You are on page 1of 65

A.

Ata Tezbaşaran

Likert Tipi
Ölçek Hazırlama
LİKERT TİPİ ÖLÇEK HAZIRLAMA KILAVUZU

Kılavuzu
Üçüncü Sürüm
e-kitap

A. Ata TEZBAŞARAN
Likert Tipi
Ölçek Hazırlama
Kılavuzu
Üçüncü Sürüm
e-Kitap

Prof. Dr. A. Ata TEZBAŞARAN

Mersin Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
Eğitim Bilimleri Bölümü
Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme
Anabilim Dalı

Mersin 2008
LIKERT TİPİ ÖLÇEK HAZIRLAMA KILAVUZU
Üçüncü sürüm: 2008

Prof. Dr. A. Ata Tezbaşaran

E-posta:
ata@mersin.edu.tr

Dizgi, kapak tasarımı ve


sayfa düzenleme:
A. Ata Tezbaşaran

Bu kitap, daha önce iki kez Türk Psikologlar Derneği tarafından yayınlanmıştır.
Kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar dışında, yazılı izin alınmadan herhangi bir yolla çoğaltılamaz.
© Eserin tüm hakları yazarına aittir.

ISBN: 975-9756-08-5
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
i
A. Ata Tezbaaran

ÖNSÖZ

Bu kılavuzun yayınlanmasında, Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof.


Dr. Nail Şahin’in özendirici tutumu ile Prof. Dr. Işık Savaşır’ın güdüleyici desteği
başrolü oynadı.

Birçok eksiği bulunmakla birlikte bu kılavuzun, yapım bilgisini içeren yayınların


çoğalmasına katkıda bulunmasını umuyorum. Bu kılavuzun taslağı, Prof. Dr.
Hüsnü Arıcı ve Prof. Dr. İlhan Akhun tarafından incelendi; yaptıkları öneriler
kılavuzun ana hatlarını ve eksiklerini belirledi.

Yrd. Doç. Dr. Rükzan Eski ve Prof. Dr. Yaşar Baykul, kılavuzun şu andaki
içeriğini bilimsel açıdan irdeleyerek, değerli katkılarda bulundular.

Konuyla ilgili bir kılavuz gerekliliğini ve bunun içeriğini öğrencilerim belirledi.

Kılavuzun içerik, anlatım ve yazımı, ÖSYM’nin Test Araştırma Birimi


uzmanlarından Nurper Fidan tarafından sıkıca gözden geçirildi. Basımla ilgili
etkinliklerde Uzm. Psk. Nedret Öztan emek ve zaman harcadı. Eşim Sabahat
Tezbaşaran, oğlum Umut Özgün Tezbaşaran ile kızım Gamze Özlem Tezbaşaran,
yalnızca bana katlanmakla kalmayıp, aynı zamanda destek de oldular. Bu
kılavuzun hazırlanması sırasında Psk. Adnan Erkuş ve ÖSYM’nin Test Araştırma
Birimi uzmanlarından Ömer Kutlu bana her bakımdan destek oldular.

Burada söylenmeyenlerle birlikte kılavuza emeği geçen herkese teşekkür


ediyorum. Bu kılavuzdaki tüm eksikliklerin ve yetersizliklerin sorumluluğu bana
aittir.

A. Ata Tezbaşaran
14 Eylül 1996, Ankara
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
ii
A. Ata Tezbaaran

KILAVUZ HAKKINDA

Bu kılavuz, kendi konusundaki bir boşluğu doldurmak için değil, bu boşluğa


dikkati çekmek amacıyla hazırlanmıştır. Kılavuzun taşıdığı sınırların bilinmesi ve
buna göre davranılması için aşağıdaki açıklamalara gerek duyulmuştur.

Araştırmacılar ve ölçek geliştirenler, tutumlar konusundaki kuramsal ve görgül


bilgiler için başka kaynaklardan yararlanmalıdır.

Kılavuz, tutumları ölçmek için kullanılmakta olan tekniklerin tümünü


kapsamamaktadır. Ayrıca, Likert tipi ölçek geliştirmek için, bu kılavuzda önerilen
tekniklerin dışında, bilinen başka yollar da vardır. Bu kılavuzda, Likert tipi ölçek
geliştirmek için kullanılan geleneksel tekniklerle birlikte yazarın önerdiği bir teknik
de bulunmaktadır. Kılavuzda kapsanan teknikler tek boyutlu ölçekleme modeline
dayalıdır. Parametrik olmayan teknikler, çok boyutlu ölçekleme teknikleri ve madde
- tepki kuramına (item - response theory) dayalı teknikler kılavuzun kapsamı
dışında bırakılmıştır. Norm grupları, geliştirilen ölçeğin yayına hazırlanması,
ölçekle ilgili bilimsel rapor yazma gerekleri kapsam dışında tutulmuştur. Bu konu-
larla ilgili olarak diğer kaynaklara başvurulmalıdır.

Bu kılavuzdaki işlemleri yerine getirmek ve bunları yorumlamak için, istatis-


tikle ilgili kaynaklardan ayrıca yararlanılmalıdır. Aynı amaçla bilgisayardan yarar-
lanma olanağının bulunabileceği düşünülmüştür.

İkinci Bası İçin Kısa Söz


Birincisinde 2 000 adet basılan bu kılavuzun bir yıllık bir zaman dilimi
içinde tükenmesi ve yeniden basımının istenmesi, bu tür yapım bilgisini içeren
kılavuzlara ihtiyaç duyulduğu düşüncesini doğrular görünmektedir. “Acilen”
baskıya yetiştirme zorunluluğu nedeniyle yazım biçiminin gözden geçirilmesi için
ancak kısıtlı bir zaman kaldı. Yazım biçimini gözden geçiren Erdemir Fidan ile
Nurper Fidan’a teşekkürler.

A. Ata Tezbaşaran
20.10.1997 Ankara
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
iii
A. Ata Tezbaaran

İÇİNDEKİLER

BÖLÜM I

TUTUMLARIN ÖLÇÜLMESİ .....................................................................1


Tutumları Ölçme Teknikleri ..............................................................2
Psikolojik Ölçeklerin Temel Sayıltıları .............................................3
Ölçme Aracının İşlevi ......................................................................4

BÖLÜM II
LIKERT’İN DERECELEME TOPLAMLARI TEKNİĞİ ..............................5

BÖLÜM III
1. LIKERT TİPİ ÖLÇEK GELİŞTİRME .....................................................9
Yapılacak İşler ...............................................................................10
1. Ölçülecek Tutumun (Özeliğin) Tanımlanması ...........................10
1.a.Tutum Kapsamının Belirlenmesi ............................................. 11
1.b. Kapsama Uygun Gözlenebilir İşaretçilerin Belirlenmesi:
Denemelik Tutum İfadeleri ..................................................... 11

2. DENEME ÖLÇEĞİNİN DÜZENLENMESİ VE


DENEME UYGULAMASI ....................................................................14
2.a. Ölçek Materyalinin Hazırlanması ...........................................15
2.b. Yönergelerin Hazırlanması ve Cevaplama Düzeni ................15
2.c. Maddelerin Ölçek İçindeki Düzeninin Belirlenmesi ................18
2.d. Ön İnceleme ...........................................................................19
2.e. Deneme Uygulaması .............................................................19

3. DENEME UYGULAMASINDAN ELDE EDİLEN


VERİLERİN ANALİZİ VE MADDE SEÇME .........................................21
3.a. Madde ve Ölçek Puanları ......................................................21
3.a.1. Cevapların Puanlanması .....................................................21
3.a.2. Analize Hazırlık: Verilerin Düzenlenmesi ............................23
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
iv
A. Ata Tezbaaran

3.a.3. Ölçek Puanlarının Hesaplanması .......................................24


3.a.4. Puan Dağılımının Özellikleri................................................26
3.b. Madde Analizi .........................................................................28
3.b.1. Korelasyonlara Dayalı Madde Analizi .................................29
3.b.2. Alt-Üst Grup Ortalamaları Farkına Dayalı Madde Analizi ...31
3.b.3. Basit Doğrusal Regresyon (BDR) Tekniğiyle Madde Analizi36

STANDART PUANLAR ...........................................................................43


AĞIRLIKLI PUANLAR .............................................................................44
ÖLÇEĞİN PSİKOMETRİK ÖZELLİKLERİ ...............................................45
Ölçeğin Güvenirliği ........................................................................45
Ölçeğin Geçerliği ...........................................................................48
Kapsam Geçerliği................................................................49
Ölçüt Geçerliği ....................................................................49
Yapı Geçerliği ......................................................................51
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
1
A. Ata Tezbaaran

BÖLÜM I
TUTUMLARIN ÖLÇÜLMESİ

Davranış bilimlerindeki araştırmalarda, bir değişken ile diğerleri arasındaki


ilişkileri inceleyerek bunlardan değişik düzeylerde sonuçlar çıkarıp yargılarda
bulunmadan önce karşılanması zorunlu olan en azından bir koşul vardır. Bu
da incelenen her değişkenin kendi başına, gereğince ve yeterince ölçülebilmiş
olmasıdır. Bir değişkenin ölçüleri ile ilgili herhangi bir kuşku varsa, kuşkulu ölçü-
lere dayalı olarak incelenen ilişki ve fark testlerinden elde edilen sonuç ve bun-
lara dayalı yorumlar da kuşkulu olacaktır. Bu nedenle, incelenen her değişken
(psikolojik özelik - trait), öncelikle kendi başına herhangi bir kuşkuya yer ver-
meyecek düzeyde ölçülebilmelidir (Crocker & Algina, 1986, s. 3 - 5).

Davranış bilimlerinde ölçmeye ve araştırmalara konu olan ve bu neden-


le gereğince ölçülmesi gereken psikolojik değişkenlerden biri de tutumdur.
Tutumların ölçülebilmesi, tanımlanabilmesine bağlıdır. Tutum, belirli nesne,
durum, kurum, kavram ya da diğer insanlara karşı öğrenilmiş, olumlu ya da
olumsuz tepkide bulunma eğilimidir. Bu açıdan bakıldığında ilgilerle tutumlar
birbirine benzer. Fakat ilgiler bir bireyin kendi etkinliklerine ilişkin duygu veya
tercihleriyle sınırlıdır. Tutumlar ise, örneğin bir ahlaki değer yargısını onaylama
ya da onaylamama gibisinden bir davranış eğilimine sahip olmadır. Bir şeyle ilgi-
lenen kişi, düşüncelerinin ve tepkilerinin olumlu ya da olumsuz olup olmadığına
bakmaksızın, zamanının çoğunu ilgilendiği şeyle veya onunla ilişkili bulduğu
şeylerle uğraşmakla veya bunları düşünmekle geçirir.

Tutumlarla görüşler de birbirine benzerdir; fakat görüşler genellenebilirlik


derecesi ve ölçme tekniği bakımından tutumlardan farklıdır. Görüşler, belirli
oluşumlara veya durumlara gösterilen özgül tepkilerdir. Tutumlar ise daha geniş
çapta olaylar grubuna veya insan topluluklarına karşı bireyin tepkilerindeki
etkileri bakımından daha geneldir. Ayrıca insanlar görüşlerinin farkındadırlar ama
tutumlarının tam olarak farkında olmayabilirler.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
2
A. Ata Tezbaaran

Görüşler genellikle tarama listeleriyle (survey) veya anketlerle ölçülür.


Anketlerde bireylere belirli bir ürün, kişi, konu, vb. hakkında sorular yöneltilir ve
kişiden görüşlerini bildirmesi istenir. Genel görüş anketleri, işadamları, politikacılar,
reklamcılar gibi kitleleri etkilemeye çalışan kişiler için önemli bilgi kaynaklarıdır.
Genel görüş anketleriyle hedef kitlenin görüşlerinin, beklentilerinin neler olduğu
belirlenmeye çalışılır. Yansız ve temsil edici örneklem seçilerek uygulanan bir
anketten elde edilen sonuçların hedef kitlenin görüşlerini yansıttığı kabul edilebilir.
Hedef kitlenin (evrenin) iyi tanımlanması ve bunun yapısına en uygun örnekleme
tekniğinin kullanılması gerekir.

Görüş anketlerinde genellikle açık uçlu sorular veya belirli sayıda seçeneği
olan maddeler kullanılır. Görüş belirtmeyi gerektiren açık uçlu bir soruya verilecek
cevap belirli değildir ve herhangi bir biçimde sınırlandırılamaz. Cevaplayıcılar
görüşlerini diledikleri biçimde ifade edebilirler. Çoktan seçmeli maddelerde ise
cevaplayıcı belirli sayıdaki seçenek arasından görüşüne uygun düşeni seçip
işaretlemek durumundadır. Açık uçlu soruların daha zengin bilgi sağladığı açıktır.
Çoktan seçmeli maddeler ise büyük gruplara anket uygulamada nesnellik ve
kullanışlılık açısından daha elverişlidir. Bu iki tekniği uzlaştıran yol, küçük ve tem-
sil edici bir örnekleme açık uçlu sorulardan oluşan bir anket uygulayıp, buradan
sağlanan bilgilerle büyük gruplara uygulanacak maddeler için seçenek üretmek-
tir.

Tutumları Ölçme Teknikleri


Tutumlara ilişkin bilgi toplamada birbirinden farklı birçok yaklaşım izlenebilir:
davranışın gözlenmesi, bireyin kendisini rapor etmesi (soru listeleri, envanterler
vb.), görüşme (mülakat), projektif teknikler. Bireyin belirli bir insan topluluğuna,
bir nesneye, bir duruma, bir kuruma ya da bir olaya karşı tutumu farklı tekniklerle
belirlendiğinde farklı sonuçlar elde edilebilir. Bir tutum öznesi içeren herhangi bir
durumda bireyin davranışını (yaptığını, söylediğini, yazdığını, vb.) belirlemede en
geçerli yol, söz konusu durumda bireyin davranışlarının doğrudan gözlenmesidir.
Davranışın doğrudan gözlenmesi özellikle davranış bilimleri araştırmalarında
önemli bir yer tutar. Davranışı doğrudan gözleme, bir tutum öznesine karşı göste-
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
3
A. Ata Tezbaaran

rilen temsilci bir davranış örneklemi elde etmek için oldukça pahalı ve zaman alıcı
bir tekniktir. Ayrıca, bazı durumlarda gözlem yapmak da olanaksızdır.

Bireyin tutumlarını belirlemede yararlanılan projektif teknikte, genellikle


cevaplayıcıya bir dizi resim gösterilir ve kendisinden her resim için bir öykü
uydurması istenir. Cevaplayıcıya sunulan resimler belirsiz (muğlak) ise, bunlar
çok değişik biçimlerde yorumlanabilir. Cevaplayıcı öyküsünde resmin konusu
hakkındaki tutumlarını açığa vurur. Projektif tekniğin dayandığı temel sayıltı,
test materyali herkes için aynı anlama gelmediği sürece, cevaplayıcının buna
gösterdiği tepkilerin kendi ihtiyaçlarının ve materyalin içeriğine ilişkin tutumlarının
bir yansıması olduğudur.

Psikolojik Ölçeklerin Temel Sayıltıları


Tüm psikolojik özeliklerin olduğu gibi, tutumların ölçülmesinde de, kullanılan
ölçek ve ölçülen özelik ile ilgili bazı temel sayıltılar vardır. Bu ölçeklerle elde
edilen ölçme sonuçlarının, bu sayıltılar karşılanabildiği ölçüde geçerli olabileceği
söylenebilir. Bu sayıltılar süreklilik, tek boyutluluk ve doğrusallıktır (Sencer, 1989,
s. 259 - 264).

Süreklilik: Psikolojik ölçeklerle ölçülen özeliğin sürekli bir değişken olduğu


kabul edilir. Bir başka deyişle, tıpkı uzunluğun metre, desimetre, santimetre,
milimetre olarak sonsuza kadar küçülebilen birimlerle ölçülebilmesi gibi, bir tutum
nesnesi ile ilgili tavrı ölçmek için kullanılan ölçekte de en olumsuzdan en olumluya
kadar uzanan boyutta, giderek küçülen sonsuz ölçüde dereceleme yapılabilir.

Tek boyutluluk: Bu sayıltı, psikolojik bir ölçekle ölçülen bir özeliğin diğer
özeliklerden bağımsız olarak tek başına tanımlanabileceği ve ölçülebileceği
anlamına gelir. Bir başka deyişle, bir psikolojik özeliğin her bir bireydeki bulunuşluk
derecesinin diğer özeliklerle karıştırılmadan belirlenebileceği anlamına gelir.
Günümüzde çok boyutlu ölçekleme teknikleri de geliştirilmiştir. Ölçülmek istenen
psikolojik yapının kaç boyutlu olduğu bilindiğinde, her boyut kendi başına ölçül-
ebilir. Ayrıca, psikolojik yapıyı çok boyutlu bir uzayda gösterme olanağı da vardır.
Bununla birlikte çok boyutlu ölçeklerin her bir boyutu için tek boyutlu ölçekleme
ilkeleri geçerlidir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
4
A. Ata Tezbaaran

Doğrusallık: Bir psikolojik ölçekle ölçülen psikolojik özeliğin tek bir boyutuyla
ilgili ölçülerinin, ağırlık, uzunluk gibi fiziksel bir özeliğin ölçüleri gibi bir doğru
üzerinde gösterilebileceği kabul edilir.

