Professional Documents
Culture Documents
Bilişim Sözlüğü (İngilizce Türkçe) (PDFDrive)
Bilişim Sözlüğü (İngilizce Türkçe) (PDFDrive)
Günümüzde her bilim veya teknoloji dalı kendine özgü bir dil yaratmakta ve
geliştirmektedir. Bilim ve teknolojideki kuram, yöntem, sistem ve araçlar yeni kavram ve
sözcükleri de beraberlerinde getirmektedir. İlgili çalışma alanlarındaki gelişmelerin
izlenebilmesinin, kullanılan dildeki sözcük dağarcığının geliştirilmesiyle mümkün
olabileceği kuşkusuzdur.
Kurulduğu 1954 yılından bu yana hizmet verdiği alanlarda büyük ilerlemeler kaydeden
Türk Standartları Enstitüsü, ülke ekonomisi ve ticaret hayatına gerek özgün standartlar
geliştirerek, gerekse uluslararası standartları Türkçeleştirerek, önemli katkılarda
bulunmuştur. Bu çalışmamızda, çağımızın en popüler bilim alanlarından olan bilişim
teknolojisi ile ilgili olarak ISO standartlarında yer alan uluslararası bilişim terimlerinin
uygun Türkçe karşılıkları sözlük olarak sunulmuştur. Sözlüğümüzdeki terimler yalnızca
ISO terimleri ile sınırlıdır. Bu yönüyle, sözlüğün, bu alanda yapılmış diğer çalışmalar için
tamamlayıcı rol oynayacağını düşünüyoruz.
Kenan MALATYALI
TSE Başkanı
TSE Bilişim Sözlüğü Kullanım Kılavuzu
KULLANIM KILAVUZU
Bu sözlük ISO/IEC 2382 standard serisi temel alınarak hazırlanmıştır. Sözlükte bilgisayar
yazılımı ve donanımı, veri işleme, bilgisayar ağları, elektrik ve elektronik mühendisliği gibi
alanlardaki terimler yer almaktadır.
Terimlerin Düzenlenişi
Sözlükte terimler alfabetik olarak düzenlenmiştir. Her bir terimin değişik alanlardaki farklı
anlamlarını belirtmek üzere terim ile birlikte terimin yer aldığı standardın numarası ve terim
numarası verilmiştir. Terimin İngilizce orijinal adı koyu olarak, Türkçe karşılığı italik ve
terimin yer aldığı standardın numarası ve terimin bu standarddaki madde numarası köşeli
parantez içinde verilmiştir. Bu bilgilerden sonra da terim açıklaması yer almaktadır.
Terim birden fazla teknoloji ya da bilim dalında farklı anlam taşıyorsa, kullanım alanı
terimin açıklamasından önce (bilgisayar ağlarında) örneğinde olduğu gibi parantez
içerisinde verilmiştir.
Terim Betimleyiciler
Terimin isim, sıfat, fiil gibi farklı özelliklerini belirtmek için terimin açıklamasından önce
parantez içerisinde kısaltmalar kullanılmıştır. Kullanılan kısaltmalar aşağıda verilmiştir.
(i.) İsim,
(f.) Fiil,
(s.) Sıfat.
Şekiller
Şekil numaraları, şeklin yer aldığı standard bölümünü de belirtecek şekilde düzenlenmiştir.
Örneğin 2382-1 numaraları standardda yer alan birinci şekil, sözlükte Şekil 1.1, 2382-16
iii
TSE Bilişim Sözlüğü Kullanım Kılavuzu
numaraları standardda yer alan üçüncü şekil sözlükte Şekil 16.3 şekil numarası ile
verilmiştir. Sayfa düzeninde oluşabilecek karışıklıkları önlemek amacıyla tüm şekiller
sözlükte terim açıklamalarından sonra EK-A olarak toplu halde verilmiştir.
Kısaltmalar
TS ISO/IEC 2382 standard serisinde bulunan ve konulara göre gruplanmış İngilizce terim
listesi EK-E olarak verilmiştir.
iv
TSE Bilişim Sözlüğü
İngilizce Türkçe
Sözlük
v
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Aa
1
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
access arm: erişim kolu, [12.05.04], Bir access method: erişim yöntemi,
manyetik diskte bulunan, üzerine [01.08.03], Veri kullanımında, verinin
manyetik kafaların takılı olduğu kol. okunması ve yazılması esnasındaki
bellek kullanımında, veri transferi yapmak
access category: erişim kategorisi, için bir giriş çıkış kanalının kullanımında
[08.04.03], Varlığın kullanım için geçerli olan teknik. ÖRNEK: Rasgele
yetkilendirildiği kaynaklar esas alınarak erişim yöntemi, doğrudan erişim yöntemi,
varlıkların atanabileceği bir kategori. sıralı erişim yöntemi.
2
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
3
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
active threat: etkin tehdit, [08.05.05], Bir acyclic network: döngüsel olmayan ağ,
veri işleme sisteminin durumunun yetkisiz [34.02.25], bkz. feedforward network
olarak kasten değiştirilmesi ile ilgili
herhangi bir tehdit. ÖRNEK: Mesajların adaptive learning: uyarlamalı öğrenme,
değişikliğe uğraması, sahte mesajların [31.03.03], Dış bilgi kaynağından alınan
araya girmesi, sahte davranışların öneriye uygun olarak iç bilginin
sergilenmesi veya hizmetin reddi ile düzenlenmesi ya da var olan bilgiye göre
sonuçlanan bir tehdit. yeni edinilen bilginin dönüştürülmesini
temel alan öğrenme stratejisi.
active vocabulary: etkin sözlük,
[29.03.17], bkz. spoken vocabulary adaptive neural network: uyarlanır sinir
ağı, [34.02.39], Başarım özelliklerini
active window: etkin pencere, çevresindeki değişikliklere göre
[13.05.34], Pencereler (1) kümesinden o ayarlayabilen sinir ağı.
anda kullanılmakta olan pencere.
adaptive resonance theory network:
active wiretapping: etkin hatta girme, uyarlanır resonans teorisi ağı, [34.02.36],
[08.05.27], Veriyi değişikliğe uğratma Giriş örüntüsü prototiplerden birine yeterli
veya yeni veri ekleme amacı ile hatta şekilde benzer ise öğrenme
girme. algoritmasının kategorileri tanımlayan
depolanmış prototipleri güncelleştiren
actor: aktör, [28.02.21], Bir senaryoda bir aksi takdirde prototip olarak girişi olan
konuya ait rolü yerine getiren varlık. yeni bir sınıf yaratan sinir ağı. NOT: ART
ÖRNEK: Temsilci, temsilci ortağı, ağları, esneklik (öğrenme yeteneği) ve
mirasçı, hasta vb. kararlılık (var olan bilginin bozulmaması
veya silinmemesi) arasında bir uzlaşı
actual argument: gerçek bağımsız yerine getirir.
değişken, [15.03.14], bkz. actual
parameter adaptive training uyarlamalı eğitim,
[29.01.42], Başarımı artırmak için bir
4
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
5
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
6
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
7
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
8
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
9
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
10
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
11
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
ve bitirmek için özel ve tutarlı bir araç atomic type: atomik tür, [15.04.05], Veri
sağlayan uygulama hizmet elemanı. nesnesinin her biri ayrıştırılamayan tek
bir veri değerinden ibaret olan veri türü.
associative learning: çağrışımlı
öğrenme, [31.03.20], bkz. learning by attachment unit interface: bağlantı
analogy birimi ara yüzü, [25.01.30], Bir yerel alan
ağı üzerindeki veri istasyonunda, ortam
associative memory: çağrışımsal bağlantı birimi ve veri terminal aygıtı
bellek, [34.02.33], bkz. associative arasındaki ara yüz. NOT: Şekil 25.2 ve
storage 25.3’e bakınız.
12
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
audit trail: denetim kuyruğu, [08.06.07], yönlendirmeye yardımcı olan bir sesli
(Bilgisayar güvenliğinde) Bir güvenlik yanıt sistemi. NOT: Otomatik görevli, bir
denetiminde olası kullanım için toplanan sesli mesaj sunucusu örneğidir.
veri.
automatic: otomatik, [01.01.12], Belirli
augend: eklenen, [02.C.14], Toplama koşullar altında, insan müdahalesi
işleminde, sayıların veya büyüklüklerin olmaksızın bir işlem veya teçhizatın
eklendiği bir sayı veya nicelik. kendiliğinden çalışması durumuna ait
olma.
AUI: AUI, [25.01.30], bkz. attachment
unit interface automatic answering: otomatik
yanıtlama, [09.08.04], Aranan veri
authentication: kimlik doğrulama, terminal aygıtının çağrı sinyaline otomatik
[08.01.11], Bir varlığın öne sürülen olarak cevap verdiği yanıtlama. NOT:
kimliğini onaylama eylemi. Aranan veri terminal aygıtı (VTC) katılsa
da katılmasa da çağrı kurulabilir.
authentication exchange: kimlik
doğrulama değişimi, [08.01.15], Bilgi automatic calling: otomatik arama,
değişimi ile bir varlığın öne sürülen [09.08.08], Seçilen sinyalin elemanlarının
kimliğinden emin olmayı amaçlayan tam bit hızında veri ağı içine bitişik olarak
düzenek. girildiği çağırma işlemi. NOT: Seçme
sinyali veri terminal aygıtı tarafından
authentication information: kimlik üretilir. Belirli bir zaman dilimi içinde aynı
doğrulama bilgisi, [08.01.13], Bir varlığın adrese izin verilen sayıdan daha fazla
öne sürülen kimliğinin geçerliğini başarısız çağırma girişimini engellemek
onaylamak için kullanılan bilgi. için ağ tasarım ölçütü tarafından bir limit
konulabilir.
authoring language: yazarlık dili,
[07.01.31], Bilgisayar destekli öğretim için automatic constant function: otomatik
ders materyali geliştirmek amacıyla sabit işlevi, [22.03.15], Bir rakamın tekrar
tasarlanmış problem yönelimli dil. kullanılması için hesap makinesinde
otomatik olarak tutulmasını sağlayan
authorization: yetkilendirme, [08.01.16], işlev.
Erişim haklarını temel alarak erişimin
sağlanmasını da içeren hakların automatic data processing: otomatik
verilmesi. veri işleme, [01.01.06], bkz. data
processing.
auto-attendant: otomatik görevli,
[29.03.15], bkz. automated attendant automatic footnote tie-in: metne bağlı
otomatik dipnot, [23.02.15], Belirli bir
auto-forward: otomatik iletme, konuma ya da dipnot referansının olduğu
[32.06.05], Alınan iletileri önceden sayfanın alt tarafına, bir dipnotu otomatik
belirlenmiş yeni bir amaçlanan alıcıya olarak yerleştiren işlev.
otomatik olarak yönlendirme eylemi.
automatic function: otomatik işlev,
automate: otomatikleştirmek, [01.01.13], [22.03.03], Program tarafından
(f.) Bir işlem veya teçhizatı otomatik hale denetlenen ve bir işletmen yardımı
getirmek. olmaksızın yürütülen, bir ya da bir dizi
hesap makinesi işlevi.
automated attendant: otomatik görevli,
[29.03.15], Çağrıları ve/veya mesajları
tuşlarla ya da konuşma istekleri ile
13
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
14
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
15
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Bb
16
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
karar verilecek bir amaç kural ile hatalı sektörlerin bilerek disk üzerine
başlayarak ve bir sistemin kuralları yazılması tekniği.
boyunca bir soruya yanıt verilinceye,
önceden depolanmış bir sonuç balanced error: dengeli hata, [02.06.10],
bulununcaya, bir çelişki ile karşılaşıncaya Ortalama değeri sıfır olan bir hata
ya da doğru değere karar verilemeyeceği kümesi.
anlaşılana kadar geri yönde giderek elde
edilen sonuç çıkarmaların sırasını balanced tree: dengelenmiş ağaç,
düzenleyen yinelemeli yordam. [04.10.07], İçinde her bir düğümün yakın
alt ağaçlarının yüksekliklerinin farkı en
backward channel: geri aktarım kanalı, fazla bir olan ağaç.
[09.03.16], İleri aktarım kanalı ile iletimin
aksi yönünde ilişkilendirilen ve yönetim band: bant, [12.05.01], Bir manyetik
veya hata denetleme sinyalleri için tamburun ya da manyetik diskin bir
kullanılan bir iletim kanalı. NOT: Her iki yüzeyi üzerinde paralel olarak okunan ya
yönde eş zamanlı veri aktarımı da yazılan bir grup iz.
durumunda, bu tanım dikkate alınan veri
kaynağına uygulanır. band (belt) printer: bant (kemer) yazıcı,
[12.07.15], Yazma karakter kümesinin
backward LAN channel: geriye dönük esnek bir bant (kemer) üzerinde taşındığı
LAN kanalı, [25.03.04], Bir geniş bantlı vuruşlu yazıcı.
LAN’de, veri istasyonlarından yönlendirici
istasyona veri iletimi için ayrılan kanal. bar code: çubuklu kod, [12.01.55],
Değişik kalınlık ve ayrımdaki paralel
backward recovery: geri yönde çubuklar tarafından gösterilen ve ters
kurtarma, 1. [07.06.36], Bir sistem, tarama ile okunan karakterleri gösteren
program, dosya, veritabanı ya da diğer kod.
bir kaynağın gerekli işlevleri
gerçekleştirebildiği önceki bir duruma bar printer: çubuk yazıcı, [12.07.08],
getirildiği kurtarma çeşidi. ÖRNEK: Bir Yazma vuruşlarının bir yazma çubuğu
dosyanın verilen bir duruma, bu durumda üzerinde yapıldığı vuruşlu yazıcı.
olduğu zamandan beri dosyaya yapılan
barge in : karışmak , [29.02.25], (f.) Ses
değişiklikleri geriye alarak yeniden
uyarıcı üzerinden konuşulmasına rağmen
getirilmesi. 2. [08.07.06], Daha sonraki
doğru bir şekilde anlaşılmak ve uygun bir
bir sürümü ve günlük kayıt dosyasını
şekilde yanıt verilmek. NOT: Genellikle,
kullanarak verinin eski sürümünün
sisteme söylenecek şeyi bilmek için,
yeniden oluşturulması.
tecrübeli kullanıcılar her bir uyarıcının
backward search: geriye doğru arama, bitmesini beklemeye gerek duymazlar.
[23.04.15], Bir belge içinde herhangi bir
base: taban, 1. [05.03.01], Bir
konumdan belgenin başlangıcına doğru
numaralama sisteminde, temsil edilen
arama yapmaya olanak sağlayan işlev ya
sayıyı belirlemek üzere verilen bir sayıyla
da mod.
üssü alınan ve ardından mantisle
bacterium: bakteri, [08.05.50], Elektronik çarpılan sayı. ÖRNEK: 3,15 x 103 = 3150
posta yolu ile her alıcının dağıtım ifadesindeki 10 sayısı. 2. [05.04.10], bkz.
listesindeki herkesin adresine kendisini radix
göndermesiyle yayılan bir program.
base address: taban adres, [07.09.34],
bad sectoring: hatalı sektör oluşturma, Adreslerin hesaplanmasında başlangıç
[08.08.04], Kopyalama koruması için, noktası olarak kullanılan adres.
17
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
base type: temel tür, [15.04.23], Bir alt verisinin toplanıp gruplar halinde işlendiği
türün indirgendiği veri türü. NOT: Üst işletim çevresi.
türün karşıtıdır.
batery powered calculator: pilli hesap
baseband: ana bant, [09.03.11], Bir makinesi, [22.02.04], Enerjisini yalnızca
sinyal tarafından veya bir ayarlayıcı bir kimyasal pilden, güneş pilinden ya da
tarafından değiştirilmemiş olan çoklanmış yeniden doldurulabilir pilden alan hesap
sinyaller kümesi tarafından işgal edilen makinesi.
bant frekansı.
baud: Baud (saniyede gönderilen bit
baseband LAN: ana bant LAN, sayısı), [09.05.20], Bütün elemanların
[25.01.02], Verinin kodlandığı ve bir eşit uzunlukta olduğu ve her elemanın bir
taşıyıcı modülasyonu yapılmadan veya daha fazla biti temsil ettiği yerde her
iletildiği yerel alan ağı. saniyede geçen sinyal elemanlarının
sayısına eşit modülasyon hız birimi.
based literal: temel ifade, [05.02.06], NOT: Sinyal elemanı başına birden fazla
Kök olarak kullanılan bir sayıyı açıkça bit taşınması nedeniyle 1200 bit veya
ifade edecek bir biçimde göstermek yukarısında bazı modem aygıtları için
üzere kullanılan nümerik ifade. ÖRNEK: baud olarak ifade edilen modülasyon hızı
Ada programlama dilinde, 16#F.FF#E+2, genellikle bit hızından daha düşüktür.
ondalık ifade 4095’i gösteren bir on altılık
gerçel ifadedir. BCD notation: BCD notasyonu,
[05.07.01], bkz. binary-coded decimal
baseline: referans satırı, [23.02.09], bkz. notation
reference line
beaconing station: arıza bildirim
basic format: varsayılan biçim, istasyonu, [25.04.05], Bir halka ağdaki
[23.06.07], bkz. default format önemli hataları ağdaki diğer istasyonlara
haber veren veri istasyonu.
basic mode link control: temel mod
bağlantı denetimi, [09.06.30], Bilgi before-image: düzeltme öncesi kopya ,
değişimi için 7-bit kodlu karakter [17.08.12], Bir kaydın veya bir bloğun bir
kümesinin standart kontrol karakterlerini düzeltme işleminden önceki kopyası.
kullanarak karakter tabanlı protokol
yoluyla veri hatlarının denetimi. beginning-of-file label: dosya başı
etiketi , [04.09.09], bkz. header label
batch processing: toplu işlem,
[10.03.01], Kullanıcının, işlem ilerledikçe beginning-of-tape marker: şerit
daha fazla etkileyemeyeceği şekilde, başlangıç işareti, [12.04.01], Manyetik
toplu işlerin gerçekleşmesi veya verinin şerit üzerindeki, kaydedilebilir alanın
işlem görmesi. başlangıcını belirtmek için kullanılan bir
işaret. ÖRNEK: Işık yansıtan bir şerit,
batch training: toplu eğitim, [34.03.20], şeridin saydam kısmı.
Bağlantı ağırlıklarının yalnızca her bir
öğrenme sırası sunulduktan sonra beginning-of-volume label: birim başı
ayarlandığı eğitim. etiketi, [04.09.07], bkz. volume label
18
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
hakkındaki deyim. NOT 1: İnanış eksik [Sekizli] [Onlu] [On ikili] [Onaltılı][N’li] ,
olan bir bilgiden sonuç çıkarmaya yardım [02.03.12], 1. İkili [Üçlü]..........[N’li] iki
eder. NOT 2: Yüksek kesinlik faktörüne [üç][sekiz][on][on iki][on altı][N]’in
sahip olan bir inanış, bir olgu olarak mümkün olan farklı değer ve durumlar
dikkate alınabilir. olduğu, ayrılma, seçim veya koşulla
tanımlanır. 2. İki, [üçlü] ......... [N]'li,
BER: [09.06.20], bkz. bit error ratio tabanı (kökü) iki [üç] [sekiz] [on] [oniki]
[onaltı] [N] olan sabit tabanlı (köklü) sayı
best-first search: en iyiyi arama, sistemi.
[28.03.28], Arama sırası boyunca her
adımda, bir koldan önceden belirlenmiş binary arithmetic operation: ikili
bir ölçüt kümesi yoluyla bir amaca doğru aritmetik işlem, [02.07.01], İşlenenler ve
tüm olası kolları değerlendiren, sonuçların ikili sayı sisteminde
değerlendirme sonuçlarına dayalı olarak gösterildiği aritmetik işlem.
en iyi arama kolunu seçen arama.
binary cell: ikili hücre, [12.02.07], İkili bir
between-the-lines entry: hatlar arasına karakteri saklayabilecek bir bellek
giriş, [08.05.36], Yetkisiz bir kullanıcı hücresi.
tarafından, o anda etkin olmayan ve
yasal bir kullanıcı kaynağıyla bağlantılı binary character: ikili karakter,
bir iletişim kanalına, etkin hatta girme [04.03.10], İkili karakter kümesinin
yöntemi ile erişimin elde edilmesi. herhangi bir karakteri. ÖRNEK: D (doğru)
veya Y (yanlış), E (evet) veya H (hayır).
bias: sapma, [02.06.11], Bir değerin bir
referans değerden sistematik farklılığı. binary character set: ikili karakter
kümesi, [04.01.06], İki karakter içeren bir
bias error: sapma hatası, [02.06.12], karakter kümesi.
Sapmadan kaynaklanan hata. ÖRNEK 1:
Küçültülmüş bir şerit metrenin neden binary code: ikili kod, [04.02.09],
olduğu hata. ÖRNEK 2: Hesaplamada, Uygulaması bir ikili kod kümesi oluşturan
kesmenin neden olduğu hata. kod.
bidirectional list: iki yönlü liste , binary code element set: ikili kod
[04.08.04], bkz. symmetrical list eleman kümesi, [04.02.13], bkz. binary
code set
bidirectional search: iki yönlü arama,
[28.03.26], Eşzamanlı olarak ileri ve geri binary code set: ikili kod kümesi,
yönde zincirleme ile başlayan ve arama [04.02.14], Elemanları bir ikili karakter
yolları çözüm uzayında buluştuğunda ya kümesinden oluşturulan kod kümesi.
da tüm olasılıklar bittiğinde duran arama.
binary digit: ikili sayı, [01.02.08],
binary [N-ary] Boolean operation: [N-li [04.03.09 (01.02.08)], bkz. bit
Boole işlemi], [02.05.03], bkz. dyadic [N-
adic] Boolean operation binary digital signal: ikili sayısal sinyal,
[09.02.04], bkz. binary signal
binary [N-ary] operation: ikili [N-li]
işlem, [02.10.05], bkz. dyadic [N-adic] binary notation: ikili notasyon,
operation [05.06.02], Genellikle 0 ve 1 olan iki farklı
karakteri kullanan bir notasyon.
binary [ternary] [octal] [decimal or ÖRNEKLER: D (doğru) veya Y (yanlış),
denary] [duodecimal] [sexadecimal or E (evet) veya H (hayır). NOT: İkili
hexadecimal] [N-ary]: İkili [Üçlü] notasyon ikili sistemle sınırlı değildir.
19
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
binary operation: ikili işlem, [02.05.01], bind: ilişkilendirmek, 1. [07.02.24], (f.) Bir
bkz. boolean operation tanımlayıcıyı bir programdaki bir başka
nesne ile bağlantılandırmak.
binary search: ikili arama, [06.04.05], ÖRNEKLER: Bir tanımlayıcıyı bir değer,
Eşit sayıda öğelerden oluşan ya da adres ya da bir başka tanımlayıcı ile
başlangıç kümesinde tek sayıda öğe bağlantılandırmak ya da biçimsel
bulunduğu durumda, birinde diğerinden parametreler ve gerçek parametreleri
bir fazla öğenin bulunduğu veri kümeleri birleştirmek. 2. [10.01.11], (f.) (Adres) Bir
üzerinde yapılan iki kesime bölmeli bilgisayar programında bir sembolik
arama adres veya etiketle bir mutlak adres,
görüntü adresi veya aygıt belirleyiciyi
binary signal: ikili sinyal, [09.02.04], birleştirmek.
İçinde her sinyal elemanının izin verilen
iki ayrık değerden birine sahip olduğu binding: ilişkilendirme, [07.02.25], Bir
sayısal sinyal. tanımlayıcıyı bir programdaki bir başka
nesne ile bağlantılandırma süreci.
binary system: ikili sistem, [05.04.17], 0
ve 1 şeklinde iki sayıyı ve sabit kök binding time: ilişkilendirme zamanı,
olarak ikiyi kullanan ve en küçük tam sayı [07.02.26], İlişkilendirmenin gerçekleştiği
ağırlığı 1 olan sabit kök notasyonu. an. NOT: Ada, PL/I ve C++ gibi hem
ÖRNEK: İkili sistemde, 110,01 sayısı, verimli yürütme hem de esneklik için
ondalık olarak 6,25’e eşit olan 1 x 22 + 1 tasarlanmış programlama dilleri
x 21 + 1 x 2-2'yi göstermektedir. ilişkilendirme zamanı seçeneklerine izin
veren birden çok seçenek sağlar.
binary tree: ikili ağaç, [04.10.05], Her bir
düğümün alt düzeyde en fazla iki diğer biometric: Biometri , [08.06.11], Bir
düğümle doğrudan bağlı olduğu bir kişinin kimliğini geçerlemek için, parmak
düzenlenmiş ağaç. izi, göz damarlarının izi veya konuşma
sesi gibi tek ve benzersiz kişisel
binary-coded decimal notation: ikili özellikleri yansıtan özel niteliklerin
kodlanmış ondalık notasyon, [05.07.01], kullanımına ait olan.
İçerisinde her bir ondalık sayının bir ikili
sayı tarafından ayrı ayrı temsil edildiği bir biquinary code: iki beşli kod, [05.07.04],
ikili kodlanmış notasyon. ÖRNEK: 8-4-2- 0’dan 9’a her bir n sayısının, a=0 veya
1 ağırlıklarını kullanan bir ikili kodlanmış a=1 olmak üzere ve b=0, 1, 2, 3 veya 4
ondalık notasyonda, 23 ondalık sayısı olmak üzere bir çift a,b sayısı ile
ikili sistemdeki gösterim 10111’le gösterildiği ve 5a+b'nin n'ye eşit olacağı
karşılaştırıldığında 0010 0011 bir ifade. NOT: Genellikle, a ve b ikili
şeklindedir. sistemde temsil edilirler.
