You are on page 1of 5

ADANA

binyılda Kizzuwatna'daki (Kil ikya) bü- 696 yılında başlattıkları ayaklanma se- zamanında. başta Misis olmak üzere
yük Samri (Saros. Seyhan) nehrinin kıyı­ bebiyle Sennaherib tarafından katliama Adana bölgesinin büyük imar faaliyet-
sında. içinde bulunduğu bölgeye adını uğratılarak sağ kalanlar başka bölgele- lerine sahne olduğu. Adana surlarının.
verecek kadar önemli bir Adaniya veya re sürülmüştür. Kilikya, Assur impara- su kemerlerinin ve ilki Hadrianus tara-
Ataniya şehrinin mevcut olduğu öğre­ torluğu 'n un yıkılmasından sonra Ana- fından yaptırılan (ll y ü zy ı li Seyhan üze-
nilmektedir. Bu şehrin Adana olduğu dolu'ya hakim olan Ahamenid-Pers im- rindeki Taş Köprü'nün. Justinianus ta-
kabul edilmekte. ancak elde yeterli delil paratorluğu'na bağlı bir satraplık hali- rafından muhtemelen aynı yerde yirmi
bulunmadığı için bugünkü Adana ile ay- ne getirilmiş. 333 yılında da lssos za- bir gözlü olarak yeniden yaptınldığı (VI
nı yerde mi. yoksa onun yakınlarında feriyle Büyük iskender'in eline geçmiş­ yüzy ı li bilinmektedir. Adana bölgesi. I.
mı kurulduğu kesinlikle bilinmemek- tir. iskender'in ölümünden sonra. ön- Heraklius (61 0-64 ı 1 zamanında. Kur'an-ı
tedir. Adana şehir adı hakkında bilgi ce Diadoklar'dan Antigonos Monopthal- Kerim'de temas edilen (bk er-Ru m 30/
veren diğer eski bir kaynak. milattan mos'un payında kalmış. sonra Suriye'de 1-51. Bizanslılar'la Sasaniler arasında. ön-
önce IX-VIII. yüzyıllara tarihlenen Kara- krallığını ilan eden Seleukos Nikator'un ce Sasaniler'in galip gelerek Antakya
tepe iki dilli kitabeleridir. Kadirli ilçesi- eline geçmiş, daha sonra ise Seleukos dolayiarını ve Tarsus'u ele geçirmeleri-
nin 25 km. güneydoğusunda Karatepe ve Mısır'daki Ptolemaios krall ıkları ara- ne. daha sonra ise Bizanslılar'ın galip
mevkiindeki müstahkem Geç Hitit ha- sında birkaç kere el değiştirmiştir. Bu gelerek iranlılar'ı geri atmalarma sahne
rabelerinde bulunan. Fenike alfabesi ve dönemde Adana'nın. Seleukos kralı IV. olmuş ve Emeviler tarafından fethedil-
Hitit hiyeroglifleri ile yazılmış kitabeler. Antiochos Epiphanes tarafından Anti- mesine kadar yine Bizanslılar'ın elinde
Karatepe'nin "Adana Kralı Awarikus'a okhia ad Sarum adıyla yeniden imar kalmıştır.
tabi olduğunu " bildirmektedir. Aynı de- edilen şehir olduğu sanılmaktadır. He- BİBLİYOGRAFYA:
vir Assur vesikalarında adı Que (Ki likya) lenistik krallıkların Romalılar tarafın­ A. Goetze. Kizzuwatna and the Problem of
Kralı Urikki şeklinde geçen bu kral. Ka- dan birer birer yıkılması sırasında mey- Hi tti te Geography, New Haven 1940, s. 56·58;
ratepe kitabelerine göre Danunalar'ın dana gelen devlet otoritesi boşluğun­ O. R. Gurney. The Hi tti tes, Middlesex 1954, s.
kralıdır. Adiarına ilk defa. milattan önce dan faydalanan Akdeniz korsanları. Ki- 42-43 ; Les Guides 8/eu: Tu rq uie, Paris 1965,
519·520; R. D. Barnett. "The Sea Peoples" ,
XIV. yüzyılda Mısır'a gönde r ilmiş olan likya sahillerindeki yerleşme merkezle-
Th e Cambridge Ancient History (3. ed .). Cam·
çivi yazılı mektuplarda (ei -Amarna arşivi) rini tahkim ederek yüz elli yıl kadar bridge 1975, s. 363·366 ; a.mlf.. "Phrygia and
rastlanan Danunalar 'ın Amanos dağları bölgeye hakim olmuşlardır. Nihayet Ki- the Peoples of Anatolia in the Ir on Age",
dolaylarında. doğu Kilikya'da güçlü bir likya milattan önce 12 yılında Pompeius a.e., s. 441·442; V. R. d' A. Desborough. "The
krallığa sahip oldukları ve başşehirleri­ tarafından Roma imparatorluğu'na ka- End of Mycenae an Civilization and the
nin de muhtemelen Pakhri adını taşıdı­ tılmış ve ancak bu tarihten sonra böl-
Dark Age", a.e., s. 680 ; Y. Arbeitman-G.
Rendsburg. "Adana Revised: 30 Year Later",
ğı bilinmektedir. Buna göre. Karatepe gede siyasi istikrar sağlanabilmiştir. Ro- Ar. Or., 49 / 2 1198 11. s. 145·157.
kitabelerinde adı geçen Danunalar Kra- malılar ve 395'ten sonra da Bizanslılar
lı Awarikus'un oturduğu Adana şehri­ Iii SARGüN ERDEM