Ölçme Aracının İşlevi


Genel olarak, psikolojik testlerde bireylere belirli türden tepkileri uyarması
beklenen uyarıcılar sunulur ve bireylerin bu uyarıcılara gösterdikleri tepkiler
gözlenerek bunların yeğinliği (derecesi) belirlenmeye çalışılır. Belirli bir test
durumu, daima, bir davranış örneklemini uyarması beklenen uyarıcı takımını
kapsamaktadır. Bu uyarıcıların, bireylerin belirli bir özeliğin işaretçisi ya da
belirtisi sayılan gözlenebilir olası davranışları uyandırıcı nitelikte olması gerekir.
Davranışların ölçülmesinde kullanılan ölçme araçlarının bireyin belirli bir duruma
ilişkin davranış örüntüsüne ne ölçüde sahip olduğunu belirlemesi beklenir.

Ölçme araçlarının temel işlevi, belirli sayıda ve belirli tekniklere dayalı olarak
seçilmiş test maddelerine (uyarıcılara) verdikleri cevaplara (gösterdikleri tep-
kilere) göre, bireyin ölçülen özeliği bakımından psikolojik boyut üzerindeki konu-
munu belirlemektir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
5
A. Ata Tezbaaran

BÖLÜM II

LIKERT’İN DERECELEME TOPLAMLARI TEKNİĞİ

Tutumların ölçülmesinde bugüne kadar izlenen en popüler yaklaşım, söz


konusu tutuma ilişkin bir ölçeğin hazırlanarak uygulanmasıdır. Tutum ölçekleri
genellikle bireyin bir ya da birçok boyutta tutumunun yönünü ve yeğinliğini
belirlemek için kâğıt kalemle uygulanan kendini rapor etme araçlarıdır. Günümüzde
tutum ölçekleri, diğer testler gibi, kâğıt kalem yerine bilgisayar aracılığı ile de
uygulanabilmektedir. Bir tutum ölçeği, ölçülmek istenen tutum konusu (bir insan
grubu, bir kurum ya da bir kavram, vb.) ile ilgili bir dizi ifadeyi içerir. Bu ölçekler
farklı tekniklere dayalı olarak geliştirilebilir.

İlk tutum ölçme tekniklerinden biri Bogardus (1925) tarafından geliştirilen


“Toplumsal Uzaklık Ölçeği”dir (Social Distance Scale). Bu ölçekte, cevaplayıcılardan,
çeşitli ırka, milliyete ve dine mensup grupları kabul etme derecelerini bildirmeleri
istenir. Bu ölçek, geçmişte, bölgesel farklılıklar ve toplumsal önyargılara ilişkin
değişkenlerle ilgili araştırmalarda sınanmış ve değerli bilgiler sağlamış olmasına
rağmen, günümüz tutum ölçme standartlarıyla karşılaştırıldığında oldukça kabadır.
Bogardus’un ölçeğini sırasıyla L. L. Thurstone’un “eşit görünümlü aralıklar”
tekniği, R. Likert’in “dereceleme toplamlarıyla ölçekleme” tekniği ve L. Guttman’ın
“yığışımlı ölçekleme” tekniği izlemiş; bu çalışmalar tutumların değerlendirilmesiyle
ilgili olarak psikolojik ölçme alanına bir hayli katkıda bulunmuştur.

Günümüze dek tek boyutlu ölçeklemeden başlayarak çok boyutlu ölçekl-


emeye kadar çeşitli ve daha karmaşık işlemlere dayanan teknikler geliştirilmiş
bulunmaktadır. Bu tekniklerden en yaygın olarak kullanılanı Rensis Likert’in
(1932) “dereceleme toplamlarıyla ölçekleme” modelidir (Judd, Eliot ve Kidder,
1991). Çünkü, bu model, ölçek oluşturmadaki işlemler bakımından diğer mod-
ellerden daha ekonomiktir.

Likert ölçekleme modeli, diğer modellere oranla sezgilere daha çok dayanır.
Likert tipi ya da “dereceleme toplamları” tekniğine uygun bir ölçekten alınan puan,
genel olarak, kapsamındaki maddelere gösterilen tepkilere verilen ağırlıkların
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
6
A. Ata Tezbaaran

toplamından ya da teknik deyişle puanların toplamından oluşur. Böylesi bir ölçek-


ten elde edilen ölçümlere “doğrusal bileşke” (linear composite) denir. Böylesi
toplamlı ölçeklerin örnekleriyle günlük yaşantımızda sıkça karşılaşırız. Örneğin
Şekil 1’de sık kullandığımız tek boyutlu toplamlı ölçek modeline uygun bir ölçme
aracı görülmektedir.

Şekil 1: Toplamlı ölçek tekniğine dayalı bir ölçme aracı

Bir diğer örnek, futbol takımları arasında en yüksek dereceleme toplamına


sahip olan bir takımın lig birincisi olmasıdır. IQ, zekâ testindeki maddelerden
alınan puanların toplamından elde edilir. Bir başarı testinden alınan puan, bu test-
teki sorulara verilen doğru cevapların toplamıdır. Toplamlı ölçek modeline uygun
daha birçok örnek bulunabilir.

Bir cevaplayıcı, dereceleme toplamları modeline dayalı olarak hazırlanan


bir ölçekte bulunan maddelerin her birine tepkide bulunurken, bu maddenin
kapsamına ilişkin tutumunun derecesini bildirir. Ölçek puanı da bu derecelerin
toplamından oluşur. Likert tipi ölçekler de toplamlı ölçeklerin temel mantığına
sahiptir. Tutumları ölçmek üzere hazırlanan ölçeklerin pek çoğu, her biri aynı
tutumu ölçmek üzere hazırlanan madde havuzundan Likert’in önerdiği madde
seçme yolu kullanılarak oluşturulan ölçeklerdir.

Likert tipi ölçekler, duyuşsal (affective) davranışların ölçülmesinde karşılaşılan


genel sorunlardan bağımsız değildir. Likert tipi ölçekler bireyin kendisi hakkında
bilgi vermesi (self report) esasına dayalıdır. Bireyin kendisi hakkında bilgi vermesi
çok çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Burada birey, genel olarak, çeşitli özelikleri
bakımından kendini gözleyerek, kendisi hakkındaki gözlem sonuçlarını bildirir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
7
A. Ata Tezbaaran

Tekniğin uygulanışında genel olarak izlenen yol, belirli bir durum karşısında bire-
yin nasıl davranış göstereceğinin kendisine yazılı ya da sözlü olarak sorulmasıdır.
Bazen de bireyin davranışının gözleneceği durum deneysel olarak düzenlenebilir.
Genellikle bireye bir soru listesi (anket, envanter, ölçek, test) verilir ve bireyden
listedeki ölçek maddelerine tepkide bulunması (soruları cevaplaması) istenir. Bu
sorularda, bireyden hipotetik olarak ortaya konan durumlarda takınacağı tavrın
veya göstereceği davranışın ne olacağını belirtmesi istenir. Örneğin, bireye
“Bugün seçim yapılsa, oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusu sorulur.

Bireyin kendini başkalarından daha çok tanıdığı ve anladığı sayıltısına daya-


nan bu teknikte, bireyin hem bu sayıltıyı karşılayacak içgörüye sahip olması hem
de kendisi hakkındaki bilgileri eksiksiz olarak ve çarpıtmadan vermesi beklenir.
Oysa, kişilerden kendileri hakkındaki bilgileri çarpıtmadan ve eksiksiz olarak
ifşa etmesini (açığa vurmasını) beklemek, birçok nedenle, her koşulda doğru
değildir. Bireyler, genel olarak, ifşa edildiğinde kendileri için sakıncalı olabileceğini
düşündükleri bilgileri başkalarından saklama eğilimi gösterirler. Bireyler kendile-
rini, algıladıkları gibi açığa vurmaktan genellikle çekinirler; ortamdaki koşullara
göre, kendileri hakkındaki bilgilerin bir kısmını veya tamamını gizleyebilir veya
bunları olduğundan farklı biçimde sunabilirler. Ayrıca, bireyin, kendi hakkındaki
bilgileri kasıtlı olarak saklayıp çarpıtmasa bile, farkında olmadan benliğini
savunması ve kendini olduğu gibi değil, olmak istediği gibi ya da başkalarının
görmek istediği gibi göstermesi olasılığı vardır. Bireyin kendi duyuşları hakkında
içgörü kazanmış olması için, en azından, kendi benliği, duyguları, tutumları,
ilgileri ve tercihleri hakkındaki yaşantılarını irdelemiş ve bunlardan bir sonuç
çıkarmış olması gerekir. Oysa genellikle, bireylerin asıl ilgi ve isteklerine ilişkin
olarak bir içgörü kazanmış olması az rastlanan bir durumdur. Bu nedenle, birey-
lerin kendilerini açığa çıkarmaları / dışa vurmaları esasına dayanan tekniklerde
kişinin kendisi hakkındaki bilgilerin bir kısmının, tasarlanmış olsun ya da olmasın,
gizlenmiş veya çarpıtılmış olma olasılığı vardır. Bu aksaklık karşısında, genel-
likle bireylerin kimliklerinin gizlenmesi sağlanarak, onlardan daha içten cevaplar
alınmaya çalışılır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
8
A. Ata Tezbaaran

Kendini açığa vurmayı gerektiren tekniklerdeki bir başka aksaklık, soru


listelerinde veya ölçeklerde bulunan maddelerin anlaşılmasıyla ilgilidir. Çoğu soru
listesinde bulunan maddelerle yoklanmak istenen “tipik davranış” her cevaplayıcı
tarafından aynı şekilde anlaşılamayabilir ve cevaplayıcı genel davranış eğilimini
kestiremeyebilir. Soru listesindeki maddeyi ayrıntılı olarak irdeleyen bir cevaplayıcı
“tipik davranışın olanaksızlığını” ve her bir davranışın belirli bir duruma özgü
olacağını düşünecektir. Örneğin, “İşe başlamadan önce, yapacağınız işle ilgili
bir araştırma yapar mısınız?” diye soran bir maddeyle karşılaşan bir cevaplayıcı,
genel olarak araştırma yapıp yapmadığını bir yana bırakarak, “Öyle işler var ki,
mutlaka araştırmak gerekir; bazı işler de var ki araştırmaya kalksam komik olur.”
gibi özeldeki durumlara göre maddeyi cevaplama eğilimi gösterebilir. Buna ben-
zer durumlarda cevaplayıcı kendisinden beklenen tipik davranışını belirtmekte
güçlük çekebilir. Böyle durumlarda alınan cevaplara dayalı ölçek puanlarının
güvenirliği ve geçerliği düşük olur. Her türden ölçek geliştirme tekniğinde mad-
delerin her cevaplayıcı tarafından aynı şekilde anlaşılması için bir dizi önlem
alınması öngörülür (Özgüven, 1994).
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
9
A. Ata Tezbaaran

BÖLÜM III

LİKERT TİPİ ÖLÇEK HAZIRLAMA

Likert tipi ölçek hazırlama işlemleri, uyarıcıların doğası ve hazırlanacak


tutum ölçeği hakkında birçok sayıltıya dayalı olarak yapılmaktadır. Likert’in ölçek
geliştirme işlemleri “cevaplayıcı merkezli”dir (Torgerson, 1957) ve tutum mad-
delerinin değil cevapların ölçeklenmesi amacını güder. Likert’in ölçek geliştirme
yönteminde, uyarıcılara gösterilen tepkilerdeki bütün sistematik değişmeler,
cevaplayıcıların tutumları arasındaki farklılıklara atfedilir. Uyarıcılardan her biri,
bir diğerinin tekrarı gibi düşünülür.

Likert (1932) tarafından geliştirilen dereceleme toplamlarıyla ölçekleme


yaklaşımında, ölçülmek istenen söz konusu tutumla ilişkili çok sayıda olumlu ve
olumsuz ifade, çok sayıda cevaplayıcıya uygulanır. Cevaplayıcılar her ifade için
“Tamamen katılıyorum”, “Katılıyorum”, “Kararsızım”, “Katılmıyorum” ve “Kesinlikle
katılmıyorum” biçiminde tepkide bulunurlar. Böylece her cevaplayıcı, ölçekteki her
ifadenin kapsadığı tutum öğesine katılma / katılmama derecesini bildirmiş olur.

Bu model, tutum ölçeğinin her bir bileşeni hakkında oldukça sezgisel


sayıltılara dayanır. Bunlardan birincisi ölçekteki her bir maddenin tutum boyu-
tuyla monotonik bir ilişki içinde olduğu sayıltısıdır. Bir başka deyişle, “Tamamen
katılıyorum” tepkisi cevaplayıcının aşırı olumlu tutum içinde olduğunu ve mad-
deden en yüksek madde puanını alacağını, “Kesinlikle katılmıyorum” tepkisi ise
cevaplayıcının aşırı olumsuz tutum içinde olduğunu ve en düşük madde puanını
alacağını gösterir. Bu sayıltı her bir maddenin ölçülecek tutumla aynı ilişki içinde
olduğu anlamına gelmez; ancak her bir maddenin kendi başına monotonik bir
cevaplama doğrultusu olduğu anlamına gelir.

Diğer iki sayıltı, toplamlı bir ölçek içinde her maddenin bir araya getirilmesi
süreciyle ilişkilidir. Bunlardan birincisi, madde cevapları doğrultusunun ölçülen
tutumla monotonik bir ilşki içinde olduğu; ikincisi ise ölçek kapsamında bulunan
maddelerin incelenen tutumu ölçtüğü sayıltısıdır. Bir başka deyişle, doğrusal
olarak bir araya getirilen maddeler tek bir ortak faktörle ilişkili olmalıdır. Bu mad-
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
10
A. Ata Tezbaaran

delerin toplamının tek tek maddelerde kapsanan önemli bilginin tümünü içermesi
beklenir. Bu sayıltılar kesin değildir. Değişik amaçlar için bunlara ek sayıltılar
getirilebilir veya bazıları değiştirilebilir.

Yapılacak İşler
Likert tipi ölçek geliştirme yaklaşımında izlenen ardışık işlem adımları
şunlardır:
1. Ölçülecek tutumun (özeliğin) tanımlanması
1.a. Tutum kapsamının belirlenmesi
1.b. Kapsama uygun gözlenebilir işaretçilerin belirlenmesi: Denemelik tutum
ifadeleri
2. Deneme ölçeğinin düzenlenmesi ve deneme uygulaması
2.a. Ölçek materyalinin hazırlanması
2.b. Yönergelerin hazırlanması ve cevaplama düzeni
2.c. Maddelerin ölçek içindeki düzeni
2.d. Ön inceleme
2.e. Deneme uygulaması
3. Deneme ölçeğinden elde edilen verilerin analizi
3.a. Maddelere verilen cevapların puanlanması
3.b. Bireylerin ölçekten aldığı ham puanların hesaplanması
3.c. Ham puan dağılımının özellikleri
3.d. Madde puanları dağılımının özellikleri
3.e. Madde analizi
Korelasyon tekniğine dayalı analiz
Alt-üst grup ortalamaları farkına dayalı analiz
Regresyon tekniğine dayalı analiz

1. ÖLÇÜLECEK TUTUMUN (ÖZELİĞİN) TANIMLANMASI


Bir ölçme işlemi, ölçülecek özeliğin belirlenmesi ile başlar. Tanımlanamayan
özelikler ölçülemez. Öte yandan, örneğin “Tutum, bireye atfedilen ve onun bir
psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir biçimde
oluşturan bir eğilimdir.” (Kağıtçıbaşı, 1976, s. 83 - 87) tanımı soyut ve kuramsal
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
11
A. Ata Tezbaaran

bir tanımdır. Oysa burada sözü edilen tanımlama, ölçülmek istenen özeliğin
kuramsal tanımından yola çıkılarak gözlenebilir ve ölçülebilir bir biçimde işevuruk
olarak tanımlanmasıdır. Ölçülmek istenen tutumun kuramsal tanımı çerçevesinde,
gözlenmek istenen tepkileri uyaracağı düşünülen durumların tasarlanması ve
kullanılan ölçekleme tekniğine uygun olarak ifade edilmesi gerekir. Buradaki
uyarıcı durumlar, belirli bir tutum konusuna ve nesnesine ilişkin, tutumun
göstergesi sayılan ifadelerdir. Likert tipi ölçeklerin maddeleri tutum nesnesiyle /
konusuyla ilişkili olumlu ve olumsuz ifadelerden oluşur.