20
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
bit: bit, ikil [01.02.08], [04.03.09], İkili belleğinin kullanıldığı problem çözme
sayı sisteminde kullanılan 0 veya 1 modeli.
rakamlarının her biri.
blank: boşluk, [04.03.11], Grafik
bit density: bit yoğunluğu, [12.01.25], karakteri dizisinde boş bir konumu temsil
Her bir uzunluk ya da alan birimine kayıtlı eden karakter. NOT: Boşluk karakteri
bitlerin sayısı. kavramsal olarak boş karakterden
farklıdır fakat özel bir karakter kümesinde
bit error ratio: bit hata oranı, [09.06.20], ayırt edilmemiş halde olabilir. Örneğin,
Öngörülen zaman diliminde gönderilen, bazı karakter kümeleri, ayırıcı olarak ele
alınan veya işlenen bitlerin toplam almaksızın iki grafik karakteri arasındaki
sayısının hatalı bit sayısına oranı. boşluğu kullanabilen “ara vermeme"
işaretini boşluk olarak içermektedir.
bit position: bit konumu, [05.06.03], Bir
ikili notasyonda gösterildiğinde bir blank character: boşluk karakteri,
sözcükteki bir karakterin konumu. [04.03.11], bkz. blank
bit rate: bit hızı, [09.05.17], Bitlerin blank medium: boş ortam, [12.01.01],
aktarım hızı. NOT: Bit hızları genellikle Referans bilgisi ya da kullanıcı bilgisi
saniye başına bit, saniye başına kilobit kaydedilmemiş ortam.
ve saniye başına megabit ve benzeri
şekilde ifade edilir. blanking: boşluk yapma, [13.03.26],
Ekranın bir veya daha fazla görüntü
bit string: bit dizisi, [04.05.04], Yalnızca elemanından temizlenmesi.
bitlerden oluşan dizi.
blind copy recipient: görünmez kopya
bitmap: bit eşlem , [13.03.13], bkz. alıcısı, [32.08.05], [27.01.15], Kimliği aynı
bitplane iletinin diğer alıcılarına açıklanmayan
alıcı. NOT: “blind carbon copy -
bit-oriented protocol: bit yönelimli görünmeyene bilgi için” sözcük
protokol, [09.06.06], Veri bağlantı gurubundan türetilen “bcc” kısaltması bir
denetim işlevlerinin kullanıcı verisinin görünmez kopya alıcısını belirlemek için
açık bitler sırası olarak aktarılmasına izin kullanılır.
veren çerçevenin belirli konumlarında
belirlenen veri bağlantı protokolü. blinking: yanıp sönme, [13.03.27], Bir
ÖRNEK: Yüksek düzeyde veri bağlantı veya daha fazla görüntü elemanının
denetim protokolü. aydınlanma şiddetinde bilinçli olarak
yapılan periyodik değişiklik.
bitplane: bit düzlemi, [13.03.13], Bir
niteliğin varlığını veya yokluğunu block: blok 1. (metin işlemede),
gösteren iki boyutlu bit dizisi. NOT: Daha [23.02.13], (Metin işlemede) Üzerinde bir
genel nitelik gösterimleri için tercih edilen metin işleme işleminin gerçekleştirileceği,
terim piksel haritasıdır. kullanıcı tarafından tanımlanmış metin
parçası. 2. [04.07.07], (Veri
blackboard model: kara tahta modeli, organizasyonunda) Belirli bir amaç için
[28.03.18], Birkaç bilgi kaynağı bir birim olarak ele alınan karakter,
tarafından erişilebilen, sonuçlar ya da sözcük veya kayıt dizisi.
yeni veriler ile iletişim kurmak için
kullanılan ve kara tahta olarak block check: blok denetleme,
adlandırılan bir paylaşılan çalışma [09.06.19], Verilen kurallara göre bir veri
bloğunun yapılandırıldığını belirlemek
21
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
block copy: blok kopyalama, [23.04.19], block transfer: blok aktarma, [06.03.02],
Kullanıcının, bir bloğu çoğaltmasına ve Bir ya da birden çok veri bloğunu bir tek
onu belgedeki başka bir konuma ya da işlemle aktarma işlemi. NOT: Blok
başka bir belgeye eklemesine olanak aktarma, veriyi asıl kaynağından silerek
sağlayan işlev. ya da silmeyerek yapılabilir.
22
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
23
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
koşullu deyimleri temsil eden sıralı ve iç denetim protokolleri kullanabilen iki yerel
içe kutulardan oluşan denetim akış alan ağını bağlayan işlevsel birim.
diyagramı. NOT: Şekil 7.3’e bakınız.
bridge input circuit : köprü giriş devresi
BPN: BPN, [34.02.30], bkz. back- , [21.05.02], (Süreç denetiminde) Teknik
propagation network sürecin algılama bileşenleri, köprü
devresinin bir bölümü içinde olduğu ve
branch: dal, [18.01.03], Bir ağda, iki referans bileşenlerin köprü devresinin
düğüm arasındaki doğrudan ara bağlantı. diğer bölümünde olduğu bir örneksel giriş
NOT 1: Ağ topolojisinde veya ana hatları devresi.
ile yapılmış bir düzenlemede, dallar
şema üzerindeki çizgilerdir. Bilgisayar bridge-router: köprü yönlendirici,
ağında, dallar veri hatlarıdır. NOT 2: [18.02.12], bkz. brouter
Şekil 18.2'ye bakınız.
broadband: geniş bant, [09.03.13],
breach: bozma, [08.05.17], Bilgisayar Geniş frekans alanı gerektiren bir
güvenliğinin bazı elemanlarının, tespit uygulama için kullanılan bant frekansı.
edilsin veya edilmesin, kullanılmasının NOT: Geniş bant her bir farklı amaç için
engellenmesi veya etkisiz hale getirilmesi kullanılabilen veya farklı kullanıcılara
ile veri işleme sistemine girme. hazır edilebilen daha dar birkaç banda
bölünebilir.
breadth-first search: enine arama,
[28.03.25], Arama ağacının en yüksek broadband LAN: geniş bantlı LAN ,
düzeyinden en düşük düzeyine, bir [25.01.03], Verinin kodlandığı, çoklandığı
sonraki alt düzeye gitmeden önce bir ve taşıyıcı modülasyonu yardımıyla
düzeydeki tüm olası alternatifler boyunca aktarıldığı birden fazla kanaldan oluşan
düğümleri denetleyerek amaca ya da yerel alan ağı.
önceden belirlenmiş bir duruma
ulaşıncaya kadar ilerleyen arama. broadcast: yayımlama, [09.07.06], Aynı
verinin tüm varış noktalarına iletilmesi.
breakpoint: kesme noktası, [07.06.20],
Bir program, modül veya deyimdeki, broadcast mail yayımlama postası,
yürütmenin belirli bir koşul ya da olaya [27.02.07], Bir bilgisayar ağındaki tüm
bağlı olarak askıya alınabildiği nokta. kullanıcı terminallerine iletilen elektronik
NOT 1: Bir kesme noktası program posta.
başarımı ya da sonuçlarının el ile ya da
otomatik olarak izlenmesine izin vermek broadcast videography: metin ve
için ayarlanır. NOT 2: Birden çok kesme görüntü yayını , [27.03.03], bkz. teletext
noktası olabilir.
brouter: köprü yönlendirici, [18.02.12],
bridge: köprü, [18.02.10], Aynı veya Bir köprünün ve yönlendiricinin işlevlerini
benzer ağ mimarilerine sahip olan iki birleştirebilen işlevsel birim.
bilgisayar ağını bağlayan işlevsel birim.
NOT: OSI (açık sistem ara bağlantısı) B-router: B-yönlendirici, [18.02.12], bkz.
modeline uyan bilgisayar ağlarında, bir brouter
köprü veri bağlantı katmanında çalışır ve
browsing: göz atma , [23.03.03], (Metin
böylece yönlendirme yeteneği sağlamaz.
işlemede) Metin görüntüsüne kaydırarak
bridge: köprü, [25.01.12], Aynı mantıksal hızlı bakma.
bağlantı denetim protokolünü kullanan
fakat muhtemelen farklı ortam erişim
24
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
25
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Cc
26
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
27
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
28
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
card path: kart yolu, [12.06.18], Bir kart gerektirdiği ve bir iş istasyonunun uyarı
işleme aygıtında, kartların hareket ettirilip sinyali göndererek iletim başlattığı veri
yönlendirildiği yol. yolu ağı. Eğer diğer iş istasyonlarından
uyarı sinyali ile bir çakışma
card punch: kart delgi, [12.06.16], Delgi bildirilmemişse iş istasyonu veri iletmeye
örüntüleri biçiminde olan veri kaydını başlar, aksi halde veri iletmeyi durdurur
delgi kartları üzerinde üreten çıktı birimi. ve daha sonra tekrar dener.
card reader: kart okuyucu, [12.06.17], carrier sense multiple access collision
Delinmiş kart üzerindeki delik örüntülerini detection network: çakışma algılayan
okuyan ya da algılayan ve veriyi delik taşıyıcı dinleyen çoklu erişim ağı,
örüntülerinden elektrik sinyallerine [25.02.01], Ortam erişim denetim
dönüştüren girdi birimi. protokolünün taşıyıcı dinleyeni
gerektirdiği ve çakışma ile oluşan istisnai
card row: kart satırı, [12.06.10], Bir delgi koşulların yeniden iletim ile çözüldüğü
kartının uzun kenarlarına paralel olan veri yolu ağı.
delgi konumlarının çizgisi.
carry: 1. (f.) taşımak, [02.07.08], Bir elde
card sorter: kart sıralayıcı, [12.06.30], sayısını aktarmak. 2. (i.) elde, [02.07.07],
Delinmiş kartları, üzerlerindeki delik Bir elde sayısını aktarma işlemi.
örüntülerine göre seçilen ceplerde
saklayan aygıt. carry digit: elde sayısı , [02.07.06], Bir
basamak konumundaki bir toplam veya
card stacker: kart desteleyici, çarpım, basamak konumunda
[12.06.21], Kart işleme aygıtının, kartları gösterilebilecek ve başka bir yerde işlem
işlendikten sonra alan kısmı. görmek için aktarılan en büyük sayıyı
aştığında üretien bir sayı. NOT:
cardinality: nitelik sayısı, [17.04.14], Bir Konumsal gösterim sisteminde elde
ilişkisel veri tabanında bir ilişkideki çoklu basamağı bir sonraki ağırlık konumuna,
ilişki sayısı. orada işlenmek üzere aktarılır.
carriage return: satır başı, [12.07.30], cartridge : kartuş , [12.01.33], Sürtünme
Yazma ya da görüntüleme konumunun ile çalışan ve kabından ayrılmaksızın
aynı satırdaki ilk konuma hareketi. kullanılan bir manyetik şeridi içerisinde
bulunduran kap. NOT: Çalışma düzeneği
carrier: taşıyıcı, [09.05.09], Karakteristik
dışında kaset ve kartuş bazı durumlarda
niceliği bir sinyal tarafından
aynı anlamda kullanılmaktadır.
değiştirilebilen bir salınım veya dalga.
NOT: Salınım veya dalga sinüs dalgası cascaded windows: kademeli
veya darbe serisi şeklinde olabilir. pencereler, [13.05.31], Ortak kontrol
altında oluşturulan, gösterilen ve
carrier sense: taşıyıcı dinleme,
muhtemelen üst üste gelen iki veya daha
[25.01.08], Yerel alan ağında, başka bir
fazla pencere.
istasyonun iletim yapıp yapmadığını
algılamak için bir veri istasyonunun case statement: durum deyimi,
devam etmekte olan etkinliği. [15.05.16], Koşul deyiminin değerinin
doğruluğuna dayalı olarak alternatif
carrier sense multiple access collision
deyimler sırası topluluğundan birini
avoidance network: çakışma önleyen
gerçekleştirmek amacı ile seçen koşullu
taşıyıcı dinleyen çoklu erişim ağı ,
deyim.
[25.02.02], Ortam erişim denetim
protokolünün taşıyıcı dinleyeni
29
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
30
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
kanal girişi arasına bir kodlayıcı ve kanal parçalarını içeren, yazdırma yüzeyinde
çıkışı ile ileti alım düğümü arasına bir kod ya da ekran üzerindeki hayali paralel
çözücü yerleştirilebilir. Yerleştirilen bu kenar. NOT: Karakter kutuları, bitişik
birimler genellikle kanalın bir parçası karakterleri birbirine dokundurmak ya da
olarak kabul edilmez. Buna rağmen bazı karakterler arasındaki boşlukları
özel durumlarda kodlayıcı ileti kaynağının ayarlamak için üst üste gelebilirler.
ve kod çözücü ise ileti alım düğümünün
bir parçası olarak kabul edilebilir. NOT 2: character display: karakter ekran,
Shannon bilgi kuramına göre, ileti [12.08.13], (Aygıt) Verinin yalnızca grafik
kaynağından belirli bir ileti yayıldığında, karakterler biçiminde görünümünü
kanal, ileti alım düğümü tarafından alınan sağlayan görüntü aygıtı.
bütün iletilerin ortaya çıkmasının koşullu
olasılığının bir kümesiyle karakterize character generator: karakter üretici,
edilebilir. [13.04.15], Bir karakterin kod elemanını
ekran için o karakterin grafik gösterimine
channel capacity: kanal kapasitesi , çeviren işlevsel birim.
[16.04.13], Bir kanalın, belirli bir ileti
kaynağından yayılan iletileri belirli character information rate: karakter
kısıtlamalar altında iletim yeteneğinin bir ortalama entropi, [16.04.09], bkz.
ölçüsü. Kanal kapasitesi, mümkün olan character mean entropy
en yüksek karakter başına ortalama
aktarılan bilgi içeriği ya da uygun bir kod character literal: karakter ifade,
kullanarak küçük bir hata olasılığı ile elde [05.02.07], Bir karakteri içeren ifade.
edilebilen mümkün olan en yüksek NOT: Karakter ifadeler genellikle diğer
ortalama aktarılan bilgi hızı olarak ifade sözcüksel işaretlerden ayırt edilmeleri
edilir. için sınırlayıcılar içerisine alınırlar.
Programlama dilleri genellikle karakter
Chapin chart: Chapin şeması, ifadeleri ve dizi ifadeleri için farklı
[07.09.50], bkz. box diagram sınırlayıcılara yer verirler. Bir karakter
ifade bir birim uzunluğunda bir dizi ifade
character: karakter, [01.02.11], olabilir.
[04.01.01], Verinin temsil edilmesi,
düzenlenmesi veya kontrol edilmesi için character mean entropy: karakter
kullanılan bir grup elemanın her biri. ortalama entropi, [16.04.09], Durağan bir
NOT: Karakterler aşağıdaki gibi ileti kaynağından yayılan tüm iletiler için
sınıflandırılabilir: entropinin karakter başına ortalaması.
Matematiksel gösterimi limit kullanılarak
Tipler Örnekler H
[ basamak ] tanımlanır: H = lim m
[ harf ] m →∞ m
[ şekil karakteri [ bir fikri belirten işaret]
[ [ özel karakter ]
burada Hm , kaynaktan çıkan ve m
Karakter [ karakterden oluşan tüm dizilerin
[ [ iletim kontrol karakteri] oluşturduğu kümenin entropisidir. NOT 1:
[ kontrol karakteri [ biçimleyici ]
[ kod uzantı karakteri] Karakter başına ortalama entropi,
[ cihaz kontrol karakteri] karakter başına shannon olarak
gösterilebilir. NOT 2: Kaynak durağan
character average information değilse ifadede limit yer almayabilir.
content: karakter ortalama entropi ,
[16.04.09], bkz. character mean entropy character mean information content:
karakter ortalama entropi, [16.04.09],
character box: karakter kutusu, bkz. character mean entropy
[23.02.12], Bir grafik karakterinin tüm
31
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
32
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
chunking: büyük parçalara ayırma, clear all function: hepsini silme işlevi,
[31.02.03], Veriyi, depolamak ve geri [22.03.23], Bellekte tutulan ve işlemde
getirmek için daha yüksek kavramsal olan verinin iptal edilmesini sağlayan
düzeyde tek bir varlık içine gruplandırma. işlev.
CIM: [24.01.01], bkz. computer- clear entry function: girişi silme işlevi,
integrated manufacturing [22.03.22], Hesap makinesine girilmiş
fakat henüz işlem yapılmamış bir verinin
ciphersystem: şifre sistemi, [08.03.05], iptal edilmesini sağlayan işlev.
bkz. cryptographic system
clear memory function: belleği silme
ciphertext: şifreli metin, [08.03.08], işlevi, [22.03.24], Bellekteki verinin iptal
Şifrelemeyle ilgili teknikler edilmesini sağlayan işlev. NOT: Hesap
kullanılmaksızın anlamlı içeriği mevcut makinesinde belirtilen işlevleri iptal etmek
olmayan, şifreleme teknikleri kullanılarak için kullanılan başka "silme" tuşları
üretilen veri. bulunabilir.
33
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
hizmet elde ettiği bir dağıtık işlem closed user group with incoming
yöntemine ilişkin. access: dışarıdan gelen mesaja açık
olan kapalı kullanıcı grubu , [09.08.16],
clip mask: parça maskesi, [13.05.50], Bir veya daha fazla yakın kullanıcı
Bir piksel haritası ya da dikdörtgen listesi grubuna (KKG) ait olan bir veri terminal
ile tanımlanan ve sınırları dışındaki aygıtının (VTC), bu YKG'nın dışındaki
verinin kesildiği bölge. VTC'lerden gelen çağrıları almasına
olanak sağlayan bir kullanıcı aracı. NOT:
clipboard: pano, [23.04.18], Metin ya da Şekil 9.6'ya bakınız.
grafiklerin aynı belge içinde ya da farklı
belge içinde yeniden kullanılması için closed user group with outgoing
geçici olarak tutulduğu depolama alanı. access: dışarı erişilebilen kapalı kullanıcı
grubu , [09.08.15], Bir veya daha fazla
clipping: kesme, [13.05.54], Bir parça kapalı kullanıcı grubuna (KKG) ait olan
maskesinin dışında yer alan tüm görüntü bir veri terminal aygıtının (VTC), bu
elemanlarının ortadan kaldırılmasıyla bir KKG'nın dışındaki VTC'lere çağrılar
ekran görüntüsü veya verinin kesilmesi başlatmasına olanak sağlayan bir
eylemi. kullanıcı aracı. NOT: Şekil 9.6'ya bakınız.
clock pulse: saat vurusu, [03.01.10], closed-security environment: kapalı
bkz. clock signal güvenlik ortamı, [08.01.21], Veri ve
kaynakları kazara veya art niyetli yapılan
clock signal: saat sinyali , [03.01.10], işlerden korumak için, özel dikkat
Senkronizasyon veya zaman aralıklarının (yetkilendirme, güvenlik erişim yetkisi,
ölçümü için kullanılan periyodik sinyal. biçim kontrolü vb.) gerektiren ortam.
clock track: saat izi, [12.01.11], cluster : küme, [18.05.06], (Dağıtık veri
Zamanlama referanslarını sağlamak işlemede) Ortak kontrol altındaki işlevsel
amacıyla üzerine sinyal örüntülerinin birimler kümesi.
kaydedildiği iz.
CMIS: CMIS, [26.05.14], bkz. common
closed guard: kapalı koruyucu, management information service
[07.10.15], Koşulu YANLIŞ’a
değerlendiren koruyucu. CNC: CNC, [24.03.03], bkz. computer
numerical control
closed loop: kapalı döngü, [07.03.04],
bkz. infinite loop coaxial cable: eş eksenli kablo,
[09.04.03], Bir veya daha fazla eş eksenli
closed user group : kapalı kullanıcı ikili iletim hattı içeren bir kablo.
grubu , [09.08.14], Birbirleri ile
haberleşmeleri amacı ile bir kullanıcı coaxial pair: eş eksenli iletim hattı,
kolaylığının kendilerine tahsis edildiği, [09.04.02], Aynı ekseni paylaşan ve biri
fakat, bu kolaylığın veri ağının tüm diğer diğerinin içinde olan iki silindir şeklinde
kullanıcılarına veya tüm diğer iletkenden oluşan bir iletim ortamı.
kullanıcıların bu gruba erişiminin
engellendiği veri ağının belirlenmiş bir code: (f.).kodlamak, [01.05.02], bkz.
grup kullanıcısı. NOT 1: Bir kullanıcı veri program, [06.03.08], Veriyi, özgün şekle
terminal aygıtı birden fazla kapalı tekrar çevirme olanağı sağlanacak
kullanıcı grubuna ait olabilir. NOT 2: Şekil şekilde, bir kodu veya bir kodlanmış
9.6'ya bakınız. karakter kümesini kullanarak değiştirmek.
(i) kod, [04.02.01], Birinci kümedeki
34
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
code set: kod kümesi, [04.02.05], Bir coding: kodlama , [07.04.12], (Bilgisayar
kodu kodlanmış kümenin tüm programlamada) Bir programı bir
elemanlarına uygulamanın sonucu. programlama dilinde ifade etme süreci.
ÖRNEK: Havaalanı adlarının tüm üç
harfli gösterimleri. coding scheme: kodlama planı,
[04.02.01], bkz. code
code trace: kod izleme , [07.06.09], bkz.
execution trace coefficient unit: katsayı birimi,
[19.01.05], Örneksel çıkış değişkeni,
code value: kod değeri, [04.02.04], Bir örneksel giriş değişkeninin bir sabitle
kodu bir kodlanmış küme elemanına çarpımına eşit olan işlevsel birim.
uygulamanın sonucu. ÖRNEKLER:
“CDG” üç harfli gösterimi Havaalanı
35
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
36
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
37
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
38
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
39
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
40
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
41
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
42
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
43
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
44
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
45
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
46
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
47
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
48
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
copy protection: kopya koruması, country name: ülke adı, [32.05.10], Bir
[08.08.01], Veri, yazılım veya sabit ülkeyi tanımlayan standard bir nitelik.
yazılımın yetkisiz olarak kopyalanmasını NOT 1: ISO 3166 strandardına göre ülke
tespit etmek ve engellemek için özel adı genel olarak iki harfli bir semboldür.
tekniklerin kullanılması. NOT 2: Çizelge 32.1’e bakınız.
49
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
50
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
51
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Dd
D/A converter: D/A dönüştürücü, data authentication: veri kimliğini
[19.01.19], bkz. digital-to-analog doğrulama, [08.06.21], Veri bütünlüğünü
converter doğrulamak için kullanılan bir süreç.
ÖRNEKLER: Gönderilen verinin alınan
DAC: [19.01.19], bkz. digital-to-analog veri ile aynı olduğunun doğrulanması, bir
converter programın bir virüs tarafından
etkilenmediğinin doğrulanması. NOT:
daemon: hızır, [28.02.36], bkz. demon Kimlik doğrulama ile karıştırılmamalıdır.
DAL: [17.07.06], bkz. database data bank: veri bankası, [01.08.04],
administration language Belirli bir konuyla ilgili ve aboneler
tarafından kullanılabilecek şekilde
data: veri, [01.01.02], İletişim, düzenlenen bir veri kümesi.
yorumlama veya işleme için uygun
biçimde düzenlenmiş bilginin yeniden data breakpoint: veri kesme noktası,
yorumlanabilir bir gösterimi. NOT 1: Veri [07.06.24], Belirli bir nesneye erişime
insan tarafından veya otomatik olarak bağlı olan kesme noktası.
işlenebilir. NOT 2: Şekil 1.1’e bakınız.
data circuit: veri devresi, [09.06.02], İki
data acquisition: veri edinimi , yönde veri iletimi sağlayan bir çift ilişkili
[06.02.10], Veri toplama ve giriş işlemi. iletim kanalı. NOT 1: Veri anahtarlama
merkezleri arasında, veri anahtarlama
data administration : veri yönetimi , merkezinde kullanılan ara yüzün türüne
[17.08.06], Bir kuruluş verisinin bağlı olarak, veri devresi veri devre
belirlenmesi, elde edilmesi, sağlanması kapama aygıtını (DCE) içerebilir veya
ve işlenmesi gibi işlevlerin yürütülmesi. içermeyebilir. NOT 2: Bir veri istasyonu
ve bir veri anahtarlama merkezi veya veri
data analysis: veri çözümleme,
bağlayıcı arasında, veri devresi veri
[20.02.08], Gerçek ya da planlanan bir
istasyonu sonu DCE aygıtını içerir ve veri
sistemde verinin ya da veri akışının belirli
anahtarlama merkezinde veya veri
bir sisteme göre incelenmesi.
yoğunlaştırıcı yer aynı DCE aygıtını
data attribute: veri özelliği, [15.03.17], içerebilir. NOT 3: Şekil 9.4'e bakınız.
Veri türünün, veri nesnesinin, program
data circuit transparency: veri devresi
parçasının veya bazı diğer dil yapılarının
saydamlığı, [09.06.07], Bir veri devresinin
önceden tanımlanan özelliği. ÖRNEK: Bir
verinin içeriğini ve yapısını
gerçek "real" veri türü "TEK" veya "ÇİFT"
değiştirmeksizin tüm verileri aktarma
veri değerleri ile "DUYARLILIK" veri
yeteneği.
özelliğine sahip olabilir. Bir iş bitirildiği
zaman "DOĞRU" aksi takdirde "YANLIŞ" data circuit-terminating equipment :
sonucunu veren "SONLANDIRILDI" veri devresi sonlandırma aygıtı,
özelliğine sahip olabilir.
52
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
[09.06.35], Bir veri istasyonu içinde, veri data definition language : veri
terminal aygıtı ve hat arasında sinyal tanımlama dili , [17.07.03], Bir veri
dönüştürme ve kodlama sağlayan aygıt. tabanındaki veri ve veri yapılarını
NOT 1: DCE ayrı bir aygıt ya da veri tanımlamak için kullanılan veri tabanı dili.
terminal aygıtının veya ara aygıtın bir
parçası olabilir. NOT 2: DCE genellikle data density: veri yoğunluğu, [12.01.26],
ağ hattının sonunda yapılan diğer Her bir uzunluk, alan ya da hacim
işlemleri gerçekleştirebilir. NOT 3: Şekil birimine depolanmış veri karakterlerinin
9.4'e bakınız. sayısı. NOT 1: Veri yoğunluğu genel
olarak milimetre başına düşen karakter
data collection: veri toplama, [06.02.08], sayısı (cpmm) ya da radyan başına
Bilgisayar ortamında kullanmak amacıyla düşen karakter sayısı (cprad) olarak
veriyi bir ya da daha fazla noktadan tanımlanır. NOT 2: Disklerde, veri
toplama işlemi. ÖRNEK: Bilgi işlem yoğunluğu yerine genel olarak diskin bir
merkezinde kullanılmak üzere veri ağı ya da her iki düzeyi ile ilgili toplam
tarafından bölge ofislerinde üretilen depolama sığası kullanılır.
hareketlerin toplanması.
data description language: veri
data collection station: veri toplama tanımlama dili, [17.07.03], bkz. data
istasyonu, [12.08.03], Temel olarak definition language
bilgisayara veri girmek amacıyla
kullanılan kullanıcı ucu. data description: veri tanımı ,
[17.06.03], Bir veri elemanının kendisine
data communication: veri iletişimi, 1. ait ad ve sözcüklerin içinde geçtiği veri
[09.01.01], Veri iletişimini yöneten yapılarının geçerli tanımı.
kurallar kümesine ve veri alış verişinin eş
güdümüne göre işlevsel birimler data dictionary system: veri sözlük
arasındaki veri aktarımı. 2. [01.01.39], sistemi , [17.06.04], Veri sözlüklerini
Veri iletimi ve veri değişiminin tanımlayan, oluşturan, güncelleyen,
düzenlenmesini yönlendiren kurallar işleyen ve kullanan yazılım sistemi.
kümesine göre işlevsel birimler arasında
veri aktarımı. data dictionary : veri sözlüğü,
[17.06.01], Verilere ilişkin bilgileri
data concentrator: veri yoğunlaştırıcı, (metaveri) içeren veri tabanı.
[09.04.05], Bir ortak veri iletim hattının
kullanıma elverişli olan iletim data division: veri bölümü, [15.02.02],
kanallarından daha fazla veri kaynağına bkz. declarative part
hizmet etmesine izin veren işlevsel birim.
NOT: Belirli bir andaki etkin veri data element : veri elemanı , [04.07.01],
kaynaklarının sayısı, iletim kanallarının (Veri düzenlemede) Ele alındığı
sayısından fazla olamaz. bağlamda bölünemez olarak belirlenen
veri birimi. ÖRNEK: 3 ondalık basamağın
data corruption: veri bozulması, tüm kombinasyonlarını içeren değerlerle
[08.05.42], Veri bütünlüğünün kazara birlikte “bir kişinin yaşı” verisi.
veya kasten ihlal edilmesi.
data element : veri elemanı , [17.06.02],
data coupling: veri bağlaştırma, (Veri tabanlarında) Genel anlatım
[07.12.14], Verinin modüller arasında nesneleri ve bunları temsil eden
paylaşıldığı bağlaştırma. sözcükler arasında kurulan ve temel
birim olarak görülen adlandırılmış ilişki.