nin de Kilikya Danuna Krallığı'nın ı. bin-


yıl başlarındaki merkezi olması kuwetle İslami Devir. islami kaynaklarda Erde-
muhtemeldir. Danuna kavmi . eski Grek ne. Edene. Ezene, Azana ve Batana şe­
efsanelerinde yer alan Anadolu menşeli killerinde geçen. Osmanlı döneminin ilk
Danaos'un ailesiyle ve Danaolar kav- Adana saat Kulesi <Büyüksaatı zamanlarında ise ( ..;1~ 1 . ..;~\ ) veya (.;tki )
miyle atakalı görülmektedir (bk . Ba rnett imlasıyla. Tanzimat'tan sonra da Edirne
365. 442) Öte yandan. Adana'nın kuru- ( ..;J~ı) ile karıştınlmaması için ( ..:bl)
luş efsanesine göre. şehrin kurucusu şeklinde yazılan Adana'ya !Adana ŞS, nr.
kabul edilen gök tanrısı Uranus'un oğlu 87, s. 2 ı 31 ilk islam akınları Halife Ömer
Adanos'un da bu eski aile veya kavim- devrinde başlamıştır. Ancak geçici tür-
den geldiği düşünülebilir. Hint-Avrupa den olan bu akınlar, Muaviye zamanında
kökenli Adana ismi üzerine yapılan eti- da devam etmesine rağmen bir sonuç
moloji ça lışmaları ise kelimenin a(n)- vermemiş ve bölgenin asıl fethi, Emevi
"üzerinde. yanında", -diinu "nehir" şek­ Halifesi Abdülmelik döneminde olmuş­
linde tahlil edilebileceğini ve "nehir üze- tur. Türk-islam toplulukları tarafından
rinde" kelime manasını taşıyabileceğini iskana açılması ise Abbasiler zamanın­
göstermektedir (b k Arbei tm an. s. ı 49). da HarOnürreşid döneminde Horasan-
Bu teklifi. Adana'nın Selevkid dönemin- lı kumandan EbQ Süleym et-Türki ta-
deki adı olduğu sanılan Antiokhia ad rafından gerçekleştirilmiştir. Adana X.
Sarum ("Sarus üzerindeki Antakya"; aş. yüzyılda Rumlar'ın, Xl. yüzyıl sonlarında
b k. ı ibaresi de. anlam itibariyle göster- Selçuklular'ın ve bir müddet de Haçlı­
diği paralellik açısından kuwetle des- lar' ın eline geçmiş, XII. yüzyılda bir ara
teklemektedir. Konya Selçukluları'nın idaresine girmiş
Que Krallığı. lll. Salmanasar (m ö 858- ise de bu hakimiyet uzun sürmeyerek
8241 zamanında Assur imparatorluğu '­ tekrar Bizans imparatorluğu ile Kilikya
na bağlanmış. ll. Sargon (72 1-7051 za - Ermenileri arasında el değiştirmiştir.
manında tamamen Assur hakimiyetine Bundan sonra Adana. XIV. yüzyıl ortala-
alınmış ve kısa bir süre sonra da halkı . rından itibaren Memlükler'in ve bunlara

349
ADANA

bağlı olarak 1378-1 S62 yılları arasında olduğunu ve Seyhan nehri üzerine ku-
Türkmenler'in Üçok koluna mensup rulmuş su dolaplarıyla sulama yapıldığı­
Yüregir boyu beylerinden Ramazan nı ifade etmektedir.
Bey'e ve ailesine intikal etmiştir. 1432'- Osmanlı hakimiyetindeki Adana, za-
de Adana'dan geçen Sertrandon de la man zaman Halep eyaJetine bağlı bir
Broquiere, şehrin HarOnürreşfd zama- sancak olarak (BA, TD, nr. 69 ; Ay n-ı Ali
nında EbO Süleyman adında bir Türk- Efe ndi, s. 26, 54 ). bazan da müstakil bir
men kölesi tarafından tahkim edildiğini eyaJet halinde Osmanlı idari teşkilatın­
ve halkının Türkmen olduğunu kaydet- da yer almıştır. Nitekim 1608-1833 yıl­
mektedir. Adana uzun müddet Mem- ları arasında mütesellim * lik şeklinde
lükler'le Osmanlılar'ın nüfuz mücade- idare edilen Adana, 1867'de Kazan. Ce-
lesine sahne olmuş , nihayet Çukurova belibereket ve İç-il sancaklarının birleş­
bölgesi ile birlikte Yavuz Sultan Selim'in tirilmesiyle bir eyaJet haline getirilmiş­
Mısır seferi esnasında Osmanlı toprak- tir (bk Cevdet P aş a , Tezakir, lll, 240).
larına katılmıştır. Bununla beraber uzun 1833-1840 yıllarında Mısır Valisi Kava-
bir müddet daha Ramazanoğulları vası­ lalı Mehmed Ali Paşa'nın isyanı ile baş­
tasıyla idare edilmişti r. Şehrin Osman- layan harekat sonunda, Mehmed Ali Pa-
lı yönetimine geçmesinden sonra Ada- şa ' nın oğlu İbrahim Paşa'nın eline geç-
na'ya uğrayan Arap seyyahı Bedreddin miş, Londra Antiaşması ile de 1841 'de
ei-Gazzf. buranın bağlık bahçelik bir yer tekrar Osmanlı Devleti 'ne bağlanmış­
tır. 186S-1866 yıllarında ise, Ahmed
Cevdet ve Derviş paşalar başkanlığında Ad ana'dan bir görünüş