1.a. Tutum Kapsamının Belirlenmesi


Tutum ifadeleri tasarlanırken, tutum nesnesi ve konusu hakkında geniş çaplı
bir inceleme yapılmalıdır. Yazılacak tutum ifadeleri, tutum nesnesi ile ilgili olabile-
cek yaşantılarda yer alan düşünsel, duyuşsal ve eyleme yönelik öğelerin tümünü
veya ölçülmek istenen boyutunu kapsamalıdır. Sonuç olarak, ölçekteki tutum
ifadeleri ölçülen tutum boyutunu tüm yönleriyle kapsayan ve onu temsil eden bir
örneklem olmalıdır. Tutum ölçeği geliştirmek isteyenler, ölçmek istedikleri tutum
nesnesi veya konusu hakkında ayrıntılı inceleme yapmış olmalı, konu alanıyla
ilgili çok çeşitli kaynaklardan yararlanmalıdır. Buna ek olarak, tutum nesnesi veya
konusuyla ilgili olarak cevaplayıcı kitleyi temsil eden olabildiğince heterojen küçük
bir örneklemden bilgi toplanabilir. Bunun için örneklemdeki bireylerden tutum
nesnesi / konusu ile ilgili yaşantılarından (duygu, düşünce ve davranışlarından)
söz eden bir kompozisyon yazmaları istenir. Yazılan kompozisyonlarda belirtilmiş
olan tutum öğeleri sistematik bir biçimde analiz edilerek tutum ifadelerinin
yazılmasında ipuçları toplanabilir.

1.b. Kapsama Uygun Gözlenebilir İşaretçilerin Belirlenmesi:


Denemelik Tutum İfadeleri
Belirli bir tutumla ilişkili olarak her bir ifade (ölçek maddesi), farklı bakış
açılarına sahip bireyler tarafından farklı düzeylerde tepkide bulunmaya elverişli
olmalıdır. Tutuma farklı düzeylerde sahip bireylerin bir tutum ifadesini aynı biçimde
cevaplamaları, bu maddenin tutumu ölçmede yetersiz olduğunu gösterir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
12
A. Ata Tezbaaran

Likert tipi ölçekler için tutum ifadeleri yazılmasında göz önünde tutulması
gereken temel ölçütler aşağıda sıralanmıştır:
1. Bütün maddeler, arzu edilenlerin / edilmeyenlerin ifadesi olmalı; olgusal
ifadeler olmamalıdır. Tutuma farklı düzeylerde sahip olan bireyler olgusal durum-
lar üzerinde anlaşabilirler. Dolayısıyla, bu tür bir ifade karşısında alınan tepkiler
bireylerin tutumunun bir göstergesi olmaz.
Örneğin, “Milletler Cemiyeti, Japon Ordusunun Mançurya’yı işgal etme-
sini önlemede başarısız olmuştur.” veya “Japonlar, Mançurya’nın diğer ülkelerle
ilişkilerini keserek orada ticari bir tekel oluşturmaya çalışmışlardır.” (Likert, 1932)
ifadelerine hem Japon yanlısı hem de Mançurya yanlısı olan kişiler katılabilir.
Bu söylenenlere katılmaları ya da bunların doğruluğuna inanmaları, kişilerin bu
konudaki tutumlarının bir ölçüsü değildir.
Likert tipi bir ölçekte yer alan maddeye (ifadeye) cevaplayıcıların katılma
ya da katılmama olasılığı, bu ifadenin doğruluk ya da yanlışlığının, mantıksal,
duyuşsal ve eyleme yönelik olarak yargılanabilmesine bağlıdır. Olgusal ifadeler
yerine, arzu edilen / edilmeyen davranış ifade eden maddeler ele alınmalı ve bun-
lar bireyin geçmişteki değil, halihazırdaki tutumlarını ifade etmelidir. Geçmişten
çok halihazırdaki durumun ele alınması gereğinin önemi Thurstone ve Murphy
tarafından da vurgulanmıştır (Edwards, 1957). Böylesi önermeler üretmenin
kolay bir yolu, arzu edilen davranışın geniş zamanda “---meli, ---malı” takıları
kullanılarak ifade edilmesidir.
2. Ölçek maddeleri değişik anlamalara yol açmadan, öz ve sade bir biçimde
ifade edilmelidir. Her maddedeki mesaj, cevaplayıcılar tarafından belirsizlik
ve kararsızlık yaratmadan kolayca anlaşılabilmelidir. Bu nedenle, maddelerin
ifadesinde olabildiğince basit olan ve yaygın kullanılan sözcük dağarcığından
yararlanılmalıdır. İfadelerde belirsizliğe ve anlaşılmazlığa yol açan durumlar-
dan kaçınılmalıdır. Değişik kişiler tarafından değişik biçimlerde anlaşılabilecek
ifadelere yer verilmemelidir.
Bir maddede birden fazla yargı / düşünce / duyuş bulunmamalıdır. Bu gibi
durumlarda cevaplayıcı bunlardan hangisine tepki göstereceği konusunda
güçlüğe düşebilir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
13
A. Ata Tezbaaran

Örneğin, “Birleşik Devletler, barışı korumak için gümrük vergilerini kaldırmalı,


Milletler Cemiyeti’ne girmeli ve dünyadaki en büyük kara ve deniz kuvvetlerine
sahip olmalıdır.” (Likert, 1932) ifadesine tek bir tepki verilmesi oldukça güçtür.
Cevaplayıcı bu ifadeye tek bir tepkide bulunmakta güçlük çekecek ya da verilen
tepki anlamsız hale gelecektir. Bu örnekte verilen madde, en azından üç ayrı
madde halinde yeniden ifade edilmelidir.
Bir ifade içinde çifte değilleme bulunmamalıdır. Bunun yerine aynı içeriğe
sahip olumlu bir ifade kullanılmalıdır. Örneğin, “Okula gitmemeyi istemem” yerine
“Okula gitmeyi isterim” gibi.
3. Genel olarak, Likert tipi ölçeklerde tutumun olumlu ya da olumsuz
içeriğini ılımlı bir biçimde ifade eden maddelerin kullanılması tercih edilir. Böylesi
maddelere tutum boyutunun bir ucundan diğerine doğru, tutuma değişik derecel-
erde sahip olan bireylerin tepkide bulunması sağlanabilir. Bu nedenle, Likert tipi
tutum ölçeklerindeki maddelerin ılımlı ifadelerden oluşması, tutum boyutundaki
her derecenin temsil edilmesinde daha ayırıcı bir rol oynar. Ayrıca, aşırı olumlu /
olumsuz uçtaki ifadelerin aşırı uçlarda tutuma sahip olmayan bireylerin tepkilerinin
ortaya doğru çekilmesi, aşırı uçlardan kaçınma eğiliminin desteklemesi yönünde
(regression to mean) etki yapma olasılığı vardır. Bu yüzden tutum ölçeklerinde
aşırı uçlardaki tepkileri ifade eden maddelerin bulunması gereksizdir. Ayrıca,
nötr tepkileri ifade eden maddelerin bulunmasına da gerek yoktur. Çünkü zaten,
cevap seçenekleri arasında “Fikrim yok” gibisinden nötr bir tepkiye olanak veren
bir seçenek de bulunacaktır.
4. Boş bırakma tepkisinden veya kalıp yargılara dayalı tepkilerden kaçınmak
için ölçek maddelerinin yarısı tutum boyutunun bir tarafını (olumlu uzamını) diğer
yarısı da öteki tarafını (olumsuz uzamını) kapsayan ifadeler olmalıdır. Öyle ki,
bir taraftaki maddeler kendi içinde olumluluk / olumsuzluk dereceleri bakımından
farklı eğilimleri (tutum boyutunun farklı derecelerini) ifade etmelidir. Örneğin, bir
konudaki tutum ölçeğini cevaplayan, aşırı uçta eğilimlere sahip bir kişi, bu
ölçekteki maddelerin yarısına “Tamamen katılıyorum” biçiminde cevaplarken,
diğer yarısını da “Kesinlikle katılmıyorum” biçiminde cevaplayabilmelidir (Şekil
2). Maddelerin yapısı, böyle bir cevaplama eğilimine sahip kişilere durumlarını
yansıtabilme olanağı vermelidir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
14
A. Ata Tezbaaran

Olumsuz Olumlu
maddeler kümesi maddeler kümesi
- +
Kesinlikle Tamamen
kat›lm›yorum kat›l›yorum
Nötr Tepki
Şekil 2: Likert tipi ölçekteki iki madde kümesine aşırı uçta olumlu tutuma sahip bir
bireyin tepkileri

5. “Katılıyorum, katılmıyorum, .. ” gibi ortak seçenekli olmayan ve ortak bir


kök ifadesine dayalı maddeler kullanılırsa, maddelerden her biri tek bir tutum
öğesini içermelidir. Bir madde birden çok tutum öğesini içermemelidir. Örneğin.
“Kar yağışı nedeniyle okullar kapatıldığı zaman ...
1. Sevinirim.
2. İyi ki kapatıldı diye düşünürüm.
3. Beni etkilemez.
4. Kapatılmasa iyi olurdu derim.
5. Canım sıkılır.” gibi ortak köklü maddelerde, her madde söz konusu durum-
la ilgili tutumun ayrı yanlarını içermelidir. Bu tür maddeler, çoktan seçmeli test
maddelerinde bulunması gereken diğer nitelikleri de taşımalıdır.

Likert (1932) ölçek maddelerinin beklenen yönde işlemesine engel olan bazı
nedenler göstermiştir:
a) Madde diğerlerinin paylaştığı içerikten farklı bir içeriğe sahip olabilir.
b) Madde bütün cevaplayıcılarda aynı yönde tepki uyandırabilir.
c) Madde değişik şekillerde anlaşılacak şekilde ifade edilmiş olabilir.
d) Madde olgu ifade ediyorsa, tutuma değişik yönde sahip olan bireylerin
çoğunluğu tarafından ya kabul edilebilir ya da reddedilebilir.

2. DENEME ÖLÇEĞİNİN DÜZENLENMESİ VE DENEME


UYGULAMASI
Genellikle, ölçekte kullanılması tasarlanan madde sayısının, olanak varsa
üç-dört katının veya daha fazlasının hazırlanmış olması arzu edilir. Çünkü mad-
delerin bir grup üzerinde denenmesinden sonra amaca hizmet etmeyen yeterli
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
15
A. Ata Tezbaaran

güvenirlik ve geçerlikte olmayan maddeler ortaya çıkabilir. Ayrıca, çok sayıdaki


madde arasından istenen kapsayıcılıkta ve ayırt edicilikte madde seçme olanağı
daha fazladır. İlk denemede istenen niteliklere sahip yeterli madde sayısına
ulaşılamadığı zaman deneme uygulamaları tekrarlanabilir. Analizler sonucunda
kusurlu oldukları saptanan maddeler üzerinde yapılan incelemelerin ışığında
düzeltilerek yeniden yazılan ifadeler tekrar denenmelidir.

2.a. Ölçek Materyalinin Hazırlanması


Ölçek materyalinin düzeninden kaynaklanabilecek hataların önüne geçilmesi
için, deneme uygulamasından başlayarak önlem alınmalıdır. Genel olarak bu tip
ölçekler basılı materyaller şeklinde düzenlenmektedir. Geleneksel kâğıt kalem
uygulamasının bilgisayarla otomasyonu da yapılabilir. Bu uygulama biçiminde,
ölçek maddeleri bilgisayar ekranından cevaplayıcıya sunulur ve cevaplayıcı
klavyedeki tuşları veya fareyi kullanarak tepkilerini bildirir. Her iki düzenlemede de
harf büyüklüğü, satır uzunluğu ve aralığı gibi ölçüler, cevaplayıcı kitlenin okumayı
ve cevaplandırmayı etkileyebilecek özellikleri dikkate alınarak seçilmelidir. Ölçek
maddeleri birbirinden kolayca ayırt edilebilecek aralıklarda olmalıdır. Bilgisayar
uygulamalarında ise maddeler birbirinden bağımsız olarak sunulmalıdır. Baskı
kalitesi veya ekran düzeni okumayı ve cevaplamayı güçleştirmeyecek şekilde
olmalı, gereksiz ayrıntı ve süslemelere yer verilmemelidir.

2.b. Yönergelerin Hazırlanması ve Cevaplama Düzeni


Ölçme araçları için hazırlanacak yönergeler cevaplayıcılar tarafından kolayca
anlaşılır ve olabildiğince kısa olmalıdır. Özel durumların dışında, ölçeğin başında
verilecek genel yönerge en azından aşağıdaki bilgileri içermelidir:
* Ölçeğin amacı
* Ölçekteki madde sayısı
* Cevaplama biçimi
* Tahmini cevaplama süresi
Tablo 1’de bir genel yönerge örneği verilmiştir. Genel yönergeler ve uygu-
lamaya ilişkin açıklamalar, geliştirilen ölçeğin özel amaçları dikkate alınarak
yeniden biçimlendirilmelidir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
16
A. Ata Tezbaaran

Tablo 1: Likert tipi ölçekler için genel amaçlı bir yönerge örneği

AÇIKLAMA
Bu ölçek, ——— ile ilgili tutumları ölçmek amacı ile
hazırlanmıştır. Ölçek sonuçları, bu konudaki tutumları
belirlemek için kullanılacaktır.
Bu ölçekte ——— adet ifade bulunmaktadır.
Cevaplama süresi yaklaşık ——— dakikadır.
Her bir ifadeyi okuduktan sonra, buna ne derecede
katıldığınızı ya da katılmadığınızı size verilen ce-
vap kâğıdına / liste üzerinde ayrılan yere aşağıdaki
örneğe uygun olarak işaretleyiniz.
Bir ifadeyi okuduktan sonra aklınıza ilk geleni
işaretleyiniz. İşaretsiz ifade bırakmayınız.
Size verilen tutum listesi (ve cevap kâğıdı) üzerine
adınızı yazmayınız, kimliğinizi belirtecek herhangi
bir işaret koymayınız.

Düzenlenen ölçek birden çok alt ölçeği içeriyorsa, tüm batarya için hazırlanan
genel yönergenin yanı sıra, her alt ölçeğin baş tarafında alt başlığın ve özel yön-
ergenin bulunması gerekir. Aynı ölçek içinde değişik madde tipleri bulunduğunda,
bir başka deyişle cevaplama yolunu değiştiren bir durum söz konusu olduğunda,
her değişikliğin başında cevaplama yolunu belirten yönerge verilmelidir.

Cevapların kaydedilmesi için ayrı cevap kâğıdının kullanılması, yönergelerin


daha da ayrıntılı olmasını gerektirir. Eğer cevaplayıcılar ayrı cevap kâğıdı kul-
lanmaya alışık değilse, cevapların nasıl işaretleneceği örneklerle açıklanmalıdır.
Cevap kâğıtları optik okuyucularla puanlanacak bir biçimde de düzenlenebilir.
Eğer ölçek, merkezi bir değerlendirme yapmak amacıyla, büyük kitlelere, birden
çok uygulayıcı tarafından, ayrı ayrı yerlerde uygulanacaksa, cevap kâğıtlarının
optik okuyucularla puanlanması daha ekonomiktir. Geniş çaplı uygulamalara
olanak verecek bir düzenlemede, uygulayıcılar için ayrı bir yönerge hazırlanması
gerekir. Yönergeler, ölçeğin her değişik yerdeki uygulamasının olabildiğince ben-
zer koşullar altında yapılmasını sağlama amacını gütmelidir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
17
A. Ata Tezbaaran

Ölçek maddeleri listesi ile cevap kâğıdının ayrı ayrı ya da birlikte düzenlemesi
konusunda da bir karar verilmiş olmalıdır. Küçük sayıda denek gruplarını içeren
uygulamalarda aynı listenin hem ölçek maddeleri hem de cevaplama listesi
olarak düzenlenmesi (Şekil 3) daha ekonomiktir. Böyle bir düzen, cevaplama
işlemini de kolaylaştırır. Öte yandan, ölçek büyük örneklemlere uygulanacaksa,

Şekil 3: Madde listesi ile cevaplama yerinin birlikte düzenlenişi

Şekil 4: Likert tipi bir ölçek için grafik gösterimle düzenlenmiş cevap kâğıdı örnekleri
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
18
A. Ata Tezbaaran

madde listesi üzerinde cevaplama yapılması maliyeti artırıcı etkide bulunur.