Bu özelliğin ilişkisi bir grup nesne, bir
53
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
grup sözcük ile nesne ve sözcüğün ilgili arasındaki bağlantılar olarak gösteren
kümeden alındığı bir grup nesne sözcük diyagram. NOT: Şekil 7.4’e bakınız.
eşlemesinden oluşur. Eşlemeler kümesi,
nesne kümesinin bütün elemanları ve data flow graph: veri akış çizgesi,
sözcük kümesinin eşit sayıdaki elemanı [07.09.51], bkz. data flow diagram
arasında bire bir ilişkiyi gösterir. ÖRNEK:
Nesneler kümesi: dünyadaki ülkeler; data flowchart: veri akış şeması,
Sözcükler kümesi: bir, iki veya üç [07.09.51], bkz. data flow diagram
karakterli diziler; Eşleşmeler kümesi:
Türkiye Cumhuriyeti için "TR"; Belçika data independence : veri bağımsızlığı ,
Krallığı için "B"; İsviçre Konfederasyonu [17.08.22], Uygulama programlarının
için "CH"; … ; Amerika Birleşik Devletleri veri yapısındaki değişikliklerden
için "USA" dır. Bu veri elemanı "ülkeler bağımsız olduklarını hesaba katan bir
için araçların tanıtım" adlandırmasıdır. Bir veri tabanı yönetim sistemi niteliği.
yanlış anlaşılmaya meydan verilmemesi
data input station: veri giriş istasyonu ,
için, geçerli olan "TR", "B", "CH", …,
[12.08.03], bkz. data collection station
"USA" sözcüklerinin her biri aynı
zamanda "otomobillerin ülke data integrity: veri bütünlüğü,
tanımlayıcısı" olarak adlandırılabilir. NOT [08.01.07], Yapılan değişikliklere rağmen
1: Nesneler soyut veya somut olabilir. doğruluğu ve tutarlılığı korunan verinin
NOT 2: Bir sözcük kümesinin bütün bir özelliği.
elemanlarının bir ilişkide yer alması
gerekli değildir. data inventory: veri envanteri,
[20.01.06], Bir bilgi işleme sistemindeki,
data entry: veri girişi, [06.02.09], Verinin birbirleri ile bağımlılıkları dahil olmak
makine tarafından okunabilir bir ortama üzere tüm veriler ve bu verilerin
konulması işlemi. ÖRNEK: Disket özellikleri.
üzerindeki bir maaş dosyasına uç
birimden veri girmek. data link: veri bağlantısı, [09.06.01],
Birlikte veri transferine imkân veren, bir
data exception: veri özel durumu, protokol ve veri devresi ara bağlantısı
[07.06.51], Bir programın veriyi yanlış tarafından kontrol edilen iki veri terminal
şekilde kullanmayı ya da veriye yanlış aygıtının parçaları. NOT: Şekil 9.4'e
şekilde erişmeyi denemesi ile ortaya bakınız.
çıkan özel durum.
data link layer: veri bağlantı katmanı ,
data field : veri alanı , [17.05.10], (Veri [26.02.08], Genellikle bitişik
tabanlarında) Alan türünün bir örneği düğümlerdeki ağ katmanı varlıkları
olan veri nesnesi. arasında veri aktarma hizmetleri
sağlayan katman. NOT 1: Veri bağlantı
data flow: veri akışı, [07.02.32], Belirli bir
katmanı, fiziksel katmanda olabilecek
işin başarımı esnasında bir veri işleme
hataları bulur ve düzeltir. NOT 2: Madde
sisteminin etkin parçaları arasında
26.02.01'de verilen NOT 1'e ve Şekil
verinin hareketi.
26.1'e bakınız.
data flow diagram: veri akış diyagramı,
data management: veri yönetimi,
[07.09.51], Veri kaynakları, veri
[01.08.02], Bir veri işleme sisteminde,
havuzları, veri saklama ve veri üzerinde
veriye ulaşımı sağlayan, saklanan veriyi
gerçekleştirilen süreçleri düğümler olarak
gösteren veya işleyen ve giriş-çıkış
ve verinin mantıksal akışını düğümler
işlemlerini kontrol eden işlevler.
54
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
55
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
56
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
yerine "tür" terimi kullanılabilir. NOT 2: yönetiminden sorumlu olan bir veya bir
Şekil 15.1'e bakınız. grup kişi.
57
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
düzeyde önemi ve uygun bir veri tabanın DBA : [17.08.05], bkz. database
birbiriyle ilgili yönleri ile ilişkilidir. b) Veri administrator
tabanı şeması bir bilgi tabanının
cümlelerinin belirli bir düzeyde göz DBMS: [17.01.03 bkz. database
önünde bulundurulması ile ilgili olarak management system
tutarlı bir şekilde toplanması için
formların gösterilmesini tanımlar ve bu DCE: [09.06.35], bkz. data circuit-
formların görünüşlerinin işlenmesini terminating equipment
kapsar.
DDL: [17.07.03], bkz. data definition
database subschema: veri tabanı alt language
şeması , [17.01.14], Bir veya daha fazla
uygulamanın veri tabanı şemasının DDP : [18.01.08], bkz. distributed data
parçası. processing
database utility: veri tabanı yardımcı dead zone unit: ölü bölge birimi,
yazılımı, [17.08.07], Bir veri tabanını [19.01.16], Örneksel çıkış değişkeni,
bütün olarak kuran, işleyen veya işleten örneksel giriş değişkeninin belirli bir
yazılım. ÖRNEK: Yükleme, yükleneni aralığında sabit olan işlevsel birim.
silme, kurtarma, yeniden yapılandırma
deadlock: kilitlenme, [07.06.39], İki ya
istatistiklerini tutarlılıkla kontrol eden
da daha fazla aygıt veya koşut zamanlı
programlar.
süreçten her biri diğer(ler)ine atanmış
datadump: veri dökümü, [07.07.05], bkz. kaynakları beklediğinde ya da diğer
dump karşılıklı bağımlılıklar nedeniyle veri
işlemenin askıya alındığı durum.
data-flow trace: veri akışı izleme, ÖRNEK: Kayıt X üzerinde özel kilidi olan
[07.06.14], bkz. variable trace program A, program B için ayrılmış olan
kayıt Y üzerinde bir kilit istediğinde
datagram: datagram, [09.07.24], Paket oluşan durum. Aynı şekilde, program B
anahtarlamada, veri terminal aygıtları ve kayıt Y üzerindeki denetimi bırakmadan
ağda daha önce yapılan veri önce kayıt X üzerinde özel denetim için
değişimlerine bağımlı olmaksızın çıkış beklemektedir.
veri terminal aygıtından varış veri
terminal aygıtına veri göndermek için debug: hata ayıklama, [01.05.07],
yeterli bilgi taşıyan ve diğer paketlerden Programlardaki hataları arama, bulma ve
bağımsız olan paket. giderme.
58
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
decimal literal: ondalık ifade, [05.02.05], burada n olay sayısını ifade eder. NOT 1:
Bir ondalık sayıyı göstermek üzere Madde 16.01.03’te yer alan not bu tanıma
kullanılan nümerik ifade. uygulanabilir. NOT 2: Logaritmanın tabanı
kullanılan birimi belirler. Genellikle
decimal marker: ondalık işaretleyici, kullanılan birimler şunlardır: Shannon
[22.04.05], Bir sayıdaki ondalık noktanın (sembol: Sh), tabanı 2 olan logaritma için,
ya da ondalık virgülün yerinin görsel Doğal birim (sembol: nat), e tabanlı
gösterimi. logaritma için, Hartley (sembol: Hart), 10
tabanlı logaritma için.
decimal notation: ondalık notasyon, Dönüşüm çizelgesi:
[05.06.01], Genellikle ondalık sayılar olan 1 Sh = 0,693 nat = 0,301 Hart
10 farklı karakteri kullanan bir notasyon. 1 nat = 1,433 Sh = 0,434 Hart
ÖRNEK: 199912312359 karakter dizisi 1 Hart = 3,322 Sh = 2,303 nat
2000 yılının başlangıcından bir dakika
önceki zaman ve günü gösterme amaçlı NOT 3: Karar içeriği, olayların ortaya
diye yorumlanabilir. NOT: Ondalık çıkma olasılıklarından bağımsızdır. NOT
notasyon ondalık sistemle sınırlı değildir. 4: Karşılıklı dışarlanan olayların sonlu bir
kümesinden belirli bir olayı seçmek için
decimal numeral: ondalık sayı, gerekli b-katlı kararların sayısı, b tabanlı
[05.01.09], Ondalık sistemde bir sayı. logaritma ile tanımlanan karar içeriğinden
daha büyük ya da bu karar içeriğine eşit
decimal numeration system: ondalık
olan en küçük tamsayıya eşittir. Bu kural,
sıralama sistemi, [05.04.14], bkz. decimal
b sayısının bir tamsayı olduğu
system
durumlarda uygulanabilir. ÖRNEK:
decimal point: ondalık nokta, [05.04.18], {a, b, c} üç olaydan oluşan bir küme olsun.
Ondalık sistemde kök noktası. NOT: Bu kümenin karar içeriği:
Kullanılagelen çeşitli gösterimlere göre, H0 = (lb 3) Sh = 1,580 Sh
ondalık nokta sayıların ortasında bir = (ln 3) nat = 1,098 nat
virgül veya bir noktayla gösterilebilir. = (lg 3) Hart = 0,477 Hart
Uluslararası standartlarda virgül
kullanılmaktadır. olarak hesaplanır.
59
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
60
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
sonra, daha önce verilen giriş sinyaline delivery notification service: dağıtım
benzer bir çıkış sinyali üreten aygıt. uyarı hizmeti, [32.06.07], İleti
göndericinin kullanıcı temsilcisinin,
delay line: gecikme hattı, [03.01.07], Bir gönderilen iletiler hakkında alıcının
sinyalin iletiminde arzulanan bir kullanıcı temsilcisine veya erişim birimine
gecikmeyi gerçekleştirmek üzere başarılı bir şekilde dağıtıldığı zaman
tasarlanan bir hat veya ağ. açıkça uyarılmayı istemesine izin veren
hizmet. NOT 1: Dağıtım yapılması iletinin
delay statement: erteleme deyimi, kullanıcı tarafından alındığı anlamına
[15.05.27], Bir erteleme amacıyla talep gelmez. NOT 2. Çok alıcılı bir ileti
içeren bir işin yapılmasını askıya almak durumunda bu hizmet her bir alıcı
için kullanılan basit deyim. bazında istenebilir. NOT 3. Şekil 32.6’ya
bakınız.
delayed: geciktirildi, [07.10.08],
(Niteleyici) Görevin bir gecikme deyimi ile demand paging: isteğe göre sayfalama,
engellendiği bir yürütülebilir görevin [10.05.20], Bir sayfanın, gerek
görev durumuna ait. NOT: Şekil 7.7’ye duyulduğunda yardımcı bellekten ana
bakınız. belleğe aktarılması.
delegation: yetkilendirme, [15.09.12], Bir demodulation: bindirim çözme,
nesnenin, bir ileti hizmetini başka [09.05.11], Modüle edilmiş bir sinyalden
nesneye atamasına izin veren bir yol. sinyalin aslını elde etme işlemi.
delete: silme, [23.04.01], Kullanıcının, demon: hızır, [28.02.36], Bir değişiklik,
önceden girilen bir metnin bir parçasını ekleme, silme ya da bir başka olay
ya da tamamını temizlemesine olanak oluştuğunda özellikle çağrılmamasına
sağlayan mod ya da işlev. rağmen başlatılan yordam.
delimiter: sınırlayıcı , 1. [15.01.06], demultiplexer: çoklama çözücü ,
Başka bir sözcüksel işaretin ya da söz [21.03.11], Önceki bir çoklayıcı
dizimsel bir birim olarak dikkate alınan bir tarafından birleştirilmiş olan sinyallerin
karakter dizisinin başlangıcını veya her birini çıkış sinyalleri olarak yeniden
sonunu gösteren sözcüksel işaret. NOT elde eden aygıt.
1: Özel karakterler veya ayrılmış
kelimeler sınırlayıcı olarak iş görebilirler. demultiplexing: çoklama çözümü, 1.
NOT 2: Ayırıcı ile karıştırılmamalıdır. 2. [09.05.24], Aslına uygun sinyalleri veya
[04.09.01], (Veri organizasyonunda) Bir bu sinyallerin gruplarını elde etmek için
karakter dizisinin başlangıcını veya bir çoklayıcı tarafından oluşturulan bir
sonunu göstermek üzere kullanılan bir sinyale uygulanan işlem. NOT: Çoklama
veya daha çok karakter. çözümü, örneğin bir alt gruptan bir grup
çıkarmak için bir parça olabilir. 2.
delivery: dağıtım , [32.04.16], (Elektronik [26.04.07], (OSI'de) Belirli bir katman
postada) Bir ileti gönderme temsilcisinin varlığı tarafından gerçekleştirilen, bir
bir ileti veya sorgulamayı ileti deposuna sonraki alt katmanın, bu alt katmana
veya bir potansiyel kullanıcının kullanıcı ilişkin bir tekli bağlantı esnasında alınan
temsilcisine göndermesindeki aktarma hizmet veri birimleri içerisinde bulunan,
adımı. NOT 1: Dağıtım kullanıcı bu katmanın birden fazla bağlantıları için
tarafından bir alınma olduğu anlamına bu katmana ilişkin protokol veri birimlerini
gelmez. NOT 2: Şekil 32.6’ya bakınız. tanımlayan bir işlev. NOT: Çoklama
çözme işlevi, bir sonraki alt katmanın
hizmet veri birimlerini gönderen
61
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
62
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
63
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
64
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
65
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
directory system agent: dizin sistemi discrete data: ayrık veri, [05.01.05],
temsilcisi, [32.09.04], Dizin bilgi Karakterler gibi farklı elemanları içeren
66
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
67
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
68
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
69
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
70
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
DSA: [32.09.04], bkz. directory system duplex transmission: çift yönlü iletim,
agent [09.03.07], Aynı zamanda her iki yönde
veri iletimi.
DSE: [09.07.14], bkz. data switching
exchange duplicate : çoğaltmak, [06.01.04], (f.)
Hedef kaynakla aynı fiziksel niteliğe
DSR: [09.05.18], bkz. data signaling rate sahip bir kaynaktan kopya çıkarmak.
ÖRNEK: Bir manyetik şerit üzerindeki bir
DTE: [09.06.33], bkz. data terminal dosyanın bir kopyasını bir başka
equipment manyetik şerit üzerine çıkarmak.
DTW: [29.02.09], bkz. dynamic time duplicator (card): kart çoğaltıcı,
warping [12.06.27], bkz. (card) reproducing punch
DUA: [32.09.03], bkz. directory user durability: süreklilik, [14.01.04], Bir
agent işlevsel birimin, verilen bakım ve kullanım
koşulları altında bir sınırlayıcı duruma
dual operation: ikili işlem, [02.05.06], Bir ulaşana dek istenen bir işlevi yerine
Boole işlemi için belirtilen bir teoremin getirme yeteneği. NOT: Bir işlevsel
yerine bunun olumsuzu konulduğunda birimin sınırlayıcı durumu; kullanım
elde edileninde bir teorem olduğunu ömrünün sonu, ekonomik ya da
belirten işlem. ÖRNEK: Ayırma, birleşim teknolojik amaçlar için uygun olmayışı ya
işleminin ikili işlemidir. da diğer ilgili faktörler tarafından
tanımlanabilir.
dual-cable broadband LAN: çift kablolu
geniş bantlı LAN, [25.03.08], İleri dyadic [N-adic] Boolean operation:
aktarma LAN kanalı ve geri aktarma LAN ikici [N-ci] Boole işlemi , [02.05.03], İki ve
kanalı için ayrı kablolar kullanan geniş yalnız iki (N ve yalnız N) işlem uygulanan
bantlı LAN. terim üzerindeki Boole işlemi.
dumb terminal: akılsız terminal, dyadic [N-adic] operation: ikici [N-ci]
[01.03.15], bkz. nonprogrammable işlem, [02.10.05], İki ve yalnız iki N ve
terminal (yalnız N) işlenen üzerindeki işlem.
dummy argument: yedek bağımsız dynamic: dinamik, [15.02.15], Değerleri
değişken, [15.03.15], bkz. formal yalnızca bir programın tamamı veya
parameter parçası çalışırken oluşturulabilen veri
özelliklerine ait olma. ÖRNEK: Değişken
dump: dökmek, 1. [07.07.03], (f.) Belirli
uzunluktaki bir veri nesnesinin uzunluğu
bir anda bir saklama aygıtının tümü ya da
dinamiktir.
bir bölümünün içeriğini çözümlemeyi
kolaylaştıracak bir biçimde kaydetmek ya dynamic binding: dinamik ilişkilendirme,
da görüntülemek. ÖRNEK: Döküm [07.02.28], Bir programın yürütülmesi
biçimleri bellek ve genel amaçlı esnasında gerçekleştirilen ilişkilendirme.
kaydedicilerin içerikleri gibi iç depolamayı
ve diskler ya da manyetik kasetlerdeki dynamic breakpoint: dinamik kesme
verinin ayrıntılı yapıları gibi dış noktası, [07.06.25], Kendisinin ya da bir
depolamayı içerir. NOT: Dökme başka programın yürütülmesi esnasında
genellikle hata ayıklama amaçlıdır. (i.) kendisini başlatan belirli olay ya da
döküm. 2. [07.07.04], Dökme süreci. 3. koşullar için kesme noktası.
[07.07.05], Dökülmüş veri.
71
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
72
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Ee
73
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
74
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
75
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
∑ p( x ) = 1
i =1
i
entity identification: varlık tanımlama,
[17.02.16], Nitelik değeri belirlenmiş bir ÖRNEK: X = {a, b, c} üç olaydan oluşan
varlığın her örneğini tek olarak bir küme ve bu olayların oluşma
tanımlayan bir veya daha fazla niteliği olasılıkları sırası ile p(a ) = 0,5 , p(b) =
kullanma yöntemi. 0,25 ve p(c) = 0.25 olsun. Bu kümenin
entropisi:
entity relationship: varlık ilişkisi, H ( X ) = p (a )l (a ) + p(b)l (b) + p (c)l (c) = 1,5Sh
[17.02.17], Varlıklar arasında veya aynı olarak bulunur.
varlık sınıfına ait nitelikler arasında
anlaşılabilen (görülebilen) ilişki. NOT: entry: giriş, [15.05.09], Bir alt programın
Belirli durumlarda bir varlık ilişkisi bir başlangıcında veya alt program içinde bir
varlık olarak ele alınabilir. giriş adı ile belirlenen başka bir yerde bir
işletim sırasının başlatılması.
entity world: varlık dünyası, [17.02.09],
Bir genel anlatımın belirli yönleri ile ilgili entry name: giriş adı, [15.05.10], İşletim
olan bir varlıklar topluluğu. ÖRNEK: sırasının başlangıcını belirleyen tanıtıcı.
"Bordro" ve "satış hesapları" bir
kuruluşun tüm mali işleri ile ilgili genel entry point: giriş noktası, 1. [07.06.18],
anlatımındaki varlık dünyaları olarak Bir program, modül veya deyimdeki, bu
algılanabilir. program, modül veya deyimin
başlayabileceği bir nokta. 2. [17.03.16],
entrance: giriş, [07.06.18], bkz. entry (Veri tabanlarında) Bir kullanıcı
point komutunun sebep olduğu, bir veri tabanı
içindeki giriş üzerinde ilk erişilen kayıt.
entrapment: tuzağa düşürme,
[08.06.17], Zorla sisteme girme entry-call statement: giriş çağırma
girişiminde bulunan bir kişinin deyimi, [15.05.26], Bir işin başka bir iş ile
kusurlardan yararlanmasında kafasını buluşma isteğine izin veren basit deyim.
karıştırmak için, nüfuz etme girişimini
tespit etmek amacı ile bir veri işlem enumerated type: sıralanmış tür,
[15.04.14], bkz. enumerated type
76
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
EOV: [04.08.18], bkz. end-of-volume erase head: silme kafası, [12.03.31], Bir
label manyetik veri ortamı üzerindeki veriyi
yalnızca silebilen kafa.
episode: bölüm, [28.02.19], bkz. scene
(in artificial intelligence) erasing head: silici kafa, [12.03.31], bkz.
erase head
77
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
error range: hata dizisi, [02.06.13], Bir example-based learning: örnek tabanlı
hatanın alabileceği değerler kümesi. öğrenme, [31.03.12], bkz. learning from
examples
error rate: hata oranı, [12.01.12],
Belirlenen toplam hata sayısının aktarılan exception: özel durum, [07.06.45], Bir
ya da iletilen toplam veri miktarına oranı. programın yürütülmesi esnasında ortaya
çıkabilecek, normal yürütme sırasından
error recovery: hatadan kurtulma, sapmaya neden oabilecek ve
[14.04.07], İşlevsel birimin kendisinden tanımlamak, üretmek, tanımak, yok
istenen işlevi yerine getirmesini devam
78
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
79
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
exit statement: çıkış deyimi, [15.05.05], sonuç çıkarma motoru ve ara yüz
İçeren dil yapısının yürütülmesini programlarından oluşur.
sonlandırmak için kullanılan basit deyim.
expiration date indication service:
expand: yaymak, büyütmek, [06.03.15], sona erme tarihini gösterme hizmeti,
[13.05.39], 1. (f.) Sıkıştırılmış veriyi asıl [32.08.08], Göndericinin alıcıya kişiler
haline döndürmek. 2. (f.) Bir pencerenin arası mesajlaşmanın geçersiz olacağı
(1) boyutlarını genişletmek. tarih ve zamanı belirtmesine izin veren
hizmet.
expedited data unit: hızlandırılmış veri
birimi, [26.03.08], Hedef açık sistemdeki expiry date indication service: bitiş
bir eşdüzey varlığa dağıtımı, aynı tarihini gösterme hizmeti, [32.08.08], bkz.
bağlantı aracılığıyla gönderilen müteakip expiration date indication service
hizmet verilerinin dağıtımından daha
önce olacağı garanti edilen kısa bir explanation facility: açıklama olanağı,
hizmet veri birimi. [28.04.09], Çözümlerin nasıl çıkarıldığını
ve bunlara ulaşırken kullanılan adımları
expert system: uzman sistem, 1. açıklayan bir bilgi tabanlı sistem bileşeni.
[01.06.19], İnsan uzmanlığından
geliştirilmiş bir bilgi tabanından sonuçlar explanation-based learning:
çıkararak belirli bir alan veya uygulama açıklamaya dayalı öğrenme, [31.03.18],
sahasında problemlerin ustaca bkz. analytic learning
çözümünü sağlayan bir bilgisayar
sistemi. NOT 1: Terim, genellikle uzman explosion proof: patlamaya karşı
bilgiyi vurgulamak için kullanılsa da dayanıklı , [21.01.06], Patlamayacak ve
bazen bununla eş anlamlı olarak patlamaya sebep olmayacak bir aygıta
kullanılır. NOT 2: Bazı uzman sistemler ait.
önceki problemlerin deneyimlerine dayalı
olarak yeni anlamlar çıkarmayı exponent: üs , [05.05.04], (Kayan nokta
geliştirebilirler ve bilgi tabanını gösteriminde) Gösterilen gerçel sayıyı
düzeltebilirler. 2. [28.01.06], Özel bir etki belirlemek için mantis tarafından
alanı veya uygulama alanında insan çarpılmadan önce kayan nokta tabanının
uzmanlığından geliştirilmiş bir bilgi üssünü alan kuvveti gösteren sayı.
tabanından anlamlar çıkararak ÖRNEK: 05.05.02’deki örneğe bakınız.
problemleri çözmeyi sağlayan bilgi
export: dışarı gönderme, [32.04.21],
tabanlı sistem. NOT 1: "Uzman sistem"
(Elektronik postada) Bir ileti aktarma
kavramı bazen "bilgi tabanlı sistem" ile
temsilcisinin bir bilgi nesnesini dış iletişim
eşanlamlı olarak kullanılır, fakat burada
sistemine göndermek için erişim birimine
uzman bilgisi vurgulanması dikkate
gönderdiği aktarma adımı.
alınmalıdır. NOT 2: Bazı uzman sistemler
kendi bilgi tabanını iyileştirebilirler ve exposure: tehlikeye açık olma,
önceki problemlerdeki deneyimlerine [08.05.13], Belirli bir saldırının bir veri
dayalı olarak yeni sonuç çıkarma işleme sisteminin belirli bir
kuralları geliştirebilirler. kırılganlığından faydalanma olasılığı.
expert system shell: uzman sistem expression: deyim, [15.05.33], Bir ya da
kabuğu, [28.04.08], İçine özel bir daha fazla işleneni sonucu olarak bir veri
uzmanlık alanının inşa edildiği boş bir değerinin hesaplanmasını tanımlayan dil
uzman sistem. NOT: Bir uzman sistem yapısı.
kabuğu tipik olarak bilgi gösterimi için bir
yüksek düzey dil, bir ya da daha fazla
80
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
81
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Ff
facsimile faks (1), [27.03.10], bkz. fax Bozulmaya dayanıklılık, arıza önlemeli
işlemleri oluşturmak için bir yöntemdir.
facsimile machine: faks makinesi,
[27.03.13], bkz. fax machine failure: arıza, [14.01.11], Bir işlevsel
birimin, talep edilen bir işlevi yerine
fact: olgu , [28.02.01], (Yapay zekada) getirebilme yeteneğinin sona ermesi.
Doğruluğu genel olarak kabul edilen NOT: Şekil 14.1'e bakılmalıdır.
gerçek veya kavramsal dünyanın varlığı
hakkında bir deyim. NOT: Bir olgu failure access: arıza erişimi, [08.05.35],
oldukça yüksek bir kesinlik faktörüne Bir veri işlem sisteminde, donanım veya
sahip olan bir inanış olarak görülebilir. yazılımda meydana gelen aksaklıklar
sonucunda veriye yetkisiz ve genellikle
factor: katsayı, [02.C.20], Bir çarpma habersiz bir şekilde erişim.
işleminde çarpanlardan biri.
fake sector: sahte sektör, [08.08.08],
factorial: faktöriyel, [02.03.13], 1'den Disk üzerinde büyük miktarlarda
başlayıp verilen bir sayıya kadar olan, ve kullanılan ve yetkisiz kopyalayan
onu da içeren ardışık doğal sayıların programın diski kopyalamada başarısız
çarpımı. olmasına neden olan başlığı mevcut
ancak verisi olmayan sektör.
factorial function: faktöriyel işlevi,
[22.03.21], Faktöriyel hesaplamak için family-of-parts programming: parça
kullanılan işlev. ailesi programlaması, [24.02.08], Mevcut
bir bölümün tasarımında küçük
failsafe: arıza önleme, [08.06.04], değişiklikler yaparak ya da parçaları, yarı
(Bilgisayar güvenliğinde) Bir aksaklık montajları ya da önceden tasarlanmış
olması durumunda tehlike yaratmanın yapıları birleştirerek bir bilgisayar destekli
engellenmesi ile ilgili olan. tasarım ve üretim sisteminde yeni
bölümlerin oluşturulması metodu.
failsafe operation: bozulmayan işlem,
[21.01.05], Bir bileşen arızası fanfold paper: yelpaze katlanmış kağıt,
oluştuğunda, cihazın kullanımdan [12.07.25], bkz. continuous forms
çıkması, cihazın zarar görmesi ve cihazı
kullanan kişilerin zarara uğraması fan-in: giriş kapasitesi, [07.12.19], Belirli
ihtimallerinin azaltılması amacıyla bir modülü denetleyen modül sayısı.
bilgisayar sistemi tarafından yapılan NOT: Bir yüksek giriş kapasitesi değeri,
işlem. modül bağımlılığının ölçüsü olduğundan,
bağlaştırmanın yüksek olduğunu gösterir.
failsoft: kısmi aksamalı, [14.04.05], (s.)
Bozulmalara ya da kısıtlamalara rağmen fan-out: çıkış kapasitesi, [07.12.20], Bir
bir işlevsel birimin azaltılmış modda modül tarafından denetlenen modül
işlevini sürdürmesine ait. NOT: sayısı. NOT: Bir yüksek çıkış kapasitesi
82
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
fatal error: onulmaz hata, [14.04.09], FDM: [09.05.25], bkz. frequency division
Programın daha sonraki işlemlerini multiplexing
anlamsız kılan hata.