teşkil edilen Fırka-i Islahiyye, birer de-


rebeyi gibi hareket eden bölgedeki bey-
Ad an a Sa ncağ ı'nı n kan unnamesi (BA, TO, m . 450, ' · 2)
leri ve onlara bağlı aşiretleri itaat al-
tına alarak devlet otoritesini yeniden
kurmuştur. ı. Dünya Savaşı sonunda 24 Adana sancağı Adana. Yüregir, Sarıçam ,
Aralık 1918'de Fransızlar ta rafından iş­ Dündarlu-Bulgarlu. Hacılu. Ayas. Karai-
gal edilen Adana, halkın şiddetli muka- salu ile Kınık nahiyelerinden teşekkül
vemeti neticesinde iki yıllık bir Fransız etmekteydi. Bu yıllarda Adana'da Akça
hakimiyetinden sonra, 1921 'de Ankara veya Ağça Mescid, Cami-i Cedfd-i Halil
İtilafnamesi ile Türkiye'ye teslim edil- Bey. Debbağan ( Depebağ) , . Kara Sofu
miş ve S Ocak 1922'de Fransızlar. şehri. (Ahllü ). Kasarcılu. Çukur Mescid, Cami-i
kendilerine yardımcı olan Ermeniler'le Atfk, Keçeci (Tsa Hacıoğlu ) Mescidi. Yu-
birlikte terketmişlerdiL Bu tarih bugün karı Mahalle (Hamid Hacı ) Mescidi, Kan-
Adana ' nın kurtuluş günü olarak kutlan- taroğlu Mescidi. Hacı Fakihoğlu . Kadı
maktadır. Mescidi, Baytemür Mescidi, Burnukara
İlk çağlardan Osmanlı dönemine ka- Mescidi, Su Gedüği (Selim Bey) Mescidi.
dar kesin bir nüfus kaydına rastlanma- Saçlu Ahmed Mescidi. Bab-ı Tarsus.
yan Adana 'ya ilk Türk- İslam unsurları­ Yarköy. Sadat Mescidi. Zaviye-i Var an
nın yerleştirilmesi, Abbasiler zamanın­ Dede. Tabakhane. Emirlü. Ramazan
da 809'da EbO Süleym et-Türki tara- Ağa Mescidi ve Kayalubağ olmak üzere
fından gerçekleştirilmiştir . Adana'nın yirmi dört mahalle bulunuyordu. Bu ta-
Türkler tarafından fethinden sonraki rihte şehirde 763 hane 8SS mücerred
nüfusu hakkında ise ancak Osmanlılar (bekar) müslüman. doksan iki hane 141
döneminde sağlam bilgilere rastlanmak- mücerred gayri müslim vardı. Aynı ta-
tadır . Bununla birlikte Osmanlı önce- rihte Adana nahiyesinde elli bir mezraa
sinde. 1071 'den itibaren Çukurova'ya ile bir köyde 92S hane ile 320 mücer-
Oğuzlar'dan Kayıhan, Bayat. Döğer. Ya- red müslüman nüfus zir aat yapıyordu.
zır. Dodurga. Avşar. Beydili, Bayındır, 1S36-1 S37'de bütün Adana sancağın­
Salur. Peçenek. Çepni. Yapar. İğdir, Kı­ da vergi hanesi olarak toplam 13.7SS
nık ve Yüregir koliarına mensup toplu- hane bulunuyordu ki bu da yaklaşık 80-
luk ve aşiretlerin yerleştirildiği kaynak- 90.000 arasında bir nüfusa tekabül et-
larda zikredilmektedir. Nitekim Osman- mektedir (BA. TD, nr. 177 ; BA, TD, nr.
lı fethinden hemen sonra 1S19'da yapı­ 450 ). 1S47'de şehirde 640 hane 113
lan tahrir* de bu gruplara bağlı cema- mücerred müslüman. 112 hane kırk ye -
atlerin bölgede bulunduğu görülmekte- di mücerred gayri müslim. Adana ncihi-
dir (BA. TD, nr. 69). Bu tahrirden Ada- yesinde ise kırk yedi mezraada ziraat
na'nın Halep'e bağlı bir sancak oldu- yapan 84S hane 206 mücerred müs-
ğu anlaşılıyor. 1S36-1 S37 yıllarında ise lüman nüfus kaydedilmiştir ki. Adana