Çünkü bu durumda, bir madde listesi ancak bir kez kullanılabilir. Büyük örneklem-
lerde uygulama söz konusu olduğunda madde listesi ile cevap kâğıdının ayrı ayrı
düzenlenmesi daha ekonomiktir (Şekil 4).

2.c. Maddelerin Ölçek İçindeki Düzeninin Belirlenmesi


Bir ölçekteki madde tipleri, olabildiğince tek bir biçimde cevaplamayı gerekti-
recek şekilde hazırlanmalıdır. Tutum konusunun veya nesnesinin yapısı nedeni-
yle birden çok madde tipi kullanılması gereği ortaya çıkarsa, cevaplama biçimi
aynı olan maddeler bir arada gruplanmalıdır.

Likert tipi ölçek maddeleri genellikle ortak seçenekli madde tipindedir. 3, 5


veya 7 seçenekli düzenlemeler yapılmaktadır. Optimum olan seçenek sayısı,
özgün biçiminde olduğu gibi 5’tir. Bazen, sözel seçeneklerin yerine karşılıkları
belirtilerek sayısal seçeneklerin de kullanıldığı görülmektedir. Bu tür düzen-
lemede bireylerin sayılara yüklemiş olduğu anlamların karıştırıcı etki yapma
olasılığı bulunduğu unutulmamalıdır.

Likert tipi ölçeklerde tutuma ilişkin olumlu ve olumsuz anlam yüküne sahip
iki küme madde bulunur. Bu iki madde tipi ölçek içinde rasgele bir biçimde
dağıtılmalı, düzenli bir sıra izlememeli ve gruplandırılmamalıdır. Ayrıca, tutum
ölçeğindeki ifadelerin çoğunun veya tümünün olumlu olmasının, cevaplayıcıyı
olumlu cevaplamaya yönlendirici etki yapma olasılığı vardır. Olumsuz ifadeler
için de tersi söz konusudur. Tutum ifadelerinin anlam yükünün cevaplayıcıyı
yönlendirici bir etkide bulunmasının önüne geçmenin bir yolu, ölçekteki olumlu ve
olumsuz ifade sayısını birbirine denk tutmaktır.

Diğer yandan, deneme ölçeği içinde aynı tutum öğesini içeren hem olumlu,
hem olumsuz ifadelerin birlikte bulunması gereksizdir. Çünkü, daha önce olumlu
biçimde yazılmış bir ifadenin daha sonra olumsuz biçimde yeniden ifade edilmesi
aynı içeriğin tekrarlanmasına yol açar. Bu durum, kimi zaman cevaplayıcıları
yanıltır, kimi zaman da cevaplayıcının motivasyonunu düşürücü etki yaratır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
19
A. Ata Tezbaaran

2.d. Ön İnceleme
Denemelik tutum ifadeleri (aday ölçek maddeleri), denenmeden önce aşağıda
belirtilen noktalar açısından bir ön incelemeden geçirilmelidir:
* Yazılan ifadelerin tutum kapsamını tümüyle temsil etmesi ve sınanmayan
yanının kalmaması
* Yazılan her bir ifadenin, madde yazımında öngörülen özellikleri taşıması
* Olumlu ve olumsuz ifadelerin sayısının birbirine denk olması
* Deneme ölçeği içinde aynı tutum öğesini içeren hem olumlu hem olum-
suz ifadelerin birlikte bulunmaması
* Bir tutum ifadesi ile diğer bir tutum ifadesi arasında anlamca kesişim,
alt küme - üst küme ilişkilerinin bulunmaması (her bir tutum ifadesi bir
diğerinden anlamca bağımsız olmalıdır)
* Basılı materyalde yazım hatalarının, anlatım bozukluklarının olmaması
* Cevaplayıcılar ve uygulamacılar için hazırlanan yönergelerin açık ve
anlaşılır olması
* Düzenlenen ifade listesi ve cevap kâğıdının okuma ve cevaplamada zor-
luk çıkaran yanlarının olmaması
* Çoğaltılan kopyalarda baskı hatalarının bulunmaması

2.e. Deneme Uygulaması


Likert tipi bir ölçekte yer alacak maddeler, tasarlandıktan sonra bir ön ince-
lemeden geçirilmiş ve gerekli görülen düzeltmeler yapılmış olsa bile, henüz
kullanıma hazır değildir. Tasarlanan maddelerden hangilerinin istenen niteliklere
sahip, hangilerinin ölçülmek istenen tutumu ölçmede yetersiz ve hangilerinin
kusurlu olduğu deneme uygulamasından elde edilen görgül verilere dayalı olarak
belirlenir. Bu nedenle deneme uygulaması, geliştirilecek ölçeğin sahip olacağı
niteliklerin temel belirleyicisidir. Bir başka deyişle, geliştirilecek ölçeğin sahip
olacağı psikometrik özellikler büyük ölçüde deneme ölçeğinin özelliklerine ve
deneme uygulamasının koşullarına bağlıdır.

Aynı şekilde, denemelik ölçeğin uygulandığı örneklemin özellikleri de ölçeğin


psikometrik özellikleri üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Zorunlu gereklerden
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
20
A. Ata Tezbaaran

birisi, örneklemin hedef kitleyi temsil edici olmasıdır. Deneme örneklemi istatistik-
sel gerekleri karşılayacak kadar büyük ve hedef kitleyi temsil edecek çeşitlilikte
seçilmelidir. Örneklem büyüklüğünün dağılım sayıltılarını karşılayacak ölçüde
olması gerekir (Bkz. Akhun, 1991).

Denemelik ölçeğin örnekleme seçilen bireylere sunulması sırasında, güvenirliği


ve geçerliği düşürücü durumlardan kaçınılmalıdır. Bunlardan en önde geleni ve
sık rastlananı cevaplayıcıların “zorunlu koşullar altında cevaplama” durumunda
kalmalarıdır. Bir ölçeği zorunlu olarak cevaplayan bir bireyin gönülsüz, baştan
savma cevaplar verme olasılığı yüksektir. Rasgele verilen cevaplardan elde
edilen ölçek puanlarına güvenilemez ve bunlar, ölçülmek istenen tutum için
geçerli ölçüler olamaz. Geçerliği düşüren diğer bir durum da güdümlü uygulama
yapılmasıdır. Bu durumda, uygulamacının, uyguladığı ölçeğin önemini vurgu-
larken (kasıtlı olarak ya da farkına varmadan), kendi tutumunu ve beklentilerini
açıklaması veya ima etmesi söz konusudur. Bu da bazı cevaplayıcıların “uysal”
(lenient) davranmalarına yol açabilir ve araştırmacının beklediği yönde tepkiler
ortaya çıkabilir.

Cevaplamanın yönünü etkileyecek her durumdan kaçınılmalıdır.


Cevaplayıcıların gönüllü cevaplamaları için gerekli önlemler alınmalıdır.
Cevaplayıcılara kimliklerinin gizleneceği veya belirlenmeyeceği konusunda
güvence verilmeli ve bu güvencenin gereği yerine getirilmelidir. Cevap kâğıtları
toplanırken kimlik belirleme duygusu uyandıracak durumlardan kaçınılmalıdır.
Uygulama yapılan ortamın cevaplayıcının dikkatini dağıtacak ve cevaplamayı
engelleyecek durumlardan uzak olmasına özen gösterilmelidir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
21
A. Ata Tezbaaran

3. DENEME UYGULAMASINDAN ELDE EDİLEN VERİLERİN ANALİZİ VE


MADDE SEÇME

Denemelik ölçekten elde edilen verileri incelemedeki temel amaç, denemelik


ölçeğin ve deneme uygulamasının elverdiği ölçüde güvenilir ve geçerli bir ölçek
elde etmektir. Bütünüyle ölçeğin sahip olacağı psikometrik özellikler, bu ölçekte
bulunan maddelerin psikometrik özelliklerine bağlıdır. Deneme ölçeğinin analiz
edilmesi, var olan maddeler arasından oluşturulacak ölçek için en iyi psikometrik
özelliklere sahip olanlarının seçilmesi amacını güder.
Denemelik ölçeğin uygulanması sonucunda elde edilen verileri “madde
puanları ve ölçek puanları” olmak üzere iki grupta toplayabiliriz. Aşağıda bu veri-
lerin elde edilmesi ve oluşturulacak ölçek için madde seçilmesi amacıyla bunlar
üzerinde yapılan işlemler ele alınacaktır.

3.a. Madde ve Ölçek Puanları


Likert tipi bir ölçekte, her cevaplayıcının ölçek puanı, maddelere gösterdiği
tepki puanlarının toplamından oluşur. Bunun için, her bir cevaplayıcının her bir
maddeye verdiği cevap puanlanmalıdır. Maddelere verilen cevapların puanlanışı
öncelikle maddenin olumlu ya da olumsuz oluşuna bağlı olarak değişir. Olumsuz
maddeler, olumlu maddelerin tersine puanlanır ve böylece yüksek ölçek puanları
daima olumlu tutumu gösterir. Özgün biçimiyle Likert tipi bir ölçekte her bir mad-
deye verilecek cevap beş seçenekten biridir. Bu seçenekler için birden beşe
doğru bir puan dağılımı olmalı, her ifadede ÜÇ puan kararsızlığı ifade etme-
lidir. BİR puan olumsuz uçtaki tutumun derecesini, BEŞ puan olumlu uçtaki
tutumun derecesini temsil eder. Puanlama yolu ölçek boyunca aynı kalmalıdır.
Boş bırakılmış cevap bulunmamalıdır. Olumlu ve olumsuz ölçek maddelerinin
seçeneklerine verilen puan değerleri Şekil 5’teki veya Tablo 2’deki gibidir. Boş
bırakılmış cevap bulunmaz.

3.a.1. Cevapların Puanlanması


Deneme uygulamasından sonra yapılacak ilk iş örneklemde bulunan her
bir bireye ait cevap kâğıdındaki cevapların puanlanmasıdır. Likert tipi bir ölçek-
teki maddelere verilen cevaplar Şekil 5’te veya Tablo 2‘de gösterilen puanlama
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
22
A. Ata Tezbaaran

anahtarı kullanılarak puanlanır. Bundan sonra, bu puanlar toplanarak bir bireyin


ölçek puanı bulunur. Bu işlem örneklemdeki tüm cevap kâğıtları için yapıldığında
puanları belirleme işlemi tamamlanmış olur.

Şekil 5: Likert tipi bir ölçekteki olumlu ve olumsuz ifadelerin puan değerleri

Tablo 2: Likert tipi bir ölçekteki maddeler için puanlama anahtarı

Optik okuyucu ile puanlama yapılacaksa, cevap anahtarının puanlama


programına yüklenmiş olması gerekir. Yukarıda anlatılan yolla elde edilen
puanların ağırlıklandırılması ve standart puanlara dönüştürülmesi işlemleri
madde analizi işlemlerinden sonra ele alınacaktır. İşlenecek verilerin düzenlen-
mesi, ölçek puanlarına ait güvenirlik katsayısının hesaplanması ve madde analizi
işlemleri bu puanlara dayalı olarak yapılacaktır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
23
A. Ata Tezbaaran

3.a.2. Analize Hazırlık: Verilerin Düzenlenmesi

Veriler, üzerinde yapılacak işlemleri ve madde analizini kolaylaştırıcı biçimde


düzenlenmelidir. Analizler için en genel amaçlı veri düzenleme biçimi öncelikle
bir “madde - cevaplayıcı” matrisinin hazırlanmasıdır. Bu matris hazırlanmadan
önce, deneme örneklemindeki her bireyin cevap kâğıdındaki madde puanları ile
ölçek puanı belirlenmiş olmalıdır. Eğer bilgisayar kullanılıyorsa ölçek puanları
ve diğer ölçüler bilgisayarda hesaplatılabilir. Ölçek puanları hesaplandıktan
sonra, cevaplayıcılar ölçek puanlarına dayalı olarak, en yüksek ölçek puanı alan
cevaplayıcıdan en düşük ölçek puanı alan cevaplayıcıya doğru sıralanmalıdır.

Bilgisayarda kullanılacak program, en azından bir işlem tablosu yazılımı


(spreadsheet) olmalıdır. İşlem tablosu yazılımlarına ait bir dosyada genel olarak
satır ve sütunların oluşturduğu hücreler vardır. İşlem tablolarının çoğunda satır
başlıkları sayılarla, sütun başlıkları da alfabedeki harflerle gösterilir. İşlem tab-
losundaki her bir hücre önce sütun sonra satır başlığı belirtilerek tanımlanır.
Örneğin Şekil 6’daki işlem tablosunda A1 hücresi birinci sütuna (A) ve birinci
satıra (1) aittir (Microsoft, 1993). Benzer bir tablo, büyükçe bir kareli kâğıt üzerin-
de, elle de hazırlanabilir.

Şekil 6: Veri girişi yapılabilecek bir işlem tablosu


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
24
A. Ata Tezbaaran

İşlem tablosunda her satır denemelik ölçeğin uygulandığı bireylerden birine


ait verileri, her sütun da bu ölçekteki maddelerden birine ait verileri içerir. Bu
durumda A1 hücresine, örneklemdeki birinci bireyin deneme ölçeğindeki birinci
maddeden aldığı puan, B1 hücresine birinci bireyin ikinci maddeden aldığı puan
girilir ve bu şekilde veri girişine, sonuncu bireyin ölçekteki sonuncu maddeden
aldığı puanın girilmesine kadar devam edilir. Bu işlem tamamlandığında elde edi-
len tabloya madde - cevaplayıcı matrisi denir. Bundan sonra cevaplayıcılarla ilgili
işlemler satırlar üzerinden, ölçek maddeleri ile ilgili işlemler sütunlar üzerinden
yapılır.

Madde-cevaplayıcı matrisini elde oluşturmak için, puanlama işlemi cevap


kâğıtları üzerinde yapılır ve ölçek puanları cevap kâğıtları üzerine yazılır (Şekil 7).
Puanlanan cevap kâğıtları en yüksek puan alandan en düşük puan alana doğru
sıralandıktan sonra, en yüksek puan alan cevap kâğıdından başlanarak 1. satırda
1. sütuna 1. maddenin puanı, 2. sütuna 2. maddenin puanı, ..., yazılarak işlenir.
Birinci satırın son sütundaki hücresinde, birinci kişinin ölçekteki son maddeden
aldığı puan yer alır. Son ölçek maddesinin bulunduğu sütundan sonraki sütuna
da ölçek puanları yazılır.

3.a.3. Ölçek Puanlarının Hesaplanması


Bir kişinin ölçekten aldığı puan, ölçekte bulunan maddelerden aldığı
puanların toplamından oluşur (Şekil 8). Ölçek puanının hesaplanışı Eşitlik 1’de
tanımlanmıştır. Burada Xi herhangi bir kişinin ölçek puanını, Mij bu kişinin ölçekte
bulunan herhangi bir maddeden aldığı puanı, K ölçekte bulunan madde sayısını
göstermektedir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
25
A. Ata Tezbaaran

Olumlu +

Madde Puan›
Olumsuz —

1 — 1
2 + 3

3 + 5

4 — 5
5 + 4

+
K
Ölçek Puan›
Xi = ∑M ij
j =1

Şekil 7: Bir cevap kağıdının puanlanışı Eşitlik 1: Herhangi


bir kişinin Likert
tipi bir ölçekten
aldığı puan
Hazırlanan işlem tablosunda, ölçekteki son maddeye ait sütundan son-
raki sütuna “puan” sütunu dersek, her bir satırdaki madde puanları toplanarak
hizasındaki puan sütununa yazılır. Bilgisayarla çalışıldığında ölçek puanlarını
cevap kâğıtları üzerinde hesaplamaya gerek yoktur. İşlem tablosu yazılımıyla,
birinci bireyin puanını hesaplayan formül bir kez yazıldıktan sonra (Şekil 8, Adım
1) diğer bireylerin puanları bir komutla otomatik olarak hesaplatılabilir (Şekil 8,
Adım 2). Bunun için, kullanılan işlem tablosu yazılımında uygun komutların veril-
mesi gerekir. Şekil 9’da Microsoft (1993) Excel işlem tablosu yazılımı ile yapılmış
bir puan hesabı gösterilmiştir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
26
A. Ata Tezbaaran

Şekil 8: Bir işlem tablosunda ölçek puanı hesaplama

Veri girişinde ve analizinde, işlem tablolarından başka istatistik paket yazılımlarından


da yararlanılabilir. Şekil 9’da bir istatistiksel paket yazılımın (Abacus, 1992) veri
dosyasının köşelerinden alınmış dört parça gösterilmiştir. Bu veri dosyasında
100 kişilik bir örneklem grubuna 60 maddelik bir denemelik ölçek uygulanmış ve
ölçek puanları hesaplatıldıktan sonra büyükten küçüğe sıralatılmıştır. İstatistiksel
paket yazılımlara ait veri dosyalarının oluşturulması, işlem tablolarındaki dosya
oluşturma ile aynı mantığa dayalıdır. Burada sütunlardan (maddelerden) her biri
bir değişken olarak düşünülmelidir.