FDMA: [09.05.29], bkz. frequency
fault: bozukluk, [14.01.10], Bir işlevsel division multiple access
birimin, istenen bir işlevi yerine getirme
yeteneğini azaltan ya da bu yeteneğin feasibility study: fizibilite çalışması,
tamamen ortadan kalkmasına neden [20.02.02], Bir problemin ve muhtemel
olabilen normal dışı durum. NOT: Şekil çözümlerinin faydaları, maliyetleri ve
14.1'e bakılmalıdır. uygulanabilirliklerinin belirlenmesi için
yapılan ve problemin ve muhtemel
fault seeding: hata yerleştirme, çözümlerinin belirlenmesini ve analizini
[07.07.32], bkz. error seeding gerçekleştiren çalışma.
83
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
feedforward network: ileri beslemeli ağ, türünün temel yapı olup olmayacağı
[34.02.25], Geri besleme yollarına ve bir bakış açısına göre değişir.
katmandaki yapay sinirler arasında hiç
bir yola sahip olmayan çok katmanlı ağ. file: dosya, [01.08.06], [04.07.10], Bir
ÖRNEK: Çok katmanlı perceptron. NOT: birim olarak işlenen veya saklanan ismi
Bu terim bazen herhangi bir katmanlı ağı belirli bir kayıt seti.
ifade etmek için de kullanılır.
file maintenance: dosya bakımı,
feedforward propagation: ileri besleme [04.07.12], Bir dosyanın güncellenmesi
yayılması, [34.03.16], Çok katmanlı bir veya yeniden düzenlenmesi eylemi.
ağda, ağın giriş katmanından çıkış
katmanına doğru bağlantı ağırlıkları file protection: dosya koruma,
ayarlamasının katman katman yayılması. [08.01.08], Bir dosyaya yetkisiz olarak
NOT: İleri beslemeli ağ ile erişime, dosyanın düzeltilmesine veya
karıştırılmamalıdır. silinmesine karşı koruma amacı ile uygun
idari, teknik ve fiziksel yöntemlerin
FEP: [18.02.08], bkz. front-end processor uygulanması.
84
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
85
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
floating-point base: kayan nokta tabanı, flow control: akış kontrolü, [09.06.21],
[05.05.06], Bir kayan nokta gösterim Veri iletişiminde, gerçek aktarma
sisteminde, 1’den büyük olan, üs ile açık oranının kontrol edilmesi.
olarak belirlenen kuvvete yükseltilen ve
ardından temsil edilen gerçel sayıyı flow diagram: akış diyagramı,
belirlemek için mantisle çarpılan bir sabit [01.05.06], bkz. flowchart.
pozitif tamsayı tabanı.
flowchart: akış şeması, [01.05.06], Bir
floating-point radix: kayan nokta kökü, işlemi veya programı belgelendirmek
[05.05.06], bkz. floating-point base. veya tasarlama amacıyla birbirine
çizgilerle bağlanmış uygun açıklamalı
floating-point representation: kayan geometrik şekiller kullanarak, bir
nokta gösterimi, [05.05.02], Bir gerçel problemin adım adım çözümünün veya
sayının bir kayan nokta gösterim bir işlemin çizimle gösterilmesi.
sisteminde gösterimi. ÖRNEK: Aşağıdaki
sayının kayan nokta gösterim sisteminde flush left: sola yanaşık, [23.06.15], bkz.
gösterimi: 0,0001234 = 0.1234E-3 left aligned
burada 0,1234 mantis’dir; -3 üs’dür, ve E
ile ifade edilir. Sayılar değişken noktalı flush right: sağa yanaşık, [23.06.14],
ondalık sistemde ifade edilir. Kayan bkz. right aligned
nokta tabanı 10’dur.
flying head: uçan kafa, [12.03.32], bkz.
floating-point representation system: floating head
kayan nokta gösterim sistemi, [05.05.01],
86
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
87
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
88
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
frame end delimiter: çerçeve sonu FSK: [09.05.13], bkz. frequency shift
sınırlayıcısı, [09.06.12], bkz. end-of- keying
frame
FTAM: [26.05.08], bkz. file transfer,
frame start delimiter: çerçeve başlatma access and management
sınırlayıcısı, [09.06.11], bkz. frame start
delimiter full-duplex transmission: tam çift yönlü
iletim, [09.03.07], bkz. duplex
free-space administration: serbest alan transmission
yönetimi , [17.08.21], Bir veri tabanı için
mevcut depolama alanını idare etme için full-page display: tüm sayfa görüntüsü,
programların veya metotların kullanımı. [23.03.04], Bir sayfada bir anda
yazdırılabilecek kadar çok sayıda grafiğin
frequency division multiple access: ya da metin satırının görüntüsü.
Frekans bölmeli çoklu erişim, [09.05.29],
Ortak kanal içindeki her iletim kanalı fully connected network: tam bağlantılı
koluna ayrı bir frekans bandının tahsis ağ, [18.03.06], Herhangi iki düğüm
edildiği çoklu erişim tekniği. noktası arasında bir dalın olduğu bir ağ.
NOT:Şekil 18.3'e bakınız.
frequency division multiplexing:
Frekans bölmeli çoklama, [09.05.25], fully connected network: tam bağlantılı
Birkaç bağımsız sinyalin tek bir iletim ağ, [34.02.18], bkz. totally connected
kanalı üzerinden iletimi için ayrı frekans network
bantlarına tahsis edildiği çoklama.
function: fonksiyon, işlev, 1. [02.C.11],
frequency modulation recording: Bir değişkenin alabileceği değerlerin
frekans modulasyonlu kaydetme, oluşturduğu A tanım kümesinin herhangi
[12.03.24], Her hücre sınırındaki bir elemanını değer kümesi diye
isimlendirdiğimiz B kümesine ilişkin
89
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
90
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Gg
91
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
92
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
graphic character: grafik karakteri, grid network: ızgara ağ, [18.03.08], Bir
[04.03.01], Görsel bir gösterimi olan bir doğrusal ağın iki boyutta genişlemesi.
kontrol karakterinden farklı olarak ve NOT 1: Üç düğüm sınıfı vardır: sırası ile
yazma, basma veya ekranda gösterim 2, 3 veya 4 yol ile bağlanan köşelerdeki
yoluyla üretilen bir karakter. NOT: Bir düğümler, kenarlardaki düğümler ve iç
grafik karakteri bir metin içerisinde bir taraftaki düğümler. NOT 2: Şekil13.3'e
kontrol karakterini temsil etmek üzere bakınız.
kullanılabilir.
grouping isolation: gruplandırma
graphic display (device): grafik görüntü yalıtımı, [21.03.14], Elektrik devrelerinin
(aygıt), [12.08.14], Verinin herhangi bir grupları arasındaki elektriksel ayırım.
grafik biçiminde görünümünü sağlayan NOT: Bir grup içinde, güç kaynağında
görüntü aygıtı. olduğu gibi bir elektriksel bağlantı vardır.
93
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
94
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Hh
hacker: bilgisayar korsanı, [01.07.03], 1. hard page break: zorunlu sayfa kesme,
Teknik olarak bilgili bir bilgisayar uzmanı. [23.06.25], Konumu metin düzenleme
2. [01.07.04], Korunma altındaki esnasında değişmeyen, seçilmiş bir
kaynakları yetkisiz şekilde erişerek elde konumda elle girilen sayfa kesme.
etmeyi tasarlayan teknik olarak bilgili bir
bilgisayar uzmanı. hard sectoring: fiziksel sektörleme,
[12.05.17], Bir manyetik disk birimi
half-duplex transmission: yarı çift yönlü üzerindeki sektör sınırlarının fiziksel
iletim, [09.03.06], Bir anda tek yönde olarak işaretlenmesi.
olmak üzere tek hat üzerinden her iki
yönde veri iletimi. hard space: bölünemeyen boşluk,
[23.04.23], bkz. no-break space
hand-held calculator: cep hesap
makinesi, [22.02.01], bkz. pocket hardware: donanım, [01.01.07], Bir bilgi
calculator işlem sisteminin fiziksel bileşenlerinin
tamamı veya bir kısmı.
handle: düzenleyici kutu, [13.05.61], ÖRNEK: Bilgisayarlar, çevre üniteleri.
(Bilgisayar grafiklerinde) Bir pencerenin
köşelerinin birinin üzerinde gözükebilen hardware design language: donanım
ve grafik nesnesini veya pencereyi tasarım dili, [07.01.37], Özel dil yapıları
yeniden boyutlandırmak için kullanılan ve bazen bir donanım tasarımını
küçük dikdörtgen kutu. geliştirmek, çözümlemek ve dökümante
etmek için doğrulama protokolleri olan
handle (an exception): işlemek (bir özel tasarım dili.
durum), [07.06.48], (f.) Bir özel durumun
ortaya çıkmasının sonucu olarak hash addressing özet adresleme,
doğrudan önlem almak. NOT: Normal [07.02.18], bkz. hashing
olarak, denetim önlemi alan özel durum
işleyiciye aktarılır. hash clash: özet çakışması, [07.02.21],
bkz. collision (in hashing)
hard copy: basılı kopya, [01.06.04], Bir
şeklin görüntüsünün bir yazıcı veya bir hash function (in hashing): özet işlevi
çizici üzerine kalıcı bir kopyasının (özetlemede), [07.02.19], Verilen bir
üretilmesi, yazdırılması. öğenin bir küme öğe içerisindeki
konumuna karar vermek için kullanılan
hard disk: sabit disk, [12.01.38], Sabit işlev. NOT: Özet işlevi her öğede
bir manyetik disk. seçilmiş bir alanda, anahtarda çalışır ve
anahtar kümesini genellikle daha küçük
hard hyphen: zorunlu kesme, saklama konumu kümesine eşleştirmek
[23.04.25], bkz. required hyphen için kullanılır; bu nedenle bu eşleştirme
genellikle bir çoktan-bire eşleştirmedir.
95
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
hash table search: özet tablosu arama, tümünün bir kap içerisinde bulunduğu
[06.04.11], Aranan öğenin bir özet tablo düzenek.
üzerinde arandığı ve bir adres çakışması
durumunda uygun yöntemlerin headend: yönlendirici, [25.03.02], Bir
kullanıldığı arama. geniş bant LAN'de, her bir veri
istasyonundan sinyaller alan ve onları
hash value: özet değeri, [07.02.20], tüm veri istasyonlarına yeniden ileten
Verilen bir öğenin bir saklama aygıtındaki cihaz. NOT: Yeniden iletim taşıyıcı
konumunu göstermek için özet işlevi frekansları değişimini gerektirebilir.
tarafından üretilen sayı.
header: başlık, [32.03.03], bkz. heading
hashing: özetleme, [07.02.18], Veriyi (in electronic mail)
saklamak ve yeniden elde etmek
amacıyla bir arama anahtarını bir adrese header label: başlık etiketi, [04.08.19],
dönüştürme metodu. NOT: Bu metot Bir dosyayı tanımlayan, konumunu
genellikle arama zamanını en aza belirleyen ve dosya kontrolu kullanımı
indirmek için tasarlanmıştır. için veri içeren dahili etiket.
96
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
97
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
98
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
99
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
100
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
İi
I/O: G/Ç, [06.02.07], bkz. input-output. IPL: IPL, [07.06.41], bkz. bootstrap.
IC: IC, [01.03.10], bkz. integrated IPM: IPM, [32.08.01], bkz. interpersonal
circuit. message.
101
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
102
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
103
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
104
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
105
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
106
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
107
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Bir girdi işleminde yer alan bir aygıt, bir input-process-output chart: girdi-
işlem, kanal ya da ilgili veri ve duruma süreç-çıktı şeması, [07.09.53], Solda
bağlı. NOT 1: “Girdi” sözcüğü, kullanımı girdileri listeleyen bir dikdörtgen, ortada
açıkça verildiğinde, “girdi verisi”, “girdi işlem adımlarını listeleyen bir dikdörtgen,
sinyali”, “girdi işlemi” ile aynı anlamda sağda çıktıları listeleyen bir dikdörtgen ve
kullanılabilir. NOT 2: (veri) Bir girdileri işlem adımlarına ve işlem
bilgisayarın herhangi bir bileşeni adımlarını çıktılara bağlayan oklardan
tarafından alınan ya da alınacak olan oluşan bir yazılım sistemi ya da modülün
veri. NOT 3: (işlem) Verinin, bir diyagramı. NOT: Şekil 7.6’ya bakınız.
bilgisayarın herhangi bir bileşeni
tarafından alınmasını içeren işlem. inquiry station: sorgu istasyonu,
[12.08.02], Temel olarak bilgisayarın
input layer: giriş katmanı, [34.02.07], sorgulanması amacıyla kullanılan bir
Yapay sinirlerinin dış kaynaklardan kıllanıcı ucu.
sinyaller aldığı katman. NOT: "Giriş
katmanı" terimi aynı zamanda bir kaynak insert: araya girme, [23.04.10],
düğümü grubu için de kullanılır. Kullanıcının, mevcut metin içine ek metin
yerleştirmesine olanak sağlayan mod ya
input neuron: giriş siniri, [34.02.02], Dış da işlev. Metin, eklemeyi uyarlamak için
kaynaklardan sinyaller alan yapay sinir. otomatik olarak yeniden düzenlenir.
input primitive: girdi temel öğesi, instance space: örnek alanı, [31.02.10],
[13.02.33], Bir klavye, bir seçme cihazı, bkz. example space
bir konumlayıcı, bir işaretleyici cihaz veya
bir değerlendirici cihaz gibi bir girdi instance-based learning: örnek tabanlı
biriminden elde edilen temel grafik öğrenme, [31.03.12], bkz. learning from
elemanı. examples
108
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
109
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
interblock gap: öbekler arası boşluk, internal label: dahili etiket, [04.09.06],
[12.03.36], Bir veri ortamı üzerinde Veri ortamına kaydedilen ve veri
bulunan ve birbirini izleyen iki öbek ortamına kaydedilen veri hakkında bilgi
arasındaki boşluk. sağlayan etiket.
110
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
111
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
112
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Jj
jitter: kıpırdama, [09.02.10], Bir sayısal joint information content: birleşik bilgi
sinyalin zaman içinde ideal içeriği, [16.04.03], X ve y şeklindeki iki
konumlarından önemli anlarının kısa farklı olayın ortaya çıkması ile ilgili bilginin
aralıklı anlık değişimleri. nicel bir ölçüsüdür ve olayların ortaya
çıkışının birleşik olasılığı p(x,y)’nin
job: iş, [10.02.01], Bir kullanıcı tarafından tersinin logaritmasına eşittir:
tanımlanmış ve bir bilgisayar tarafından 1
yürütülmüş çalışmanın bir birimi. l ( x, y ) = log
p ( x, y )
job stream: iş akışı, [10.02.08], Bir
journalize: günlük raporlama, [14.03.12],
işletim sistemine uygulanmak amacıyla
Bakım hizmetini kolaylaştırmak amacıyla,
verilen işlerin bir dizisi.
bir bozukluk algılandığında işlevsel
job transfer and manipulation: iş birimin iç durumunun bir depolama
aktarımı ve değişimi, [26.05.09], Kullanıcı cihazına kaydedilmesi.
uygulama süreçlerinin, süreç ile ilgili
joystick: oyun çubuğu, [13.04.27], En
dokümanları aktarmasını, kullanmasını
azından iki yönde hareket eden bir kolu
113
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
114
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Kk
115
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
116
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Ll
label: etiket, 1. [04.09.05], (Veri LAN global address: LAN yayın adresi,
organizasyonunda) Bir veri elemanları [25.01.17], bkz. LAN broadcast address
kümesine eklenmiş olan bir tanımlayıcı.
2. [15.01.10], (Programlama dillerinde) LAN group address: LAN grup adresi,
Bir programdaki yer tanımlayıcı. NOT 1: [25.01.15], Bir yerel alan ağı üzerinde bir
Yer tanımlayıcı sık sık bir deyime veri istasyonları grubunu tanımlayan
referans göstermek için kullanılır. NOT 2: adres.
BASIC'te, bir satır numarası bir yer
belirleyici olarak kullanılabilir, her zaman LAN individual adress: LAN bireysel
aktarma amacı ile kullanılmaz. NOT 3: adresi, [25.01.14], Bir yerel alan ağı
FORTRAN'da, bir deyimin önünde yer üzerinde belirli bir veri istasyonunu
alan ve beş haneye kadar olan bir tanımlayan adres.
rakamdan oluşan bir yer belirleyici bir
deyime referans göstermek için LAN multicast: LAN çoklu yayını,
kullanılabilir. [25.01.05], Aynı yerel alan ağı üzerinde
bir grup seçilmiş veri istasyonu
LAN: [09.07.09], [25.01.01], bkz. local tarafından alınması amacı ile oluşturulan
area network bir çerçevenin gönderilmesi.
LAN broadcast: LAN yayını, [25.01.04], LAN multicast address: LAN çok yönlü
Aynı yerel alan ağı üzerindeki diğer tüm adresi, [25.01.16], Bir yerel alan ağı
veri istasyonları tarafından alınması üzerindeki veri istasyonlarının bir alt
amacı ile oluşturulan bir çerçevenin kümesini tanımlayan LAN adres grubu.
gönderilmesi.
LAN server: LAN sunucusu, [25.01.11],
LAN broadcast addres: LAN yayın Bir yerel alan ağı üzerinde diğer veri
adresi, [25.01.17], Bir yerel alan ağı istasyonlarına belirli hizmetler sağlayan
üzerinde tüm veri istasyonlarının bir veri istasyonu. ÖRNEK: Dosya
kümesini tanımlayan bir LAN grup sunucusu, yazıcı sunucusu, posta
adresi. sunucusu.
LAN gateway: LAN geçişi , [25.01.13], landscape: yatay biçim, [23.06.05], bkz.
Bir yerel alan ağını farklı protokoller landscape format
kullanan başka bir ağa bağlayan işlevsel
birim. NOT: Ağ; başka bir yerel alan ağı, landscape format: yatay biçim,
herkese açık veri ağı ya da başka tür bir [23.06.05], Sayfanın genişliği sayfa
ağ olabilir. Şekil 25.1’e bakınız. uzunluğunu geçtiği zaman sayfanın
yönünün değiştirilmesini sağlayan
düzenleme .
117
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
118
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
119
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
uygulanmalarından önce kullanım için bir left-hand side: sol taraf, [28.02.27], Bir
plan. "eğer-ise" kuralının "eğer" parçasındaki
gerçekler ya da deyimler kümesi.
learning while doing: yaparak öğrenme,
[31.03.25], Sorumluluk verilmesinden left-justified: sola yanaşık, [23.06.15],
önce bulunacak çözüm yolu için bkz. left aligned
beklemeye dayalı olmayan, fakat çözüm
arama hâlâ etkin iken güven ve left-justify : sola-ayarlamak, [06.06.07],
sorumluluk atamaya dayalı olan destekli (f.) Sola doğru ayarlamak.
öğrenme. NOT: Yaparak öğrenme bir
amaca doğru ilerlemek için, döngüleri ve letter: harf, [04.03.02], Yalnız başına
gereksiz şekilde uzun olan yollara dikkat olduğunda veya diğerleriyle bir arada
eden, çıkmaz yollar ve başarısızlıkları bulunduğunda yazma dilinin bir veya
kaydeden teknikleri içerir. daha fazla kavramını, yahut konuşma
dilinin bir veya daha fazla ses elemanını
learning without a teacher: gösteren bir grafik karakter. NOT: Yalnız
öğretmensiz öğrenme, [31.03.09], bkz. başına kullanılan ayırma işaretleri ve
unsupervised learning noktalama işaretleri harf olarak ele
alınmazlar.
learning-apprentice strategy: çıraklık
öğrenimi stratejisi, [31.03.24], Bir uzmanı letter quality: metin kalitesi, [23.07.01],
gözleyerek gereksiz aramadan kaçınmak İş yazışmaları için uygun olan ve bir ofis
amacıyla arzulanan hareketleri elektrikli daktilo kalitesini karşılayan
arzulanmayanlardan ayırt etmek için metin yazdırma kalitesi.
uzmanın eylemlerini kullanmayı ve
anında geri bildirimler sağlamayı içeren lexical element: sözcüksel eleman,
güven/sorumluluk ataması. NOT: Çıraklık [15.01.01], bkz. lexical token
öğrenimi stratejisi uzman sistemlerin yarı
otomatik olarak oluşturulmasında sıkça lexical token: sözcüksel birim,
uygulanır. [15.01.01], Belirli kurallar çerçevesinde
anlamla ilgili bir temel birimi temsil eden
least significant bit: en az anlamlı bit, bir programlama dili alfabesinin bir veya
[05.04.08], Konumsal notasyonda, daha çok karakterinden oluşan bir dizisi.
kullanılan en küçük ağırlığa sahip bitin ÖRNEK: Pascal dilinde 2G5 gibi bir hazır
konumu. bilgi veya last_name gibi bir tanıtıcı.
120
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
limited type: sınırlı tür, [15.04.26], line printer: satır yazıcısı, [12.07.06], Bir
Sadece açık bir şekilde bildirilen işlemler karakter satırının tümünü birden bir birim
ve veri özelliklerinin içinde kapsanıldığı olarak yazan yazıcı.
bir program parçası için dışarıya
kullanılabilir olan özel bir tür. line spacing: satır boşluğu, [23.02.10],
Art arda gelen satırların referans satırları
limiter: sınırlayıcı, [19.01.15], Bir arasındaki mesafe.
örneksel değişkenin belirlenen sınırları
aşmasını önlemek amacıyla kullanılan bir linear list: doğrusal liste, [04.08.05],
işlevsel birim. Elemanları listeler olmayan bir liste.
line: hat, [09.06.03], Fiziksel bir iletim linear network: doğrusal ağ, [18.03.03],
ortamı. NOT 1: Hat, veri bitirme cihazına Tam olarak içinde iki uç düğümün,
ve veri anahtarlama merkezine harici değişik sayıda ara düğümün ve herhangi
olarak bağlı olan bir veri devresinin iki düğüm noktası arasında sadece bir
parçasıdır. NOT 2: Şekil 9.4'e bakınız. yolun yer aldığı ağ. NOT 1: Doğrusal ağ,
ağaç modelindeki ağın özel bir
line: metin satırı, [23.02.08], bkz. line of durumudur. NOT 2: Şekil 18.3'e bakınız.
text
linear prediction coding doğrusal
line code: hat kodu, [09.05.01], İletim tahmin kodlaması, [29.01.25], Tahmin
kanalının karakteristiklerine uyan kod. edilen sinyal örneklerinin önceki
NOT: Bu kod veri istasyon cihazlarına örneklerin doğrusal birleşimleri oldukları
gönderilen ve onlardan alınarak tahmin kodlaması. NOT: Doğrusal
kullanılan kod veya kodlardan farklı birleşimlerin katsayıları, genellikle girdi
olabilir. sinyali ile önceki veriden elde edilen
sinyal arasındaki ortalama kare hatasını
line editor: satır düzenleyici, [23.05.02], en az düzeyde tutarak elde edilir.
Kullanıcının bir satır içinde ya da bitişik
satırlar grubu içinde düzeltilecek metin linear search: doğrusal arama,
elemanlarına erişmek için satırları [06.04.08], Bir veri kümesi içerisinde
belirlemek zorunda olduğu metin verilerin sıradan taranarak aranması.
düzenleyici.
link: bağlamak, [07.05.01], (f.) İşaretçiler
line feed: satır besleme, [12.07.29], kullanarak veri nesnelerini birbirine
Yazma ya da görüntüleme konumunun bağlamak ya da bir ya da daha fazla
bir sonraki satırdaki ilgili konuma programın bölümlerini bağlantılar
hareketi. sağlayarak birbirine bağlamak. ÖRNEK:
Nesne programlarını bir bağlantı
line graphics: çizgi grafikleri, [13.01.11], düzenleyici kullanarak bağlamak.
Ekran görüntülerinin tamamen çizgi
parçaları ile düzenlendiği bilgisayar link: bağ, [07.05.02], Programın ayrı
grafikleri. modülleri arasında denetim ve olasılıkla
parametreleri geçen, genelde tek bir
line of text: metin satırı, [23.02.08], Bazı komut ya da adres olan program bölümü.
biçimleme işlemleri tarafından belirlendiği
gibi, genellikle kelimelerden ve linkage: bağlantı, [07.05.02], bkz. link
boşluklardan oluşan ve bir temel satır
üzerine dizilen karakterler dizisi. NOT: Bir linkage: bağlantı, [08.05.40], (Bilgisayar
satırın uzunluğu, biçimleme esnasında güvenliğinde) Bir veri işlem sistemindeki
mevcut olan alan tarafından belirlenir. veri veya bilgi ile korunmuş bilgiyi
121
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
linker: bağlayıcı, 1. [07.05.03], bkz. LLC type 1: LLC tür 1, [25.05.07], bkz.
linkage editor 2. [10.02.12], Amaç logical link control type 1
modülleri arasında ortak referansları
çözerek ve olası elemanları yeniden LLC type 2: LLC tür 2, [25.05.08], bkz.
yerleştirerek, bir ya da daha fazla logical link control type 2
birbirine bağlı olmayan çevrilmiş amaç
modüllerinden veya yüklenebilir LLC type 3: LLC tür 3, [25.05.09], bkz.
modüllerden bir yükleme modülü logical link control type 3
yaratmak için kullanılan bir bilgisayar
programı. load: yüklemek, 1. [07.05.05], (f.)
(Bilgisayar programlamada) Bir
linking loader: bağlantılama yükleyici, yükleyiciyi yürütmek. 2. [17.08.14], (f.)
[07.05.07], Bir bağlantı düzenleyici ve bir (Veri tabanlarında) Bir veri tabanına veri
yükleyicinin işlevsel yeteneklerini yüklemek. 3. [06.03.03], (f.) Veriyi bir
birleştiren program. bellek aygıtı ya da çalışma sayaçlarına
aktarmak.
list: liste, [04.08.01], İlişkili elemanların
sonlu sıralı bir kümesi. NOT: Bir listedeki load map: yükleme haritası, [07.05.11],
elemanlar listeler olabilir. Bellekte bulunmakta olan programlar ya
da verilerin tümü veya seçilmiş
list processing: liste işleme, [04.08.08], bölümlerinin saklama konumu ya da
Listeler biçiminde bir veri işleme yöntemi. boyutlarını tanımlayan bilgisayar
NOT: Bağlı listeler genellikle tarafından üretilmiş liste.
elemanlarının fiziksel konumları
122
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
load module: yüklenebilir modül, local area network (LAN): yerel alan ağı
[07.05.08], [10.02.11], Genellikle (LAN), [01.01.46],,[09.07.09] Sınırlı bir
bağlayıcının çıktısı olan, yürütme için ana coğrafi bölge içerisinde, bir kullanıcıya ait
belleğe yüklenmeye uygun bir program mekanda kurulan bir bilgisayar ağı. NOT:
birimi. NOT: Bir yük modülü genellikle bir Yerel ağ içindeki iletişim dış
bağlantı düzenleyici uygulamanın düzenlemelere bağlı değildir; bununla
sonucudur. birlikte, başka bir yerel ağla iletişimde
bazı düzenlemelere tâbi olabilir.
load point: yükleme noktası, [12.04.02],
Manyetik bir şeridin kaydedilebilir localization: yerelleştirme, [07.12.21],
alanının başlangıcı. NOT: Bazı manyetik Güçlü bağlılık ve gevşek bağlaştırma
şerit sürücüler, yükleme noktası niteliklerine sahip olan bir modül dizisine
konumunu belirtmek amacıyla şerit uygulanan prensip.
başlangıç işareti kullanırlar.
location: yer, [12.02.05], (Bellek) Bir
load-and-go: yükle ve devam et, bellek aygıtında bir adres yoluyla tek
[07.05.09], Bir programın yükleme ve olarak tanımlanabilen bir bellek konumu.
yürütmesi arasında hiçbir bekleme
olmayan işletim tekniği. locator device: konumlandırıcı,
[13.04.23], Bir konumun koordinatlarını
loaded origin: yüklenmiş başlangıç temsil etmek için veri sağlayan girdi
noktası, [07.05.10], Bir programın ana birimi. ÖRNEKLER: Grafik tableti,
belleğe yüklendiği ilk saklama yerinin herhangi bir işaretleme cihazı.
adresi.
lockout: kilitleme, [07.06.40], Her
loader: yükleyici, [07.05.04], Dış defasında yalnızca bir aygıt ya da sürece
depolamadan iç depolamaya diğer erişim izni verip diğerleri dışlanarak
programları kopyalayan ya da dış paylaşılan kaynakların korunduğu
depolamadan iç depolamaya ya da iç kaynakları ayırma tekniği. ÖRNEK:
depolamadan kaydedecilere veri Güncelleştirilirken verilerin okunmasını
kopyalayan program. yasaklamak.
local: yerel, [15.02.11], Sadece bildirim lock-out: kilit altına alma, [10.05.10],
bölgesi içinde bildiriminin yapıldığı bir bkz. protection
kapsama sahip olan bir dil yapısına ait
olma. lock-out facility: kilitlenme olanağı,
[22.03.09], Hesap makinesinin hata ya
local address administration: yerel da taşma durumu olduğunda giriş verisini
adres yönetimi, [25.01.19], Aynı yerel kabul edememesi olanağı.
alan ağı içinde tüm LAN bireysel
adreslerinin tek ve benzersiz olduğu log in: sisteme girmek, [01.01.53], bkz.
adres yönetimi. log on
local area network: yerel alan ağı, log off: sistemi kapatmak , [01.01.54],
[25.01.01], Sınırlı coğrafi bir alan içinde Bir sistemi kapatmak.
kullanıcı binasında kurulan bilgisayar ağı.