350
ADANA

sancağının Yüregir. Saruçam, Dündarlu- 19.049'u da gayri müslimdi. Bu sırada


Bulgarlu, Hacılu ve Karaisalu nahiyele- vilayette 128 mescid. seksen dokuz ca-
rinde 411 mezraada oturan 12.714 ha- mi. otuz altı kilise. 226 sıbyan mekte-
ne 3257 mücerredle birlikte sancakta bi. seksen dokuz da medrese mevcut-
(Ayas. Berendi ve Kınık ka zaları hari ç) , tu (bk. Sa /na me, sene 1289) Kamı1sü 'l­
yaklaşık olarak 70-80.000 civarında bir a 'l dm'da ise şehirde 20.000 nüfus ol-
nüfus bulunuyordu. Bunun ise ancak duğu kaydediliyor. 1890-1891 yı ll arında
607'si gayri müslim unsurlardan teşek­ Adana kazasında 58.049 müslüman ve
kül etmekteydi (BA, TD, nr. 25 4 ) 12.616 gayri müslim olmak üzere top-
1671 'de Hicaz'a giderken Adana 'dan lam 70.665; bütün vilayette ise 341 .376
geçen Evliya Çelebi, şehir hakkında şu müslüman. 32.989 Ermeni. Rum ve Sür-
bilgileri veriyor : Adana'nın dört köşe­ yanf yaşıyordu (bk. Sa /name, sene 1308).
li, SOO adım çevresi olan, yedi kuleli ve 1891 yılında Vital Cuinet tarafından ya-
iki kapılı bir kalesi vardır. Kale doğu pılan istatistiğe göre Adana kazasında
tarafından nehirle. diğer üç taraftan 93 .955 kişi bulunuyordu . Bunun 74.878'i
da hendeklerle çevrilmiştir. Kale içinde Türk. 19.077'si gayri müslim olarak gös-
otuz yedi. kale dışında ise 8.700 ev bu- terilmiştir. Aynı müellif tarafından vi-
lunuyor. Ayrıca şehirde beşi büyük yet- layet nüfusu 403.439 olarak tesbit edil- Adana Yenicam i ve çevresi

miş cami. 130 dükkan, on yedi han ve miş, bunun 346.308'inin Türkler'den.
bir kapalıçarşı vardır. Adana ' nın mah- 51.982'sinin de Rum ve Ermeniler'den
sulleri arasında limon, turunç, zeytin, teşekkül ettiği kaydedilmiştir. 1918 yı­
incir. nar. şeker kamışı ve pamuk sayıl­ lı sonunda Fransızlar tarafından yapı­
maktadır. Bu arada, halkın Türkmen- lan bir istatistikte ise Adana ka zasında Bugünkü Ada na. Yeni ve yakın çağiara
ler'den oluştuğu . ayrıca az miktarda 79.099 müslüman. 23.393 gayri müs- göre Adana ' nın gelişmesi Cumhuriyet
Arap, Rum. Ermeni ve yahudi bulundu- lim bulunduğu ve aynı tarihte Kazan. döneminden sonra olmuştur. XX. yüzyı­
ğu da kaydedilmektedir. 1872 yılında Cebelibereket. iç-il sancaklarıyla birlikte lın başlarında 20-30.000 arasında olan
ise 11.825 hanenin mevcut olduğu ve Adana vilayetinin nüfusunun 445.725 şehir nüfusu. 1927 sayımında 72.652'-
toplam 30.024 kişinin yaşad ı ğı bu şe­ olduğu ve bu nüfusun 372.689'unun ye, 1940 sayımında 88.119'a. 1970 sa-
hirde yedi fabrika. otuz beş sıbyan müslümanlardan. 73.036 ' sının da Er- yımında 347.454'e yükselmiştir . Bu hız­
mektebi. otuz beş medrese. altı tekke. meni. Rum . yahudi ve diğer unsurlar- lı gelişme sonucunda 1985 sayımında
doksan mağaza. 1978 dükkan, elli beş dan meydana geldiği kaydedilmiştir (bk. nüfusu 777.554'e çıkmıştır. Bu nüfusu
değirmen . dört hamam, yirmi yedi han, La Prov ince d 'Adana, s. 88-89). Bu gayri ile Adana. bugün Türkiye'nin en kala-
beş kilise, otuz sekiz mescid ve yirmi müslim nüfus, Adana ve Çukurova ' nın balık şehirlerinden biri haline gelmiş­
cami bulunuyordu. Aynı tarihte Ada- kurtuluşuyla sonuçlarian mücadele so- tir. Nüfusun hızla artışında gerek ziraf
na. Kazan. Cebelibereket ve iç-il san- nunda. birlikte hareket ettikleri Fransız gerekse sınaf bakımdan gelişmeler rol
caklarından teşekkül eden Adana vila- kuwetlerinin bölgeyi terkettikleri sıra­ oynamaktadır. Nitekim hava. kara ve
yetinin toplam nüfusu 157.503'e ulaş­ da onlarla beraber gitmiş ve çeşitli ül- deniz yollarıyla Türkiye'nin önemli ih-
mıştı. Bu nüfusun 138.554'ü müslüman. kelere göç etmişlerdir. raç merkezlerinden biri durumuna ge-
len Adana'nın çevresi, bu gelişmesine
paralel olarak. Türkiye'nin çeşitli yöre-
lerinden göç eden işçi kitleleri sebebiy-
le, gecekondu mahalleleriyle çevrilmiş­
tir. Bundan dolayı belediye hizmetlerinin
yerine getirilmesinde büyük zorluklarla
karş ıl a şılm a sın a rağmen Adana. gide-
rek modern bir şehir hüviyeti kazan-
maktadır. Bunda , geçimi ziraate daya-
nan halkın modern usullerle ziraat yap-
ması sonucu daha çok ürün elde edil-
mesinin rol aynaması kadar. bu ürünle-
rin Adana 'da kurulmuş sayıları daksana
ulaşan fabrikalarda işlenmesinin de bü-
yük payı vardır . Türkiye'de üretilen pa-
muğun üçte biri Çukurova'da elde edil-
diği gibi bunları işleyen altmış kadar ku-
maş , bez ve iplik fabrikasıyla. yan ürün-
leri işleyen yağ ve sabun fabrikaları bu-
Adana'da lunmaktadır. Adana'da eğitim ve öğre­
Ramazanoğu lları
dönemine ait tim faaliyetleri de oldukça gelişmiş du-
Ulucami rumdadır. 1872'de şehirde 226 sıbyan