Şekil 9: Bir istatistiksel paket yazılımın veri dosyası (Abacus, 1992)


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
27
A. Ata Tezbaaran

3.a.4. Puan Dağılımının Özellikleri


Her bir ölçek maddesine ait puan dizisi üzerinde yapılacak işlemler, söz
konusu maddenin bulunduğu sütundaki veriler kullanılarak yapılır. Tek tek mad-
delerin analizine geçilmeden önce ölçek puanlarının dağılım özellikleri incelen-
melidir. Denemelik ölçek puanlarının dağılım özellikleri birçok bakımdan bilgi
vericidir.
Bu özelliklerden birçoğu sayısal ve grafik olarak değişik biçimlerde özetlene-
bilir. Bir puan dağılımının grafik biçiminde değişik gösterimleri için Arıcı (1992)
ve Baykul’dan (1996) yararlanılabilir. Şekil 10’da daha önce örnek olarak verilen
denemelik ölçeğin ölçek puanları dağılımını, normal dağılım eğrisi ile karşılaştıran
bir histogram verilmiştir (Abacus, 1992).
Tablo 3’te denemelik ölçeğe ait puanların dağılım özelliklerine ilişkin bazı
betimsel istatistikler verilmiştir. Bu tabloda sayısal değerlerin solunda, kullanılan
paket programın (Abacus, 1992) özgün terimleri olduğu gibi bırakılmış, sağ
tarafına da bunların Türkçe karşılıkları verilmiştir. Betimsel istatistikler ve bunların
her birinin yorumlanması için Akhun (1991), Arıcı (1992), Baykul (1996) gibi çeşitli
kaynaklardan yararlanılabilir.

25

20

15

10

0
108 118 128 138 148 158 168 178 188 198 PUAN

Şekil 10: Ölçek puanlarına ait histogram (Abacus, 1992)


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
28
A. Ata Tezbaaran

Tablo 3: Ölçek ham puanları dağılımının betimsel istatistiklerinden bazıları


(Abacus, 1992)
Descriptive
Betimsel

Statistics PUAN ‹statistikler


Mean 155.650 Aritmetik ortalama
Std. Dev. 17.432 Standart Kayma
Std. Error 1.743 Standart Hata
Count 100 Frekans (cevaplay›c› say›s›)
Minimum 113.000 En küçük puan
Maximum 196.000 En yüksek puan
Variance 303.886 Varyans
Coef. Var. 0.112 Ba€›l de€iflkenlik katsay›s›
Range 83.000 Ranj (dizi geniflli€i)
Skewness -0.115 Çarp›kl›k
Kurtosis -0.475 Sivrilik
Median 157.500 Ortanca

Örneğin Tablo 3’te betimsel istatistikleri verilen denemelik ölçekte 60 madde


bulunduğuna göre alınabilecek en düşük puan 60, en yüksek puan ise 300’dür.
Ölçek puanlarının tutumun en olumsuz ucundan en olumlu ucuna kadar olan
tutum öğelerini kapsaması için dizi genişliğinin (300-60=) 240 olması beklenirken,
bu örnekte dizi genişliğinin 83 olduğu görülmektedir. Şu halde, denemelik ölçeğin
beklenen ranjın bir kısmını kapsadığı görülmektedir. Ayrıca, beklenen değerlerle
deneme ölçeğinden elde edilen değerler karşılaştırılarak da denemelik ölçek
hakkında bazı kararlara varılabilir. Örneğin denemelik ölçekten elde edilen arit-
metik ortalama ile beklenen ortalama arasındaki farkın manidar olup olmadığı
test edilebilir. Örneğimizde, denemelik ölçekten elde edilen aritmetik ortalama
155.650, hipotetik olarak beklenen ortalama ölçek puanı ise 180’dir. Tablo 4’te
bu farkı sınayan t-test sonuçları görülmektedir. Buna göre denemelik ölçeğin arit-
metik ortalaması, 0,0001 den düşük bir yanılma payı ile, beklenen ortalamadan
küçüktür (McNemar, 1969, s. 113).

Tablo 4: Deneme ölçeği puanları ortalamasının beklenen ortalamadan


farkının test edilmesi ile elde edilen sonuçlar (Abacus, 1992)

One Sample t-test

Hypothesized Mean = 180


A.Ortalama� SD t-de€eri Manidarl›k
Ölçek ham

155.650 99 -13.968 <0.0001


Puanlar›�
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
29
A. Ata Tezbaaran

Madde analizinden önce, ölçek puanlarına benzer şekilde, her bir madde için,
madde puanları dizilerinin de betimsel istatistikleri elde edilerek incelenebilir.

3.b. Madde Analizi


Sınama amacıyla hazırlanan tutum ifadeleri, kendi içinde tutarlı olma, kararlı
olma ve gözlenmek istenmeyen tepkileri uyandırmadan, gözlenmek istenen tep-
kileri uyarabilme gücü bakımından incelenir.

Tutum ölçekleri açısından, belirli bir tekniğe dayalı olarak hazırlanan, yine
bu tekniğin kendi kurallarına uygun yollarla hazırlanarak sınanan tutum ifadeleri,
ölçülmek istenen tutumla ilişkili olup olmadığı ve tutum boyutu üzerinde değişik
dereceleri birbirinden ayırt edebilme özellikleri bakımından incelenir. Tutumla
ilişkisi güçlü veya ayırt edici olanlar ölçeğe konulmak üzere seçilebilir.

Madde analizi sonucunda denemelik ölçekte bulunan ifadelerde karşılaşılan


aksaklıklar belirlenir ve alınacak önlemler saptanır. Gerektiğinde, öngörülen
düzeltmeler yapıldıktan sonra bu aşamadaki işlemler tekrarlanabilir.

Ölçekle ölçülmek istenen tutumu ölçmede, her maddenin ölçme gücünü


belirlemek için Likert tarafından özgün olarak iki ayrı “madde analizi” önerilmiştir:
1) korelasyonlara dayalı analiz, 2) “iç tutarlık ölçütü”ne (t-test) dayalı analiz
(McIver ve Carmines 1982, s.24).

3.b.1. Korelasyonlara Dayalı Madde Analizi


Her madde ile ölçek puanı arasındaki korelasyonların hesaplanması Likert
tarafından önerilen ilk nesnel denetimdir. Bir madde için bu yolla hesaplanan
korelasyon katsayısının işareti eksi, değeri sıfır veya sıfıra yakın ise bu, madde-
nin diğer maddelerle ölçülmek istenen tutumu ölçmede yetersiz kaldığını gösterir.
Ölçek puanı (diğer maddelerin oluşturduğu toplam) ile ilişkisi düşük maddeler,
nihai ölçekle ölçülmek istenen tutumun ölçülmesine pek az katkıda bulunabilir.
Aynı durum bir maddenin diğer maddelerle ilişkisi bakımından da geçerlidir.
Birbirleri ile düşük ilişki gösteren veya ilişkisiz olan maddelerin bir araya getiril-
mesiyle oluşturulan bir ölçeğin güvenirliği ve geçerliği düşük olur. Sonuç olarak,
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
30
A. Ata Tezbaaran

düşük korelasyonlara sahip maddeler çıkartılmalı ve nihai ölçeğe alınmamalıdır.


Nihai ölçekte yer alacak olan maddeler yüksek madde - ölçek korelasyonlarına
sahip olmalıdır. Maddelerin birbirleriyle ve ölçek puanlarıyla yüksek korelasyon-
lara sahip olmaları aynı boyutta ölçme yaptıklarının bir göstergesidir (Ghiselli,
Campbell, Zedeck, 1981, s.414).

Korelasyonlara dayalı analiz işlemleri için her maddeye ait puan dizisi ile
ölçeğin puan dizisi arasında korelasyon katsayısı hesaplanır. Daha önce de
belirtildiği gibi ölçek puanları madde puanlarının toplamından oluşmaktadır.
Şu halde ölçek puanlarının içinde bütün maddelerin puanları bulunmaktadır.
Bu nedenle maddeye ait puanlar ile ölçek puanları arasındaki korelasyon
hesaplanırken söz konusu maddenin puanları hariç tutularak ölçek puanı yeniden
hesaplanmalıdır. Böylece denemelik ölçekteki madde sayısı kadar da ayrı ayrı
ölçek puanları dizisi hesaplanması gerekir. Herhangi bir maddenin puanları ölçek
puanları dizisinin dışında tutulmadan bu madde puanları dizisi ile ölçek puanları
dizisi arasında hesaplanan korelasyon katsayısı, gerçekte olduğundan yüksek
çıkma eğilimindedir (Horst, 1966). Çünkü, söz konusu madde puanları ölçek
puanlarının içinde olduğundan ortak varyansı artırıcı yönde etki yapar ve bu da
katsayının yükselmesine neden olur. Beş ayrı denemelik ölçek üzerinde yapılan
bir çalışmada, madde puanları çıkarılarak ve çıkarılmadan hesaplanan korelas-
yon katsayılarına dayalı madde seçme işlemleri arasında, maddelerin seçilme
sıraları bakımından önemli bir değişiklik olmadığı da gözlenmiştir (Tezbaşaran,
1996a).

 n  n 
 ∑ X   ∑ Y
n
 i=1   i =1 
∑ XY − n
i=1
r xy =
n   n  2   n  n 2 
2 2
∑ X −   ∑ X / n   ∑ Y −   ∑ Y  / n 
 i=1   i =1     i =1   i =1  
Eşitlik 2: Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
31
A. Ata Tezbaaran

Likert’in ölçek tanımında madde puanları dizisi sürekli bir değişken olarak
kabul edildiğinden ve ölçek puanları dizisi de sürekli bir değişken olduğundan,
madde puanları ile ölçek puanları arasındaki korelasyon Pearson Momentler
Çarpımı Korelasyon Katsayısı cinsinden hesaplanmalıdır (Arıcı, 1992; Baykul,
1996). Eşitlik 2’de bu katsayı (rxy) verilmiştir. Eşitliğin sağındaki X madde
puanları dizisini, Y ilgili maddenin puanları hariç tutularak hesaplanan ölçek
puanları dizisini, n ise cevaplayıcı sayısını göstermektedir.

Korelasyonların bu şekilde elde hesaplanması emek yoğun bir iştir.


Bilgisayarda bir işlem tablosu yazılımının veya bir istatistiksel paket yazılımın
kullanılması büyük bir kolaylık sağlar. İstatistiksel paket yazılımların kullanılması
daha da ekonomiktir. Bir komutla bir korelasyon matrisi elde edilebilir. Bu matrisin
bir örneği Tablo 5’te verilmiştir.

Tablo 5: 60 maddelik bir deneme ölçeğine ait madde-madde ve madde-ölçek


korelasyonları matrisi (Abacus, 1992)

K or el asy on M atr i si
...

...
3.b.2. Alt-Üst Grup Ortalamaları Farkına Dayalı Madde Analizi
Likert ölçekleme tekniği yüksek hızlı bilgisayarların ortaya çıkışından önce
geliştirilmiş olduğundan, özellikle büyük veri kümeleri için korelasyon katsayılarının
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
32
A. Ata Tezbaaran

hesaplanmasının zahmetli, emek ve zaman tüketici olduğu düşünülmüştür. Bu


nedenle, bu tür ölçeklerin madde analizinin yapılmasında ikinci bir yol önerilmiş
ve buna “iç tutarlık ölçütüne dayalı madde analizi” adı verilmiştir (McIver ve
Carmines 1982).

Nihai ölçeğe iç tutarlık ölçütü ile madde seçme işlemini şöyle özetleyebiliriz:
Denemelik ölçekteki maddeler puanlandıktan sonra, cevaplayıcılar en yüksek
puandan en düşük puana doğru sıralanır. Ölçek puanları dağılımının üst ucundaki
cevaplayıcıların % 27’si üst grup, alt ucundaki % 27’si alt grup olarak belirlenir.
Üst gruptaki cevaplayıcılar, ölçeğin tümüyle ölçülmek istenen tutuma olumlu
yönde sahip olanları, alt gruptaki cevaplayıcılar da olumsuz yönde sahip olanları
gösterir. Her maddeye ait tepki dağılımı için de dağılımın üst ucundaki grubun
ölçülen tutuma olumlu derecede sahip olanları, alt ucundakilerin ise olumsuz
derecede sahip olanları göstermesi beklenir. Eğer bir madde bu iki gruptaki
tepkileri birbirinden ayırt etmiyorsa, tutuma olumlu derecede sahip olanlar ile
olumsuz derecede sahip olanları ayırt edemiyor demektir. Bu durum değişik
nedenlerle ortaya çıkabilir; örneğin üst gruptaki cevaplayıcılar alt gruptakilerden
yeterince yüksek puan alamamış olabilir. Böyle maddelerin nihai ölçeğin dışında
kalması gerekir. Bir madde, ölçülen tutum boyunca birbirinden kesin bir şekilde
ayrılabilen gruplarda özdeş tepkileri uyandırıyorsa, bu madde ölçülmek istenen
tutumun iyi bir göstergesi değildir. Diğer yandan bir madde aşırı uçtaki iki grubu
birbirinden açıkça ayırt edebiliyorsa, bu madde nihai ölçekte bulunması gereken
bir maddedir.

Şekil 11: Ölçek puanları dağılımının alt ve üst uçlarından ölçüt grupların
tanımlanması
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
33
A. Ata Tezbaaran

Likert’in deyişiyle “iç tutarlık ölçütü”ne dayalı madde seçme işlemi,


denenen ölçek puanları dağılımının iki ucundaki % 27 lik alt ve üst gruplardaki
cevaplayıcılardan elde edilen veriler üzerinde gerçekleştirilir (Şekil 11). Bu ölçütle
her madde için madde puanları dağılımı incelenir. Her madde için, üst gruptaki
cevaplayıcıların madde puanları ortalaması ile alt gruptaki cevaplayıcıların madde
puanları ortalaması arasındaki farkın manidarlığı t-testi ile sınanır. Bu sınama için
Eşitlik 3 kullanılır. Alt ve üst gruplar birbirinden bağımsız olduğu için, bağımsız
gruplar için uygulanan t-testten yararlanılır. Hesaplanan t değerine “kritik oran”
adı da verilmektedir (Sencer, 1989, s. 287):

. grubun madde puanlarının


X. : aritmetik ortalaması
t = ( Xü − Xa ) / ( Sü2 / nü ) + ( Sa2 / na ) S.2 :
. grubun madde puanlarının
varyansı
n. : . gruptaki cevaplayıcı sayısı

Eşitlik 3: t istatistiği (Turgut ve


ü: üst grup a: alt grup
Baykul, 1992)

Alt ve üst grupta bulunan cevaplayıcı sayısı eşit olacağından nü=na=n der-
sek, Eşitlik 3’ü Eşitlik 4 veya Eşitlik 5’teki gibi yeniden yazabiliriz (Edwards, 1957,
s.153).
Xü − Xa
t =
(Sü2 + Sa2 ) / n
Eşitlik 4: Karşılaştırılan gruplarda denek sayısı eşit olduğunda t istatistiği

Xü − Xa
t=
[ ∑ (Xi − Xü ) + ∑ (Xi − X a )2 ] / n(n − 1)
2

Eşitlik 5: Karşılaştırılan gruplarda denek sayısı eşit olduğunda t


istatistiğini hesaplama formülü
Alt - üst grup ortalamaları arasındaki farkın sınanmasına dayalı olarak elle
hesaplamayla madde seçme işlemlerinin bir örneği Turgut ve Baykul’da (1992)
verilmiştir. Bu işlem yolu için ayrıca Edwards’a (1957) da bakılabilir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
34
A. Ata Tezbaaran

Likert tipi bir ölçek geliştirmek için t istatistiğine dayalı olarak madde seçme
işlemlerini bilgisayarda gerçekleştirmek daha da ekonomiktir. Bunun için önce
yeni bir veri dosyası oluşturulur. Daha önce bir işlem tablosu yazılımında veya
istatistiksel paket yazılımla hazırlanmış olan madde - cevaplayıcı matrisinden
yararlanılır. Bu matristeki cevaplayıcılar en yüksek puandan en düşük puana
doğru sıralanmış olmalıdır. Şekil 10’da verilen deneme uygulaması örneğinde
100 cevaplayıcı bulunmaktadır. Bu 100 cevaplayıcıdan en yüksek puan alan
üstteki 27 kişi üst grubu, en düşük puan alandan yukarıya doğru yer alan alt-
taki 27 kişi de alt grubu oluşturacaktır. Önceden hazırlanan madde - cevaplayıcı
matrisini içeren veri dosyası başka bir isimle yeniden kaydedildikten sonra, ortada
kalan gruptaki cevaplayıcılara ait kayıtlar (28. ve 73. cevaplayıcılar dahil arada
kalan cevaplayıcılara ait satırlar) silinir. Böylece veri dosyasında 54 cevaplayıcı
kalır. Kullanılan paket yazılımda, üst grup (ÜG) ve alt grup (AG) olmak üzere
iki kategorisi bulunan yeni bir grup değişkeni (nominal değişken) tanımlanır. Bu
değişkene ait sütunda bulunan satırlara, birinci satırdan başlanarak ilk 27 kişi
için ÜG, ikinci 27 kişi için de AG kategorisi girilir. Bu işlem tamamlandıktan sonra
veriler analize hazır hale gelmiş olur (Şekil 12).