NOT: Bir yerel alan ağı içindeki iletişim log on: sistemi açmak , [01.01.53], Bir
dış düzenlemelere bağımlı değildir; sistemi açıp başlatmak.
bununla birlikte, ağ sınırları arasındaki
iletişim bir düzenleme biçimine bağlı log out: 1. sistemden çıkmak, [01.01.54],
olabilir. bkz. log off 2. günlük raporlama,
[14.03.12], bkz. journalize
123
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
124
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
logical link control type 2: mantıksal logical type: mantıksal tür, [15.04.06],
bağlantı denetim türü 2, [25.05.08], Veri nesnelerinin sadece (genellikle
Mantıksal bağlantı denetim alt katmanı TRUE-Doğru veya FALSE-yanlış)
içinde bir bağlantılı mod iletimi. mantıksal değerleri kabul edebileceği ve
sadece Boole işletmenleri tarafından
logical link control type 3: mantıksal işlenebileceği bir veri türü. NOT: Aynı
bağlantı denetim türü 3, [25.05.09], zamanda karakter türüne, sayma türüne,
Mantıksal bağlantı denetim alt katmanı tamsayı türüne ve gerçek türe bakınız
içinde alındı bilgisi verilen bir bağlantısız-
mod iletimi. longitudinal magnetic recording:
boylamasına manyetik kaydetme,
logical object: mantıksal nesne, [12.03.09], Veriyi gösteren manyetik
[23.02.04], Uygulama ya da kullanıcı için kutuplanmaların kaydeden iz uzunluğu
önemli bir anlama sahip olabilen, bir boyunca düzenlendiği manyetik
belgenin belirli mantıksal yapısının bir kaydetme tekniği.
öğesi. ÖRNEK: Bölüm, parça ya da
paragraf. loop: döngü, [07.03.03], Belirli bir koşul
geçerli iken yinelemeli olarak
logical operation: mantıksal işlem, yürütülebilen bir deyim ya da komut
[02.10.08], bkz. logic operation dizisi. NOT: Bazı gerçekleştirmelerde,
koşulun geçerli olup olmadığını anlamak
logical product: mantıksal çarpma, için döngü bir kez yürütülünceye kadar
[02.05.10], bkz. conjunction hiçbir test yapılmaz.
logical record: mantıksal kayıt, loop assertion: döngü bildirisi, 1.
[04.07.04], Mantıksal bakış açısından, [07.03.05], Bir döngünün belirli bir
fiziksel cavreden bağımsız olarak, ilişkili bölümünün her yürütülmesinde
veri elemanları olan kayıt. NOT: Bir karşılanması gereken bir ya da daha
mantıksal kaydın kısımları farklı fiziksel fazla koşulu belirleyen mantıksal deyim.
kayıtlarda yerleştirilmiş olabilir veya 2. [07.07.22], Bir döngünün yürütülmesi
birkaç mantıksal kayıt ya da mantıksal boyunca doğrulanması gereken bildirim.
kayıtların bölümleri bir fiziksel kayıda
yerleştirilmiş olabilir. loop body: döngü gövdesi, [07.03.06],
Döngünün birincil amacını başaran
logical ring: mantıksal halka, [25.03.09], döngü bölümü.
Bir halka ağındaki geçiş denetimini
göstermek için veri istasyonları arasında loop control: döngü denetimi,
andaç geçiren bir andaç-veri yolu ağının [07.03.07], Döngünün bir yinelemesinin
soyut gösterimi. NOT: Şekil 25.4’e yürütülüp yürütülmeyeceğine karar
bakınız. vermek için bir test içeren dil yapısı.
125
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
126
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Mm
127
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
128
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
magnetic tape drive: manyetik şerit main program: ana program, [15.07.01],
sürücü, [12.04.08], Manyetik şeridi İşletilecek ve diğer modüllerin
hareket ettirmeye ve hareketini kontrol çalışmasını başlatabilecek olan
etmeye yarayan mekanizma. programın ilk modülü.
129
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
130
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
131
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
markup language: 1. işaretleme dili, doğal sayılar üzerine kurulmuş bir ifadeyi
[07.01.29], Ham metni, yordamsal ve kanıtlayan metottur.
açıklayıcı işaretlemeyi ham metne
ekleyerek yapısal belgelere dönüştürmek mathematical logic: matematiksel
için tasarlanmış metin biçimlendirme dili. mantık , [02.01.04], bkz. symbolic logic.
2. bağlantılı metin dili, [23.06.33], Bir
belgenin içinde, onun işlenmesine yardım matrix printer: matris yazıcı, [12.07.16],
amacı ile bulunan gömülü komutlardan Karakter ya da görüntülerin nokta
oluşan dil. örgüsüyle gösterildiği yazıcı
132
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
133
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
iki olayın aktarılan bilgi içeriğinin ortalama medium access control sublayer:
değeri. Bu ölçüt matematiksel olarak ortam erişim denetim alt katmanı,
aşağıdaki gibi gösterilir: [25.05.04], Bir yerel alan ağında, ortam
erişim denetimi uygulayan ve topolojiye
T ( X , Y ) = ∑∑ p (xi , y j )T (x İ / y j )
n m
134
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
memory: bellek, [01.01.11], Bir işlem nesnenin, işlemlerinden birini icra etmesi
birimindeki adreslenebilir depolama için bir istek. 4. [32.01.03)], (Elektronik
alanının tamamı ve komutları icra etmek postada) Kullanıcı temsilcileri arasında
için kullanılan diğer dahili bellek. aktarılan bilgi nesnesi. NOT: Bir ileti
genellikle iki parçadan oluşur: İçerik ve
memory dump: bellek dökümü, zarf.
[07.07.10], Bir bilgisayarın iç
depolamasının tümü ya da bir message authentication: mesaj
bölümünün içeriğinin dökümü. NOT: doğrulama, [08.01.12], Mesajın görünen
Genellikle ikili, sekizli ya da on altılı kaynağından hedeflenen alıcıya
biçimdedir. gönderildiğinin ve taşıma esnasında
değişmediğinin tasdik edilmesi.
memory indication: bellek işareti,
[22.04.07], Bir sayının bellekte message authentication code: mesaj
tutulduğunu belirten görsel işaret. gerçekleme kodu, [08.06.22], Veri (düz
metin veya şifreli metin) ve bir gizli
memory partitioning: bellek bölümleme, anahtarın fonksiyonu olan ve veri
[22.01.03], Hesap makinelerinde bir doğrulamasını sağlamak üzere verinin
bellek aygıtının bağımsız bölümlere sonuna iliştirilen bir bit serisi. NOT: Mesaj
ayrılması. gerçekleme kodunu yaratmak için
kullanılan fonksiyon tipik olarak tek yönlü
menu: menü, [01.06.06], [13.05.41], Bir bir fonksiyondur.
hareketi, işi başlatmak için bir
kullanıcının seçebileceği bir veri işlem message handling: ileti işleme,
sistemi tarafından gösterilen seçenekler [32.01.06], İleti aktarma ve ileti depolama
listesi. alt işlemleri ile ilgili işleri tümleştiren
dağıtık bilgi işlem görevi.
menu bar: menü çubuğu, [13.05.42],
Menüler için simgeler veya isimler message handling environment: ileti
göstermek amacı ile kullanılan genellikle işleme ortamı, [32.02.02], İleti işleme
pencerenin (1) bir kenarında bulunan sistemini, kullanıcıları ve dağıtım
alan. listelerini içeren ortam. NOT: Şekil
32.2’ye bakınız.
merge: birleştirmek, [06.05.07], Herbiri
aynı düzende verilen iki veya daha fazla message handling service: 1. ileti
veri kümesini aynı düzende diğer bir hazırlama ve yönetim hizmeti, [26.05.13],
kümede toplamak. Sistemler arasında elektronik iletilerin
değişimi için genelleştirilmiş olanak
mesh network: örgü ağ, [18.03.05], sağlayan uygulama hizmeti. 2. ileti
Aralarında iki veya daha fazla yol olan, işleme hizmeti , [32.06.01], Bir ileti işleme
en az iki düğümün olduğu bir ağ. NOT: sistemi tarafından sağlanan hizmet. 3.
Şekil 18.3'e bakınız. ileti işleme sistemi, [32.02.01], Bir
kullanıcıdan ve/veya merkezden diğerine
message: ileti , 1. [16.02.01], (Bilgi ve iletiler taşıyabilen düzenli işlevsel birimler
iletişim kuramında) Bilgiyi taşımak için topluluğu. NOT: Şekil 32.2’ye bakınız.
tasarlanmış sıralı karakterler dizisi. 2.
[27.01.13], (Elektronik mesajlaşmada) Bir message identification service: ileti
öğe olarak aktarılan bitler ya da tanıma hizmeti, [32.06.13], Bir ileti
karakterler dizisi. NOT: Bir ileti, zarf ve aktarma sisteminin sistem tarafından
içerik olmak üzere iki bölümden oluşur. 3. gönderilen veya dağıtılan her ileti veya
[15.09.06], (programlama dillerinde) Bir sorgulama için benzersiz kimliği olan bir
135
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
kullanıcı temsilcisi sağlamasına izin içeren işlevsel birim. NOT: Şekil 32.2’ye
veren hizmet. ÖRNEK: Zaman etiketi. bakınız.
136
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
137
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
138
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
139
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
monostable (trigger) circuit: tek kararlı MRP II: [24.01.13], bkz. manufacturing
(tetikleyici) devre, [03.01.05], Bir kararlı resource planning
ve bir kararsız durumu olan bir tetikleyici
devre. MS: [32.07.01], bkz. message store
morph: biçim, [13.04.21], Biçimlendirme MSB: [05.04.06], bkz. most significant bit
işlemi tarafından yaratılan görüntü.
MSD: [05.04.05], bkz. most significant
morphing: biçimlendirme işlemi, digit
[13.04.20], Özel efektler üretmek için bir
veya daha fazla görüntüyü birleştirmeye MT: [32.01.04], bkz. message transfer
ve bağlamaya imkân veren bilgisayarlı
animasyon işlemi. NOT: Bu işlem MTA: [32.02.10], bkz. message transfer
hareketli resimler, video klipler ve agent
reklamlar gibi görsel medyada sık sık
MTS: [32.02.09], bkz. message transfer
kullanılır.
system
most significant bit: en anlamlı bit,
multicast: çoklu yayımlama, [09.07.07],
[05.04.06], Konumsal notasyonda,
Aynı verinin seçilmiş bir grup varış
kullanılan en büyük ağırlığa sahip bitin
noktasına iletilmesi.
konumu.
multilayered network: çok katmanlı ağ,
most significant digit: en anlamlı
[34.02.16], En az iki katmana sahip olan
basamak, [05.04.05], Konumsal
katmanlı ağ. NOT: Çok katmanlı ağ,
notasyonda, kullanılan en büyük ağırlığa
yapay sinirler katmanına ek olarak farklı
sahip sayının hanesi.
kaynak düğümler grubuna sahip olabilir.
motion dynamics: hareket dinamikleri, Bu durumda, en az bir gizli katman
[13.01.05], Gözlemcinin sabit duruşuna vardır.
göre nesnelerin hareket ettiği ya da
multilayered perceptron: çok katmanlı
gözlemciye nesnelerin yanında, onların
perceptron, [34.02.28], Bir grup kaynak
etrafında veya içinde hareket ediyormuş
düğüm, bir veya daha fazla gizli katman
izlenimini veren görüntü içindeki
ve bir çıkış katmanından oluşan ve tek
nesnelerin hareketi.
bir etkinleştirme işlevi kullanan ileri
mount: yüklemek, [12.01.06], (f.) Bir veri beslemeli ağ. NOT 1: Çok katmanlı bir
ortamını işletim konumuna getirmek. perceptronda her bir yapay sinir bir tek
katmanlı perceptrondur. NOT 2: Çok
mouse: fare, [13.04.29], Görüntü katmanlı perceptronlar herhangi bir Boole
yüzeyinden başka bir yüzeyde hareket işlevi gerçekleştirilebilir.
ettirilerek çalıştırılan elle kullanılan bir
işaretleme cihazı. NOT: Fare genellikle, multilevel address: çok düzeyli adres,
ekran üzerindeki parçaları seçmek veya [07.09.37], bkz. indirect address
eylemi başlatmak için bir veya daha fazla
multilevel device: çok seviyeli cihaz,
düğme ile donatılmıştır.
[08.02.05], Bilgisayar güvenliğinin
move: taşımak, [06.03.01], bkz. transfer uyumunu riske atmaksızın iki veya daha
fazla güvenlik seviyesine ait verileri aynı
MRP: malzeme gereksinim planlaması, anda işleme tabi tutan fonksiyonel birim.
[24.01.14], bkz. material requirements
planning multiple access: çoklu erişim,
[09.05.28], Çok sayıda terminalin
140
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
141
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Nn
142
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
143
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
144
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
neurochip: sinir yongası, [34.01.09], Bir noise: gürültü, [21.01.10], Bir sinyali
sinir ağı modelinin tümü ya da bir etkileyebilen ve sinyal tarafından taşınan
bölümünü gerçekleştiren yeniden bilgiyi bozabilen girişim.
yapılandırılabilir yonga.
noise burst signal: gürültü yayma
neurocomputer: sinir bilgisayarı, sinyali, [25.03.10], Bir andaç-veri yolu
[34.01.08], Bir sinir ağı olarak yapılan ağında ya da andaç - halka ağında, iletim
özel amaçlı bilgisayar. NOT: Başarım ortamında geçerli bir çerçevede
genellikle saniyedeki bağlantı olmaması gereken bir faaliyet olduğunu
güncelleme türünden ölçülür. gösteren sinyal.
neurode: yapay sinir, [34.01.07], bkz. nominal transfer rate: anma iletim
artificial neuron oranı, [12.02.38], Herbir zaman biriminde
teorik olarak ya da belirtilen
nines complement: dokuzun tümleyeni, aktarılabilecek karakter sayısı.
[05.08.06], Ondalık sistemde eksik kök
tümleyeni. nonadd function: ilave etmeme işlevi,
[22.03.06], Kağıda yazan hesap
NLQ: mektup kalitesine yakın, makinesinde, hesaplamaları
[23.07.02], bkz. near letter quality etkilemeksizin karakterlerin yazılmasına
izin veren bir işlev.
NN: [28.01.22], [34.01.06], bkz. neural
network non-affirmation: onaylamama,
[32.04.27], (Elektronik postada) Bir ileti
no-break space: bölünemeyen boşluk, aktarma temsilcisinin, bir ileti aktarma
[23.04.23], Metin işleyicinin sisteminin bir sorgulamada tanımlanan
bölemeyeceği bir karakter dizisinde özel herhangi bir iletiyi kendi anlık
bir karakter tarafından temsil edilen alıcılarından birine dağıtamayacağına
boşluk. ÖRNEK: 12 000 sayısındaki karar verdiği aktarım olayı. NOT: Bu
boşluk ya da IV. Murat ifadesindeki durumda, ileti aktarma temsilcisi bir
boşluk. NOT: Bölünemeyen boşluk bir dağıtım raporu üretebilir.
gömülü komut tarafından da
gerçekleştirilebilir. non-conjunction: birleşimsiz işlem,
[02.05.11], VE DEĞİL işlemi, yalnız ve
node: düğüm, 1. [09.07.01], [18.01.02], yalnız her işlem gören terim «1 Boole
(Veri iletişiminde) Bir ağda, bir veya daha değeri»ne sahipse, ikili Boole işleminin
fazla varlığa bağlanan nokta. NOT 1: Ağ sonucu Boole değeri olarak sıfır olan
topolojisinde veya ana hatları ile yapılmış işlemdir.
bir düzenlemede, düğümler şema
üzerindeki noktalardır. Bir bilgisayar nondelivery: dağıtılmama, [32.04.25],
ağında, düğümler bilgisayarlar veya veri (Elektronik postada) Bir ileti aktarma
iletişim cihazlarıdır. NOT 2: Bir ağ, uç temsilcisinin, bir iletinin anlık
düğümleri ve ara düğümleri ihtiva kullanıcılarına veya bir raporun karşılık
edebilir. NOT 3:. Şekil 18.2'ye bakınız. 2. gelen ileti ya da sorgulamanın
[04.10.01], (Veri düzenlemesinde) Veri göndericisine dağıtılamadığına karar
yapılarında, ikincil elemanların oluştuğu verdiği aktarım olayı. NOT: Bir ileti
kaynaktan elde edilen bir nokta. NOT: Bir durumunda, ileti aktarma temsilcisi bir
düğüm hiçbir ikincil eleman içermeyebilir dağıtılmama raporu üretir.
ve böylece son düğüm olarak adlandırılır.
nondelivery notification service:
dağıtılmama uyarı hizmeti, [32.06.08],
145
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
146
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
147
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
148
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
149
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Oo
O/R name: O/R adı, [32.05.02], Bir object language: amaç dil, [07.04.56],
kullanıcının gönderici olarak Amaç programları ifade etmek için
gösterilebileceği veya bir kullanıcı veya kullanılan hedef dil.
dağıtım listesini bir iletinin veya
sorgulamanın potansiyel alıcısı olarak object module: amaç modül, 1.
gösterilebileceği tanımlayıcı. NOT 1: Bir [07.04.58], Bağlama için yeteri kadar tam
O/R adı bir dizin adı, bir O/R adresi veya olan bir amaç programın tümü ya da bir
her ikisinden oluşur. bölümü. NOT: Birleştiriciler ve derleyiciler
NOT 2: Çizelge 32.2’ye bakınız. genellikle amaç modüller üretirler. 2.
[10.02.10], Bir çevirici ya da derleyicinin
OA: [01.06.09], bkz. office automation çıktısı veya bir bağlayıcıya girdi olarak
uygun olan program birimi.
object: nesne , 1. [08.01.31], (Bilgisayar
güvenliğinde) Kendisine erişimin kontrol object program: amaç program,
edildiği varlık. ÖRNEKLER: Bir dosya, bir [07.04.59], Belirli bir bilgisayar tarafından
program, ana belleğin bir bölgesi; bir yürütülmeden önce gerekirse bağlanması
şahıs hakkında toplanan ve varlığı idame gereken hedef program.
ettirilen veri. 2. [28.02.06], (Yapay
zekada) Bir veya daha fazla niteliğe object-oriented: nesne yönelimli,
sahip olabilen kavramsal ya da fiziksel [15.09.13], Nesneleri, sınıfları ve
varlık. NOT: Bir nesne genellikle diğer kalıtımları destekleyen bir programlama
nesneler ile sembolik anlatımlar ya da diline veya bir tekniğe ait olma. NOT:
ilişkiler yoluyla ilişkilendirilir. 3. Bazı otoriteler nesne yönelimli
150
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
programlama için aşağıdaki bilgileri octet: oktet, [04.05.10], 8 bit içeren bir
listelerler: bilgi gizleme veya sarma, veri bayt.
özeti, mesaj taşıma, çoklu işlev, dinamik
bağlama ve kalıtım. octree: sekiz bölümlü ağaç yapısı,
[13.02.37], Üç boyutlu bir nesnenin, her
object-oriented language: nesne homojen olmayan sekizde birlik parçanın
yönelimli dil, [07.01.16], Nesne yönelimli seçilmiş bir özelliğe göre sekizde birlik
kavramları destekleyen bir programlama parçaların homojen oluncaya kadar veya
dili. ÖRNEKLER: Eiffel, Smalltalk. önceden belirlenen bir kesim derinliğine
ulaşılıncaya kadar tekrarlamalı bir şekilde
obscure: engelleme, [13.05.52], (f.) altbölümlere ayrılarak düzenlendiği,
Gösterilen bir nesnenin tamamının veya sekize ayrılan bir ağaç yapısı olarak
kullanıcının görüş alanındaki parçasının anlatımı. NOT 1: Sekiz bölümlü ağaç
başka bir nesne ile kapatmak. NOT: Bir yapısı tekniği üç boyutlu bir nesne ile ilgili
pencereyi başka bir pencere ile kısmen saklanan veriyi sıkıştırır. NOT 2: Şekil
kapatmak. 13.4'e bakınız.
151
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
152
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
153
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
düzenlenen özel kurallara göre gibi bir düzen doğrusal olmak zorunda
hazırlanmış el yazması ya da basılı grafik değildir.
karakteri.
ordered tree: düzenlenmiş ağaç,
optical character reader: optik karakter [04.10.04], İçinde herbir düğümün alt
okuyucu, [12.08.09], Karakterleri optik ağaçlarının düzeni anlamlı olan ağaç.
karakter tanıma yoluyla okuyan bir girdi
birimi ordinal type: sıralama türü, [15.04.11],
bkz. discrete type
optical character recognition: optik
karakter tanıma, [12.01.53], Grafik organization name: kuruluş adı,
karakterlerin tanınması amacıyla optik [32.05.08], İleti gönderme ve alma amacı
yöntemleri kullanan karakter tanıma. için bir kuruluşu benzersiz olarak atayan
O/R adresi niteliği. NOT: Çizelge 32.1 ve
optical disk: optik disk, [12.01.43], Optik Çizelge 32.2’ye bakınız.
tekniklerle, okunabilen sayısal veriyi
içeren disk. organizational unit name: kuruluş birim
adı, [32.05.09], İleti gönderme ve alma
optical fiber: optik fiber, [09.04.04], amacı için bir kuruluşa ait birimi
Optik sinyallerin aktarılmasında dalga benzersiz olarak atayan O/R adresi
yönlendirme yeteneğine sahip olan ince niteliği. NOT: Çizelge 32.1 ve Çizelge
tel şeklinde kablodan oluşan bir iletim 32.2’ye bakınız.
ortamı.
origination: başlangıç, [32.04.12], Bir
optical mark reading: optik işaret doğrudan kullanıcının bir ileti ya da
okuma, [12.01.54], bkz. mark scanning sorgulamayı kendi kullanıcı temsilcilerine
veya bir dolaylı kullanıcının iletisi veya
optical scanner: optik tarayıcı, sorgulamasını kendisine hizmet eden
[12.08.06], Örünttüleri incelemek için bir iletişim sistemine göndermesindeki ilk
optik işlem kullanan tarayıcı. NOT: Optik aktarım adımı. NOT: Şekil 32.6’ya
tarayıcılar genellikle örüntü tanıma ya da bakınız.
karakter tanıma işlemlerinde kullanılır.
originator: gönderici, [27.01.09], Bir
optical storage: optik bellek, [12.03.05], iletiyi oluşturan, adresleyen ve genellikle
Optik teknikleri kullanan bellek aygıtı. gönderen kullanıcı.
154
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
orphan line: artık satır, [23.06.28], Bir “Veri Çıktısı”, “İşaret Çıktısı” veya “İşlem
paragrafın, bir sütunun ya da bir sayfanın Çıktısı” yerine kullanılabilir.
altında yalnız başına duran son satırı.
output: çıktı, 1. [06.02.06], (s.) Bir çıktı
OS: [01.04.08], bkz. operating system işleminde yer alan bir aygıt, bir işlem,
kanal ya da ilgili veri ve duruma bağlı.
OSI: [26.01.04], bkz. open systems NOT: “Çıktı” sözcüğü, kullanımı açıkça
interconnection verildiğinde, “çıktı verisi”, “çıktı sinyali”,
“çıktı işlemi” ile aynı anlamda
OSI enviroment: OSI ortamı, [26.01.10], kullanılabilir. 2. [06.02.04], (Veri) Bir
OSI referans modeli tarafından bilgisayarın herhangi bir bileşeni
tanımlandığı üzere kavramlar, öğeler, tarafından üretilen ya da üretilecek olan
işlevler, hizmetler ve protokollerin veri. 3. [06.02.05], (İşlem) verinin, bir
kümesinin ve uygulandığında açık bilgisayarın herhangi bir bileşeni
sistemler arasındaki iletişimi mümkün tarafından üretilmesini içeren işlem. 4.
kılan türetilmiş belirli standardların bir [01.01.33], (Veri) Bir bilgi işlem sisteminin
özet gösterimi. veya herhangi bir parçasının, sistemden
veya parçasından dışarı aktardığı veri.
OSI management: OSI yönetimi,
[26.01.06], OSI ortamında iletişimin output layer: çıkış katmanı, [34.02.08],
gerçekleşmesine olanak sağlayan Yapay sinirlerinin bir dış sisteme sinyaller
kaynakları denetleme, eşgüdüm sağlama gönderdiği katman.
ve izleme olanakları.
output neuron: çıkış siniri, [34.02.03],
OSI reference model: OSI referans Dış kaynaklara sinyaller gönderen yapay
modeli, [26.01.05], bkz. Open System sinir.
Interconnection reference model
output primitive: çıktı temel elemanı,
OSIE: OSI ortamı, [26.01.10], bkz. OSI [13.02.15], Bir ekran görüntüsü
enviroment oluşturmak için kullanılabilen temel grafik
elemanı. ÖRNEK: Bir nokta, bir çizgi
out-basket giden ileti kutusu, parçası
[27.02.06], Giden elektronik postayı
içeren ve gönderilmiş olan postayı output subsystem: çıkış alt sistemi,
içerebilen posta kutusu. [21.03.02], Süreç bilgisayar sisteminden
teknik sürece veri aktaran, süreç ara yüz
outline representation: ana hatları ile sisteminin bir parçası.
temsil, [13.02.31], Bir nesnenin saklı
çizgileri ihmal edilerek tel çerçeve ile overflow: taşma, 1. [02.07.03],
gösterimi. (Aritmetik) Bir aritmetik işlemin sonucunu
gösteren bir sayısal sözcüğün sayı
output: çıktı, 1. [01.01.34], (İşlem) Bir gösterilişi için sağlanan sözcük
bilgi işlem sisteminin veya herhangi bir uzunluğunu geçen kısmı. 2. [02.07.04],
parçasının sistemden veya parçasından Sözcük uzunluğu sağlanan bellek
dışarı veri aktarma işlemi. 2. [01.01.35], cihazının saklama kapasitesini geçen bir
(s.) Bir çıktı işleminde yer alan bir cihaz, işlemin sonucunu gösteren bir sözcüğün
işlem veya giriş-çıkış kanalına veya ilgili taşan kısmı. 3. [22.03.08], (Hesap
veri veya durumlara ait olma. NOT: makinelerinde) Bir hesap makinesinin
“Çıktı” kelimesi, belirli bir bağlamda, girişte ya da sonuçta rakam sayısını
kullanımının açık olduğu durumlarda kabul edememesi ya da işleyememesi
durumu.