351
ADANA

mektebi ve seksen dokuz medrese var- nan Irma k Hamam ı veya Yalı Hamamı: yıllarında Kel Hasan Paşa tarafından
ken bugün ilde 1OOO'in üzerinde ilk- 1648'de Adana Valisi Cafer Paşa tara- tamir ettirilen Adana Bedesten veya
okul, 100 kadar ortaokul ve lise ile fından yaptırılan Cafer Paşa Camii; Arastası (Kapalıçarşı): 1881'de Şeyh Zül-
çeşitli mesleki ve teknik okullar ve bir 1682'de Ramazanoğulları'ndan Mes- fo (Zü\fa) tarafından inşa ettirilen Şeyh
üniversite (Çukurova Üniversitesi) bulun- tanzade Hacı Mahmud Ağa tarafından Zülfo Mescidi ; 1882 yılında Adana Vali-
maktadır. inşa ettirilen Mestanzade Camii ve yine si Abidin Paşa tarafından inşa ertiri i miş
Bugünkü Adana'da, bazıları tamirleri aynı kişi tarafından 1703'te yaptırılan bulunan Saat Kulesi (Büyüksaat) halen
sırasında asıl özelliklerinden birçok şey Mestan Hamamı ; 1704'te Ali Dede ayaktadır. Bugün ise Diyanet İşleri Baş­
kaybetmelerine rağmen, eski devirler- isimli bir kişi adına Rakka Valisi Meh- kanlığına ait 1989 yılı istatistiklerine