Şekil 12: Bağımsız gruplarda t - test yapmak için hazırlanmış veri dosyası
(Abacus, 1992)
Veriler, t-test için hazırlandıktan sonra, birinci maddeden başlanarak her bir
madde için t istatistiği hesaplatılır. Tablo 6’da, seçilebilecek bir madde örneği
olarak, bir istatistiksel paket yazılımla elde edilen, bağımsız gruplar için iki yönlü
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
35
A. Ata Tezbaaran

t test sonuçları verilmiştir. Tablo 6’nın üst kısmında, üst grup (ÜG) ortalaması ile
alt grup ortalaması (AG) arasındaki fark (Mean Diff), serbestlik derecesi (DF),
t istatistiği (t Value) ve bunun manidarlık düzeyi (P) verilmiştir. Tablonun alt
kısmında ise üst ve alt gruba ilişkin cevaplayıcı sayısı (Count), aritmetik ortalama
(Mean), varyans (Variance), standart kayma (Std. Dev.) ve standart hatalar (Std.
Err) gösterilmiştir.

Her madde için t istatistiği hesaplatıldıktan sonra, üst ve alt grup ortalamaları
birbirinden manidar olarak farklı olan maddeler t istatistiğinin değerine dayalı
olarak sıralanır. Sıralama t değeri en yüksek olandan en düşük olana doğru
yapılır. Bunlar arasından t değeri en yüksek olandan başlanarak istenen sayıda
madde seçilir.

Tablo 6: Bir maddeye ait puan dağılımının alt ve üst gruplarına ait
ortalamalar arasındaki farkın manidarlığına ilişkin t test sonuçları
(Abacus, 1992)

Unpaired t-test for m1



Grouping Variable: GRUP

Hypothesized Difference = 0
ÜG, AG
Mean Diff. 1.037
DF 52
t-Value 3.312
P-Value 0.0017

Group Info for m1



Grouping Variable: GRUP
Count Mean Variance Std. Dev. Std. Err
ÜG 27 3.741 0.892 0.944 0.182
AG 27 2.704 1.755 1.325 0.255

Ortalamalar farkına dayalı madde analizinde bağımsız gruplar için tek


yönlü t-test seçeneği kullanıldığı zaman maddenin üst grup ortalaması alt grup
ortalamasından manidar olarak büyük çıkarsa bu madde seçilecek maddeler
grubuna alınmalıdır. Üst grup ortalaması alt grup ortalamasından manidar olarak
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
36
A. Ata Tezbaaran

küçük çıkarsa bu madde ters yönde ayırım yapıyor demektir ve seçilmeyecek


maddeler grubuna konulmalıdır. Ayırıcılığı manidar olmayan maddeler de seçil-
meyecek maddeler arasında yer almalıdır. Bağımsız gruplar için iki yönlü test
kullanıldığında da t istatistiği eksi işaretli olanlar ile manidar olmayanlar, seçil-
meyecek maddeler grubunda yer almalıdır. Seçilmeyecek maddelerin çoğalması
nedeniyle ölçek kapsamında daralma görüldüğü durumlarda maddelerdeki kusur-
lar giderilmeli ve yeniden deneme uygulaması yapılmalıdır.

Bu iki çeşit madde analizinden hangisi kullanılmalıdır? 1938’de Likert ile


Murphy’nin birlikte yaptıkları bir çalışmada iki çeşit madde analizi karşılaştırılmıştır
(Aktaran: Edwards, 1957 s.155). Bu çalışmada, denemelik ölçekteki 15 madde,
alt ve üst grup ortalamaları arasındaki farkların büyüklüğüne göre ve ayrıca
madde puanları ile ölçek puanları arasındaki korelasyonların büyüklüğüne göre
sıralanmış ve iki sıra arasındaki korelasyon 0,91 olarak bulunmuştur. Tezbaşaran’ın
(1996a ve 1996b) çalışmalarındaki bulgular da bu sonucu desteklemektedir. Bu
yüzden, Edwards (1957), korelasyonlarla analiz yerine, alt - üst grup ortalamaları
farkının test edilmesine dayalı olarak madde analizi yapılmasını daha kolay ve
pratik bulmuştur. Likert’in öne sürdüğü, korelasyon hesaplamanın çok zaman ve
emek alacağı gerekçesi bugün için geçersizdir. Çünkü günümüzde bilgisayarların
yaygın olarak kullanılması bu gerekçeyi ortadan kaldırmıştır. Üstelik korelasyon
tekniğinin t-test tekniğine göre önemli avantajları olduğu, sadece alt - üst grup-
tan alınan veriler yerine bütün gruptaki verileri dikkate aldığı öne sürülmektedir
(McIver ve Carmines, 1982 s.25). Diğer yandan her zaman bütün gruptan elde
edilen verilerin kullanılması büyük avantajlar getirmeyebilir. McIver ve Carmines
(1982) aynı verilere iki madde analizi tekniğinin de uygulanabileceğini, iki çeşit
madde analizinin aynı sonuca götürmesi gerekmediğini öne sürmektedirler.

Denemelik ölçekten elde edilen verilere her iki madde analizi tekniğini uygu-
layarak, her maddenin nihai ölçeğe alınıp alınmayacağına karar verilebilir. Daha
önce de belirtildiği gibi, eğer bir madde ayırt edici değilse, diğer maddelerin
oluşturduğu ölçeğe katkıda bulunmuyor demektir ve sonuç olarak da bu madde
dışta tutulmalıdır. Buna benzer şekilde, düşük madde - ölçek korelasyonuna
sahip ve aşırı tutuma sahip grupları ayırt edemeyen maddeler nihai ölçeğin
dışında kalmalıdır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
37
A. Ata Tezbaaran

Birçok maddenin ayırt etmede yetersiz kalması, ölçme aracında değişiklik


yapılmasını gerektirdiği gibi, bu araçla ölçülmek istenen tutumun tanımlanışını
da gözden geçirmeyi gerektirebilir. Bu nedenle seçilen maddeler ile çıkarılan
maddeler karşılaştırılmalıdır. Eğer çıkarılan maddeler yukarıda belirtilen, Likert’in
öngördüğü nedenlerden dolayı alt ve üst grupları ayırt etmede yetersiz kalmışsa,
başlangıçta yapılan tutum tanımı olduğu gibi kalabilir. Bununla birlikte çıkarılan
maddeler içerikleri bakımından seçilen maddelerden farklılık gösteriyorsa, seçilen
maddeler yeniden incelenerek başlangıçta yapılan tutum tanımı yeniden gözden
geçirilmeli ve seçilen maddelerin kapsamına dayalı olarak yeniden tanımlanmalıdır
(Scott, 1968). Böylece, ölçülmek istenen tutum yeniden tanımlanarak çıkarılan
maddelerin içeriğinden arındırılmış olur. Nihai ölçeğin kapsayacağı maddeler
seçilince, bundan sonraki işlemlere başlanabilir.

3.b.3. Basit Doğrusal Regresyon (BDR) Tekniğiyle Madde Analizi


Likert tipi ölçeklerin geliştirilmesinde başvurulan madde - ölçek korelasyonlarına
dayalı teknikte, kendi içinde tutarlı maddelerden oluşan bir ölçek geliştirmek için,
madde puanları ile ölçek puanları arasındaki ilişkinin ölçüsüne dayalı olarak
nihai ölçek için madde seçilmektedir. Korelasyonlarla incelenen, madde puanları
ile ölçek puanları arasındaki birlikte değişmenin ölçüsüdür. Basit korelasyon
katsayısı iki değişken arasındaki birlikte değişmenin ölçüsünü verir ve iki değişken
arasında doğrusal bir ilişki bulunduğu sayıltısına dayalıdır. Bu da Likert tipi ölçek
geliştirmenin sayıltıları ile tutarlıdır. Çünkü, daha önce değinildiği gibi, tek boyutlu
ölçekleme tekniklerinin temel sayıltılarından biri de bir ölçekteki madde puanları
ile ölçek puanları arasında doğrusal bir ilişki bulunması gereğidir.

Korelasyon tekniği birçok bakımdan regresyon tekniğiyle yakından ilişkilidir.


Korelasyon hesaplamada iki değişkenden birindeki değişmenin diğerindeki
değişmeye bağlı olduğunu öne sürmek için yeterli temel her zaman bulu-
namaz (Draper ve Smith, 1966; Edwards, 1995). Oysa, Likert tipi ölçeklerin
geliştirilmesinde uygulanan korelasyonlara dayalı madde analizi tekniğinde,
madde puanları ile ölçek puanları için bağımlı ve bağımsız değişkenlerin belirlen-
mesi için gerekli ve yeterli temel bulunmaktadır. Ölçek puanları madde puanlarına
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
38
A. Ata Tezbaaran

bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle madde puanları bağımsız değişken, ölçek


puanları bağımlı değişken olarak incelenebilir. Bir değişkendeki değişmelere
bağlı olarak diğerindeki değişmelerin yordanması için regresyon teknikleri
kullanılabilir.

Geleneksel test ve ölçek geliştirmede denemelik maddeler arasından madde


seçmede genellikle test ya da ölçek puanları ölçüt alınmaktadır. Ölçek puanlarının
ölçüt alınarak kendi içinde daha tutarlı (güvenilir) bir ölçek oluşturulması
amaçlanmaktadır. Aynı düşünceyle, iç tutarlığı daha yüksek bir ölçek elde etmek
için ölçek puanlarını daha çok yordayabilen maddelerin seçilmesinin de aynı
amaca hizmet etmesi beklenir. Regresyon tekniği ile, bilinen ölçülerden, bilinen
ilişkilere dayalı olarak bilinmeyen ölçülerin kestirilmesi söz konusudur (Arıcı,
1992). Tek boyutlu ölçekleme modelinde madde puanları ile ölçek puanları
arasında doğrusal bir ilişki bulunması gerektiğinden, madde puanlarından ölçek
puanlarını yordamak için basit doğrusal regresyon tekniğinden yararlanılabilir
(Tezbaşaran, 1996b).

Basit doğrusal regresyon (BDR) tekniğiyle madde analizi yapılmasında izle-


necek işlem adımları aşağıdaki biçimde özetlenebilir (Tezbaşaran, 1996b) :

a) Madde Ham Puanı: Denemelik ölçeğin uygulanması sonucunda her bir


cevaplayıcının her maddeye göstermiş olduğu tepki, maddenin olumlu ya da
olumsuz oluşuna dayalı olarak puanlanır.

b) Ölçek Puanı: Her cevaplayıcı için denemelik ölçekteki maddelerden


almış olduğu puanlar toplanarak, cevaplayıcıların ölçek puanları hesaplanır.

c) BDR Eşitlikleri: Her bir madde için, madde puanları bağımsız değişken,
ölçek puanları da bağımlı değişken olmak üzere basit doğrusal regresyon eşitliği
hesaplanır. Hesaplanan BDR eşitliklerinin (regresyon katsayılarının) manidarlığı
varyans analizi yoluyla sınanır.

d) Madde Seçme: Regresyon katsayısının işareti eksi olan maddeler ile


BDR eşitliği manidar olmayan maddeler, seçilmeyecek maddeler olarak belirle-
nir. Bunların dışında kalan, regresyon katsayısının işareti artı ve regresyon
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
39
A. Ata Tezbaaran

eşitliği istenen düzeyde manidar olan maddeler, seçilebilir maddeler grubunu


oluşturacaktır. Bu aşamadan sonra seçilebilir maddeler arasından nihai ölçeğe
madde seçmek için aşağıda belirtilen iki seçenekten biri kullanılabilir. Ölçek
oluşturmak için, seçilecek maddeler arasında olumlu ve olumsuz ifadeleri taşıyan
maddelerin sayısının birbirine eşit olması, ölçülecek psikolojik yapının kapsamını
temsil etmesi gibi ölçütleri de göz önünde bulundurmak gerekir.

Seçenek 1: Denemelik ölçekteki seçilebilir maddeler en büyük regresyon


katsayısına sahip olan maddeden en küçük katsayıya sahip olan maddeye doğru
sıralanır. Sıralama işlemi tamamlandıktan sonra, sıranın en üstündeki maddeden
başlanarak ve olumlu - olumsuz ifade dengesi gözetilerek, belirlenen sayıda
madde seçilir.

Seçenek 2: Her maddeye ilişkin olarak hesaplanan BDR eşitliklerinin


manidarlığının varyans analiziyle belirlenmesi sonucunda, her bir madde için
F değeri hesaplanmış olacaktır. Maddeler sahip oldukları F değerlerine göre
büyükten küçüğe doğru sıralanır. F değeri manidar olanlar arasından, en büyük
F değerinden başlanarak, olumlu-olumsuz ifade dengesi gözetilerek, belirlenen
sayıda madde seçilir.

Tablo 7: Deneme formundan seçilebilecek bir maddeye ait regresyon özeti


(Abacus, 1992)

Regression Summary

PUAN vs. m35


N R R Squared Adjusted R Squared RMS Residual
100 .583 .34 .334 14.231

Tablo 7’de seçilebilecek bir maddeye ait regresyon özeti tablosu verilmiştir.
Burada bağımsız değişken madde puanları, bağımlı değişken ise ölçek puanlarıdır.
Bu tabloda analiz kapsamındaki denek sayısı (N), 35. madde puanları ile ölçek
puanları arasındaki korelasyon katsayısı (r), bu korelasyon katsayısının karesi (R
Squared) ve hata varyansı (RMS Residual) gösterilmiştir. Tablo 7’de görüldüğü
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
40
A. Ata Tezbaaran

gibi madde puanları ile ölçek puanları arasındaki korelasyon katsayısı 0.58’dir.
Madde ile ölçek puanları varyansının yaklaşık % 34’ü açıklanabilmektedir.
Tablo 8’de yukarıda regresyon özeti verilmiş olan denemelik ölçekteki 35.
madde puanları ile ölçek puanları arasındaki BDR eşitliğinin manidarlığının
sınanmasına ilişkin varyans analizi (ANOVA) sonuçları gösterilmiştir. Bu tabloda
regresyon eşitliğine (Regression), hata varyansına (Residual) ve toplama (Total)
ait serbestlik derecesi (DF), kareler toplamı (Sum of Squares), ortalama kare
(Mean Square), F değeri (F Value) ve manidarlık düzeyi (P-Value) gösterilmiştir.
Bu tabloda hesaplanan BDR eşitliğinin p < 0.0001 düzeyinde manidar olduğu
görülmektedir.
Tablo 8: Tutum ölçeğinin deneme formundaki 35. madde puanları ile ölçek
puanları arasındaki regresyon eşitliğine ait ANOVA sonuçları
(Abacus, 1992)

ANOVA Table

PUAN vs. m35
DF Sum of Squares Mean Square F-Value P-Value
Regression 1 10236.587 10236.587 50.543 <.0001
Residual 98 19848.163 202.532
Total 99 30084.750
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
41
A. Ata Tezbaaran

Y = 136.96 + 10.803*X; R2 = .34


Şekil 13: Tutum Ölçeğinin Deneme Formundaki 35. Madde Puanları (m35) ile Ölçek
Puanları (PUAN) Arasında Hesaplanan Regresyon Eşitliği ve Grafiği
(Abacus, 1992)(m35) ile Ölçek Puanları (PUAN) Arasında Hesaplanan
Regresyon Eşitliği ve Grafiği (Abacus, 1992)

Şekil 13’te tutum ölçeğinin deneme formundaki 35. madde puanları ile ölçek
puanlarının iki yönlü dağılımı gösterilmiştir. BDR eşitliği Y=a+bX şeklindedir.
Burada Y, yordanan ölçek puanını; a , regresyon doğrusunun ölçek puanlarını
gösteren y dikey eksenini kestiği noktanın madde puanlarını gösteren x yatay
eksenine olan uzaklığını (kesim noktasını); b, regresyon katsayısını; X, madde
puanını; R2 ise ölçek puanları varyansının hesaplanan BDR eşitliği ile açıklanan
yüzdesini göstermektedir. Şekil 13 ve diğer regresyon grafiklerinde, Y düşey
ekseni ölçek puanlarını göstermektedir. Regresyon grafiklerindeki yatay eksen de
madde puanlarını göstermektedir.