155
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
overflow exception: taşma özel owner record : üst kayıt, [17.05.16], (Bir
durumu, [07.06.54], Bir işlemin sonucu ağ modelinde) Bir kümedeki tüm diğer
bir taşmaya neden olduğunda ortaya kayıtların üzerinde olan kayıt.
çıkan özel durum.
156
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Pp
157
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
page: sayfa, [10.05.16], (Bir sanal bellek page printer: sayfa yazıcı, [12.07.07],
sisteminde) Gerçek bellekle yardımcı Bir sayfanın tümünü birden bir birim
bellek arasında bir birim olarak aktarılan olarak yazan yazıcı. ÖRNEK: Bir COM
ve bir sanal adresi olan değişmez yazıcı ya da lazer yazıcı.
uzunİuklu öbek.
page reader: sayfa okuyucu, [12.08.10],
page break: sayfa kesme, [23.06.24], Girdi verisi basılı bir metin olan karakter
Kullanılmakta olan bir sayfa üzerindeki okuyucu.
yazdırmayı sonlandıran ve bir sonraki
sayfanın başından yazdırmaya yeniden paging: sayfalama, [10.05.18], Ana
başlayan işlev. NOT: Sayfa alt notları ve bellekle yardımcı bellek arasında
sayfa başlıkları sayfa atlamada sayfaların aktarılması.
yazdırılabilir.
paging technique: sayfalama tekniği,
page depth: sayfa uzunluğu, [23.06.23], [10.05.19], Gerçek belleğin sayfa
bkz. page length çerçevelerine bölündüğü gerçek bellek
atama tekniği.
page depth control: sayfa derinlik
denetimi, [23.06.03], bkz. page lenght panning: gezdirme, [13.05.64],
control Görüntünün yanal hareketine görsel
etkinlik vermek için görüntü
page description language: sayfa elemanlarının iyileşecek şekilde
tanımlama dili, [07.01.30], [23.06.34], Bir çevrilmesi. NOT: Gezdirme esnasında,
belgenin ekranda gösterilen ya da görüntü elemanları silinebilir ve
yazdırılan görüntüsünü belirlemek için görüntüye başka görüntüler eklenebilir.
kullanılan dil. ÖRNEKLER: HPGL,
Postscript. panoraminc translating: panoramik
(sınırsız görüntü) hareket, [13.05.64],
page frame: sayfa çerçevesi, [10.05.17], bkz. panning
Gerçek bellekte, bir sayfa ölçüsüne sahip
olan bellek yeri. paper feed: kağıt besleme, [22.04.02],
Kağıda yazan hesap makinelerinde,
page header: sayfa başlığı, [23.06.09], işletmenin gereksinimlerine göre kağıdın
Bir belge içinde bir ya da daha fazla dikey olarak elle konumlandırılmasını
sayfanın başına yazılan blok. NOT: Bir sağlayan aygıt.
sayfa başlığı sayfa numarası gibi değişik
bilgileri kapsayabilir. paper skip: kağıt atlama, [12.07.23],
Kağıdın yazma mekanizması üzerinde
page lenght control: sayfa uzunluk tek satır atlama hızından daha büyük bir
denetimi, [23.06.03], Metin işlemede, hızdaki hareketi.
sayfa uzunluğunu belirleme yeteneği.
parallel: paralel, [03.02.01], Aynı zaman
page length: sayfa uzunluğu, [23.06.23], aralığı içerisinde herbiri ayrı fakat benzer
Bir ekran ya da sayfa üzerinde işlevsel birimler tarafından gerçekleşen,
yazdırmak ya da göstermek için mevcut içinde tüm olayların oluştuğu bir sürece
alanın dikey boyutu. NOT: Sayfa uygun olan. ÖRNEK: Dahili bir veri
158
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
159
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
passive wiretapping: hatta pasif girme, PDAU: [32.10.03], bkz. physical delivery
[08.05.28], Veri elde etme ile sınırlı hatta access unit
girme.
PDL: [07.01.30], bkz. page description
password: parola, [08.04.14], language
Doğrulama bilgisi olarak kullanılan
karakter dizisi. PDS: [32.10.02], bkz. physical delivery
system
patch: 1. yama, [07.07.19], Bir amaç
modül ya da yüklenmiş programda, PDU: protokol veri birimi, [26.03.06], bkz.
kaynak programı birleştirmeden ya da protocol data unit
derlemeden yapılan doğrudan değişiklik.
2. yamamak, [07.07.20], (f.) Bir yama peer entities: eş düzey varlıklar,
yapmak. [26.04.01], Aynı ya da farklı açık
sistemlerin aynı katmanında yer alan
path: yol, [18.02.01], Bir ağda iki varlıklar. NOT: Aynı açık sisteme
düğümü, her dalı sadece bir defa yerleştirilmiş olan varlıklar arasındaki
kullanarak bağlayan güzergah. NOT 1: iletişim OSI kapsamının dışındadır.
Bir yol sadece bir daldan ibaret olabilir.
NOT 2: Herhangi iki düğüm arasında peer-to-peer network: eşler arası ağ,
birden fazla dal olabilir. NOT 3: Şekil [18.04.05], İşlem ya da denetim
18.2'ye bakınız. yeteneklerine göre sadece eşdeğer
düğümleri içeren bilgisayar ağı.
pattern: örüntü, [28.02.08], (yapay
zekada) Verilen genel tanım içinde bir pel : [13.03.08], bkz. pixel
varlığı tanımak için kullanılan özellikler ve
bu özellikler arasındaki ilişkiler kümesi. penetration: nüfuz etme, [08.05.16], Bir
NOT: Bu özellikler geometrik bir şekli, veri işlem sistemine yetkisiz erişim.
sesi, resmi, işareti ya da metni içerebilir.
penetration testing: nüfuz etme testi,
pattern matching: örüntü eşleştirme, [08.06.18], Bilgisayar güvenliğini atlatma
[28.03.19], Bir örüntüyü önceden yolunu tespit etmek amacıyla bir veri
belirlenmiş bir örüntüler kümesi ile işleme sisteminin fonksiyonlarını
karşılaştırarak ve verilen ölçüte göre en inceleme.
yakın olanını seçerek tanımlama.
percentage function: yüzde alma işlevi,
pattern recognition: örüntü tanıma, 1. [22.03.12], Girilenlerden birisi yüzde olan
[12.01.57], Şekil, biçim ve iki sayıyı çarpan ve sonucu 100 ile bölen
konfigürasyonların otomatik olarak işlev.
tanımlanması. 2. [28.01.13], Bir işlevsel
perceptron: perceptron, [34.02.27], bkz.
birim tarafından fiziksel veya soyut
single-layer perceptron
örüntülerin ve bunların yapılarının ve
düzenlerinin tanınması. perform statement: gerçekleştirme
deyimi, [15.05.23], Bir veya daha fazla
pattern training: model eğitimi,
COBOL işlemine kontrolün verilmesini
[34.03.21], bkz. interactive training
belirleyen ve işlemin yapılmasının
PCI: [26.03.04], bkz. protocol control tamamlandığı zaman kontrolün
information dönmesini açıkça tanımlayan birleşik
deyim. NOT: Gerçekleştirme deyimi aynı
PD: [32.10.01], bkz. physical delivery zamanda kapsamı içinde olan bir veya
160
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
161
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
kesintili olarak yer değiştirilmesi işlemi ile physical level : fiziksel düzey,
farklı olabilir. [17.03.06], Veri yapılarının fiziksel temsil
edilmesi, verinin uygun depolama
phase-continuous FSK: faz sürekli düzenlemesine yerleştirilmesi ve bir veri
FSK, [09.05.14], bkz. phase-continuous işleme sistemindeki işlemlere erişimi ile
frequency shift keying. ilgili düzey.
PHIGS: [13.01.18], bkz. Programmer’s physical medium attachment
Hierarchical Interactive Graphics System sublayer: fiziksel ortam bağlantı alt
katmanı, [25.05.06], Bir yerel alan
phoneme: sesbirimi, [29.01.17], Belirli ağında, ortam bağlantı biriminin işlevsel
bir doğal dilde tanınabilir en küçük devresi tarafından gerçekleştirilen fiziksel
konuşma birimi. katmanın bir bölümü. NOT: Şekil 25.3'e
bakınız.
phong shading: içten yayılmalı
gölgeleme, [13.02.28], İçerdeki bir physical record: fiziksel kayıt,
noktadan kenarlara inilen dikmeler [04.07.05], Bir veri ortamında veya bir
boyunca yoğunlukların doğrusal depolama aygıtında fiziksel bir konuma
interpolasyonu ile kapalı ve çok kenarlı yerleştirilmiş kayıt.
bir alanın pürüzsüz gölgelenmesi. NOT:
Şekil 13.2'ye bakınız. physical recording density: fiziksel
kaydetme yoğunluğu, [12.01.24], Bir iz
physical access control: fiziksel erişim üzerinde her uzunluk ya da açı birimi
denetimi, [08.04.18], Erişim denetimini başına düşen kayıtlı akım geçiş sayısı.
sağlamak üzere fiziksel mekanizmaların NOT: Genellikle, uzunluk için milimetre
kullanımı. ÖRNEK: Bilgisayarın kilitli bir başına düşen akım geçiş birimi (ftpmm),
odada muhafaza edilmesi. açılar için ise radyan başına düşen akım
geçiş birimi (ftprad) kullanılmaktadır.
physical delivery: fiziksel dağıtım,
[32.10.01], Bir iletinin fiziksel biçimde physical schema: fiziksel şema,
dağıtımı. NOT: Fiziksel biçim bir mektup [17.03.08], Mantıksal düzeye ait olan
olabilir. veri tabanı şemasının parçası.
physical delivery access unit: fiziksel physical signaling sublayer: fiziksel
dağıtım erişim birimi, [32.10.03], Fiziksel sinyalleşme alt katmanı, [25.05.05], Bir
dağıtım için erişim birimi. NOT: Şekil yerel alan ağında, ortam erişim denetim
32.2’ye bakınız. ÖRNEK: Yazıcı. katmanına ara yüz ile bağlanan ve bit
sembolü kodlama ve iletimini sağlayan,
physical delivery system: fiziksel bit sembolü alımı ve kod çözümünü
dağıtım sistemi, [32.10.02], Fiziksel gerçekleştiren ve isteğe bağlı yalıtım
dağıtım gerçekleştiren sistem. ÖRNEK: işlevlerini yapan fiziksel katmanın
Posta sistemi. parçası. Şekil 25.3'e bakınız.
physical layer: fiziksel katman, pick device: seçme cihazı, [13.04.34],
[26.02.09], Bir iletim ortamı üzerinden Bir veya daha fazla görüntü öğesini
bitleri aktarmak için fiziksel bağlantıları belirlemek için kullanılan girdi birimi.
tesis etmek, sürdürmek ve sonlandırmak ÖRNEK: Işıklı işaret kalemi.
için mekanik, elektriksel, işlevsel ve
yordamsal yöntemler sağlayan katman. pictogram: simge, [13.03.17], bkz. icon
NOT: Madde 26.02.01'de verilen NOT
1'e ve Şekil 26.1'e bakınız.
162
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
pixel map: piksel haritası (pixmap), pocket calculator: cep hesap makinesi,
[13.03.12], Piksel değerlerinin iki boyutlu [22.02.01], Elde çalıştırılabilecek şekilde
dizisi. boyutu küçük ve kütlesi hafif olan ya da
cepte taşınabilen, elektriğe bağlı
pixel value: piksel değeri, [13.03.10], Bir olmadan çalışabilen hesap makinesi.
pikselin renk, aydınlanma şiddeti veya
diğer özelliklerini gösteren değeri. pointer: gösterge, [13.04.33], (bilgisayar
grafiklerinde) Kullanıcının, fare gibi bir
plaintext: düz metin, [08.03.07], işaretleme cihazı ile parçaları seçmek
Şifrelemeyle ilgili teknikler için hareket ettirebildiği ekran üzerinde
kullanılmaksızın anlam taşıyan veri. gösterilen sembol.
planning : planlama , [28.03.31], (Yapay pointer: gösterge, 1. [04.09.04], (Veri
zekada) Arzu edilen bir amaca ulaşmak organizasyonunda) Diğer bir veri
163
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
164
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
[15.06.19], Bir alt program çağırmasında, şeklindedir. NOT: Son operatör ifadesi,
gerçek parametreler ile biçimsel alt karakter ifadesi olarak da adlandırılır.
parametrelerin bir alt programın
bildirimindeki aynı sırada birbirine uygun post-implementation review: geliştirme
olması. NOT: İsimlendirilmiş parametre sonrası gözden geçirme, [20.02.09], bkz.
ilişkilendirilmesi ile farklıdır. post-development review
165
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
166
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
prevarication: yayma, [16.04.06], bkz. print bar: vuruş çubuğu, [12.07.09], bkz.
spread type bar
167
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
168
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
169
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
170
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
171
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
172
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
173
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
174
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
175
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Rr
176
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
raise (an exception): üretmek (bir özel sağlayan çizgilerinin önceden belirlenmiş
durum), [07.06.46], (f.) Belirli bir koşulun örüntüsü.
ortaya çıkmasıyla başlatılacak bir özel
duruma neden olmak. raster display: ızgara gösterimi,
[13.03.34], bkz. raster image
RAM: [12.02.14], bkz. programmable
read-only memory raster graphics: ızgara grafikler,
[13.01.12], Ekran görüntüsünün satırlara
random access: rasgele erişim, ve kolonlara ayrılmış bir piksel dizisi
[12.02.22], bkz. direct access içinde düzenlendiği bilgisayar grafiği.
177
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
read head: okuma kafası, [12.03.27], real number: gerçel sayı, [02.03.03],
Yalnızca okuma yeteneği olan manyetik Sabit bir tabanlı sayı sisteminde sonlu ya
kafa. da sonsuz bir sayı tarafından temsil
edilebilen bir sayı (O, - 3 , 5/2 , Ö 11 , p ).
read path: okuma yolu, [12.06.24], Bir
okuyucuda, okuma istasyonuna sahip real open system: gerçek açık sistem,
olan yol. [26.01.02], Diğer gerçek sistemlerle
iletişiminde açık sistem ara bağlantısı
read station: okuma istasyonu, standardlarındaki gereksinimlere uyumlu
[12.06.23], Veri ortamındaki verinin, gerçek sistem. NOT: Bu terim ISO 7498
okuyucuda okunduğu kesim. standardında ayrıca tanımlanmıştır.
178
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
real time: gerçek zamanlı, [10.03.04], receiving service user: alıcı hizmet
(s.) Dış süreç tarafından zorlanan zaman kullanıcısı, [26.03.14], Özel bir
gereksinimlerine göre bilgisayarın bağlantısız-mod iletimi esnasında ya da
dışındaki bir başka süreç aracılığı ile veri bağlantının veri aktarım evresi esnasında
işleme işlemine ilişkin. NOT: Gerçek bir veri alım düğümü gibi davranan
zamanlı terimi, ilerlerken, insanın araya hizmet kullanıcısı.
girmesiyle etkilenebilen konuşmalı tarz
ve süreçlerde işletilen sistemleri recipient: 1. alıcı, [27.01.10], Bir iletinin
belirtmek için de kullanılır. gönderildiği kullanıcı. NOT: Alma işlemi
amaçlanmış ancak henüz
real type: gerçek tür, [15.04.08], Her bir gerçekleşmemiş ise, bu terim
veri nesnesinin muhtemel yaklaşık bir "amaçlanan alıcı" olarak kullanılmalıdır.
gerçek sayıyı temsil ettiği bir veri türü. 2. alıcı, [32.04.02], Bir ileti alabilen veya
ÖRNEK: İkili sayı sistemindeki 0,1 kendisine bir iletinin adreslendiği kullanıcı
ondalık sayısının sonsuz sayıda hanesi veya dağıtım listesi.
vardır. NOT 1: Gerçek türler ya sabit
noktalı türler ya da kayan noktalı türlerdir. recognition time: tanıma süresi,
NOT 2: Şekil 15.1'e bakınız. [21.03.22], Sayısal giriş sinyalinin
değerinin değişmesi ile bu sinyalin
realm: veri alanı, [17.05.18], (Bir ağ sayısal giriş cihazı tarafından tanınması
modelinde) Bir birim olarak açılabilen ve arasında geçen süre.
kapatılabilen veri tabanı parçası.
recognition vocabulary: tanıma
real-time environment: gerçek zamanlı sözlüğü, [29.02.27], Bir konuşma
çevre, [07.11.10], Gerçek zamanlı tanıyıcının tanımladığı sözcükler ve
programların yürütülmesini destekleyen cümleler topluluğu. NOT: Konuşma
işletim çevresi. sözlüğünün karşıtıdır.
179
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
record type: kayıt türü, 1. [15.04.20], sinirden giriş yönündeki arka katman
Parçaları alan türleri veya başka kayıt içindeki bir sinire bağlantılar varsa
türleri olan bileşik tür. ÖRNEK: Bir katmanlı ağ yinelenendir.
personel kaydı bu kaydın içinde alt
kayıtlar ve alanlar olarak düzenlenmiş recursion: özyineleme, [07.03.16], Bir alt
olan personel verilerinden oluşabilir. NOT programın ya kendisine bir alt program
1: Bir kayıt türü bir değerler ve işlemler çağrısı içerdiği ya da özgün alt programı
kümesini tanımlar. Böyle bir kayıt türünün çağıran veya sonuç olarak özgün alt
örneği, kendileri kayıt olan değerleri programın bir alt program çağrısına
kapsayabilir. NOT 2: Şekil 15.1'e bakınız. yönelten alt program çağrıları zincirini
2. kayıt türü, [17.05.13], Bileşenleri alan başlatan bir başka alt programı çağırdığı
türleri veya diğer kayıt türleri olan bileşik bir süreç.
tür.
recursive function: yinelemeli
recover: 1. kurtarmak, [07.06.33], (f.) Bir fonksiyon, [02.C.12], Fonksiyonun bir
sistem, dosya, veritabanı ya da diğer bir işlem gören terim olduğu; yerine koyma
kaynağın tümü ya da bir bölümünün veya bağıntılarıyla doğal sayılardan türetilen
gerekli işlevlerin gerçeleştirilebilmesi için ve değerleri doğal sayılar olan fonksiyon.
bir programın yürütülmesinin önceki ya
da yeni durumunu oluşturmak. 2. geri recursively defined sequence: tanımı
kazanım, [09.06.29], Veri iletiminde, veri tekrarlı dizi, [02.04.03], Birinciden sonraki
iletimi esnasında ortaya çıkan hatalı her terimin, işlemin uygulandığı
şartların veya uyuşmazlıkların çözümü terimlerinin önceki elemanların bazılarını
için bir işlem. 3. kurtarma, [07.06.34], ya da hepsini kapsadığı bir işlem
(Bilgisayar programlamada) Kurtarma tarafından belirlenen terimler dizisi. NOT:
süreci ya da sonucu. 4. düzeltme, Tekrarlı bir dizide muhtemelen birden
[17.08.15], (Veri) Dosyaların yedeğinin büyük, sınırlı sayıda tanımlanmamış
alınması ve kopyalama sonrasında bir elemanlar olabilir.
veri tabanının eski haline getirilmesi.
redirection: yeniden yönlendirme,
recovery function: yeniden elde etme [32.04.24], Bir ileti aktarma temsilcisinin
işlevi, [21.03.13], Bir işlevsel birimin bir bir kullanıcı veya iletinin hazır
arızadan sonra normal işlemlerini kullanıcıları arasındaki dağıtım listesini
yeniden başlatması yeteneği. bir alternatif kullanıcı ile değiştirdiği
aktarma olayı.
recovery time: geri kazanım süresi,
[21.04.05], Darbe alınırken ya da redundancy: artıklık, 1. [14.01.12], Bir
gönderilirken, bir darbenin sonu ile bir işlevsel birimin, istenen bir işlevi yerine
sonraki darbenin başlangıcı arasında getirebilmesi ya da verinin bilgiyi
gerekli olan süre. NOT: Bu terim, gösterebilmesi için yeterli yolların dışında
genellikle darbe gönderen ya da alan başka bir yolun bulunması. ÖRNEK: Aynı
cihazlara uygulanır. işlevsel bileşenlerin kullanımı, eşlik
bitlerinin ilave edilmesi. NOT: Artıklık
recurrent network: yinelenen ağ, temelde güvenilirlik ve kullanılabilirliği
[34.02.26], Yapay sinirler arasındaki geliştirmek için kullanılır. 2. [16.03.05],
bağlantıların an az bir geri besleme (bilgi kuramında) Karar içeriği (Ho)’in
döngüsü oluşturduğu sinir ağı. entropi H'yi aşan miktarıdır ve R ile ifade
ÖRNEKLER: Hopfield ağı, Boltzmann edilir. Matematiksel gösterimi aşağıdaki
makinesi. NOT: Katmansız ağ bir gibi verilebilir:
yinelenen ağdır. Verilen bir katman R = HO − H
içindeki sinirler arasında veya verilen bir Genellikle, iletiler uygun kodlar kullanarak
180
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
181
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
182
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
183
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
rendering: betimleme, [13.02.21], Bir parçası yerine yeni bir metin koymasına
görüntünün geometrisini, rengini, temel olanak sağlayan işlev ya da mod.
yapısını, parlaklığını ve diğer niteliklerini
bir ekran görüntüsüne dönüştürme. replay: yeniden oynatma, [07.07.13],
Giriş verisinin yakalandığı ve çözümleme
reorganization: yeniden düzenlenme, amacıyla kontrollü koşullar altında
[17.08.20], İçerdiği gerçek veri yapılarına programın yürütülmesine yol açacak
göre ya da gerçek veri yapılarına daha iyi şekilde programa yeniden verilebildiği
uyumunu sağlamaküzere bir veri teknik.
tabanının depolama düzenlemesinin
değiştirilmesi. NOT: Yeniden reply: yanıtlamak, [32.06.02], (f.) Alınan
düzenleme, veriye erişimi hızlandırmak bir iletiye yanıt olarak bir ileti oluşturmak
veya depolama cihazının daha etkin ve iletiyi göndereni alıcı olarak atamak.
kullanılmasını temin etmek amacı ile
yapılabilir. report: rapor (Elektronik postada),
[32.03.10], Bir iletinin veya sorgulamanın
repeat until statement: repeat until aktarılma durumuna ait gelişmeyi veya
deyimi, [15.05.22], bkz. until statement sonucu gösteren ve ileti aktarma sistemi
tarafından üretilen bilgi nesnesi. NOT:
repeat while statement: repeat while Biir rapor bir iletinin veya sorgulamanın
deyimi, [15.05.21], bkz. do while dağıtılma veya dağıtılmama durumunu
statement gösterebilir.
184
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
required page break: zorunlu sayfa residual data: artık veri, [08.06.15], Bir
kesme, [23.06.25], bkz. hard page break veri ortamında bir dosyanın veya dosya
parçasının silinmesinden sonra arta
requirement: gereksinim, [20.01.02], kalan veri. NOT: Artık veri, veri ortamının
Sistemin sağlamak zorunda olduğu temizliği yapılana kadar geri getirilebilir
gerekli şart. şekilde yerinde kalabilir.
185
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
186
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
187
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
188
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
round down function: aşağı yuvarlama yüksek ondalık nokta yerinden sonraki
işlevi, [22.03.34], Bir hesaplamanın yerleri sıfırdan büyük bir değere sahip
sonucundaki en az anlamlı basamağın olduğunda, sonucundaki en az anlamlı
ilerisindeki bütün basamakların atılmasını bit hanesine bir sonraki basamağın
sağlayan işlev. değeri 5 ya da yukarısı olduğu yerde bir
(1) eklenmesini, bir sonraki basamağın
round off: şartlı yuvarlatma, [02.09.07], değeri 4 ya da aşağısında bir değer
(f) Yalnız çıkarılan sayının en soldaki olduğu yerde en az anlamlı basamağın
rakamı basamağın yarısından büyük aynen kalmasını sağlayan işlev.
veya eşitse, elde bulunan sayının en
sağındakine 1 ekleyerek ve gerekli round-trip propagation time: çift yönlü
taşımalar yapılarak kısmi ayarlama ile yayılma zamanı, [25.02.12], Bir bitin veri
yuvarlatma. II -Şartlı Yuvarlatma kalan yolu ağında en uzak iki veri istasyonu
sayının en sağındaki rakama 1 ekleyerek arasında gitmesi için gerekli olan
ve gerekli taşımaları yaparak kısmi zamanın iki katı. NOT: Taşıyıcı dinleyen
ayarlama ile yuvarlatma aşağıdaki kullanan bir ağda, her çerçeve yeterince
koşullardan biri sağlanırsa yapılabilir. - uzun olmalı ki bu çerçeve iletilmekte iken
Atılan sayının en soldaki rakamı bir çarpışma sinyali iletici istasyon
basamağın yarısından büyük olduğunda; tarafından algılanabilsin. Böylece,
-Atılan sayının en soldaki rakamı çerçevenin asgari uzunluğu çift yönlü
basamağın yarısına eşit ve izleyen bir ya yayılma zamanı tarafından belirlenir.
da daha fazla sayı sıfırdan büyük
olduğunda, -Atılan sayının en soldaki round-up function: yukarı yuvarlama
rakamı basamağın yarısına eşit, izleyen işlevi, [22.03.32], Gerekli taşıyıcılar ile
bütün rakamlar sıfıra eşit, ve kalan en birlikte bir hesaplama, en yüksek ondalık
sağdaki rakam tek olduğunda. ÖRNEK: nokta yerinden sonraki yerleri sıfırdan
12.6375 ve 15.0625 üç ondalık büyük bir değere sahip olduğunda,
basamağa yuvarlatıldığında 12,638 ve sonucundaki en az anlamlı bit hanesine
15.062 olurlar. NOT: Bu tanımda tek bir (1) eklenmesini sağlayan işlev.
yerine çift kullanılabilir.
router: yönlendirici, [18.02.11], Bir veya
round up: yukarıya yuvarlatma, daha fazla bilgisayar ağı arasında bir yol
[02.09.06], (f) Yalnız bir veya daha fazla tesis eden fonksiyonel birim. NOT: OSI
sıfır olmayan sayı çıkarılırsa, en soldaki (açık sistem ara bağlantıları) modeline
sayıya l eklenerek kalan sayı kısmını uyan bilgisayar ağlarındaki bir
ayarlama ve gerekli taşımaları yürütme. yönlendirici, ağ katmanında çalışır.
ÖRNEK: 12,6374 ve 15,0625 sayıları iki
ondalık basamağa yuvarlatıldığında routine: yordam, [01.05.04], Sıkça
12,64 ve 15,07 olur. NOT: Bir sayı üste kullanılan veya bazı genellemeleri ihtiva
yuvarlatıldığında gerçek değeri büyür. eden bir program veya program parçası.
