirliği Örgütü
ve Birleşmiş Milletler de başlarına adeta bela olan terörizmi bitirmek adına çok emek
vermektedirler.

Terörizmin uluslararası alanda ortak bir tanımlamaya sahip olmayışı terörle mücadele
politikalarını başarısız kılmaktadır. Uluslararası bir hale gelen terörizm bugün bugün
dünyanın her ülkesinde kendisine üye ve yandaş devşirebilmektedir. Bu vaziyet ise terörizmin
daha tehlikeli hale gelmesinin asıl nedenlerini oluşturmaktadır. BM ve NATO gibi örgütlerin
de uluslararası hukuktaki boşluklardan kaynaklı terörle mücadeledeki başarısızlığı ise bu
örgütlerin işlevselliğini tartışmalı hale getirmektedir.