Bir maddeden alınabilecek en küçük puan 1, cevap verilmemesi halinde


0’dır. Cevapsız madde bulunmadığı için 60 maddelik bir deneme ölçeğinden
alınabilecek en küçük toplam puan 60’tır ve bu nedenle, bu dik koordinatlar siste-
mindeki y ekseninin orijindeki değeri de 60’tır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
42
A. Ata Tezbaaran

Tutum ölçeğinin deneme formundaki 35. madde puanları ile ölçek puanları
arasında hesaplanan BDR eşitliğinde kesim noktası 136.96, regresyon katsayısı
ise 10.803’tür.

Tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde nihai ölçek için seçilmeyecek
bir maddeye örnek olarak gösterilebilir. Tablo 9’da bu ölçeğin deneme formundaki
31. madde puanları ile ölçek puanları arasındaki regresyon analizine ilişkin özet
bilgiler verilmiştir.

Tablo 9: Tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. maddeye ait regresyon özeti
(Abacus, 1992)

Regression Summary

PUAN vs. m31


N R R Squared Adjusted R Squared RMS Residual
100 .074 5.544E-3 • 17.472

Tablo 9’da görüldüğü gibi, tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde
puanları ile ölçek puanları arasındaki korelasyon 0,07’dir ve BDR eşitliği ile ölçek
puanları varyansının 0,005’i açıklanabilmektedir.

Tablo 10’da tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde puanları ile ölçek
puanları arasındaki BDR eşitliğinin manidarlığının sınanmasına ilişkin varyans
analizi (ANOVA) sonuçları gösterilmiştir. Bu tabloda 31. madde puanları ile ölçek
puanları arasında hesaplanan BDR eşitliğinin manidar olmadığı görülmektedir.

Tablo 10: Tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde puanları ile ölçek
puanları arasındaki regresyon eşitliğine ait ANOVA sonuçları
(Abacus, 1992)

ANOVA Table

PUAN vs. m31
DF Sum of Squares Mean Square F-Value P-Value
Regression 1 166.790 166.790 .546 .4616
Residual 98 29917.960 305.285
Total 99 30084.750
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
43
A. Ata Tezbaaran

Y = 150.588 + 1.298 * X; R2 = 5.544E-3


Şekil 14: Tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde puanları ile ölçek
puanları arasında hesaplanan regresyon eşitliği ve grafiği (Abacus
Corp., 1992)

Şekil 14’te tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. madde puanları ile ölçek
puanları arasında hesaplanan BDR eşitliği ve buna ilişkin grafik gösterilmiştir. Bu
eşitlikte kesim noktası 150.588, regresyon katsayısı 1.298’dir.

Buraya kadar BDR tekniğiyle seçilebilecek maddelere örnek olarak gösterilen


tutum ölçeğinin deneme formundaki 35. maddesine ve seçilmeyecek maddelere
örnek olarak da tutum ölçeğinin deneme formundaki 31. maddesine ait sonuçlar
özetlenmiştir. Örnek gösterilen maddelere ilişkin veriler Tezbaşaran’ın (1996a;
1996b) çalışmalarından alınmıştır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
44
A. Ata Tezbaaran

Daha önce de belirtildiği gibi, BDR tekniğine dayalı olarak Likert tipi ölçeklerin
madde analizinde, her madde için hesaplanan regresyon eşitliklerindeki regresyon
katsayısı ve bu eşitliklerin varyans analizi (ANOVA) ile sınanması yoluyla hesap-
lanan F değeri madde seçme ölçütü olarak kullanılabilir. BDR tekniğine dayalı
madde analiziyle seçilecek ve seçilmeyecek maddeler ile bu ölçütler arasındaki
ilişkiler Tablo 11’deki gösterimle özetlenebilir (Tezbaşaran, 1996b).

Tablo 11: BDR tekniğiyle madde seçme ölçütleri arasındaki ilişkiler

Regresyon Eşitliğinde ANOVA'da


Kesim Noktası Regresyon Katsayısı F Değeri
Seçilecek
Düşük Yüksek Yüksek
Madde
Seçilmeyecek
Yüksek Düşük Düşük
Madde

Madde seçme ölçütü olarak kullanılacak olan istatistikler hesaplandıktan


sonra bunlardan birine göre maddeler seçilme sırasına konur. Olumlu - olumsuz
ifade dengesi korunarak seçilebilecek maddeler arasından tutum konusunun
kapsamını daraltmayacak sayıda madde seçilerek ölçek oluşturulur.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
45
A. Ata Tezbaaran

Standart Puanlar
Likert’in (1932) tanımıyla elde edilmiş olan ölçek puanları, sıralama ölçeği
düzeyindedir. Bu puanlar, bireyleri tutuma sahip oluş dereceleri bakımından
sıraya koymaya elverişlidir. Sıralama ölçeğinden elde edilen ölçülerle sıralar
arasındaki farkın miktarı bilinemez. Çünkü sıralama ölçeğinin eşit birimleri yoktur.
Dolayısıyla bu puanları kullanarak bireyler arasındaki tutum farklılıkları da bildirile-
mez. Puanlar arasındaki farkın miktarının bilinebilmesi için puanların en azından
eşit aralıklı bir ölçekle elde edilmesi gerekir. Ham puanların standartlaştırılması
yoluyla elde bulunan sıralama ölçeği düzeyindeki ölçek puanları dizisi, eşit aralıklı
ölçek düzeyinde bilgi veren puan dizisine dönüştürülebilir.

Tablo 12: Ölçek düzeyleri

Formel nitelikleri Bilgi verme gücü


Ölçek Nitelik Nicelik bildirme gücü
Başlangıç
düzeyi noktası
Birimleri bildirme
gücü Sıra Fark Oran

ORANLI
+ + + +
Var Var
(Ratio Scale) Mutlak Eşit
ARALIKLI
+ + + -
Var Var
(Interval Scale) Tanımlı Eşit
SIRALAMA
+ + - -
Var Var
(Ordinal Scale) Değişir Eşit değil
SINIFLAMA
(Nominal Scale)
Yok Yok + - - -

Tablo 12’de gösterildiği gibi eşit aralıklı bir ölçek tanımlamak için iki yapısal
özelliğin karşılanması gerekir. Bunlardan birincisi keyfi de olsa bir başlangıç
noktasının, ikincisi de birbirine eşit birimlerin tanımlanmasıdır. Ölçek puanları
dağılımının aritmetik ortalaması başlangıç noktası ve dağılımın her bölgesinde
eşit aralıkları gösteren standart kayması da birim olarak ele alındığı zaman
eşit aralıklı bir ölçeğin yapısal gerekleri karşılanmış olur. Böylece bir puan
dağılımının kendi içinde bir bireyin puanı ile diğer bir bireyin puanı arasındaki
farkın miktarı bilinebilir. Bu düşünceden hareketle puan dağılımının biçimini
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
46
A. Ata Tezbaaran

bozmadan doğrusal olarak dönüştürme yoluyla geliştirilen puanlara standart


puan adı verilir. Bu dönüştürmede ilk elde edilen puan z puanıdır. Eşitlik 6’da i
puan dizisindeki herhangi bir bireyi, Xi herhangi bir bireyin ölçek puanını, X puan
dağılımının aritmetik ortalamasını, Sx ise puan dağılımının standart kaymasını
göstermektedir.

(Xi − X )
zi = Ti = 10zi + 50
Sx
Eşitlik 6: Bir puan dağılımındaki herhangi Eşitlik 7: Bir puan dağılımındaki herhangi
bir bireyin z puanı bir bireyin T puanı
Eşitlik 6’nın incelenmesinden de anlaşılacağı gibi, eğer dağılımdaki bir bireyin
puanı dağılımın aritmetik ortalamasına eşit ise z puanı sıfır olur. Dağılımdaki
aritmetik ortalamadan büyük puanlar sıfırdan büyük, aritmetik ortalamadan küçük
olanlar da sıfırdan küçük ve dolayısıyla işareti eksi olur. Eksi işaretli puanların
yorumlamayı ve iletişimi güçleştirmesinden dolayı, z puanları, ortalaması 50,
standart kayması 10 olan bir dağılıma doğrusal olarak dönüştürülebilir ve T
puanları elde edilebilir (Eşitlik 7). Bu dağılımda, ölçek puanı dağılımın aritmetik
ortalamasına eşit olan bir bireyin standart puanı 50’dir.

AĞIRLIKLI PUANLAR
Buraya kadar sözü edilen standart puan türlerinin dayanağı, ölçekten elde edi-
len puanlardır. Ölçek puanları da madde puanlarının toplamından oluşmaktadır.
Madde puanlarının olduğu gibi toplanmasındaki temel dayanak ise, ölçekteki her
bir maddenin eşit ölçme gücüne sahip olduğu sayıltısıdır. Oysa, madde analizi
işlemleri yapılırken açıkça görüleceği gibi, ölçeğe konulan her bir maddenin
ölçeğin tümüyle ölçülmek istenen tutumu ölçmede aynı katkıyı sağladığı söylene-
mez. Bu nedenle her bir maddenin ölçek puanlarına katkısını dikkate alan bir
ağırlıklı ölçek puanı hesaplanmalıdır. Madde puanları dizisi ile ölçek puanları dizi-
si arasında hesaplanan regresyon katsayısı, madde puanlarını ağırlıklandırmada
da bir katsayı olarak kullanılabilir. Her bir maddeye ait puan ile regresyon
katsayısı çarpılarak ağırlıklı madde puanı elde edilir ve bunlar toplanarak ağırlıklı
ölçek puanları hesaplanmış olur. Daha sonra elde edilen ağırlıklı puanlar, stan-
dart puanlara dönüştürülerek kullanılabilir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
47
A. Ata Tezbaaran

ÖLÇEĞİN PSİKOMETRİK ÖZELLİKLERİ

Ölçeğin Güvenirliği
Madde analizi birçok sorunun cevabını aramak için yapılır. Deneme ölçeğinde
bulunan bu maddeler, ölçülmesi düşünülen yapıyı vardayacak ilişki içinde midir?
Bir başka deyişle, her bir madde diğerleri ile ne ölçüde ilişkilidir? Hangi maddeler
en iyi ölçümü verebilir? Hangi maddelerden oluşturulacak ölçeğin güvenirliği ve
geçerliği daha yüksek olur?

Bu ve buna benzer sorularla, her ölçme sonucunda en azından iki temel


psikometrik özelliğe ilişkin bilgi aranmaktadır. Bunlar güvenirlik ve geçerliktir.
Güvenirlik bir ölçme aracının duyarlı, birbiriyle tutarlı ve kararlı ölçme sonuçları
verebilmesi gücüdür. Geçerlik ise bir ölçme aracının, bu araçla ölçülmek iste-
nen özeliğin ölçülerini başka özelik ya da özeliklerin ölçüleriyle karıştırmadan
verebilme gücüdür. Bir başka deyişle ölçülmek istenen özeliğin bütünüyle ölçüle-
bilme derecesidir. Güvenirlik ve geçerlikle ilgili bilgiler için Aiken (1985), Anastasi
(1988), Cohen, Montague, Nathanson ve Swerdlik (1988), Crocker & Algina
(1986), Cronbach (1984), Ebel (1965), Elms, Kantowitz, Roediger (1992), Kline
(1986), Murphy & Davidshofer (1991), Özçelik (1992), Turgut (1983) gibi kaynak-
lara başvurulabilir.

Ölçek geliştirenler, üzerinde çalıştıkları ölçekle elde ettikleri puanların güve-


nirlik düzeyini öncelikle araştırmak zorundadırlar. Ölçek geliştirmede temel amaç,
tüm çabaların sonunda daha güvenilir ve daha geçerli bir ölçme aracı elde
etmektir. Güvenilir olmayan puanlar rasgele (random) hatalarla yüklüdür. Böylesi
bir ölçekle elde edilen puanlar kendi içinde ve bir uygulamadan diğerine tutarlı
sonuçlar vermez. Yeterince güvenilir olmayan puanların geçerliğini araştırmaya
gerek yoktur. Çünkü güvenilir olmayan ölçme sonuçları geçerli olamaz. Ne var ki,
ölçek puanlarının güvenirliğinin kanıtlanmış olması, bu puanların geçerli olduğu
anlamına gelmez. Geçerli olmayan puanlar güvenilir olsa bile bir işe yaramaz.
Güvenirliğin sağlanmış olması, geçerliğin sağlanması için önkoşul olmakla birlikte
yeterli koşul değildir.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
48
A. Ata Tezbaaran

Bir ölçeğin güvenirlik düzeyini kestirmek için birden çok teknik vardır (Anastasi,
1988). Bunlardan hangisinin izleneceği madde puanlarının doğasına, ölçek
hakkındaki sayıltılara, araştırma koşullarına ve amaçlarına bağlıdır. Likert tipi bir
ölçeğin dayandığı sayıltılarından daha önce söz edilmişti. İstatistiksel sınamaların
da ölçek hakkındaki sayıltı ve tanımlamalarla tutarlı olması gerekir. Böyle bir
ölçekteki bir maddeden elde edilen puan dağılımının sürekli bir değişken olduğu
kabul edilmektedir. Bu durumda Likert tipi bir ölçeğin güvenirliğini kestirmek için,
öncelikle, Cronbach (1951) tarafından geliştirilmiş olan ve kendi adıyla anılan α
katsayısının kullanılması gerekir. Birbiriyle yüksek ilişki gösteren maddelerden
oluşan ölçeklerin a katsayısı yüksek olur. Cronbach α katsayısı, ölçek içinde bulu-
nan maddelerin iç tutarlığının (homojenliğinin) bir ölçüsüdür. Ölçeğin α katsayısı
ne kadar yüksek olursa bu ölçekte bulunan maddelerin o ölçüde birbirleriyle tutarlı
ve aynı özeliğin öğelerini yoklayan maddelerden oluştuğu şeklinde yorumlanır. Bu
noktada küçük bir hatırlatma yapılmalıdır. Likert tipi ölçek geliştirmek isteyenlerin,
bu ölçek tipiyle ilgili olarak yapılmış hatalı güvenirlik hesaplama biçimleri ile
karşılaşma olasılığı vardır. Örneğin Kuder - Richardson 20 (KR 20) güvenirlik
katsayısı, Cronbach α katsayısı ile kuramsal olarak aynı bağlamda bilgi verir. Her
ikisi de maddeler arasındaki tutarlığın, benzeşikliğin ölçüsüdür. Bununla birlikte,
KR 20 güvenirlik katsayısı madde puanları iki kategorili olduğu zaman kullanılır.
Örneğin, ölçeğin maddelerine verilen cevaplar “doğru - yanlış”, “evet - hayır”, “var
- yok”, gibi iki seçenekten birine tepkide bulunmayı gerektiriyorsa, bu durumda “iç
tutarlık” ölçüsünü hesaplamak için KR 20 katsayısının kullanılması gerekir. Madde
puanları dizisinin sürekli bir değişken olduğunun kabul edildiği durumlarda, Likert
tipi ölçeklerde olduğu gibi, Cronbach α katsayısının kullanılması zorunlu olur.
Gerçi, Likert tipi bir ölçeğin maddelerine verilen cevapları ikili bir dağılıma (binary)
çevirip KR 20 hesaplamak da olasıdır. Fakat bu, hem ek bir külfet hem de madde
puanlarında bilgi kaybına yol açılması demektir.

Gerektiğinde test - tekrar test yoluyla da güvenirlik sınanabilir. Test - tekrar


test güvenirliği, bir ölçme aracının uygulamadan uygulamaya tutarlı sonuçlar
verebilme gücünün bir ölçüsüdür. Bu ölçü bir ölçeğin kendi içinde tutarlı madde-
lerden oluştuğu anlamına gelmez. Oysa Likert tipi ölçeklerin yapısıyla ilgili temel
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
49
A. Ata Tezbaaran

sayıltılardan biri, ölçekte bulunan her bir maddenin ölçülen tutumla monotonik bir
ilişki içinde olduğudur. Bu her bir maddenin aynı tutumu ölçtüğü anlamına gelir.
Bu nedenle Likert tipi ölçeklerde öncelikle iç tutarlığın sınanması gerekir. Bunun
için en uygun yol Cronbach α güvenirlik katsayısının hesaplanmasıdır. Likert
tipi bir ölçekte yeterli sayılabilecek güvenirlik katsayısı olabildiğince 1’e yakın
olmalıdır.
K
 
∑ S2j K : ölçekteki madde sayısı
K   S 2j : j. maddenin madde puanları varyansı
α = 1− j =1 2
K −1  Sx 
Sx2 : ölçek puanları varyansı
 
Eşitlik 8: Cronbach α güvenirlik katsayısı (Cronbach, 1951)

Güvenirlik

K/(K-1)

Şekil 15: İşlem tablosunda güvenirlik katsayısının hesaplanışı (Claris, 1991).