189
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
190
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Ss
safety ring: güvenlik halkası, [12.04.03], scalar type: skalar türü, [15.04.04], bkz.
bkz. write-enable ring simple type
191
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
192
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
görüntünün dikey ya da yatay olarak verilen bir metin ile yer değiştirmesine
hareket ettirilmesi. olanak sağlayan işlev ya da mod. NOT:
Bu işlev ya da mod tüm metin boyunca
scroll bar: kaydırma çubuğu, [13.05.58], ya da metnin bir parçası üzerinde
Kaydırma işlemini kontrol etmek veya gerçekleştirilir.
verilerin ya da hâlihazırda gösterilen
görüntünün sınırını belirlemek için search cycle: 1. arama çevrimi,
kullanılan ve bir ekranın veya pencerenin [06.04.02], Bir arama işleminde, herbir
herhangi bir kenarında yer alan çubuk. veri öğesi için yinelenen işlemler dizisi. 2.
arama anahtarı, [06.04.03], Veri erişimi
scroll box: kaydırma kutusu, [13.05.59], için kullanılan anahtar.
Bir penceredeki verilerin ya da
hâlihazırda gösterilen görüntünün search space arama uzayı, [28.03.11],
göreceli konumunu gösteren kaydırma Problem çözmede, başlangıç
çubuğu üzerinde taşınabilir alan. NOT: durumlarından amaç durumlarına
Düşey kaydırma kutusu aynı zamanda götüren olası adımlar kümesi.
"asansör" olarak da adlandırılır. Yatay
kaydırma kutusu aynı zamanda search time: arama süresi, [12.02.34],
"kaydırma kutusu" olarak da adlandırılır. bkz. rotational delay
193
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
194
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
195
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
196
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
varlığını temsil eden bir grubun sinyal service primitive: temel öğe, [26.03.15],
elemanlarının bir iletim kanalı üzerinde bkz. primitive
sıra ile iletimi.
service provider: hizmet sağlayıcı,
servability: hizmet verilebilirlik, [26.03.10], (OSI'de) Eşdüzey hizmet
[14.04.01], Verilen şartlar altında ve kullanıcılarına hizmet sağlayan tüm
belirli toleranslar ile, bir hizmetin, varlıkların soyut bir gösterimi.
kullanıcı tarafından talep edildiğinde
sağlanabilme ve talep edilen süre service user: hizmet kullanıcısı (OSI'de),
boyunca hizmetin devam etme yeteneği. [26.03.09], Hizmet erişim noktaları
yoluyla bir hizmeti kullanan, açık
serveability: hizmet verilebilirlik, sistemdeki varlık.
[14.04.01], bkz. servability
serviceability: hizmet verilebilirlik,
server: sunucu, [09.08.09], [18.02.15], [14.04.01], bkz. servability
Bir bilgisayar ağında, iş istasyonlarına,
kişisel bilgisayarlara veya diğer session: oturum, [18.01.09], Bilgisayar
fonksiyonel birimlere paylaşılan hizmetler ağında bağlantının tesis edilmesi, idame
sağlayan fonksiyonel birim. ÖRNEK: ettirilmesi ve çözülmesi süresince
Dosya sunucusu, yazıcı sunucusu veya meydana gelen bütün faaliyetler.
e-posta sunucusu. NOT: Hizmetler,
tahsis edilmiş hizmetler veya paylaşılmış session layer: oturum katmanı,
hizmetler olabilir. [26.02.05], Sunuş varlıklarının, veri
değişimlerini yönetmek ve diyaloglarının
service: hizmet, [18.01.11], [26.03.01] eşzamanlı olmasını ve düzenlenmesi
Ağ mimarisinde, belirli bir katmanın ve sağlamak için araçlar sağlayan katman.
onun altındaki katmanların bir sonraki üst NOT: Madde 26.02.01'deki NOT 1'e ve
katmana sağladığı yetenekler. NOT 1: Şekil 26.1'e bakınız.
Belirli bir katmanın hizmetleri bu
katmanın ve bir sonraki üst katmanın set: küme, 1. [02.C.01], Genelde verilen
arasındaki sınırda sağlanır. NOT 2: Bir bir özelik veya özeliklere sahip her çeşit
katman yapısının örneği için Şekil 18.1'e nesnenin, öğenin ya da kavramın sonlu
bakınız. veya sonsuz sayısı. 2. [17.05.14], (bir ağ
modelinde) Yaygın olarak belirli bir
service access point: hizmet erişim niteliği veya nitelikleri olan kayıtların
noktası, [26.03.02], Verilen bir katmanın isimlendirilmiş topluluğu.
hizmetlerinin bir varlık aracılığıyla bir üst
katmanın varlıklarına sağlandığı nokta. set (a breakpoint): ayarlamak (bir
kesme noktası), [07.06.21], (f.) Bir
service bit: hizmet biti, [09.06.10], bkz. programın yürütülmesini askıya alan bir
overhead bit kesme noktası ve uygun bir olay
tanımlamak.
service data unit: hizmet veri birimi,
[26.03.07], Verilen bir katmanın hizmet set type: küme türü, [17.05.15], (bir ağ
kullanıcısı tarafından gönderilen ve modelinde) Bir üst kayıt ile bir veya daha
değişmeden eşdüzeydeki diğer bir fazla üye kaydının aralarındaki hiyerarşik
hizmet kullanıcısına gönderilmek ilişkisi ile birlikte bir üst kaydın kayıt türü
zorunda olan veri kümesi. NOT: Şekil ve bir veya daha fazla üye kaydın kayıt
26.2’ye bakınız. türlerini ihtiva eden kayıt türlerinin
isimlendirilmiş kayıt türleri topluğu.
197
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
settling time: kararlı hale gelme süresi, shrink: küçültmek, [13.05.38], (f.) Bir
[21.03.21], Bir sisteme belirli bir giriş pencerenin boyutlarını küçültmek.
sinyalinin uygulanmasını takiben çıkış
sinyalinin, kararlı durum değerini merkez SI system: SI sistem, [29.02.17], bkz.
almak kaydıyla belirli bir dar aralığa speaker-independent system
girmesi ve o aralıkta kalması için gerekli
olan süre. NOT: Giriş, bir basamak, side effect: yan etki, [15.08.03], Bir
darbe, rampa, parabol ya da sinüs deyim, ifade veya alt programın sebep
dalgası olabilir. Bir basamak ya da darbe olduğu dolaylı sonuç. NOT: Yan etkiler,
fonksiyonu için, aralık genellikle son örneğin bir işlev tarafından getirilen bir
kararlı durum değerinin ± yüzde 2'si parametrenin veri değerini değiştirmek
olarak belirlenir. amacında olabilir.
198
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
199
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
karakteristiklerini temsil etmek için bir NOT: Tek katmanlı bir ağda, yalnızca
veri işleme sisteminin kullanımı. çıkış katmanı hesaplama yapar.
200
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
201
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
202
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
203
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
204
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
205
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
206
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
square root function: karekök alma star network: yıldız ağı, [18.03.04], Tek
işlevi, [22.03.11], Kendisi ile çarpılarak bir ara düğüm noktasına sahip ağaç ağı.
elde edilen bir sayıdan orijinal sayıyı NOT: Şekil 18.3'e bakınız.
tekrar elde eden işlev.
star/ring network: yıldız/halka ağı,
stable coalition: kararlı koalisyon, [25.04.04], Birkaç veri istasyonunun ana
[34.02.22], Kararlı durum esnasında bağlantı birimi aracılığıyla gruplandığı ve
birbirini etkin olarak tutan ve karşılıklı bir ağ ile birbirine bağlanması şeklinde
olarak birbirini etkileyen yapay sinir yapılanmış tek yönlü iletimli halka ağı.
grubu. NOT: Bu şekil, ağ işlemini kesintiye
uğratmaksızın veri istasyonlarının ağa
stable state: kararlı durum, 1. bağlanmasını ve ağdan çıkarılmasını
[03.01.02], Bir tetikleyici devrede, uygun sağlar.
bir vuru uygulanana kadar devrenin
içinde kaldığı durum. 2. [34.02.21], (Sinir start-of-frame: çerçeve başlangıcı,
ağlarında) Tüm yapay sinirlerin bağlantı [09.06.11], Bir çerçevenin başlamasını
ağırlıklarının değişmemiş olarak kaldığı gösteren belirli bir bit örüntüsü. NOT:
durum. NOT: Kararlı durum genellikle, Şekil 9.5'e bakınız
ağırlıkların daha fazla alıştırılmayla bile
değişmemiş olarak kaldığı zaman start-stop transmission: Başla-dur
meydana gelir, fakat, aynı zamanda bir iletimi, [09.03.09], Bir karakteri temsil
Hopfield ağında olduğu gibi, normal eden sinyal elemanlarının, her grubunun
işlevde de meydana gelebilir. başlatma sinyali olarak adlandırılan
belirgin bir sinyalin önde yer alması ve
stack: yığın, [04.08.06], Listeden durma sinyali olarak adlandırılan başka
çıkartılacak elemanı en yakında listeye bir sinyal tarafından izlenmesi gibi
eklenmiş olan eleman olacak şekilde zamana bağlı olmayan iletim.
yapılandırılmış ve düzenlenmiş olan liste.
NOT 1: Bu yöntem “son-giren-ilk-çıkar” starvation: açlık, [07.06.38], Koşut
şeklinde tanımlanmaktadır (LIFO). NOT zamanlı asenkron yordamlar gerekli
2: Şekil 4.1’e bakınız. kaynakları tuttuğu için öngörülebilir
herhangi bir zaman aralığında bir
stack indicator: yığıt belirteci, asenkron yordamın yürütülmesinin
[12.02.26], bkz. stack pointer ilerleyemediği durum.
207
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
208
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
stored message alert service: string literal: dizi ifade, [05.02.08], Bir
depolanmış ileti uyarma hizmeti, birim olarak ele alınan sıfır veya daha
[32.07.02], İleti deposuna ulaşan bir ileti, çok karakter sırasını içeren ifade.
209
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
210
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
211
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
subtree: alt ağaç, [04.10.03], Bir düğüm support software: destek yazılımı,
ve bu düğümün tüm alt düzey [01.04.03], Diğer yazılımların
düğümlerini içeren bir ağaç parçası. geliştirilmesine, bakımına ve kullanımına
yardım eden veya genel olarak,
subtype: alt tür, [15.04.22], Başka veri uygulamadan bağımsız iş yapabilme
türünden bir veya daha fazla kısıtlama ile imkânı sunan bir program veya yazılım.
elde edilen veri türü. ÖRNEK: Bir derleyici, bir veri tabanı
yönetim sistemi.
subunit: alt birim, [15.06.15], Bir
modülün ayrı bir şekilde derlenen surface modeling: yüzey modelleme,
gövdesi. [13.01.09], Bir bilgi işlem sistemi
üzerinde, nesnelerin yüzeylerini temsil
sum: toplam, [02.C.16], İki veya daha eden bir modelin oluşturulması.
fazla sayı veya büyüklüğün eklenmesi
sonucu elde edilen sayı veya büyüklük. surface modeling: yüzey oluşturma,
[24.02.04], bkz. surfacing
summary punch: özet delgi, [12.06.28],
Bir başka aygıt tarafından hesaplanan ya surfacing: yüzeyleme, [13.01.09], bkz.
da özetlenen veriyi kaydetmek için surface modeling
kullanılan kart delgi.
surfacing: yüzey oluşturma, [24.02.04],
summer: örneksel toplayıcı, [19.01.03], (13.01.09) Veri işleme sisteminde
bkz. analog adder nesnelerin yüzeylerini temsil eden bir
modelin oluşturulması.
summing integrator: toplayarak integral
alıcı, [19.01.10], Örneksel çıkış
212
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
213
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
214
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
215
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Tt
table: çizelge, [04.07.13], İçindeki her bir tape spool: şerit öbeği, [12.01.60],
elemanın argümanlar veya anahtarlar Üzerine şeritlerin sarılabildiği kenarlıksız
yoluyla belirlenebildiği verilerin bir silindir.
düzenlemesi.
target language: hedef dil, [07.04.48],
tabulator: çizelgeliyici, [12.06.29], Delikli Bir çeviricinin kendi sonuçlarını ifade
kart ya da şerit veri ortamından veriyi ettiği dil.
okuyarak listeler, çizelgeler ya da
toplamlar üreten bir aygıt. target machine: hedef makine 1.
[07.04.49], Bir programın yürütülmesinin
tailgate: peşine takılmak, [08.05.31], (f) amaçlandığı bilgisayar. NOT: Ana
Yetkili bir personeli arkasından takip makine (1) tanımına bakınız. 2.
ederek kontrollü kapı yoluyla fiziksel [07.04.50], Bir başka bilgisayar
erişim sağlamak. tarafından taklit edilen bilgisayar. NOT:
Ana makine (2) tanımına bakınız.
tape: şerit, [12.01.31], 1. (Manyetik)
Üzerine veri kaydedilebilen target program: hedef program,
mıknatıslanabilir bir yüzeyi olan şerit. 2. [07.04.51], Bir kaynak programın
[12.01.58], (delikli) Üzerine delik çevrilmiş sürümü.
örüntülerinin delinebileceği teyp şeridi.
task: görev, 1. [10.02.02], Çoklu bir
tape frame: teyp satırı, [12.01.20], bkz. programlama veya çoklu bir işlem
tape row çevresinde, bir bilgisayar tarafından
gerçekleştirilecek olan çalışmanın
tape punch: şerit delgisi, [12.06.13], elemanı olarak bir kontrol programınca
Delik örüntüleri biçimindeki bir veri işlem gören komutların bir veya daha
kaydının otomatik olarak delikli şerit fazla dizisi. 2. [15.07.02], (Programlama
üzerindeki delgisi. dillerinde) Ya çoklu işlemci üzerinde ya
da bir işlemci üzerinde münavebeli olarak
tape reproducer: şerit çoğaltıcı, diğer modüllerinde aynı anda
[12.06.15], Okunan şeritteki bilginin işletilebildiği bir modül. NOT: İşletim
tümünü ya da bir kısmını diğer bir teybe kontrolü açısından bir modül ile iş
kopyalayan aygıt. arasındaki fark her zaman doğru değildir.
tape row: teyp satırı, [12.01.20], Bir task entry: görev girişi, [07.10.12], Bir
manyetik şeridin kılavuz kenarına dik çağıran modül için bir arayüz sağlayan
olan bir hat üzerinde paralel olarak görevdeki konum.
kaydedilen ya da algılanan bir grup ikili
karakter.
216
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
task state: görev durumu, [07.10.01], Bir sistemine sağlayan yayın hizmeti. NOT:
görevin ömrü boyunca olabileceği Abone teletekst sinyallerini almak için
koşullardan biri. özel bir kod çözücüye sahip olmalıdır.
telefax: telefaks, [27.03.10], bkz. fax (1) terminal: uç birim, 1. [01.03.11], Bir
sistemde veya iletişim ağında veri
telemaintenance: uzaktan bakım, girilebilmesi ve alınabilmesinde kullanılan
[14.03.06], bkz. remote maintenance fonksiyonel birim. 2. [12.08.01],
(Kullanıcı) Kullanıcının bilgisayar ile
teletex: teleteks, [27.03.02], Aboneler iletişim kuruduğu bir girdi-çıktı birimi.
arasında harf kalitesinde iletişim
sağlayan elektronik posta hizmeti. NOT terminal node: son düğüm, [17.05.07],
1: Teleteks, teleksin geliştirilmiş Alt düğümü olmayan düğüm.
sürümüdür. Teleteks, teleksten daha
yüksek bir hızda hem büyük harf hem de terminated: sonlandırıldı (Niteleyici),
küçük harf iletim sağlar. [07.10.10], Tamamlanmış, kendisine
bağımlı tüm olayların çözüldüğü ve
teletext: teletekst, [27.03.03], Haberler, etkinleştirme kaydının bırakıldığı bir
hava durumu raporları ve reklamları görevin görev durumuna ait. NOT: Şekil
doğrudan bir abonenin televizyon 7.7’ye bakınız.
217
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
218
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
thematic role: konuya ait rol, [28.02.16], threshold function: eşik fonksiyonu,
Bir senaryonun yürütülmesi esnasında [02.04.07], Tanımlanmış bir matematikle
bir varlığın gerçekleştirebileceği işlevler ilgili fonksiyonu verilen eşik değerini
kümesi. NOT: Bir konuya ait roller geçtiğinde argümanların «Bir», diğer
aktörler tarafından gerçekleştirilir. durumlarda «sıfır» değerini aldığı ve bir
ya da daha fazlasının mutlaka Boole
thermal printer: termal yazıcı, argümanı olmasının gerekmediği iki
[12.07.18], Karakterlerin, sıcak değerli bir anahtarlama fonksiyonu.
elemanların ısıya dayanıklı kağıt üzerine ÖRNEK: Eşik fonksiyonu g <= T
doğrudan uygulanması ya da bir şeritteki olduğunda f_ (a1 , ............... an ) = O;
mürekkebin düz kağıt üzerine g > T olduğunda f. (a1 , ............... an )
eritilmesiyle üretildiği vuruşsuz yazıcı. = 1; g = W, a, + ..................... + Wnan,
Burada W1 ............ Wn gerçek
219
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
argümanlar için pozitif katsayılardır ve T ayrı bir zaman aralığının tahsis edildiği
eşik değeridir. çoklu erişim tekniği.
220
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
221
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
track and hold unit: izle ve tut birimi, trailer (magnetic tape): şerit sonu,
[19.01.20], Örneksel çıkış değişkeni, [12.04.06], Manyetik şeridin, bitiş işaretini
örneksel giriş değişkenine ya da bu izleyen kısmı.
değişkenin harici bir Boolean işaretine
göre seçilmiş bir örneğine eşit olduğu trailer label: art bilgi etiketi, [04.09.10],
işlevsel birim. NOT: İzleme esnasında bkz. end-of-file label.
işlevsel birim örneksel giriş değişkenine
eşittir. Tutma esnasında ise işlevsel training: eğitim, [34.03.18], (Sinir
birim, giriş değişkeninin anahtarlama ağlarında) Bir sinir ağının, giriş
esnasındaki değerini tutar. değerlerinin bir örneği ile doğru çıkış
değerleri arasında bir ilişki oluşturmasını
track and store unit: izle ve tut birimi, öğretme süreci.
[19.01.20], bkz. track and hold unit
transaction call: işlem çağırma,
track density: iz yoğunluğu, [12.01.23], [15.06.14], Bir işin başka bir iş ile
İzlere dik yönde ölçülen, her uzunluk buluşma istemesine izin veren bir işlev
birimi başına düşen iz sayısı. NOT: İz çağırma.
yoğunluğu, iz aralığı ile ters orantılıdır.
transaction processing: işlem işleme,
track pitch: iz aralığı, [12.01.22], İzlere [26.05.16], İşlemi gerçekleştirmek için
dik yönde ölçülen, bitişik iki iz arasındaki etkileşimli iletişim aracılığıyla iki ya da
uzaklık. NOT: İz aralığı, iz yoğunluğu ile daha fazla işlem yapılmasına olanak
ters orantılıdır. sağlayan bir dağıtık sistemdeki uygulama
hizmeti.
trackball: iz topu, [13.04.26], bkz. control
ball transcribe: dönüştürerek aktarmak,
[06.03.10], (f.) Veriyi, yeni ortamın
tracking: izleme, [13.05.10], (Bilgisayar gerektirebileceği şekle çevirerek bir
grafiklerinde) Bir izleme sembolünü ortamdan bir başka ortama aktarmak.
hareket ettirme eylemi.
transfer: aktarmak, 1. [06.03.01], (f.)
tracking sembol: izleme sembolü, Veriyi bir bellek yerinden diğerine
[13.05.11], Bir yer belirleyici cihaz göndermek. 2. [09.03.01], Bir konumdan
tarafından üretilen koordinat verilerine göndermek ve diğer konumdan almak. 3.
karşılık gelen bir konumu işaret eden aktarma, [32.04.17], (Elektronik postada)
ekran üzerindek sembol. Bir ileti aktarma temsilcisinin bir iletiyi,
sorgulamayı veya raporu başka bir ileti
traffic analysis: trafik çözümleme, aktarma temsilcisine gönderdiği aktarma
[08.05.41], Trafik akışının adımı. NOT: Şekil 32.6’ya bakınız.
gözlenmesinden bilgi çıkarımı yapılması.
ÖRNEK: Trafiğin mevcudiyetinin, transfer interpreter: iletim yorumlayıcı,
yokluğunun, miktarının, yönünün ve [12.06.26], Delinmiş bir kart üzerine delik
sıklığının çözümlenmesi. örüntülerine karşılık gelen karakterleri bir
başka kart üzerine yazan aygıt.
traffic padding: trafik doldurma,
[08.06.30], İletişim ortamında sahte veri transfer rate: aktarma hızı, [09.05.21],
yaratarak trafik çözümleme ya da şifre bkz. actual transfer rate
çözmeyi zorlaştıran karşı tedbir.
transfer syntax: aktarma söz dizimi,
[26.06.02], Açık sistemler arasında veri
222
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
aktarılmasında kullanılan somut söz translation time (1): çeviri zamanı (1),
dizimi. [07.04.60], Çevirinin gerçekleştiği
herhangi bir an. (2), [07.04.63], bkz.
transfer time: iletim süresi, [12.02.29], translation duration
Veri iletiminin başladığı an ve durduğu an
arasındaki zaman aralığı. translator: çevirici, [07.04.07], Çeviri
yapabilen bir ya da daha fazla program.
transferred information: gönderilmiş
bilgi, [16.04.07], bkz. transmitted translator directive: çevirici yönergesi,
information [07.04.66], Bir programın çevirisini
denetleyen dil yapısı.
transform: dönüştürmek, [06.03.04], (f.)
Verinin temel olarak anlamını transliterate: karakter dönüştürmek,
değiştirmeden, tanımlanan kurallara göre [06.03.07], (f.) Veriyi, karakter karakter
biçimini değiştirmek. çevirmek.
223
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
224
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
225
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
226
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Uu
227
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
unit string: birim dizi, [04.05.06], Bir unrecoverable error: kurtarılamaz hata,
eleman içeren dizi. [07.07.36], Program dışı kurtarma
teknikleri kullanılmaksızın kurtarmanın
unit test: birim test, [20.05.05], olanaksız olduğu hata.
Çözümleme ve programlama
hatalarından kaçınmak için programların unrecoverable error: düzeltilemez hata,
ya da modüllerin ayrı ayrı testi . [14.04.08], bkz. irrecoveable error
228
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
usability test: kullanılabilirlik testi, user ID: kullanıcı kimliği, [08.04.22], Veri
[20.05.08], Gerçekleştirilen sistemin; işlem sistemi tarafından bir kullanıcıyı
kullanıcılar tarafından belirlenen işlevsel tanımak üzere kullanılan bir karakter
amaçları yerine getirip getirmediğini serisi veya örüntüsü.
belirlemek için yapılan test.
user identification: kullanıcı kimliği,
user: kullanıcı, [32.01.08], (Elektronik [08.04.22], bkz. user ID.
postada) Bir potansiyel kaynak ya da
gönderilecek yer olarak, ileti işlemeye user manual: kullanıcı el kitabı,
katılan işlevsel birim veya kişi. [20.06.03], bkz. user's guide
229
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
230
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Vv
231
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
232
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
233
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
234
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
235
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Ww
waiting time: bekleme süresi, [12.02.30], yapılmaksızın bir tamsayı ile bir kayan
bkz. latency noktalı sayının toplanmasına izin verebilir.
NOT: Zayıf yazımda, dolaylı tür dönüşü
walk-through: sistem denetimi, olabilir veya olmayabilir.
[20.03.04], (Yapısal) Bir sistemin
gereksinimleri, tasarımı, gerçekleştirilmesi weight: ağırlık, [05.04.04], Konumsal
ya da sistemin herhangi bir parçasının gösterimde, bir sayının gösterimine ilave
uzman personel tarafından sistemli bir katkısını elde etmek amacıyla sayı
şekilde incelenmesi. hanesindeki sayıyla gösterilen değerle
belirlenen katsayı.
warm start : sıcak başlama, [17.08.18],
Kopyalama öncesi veya kopyalama weight-sharing network: ağırlık
sonrası ön işlem yapılarak bir veri tabanı paylaşımlı ağ, [34.02.20], Aynı
yönetim sisteminin başlaması. katmandaki tüm yapay sinirlerin aynı
bağlantı ağırlık vektörünü paylaştığı sinir
warped-input model: saptırılmış girdi ağı.
modeli, [29.02.10], Temel frekans
bantları, göreceli genlikler, ses dalgası what you see is what you get: görülen
yükselişleri ve düşüşleri gibi belirgin belgenin aynısının basılması, [23.03.07],
özelliklere sahip olan bir konuşma Bir metin işleyicinin, metni basılacağı gibi
spektogramının sıkıştırılmış biçimi. sürekli olarak gösterebilmesi yeteneği.
NOT: Baskı ön izleme kullanıcı tarafından
watchdog timer: gözcü saati, [14.04.10], talep edilmek zorunda olun bir işlev iken
Belirli bir süre sonunda tepkinin görünen belgenin aynısının basılması
gecikmesi üzerine bir işlevsel birimin ya sabit görüntü sağlar.
da bir sinyalin durumunu izleyen
zamanlayıcı. while-construct: while yapısı, [15.05.18],
Her tekrar adımından önce bir test
weak bit: zayıf bit, [08.08.13], Bir disk işlemini tanımlayan tekrar kontrolü için dil
üzerine bilerek yazılan zayıf manyetik yapısı.
alan dayanıklılığında bir veya sıfır olarak
yorumlanabilen ve kopya koruma wide area network: geniş alan ağı,
metodunun bir parçası olan bit. [09.07.11], Yerel alan ağları veya şehir
alan ağları tarafından hizmet verilen
weak typing: zayıf yazma, [15.04.31], alanlardan daha geniş coğrafi alanlara
Zorunlu yazma kurallarının gevşetilmesi. hizmet veren iletişimi sağlayan bir
ÖRNEK: Zayıf yazma iki işlenenden bilgisayar ağı.
birinin tür dönüşümü açıkça
236
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
237
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
word size: sözcük büyüklüğü, [04.06.06], worm: solucan, [08.05.48], Kendi başına
bkz. word length. hareket edebilen ve veri işlem sistemi
veya bilgisayar ağları üzerinden
word spotting: sözcük ayırt etme, yayılabilen program. NOT: Solucanlar
[29.02.23], Bir konuşma tanıyıcının, bir genellikle yardımcı bellek boşlukları ve
komut sözcüğünü ya da akıcı konuşma işlem zamanı gibi mevcut kaynakları
içindeki bir komut dizisini tanıma kullanmak üzere tasarımlanmıştır.
yeteneği.
wraparound: 1. sarım, [13.03.29],
word wrap: sözcük kaydırma, [23.04.20], (Bilgisayar grafiğinde) Görüntü uzayının
Kelimenin uzunluğu ve kelime ile ilgili karşı ucunda ve aksi halde görüntü uzayı
noktalama işareti satır üzerindeki mevcut dışında kalacak bir görüntü parçasının
boş alanı geçtiği zaman tüm kelimeyi bir gösterimi. 2. sonraki satıra geçme,
sonraki satıra otomatik olarak yerleştiren [23.04.21], (Metin işlemede) Bir satırın
işlev. son konumundan sonra girilmiş olan
metnin otomatik olarak bir sonraki satırın
word-organized storage: sözcük tabanlı başına yerleştirilmesine olanak sağlayan
bellek, [12.02.08], Verinin bilgisayar işlev.
sözcüğü birimi aynı zamanda bilgisayar
sözcüğünün parçaları cinsinden içerisine write: yazmak, [06.01.02], (f.) Bir veri
depolanabildiği ya da içerisinden ortamına ya da bir bellek aygıtına verileri,
erişilebildiği bellek aygıtı. sürekli ya da geçici bir biçimde
kaydetmek. NOT: “Bir yere okumak” ya
work area: iş alanı, [07.02.15], bkz. da bir yerden okumak” deyimleri “bir yere
working space yazmak” ya da “bir yerden yazmak”
deyimlerinden yalnızca tanımdaki bakış
work space: çalışma alanı, [07.02.15], açısı ile ayrılır. ÖRNEK: bir veri öbeğinin
bkz. working space iç bellekten dış belleğe aktarılması, “dış
belleğe yazmak” ya da “iç bellekten
working area: iş alanı, [07.02.15], bkz.
okumak” ya da her ikisi olarak
working space
adlandırılabilir.
working space: çalışma alanı,
write access: yazma erişimi, [08.04.21],
[07.02.15], Veriyi geçici olarak tutmak için
Veriyi yazmak için gereken izni veren
bir program tarafından kullanılan bir
erişim hakkı. NOT: Yazma erişim hakkı
saklama aygıtının bir bölümü.
veri ekleme, verinin güncelleştirilmesi,
workstation: iş istasyonu, [01.03.13], silinmesi ve yaratılması için gerekli izni
Hesaplama yeteneği olan ve kullanıcı verebilir.
kaynaklı girdi-çıktı birimlerini içerecek
write head: yazma kafası, [12.03.30],
şekilde özel amaca yönelik fonksiyonel
Yalnızca yazma yeteneği olan bir
birim. ÖRNEK: Programlanabilen
manyetik kafa.
terminal, programlanamayan terminal
veya müstakil mikrobilgisayar. write protection label: yazma koruma
etiketi, [12.05.20], Disket üzerinde varlığı
world koordinate: dünya koordinatı,
ya da yokluğu durumunda diskete veri
[13.02.10], Özellikle girdi ve çıktı ile ilgili
kaydedilmesini önleyen etiket.
grafiksel veri işlemeyi belirtmek için bir
uygulama programı tarafından kullanılan write ring: yazma halkası, [12.04.03],
aygıttan bağımsız koordinat. NOT: Şekil bkz. write-enable ring
13.1'e bakınız.