den epeyce eser kalmıştır. Bununla bir- med Paşa tarafından inşa ettirilen Ali göre Adana'da il ve ilçe merkezlerinde
likte seyahatnamelerde ve salnameler- Dede Mescidi; Musabalıoğ l u Mustafa 313, bucak ve köylerde 988 olmak üze-
deki kayıtlarda belirtilen eserlerden Bey tarafından yaptırı l an Musabalıoğlu re toplam 1301 cami bulunmaktadır.
birçoğu da yok olmuştur. Bunların en Mescidi. Medresesi ve Hamarnı (Yeni Adana şehrinin merkez olduğu Ada -
önemlisi· Adana Kalesi'dir. Kale, 1836 Hamam): 1721'de Ba l c ı zade Hacı Mus- na ili, 1933-1 956 yıll arı arasında Sey-
yılında Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa ta- tafa Bey tarafından inşa ettirilen Balcı­ han adıyla an ı lıyordu . İçel, Niğde, Kay-
rafından yıktırılmış ve bugüne ancak yı­ oğlu M escidi ; banisi Abdürrezzak el-An- seri, Kahramanmaraş, Gaziantep. Hatay
kıntı halinde küçük bir duvar parçası ta ki olan ve 1724'te yapılan Yenicami: ilieri ve Akdeniz sahilleri arasında kalan
kalmıştır. Bunun dışında otuz beş ka- 1748'de Alemdar Mustafa Ağa tarafın­ Adana il i merkez ilçelerinden (Seyhan
dar cami, mescid, medrese, han, ha- dan inşa ettirilen Alemdar Mescidi; ve Yüreg ir) başka A l adağ. Bahçe. Cey-
mam gibi eserler günümüze kadar gel- 1751 'de Hacı Ahmed Ağa tarafından han. Düziçi, Feke. İ mamoğlu. Kadirli.
miştir. Bu eserlerin önemlilerinden biri. yaptırılan SiyavUşoğlu Mescid ve Med- Karaisalı, Karataş. Kozan. Osmaniye.
Justinianus tarafından yaptırılan Bizans resesi: 1751-1754 yıllarında Gencizade Pozantı. Saimbeyli, Tufanbeyli ve Yu-
yapısı yirmi bir gözlü Taş Köprü'dür (VI Hacı Mahmud tarafından inşa ettirilen murtalık olmak üzere 1S ilçeye. 27 bu-
yüzyıl) Seyhan nehri üzerinde kurulmuş Yeşil Mescid ; 1825'te Adana Valisi Me- cağa ayrılmıştır ve sınır l arı icerisinde
bulunan bu köprü çeşitli dönemlerde miş Paşa tarafından yaptırılan Memiş 737 köy bulunmaktadır. 17.253 km 2
tamir görmüş, nehrin getirdiği alüvyon- Paşa Camii (Havutluoğlu Mescidi); XVI. genişliğindeki Adana ilinin 1985 sayımı­
lar sebebiyle de iki başından birer gö- yüzyılda Ramazanoğlu Halil Bey ve Piri na göre nüfusu 1.725.940. nüfus yo-
zü görünmez olmuştur. Halen 31 O m. Paşa tarafından yaptırılıp 1850-1851 ğunluğu ise 100 idi.
uzunluğunda ve 13 m. yüksekliğinde­
dir. Tarihi eserler arasında. 1409'da 1 TepebaQ 6 Belediye
HöyüQü
Akça Ağa tarafından inşa ettirilen Ulu- 2 Ulucami
cami mahallesindeki Akça Mescid ; yi - 3 VaQ Camii
4 Taşköprü
ne aynı mahallede Ramazanoğulları'n­
dan Halil Bey tarafından 1495'te yaptı­
rılan Harem Dairesi ile 1497 yılında in-
şa edilen Tuz Hanı (Se l amlık Dairesi):
Halil Bey'in oğlu Piri Paşa tarafından
1529'da inşa ettirilen ve bugün Büyük-
saat yakınında yer alan Çarşı Hamarnı ;
1513 yılında Ramazanoğlu Halil Bey ta-
rafından inşasına başlanan ve Piri Paşa
tarafından 1541 'de tamamiatılan Ulu-
cami Külliyesi ; yine 1541 'de inşa edi-
len ve banisi Cuma Fakih isimli bir zat
olan Cuma Fa ki h Mescid ve Medresesi:
1548'de Savcı Bey tarafından inşa et-
tirilen Savcıoğlu veya Kemeraltı Camii;
1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey ta -
rafından kiliseden camiye çevrilen Es-
kicami veya Yağ Camii ile bitişiğindeki
1558'de Piri Paşa tarafından yaptırılan
Yağ Camii Medresesi; Ramazanoğulları
zamanında tahminen 1558'de Hasan
Kethüda tarafından yaptırılan Hasan mmmH ilk yerleşme

Ağa veya Hasan Kethüda Cam ii ; tahmi-


c:::=J 1940~';:k~~~~r alanı

nen 1591 -1595 yıllarında Sevindikzade C:=J 1940'dan sonra şehir alanı

tarafından inşa ettirilen Tahtalı Camii ;


E::3 Başlıca endüstri alanlan

yine tahminen 1600-1605'te. Ramaza- c:::=J Yeşil alanlar. spor tesislerı

noğulları tarafından eski bir Roma ha-


Adana c::J BaQ. bahçe
se hir ~Demiryolu
mamı kalıntısı üzerine kurulmuş bulu- p l an ı