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
50
A. Ata Tezbaaran

Likert tipi bir ölçek için Cronbach α güvenirlik katsayısının tanımı Eşitlik 8’de
verilmiştir. Madde - cevaplayıcı matrisinin oluşturulduğu bir işlem tablosunda, bu
eşitlik kullanılarak güvenirlik katsayısı hesaplanabilir. Şekil 15’te, A sütunundan
başlayan ve BH sütununa kadar devam eden, BH sütununda 60. maddenin yer
aldığı madde - cevaplayıcı matrisinin sağ alt köşesi verilmiştir. BI sütununda ise
ölçek puanları hesaplatılmıştır. 100. satırda, örneklemdeki 100. kişinin madde
puanları ile ölçek puanı bulunmaktadır. 102 nolu satırda ise her bir sütunun
(madde ve ölçek puanlarının) varyansı hesaplatılmıştır (Claris, 1991). BK103’te
soru sayısı, BI102’de ölçek puanları varyansı hesaplatılmış, BK105’e aktarılmıştır,
BK106’da A102’den BH102’ye madde varyansları toplatılmış, BK108’de ise güve-
nirlik katsayısı hesaplatılmıştır.

Ölçeğin Geçerliği
Bir ölçekten elde edilen puanların geçerliği, bu puanların kullanım amacı ile
ilişkilidir. Örneğin, bir zekâ testinden elde edilen puanlar bireylerin zekâ düzey-
lerinin ölçüsünü bildirmek amacıyla kullanıldığı zaman, bu puanlar amaca uygun
biçimde kullanılmış olur. Aynı puanlar bireylerin ilgi, görüş, tutum ya da akademik
başarılarının ölçüsünü bildirmek için kullanılırsa bu puanlar geçersizdir. Burada
abartıldığı biçimiyle bir kullanıma rastlanması oldukça zordur. Bununla birlikte,
çeşitli nedenlerle ve farkedilmeden yukarıda sözü edilene benzer durumlarla da
karşılaşılabilir. Yeniden söylemek gerekirse, geçerlik bir ölçme aracı ile ölçülmek
istenen özeliğin ölçülerini, başka özeliklerin ölçüleri ile karıştırmadan elde ede-
bilme derecesidir. Geçerlik ile ilgili temel kavram ve ayrıntılı bilgi için güvenirlik
kısmında bildirilenlere benzer kaynaklara başvurulabilir.

Likert tipi ölçeklerin geçerliğinin sınanması, özünde, diğer ölçeklerden farklı


değildir. Geçerlik için ne kadar çok kanıt toplanırsa, o kadar iyidir. Ölçeğin kullanım
amacına en uygun olan kanıtlar belirlenmelidir. Geleneksel olarak, kapsam, ölçüt
ve yapı geçerliğine ilişkin kanıtlardan söz edilebilir. Bu geçerlik türleri tutum
ölçekleri açısından aşağıda kısaca ele alınmıştır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
51
A. Ata Tezbaaran

Kapsam Geçerliği

Burada temel sorun, ölçeğin, ölçülmek istenen tutumun gözlenebilir


tüm işaretçilerini kapsamındaki maddelerle temsil edip etmediğidir. Ölçeğin
kapsayıcılığını sınamak için genellikle ölçeğin konusu ile ilgili uzmanların görüşleri
ile bu konuda yapılmış kuramsal ve görgül çalışmalardan yararlanılmaktadır.
Ayrıca ölçekle elde edilen puanların tutum boyutunun hangi bölgesinde ve ne
kadar genişlikte (ranj) puanlar verdiği de kapsam geçerliği için bir ipucu olabilir.

Ölçüt Geçerliği

Bir ölçekle elde edilen puanlar, bu ölçekle ölçülmek istenen özeliğe sahip
olanlarla olmayanları, ölçülen özelik boyutunda, birbirinden ayırt edebilmelidir.
Tutumların ölçülmesi dikkate alındığında, ayırt edilecek gruplar ölçülen tutuma
olumlu yönde yüksek düzeyde sahip olanlarla, olumsuz yönde yüksek düzeyde
sahip olanlardır. Burada önemli olan ölçülen tutum boyutunda aşırı uçta bulunan
bu iki grubu belirlemek için bir ölçüt bulmaktır. Ölçüt bulmada başvurulacak birinci
yol önceden geçerli olduğu bilinen bir ölçek bulmaktır. Geliştirmekte olduğumuz
ölçekten başka bir ölçek bulup, bu ölçekten elde ettiğimiz puanları ölçüt ölçüsü
olarak kullanabiliriz. Bu ölçütlere “dış ölçüt” denir. Ölçüt alınacak ölçeğin seçi-
minde oldukça titiz davranılmalıdır. Çünkü tutumların ortaya çıkış biçimleri tama-
men kültüre özgüdür ve tutumlar öğrenilmiş davranış eğilimleridir (Kağıtçıbaşı,
1976). Bir kültürde geçerli ölçüler veren ölçeğin, diğer bir kültürde bütünüyle
geçerli olmayacağı açıktır. Ayrıca ölçeğin hedef aldığı kültür için geliştirilmiş ve
geçerli olduğu görülmüş bir ölçek varsa bir yenisini geliştirmek ekonomik bir yol
olmayabilir.

Dış ölçütle geçerlik saptamada genellikle izlenen yol, her iki ölçeği aynı
örneklem grubuna uyguladıktan sonra elde edilen iki puan dizisi arasındaki kore-
lasyon katsayısının hesaplanmasıdır. Bu korelasyon katsayısı iki ölçeğin puanları
arasındaki birlikte değişmenin ölçüsüdür. Bu ölçü ne kadar yüksek ise iki ölçek
de o ölçüde birbirine benzer ölçme yapıyor demektir (Korelasyon için bkz. Arıcı,
1992; Baykul, 1996). Bu tür bir geçerlik çalışmasına “uyum geçerliği” (Turgut,
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
52
A. Ata Tezbaaran

1983), “zamandaş geçerlik” (concurrent validity) de denilmiştir. Bu geçerlik kanıtı


için uygun karşılık “uygunluk geçerliği” olmalıdır.

Dış ölçütle geçerliğin sınanmasında, önceki bölümde belirtilen BDR tekniğiyle


madde analizinde kullanılan yola da başvurulabilir. Burada geliştirilmek iste-
nen ölçeğin puanları yordayıcı, ölçüt ölçüleri de yordanan değişken olarak
düşünülebilir. Eğer kullanılan dış ölçüt amaca uygun puanlar verebilen bir ölçek
ise, geliştirilmek istenen ölçeğin puanlarından ölçüt ölçüleri anlamlı bir biçimde
yordanabilmelidir. Bu tür geçerlik çalışmasına “yordama geçerliği” denilmekte-
dir (Basit doğrusal regresyon için bkz. Arıcı, 1992; Edwards, 1995). Yordama
geçerliğindeki temel sorun, gelecekteki performansın ne ölçüde kestirilebildiğidir.
Ölçüt ölçüleri de performansın gerçek ortamlarda sonradan elde edilen ölçüm-
leridir.

Eğer ölçeğin, ölçekle ölçülmek istenen tutum boyutunu yeterince kapsayıcı


olduğu ortaya konabilmişse, diğer bir ölçüt de ölçeğin kendi puanları olabilir.
Geliştirilen ölçekten elde edilen puanlara “iç ölçüt” denir. Bu ölçülere dayalı olarak
bir geçerlik tahmini yapılabilir. Ölçek puanlarına dayalı olarak tutuma aşırı uçlarda
sahip olanları üst grup ve alt grup olarak ayırdıktan sonra, bu iki grubun ortalamaları
arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı sınanabilir. Bu işlem önceki bölümde alt
- üst grup ortalamaları arasındaki farka dayalı madde analizinde açıklanmıştır.
Burada madde puanları dizisi yerine ölçek puanları kullanılmaktadır.

Ayırt etmeye dayalı yaklaşım, geçerli olduğu bilinen bir dış ölçüte göre
sınıflanan örneklem grupları için de uygulanabilir. Bir dış ölçüte dayalı olarak
karşıt gruplar tanımlanabilirse, bu grupların birbirinden ölçek puanları ile ayırt edil-
ip edilemediği (grupların ölçek puanları arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı)
aynı teknikle sınanabilir.

Yapı Geçerliği
Psikolojik ölçekler için yapı geçerliği birinci derecede önem taşır. Madde ana-
lizi işlemlerinin de temel amacı belirli bir yapıyı diğer yapılarla karıştırmadan ölçe-
bilecek maddeleri seçerek kendi içinde tutarlı bir ölçek oluşturmaktır. Psikolojik
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
53
A. Ata Tezbaaran

yapılar genellikle bileşiktir (composite) ve kendi aralarında ilişkili alt öğelere


ayrılabilir. Ölçeğin iç tutarlığının ölçüsü, bileşik de olsa, belirli bir yapıya ait ölçme
yapma derecesini gösterir ve yapı geçerliğine ilişkin bir ipucu sağlar. Fakat bu
ölçü, ölçeğin alt boyutlarının sayısı hakkında bilgi vermez ve ölçekle ölçülmek
istenen yapının kaç boyutlu olduğunun ayrıca araştırılması gerekir. Tutumla
ilgili kuramsal yapı tanımları çeşitlidir. Kuramsal yaklaşıma bağlı olarak, tutumun
temel bileşenlerini (boyutları) belirlemekte en sık başvurulan geleneksel yol fak-
tör analizidir. Faktör analizinde veri olarak madde - madde kovaryansları veya
korelasyonları matrisi kullanılır. Madde - madde korelasyonları matrisinden bir
önceki bölümde söz edilmiştir. Kendi aralarında yüksek ilişki gösteren maddeler
faktörleri oluşturur. Maddelerin taşıdığı faktör yükleri doğrultusunda, birbirleriyle
olan ilişki düzeylerine dayalı olarak faktörler belirlenir. Ortaya çıkan faktörlerin
adlandırılması ve yorumu kuramsal beklentilere ve birikime dayalıdır. Bu nedenle
tek bir reçete yazma olanağı yoktur. Bu tür geçerlik çalışması yapanların alan-
daki diğer uzmanların da görüşlerinden yararlanması beklenir. Faktör analizi ile
ilgili olarak çeşitli kaynaklardan yararlanılabilir. Yapı geçerliğinin incelenmesinde
faktör analizinden başka yollar da vardır.
Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
54
A. Ata Tezbaaran

KAYNAKLAR

Abacus Concepts, Inc. (1992) StatView for Apple Macintosh. Berkeley,

CA, Version: 4.02.

Aiken, L. R. (1985) Psychological Testing and Assessment. Boston: Allyn

and Bacon, Inc., Fifth Ed.

Akhun, İ. (1991) İstatistiklerin Manidarlığı ve Örneklem. 3. Baskı.

Ankara.

Anastasi, A. (1988) Psychologica Testing. New York: Macmillan

Publishing Co. Inc., Fifth Ed.

Arıcı, H. (1992) İstatistik: Yöntemler ve Uygulamalar. Ankara: Meteksan

Yayınları no:13, 5. Baskı.

Baykul, Y. (1996) İstatistik: Metodlar ve Uygulamalar. Ankara: Lazer

Ofset.

Bogardus, E. S. (1925) “Measuring Social Distance” in Fishbein, M.


(Ed) (1967) Readings in Attitude Theory and Measurement.

New York: John Willey & Sons, Inc., pp. 71-76.

Claris Corp. (1991) ClarisWorks for Apple Macintosh, Santa Clara,


California.

Cohen, R. J., Montague, P., Nathanson L. S. & Swerdlik, M. E. (1988)

Psychological Testing: An Introduction Tests & Measurement.

Mountain View, California: Mayfield Publishing Company.


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
55
A. Ata Tezbaaran

Crocker, L. & Algina, J. (1986) Introduction to Classical and Modern

Test Theory. New York: Holt, Rinehart and Winston, Inc.

Cronbach, L. J. (1951) “Coefficient Alpha and the Internal Structure of

Tests” Psychometrika 16(3): 297 - 333.

Cronbach, L. J. (1984), Essentials of Psychological Testing. New York:

Harper & Row, Publishers, Inc.

Draper, N. & H. Smith, (1966) Applied Regression Analysis. New York:

John Willey & Sons, Inc.

Dunn-Rankin, P. (1988) “Scaling Methods”, in Keeves, J.P., (Editor)

Educational Research, Methodology, and Measurement: An

International Handbook. Oxford: Pergamon Press, pp. 306 -

316.

Ebel, R. L. (1965) Measuring Educational Achivement. New Jersey:

Enghewood Cliffs.
Edwards, A. L. (1957) Techniques of Attitude Scale Construction. New

York: Appleton-Century-Crofts., Inc.

Edwards, A. L. (1995) Doğrusal Regresyon ve Korelasyona Giriş.


(Çeviren: S. Hovardaoğlu) Ankara: Hatipoğlu Basım ve Yayım

Ltd. Şti.

Elms, D.G., Kantowitz, B. H., Roediger III, H. L. (1992) Research

Methods in Psychology. St. Paul: West Publishing Comp.,


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
56
A. Ata Tezbaaran

Fourth Ed.

Ferguson, G. A. (1981) Statistical Analysis in Psychology and Education.

New York: McGraw-Hill Book Company.

Ghiselli, E. E., Campbell, J. D., Zedeck, S. (1981) Measurement Theory

for the Behavioral Sciences. San Francisco: W. H. Freeman

and Company.

Horst, P. (1966) Psycological Measurement and Prediction. Belmont,

California: Wadsworth Publishing Com., Inc.

Judd, C. M., Eliot, E. R. and Kidder, L. H. (1991) Research Methods

in Social Relations. New York: Harcourt Brace Jovanovich

College Puplishers.

Kağıtçıbaşı, Ç. (1976) İnsan ve İnsanlar: Sosyal Psikolojiye Giriş.

Ankara: Sevinç Matbaası, Sosyal Bilimler Derneği Yayınları.

Kline, P. (1986) A Handbook of Test Construction: Introduction to


Psychometric Design. New York: Methuen.

Likert, R. (1932) “The Method of Constructing an Attitude Scale”, in

Fishbein, M. (Ed) (1967) Readings in Attitude Theory and


Measurement. New York: John Willey & Sons, Inc., pp. 90 -

95.

McIver, J. P. ve Carmines, E. G. (1982) Unidimensional Scaling. Sage

University Paper Series on Quantitative Application in the


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
57
A. Ata Tezbaaran

Social Sciences, series no. 07-024, Beverly Hills and London:

Sage Publications.

McNemar, Q. (1969) Psychological Statistics. New York: John Wiley &

Sons, Inc., Fourth Ed.

Microsoft Corp. (1993) Microsoft Excel for Apple Macintosh, USA.

Murphy, K. R. and Davidshofer, C. O. (1991) Psychological Testing:

Principles and Applications. New Jersey: Prentice-Hall, Inc.

Oppenheim, A. N. (1979) Questionnaire Design and Attitude

Measurement. London: Heinemann.

Özçelik D. A. (1992) Ölçme ve Değerlendirme. Ankara: ÖSYM Yayınları

1992-2.

Özgüven, İ. E. (1994) Psikolojik Testler. Ankara: Yeni Doğuş Matbaası.

Scott, W. A. (1968) “Attitude Measurement”, in G. Linzey and Aronson


(eds.) The Handbook of Social Psychology. Readin, MA:

Addison-Wesley. pp. 204-273.

Sencer, M. (1989) Toplumbilimlerinde Yöntem. İstanbul: Beta Basım


Yayım Dağıtım A.Ş.

Tezbaşaran A. A. (1996a) “Likert Tipi Ölçeklere Madde Seçmede

Korelasyon ve t Test Tekniklerinin Karşılaştırılması” Türk

Psikoloji Dergisi (Baskıda).


Likert Tipi Ölçek Haz›rlama K›lavuzu
58
A. Ata Tezbaaran

Tezbaşaran A. A. (1996b) “Likert Tipi Ölçeklerin Geliştirilmesinde

Regrasyon Tekniğiyle Madde Analizi, Korelasyon ve t-Test

Teknikleri İle Karşılaştırılması” Türk Psikoloji Dergisi

(Baskıda).

Torgerson, W. S. (1958) Theory and Methods of Scaling. New York: John

Wiley & Sons, Inc.

Turgut, M. F. (1983) Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Metodları.

Ankara:Saydam Matbaacılık.

Turgut, M. F. ve Baykul, Y. (1992) Ölçekleme Teknikleri. Ankara: ÖSYM

Yayınları.

You might also like