You are on page 1of 1

Klasik Bilim Görüşü II

Bilimdeki bilgi, eleştirel (kritik) bir tavrın sonucu olan bilgidir. Bu, bilim adamının her şeyi
sorgulayan eleştirel tavrı olmadan, bilimin söz konusu olamayacağı anlamına gelir. Bir bilimsel kuram
ya da önerme, olgular tarafından desteklendiği ve olgularla uyuştuğu sürece doğru olabilir. İşte bu
yüzden; bilim adamı, olgular tarafından desteklenmeyen, olgular tarafından yanlışlanan kuramlarda ısrar
etmeyen, yanlış olanların yerine doğru hipotez, önerme ve kuramları geçiren araştırmacıdır.
Yine bilim, tümüyle rasyonel bir faaliyettir. Bilimde, bilim adamı kişisel inanç, felsefi görüş
ve spekülasyonlardan bağımsız olarak araştırmalar yapar. Burada dinî inançlara, test edilemeyen
ideolojik kanaatlere yer yoktur.
Bilim, insanoğluna tarihsel süreç içinde artarak gelişen bir bilgi sağlar. Yani, bilimsel bilgi
biriken bir bilgidir. Bilimsel ilerleme süreci, hep artan, ileriye doğru gelişen, eskinin doğrularına yeni
doğrular katan bir süreçtir. Bu süreçte, yanlışlar hep ayıklandığı için, her zaman artan ve biriken bir
bilgiden söz edilmelidir.
İşte bu çerçeve içinde, bilimin aynı zamanda düzgün ve doğrusal bir ilerleme süreci
sergilediği söylenebilir. Burada sapma, geriye dönüş ya da duraklamadan pek söz edilemez. Bugün,
insanoğlu için bilimin hızlı gelişmesine rağmen, evrenin bilinmeyen sırları hâlâ söz konusuysa bu,
düzgün, doğrusal ilerleme sürecinin sonuna henüz gelmemiş olmamamızdan kaynaklanır. Bu ilerleme
sürecinde, bir gün gelecek ve insanın bilimsel bilgisi mükemmelleşecektir.
Bilimsel faaliyetin insandan tümüyle bağımsız olan bir iç işleyişi vardır. Bilimsel faaliyete,
bilim adamının duygu ve düşünceleri etki etmez. Bilimin kendisine özgü olan buluş, araştırma ve
doğrulama mantığı, bir bilim adamından diğerine değişiklik göstermez.
Bilimin, bilimde üretilen bilimsel bilginin söz konusu hemen tüm özellikleri, onun
“bilimsel” diye nitelenen bir yönteme dayanılarak kazanılan bir bilgi olmasından kaynaklanır.

You might also like