238
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Yy
Xx
239
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Sözlük
Zz
240
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
EK-A:
Şekiller ve Çizelgeler
241
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
242
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
ŞEKİLLER
Amaçlarla ilgili
bilgi
Bahis konusu
olan bilgi
BİLGİ BİLGİ
01.01.01 01.01.01
BİLGİ Verinin
Bilginin
İŞLEME Yorumu
Sunumu
01.01.05
VERİ VERİ
01.01.02 İ 01.01.02
243
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
244
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
245
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
246
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
247
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
248
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
249
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
250
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Kırma
Kayıp
251
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
C D
Karakteristik
sinyal
niceliği
A B E H
Zaman
F G
252
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Bit periyodu
Veri
Bit zamanlama
Manchester
kodlama
253
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Veri 00 01 10 11
Kaydırma 00 900 270 180
0 0
Veri istasyonu
İletim hattı
Veri devresi
254
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
İletim çerçevesi
* = Kontrol verisi
x
C
A
y
z B
w
Veri ağı
Notlar
1. A, B ve C kapalı kullanıcı gruplarıdır
2. x DTE (veri terminal cihazları) A ve C kapalı kullanıcı gruplarına aittir.
3. y DTE'ler B ve C yakın kullanıcı grubuna aittir.
4. A kapalı kullanıcı grubundaki z DTE dışarı erişim özelliğine sahiptir.
5. B kapalı kullanıcı grubundaki w DTE içeri erişim özelliğine sahiptir.
6. v DTE herhangi bir kapalı kullanıcı grubuna ait değildir.
7. Ok işareti bazı potansiyel bağlantı gerçekleştirmelerini gösterir.
Şekil 9.6 - Gelen ve giden mesaj erişimini sağlayan kapalı kullanıcı gruplarını
gösteren bir 255
veri ağı
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
256
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
257
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
258
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
259
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Şekil 13.3 - Dört bölmeli ağaç gösterimi - Her çeyrek parça, çeyrek parçalar eş yapılı
oluncaya kadar art arda (örneğin, tümü beyaz veya tümü siyah oluncaya kadar) parçalara
ayrılırlar.
260
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
261
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
262
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
263
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
264
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
265
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
266
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Sayısal
giriş
alt sistemi
Analog
giriş
alt sistemi
Süreç Teknik
Bilgisayar denetim Süreç
sistemi cihazı
Sayısal
çıkış
alt sistemi
Analog
çıkış
alt sistemi
Şekil 21.1 - Süreç bilgisayar sistemi ve ilgili teknik süreçlerin şematik gösterimi
267
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
LAN 1
-----<R>---- -----<R>---- RLE 2
KÖPRÜ
LAN 2
RLE 2
-----<R>----
GEÇİŞ
LAN 3
GEÇİŞ RLE 3
-----<R>---- -----<R>----
<R> = <Tekrarlayıcı>
268
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Veri Veri
istasyonu istasyonu
DTE DTE
MIC O MIC O
Saplama kablosu
Ana (trunk)
TCU TCU
269
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Veri istasyonu
LLC: Mantıksal bağlantı kontrolü DTE=ETTD: Veri terminal cihazı AUI: Bağlantı birimi ara
yüzü
MAC: Ortam erişim kontrolü MAU: Ortama bağlantı birimi MDI: Ortama bağımlı ara yüz
PLS: Fiziksel sinyalleme
PMA: Fiziksel ortam bağlantısı
F C B
E D A
Not - E ve F istasyonu çerçeveler alabilir fakat andaç almadıkları için çerçeve iletemez.
270
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Uygulama katmanı 7 7
Sunum katmanı 6 6
Oturum katmanı 5 5
Taşıma katmanı 4 4
Ağ katmanı 3 3 3
Veri bağlantı 2 2 2
Fiziksel katman 1 1 1
Fiziksel katman
Şekil 26.1 - Açık sistemlerin ara bağlantısı için yedi katmanlı referans modeli
Tele konferans
271
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
Not - Farklı mesajlaşma sistemleri tek bir kullanıcıya veya çok sayıda kullanıcıya hizmet
veren farklı işlevsel birimleri içerebilir.
272
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
U: Kullanıcı
İşlevsel birimler
AU: Erişim birimi
MS: İleti deposu
MTA: İleti aktarma temsilcisi
PDAU: Fiziksel dağıtım erişim birimi
UA: Kullanıcı temsilcisi
273
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
İşlevsel birimler:
Şekil 32.3 - İleti işleme sistemi ve dizin sistemi arasındaki birlikte çalışma
274
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
275
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
İşlevse Birimler:
AU Erişim birimi
MS İleti deposu
MTS İleti aktarma temsilcisi
UA Kullanıcı temsilcisi
Aktarım adımları:
DLV Dağıtım
EXP Dışarı gönderme
IMP İçeri alma
ORG Çıkış yeri
SBM Sunuş
REC Alım
RTR Geri alım
TRN Diğer MTA'ya aktarma
Şekil 32.6 - İleti işleme ortamındaki bilgi akışının dinamik bir gösterimi
276
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
ÇİZELGELER
Not - Bu çizelgede P değişkeni bir daire ile gösterilmiş; tanımlanmış küme taranmış alanla
belirtilmiştir .
277
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
İşlem Tamam- P=0 P=0 P=1 P=1 Terim Anlam Gösterme örnekleri ilgili terim
numarası layıcı Q=0 Q =1 Q=0 Q=1 numarası
işlem Sembolik Venn
gösterme diyagramı ile
gösterme
0 15 0 0 0 0 Sabit sıfır Sabit sıfır -
1 14 0 0 0 1 Birleşme P ve Q 0.2.1.5.10
2 13 0 0 1 0 Dışarma P dışarlar Q 0.2.1.5.14
3 12 0 0 1 1 Değişken P -
4 11 0 1 0 0 Dışarma Q dışarlar P 0.2.1.5.14
5 10 0 1 0 1 1. Değişken Q -
6 9 0 1 1 0 Eşdeğersizlik ya P ya Q 0.2.1.5.9
7 8 0 1 1 1 Ayırma P veya Q 0.2.1. 5.12
8 7 1 0 0 0 Ayırma ne P ne Q 0.2.1.5.13
olmayan
278
TSE Bilişim Sözlüğü Şekiller ve Çizelgeler
X.400
Internet
kullanıcı@yönetim-alanı-adı.üst-düzey-alan-adı
yönetim-alanı = <yönetim-alan-adı I yönetim-alan-adı.(üst-düzey) yönetim-alanı-adı>
kullanıcı = < kullanıcı-adı I kullanıcı-adı.tanımlayıcı>
tanımlayıcı = <soyadı I adı I … I yaygın-kullanılan-ad>
279
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
EK-B:
280
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
281
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Aa
A/D converter : A/D dönüştürücü access management : erişim yönetimi
kısaltılmış adres service hizmeti
abbreviated address :
calling çağırma
access mechanism : erişim düzeneği
abduction : çıkarım
access method : erişim metodu
abductive inference : çıkarım ile sonuç
çıkarma access path : erişim yolu
independence bağımsızlığı
abort sequence : durdurma dizisi
access period : erişim dilimi
abort statement : durdurma deyimi
access permission : erişim izni
aborted connection : durdurulmuş
bağlantı access right : erişim hakkı
absolute address : mutlak adres access time : erişim süresi
absolute assembler : mutlak birleştirici access type : erişim türü
absolute code : mutlak kod access unit : erişim birimi
absolute command : mutlak komut accountability : izlenebilirlik
absolute coordinate : mutlak koordinat accuracy : doğruluk
absolute error : mutlak hata acknowledgment : onaylama
absolute instruction : mutlak komut acoustic signal : akustik sinyal
absolute loader : mutlak yükleyici ACSE : bkz. association
absolute vector : mutlak vektör control service
element
abstract data type : soyut veri türü
action : eylem
abstract syntax : soyut söz dizimi
action bar : eylem çubuğu
accept statement : onaylama deyimi
action part : eylem bölümü
acceptance test : kabul testi
activation : etkinleştirme
access : erişmek
activation function : etkinleştirme
access arm : erişim kolu işlevi
access category : erişim kategorisi activation record : etkinleştirme
access control : erişim denetimi kaydı
access control field : erişim denetimi active matrix display : etkin matris
alanı görüntüleyici
access control list : erişim denetimi active matrix display : etkin matris
listesi device görüntü aygıtı
access level : erişim düzeyi active threat : etkin tehdit
access list : erişim listesi active vocabulary : etkin sözlük
active window : etkin pencere
282
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
283
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
284
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
285
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
augend : eklenen
authentication : kimlik doğrulama automatic : otomatik
kimlik doğrulama pagination sayfalandırma
authentication :
exchange değişimi automatic paragraph : otomatik paragraf
kimlik doğrulama numbering numaralama
authentication :
information bilgisi automatic : yinelemeli işlem
authoring language : yazarlık dili sequential operation
Bb
286
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
287
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
288
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
289
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Cc
290
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
291
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
292
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
293
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
294
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
295
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
296
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
297
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
298
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Dd
299
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
300
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
301
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
302
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
303
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
304
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ee
305
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
306
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
307
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ff
308
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
309
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
310
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Gg
gap width : boşluk genişliği generate-and- : üret ve test et
gas panel : gaz paneli test
311
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Hh
312
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
313
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ii
IO : bkz. input-output operation işlemi
IC : bkz. integrated circuit IF-AND-ONLY-IF : IF-AND-ONLY-IF
element elemanı
IC memory : IC bellek
IF-AND-ON LY-IF : YALNIZ VE YALNIZ IF-AND-ONLY-IF : IF-AND-ONLY-IF
gate geçidi
314
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
315
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
316
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
317
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
318
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Jj
Kk
319
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ll
320
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
321
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
322
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Mm
323
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
324
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
325
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
326
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
327
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Nn
328
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
329
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
330
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Oo
331
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
332
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Pp
333
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
334
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
physical medium : fiziksel ortam bağlantı pointer type : gösterge veri türü
attachment alt katmanı pointing device : işaretleme aygıtı
sublayer
physical record : fiziksel kayıt point-to-point : noktadan noktaya
connection bağlantı
physical : fiziksel kaydetme
recording density yoğunluğu polarized return- : kutuplanmış sıfıra
to-zero recording dönüşlü kaydetme
335
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
336
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
337
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
338
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Rr
radial basis : radyal temelli işlev radial basis : radyal temelli işlev
function function network ağı
339
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
radix : kök
radix complement : kök tümleyen radix complement : kök tümleyen
radix notation : kök sayı gösterimi radix notation : kök sayı gösterimi
radix point : kök nokta radix point : kök nokta
340
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
341
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
repeat while : repeat whie deyimi repeat while : repeat whie deyimi
statement statement
repeater : tekrarlayıcı repeater : tekrarlayıcı
342
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
response time : yanıt süresi, tepkime response time : yanıt süresi, tepkime
süresi süresi
response time : tepki süresi response time : tepki süresi
window penceresi window penceresi
response window : tepki süresi response window : tepki süresi
penceresi penceresi
restart : yeniden başlatma(k) restart : yeniden başlatma(k)
restart point : yeniden başlatma restart point : yeniden başlatma
noktası noktası
restructuring : yeniden restructuring : yeniden
yapılandırma yapılandırma
result : sonuç result : sonuç
retention period : alıkoyma süresi retention period : alıkoyma süresi
retrieval : geri alım retrieval : geri alım
343
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
router : yönlendirici
routine : yordam
row pitch : satır aralığı
344
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ss
345
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
346
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
347
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
348
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
349
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
350
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
conversion
store : saklamak
stub : koçan
store-and- : sakla ve ilet
forward style : biçem
351
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
352
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Tt
353
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
354
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
355
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Uu
356
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Vv
357
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
358
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Ww
359
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce Türkçe Terim Listesi
Xx
TSE ISO/IEC 2382 Standartlarında bu harfte ingilizce bilişim terimi bulunmamaktadır.
Yy
TSE ISO/IEC 2382 Standartlarında bu harfte ingilizce bilişim terimi bulunmamaktadır.
Zz
360
TSE Bilişim Sözlüğü İngilizce-Türkçe Terim Dizini
zero : sıfır
zero suppression : sıfır silme
zero suppression : sıfırı ihmal etme
function işlevi
zero-address : sıfır adresli komut
instruction
zerofill : sıfır doldurmak
z-fold paper : z-katlanmış kağıt
361
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
EK-C:
362
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
363
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Aa
A/D dönüştürücü : A/D converter adres alanı : address space
abone : subscriber adres biçimi : address format
açığa çıkarma : disclosure adres bölümü : address part
açık anahtar : public key adres çevirici : address translator
açık anahtar : public-key adres değiştirme : address
şifreleme cryptography modification
açık güvenlik : open-security adres ile çağırma : call by address
ortamı environment
adres sapması : address offset
açık koruyucu : open guard adres yönetimi : address
açık metin : cleartext administration
açık sistem : open system adresleme özel : addressing
durumu exception
açık sistemler ara : open systems
bağlantısı interconnection adreslenebilir : addressable point
açık sistemler ara : open system nokta
bağlantısı referans interconnection adreslenebilir : calculator without
modeli reference model saklama birimi addressable
olmayan hesap storage
açık uçlu sistem : end open system
makinesi
açıklama : comment
adreslenebilirlik : addressability
açıklama olanağı : explanation facility
afet kurtarma plânı : disaster recovery
açıklamaya dayalı : explanation-based plan
öğrenme learning
ağ : network
açıklıklı kart : aperture card
ağ dokuması : network weaving
açlık : starvation
ağ geçidi : gateway
ad çözümleme : name resolution
ağ katmanı : network layer
ada : island
ağ mimarisi : network
ada göre atama : assignment by architecture
name
ağ modeli : network model
adı bilinmeyen ileti : anonymous
gönderici remailer ağ planlama : network planning
adım adım işlem : step-by-step ağ şeması : network chart
operation ağ topolojisi : network topology
adım adım : stepwise ağ yapısı : network structure
iyileştirme refinement
ağaç : tree
adlandırma : naming authority
yetkilisi ağaç ağı : tree network
364
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
365
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
366
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
367
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Bb
bağ : link bağımlı derleme : dependent
compilation
bağ düzenleyici : linkage editor
bağımlılık : dependency
B-ağacı : B-tree
bağıl artıklık : relative bağımsız derleme : independent
redundancy compilation
368
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
panel
bağlantı : connection,
linkage bakteri : bacterium
bağlantı ağırlığı : connection weight balon şema : bubble chart
bağlantı bilimi : connection bant : band
science
bant (kemer) yazıcı : band (belt) printer
bağlantı birimi ara : attachment unit
yüzü interface basılı kopya : hard copy
369
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
370
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
371
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
372
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
373
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
374
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Cc
Çç
375
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
376
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Dd
377
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
378
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
379
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
380
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
381
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
382
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Ee
383
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
384
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
385
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Ff
386
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Gg
387
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
388
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
389
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
390
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Hh
391
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
havada kayan kafa : air floating head hiyerarşik sinir ağı : hierarchical neural
network
hazır : ready
hiyerarşik yapay : hierarchical
Hebbian : Hebbian learning sinir ağı artificial neural
öğrenmesi network
hedef dil : target language hizalanmamış sağ : ragged right
hedef makine : target machine hizalanmamış sol : ragged left
hedef program : target program hizmet : service
hedefleme alanı : aiming field hizmet alt programı : utility routine
hedefleme : aiming symbol hizmet biti : service bit
sembolü
hizmet erişim : service access
hepsini silme işlevi : clear all function noktası point
hesap çizelge : spreadsheet hizmet kullanıcısı : service user
programı program
hizmet programı : utility program
hesap makinesi : calculator
hizmet reddi : denial of service
hesapla modu : operate mode
hizmet sağlayıcı : service provider
hesaplama modu : compute mode
hizmet veri birimi : service data unit
hesaplama sistemi : computing system
hizmet verilebilirlik : servability,
hızır : daemon, demon serveability,
serviceability
392
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Iı
İi
393
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
ikici [N-ci] Boole : dyadic [N-adic] ikili sayısal sinyal : binary digital
signal
işlemi Boolean operation
ikici [N-ci] işlem : dyadic [N-adic] ikili sayma sistemi : binary numeration
operation system
394
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
395
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
396
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Kk
kaba kuvvet : brute-force attack kaçak yeri : loophole
saldırısı kademeli : cascaded
kabarcık bellek : bubble memory pencereler windows
kabuk : shell kademeli : window cascading
kabul testi : acceptance test pencereleme
397
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
398
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
399
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
400
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
401
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
402
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
403
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
404
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Ll
Mm
405
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
406
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
407
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
408
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Nn
409
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Oo
410
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
411
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Öö
412
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
413
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Pp
transmission
paket : packet, package
paket aktarma : packet transfer parametre : parameter
modu mode parametre : parameter
paket : packet switching ilişkilendirme association
anahtarlama parametrik : synthesis by
paket bildirimi : package gösterimle parametric
declaration sentezleme representation
paket : packet parametrik : synthesis by
birleştirici/ayırıcı assembler/disass modellemeyle parametric
embler sentezleme modeling
paket modu : packet mode parantezsiz : parenthesis-free
terminali terminal notasyon notation
paket sıralama : packet parça : segment
sequencing parça ailesi : family-of-parts
paketi açmak : unpack programlaması programming
paketlenmemiş : unpacked decimal parça maskesi : clip mask
ondalık gösterim notation parçacık : thread
paketlenmiş : packed decimal parçalama : segmentation
ondalık notasyon notation
parola : password
pano : clipboard
pasif istasyon : passive station
panoramik : panoraminc
(sınırsız görüntü) translating pasif matris : passive matrix
hareket görüntü cihazı display device
414
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
415
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Rr
416
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Ss
417
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
418
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
yürütme execution
sayısallaştırılmış : digitized image
görüntü senaryo : scenario, script
sayısallaştırılmış : digitized data sentetik konuşma : synthetic speech
veri
sentez : synthesis
sayısallaştırmak : digitize
serbest alan : free-space
SD sistem : SD system yönetimi administration
seçici döküm : selective dump seri : serial
seçilmiş düz : chosen-plaintext seri yazıcı : serial printer
metin saldırısı attack
seri erişim : serial access
seçim aygıtı : choise device
seri iletim : serial
seçme : selecting transmission
seçme cihazı : pick device ses : sound
seçme deyimi : select statement ses : voice
seçme sinyali : selection signal ses birimi : phoneme
seçme : selection ses çıktısı : voice output
seçmeli bekleme : selective-wait ses denetim : voice control
deyimi statement sistemi system
sekiz bitlik bayt : 8-bit byte ses denetleyicisi : voice controller
sekiz bölümlü : octree ses etkileşimli : voice interactive
ağaç yapısı yanıt sistemi response system
sekizli bayt : octet ses girdisi : voice input
sekizli sayı : octal numeral ses imzası : voice signature
gösterimi
ses izi : voiceprint
sekizli sayma : octal numeration
sistemi system ses kodlayıcı : voice coder,
vocoder
sekizli sistem : octal system
ses komutu : voice command
sektör : sector
ses kontrolü : voice control
sektör hizalaması : sector alignment
ses önizleyici : voice previewer
semafor : semaphore
ses sinyali : voice signal
semantik ağ : semantic net,
semantic network ses sunucusu : voice server
419
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
420
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
421
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
422
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Şş
Tt
423
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
424
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
425
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Uu
işbirliği association
uç birim : terminal
uç düğümü : end node
uygulama : application layer
uç noktası : endpoint node katmanı
düğümü
uygulama : application
uçan kafa : flying head problemi problem
uçucu bellek : volatile storage uygulama : application
ulaşılabilirlik : availability programı program
until deyimi : until statement uygulama üretici : application
generator
until yapısı : until-construct
uygulama : application
uyarı sinyali : jam signal yazılımı software
uyarlamalı eğitim : adaptive training uygulama : application-
uyarlamalı : adaptive learning yönelimli dil oriented language
öğrenme uyumluluk : compatibility
uyarlanır : adaptive uyuşmazlık : conflict resolution
rezonans teorisi resonance theory
çözümü
ağı network
uzaktan bakım : remote
uyarlanır sinir ağı : adaptive neural maintenance,
network online
uygulama hizmet : application service maintenance,
öğesi element telemaintenance
uygulama : application uzaktan işlemler : remote operations
426
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Üü
427
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Vv
428
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
429
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Ww
Yy
430
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
431
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
432
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
433
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
Zz
434
TSE Bilişim Sözlüğü Türkçe İngilizce Terim Listesi
435
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
EK-D:
Kısaltmalar
436
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
437
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
KISALTMALAR
AI : artificial intelligence
AU : access unit
438
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
CA : computer-aided
439
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
440
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
DL : distribution list
DP : data processing
EOF : end-of-file
EOV : end-of-volume
ES : expert system
441
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
IO : input-output
IC : integrated circuit
IR : information retrieval
IS : information system
442
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
KB knowledge base
LQ : letter quality
MD : management domain
MFLOPS : megaflops
443
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
MS : message store
MT : message transfer
NN : neural network
NRZ : non-return-to-zero-recording
OA : ccess automation
444
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
OS : operating system
PD : physical delivery
445
TSE Bilişim Sözlüğü Kısaltmalar
RZ : return-to-zero recording
SD : speaker-dependent
STT : speech-to-text
UA : user agent
VM : virtual machine
VR : voice response
446
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
447
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
EK-E:
Standart
Numaralarına Göre
Gruplanmış Liste
448
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
449
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
450
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
microchip program
452
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
453
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
454
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
455
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
456
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
457
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
458
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
05:Veri Gösterimi
460
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
461
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
meta-language language
07.01.01:
algorithmic language 07.01.20: functional language
07.01.02:
programming language 07.01.21: structured
07.01.03 :
programming language
07.01.04: machine language 07.01.22: block-structured
07.01.05: computer-oriented language
language 07.01.23: general-purpose
machine-oriented language
language 07.01.24: special-purpose
07.01.06: assembly language language
07.01.07: 1GL 07.01.25: conversational
language
first-generation
language interactive language
07.01.08: high-level language 07.01.26: list processing
language
high-order language
07.01.27: expression language
07.01.09: symbolic language
07.01.28: text-formatting
07.01.10: 2GL language
second-generation 07.01.29: markup language
language
07.01.30: page description
07.01.11: 3GL language
third-generation PDL
language
07.01.31: authoring language
07.01.12: 4GL
07.01.32: macrolanguage (1)
fourth-generation
language 07.01.33: macrolanguage (2)
07.01.13: extensible language 07.01.34: specification language
07.01.14: algebraic language 07.01.35: requirement
specification language
07.01.15: application-oriented
language 07.01.36: design language
problem-oriented 07.01.37: hardware design
language language
07.01.16: object-oriented 07.01.37: HDL
language 07.01.38: program design
07.01.17: imperative language language
07.01.18: procedural language 07.01.39: pseudocode
procedure-oriented 07.01.40: compiler specification
language language
07.01.19: non-procedural 07.01.41: test language
462
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
463
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
466
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
467
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
468
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
08: Güvenlik
469
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
470
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
471
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
472
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
473
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
474
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
475
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
477
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
478
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
479
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
480
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
481
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
482
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
483
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
484
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
485
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
redundancy program
14.01.12:
mean time between 14.03.12: journalize
14.02.01:
failures log out
14.02.02: mean operating time 14.04.01: serveability
between failures serviceability
14.02.03: program-sensitive fault servability
14.02.04: data-sensitive fault hot standby
14.04.02:
14.03.01: corrective maintenance cold standby
14.04.03:
14.03.02: deferred maintenance reconfiguration
14.04.04:
14.03.03: controlled maintenance failsoft
14.04.05:
14.03.04: preventive resilience
14.04.06:
maintenance
fault tolerance
14.03.05: scheduled
maintenance 14.04.07: error recovery
14.03.06: remote maintenance 14.04.08: irrecoverable error
tele-maintenance unrecoverable error
online maintenance 14.04.09: fatal error
14.03.07: marginal check 14.04.10: watchdog timer
marginal test 14.04.11: mean time to recovery
stress test mean time to
restoration
14.03.08: fault trace
14.04.12: burn in (1)
14.03.09: diagnostic
14.04.13: burn in (2)
14.03.10: microdiagnostic
14.03.11: test and maintenance
486
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
487
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
488
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
489
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
490
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
492
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
493
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
495
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
496
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
497
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
498
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
500
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
computer-integrated management
24.01.01:
manufacturing
24.01.09: CAQ assurance
CIM
CAQA
24.01.02: CAE
computer-aided quality
computer-aided assurance
engineering
24.01.10: CAPP
24.01.03: CAD
computer-aided
computer-aided design process planning
24.01.04: computer-aided 24.01.11: CAT
drafting
computer-aided testing
computer-aided
drawing 24.01.12: PPCS
24.01.05: CAP production planning
control system
computer-aided
planning 24.01.13: manufacturing
resource planning
24.01.06: CAM
MRP II
computer-aided
manufacturing 24.01.14: material requirements
planning
24.01.07: CAD/CAM
MRP
24.01.07: computer-aided design
and manufacturing 24.01.15: flexible manufacturing
system
24.01.08: CAPC
FMS
CAPM
24.01.16: manufacturing cell
computer-aided
production control 24.02.01: finite-element analysis
computer-aided 24.02.02: finite-element
production modelling
501
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
502
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
503
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
LLC type 1 2
25.05.07:
logical link control type 25.05.09: LLC type 3
1 logical link control type
3
25.05.08: LLC type 2
logical link control type
504
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
505
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
Al system
28.01.01:
artificial intelligence (1) 28.01.06: ES
Al expert system
28.01.02:
artificial intelligence (2) 28.01.07: knowledge engineering
506
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
508
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
511
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
512
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
513
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
514
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
515
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
516
TSE Bilişim Sözlüğü Standart Numaralarına Göre Gruplanmış Liste
517