352
ADANALI ZİYA

BİBLİYOGRAFYA : ve Söğüt rüşdiyelerinde görev yaptıktan


ADANAUZiYA
BA. TD, nr. 69, 177, 254, 450; Adana ŞS, sonra İstanbul'a döndü. Önce Prens
nr. 87, s. 213, sene 1290; Yakut, Mu'cemü 'l· Mustafa Fazı! Paşa'nın konağında hoca- (1859-1932)
büldan, Beyrut 1955, I, 132·133; İbnü'I-Adim . lık yaptı. Daha sonra 1876'da Üsküdar Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatında
Zübdetü'l·J:ıaleb (nşr. Sami ed-Dehhan), Dımaşk daha çok hicivleriyle tanınan şair.
Paşakapısı ve 1878'de Gülhane Askeri
1951·68, HI; Ayn-ı Ali Efendi, Kauanfn·i Al·i L _j
Rüşdiyesi'nde Türkçe dil bilgisi, ardın­
Osman, İstanbul 1280, s. 26, 54, 55; Evliya Çe-
lebi, Seyahatname, IX, 333·334; Adana Vilaye· dan da Mekteb-i Sultani'de Türk edebi- Ailesi hakkında fazla bilgi yoktur.
ti Salnamesi ( 1289); ( 1308); Lütfi, Tarih, İstan· yatı dersleri verdi. 1881'de kütüpha- Rüşdiyeyi Adana'da bitirdi. Henüz yirmi
bul 1292, N, 3·24; Sertrandon de la Broquiere, neler müfettişliği, 1886'da Maarif Ne- yaşlarında iken şiire heves ederek hiciv-
Le Vayage d'outremer, Paris 1892; V. Cuinet, zareti Teftiş ve Muayene Encümeni le işe başladı. Ziya Paşa'nın Adana vali-
Turquie d'Asie, Paris 1892, II, 3·40; 1\amQsü'l·
azalığı, 1892' de Kandiye İdactTsi edebi- liği sırasında idare aleyhine yazdığı bir
a 'lam, I, 218; La Prouince d'Adana, Apercu
yat hocalığı yaptı; 1908'de Darülfünun şiire rağmen vali tarafından takdir edi-
histori'que, ethnographiqıle et statistique,
Constantinople 1920, s. 7·8, 88·89; M. Halil ulum-ı dTniyye ve edebiyye şubeleri mü- lerek tahsil için istanbul'a gönderildi.
Yınanç, Türkiye Tarihi, Selçuklular Deuri, Ana· dürlüğünde bulundu. Otuzbir Mart Vak- İstanbul'da önce bir süre Mekteb-i Tıb­
dolu'nun Fethi, İstanbul 1944, s. 19·29; Cev- 'ası sırasında baş muharrirliğini yaptığı biyye'ye devam etti. Mizacı belli kayıtlar
det Paşa, Tezakir (nşr. M. Cavid Baysun), An· İslam Mecmuası'nda yayımlanan bir altına girmeye müsait olmadığı için kı­
kara 1963, lll, 107·191, 220·223, 240; a.mlf., sa zamanda buradan ayrılarak derbe-
makalesi yüzünden Rodos'a sürüldü;
Ma'razat (nşr. Yusuf Halaçoğlu), İstanbul 1980, der bir hayat sürmeye başladı. Ancak
s. 113·188; Kasım Ener. Tarih Boyunca Ada·
ancak 1910'da affedildi. 17 Eylül 1913'-
te İstanbul'da öldü ve Merkezefendi bir süre sonra bu hayattan da bıktı. Bir
na Ouası'na Bir Bakış, İstanbul 1964; M. Hadi
tanıdığı vasıtasıyla Evkaf Nezareti'nde
Altay, Adım Adım Çukuroua, Adana 1965, s. Kabristanı'na defnedildi.
13·28; Ahmed Cevdet Çamurdan, Kurtuluş Sa·
bir kaleme memur olarak girdi; bu ka-
Muallim NacT mektebine mensup şa­ lemde devrin tanınmış şairleriyle tanış­
uaşında Doğu Kilikya Olayları, Adana 1975,
s. 340·513; Süha Göney, Adana Ouaları /, İs ·
irler arasında belli bir yeri olan Hayret. ma ve dostluk kurma fırsatı buldu. Bu
tanbul 1976; Türkiye 'de Vakıf Abide/er ue Es· devrinde daha çok klasik tarzdaki şiir­ arada yine sefil bir hayat sürmeye baş­
ki Eser/er, Ankara 1983, 1, 5·65; Ekrem Kamil, leriyle tanınmıştır. Çağdaşları arasın­ ladı. Sarhoş olarak dolaştığı bir gün yol-
"Gazzi-Mekki Seyahatnamesi", Tarih Semi· da sözünü sakınınarnakla da şöhret ka- da seraskerin arabasına yaklaşarak kü-
neri Dergisi, 1 j 2, İstanbul 1937, s. 22; Na ci zanan şair. bilhassa hicivleriyle dikka- für edince yakalanıp tevkif edildi. Ha-
Kum. "Misis Kervansarayı ve Ramazanoğul­
ti çekmiştir. İlmT yazı ve münakaşala­ pisten kurtarılmak için arkadaşları ta-
ları Tarihi ve Adana Şehrindeki Eserleri",
rının çoğu Beyanülhak, Sırat-ı Müs- rafından deli olduğu söylenince tımar­
