Professional Documents
Culture Documents
Ahmet Ümit - Ninatta'nın Bileziği (Resimli)
Ahmet Ümit - Ninatta'nın Bileziği (Resimli)
Seni bekliyordum.
uzun geceler, uzun günler boyunca,
neşeli baharlar,
doygun yazlar,
yorgun sonbaharlar,
kavruk kışlar boyunca,
uzun, çok uzun yıllar boyunca.
Hoş geldin.
O anda, bakışlarım kendi başına bir insan oluyordu, Muvatalli'nin düşmanı çoktu.
bakışlarıma söz geçiremiyordum, Yukarıda Kaşgalılar, aşağıda Mısırlılar.
bakışlarım istedikleri gibi bakıyordu Nuvanza'ya. Kaşgalılar dizgine vurulmaz yabani bir domuz gibiydi.
Nuvanza anlamıyordu bakışlarımı. Topraklarımıza saldırıyor, evlerimizi talan ediyor,
Anlamaya çalışıyordu ama anlamıyordu. bahçelerimizi, bağlarımızı yağmalıyorlardı.
Belki konuşmak istiyordu benimle ama anlamıyordu. Göğün Güneş Tanrısı
Ben bu büyünün bozulmasından korkuyordum, kaçıyordum. ve Hâkimem Arinna'nın Güneş Tanrıçası'nın yardımıyla
Yiğit Nuvanza,
işte böyle, kara yazgımı değiştirecek kişi, ve kralın kardeşi, ordunun Büyük Meşedi, Hattuşuli,
günler işte böyle geçti. Kaşgalıları yendiler.
Nuvanza'nın karısı Manni ona bir çocuk doğurdu. Kaşgalılar, Hitit kılıcı ve baltasının önünde boyun eğdiler.
Çocuğun ay gibi bir yüzü vardı, gördüm. Çocuğun Mısır Firavunu Sethos, Kadeş'e düzenlediği akınlarda yenildi.
kara saçları vardı, gördüm. Çocuğun ışıltılı gözleri Kargamış ve Halep'teki Hitit savaşçıları,
vardı, gördüm. Çok güzel bir çocuktu, gördüm. onun kanlı ordusunu pişman ettiler.
Kıskanmadım. Ne onu, ne annesi Manni'yi. Firavun Sethos yenilgisini yırtık bir çuval gibi sırtlayıp,
Sevindim; çünkü Nuvanza da sevindi. Nuvanza'nın utanç içinde ülkesine dönmek zorunda kaldı.
oğlunun adını Kral Muvatalli koydu. Hatti ülkesini çevreleyen düşmanlar sustu,
sindi, inlerine çekildi.
Ne ki Mutatalli'nin sıkıntısı bitmedi. Kraliçe Iştapariya öldü.
Muvatalli'nin sıkıntısı saraydaydı. Üstelik Prens Ammuna da öldü.
Muvattali'nin sıkıntısı içerdeydi. Muvatalli'nin sıkıntısı, Tanrı'nın insanları şöyle dediler:
kara bir yılan gibi yüreğine çöreklenmiş oturuyordu. Hattuşa'da kan dökmeler çok arttı.
Bu sıkıntının adı Hattuşili'ydi. Bunun üzerine ben Telipinu,
Muvatalli'nin öz kardeşi Hattuşili, Hattuşa'da asiller meclisini toplantıya çağırdım.
şimdi Tanrı olan büyük kral Murşili'nin küçük oğlu, Bu andan itibaren Hattuşa'da kral ailesinin bir çocuğuna
Muvatalli'nin küçük kardeşi Hattuşili. hiç kimse kötülük yapmayacak, ona bıçak çekmeyecek!
Kendi küçük ama hırsı büyük Hattuşili. Öndeki en büyük erkek çocuk, prens, kral olsun!
Muvatalli kardeşine Kaşga'nın valiliğini vermişti, Eğer önde bir prens yok ise,
ama o fazlasını istiyordu. kim ikinci sıradaki oğul ise, kral o olsun!
Muvattali kardeşini ordunun meşedi yaptı, Eğer varis olacak bir prens yok ise,
ama o fazlasını istiyordu. hangi kız çocuk öndeki ise, ona bir içgüveysi alsınlar,
Kaşga ülkesinden Hattuşili'nin aşırılık haberleri geliyordu. kral o olsun!
Hattuşili gözünü Muvatalli'nin tahtına dikmişti, Gelecekte kim benden sonra kral olursa,
Hattuşili kardeşinin yerini istiyordu. kardeşleri, oğullan, hısımları, akrabaları
Muvatalli öleceğini bilen bir hasta gibi bunu biliyordu. ve askerleri birlik olsunlar!
Muvatalli bunu Nuvanza'ya anlatıyordu. Kral ailesinden hiç kimseyi öldürme.
Nuvanza bunu bildiği için sıkıntıdaydı. Bu, iyi değildir.
Ben, Nuvanza sıkıntıda olduğu için sıkıntıdaydım.
Muvatalli Tanrı olmuş Kral Telipinu Fermanı'nı okudu.
Muvatalli'nin önünde iki yol uzanıyordu. Ve Muvatalli kararını verdi; kan dökmeyecekti.
ilki, Tanrı olmuş Büyük Kral Telipinu Yasası'nı çiğnemek, Hattuşili'nin hatalarını bağışladı.
kendi kardeşini, kendi eliyle öldürmek. Telipinu Yasası'nı çiğnemedi,
İkincisi, tahtı Hattuşili ile paylaşmak. Tanrılara özgü bir cömertlikle elini kardeşine uzattı,
kardeşine sevgiyle sarıldı.
Muvatalli düşündü, günlerce, gecelerce düşündü; Tacını, tahtını ve ülkeyi kardeşiyle paylaşmaya karar verdi,
çare bulamadı. ama Hattuşili daha fazlasını isteyecekti.
Nuvanza'ya danıştı; Ta ki çölde eski bir düşman, iri bir akrep gibi
Nuvanza, kardeş kanı dökme dedi. sıcak kumların içinden çıkıp,
Tanrılara sordu; Hatti ülkesine yürümeye başlayıncaya kadar.
Tanrılar, kardeş kanı dökme, dediler.
Falcılara gitti;
falcılar kardeş kanı dökme, dediler.
Yaşlılara danıştı;
yaşlılar kardeş kanı dökme, dediler.
Yaşlılar şimdi Tanrı olan Telipinu Fermanı'nı oku dediler.
Muvatalli, Kral Telipinu Fermanı'nı okudu.
Kral Telipinu Fermanı eskiyi söylüyordu,
Kral Telipinu'nun eski fermanı şöyle diyordu:
Kral ailesinde kan dökmeler çoğaldı.
dördüncü tablet
Ey,iyiliği, sade bir elbise gibi giyen yüce kişi.
Ey,aradıkça arayacakları çoğalan, ey.
buldukça bulacakları çoğalan, benim
uzaklardan gelen akrabam. Sana.
Nuvanza'yı anlattım, sana Nuvanza
bizim eve geldiğinde,
babam soylu Maruvaş'la konuşurken duyduklarımı anlattım.
Ben ki devlet işlerini sevmem, ben ki konuşmaları
Nuvanza'nın sesini duymak için dinlerim.
Ben
Sevgili
Göğün Fırtına
Tanrısı
Yaşam Kutsal
Dağ Çocuk,
oğul Güneş
Tanrısı Çocuk,
kız Büyük
Kraliçe
Çatışma Prens
Kişiler
www.webturkiyeforum.com
by Ayhan