Görüşler Dergisi, sy. 35, Adana 1941, s. 6·8;
Faruk Sümer, "Çukurova Tarihine Dair Araş­ takim ve Sebilürreşad mecmuaların­ haneye atıldı. Ancak bir süre sonra de-
tırmalar", Tarih Araştırmaları Dergisi, 1/1 , An· da yayımlanmıştır. Yaratılıştan hür fi- li olmadığı anlaşıldı ve Fizan'a sürüldü.
kara 1963, s. 1·112; Yusuf Halaçoğlu, "Fırka-i kirli olan Adanalı Hayret devrinin bir- 1894'te bir fırsatını bulup Fizan'dan Mı­
İslahiye ve Yapmış Olduğu İskan", Tarih Der· sır'a kaçtı. Daha sonra affedilerek is-
çok aydın! gibi önce Sultan ll. Abdül-
gisi, sy. 27, İstanbul 1973, s. 1·20; "Tim ar Sis-
hamid'e cephe alarak İttihat ve Terak- tanbul'a döndü. Sadrazam Cevad Paşa'­
temi Hakkında Bir Risille" (nşr. İlhan Şahin),
ki Cemiyeti'ne girmiş, kısa bir müddet ya takdim ettiği bir arzuhal üzerine Af-
Tarih Dergisi, sy. 32, İstanbul 1979, s. 916·917;
Besim Darkot, "Adana", iA, 1, 127·129; Fr. sonra cemiyetin iç yüzünü anlayınca da yonkarahisar evkaf müdürlüğüne tayin
Taeschner, "Adana", E/ 2 (Fr.), ı, 187·189. ayrılmıştır. edildi (1895) 1910 yılında emekliye ay-
rıldı; ölüm tarihi olan 26 Ağustos 1932'-
liJ YusuF HALAÇOGLU Dil. edebiyat, şiir ve tasawufT konu-
ye kadar burada derbeder bir hayat
larda geniş bilgisi olmasına rağmen ma-
sürdü. Mezarı Afyonkarahisar Tayyare
ı kaleleri dışında fazla eser bırakmamış­
Şehitliği'ndedir.
ADANA ULUCAMii tır. Şehrayin ve Sihr-i Beyan (İstanbul
Devrinde adı, eski edebiyatı temsil
(bk. ULUCAMİ ). ı 302) adlı iki bölümden meydana ge-
L _j eden şairler arasında ön sırada zikredi-
len mesnevi tarzındaki eserinin birinci
len Adanalı Ziya'nın, özellikle gazel tar-
bölümünde Sultan ll. Abdülhamid, ikinci
r ı
bölümünde de Sadrazam Said Paşa met-
zındaki şiirleri ince hayaller ve üslüp
ADANALI HAYRET güzelliği bakımından o yılların edebiyat
(1848- 1913)
hedilmektedir. Daha çok bir mecmua-
otoriteleri tarafından takdirle ka rş ılan­
yı andıran Sılk-ı Ukaz (İstanbul 1304)
mıştır. Şiire ve edebiyata büyük bir ka-
Tanzimat'tan sonrakiyıllarda ancak bir sayı yayımlanabilmiş, şiirle­
eski şiiri devam ettiren biliyeti olduğu halde derbeder bir hayat
şairterin en tanınmışlarından biri.
ri ise ölümünden sonra Eş'ô.r-ı Hayret sürmesi, kabiliyetinin boş yere yok ol-
L _j adıyla bir araya getirilmişse de neşre­ masına sebep olmuştur. Hemen hepsi
dilmemiştir. eski tarzda olan şiirlerini Evrdk-ı Hazan
Adana'da çiftçilikle uğraşan Hacı Hü-
BİBLİYOGRAFYA : adıyla bir kitapta toplamak istemişse
seyin Ağa'nın oğludur. Asıl adı Mehmed
Osmanlı Müelli{leri, II, 155; İbnülemin, Son de bu arzusunu gerçekleştirememiştir.
Bahaeddin'dir. Devrinde daha çok Ho-
Asır Türk Şairleri, II , 593-614 ; Mahir iz. Yılla­ Şiirlerinin bir kısmı ölümünden sonra
ca Hayret adıyla meşhur oldu. İlk tah- rın izi, İstanbul 1975, s. 38-39, 127·128, 176 ; Afyon Halkevi tarafından çıkarılan Taş­
silini Adana'da tamamladı. Bu sırada a.mlf., Adanalı Hayret'in Hayatı ve Şiirleri {li- pınar dergisinde yayımlanmıştır.
Arapça ve Farsça öğrendi. Daha son- sans tezi, 1929), İÜ Türkiyat Araştırma Merkezi,
nr. T 87; Ali Kemal, Ömrüm (nşr. Zeki Kune- BİBLİYOGRAFYA:
ra istanbul'a giderek Süleyman Subaşı
ralp), İstanbul 1985, s. 60-62; Hasan Duman. İbnülemin , Son Asır Türk Şairleri, lll , 2019·
Medresesi'ne girdi; ayrıca hocalık için
Katalog, İstanbul 1986, s . 181; TA, XIX, 125- 2027; Gövsa, Türk Meşhur/arı, s. 413.
açılan imtihanı kazanarak Darülmualli- 126.
mTn'den diptorna aldı. Bir süre Adana Iii ABDÜLKADiR KARAHAN ij,J ABDÜLKADiR KARAHAN

353

You might also like